T.B.M.M. B : 80 20 . 4 . 1989 O : 1 yararlarını koruyucu yoğun

advertisement
T.B.M.M.
B : 80
yararlarını koruyucu yoğun çalışmaların
yapılmasıdır. Bu tip sözleşmeler ve ben­
zerleri oluşturulurken, yürütülen çalışma­
lara teknik düzeyde yetkili ve uzmanlarla
katılmamız, kabul edilmesini istediğimiz
görüşlerimizi orada muhtelif vesilelerle;
ikili temaslarla, kulisler yapmak suretiy­
le, her türlü girişimle desteklememiz ve ül­
kemizin yararına olan ve daha önceden
tespit ettiğimiz taktiklerimizi, stratejileri­
mizi uygulamamız gerekirdi. Çünkü, ak­
lımızdan çıkarmamamız lazım gelen bir
hususu öncelikle belirtmek lazım; o da,
her uluslararası kuruluşun içindeki tektek
uluslar, aslında uluslararası menfaat mü­
dafaası yaparken, kendi çıkarlarını şiddet­
le ve fakat belli etmeden, oyunun kural­
larına uygun olarak savunmaktadırlar.
Özellikle, Birleşmiş Milletlere bağlı örgüt­
ler, muhtelif teşkilatlar, bu genel kaidenin
dışında değillerdir ve hatta bu menfaat
müdafaasının en belirgin örneklerini teş­
kil ederler.
Bunların içinde " I M O " diye adlan­
dırılan Uluslararası Denizcilik Teşkilatı,
kendi sahasında (deniz sahasında) çok
önemli bir kuruluştur. Ancak, denizciliği,
sadece taşımacılıktan ibaret saymamalıyız.
Denizcilik, aynı zamanda, özellikle milletlararası vasfı itibariyle, ulusların kendi çı­
karlarını da koruması lazım gelen ve bu
sahada çok çetin ve acımasız savaşların
sürdürüldüğü bir ticaret ve endüstri ala­
nıdır.
Sayın milletvekilleri, hepimizin bildi­
ği gibi, bilim, teknoloji ve insan hakların­
daki, kısaca uygarlık alanındaki gelişme­
ler birçok şeyi etkilemektedir. Bu arada,
gemilerimizde bulunması lazım gelen in­
sanlarımızın da, yani gemileri idare eden
personelin de, gerek sayısını ve gerekse ni­
teliklerini tespit etmekte kullanılan kriter­
ler de değişmektedir. Öte yandan, gemi­
ler, sadece bayrağını taşıdığı devleti değil,
diğer devletlerin gemilerini veya ülkeleri­
20 . 4 . 1989
O : 1
ni de, gerek can ve mal emniyeti, gerek
çevre kirliliği vesaire bakımından tehdit
eden vasıtalardır. Onun için, gemilerle
alakalı bazı standartların uluslararası söz­
leşmelerle yürütülmesinde, muhakkak ki,
sayısız faydalar vardır.
Üzülerek söylemek durumundayım
ki, yeterli eğitim vermeden, donanımı ek­
sik gemilerle dünya denizlerine saldığımız
denizcilerimiz, zaman zaman müessif ha­
diselere sebep olmaktadırlar. Daha on gün
önce, iki Türk gemisinin Adriyatik Deni­
zinde pruva seyri dediğimiz seyirde karşı
karşıya gelip çarpışmaları hepimizi bu ko­
nuda düşünmeye sevk etmelidir. Çok en­
der de olsa, böyle bir kazanın oluşmasın­
da, herhalde tesadüflerin rolünü pek mü­
dafaa edemeyiz. Bu vesileyle, " O kazada
kaybettiğimiz 14 denizcimizin ruhları şad
olsun" diyorum. Ancak, bu acımız, bizim
bazı gerçekleri söylememize mani değil­
dir; çünkü, gerek gemilerimiz ve gerekse
bu gemilerimizi yürüten zabitlerimiz,
önümüzde onaylanmasını beklediğimiz bu
sözleşme kapsamına yakın bir eğitimden
geçirilmiş olsalar, yani onun şartlarını ye­
rine getirecek kadar, okul, laboratuvar,
teçhizat vesair imkânlara sahip olsalardı,
herhalde bu şekil nahoş hadiselere sebep
olunmayabilinirdi. Gemicilerimizin, şart­
ları bakımından ne kadar yoksul olduğu­
nu da söyleyerek dikkatlerinizi çekmek is­
tiyorum.
Türkiyemizde sivil denizcilikle ilgili
yüksekokul seviyesinde tek eğitim mües­
sesesi olan Yüksek Denizcilik Okulumu­
zun bir okul gemisi dahi yoktur. Yıllardır
bu mevzuda her fırsatta dile getirdiğimiz
gibi, bu okulun laboratuvarları, simülatörleri eksiktir, eğitim kadrosu eksiktir ve
hatta hatta, 1970'li yıllarda bütün dünyaya
denizci veren, dünya denizcilerinin aradığı
gemicileri yetiştiren bu okulumuz, 1980
sonrası bir askerî okul şeklinde müfreda­
ta ve idareye sevk edilmiştir; ancak, üç
301 —
Download