ORTADOĞU BÜLTENİ 4 Aralık 2008 Haber Özetleri Irak Irak Türkmen Cephesi (ITC), 2009 Temmuz’unda yapılacak referandumun ABD ile Irak arasında yapılan güvenlik anlaşmasının uygulanmasının garantisi olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz Perşembe günü Sadr grubu dışındaki grupların verdiği evet oyu ile kabul edilen güvenlik anlaşması ile ilgili olarak açıklama yapan ITC, yapılan anlaşma ile Irak’ın uluslararası toplumdaki doğal konumunu kazanacağını belirtti. ITC Basın Bürosu tarafından yayımlanan bildiride ITC Başkanı Sadettin Ergec'in güvenlik anlaşmasına evet oyunu kullandığı açıklandı. Bildiride Ergec'in Irak’ın bu anlaşmanın ardından dünyada doğal yerini alarak, egemenliğine ve istiklal'ine kavuşacak olmasından dolayı anlaşmaya evet oyu verdiği ifade edildi. Irak Parlamentosu tarafından kabul edilen anlaşmanın 2009 Temmuz’unda referanduma götürülecek olmasına da değinilen bildiride ITC’nin referandumu anlaşmanın uygulanmasının garantisi olarak gördüğü belirtildi ve ITC’nin Irak merkezi hükümetini desteklediğinin ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunun altı çizildi. (www.yakindoguhaber.com) Irak'ta Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile Başbakan Nuri El-Maliki, asayişin sağlanması amacıyla kurulmuş bulunan "aşiret konseylerinin" faaliyetlerinin durdurulması konusunda anlaşamıyor. Başbakan Nuri Maliki, aşiret konseyinin kaldırılması isteyen Talabani'ye ret cevabı verdi. Nuri Maliki, aşiret komitelerinin ulusal uzlaşmaya katkıda bulunduğunu belirterek kaldırılmasının yasal veya pratik olmayacağını söyledi. Talabani ile Şii Adil Abdülmehdi ve Sünni Tarık El-Haşimi'den oluşan Cumhurbaşkanlığı Divanı, Maliki'den, siyasi amaçla kullanılacağı düşünülen milis gücünün faaliyetlerinin durdurulmasını istemişti. Irak'taki milis güçleri, 31 Ocak'ta yapılacak yerel seçim öncesinde Başbakan Maliki yanlısı gösterilerde öncü rol oynuyor. (TRT) Irak Meclis Başkanı Mahmud El-Meşhedani Salı günü katıldığı basın toplantısında, Iraklı mahkûmların özgürlüklerine kavuşturulmadan, Irak'ın özgürlüğünün bir değeri olmadığını vurgularken, " ABD'nin, 2009 Haziran ayı sonuna kadar Irak toprakları üzerindeki tüm hapishaneleri ortadan kaldırılacak", dedi. Irak'taki siyasi sürecin ekonomik, güvenlik konularında da olduğu gibi gelişmekte olduğunu; ancak bir takım sorunlar bulunduğunu da kaydeden Meşhedani, "Irak, bugün çok acı problemlerle uğraşmakta. Bu arada, yabancıların programlarına bağlı olanlar gidicidir. Kalıcı olan, ancak Irak'tır", diye konuştu. (FARS HABER AJANSI) 1 İran radyo televizyon kurumuna bağlı Merkez Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Sadr Hareketi lideri Mukteda El-Sadr Necef bürosu aracılığıyla yayımladığı mesajında, Irak halkından seçimlere katılmasını istedi ve oy verilecek en iyi adayın belirlenmesi konusunda havza-yı ilmiyelere danışılmasını tavsiye etti. Irak’a hizmet etmenin her mümin ve vatanseverin görevi olduğunu belirten Mukteda El-Sadr, yayımladığı bildiride “Irak halkının vahdeti, Irak toprak bütünlüğünün korunması ve Irak halkına hizmet konusunda ısrar eden adaylara oy verilmelidir”, ifadesine yer verdi. (www.yakindoguhaber.com) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ve Irak Merkez Bankası Başkanı Sinan Şebibi ile görüşen ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Zalmay Halilzad, Irak’ın 7. madde kapsamından çıkması durumunda bu ülkenin malvarlığının tehlikeye gireceğini söyledi. Görüştüğü Iraklı yetkililere Irak’ın BM’nin 7. maddesi kapsamından çıkmadan önce birtakım ön adımlar atması gerektiğini öğütleyen Halilzad, Irak’ın malvarlığının tehlikeye girmemesi için iki seçenek bulunduğunu belirtti. ABD’nin Irak eski Büyükelçisi Zalmay Halilzad, birinci seçenek olarak Irak’ın BM’nin 7. maddesi kapsamından çıkarılması için yapılacak olan müzakerelerle eş zamanlı olarak Irak’ın malvarlığının korunmasına yönelik uluslararası bir karar çıkarılması için müzakere başlatılması gerektiğini söyledi. Halilzad, Irak’ın tüm borçlarının silinmesi için uluslararası bir karar çıkarılmasının da ikinci seçenek olduğunu ifade etti. Irak’ın BM’nin 7. maddesi kapsamından çıkarılmasını talep eden Iraklı yetkililer, Saddam rejiminin verdiği zararların ve o dönemde yapılan borçların kendilerinden talep edilmesinden endişe ediyorlar. Saddam rejiminin Kuveyt’i işgal etmesi üzerine Birleşmiş Milletler Irak’ı 7. madde kapsamına almış ve malvarlığını dondurmuştu. Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, çeşitli ülkelerdeki birçok kişinin Irak’ın BM’nin 7. maddesi kapsamından çıkarılmasından sonra Saddam döneminde haksızlığa uğratıldığı gerekçesiyle uydurma tazminat davaları açtığını belirtmişti. Bu tür davalara değinen Irak Maliye Bakanı da yaptığı bir basın toplantısında yabancı bir ülke vatandaşının Saddam döneminde bir tokat yediği için mevcut Irak yönetiminden 60 milyon dolar tazminat istediğini açıklamıştı. Irak’ın BM’nin 7. maddesi kapsamından çıkarılıp mal varlığının serbest bırakılmasından sonra Saddam rejiminin dayattığı savaşa maruz kalan İran ve Kuveyt’in de BM tarafından belirlenen savaş tazminatını talep edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. (www.yakindoguhaber.com) Irak ve Kuveyt deniz kuvvetlerinin, Fars Körfezi'ndeki ortak su kanallarını korumak amacıyla bir protokol imzaladığı açıklandı. ABD denetiminde, 11 Kasımda imzalandığı belirtilen protokol, Irak'ın bir komşu ülkeyle imzaladığı ilk askeri protokol olması bakımından önem taşıyor. (İRNA) İran İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, zorbalık, tehdit ve savaşın hiç kimseye yarar getirmediğini söyledi. Ahmedinecad, büyük güçlere hitaben, ''Halkların yanında yer alın, adalet ve dostluk yolunda hareket edin. Bu sizlerin de yararınadır'', dedi. (AA) 2 İran Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Hasan Kaşkavi, İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında tartışmalı olan Ebu Musa, Büyük Tumb ve Küçük Tumb adlı üçlü adanın sonsuza dek bu ülkeye ait olduğunu vurgulayarak, bu adalarla ilgili bir takım iddialarda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerine hitaben, bölgenin maslahat ve iyiliğini asla düşünmeyenlerin telkinlerinin etkisinde kalmamaları ve kendileri için hiçbir faydası olmayacak temelsiz iddialarını tekrarlamak yerine, bölge ve İslam dünyasında söz konusu olan dayanışma sürecine katılmaları tavsiyesinde bulundu. (FARS HABER AJANSI) Son aylarda deniz taşımacılığında büyük bir sorun haline gelen Somalili deniz korsanlarının gemileri rehin alma olayları konusunda bir açıklama yapan İran Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Perviz Sururi, Komisyonun deniz korsanları ile mücadele için askeri seçeneği gündemine aldığını; ancak bu olayla mücadele için bölgesel veya uluslararası düzeyde bir eylem planının hazırlanmasının daha uygun olacağını kaydetti. Sururi bazı sinsi güçlerin açık sularda güvensizlik yaratma çabasında olduğunu, Amerika’nın bu olaya soğukkanlı bakışının pratikte deniz korsanlarına yeşil ışık yakma niteliğini taşıdığını vurguladı. (FARS HABER AJANSI) İsrail-Filistin İngiltere, bu ay İsrail-Filistin görüşmelerine ev sahipliği yapacak. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İsrail ve Filistin liderlerinin, bölgedeki siyasi ve ekonomik durumu ele almak üzere bu ay Londra'da bir araya geleceğini açıkladı. Brown'ın, bu ay Londra'da İsrail ve Filistin liderleriyle ayrı ayrı görüşeceği bildirildi. Öte yandan Mısır Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu başkanı Mustafa El Fiki, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde "İslami emirlik" kurmasına izin vermeyeceklerini söyledi. (AA) İsrail, yaklaşık bir aydır Gazze'deki Filistinli militanların roket saldırılarını gerekçe göstererek yabancı basın mensuplarına uyguladığı Gazze'ye giriş yasağını kaldırdı. İsrail'deki Yabancı Basın Derneği, İsrail askeri sözcüsü Peter Lerner'in, Gazze'ye girişlerde kullanılan Erez geçiş noktasının açıldığını bildirdiğini duyurdu. Gazze'ye girmek isteyenlerin, Erez'deki koordinasyon bürosu ile temasa geçmeleri istendi. İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki fiili Hamas yönetimi arasında 19 Haziran'da yürürlüğe giren ateşkesin, İsrail'in sınırda yaptığı bir operasyon nedeniyle fiilen ortadan kalktığı 4 Kasım'dan sonra, Erez'in yabancı basın mensuplarının geçişine de kapandığı ortaya çıkmıştı. Yabancı Basın Derneği, Erez'in açılması için hükümet ve ordu yetkililerine başvurmuş, ancak net bir cevap alamayınca olayı Yüksek Mahkeme'ye götürmüştü. Erez'in açılmasına rağmen, Gazze Şeridi'ne mal geçişlerinde kullanılan diğer sınır geçişlerinin hepsi kapalı bulunuyor. (AA) Libya BM Güvenlik Konseyi’nden insani yardım malzemesi taşıyan bir Libya gemisinin Gazze’ye girişine izin verilmesini istedi. Libya, iki İsrail savaş botunun Libya gemisini Gazze açıklarında durdurduğunu ve dönmeye zorladığını belirtti. Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderen Libya, geminin İsrail ablukası altındaki Gazze’ye yüzlerce ton yiyecek ve ilaç taşımakta olduğunu bildirdi. (VOANEWS) 3 İsrailli yerleşimcilerle Filistinliler arasında çıkan çatışmaları bastırmak için, yüzlerce İsrailli polis, Batı Şeria’nın el Halil kentine sevk edildi. Filistinlilere ait bir evi işgal eden Yahudi yerleşimcilerle çıkan çatışmalarda, yerleşimcilerin Filistinliler’e ve İsrail askerlerine saldırdığı bildirildi. Bölgeye giriş çıkışları durduran İsrail polisi, evin çatısına da bekçiler yerleştirdi. İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Cumhurbaşkanı Şimon Peres yerleşimcileri kınayan açıklamalar yaptı. (VOANEWS) Suriye-Lübnan Suriye askerlerine karşı verilen 'kurtuluş savaşının' komutanı olarak nam salmış Lübnanlı Hıristiyan lider Mişel Aun'un Şam ziyareti iki ülke ilişkilerinde ciddi bir değişim rüzgârı olarak yorumlanıyor. Mişel Aun Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'la bir araya geldi. Aun'un beş günlük ziyareti süresince Suriye hükümetinin diğer önde gelenleriyle ve Hıristiyan toplumun liderleriyle de görüşmesi bekleniyor. 1989 yılında başbakanlığa vekâlet eden ve Lübnan ordusunun komutanı olan General Aun, Suriye askerlerini Lübnan'dan çıkarmak için savaştı. (BBC) Lübnan’da yayımlanan Es-Sefir gazetesinin haberine göre Amerika’nın Ortadoğu ve Afganistan’dan Sorumlu Merkezi Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General David Petraeus, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ve Ordu Komutanı General John Kahveci ile yaptığı görüşmede Washington’un Lübnan ordusuna yapacağı silah yardımının Lübnan’da yapılacak seçimlerin sonucuna göre belirleneceğini söyledi. Petraeus’un Lübnanlı yetkililerle görüşmesi konusunda Es-Sefir gazetesine açıklamada bulunan siyasi kaynak, General Petraeus’un Amerika’nın Lübnan’a gelişmiş ağır silahlar vermesinin mümkün olmadığını söylediğini belirterek Petraeus’un “Bir ordunun talep ettiği ağır silahları Lübnan ordusuna vermemiz söz konusu değildir; çünkü ABD’nin bölgeyle ilgili stratejisi İsrail’in üstünlüğünün garanti edilmesine dayalıdır”, dediğini aktardı. General David Petraeus ayrıca Amerika’nın Lübnan ordusuna verdiği silahların İsrail’e karşı değil, terörizme karşı kullanmasını istediğini söyledi. (www.yakindoguhaber.com) 4