Ailenin Korunmasına Dair Kanun`un uygulanması konulu 2006/35

advertisement
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNUN UYGULANMASI HAKKINDA GENELGE
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı :B.03.0.CİG.0.00.00.05/010.06.02/34
01/01/2006
Konu :Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un uygulanması
No : 35
Toplumun vazgeçilmez temel birimi olarak kabul edilen ailenin; güçlenmesi ve gelişmesini
sağlayabilmesi ve toplum içindeki fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için sosyal ve ekonomik
yönlerden olduğu kadar, hukukî bakımdan da korunması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde
de bu amacı gerçekleştirebilmek üzere çıkarılan kanunlardan biri olan Ailenin Korunmasına Dair
Kanun'un uygulanmasında bazı duraksamaların olduğu gözlenmektedir.
Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, "Ailenin korunması" kenar başlıklı 41'inci
maddesinde; "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
plânlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar."
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Kasten yaralama" kenar başlıklı 86'ncı maddesinin 3'üncü
fıkrasının (a) bendinde; "Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
İşlenmesi hâlinde şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır."
hükümleri yer almaktadır.
Öte yandan; 14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'da; aile içi
şiddete maruz kalan eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile
bireylerinin kendilerinin veya Cumhuriyet savcılığının bildirmesi üzerine aile mahkemesi hâkimince
verilecek tedbirlere ilişkin koruma kararına, kararın infazına, karara uyulmaması hâlinde yapılacak
işlemlere ve açılacak davalara ilişkin hükümlere yer verilmiş bulunmaktadır.
Anılan Kanun'un genel gerekçesinde aile içi şiddet; "aile içinde bir bireyin diğer bir bireye
yönelik fiziksel, sözel veya duygusal kötü davranışı" olarak kabul edilmekte ve toplumun en küçük
birimi olan aile içerisinde gerçekleşen şiddetin yol açtığı veya açacağı zararların, toplum bünyesinde
daha derin ve kalıcı izler bıraktığı vurgulanmaktadır.
Bu itibarla;
1. Ailenin Türk toplumunun temeli olduğu ve eşler arasındaki eşitliğe dayandığına ilişkin Anayasa
ve Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri de göz önünde bulundurularak, Ailenin Korunmasına
Dair Kanun kapsamında, Cumhuriyet savcıları tarafından aile içi şiddete maruz kalındığının
öğrenilmesi hâlinde, bu konuda herhangi bir şikâyet de gerekmediğinden derhal soruşturmaya
geçilmesi, ayrıca koruma kararı alınması için ivedilikle aile mahkemesi hâkimine bildirimde
bulunulması,
2. Mahkeme tarafından tedbirleri içeren koruma kararının verilmesi durumunda, kararın kanunun
amacına uygun olarak infazının sağlanabilmesi için kolluk birimleriyle sıkı işbirliği kurulması,
3. Mahkemece verilen koruma kararına uymayanlar hakkında kanunî işlemlerin yerine
getirilmesi,
konularında gereken dikkat ve özenin gösterilmesini rica ederim.
Cemil ÇİÇEK
Bakan
Download