BAĞLAÇ Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir. Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına anlamı olmayan sözcüklerdir. Bağlaçlar her ne kadar cümlede bağlama görevinde kullanılsa da sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri de kurarlar. "Ali ve Murat geldi." (özne) "Döner ile ayran istiyorum." (nesne) "Bugün ve varın ders çalışacaksın." (zarf) "Genç kız ile yaşlı adam anlaşamadı." (sıfat tamlaması) "Geç kalkmış ve kahvaltı yapamamış." (cümle) Başlıca bağlaçlar ve kurdukları anlam ilgileri: • de "Cümleye" eşitlik, direnme, sebep, küçümseme, geliştirme, aşırılık..." anlam ilgilerini kurar. "Kaan da geldi." (öbür gelenler gibi, eşitlik) "Yemem de yemem diye tutturdu." (direnme) "Sınavı çok çalıştı da kazandı." (sebep) "Okuyacak da adam olacak." (küçümseme) "Çalışacak da bize bakacak." (umutsuzluk) "Geri gelse de konuşmayacağım." (varsayım) "Geldi de bize uğramadı." (buna karşılık, ama) "Ev de evdi hani." (pekiştirme) "Adam içti de içti." (aşırılık) • ve, ile, de... de..., hem... hem..., gerek... gerek... Sözü edilen unsurlardan ikisini de yargıya dahil eder. "Annesini ve babasını çok seviyor." "Annesi ile babasını çok seviyor." "Annesini de babasını da çok seviyor." "Hem annesini hem babasını çok seviyor." "Gerek annesini gerek babasını çok seviyor." • ama, fakat, yalnız, ancak, oysa, oysaki, halbuki Anlamca birbiriyle çelişen yargıları bağlar. "Başarı hakkınız; ama terlemeniz gerekecek." "Onu seviyorum; fakat o beni sevmiyor." "Çok çalışıyor; yalnız başaramıyor." "Saatlerce bekledim; ancak sizi göremedim." "Bana kızmış; oysa ben onu üzmedim." "Ali gelmedi; oysaki onu çağırmıştım." "Çok üzüldü; halbuki sevinmeliydi." • ki Cümleye "neden - sonuç, açıklama, şart, şaşma, o anda, pekiştirme" anlam ilgilerini katar. "Öyle kızdı ki bağırıp çağırdı." (neden - sonuç) "İnsan çalışmalı ki sınavı kazansın." (şart) "Geldim ki kimse kalmamış." (şaşma) "Evden çıkacaktı ki telefon çaldı." (o anda) "Çalışkan kî çalışkan bir çocuk." (pekiştirme) "Ki" bağlacı, ek olan "-ki" ile karıştırılmamalıdır. "Ki" bağlacı daima ayrı yazılır, ünlü uyumlarından etkilenmez. "Sanki, oysaki, belki, halbuki, mademki, meğerki çünkü" bağlaçlarında kalıplaşmış olarak bitişik yazılır, "ki" bağlacı büyük ünlü uyumuna aykırı bir kullanım gösterir. • dahi, bile Cümleye "direnme, sebep, küçümseme, pekiştirme, umutsuzluk" gibi çeşitli anlam ilgileri katar. "Bu soruyu sen bile çözersin." (küçümseme) "Bu işi o dahi başarır." (küçümseme) • çünkü, demek ki, eğer, yani Biri diğerinin açıklaması olan veya sebebini ya da şartını bildiren yargıları bağlar. "Kazanamadı; çünkü hiç çalışmamıştı." (sebep) "Sınavı kazanmış; demek ki çalışmış." (açıklama) "Hediye alacağım; eğer sınavı kazanırsan." (şart) "İş karıştı; yani içinden çıkılacak gibi değil." (açıklama) • ne...ne..., ne... ne de... Cümleye "olumsuzluk" ve "ortalama" anlamları kazandırır. Bu durumda yüklem olumlu olmalıdır. Yüklem olumsuz olursa anlatım bozukluğu olur. "Ne arayan var, ne soran." (olumsuzluk) "Ne şiş yansın, ne de kebap." (olumsuzluk) "Ne seviyor, ne sevmiyor." (ortalama) • veya, ya...ya..., ya... ya da..., yahut, ister... ister... İki unsurdan sadece birinin gerçekleşmesini yeterli sayan yargılar oluşturur. "Oraya kızımı veya oğlumu çağıracağım." "Oraya ya kızımı ya oğlumu çağıracağım." "Oraya ya kızımı ya da oğlumu çağıracağım." "Oraya kızımı yahut oğlumu çağıracağım." "İster seversin beni ister sevmezsin." • hatta, üstelik, bir de, ayrıca, hem de Biri diğerinden daha güçlü olan iki yargıyı birbirine bağlar. "İşe geç geliyor; üstelik görevini yapmıyor." "Çok çalışıyor; hatta geceleri uyumuyor." "Bize yemek ısmarladı, ayrıca parka götürdü." "Kitabı aldım hem de okudum." • ise Cümleye karşılaştırma anlamı katar. Ayrı ya da bitişik yazılabilir. Bitişik yazıldığında "se, -sa" biçimine de girebilir. "Ben eti severim; o ise sebzeyi." (karşılaştırma) "Ali çok akıllı; Muratsa çalışkan." (karşılaştırma) UYARI "İse" sözcüğü ekfiil olarak da kullanılabilir. Bu göreviyle isim soylu sözcükleri yüklem yaparken, basit zamanlı fiilleri bileşik zamanlı fiiller haline getirir ve onlara koşul (şart) anlamı kazandırır. "Ders zorsa daha çok çalış." (isim, yüklem olmuş - şart anlamında) "Çalışırsa kazanır." (basit fiil, bileşik zamanlı fiil olmuş - şart anlamında) uyarı Bağlaçlar cümleden çıkarılırsa genellikle cümlenin anlamında bozulma veya daralma olmaz. Ancak "de" bağlacının kimi kullanımlarında ve "bile, dahi, ne... ne..." bağlaçlarında bu kural geçerliliğini yitirir. Aşağıdaki cümlelerden bağlaçların çıkarılması anlamı değiştirmez: "Kazanmış ki mutlu." "Ben ye sen ders çalışacağız." "Kızabilir, çünkü geç kaldım." Aşağıdaki cümlelerden bağlaçların çıkarılması anlamı daraltır veya değiştirir: "Seni de affettim." "Ali bile sınavı kazanmış." "Kitap dahi almamış." "Ne ağlıyor ne gülüyor." "Param ne az ne çok." Bağlaçlar yapıları bakımından dört gruptur: Basit bağlaçlar |ve, ile, bile, eğer, ki, yani, lakin, meğer, de, fakat, hem, hatta, ama Türemiş bağlaçlar I yalnız, üstelik, açıkça, kısaca Bileşik bağlaçlar oysa (o - ise), yoksa (yok - ise), öyleyse (öyle - ise), halbuki (hal - bu - ki), mademki (madem - ki) Öbekleşmiş bağlaçlar ya da, hem de, ne... ne..., ya... ya..., ister... ister..., hem... hem..., öyle ki, şöyle ki, demek ki, yeter ki, yahut... yahut da...