Mehmet Görmez bütün insanlara seslendi

advertisement
On5yirmi5.com
Mehmet Görmez bütün insanlara seslendi
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Ne yazık ki bu bayramı da buruk geçiriyoruz. Silahların
gölgesinde hayat mücadelesi veren garip ve mahzun kardeşlerimiz var" dedi.
Yayın Tarihi : 17 Temmuz 2015 Cuma (oluşturma : 10/20/2017)
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Sultanahmet Camisi'nde, Başbakan Ahmet
Davutoğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin de aralarında bulunduğu cemaate bayram
namazını kıldırarak, Ramazan Bayramı hutbesi irat etti.
Bayram sabahının, tüm insanlığın geleceği için bir umut olduğunu ifade eden Görmez, "Bugün, iyilik
ümidi olmak üzere kıyama durduğumuz, kötülüğün tortularını yeryüzünden silmek için secdeye
kapandığımız gündür. Mübarek olsun. Bugün, kin ve nefretin sonunda yenileceğini, küfür ve
nankörlüğün başından beri çirkin olduğunu birbirimizin gözlerinden okumaya geldiğimiz gündür"
dedi.
Bu bayram, sevinçlerin gölgeli olduğunu söyleyen Görmez, şöyle devam etti:
"Zira biz bayram yaparken İslam ümmeti acılar içinde kıvranmaktadır. Ne yazık ki bu bayramı da
buruk geçiriyoruz. Biliyorum, kalplerimiz mahzundur. Zira biz bayram yaparken bayramı bayram gibi
yaşayamayan mazlum ve mağdur kardeşlerimiz var. Silahların gölgesinde hayat mücadelesi veren
garip ve mahzun kardeşlerimiz var. Biliyorum, yüreklerimiz buruktur. Zira biz bayram yaparken,
İslam diyarlarında yerlerinden yurtlarından edilmiş, ölüm korkusuyla evlerini terk etmiş insanlar,
kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve kimsesizler var. Ancak bugün bize düşen, yangın yerine
dönen yüreklerimizi her şeye rağmen bayram neşesiyle canlandırmak, viran olan hanelerimizi
bayram sevinciyle mamur eylemektir. Bugün bize düşen, ramazanda iftar sofrasında katledilip
bayramı göremeyen kardeşlerimiz adına da bayramı hakkıyla eda etmektir. Bugün bize düşen,
huzurlu bir bayram sabahına gözlerini açamayan yavrular adına da bayram yapmaktır. Bayramı sürur
içinde geçirebilmektir."
"Bu kadar zor mu gerçekten"
"Eğer bugün, bu bayram sabahında, Sultanahmet Camii'nin minberinden nefesim yetip sesimi tüm
yeryüzüne duyurabilseydim bütün insanlara şöyle seslenmek isterdim" diyen Görmez, şöyle devam
etti:
"Ey insanlar! Hepimiz yeryüzünde büyük insanlık ailesinin birer ferdi değil miyiz? Hepimiz Hz. Adem
ve Hz. Havva'nın çocukları değil miyiz? Hepimiz bir Allah'ın kulları değil miyiz? O halde nedir
birbirimizden alıp veremediğimiz? İkincisi olmayan bu dünyayı daha güzel, yaşanabilir bir dünya
yapabilmek bu kadar zor mu gerçekten? Eğer kalbimin dili olup da sesimi aynı dini, aynı imanı, aynı
sevdayı paylaştığım; aynı rükûa eğildiğim, aynı secdeye kapandığım, aynı kıyama durduğum, aynı
kıbleye yöneldiğim Müslüman kardeşlerime duyurabilseydim, bugün, en yüksek sesimle, en kuvvetli
nefesimle bütün Müslüman kardeşlerime şöyle seslenmek isterdim: Ey din-i mübin-i İslam ile
şereflenmiş kardeşlerim, Hatemü'n-Nebiye imanla şereflenmiş Müslüman Kardeşlerim! Ey
yeryüzünde barışı, huzuru ve kardeşliği tesis etmekle yükümlü olanlar! Rabbimiz bize “Siz insanlar
için gönderilmiş en hayırlı ümmetsiniz” buyurmadı mı? Ve mezhebini, meşrebini, ırkını, ideolojisini
rahmet dini İslâm'ın önüne geçirme tuğyanına kapılan kardeşlerime bugün, şöyle seslenmek isterim:
Ey asabiyetini insanlığının ve Müslümanlığının önünde tutanlar! Ey mezhepçilik, hizipçilik, etnik
kimlik asabiyetiyle birbirine düşman olanlar! İman ettiğimiz Resulümüz Muhammed Mustafa (sas)
“Müslüman Müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez.”
buyurmadı mı? Ve sonra sadece yığınla servet biriktirmek için yaşayanlara şu ulu mabedin
minberinden bir çift söz söylemek isterdim ve derdim ki: Ey Allah'ın sonsuz hazinesinden
kendilerine lütufta bulunduğu servet sahipleri! Ey dünyanın tüm zenginliklerini aralarında bölüşen
mutlu (!) azınlık! Merak ediyorum, yoksullukla kıvrananlara gözleri, açlıktan inleyenlere kulakları,
soğuktan donanlara kapıları, işsizlere, aşsızlara, çaresizlere yürekleri kapatarak mutlu olunabilir mi
gerçekten? Paylaşmamız için veren, infak etmemiz için ihsan eden Mevla'ya bencilliğin, cimriliğin ve
tamahkârlığın hesabını verebilecek miyiz? Verdiklerini bir gün geri alırsa şayet o zaman kimin
kapısına gideceğiz?"
"Merhameti ve adalet elden bırakmayalım"
Mehmet Görmez, son iki asırdır İslam coğrafyasının dini, kültürel fay hatlarıyla oynayan; İslam
topraklarını işgaller, savaşlar ve istibdatlarla tarumar eden güç sahiplerine seslenmek istediğini
ifade ederek, "Ey gücünü zulüm ve zorbalıktan alanlar! Ey dünyayı kan gölüne ve gözyaşı vadisine
çevirenler! Nefsine güç yetiremeyen, söz dinletemeyenlerin hakikatte hiçbir şeye muktedir
olamayacaklarını anlamak için daha kaç saltanatın yıkılması, zulüm ile abat olunamayacağı gerçeğini
görebilmek için kaç zalimin, kaç ceberrutun tarih sahnesinden silinmesi lazım" dedi.
Sonra yeniden bütün insanlara seslenmek istediğini dile getiren Görmez, sözlerini söyle tamamladı:
"Gelin, hep birlikte ve gücümüz yettiğince kötülükleri bertaraf edebilmek, her türlü ayırımcılığın
önüne geçebilmek ve beraberce huzur içinde yaşayabilmek için saygıyı, hoşgörüyü, merhameti ve
adalet elden bırakmayalım. Gelin, hem dünyamıza hem birbirimize sahip çıkalım ve iyiliği yeryüzüne
yayalım. Gelin, yüreklerimizin en ağır yükü olan dargınlıkları, küskünlükleri, düşmanlıkları, kin ve
öfkeyi bir tarafa bırakarak af ve bağışlama yolunu tercih edelim. Gelin, gönlümüzü herkese açalım,
barışalım, kucaklaşalım ve bayramlaşalım.
Şefkatini bayram hilali gibi ümitsizlerin göğüne asıveren kardeşlerim, gelin, bayram yapamayanlara
da bayram yaptıralım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Huzur evlerinde evlat
sevgisiyle yanıp tutuşan yaşlılarımızı unutmayalım, onları ziyaret edelim. Sevgi evlerinde,
yetiştirme yurtlarında sevgiye ve merhamete aç yetim, öksüz, garip ve kimsesizlerin başlarını
okşayalım, onları sevindirelim. Hapishanelerdeki mahkumlara, hastane köşelerindeki hastalara
bayram sevinci taşıyalım. Fakirleri, yoksulları ve muhtaçları gözetelim. Gelin, ülkemizdeki Suriyeli
muhacir kardeşlerimize ensar olalım. Silahların gölgesinde bayramı bayram gibi yaşayamayan
kardeşlerimizin kurtuluşu için çaba harcayalım. Suriye ve Irak başta olmak üzere Filistin, Kudüs,
Gazze, Mısır, Doğu Türkistan, Myanmar ve dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı
mazlumiyet ve mağduriyetlerin son bulması için dua edelim. Gelin, İslam ümmetinin yeniden dirilişi,
yeniden ayağa kalkışı ve aynı ruhla ve aynı ülkü etrafında birlikte yeniden yürüyüşü ve uyanışı için
Yüce Rabbimize yalvaralım.
Bizi birbirimize düşürmek isteyenleri utandıralım, ayağımıza dolanan bütün tuzakları bozalım. Gelin,
tüm dünyaya insanların hor görülmediği, kadınların ezilmediği, çocukların üzülmediği bir güzel
medeniyet örneği olmaya devam edelim. Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin, milletimizin, gönül
coğrafyamızın, yurtdışındaki millet varlığımızın ve İslam aleminin bayramını tebrik ediyorum. Cenab-ı
hak nice bayramlara, gerçek bayramlara ulaşmayı, hepimize nasip ve müesser eylesin. Bayramın
ülkemize, milletimize, alem-i İslam'a ve bütün insanlığa huzur, barış, adalet ve merhamet
getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum."
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Mehmet Görmez bütün insanlara seslendi
Download