İçindekiler

advertisement
AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İçindekiler TÜRKİYE GÜNDEMİ .................................................................................................................................. 3 Şişli'de ikinci şüpheli Mustafa Sarıgül ................................................................................................. 3 Perinçek davası başladı ...................................................................................................................... 3 Türkiye nüfusu: 77 695 904 ................................................................................................................ 3 Fransa'dan Schengen müjdesi ............................................................................................................ 4 Başbakanlığı uluslararası mahkemelerde yargılatacaklardı ................................................................ 4 Erdoğan talimatı verdi! İşte ‘paralel yapı okulları eylem planı’ .......................................................... 4 Çözüm Süreci bir pazarlık süreci değildir ............................................................................................ 5 AFRİKA GÜNDEMİ .................................................................................................................................... 5 Libya’daki saldırıda ölenlerin biri Fransız biri Amerikalı ..................................................................... 5 El Uksur’da Avrupa filmleri geçidi ...................................................................................................... 5 Orta Afrika'da bisküvi fiyatına el bombası satılıyor ............................................................................ 6 Çin Sudan lideri Beşir için saray yaptırdı ............................................................................................ 6 AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ ............................................................................................................ 6 Türkiye IŞİD'le mücadelenin her ayağında var ................................................................................... 6 Facebook'un Türkiye'de Sayfaları Engellediği Söyleniyor ................................................................... 7 Obama Kongre'yle İşbirliği Yapabilecek mi? ....................................................................................... 7 Almanya'nın Syriza Zaferine Tepkisi ................................................................................................... 7 Terörle mücadele için yeni plan ......................................................................................................... 8 Rusya ile Ukrayna müzakere etmeli ................................................................................................. 10 ASYA -­‐ PASİFİK GÜNDEMİ ...................................................................................................................... 11 Kim'in ilk ziyareti Rusya'ya ............................................................................................................... 11 Kırgızistan'da suç örgütüne operasyon ............................................................................................ 11 Moro'da barış süreci, gitti geldi... ..................................................................................................... 12 Çin Sudan lideri Beşir için saray yaptırdı .......................................................................................... 13 Kırım Tatarı İsmet Yüksel'in davası Moskova'da görülecek .............................................................. 13 D-­‐8 sanayi bakanları İran'da toplandı ............................................................................................... 14 Pakistan'da Taliban'a büyük operasyon ........................................................................................... 15 Yemen'de taraflar çözüm arıyor ....................................................................................................... 16 Kosova'da protesto çatışmaya dönüştü: 110 yaralı .......................................................................... 16 Syriza: Türk azınlık yıllarca 'komünist' diye korktu, şimdi de destekliyor ......................................... 17 Times: Suriyelilerin Avrupa'ya gizli yolculuğu İstanbul'da başlıyor .................................................. 20 1 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
'Kuzey Kore lideri Rusya'yı ziyaret edecek' ....................................................................................... 21 Meksika’daki kayıp 43 öğrenci: Önce öldürüldüler sonra yakılıp nehre atıldılar .............................. 22 Lavrov: Önceliğimiz Rusya'nın yüzünü Pasifik'e döndürmek ............................................................ 23 TBMM'de Yunanistan Dostluk Grubu yok ........................................................................................ 23 Rusya-­‐Çin dostluğu Batı’nın planlarını bozdu ................................................................................... 25 AVRUPA GÜNDEMİ ................................................................................................................................ 25 Yunanistan'da hükümet kuruldu ...................................................................................................... 25 Kosova sokakları karıştı .................................................................................................................... 25 Cenevre'deki Libya görüşmeleri sona erdi ....................................................................................... 25 Batı Trakya Türkleri Syriza'dan umutlu ............................................................................................. 26 ORTADOĞU GÜNDEMİ ........................................................................................................................... 28 Obama'dan Riyad'a kritik ziyaret ...................................................................................................... 28 El Baradey'den geciken itiraf: Kullanıldım ........................................................................................ 28 İran ve Rusya ortak banka kuruyor ................................................................................................... 29 Ürdün ve Japonya arasında IŞİD diplomasisi .................................................................................... 29 Sudan'da BM çalışanları kaçırıldı ...................................................................................................... 30 Libya’da Türklerin de kaldığı otele saldırı ......................................................................................... 31 Libya’daki saldırıda ölenlerin biri Fransız biri Amerikalı ................................................................... 31 2 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
TÜRKİYE GÜNDEMİ Şişli'de ikinci şüpheli Mustafa Sarıgül Al Jazeera 'İnönü çiftinin ölümle tehdit edilmesi' ile ilgili soruşturmaya Emir Sarıgül’ün ardından babası Mustafa Sarıgül de dahil edildi. Sarıgül 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Sarıgül’ün İnönü’nün ardından ABD’ye gidip gitmediği de inceleniyor. Perinçek davası başladı ALJAZEERA İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek kendisini "Ermeni soykırımı emperyal bir yalandır" dediği için mahkûm eden İsviçre ile bugün AİHM'de tarihi bir ifade özgürlüğü davasına çıkıyor. Davaya Türkiye, Ermenistan ve İsviçre'nin yanı sıra Fransa da müdahil oldu. Doğu Perinçek ile İsviçre hükümeti arasında hukuk, tarih, ifade özgürlüğü ve soykırım gibi hassas konuları içeren dava, Avrupa'nın en yüksek mahkemesinin son karar mercii olan Büyük Daire'de görülmeye başlandı. Perinçek, Ermenilere hakaret veya husumet içeren tek bir sözcük kullanmadığını, Ermenilerin de konuşmaya hakkı olduğunu ve Avrupa’nın özgürlüğü için orda olduklarını ifade etti. Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz, Perinçek'in İsviçre'de yaptığı konuşmaları Almanya ve Fransa'da da yaptığını ama böyle bir davaya maruz kalmadığını söylerken; İsviçre tarafının avukatı Daniel Thürer, AİHM 2. Daire'nin yasak ve siyasi ayrımları tam olarak çizemediğini savunarak, Perinçek’in soykırım ve insanlığa karşı suçu inkar etmekle kamu düzenini bozduğunu ileri sürdü. Ermenistan tarafının da grup halinde mahkeme önünde gösteri yapma ihtimaline karşı polis barikat kurma hazırlığı yaptı. Türkiye nüfusu: 77 695 904 ALJAZEERA Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2014 Sonuçlarını açıkladı. Türkiye nüfusu 2014'te 1 milyon 28 bin 40 kişi artarak 77 milyon 695 bin 904 oldu. Yıllık nüfus artış hızı ise binde 13,7’den binde 13,3'e geriledi. Türkiye nüfusunun yüzde 18,5'inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 3 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
377 bin 18 kişiyle en çok nüfusa sahip olan il. İstanbul’u Türkiye nüfusunun yüzde 6,6’sını barındıran (5 milyon 150 bin 72 kişi) Ankara, yüzde 5,3’ünün yaşadığı (4 milyon 113 bin 72 kişi) İzmir, yüzde 3,6 ile (2 milyon 787 bin 539 kişi) Bursa takip etti. Bayburt ise 80 bin 607 kişiyle en az nüfusa sahip il oldu. Türkiye'de 15-­‐64 yaş grubunda yer alan çalışma çağındaki nüfusun oranı ve 65 ile daha yukarı yaştaki nüfusun oranı artış gösterirken; çocuk yaş grubundaki (0-­‐14) nüfusun oranı ise gerileme gösterdi. Fransa'dan Schengen müjdesi YENİ ŞAFAK Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, Charlie Hebdo saldırısının ardından ülkesinin vize politikasına özel bir sınırlama gelmediğini belirterek, "Ret oranı yüzde 3 düzeyine düştü. Vize süreleri ise uzadı. Büyükelçimizle vize almayı kolaylaştırmak istiyoruz" dedi. Türk vatandaşlarının Fransa'ya turist veya iş adamı olarak gitmesinin Fransa'nın çıkarına olduğunu söyleyen Domenach, vize taleplerini ise ancak doğru şekilde doldurulmuş vize başvuruları çerçevesinde karşılayabildiklerini vurguladı. Başbakanlığı uluslararası mahkemelerde yargılatacaklardı YENİ ŞAFAK Adalet Bakanı Bozdağ, 17 Aralık'ta yapılanma fark edilmeseydi, Gülen'in Pensilvanya'dan Türkiye'ye Humeyni'nin İran'a dönüşü gibi dönebileceğini söyledi. Bu açıdan bakıldığında 17 Aralığın Türkiye'nin böylesi bir dönüşüme 'dur' dediği gün olduğunun altını çizdi. MİT tırlarının aranmasını da hukukun bilerek ve isteyerek çiğnenmesi ve kötüye kullanılması olarak değerlendiren Bozdağ, operasyonun amacının ise; Türkiye'nin Başbakanlığını, hükümetini uluslararası mahkemelerde yargılatacak bir süreci başlatmak olduğunu söyledi. Bozdağ kendisi hakkında terörden soruşturma başlatıldığını açıkladı. Erdoğan talimatı verdi! İşte ‘paralel yapı okulları eylem planı’ SABAH Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haftaki Etiyopya ziyareti sırasında Gülen Cemaati'nin bu ülkedeki okullarının kapatılmasını istemişti. Paralel yapının yurtdışında 160 ülkede faaliyet gösteren okullarının kapatılması, Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmesi ya da bu okulların yerine başka okulların ikame edilmesiyle ilgili çalışmanın detaylarına ulaşıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı dosyada ilk öneri, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) benzeri bir ajans kurulması oldu. 'Uluslararası Eğitim Ajansı Başkanlığı' adını taşıyacak ajans, dünyanın her yerinde örgütlenecek. Bağımsız bir başkanlık olacak. Yurtdışındaki yapılanmayı, uzman koordinatörler yürütecek. Ajans, yurtdışına 4 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
öğrenci götürecek, yabancı öğrencileri Türkiye'ye getirecek. Sivil toplum örgütleriyle işbirliğine gidecek. Yurtdışındaki okulların müfredatını MEB belirleyip ders kitaplarını hazırlayacak. Çözüm Süreci bir pazarlık süreci değildir AA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"nda, Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen 406 muhtarı, milletin evinde, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Türkiye'de 18 bini köy ve 32 bini mahalle olmak üzere yaklaşık 50 bin muhtarlık ve muhtar bulunduğunu belirten Erdoğan, cumhurbaşkanlığı görevi esnasında her fırsatta muhtarları misafir ederek, muhabbet edeceğini, hasbıhal edeceğini belirtti. AFRİKA GÜNDEMİ Libya’daki saldırıda ölenlerin biri Fransız biri Amerikalı EURONEWS Libya’nın başkenti Trablus’un en lüks otellerinden birine saldırı düzenlendi. Başbakan Ömer el-­‐
Hasi’nin de içeride bulunduğu sırada Corinthia Hotel’e yapılan bombalı intihar eyleminde en az 9 kişi hayatını kaybetti. İki canlı bombanın geldiği otelde eylemcilerden biri bombayı güvenlik görevlisine sarılarak patlatmak istedi ancak düzenek çalışmadı. Diğer saldırganın üzerindeki düzenek ise büyük bir gürültüyle patladı. IŞİD’e yakın olduğu bilinen internet sitelerinde eylemi bu örgütün üstlendiği duyuruldu. Yapılan açıklamada ölenlerden birinin Amerikalı birinin ise Fransız olduğu bildirildi. El Uksur’da Avrupa filmleri geçidi EURONEWS El Uksur Avrupa Filmleri Festivali 24 Ocak’ta başladı. Mısır’ın ünlü Karnak Tapınağı’nda düzenlenen festival bu sene 3. yılını kutluyor.17 ülkeden filmin yarıştığı El Uksur Avrupa Filmleri Festivali’nde Arap dünyasından yapımlar için de ayrı bir kategori bulunuyor. Bu sene festivalde Fransız filmleri de özel olarak sahnelendi. Ayrıca Fransız Yeni Dalga’nın ünlü yönetmeni Yves Boisset, El Uksur’da anıldı. 5 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Orta Afrika'da bisküvi fiyatına el bombası satılıyor DÜNYA BÜLTENİ Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Aralık 2012'den bu yana yaşanan krizinin önüne bir türlü geçilemiyor. Anti-­‐Balaka isimli Hıristiyan milislerle, Seleka isimli Müslüman gruplar arasındaki çatışmalardan dolayı şimdiye kadar binlerce kişi hayatını kaybetti. Sabah'taki habere göre, ülkede el bombalarının kola gibi gazlı içecekler, meşrubat, çiklet ya da gofret parasına 50 cent ile 1 dolara satılıyor. El bombaları Avrupa ve Asya üzerinden ülkeye getiriliyor. İngiltere merkezli Çatışma Bölgelerindeki Silahlandırmayı Araştırma Grubu ise 4 buçuk milyon nüfuslu ülke hakkında hazırladığı raporda Orta Afrika Cumhuriyeti'nin nasıl küresel alanda büyük bir silah pazarına dönüştüğü gözler önüne serdi. Bu rapora göre el bombaları ülkeye Çin ve Bulgaristan'dan sokuluyor. Havan topları komşu ülke olan Sudan'dan getiriliyor. Roketatarlar İran yapımıyken, kurşunlar ise İngiltere, Belçika ve Çek Cumhuriyeti gibi Avrupa ülkelerinden gönderiliyor. Çifte namlulu silah ve mermilerin ise; İspanya ve Kamerun üzerinden ülkeye sokulduğu belirtildi. Çin Sudan lideri Beşir için saray yaptırdı DÜNYA BÜLTENİ Sudan Devlet Başkanı Ömer el-­‐Beşir, Çin hükümetinin hibesi ile başkent Hartum'un merkezinde, Mavi Nil kıyısında inşa edilen yeni sarayının açılışını gerçekleştirdi. Çin'in Hartum Büyükelçisi Li Lianhe, "yeni sarayın Çin-­‐Sudan dostluğunun bir sembolü olduğunu" ifade ederken; Devlet Başkanı Sözcüsü İmad Seyyid Ahmed, gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni sarayın 18 bin 600 metrekarelik alan üzerine kurulu olduğunu ve üç kattan oluştuğunu belirtti. Ahmed, eski sarayın ise müze haline dönüştürüleceğini de sözlerine ekledi. AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ Türkiye IŞİD'le mücadelenin her ayağında var AA ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Psaki, "Türkiye, IŞİD ile mücadelenin her ayağına katkı sağlıyor, devam eden işbirliğimizden kesinlikle memnunuz'' dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, "Türkiye 6 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
IŞİD ile mücadelenin her ayağına katkı sağlıyor. Dolayısıyla sadece bir alanı değil, IŞİD’in yenilgiye uğratılmasına yönelik tüm çabaları içeren, devam eden işbirliğimizden kesinlikle memnunuz” dedi. Facebook'un Türkiye'de Sayfaları Engellediği Söyleniyor The New York Times Konuyla ilgili doğrudan bilgisi olan bir Facebook çalışanı ve devlet televizyonu olan TRT'nin haberine göre Facebook, Türkiye’de yasaklanmanın önüne geçmek için Türk yetkililerinin Muhammed Peygamber’e hakaret ettiğine hükmettiği bir dizi sayfaya Türk kullanıcıların erişimini engelledi. Facebook kendisine açıklama yetkisi vermediğinden isminin açıklanmasını istemeyen çalışan, şirketin yerel bir savcının başvurusuyla pazar günü bu yönde bir hüküm veren mahkemenin kararına uyarak söz konusu engellemeleri gerçekleştirdiğini söyledi. Türkiye’nin İslamcı hükûmeti, birçok siyasi nedenden dolayı Twitter ve YouTube gibi hizmetleri geçici olarak engellemekte tereddüt etmedi. Hükûmet Batı’nın ifade özgürlüğü konusundaki eleştirilerine rağmen sık sık sakıncalı bulduğu içeriklere müdahale ediyor. Obama Kongre'yle İşbirliği Yapabilecek mi? AMERİKANIN SESİ Amerika Başkanı Barack Obama, Birliğin Durumu konuşmasında, zengin ve yoksul arasındaki gelir dağılımdaki uçurumun genişlemesi ve bunun artmasını önleme konularına ağırlık verdi. Amerika Başkanı, ekonomik toparlanmaya dikkat çekse de, ülkede hane başına düşen gelir dağılımı Obama göreve geldiğinden beri düşüşte.Başkan Obama, Birliğin Durumu konuşmasında verdiği mesajları halka doğrudan taşımak için hiç vakit kaybetmeden yola çıktı. İlk durağı, son iki genel seçimde de fethedemediği Cumhuriyetçiler’in kalesi Idaho oldu.Başkan Obama, “Genel seçimlerde bana oy vermediniz. Hem de bir değil iki kere yaptınız bunu. Ama olsun. Kızgın değilim. Hatta tam da bunun için buradayım. Çünkü 10 yıl önde Boston’da söylediğim gibi liberal ya da muhafazakar Amerika yok diye birşey yok, Amerika Birleşik Devletleri var,” şeklinde konuştu. Almanya'nın Syriza Zaferine Tepkisi Financial Times 7 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Yazıda, Almanya ekonomi politikalarının hem bazı ülkelerce hem de Avrupa Birliği'nin kurumlarınca eleştirildiği ve bu nedenle Alman vatandaşlarının aşağılanmış hissettiği belirtiliyor. Berlin'in neredeyse her mücadeleyi kaybettiği ileri sürülen yazıda, Alman vatandaşlarının da Euro birliğini bozmamak adına yüksek bir bedel ödediği ifade ediliyor. Bu nedenle Almanya'da ulusal çıkarları korumak için, bu eleştirilere karşı dik durulması yönünde bir baskı oluştuğu belirtiliyor. "Berlin'in bu baskılara direnme gücü, Avrupa'nın kaderini belirleyecek. Öncelikle neden bu kadar çok Alman vatandaşının mağdur hissettiğini anlamak gerekiyor. Almanlara göre kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Syriza'nın zaferi, Avrupa'nın borç batağındaki ülkelere yaklaşımı konusunda başarısız olduğunu gösteriyor. Cömert resmi yardımlara rağmen, tüm borç geri ödenemeyecek gibi görünüyor. Çoğu Alman artık güvenebilecekleri bir Avrupalı ortakları kalmadığını düşünüyor. Paris ve Roma, zar zor uzlaşılan mali anlaşmayı dikkate almıyor. İngiltere, entegrasyon meselesinde kendi çıkarlarını kovalıyor. Syriza ikimci dünya savaşı için tazminat istiyor. Fransa ise, büyük bir ülke olarak, Avrupa kurallarına tabi olmadığını öne sürüyor. Adil olmak adına, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Ekonomi Bakanı Wolfgang Schauble, kriz yönetimleri nedeniyle takdiri hak ediyor. Sonuçta Merkez ve Schauble, birliği korumak adına sorumluluk aldı, büyük finansal bağlılıklar yarattı ve kurumsal reformu destekledi. Ayrıca pragmatik bir şekilde kendi ülkeleri ile Avrupa'yı bir olarak gördüğü bir yolda ilerledi. Ancak ülkedeki Avrupa karşıtı görüşlerin giderek artması nedeniyle, bu yolda ilerlemek zor görünüyor. Berlin'in önünde üç zorlu mesele var. Birincisi, seçmeni "Ekonomik krizden etkilenen ülkelerin çıkarına olan şeyin, kendi çıkarlarına da olduğu" konusunda ikna etmesi gerekiyor. İkinci olarak ise Almanları daha sabırlı ve mütevazi olmaya davet etmesi gerekiyor. Son olarak ise Almanya'nın daha güçlü bir lider rolünde olması bekleniyor. Böylece ekonomik ve siyasi istikrarı ile sorumluluk yükleyebilmesi öngörülüyor. Hükümetin daha entegre bir Avrupa'nın neden Almanya'nın çıkarları için önemli olduğunu açıklaması; Almanların ise Avrupa'nın mağduru değil, gelecekteki liderleri arasında olacaklarına inanması gerekiyor." Terörle mücadele için yeni plan Guardian Gazetenin manşetindeki özel habere göre, Avrupa Komisyonu terörle mücadele için yeni bir plan hazırladı. Buna göre Avrupa'ya giden ve Avrupa'dan kalkan tüm uçuşlarda, her yolcunun kişisel verileri alınacak ve bu veriler beş yıla kadar saklanabilecek. "Bugün yayımlanacak Avrupa Komisyonu planı, Avrupa'ya giriş veya Avrupa'dan çıkış yapan her yolcudan 42 ayrı konuda bilgi toplanmasını öngörüyor. Bu bilgilere banka kartı detayları, ev adresleri 8 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
ve hatta "helal et tercih edip etmedikleri" gibi soruların yanıtları da dahil ediliyor. Toplanan bilgilerin dijital bir veritabanında beş yıla kadar korunması ve bu veritabanına polis ve güvenlik görevlilerinin erişiminin sağlanması öngörülüyor." Gazete, hak savunucularının yeniden düzenlenen yolcu planına karşı çıktığını yazıyor. Muhalifler, Avrupa Adalet Divanı'nın "detaylı koruma kuralları sağlanmadan kişisel bilgilerin geniş kapsamlı olarak toplanamayacağı" yönündeki kararını hatırlatıyor ve bu durumun kişisel gizliliği ihlal edeceğini savunuyor. "Guardian'ın ulaştığı plan tasarısı, kendisini 'Avrupa iç işleri bakanları ile Sivil Haklar Komitesi arasında uygulanabilir bir anlaşma' olarak tanımlıyor. Planın Avrupa'ya gelen veya Avrupa'dan kalkan tüm uçuşlara uygulanması isteniyor. Söz konusu taslağın iki yıl önce Avrupa Parlamentosu'nda yer alan Sivil Haklar Komitesi'nin önüne geldiği ancak engellendiği belirtiliyor." Haberde, İngiltere İç İşleri Bakanı Theresa May de dahil, Avrupalı iç işleri bakanlarının bu planı hayata geçirmek konusunda ısrarlı olduğu ifade ediliyor. İç işleri bakanlarının, Paris'teki "Je Suis Charlie" (Ben Charlie'yim) yürüyüşüne katıldıkları gün yabancı cihatçıların Avrupa'ya geri dönmesine yönelik bu terörle mücadele planına öncelik verdiği belirtiliyor. Bakanların da bu konuda Avrupa Parlamentosu'nun karşı duruşunu kırmaya karar verdiği kaydediliyor. Gazete, bakanların kaleme aldıkları ortak açıklamada "Avrupa yolcu isim kayıt sistemine geçilmesinin acil ve kritik olduğunu" ifade ettiklerini aktarıyor. Perşembe günü Riga'da buluşacak bakanların derhal adım atmayı planladığı bildiriliyor. Revize edilen plana göre, verilerin korunmasına dair çok daha sıkı kurallar getiriliyor. Ancak hak savunucularının yine de "geniş kapsamlı veri toplanacağı ve depolanacağı" gerekçesiyle karşı çıktığı, ayrıca milyonlarca yolcunun kişisel verilerinin toplanmasının kabul edilemeyeceği yönündeki itirazlarına yer veriliyor. Guardian'a konuşan Sivil Haklar Komitesi Başkan Yardımcısı Jan Philipp-­‐
Albrecht, "Komisyonun planı, Avrupa Parlamentosu'nun eleştirilerini ve Avrupa Adalet Divanı'nın 'herhangi bir risk veya şüpheye dayanmayan verilerin saklanması orantılı değildir' yönündeki kararını hor görüyor" dedi. Albrecht bunun açıkça temel hakların ihlali olduğunu belirtti ve "Bunun yerine şüphelilere ve riskli uçuşlara odaklanmalıyız. Paris saldırısı, cihatçılarla savaşta geniş kapsamlı veri depolamasının bir faydası olmadığını ortaya koydu" şeklinde konuştu. Haberde, AB'nin şimdiden ABD, Kanada ve Avustralya ile yolcu isim kayıtlarını, bu ülkeler ile AB arasındaki uçuşlarda paylaşma konusunda anlaştığı belirtiliyor. Böylece uçması yasak olan kişilerin uçağa alınmayacağı kaydediliyor. Ancak Türkiye de dahil, diğer ülkelerle AB arasında böyle bir anlaşma bulunmuyor. 9 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Rusya ile Ukrayna müzakere etmeli Independent Gazetede yer alan "Şimdi diplomasiyi deneme zamanı" başlıklı yazıda, Ukrayna ve Rusya'nın birbirlerine ihtiyacı olduğu belirtiliyor ve iki ülkenin "barışı müzakere edebilecek kadar cesur olup olmadıkları" sorusu yöneltiliyor. “Batı Avrupa'nın bu köşesinde, kıtada bir savaş olduğu çok az hissediliyor. Ukrayna'da olanlar en fazla bir "çatışma" olarak görülüyor. Yanlış: Ukrayna'da çok çirkin bir uluslararası savaş sürüyor ve bu savaşta şimdiye kadar 5 bin kişi hayatını kaybetti. Eylül'de Minsk'te yapılan ateşkes umutları canlandırsa da, savaş her zamankinden daha şiddetli devam ediyor. Şu konuda şüohe olmasın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sürdürdüğü bu saldırgan savaş, Ukrayna'yı kuvvet kullanarak bölmeyi amaçlıyor. Putin, tüm mezarların sorumluluğunu taşıyor. Evet, Batı Rusya'ya cezai tedbirler uyguladı. Ama aynı zamanda savaşın şu anda ulaştığı yaygınlık ve yoğunluğa bakarsak; stratejik liman kenti Mariupol'da onlarca kişinin ölüyor, Rus yanlısı muhaliflerin dün Donetsk'ten Luhansk'a doğru kuzeydoğuda ilerlediklerini ilan ediyor. Ama bizim gibi savaş bölgesi dışında olanların bazı temel gerçeklikleri aklında tutması gerekiyor. Bu savaş, büyük bir nükleer gücün arka bahçesinde gerçekleşiyor. Ukrayna da yakın zamana kadar ana vatanın ayrılmaz bir parçasıydı. Ukrayna'nın AB ve NATO'ya erişimi, soğuk savaş sonrası yaşanan son krizlerden biriydi ve Rusya'nın saygınlığını kırdı. Rusya soğuk savaş sonrası politikasında yaşanan her krizde biraz daha aşağılandı. İdeal bir dünyada Ukrayna coğrafi tercihlerini yapmakta son derece özgür olabilmeli. Ama böyle bir dünyaya çok uzağız ve Kiev de biliyor ki, Ukrayna'nın Rusya ile ilişkisi, AB ile ilişkisinden çok daha maddi. Arada Rusya'nın doğalgazı gibi hayati bir konu var. Ukrayna 2013'te Rusya'dan 27 milyar metreküp doğalgaz ithal etmişti. Bu rakam, AB'den alabileceği en iyi rakamın dahi iki katına tekabül ediyor. Ayrıca Gazprom Ukrayna'dan geçiş hattı için milyarlarca Euro ödüyor. Rusya, Ukrayna'dan ithal ettiği diğer ürünlere de milyarlar harcıyor. Bunlara katma değer eklenmiş endüstriyel ürünler bulunuyor. Bu ürünler, Ukrayna'nın Batı'ya ihraç ettiği tahıl, metal ve diğer ürünlerden daha fazla önem taşıyor. Bunların yanı sıra Rusya'da çalışan Ukrayna vatandaşlarının, Rusya'dan Ukrayna'ya gönderdiği milyarlarca Euro'luk para havalelerinin de dikkate alınması gerekiyor. Bugün hala Rusya ile Ukrayna arasındaki sıkı bağların bir çoğu devam ediyor ve Ukrayna'nın kurtuluşu için hayati önem taşıyor. Diğer bir ifadeyle, Ukrayna'nın Rusya'ya ihtiyacı var. Hiçbir Batı ülkesi de Kiev'e askeri yardım göndermeyi düşünmediğinden, Kiev'in ordusunu savaşta yalnız bıraktığından, bu savaşı Ukrayna'nın kazanması mümkün görünmüyor. Rusya büyük bir ülke ve kendi kuvvetlerini Ukrayna'nın içine yansıtmakta zorlanmıyor. Ukrayna ise küçük ve zayıf. Eğer bu savaş devam ederse, Ukrayna yenilecek. Biz Batı'da dişlerimizi sıkmaya ve Rusya'ya ekonomik sıkıntılar vermeye devam edeceğiz. Ancak bu ekonomik tedbirler şimdiden bizi etkilemeye başladı ve Moskova'nın savaşmaya dair iştahında herhangi bir 10 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
azalmaya yol açmadı. Bu felaketi önlemenin tek yolu müzakerelere başlamak. Kolay olmayacak. Her gün savaş devam ettikçe, öfke artacak ve müzakereleri zorlaştıracak. Ancak Putin ve Poroşenko'nun Minsk'teki tavrı, yüz yüze bir anlaşma yapabilme kapasitelerinin olduğunu gösteriyor. Batı, hem Putin'in zalim politikalarına karşı tavrını açıkça ortaya koymalı hem de her türlü diplomatik görüşme ihtimalini değerlendirmeli ve iki başkanı müzakere masasına oturtmalı. Daha yaygın bir barışın sağlanması buna bağlı." ASYA -­‐ PASİFİK GÜNDEMİ Kim'in ilk ziyareti Rusya'ya Al Jazeera Güney Kore haber ajansı Yonhap’ın Kremlin sözcüsüne dayandırdığı bilgiye göre Kim Jong Un, Sovyetler Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ya karşı kazandığı 9 Mayıs zaferinin kutlamaları için Rusya’ya gidecek. Kremlin sözcüsü, “Yaklaşık 20 ülkenin lideri katılacaklarını doğruladı. Kuzey Kore lideri de bunlardan biri” dedi. Bu ziyaret, Kuzey Kore liderinin 2011’de babası Kim Jong Il’in ani ölümüyle ülkenin başına gelmesinden bu yana yurt dışına gerçekleştirdiği ilk ziyaret olacak. Kim, henüz ülkesinin en büyük müttefiki olan Çin Halk Cumhuriyeti’ni dahi ziyaret etmedi. Kırgızistan'da suç örgütüne operasyon Dünya Bülteni Kırgız Devlet Milli Güvenlik Komitesi, Oş ilinde yapılan operasyonda uluslararası bir silahlı örgüte mensup olduğu sanılan bir grup silahlı kişinin yakalandığını açıkladı. Kırgız polisine göre yakalanan kişiler zengin halkın mal varlığına el koyuyor. Tutuklanan altı kişi ve dört yardımcısının Suriye'deki savaş kamplarında eğitim almış olduğu açıklandı. Konu ile ilgili açıklamayı Kırgız Güvenlik Servisi sözcüsü Rahat Sulaymonov yaptı. Süleymanov’a göre operasyon sırasında tutuklananların evinde bir Kalaşnikof silahı, avcı tüfeği, gaz tabancası, bin 800 farklı kalibreli mermi, altı maske, bıçak, demir ve tahta sopalar, bir araba plakası bulundu. 11 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Tutuklanalar hakkında "sahte belge ve mühür hazırlamak, yasadışı faaliyette bulunmak" suçu ile ceza davası açıldı. Grubun diğer üyelerinin da arandığı bildirildi. Moro'da barış süreci, gitti geldi... Dünya Bülteni Moro'da haftasonu 49 polisin ölümüyle sonuçlanan çatışmalardan sonra durdurulduğu açıklanan barış görüşmelerine devam edileceği duyuruldu Filipinler'in güneyinde hafta sonunda polis ile silahlı örgütler arasında çıkan çatışmada ölen polis memurlarının sayısı 50'ye yükselirken, bölgede barışa yönelik adımların askıya alındığı ve "Bangsamoro temel yasası" konusundaki görüşmelerin durdurulduğu bildirildi ancak bugün yapılan açıklamalarda görüşmelerin devam edeceği duyuruldu. Senato'nun yerel hükümet komitesinin başkanı Ferdinand Marcos Jr, çatışmadan sonra ikinci bir emre kadar "Bangsamoro temel yasası" ile ilgili görüşmeleri durdurduğunu belirterek, "Barış anlaşması, bu denli aşırı şiddet tehditi altında yasalaştırılamaz. Medeni bir toplumda şiddete yer yoktur" demişti. Bugün ise Filipinler İletisim Bakanı Hermino Colama, Moro Barış Sürecinin önemli olduğunu ve her şeye rağmen devam edeceğini açıkladı. Filipinler barış müzakereleri başkanı Mirriam Ferrer de yaşanan olayn bir felaket olduğunu ancak daha büyük amaçlar sebebiyle yola devam edileceğini söyledi. Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF), yaklaşık 40 yıl süren ve 120 bin kişinin ölümüne neden olan ayrılıkçı hareketin ardından geçen yıl 27 Mart'ta Filipinler hükümetiyle Bangsamoro Barış Anlaşması imzalamıştı. Anlaşmanın imzalanmasıyla Mindanao’ya kalıcı ve sürdürülebilir barış getirmesi öngörülen “Bangsamoro temel yasasının" tamamlanması için çalışmalar devam etti. Hazırlanan nihai yasa taslağı eylülde Filipinler Kongresi’ne sunuldu. Emniyet güçleri, pazar günü Mindanao adasında Moro İslami Kurtuluş Cephesi'nin (MILF) idaresindeki Maguindanao'ya, iki terör zanlısının yakalanması için düzenlenen operasyonun ardından çıkan çatışmada Özel Hareket Güçleri mensubu 50 komandonun hayatını kaybettiğini açıkladı. Çatışmaya, geçen yıl mart ayında hükümetle barış anlaşması imzalayan MILF üyelerinin de dahil olduğu belirtildi. MILF'nin bir üst düzey yetkilisi Muhager İkbal, hem MILF hem de Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları (BİÖS) güçlerinin dahil olduğu çatışmanın, polisle MILF arasındaki koordinasyon eksikliğinden çıktığını savundu. 12 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Özel Harekat Güçleri'nin barış anlaşmasında şart koşulmasına rağmen operasyonu MILF'e bilgi vermeden düzenlediği kaydedildi. Operasyonun Cemaat-­‐i İslami'nin üst düzey isimlerinden biri olarak gösterilen, Ebu Seyyaf örgütü ile bağlantılı Zülkifli bin Hir ve Cemaat-­‐i İslami üyesi olduğu belirlenen bomba yapım uzmanı Basit Osman'ın yakalanması için düzenlendiği açıklandı. Emniyet yetkilisi Noel Armilla, Filipinler basınına yaptığı açıklamada, operasyonda Zülkifli bin Hir'in yakalandığını söyledi. Liderliğini Umbra Kato'nun yaptığı BİÖS, 2008 yılında Mindanao'da saldırılar düzenlemeye başladı. BİÖS, Filipinler hükümeti ile barış anlaşması imzalayan MILF'den ayrı hareket ediyor ve barış sürecini baltalamayı amaçlıyor. "Bangsamoro temel yasası" tasarısının kanunlaşmasından sonra Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi’nin yerini alacak Bangsamoro Siyasi Birimi vilayetlerin belirlenmesi için halk oylamasına gidilmesi öngörülüyor. 2016 yılında yapılacak seçimlere kadar yönetimin bir geçiş otoritesi tarafından üstlenilmesi planlanıyor. Çin Sudan lideri Beşir için saray yaptırdı Dünya Bülteni Sudan Devlet Başkanı Ömer el-­‐Beşir, Çin hükümetinin hibesi ile başkent Hartum'un merkezinde, Mavi Nil kıyısında inşa edilen yeni sarayının açılışını gerçekleştirdi. Açılış törenine Sudan Devlet Başkanı Yardımcıları Bekri Hasan Salih ve Hasbu Abdurrahman'ın yanı sıra bakanlar ile Sudan'daki büyükelçiler katıldı. Çin'in Hartum Büyükelçisi Li Lianhe, "yeni sarayın Çin-­‐Sudan dostluğunun bir sembolü olduğunu" söyledi. Devlet Başkanı Sözcüsü İmad Seyyid Ahmed, gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni sarayın 18 bin 600 metrekarelik alan üzerine kurulu olduğunu ve üç kattan oluştuğunu belirtti. Ahmed, eski sarayın ise müze haline dönüştürüleceğini ifade etti. Yapımı 4 yılı geçen yeni sarayın maliyetine ilişkin ise bir açıklama yapılmadı. Sudan'ın en büyük ticari ortağı olan Çin'in, petrol sektöründeki en büyük yatırımcı olduğu belirtiliyor. Kırım Tatarı İsmet Yüksel'in davası Moskova'da görülecek Dünya Bülteni 13 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Kırım Tatar milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov'un ardından Kırım'a girişi yasaklanan 3’üncü kişi olan Kırım Haber Ajansı Genel Koordinatörü, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Türkiye Danışmanı İsmet Yüksel’in Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) kendisine Rusya’ya girişi yasaklamasına karşı açtığı itiraz davası Moskova Şehir Mahkemesi’ne devredildi. İsmet Yüksel’in avukatı, insan hakları savunucusu İllarion Vasilyev, QHA’ya yaptığı açıklamada, ilgili kararın Moskova Meşçanskiy Bölge Mahkemesi’nde 26 Ocak tarihinde yapılan duruşma sırasında kabul edildiğini bildirdi. Davanın gizli olarak sınıflandırılması nedeniyle bölge mahkemesinin söz konusu davaya bakamadığını anlatan İllarion Vasilyev, Moskova Meşçanskiy Bölge Mahkemesi’nin kararında, devretme nedenine ilişkin, “İlgili davanın incelenmesi sırasında Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin, 30 Haziran 2014 tarihinde onaylanan yabancı ülke vatandaşının Rusya Federasyonu’na giriş yasağı dahil, devlet sırlarını içeren belgeleri sunacağından dolayı” denildiğini belirtti. İsmet Yüksel, 20 yıldır Kırım’da ailesi ile birlikte ikamet ediyordu. Kırım’da evi, ailesi, işi vardı. İsmet Yüksel, Kırım Tatar diasporası temsilcileriyle işbirliğinde Kırım’da eğitim, sanat, bilim alanında birçok büyük proje gerçekleştirdi. Yüksel'in girişimi ve maddi desteğiyle Bahçesaray ve Akmescit’te el sanatları atölyeleri kuruldu, kitap basımı, folklor toplulukları, tiyatro ve konserler düzenlendi. Yüksel’in bölgede insani yardım faaliyetleri de bulunuyor. 10 Ağustos 2014 tarihinde İsmet Yüksel’e 5 yıl süre ile Kırım’a giriş yasaklandı. Kırım ile Ukrayna’nın ana kısmı arasındaki idari sınırında bulunan Ermeni Pazar (Armyansk) geçiş kontrol noktasında Rus sınır muhafızları, Federal Güvenlik Servisi’nin İsmet Yüksel’e 5 yıl süre ile yani 30 Haziran 2019 tarihine kadar Rusya’ya girişi yasakladığını sözlü olarak Rusça bildirdi. Şimdi İsmet Yüksel, ailesinden, çevresinden, daimi ikametgahı ve işinden uzakta Kırım’ın dışında ikamet etmek zorunda. Süresiz ikamet izni olan İsmet Yüksel Ukrayna’da yasal olarak bulunuyordu ve ikamet izni 18 Mart 2014 tarihinde de geçerliydi. D-­‐8 sanayi bakanları İran'da toplandı Dünya Bülteni Gelişen Sekiz Ülke (D-­‐8) 4'üncü Sanayi Bakanları Toplantısı Türkiye’den Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla İran'ın başkenti Tahran’da başladı. 14 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Parsian Azadi Otel’de gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını yapan D-­‐8 Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi, ekonomik işbirliği için yeni alanları ve D-­‐8 bünyesinde ekonomik işbirliğinin durumunu değerlendirdi. D-­‐8 üye ülkelerden özel sektör ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen ilk iki gün ki görev gücü toplantılarını son derece olumlu değerlendiren Musavi, “D-­‐8 ülkeleri arasında ortak yatırımlar ve projelerle ekonomilerimizi kalkındırmada önemli katkılar sağlayabiliriz. Ancak özel sektörün katılımı olmadan bu projeleri gerçekleştiremeyiz. Bu nedenle tüm üye ülke hükümetlerinin özel sektörlerin uluslararası yatırımlar yapabilmeleri için gerekli zemini ve işbirliği imkanlarını hazırlayacaklarına inanıyorum” diye konuştu. İran Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı Muhammed Rıza Nimetzade de toplantıda yaptığı konuşmada D-­‐8 ülkeleri içerisinde İran, Türkiye ve Malezya gibi sanayi alanlarında gelişmiş olan üyelerin tecrübelerini diğer üyelere aktarmasının gerekliliğine işaret etti. D-­‐8 gibi diğer bölgesel oluşlarla işbirliğine gidilebileceğine işaret eden Nimetzade, “Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi diğer bölgesel kuruluşlarla işbirliği yaparak D-­‐8 üyesi bazı ülkelerin karşı karşıya olduğu bir çok sorunu çözebiliriz” ifadelerini kullandı. Toplantıya, İran, Türkiye ve Bangladeş bakan düzeyinde katılırken, diğer üye ülkeler büyükelçi ve temsilci düzeyinde katılıyor. Önceki iki gün boyunca üye ülkelerin kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen "Görev Gücü Toplantıları"nın sonuçlarının ele alınacağı toplantının sonunda bir bildiri yayınlanması bekleniyor. Pakistan'da Taliban'a büyük operasyon Dünya Bülteni Pakistan'ın aşiret bölgelerinde Taliban’a karşı devam eden operasyon kapsamında düzenlenen hava saldırılarında 86 Taliban mensubunun öldüğü bildirildi. Pakistan ordusu sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, aşiretler bölgesi Kuzey Veziristan'ın Datta Khel bölgesindeki Talibana ait olduğu belirlenen noktalara hava saldırıları düzenlendiği belirtildi. Saldırılarda aralarında yabancıların da bulunduğu 76 kişinin etkisiz hale getirildiği, çok sayıda silah ve mühimmatın da tahrip edildiği vurgulandı. Afganistan sınırındaki Haybar'da da düzenlenen hava saldırılarında Pakistan Talibanı çatısı altındaki Leşker-­‐i İslam üyesi 10 kişi öldürülmüştü. 15 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Pakistan Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Haziran'dan itibaren Talibana karşı sürdürdüğü operasyon kapsamında şu ana kadar yaklaşık 2 bin 200 örgüt üyesinin öldürüldüğü, bombalı saldırılar ve silahlı çatışmalarda 200'ü aşkın askerin hayatını kaybettiği kaydedildi. Yemen'de taraflar çözüm arıyor Dünya Bülteni Toplantıya katılan taraflardan alınan bilgiye göre; başkent Sana'daki bir otelde akşam saatlerine kadar devam eden toplantıya, geçen Eylül ayında "Barış ve Ortaklık Anlaşması'nı" imzalayan Ortak Muhalefet Bloğu (JMP) partileri ile devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in partisi Genel Halk Kongresi temsilcileri ve Husilerin yanı sıra diğer siyasi hareketler katıldı. Krize çözüm olarak, gelecek dönemde yönetimi devralacak "Başkanlık Konseyi"nin oluşturulmasının değerlendirildiği toplantıda, taraflar arasında, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin istifasının kabul edilmesi ve yerine Meclis Başkanı Yahya er-­‐Rai'nin getirilmesi ya da Hadi'nin görevde kalması konusunda görüş ayrılığı yaşandığı belirtildi. Yemen'de, Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla artan gerginlik, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırmasıyla yeni boyut kazanmıştı. Halid Mahfuz Bahhah başkanlığındaki hükümet de "Husi Ensarullah Hareketi'nin yönetime müdahale ettiği" gerekçesiyle istifa etmişti. Hadi de bu gelişmenin ardından istifasını Meclis Başkanı Yahya Ali er-­‐Rai'ye sunmuştu. Rai ise istifayı reddederek, Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmış ancak geçen Pazar yapılacak oturum ertelenmişti. Kosova'da protesto çatışmaya dönüştü: 110 yaralı Dünya Bülteni Kosova'da ülkedeki annelere 'vahşi' diyen Topluluklar ve Geri Dönüş Bakanı Aleksandar Jablanoviç'in hala görevden alınmayışını protesto eden Vetvendosye Hareketi üyeleri, Kosova'nın Başkenti Priştine'de bulunan Başbakanlık binası önünde gösteri yapmak isteyince polis müdahalede bulundu. Göstericilerin taş yağmuruna polis de biber gazı ile müdahale etti. Çıkan çatışmada 52’si polis olmak üzere 110 kişi yaralandı. Polis Priştine Belediye Başkanı Şpend Ahmeti’yi ve bazı eylemcileri gözaltına aldı. 16 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Saat 12.00 sıralarında Vetvendosye Hareketinin düzenlendiği protestolar sakin başladı. 10 bin kişinin hazır bulunduğu protestolarda, AAK partisi milletvekili Donika Kaday Buyupi konuşmaya başladığı anda, Kosova polisi başbakanlık binası önünde toplanan ve barikatları aşmaya çalışan göstericileri göz yaşartıcı gaz kullanarak dağıtmaya başladı. Polis zırhlı araçlarla protesto edenlere müdahale etti. Kosova Polisi plastik mermi de kullanmaya başladı. Sakin başlayan protestolar çatışmaya dönüştü ve olaylar Priştine geneline yayıldı. Gazdan ve plastik mermilerden kaçan göstericiler Zahir Payaziti Meydanı’na doğru kaçmaya başladı. Polisin çok sayıda eylemciyi gözaltına aldığı gösterilerde müdahale devam ediyor. Polis Zahir Payaziti Meydanı’nda göstericileri tazyikli su, gaz ve plastik mermilerle ile uzaklaştırmaya çalışıyor. Göstericiler polise taş ve soplarla saldırıyor. Syriza: Türk azınlık yıllarca 'komünist' diye korktu, şimdi de destekliyor BBC Türkçe Yunanistan'da sol parti Syriza'yı ekonomi politikalarının yanı sıra iktidara taşıyan bir diğer etken de azınlıklara yaklaşımı. Syriza, Batı Trakya Türklerinin yoğun yaşadığı iller Rodop'tan iki, İskeçe'den de bir milletvekili çıkardı. Batı Trakya Türklerinin Yunanistan siyasetinden taleplerinin başında ekonominin düze çıkmasının yanı sıra, ana dilde eğitimin de erken yaşlara çekilmesi ve 'çift Müftülük' sorununan çözüm getirilmesi geliyor. Sol siyasetin ve Syriza'nın Yunanistan'daki Türk azınlıktan bu desteği alması Rodop milletvekili Ayhan Karayusuf'a göre "sol ve komünizm algısı nedeniyle 20 yıldan uzun sürmüş." Karayusuf bunun nedenini şöyle anlatıyor: "Biz 20 yıldan uzun bir süredir Syriza'nın içinde örgütlüyüz. Türk azınlıklara sola yaklaşmaları çağrımız hep oldu. Ama solu komünizmle karıştırdılar, o yüzden güvenmediler Syriza'ya. Bir de biz mutaassıp, muhafazakâr, tutucu bir toplumuz." 'Ekonomik kriz radikal tercihlere yöneltti' Yunanistan siyasetine 1996'da daha sonra Syriza'nın öncüsü olan Sol İttifak Partisi'nin (Sinaspizmos) milletvekili olarak giren Mustafa Mustafa da Türk azınlıkların sola kaymasının ardında, 'daha önceki 17 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
hükümetlerin azınlık politikalarına kalıcı, akılcı çözüm getirememesi' ve 'ekonomik krizin etkileri' olduğu görüşünde. Mustafa, "Son dönemde yaşanan ekonomik kriz, buradaki azınlık üyeleri arasında siyasal tercihlerin radikalleşmesine, tercihlerini yeni bir umut olan Syriza'dan yana kullanmalarına neden oldu" diyor. Mustafa'ya göre "Syriza, azınlık sorunlarına karşı dayanışmacı ve ilkeli bir tavır sergiliyor". Milletvekillerine göre, Türk azınlıklarının taleplerinin başında, ilkokul, ortaokul ve liselerde tanınan ana dilde eğitim hakkının mecburi olan ana okullara çekilmesi var. Karayusuf, bu talebin daha önceki iktidarlara da yapıldığını ancak olumlu bir yanıt gelmediğini söylüyor ve Syriza'nın azınlık politikasına yaklaşımını da şöyle ifade ediyor: "Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine dayanarak, azınlıkların belki de şu ana kadar verilmemiş milli kimlik, ana dilde eğitim gibi bazı haklarına Yeni Demokrasi ve Pasok'a göre daha şeffaf ve daha pozitif yaklaşıyoruz." Mustafa da "Çağdaşlaşmayı bekleyen, aradaki engelleri kaldırıp çift dilliliği bir avantaja dönüştürebilecek bir eğitim sistemi ve bu eğitim sistemini uygulayacak çağdaş, düzeyli kadrolar istiyoruz" diyor. 'Çift Müftülük' sorunu Yunanistan'daki Batı Trakya Türklerinin kimilerine göre 'sembolik' de olsa hükümetin atadığı Müftün tanınmamasıyla çözülmeyi bekleyen "çift Müftülü" bir durum da var. Milletvekillerine göre bu duruma çözüm talebi ve Syriza'nın dinlere 'eşit yaklaşımı' Türk azınlıkların da sandıkta Syriza'yı seçmesinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ayhan Karayusuf, 'en büyük sorunlardan biri' olduğunu söylediği Müftülük sorunu için "Devletin azınlığa sormadan kendi isteğiyle atadığı Müftü, kabul görmedi. Camilerde parmak kaldırılarak gayri resmi bir şekilde yapılan oylamayla azınlık kendi Müftüsü'nü seçti. Ama resmi değil, dolayısıyla evraka imza atacak yetkisi yok" diyor. Karayusuf partisinin bu soruna yaklaşımını da "Syriza'nın düşüncesi, halkın bir toplum kesiminin kendisini temsil eden din adamını kendisinin seçmesidir" sözleriyle anlatıyor. "Ama bu seçim prosedürünün nasıl olacağı konusunda sonuca varmadık. İstişaresini yapıyoruz." Mustafa Mustafa da Syriza'nın 'Müftü sorununa' yaklaşımına dair şu yorumu yapıyor: 18 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
"Halk tarafından kabul edilebilir bir seçim sistemi olmadığı için atanan müftüler kabul görmüyor. Müftülerin şeri yetkileri kullanması, adalet dağıtan bir rol üstlenmeleri de toplumun bir sorunu olarak duruyor. (…) Biz Müftülerin idari yetkilerden arındırılmalarını ve sadece ruhani rollerini oynamalarını talep ediyoruz." Milletvekillerinin aktardığına göre Syriza'nın vaadi, "Müftünün, yalnızca halk tarafından ve ruhani yönden yapılacak bir seçimle halkın kendi iradesiyle atanmasını sağlamak." 'Kredi alma alışkanlığı olmaması avantaja dönüştü' Milletvekili Mustafa da "Genel olarak ülke çapında da devlet ve din işlerinin ayrılmasını istiyoruz" diyor ve Yunanistan'ın yeni Başbakanı, Syriza lideri Aleksis Tsipras'ın siyasi yemin ederken dini yemin etmemesi için de "Liderimiz tavrı daha ilk gününden ne doğrultuda olduğumuzu gösterdi" yorumunu yapıyor. Karayusuf'a göre de Tsipras'ın bu tutumu "Din tacirliği yapmamasından ve dine saygı göstermesinden" kaynaklanıyor. Yunanistan'daki ekonomik kriz toplumun her kesimini vurdu. Daha çok tarım, hayvancılık ve tütün gibi geleneksel üretim alanlarında faal olan Batı Trakya Türkleri de bu alanlarda tedbir talep ediyor. Fakat milletvekilleri, Türk azınlıkların toplumun diğer kesimlerinin aksine "kredi borcu derdi" olmadığını söylüyor. Zira Mustafa, son yıllarda bazı düzenlemelerle durumu biraz da esnekleşse de, yılar boyu Yunanistan'da azınlıklara kredi verilmediğini ve böyle bir alışkanlık geliştirmediklerini söylüyor. "Bizim bölgemizde geleneksel aile yapısının varlığı var. Kredi azınlık fertlerine verilmiyordu. Kredi alma alışkanlığımızın olmaması bizim için olumlu bir avantaja dönüştü." "Muhafazakar bir toplumuz, yaşam biçimimiz de muhafazakâr. Toplumun geleneksel yapısıyla 3-­‐4 nesil bir arada yaşamasıyla bu kredi batağına girmemiş olmak, bu krizin etkisinden birazcık korudu." Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türkleri, Syriza'nın tarımı destekleme ve düzene koyacağı umudunu taşıyor. Milletvekillerinin aktardığına göre azınlık politikasında da ulusal kimlik ve taleplerinin karşılanacağı beklentisi var. 19 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Times: Suriyelilerin Avrupa'ya gizli yolculuğu İstanbul'da başlıyor BBC TÜRKÇE İngiliz Times gazetesi insan kaçakçılarının Suriyeli sığınmacıları Türkiye üzerinden nasıl Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere götürdüklerini yazdı. Gazeteye göre deniz yoluyla yapılan riskli yolculuğun bedeli 4 bin 500 dolar ile 6 bin 500 dolar arasında değişiyor. Yaklaşık 15 bin dolara ise sığınmacılar sahte pasaportla ve direkt uçuşla Avrupa'ya gidebiliyor. Times gazetesindeki Hannah Lucinda Smith imzalı haberin başlığı, "Suriye'nin orta sınıfları, güvenlik için yüksek bir bedel ödüyor". Smith, çaresiz yüzlerce Suriyeli aile için Avrupa'ya gizlice yapılan yolculuğun, İstanbul'da bir kafede başladığını yazmış. Smith, gittiği İstanbul-­‐Aksaray'daki kafede insan kaçakçılarını tespit etmenin kolay olduğunu yazıyor. Times muhabirine konuşan ve Avrupa'ya yolculuğu için gün sayan Rami adlı Şam kökenli bir Suriyeli, insan kaçakçıları ile ilgili olarak şunları söylemiş: "Bütün gün kafede oturuyorlar, çay içiyorlar. Bazıları ünlü. İnsanlar onları arkadaşlarına tavsiye ediyorlar çünkü güvenilir olduklarına inanıyorlar." "Onlar satıcılar. Kendilerini size nasıl satacaklarını çok iyi biliyorlar. Eğer sizin dini vecibelerini yerine getiren bir kişi olarak görürlerse, kendililerini de aynı şekilde lanse ediyorlar. Eğer sizi laik biri olarak görürlerse, bira içmeye davet ediyorlar. Sizi, arkadaşınız olduklarına inandırıyorlar. Esasında paranızı almak için her şeyi yapıyorlar." 'Milyon dolarlık ticaret' Haberde, Türkiye'de insan kaçakçılığının milyon dolarlık bir ticaret olduğu vurgulanıyor. Son üç yılda yüz binlerce Suriyelinin insan kaçakçılarınca Türkiye üzerinden Avrupa'ya gönderildiği belirtiliyor. Times'ın deyimiyle bu kişiler için "Aksaray, Avrupa'ya yapılan yolculukta sadece kısa süreliğine vakit geçirilen bir durak". Times muhabiri, Türkiye'de Suriyelilerin, fakir Eritreliler ve Libyalılardan farklı yollardan Avrupa'ya götürüldüklerini de yazmış. Sığınmacılar önce kafedeki aracılarla pazarlık ediyor, fiyat ve Avrupa'ya hangi yolla gidecekleri üzerinde anlaşıyor. 20 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Anlaşma sonrası bir büroya yönlendirilerek aracı kurum olan bir şirkete ücretlerini ödeyerek bir programa kaydoluyorlar. Kendilerine aracı kurumun damgasını ve özel kodlarını taşıyan iki belge veriliyor. Bu kodların ilki insan kaçakçılarına yolculuğun başlangıcında, diğeri ise aracı kuruma yolculuğun bitiminde söyleniyor. Daha sonra da insan kaçakçıları aracı kuruma giderek paralarını alıyor. İngiliz gazetesine konuşan aracı kurumdan Mahmut adlı bir kişi, Türkiye'de 12 büroları olduğunu ve ayda yaklaşık 4 bin sığınmacıyla ilgilendiklerini söylemiş. Şirketin sadece komisyon ücretlerinden elde ettiği gelir ayda yaklaşık 1 milyon dolar. Üstelik Avrupa'da da büroları olduğu belirtilen şirket bu parayla döviz ve altın ticareti de yapıyor. Times'taki haberde Mahmut'un ayda 3 bin dolar kazandığı ve Türkiye'de "Suriyelilerin sefaleti üzerinden zenginleşen yüzlerce, belki de binlerce kişiden sadece biri" olduğu belirtiliyor. Haber, Mahmut'un şu sözleriyle noktalanmış: "Evet bu bir iş ama aynı zamanda insani bir şey. Bu insanlar her şeylerini kaybetti. Biz de ellerindeki son parayı da kaybetmemelerini temin etmeye çalışıyoruz." 'Kuzey Kore lideri Rusya'yı ziyaret edecek' BBC Türkçe Güney Kore'deki Yonhap haber ajansı, Kuzey Kore lideri Kim Jong-­‐un'unRusya'yı ziyaret edeceğini bildirdi. Ajans, Rusya'nın yaptığı açıklamada Kuzey Kore liderinin Moskova tarafından yapılan daveti kabul ettiğini yazdı. Yonhap, bilgi talep ettiği Kremlin'in ajansa gönderdiği yanıtta bu bilgiyi teyit ettiğini belirtse de yanıtta Kim'in adının belirtilmediği aktarıldı. Kim Jong-­‐un 2011'de iktidara gelmesinden bu yana hiç yurtdışı ziyareti yapmamıştı. Bu ayın başında Kim'in ilk resmi yurtdışı ziyaretini Rusya'ya yapabileceği yönünde haberler çıkmıştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov 21 Ocak'ta gazetecilere, Rusya'nın Kim'i, 2. Dünya Savaşı'nın sona erişinin 70. Yıldönümü için 9 Mayıs'ta düzenlenecek kutlamalara davet ettiğini söylemişti. Lavrov, Kuzey Kore hükümetinden gelen ilk sinyalin olumlu olduğunu belirtmişti. 21 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Yonhap haber ajansı Rusya Başkanlık ofisinin Kuzey Kore liderinin kutlamalara katılacak 20 ülke liderinden biri olduğunu teyit ettiğini bildirdi. Kim Jong-­‐un'un babası ve ülkenin bir önceki lideri olan Kim Jong-­‐il'in ziyaretleriyle ilgili önceden bilgi verilmiyordu. Kim Jong-­‐il ölümünden kısa süre önce Rusya'yı ziyaret etmiş olsa da, en fazla ziyareti o dönem ülkenin en yakın müttefiki olan Çin'e gerçekleştiriyordu. Kim Jong-­‐un'un olası ilk ziyaretini Çin'e değil Rusya'ya yapmasının, Kuzey Kore'nin Çin'e bir tepkisi olarak algılanabileceği bildiriliyor. Son yıllarda Japonya, Güney Kore ve ABD, Çin'e Kuzey Kore'nin nükleer programıyla ilgili daha fazla baskı yapması yönündeki taleplerini artırmıştı. Pekin, medya aracılığıyla Kuzey Kore'yi dönem dönem eleştirmişti. Çin yönetimi ayrıca Birleşmiş Milletler'in 2013'te Pyongyang'a yönelik yaptırımların sıkılaştırılması yönündeki kararını da desteklemişti. Meksika’daki kayıp 43 öğrenci: Önce öldürüldüler sonra yakılıp nehre atıldılar Euronews Meksika’da kaçırılan 43 öğrenci hakkında yürütülen soruşturmada, öğrencilerin tümünün katledilip yakıldığı resmi ağızlarca doğruladı. Başsavcı Jesus Murillo Karam, öğrencilerin polis tarafından alıkonulduktan sonra yakıldığını açıkladı: “Soruşturma boyunca bu ve elde ettiğimiz diğer bulgular bizim mantıklı ve akla yatkın bir sonuca varmamızı sağladı. Buna göre, şüphesiz ki öğretmen koleji öğrencileri sırasıyla alıkonuldu, öldürüldü, yakıldı ve San Juan Nehri’ne atıldı. Olaylar bu sırayla gerçekleşti.” Adli tıp yetkilileri sadece bir öğrencinin kimlik tespitini yapmış olsa da bu açıklamayla başsavcı ilk defa tüm öğrencilerin öldürüldüklerinden emin olduğunu açıklamış oldu. Ancak öğrencilerin aileleri yetkililerin bu açıklamalarına inanmıyor. Bir basın açıklaması yapan aileler, olay hakkında halen birçok şey belirsizliğini korurken bu tarz kesin bir açıklamanın yapılmasını hükümetin dosyayı bir an önce kapatma çabası olarak yorumladı. Aralarından kimileri, çocuklarını halen canlı bulmayı ümit ediyor. 22 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Lavrov: Önceliğimiz Rusya'nın yüzünü Pasifik'e döndürmek Sputnik Sırbistan'da faaliyet gösteren Uluslararası İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi'nin 'Horizons' dergisi için Rusya'nın Avrupa ve dünyadaki önceliklerini anlatan bir makale yazan Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, "Tarihsel deneyim, Rusya'yı tecrit teşebbüslerinin, Avrupa için kaçınılmaz şekilde ağır sonuçlar doğurduğunu gösteriyor" vurgusu yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, günümüzde şekillenen çok kutuplu dünyada birbiri ardına yaşanan önemli gelişmeler nedeniyle bölgesel ve küresel ölçekte istikrarsızlığın arttığını belirtti. Lavrov, "Mezhepler ve medeniyetler arası çatışma riski giderek derinleşiyor ve bu durum küresel ekonomide kriz yaratabilir" dedi. Lavrov: Yeni Soğuk Savaş istemiyoruz Rus bakan, "İki Dünya Savaşı ve bir Soğuk Savaş atlatan Avrupa'nın refah, karşılıklı çıkarlara dayalı ortaklık ve sürdürülebilir barışçıl kalkınma yoluna gireceğini umuyorduk. Ancak 20. yüzyılın karanlık mirasını, ayrıştırıcı unsurlarını tamamen ortadan kaldırma fırsatı kullanılamadı. Rusya'nın yaptığı birçok çağrıya ve AGİT ile NATO-­‐Rusya Konseyi'nde alınan kararlara rağmen, Avrupa-­‐Atlantik Bölgesi'nde ortak barış, güvenlik ve istikrar alanı oluşturma hedefine ulaşılamadı" ifadelerini kullandı. "HALKLARI 'BİZİMKİLER VE DİĞERLERİ" OLARAK KATEGORİZE ETME PRATİĞİ SÜRDÜ" TBMM'de Yunanistan Dostluk Grubu yok Sputnik Yunanistan'da pazar günü yapılan seçimlerde Radikal Sol İttifak SYRIZA'nın zaferi Türkiye'de de büyük tartışma yaratırken, Meclis'te çeşitli ülkelerle kurulan dostluk grupları arasında bu ülkenin olmaması dikkat çekti. TBMM Yunanistan Dostluk Grubu'nun bu yasama döneminde kurulmaması hem iktidar hem de muhalefet de şaşkınlıkla karşılandı. 12 Haziran 2011 seçimleri ile oluşan 24. Yasama Döneminde, 125 ülke ile dostluk grubu oluşturuldu. 3620 sayılı TBMM'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanuna göre, dostluk grupları TBMM Genel Kurulunda alınacak karar üzerine kuruluyor. Ancak bu dönem Yunanistan ile dostluk grubu 23 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
kurulmadı. Gerekçe olarak da 'karşılıklılık ilkesi uyarınca Yunanistan'da da dostluk grubu olmaması' gösterildi. AK PARTİLİ VEKİL ŞAŞIRDI İktidar ve muhalefet milletvekilleri konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Meclis'te bu dönem Yunanistan ile dostluk grubu kurulmamasına şaşırdı. Ramazanoğlu, "Ben de şaşırdım, eğer yoksa tabi ki bu bir eksikliktir, mutlaka böyle bir dostluk grubu kurulması gerekir" diye konuştu. CHP'Lİ LOĞOĞLU: ÇOK YANLIŞ CHP İstanbul Milletvekili Faruk Loğoğlu, Meclis'te Yunanistan ile dostluk grubunun kurulmamasını "çok yanlış" diyerek değerlendirdi. Loğoğlu, "Komşumuz, olması lazım. Bunu bir soru önergesi ile de soracağım" dedi. "TÜRKİYE PARLAMENTOSUNUN AYIBI" HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani ise, bütün dostluk gruplarının başkanlarının iktidarın tekelinde olduğunu ifade ederek, "Onların dışında komşu halklarla, komşu ülkelerle iyi ilişkiler içerisinde olmayı arzu eden parlamenterlerin varlığı da Türkiye açısından çok şey ifade etmiyor. Eğer iktidar partisi böyle bir dostluk grubu kurmayı ve o dostluk grubuna bir başkan atar ise anlamlı olur. Bence sadece bu değil, kurulu olan dostluk gruplarının da çok işlevsel olmadıklarını düşünüyorum" dedi. Yunan toplumu ile Anadolu halklarının Parlamento'da kurulmamış bir dostluk grubundan çok daha evveliyata dayalı, tarihte bir dostluğunun, birlikteliğini söz konusu olduğunu vurgulayan Zozani, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kadar uzun süre bir arada yan yana yaşamış halkların birbirleriyle sadece iyi anılar tazelemiş olması beklenemez aynı zamanda kötü anılarının da olması doğaldır, eşyanın tabiatı gereğidir, tarihi gerçekler budur. Bugün Almanlar ile Fransızlar yanyana Avrupa'nın lider kardeşleri olarak görünebilirler ama 40-­‐50 yıl önce birbirlerini boğazlayan iki halktı. Dolayısıyla Türkiye'deki bu mutlak düşman algısı ne yazık ki siyaseten çok şey kaybettiriyor. Türkiye mutlak düşman yaratarak, siyasi iktidarlar mutlak düşman yaratarak ayakta kalmayı maharet saymışlar. Bu politikanın bir tezahürü olarak da maalesef parlamentoda Yunan dostluk grubu kurulamamıştır. Bu da Türkiye Parlamentosunun ayıbıdır." 24 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Rusya-­‐Çin dostluğu Batı’nın planlarını bozdu Sputnik Washington Free Beacon, çiçeklenen Rus-­‐Çin ilişkilerinin, ABD ve Avrupa’nın Kremlin’i “cezalandırma” çabalarını baltalayabileceğini yazdı. Portal, kanıt olarak Çin’in Rusya’dan petrol ithalatını artırma kararını göstererek, The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin, “Çin’in Rus petrolü ithalatı, iki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşme sayesinde arttı” yorumunu aktardı. “Suudi Arabistan ve Venezuela gibi büyük petrol üreticileri, Moskova’nın izolasyon nedeniyle yüzünü Pekin’e çevirmek zorunda kalması bağlamında önemli bir talep düşüşü ile karşı karşıya” diyen WSJ’ye göre Çin, Batı’nın güçlü baskısıyla karşılaşan Rusya’ya “ekonomik yardım elini” uzattı. Washington Free Beacon ayrıca Gazprom ve Çin’in CNPC şirketi arasında Mayıs ayında yapılan doğalgaz anlaşmasını ve Davos Uluslararası Ekonomik Forumu kapsamında Rus ve Çinli işadamları arasında gerçekleşen “özel” görüşmeyi hatırlattı. AVRUPA GÜNDEMİ Yunanistan'da hükümet kuruldu Al Jazeera Yunanistan'da pazar günü yapılan erken genel seçimleri kazanarak Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'tan hükümet kurma görevini alan Başbakan Aleksis Tsipras kabinesini açıkladı. Kosova sokakları karıştı Al Jazeera Kosova’nın başkenti Priştine’de muhalif "Kendin Karar Al Hareketi"nin çağrısı üzerine düzenlenen protestolara polis müdahale etti. 56'sı polis 100'den fazla yaralı, 31 gözaltı var. Cenevre'deki Libya görüşmeleri sona erdi Dünya Bülteni 25 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
İsviçre'nin Cenevre kentinde, Birleşmiş Milletler öncülüğünde Libyalılar'ın yürüttüğü ve Trablus'taki Milli Genel Kongre üyelerinin katılmadığı, iki gün süren siyasi diyalog görüşmelerinin ikinci turu sona erdi. BM Cenevre Ofisi'nde basına kapalı yapılan diyalog görüşmelerinin ikinci turuna Tobruk yönetimine bağlı temsilciler katılırken, Trablus'ta yönetimi elinde bulunduran Milli Genel Kongre'den temsilciler yer almadı. BM'den yapılan yazılı açıklamada, katılımcıların görüşmelerde, ülkede birliğin sağlanmasına yönelik ve terörizme karşı mesajlar verdiği ifade edildi. Açıklamada, birlik hükümeti kurulması ve güven artırıcı önlemler alınması gibi konularının da konuşulduğu belirtildi. Görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştirildiği, siyasi ve askeri çatışmalara çözüm arayışının ele alındığı kaydedildi. Açıklamada, ülkenin il-­‐ilçe belediye ve bölgesel konsey temsilcilerinin bugün Cenevre'de bir araya geleceği bilgisi verildi. Daha sonraki tarihlerde ise Libya siyasi parti temsilcileri ve askeri grupların da diyalog görüşmelerine katılmasının hedeflendiği kaydedildi. Açıklamada, katılımcıların, oy birliği ile terörizme karşı olduklarını belirtikleri ve bugün Libya'da otele düzenlenen saldırıyı kınadıkları belirtildi. Libya'da 17 Şubat 2011'de başlayan ve Muammer Kaddafi'nin devrilmesine yol açan devrimin ardından istikrar sağlanamamış, Mayıs 2014'te emekli General Hafter'in Zintanlı milis gruplarla başlattığı darbe girişimi, Trablus ve Misrata'daki devrimci gruplarla ortak hareket eden Trablus'taki merkezi yönetim tarafından engellenmişti. Olayların ardından biri Tobruk'ta (Temsilciler Meclisi) diğeri Trablus'ta (Milli Genel Kongre) olmak üzere iki meclisin faaliyete geçtiği ülkede, başkentteki Milli Genel Kongre'nin desteklediği Libya Şafağı (Fecr-­‐i Libya) Koalisyonu ile Tobruk Temsilciler Meclisi'nin destek verdiği Hafter'e bağlı "Onur Operasyonu" koalisyonu arasındaki çatışmalar devam ediyor. Batı Trakya Türkleri Syriza'dan umutlu Dünya Bülteni Yunanistan seçimlerinin galibi Syriza’dan İskeçe milletvekili seçilen Hüseyin Zeybek, yıllardır kronikleşen azınlık haklarının çözüleceğine inandığını belirterek, "Syriza Parti'si içerisinde 3 azınlık milletvekilimiz var. Syriza’nın böyle bir diyaloga girmemesi mümkün değil" dedi. Yunanistan’da meclisin Cumhurbaşkanını seçememesi nedeniyle yapılan erken genel seçimlerden zaferle çıkan Aleksis Çipras liderliğindeki Syriza’dan İskeçe Milletvekili seçilen Hüseyin Zeybek, 26 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
partisinin il teşkilatında meclisin en genç milletvekili seçilen 29 yaşındaki Statis Yanakidis ile tebrikleri kabul etti. Parti teşkilatıyla seçim sonuçlarını değerlendiren Hüseyin Zeybek, Batı Trakya Türk azınlığın Yunanistan’ın yumuşak dokusu olduğuna dikkat çekerek, "Azınlığımız siyasi, ekonomik krizden etkilenmiş durumda. Düşünün ki inşaat sektöründe yüzde 90 gerileme var. Bizim azınlık insanlarımızın çoğu inşaat sektörüyle uğraşıyordu. Bizim güzide ürünümüz tütün pekte bir şey etmiyor. Avrupa’dan alınan destekler vardı. Onlarda kesildi. Ortalama 3 Euro’ya satılan tütün çiftçinin ancak giderlerini karşılıyor. Geçim kaynağı olmaktan çıktı. Azınlık içinde zor bir ekonomik bir durum var" dedi. "EN BÜYÜK SORUN EĞİTİM" Batı Trakya Türk azınlığının en büyük sorununun eğitim olduğunu söyleyen Zeybek, "Bu dönemde sorunların çözümünü beklerken, sorunların daha arttığını gördük. Eğitimde yapılan reformlar, eğitimin aleyhine döndü. Syriza buna önem verecek. Çünkü en büyük sorun Yeni Demokrasi ve PASOK hükümetleri azınlık ile diyaloga girilmeler. Hiçbir zaman azınlığı tartışmadılar. Düzenleme yapılırken, kendi kafalarına göre karar verdiler. Kendileri biz biçtikleri kıyafeti giydirdiler. Biz artık bunu istemiyoruz. Syriza’nın söylemi farklı. Syriza diyor ki 'Biz Azınlıkla diyaloga gireceğiz'. Azınlık kurumlarıyla, temsil eden insanlarla. Şuanda Syriza partisi içerisinde 3 azınlık milletvekilimiz var. Syriza’nın böyle bir diyaloga girmemesi mümkün değil. Tabi en önemli etken iyi niyet olması. Eğer iyi niyet olursa problemlerin çözümüne gidebilirsiniz. Fakat ne PASOK’da ne de Yeni Demokrasi de biz bu iyi niyeti görmedik" diye konuştu. "MÜFTÜYÜ HALK SEÇECEK" Yıllardan beri Batı Trakya’da müftülerin seçimi konusunda sorun yaşadıklarını hatırlatan Syriza Milletvekili Hüseyin Zeybek, "Devlet kendi müftüsünü atıyor, halkta kendi seçtiği müftüsünü tanıyor. Böyle bir tezat var. Devlet işlerini tayinli müftü ile yapıyor. Halkta seçtiği müftüyü tanıyor. Bu bitmesi lazım. Müftüyü halk seçmesi lazım. Bunu da tartışarak ortak bir formül bulabiliriz. Ama mutlaka halkın iradesi duyulması lazım. Ata yadigarımız vakıflarımız var. Kendimiz yönetemiyoruz, devlet tarafından atananlar yönetiyor. Biz burada da demokrasinin işlemesini istiyoruz. Seçimle gelsin yöneticiler, halkımıza hesap versinler. Bu azda kalmış olsa, vakıf mallarının halkımızın yararına kullanılmasını istiyoruz. Gerçekten zor günler geçiren Yunanistan ve Batı Trakya Türk azınlıkları içinde geçerli. En azından bir tas çorba verebilecek bir vakfımız, ihtiyarlar için bir bakımevimiz yok. Vakıf bunları yapabilir. Milli kimlik sorunumuz var. Bunlara Syriza’nın farklı bir gözle bakacağını inanıyorum. Bizde bunların takipçisi olacağız" dedi. "BİRİ ANA VATAN, DİĞERİ BABA VATAN" 27 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Türkiye ile Yunanistan arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Zeybek, sözlerini şöyle tamamladı: Azınlık milletvekilleri köprü vazifesi görebiliriz. Çünkü iki ülkenin birisi ana vatan, diğer baba vatan. İkisinin kaynaşması bizim lehimize olacak. Halkların da yararına olacak. Biz bunu istiyoruz, iki komşuyuz. Ortak çıkarlarımız, değerlerimiz var. Ekonomik alanda da işbirliği yapılması gerektiğine inanıyorum. ORTADOĞU GÜNDEMİ Obama'dan Riyad'a kritik ziyaret Al Jazeera Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Riyad'a giden ABD Başkanı Barack Obama'yı uçağın kapısında karşıladı. Ziyarete Cumhuriyetçi kanattan önemli isimler de eşlik ediyor. El Baradey'den geciken itiraf: Kullanıldım Dünya Bülteni Mısır’da temmuz darbesinden sonra Cumhurbaşkanı Yardımcılığına getirilen ve Rabia olaylarından sonra istifa eden Muhammed El Baradey, 'perde' olarak kullanıldığını ve ordunun ayrıcalıkları elinde bulundurduğunu geç de olsa itiraf etti. Avusturyalı ‘Die Presse’ gazetesine konuşan Beradey, Temmuz darbesinden sonra ‘ülkeyi bir iç savaştan kurtarmak’ için cumhurbaşkanı yardımcılığını kabul ettiğini savundu. Baradey, Mısır’da bölünmüşlüğün tavan yaptığı ve milyonlarca insanın meydanlarda bulunduğu bir dönemde durumu yatıştırmak için bir seçime gidilmesi yerine ordunun durumu istismar ederek, barışçıl yollarla çözülmesi için iyi niyetlerin olmasına rağmen Müslüman Kardeşler’in eylemine ateş açtığını ifade etti. Şiddete başvurulduğunda istifadan başka bir seçeneği kalmadığını söyleyen Baradey, orduyu ‘ayrıcalıkları elinde bulundurmakla’, darbeden sonra ‘durumu manipüle etmekle’ ve Müslüman Kardeşlerin eylemcilerini ‘öldürmekle’ suçladı. Sisi'ye çağrıda bulunan Baradey, ılımlılığı elde tutan İslami siyaset akımlarını kucaklaması gerektiğine işaret ederek, onları yer altına itmesi şiddeti ve radikalizmi körükleyeceğini söyledi. 28 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Muhammed Baradey, Mısır’da 3 Temmuz darbesinden sonra geçici Cumhurbaşkanı olarak atanan Adli Mansur tarafınfan 9 Temmuz 2013’te Cumhurbaşkanı Dış İlişkileri Yardımcısı olarak tayin edilmişti. İhvan Teşkilatı, Baradey’i darbeye şemsiye olmakla suçlamıştı. Baradey 14 Ağustos’ta Rabia ve Nahda olaylarından sonra istifa etmişti. İran ve Rusya ortak banka kuruyor Dünya Bülteni İran ve Rusya ikili ticaretlerini dolar üzerinden değil ruble ve rial üzerinden yapma kararı almışlardı. İki ülke 2014 yılının Eylül ayında İran İhracatçılar Birliği Başkanı Rıza Nurani'nin ilk olarak dile getirdiği ortak banka için de adım atmayı planlıyor. İran'ın Moskova Büyükelçisi Mehdi Senai, İran ve Rusya'nın ortak bir banka veya karşılıklı bir hesap açmayı planladıklarını ifade etti. Senai, bunun iki ülke arasındaki ticaretin kendi para birimleri olan rial ve ruble üzerinden yapılmasını da kolaylaştıracağını dile getirdi. Sputnik'e konuşan Senai, "İki taraf da ortak bir banka veya ortak bir hesap oluşturmayı planlıyor, bu sayede ödemeler rial ve ruble olarak yapılabilecek. Bunun için iki tarafın da bir çalışma grubu oluşturmasına ihtiyaç var." ifadelerini kullandı. Senai, "Bunu yapmak için İran ve Rusya'nın merkez bankalarının başkanlarının bir araya gelip görüşmelerine ihtiyaç var. Umarım bu yakın bir zamanda gerçekleşir." ifadelerini kullandı. İranlı Büyükelçi ayrıca, Rusya ile İran ilişkilerinin oldukça aktif şekilde geliştiğini ve 2014 yılının her iki ülke için de verimli bir yıl olduğunu ifade etti. Ürdün ve Japonya arasında IŞİD diplomasisi Dünya Bülteni IŞİD, Ürdün'de terör suçlamasıyla tutuklu bulunan Irak uyruklu Sacide er-­‐Rışavi'nin 24 saat içinde serbest bırakılmaması durumunda alıkoyduğu Ürdünlü pilot Muaz Safi el-­‐Kesasibe ile Japon rehine Kenji Goto'nun öldürüleceğini açıkladı. IŞİD tarafından yayımlandığı iddia edilen video kaydında görülen Japon rehine Goto, ailesine, Japonya hükümetine ve halkına bunun son mesajı olduğunu belirterek, "Bana özgürlüğümün önündeki tek 29 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
engelin Sacide'nin serbest bırakılmasını erteleyen Ürdün hükümeti olduğunu söylediler" ifadesini kullandı. Eşine seslenen Gato, "Japonya hükümetinden Ürdün'e her türlü siyasi baskıyı yapmasını iste. Vakit hızla daralıyor. Ürdün hükümeti biraz daha gecikirse Ürdünlü pilotun ölümünden sorumlu olacaktır. Tabii arkasından benim de. Benim hayatta kalmak için 24 saatim var. Pilotun şansı ise bundan daha az. Lütfen bizi ölüme terk etmeyin. Herhangi bir gecikme ikimizin de ölümüne neden olacak. Top şu an Ürdün hükümetinde" dedi. ÜRDÜN-­‐JAPONYA ARASINDA DİPLOMASİ TRAFİĞİ Bu arada Japon rehine Goto'nun akıbeti konusunda Japonya Dış İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Yasuhide Nakayama'nın Ürdünlü yetkililer ile görüştüğü belirtildi. Japonya'nın Amman Büyükelçiliğinden alınan bilgiye göre, IŞİD'in son yayınladığı görüntü üzerine Nakayama ve Japon diplomatlar Ürdünlü yetkililerle yoğun görüşmeler gerçekleştiriyor. Japon yetkililer, Goto'yu kurtarmak için Ürdünlü yetkililerden "yüksek işbirliği" talep ediyor. SES KAYDI İNCELENİYOR Öte yandan Ürdün ordusudan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu ses kaydıyla ilgili incelemenin, alanında uzman yetkili birimlerce sürdürüldüğü ifade edildi. Açıklamada, ses kaydında, Rişavi'nin serbest bırakılması halinde Kesasibe'nin salıverilmesi konusunun "net olmadığı" vurgulanarak, görüntülerin gerçekliğinin araştırıldığı kaydedildi. IŞİD, 20 Ocak'ta internet üzerinden, Haruna Yukava ve Kenji Goto adlı iki Japon rehinenin görüntüsünü yayımlayarak, rehinelerin hayatlarına karşılık Japon hükümetinden 72 saat içinde fidye olarak 200 milyon dolar istemişti. İstekleri yerine getirilmeyen örgüt, Haruna Yukava'nın öldürüldüğünü duyurmuş, Kenji Goto için ise 2005'te Amman'da 57 kişinin öldüğü "Kara Çarşamba" saldırılarına canlı bomba olarak katılan Irak uyruklu Sacide er-­‐Rışavi ile takas şartı öne sürmüştü. Suriye'nin Rakka kentinde Aralık ayında ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait uçağın düşürüldüğü belirtilmiş, Ürdün ordusu, uçağın kendilerine ait olduğunu ve pilot Muaz Safi el-­‐
Kesasibe'nin de IŞİD tarafından rehin alındığını doğrulamıştı. Sudan'da BM çalışanları kaçırıldı Dünya Bülteni 30 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Bulgaristan, Sudan’da Birleşmiş Milletler'in (BM) Dünya Gıda Programı için çalışan altı vatandaşının kaçırıldığını açıkladı. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı, Bulgar havacılık şirketine ait bir helikopterin Rumbek şehrinden Hartum'a gittiği sırada hükümet güçlerine karşı savaşan Sudan Halkın Özgürlüğü Hareketi -­‐ Kuzey grubu tarafından inmek zorunda bırakıldığını ve içinde bulunan altı Bulgar vatandaşının alıkonulduğunu duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, helikopterde bulunan altı kişiden üçünün mürettebat, diğer üçünün ise havacılık şirketi çalışanı olduğu belirtildi. Helikopterin uçuşu için gerekli izinlerin alındığı kaydedildi. Şirket yetkililerinin, kaçırılan altı kişinin güvenli bir yerde bulunduğu ve iyi olduklarını aktardığı belirtilen bakanlık açıklamasında, kaçırılan vatandaşların serbest bırakılması için BM yetkililerinin Sudan Halkın Özgürlüğü Hareketi -­‐ Kuzey grubu ile bağlantı kurduğu ifade edildi. Bulgar Dışişleri Bakanlığı, insani yardım konularından sorumlu BM Genel Sekreteri Yardımcısı ile sürekli temas halinde olduklarını ve vatandaşlarının serbest bırakılması için çabaların sürdüğünü bildirdi. Libya’da Türklerin de kaldığı otele saldırı Euronews Libya’nın başkenti Trablus’taki Corinthia Hotel’i önünde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırının ardından otele giren silahlı kişiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığı belirtildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre çatışma sırasında turistleri otelden çıkarmaya çalışan üç güvenlik görevlisiyle 4 turistin öldüğü, sayıları belirtilmeyen saldırganların ise elinde rehinelerin olabileceği belirtiliyor. Konuya ilişkin resmi makamlardan henüz bir açıklama gelmedi. Öte yandan IŞİD, patlamanın ardından örgüte yakın bir internet sitesinde yayınladığı videoda saldırıyı üstlendi. Libya’daki saldırıda ölenlerin biri Fransız biri Amerikalı Euronews 31 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI
Libya’nın başkenti Trablus’un en lüks otellerinden birine saldırı düzenlendi. Başbakan Ömer el-­‐
Hasi’nin de içeride bulunduğu sırada Corinthia Hotel’e yapılan bombalı intihar eyleminde en az 9 kişi hayatını kaybetti. İki canlı bombanın geldiği otelde eylemcilerden biri bombayı güvenlik görevlisine sarılarak patlatmak istedi ancak düzenek çalışmadı. Diğer saldırganın üzerindeki düzenek ise büyük bir gürültüyle patladı. IŞİD’e yakın olduğu bilinen internet sitelerinde eylemi bu örgütün üstlendiği duyuruldu. Trablus’ta yabancıların daha çok tercih ettiği otellerden birine yapılan saldırıda ölenlerden birinin Amerikalı birinin de Fransız olduğu açıklandı. 32 
Download