bugüne kadar hayat-ı insanîyyeyi, bâhusus ümmet-i İslamîyyeyi tenvir edip aydınlatmasına sebep olmuştur. Biz, buna, insanlığın ve İslam ümmetinin her türlü ve her boyutlu Kerb'ü Bela'dan, Aşura (Kur'an) nuru ve kültürü (günü-hayatı) ile adım adım ve bilinçli olarak kurtuluşa (şehadete) ulaşması ve Öz Muhammedî İslam'ın İlâhî makamına oturması, tağutîyezidî düzenlerin ve tezahürlerinin (gerek hükmen, gerekse fiilen) yok olması ve Esfel'is-Safilin'e atılması.. diyebiliriz... Bunun İlâhî müjdesini (mesajını), Kahraman-ı Kerbela olan Hz. Zeyneb-i Kübra (as), mübarek kalbiyle-diliyle ve tüm zerratıyla nesillere ulaştırırken, Şehid-i Kerbela olan Seyyid'üş-Şüheda Hazret-i Hüseyn (as) dahi, mübarek kan damlalarının canlı diliyle ve tatlı (ama, hazin mi hazin!) nağmesiyle, kıyamete kadar gelecek olan tüm mü'minlerin pâk kalblerine bil-fiil nesc-ü nakş etmiş bulunmaktadır,.. Hayat-ı insanîyyenin muhtelif âlemlerini-eczalarını ihtizaza getiren bu mübarek Kerbela ve Aşura mesajları, en geniş ve en şümullü yankısını (Eimme-i Ma'sumeye veraseten) Merhum İmam Humeynî'nin (ra) şahsiyet-i maddîye ve manevîyesinde bulmuş, bu İlâhî yankı ve etki saikiyle vücûd bulan (okyanusları andıran) muhteşem kıyam dalgaları ve şanlı şehadet operasyonları ve fırtınaları ile, asrın yezidi olan BÜYÜK ŞEYTAN AMERİKA'nın bölge temsilciliği tar-u mar olmuş, tarihin eşini göremediği bir ulvîyet timsâli olan CÎHAN-ŞUMÜL İSLAM İNKILABI (Öz Muhammedî İslam'ın bütün boyutlarını muhtevî bulunarak) hükümranlık tahtına oturmuştur... Ve; bu İlâhî hükümranlığını, gün geçtikçe tüm cihana (bil-fıil) şamil kılacaktır, İnşaallah... Konuyu, şu ayet-i kerimelerin İlâhî ve latif remizleriyle noktalayalım: "Muhakkak ki İbrahim, (tek başına) bir ümmetti.. (ve; önderdi!) Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir 'hanif' (Muvahhid)di!..." (Nahl: 120); '