Milli Denizcilik

advertisement
Tarih Kürsüsü
BD OCAK 2017
Prof. Dr. Kemal Arı
Cumhuriyet Döneminde
Yeni Ülkü:
Milli
Denizcilik
1
Atatürk, Ulusal Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin ekonomik olarak her yönden gelişmesi
gerektiğine inanmaktaydı.
B
u amaçla köklü reformlar yapılması gerektiğine inanıyordu. Bu alanlardan biri
de denizcilikti. Türkler ne yazık ki denizcilik
alanında son yüzyıllarda önemli bir gelişme
gösterememişlerdi. Oysa 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması,
ekonomik yönden de Türkiye’nin bağımsızlaşabilmesinin önünü
açacak büyük olanakları yanında getirmişti.
59
BD OCAK 2017
gelişmeler, Osmanlı Devleti’nin boğazını iyice sıkmış
görünüyordu. Ticari denizcilikte Osmanlı Devleti hemen
hiç varlık gösteremiyordu.
Selanik, İstanbul ve İzmir
gibi limanlarda yabancı
sermaye ile yapılan modern
limanlardaki aktif işletmeler
büyük ölçüde Levantenlere
ve öteki yabancılara aitti.
İktisat Kongresi ve
Denizcilik
Haydarpaşa limanı (1900) üstteİzmir Pasaport (1880) altta
O
smanlı Devleti 19. Yüzyıl’da
hızla gelişen Avrupa kapitalizmi
için bir pazar olmaktan öte ekonomik
alanlarda yol alamamıştı. Ekonomi
bütünüyle yabancıların denetimindeydi. 1838 Ticaret Antlaşması ile
ülkenin ekonomik bağımlılığını en
üst düzeye çekmiş oldu. Osmanlı
Devleti adeta kendi kıyılarına hapsolmuştu.
19. Yüzyılın ikinci yarısından
sonra gerek denizcilik ve gerekse
demiryolları alanında görülen hızlı
60
Lozan Barış Antlaşması’nın ikinci evresi için
Lozan’da toplantılar yeniden
açıldığında, İzmir’de
de Gazi Mustafa Kemal
Paşa’nın istekleri doğrultusunda İzmir İktisat Kongresi
toplanması için hazırlıklara başlandı. İktisat Vekili
Mahmut Esat Bey (Bozkurt) doktorasını İsviçre’de
“Kapitülasyonlar” üzerine
yapmıştı ve Türkiye’nin
bağımsızlık çabalarında bu konunun
ne büyük bir sarmal yarattığını çok
iyi biliyordu. Ülkenin refaha ulaşarak, o sarmaldan kurtulması için
ekonominin milli bir nitelik kazanması kaçınılmazdı. Bu amaçla 17
Şubat 1923’te Atatürk’ün öngörüsü
ve ağırlıklı olarak İktisat Bakanı
Mahmut Esat (Bozkurt) Bey’in
öncülüğünde İzmir’de yeni politika
arayışlarını masaya yatıran büyük
bir kongre düzenlendi. Kongreye
pek çok kesimden temsilci katılarak, raporlarını okudular. Dönemin
BD OCAK 2017
İktisat Vekili Mahmut Esat Bey
kongrede bir konuşma yaptı.
Etkinliğin amacını şöyle açıkladı: “İktisat Kongresi’ni toplamaktan amaç, Türkiye’nin her tarafı
bir olduğu halde, mesafenin uzaklığından ve yolların kötülüğünden,
üzülerek söylemeliyiz ki İstanbul’daki tüccarlarımız Avrupa’nın
uzak memleketlerindeki tüccarları,
İstanbul’daki çiftçilerimiz, uzak
memleketlerdeki çiftçileri tanıdıkları halde, Erzurum’u, Diyarbakır’ı, Bitlis’i tanıyamayacak kadar
kötü durumdadırlar.”
İ
ktisat Kongresi’nde denizcilikle
ilgili sorunlar kapsamlı biçimde
ele alındı. Sektörün uzmanları,
hazırladıkları raporları kongreye
sundular ve bunlar üzerine kapsamlı
tartışmalar yapıldı; önemli kararlar
alındı. Bu önemli
kararların bir kısmı
da denizcilik, denizcilikle ilgili sorunlar
ve deniz ticareti ile
ilgiliydi. “Ticaret-i
Bahriye Meseleleri”
başlığıyla karara
bağlanan ilkeler şunlardı: Türkiye, kendi
limanlarında yabancı
bayrak taşıyan gemilerin ticaret
yapmamasına gayret edecekti. Böylece kabotaj sorunu çözülünce, bağımsızlık hakkı sağlanmış olacaktı.
Türkiye’de gemi işleten armatörlere
vapur alabilmeleri için çok büyük
olanaklar sağlanacaktı.
Sermaye bulunması önemle
vurgulanıyordu. Çünkü sermaye
ülkede belki de en az bulunan şeydi.
Bu amaçla, deniz ticareti sigortacılıkla ilgilenen bankalar kurulmalıydı. Ülkede bir Donanma Cemiyeti
vardı. Bu cemiyetin sermaye ve
kazancı şehit çocuklarına ayrılmalı
ve dağıtılmalıydı. Denizcilikle ilgili
sanayinin canlandırılması büyük
yararlar getirecek, önemli bir işti.
Hükümete ait arazilerden tersane
alanı olabilecek yerlerin bedelsiz
olarak bu alanda uğraşan sanatkâr
ve işçilerine verilmesi gerekliydi.
Ülkede bazı gemi yapım tezgâhları vardı. Bunların yapımında
gerekli olan bazı maddeler, deniz
yükleme araç gereçleri ve motorlarından ülkeye getirilirken vergi
alınmamalıydı.
Yapım tezgâhlarının ve ustalarının beş sene vergiden muaf tutulma-
Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nde
ları bile öneriler arasındaydı. Deniz
yükleme araç-gereçlerinin bilimsel
ilkelere uygun yapılması gerekiyordu. Bu denizcilik alanında gelişmek
için gerekli bir konuydu. Bunun
için de planlı hareket edilmeliydi.
Denizcilik Bakanlığı tarafından
tezgâhlara yönelik inşaat planlarının
61
BD OCAK 2017
yapılması ve uygulamanın denetlenmesi gerekliydi.
Üç yüz tondan fazla yükleme
yapmaya uygun araç-gereç yapacak
tezgâhlara hükümetçe ödüller verilmeli, böylece gemicilik sanayinin canlanması desteklenmeliydi.
Deniz taşıma araçlarının kesinlikle
sigortalanması sağlanmalı, bu gemi
işleten kişiler için zorunlu hale getirilmeliydi. Türkiye gemiciliğinin
en büyük çatısı Seyrisefain İdaresi
devletin bürokratik yapısından kurtarılmalı, ticari bir kurul tarafından
yönetilmesi sağlanmalıydı. Hükümet, gerektiği zaman yararlanmak
üzere oluşturulan Deniz Taşıma
Araçlarına ilişkin yasaya kesinlikle
uymalıydı .
K
imi gemiler, limanlar arasında posta görevi görüyordu.
Bunlardan fener ve sağlık vergileri yarım ölçüde alınıyordu. Bu
hak, tüm Türk gemi işletmeleri
için yaygınlaştırılmalıydı. Hangi
zamanda gelirse gelsin, bir gemi
limana geldiğinde pratikasının
verilmesi sağlanmalıydı. Türk
limanların neredeyse tümü açıktı
ve iyi durumda değildi. Karadeniz
ve Akdeniz’e ivedi olarak limanlar
yapılmalıydı. Yükleme ve boşaltma
işlerinin yapılabilmesi için kolaylıklar sağlanmalı ve kayık limanlarının
yapımı sağlanmalıydı. Kefalet alınmak koşuluyla, motorlara da transit
eşyası taşımalarına izin verilmeliydi. Esnaf derneklerinin kurulmasına
önayak olunmalı, balıkçılık ve balık
ürünlerinin desteklenmesi için, balık
62
vergisinin kaldırılması sağlanmalı üretimin gelişmesi için destek
verilmeliydi .
İzmir İktisat Kongresi sonunda
bir “Misak-ı İktisadi” yayınlayarak
ekonomik bağımsızlığa vurgu yaptı
ve denizcilik ve deniz ticaretinin
önceliklerine ağırlık verdi.
Mustafa Kemal Paşa ünlü
konuşmalarından birinde ülkesinin
değişik sorunlarına ayrıntılı biçimde
değinmiş; genel durum üzerine bilgiler verdikten şu cümlelerle Türk
denizciliğine vurgu yapmıştı:
“Efendiler!.. Bahriyemizi
köklü ve ciddi bir biçimde düzeltip geliştirmeyi düşünmeliyiz. Bu
konuda ağırlıklı konu özellikle
seçkin kişileri gerekli donanımla
yetiştirip, ondan ülkenin ivedi
gereksiniminde yarar sağlamaktır.
Bunu yaparken de her halde ülkenin gücü üzerinde hayale dayanan
düşüncelerden uzak kalmaktır...”
Türk denizciliğini güçlendirmek; gemi satın alınarak ya da üretilerek ülkenin gereksinimleri için
kullanmak… O zamanki deyimle,
“Türk bahriyesini” dünyanın büyük
taşıma filolarının yanında güçlü bir
noktaya getirmek; üç yanı denizlerle
çevrili olan ülkede, deniz ticareti ve
taşımacılığından en yüksek verimi
elde etmek…
Bu temel düşünce, cumhuriyeti
kuran kadroların en önemli hareket
noktasını oluşturmuştu.
Ancak bu amaca ulaşılabilmesi
için bir çok önemli adım atmak
gerekiyordu. •
[email protected]
Download