OBEZİTE CERRAHİSİ DİYETİNDE NELERE EDİLMELİDİR? SONRASI DİKKAT OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI PROTEİN SAYARAK NASIL DİYET YAPILIR? OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA PROTEİN DESTEĞİNİN GEREKLİLİĞİ Proteinler vücudumuzdaki her hücre, doku ve organın parçalarıdır. Vücut proteinleri devamlı olarak parçalar ve proteinler yer değiştirirler. Vücudumuz proteini daha sonra kullanmak için depolamaz, bu nedenle yeterli ve uygun proteini tüketmek gereklidir aksi halde vücudunuz kaçınılmaz olarak hasar görecektir. Alınan protein yeterli değilse; vücut zayıf oral alınımını dengelemek için yağsız vücut kitlesini (kas) yıkmaya başlayacaktır. Kilo kaybı ameliyatı olanlar ya da çok düşük kalorili diyet yapanlar için kas kaybı kaçınılmazdır. Bu kaybı en aza indirgemek için uygun, yeterli ve yüksek kalitede protein alınması gereklidir. Sıvı veya Toz Protein Destekleri ne zaman kullanılmalıdır? Obezite Cerrahisi sonrasında ağzıdan yeterli miktarda protein alınamadığında sıvı veya toz protein ilave olarak kullanılabilir. Aynı zamanda kişi protein yönünden zengin besinler alamadığında ya da yeme hacim kısıtlaması olduğunda da kullanılması uygundur. Protein eksikliğinin riski var mıdır? Kilo kaybı ameliyatlarından özellikle Biliopankreatik Diversiyon/Duedonal Switch (BPD/DS) geçirenler için protein yetesizliği geliştirme riski yüksektir. Yine de tüm kilo kaybı ameliyatları için ameliyat sonrası edilmediği takdirde risk hep vardır. diyeti düzgün takip Yüksek kaliteli sıvı veya toz proteinler nelerdir? Piyasada protein takviyeleri bir çok farklı tatta, özellikte, karışımda, lezzette ve fiyatta bulunabilir bununla birlikte protein takviyesi seçerken en çok önem verilmesi gereken ne kadar amino asit içerdiğidir. Amino asitler vücutta protein blokları oluşturur. Dokuz zaruri (IAA), onbir de elzem olmayan (DAA) vardır. Vücut IAA üretimini yapamadığı için, bunun dışarıdan alınması gereklidir. Hızlı kilo kaybı sürecinde protein takviyeleri, uygulalanan diyetteki protein ihtiyacını karşılayan ana kaynaktır. İçeriğinde IAA olan protein takviyelerini seçmek bu sebeple zaruridir. Ayrıca protein takviyenizi seçerken içeriğindeki “protein sindirilebilirliği düzeltilmiş amino asit skoru” (PDCAAS) 100 olması önemlidir. Bu sistem; protein kalitesini ölçebilmek için uygulanagelen bir metoddur. Vücudunuz için gereken IAA proteini ihtiva edebilmesi için PDCAAS skorunun mümkün mertebe 100’e yakın olması gerekir. Peynir altı suyu, kesilmiş süt, kazein, soya ve yumurta akından yapılmış protein takviyelerinde PDCAAS skoru 100 dür. Bu protein desteklerinin çoğunun konsantre ya da izole (saf) olarak satıldığını bilmek önemlidir. İzolatlar Genel olarak izole protein destekleri diğerlerine göre daha daha yüksek konsantre protein ihtiva eder. Peynir altı suyu izolatlarında filtrasyon işlemi üründeki laktoz, mineral ve yağı yok eder, bu ürünlerde laktoz ya yoktur, ya da çok azdır bu sayede daha küçük hacimde, daha fazla protein sağlarlar. Bu ürünler laktoz intoleransı olan hastalar için yararlı olabilir. Ayrıca daha temiz bir tada ve karışım kabiliyetine sahip oldukları için izolatlar diğerlerine oranla daha uyumlu ürünlerdir. Konsantreler Konsantre proteinlerin protein konsantrasyonu düşük, laktoz konsantrasyonu yüksektir. İhtiva ettiği protein iyi kalitede olmasına karşın, protein yüzdesi değişiklik gösterebilir. Tüketiciler aldıkları üründeki proteinin doğru miktarlarda olup olmadığını edebilirler. beslenme Obezite Cerrahisinden ihtiyacı vardır? sonra etiketinden Hastanın ne daima kontrol kadar Proteine Bir çok cerrahi kilo kaybı beslenme programında Gastrik Band (mide kelepçesi), Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ve Gastric Bypass ameliyatı geçiren hastaların günde 60-80 gram protein alması gerektiği vurgulanmıştır. BPD/DS ameliyatı geçiren hastalar için ise günlük alınması gereken protein miktarı 90 gram civarındadır. Bu öneriler komplikasyonu olmayan bireyler içindir. Malabsorbtif prosedürlerden sonra gıdalar kötü sindirilir ve tam absorbe edilemediği için hastaya gereken protein miktarı değişebilir. Bahsedilen komplikasyonları yaşayanlar değişik protein ihtiyaçlarına sahiptir. Komplikasyon yaşayan hastaların tam olarak ne kadar proteine ihtiyaçları olduğuna dair kesin bir veri yoktur. Hastaların cerrah ve beslenme uzmanlarıyla bunu tespit etmesi ve gerekli proteini alması tavsiye edilir. Hangi protein takviyelerinden kaçınılmalıdır? Kollajen bazlı protein takviyeleri yüksek kaliteli protein kaynakları değillerdir ve kilo kaybı ameliyatı geçirmiş hastalar için protein alınımının tek kaynağı olarak kullanılmamalıdırlar. Kollajen bazlı protein kaynakları vücudun ihtiyacı olan elzem amino asitleri içermez. Kollajen bazlı protein takviyelerini, bir günde ihtiyacınız olduğu kadar alsanız bile, kas kitlesi yıkıma uğrayabilir. Obezite Cerrahisi geçirmiş hastaların ömür boyu protein (sıvı/toz) takviyesine ihtiyaçları var mıdır? Ameliyatınızdan sonra, daha çok yiyecek tüketmeye başladığınız dönemde protein takviyesi ihtiyacınız azalır. Ameliyattan sonra sıvı diyetinizde protein ihtiyacınızı karşılamak için sadece ek protein takviyesine güvenmek hatalıdır. Biyolojik olarak yüksek ve kaliteli protein içeren yiyecekler/suları tercih edilmelidir (et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt, vbg.). Protein ihtiyacını yiyeceklerinden yeterince alamayan kilo kaybı ameliyatı geçiren hastalar, takviye proteinlerden faydalanabilir. Aşırı protein alınımının tehlikeleri nelerdir? Şayet günlük su ihtiyacınızı karşılamakta zorluk çekiyor ve/veya az karşılayabiliyorsanız, fazla protein dehidrasyona sebep olabilir. Ayrıca bilinmelidir ki; tavsiye edilenden fazla protein alınımı, diğer besin gruplarından almanız gereken besin değerlerini baskılayabilir. Sonuç Obezite Cerrahisi geçiren hastalar, protein takviyesi alırken izolatları tercih etmeli, konsantre ve kollajen bazlı takviyelerden kaçınmalıdırlar. Kilo kaybı ameliyatlarından sonra , geç dönemde, ilave protein desteğine ihtiyacın azaldığı ve en kaliteli proteinin yüksek kaliteli protein içeren yiyecekler vasıtasıyla alındığı da bilinmelidir. Doç. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN HASTALAR İÇİN AMELİYAT SONRASI BESLENME Obezite ameliyatı olmaya mı karar verdiniz?, yoksa ameliyat sonrası kilo verme yolunda mısınız? Harika, ama öncelikle Mide Bandı, Tüp Mide ya da Gastric Bypass için ameliyat sonrası diyetin temel prensiplerini bilmeniz gerekir, böylelikle doktorunuzun sizin için oluşturduğu yöntemi uygun bir şekilde kullanabilirsiniz. Öncelikle ve en önemlisi, genel diyet amacınızın, vücudunuza sağlıklı olması için gereken besinleri elde edebilmek olduğunu unutmayın. Öğünler için porsiyon büyüklükleri 170 – 225 gr dan daha fazla olmamalı ve bu miktar sizi doyurmalı ya da en azından “tatmin” etmelidir. İster Mide Bandı, Tüp Mide isterse Gastrik Bypass yaptırmış olun, vücudunuzun tatmin belirtileri için bir farkındalık geliştirmeli ve vücudunuzun erken tokluk hislerine uymalısınız. Besinler – Protein Hakkında Protein, obezite ameliyatlarından sonraki diyetteki en önemli besindir. Tok hissetmek için protein bakımından yüksek gıdalar öncelikle yenmelidir. En iyi protein kaynakları yumurta, kümes hayvanları, et, balık, peynir ve süt iken gözönüne alınacak diğer proteinler fasulye, mercimek ve soya ürünlerini içermektedir. Sığır, koyun ve dana eti gibi kırmızı etleri ameliyat sonrası hastaların sindirmesi, özellikle güç olabilir bunun için yumuşak gıdalar seçtiğinizden emin olmalısınız. Bazı obezite cerrahisi diyet programları, protein takviyelerinin düzenli olarak alınmasını teşvik etmektedir, ancak diyetinize protein takviyesi eklemenizi gerektiren özel bir durumunuz yoksa her zaman için en iyi seçiminiz, geleneksel gıdalar olmalıdır. Önerilen ameliyat sonrası uzun vadeli protein alımı, günlük 55-80 gram arasında değişmektedir. Ekmek ürünleri, pirinç ve makarna gibi nişastalar obez olan pek çok hastada gıda alımını tetiklediği için, birçok obezite cerrahisi diyet programı tarafından alımları sınırlandırılmaktadır. Karbonhidratlar vücudunuzun temel yakıt kaynağı oldukları halde aynı zamanda meyve ve sebzelerde de bulunurlar. Ne yazık ki hastaların pek çoğu operasyon öncesi diyetlerinde meyve ve sebze alımlarını kısıtlamakta olup, artık çok daha önemli bir hale gelen dengeli bir diyet için önlemleri hakkında bilinçli bir şekilde asla düşünmemektedirler. Her öğün en az bir meyve ya da sebze veya belki de her birinden bir porsiyon içermelidir. Ekmek ürünleri, pirinç ve makarna gibi nişastalar da aynı zamanda karbonhidrattırlar. Bu gıdaları diyetinize katmaya karar verirseniz tam tahıl ekmeği, esmer pirinç ve tam tahıl/yüksek proteinli makarnayı tercih etmelisiniz. Yararlı İpuçları ve İlkeler · Porsiyonlarınızın büyüklüğünü kontrol edin. Porsiyonlarınızın büyüklüğünü kontrol etmek için ölçüm araçları ile bir besin ölçeği kullanın. Öğünleri salata ya da aperatif tabağı gibi daha küçük tabaklarla sunmak, bu küçük porsiyonların daha cazip görünmesine yardımcı olur. · Her gün üç öğün yiyin. Her gün üç öğün yemek, öğün aralarında çok sayıda kalori ekleyen atıştırmaları önlemeye yardımcı olur. Uzun vadeli ameliyat sonrası obezite cerrahisi geçiren hastaların çoğu, kilo kayıplarını sürdürmek için günlük toplam kalori alımlarını günde 1.000 kalori ile sınırlamaları gerektiğine karar verirler. · Yavaş yiyin. Gıdalar yavaş bir şekilde yenmelidir. Hastaların çoğu önceki yaşamlarında hızlı yedikleri için bu, değiştirilmesi güç bir davranıştır. Yavaşlamanıza yardımcı olması için küçük bebek kaşıkları ve çatalları gibi aletler kullanın. Bir yumurta zamanlayıcısı, lokmalar arasında iki dakika beklediğinizden emin olmanızı sağlayan, öğün süresini önerilen 20 ila 30 dakikaya kadar uzatan kullanışlı bir yöntemdir. · Yiyecekleri dikkatli bir şekilde çiğneyin. Yiyeceğinizi dikkatli bir şekilde, belki de lokma başına 14-20 kez, yutmadan önce püre halinde hissedinceye kadar çiğnemek, yavaşlamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca yiyecekleri iyi çiğnemek, poşun daralmış çıkışından geçerken hiçbir şeyin sıkışmamasını temin etmek için de önemlidir. Mide Bandı’na Karşı Gastrik Bypass’ta Damping Sendromu Gastric bypass gibi bazı obezite ameliyatları, ameliyat sonrası hastaların çikolata, kurabiye ya da dondurma gibi tatlılar yediğinde damping sendromunun oluştuğu bir semptomlar zincirinin oluşmasına yol açar. Bu semptomlar karın ağrısı, bulantı, ishal, baş dönmesi, sıcak basmaları ve soğuk terlemeleri içermektedir. Hastaların çoğu için tatlı yedikten sonra hastalanacaklarını bilmek, güçlü bir caydırıcı olarak bu gıdaları yemek istemelerini önleyecektir. Ancak zaman içinde “yalnız bir lokma” tatlı yiyerek tolerans oluşturabilirsiniz. Bu, sonunda damping sendromu yaşamadan daha fazla tatlı yiyebileceğiniz ve bu yüksek yağ, yüksek şeker ve yüksek kalorili gıdalardan kaçınmanıza yalnızca iradenizin yardımcı olacağı anlamına gelmektedir. Tabii ki sonunda bu, yeniden kilo almanıza ve hatta beklenen kilo kaybına ulaşamamanıza yol açabilir. Damping sendromu gastric bypass hastaları için tatlılara karşı güçlü bir caydırıcı olabilirse de Mide Bandı ve Tüp Mide hastaları, sindirim kanalları bozulmadan kaldığı için tatlıları tolere edebildiklerini göreceklerdir. Tatlı porsiyonlarını ve yeme sıklığını sınırlamazlarsa, tatlıya düşkün Mide Bandı ve Tüp Mide hastaları için kaloriler hızla birikecektir. Tatlıların protein, vitamin ve mineral bakımından az bir besin değeri sağladığını unutmayın, bu nedenle kalori içeriği için etiketleri okumak ve porsiyonları kontrol etmek temel anahtardır. Sıvılar Sıvılar tüm diyetlerin, özellikle obezite cerrahisi geçiren hastaların önemli bir parçasıdır. Tüm sıvılar asla öğünle birlikte değil, öğünler arasında tüketilmelidir. Bu, vazgeçilmesi zor bir alışkanlıktır, ancak başarınız için çok önemlidir. Öğünlerle birlikte içmek, katı gıdaları poşunuzdan daha hızlı bir şekilde “itilmesine” yol açabilir ki bu durum, poşunuzun daha hızlı boşalmasına yol açar. Poşunuz boş olduğunda ise açlık hissedersiniz. Poşunuz ne kadar çabuk boşalırsa o kadar açlık hissedersiniz ve öğünler arasında yemek yeme eğiliminde olursunuz. Gazsız içecekler tercih edilmelidir. Evet bu durum diyetinizde normal soda yok anlamına gelir. Üstelik karbonatlı içecek tarafından üretilen gaz, kendinizi rahatsız hissetmenizi sağlayarak poşu ya da çıkışını gerebilir. Gerilme kısa süre içinde, tokluk hissetmeden önce daha büyük yemek parçalarının da geçebileceği anlamına gelir. Daha çok yemeğin daha fazla kaloriye eşit olduğunu unutmayın. Sıvılar için en iyi seçim su; kafeinsiz kahve ya da çay; bitkisel çaylar; et suyu ve sulandırılmış yüzde 100 meyve sularıdır. Sağlıklı “vitamin suyu”nuzun kalorilerle yüklü olmadığından emin olmak için etiketleri dikkatli bir şekilde okuyun. Vitaminler ve Mineraller Tüm hastalarının, önerildiği şekilde vitamin ve mineral takviyelerini almaları gerekir. Takviyelerin miktar ve türleri özgün ameliyat türüne göre değişmekle birlikte profesyoneller bu takviyelerin, vitamin ve/veya mineral yetersizliklerini önlemek için gerekli olduğunu kabul etmektedir. Gastric Bypass hastalarının, ameliyatlarının bypass kısmı tarafından oluşturulan emilim yetersizliğinden dolayı demir, kalsiyum ve B12 vitamini takviyeleri almaları gerekmektedir. Ancak hangi tür ameliyat geçirmiş olursanız olun periyodik laboratuar testleriniz, besinsel gereksinimlerinizi karşıladığınızdan emin olmak için yıllık ya da altı aylık olarak izlenmelidir. Tabii ki uygun diyet seçimleri de bu bakımdan önemlidir. Amacınız, besin değerini maksimize eden ve kalorileri düşük tutan akılcı gıda seçimleri yaparak, gerekli vitamin ve mineralleri öncelikle gıdalardan elde etmek olmalıdır. Bu, diyetinizin bol bol tam tahıl, az yağlı süt ürünleri ile meyve ve sebzelerin yanı sıra yeterli protein de içermesi gerektiği anlamına gelir. Sonuç Uygun bir şekilde beslenmenin iyi anlaşılması, obezite ameliyatının başarısı için çok kritiktir. Cerrahın size sağlamış olduğu yöntemi uygun bir şekilde kullanmak üzere gereken herşeyi öğrenmek için doktorunuzla devamlı irtibat halinde olun. Doç. Dr. Halil Coşkun