Mutlu Araç - idans.info

advertisement
“Mutlu Araç?”
(Maya van den Heuvel’in Sanja Mitrović üzerine yazdığı makaleden)
Genç Sırp sanatçı Sanja Mitrović için sahne her zaman kültürlerin ve dillerin
buluşma noktası olmuş, 2006’daki gösterisi ‘Shame / Utanç’ da, Japon dansçı
Yurie Umamoto’yu İngilizce ve Japonca arasında kültürel bir karşılaştırma
yapması için davet etmişti. ‘Eğer sadece kendi kültürünüzü anlamaya
çalışırsanız, çok sınırlı bir alan içerisinde tıkılıp kalırsınız ve tek bir bakış
açınız olur’ diyor Mitrović. Bu seferki performansında Alman kültürünü kendine
malzeme seçiyor ve Alman dansçı ve performans sanatçısı Jochen
Stechman’ı davet ediyor. Sonuçta ortaya ikili olarak sundukları yeni
performansı ‘’Will you ever be happy again?’’ çıkıyor.
Hollanda tiyatrosunda sık sık olduğu gibi, bu performans da önceden yazılmış
bir oyun üzerinden kurgulanmıyor. Sanatçılar başka karakterleri değil ama
basitçe tabiriyle kendilerini oynuyorlar. Sanja ve Jochen, ikisi de yakın
tarihlerinde savaş tarafından yıkıma uğramış ülkelerden geliyorlar ve
neredeyse boş bir sahnede bir video kamera, bir masa, bir ekran ve farklı
objelerle doldurulmuş iki kutunun olduğu bir dekorda buluşuyorlar. Video
kamera performans içerisinde, sanatçıların üzerinde kafa yordukları ve
kimliklerini arayışlarında kullandıkları bu objelere mikroskop görevini alıyor.
Birbirlerini ve izleyiciyi, kendi çocukluklarına dair bir yolculuğa çıkartıyorlar.
Jochen Sanja’ya, safkan aryan ırkından olduğuna dair verilmiş bir sertifikayı
gösterirken, Sanja’da ona okul defterindeki bir çizimde ağaçlar arasına
saklanmış Tito’nun ( Yugoslavyalı diktatör ) bir resmini gösteriyor. Objeler
oldukça geniş bir boyutu büyüteç altına alırken, performansçıların bedenleri
de çocuk oyunları oynayıp, birbirlerine şarkılar öğretip, çocukluklarına dair naif
bir yaklaşımda bulunuyor. Teatral anlamda Mitrović, çocukların mutluluğunu,
üzerlerindeki büyük güçlerin yaptırımlarını görüp sorgulayamayacak
kadar küçük şekilde sahneye taşıyor.
2008’deki Hetveem Tiyatrosu / Hollanda’da gerçekleşen galasından beri
sanatçının bu işi gelişip olgunlaştı. Mitrović yorumlarında oyun için ‘’Sahneler
detaylarla zenginleştirildi, performans daha kompakt ve oyunun ritmi daha iyi
ayrıca çok daha keyifli bir hale geldi.’’ diyor. Dünya turuna çıkan performans
Almanya, Fransa, Bosna, Sırbistan, Hollanda ve İsviçre’de sahnelendiğinde
güçlü duygusal tepkilerle sebep verip son derece pozitif yorumlarla karşılaştı.
Mitrović için, bu evrensel bakış açısı üzerinde, ötekinin yansımasında kendini
aramanın getirdiği ortak çaba aracılığıyla durmak çok önemli. ‘’Sadece eski
Yugoslavya yada eski Almanya hakkında değil ayrıca mutluğun ne olduğunu
da sorgulamakta. Çocukluğumuz hakkında ne kadar nostaljiğiz, dünyayı
çocukluğumuzdaki gibi siyah ve beyaza indirgenmiş şekilde izleyebilecek
kadar naif olabilir miyiz?’’
Belgrad’da yaşadığı sürede hiçbir zaman ciddi anlamda profesyonel bir tiyatro
kariyerine sahip olacağını düşünmeyen Mitrović, 1999 yılında Hırvat tiyatro
grubunun Hollanda’da sergileyecekleri projeleri için yaptıkları seçmelerdeki
altı kişi arasına girmiştir. 2001 yılında Amsterdam Tiyatro Okulu’nda Mim
Bölümü’ndeki seçmeleri kazanarak Amsterdam’a taşındı. 1990’larda
medyanın büyük miktarda ilgisini çeken bir ülkeden gelmek, her zaman başka
ülkelerden insanların kendisine olan endişeli bakışlarını fark etmesini sağladı
ve medya tarafından oluşturulan Sırbistan’ın savaş çığırtkanı imajını alt
etmeyi umut etti.
Mitrović performansını, ‘’docu-tale’’ yani belgesel materyalleri kurgulanmış bir
oyun içerisinde naifçe oynayarak şarkılar söyleyerek ve hikayeler anlatarak
ifade eden bir oksimoron şeklinde isimlendiriyor. ‘’ Oynadığımız oyunlar
gerçek oyunlar, gerçek bir Almanı oyunun içine katıyorum, parçalanan
Yugoslavya ise tarihi bir gerçek. Şimdi bu objektif gerçeklere günümüz
tiyatrosunda nasıl yaklaşıyoruz? Benim için bunu gerçekleştirmenin tek olası
yolu kendime ait bir hikaye anlatmak. Bu olası sadece ‘’bir ‘’ hikaye ancak tek
değil ve sonuncusu da değil tabii ki.’’ diyor Mitrović.
Mitrović’e göre performansın kendisinden doğan soruya verilebilecek cevap
ise şahsına ve izleyiciye bağlı olarak değişmekte: ‘’I will be happy again /
Tekrar mutlu olacağım’’ olası bir cevap fakat bu aslında tamamen izleyiciye
kalmış bir şey diyor, Mitrović’in kendisi kabul etse de etmese de. Dünyada tek
bir oyunla tura çıkmışken ve gelecekteki performansı üzerinde çalışmalarına
devam ederken (The short story of crying), Mitrović’in mutlu olmak için halen
sebepleri var. Kendisine ‘’Bir daha tekrar mutlu olacak misin?’’ sorusunu
yönelttiğimde cevabı ‘’ Sanırım bu konuda oldukça pozitifim’’ oldu.
Download