SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ YAYINLARI: 8 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) BİLDİRİ KİTABI Editör Prof. Dr. Hasan BAHAR Editör Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hakan KUYUMCU Yrd. Doç. Dr. Çağatay BENHÜR Dr. Hatice Gül KÜÇÜKBEZCİ Arş. Gör. Fatih Numan KÜÇÜKBALLI Arş. Gör. Murat TURGUT İnceleyenler Prof. Dr. Bayram ÜREKLİ Prof. Dr. Özdemir KOÇAK Doç. Dr. Fuat BOYACIOĞLU ISBN 978-975-448-211-9 Baskı Selçuk Üniversitesi Matbaası Tel: 0332 241 18 47 Aralık 2015 Ön Kapak Resmi: Sarayönü Pir Hüseyin Cami önü Arka Kapak Resmi: Başhöyük devşirme malzemeli çeşme ve yazıtın içeriği Bildiri kitabında yer alan yazıların dil ve bilim sorumluluğu yazarlara aittir. ii TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) BİLDİRİ KİTABI Sempozyum, Türk Tarih Kurumu, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Demirpolat Şirketler Grubu ve Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünden (Kongre Proje No: 14702011) destek alınarak gerçekleştirilmiştir. iii iv TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24 -26 Ekim 2014 Konya) Sarayönü İlçesinin tarihi Tarihöncesi dönemlere kadar inmektedir. İlçede Pazar Höyük, Başhöyük, S. Karatepe, İrmelik Höyük, Ertuğrul Höyük, Akdoğan Höyük, Konar Höyük, Çesmelisebil Höyük, Gamel Höyük, Kuyulusebil Höyük, Kurşunlu Kale Höyük, İbrahim Dede Höyük, Ladik Höyük, Zengi Höyük gibi yerleşmeler, Kalkolitik çağdan Demir çağına kadar uzanan kültürleri temsil etmektedirler. Hitit, Frig, Roma ve Bizans gibi uygarlıklar ise bölgenin siyasi ve idari tarihinde büyük bir rol oynamışlardır. Laodicea (Combusta) olarak bilinen Ladik, Roma döneminde önemli bir idari merkez olmakla birlikte, Romanın Efes’ten başlayarak Melitea’ya (Malatya) uzanan doğu askeri yolunun bağlantısını oluşturmaktaydı. Bölge, Türkiye Selçukluları döneminde Türklerin eline geçmiştir. Sarayönü bulunduğu coğrafi yapı itibarıyla batıdan Konya’ya geçişin son durak yeri olduğu için, Selçuklular döneminde Haçlıların yağma ve talanına uğramıştır. Sarayönü Selçukluların son döneminde, güney doğusunda Saidili ile, güneyinde Ladik dağları eteğinde Bozok ili (Öziçi) adı ile bilinen iki kasaba halkından oluşmuştur. Bu kasabalardan göç edenler Sarayönü'nün kuruluşunda öncü olmuşlardır. Sarayönü’nü Osmanlılar almadan önce, Karamanoğulları ve Turgutoğulları hakim olmuştur. İlçe önceleri Sarayönü Turgut Bey oğlu Pir Hüseyin Bey Camii çevresinde gelişmiştir. Bugünkü şehir merkezine kayması ise II. Abdülhamit zamanında Anadolu-Bağdat-Hicaz Demiryolları yapımı projesi çerçevesinde demiryolunun geçmesi ile sağlanmıştır (1896). İlçeden geçen demiryolu ve binası bir Alman firmasına yaptırılmıştır. Demiryolunun geçmesi ile ilçeye hareketlilik gelmiş bu durum milli mücadele yıllarında kendini göstermiştir. Halk da yeni yerleşim yerine “İskele” demeye başlamıştır. Sarayönü’nün coğrafi yapısı nedeniyle, ilk ahalisi kervancılık yapmak suretiyle geçimlerini temin ediyorlardı. Cihanbeyli yaylası üzerinden geçirilerek Tuz Gölü havzasından alınan tuz, kira ile İzmir’ e uzanan yol boyunca taşınırdı. İlçede halk geçimini bugün tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Son yıllarda modern büyükbaş hayvancılığın yapıldığı bölgelerden biri haline gelmiştir. Ayrıca modern tarım araçları ile buğday, arpa, çavdar ve yulafın yanında özellikle devlet teşvikleri ile yem bitkisi olan fiğ ekimi yapılmaktadır. “Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu” adıyla düzenleyeceğimiz sempozyumumuzda, Sarayönü ilçesinin özelliklerini ve problemlerini bütün yönleriyle istiyoruz. Prof. Dr. Hasan BAHAR (S.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü) v KONU BAŞLIKLARI 1 –Tarih Öncesinden Günümüze Sarayönü Tarihi, 2- Sarayönü’nde Folklor, Edebiyat, Kültür, Sanat 3- Sarayönü’nde Dini ve Toplumsal Hayat, 4- Sarayönü Bölgesi Florası, 5. Sarayönü’nde Tarım ve Ziraat 5- Sarayönü Bölgesi’nde Eğitim ve Öğretim, 6- Sarayönü’nde Sosyo- ekonomik ve Sosyo- politik, Sosyo- kültürel yapı, SEMPOZYUM ONURSAL BAŞKANLIĞI Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü Konya Valiliği Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı Türk Tarih Kurumu Başkanlığı SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU Prof. Dr. Hasan Bahar (Düzenleme Kurulu Bşk. SÜ Türkiyat Araştırmaları Ens. Md.) Prof. Dr. Alim Gür (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı) Prof. Dr. Süleyman Soylu (Sarayönü Meslek Yüksekokulu Md.) Harun Yücel (Sarayönü Kaymakamı) Nafiz Solak (Sarayönü Belediye Başkanı) Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bl.) Dr. H. Gül. Küçükbezci (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bl.) Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yastı (Necmettin Erbakan Ün. Beşeri Sosyal Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bl.) vi BİLİM KURULU Prof. Dr. Hasan Bahar (S.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü) Prof. Dr. Alim Gür (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı) Prof. Dr. Bayram Ürekli (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Sachiho Omura (Japanese Institute of Anatolian Archaeology) Prof. Dr. Rainer Czichon (Freie Universität) Prof. Dr. Thomas Drew Bear (Fransız Anadolu Arş. Enst./French Anat. Search Inst.) Prof. Dr. Lisa Kealhofer (Santa Clara University, America) Prof. Dr. Raşit Hatiev (W. Humboldt Üniversitesi) Prof. Dr. İbrahim Şamanov (Rusya Federasyonu) Prof. Dr. Tahsin Cemil (Babes-Bolyai University, Romania) Prof. Dr. Muhittin Tuş (Kıbrıs Uluslararası Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Boran (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Ahmet Kalendar (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Mustafa Demirci (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Ufuk Tavkul (Ankara Üniversitesi) Prof. Dr. Hakan Kırımlı (Bilkent Üniversitesi) Prof. Dr. Ahmet Taşağıl (Mimar Sinan Üniversitesi) Prof. Dr. Remzi Duran (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Baş (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Mustafa Aydın (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Alaattin Aköz (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Varol Kurtoğlu (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. İzzet Sak (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Özdemir Koçak (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz( Dumlupınar Üniversitesi) Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Yusuf Öz (Kırıkkale Üniversitesi) Prof. Dr. Fehmi Karasioğlu (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Osman Öztürk (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Emrullah Eken (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Bayram Sade (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Kuddusi Ertuğrul (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Kerim Koçak (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. İbrahim Solak (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi) Prof. Dr. Yaşar Semiz (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Ferudun Ata (Selçuk Üniversitesi) Prof. Dr. Caner Arabacı (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Doç. Dr. Mikail Altan (Selçuk Üniversitesi ) Doç. Dr. Aznavur Demirpolat (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi) Doç. Dr. Ömür Harmansah (Brown University) Doç. Dr. Ali Temizel (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Osman Kunduracı (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Doğan Yörük (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Sinan Gönen (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Ali Meydan (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) vii Doç. Dr. Necmi Uyanık (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Hüseyin Muşmal (Selçuk Üniversitesi) Doç. Dr. Çiğdem Ulusoy (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Nurullah Tabakçı (Selçuk Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdemir (Selçuk Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz (Selçuk Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Sefer Solmaz (Selçuk Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Dinç (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Fatih Berk (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Mustafa Arslan (Selçuk Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. A. Deniz Oktaç Beycan (Selçuk Üniversitesi) Öğr. Gör. Ruhi Gül (Selçuk Üniversitesi) Christopher S. Lightfoot (Metropolitan Museum of Art) Gunne Eiche Johnsen ( Asya Lale Floreks İhr. Müd.) Marie- Henriette Gates (Bilkent Üniversitesi) Amélie Royer, (Fransız Anadolu Arş. Enst) İsabella Caneva (Üniversité de Venese) Margaret Arslan (Babes-Bolyai University, Romania) Dariusz Chiocki (Waršova) Linda Murray (Ted Koleji) Kate Clow (Antalya) viii SUNUŞ Üniversitemiz, bünyesinde bulundurduğu akademik birimlerde deneyimli eğitici kadrosu ile meslekî alanda eğitimli, üretken ve gelişimi isteyen bireyler yetiştirmek maksadıyla ülke kalkınmasında üzerine düşen görevi başarıyla sürdürmektedir. Bu amaca hizmet etmek üzere Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de Atatürk’ün hedef gösterdiği çizgide Türk tarihi, dili, edebiyatı, sanatı ve kültürü üzerine yayınlar yapmaktadır. Enstitümüzün bu alandaki müstakil kitap yayınları yanında, yapılan sempozyumlar, Güz ve Bahar sayıları olmak üzere yılda iki defa çıkardığı uluslararası Türkiyat Araştırmaları Dergisiyle (Journal of Studies in Turkology) ülkemizde sosyal bilimler alanında Üniversitemizin yüz akları arasına girmesi bizi mutlu etmektedir. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ayrıca gelenek hâline getirmeye çalıştığı, “Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar” yayınlayarak sosyal bilimler alanındaki geçmiş birikimleri ve tecrübeleri gençlerin önüne koyup geleceğin ilim adamlarına yol göstermekle de önemli bir iş yapmaktadır. Çeşitli konularda sempozyum, paneller düzenleyerek, araştırma konularının detaylı bir şekilde incelenmesini ve bilim insanlarının bir arada olmalarını sağlamaktadır. Bu vesileyle, “Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Sarayönü Sempozyumu’”na katılan ve bu bildiri kitabına katkıda bulunan bilim insanlarımıza ve eserin hazırlanıp basılması aşamasına kadar olan süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL Selçuk Üniversitesi Rektörü ix x ÖNSÖZ Türklük Bilimi üzerine çalışmaları amaç edinen Selçuk Üniversitesi bünyesinde kurulan Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü kurulduğu 24 Ocak 1991 tarihinden itibaren bu amaçlar doğrultusunda panel, bilgi şöleni, seminer, konferans, ülke içinde ve dışındaki Türkiyat Enstitüleri ile bilimsel işbirliği çerçevesinde karşılıklı ziyaretler ve işbirliği protokolleri yapmak, Yüksek Lisans ve Doktora programlarının açılması, Türklük bilimi ile ilgili projeleri yönlendirmeyi amaçlamaktadır. 2013 Yılında Romanya Bolyai-Babeş Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü ile karşılıklı bilimsel işbirliği protokolü yapılmış ve ziyaretimize karşılık olarak Üniversitemizi ve Enstitümüzü ziyaret eden Bolyai-Babeş Üniversitesi Rektörü ve Türkoloji Enstitüsü Müdürü ile Üniversitemiz ve Enstitümüz bilimsel işbirliği protokollerine imza atmışlardır. Uluslararası hakemli bir yayın olan dergimiz yılda iki kez güz ve bahar sayıları olmak üzere düzenli olarak yayınlanmaktadır. 32. sayıdan itibaren MLA (Modern Language Association) International Bibliography, Newyork/ABD, Tübitak/Ulakbim SBVT tarafından dizinlemeye başlanmış ve uluslararası hale gelmiştir. Dergimiz, gerekli şartları yerine getirdiğinden ISI-Wos/A&HCI (Arts & Humanities Citation Index)-(Thomson Reuters)’e dizinlemesi için müracaat edilmiştir ve takibe alınmıştır. Yazışmalar sonuçlandığında TÜBİTAK tarafından kabul edilen Sosyal Bilgiler alanında B grubu kategorisine dâhil edilebilecektir. Ayrıca dergimiz ASSOS INDEX, EBSCO tarafından da taranmaktadır. Enstitümüz, Türkiyat dergisini sosyal bilimler alanında üniversitemizin yüz akı hâline getirmeye çalışırken, Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar çıkarmayı geleneksel hâle getirmiştir. Böylece bu şahsiyetlerin hayatı, eserleri, metodu, Türk tarihine, diline, edebiyatına, kültürüne sağladığı katkılar ortaya konularak, bundan sonra yapılması gereken çalışmaların neler olduğu özellikle gençlere daha isabetli bir şekilde gösterilmiş olacaktır. Bunun için ilk olarak 1999 yılında “Prof. Dr. Erol GÜNGÖR’ün Anısına Armağan” kitabı çıkarılmış idi. 2003 yılında dergimizin XIII. sayısı Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN’a armağan sayısı olarak yayınlanmıştır. 2011 yılında ise “Büyük Selçuklu’dan Türkiye Selçuklu Devletine Prof. Dr. Mehmet Altay KÖYMEN’e Armağan” kitabı yayınlanmış, bu geleneğin bir devamı olarak da üniversitemiz de sosyal bilimler alanında birçok bilim adamı yetişmesinde emeği olan Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ anısına “Tarihçiliğe Adanmış Bir Ömür: Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ’e Armağan” adıyla bir kitap yayınlamış bulunuyoruz. Bu geleneğe binaen Türk tarihi, kültürüne hizmet etmiş, özellikle kentlerimiz üzerine çalışmalarıyla bilinen tarihçi İ. Hakkı KONYALI adına “Şehirlerin Sevdalısı İbrahim Hakkı Konyalı Armağanı’ kitabını çıkarmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Dergi ve kitap çalışmalarımızın yanında Enstitümüzün bilimsel bilgi şölen, panel, konferans ve seminer gibi faaliyetleri bulunmaktadır. “Çin’de Türk Dilli Halklar, ( 28 Aralık 2012), İngiltere’de Türkçe Yaşamak (21 Mayıs 2013), “Kosova’da Türkçe Eğitim, Yurt Dışında, Akraba Topluluklarında ve Balkanlarda Türkçe Eğitimi ve Sorunları (07 Ekim 2013), Prof. Dr. Nejat Göyünç, Tarihçiliğe Adanmış Bir Ömür” (23 Aralık 2013) xi Panelleri ve Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından, Uluslararası Sarayönü Sempozyumu (24-26 Ekim 2014) tarihlerinde düzenlemiştir. Selçuk Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Konya Büyük Şehir Belediyesi, Sarayönü Kaymakamlığı ve Sarayönü Belediyesi’nin katılımlarıyla gerçekleştirdiğimiz “Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü Sempozyumu (24-26 Ekim 2014)’nu yayım haline getirmenin mutluluğu içindeyiz. Zira bu tür il, ilçe, kasaba, köy ve küçük yerleşim alanları üzerinde yapılacak yerel, ulusal ve uluslararası bilim heyetlerinin yoğunlaşması fen ve sosyal alanlarındaki farklı disiplinlerdeki bilim insanlarının belli bir noktada odaklaşmasını sağlayarak disiplinler arası bir çalışma ortamı sağlamaktadır. Bu nedenle bu tür sempzoyum ve çalıştaylardaki katılımcıları bilim insanı ve izleyenleri ile alana taşımak ve alanla buluşturmak projelerimiz olmaktadır. Uluslararası Sarayönü Sempozyumumuz bu türden çalışmalara iyi bir örnek olmuştur. Bilim insanları önceden alanda çalışmaları desteklenmiş bölgedeki yerel mimari, halk kültürü ve arkeolojik yerleşmeler önceden incelenmiş ve sempozyum sırasında alanla ilgili bilgiler konferans salonlarında ve alanında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmalarımızı bir kitap haline getirerek yayımlama mutluluğundayız. Kuşkusuz Bilimsel bir sempozyumun hazırlanmasından uygulanmasına ve yayımına kadar 3 yıllık bir süreç geçmektedir. Bu süreçte bilim insanından öğrencisine, bürokrasiden vatandaşına, sanayicisinden işçisine birçok emekçinin emeği görülmektedir. Burada aklımıza gelenleri söylemekle birlikte daha birçok emeği geçen insan vardır. Burada bir kısım kurum, kuruluş ve kişiden söz etmek istiyoruz. Sempozyumumuzda bize yardımcı olan katılımcı kurumlar Selçuk Üniversitesi, Türk Tarik Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Büyük Şehir Belediyesi, Sarayönü Kaymakamlığı, Sarayönü Belediyesi’ne, İnli Mahallesi Muhtarı Kamil Akmaz ve Demirpolat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Demirpolat’a, Sarayönü belgeselini hazırlayan ve sunumunu sempozyum esnasında bizimle paylaşan Öğr. Gör. Ruhi Gül ve ekibine, sempozyum hazırlık aşamasında afiş ve davetiyelerin dizgisini yapan Harun Yıldız’a, afiş ve davetiyelerin basımını yapan Mustafa Özer’e, sempozyum Boyunca sempozyumumuzu takip eden Sarayönü Kaymakamı Harun Yücel ve Belediye Başkanı Nafiz Solak’a, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Gür’e, sempozyum katılımcılarının ve izleyicilerinin Ladik ziyaretinde ev sahipliği yapan Prof. Dr. Ahmet Kalender ve her zaman bu çalışmalarda yanımda olan eşim öğretmen Kadriye Bahar’a ve Sarayönü’nden katılan Belediye mensupları ve sakinlerine gösterdikleri ilgi ve destekten dolayı şükranlarımı sunarım. Ayrıca alandaki antik Grekçe kitabeleri katılımcılara açıklayan Prof. Dr. Thomas Drew-Bear, Osmanlıca kitabelerin açıklanmasında Prof. Dr. İzzet Sak’a, biyolojik botanik açıklamalarında Doç. Dr. Cengiz Akköz’e, Rusya Federasyonu Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyetinden katılan Karaçaylı bilim adamlarının konuşmalarındaki ve yayımlarındaki Karaçay Türkçesindeki ifadeleri Türkiye Türkçesine aktaran Yrd. Doç. Dr. Nurullah Tabakçı’ya, Sempozyum Kayıt Kabul ve Organizasyonda görev alan S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim elemanları Doç. Dr. Hüseyin Muşmal ve kayıt xii kabuldeki fedakâr ekibi öğrencilerime, Arş. Gör. Rahim Kızgut, Arş. Gör. Rıza Özbölük, Arş. Gör. Onur Kabak, Arş. Gör. Hatice Aksoy, Arş. Gör. Hasan Aksoy ve S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Öğrencileri ve Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü personelinden sempozyum tarihinde enstitüsü müdür yardımcımız olan Doç. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen, Sekreter Cengiz Ateş, Özkan Yorgancılar ve Mustafa Ülük’e teşekkür ederiz. Bu kitabın yayım aşamasına gelişindeki çabalarından dolayı yardımlarını gördüğümüz Enstitümüz Müdür Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hakan Kuyumcu, Yrd. Doç. Dr. Çağatay Benhür’e; Dergimizin editör yardımcıları Dr. Hatice Gül Küçükbezci, Arş. Gör. Fatih Numan Küçükballı, Arş. Gör. Murat Turgut’a ve Enstitü Personelimiz Mustafa Ülük’e teşekkürlerimi bildiririm. Prof. Dr. Hasan BAHAR SÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü xiii xiv İÇİNDEKİLER Sunuş IX Özsöz XI Hasan BAHAR İLKÇAĞ’DA SARAYÖNÜ 1 Mehmet KURT HELLENİSTİK VE ROMA DÖNEMLERİNDE SARAYÖNÜ VE ÇEVRESİ CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ANTİK EPİGRAFİK MALZEMELER IŞIĞINDA SARAYÖNÜ ÇEVRESİNİN SOSYO-KÜLTÜREL DURUMU XV. YÜZYILDA ILGIN VE ÇEVRESİNİN İDARESİ, YERLEŞİM VE NÜFUS ÖZELLİKLERİ XVI. YÜZYILDA SARAYİNİ KÖYÜ’NÜN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI KUYUCU MURAD PAŞA’NIN CELÂLİ MÜCADELESİ SÜRECİNDE SARAYÖNÜ VE ÇEVRESİ KONYA ŞER’İYE SİCİLLERİNDE BULUNAN SA’ÎD-İLİ NÂHİYESİ İLE İLGİLİ BAZI KAYITLAR (1690-1740) 1830 SAYIMINA GÖRE SARAYÖNÜ’NÜN NÜFUSU YEREL SEÇİM SONUÇLARI TEMELİNDE, DÜNDEN BUGÜNE SARAYÖNÜ 27 SARAYÖNÜ (KONYA) YÖRESİ BAZI GELENEKSEL KÜLTÜR DEĞERLERİ İLE İLGİLİ BİR TASNİF DENEMESİ KONYA VE SARAYÖNÜ ÇEVRESİNDE BULUNAN YÖRÜKLER SARAYÖNÜ ÇEŞMELİSEBİL YÖRÜKLERİNDE DOKUMA GELENEĞİ YOKOLAN BİR SANAT: LÂDİK HALISI 217 SARAYÖNÜ YÖRESİ KÜLTÜRÜNDE SEREN (ÇINGIRAKLI KUYU) BAŞHÜYÜK KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERİNDE EVLİLİK VE DÜĞÜN GELENEKLERİ 259 Hatice Palaz ERDEMİR Mustafa ARSLAN Alaattin AKÖZ Doğan YÖRÜK Ayşe PUL İzzet SAK Mehmet MERCAN D. Ali ARSLAN Sadettin BAŞTÜRK Kadir ULUSOY Gülten ARSLAN Alparslan SANTUR Fatih USLU Melek HİDAYETOĞLU Aynur KARADOĞAN Ergün VEREN Sefer SOLMAZ xv 45 59 77 105 123 141 173 189 225 231 247 285 Selma ÇETİNKAYA Necmi UYANIK Murat TURGUT Fatih Mehmet BERK Ali BORAN Şengül BAYAR Atilla KARTAL Sinan GÖNEN Ali Osman ÖZTÜRK Mehmet YASTI Fatih Numan KÜÇÜKBALLI Fatih Numan KÜÇÜKBALLI Mehmet YASTI Aziz AYVA Mehmet AKÇAR A. Yasin ÜLKER Gunne Eicke JOHNSEN Yaşar SEMİZ Mevlüt MÜLAYİM İbrahim SARIALTUN Süleyman SOYLU Aliye SEFLEK Burak GÜRBÜZ Mehmet AKÖZ Bilal ÖZEL Ahmet AY Mustafa GERÇEKER GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SARAYÖNÜ DÜĞÜNLERİ BÜYÜK KONYA ANSİKLOPEDİSİ VE CUMHURİYET ARŞİVİNDEKİ BİLGİLER ÇERÇEVESİNDE SARAYÖNÜ SARAYÖNÜ ÇEVRESİ HİTİT DAĞ VE SU KÜLTÜ KUTSAL MEKANLARI HIRİSTİYANLIĞA YÖNELİK BASKILAR VE MARCUS JULIUS EUGENIUS SARAYÖNÜ DİNİ YAPILARI 297 AŞÇI BABA TÜRBESİ ETRAFINDA ŞEKİLLENEN UYGULAMALARDA ESKİ TÜRK İNANÇLARININ İZLERİ LÂDİKLİ AHMET AĞA İLE İLGİLİ KÜLTÜREL HAYATTA SON YILLARDA GÖRÜLEN ALGISAL DÖNÜŞÜM VE ÇEŞİTLENME KONYA TÜRKÜLERİNDE “SARAY” KELİMESİNİN ANLAM KATMANLARI ADBİLİM ÇERÇEVESİNDE SARAYÖNÜ YERLEŞKE ADLARI SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ SARAYÖNÜ (KONYA) BAŞHÜYÜK KASABASINDA YAŞAYAN KARAÇAY TÜRKLERİNİN HALK EDEBİYATI SARAYÖNÜ MEZAR TAŞLARINA HALK EDEBİYATI AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM ORGANİC AGRİCULTURE DEVELOPMENT AT SARAYÖNÜ REGİON A SHORT EXCURSİON İNTO HİSTORY AND OUTLOOK İNTO FUTURE SARAYÖNÜ GÖZLÜ DEVLET ÜRETME ÇİFTLİĞİ SARAYÖNÜ’NDE ÇAYIR MERA VE YEM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN DURUMU PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SARAYÖNÜ İLÇESİ’NİN BİTKİSEL ÜRETİMDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SARAYÖNÜ’NDE HAYVANCILIK VE HAYVANSAL ÜRETİM 405 DÜNYADA TURİZM GELİŞMELERİ; TÜRKİYE VE KONYA’YA YANSILAMARI 589 xvi 321 335 351 367 415 433 443 453 485 505 529 533 541 565 581 Hayati AKMAN Ali TOPAL Hayati AKMAN Şenol ŞAHİN Kenan ARIBAŞ Ali MEYDAN Şenay GÜNGÖR Mehmet YILMAZ Şamil BATÇAYEV Raşid HATUYEV Vladimir BİCİYEV Merve Karaçay TÜRKAL Qasımlı Gülnar Vaqif Qızı Tuncay Ercan SEPETÇİOĞLU Necat ÇETİN Ömer AKDAĞ ARPA VE BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE BAZI KÖK VE SÜRGÜN BÜYÜME PARAMETRELERİNİN BELİRLENMESİ SARAYÖNÜNDE TARLA BİTKİLERİ TARIMI SARAYÖNÜ İLÇESİNDE FAALİYET GÖSTEREN İŞLETMELERİN YAPISI VE GELİŞİMİ SARAYÖNÜ İLÇESİNİN (KONYA) DEMOGRAFYASI TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E SARAYÖNÜ HAVALİSİNDE NÜFUS HAREKETLERİ BAŞHÜYÜK KÖYÜNÜN GÖÇ HİKAYESİ KONYA’DAKİ KARAÇAY SÜLALELERİNİN ATAYURTLARINDA SUFİLER TÜRKİYE’YE GÖÇMÜŞ AİLELERİN KARAÇAY’DAKİ ARAZİLERİ KAFKASYA’DAN ANADOLU’YA GÖÇLER ÇERÇEVESİNDE KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERİ’NİN SARAYÖNÜ BAŞHÜYÜK KASABASINA YERLEŞTİRİLMELERİ AZƏRBAYCANLILARIN KÖÇÜRÜLMƏSININ 3 POEMADA TƏZAHÜRÜ KONYA’DA BİR KIRIM TATAR MUHACİR YERLEŞKESİ: SARAYÖNÜ KONAR KÖYÜ ÇEŞMELİSEBİL’DE LAKAPLAR VE 1934 LAKAP KANUNU xvii 599 601 603 605 621 657 663 669 673 683 695 725 xviii CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME EVALUATION OF SOME ANTIQUE COINS UNCOVERED FROM CLAUDIOLAODICE (LAODICEIA COMBUSTALAODIKEIA KATAKEKAUMENE) Hatice Palaz ERDEMİR * Öz Eskiçağ’da Hitit hakimiyeti döneminde de bir yerleşim olduğu anlaşılan ve Hellenistik dönemde Seleucuslar tarafından Laodiceia (Ladik) adıyla kurulmuş, zamanla Laodiceia Combusta olarak anılmış olan şehir, Romalılar döneminde de, Laodikeia Catacecaumene daha sonra da Claudio Laodiceia adlarıyla önemli bir yerleşim olarak varlığını devam ettirmiştir. Antik şehir, Taurus (Toros) dağlarının devamı olarak kabul edilen Ladik dağının eteklerinde, Küçük Asia’nın (Anadolu) batısını güney-güneydoğu ve Syria’ya (Suriye) bağlayan önemli bir geçiş istikametinde yer almıştır. Persler tarafından Küçük Asia ve batı hakimiyetinin kontrolü için özellikle idari amaçla düzenlenmiş olan “hükümdar yolu” mümkün olduğunca tabii coğrafyanın imkan verdiği alanları takip ederek muhtemelen Laodiceia’dan geçmekteydi. Tarihi süreçte bölgede hakimiyet kuran çeşitli devletlerin çevre şehirler ve devletlerle çeşitli amaçlarla ilişki kurabilmeleri için kullandıkları bu yol sayesinde, yol güzergahında kurulmuş olan şehirler ve tabii olarak Laodiceia Combusta da ekonomik, ticari, siyasi, askeri, sosyal ve kültürel anlamda etkilenmiştir. Laodiceia Combusta’nın insan ve malların geçişine imkan sağlayan bu lojistik, ekonomik ve ticari özelliği ile birlikte şehirden çok sayıda antik sikke elde edildiği anlaşılmaktadır. Çoğu, bölgede yaşayan halkın tesadüfen günlük işleri sırasında buldukları bu sikkelerin bir kısmı müzelerimizde muhafaza ve teşhir edilebilirken, büyük bir kısmının da çeşitli zamanlarda ve farklı yollarla yurtdışına kaçırıldıkları görülmektedir. Çok sayıda devasa boyuttaki tarihi eserin yurtdışına çıkarıldığı ve Avrupa ve Amerika müzelerini süsledikleri konusunda çok sayıda yayın ve çalışma bulunurken her şekilde taşınması daha mümkün olan sikkelerin yurtdışına kaçırılmış olmaları kabul edilir olmamakla birlikte mümkün olduğu görülen bir vakıadır. En önemlisi de bu sikkelerin batı devletlerinde neden ve nasıl itibar gördüğü konusudur. Devlet ve şahıslara ait batı müzelerinin sikke koleksiyonlarını * Prof. Dr. Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. [email protected]. 46 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) zenginleştiren bu sikkeler, aynı zamanda müzayedelerde önemli birer ekonomik sektör oluşturmaktadır. Osmanlı topraklarının farklı bölgelerinden çok sayıda tarihi eser ve sikkenin batı müzayede sektöründe aldığı bu yer arasında Laodiceia Combusta’dan ele geçenler de dikkat çekmektedir. Bu çalışmanın amacı, tarihi, arkeolojik, ekonomik değeri olan ve çeşitli dönemlere tarihlenen antik Laodiceia Combusta ya da Claudio Laodiceia’dan (Laodikeia Katakekaumene) ele geçen sikkelerin batı dünyasında neden ve nasıl kıymet buldukları ele alınarak sikkeler örneğinde tarihi eserleri yerinde ve usulüne uygun şekilde korumanın önemini ortaya koymaktır. • Abstract Ancient settlement identified in the area during Hittite period where it was found as a city with the name of Laodiceia (Ladik) or Laodiceia Combusta in Seleucus period which is later referred to as Laodikeia Catacecaumene or Claudio Laodiceia by the Romans. The ancient city situated at the skirts of Ladik mountain considered as a continuation of Taurus (Taurus) mauntain range, a major transition road wich has linked the west to the south-southeast of Asia Minor and Syria. For the control of Asia Minor and Western domination and especially for administrative purposes Persians arranged a “royal road” followed the natural geography of the area as possible where probably passed through Laodiceia. Throughout history the states found in the area to ease the communication used this route with the surrounding cities and the various states for differing purposes and due to this relationship the cities on route, also Laodiceia Combusta naturally affected economically, commercially, politically, militarily, socially and culturally. Together with the economically and commercially enabling the transition of people and goods logistics, it is understood that a number of ancient coins uncovered from Laodiceia Combusta. Most of them often found by the people of the area incidentally during their daily works in the area. From these some canbe protected and exhibited in museums majority of whom were smuggled in different ways. A large number of the enormous historical artifacts moved abroad and decorated European and American museums and many publications mentioned from these though it is not acceptable but more possible that coins were moved abroad. Most importantly, why and how these coins have reputation in the western states. These coins which enriches the state and persons museums coin collections are also an important economic sector in the auctions in the west. Among many historical artifacts and coins provided from different regions of the Ottoman Empire the coins recovered from Laodiceia Combusta also attract attention in western auctions. The purpose of this study is to discuss why and how the ancient coins from Laodiceia Combusta or Claudio Laodiceia (Laodicea Katakekaumene) valued CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) historically, archaeologically, economically were protected and also on the basis of this example how the coins and historical artifacts could be protected in accordance with the historical place and methods. • CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 47 48 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) GİRİŞ Laodiceia, Iconium’un kuzeyinde Taurus (Toros) dağlarının devamı sayılan Laodiceia dağının yola bakan yamacında kurulmuştur. Şehrin doğu ve batısında küçük dağlar yer alırken güneyi sıra dağlarla çevrilidir. Güneybatısında eski yerleşim alanlarının varlığı tespit edilmiş ve MÖ I. binyıla tarihlenen Geç Hitit şehir Devletleri’ne ait yazılı eserler, aslan heykelleri kabartma eserlere rastlanmıştır. Bu eserler bugünkü yerleşimin hemen her yerinde dağınık halde bulunmaktadır. Laodiceia’nın, Hellenistik dönemde askeri hat üzerindeki yolların güvenliğini sağlamak için kurulmuş bir Seleucus kolonisi olduğu düşünülmektedir.1 Strabon’un Laodiceia Combusta adıyla belirttiği şehir, Hellence’de Laodikeia tês katakekaumenês (Laodiceia Catacecaumene’den-Laodikeia Kekavméni) olarak anılmış olmalıdır.2 Catacecaumene, “yanık” anlamına gelmektedir. Ancak bu, Strabon’un bahsettiği volkanik alanlar olan Lydia’daki (günümüzde Kula) ve Mysia’daki Catacecaumene’den (yanık alanlardan) farklıdır. Laodikeia Katakekaumene’de (Laodiceia Catacecaumene) zemin, volkanik değildir, kireçlidir. Bu isim, seyyahlar ve araştırmacılar tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır. Şehrin bu adla anılmasının kökeni açıkça bilinmemekle birlikte, bir zamanlar volkanik bir alan olduğu iddiası, Antikçağ’da bölgede yaşanmış bir yangın hadisesi ya da işletilmiş olan maden ocaklarından esinlenerek bu adın verilmiş olduğu gibi farklı görüşler devam etmektedir. Augustus döneminde de şehre Roma kolonisi yerleştirilmiş ve muhtemelen 41 yılında Claudius tarafından yeniden yapılandırılarak şehre imparatorun sülale adı olan “Claudius” eklenerek Claudio Laodiceia adı verilmiş ve imparator tarafından onurlandırılmıştır. 3 Laodiceia, bazen Lycaonia, bazen de Phrygia’da gösterilmişse de Jones şehrin daha çok Phrygia’da olması gerektiğini belirtmektedir.4 Antoninus Pius Cohen, Radet’in Laodiceia’yı Seleucus I. Nicator’un kurduğu ve annesi Laodiceia’nın adıyla onurlandırıldığı görüşü Niese ve bazı tarih araştırmacıları tarafından kabul edilmişse de bunun ancak bölgede Seleucus hakimiyetinin sağlamlaştığı II. Ya da III. Antiochos zamanında olmasının daha kuvvetli bir ihtimal olduğunu belirtmektedir. Bkz. Cohen 1995: 346 vd. 2 Walpole Ladik isminin, antik adından geldiğini ve buranın kendisinin bölgeden geçtiği dönemde “Yorgan Ladik” adıyla anıldığını ifade etmektedir. Walpole, 1820: 205, 226; Cramer, 1832: 33 vd; Hill, 1900, XXII. Şehrin adının anlamları hakkında ayrıntılı değerlendirmeler için ayrıca bk. Cohen, 1995: 346. 3 Ramsay, 2010: 303, 373; Hill, 1900, XVIII; Jones, 1998: 136. 4 Jones, 1998: 128. 1 CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI 49 SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) döneminde Lycaonia’nın bir kısmı provincia Cilicia’ya, bir kısmı da provincia Galatia’ya bağlanınca; Laodiceia, Galatia’da kalmıştır. 5 Bölgedeki üç büyük şehirden birisi6 olan Laodiceia diğer ikisi gibi sikke basan şehirlerdendir. Laodiceia Küçük Asia’nın batısını güney-güneydoğu ve Syria’ya bağlayan önemli bir yol istikametinde yer almıştır. 7 Şehrin hemen yakınından geçen yollar sebebiyle hemen her dönemde şehir; idari, siyasi, dini ve ekonomik gibi çeşitli amaçlarla yoğun bir trafiğe maruz kalmıştır. Şehrin, Asia Minor yarımadasının batıyı, doğuya ve güneye bağlayan bir noktada buluşan mevkii, askeri ve stratejik olduğu kadar, Antikçağ’da Musevilik ve Hıristiyanlık8 gibi tek tanrılı dinlerin faaliyet alanı haline gelmesine ve dini değerlerin derin izler bırakmasına da sebep olmuştur. Çeşitli amaçlarla ihtiyaçlarını karşılamak üzere Antik dönemde şehre dışarıdan gelen seçkin insanların bu dönemde şehrin çok yönlü gelişimine katkıda bulundukları söylenebilir. Yerel ve uluslararası çok yönlü alış-verişler ve ticari faaliyetler de şehirde ve çevresinde en üst seviyede yaşanmış olmalıdır. Antikçağ’da saygın, eğitimli, kültürlü, askeri, idari, ticari ve dini ilişkilerle kendini yetiştirmiş insanların şehrin siyasi, dini ve sosyo-kültürel hayatına yaptığı katkının yüksek olabileceği düşünülmelidir. Henüz tamamıyla gün yüzüne çıkarılmamış olan bu zengin Antik kültür, halen toplumda çeşitli şekillerde yaşamaktadır. Tarihi Malzeme Olarak Sikkeler ve Claudia Laodiceia Sikkeleri İnsanoğlunun yaşamının ürünü olan her malzeme, tarihe farklı yönlerden ışık tutar. Öncelikle bir değişim aracı olan sikkeler, maden değeri, ekonomik ve mali değeri, her iki yüzündeki tasvir ve yazılarla tarihi bilgiler sunması bakımından büyük önem taşırlar. Sikkenin durumuna, darpedildiği madene (bakır, tunç, gümüş, altın, elektrum vb) ve üzerinde taşıdığı bilgilere bakılarak devrin yöneticisi, yerel yöneticisi, darpedeni, efsane ve mitolojileri, toplumda iz bırakan tarihi, siyasi ve sosyal hadiseleri, sanat zevki, teknolojisi vb gibi çok geniş konularda fikirler verebilir. Küçük bir değişim aracından bu kadar çok ve çeşitli bilgi edinmenin mümkün olması, tarih yazarlarının bu hususa özel ilgi Jones, 1998: 136. Jones, 1998: 136. 7 Strabon, Geographica, XIV. 2. 29; Walpole, 1820, 205, 209; Williams, 1829, 94; Cramer, 1832: 33, 67, 306-7, 678; Anderson, 1897a, 22-44; Anderson, 1897b, 396-424; Anderson, 1898, 340-344; Thonemann, 2008: 44-46. 8Calder, Montanist Hıristiyanların önemli merkezlerinden biri olan Laodiceia Combusta’da bulunan bir cathedranın (kilisede bulunan kürsü) bir rahip ve rahibeye adandığını belirtmektedir. Calder, 1931: 421-425. 5 6 CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 50 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) göstermelerini gerektirmektedir. Bu çerçevede bu çalışmada sadece Laodiceia Combusta’dan ele geçen ve Avrupa müzayede salonlarında değer bulan Roma devri sikkelerinden birkaç örnek üzerinde değerlendirme yapılacaktır. Bu çalışma, bulunabilecek diğer örneklerle zenginleştirilebilir, genişletilebilir. Roma devri sikkelerinin, Augustus döneminden itibaren toplumun ortak ideali haline getirilen “Romalılık” (Romanitas) bilincinin oluşmasında büyük etkisinin olduğu görülebilmektedir. MÖ 130’dan itibaren Küçük Asia’da Roma hakimiyetinin oluşmasıyla,9 Hellen dünyasının hemen her yerinde farklı mitolojik, efsanevi figürler ve tasvirlerle bezenmiş sikkeler yerine, özellikle Diocletianus döneminde standartlaşan tasvirler, ekonomik sorunlara çözüm getirmese de, motiflerde birlik ve beraberliği sağlamıştır. İnce bir siyasetle de olsa imparatorun gücünü hemen her yerde görmek isteyen Augustus’tan başlayarak sikkelerin, ekonomik, mali ve siyasi üç temel fonksiyonu yerine getirmesi beklenmiştir. İlk bakışta ticari bir meta olarak ön planda olsalar da sikkelerin Roma İmparatoru’nun siyasi, idari, iradi gücünü ve otoritesini de (auctoritas) vurgulaması gerekmekteydi.10 Sikkeler imparatorun ve yerel idarecilerin iyi bir propaganda aracıydı. Sikkelerin ön yüzlerinde devrin imparatoru ya da imparatorlarının portreleriyle iktidari güç ve otoriteleri hem portreleri hem de AYTOKPATWP (autocrator) kelimeleriyle açıkça ifade edilmiştir. Sikke üzerindeki yazıların Latince değil Hellence olması ve tabii olarak KɅAYΔIOɅAOΔΩN (Caludio Laodiceia) yazması bu sikkelerin şehrin yerel sikkeleri olduğunun önemli belirtileridir. İmparatorların zafer çelengiyle taçlandırılmış portreleri, bir devlet yöneticisi oldukları kadar zaferler kazanmış bir ordu kumandanı olduklarının da işaretidir. Bu, imparator zafer kazanmış olsa da olmasa da şehirlerin imparatorlara olan saygı ve bağlılıklarını gösterebilmeleri için bir vesiledir. Gerek imparatorlar, gerekse proviniciae ve şehirler sikke üzerinden topluma birçok mesajlar vermişlerdir. Laodiceia’ya ait Vespasianus devri sikkelerinde imparatorun iktidarı döneminde devam eden savaşlar ve isyanlarla mücadelesi, farklı tarihlerde basılmış olmaları muhtemel olan sikkelerin arka yüzlerinde ayakta duran zafer tanrıçası Nike ile belli edilmiştir. Sağ ayağını adımlamış vaziyette ayakta duran Nike sağ elinde tuttuğu zafer çelengini ön yüzdeki başarılı imparatora giydirmek üzere uzatır gibidir. Esasen Hellen dünyasındaki zafer tanrıçası Nike, Roma’da Victoria olarak kabul görürken, Roma çağında Laodiceia’nın da içinde bulunduğu İmparatorluğun doğu kısmında halen eski geleneğin Roma’nın menfaatlerine ters düşmediği 9 Anadolu’da Roma hakimiyetinin başlamaıs hakkında bkz. Palaz Erdemir, ve Erdemir, 1999: 55-61. Bruun, 2002: 9-41; Levick, 2002: 41-60. 10 CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI 51 SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) sürece sürdürülmesi yerel inançlara dokunulmadığını da göstermektedir. Sikkelerin arka yüzündeki NEIKH yazıları da yine eski doğulu geleneğin devam ettiğinin önemli bir göstergesidir. Bazen de iktidarın iki ortak imparator tarafından paylaşıldığı (sikke 15-16) ön yüzde birbirine bakan portreleriyle tasvir edilmiştir. Arka yüzde ise bölgenin eski tanrıçalarından Kybele en klasik haliyle sağ elinde phiale ya da patera (sunu kabı), sol elinde daire şeklinde tympanum (defe benzer çalgı aleti) tutarak tahtında oturmaktadır. Belki sağ omzunda alıcı, yırtıcı kuşu doğan ya da şahin de ayrıntıda betimlenmiştir. Bir anlamda ovaya bolluk ve bereket getirmesi, halkı beslemesi ümidiyle sikkeyle tanrıça Kybele’ye gönderme yapılmakta ve duada bulunmaktadır. Domitianus’un tek başına hükümdar olduğu dönemde ise ön yüzünde imparatorun onursal görünümdeki portresi, arka yüzünde göklerin hakimi, gücün sembolü Zeus’la kuvvetli bir şekilde vurgulanmıştır. (sikke 17). Tanrı Zeus’un arkasında ise şehrin yerel yöneticisi AENEIAS (Aeneias)’ın adı da geçmektedir. Böylece yerel yöneticiler de bilvesile kendi güçlerini sikkelerde göstermişler, adlarını günümüze kadar yaşatmışlardır. Bu çalışmada incelenen sikkeler içerisinde bir tanesi diğerlerinden bir yönüyle farklıdır. Nero döneminin 2. sikkesi diğerlerinde olduğu gibi ön yüzünde İmparator Nero’nun çelenkli portresi yer almıştır. Arka yüzünde ise İmparatoriçe Popaea sağ elinde haşhaş, sol elinde asa tutar vaziyette tahtta oturmaktadır. İmparatoriçe’nin sağ elinde tuttuğu haşhaş bolluğu, bereketi, sol elinde tuttuğu asa ise gücü simgelemiş olmalıdır. Tahtta oturmak ise Popaea’nın İmparatorluk tahtındaki güçlü konumunu ifade etmektedir. Roma geleneklerine göre kadınların siyasi ve idari anlamda herhangi bir resmi görev ve sorumlulukları yokken İmparatoriçe’nin arka yüzde bu şekilde resmedilmesi Popaea’nın İmparator Nero üzerindeki etkisinin de açık bir göstergesidir. İmparator Nero Tacitus tarafından işveli, ihtiraslı olarak tanımlanan Popaea’nın üçüncü kocasıdır. İlk kez 14 yaşında Rufrius Crispinus (44-51 yılları arasında) ile sonra İmparatoriçe olmak için önce Otho’yla ve daha sonra da İmparator adayı olan Nero’yla evlenmiştir. Otho’yla evliliği devam ederken Nero’yla ilişkileriyle dillere düşen Popaea, sonunda İmparator Nero’yla evlenerek istediği konuma yükselmiştir. Popaea’nın ihtirası, önce onu Nero’nun kollarına, sonra tahtına taşımıştır. Nero’nun kalbini kazanan Popaea bir anlamda gücünü de kazanmış ve nihayet bu güç bir yerel sikkenin konusu olacak kadar Laodicea sikkesinde paylaşılmıştır. Zarif, ince, dökümlü kıyafetle tüm vücut hatlarıyla tasvir edilmiş olan Popaea, bir imparatorun bir kadına yenik düşen aşkının ve yenik düşen gücünün de sembolüdür. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 52 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) Nero ile Domitianus devri arasında, 54-96 yılları arasına tarihlenen elimizdeki sikke örneklerinden hepsi yerel sikkedir. Ele alınan tüm sikkeler tunçtan darp edilmiştir, ancak muhtemelen alaşım oranları farklıdır. Örnek sikkelerin ağırlıkları Nero dönemi sikkeleri standart 4.40 gram (sikke 1-3), Vespasianus döneminde (sikke 4-14) 8 ile 12 gram arasında, Titus ve Domitianus dönemi sikkeleri (sikke ) 4.8-5.53 gram arasında olmakla birlikte bir adet Domitianus dönemi sikkesi 3.64 gram olarak darp edilmiştir. Sikke örnekleri genellikle iyi korunmuş olmakla birlikte birçoğunun kenarları aşınmış ve yazıları okunamaz duruma gelmiştir. Tüm bunlara rağmen, sikkelerin Avrupa ve Amerika müze ve müzayede piyasalarında buldukları değer akıl almaz düzeydedir. Bu, tarihi ve arkeolojik eser koruma bilincinin bir gelenek, bir üst değer haline gelmesinden kaynaklanmaktadır. Tüm tarihi eserlerde olduğu gibi sikkeler de “evrensel kültürel değerler” olarak görülmüş ve bu zihniyetle sürekli bir koleksiyonerlik ve müzayede piyasası oluşmuştur.11 SİKKE1- ClaudioLaodiceia Combusta (Laodikeia Katakekaumene) (Lycaonia) Roma İmparatoru Nero (54-68) Yerel Tunç sikke: (4,40g) SİKKE 2- ClaudioLaodiceia Combusta (Laodikeia Katakekaumene) (Lycaonia) Roma İmparatoru Nero (62-65) Yerel Tunç sikke: (4,40g) Nero’nun çelenkli portresi ve oturmuş vaziyette elinde haşhaş ve asa tutan Poppaea.12 İyi durumda korunmuş yeşil yüzeyli. 11 12 Ülkemizde ve Batı’da tarihi ve kültürel eserlerin korunması hususundaki sorunlar hakkında bkz. Palaz Erdemir, ve Erdemir, 2005: 129-144; Palaz Erdemir, 2013: 261-283; P. Erdemir, ve Erdemir, 2013. Poppaea Augusta Sabina (30-65) önce 14 yaşında Rufrius Crispinus (44-51) ile evlenmiş ve bu evlilikten erkek evlat doğurmuştur. Daha sonra Nero’nun yakın dostu olan Otho ile evlenmiş ve İmparator Nero’nun metresi olmuştur. 58’de Otho’dan ayrılarak Nero ile evlenmiştir. Tacitus, Poppaea’yı entrikacı bir kadın olarak tanımlamaktadır. Ölümü ile ilgili olarak ilginç görüşler vardır. Bir görüşe göre doğumu öncesi Nero’nun tekmelemesi sonrası, bir diğer görüşe göre Nero’nun zehirletmesiyle öldüğü düşünülmektedir. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI 53 SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) SİKKE 3- ClaudioLaodiceia Combusta (Lycaonia) Roma İmparatoru Nero (54-68) Yerel Tunç sikke: (4,40g) Nero’nun çelenkli portresi ve iyi durumda korunmuş yeşil yüzeyli. (Laodikeia Katakekaumene) SİKKE 4ClaudioLaodiceia Combusta (Laodikeia Katakekaumene) (Lycaonia). Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (8.72g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer tanrıçası ayakta duran Nike (Victoria).13 SİKKE 5- Laodiceia Kombusta (Lycaonia) Roma Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (8.28g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer tanrıçası ayakta duran Nike. Sierra Koleksiyonu’ndan. SİKKE 6- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), Lycaonia Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (11.35g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer tanrıçası ayakta duran Nike. SİKKE 7- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), Lycaonia Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (8.59g) Vespasianus’un (IMP CAESAR 13 Zafer tanrıçası olan Hellen dönemi tanrıçası Nike, Roma devrinde Victoria adıyla anılmıştır. Efes antik şehrindeki kabartmalarda sağ elinde palmiye, sol elinde defne çelengi (zafer çelengi anlamında) tutar. Diğer bazı sikkelerin arka yüzünde imparator ve Nike karşılıklı vaziyette de resmedilirken Vespasianus dönemi Laodiceia sikkelerinde ayakta duran Nike arka yüzde imparatoru zafer çelengiyle onurlandırmaktadır. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 54 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) VESPASIAN AVG yazılı) çelenkli portresi ve zafer tanrıçası elinde zafer çelengi tutan ve ayakta duran Nike (COL IVL / AVG / ICONI). H. D. SİKKE 9- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), Lycaonia Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (8.72g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer tanrıçası ayakta duran Nike. H. D. Rauch GmbH Müzayede Evi. SİKKE 10- Laodiceia Catacecaumene (as Claudio Laodiceia Combusta), (Cappadocia) Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (10.13g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve elinde buğday başağı tutan zafer tanrıçası ayakta duran Nike. H. D. Rauch GmbH Müzayede Evi. SİKKE 11- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), (Lycaonia) Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (9.32g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer tanrıçası Nike elinde çelenk ve palmiye tutarak sola adımlarken. H. D. Rauch GmbH Müzayede Evi. Koyu gri kahverengimsi zemin. SİKKE 12- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), (Cappadocia) Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (11.32g) Vespasianus’un çelenkli portresi ve elinde çelenk ve palmiye tutan zafer tanrıçası Nike. Gorny & Mosch Giessener Münzhandlung. Koyu yeşil zemin. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI 55 SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) SİKKE 13- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta), (Cappadocia) Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: ? Vespasianus’un (AYTOKPATWP *KAICAP+ OYîCPACIANOC yazılı) çelenkli portresi ve elinde çelenk ve palmiye tutan zafer tanrıçası Nike (CîBACTH NîIK+H KLAYDIOLA*ODIKîWN+). Numismatik Lanz München. Koyu yeşil zemin. SİKKE 14- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta) Roma İmparatoru Vespasianus (69-79) Yerel Tunç sikke: (10.28 g) Vespasianus’un (ΑΤΣΟΚΡΑΣΩΡ ΚΑΙΑΡ ΟΤΕΠΑΙΑΝΟ yazılı) çelenkli portresi ve elinde çelenk ve palmiye tutan zafer tanrıçası Nike (ΕΒΑ ΣΗ ΝΕΙΚΗ ΚΛΑΤΔΙΟΛΑΟΔΙΚΕΩΝ). Gorny & Mosch Giessener Münzhandlung. Koyu yeşil zemin. SİKKE 15- Lycaonia Roma İmparatoru Titus (79-81) ve Domitianus (81-96) Yerel Tunç sikke: (4.8 g) Titus ve Domitianus’un karşılıklı çelenkli portreleri ve arka yüzde bereket tanrıçası başında polos (silindirik başlık) giyili, elinde phiale (libasyon kabı) ve tympanum (yarım daire şeklinde defe benzer çalgı aleti) bulunan ve tahtında oturan Kybele tasvir edilmiştir.14 Kybele’nin sol ayağının yanında aslanı uzanmaktadır. Siyah zemin. RPC II 1613 / Aulock Lykaonien 152 / Waddington 4779 / SNG Frankreich III 2322’de bulunan nadir örneklerdendir. SİKKE 16- Lycaonia, Laodikeia Combusta Roma İmparatoru Titus (79-81) ve Domitianus (81-96) Yerel Tunç sikke: (5.53 g) 14 Kybele’lerin elinde tuttuğu tanımlayıcı sembolleri sunu kabı, içki kabı, yırtıcı ya da alıcı kuş (doğan ya da şahin), nar ve iğ (öreke)dir. Arslan ve Metin, 2004: 1-10. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 56 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) Titus ve Domitianus’un karşılıklı başlıksız-çelenksiz portreleri (TITOS KAI DOMITIANOS KAISARES yazılı) ve arka yüzde bereket tanrıçası başında polos (silindirik başlık) giyili, elinde patera (libasyon kabı) ve tahtın soluna dayadığı elinde tympanum (yarım daire şeklinde defe benzer çalgı aleti) bulunan ve tahtında oturan Kybele tasvir edilmiştir (KLAYDIO LAODIKEWN yazılı). Kybele’nin sol ayağının yanında aslanı uzanmaktadır. Siyah zemin. RPC II 1613; Aulock Lykaonien 151-152; SNG von Aulock 8416; Waddington 4779; SNG France III 2322’de bulunan nadir örneklerdendir. SİKKE 17- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta) (Phrygia) Roma İmparatoru (Domitianus 81-96) Yerel Tunç sikke: (3.64 g) Domitianus’un (*DOMI+TIANOC KAICAP yazılı) çelenkli portresi ve arka yüzde *...+ Zeus(?) ayakta ve sol elinde kantharos(?) ve asa (?) tutarken arkasında Magistrate Aineias (AINEIA yazısı) yer alımaktadır. Sadece DOMITIANOC ismindeki “NOC” görülebilirken yukarıdaki “TIA” zor okunuyor. Aynı şekilde KAICAP’daki AP da zor seçilebiliyor. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI 57 SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) KAYNAKÇA Anderson, J. G. C., “The Road System of Eastern Asia Minor, with Evidences of Byzantine Campaigns”, Journal of Hellenic Studies, XVI, 1897a, 22-44. Anderson, J. G. C., “A summer in Phrygia”, Journal of Hellenic Studies, XVI, 1897b, 396424. Anderson (J. G. C.). “A summer in Phrygia”, Journal of Hellenic Studies, XVIII, 1898, 81128, 340-344. Arslan, Melih ve Metin, Mustafa, “Yeni Bir Kybele Heykeli”, Anadolu-Anatolia, 26, 2004. Bruun, Patric, “Coins and Roman Imperial Government”, Roman Coins and Public Life Under the Empire, edt. George M. Paul and Michael Ierardi, E. Togo Salmon Papers II, Michigan Unversity Press, Michigan, 2002, 9-41. Cramer, J. A, A Historical Description of Asia Minor: With a Map, vol. 2, London, 1832. Calder, W.M., “The New Jerusalem of the Montanists”, Byzantion, 6, 1931, 421-425. Cohen, Getzel M., The Hellenistic Settlements in Europe, the Islands, and Asia Minor, University of California, California, 1995. Grant, Michael, Roman History From Coins, Cambridge University Press, London, New York, 1958. Hill, George Francis, A Catalogue of the Greek coins in the British Museum (A Catalogue of the Greek coins of Lycaonia, Isauria, and Cilicia), London, 1900. https://tr.scribd.com/doc/181142169/Catalogue-of-the-Greek-coins-of-LycaoniaIsauria-and-Cilicia-by-George-Francis-Hill Levick, Barbara, “Messages on the Roman Coinage: Types and Inscriptions”,Roman Coins and Public Life Under the Empire, edt. George M. Paul and Michael Ierardi, E. Togo Salmon Papers II, Michigan Unversity Press, Michigan, 2002, 41-60. Mango, Cyril A., The Art of the Byzantine Empire 312-1453: Sources and Documents, Canada, 2004. (s. 4, 14). (about Church) http://books.google.com.tr/books?id=rSvf_KMYQiwC&pg=PA14&lpg=PA14&dq=LA ODICEIA+COMBUSTA&source=bl&ots=ifLtZvST_9&sig=gm3Fw9vC8hXZ7JON mQVfXEbnpbM&hl=tr&sa=X&ei=ryRFVNziCb_ywPe7YKIBw&ved=0CDUQ6AEwAw#v=onepage&q=LAODICEIA%20COMB USTA&f=false Palaz Erdemir, Hatice ve Erdemir, Halil, “Kültürel Mirasın Korunması ve Ülke Kalkınmasındaki Önemi”, Türk Kültürü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Sayı 505-506, Mayıs-Haziran 2005, Yıl XLIII, 129-144. P. Erdemir, Hatice ve Erdemir, Halil, “Milli Mücadelede Güneydoğu Anadolu’da Tarihi Eserlerin Yağmalanması”, Gaziantep, TC Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Gaziantep Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi, 25-27 Aralık 2013, (Basımda). Ramsay, W. M., The Historical Geography of Asia Minor, Cambridge University Press, New York, 2010. Thonemann, Peter, “Cistophoric geography: Toriaion and Kormasa, The Numismatic CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 58 TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA) Chronicle, Volume 168, 2008, 43-60. Walpole, Orford Robert, Memoirs Relating to European and Asiatic Turkey, and Other Countries, Longman, London, 1820. https://theses.ncl.ac.uk/dspace/bitstream/10443/321/2/Greenhalgh87v.2.pdf Williams, John, Two Essays on the Geography of Ancient Asia: Intended Partly to Illustrate the Campaigns of Alexander and the Anabasis of Xenophon, John Murray, London, MDCCCXXIX (1829). Yalçınkaya, Mehmet, “Elmalı Sikkelerinin Önemi”, Akademik Bakış Dergisi, Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız–Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sayı: 29, Mart– Nisan 2012, Celalabat-Kırgızistan, 1-12. CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME