dergı ı

advertisement
T.C.
MARMARA ÜNivERSiTESi
. " .
..
.
ILAIDYAT FAKULTESI
DİN EGİTİMİ ANABiLiM DALI
•
DI E GiTİMİ
ARAŞTIRMALARI
•
•
DERGI I
YIL:2006
SAYI:17
Prof. Dr. Hasan Mahmut ÇAMDİBİ
Doç. Dr. Adil BEBEK Y.Doç.Dr. Aynur URALER Dr. H.İbrahim KAÇAR
Doç.Dr. Ali COŞKUN Doç.Dr. Abdulaziz HATİP
Doç.Dr. Hasan ELiK
İSTANBUL ARALIK 2006
GAYRİMÜSLİMLERLE iLjŞKİL]3:RDE KUR' AN' IN
ESAS ALDlGI DEGER
Doç. Dr. Hasan ELiK*
Abstract
THE APPRECIATION WHICH THE QURAN GIVES IN THE RELATIONSHIPS
BETWEEN MUSLIMS AND NON-MUSLIMS
Some people believe that religion differences have diagnostic factor in relationship between
Muslim and non-Muslim. Also, some verses of the Quran which are about Christian and
Jews, are indicated as the proof of these assertions. On the other han d, in the Quran, there are
many verses which mention peace, religious li!ıerty and respect to belief. In this article, we
will consider this subject which we think it needs some explanations.
Keywords: Muslim, Non-Muslim, Christian, Jews, peace.
GİRİŞ:
Kimi insanlarca Müslünian/gayrimüslim ilişkisinde din farklılığının belirleyici bir etken olduğu görüşü hakimdir. Kur'an'ın Yahudi ve
Hristiyanlarla ilgili bazı ayetleri de, bu iddialara kanıt olarak gösterilmekte• Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
J
Dlh~'I\IAI fö . [)er:
?..oob
.1~1-:r-
DiN EGiTiMi ARAŞTIRMALARI DERGiSi
162
dir. Diğer taraftan barış, din özgürlüğü ve inanca saygıdan bahseden birçok
ayet de Kur'an'da yer almaktadır. Makalemizde; tavzihe ihtiyaç olduğuna
inandığımız bu konuyu ele alacağız.
Anahtar kavramlar: Müslüman, Gayrimüslim, Ehl-i kitap, Yahudi,
Hristiyan, barış.
KUR'AN'IN GAYRİMÜSLİMLERE BAKIŞI
Kur'an'da; birçok gayrimüslim kategoriden bahsedilmekle birlikte, ana
grubu Ebi-i kitap oluştunnaktadır. Bu münasebetle, makalernizde, Ehl-i
kitabı oluşturan Yahudi ve Hristiyanlara Kur'an 'ın bakışını ele alac;ağız.
Kur'an'da Ebi-i kitabın birçok yönden değerlendirmesi ve eleştirisi yapılmaktadır. Örneğin; kitaplarını tahrif etmeleri; 1 Allah'a oğul nisbet etmeleri/ vb. Bununla birlikte Ehl-i kitabın hepsinin iyi veya kötü olmadığı, Yahudi ve Hristiyanlann arasında övgüye layık, emanet ehli mü 'mirilerin, 3 ama
aralannda kafırlerin de olduğu4 belirtilmektedir. Genel olarak bir değerlen­
dirme yapılırsa, Yahudilerin daha çok ameli, Hristiyanlann ise itikad1 bakımdan eleştiriye tabi turulduklan görülür.
Ancak, bizim üzerinde duracağınnz konu, Kur'an'ın; Ehl-i kitabı itikad
ve ibadet yönüyle değerlendirmesi hususu olmayıp, Müslümanlarla 1 Müslümanların onlarla ilişkilerini değerlendirmesi açısından olacaktır. Bu ilişkiyi
sosyal ve hukuki olmak üzere iki başlık altında ele alacağız.
A) SOSYAL İLİŞKİLER
Müslümanlarla ilişkileri bakımından Kur'an'ın Hristyanlığa karşı tavrı;
bazen ılırnlı, bazen eleştireldir. Bunun sebebi ise; Hz. Peygamberin, değişik
zamanlarda değişik Hristyanlarla karşılaşmış olmasıdır. Bundan dolayı
Kur'an, bu değişik Hristiyan gruplarına farklı bir dille hitap etrniştir. 5 Yahudilere gelince, bu grubun Müslümanlada ilişkileri genelde gergin ve çatışma­
lı olduğUndan dolayı, Kur'an da onları oldukça sert biçimde eleştirmekle
birlikte, içlerinde dürüst, emanete riayet eden kimseler olduğunu da vurgulamaktadır6.
1
2
3
~
5
· ·
6
Ali İmran, 3/78-80.
Nisa,4/171;Maide,5!17,72,116.
Ali İmran, 3/75, 113, ll 5.
Bakara, 211 05; Beyine, 98/.
Fazlurrahman, Ana Komı!arıyla Kur'an, s.323.
Ali İmran, 3/75.
'
GA YRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE KUR'AN'IN ESAS ALDlGI DEGER
163
Dolayısıyla Kur' an, nüzulü döneminde Ehl-i kitap ve mevcut olan diğer
din mensuplan hakkında genel geçer sabit bir değerlendirme yapmayarak,
genel bir hüküm vermeyerek, farklı söylem ve değerlendirmelerde bulunmaktadır. Bunun sebebi ise, ifade ettiğimiz gibi, onların değişik düşünce ve
davranış biçimleı:i sergilemeleridir. O halde, Ehl-i kitapla ilgili Kur'an1
beyanları, amacı istikametinde anlayabilmek için, bu beyan ve ifadelere
sebep teşkil eden tarihi arka planı analiz etmek gerekmektedir7 .
Ehl-i kitapla ilgili bu tespitler, Kur'an'ın nüzulünden, yani Hz. Peygamberin vefatından sonraki dönemler için de genel-geçer bir hüküm olarak
görülmemelidir. Hatta buradaki nitelemeler, o dönemin bütün Hristiyanlannı
bile içermemektedir. Ehl-i kitapla ilgili ayetleri, Müfessir Reşit Rıza'nın da
ifade ettiği gibi8 , onların geneliyle alakah görmeyip, Hz. Peygamberle ilişki­
leri olanların ilişki biçimleri açısından değerlendirmelidir. Bu da şu demektir: İnanç ve ibadetlerinin sahih ve samimi olup olmadığı hususunu saklı
tutarak, Hz. Peygamber ve Müslümanlara dostça davranan Ehl-i kitaba,
Müslümanlar da dostça davranmalıdırlar.
Buna mukabil, Kur'an'da Allah'ın mesajına, elçisinin şahsına, öğretisi­
ne ve Müslümanlara aktif düşmanlık besleyenlere de onların müstahak
olduğu ölçüde davranılması emredilmiştir: "Yahudileri ve Hristyanlan dost
edinmeyin/ zira onlar, ancak birbirlerinin gerçek dostudurlar"9 • "Mü'minler,
mü' minleri bırakarak, inkarcılan dost edinmesinler. 10 " "Mü' minleri bırakıp
da, inkarcılan dost edinenler, onlardan şerefve güç mü ummaktadırlar?" 11 •
Bu ayetlerdeki Yahudi ve Hristyan ifadeleri, bütün Yahudi ve
Hristiyanlan kapsayan genel bir ifade midir, yoksa bu ifadeyle belirli kişi­
ler/gruplar mı kastedilmektedir? Öncelikle buna açıklık getirmek gerekmektedir.
Bazı
Kur'an yorumcuları, bu ayetlerin, Ehl-i kitabın genel karakteristiğini ifade ettiğini söylemişlerdir. Buna göre, "Bu iki toplumun her biri
gerçek dostluğu yalnızca kendi mensuplan için; Yahudiler sadece Yahudileri; Hristiyanlar da sadece Hristiyanlan dost kabul eder, ve bu sebeple de
Kur'an'a tabi olanlara gerçek bir dostlukla yaklaşınalan beklenemez 12".
"Onlar, birbirleriyle müttefıktirler, siz de birbirinizle öyle olmadıkça, yeryüzünde fıtne ve büyük bir kanşıklık baş gösterir" 13 • mealindeki ayet de, bu
10
Ömer Özsoy-İihami Güler, Kur'an Fihristi, s.666.
el-Men 'ar, III/277
M ai de, 5/51.
Al-i İmran 3/28.
11
Nisa4/139.
12
Taberi, Camiıı'l-beyan, Vl,276.
Enfiil 8/73.
13
DİN EÖiTiMi ARAŞTIRMALARI DERGiSi
164
teyid eden bir delil olarak gösterilmektedir 14. Bu anlayışa göre. bu
ayetler, genel olarak gayrimüslimlerle iyi ilişkileri, onlarla dostluk ve arkagörüşü
daşlığı yasaklamaktadır.
Bıma mukabil, birçok kaynakta yer aldığına göre bu ayetlerde, bütün
ehl-i kitab değil, Müslümanlara karşı savaşan Yahudi ve Hristiyanlar, özellikle de Medine'de Müslümanlarla yaptıklan ittifakı bozarak, .onlara hıyanet
eden Yahudiler kastedilmektedir 15. Nitekim, ayetlerin nüzul sebeplerine
bakıldığında, bu açıkça görülmektedir. Nüzul sebebiyle ilgili bilgilere göre;
burada kastedilenler, Hz. Peygambere savaş açan Meklce müşriklerine yardım eden Yahudiler, ve Müslümanlara görünüşte dostluk gösterdikleri halde,
Mekke müşriklerine destek verenlerdir. İşte Kur'an, bu insanlara güvenilmemesi gerektiğini ifade etınektedir 16 . Başka bir ayette: "Ey ·Mü'minler!;
dininizi alay konusu eden Yahudi, Hristiyan ve putperestleri dost edinmeyin"17 denilerek, bu ayette bütün Yahudi ve Hristiyanlar değil, İslam dinine
ve Müslümanlara karşı kötü davrananların kastedildiği beyan edilmiştir. Bu
durum, şu ayette daha sarih olarak ifade edilmektedir: "Allah'ın mesajına,
elçisinin kişiliğine, yahut öğretisine aktif düşmanlık besleyenlere; Allah' a ve
ahirete gerçekten İnananlar, içten sevgi besleyemezler, onlarla dost olamazlar18.
.
Şimdi
de bu ayetlerdeki vela/evliya (dost edinme) kavramıyla ne kaste-
dildiğine bakalım. Öncelikle, şunu ifade edelim. ki, Veli-Evliya terimi,
Kur'an'da farklı anlamlara sahiptir, ör: dost, arkadaş, yardımcı, koruyucu,
ahlaki dostluk, mü' miniere karşı, düşmandan yardım ve destek talep etme,
milletine ihanet etıne vb. anlamlara gelmektedir. 19 Bu kavramın hangi anlamı
ifade ettiği, hangi bağlamda kullanıldığına bağlıdır. Konumuz olan ayetlerde
evliya/dost kavramına gelince, müfessirler bunu nonnal insani ilişkiler ve
dostluklar anlamında değil, Müslümanlara karşı düşman olanlara arka çıka­
rak, onlara yardım etıne:ıcz0 , Müslümanlara karşı, Yahudi ve Hristiyanların
tarafını tutarak, Müslümaniann stratejik durumu haklanda karşı tarafa sır
vermel2 1, inkarcı! ann çıkarlanyla, mü 'rninlerin çıkarlannın çatıştı ğı durum-
14
15
16
17
18
19
20
21
M.Esed, Kur 'an Mesajı, 202,341
Süleyman Ateş, Yüce Kur 'an 'ın Çağdaş Tefsiri, 3113
lbnu'I-Cevzi, Zfidıi '1-Mesir, 1/371; lbn Hişam, es-Siret, 2/428; İbn Kesir, Tefsir,2/68.
lbnu'I-Cevzi, age, 2/385.
Mücadele, 58/22.
lbnu'l-Cevzi, age., 2/378.
el-Menar, 6/429; Süleyman Ateş, age., 3/14.
Süleyman Ateş, age., 3/14
GAYRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE KUR'AN'IN ESAS ALDlGI DEGER
larda, Müslümanlardan
değil, karşı
taraftan yana olmak
165
şeklinde anlamışlar­
dır2.-
O halde, bu ayetlerde ifade edilen biçimiyle gayri müslimlerle ahiilki
genel olarak Müslümaniann iyi niyetli olan farklı
din mensuplanyla kurdukları tabii, insani ilişkilere, dostluklara karşı bir
anlam taşımaz.
dostluğun yasaklanması,
Bilakis Kur'an'da farklı din mensuplanyla iyi ilişkiler kurulması, bu iyi
sonucunun Allah'ın da yardımıyla olumlu sonuçlar dağuracağı
ifade edilerek, Müslümaniann başka din mensupianna karşı iyi davranmalan
istenmektedir: "Umulur ki Allah, şimdi düşman olarak gördüğünüz kimseler
ile, sizin aranızda karşılıklı bir yakınlık oluşturur'm. "Allah; sizinle din
savaşına girmeyen, sizleri yurdunuzdan çıkarmayan yahut da bu konuda
başkalanna yardım ve destekte bulunmayan farklı din mensupianna karşı iyi
ve adil davranınanızı tavsiye24 eder"25 • "O 'nun dost olmanızı yasakladığı
kimseler, size karşı, anılan bu suçlan işleyen kimselerdir"26 .
ilişkilerin
Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, Kur'an'ın; Yahudi-Hristyan ve didin mensuplarını dost edinmeyi yasaklayan ayetleri27 , Müslümanlada o
dönem sıcak veya soğuk savaş halinde olanlarla ilgili olup, Müslümanlada
barış içinde yaşayan farklı din mensupianna kötü muamele etmek, Kur' an
nazarında bu kişilerin Müslümanlara kötü muamele etmesiyle eşdeğerdir.
Zira, iyilik sadece Müslümanlar için değil, herkes için emredilen bir değer­
dir.28 Bunun içindir ki Müslümanların, farklı din mensuplarıyla bir arada
yaşamaları; İslamın temel yaklaşımı olup, gergin ilişkiler/savaş ise karşı
tarafın ürettiği konjönktörün sonucu anzi bir durumdur. Gayrimüslirnlere
tanınan hukuki eşitlik de, söylediğimizi teyid eden bir başka kanıttır. Şimdi,
bu konuya geçelim.
ğer
B- HUKUKİ İLİŞKİLER
Kur'an, sosyal ilişkilerde olduğu gibi, temel hak ve hürriyetlerin korunmasında da herhangi bir dini mensubiyeti değil, insanı esas alarak, inanan
inanmayan herkese eşit haklar tanımaktadır. Ör: kişi dokunulmazlığı bu
temel haklardan biri olup, hiçbir etnik ayırım yapmadan, inanç ve düşünce
22
23
24
25
26
27
28
el-Menar 3/278.
Müriıtehine, 60/7.
Bu yorum için b k. Zemahşeri, Keşşaf, 4/92.
Mümtehine, 60/8.
Mümtehine, 60/7-9.
Örn. bk. Bakara, 2/120; Mümtehine, 60/1; Maide,5/51; Al-i İmran, 3/28; Nisa, 4/139.
Mümtehine, 60/8-9.
166
DİN EÖİTiMi ARAŞTIRMALARI DERGiSi
farkına bakmadan, herkes için geçerli olan Kur' an'! bir ilke, kutsal bir değer
olup, kimsenin bu hakkına. tecavüz edilemez, hayatına kastedilen insamn
inancı ne olursa olsun, bu tecavüze verilecek ceza aynıdır 9 • Hz. Peygamber,
Medineli Yahudilerle ve Necranlı Hristyanlarla yaptığı anlaşmalarda onların
canlannın, Allah'ın ve Rasulünün garantisi altında olduğunu taahhüt etıniş­
tiı?o.
Müslüman hukukçular da, gayrimüslimlerin can güvenliğiyle ilgili; onlann kanlan, Müslümaniann kanlan gibidir hükmünü vermişlerdir 1 •
~:
~;
.,
i
'
Gayrimüslimlerin can güvenlikleri gibi, mal güvenlikleri de sağlanarak,
ekonomik haklan, aynen Müslümanlar gibi teminat altına alınmıştır. 32 Hz.
Peygamber; "gayrimüsliınlerin mallan, arazileri, Allah ve Rastılünün garantisi altındadır" buyurmuştur 3 • Kur'an'ın öngördüğü mail yardımlaşma,
sadece Müslümanlar arasında olmayıp, ihtiyaç sahibi olan herkes için söz
konusudur 4• Nitekim, Kur'an'ın mali yardımlaşmadan bahseden hiçbir
ayetinde belirli bir inanç şart koşulmayıp, daima ihtiyaç esas alınmıştır. 35 Bu
konuda şu örnek, meseleyi oldukça açıklayıcıdır: Hz. Peygamber, savaş
durumunda olduğu Mekkelilere kıtlık yılında fakiriere dağrtılmak üzere gıda
yardımında bulunmuştur. Üstelik bu kimseler, ehl-i Kitap ve vatandaş da
olmayıp, düşman ve müşriklerd? 6 •
Bir Gayrimüslimin, devlete karşı, bir Müslüman vatandaştan farklı bir
mali yüke sahip olmadığı, M~slümanlann öşür vergisi nasıl yılda bir defaya
mahsus ise, "zimm1" nin ödediği verginin de, yılda bir defa olduğu37 hatta,
Müslümana göre daha az mali yük altmda olduğu, konunun otoriteleri tarafından dile getirilmiştir. Bu konuda Muhammed Hamidullah şöyle demektedir: "Bir zimmi, umumi hesaplama sonunda mall bakımdan bir
Müslümandan daha istifadeli çıkmaktadır 8 •
Gayrimüslimler, din ve inanç bakımından da tam bir özgürlüğe sahiptirler. Kur'an'ın inanç özgürlüğüne verdiği önem, malumdur. Bu konuda
detaya girmeden birkaç noktaya işaret· etınekle yetineceğiz. Bunlardan ilki
şudur: Gayrimüslimlerin dini hayatlan Kur'an'a göre, kendi kutsal metinle19
30
31
31
33
"
3
;
36
37
ıs
Maide 5/32.
Muhammed Hamidullah, el-vesaik, s.l40., vesika no:94.
Dar-ı Kutni, es-Sıimıe, Şam, 1339, Il,350; el- Kiisani, Bedai, Beyrut, 1986, VII, III.
Serahsi, Şerluis-Siyer el-kebir, Hayrariibad, 1335, lll,250.
Muhammed Hamidullah, el-vesaik, s.l40, vesika no:94.
"Beni hastanın, aç olanın, susuz ve çıplak olanın yanında bulursun", Müslim, Birr, 43.
Örn. Bakara, 2/177; Tevbe, 9/60.
Serah5i, age.. 1, 144.
Zeydan, el-Medlıal/i'l-jiklıi'l-İslami, 5.71.
Muhammed Hamidullah, İslam'da devlet idaresi (çev.Kemal Kuşçu) i5tanbul,l963, 5.88-89.
GA YRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE KUR'AN'IN ESAS ALDlGI DEGER
167
rine göre tanzim edili2 9 • Hiçbir din mensubunun, zorla Müslüman yapılama­
40
yacağı, Kur'an'ın temel ilkelerindendir. Bir insanın herhangi bir inancı
benimsememe, ona katılınama gibi bir hakkı varsa, o inanca ve mensuplanna
saygı gösterme gibi bir sorumluluğıı da vardır. Başkalannın inancına saygı
konusunda Kur'an şöyle demektedir: "Sizin dininiz size, benim dinim bana"41. Bu mesaj in anlamı şudur: Kendi inancına saygı gösterilmesinin isteyenler, başkalannın inancına da saygı göstermek zorundadır. Zira, saygı
duymayana saygı duyulmaz42 •
Hz. Peygamberin uygulamalan da, bu ilkelerin tatbike konulmuş şekli­
dir. Daha önce zikrettiğimiz anlaşmalarda gayrimüslimlerin inanç özgürlüğü,
mabed dokunulmazlığı, "Allah ve Rasulünün koruması altındadır" şeklinde­
ki Nebevi ifade tarihi kayıtlara geçirilmiştir. Hulasa şahsi, manevi,ekonomik
ve s9syal tüm alanlarda Müslümaniann sahip olduklan bütün haklar, gayrimüslimlere de tanınmıştır43 • Bu husus, İslam hukukunda; "lehimize olan her
44
şey, onlann da lehine, aleyhimize olan her şey onlann da aleyhinedir"
formülüyle özetlenmiştir.
din mensuplanna bu kadar hak ve özgürlükler tanıması,
hatta kimilerine inandıncı gelmeyebilir. Ama, teorisiyle ve tarihi uygulamasıyla İslam budur. Çünkü Kur'an'a göre İslam, herhangi bir cemaatin ideolojisi değil, bütün insanlığın yarannı ve haynnı gözeten
bir değer, bütün insanlar da, Allah'ın eşit kullandır •
Bir dinin,
başka
bazılannı şaşırtabilir,
45
Burada şunu ifade edelim ki, inancından dolayı insana değil, insandan dolayı inancına saygı esastır. İslamın amacı; İnsanı, insan olarak ele
alarak, haklan çiğnenenlerin haklarını teslim etınek, haksızlığı hertaraf
etınektir. O'nun gayesi, umumun yarandır. Nitekim Kur'an'da: "hepinize
karşı adil davranmakla, emrolundum, zira Allah sizin de, bizim de Rabbimizdir"46 buyurulmaktadır. Hz. Peygamberin şu beyanı da bunun nebev!
ifadesidir: "Bütün insanlar, Allah'ın aile efradıdır" 47 • Din, herkes için haksız­
lığı gidermeyi, hatta sevgi ve şefkat gösterıneyi gerektirir. Nitekim
Kur'an'da Hz Muhammed'in bütün insanlara rahmet elçisi olarak gönderil-
39
40
41
42
43
44
45
"
6
47
Maide 5/47.
Yunus, ı 0/98.
Kafirün ı 09/6.
En'am, 6/108.
Ebu Yusuf, el-Haraç, s.77; Muhammed Ham1dullah, e/-Vesaik, s.I80; Serahs1, Şerluis-Siyer e/Kebir, Hayrariibad 1335, lll,250.
Zeydan, el-medlıal ti'l-fıkh'l-islami, s.7ı.
Fatiha 1/1.
Şura, 42115. Bu konuda geniş bilgi için bk. Şiitıbi, el-muvafakat, Kahire ts., 11,5.
Müslim, !tk, ı6.
DİN EÖİTİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
168
diği ifade edilmektedir48 • Şayet İslam, inanç, düşünce ve diğer mensubiyetle-
ri öne çıkarsaydı, bir ideoloji olur.du.
Dini, ideolojiden ayıran temel farklardan biri şudur: Din; tüm cemiyetin
ideoloji ise, sadece mensubu olan cemaatin, grubun yarannı gözetir. İdeoloji haline getirilen din, alemierin rabbi olan Allah'a isnad
edilemez.
hayrını, yararına;
ll- KUR'AN'IN GAYRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE BARIŞI
ESASALMASI
Kur'an, Müslümanların, diğer din mensuplanyla ilişkilerint barış temeline oturtmakta, esasen İslamın da; yeryüzünde barış ve huzuru hakim kıl­
49
ınayı amaçlayan bir din olduğunu vurgulamaktadır •
"Ey İnananlar: Hepiniz birbirinizle hanşık olun"50 "Ey Muhammed!
Mekke müşrikleri seninle barış yapmak isterlerse, sen de , banş" 51 "Ey
Mü'minler! size barış önerenlere; siz Müslüman değilsiniz diyerek onlara
savaş açmayın. "52 Kur'an; birey ve toplum, Müslim-gayrimüslim ilişkisini
din esası üzerine değil, adalet ve hakkaniyet esası üzerine kurmaktadır.
Barışın olmadığı yerde ise adalet, güvenlik, özgürlük ve eşitlik gibi temel
değerlerden söz etmek mümkün değildir.
Kur'an, hangi dine mensup olursa olsun, insan ilişkilerinde barışı temel
ilke olarak koymuştur. Öyle ki, Müslüman toplurnlann; kendileriyle barış
antiaşması yaptıklan bir topluma karşı, o toplumda yaşayan Müslümanların
lehine bir davranışa izin verilmemektedir: "iman edip de Mekkeden Medine'ye hicret etmeyenleri, hicret edinceye kadar himaye etmek ve korumak,
zorunlu göreviniz değildir. Şayet onlar inanç özgürlükleri hususunda sizden
yardım isterlerse, onlara bu konuda yardım etmelisiniz, ancak bu yardım,
kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma karşı olamaz."53 Muhammed Esed, bu ayetin yorumunu şöyle yapmaktadır: "içinde bulunduğu­
muz topluluklara karşı böyle durumlarda Müslüman yönetimin veya cemaatinin, gayrimüslim yönetimlerinin Müslüman uyruklan lehine silahlı, yahut
kuvvete başvurarak müdahalesi antlaşmayı ihlal olacağından, Müslüman
cemaati sorunu ya İslam beldesine göç, ya da barışçıl yollarla mümkündür54 •
48
49
50
51
52
53
54
Enbiya, ı 07.
Bakara 2/208.
Bakara 2/208.
En fal 8/61.
Nisa 4/94.
Enfal 8/72.
Muhammed Esed, age., s.34 1.
GA YRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE KUR'AN'IN ESAS ALDIGI DEGER
I 69
Barış antlaşmasına uyulduğu
müddetçe, bundan sadece antlaşmanın takendileriyle antlaşma yapılan topluma sığınanlar da yararlanarak,
güven içinde yaşayabilirler. Çünkü Kur'an'da bu .durum: "kendileriyle
55
aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, müstesna" şeklinde dile
getirilmiştir. Kur'an'a göre, barışı sağlamak için, gayri müslim saldırganlara
karşı sergilenecek tavırla, Müslüman saldırganlara karşı sergilenecek tavır
6
aynıdı~ • Bu durum, insan ilişkilerinin din esasına göre değil, barış ve adalet
esasına göre düzenlenmesi gerektiğini göstermektedir.
rafı değil,
Müfessir Reşit Rıza şöyle demektedir: "Saldırgan gayrimüslimlere karşı
emreden ayetler, Müslümanlan, savaş halinde bulunmadıklan
toplumlarla iyi ilişkiler kurmaktan alıkoymamaktadı~ 7 diyerek, bu konuda
şu örneği vermektedir: Hz. Peygamber; Kureyş'le yaptığı Hudeybiye antlaşmasına göre, Mekke bölgesinde otııran Beni Huza'a ve Ben-iBekr istedikleri tarafı tutmalan şartını kabul etmiştir. Birbirlerine düşman olan bu iki
kabileden Ben-iBekr, Kureyş tarafını tutıınca, Beni Huza'a kabilesi de
Müslümanların tarafını tutmak zorunda kalmıştı. Ancak yapılan antlaşmanın
hükümleri, taraflardan birinin yanında yer alan bu kabileler için de geçerliydi. Böylece Hz. Peygamber, aslında müşrik olan Huza'a kabilesiyle ittifak
kurmuştu. Bu da Müslümanların, gayri Müslim toplumlarla, kendi yararlanna olabilecek barış antlaşmalan ve ittifaklar yapabileceklerini göstermektedir"ss.
tavır almayı
Bunun başka örnekleri de vardır. Örn; Hz. Peygamber Medine'ye geldiYahudilerle bir antlaşma yaparak; Yahudilerin kendi dinlerinde
serbest olacaklarını, Evs ve Hazrec kabileleri ile imzaladıklan anlaşmalann
da yürürlükte kalacağını; Müslümanlara karşı yapılacak herhangi bir saldın
esnasında da Yahudilerin, Müslümanların yanında yer alacaklarını, buna
karşın, düşmanca bir tutum takınmadıklan takdirde, Müslümanların da
saldınya uğrayan Yahudilere yardım edeceklerini, antlaşmanın şartlarına
derç etmişti. Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, Kur'an'ın insan ilişkilerin­
de esas aldığı temel değer, banştır.
ğinde,
Hz. Peygamberin hazırladığı Medine anayasası da, barış esası üzerine
Müslümanlarla birlikte, Yahudilerin canları, malları ve dinleri
güvence altına alınmıştır, 59 ilişkiler, karşılıklı menfaat ve hoşgörüye dayalı
olup, din esasına göre düzenlenmemiştir.
kurulmuş,
55
56
57
58
59
N isa 4/88-90.
Bakara, 21190; Hucrat, 49/9.
el-menar III,277-278.
lbn Hişam, age.. 4/169; Ibn Sa'd, Tabaka/, 1/277.
Ibn Kesir, es-Sire,s.320 vd.; Muhammed Hamidullah, el-vesaik. s.61.
DiN EGiTiMi ARAŞTIRMALARI DERGiSi
170
Medine anayasasının 25. maddesinde: "Medine Yahudileri, MüslümanJarla birlikte bir ümmettir. Yahudilerin dinleri kendilerine, Müslümanlarm
dinleri de kendilerinedir" 60 hü~ü yer almaktadır.
.,
.. 1
Kur'an'ın, insan ilişkilerinde inancı değil, barışı esas aldığına dair bizce
en temel argüman şudur: Konuyla ilgili ayetler, dikkatle incelenirse;
Kur'an'ın, itikadl açıdan Yahudileri, ahlak! ve arneli açıdan ise Hristiyanlan,
İsiama daha yakın gördüğü söylenebilir. Ancak, Müslümanlarla ilişkileri
açısından Kur'an'ın bu iki grubu değerlendirme biçimi, Hristiyanlann lehine
daha takdirlcirdır. Bu oldukça ilginç bir durumdur. Çünkü itikad! bakımdan
şiddetle eleştirdiği teslis inancı dolayısıyla kafir olarak nitelendirdiği
Hristiyanlan, itikadl açıdan daha sağlam olan Yahudilere tercih etmektedir.
Bunun sebebi, Hristyanlann, Müslümanlara karşı daha iyi, daha barışçıl
61
davranmalandır. Buna karşın Yahudileri şiddetli bir biçimde eleştirmesinin
sebebi ise, itikadlan daha sahih olmasına rağmen, Müslümanlada ilişkileri­
nin düşmanca olması dolayısıyladır. 62 Bu demektir ki, Kur'an'ı~ toplumsal
düzende esas aldığı değer, banştır. Tarihi bir örnek olarak; Hz peygamberin,
Hristiyan olmasına rağmen, barışçı bir insan olan Habeşistan Devlet Başkanı
Necaşi'nin cenaze namazını kılması, ondan övgüyle bahsetmesi ve ona dua
etmesi63 , insanlar arasında iyi ilişkilerin, dini mensubiyetlere bağlı olmadığı­
nı göstennektedir.
SONUÇ:
Ehl-i kitap la Müslümaniann ilişkileri bağlamında; Yahudi ve
Hristiyanlann dost edinilmemesi anlamındaki ayetlerden, dönemin bütün
Yahudi ve Hristiyanlannın kastedildiği şeklinde bir anlam çıkarmak ve bunu
tüm zamanlar için genel geçer bir hüküm telakki etmek, doğru değildir. Zira
bu ayetlerde, Müslümanlara karşı mütecaviz olanlar kastedilmekte olup,
hüküm bunlarla sınırlıdır.
Kur'an'da Müslümanların, gayrimüslirnlerle ilişki biçimleri, karşı taragöre değil, Müslümanlara karşı davranışianna göre şekil almak-
fın inp.ncına
tadır.
Yahudilerin Hristiyanlardan daha sahih bir itikada sahip olmalarına
Müslümanlara karşı daha barışçıl davranan Hristiyanlar için
Kur'an'ın takdirkar ifadeler kuiianması, toplumsal ilişkilerde barışın esas
olduğunu göstennektedir.
rağmen,
60
61
62
63
Muhammed Hamidullah, e/-Vesaik. s.61; a.mlf, İslam peygamberi, I, 132.
Maide, 5/82.
Maide, 5/82.
Buhaıi, Cenaiz, 4.
GAYRİMÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE KUR'AN'rN ESAS ALDlGI DEÖER
BİBLİYOGRAFYA
Ateş Süleyman, Yüce Kur'an 'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul1988.
BuhariM. b. İsmail, Salıilıu '1-Bulıari, İstanbul1981.
Dar-ı
Kutn!, es-Sünne, Şam 1339.
Kitabii '1-lıarac, Kahire 1397.
el- kasan!, Bedaf, Beyrut 1986.
Esed Muhammed, Kur 'an Mesajı, (çev. Cahit Koytak, Ahmet Ertürk)
Ebı1Yusuf,
İstanbul1996.
Fazlurrahman, Ana Konularzyla Kw·'an, (çev. Alpaslan Açıkgenç),
Ankara1987.
Hamidullah Muhammed, İslam peygamberi, (çev.Salih Tuğ), İstanbul1991.
Hamidullah Muhammed, el-vesaik, Beyrut 1985.
Hamidullah Muhammed, İslam 'da devlet idaresi (çev.Kemal Kuşçu),
İstanbul1963.
·
Ibn Hişam, es- sil·e, Kahire 1955.
Ibn Kes!r, es-szre, ty.
Ibn Kesir, Tefsir,Mısır ts.
Ibn Sa'd, Tabakat, Beyrut ts.
Ibnu'l-Cevzi, Zadii '1-mesil~ Beyrut 1984.
Müslirn b. Haccac, Salıilıu Miislim, (thk.M.F.Abdul'l-Baki) Beyrut 1970.
Özsoy Ömer-İlhami Güler, Kw·'an Fihristi, Ankara 1997.
Reşit Rıza, el-menar, Beyrut ts.
Serahs!, Şerlıiis-Siyer el-kebfr, Hayrarabad 1335.
Şatıb!, el-muvafakat, Kahire ts.
Taberi, Muhammed b. Cerir, Camiu '!-beyan, Mısır 1968.
Zemahşerl, Keşşaf, Tahran ts.
Zeydan Abdülkerim, el- Medlıallilfıklıi'l-İslamz, Bağdat 1976.
171
Download