1. KONU: KURTULUŞ SAVAŞI A- DOĞU CEPHESİ Ermeni Meselesi

advertisement
1. KONU: KURTULUŞ SAVAŞI
B- GÜNEY CEPHESİ
Mondros Mütarekesi'nden sonra Adana,
Antep, Maraş ve Urfa önce İngilizlerin
işgaline uğramış, Paris Konferansından
sonra Fransızlara devredilmiştir.
İngilizler bölge halkına yönelik baskılar
yapmadıkları için ciddi bir direnişle
karşılaşmadılar.
Fransızlar bölgeyi Ermenilerle birlikte
işgal ederek ağır baskılar yaptılar ve sivil
halka yönelik katliamlar gerçekleştirdiler. Bu
durum halkın tepkisine neden oldu.
Sivas Kongresi'nde bölgeye komutanlar tayin edildi. Bölgede
bütün halkın katıldığı bir Kuvayı Milliye hareketi başladı.
A- DOĞU CEPHESİ
Ermeni Meselesi
Ermeniler XIX. yy ortalarına kadar Osmanlı hakimiyetinde
barış içinde yaşamışlar, devlete olan bağlılıklarından dolayı
kendilerine "millet-i sadıka" denilmiştir.
Fransız ihtilalinin etkisi ve Avrupalı devletlerin kışkırtmaları
sonucu XIX. yy'ın sonlarına doğru Ermeniler bağımsız olma
fikrine sahip olmuşlardır.
Ermeni meselesi ilk kez Berlin Antlaşması'nda (1878)
gündeme gelmiştir. Bu antlaşmada Osmanlı Devleti'nden Doğu
Anadolu'da Ermeniler lehine ıslahatlar yapması istenmiştir.
Sultan II. Abdülhamit Ermenilerin bağımsız olmalarını
sağlayacak olan bu ıslahatları uygulamamıştır.
Uzun mücadelelerden sonra;
11 Şubat 1920'de Maraş, 10 Nisan 1920'de Urfa, 8 Şubat
1921'de Antep kurtarıldı.
Fransızlar Sakarya Savaşı'ndan sonra imzalanan Ankara
Antlaşması (20 Ekim 1921) ile Anadolu'yu terkettiler.
TBMM tarafından Maraş'a "Kahraman", Antep'e "Gazi",
Urfa'ya "Şanlı" unvanları verildi.
I. Dünya Savaşı'nda Ermeni Sorunu ve Tehcir Kanunu
Ruslar I. Dünya Savaşı'nda Kafkas cephesinde Ermenileri
kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak bölgedeki Türkleri
katlettirdiler.
Ermenilerin doğuda sivil halka ve Türk ordusuna yönelik
saldırıları üzerine İttihat-Terakki Hükümeti "Tehcir Kanunu"nu
(1915) çıkararak katliamlara karışan Ermenileri Suriye ve
Lübnan'a gönderdi.
Rusya, 3 Mart 1918'de imzaladığı Brest Litowsk antlaşması ile
Kars, Ardahan ve Batum'u Osmanlı Devleti'ne bırakmıştı.
Fakat daha sonra Kars ve çevresini Ermeniler, Ardahan ve
Batum'u Gürcüler işgal etti.
TBMM, Osmanlı Devleti'nden kalan ve başında Kazım
Karabekir Paşa'nın bulunduğu orduya hareket emri verdi. 24
Eylül 1920'de taarruza geçen Türk ordusu Ermenileri yenilgiye
uğrattı. Ermenilerle yapılan savaştan sonra imzalanan 3 Aralık
1920 Gümrü Antlaşması’na göre;
1. Aras Nehri-Çıldır Gölü hattı sınır olacak
2. Kars, Sarıkamış ve Iğdır TBMM'ye verilecek
3. Ermenistan Sevr'i tanımayacak, Misak-ı Milli'yi tanıyacak
Önemi:
 TBMM'ye bağlı düzenli ordunun ilk başarısıdır.
 TBMM'yi ve Misak-ı Milli'yi ilk tanıyan devlet Ermenistan’dır.
 Ermeni meselesi sona ermiş ve doğudaki kuvvetleri batı
cephesine aktarılabilmiştir.
C- KURTULUŞ SAVAŞI VE İTALYANLAR
Birinci Dünya savaşı sırasında İtalya'ya gizli anlaşmayla İzmir
verilmişti.
Paris Konferansı'nda (18 Ocak 1919) İngilizler Akdeniz'de
güçlü bir İtalya istemedikleri için İzmir'in Yunanlılara verilmesini
sağladılar. Bu olay anlaşmazlığa neden oldu.
İtalyanlar Muğla, Antalya ve çevresini işgal ettiler.
İtalyanlarla TBMM arasında ciddi bir savaş olmadı. Çünkü
İtalyanların hem İngilizlerle arasının açılması hem de bu
dönemde İtalya'da iç karışıklık olması savaş ihtimalini azalttı.
İtalyanlar II. İnönü savaşından sonra Anadolu'dan çekilmeye
başladılar (5 Temmuz 1921) Sakarya savaşından sonra tamamen
çekildiler.
D- DOĞU TRAKYA'NIN İŞGALİ ve KURTULUŞU
15 Mayıs 1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edildi.
İtilaf devletleri Sevr Antlaşması'nı kabul ettirmek için
Yunanlıların tekrar taarruz etmelerini sağladılar.
22 Haziran 1920'den itibaren Yunanlılar Batı Anadolu'daki
bazı yerlerle birlikte Doğu Trakya'yı da işgal ettiler.
Boğazların işgal altında olması nedeniyle Anadolu'dan Doğu
Trakya'ya yardım gönderilemedi.
Bölgedeki Türkler Trakya-Paşaeli Cemiyeti'nin öncülüğünde
kendi imkanlarıyla mücadele ettiler.
Doğu Trakya, Mudanya Ateşkesi'nden (11 Ekim 1922) sonra
savaş yapılmadan kurtarıldı.
Ayrıca Gürcistan ile 23 Şubat 1921 Batum Antlaşması
imzalanarak, Artvin ve Batum çevresi TBMM'ye bırakıldı.
Fakat bu antlaşmalardan kısa bir süre sonra Ermenistan ve
Gürcistan Sovyet Rusya'nın egemenliğine girdi ve bu
antlaşmaların yerine daha sonra Rusya ile Moskova; Rusya,
Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile Kars antlaşmaları
imzalandı.
1
BATI CEPHESİ
Batı cephesi, Kurtuluş Savaşının en uzun süren ve en şiddetli
savaşların yapıldığı cephesidir. Sebebi;
 Yunan işgalinin diğerlerine göre daha kanlı olması
 Yunan işgalinin kalıcı nitelik taşıması
 15 Mayıs 1919'da İzmir'i Yunanlıların işgali üzerine
açılmıştır.
 Kuvay-i Milliye birlikleri ilk kez ortaya çıktı. (Ayvalık'ta).
 Yunanlıların 22 Haziran 1920'de saldırıya geçerek
Balıkesir, Bursa, Uşak ve D. Trakya'yı işgal etmeleri üzerine Ali
Fuat Paşa TBMM'den izinsiz olarak Yunanlılara karşı Gediz'de
taarruza geçti. Ancak birliklerimiz yenilgiye uğradı.
Londra Konferansı (23 Şubat-12 Mart 1921)
Bu durum düzenli ordunun gerekliliğini ortaya çıkardı.
Düzenli Ordunun Kurulması (8 Kasım 1920)
Sebepleri
+ Kuvay-ı Milliye birliklerinin halktan zorla para ve yardım
toplamaları
+ Yunan ilerleyişini durduramamaları
+ Kuvay-ı Milliye komutanlarının merkezi otoriteden uzak,
başlarına buyruk hareket etmeleri
+ Bölgesel kurtuluşu hedef almaları
Katılan Devletler
İngiltere, İtalya, İstanbul Hükümeti,
Fransa, Yunanistan, TBMM
TBMM temsilcisi
Bekir Sami Bey
İstanbul Hük. Tem.
Tevfik Paşa
TBMM temsilcisi
Bekir Sami Bey
TBMM’nin İstekleri
Misak-ı Milli’nin Tanınması
İtilaf Dev.
İstekleri
Sevr Antlaşmasının Kabulü
Londra Konferansı'nın Toplanmasında Etkili Olan Sebepler




TBMM'nin doğuda Ermenileri yenilgiye uğratması
Güneyde Fransızlara karşı başarı kazanılması
İnönü Savaşı'nda Yunanlıların yenilmesi
TBMM'nin Sovyet Rusya ile yakınlaşması
İtilaf Devletlerinin Amaçları
Yunan kuvvetlerinin yeniden toparlanması için zaman
kazandırmak
Sevr Antlaşması’nın şartlarını yumuşatarak kabul ettirmek
TBMM konferansa katılmazsa Türklerin barışa karşı oldukları
şeklinde propaganda yapmak
Konferansa TBMM ile birlikte İstanbul hükümetini de çağırarak
ikilik çıkarmak
TBMM'nin Londra Konferansı'na Katılma Sebepleri
 TBMM'nin barış taraftarı olduğunu göstermek.
 Mısak-ı Milli'yi dünyaya duyurmak
Londra Konferansında İstanbul Hükümeti temsilcisi Tevfik
Paşa "Sözü Türk milletinin yegane temsilcisi olan TBMM
heyetine bırakıyorum" demiş, böylece itilaf devletlerinin
istedikleri ikilik önlenmiştir.
Londra Konferansının Sonuçları
 İtilaf devletleri TBMM'yi resmen tanıdılar.
 TBMM ilk defa uluslararası bir kurulda varlığını gösterdi.
 Yunan kuvvetleri zaman kazanarak yeniden toparlandılar.
 TBMM barış yanlısı olduğunu ispatladı.
 Misak-ı Milli dünyaya duyuruldu.
I. İnönü Savaşı (6-10 Ocak 1921)
Sebepleri
1. Yunanlıların Çerkez Ethem ayaklanması sonucu milli
kuvvetlerin birbirleriyle mücadelelerinden yararlanmak istemesi
2. Türk ordusunun güçlenmesini engelleme düşüncesi
3. Sevr Antlaşması'nı Türk milletine zorla kabul ettirmek
istemeleri
Sonuçları
 Savaşı Türk ordusu kazandı
 TBMM'nin kurduğu düzenli ordunun ilk başarısıdır.
 TBMM'nin otoritesi ve halkın TBMM'ye olan güveni arttı.
 İtilaf devletleri TBMM'yi Londra Konferansı'na çağırdılar.
 Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.
 Afganistan ile Ankara Dostluk Antlaşması imzalandı.
 İsmet Bey generalliğe terfi etti.
 TBMM, kazandığı güçle, Teşkilat-ı Esasiye'yi hazırladı.
 Çerkez Ethem isyanı bastırıldı.
 Düzenli orduya geçiş hızlandı.
Türk-Afgan Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)
TBMM ve Afganistan karşılıklı olarak birbirinin meşruluğunu
tanımayı ve yardımlaşmayı kabul ettiler.
İlk kez bir İslam ülkesi TBMM'yi tanıdı.
1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasi)(20 Ocak 1921)
23 madde ve bir geçici bölümden oluşur. Olağanüstü durum
için hazırlandığında geniş kapsamlı değildir. Temel hak ve
hürriyetlere yer verilmemiştir. Gerekli makamlarda Osmanlı
Kanun-i Esasi'nin uygulanmasını uygun görmüştür.
1921 Anayasası'nın Özellikleri
- Bir geçiş dönemi ve uyum anayasasıdır.
- Laik bir anayasa değildir.
- Kuvvet ve yetkinin kaynağı millet olarak tanımlanmıştır.
- Meclisin üstünde güç yoktur.
- Yeni devletin hukuken kurulduğunu belgelemiştir.
- TBMM'ye hukuken de yasallık kazandırmıştır.
- Osmanlı Devleti yerine, Türkiye Devleti ifadesi
benimsenmiştir.
- TBMM'nin gücünü ve etkinliğini arttırmıştır.
- Bu anayasa meclis hükümeti sistemini öngörmektedir.
İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)
1920 yılında Erkân-ı Harbiye (Genel Kurmay
Başkanlığı) tarafından ifade edildi.
1921 yılı başında Maarif Vekâleti (Milli
Eğitim Bakanlığı) Türk milletinin ruhuna
uygun mili bir marş yarışması açtı.
Yarışamaya 724 şair başvurdu, ancak
birinciliğe lâyık eser bulunamadı.
Para ödüllü olduğu için yarışmaya katılmayan Mehmet Akif’e,
bir şiir yazması için teklif götürüldü. Ödül kaldırıldı.
Mehmet Akif’in yazdığı şiir, 12 Mart 1921 tarihinde TBMM’nde
coşkuyla kabul edildi.
Birincilik ödülünü kabul etmeyen Mehmet Akif, parayı
Dârü’laceze’ye bağışlamıştır.
2
Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
Türk-Rus Yakınlaşmasının Nedenleri
 TBMM'nin doğuda Ermenilere karşı başarı kazanması
 Fransızlara karşı güneydeki halk direnişinin etkili olması
 Yunanlılara karşı I. İnönü zaferinin kazanılması
 İki ülke arasında karşılıklı elçilikler açılarak iyi ilişkilerin
başlaması
 Mustafa Kemal Paşa'nın diplomatik çabaları
 Her iki ülkenin de düşmanlarının ortak olması
 Sovyet Rusya'nın Anadolu'daki milli mücadeleyi kendi
rejimine dönüştürmek istemesi
Maddeleri
 Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasındaki anlaşmalar
geçersiz sayılacak
 İki taraftan birinin tanımadığı bir anlaşmayı diğeri de
tanımayacak
 Sovyet Rusya Sevr'i reddedecek, Misak-ı Milli'yi tanıyacak
 Kapitülasyonların kalktığını Sovyet Rusya kabul edecek
 Rusya, TBMM ile Ermenistan ve Gürcistan arasında
imzalanan antlaşmaları Batum'un Gürcistan'a verilmesi şartıyla
tanıyacak
Önemi
 Batum'un verilmesi Misak-ı Milli'den ilk tavizdir.
 Rusya, TBMM'yi tanıyan ilk Avrupa devletidir.
 Sovyet Rusya milli mücadeleye destek vermeyi kabul etti.
 Sovyet Rusya, Sevr antlaşmasını tanımadığını ilan etti.
 Doğu sınırımız güvence altına alındı.
Sonuçları
 Sakarya ırmağı iki ordu arasında sınır oldu.
 Afyon, Kütahya, Eskişehir işgale uğradı.
 İtalyanlar Anadolu'dan geri çekilme işlemini durdular.
 Fransızlar barış yapmaktan vazgeçtiler.
 TBMM'nin Kayseri'ye taşınması gündeme geldi.
 TBMM'de tartışmalar başladı.
Mustafa Kemal Paşa'nın Başkomutan Olması 5 Ağustos 1921
Yunan ilerleyişini durdurmak için Mustafa Kemal Paşa'nın
ordunun başına geçmesi fikri gündeme geldi.
TBMM'deki milletvekillerinin çoğunluğunun isteğiyle Mustafa
Kemal Paşa başkomutanlığa seçildi.
Savaşın kazanılması amacıyla daha hızlı kararlar alabilmesi ve
uygulayabilmesi için Mustafa Kemal Paşa'ya TBMM'nin bütün
yetkileri üç ay süre ile verildi. (Bu yetki daha sonra uzatıldı.)
Böylece Mustafa Kemal Paşa Erzurum Kongresi öncesi istifa
ettiği askerlik mesleğine geri döndü.
II. İnönü Savaşı (23-31 Mart 1921)
Sebepleri
 TBMM'nin Londra Konferansı'nda Sevr'i kabul etmemesi
 Yunanlıların I. İnönü mağlubiyetinin öcünü almak istemesi
 Türk ordusunun güçlenmeden yok edilmek istenmesi
 İngilizlerin Yunanlıları teşvik etmesi
 Yunanlıların işgallerini devam ettirmek istemesi
Sonuçları
 Savaşı Türk ordusu kazandı.
 İtalyanlar işgal ettikleri yerlerden çekilmeye başladılar.
 Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa'ya çektiği telgrafla "Siz
orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de
yendiniz" demiştir.
 Yunanlılar Türkleri yenmek için daha büyük kuvvetlere
ihtiyaçları olduğunu anladılar.
 İngiltere'nin Yunanistan'a olan güveni sarsıldı.
Başkomutanlık süresinin uzatılması ve süresiz hale
getirilmesi; meclisin Mustafa Kemal’e güvendiğini ve Mustafa
Kemal’in başkomutanlık yetkisini iyi kullandığını gösterir.
Tekalif-İ Milliye Kanunu (8 Ağustos 1921)
Ordunun ihtiyacını karşılamak ve orduyu savaşlara
hazırlamak için bu kanun çıkarılmıştır.
Genel seferberlik uygulanmış, yiyecek, giyecek ve asker
toplanmıştır.
Tekalif-i Milliye emirlerini sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi
için İstiklal Mahkemeleri yaygınlaştırıldı.
Sakarya Savaşı (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Sebepleri:
 Yunanlıların Türk ordusunu kesin olarak yok ederek
Ankara'yı işgal etmek istemeleri
22 gün 22 gece savaş sürdü.
Mustafa Kemal Paşa, "hattı müdafaa yoktur, sathı
müdafaa vardır, o satıh da bütün vatandır vatanın her
karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk
olunamaz" sözünü söyledi.
Sonuçları
 Sakarya Savaşı Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandı.
 1683’ten beri devam eden Türk ordusunun geri çekilişi
sona erdi.
 Milli mücadelenin son savunma savaşıdır.
 Yunanlılar savunmaya çekilirken taarruz sırası Türklere
geçti.
 İtalyanlar Anadolu'dan tamamen çekildiler.
 Fransızlarla Ankara antlaşması imzalandı.
 TBMM ile Sovyet Rusya hakimiyetindeki Kafkas
Cumhuriyetleri arasında Kars antlaşması imzalandı.
Kütahya-Eskişehir Savaşları (10-24 Temmuz 1921)
Sebepleri
 Yunanlıların İnönü savaşlarıyla kaybettikleri prestijlerini
tekrar kazanmak istemeleri
 Türk ordusunun toparlanmasına fırsat vermeden ortadan
kaldırma düşüncesi
 Ankara'yı alarak TBMM'yi dağıtmak ve Sevr'i Türklere
kabul ettirmek istemeleri
 İtilaf devletlerinin desteğini yeniden kazanmak istemeleri
İsmet Paşa komutasındaki Türk ordusu Yunanlıların takviye
kuvvetlerle aniden saldırmaları üzerine yenilgiye uğradı. Mustafa
Kemal Paşa'nın tavsiyesiyle Türk ordusu Sakarya ırmağının
doğusuna çekildi.
3
 Ukrayna ile dostluk anlaşması yapıldı. (2 Ocak 1922)
 TBMM tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya "Gazilik" unvanı
ve "Mareşallik" rütbesi verildi.
 Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı'ndaki en büyük kaybı
Sakarya Savaşı'nda oldu.
 İtilaf devletleri Sevr'i hafifleterek kabul ettirme girişiminde
bulundular.
 Yunanlılar Doğu Trakya'dan İstanbul'a yapmak istedikleri
saldırıdan vazgeçtiler.
 Kurtuluş Savaşı başarıya ulaştı.
 Kurtuluş Savaşı'nın sıcak savaş dönemi bitti, diplomatik
mücadele dönemi başladı.
 Yunanlıların çekilmesi üzerine Türk ordusuyla İngiliz
kuvvetleri karşı karşıya geldiler.
 İtilaf devletleri ateşkes teklifinde bulundular.
Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922)
İtilaf devletlerinden İngiltere, İtalya, Fransa katıldı ve
TBMM’ni de İsmet Paşa temsil etmiştir. Yunanistan katılmamış ve
Yunanistan'ı İngiltere temsil etmiştir.
Maddeleri
 Türk ve Yunan kuvvetleri arasındaki savaş hali sona erecek
 Doğu Trakya 15 gün içinde Yunanlılarca boşaltılacak ve
TBMM'ye teslim edilecek
 TBMM, barış antlaşması imzalanıncaya kadar Doğu
Trakya'ya asker göndermeyecek ancak sekiz bin kadar jandarma
kuvveti bulundurabilecek
 İstanbul ve Boğazların yönetimi TBMM'ye bırakılacak ancak
barış yapılıncaya kadar İtilaf kuvvetleri İstanbul'da kalacak
 Türk kuvvetleri barış yapılıncaya kadar Çanakkale-lzmit
çizgisinde bekleyecek
Önemi
 Kurtuluş savaşının silahlı mücadele bölümü sona erdi.
 İstanbul ve Doğu Trakya savaş yapılmadan kurtarıldı.
 Osmanlı devleti hukuken sona erdi.
 Lozan Antlaşması'na zemin hazırlandı.
 İngiltere'de Yunan yanlısı Lyod George Hükümeti istifa etti.
İsmet Paşa'nın prestiji arttı.
Kars Antlaşması (13 Ekim 1921)
TBMM ile Azerbaycan - Gürcistan - Ermenistan arasında
imzalandı.
Sovyet Rusya'nın hakimiyetine giren bu cumhuriyetlerle
imzalanan, Moskova Antlaşmasının tekrarı niteliğinde bir
antlaşmadır.
 Doğu sınırımız kesin olarak güvence altına alınmıştır.
Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921)
Sebepleri:
 Fransızların işgal bölgelerinde büyük bir direnişle
karşılaşmaları
 Yunanlıların Türkleri yenemeyeceklerinin anlaşılması
 TBMM'nin Ermeni meselesini çözmesi
 Londra Konferansı'nda İtilaf devletlerinin aralarındaki
anlaşmazlıkları giderememeleri
 Sakarya savaşının kazanılması üzerine Fransızlar antlaşma
yapmak zorunda kaldılar.
Önemi:
 Güney cephesi kapandı.
 Özerk bir yönetim kurulması şartıyla Hatay Fransızlarda
kaldı. Hatay'ın kaybıyla Batum’dan sonra Misak-ı Milli'den ikinci
taviz verildi.
 Suriye sınırı güvenlik altına alındı.
 Güney illerimizdeki Ermeni meselesi sona erdi.
 İlk kez bir itilaf devleti Misak-ı Milli'yi tanıdı.
 İtilaf devletleri grubu parçalandı.
2. KONU: MAARİF KONGRESİ (15 TEMMUZ 1921)
Batı Cephesi'nde çarpışmaların en sorunlu günlerin yaşandığı
süreçte Mustafa Kemal'in Ankara'da topladığı kongredir. Mustafa
Kemal yurdun çeşitli bölgelerinden gelen 250'den fazla erkek ve
kadın öğretmenin bir araya geldiği kongrenin açılış konuşmasını
kendisi yapmıştır. Mustafa Kemal kongreden Türkiye'nin milli
maarifini kurmalarını ister. Milli maarifi şu şekilde açıklar:
Şimdiye kadar izlenen eğitim ve öğretim yöntemlerinin
milletimizin gerileme tarihinde önemli bir etken
olduğunu düşünüyorum. Onun için bir milli eğitim
programından bahsederken eskinin batıl inançlarından
kaynaklı özelliklerde hiçbir ilgisi olmayan, yabancı
fikirlerden, Doğu'dan ve Batı'dan gelen ve gelebilecek
tüm etkilerden tamamen arındırarak, milli ve tarihi
niteliklerimize uyumlu bir eğitimi anlıyorum. Mustafa
Kemal kongrede çocuklara ve gençlere neler öğretilmesi
gerektiğini de belirtir: Onlara özellikle varlığı ile hakkı ile birliği ile
çatışan tüm yabancı unsurlarla mücadelenin gerekliliğini ve milli
fikirleri her zararlı fikre karşı fedakarca koruma gereği
kavratılmıştır.
Mustafa Kemal öğretmenleri de gelecekteki kurtuluşumuzun
saygıdeğer öncüleri olarak tanımlamıştır.
Büyük Taarruz (26-30 Ağustos 1922)
Yapılan Hazırlıklar
 Bir yıla yakın hızlı ve gizli olarak savaş hazırlıkları yapıldı.
 Doğu ve güney cephelerinden takviye birlikler getirildi.
 Tekalif-i Milliye Kanunu bütün yurtta uygulandı.
 Orduya taarruz eğitimi verildi.
 Mustafa Kemal Paşa'nın başkomutanlık süresi uzatıldı.
Türk ordusu 26 Ağustos 1922'de Afyon'dan taarruza geçti.
Afyon'dan taarruz edilmesinin sebebi,
 Yunanlıların taarruzu Eskişehir'den beklemeleri
 Afyon’un ulaşım ve haberleşme açısından merkezi bir
konum olması
Sonuçları:
 Yunanlılar büyük bir yenilgiye uğradı.
 9 Eylül'de İzmir, 18 Eylül'de Bursa düşmandan kurtarıldı.
 Mustafa Kemal Paşa "Ordular, ilk hedefiniz
Akdeniz'dir, ileri" sözünü söyledi.
 Yunan başkomutanı esir alındı.
Kurtuluş Savaşı'nın en zor günlerinde Maarif Kongresi'nin
toplanması ulusal bağımsızlık kadar eğitime de önem
verildiğinin göstergesidir. Aynı zamanda savaşın kazanılacağına
duyulan inancında kanıtıdır.
4
3. KONU: FEDAKAR TÜRK İNSANI
4.KONU: KURTULUŞUMUZ NASIL ANLATILIYOR?
Tekâlif-i Milliye Emirleri
Kütahya-Eskişehir Savaşlarının ardından ordumuz Sakarya’nın
doğusuna çekilmişti. Kısa aralıklarla arka arkaya girilen üç savaş
( Birinci İnönü, İkinci İnönü ve Kütahya-Eskişehir) ekonomik
kaynakları oldukça zorlamıştı. TBMM Hükümeti’nin Yunanlılara
yeniden büyük bir savaşa hazırlandığı dönemde ekonomik
sıkıntıları giderebilecek kaynaklara ihtiyaç vardı. Bunun değişik
alternatifler gözden geçirildi. Önce vergilerin artırılması
düşünüldü. Ancak topraklarının işgal altında olması ve köylünün
geçim sıkıntısı içerisinde bulunması nedeniyle vazgeçildi. Gümrük
Vergisi artırmak da işe yaramazdı önemli limanlar işgal
altındaydı. Bu sırada Yunanlılar taarruza geçeceği haberi gelince
acilen önlem alınması gerekti. Bu gelişmeler üzerine Başkomutan
Mustafa Kemal, ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 7-8
Ağustos 1921’DE TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ’ni
yayınladı.
Tekâlif-i Milliye emirleri neler içeriyordu?
Tekâlif-i Milliye Emirlerinin içeriğindeki maddeler şunlardı:
 Her il ve ilçede Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacak.
 Her aile birer takım çamaşır, birer çift çorap, çarık
hazırlayıp komisyona verecek.
 Tüccarın ve halkın elinde bulunan her türkü yiyecek ve
giyecek maddelerinin yüzde kırkı bedeli sonradan ödenmek
üzere komisyona teslim edilecek.
 Halk, elinde bulunan taşıma araçları ile ayda en az yüz
kilometre ulaşım yapacak.
 Sahipsiz mallar komisyonun denetiminde olacak, halkın
elindeki silah ve cephane üç gün içinde komisyona teslim
edilecek.
 Ülkede var olan tüm teknik araç ve gereçler ordunun
hizmetine verilecek; benzin, vakum, gres, makine yağları,
vazelin, otomobil ve kamyon lastiği, tutkal, telefon makinesi,
kablo, pil, çıplak tel ve bunlar benzer stokların yüzde kırkı
ordunun hizmetine sunulacaktı.
Edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı
üzerine romanların ilkidir. İzmir’in işgali
sırasında kocası ve çocuğu düşman
tarafından öldürülen Ayşe, İstanbul’a
akrabası Peyami’nin yanına gelir. İkisinin
yanına Binbaşı İhsan da katılır ve
Anadolu’ ya geçerler, amaçları Kuvayi
Milliye’ye hizmet etmektir.
Konusunu Millî Mücadele günlerinden
alan roman ilk kez 1923 yılında basıldı.
Romanda, idealist İstanbullu öğretmen
Aliye’nin Anadolu’da bir kasabaya gidişi
ve bölgede Milli Mücadele düşüncesine
destek faaliyetleri aktarılır.
Kitap ülkemizin düşman işgali altındaki
savaş yıllarını ve düşman mezalimini
çarpıcı hikayelerle anlatmaktadır. Ayrıca
kitabın sonunda karışık hikayelere de yer
verilmiştir.
Tekâlif-i Milliye emirlerinin yayınlanmasının ardından; Türk
halkı milli birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel ifadesini
göstererek ordusuna destek olmak için elinden gelen her şeyi
yapmış ve emirlerin gereğini yerine getirmiştir
Kitap kurtuluş savaşı sırasında cephede
kolunu kaybetmiş bir subayla, askerliği yeni
bitmiş bir askerin köyünde geçen olaylar
anlatılmaktadır.
Tekâlif-i Milliye emirlerinin uygulanışı Türk milletinin Milli
Mücadele’de verdiği önemli bir dayanışma örneğidir. Bu
dayanışma milletin birlik ve beraberliğini sağlamış; böylece
Türk milletinin ve Türk vatanının bağımsızlığı elde edilmiştir.
Türk milleti vatanın kurtarılmasında büyük destek vermiştir.
Kadını erkeği ile tüm varlığını ortaya koymuştur. Kağnısı ile
cephane taşırken donarak şehit olan Şerife Bacı, İstanbul’dan
gemilerle gelen cephaneyi kıyıya taşıyan İnebolulu sandalcılar,
orduya malzeme taşıyan deveciler bunun en güzel örnekleridir.
Birinci bölüm: Sakarya savaşı öncesi
İkinci bölüm: Cumhuriyetin ilanını
izleyen yıllar
Üçüncü bölüm: Cumhuriyet sonrası
Kısaca söylemek gerekirse romanın
konusu bu üç dönemin Ankara’sıdır. Bu üç
bölümdeki olaylar yazarın her bölümde ayrı
bir kişilik olarak karşımıza çıkardığı Selma
Hanım’ın çevresinde geçer.
Birinci Dünya Savaşı sonucunda
Osmanlı Devleti önceki gücünü, etkisini
kaybetmeye başlamış, isyanlar ve işgallerle
zayıf duruma düşmüştür. Bu kitapta ise ,
bir Anadolu kasabası olan Akşehir’den yola
çıkılarak, kurtuluş mücadelesinin bir bölümü
anlatılmaktadır. Olaylar Akşehir’in bir
kasabasında başlar ve gelişir.
5
Download