tc gazi üniversitesi ilköğretim anabilim dalı fen bilgisi öğretmenliği

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
FARKLI SOSYO-KÜLTÜREL ÇEVRELERDE (ANTALYA İLİ ÖRNEĞİ)
ÖĞRENİM GÖREN İLKÖĞRETİM 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE
SORUNLARINA YÖNELİK ZİHİNSEL MODELLERİNİN BELİRLENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Didem AYDIN
Ankara, 2013
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
FARKLI SOSYO-KÜLTÜREL ÇEVRELERDE (ANTALYA İLİ ÖRNEĞİ)
ÖĞRENİM GÖREN İLKÖĞRETİM 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE
SORUNLARINA YÖNELİK ZİHİNSEL MODELLERİNİN BELİRLENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Didem AYDIN
Danışman: Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
Ankara, 2013
ii

JÜRİ İMZA SAYFASI
Didem AYDIN’ ın “Farklı sosyo-kültürel çevrelerde (Antalya İli Örneği)
öğrenim gören ilköğretim 8.sınıf öğrencilerinin çevre sorunlarına yönelik zihinsel
modelleri” başlıklı tezi 26.07.2013 tarihinde, jürimiz tarafından İlköğretim Anabilim
Dalı, Fen Bilgisi Öğretmenliği Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul
edilmiştir.
İMZA
ADI SOYADI
Üye (Tez Danışmanı): Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
.........................
Üye: Doç. Dr. Mahmut SELVİ
…………………
Üye: Prof. Dr. Latif KURT
…………………
iii

TEŞEKKÜR
Yüksek lisans tezi çalışmalarım süresince bilgi ve tecrübeleriyle bana yol
gösteren, güler yüzüyle sıcacık kalbiyle desteğini her zaman hissettiğim tez danışmanım
ve değerli hocam Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU’ ya teşekkürlerimi sunarım.
Yoğun çalışmaları arasında bana her zaman vakit ayıran değerli hocalarım
Fatma KORMALI’ya ve Havva YAMAK ‘a sonsuz teşekkürler.
Lisans hayatım boyunca ve sonrasında arkadaşlık ve dostluğun ne demek
olduğunu öğreten insanlar Ayşenur AKKOÇ, Sinan BÜLBÜL, İsmail COŞKUN, Burcu
GÜVENÇ ve Simge BİCAN’a teşekkür ederim.
Çalışma süresince her sıkıştığımda yanımda olan çalışmayı bitirmem için beni
cesaretlendiren maddi ve manevi desteğini esirgemeyen nişanlım Mustafa ÇALIŞIR’a
Çok teşekkür ediyorum.
Hayatım boyunca her türlü zorluğu aşmamda bana yardımcı olan her attığım
adımda koşulsuz arkamda olan canım anneme canım babama ve çok değerli kardeşime
teşekkür ve minnetlerimi sunarım.
Tanıdığım için kendimi şanslı hissettiğim en güzel insanlar, veri toplama
süresinde imdadıma yetişen hiç bıkmadan yorulmadan benim için koşuşturan ve
yardımlarını hiç esirgemeyen Emel ve Ali DEMİREL’e sonsuz teşekkürler.
En önemlisi çalışmada tüm istek ve heyecanlarıyla bana yardımcı olan minik
kalplere, sevgili öğrencilerime sonsuz teşekkürler.
İyiki Varsınız…
Didem AYDIN
iv

ÖZET
FARKLI SOSYO-KÜLTÜREL ÇEVRELERDE (ANTALYA)
ÖĞRENİM GÖREN İLKÖĞRETİM 8. SINIF
ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE SORUNLARINA YÖNELİK
ZİHİNSEL MODELLERİ
AYDIN, Didem
Yüksek Lisans, Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
Temmuz - 2013
Bu çalışma öğrencilerin çevre sorunlarına yönelik zihinsel modellerini belirleme
amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma, nitel verilere odaklanan bir özel durum çalışması
olarak yürütülmüştür. 2011–2012 eğitim-öğretim yılında 4 farklı ilköğretim okulundaki
toplam 102 sekizinci sınıf öğrencisi çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veri toplama
aracı olarak 3 adet açık uçlu soru içeren bir testten yararlanılmıştır. Elde edilen veriler
içerik analizi yapılmıştır ve kategorilere ayrılıp tablolar halinde sunulmuştur. Araştırma
sonuçları, öğrencilerin genel olarak bilimsel bilgilerle uyumlu zihinsel modellere sahip
olduklarını göstermektedir. Öğrencilerin çevre sorunlarını algılamalarında bulundukları
sosyo-kültürel çevrenin etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: zihinsel model, çevre sorunları, ilköğretim öğrencileri
v

ABSTRACT
STUDYING THE DIFFERENT SOCIO-CULTURAL BACKGROUNDS
(ANTALYA), PRİMARY 8 STUDENTS' MENTAL MODELS OF
ENVIRONMENTAL PROBLEMS
AYDIN, Didem

M.S., Department of Science Education
Supervisor: Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
July – 2013
This study aims at revealing students’ mental models about the concept of the
environmental problems. Special case method from qualitative research method was
used in this study. The study was conducted with the total sample of 102 students
attending 8th grade during the 2011-2012 educational year. A test including 3 open
ended questions was used to collect data. Analysis of the data was done by classifying
them in terms of initial, synthetic or scientific models. The findings indicated that
students generally have scientific mental models. As a result of the research, it was
found out that the culture the students lived in hadn’t an important effect on their
interpretation of the social problems.
Key Words: Mental model, environmental education, primary education
vi

İÇİNDEKİLER

JÜRİ İMZA SAYFASI .................................................................................................. iii
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iv
ÖZET ............................................................................................................................... v
ABSTRACT .................................................................................................................... vi
TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ ....................................................................... x
BÖLÜM I ......................................................................................................................... 1
GİRİŞ ............................................................................................................................... 1
1.1. Problem Durumu .................................................................................................... 1
1.2. Amaç ...................................................................................................................... 3
1.3. Önem ...................................................................................................................... 3
1.4. Varsayımlar ............................................................................................................ 5
1.5. Sınırlılıklar ............................................................................................................. 5
BÖLÜM II ....................................................................................................................... 6
ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ ............................................................. 6
2.1 Çevre Kavramı ve Çevre Sorunları ......................................................................... 6
2.1.1 Çevre kirliliği: ...................................................................................................... 8
2.1.2. Doğal bitki örtüsünün tahribatı, erozyon, çölleşme: ........................................... 8
2.1.3. Biyoçeşitliliğin azalması: .................................................................................... 8
2.1.4. Asit yağmurları: .................................................................................................. 8
2.1.5. Küresel ısınma:.................................................................................................... 8
2.1.6. Ozon tabakasının tahribatı................................................................................... 9
vii

2.1.7. Atıklar…………………………………………………………………………9
2.2. Çevre Eğitimi ......................................................................................................... 9
2.2.1. Tiflis Bildirgesi’ne Göre Çevre Eğitiminin Hedef, Amaç ve Esasları .............. 10
2.2.1.1 Çevre Eğitiminin Hedefleri ............................................................................. 10
2.2.1.2 Çevre Eğitiminin Amaçları ............................................................................. 10
2.2.1.3 Çevre Eğitimin Esasları................................................................................... 11
2.2.2. Türkiye’de Çevre Eğitimi ................................................................................. 12
2.2.2.1 Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi ....................................................................... 14
2.2.2.1.1 Okulöncesinde Çevre Eğitimi ...................................................................... 14
2.2.2.1.2 İlköğretimde Çevre Eğitimi......................................................................... 15
2.2.2.1.3 Ortaöğretimde Çevre Eğitimi ....................................................................... 16
2.2.2.1.4 Yükseköğretimde Çevre Eğitimi ................................................................. 17
2.2.2.2 Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi ..................................................................... 19
2.2.2.3 Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi................................................................. 20
2.3 Zihinsel Modeller .................................................................................................. 20
2.4 İlgili Araştırmalar .................................................................................................. 23
2.4.1 Yurt İçi ve Yurt Dışında “zihinsel modelleme” ve “Çevre” Konuları Üzerine
Gerçekleştirilen Çalışmalar ......................................................................................... 24
BÖLÜM III .................................................................................................................... 28
YÖNTEM ...................................................................................................................... 28
3.1. Araştırmanın Modeli ............................................................................................ 28
3.2. Evren ve Örneklem .............................................................................................. 29
3.3. Verilerin Toplanması ........................................................................................... 31
viii

3.4. Verilerin Analizi................................................................................................... 31
BÖLÜM IV .................................................................................................................... 33
BULGULAR ve YORUM ............................................................................................ 33
4.1 Soruların Detaylı Analizinden Elde Edilen Bulgular ............................................ 33
4.2 Soruların Bütünsel Analizinden Elde Edilen Bulgular (Zihinsel Modeller) ......... 43
BÖLÜM V ..................................................................................................................... 46
SONUÇLAR ve ÖNERİLER ....................................................................................... 46
5.1 Sonuçlar………………………………………………………………………...46
KAYNAKÇA………………………………………………………………………….48
EKLER……………………………………………………………………………….54
EK-1: Öğrencilerin zihinsel modellerini belirlemeye yönelik form ............................. 464
ix

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

Tablo No
Sayfa
Tablo 1.
Ortaöğretimde İşlenen Çevre Konularının Dağılımı………... 16
Tablo 2
Zihinsel
model,
gerçek
ve
kavramsal
yapılandırma 23
arasındaki ilişki……………………………………………...
Tablo 3.
Uygulama Örneklemi Öğrenci Sayıları……………………... 30
Tablo 4.
Öğrencilerin Çevre Sorunlarına Verdikleri Cevaplar………
Tablo 5.
Öğrencilerin Zihinsel Modelleri…………………………….. 44
Şekil 1.
Ö1 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 36
Şekil 2.
Ö2 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 36
Şekil 3.
Ö3 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 37
Şekil 4.
Ö4 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 37
Şekil 5.
Ö5 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 38
Şekil 6.
Ö6 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 38
Şekil 7.
Ö7 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 39
Şekil 8.
Ö8 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 39
Şekil 9.
Ö9 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………… 40
Şekil 10.
Ö10 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………
40
Şekil 11.
Ö11 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………
42
Şekil 12.
Ö12 Kodlu öğrencinin çizimi………………………………
42
Şekil 13.
Ö13 Kodlu öğrencinin çizimi……………………………
42
x

33


BÖLÜM I
GİRİŞ
Bu bölümde sırası ile araştırma konusu olarak ele alınan problemin durumu,
araştırmanın amacı, önemi, varsayımları ve sınırlılıklarına yer verilmiştir.
1.1. Problem Durumu

İnsanlar yaşamlarını devam ettirebilmek için toplum içinde yaşamaya
gereksinim duymuştur. Toplumsal yaşam; giderek sayıları artan ve buna bağlı olarak
çeşitlenen gereksinimleri olan bireylerin daha ileri teknolojileri üretmelerine, daha önce
tarımsal üretim alanı olan bölgeleri yerleşim alanı olarak kullanmalarına sınırlı
kaynakları tüketmelerine, yasadıkları ortamları kimi zaman onarılmaz biçimde
kirletmelerine ve doğal kaynakları yok etmelerine neden olmaktadır (Türküm, 2006).
Bu süreçte toplum, hayati ihtiyaçlarını karşılama peşine düşmüştür.(Özpınar,
2009). Dünyadaki endüstrileşme ile birlikte insanoğlunun ulaştığı refah seviyesi bugün
herkesin şikâyette bulunduğu çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir (Erten, 2006).
Erden (1990) çevre sorunlarını, “İnsanların başta sanayi olmak üzere, türlü
faaliyetlerinden dolayı zehirli veya kirletici denebilecek çeşitli şekillerdeki (gaz, sıvı
veya katı haldeki) maddelerin toprağa, suya veya havaya saçılmaları, hava titreşimine
(gürültü) sebep olunması, çeşitli ısın şeklindeki enerjinin (radyoaktivite vs.) yayılması
ve bunlara ilaveten doğadaki olaylardan dolayı da dünyada var olan canlıların
dengesinin bozulmasıdır.” şeklinde tanımlamıştır.
İnsanların son yıllarda doğayla ele ele ilkesinden uzaklaşarak, doğada bulunan
kaynakları bilinçsizce ve doğaya zarar vererek kullanması, çevre sorunlarının ortaya
çıkmasına neden olmuştur (Yurttaş, 2010). İnsanoğlunun doğa ile girdiği etkileşim
sonucunda yol açtığı çevre bozulmasının, yine insan tarafından giderilebileceği
gerçeğinin anlaşılmasıyla, çevre eğitimi, bu amaç doğrultusunda insanda gerekli biliş,



duyuş ve davranış değişikliği yaratmanın başlıca yolu olarak görülmüştür (Özdemir,
2007).
Bugün dünyanın geldiği noktada çevre bilinci, artık bir ideal olmaktan çıkmış ve
gelecek kuşaklara görev haline gelmiştir. Bu yüzden insanların çevre konusunda doğru
davranışlar kazanabilmesi ve bu doğrultuda yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır
(Kızılhasan, 2005).
Yapılan araştırmalarla çevre sorunları bilim insanları tarafından on yıllardır dile
getirilmeye çalışılmış fakat insanlar bu çevre sorunlarını, ağır etkileri ortaya çıkınca
algılamaya başlamışlardır (Altunoğlu, 2010). Bu noktadan itibaren insanlar çevreye
karşı daha sorumlu ve duyarlı hale gelmiş, çevreye yönelik koruma çalışmaları
yasalarda yerini almaya başlamıştır (Des Jardins, 2006).
Çevre bilgileri ve çevre duyarlılığı bireylere çok küçük yaslardan itibaren
verilmeye başlanmalıdır. Geleceğin insanı ilköğretim, hatta okul öncesi eğitim
kademelerinden başlanarak ne kadar çevre dostu olarak eğitilir ve yetiştirilebilirse
çevremizin korunması çevre bilincinin geliştirilmesi de o derece teminat altına alınmış
olacaktır (Armağan, 2006). Çevre bilincine sahip olmayan bir insan, yasadığı dünyayı
kendisinden sonra başkalarının da kullanacağını düşünemez. Oysaki çevre, bize
geçmişten kalan bir miras değil; korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel
şekilde devredilmesi gereken bir emanettir (ÇOB, 2004).
Çevre eğitiminin birey için erken yaslarda başlaması önemlidir. Çünkü okul
öncesi ve okul çağlarında oluşan ilgiler ve tutumlar gelecekte, bireyde kazanılması
istenilen davranışların temelini oluşturur. Özellikle çocukluk çağında ve genç yasta
oluşan değer yargıları ve tutumlar, erken yaslarda doğayla olan etkileşimde empatinin
gelişmesi ve doğa sevgisinin oluşmasında önemlidir (Erten, 2006). Çocuklar, insan ile
doğa arasındaki etkileşimi bu dönemde değerlendirebilmektedir. Bu dönemin hemen her
ülkede çocuğun ilköğrenim çağı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle eğitimin bu kademesi
formal ve örgün biçimde çevre eğitiminin verilmesi gereken bir eğitim kademesidir
(Armağan, 2006).
Çevre eğitiminin ana hedefi ise, yeni bir insan tipini, ahlak anlayışını ve tüketim
bilincini topluma kazandırmak, ihtiyacı kadar tüketen, gelecek nesillere karsı



sorumluluk hisseden, çevre sorunlarına karsı duyarlı ve bilinçli bir insan modeli
yetiştirmektir (Özpınar, 2009).
Yapılması planlanan bu çalışmada çevre ve çevre sorunlarına karşı sorumluluğa
ve toplum bilincine sahip bireylerin yetiştirilmesinde bulundukları sosyo-kültürel
çevrelerin ne derece etkili olduğu incelenmeye çalışılacaktır. Araştırmada yanıtlanacak
sorular;
- İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin çevre sorunları hakkındaki zihinsel modelleri
nelerdir?
- İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin çevre sorunları hakkındaki zihinsel
modellerinin oluşmasında bulundukları sosyo-kültürel çevrenin etkisi var mıdır?
Şeklindedir.
1.2. Amaç

Bireylerin sahip olduğu zihinsel modellerin kalitesi ve özellikleri, onların neyi
nasıl öğrendiğinin bir göstergesidir (Ünal ve Ergin, 2006).
Tüm bu öğrenmelerin
arkasında öğrencilerin oluşturduğu zihinsel modeller vardır ve zihinsel modellerin
oluşumunda öğrencilerin bulunduğu çevrenin etkisi inkar edilemez. Bu araştırmanın
temel amacı; farklı sosyo-kültürel çevrelerde bulunan ilköğretim okullarında öğrenim
gören 8. sınıf öğrencilerin çevre sorunlarına yönelik zihinsel modellerini belirlemek ve
öğrencilerin ortaya çıkan bu zihinsel modelleri arasındaki farklılıkları karşılaştırmaktır.
1.3. Önem

Doğumundan itibaren çocukların uyum sağlamaları gerektiği çok önemli üç
ortam bulunmaktadır. İnsan topluluklarının oluşturduğu ve şekillendirdiği iktisadi ve
sosyo – kültürel ortam (Toplumsal Çevre), yaşamasını sürdürdüğü ve etkilendiği doğal
ortam (Fiziksel Çevre), gelenek-göreneklerin, felsefi, dinsel ve etik normların
şekillendirdiği içsel ve düşünsel ortam (Psikolojik Çevre) (Atasoy, 2005). Çocuğun



içinde bulunduğu iç ve dış çevre onun çevre ve çevre sorunlarına yönelik tutumunu
belirler.
Davranış bilimi olarak eğitim, belirli kavramlar, değerler ve tutumlann
kazanılmasını içerdiğinden çevreyle ilgili konularda bireyin davranışını etkileyen ve
belirleyen psikolojik, sosyolojik ekonomik ideolojik, politik ve kültürel boyutlann
tanımlanması ve katkı paylarının onaya konması gerekmektedir (Uzunoğlu, 1996).
Gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenler, yetiştirdikleri bireylere doğaya karşı
sorumlu olduklarını öğretmelidir. Bu görevin en önemli yükünü Fen Bilgisi
öğretmenleri üstlenmektedir. Talim ve Terbiye Kurulu (TTKB) (2006, s.5)’e göre
bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı
olarak yetişmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda fen ve teknoloji okuryazarı bir bireyin
doğaya karşı nasıl davranacağını da bileceği bir gerçektir. Tüm bunlardan önce bireyin
çevre sorunları ilgili zihninde canlanan şemaya ulaşılması önemlidir.
Çevre eğitiminde karşılaşılan zorluklardan biri, bilginin öğretmenden öğrenciye
transferinin gerçekleşip gerçekleşmediğini test edebilmektir. Bundan dolayı öğrencinin
zihin modelini anlamak, bilgiyi doğru aktarmak kadar önemli olmaktadır (Uzunoğlu,
1996). Literatürde bireylerin çevreyle ilgili sahip oldukları bilgi ve kavramların
anlaşılma düzeylerini belirlemek için farklı yöntem ve teknikler kullanılmaktadır.
Bunlardan ön plana çıkanları; kavram haritası, Şekil, yazılı cevap gerektiren testler,
tahmin-gözlem-açıklama (TGA), kelime ilişkilendirme testi, mülakat gibi yöntem
tekniklerdir (White ve Gunstone, 1992; Özgün Koca ve Ark., 2005).
İlköğretim
öğrencilerine yönelik yürütülecek olan çevre eğitimi etkinliklerinin yapılandırılmasında
da öğrencilerin zihinsel modellerinin bilinmesi önemlidir.
Yapılacak olan bu çalışma, ilköğretim düzeyindeki 8. Sınıf öğrencilerinin inşa
ettikleri zihinsel modelleri, neler bildiklerini, çevreye karşı tutumlarının neler olduğunu
ve çevre dostu davranış gösterip göstermedikleri konusunda bize fikir verecektir. Son
sınıf öğrencilerinin araştırma konusu edilme nedeni ise, ilköğretim düzeyindeki tüm
dersleri almış olmalarıdır. Bu sayede ilköğretim eğitiminin çevre sorunlarına yönelik
öğrencilere ne gibi tutumlar kazandırdığı da irdelenmiş olacaktır



1.4. Varsayımlar

1. Araştırmaya katılan bütün öğrencilerin yaptıkları şekillerde samimi ve dürüst
oldukları varsayılacaktır.
2. Araştırmaya katılan öğrencilerin gönüllü ve istekli oldukları varsayılacaktır.
3. Araştırma süresince araştırmacının mümkün olduğunca önyargı ile hareket
etmeyeceği varsayılacaktır.
1.5. Sınırlılıklar

1. Araştırma süresi 2011-2013 öğretim yılı ile sınırlandırılmıştır.
2. Araştırma ilköğretim öğrencilerinin çevre sorunlarına yönelik zihinsel
modellerinin tanımlanmasıyla sınırlıdır.
3. Araştırma zihinsel modelleri ortaya koymak amacıyla kullanılan ölçme ve
veri toplama araçları ile sınırlıdır.
4. Araştırma sonuçları ve bu sonuçlardan elde edilecek bulgular, veri toplama
aracı olarak kullanılan açık uçlu sorulara verilen cevaplar ve öğretmen
adaylarının dil becerileri ile sınırlıdır.



BÖLÜM II
ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ

Bu bölümde çevre sorunları ve araştırmaya konu olan “zihinsel model”
hakkındaki bilgilere yer verilmiştir.
2.1 Çevre Kavramı ve Çevre Sorunları

Çevre, olgusal olarak zihinlerde belli bir tanıma sahip olsa da kavramsal olarak
tanımlaması kapsamı dolayısıyla oldukça güçtür. Çevre kavramı, özellikle 20. yüzyıldan
itibaren çevre sorunlarının artması ve dünya üzerinde yaşayan canlıları tehdit etmeye
başlamasıyla birlikte çok sık kullanılmaya başlamıştır. Bununla birlikte çevrenin ne
olduğu ve nasıl tanımlanması gerektiği konusu da gündeme gelmiştir. Literatürde çevre
ile ilgili görüşlere dair tanımlar bulunmaktadır. Sungurtekin’in (2001) ifadesiyle çevre,
insan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde, hemen ya da süre içinde dolaylı ya da
dolaysız bir etkide bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin
belirli bir zamandaki toplamıdır. Keleş ve Hamamcı (2005), en basit tabirle çevrenin
insan yaşamını koşullandıran doğal ve yapay öğelerin tümü olarak tanımlamıştır. Yıldız,
Sipahioğlu ve Yılmaz’a (2000) göre ise çevre bir canlının, her türlü biyolojik, sosyal,
kültürel ve ekonomik faaliyetleri sürdürdüğü, yaşamının temel koşulu olan; beslenme
üreme ve barınma ihtiyaçlarını karşıladığı her yerdir. Görüldüğü üzere çevre kavramıyla
ilgili birçok tanım bulunmaktadır. Bu tanımların ortak noktası ise canlı yaşamını
etkileyen bütün öğeleri kapsadığıdır.
Çevre kavramının bu denli sık şekilde tanımlanmasının sebebi daha önce de
belirtildiği gibi son yüzyılda ortaya çıkan çevre sorunlarıdır. Özellikle 20. yüzyılın son
çeyreğinde ortaya çıkan çevre sorunları insan yaşamını da ciddi biçimde etkiler bir
boyuta gelmiştir. Bu sebeple insanların davranışlarından etkilenen çevrenin korunması
gerektiği anlaşılmıştır.



Çevreye bir bütün olarak, toplum düzeyinde ve evrensel olarak sahip çıkılması,
sorunların daha derinlemesine kavranarak, çözümlerin araştırılması ve insanlığın ortak
mirası olduğu görüşüne ağırlık verilmesiyle birlikte, başlangıçta sloganlar düzeyinde
olan çevre bilinci, ilerleyen yıllarda giderek programların ve uygulamaların çıkmasına
sebep olmuştur (Dinçer ve Nazlıoğlu, 1988).
Çevre sorunları çok boyutlu bir hal almıştır. Titiz’e göre (1995) insanı, hayvanı,
bitkisi ve tası toprağı ile tüm varlıkları içinde bulunduran ekosistemin, bu ögelere
sürdürülebilir bir yasam sağlayamaması çevre sorunları olarak adlandırılır. Uslu’ya göre
(1995) çevre sorunları ekosistemlerde meydana gelen bozucu değişiklikler sonucu
ortaya çıkar. Çevre Bakanlığı’na göre (1990) ise çevre sorunları, yasamla ilgili
gereksinimlerin karşılanmasını güçleştiren veya olanaksızlaştıran engellerdir. Yıldız ve
ark. (2000) ise o çevrede unsurlar arası ilişkilerde aksamalar başlamışsa, önce çevre
bozulması, eğer bu aksamalar doğal dengeyi bozabilecek asamaya ulaşmışsa da çevre
sorunu söz konusu olduğunu belirmişlerdir.
Çevre sorunu ile çevre kirliliği kavramları değişik kaynaklarda farklı olarak
değerlendirilmektedir. Fakat son yıllarda bu kavramlar aynı anlamda kullanılmaktadır.
Buradaki kirlilik terimi sadece ortamın bir kirletici ile kirletilmesinden değil, herhangi
bir nedenle çevredeki bozulmaları da ifade etmektedir. Dolayısıyla çevre sorunu veya
çevre kirliliği denildiği zaman, hem hava, su, toprak kirliliği gibi kirleticilerden
kaynaklanan sorunlar, hem de gürültü, asit yağmuru, erozyon ve iklim değişiklikleri
gibi diğer ekolojik olumsuzluklardan kaynaklanan sorunlar anlaşılmaktadır (Yıldız ve
ark., 2000).
Brown (2000), “Yüzyılın Sorunları “ adlı makalesinde, bu genişleyen küresel
çevre sorunlarını yedi baslık altında toplamıştır:
1. Nüfus artısı,
2. Küresel ısınma ve sera etkisi,
3. Yer altı su seviyelerinin alçalması,
4. Kişi basına düsen tarım alanlarının azalması,
5. Okyanuslardaki balık potansiyelinin azalması,



6. Orman tahribatı ve orman arazilerinin azalması,
7. Bitki ve hayvan türlerinin yok oluşu.
Canlıların (insanların) davranış ve yaşam şekillerinde olumsuzluklar meydana
getiren faktörlerin tümü‖ olarak tanımlanan çevre sorunlarını (Erten, 2007) şu şekilde
gruplayabiliriz:
2.1.1 Çevre kirliliği: Ekosistemlerde doğal dengeyi bozan, insandan kaynaklanan ve
zarar derecesi bakımından, belki bütün dünyada en önde gelen temel ekolojik
sorunlardan biridir. Çevre kirliliğinin Şekilleri hava, su, toprak, radyoaktiflik, gürültü
kirliliği olarak gruplandırılabilir (Çepel, 2003).
2.1.2. Doğal bitki örtüsünün tahribatı, erozyon, çölleşme: Varlıkları ve gelişmeleri
ile işlevleri doğal ekolojik koşullara bağlı olan bitki türlerinin bir araya gelerek
oluşturdukları bitki toplulukları‖ olarak ifade edilen doğal bitki örtüsünün tahrip
edilerek (Çepel, 2003), doğal yapının bozulması ya da toprakların yanlış kullanımı
sonucu erozyon (Mutlu, 2007) ve çölleşme (Çepel, 2003) gibi çevre sorunları meydana
gelmektedir.
2.1.3. Biyoçeşitliliğin azalması: Genetik farklılıklara sahip canlı türlerinden oluşan,
çeşitli ekosistemlere dağılmış bulunan sayı ve tür bakımında zengin canlılar toplumu‖
olarak ifade edilen biyoçeşitliliğin azalması (Darçın ve Güçlü, 2007) beraberinde birçok
çevre sorunlarını getirmektedir.
2.1.4. Asit yağmurları: Çeşitli endüstriyel faaliyetler, konutlarda ısınma amaçlı olarak
kullanılan yakıtların, fosil yakıtlara dayalı olarak enerji üreten termik santraller ile
egzoz gazlarının, kükürt dioksit (SO2), azot oksit (NO), hidrokarbon ve partikül
yayarak, su partikülleri ile tepkimeye girip asit meydana getirmesi ve yağmurlarla
birleşerek yeryüzüne asit yağmurları olarak inmesidir (Berkes ve Kışlalıoğlu, 2005).
2.1.5. Küresel ısınma: İnsanların çeşitli aktiviteleri sonucunda meydana gelen ve
güneşten gelen ışın enerjisinin yeryüzüne kadar gelmesini engellemeyen (veya çok az
engelleyen), yeryüzüne çarptıktan sonra oluşan ısı enerjisi dalgalarının yeniden



atmosferin üst katmanlarına doğru yükselmesini engelleyen "sera gazları" (CH4, H2O(g)
, CO2, NOX, O3, CFC)‘ nın artması sonucunda, yeryüzüne yakın atmosfer tabakaları ve
katı yeryüzü sıcaklığının yapay olarak artması sürecidir (Çepel, 2003).
2.1.6. Ozon tabakasının tahribatı: Ozon tabakasının tahribi sonucunda meydana gelen
durum bazen “ozon tabakasının incelmesi” , bazen de “ozon tabakasının delinmesi”
olarak nitelendirilmektedir. Mitscherlich (1995‘ten akt: Çepel, 2003)‘e göre: Eğer ozon
tabakasındaki ozon molekülü kaybı %50‘den çoksa, “ozon tabakasının delinmesi”
sürecinden ve ―ozon deliği” nden söz edilir. Eğer bu hususta sayısal bir değer
verilmemişse veya tahribat %50‘den az ise “ozon tabakasının incelmesi” ifadesi
kullanılır.
2.1.7. Atıklar: Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması
gereken maddeler atık olarak tanımlanır (http://cevreonline.com/atik.htm).
Ülkemizdeki çevre sorunlarına farklı kesimlerden birçok çözüm yolları önerilse
de bunlar içinde sorunların kaynağından, ortaya çıkmadan önce önlenmesi daha fazla
önem taşımaktadır. Anahtar rolün eğitimde olduğu birçok çevrelerce kabul görmektedir.
Bu nedenle UNESCO, UNEP, Çevre Bakanlıkları, Üniversiteler, Belediyeler ve Bazı
Sivil Toplum Örgütleri gibi birçok kuruluş, çevre eğitimini temel alan çalışmalar
yürütmektedirler (Simsekli, 2004).
2.2. Çevre Eğitimi

Ülkeler politikalarına çevresel düzenlemeler getirirken bir yandan da çevreye
karşı bilinçli bireyler yetiştirilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya başlamıştır.
İlköğretim düzeyinden yükseköğretime kadar her kademede çevre eğitimi, öğretim
programlarına girmiştir. Çevre eğitimi; toplumun tüm kesimlerinde çevre bilincinin
geliştirilmesi,
çevreye
duyarlı,
kalıcı
ve
olumlu
davranış
değişikliklerinin
kazandırılması ve doğal, tarihi, kültürel, sosyo-estetik değerlerin korunması, aktif olarak
katılımın sağlanması ve sorunların çözümünde görev alma olarak tanımlanmıştır
(ÇEDGM, 2004). Ayvaz (1998) ise çevre eğitimini bir başka ifadeyle çevre için eğitimi,
bir bütün halinde çevreye ve onunla ilgili problemlere karşı duyarlı ve ilgili, bireysel



olarak ve toplu halde günümüz problemlerinin çözümüne ve gelecekte oluşabileceklerin
önlenmesine yönelik çalışmaları yapabilecek bilgi, davranış, motivasyon ve becerilere
sahip bir dünya toplumu geliştirme süreci olarak ifade etmiştir.
2.2.1. Tiflis Bildirgesi’ne Göre Çevre Eğitiminin Hedef, Amaç ve Esasları
İlk hükümetler arası çevre eğitim konferansı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim
ve Kültür Kurumu (UNESCO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP)’in
işbirliği ile 14 – 26 Ekim 1977 tarihleri arasında Tiflis’te yapıldı. Konferans sonucunda
Ulusal arası Çevre Eğitim Programı ortaya çıkarılmış oldu.
2.2.1.1 Çevre Eğitiminin Hedefleri
Tiflis Bildirgesi’nde çevre eğitimin hedefleri şu şekilde özetlenmiştir:
• Kentsel ve kırsal kesimdeki ekonomik, sosyal, politik ve ekolojik olaylar arasındaki
ilişkinin bilincini ve duyarlılığını geliştirmek.
• Çevreyi korumak ve iyileştirmek için bireylerin gerekli bilgiyi, değer yargılarını,
tutum, sorumluluk ve becerileri kazanmaları yolunda imkân sağlamak.
• Bireylerde ve bütün olarak toplumda, çevreye dönük yeni davranış biçimi yaratmak.
2.2.1.2 Çevre Eğitiminin Amaçları

Çevre eğitiminin amacı bireyleri sadece çevre hakkında bilgilendirmek değil, çevreyi
koruyup geliştirecek tutum ve davranışların kazandırılmasını da sağlamaktır (Yücel ve
Morgil, 1998). Çevre için eğitim, bireylerin çevre ahlakını, çevre bilincini, çevre
bilgisini, çevresel tutum ve davranışları olumlu yönde geliştirmeyi amaçlar (Atasoy ve
Ertürk, 2008). Tiflis Bildirgesi’nde çevre eğitiminin amaçlarının sınıflandırılması şu
şekildedir:



• Farkındalık: Bireylerin ve sosyal grupların bütün çevre ve sorunları hakkında
farkındalık ve duyarlılık kazanmasını sağlamak.
• Bilgi: Bireylerin ve sosyal grupların çevre ve çevre sorunlarına dair temel bilgi
ve deneyim sahibi olmalarını sağlamak.
• Tutum: Bireylerin ve sosyal grupların çevre için gerekli olan belli değer
yargılarını ve duyarlılığını, çevreyi koruma ve iyileştirme yönündeki
motivasyonu kazanmalarını sağlamak.
• Beceri: Bireylerin ve sosyal grupların çevresel sorunları tanımlamaları ve
çözümlemeleri için beceri kazanmalarını sağlamak.
•
Katılım: Bireylere ve sosyal gruplara, çevre sorunlarına çözüm getirme
çalışmalarına her seviyeden aktif olarak katılma imkanı sağlamak.
2.2.1.3 Çevre Eğitimin Esasları
Tiflis Bildirgesi’ne göre çevre eğitimi;
• Çevreyi doğal ve yapay, teknolojik ve sosyal (ekonomik, politik, kültürel,
tarihi, etik ve estetik) öğelerden oluşmuş bir bütün olarak ele alır.
• Okul öncesinden başlayıp tüm örgün ve yaygın eğitim aşamalarında olan ve
ömür boyu devam eden bir eğitim olmalıdır.
• Her disiplini ilgilendiren kısımlarıyla ele alarak, dengeli ve bütünleştirici bir
şekilde bir araya getiren disiplinler arası bir yaklaşımla yürütülmelidir.
• Öğrencilerin değişik coğrafi bölgelerdeki çevre şartları hakkında öngörü sahibi
olmaları için temel çevre sorunlarını yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası
açılardan el almalıdır.
• Mevcut ve potansiyel çevre şartlarının üzerinde dururken tarihsel ve kültürel
boyutu da göz önünde bulundurmalıdır.
• Çevre sorunlarına önlem almak ve çözüm getirmek için yerel, ulusal ve
uluslararası işbirliğinin değerini ve gerekliliğini vurgulamalıdır.



• Kalkınma ve gelişme için yapılan planlarda çevre boyutunu da göz önünde
tutmalıdır.
• Öğrenenlerin, öğrenme yaşantılarının planlanmasında rol almalarını sağlamalı;
karar almada ve aldıkları kararların sonuçlarını kabul etmede fırsatlar
tanımalıdır.
• Çevre duyarlılığı, bilgisi, problem çözme becerisi ve değer yargılarının
biçimlendirilmesi her yaş grubuna hitap edecek şekilde verilmeli; erken yaşlarda
öğrenenlerin kendi toplumlarına yönelik çevre duyarlılığı üzerinde özellikle
durulmalıdır.
• Öğrenenlerin, çevre sorunlarının gerçek nedenlerini keşfetmelerine yardımcı
olur.
• Çevre sorunlarının karmaşıklığını ve bu sebeple de eleştirel düşüncenin ve
problem çözme becerilerinin gereğini vurgulamalıdır.
• Uygulamalı etkinlik ve ilk elden deneyimlerin üzerinde özellikle durarak, çevre
hakkında çevreden öğrenmek/öğretmek için değişik öğrenme ortamlarından ve
eğitim yaklaşımlarından faydalanmalıdır.
2.2.2. Türkiye’de Çevre Eğitimi

Çevre eğitimi üzerine yapılan araştırmalar son yıllarda ciddi ölçüde artış
göstermiştir. Bu araştırmalar sonucunda çevre eğitim stratejilerinde önemli aşamalar
kaydedilmiş olmasına rağmen Türkiye’de çevre eğitimi henüz yeterli olgunluğa
ulaşamamıştır. Diğer bir deyişle Türkiye çevre eğitimi açısından yolun başındadır
(Tuncer, Ertepınar, Tekkaya ve Sungur, 2005).
1961 Anayasasının 49. maddesi “Herkesin beden ve ruh sağlığı içinde
yaşamasını sağlama” görevini devlete vermiştir. Fakat bu konuda uzun süre bir atılım
gerçekleşmemiştir. 1980’li yıllara gelindiğinde küresel anlamda artan çevre sorunları ve
hızla yükselen çevre bilinci, bu konunun 1982 anayasasında daha somut bir biçimde yer
almasına sebep olmuştur. Anayasanın 56. maddesine göre “Herkes, sağlıklı, dengeli bir
çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre



kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir” ilkesi ile anayasal bir esasa
dayanan çevreyi koruma Türkiye’de artık çevre eğitimi içinde somut adımlar atılmasına
sebep olmuştur.
Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü (ÇEDGM)
(2004), çevre eğitimini 3 ana başlık altında toplamıştır.
Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi
a. Okul öncesinde (Anaokulu-Kreş) Çevre Eğitimi
b. İlköğretimde Çevre Eğitimi
c. Orta öğretimde (Lise ve Dengi Okullar) Çevre Eğitimi
d. Yükseköğretimde Çevre Eğitimi
Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi
a. Kentsel Kamuoyu
b. Kırsal Kamuoyu
c. Çalışan Kitle (Kamu/Özel)
Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi
a. Kamu Personeli Eğitimi
b. Eğiticilerin Eğitimi
c. Politikacı ve Yöneticilerin Eğitimi



2.2.2.1 Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi

Örgün eğitim sistemin içinde yer alan her türlü seviyedeki okullarda ve öğretim
programlarında yer alan çevre için eğitimle ulaşılmak istenen amaç; çevre bilincine
erişmiş ve bu konuda bilgiyle yüklenmekten çok, çevreye duyarlı ve olumlu davranışlar
kazanmış bireyler yetiştirmektir (ÇEDGM, 2004).
Kiziroğlu’nun (2001) ifadesiyle örgün eğitim sistemi içerisinde yer alan
ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında verilecek olan sürekli “çevre
eğitimi” ile bireyler daha etkili ve bilinçli çevre davranışı sergileyecek ve çevre
sorunlarını çözmede daha özverili ve bilinçli hareket edeceklerdir (Akt. Gökmen, 2008).
2.2.2.1.1 Okulöncesinde Çevre Eğitimi
Okul öncesi dönemde çevre eğitimi önemli bir yere sahiptir. Buhan (2006), okul
öncesinde çevre eğitiminin önemli hale gelmesini kentleşmeye ve çocukların doğal
çevreden uzak büyümelerine bağlamıştır. Günümüzde çocuklar doğal dünyadan izole
bir şekilde büyümektedirler. Tabiatla olan etkileşimleri minimum seviyeye inmiş ve
zamanlarının çoğunu evde geçirmeye başlamışlardır. Bu da çocukların doğal dünyadan
kopuk bir şekilde ve kendilerini doğal hayatın bir parçası olarak değil, ondan ayrı bir
hayat sürdüklerine inanarak büyümelerine sebep olmaktadır.
Okulöncesi yaş dönem, çocukların çevre kavramını sadece kendi çevreleri olarak
algıladıkları bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar çok meraklıdır ve çevresini tanımak
için sürekli sorular sorar. Çocuğa çevresini tanıtırken dikkat edilmesi gereken husus,
kendisinin de bu çevrenin bir parçası olduğu ve içinde bulunduğu bu çevreyi koruması
gerektiğinin öğretilmesidir (Şahin, 2008).
Aileden sonra çocuklara çevre bilincinin aşılanacağı ilk kurumlardan birisi okul
öncesi eğitim kurumları olarak düşünülmektedir (Arslan, 2008; akt. Eroğlu, 2009). Bu
sebeple bu yaş grubunda bulunan çocuklara, çevre eğitimi okul öncesi eğitim
kurumlarında programlı bir şekilde verilmelidir.



Okulöncesi döneme başlama yaşı çeşitli kaynaklara göre farklılık göstermektir.
Ülkemizde 09.05.2012 tarihinde yayımlanan genelge ile zorunlu eğitim – öğretim 12
yıla çıkarılmıştır. Zorunlu eğitime başlama zamanı ise 66 ay olarak belirlenmiştir. Aynı
zamanda 60 aylık olan çocuklarında ailelerinin isteği ile eğitim – öğretim hayatına
başlamalarına izin verilmiştir. Aynı genelgede okulöncesi dönem ise 37 – 66 ay olarak
belirlenmiştir.
Gülay ve Ekici (2010)’ nin yaptığı çalışmada, MEB okul öncesi eğitim programı
içerik açısından incelenmiş ve çevre eğitimine yönelik amaç, kazanım, kavram ve belirli
gün-haftaların düşük düzeyde yer aldığı tespit edilmiştir. Yine aynı çalışmada çevre
eğitimi ile ilgili amaç ve kazanıma da rastlanmamıştır. Okulöncesi dönemde önemli bir
yere sahip olan çevre eğitiminin, okulöncesi eğitim programına ilişkin güncellemesi
kısa süre içerisinde yapılmalıdır.
2.2.2.1.2 İlköğretimde Çevre Eğitimi

Ülkemiz nüfusunun büyük bir kısmı genç nüfustan oluşmaktadır. Milli Eğitim
Bakanlığı 2010 – 2011 eğitim öğretim yılı verilerine göre ilköğretim düzeyinde yer alan
öğrenci sayısı ise yaklaşık olarak 11 milyon kadardır. Bu denli yüksek bir öğrenci
kitlesine sahip olan ülkemizde, etkili ve programlı bir çevre eğitimi verilmesi üzerinde
durulması gereken bir durumdur.
Öğrencilere derslerde çevre ile ilgili konuların öğretilmesi ile ilgili olarak 1999
yılında Çevre Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasında bir protokol
imzalanmıştır.
İmzalanan
bu
protokolün
amacı
öğrencilere
çevre
bilincinin
kazandırılmasıdır. Yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafında 2005 yılında yenilenen
ilköğretim programı ile çevre konuları kendisine daha fazla yer edinmiştir.
Vural (2000) ’a göre ilköğretimdeki çevre eğitimi öğrencilere şu kazanımların
aktarılmasını sağlar:
• İlkokulu bitiren birey, vücudunu, üstünü başını ve çevresini temiz tutmayı
öğrenir, bunlarla ilgili alışkanlıklar edinir. Temiz olmayan yerlerde yaşamaktan



rahatsızlık duyar. Temizliğin, sağlıklı büyüme ve yaşamanın temel koşulu
olduğuna inanır.
•
Bulaşıcı
hastalıklardan,
hastalık
taşıyan
hayvanlardan,
böceklerden,
mikroplardan kendisini, çevresini korumasını öğrenir.
• Çevresinde bütün canlı, cansız varlıklara değer vermesini, onları sevmesini ve
korumasını öğrenir.
• Doğayı, çevresindeki hayvan ve bitkileri korumayı, onlara bakmayı, çiçek,
ağaç ve bitki yetiştirmeyi bilir ve bu alanlardaki bilgilerini uygular.
• Canlı ve cansız varlıkların insanlara nasıl yararlı olduklarını kavrar.
• Çevresindeki doğal güzelliklerin farkına varır.
• Çevresini güzelleştirmeye gayret eder.
• Çevresinin ve yurdunun doğal ve toplumsal her türlü zenginlik kaynaklarının
korunmasının gerektiğine inanır.
• Tutumlu yaşamak ve planlı çalışmakla bu zenginliklerin korunmasında
kendisinin de bir payı olduğunu düşünür.
İlköğretim programlarında çevre eğitimi ya da sürdürebilir çevre eğitimi adı
altında seçmeli ya da zorunlu bir ders bulunmamaktadır. Çevre eğitimi, zorunlu üç
derste (Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji derslerinde) farklı
tema/ünitelerde yer alan kazanımlarla iç içe geçmiş ve Türkçe dersinde zorunlu bir tema
olarak sunulmaktadır. Bunun yanında Hayat Bilgisi dersi için “kaynakları etkili
kullanma” becerisi, Sosyal Bilgiler dersi için ise “doğa sevgisi” ve “doğal çevreye
duyarlılık” değerleri çevre eğitimi ile ilgilidir (Ünal, 2011).
2.2.2.1.3 Ortaöğretimde Çevre Eğitimi

Ülkemizde ortaöğretim çevre eğitimi, 2358 sayı ve 11.05.1992 tarihli Milli
Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan Talim ve Terbiye Kurulu
(TTKB)’nin 96 sayı 24.04.1992 tarihli kararında belirtilen amaç, esas ve içeriğe göre
lise seçmeli dersler grubuna dâhil olan “Çevre ve İnsan 1” dersi ile verilmekteydi (Ünal



ve Dımışkı, 1999). Ancak liselerde bu dersi okutacak nitelikli öğretmenin
bulunamaması ve diğer başka nedenlerden dolayı çevre bilincinin öğrencilere
kazandırılmasında istenilen başarı elde edilememiştir.
“Orta Öğretimin Yeniden Yapılandırılması” çerçevesinde Talim ve Terbiye
Kurulunun 07.06.2005 tarih ve 184 sayılı kararı ile liselerin öğrenim süresinin kademeli
olarak üç yıldan dört yıla çıkarılmış ve öğretim programları da değişikliğe uğramıştır.
Bununla birlikte çevre eğitiminde tek ders modelinden vazgeçilerek, çevre konuları 9.
sınıf Fizik ve Kimya derslerine ve 9, 10, 11 ve 12. sınıfların Biyoloji ve Coğrafya
derslerine entegre edildi.
Tablo 1. Ortaöğretimde işlenen çevre konularının dağılımı
Sınıf
9
*Çevre
Sorunları
Konu *Atatürk’ün
Doğa ve Çevre
Anlayışı
10
*Ekosistem
Ekolojisi
*Doğal
Toplum
12
*Komünite
*Çevrenin
Ekolojisi
Rehabilitasyonu
*Popülasyon
*Çevre
Ekolojisi
Sorunlarının
*Ekosistem
Sistemler
*Çevre
11
ve
ve Politik,
Madde Döngüsü
Etik,
Ekonomik
ve Çevresel Açıdan
*Doğal Kaynaklar Ele Alınması
ve Çevre
*Sürdürülebilir
*Çevre ve Toplum Kalkınma
2668 sayı ve 31.08.2012 tarihli MEB tarafından yayımlanan genelgede ortaokul,
imam-hatip ortaokulu ve 9. sınıflar için seçmeli dersler belirlenmiştir. Ancak genelgede
çevre eğitimi ilgili herhangi bir ders bulunmamaktadır.
2.2.2.1.4 Yükseköğretimde Çevre Eğitimi

Üniversitelerin kuruluş amacı bilimsel araştırmalar yapmak, bunları yaymak,
öğretmek ve uygulamalara yardımcı olmaktır. Ülkemiz yükseköğretim kurumlarında
çevreye yönelik yüksek lisans programları gerçekleştirilememiş, ancak lisans düzeyinde



çevre eğitimi, yalnızca çevre mühendisi yetiştirmek için düzenlenmiştir. Çevre bilimleri
öğretmen yetiştirmeye yönelik bölüm ve programlar henüz açılmamıştır (Gökmen,
2008).
Özer (1993) ‘e göre, yükseköğretimde çevre eğitiminin amaçları şu şekildedir:
• Çevre için eğitim çevre bilimci ve çevre mühendisi yetiştirmek amacıyla
yapılmalıdır (Profesyonel çevrecilik).
• Çevre korunmasına yönelik bilimsel araştırma ve teknolojinin gelişmesine
katkıda bulunmak amacıyla çevre için eğitim yapılmalıdır.
• Çevre bilimleri öğretmenleri yetiştirmek amacıyla çevre için eğitim
yapılmalıdır.
Çevre problemleri ile başa çıkmanın en temel yolu bilinçli ve organize bir
şekilde, toplumdaki bütün bireylerin eğitiminden geçer. (Bozkurt ve Cansüngü – Koray,
2002). Bu sebeple öncelikle ailede başlayan, daha sonra ilköğretim ve ortaöğretim
kurumlarında devam eden çevre eğitiminin yükseköğretim kurumlarında da programlı
bir şekilde öğrencilere aktarılması gerekmektedir.
Çevre eğitiminde, bireylere yeni davranışlar kazandırmada etkili olan birçok
faktör vardır. Bunlardan bazıları, çevre eğitim programı, konuların öğretim seviyesine
göre dağılımı ve eğiticilerin niteliğidir (Uzun ve Sağlam, 2005). Eğiticilerin niteliğinin
yüksek olması, bu bireyleri mesleğe hazırlayan yerler olan yükseköğretim kurumlarında
verilen eğitimin niteliğiyle ilişkilidir.
Öğretmen yetiştirme önemli ve zahmetli bir süreçtir. Bu süreç belli hedefler ve
amaçlar doğrultusunda yürütülmelidir. Öğretmen yetiştirmede verilecek çevre
eğitiminin amaçlarını Şahin (2008) şu şekilde özetlemiştir:
• Öğretmenlere doğaya dönük bütünsel bir bakış açısı, kendisi ve gelecek
nesiller için sorumluluk duygusu kazandırmak



• Öğretmenlere çevrenin korunması ve iyileştirilmesi için aktif çalışmaya sevk
edecek çevreye dönük sorumluluk duygusu ve değer yargıları aşılamak
• Öğretmenlerin çevrenin bütünlüğü ile sürdürülebilir kalkınma arasındaki
karmaşık ilişkileri ve bağlantıyı anlamalarını sağlamak
• Öğretmenlerin yerel, ulusal, bölgesel ve küresel seviyede ekonomik büyüme
programlarının doğuracağı çevre sorunlarını tanımalarına yardımcı olmak
• Öğretmenleri çevre eğitimini yeterli bir şekilde yürütebilmeleri için, çevre ve
sosyokültürel kalkınma sonucu ortaya çıkan problemler ve çözümleri hakkında
yeterli bilgiyle donatmak
• Öğretmenlere, her grup ve kavrama yeteneğindeki insanlar için örgün ve
yaygın çevre eğitiminin gereğini kavratmak
• Öğretmenlerin çevre eğitiminin disiplinler arası özelliğini tanımalarını ve bu
özelliğin üzerinde durmaları için beceri geliştirmelerini saplamak
• Öğretmenlere, öğrencileri ile etkili bir şekilde iletişim kurabilmeleri için
gerekli pedagojik nitelikleri kazandırmak
• Öğretmenleri, bilgi ve becerilerini sürekli yenilemeleri gereğine inandırmak
• Öğretmenlere yeni içerik ve yöntem uygulamaları için özgüven sağlamak.
2.2.2.2 Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi

Yaygın Eğitim, örgün eğitim olanaklarından hiç yararlanmamış durumda
olanlara, gittikleri okullardan erken ayrılanlara ya da örgün eğitim kurumlarında
okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere
uygulanan eğitimdir (Demirel, 1993).



Yaygın eğitim içerisinde verilecek olan çevre bilinçlendirilmesinde amaç,
çevrenin insanın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için doğal kaynakların rasyonel
olarak kullanımı, gelişigüzel kullanılmasının doğurduğu tükenme ve kirliliğin
önlenmesi, çevrenin kendi kendini yenileme yeteneğini koruyabilmesi için kararlılığın
sağlanması yönünde insanlarla olumlu davranış değişikliği meydana getirmektir
(ÇEDGM, 2004, s.453).
Bu amaçla kitle iletişim araçlarının yaygınlaştırılmasına önem verilmeli, halka
çevre eğitimi verilmesi için işbirliği sağlanmalıdır.
2.2.2.3 Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi

Eğitim hayatın her anında devam eden bir süreçtir. Ailede başlayarak bir temel
oluşturulan çevre bilincinin, ilerleyen yaşlarda öğretim kurumlarında verilen eğitim ve
öğretimle birlikte sağlamlaştırılması ve bireyin hayatının tümünde olması gereken bir
olgu olarak algılanmasının sağlanması gerekmektedir. Bu eğitim sürecinin meslek
hayatında da devam etmesi gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir. Bu sebeple kamu
kuruluşlarında her kademedeki yöneticilere, özel sektör yatırımcıları, yöneticileri ve
yerel kuruluşların yöneticilerinden başlayarak en alt düzeyde çalışanlara kadar herkese
çevre eğitimi verilmelidir.
Zihinsel Modeller

Zihinsel modeller, bireyler tarafından bilişsel işlemler sonucunda üretilen ve
inanışların, düşüncelerin veya olayların özel bir çeşit zihinsel temsilleridir (Harrison ve
Treagust, 2000a). Öğrenenler bu modelleri bir olayı tanımlamak, açıklamak, bir sorunu
çözmek veya düşüncelerini başkalarıyla paylaşmak için kullanırlar (Buckley ve Boulter,
2000; Harrison ve Treagust, 2000a). Eğer zihinsel modeller yeni tecrübelerle çatışırsa,
öğrenenler var olan modellerinden memnun olmazlar ve modellerini büyük ölçüde
değiştirirler veya yenisini yapılandırırlar (Glynn ve Duit, 1995, akt: Coll ve Treagust,



2003). Ayrıca zihinsel modeller, öğrenenin zihnindeki kavramların kişiye özel
gösterimleridir -sunumlarıdır- (Coll ve Treagust, 2003).
Eğer zihinsel modeller bilimsel olarak kabul edilen bilgilerle tutarlı ise, örneğin
öğretmenler tarafından eğitici amaçlar için oluşturulan modeller gibi, bunlara kavramsal
modeller denir. Bazı zihinsel modeller, alanın bilim insanları tarafından yaygın olarak
kabul görürse bunlara da bilimsel modeller denir (Coll ve Treagust, 2003).
Norman’ın (1983) tanımına göre zihinsel modeller tamamlanmamış; değişken
(bireyler zihinsel modellerini değiştirebilirler ya da tamamen onlardan vazgeçip yeniden
oluşturabilirler); bilimsel olmayan (bireylerin zihinlerindekileri yansıtırlar) modellerdir.
Zihinsel model sadece onu yapılandıran kişi için fonksiyoneldir.
Franco ve Colinvaux (2000) zihinsel modellerin içerdiği dört belirgin özelliği
aşağıdaki gibi özetlemiştir (Chia-yu, 2007):
• Zihinsel modeller üretkendir: Zihinsel modeller yeni bilgilerin tanımlanması ve
üretilmesinde yol göstericidir.
• Zihinsel modeller sözsüz bilgi içerir: Bireyler zihinsel modellerini problemleri
çözmek veya yeni bilgileri anlamlandırmak için kullanırlar. Fakat kendi
modellerinin
farkında
olmayabilirler
ve
onu
nasıl
kullanacaklarını
bilmeyebilirler.
• Zihinsel modeller değişkendir: Bir zihinsel model dinamiktir, yeni bilgiler
eklendikçe gelişmeye devam eder.
• Zihinsel modeller dünya bakışları ile sınırlandırılır: Zihinsel modellerin
gelişimi ve uygulaması bireylerin önceki bilgilerinden, deneyimlerinden ve
inançlarından etkilenirler.
Coll ve Treagust’ a (2003) göre hiçbir zaman bir başkasının zihinsel modelini
tam olarak bildiğimizden emin olamayız çünkü zihinsel modeller kişiye özel zihinsel
temsillerdir. Ancak zihinsel modelleri kısmen de olsa inceleyebiliriz.



Model, ilişkili objeler kurgusuna (sisteme) ait objeler arası ilişkinin (yapının)
basitleştirilmesidir (Hestenes, 2006). Başka bir ifadeyle, bir sistemin tipik özelliklerine
dikkat çeken ve o sistemin özelleştirilmiş ve indirgenmiş sunumudur (Sağlam Arslan,
2008). Herhangi bir yapıyla ilgili farklı modeller geliştirilebilmesi ve geliştirilen
modellerin ilgili yapıya ait farklı özelliklere, özelleştirmelere ve indirgemelere sahip
olabileceği açıktır (Kurnaz, 2011). Bu nedenle modellerle ilgili algılamalarımızı
kolaylaştırmak için farklı sınıflandırmalara gidildiği ve bu sınıflandırmaların zihinsel
modeller ve kavramsal modeller başlıklarında toplandığı görülmektedir (Örnek, 2008).
Kavramsal modeller insanların yapılandırdığı ve paylaştığı olguların, objelerin
ve fikirlerin dışsal sunumlarıdır (Nersessian, 1992; Franco ve Colinvaux, 2000; Güneş
vd., 2004; Ünal ve Ergin, 2006). Zihinsel modellerse bireylerin zihnindeki içsel/bilişsel
sunumlardır (Bower ve Morrow, 1990; Harrison ve Treagust, 1996; Rapp, 2005).
Diğer bir ifadeyle, zihinsel modeller kavramsal modellerle gerçek (olgu/süreç)
arasında zihinde yapılanan ara aşama olup ilgili gerçeği anlamak için kestirimci ve
açıklayıcı niteliklere sahiptir (Nersessian, 1992). Buna göre bireyler zihinsel modelleri
gerçek dünyanın davranışlarını açıklama, kestirme ve anlamada kullanırlar veya bu
doğrultuda mevcut modellerden hareketle yeni zihinsel modeller yapılandırırlar.
Kullanılan veya yapılandırılan zihinsel modelde önemli olan birey için fonksiyonel
olmasıdır (Greca ve Moreira, 2000). Anlaşıldığı gibi, zihinsel modeller gerçeklerle
ve/veya kavramsal yapılandırmalarla ilişkili olup bunların bireylere özgü, içsel,
tamamlanmamış ve dinamik indirgemeleridir.
Greca ve Moreira (2000)’ya göre ise, kavramsal modeller genellikle
araştırmacılar, öğretmenler, mühendisler vb. tarafından oluşturulan ve dünyadaki
durumların ya da sistemlerin ilişkilerini öğretmeyi ya da kavramayı kolaylaştıran dışsal
gösterimlerdir.
Hestenes (2006) zihinsel modellerle gerçekler ve kavramsal yapılandırmalar
arasındaki ilişkiler ağını Şekil 1’deki gibi kurmaktadır.



Tablo 2. Zihinsel model, gerçek ve kavramsal yapılandırma arasındaki ilişki
(Hestenes, 2006).
Şekil 1’de görüldüğü gibi, zihinsel modeller gerçek dünyada gerçekleştirilen
eylemler sonucu edinilen algılamalarla ilgili olup bu algılamalardan kodlama yaparak
kavramsal bir model geliştirilebilir veya geliştirilmiş bir kavramsal modelin kodları
çözülerek anlama gerçekleştirilebilir (Hestenes, 2006). Buna göre bireylerin zihinsel
modellerinin kendi bağlamları temelinde yapılandırıldığı ve kullanıldığı söylenebilir.
Ayrıca bireylerin olgu ve süreçlere ilişkin algılamaları kendi ifadeleri ve eylemlerinden
hareketle ortaya çıkarılabilir.
İlgili Araştırmalar

Bu bölümde araştırma konusu kapsamında yurtiçi ve yurt dışı literatürde yer alan
“zihinsel modelleme” ve “çevre” konulu araştırmaların odaklandığı noktalar ve
sonuçları hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.



2.1. Yurt İçi ve Yurt Dışında “zihinsel modelleme” ve “Çevre” Konuları
Üzerine Gerçekleştirilen Çalışmalar

Uluçınar Sağır, Aslan ve Cansaran (2008) tarafından gerçekleştirilen çalışmada,
ilköğretim okullarındaki 7. ve 8. Sınıf öğrencilerinin çevre bilgi ve tutumları
incelenmiştir. Araştırmada tarama metodu kullanılmıştır. Leeming ve arkadaşları (1995)
tarafından geliştirilen ölçekten yararlanılarak çevre bilgi ve tutum ölçeği geliştirilmiştir.
Öğrencilerin çevre tutumlarında sınıf düzeyi ve cinsiyet değişkenlerine göre anlamlı bir
fark bulunmamıştır. Çevre bilgilerinde ise sınıf düzeyine göre anlamlı fark varken
cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Okullara göre
öğrencilerin çevre bilgi ve tutumlarında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Anne baba
eğitim düzeyine göre öğrencilerin çevre bilgi ve tutumlarında anlamlı farklılık
bulunmamıştır.
Özpınar (2009) tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise, Afyonkarahisar il, ilçe,
kasaba ve köylerinde bulunan toplam 28 ilköğretim okulunda okumakta olan 1002 4.
ve 5. Sınıf öğrencisinin çevre sorunları hakkındaki görüşleri incelenmiştir. Araştırmanın
bulgularına göre öğrencilerin görüş düzeyleri; sınıf, cinsiyet, baba ve annelerinin
öğrenim durumları, meslekleri, gelir durumları ve öğrencilerin yasadıkları yerler
bakımından anlamlı farklılıklar gösterdiği saptanmıştır.
Özcan (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmanın amacı, fen bilgisi öğretmen
adaylarının çevre sorunlarına ilişkin görüşlerinin farklı teknikler kullanılarak tespit
edilmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu Fen Bilgisi Öğretmenliği Programı 3. sınıfta
okutulan “Çevre Eğitim” dersini alan I. ve II. Öğretim öğrencileri oluşturmaktadır.
Öğretmen adaylarının çevre sorunları hakkındaki görüşleri Şekil, kavram haritası ve
mülakat olmak üzere üç farklı teknik kullanılarak tespit edilmiştir. Araştırmanın
bulgularına göre, öğretmen adaylarının sadece günlük hayatta sıklıkla karşılaştıkları
çevre sorunlarına değinmekle kalmayıp küresel çevre sorunları konusunda da yeterli
farkındalığa sahip oldukları, Şekil tekniğinde konuyla ilgili genel olarak tam ve doğru
Şekiller yaparak görüşlerini ortaya koymada zorlanmadıkları tespit edilmiştir.



Kahyaoğlu, Daban ve Yangın (2008) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, Dicle
Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi İlköğretim Sınıf Öğretmenliği, Matematik
Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğretmen
adaylarının cinsiyet, program, mezun olunan lise türü ve lise ve üniversitede çevre dersi
alma/almama durumlarına göre çevreye yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla
yapılmıştır. Araştırma sonuçları incelendiğinde, kız öğretmen adaylarının çevreye
yönelik tutum puanlarının erkek öğretmen adaylarının tutum puanlarından daha yüksek
olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca matematik ve fen bilgisi öğretmenliği bölümünde
bulunan öğretmen adaylarının çevreye yönelik tutumlarının sosyal bilgiler ve sınıf
öğretmenliği
bölümlerinde bulunan öğretmen adaylarından daha yüksek olduğu
belirlenmiştir.
Gökçe, Kaya, Aktay, Özden (2007) yaptıkları çalışmada, Eskişehir ili merkez
ilköğretim okullarında öğrenim görmekte olan 8. sınıf öğrencilerinin çevreye yönelik
tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada öğrencilerin tutumları, cinsiyet,
akademik başarı düzeyi, baba ve annenin eğitim düzeyi ve ailenin gelir düzeyi gibi
bağımsız değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin
çevreye yönelik tutumlarının cinsiyet ve akademik başarı düzeyine göre farklılaştığı
görülürken, baba ve annenin eğitim düzeyi ve ailenin gelir düzeyine göre
farklılaşmadığı saptanmıştır.
Edis (2009) “Ankara’nın çevre sorunları hakkında orta öğretim öğretmen ve
öğrenci görüşleri” adındaki araştırmasında, Ankara’nın çevre sorunlarının ve bulunan
çözümlerin öğretmen ve öğrenciler tarafından ne kadar bilindiğinin belirlenmesiyle
birlikte bu bilgilerin eğitim alanında nasıl kullanılabileceğinin incelenmesini
amaçlamıştır. Araştırma sonucunda öğretmen ve öğrencilerin çevre ile ilgili genel
bilgilere sahip olduğu ancak yaşamakta oldukları çevrenin sorunları ve yapılan
çalışmalardan haberdar olmadıkları tespit edilmiştir.
Atasoy (2005), “Çevre İçin Eğitim: İlköğretim Öğrencilerinin Çevresel Tutum ve
Çevre Bilgisi Üzerine Bir Çalışma” adındaki doktora çalışmasında, 6. 7. ve 8. sınıf
öğrencilerinin çevresel tutum ve bilgilerini belirlemek için Çevre Bilgi Testi ve Çevre
Tutum Ölçeği kullanmış ve ilköğretimde verilen çevre eğitimin etkililiğini saptamaya



çalışmıştır. Araştırma sonucuna göre çevresel tutum ve çevresel bilgi açısından, 6.
sınıflar ile 8. sınıflar ve 7. sınıflar ile 8. sınıflardaki öğrencilerin puanları arasında
anlamlı farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Tutum ölçeği değerlendirildiğinde ise 6.
sınıflar ile 8. sınıflar arasındaki öğrencilerin puanlarının arasında anlamlı bir farklılık
olduğu görülmüştür. Öğrencilerin bilgi ve tutum puanları irdelendiğinde, bulundukları
sosyo-ekonomik duruma göre anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.
Ersoy, Türkkan (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmada,
ilköğretim
öğrencilerinin çevrelerinde yaşadıkları sorunlara ilişkin duygu, düşünce ve gözlemleri
ile bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini kendi çizdikleri karikatürler aracılığıyla
incelemeyi amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemiyle desenlenen araştırmanın
verileri, açık uçlu sorular, yarı-yapılandırılmış görüşme ve öğrencilerin çizdikleri
karikatürler yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda, öğrencilerin sosyal sorunları
yorumlamalarında içinde yaşadıkları kültürün önemli etkisi olduğu görülmüştür. Ayrıca,
öğrencilerin yaşadıkları sorunlar üzerine kendi karikatürlerini çizmelerinin, sorun
seçerken karar verme, sorunlar üzerinde yaratıcı ve eleştirel düşünme, yorumlama ve
çözüm önerileri geliştirmeleri açısından etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Kuhlemeier ve diğer. (1999), “Hollanda Ortaokullarında Çevresel Bilgi, Tutum ve
Davranış” adlı araştırmasında, ülkedeki 206 ortaokuldan 15 yas ve üzeri 9000’den fazla
öğrenci ile çalışmıştır. Öğrencilerin % 57’sinin çevreye karsı oldukça olumlu tutumda
olduğu saptanmıştır. Fakat öğrenciler çevresel sorunlarla ilgili sorulara yanlış cevaplar
vermişlerdir. Ayrıca çevresel tutum ve bilgi arasında anlamlı bir farklılık
bulunamamıştır.
Moseley, Desjean-Perrotta ve Utley (2009) tarafından gerçekleştirilen çalışmada,
öğretmen adaylarının çevreyle ilgili imajları ve zihinsel modellerini değerlendirmek için
ölçek (Draw-an-Environment Test and Rubric) geliştirmeyi amaçlamaktadır. Aynı
zamanda geliştirilen bu ölçeğin (DAET-R) kullanımı ile öğretmen adaylarının
Şekillerinin yorumlanıp çevre ile ilgili anlayışlarının elde edilmesi ise bir pilot çalışma



niteliğindedir. Bu uygulama sonucunda, öğretmen adaylarının Şekilleri, çevre ile ilgili
zihinsel modellerinin eksik olduğunu göstermektedir.
Shepardson, Choi, Niyogi ve Charusombat (2011), “ilköğretim 7. Sınıf
öğrencilerinin sera etkisi ile ilgili zihinsel modelleri” adlı çalışmasında, Amerika’da 3
farklı okuldaki 225 yedinci sınıf öğrencisinin sera etkisi ile ilgili zihinsel modellerini
tespit etmeyi amaçlıyor. Araştırma sonucunda, öğrencilerin Şekilleri ve açıklamalarının
tümevarımsal analizi sonucunda 5 farklı zihinsel model elde edilmiştir. Model 1;
bitkiler için sera etkisi, model 2; sera gazlarının etkisi sonucu incelip kalınlaşa ozon
tabakasının dünyanın sıcaklığına etkisi, model 3; atmosferdeki sera gazları, model 4;
Dünyanın ısınmasında sera gazlarının güneş ışınlarına etkisi ve model 5; güneş
ışınlarının yeryüzü ve sera gazları arasında ileri geri yansıması sonucu dünyanın
ısınmasına etkisi şeklindedir.



BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmada kullanılacak model, araştırmanın evren ve örneklemi,
verilerin nasıl toplanacağı ve analizlerinin nasıl yapılacağı ile son olarak araştırmanın
gerçekleşmesi planlanan sürenin planlanması hakkında bilgi verilmiştir.
3.1. Araştırmanın Modeli

Bu araştırmada ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin çevre sorunlarına yönelik
zihinsel modelleri incelenmeye çalışılacaktır. Bu nedenle nitel araştırma metotlarından
durum çalışması yöntemi kullanılacaktır. Durum çalışması; (1) Güncel bir olguyu kendi
gerçek yaşam çerçevesi (içeriği) içinde çalışan, (2) olgu ve içinde bulunduğu içerik
arasındaki sınırların kesin hatlarıyla belirgin olmadığı, ve (3) birden fazla kanıt veya
veri kaynağının mevcut olduğu durumlarda kullanılan, görgül bir araştırma yöntemidir
(Yin,1984:23’ten aktaran: Yıldırım ve Şimşek, 2008: 277).
Benzer şekilde Creswell (2007) özel durum yöntemini; araştırmacının zaman
içerisinde sınırlandırılmış bir veya birkaç durumu çoklu kaynakları içeren gözlemler,
görüşmeler, görsel-işitsel dökümanlar ve raporlar gibi veri toplama araçları ile
derinlemesine incelediği, durumlara bağlı temaların tanımlandığı nitel bir araştırma
yaklaşımı olarak ifade etmiştir.
Bu araştırmada, farklı sosyo-kültürel çevrelerdeki ilköğretim okullarındaki
öğrencilerin zihinsel modelleri incelenmeye çalışılacağından bütüncül çoklu durum
deseni kullanılacaktır. Çoklu durum deseninde her bir durum kendi içinde bütüncül
olarak ele alınır ve daha sonra birbirleriyle karşılaştırılır (Yıldırım ve Şimşek, 2008:
291).



Araştırma sürecince öğrencilerin zihinsel modellerini belirleyebilmek amacıyla;
öğrencilere açık uçlu sorular verilecek ve sahip oldukları kavramlara ulaşabilmek için
resimler çizmeleri istenecektir. Bu şekilde öğrencilerden geri bildirim alarak çevre
sorunları hakkında sahip oldukları bilgi ve kavramlara erişilebilecektir. Bu sayede çevre
ve çevre sorunları ile ilgili zihinsel modelleri ve imajları daha yakından
incelenebilecektir. Zihinsel modellerle ilgili en zengin bilgiyi elde edebilmek için
çalışmada Y görüşme tekniği kullanılacaktır.
3.2. Evren ve Örneklem

Evren, bir veya birkaç vakadan elde edilen sonuçların benzer özelliğini taşıyan
bir durum üzerinde genelleştirilmeye çalışılan durumu açıklamak üzere kullanılan bir
kavramdır. Kısaca evren, tam olarak belirlenmiş bireyler ya da gözlemler grubudur
(Çepni, 2009). Araştırmanın evrenini, 2011-2012 öğretim yılında
Türkiye’nin bir
şehrindeki farklı sosyo-kültürel yapıya sahip semtlerindeki ilköğretim 8.sınıf öğrencileri
oluşturmaktadır.
Örneklem ise evrenin tamamını incelemenin mümkün olmadığı durumlarda,
genelde araştırmadaki populasyonu temsil etmesi amacıyla evrenden seçilen bireylerdir
(Karasar, 2006; Çepni, 2009). İlgili literatürde örneklemenin “olasılıklı örneklem” ve
“olasılıksız örneklem” olmak üzere iki türde yapıldığı belirtilmektedir (Green ve
Browne, 2005; Çepni, 2009).
Olasılıklı örneklemler;
a. Basit rasgele örnekleme
b. Sistemli örnekleme
c. Amaçlı örnekleme
d. Kümelere ayırma yoluyla örnekleme
e. Tabakalandırma yoluyla örnekleme



Olasılıksız örneklemler ise
a. Gelişigüzel örnekleme
b. Kota örneklemesi
c. Maksatlı örnekleme
d. Kartopu örneklemesi olmak üzere dört gruba ayrılmaktadır (Green ve
Browne, 2005; Çepni, 2009).
Bu
araştırmada
katılımcılar
amaçlı
örnekleme
yöntemi
kullanılarak
belirlenecektir. Amaçlı örnekleme zengin bilgiye sahip olduğu düşünülen durumların
derinlemesine çalışılmasına olanak vermektedir. Örneklem büyüklüğü ise pek çok nitel
araştırmada olduğu gibi küçük tutulacaktır. Örneklemin küçük tutulmasının başlıca
nedeni: durum çalışmasının ayrıntılı ve derinlemesine bir araştırma yöntemi olmasıdır
(Yıldırım ve Şimşek, 2005). Araştırmanın çalışma grubunu yine Türkiye’nin Antalya
ilindeki farklı sosyo-kültürel yapıya sahip semtlerindeki ilköğretim okullarında öğrenim
gören 102 8.sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Antalya ilinde bir merkez, bir ilçe, bir
kasaba ve bir köy okulu olmak üzere 4 farklı okulda uygulama yapılmış ve okular
kodları ile birlikte sunulmuştur. Merkezde bulunan okul; O1, ilçede bulunan okul; O2,
Kasabada bulunan okul; O3 ve köyde bulunan okul da O4 olarak kodlanmıştır.
Tablo 3. Uygulama Örneklemi Öğrenci Sayıları
Okul
%
O1
34
33,33
O2
25
24,50
O3
23
22,54
O4
20
19,60
Toplam

Öğrenci Sayısı
102
100


3.3. Verilerin Toplanması

Araştırma verileri 3 aşamada toplanmıştır. İlk aşamada farklı çevrelerdeki
okullarda öğrenim görmekte olan öğrencilerin kişisel bilgileri bir form aracılığıyla
toplanmıştır. Ardından öğrencilerden çevre sorunlarına yönelik düşüncelerini Şekille
göstermeleri istenmiştir, daha sonra da öğrencilerin Şekillerini betimlemek amacıyla,
onlardan Şekillerinde ne anlatmak istediklerini, neden bu sorunu seçtiklerini, bu sorunla
ilgili bilgiyi nereden edindiğini ve çözüm önerilerinin neler olduğunu içeren açık uçlu
sorulara yanıt vermeleri istenmiştir.
Bireyler, sahip oldukları bilgilerini sunarken aslında oluşturdukları zihinsel
modelleri kullanırlar (Ünal ve Ergin, 2006). Bu çalışma kapsamında öğrencilerin çevre
sorunlarına yönelik zihinsel modellerini tespit edebilmek amacıyla 3 adet açık uçlu soru
hazırlanmış ve uzman görüşü alınarak geçerliliği ve güvenirliliği sağlanmıştır.
Öğrencilerin şekilleri ve yazılı görüşlerinin analizinden sonra derinlemesine
bilgilere ulaşabilmek amacıyla görüşme formu hazırlanmış ve 15 öğrenci ile yarıyapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşme süresince veri kaybını en aza
indirmek için ses kayıt cihazı kullanılmıştır.
3.4. Verilerin Analizi

Çalışmada elde edilen verilerin analizi iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk
aşamada, öğrencilerin genel başarılarını ortaya koymak amacıyla her bir soruya verilen
cevaplar betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Buna göre, araştırmanın
amacı ve veri toplama aracının içerdiği sorular doğrultusunda elde edilen veriler
indirgenmiş, temalar ve kodlar ortaya çıkarılmış ve oluşturulan bu temalar ve kodlara ait
frekans ve yüzde değerleri tablolar halinde sunulmuştur. Bu tür analizde amaç, elde
edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır



(Yıldırım ve Şimşek, 2008). Ayrıca elde edilen veriler sunulurken adayların görüşlerini
okuyucuya daha etkili bir şekilde yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara yer verilmiş
ve bu alıntıların sahibi olan adaylar kodları ile birlikte sunulmuştur (Örnek; Ö1: 1
numaralı öğrenci adayı). İkinci aşamada, zihinsel modellerin oluşturulması amacıyla
veri toplama aracında bulunan sorulara verilen cevaplar bütünsel olarak analiz
edilmiştir. Buna göre herhangi bir adayın tüm sorulara verdiği cevaplar birlikte analiz
edilerek ortaya çıkan genel özelliklere göre adayın sahip olduğu zihinsel model tespit
edilmiştir.



BÖLÜM IV
BULGULAR ve YORUM
Çalışma kapsamında elde edilen bulgular iki temel başlık altında sunulacaktır:
Soruların Detaylı Analizinden Elde Edilen Bulgular(öğrencilerin algılama durumları),
Soruların Bütünsel Analizinden Elde Edilen Bulgular (Zihinsel Modeller).
4.1 soruların detaylı analizinden elde edilen bulgular

Öğrencilerin çevre sorunları ile ilgili algılamaları ‘çevre sorunlarını betimleme
durumları’, ‘çevre sorunlarını görselleme durumları’’ başlıkları altında ayrı ayrı
sunulmuştur.
Çevre Sorunlarını Betimleme Durumları
Öğrencilere “çevre sorunlarına yönelik zihinsel modellerinizi Şekille gösteriniz,
neden bu sorunu seçtiniz? Çözüm önerileriniz nelerdir?” şeklinde sorular yöneltilmiş
ve onlardan alınan cevaplara Tablo 4’te yer verilmiştir.
Tablo 4. Öğrencilerin çevre sorunlarına yönelik Verdikleri Cevaplar
Cevaplar
yüzde (%)
Ozon Tabakası
4
3,92
Orman Yangını
8
7,84
Küresel Isınma
11
10,78
Hava kirliliği
32
31,37
Su Kirliliği
Atık maddeler

frekans (f)
8
7,84
39
38,23


Veri toplama aracındaki sorular doğrultusunda öğrencilerin çevre sorunları ile
ilgili algılamaları incelenmiş ve Tablo 4’te sunulmuştur.
Öğrencilerin çevre sorunlarını algılama durumları incelendiğinde farklılıkların
olduğu görülmektedir. Öğrencilerin yaklaşık üçte birine (%31,37) göre çevre sorunu
hava kirliliği iken yine üçte birinden fazlası (%38,23) ise çevre sorunu denilince atık
maddelerden bahsetmektedir. Bunun yanında çevre sorunu olarak küresel ısınmadan
bahseden çok az (%10,78) öğrenci bulunmaktadır. Yapılan görüşmelerde öğrencilerin
seçtikleri çevre sorununa yönelik tanımları aşağıdaki gibidir:
“Ozon tabakasının delinmesine parfümler ve kömür sebep olmaktadır,
benim için çevre sorunu ozon tabakasının delinmesidir…” (Ö18),
“…hava kirliliği arttıkça bitkiler ağaçlar da azalıyor, ben Şekilimde fabrika
bacalarından çıkan zehirli gazları anlatmak istedim. ” (Ö3),
“…Su kaynakları tükenmek üzere daha fazla su israfı yaparsak bizi
bekleyen çevre sorunu kuraklıktır.” (Ö4),
“Bizleri, bekleyen en büyük sorun küresel ısınmadır, doğayı biz mahvettik kendi
ellerimizle böyle devam ederse ilerde dünya diye bir yer olmayacak…” (Ö5)
“…buzullar eriyip deniz seviyesi yükseliyor, bu sorunu çözmek için fazla
fabrikalar kapatılmalıdır.” (Ö6)
“küresel ısınma yüzünden kutup ayılarının nesli tükenecektir…” (Ö7)
“Ülkemizin maddi çıkarlar peşinde koşarak ormanları yok etmesi dünyamızı yok
edecek…” (Ö8)
Az sayıda (%7,84) öğrenciye göre ise orman yangınları da büyük bir çevre
sorunudur. Öğrencilerin tanımlarından bazıları aşağıdaki gibidir:
“orman yangınları sonucu yeşil alanlarımız yok almaktadır ve insanlar oksijensiz
kalıyor…” (Ö14)
“…çevremde en çok orman yangınları var gittikçe temiz havadan mahrum
kalıyoruz…” (Ö40)
“İnsanlar bilinçsizce kırık cam parçalarını doğaya atıyorlar…” (Ö28)



Geriye kalan (%3,97) öğrenci ise ozon tabakasının delinmesini bir çevre
sorunu olarak görmektedir. Bazı öğrencilerin cevapları şu şekildedir:
“Ozon tabakasının delinmesine parfümler ve kömür sebep olmaktadır,
benim için çevre sorunu ozon tabakasının delinmesidir…” (Ö1),
“…araba parfüm şişeleri ve onlardan çıkan gazlar ozon tabakasının
delerek dünyamızın yok olmasına sebep oluyor” (Ö67)
Çevre sorunlarını Görselleme Durumları
Öğrenciler Şekillerinde küresel ısınma, hava kirliliği, su kirliliği, ozon
tabakasının delinmesi, gibi küresel çevre sorunları yanında yeşil alanların tahribi, atık
maddeler gibi yerel düzeyde çevresel sorunlarını da ele almışlardır. Küresel çevre
sorunlarını yazılı ve görsel kitle iletişim araçlarından,, öğretmenden ve kitaplardan
öğrendiklerini dile getiren öğrenciler, yerel çevre sorunlarını günlük yaşam
deneyimlerinden ve ailelerinden öğrendiklerini belirtmişlerdir. Öğrenciler çevre
sorunlarının çözümünde öncelikle insanların duyarlı olmaları ve bu sorunların
çözümünde sorumluluk almaları gerektiğini vurgulamışlardır. Öğrencilerin çevresel
sorunlara ilişkin Şekilleri ve görüşlerinden kimi örnekler aşağıda verilmiştir.



Şekil 1
Şekil 2
Öğrenciler Şekillerinde çevre sorunu olarak doğaya atılan çöplerden
bahsetmişlerdir. Şekil 1 ve Şekil 2 köy okulunda öğrenim gören Ö1 ve Ö2’ye aittir.
Öğrencilerle görüşmeler yapılmış ve Şekillerinde anlatmak istedikleri detaylı olarak
incelenmiştir. Ö1 Çevre sorunlarına yol açan kirlilik unsurlarının farkındadır, fakat
çözüm önerileri yetersiz kalmaktadır. Ö2 ise çevre kirliliğine yol açan temel unsuru
insanlar olarak görmektedir. Şeklinde bir kuş çizmiş ve onu konuşturarak çaresizliğini
dile getirmektedir. Öğrencilerle yapılan görüşmelerde bazı ifadeler dikkat çekmektedir:
“…bizim köyümüzdeki en büyük çevre sorunu yerlerdeki çöplerdir…” (Ö1)
“Tarımda kullanılan ilaç kutularını çevreye atıyorlar, kediler, köpekler yemek
zannedip zehirleniyor…” (Ö2)
“…Ailem çevre sorunlarının farkında değil…”( Ö2)



Şekil 3
Şekil 4
Yine Ö3 ve Ö4 köy okulunda öğrenim gören öğrencilerdir. Öğrenciler
Şekillerinde hava kirliliği ve kuraklıktan bahsetmektedir. Öğrencilerle yapılan
görüşmelerde insanların bencilliği vurgulanarak gelecekte bizi bekleyen dünya
resmedilmiştir. Şekil 3’te hava kirliliği ve insanların umursamazlığı yüzünden bitkilerin
azalacağı ve ormanların tahrip olacağı anlatılarak doğada kalan son ağaç resmedilmiştir.
Şekil 4’te ise çölde kalan bir insan resmedilerek su isteği anlatılmıştır. Öğrencilerle
yapılan görüşmelerden alıntılar aşağıdadır:
“burası köy olduğu için herkes ağaçları oksijen kaynağı olarak değil yakıt
olarak düşünüyor…” (Ö3)
“…annem suları boşa kullanmamam gerektiğini söylüyor, çok fazla elektrik
faturası geleceğini söylüyor…”(Ö4)



“öğretmenimiz çevre sorunlarını anlattığında ben çok duygulanıyorum, evde
aileme anlattığımda onlar hiç etkilenmiyor…”(Ö3)
“Okulumuzda ağaçları kestiler basketbol sahası yaptılar ama yerine ağaç
dikmediler…” (Ö3)
Şekil 5
Şekil 6
Ö5 ve Ö6 kasabada öğrenim gören öğrencilerdir. Şekillerinde küresel ısınmadan
bahsetmişlerdir. Onlar için en büyük çevre sorunu küresel ısınmadır. Yapılan
görüşmelerde öğrenciler geri dönüşümden bahsetmişlerdir. Ö5 egzoz dumanları, fabrika
bacalarından çıkan zehirli gazlar, deodorantlar ve ormanların tahribi üzerinde dururken
Ö6 küresel ısınma sonucu nesli tükenen hayvanlar üzerinde durmaktadır. Yaşadıkları
kasabada geçim kaynağı hayvancılık olduğu için öğrencilerin çözüm önerileri
hayvanların korumaya yöneliktir. Aşağıda örnek ifadeler yer almaktadır:



“küresel ısınma ozon tabakasının delinmesidir,…zararlı ışınlar dünyamıza zarar
verir” (Ö5)
“büyük şehirlerde doğal gaz kullanılıyor biz soba kullanıyoruz o yüzden hava
çok kirli…”(Ö6)
“ailem bu konuda endişeli…” (Ö6)
“köyümüzdeki seraların içi çok sıcak oluyor, dünyamızda ilerde seralar gibi
ısınacak…”(Ö5)
Şekil 7
Şekil 8
Öğrenciler ilçe merkezindeki bir okulda öğrenim görmektedir. Öğrencilerin
genelinde olduğu gibi Ö8 de küresel ısınma konusuna eleştirel bir bakış açısı ile
yaklaşarak maddi çıkarlarımız doğrultusunda, para kazanmak uğruna dünyayı



kararttığımız resmedilmiştir. Öğrenci
Şekilinde yaptığı açıklamada büyüklere
seslenmektedir. Şeklinde kurumuş bir ağaç ve kirli hava bulunmaktadır. Yapılan
görüşmelerde öğrencilerin Şekillerini açıklamak üzere verdikleri cevaplardan bazıları
aşağıda sunulmuştur:
“öğretmenimiz filtre taktırmanın çok pahalı olduğunu fabrikaların bu sebeple
filtre takmadığını söylemişti ben tüm okuldan para toplamaya hazırım…” (Ö8)
“Kutup ayılarını daha güvenli yerlere götürmeliyiz…” (Ö7)
“Küresel ısınma yüzünden hayvanların nesli tükenmektedir.”(Ö7)
Şekil 9
Şekil 10
Ö9 ve Ö10 il merkezindeki bir ilköğretim okulunda öğrenim gören öğrencilerdir.
Ö9 kodlu öğrenci 53 yaşına geldiğinde dünyanın nasıl bir yer olacağını resmetmiştir.



Yapılan görüşmelerde öğrenci Şekilinde bir deney düzeneği hazırladığını bu
düzenekte korumaya aldığı bölgede sıcaklığın normal düzeyde ve yaşanabilir bir yer
olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Çevre sorunlarının bizi çölleşmeye sürüklediğine
dikkat çekmektedir. Ö10 ise Şekilinde dünyayı arka planda resmettiği kirlilikten uzak
tutmaktadır. Öğrenci yapılan görüşmede dünyayı kendi başına koruyamayacağını
insanların bilinçlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Öğrenci ifadelerinden örnekler
aşağıdadır:
“Eğer çok yetkili bir kişi olsaydım insanları tek bir bölgede toplardım, her yeri
kirletmelerine izin vermezdim, doğa da kendini yenilerdi…” (Ö10)
“Küresel ısınma sıcaklığın her yıl daha fazla artmasıdır.”(Ö9)
“Bu bölgede kışın hava çok pis oluyor fabrikalar çok fazla, fosil yakıtlar çok
kullanılıyor.”Ö9
“… hafta sonları yeşil alan bulmakta zorlanıyoruz.” (Ö10)
“Enerji verimliliği projesi yapıyoruz, ülkemizdeki geri dönüşüm kutularının
eksikliğini farkettim…”(Ö10)



Şekil 11
Şekil 12
Şekil 13



Öğrenciler Şekillerinde duygularını da dile getirmişlerdir. Ö11 ağlayan gözler
çizerek su, toprak ve hava kirliliğinden bahsetmiştir. Ö12 dünya ülkelerinin, sanayisi
gelişmiş ABD ‘nin küresel ısınma sürecini hızlandırdığını vurgulamıştır. Ö13 kodlu
öğrenci ise eleştirel ve yaratıcı bir bakış açısıyla sorunun kaynağının insanın kendisi
olduğunu, kendi ellerimizle doğayı tahrip ettiğimizi resmetmiştir. Yapılan görüşmelerde
dikkat çeken ifadelerden bazıları aşağıdadır:
“…geri dönüşüm kutuları var ama kimse dikkat etmiyor”(Ö13)
“Buraya gelen turistler denizleri kirletiyor, balıklar zehirli maddeler içeriyor ve
biz de de onlarla besleniyoruz…”(Ö11)
“Pil fabrikasında çıkan duman küresel ısınmaya sebep oluyor ve ozon tabakasının
delinmesine yol açıyor.”(Ö12)
“insanlar kendi elleriyle çevreye zarar veriyor ama kimse farkında değil, ailem
bile…”(Ö13)
“kirlilik kanser riskini arttırdı günümüzde herkes çok stresli ben bunun kirlilikten
kaynaklandığını düşünüyorum ve bence bu büyük bir sorun insanlar birbirinden
uzaklaşıyor…”(Ö12)
4.2 Soruların Bütünsel analizinden elde edilen bulgular (zihinsel modeller)
Öğrencilerin çevre sorunları ilgili tüm sorulara verdikleri cevaplar birlikte analiz
edilerek dört farklı zihinsel modelin varlığı tespit edilmiştir. Zihinsel Model 1’e (ZM1)
sahip olan adaylar, çevre sorunları ile ilgili temel düzeyde bilimsel bilgilere sahiptirler.
Zihinsel Model 2 (ZM2); bu modelde önemli olan küresel ısınma kavramının tanımıdır
ve buna göre bu modele sahip adaylar ilgili kavramı bilimsel bilgilerle uyumlu bir
şekilde tanımlamaktadırlar. Zihinsel Model 3 (ZM3); adayların küresel ısınma
kavramını sebepleri ve sonuçları ile birlikte açıkladığı model türüdür. Zihinsel Model 4
(ZM4) ise adayların kavramın tanımı ve özelliklerinden hiçbirine bilimsel anlamda
kabul edilebilir nitelikte açıklama getiremediği model türüdür. Bu modellerin
özellikleri, daha önceki çalışmalarda yer alan zihinsel modellerin özellikleri ile
karşılaştırıldığında; ZM1 bilimsel model olarak, ZM2 ve ZM3 sentez modeller olarak
ve ZM4 ilkel model olarak nitelendirilebilir.
Çalışmaya katılan herhangi bir adayın, çalışmadan elde edilen bulgular
doğrultusunda belirlenen bu zihinsel modellerden hangisine sahip olduğu ilgili adayın



Şekilleri ve görüşmede verdikleri cevaplar kendi içerisinde birlikte analiz edilerek
belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin belirlenen zihinsel modellere sahip olma
durumları Tablo 5 ile özetlenmiştir.
Tablo 5. Öğrencilerin Zihinsel Modelleri
ZM1
ZM2
ZM3
ZM4
frekans
80
11
10
1
(%)
(%78,43)
(%10,78)
(%9,80)
(%0,98)
Tablo’da özetlendiği gibi öğrencilerin (% 78,43) yarısından fazlasının bilimsel
modele sahip olduğu görülmektedir. Çevre sorunlarına yönelik Şekiller sonucunda Ö25
ve Ö18 kodlu öğrencilerin sorulara verdiği cevaplar aşağıda sunulmuş olup ZM1
kategorisinde değerlendirilen öğrencilerin özelliklerini yansıtır niteliktedir.
“Su kirliliği, denizlere göllere atılan atık maddeler sonucu canlıların ölmesine
sebep olmaktadır” (Ö25)
“…gökyüzünde biriken karbondioksit, hava kirliliğine yol açmaktadır, bu da
küresel ısınmaya sebep olmaktadır.” (Ö18)
Öğrencilerin yaklaşık %10’u küresel ısınmayı bir çevre sorunu olarak görmektedir
ve % 9,78’i küresel ısınmayı bilimsel bilgilerle uyumlu bir şekilde tanımlamıştır. Yalnız
bir öğrenci küresel ısınma kavramına bilimsel anlamda kabul edilemez bir açıklama
getirmiştir. Ö44 kodlu öğrenci küresel ısınma kavramına verdiği cevap aşağıda
sunulmuş olup ZM2 kategorisindeki öğrencilerin özelliklerini tanımlamaktadır:
“…havada biriken karbondioksit gazı arttıkça dünya ısınıyor…”(Ö44)
Bunun yanında Ö95 ve Ö73 kodlu öğrencilerin ZM3 kategorisinde öğrencilerin
ifadelerini yansıtan cümleleri aşağıdadır:
“Arabaların egzoz dumanları, fabrika bacalarından çıkan zehirli gazlar
ormanların kesilmesi hava kirliliğine sebep olmaktadır…”(Ö95)
“…küresel ısınma kutup ayılarının yaşam alanlarını daraltmaktadır, çünkü
buzullar eriyor.” (Ö73)



Son olarak araştırma sonuçları içerisinde sadece bir öğrenci küresel ısınmayı bir
çevre
sorunu
olarak
görmektedir,
fakat
bilimsel
bilgilerle
uyumlu
olarak
açıklayamamaktadır. ZM4 kategorisinde yer alan Ö88 kodlu öğrencinin ifadesi aşağıda
yer almaktadır:
“Güneş bize yaklaşmaktadır, dünyamız bu yüzden ısınıyor, buna küresel ısınma
denmektedir, benim için küresel ısınma bir çevre sorunudur.” (Ö88)
Genel olarak öğrencilerin okudukları okullar ve sahip oldukları zihinsel modeller
incelendiğinde, farklı okullarda öğrenim gören öğrencilerin sahip olduğu zihinsel
modellerin birbiri ile paralel olduğu görülmektedir. Bu durum öğrencilerin çevre
sorunlarına yönelik bakış açılarının müfredatta bulunan çevre dersleri sayesinde
şekillendiği söylenebilir.



BÖLÜM V
SONUÇLAR ve ÖNERİLER

İlköğretim 8.sınıf öğrencilerinin çevre sorunlarına yönelik zihinsel modellerinin
belirlenmesi ve farklı çevrelerin adaylarının bu modellere etkisinin araştırılması
amaçlandığından bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden özel durum yöntemi
kullanılmıştır. Araştırma sürecinde adaylara 3 adet açık uçlu soru sorulmuş, veriler
toplanmış ve bu veriler “Bulgular ve Yorumlar” kısmında değerlendirilmiştir. Bu
bölümde
ise
araştırma
sonucunda
elde
edilen
sonuçlar
ilgili
literatür
ile
değerlendirilerek benzer konu ile ilgili araştırma yapacak bireylere öneriler getirilmeye
çalışılmıştır.
5.1 Sonuçlar
Katılımcıların zihinsel modellerini tespit etmek amacıyla çalışmadan elde edilen
veriler belirlenen kriterler doğrultusunda incelendiğinde adayların çevre sorunları
kavramına ait dört farklı zihinsel modele sahip olduğu belirlenmiştir. Elde edilen
bulgular doğrultusunda ulaşılan temel sonuç çevre sorunları ilgili olarak öğrencilerin
çoğunlukla bilimsel modele(ZM1) sahip olduğu yönündedir.
Elde edilen bulgular
ışığında farklı sosyo-kültürel çevrelerde öğrenim gören öğrencilerin çevre sorunlarını
algılama düzeyleri benzerlik göstermektedir. Aradaki tek fark ifade etme yetenekleridir.
Küresel ısınma kavramını Köy okulunda öğrenim gören öğrenci daha basit cümlelerle
ifade ederken il merkezindeki okulda öğrenim gören öğrenci ayrıntılı olarak
anlatmaktadır. Yapılan görüşmelerde yer alan ifadeler incelendiğinde öğrencilerin teorik
bilgileri istenilen düzeydeyken uzamsal düşünme ve ifade etme düzeyleri yetersizdir.
Öğretmenlere öğrencilerin muhakeme ve uzamsal düşünme seviyelerini dikkate alarak
öğrenme ortamlarını farklı teknikleri içerecek şekilde yapılandırması önerilmektedir.



Öğrenciler ailelerinin çevre sorunlarına ilgisizliğinden yakınmaktadırlar.
Arkadaşlarıyla aralarında çevre sorunlarını konuşmadıklarını dile getiren öğrenciler,
çevre sorunlarıyla ilgili zihinlerindeki şemayı okulda öğretmenlerinden öğrendiklerini
belirtmektedirler. Çevre kavramı ile ilgili konular, ülkemizde fen bilgisi, sosyal bilgiler,
biyoloji ve coğrafya dersleri içerisinde yer almaktadır. Bu çalışma öğrencilerin okulda
çevre sorunları ile ilgili edindikleri kavramlarda farklılıkların olmadığını fakat
öğretmenlerin genelde okulun bulunduğu çevredeki sorunlardan yola çıkarak çevre
sorunlarından
bahsettiğini
göstermektedir.
Çevre
eğitiminin
okul
öncesinden
başlayarak, ilköğretim ve ortaöğretim programlarında yeterince ele alınması,
öğrencilerde çevreye karşı olması gereken duyarlılığı geliştirdiği ve bu şekilde yarınını
da düşünen, çevre sorunlarının zaman ve mekan tanımadığının farkına varan bireyler
yetişecektir. Öğrencilerin aileleri ile beraber katılacakları etkinliklerin düzenlenmesi
önerilmektedir. Toplumun çevre bilincinin geliştirilmesi için “doğa eğitimi” projelerine
ağırlık verilmelidir. Böylece, halkımız tarafından hem sahip olunan doğal varlıklar hem
de yaşanılan çevresel sorunları daha iyi fark edilecektir. Yazılı ve görsel basın
aracılığıyla da çevre eğitimine katkı sağlanmalıdır. Çevre suçu işleyenlere karşı
yaptırımlar ağırlaştırılmalı ve caydırıcı bir nitelik kazandırılmalıdır. Sürdürülebilir bir
dünyanın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışların öğrencilere kazandırılması
konusundaki çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Öğrenciler Şekillerinde yalnızca yakın çevrelerindeki sorunlardan değil Dünya
da yaşanan sorunları da vurgulamışlardır. Bu da gösteriyor ki çevre sorunlarına yönelik
farkındalığın sağlanmasında kitle iletişim araçlarının da büyük payı vardır. Çevreyle
doğumdan ölüme kadar olan sürekli etkileşim ve hayat boyu öğrenme ilkeleri
düşünüldüğünde çevre eğitimi her yaş ve meslekteki kişilere belirli programlar
çerçevesinde verilmelidir. Yeni nesil bilinçli bir şekilde yetişirken her yaştan insana
seslenebilmek adına sosyal medyada çevre bilinci uyandırılmalıdır.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer sonuç öğrencilerin çevre sorunlarını
yorumlamalarında bulundukları kültürel çevrenin etkisi bulunmamaktadır. Bu da
göstermektedir ki çevre sorunları yerel değil küresel bir sorundur.




KAYNAKÇA
Aksu, Y. (2009) Fen ve teknoloji ile sınıf öğretmenlerinin çevre sorunlarına yönelik
tutumlarının belirlenmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Süleyman Demirel
Üniversitesi, Isparta.
Altunoğlu, D. B. ve Atav, E. (2009). Ortaöğretim öğrencilerinin çevre risk algısı.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 36: 01-11.
Arslan, M. (2008). Çevre Bilincindeki Değişimler ve Çevre Eğitimi.
http://e-
kutuphane.egitimsen.org.tr/pdf/108.pdf adlı siteden 20 Ekim 2008 tarihinde
Atasoy, E. (2005). Çevre için eğitim: İlköğretim öğrencilerinin çevresel tutum ve çevre
Bilgisi üzerine bir çalışma. Yayımlanmamış doktora tezi. Uludağ Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa.
Ayvaz, Z. (1998). Çevre eğitimine giriş, Çevre Eğitimi Merkezi Yayınları, S:3.
Bozkurt, O. Ve Cansüngü Ö. (2002). İlköğretim Öğrencilerinin Çevre Eğitiminde Sera
Etkisi İle İlgili Kavram Yanılgıları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 23, 67-73.
Brown, L., Flavin, C., French, H. (2000). Dünyanın durumu 2000, Worldwatch
Enstitüsü Raporu, Tema Vakfı Yayınları No:32, İstanbul.
Buckley, B. C. ve Boulter, C. J. (2000). Investigating the Role of Representations and
Expressed Models in Building Mental Models, J.K.Gilbert ve C.J. Boulter,
Developing Models in Science Education, Kluwer Academic Publishers,
İngiltere.
Chia-yu, W. (2007). The role of mental-modeling ability, content knowledge, and
mental models in general chemistry students’ understanding about molecular
polarity. Dissertation of Philosophy, the Faculty of the Graduate School
University of Missouri, Columbia.
Coll, R.K. & Treagust, D.F. (2003). Investigation of secondary school, undergraduate,
and graduate learners’ mental models of ionic bonding. Journal of Research in
Science Teaching, 40 (5), 464-486.
Creswell, J.W. (2007). Qualitative inquiry and research design: Choosing among five
traditions (2nd ed.). London: Sage.
ÇEDGM
.
(2004).
Türkiye
Çevre
Atlası.
25
Ekim
2012
http://www.cedgm.gov.tr/dosya/cevreatlasi.html adresinden alınmıştır.

tarihinde


Çepel, N. (2003). Ekolojik Sorunlar ve Çözümler. Ağustos 2. baskı, Tübitak.
Darçın, E. S., Bozkurt, O., Hamalosmanoğlu, M. ve Köse, S. (2006). İlköğretim
Öğrencilerinin Sera Etkisi Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin ve Kavram
Yanılgılarının Tespit Edilmesi. İnternatinal Journal Of Environmental and
Science Education, 1 (2), 104-105.
Daştan, T. (2007). Türkiye’nin çevre sorunlarına karşı biyoloji öğretmenlerinin
Bakışlarının değerlendirilmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Demirel, Ö. (1993). Eğitim Terimleri Sözlüğü. Ankara: USEM Yayınları
Des Jardins, J. R. (2006). Çevre Etiği, Çevre Felsefesine Giriş (Çev. R. Keleş). Ankara:
İmge Kitabevi.
Dinçer – Nazlıoğlu, M. (1998). Çevre bilincinin oluşmasında çevre eğitiminin rolü.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
Edis, E. (2010). Ankara’nın çevre sorunları hakkında ortaöğretim öğretmen ve öğrenci
görüşleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Eroğlu, B. (2009). Fen bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi
düzeylerinin
belirlenmesi.
Yayımlanmamış
Yüksek
Lisans
Tezi.
Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Ersoy, A F. ve Türkkan, B. (2010). İlköğretim öğrencilerinin çizdikleri karikatürlere
yansıttıkları sosyal ve çevresel sorunların incelenmesi. Eğitim ve Bilim Dergisi,
cilt 35, sayı 156.
Erten,S. (2004). Çevre Eğitimi Ve Çevre Bilinci Nedir, Çevre Eğitimi Nasıl Olmalıdır?,
Çevre ve insan Dergisi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın Organı. Sayı 65/66.
2006/25
Franco, C. & Colinvaux, D. (2000). Grasping Mental Models, J.K.Gilbert & C.J.
Boulter (Eds.), Developing Models in Science Education, Kluwer Academic
Publishers, England.
Gökçe, N., Kaya, E., Aktay, S. ve Özden, M. (2007). İlköğretim öğrencilerinin çevreye
yönelik tutumları. İlköğretim Online dergisi, 6(3), 452-468.



Gülay, H. ve Ekici, G. (2010). MEB Okul öncesi eğitim programının çevre eğitimi
açısından analizi. Türk Eğitimi Dergisi, 7(1), 74-84.
Greca, M. I., ve Moreira M. A. (2000). Mental Models, Conceptual Models and
Modeling, International Journal of Science Education, 22(1), 1-11.
Harrison, A. G. ve Treagust, D. F. (2000a). A Typology of School Science Models,
International Journal of Science Education, 22(9), 1011- 1026.
Hestenes, D. (2006). Notes for a Modeling Theory of Science, Cognition and
Instruction. Proceedings of the GIREP conference: Modelling in Physics and
Physcis Education.
Kahyaoğlu, M., Daban, Ş. ve Yangın, S. (2008). İlköğretim öğretmen adaylarının
çevreye yönelik tutumları. D.Ü. Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi 11, 42-52.
Karasar, N. (2009). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım
Keleş, R. ve Hamamcı, C. (2005). Çevre Politikası. (5. Baskı). Ankara: İmge Kitabevi.
Kiziroglu, İ. (2000). Türk eğitim sisteminde çevre eğitimi ve karşılaşılan sorunlar. V.
Uluslar Arası Ekoloji ve Çevre Sorunları Sempozyumu: Çevre Eğitimi, 1–2
Kasım, Ankara.
Kuhlemeier, H., Bergh, H.V.D. & Lagerweıj, N., 1999. Environmental Knowledge,
Attitudes and Behavior in Dutch Secondary Education. The Journal of
Environmental Education, 30/2, 4-14.
Kurnaz M. A. (2011). Enerji Konusunda Model Tabanlı Öğrenme Yaklaşımına Göre
Tasarlanan
Öğrenme
Ortamlarının
Zihinsel
Model
Gelişimine
Etkisi.
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, Türkiye.
Moseley, C., Desjean-Perrotta, B. and Utley, J. (2009). The Draw-An-Environment Test
Rubric (DAET-R): exploring pre-service teachers’ mental models of the
environment. Journal of Environmental Education, Vol. 16, No. 2, April 2010,
189–208
Nersessian, N. J. (1992). How do scientist think? Capturing the dynamics of conceptual
change in science, In R. N. Giere (Eds.), Cognitive models of science (3-44).
University of Minnesota Press, Minneapolis.
Norman, D. (1983). Some Observations On Mental Models, D. Gentner ve A. L.
Stevens, Mental Models, Lawrence Erlbaum Associates, Hillsdale, İngiltere.



Özcan, S. (2010). Fen Bilgisi öğretmen adaylarının çevre sorunlarına ilişkin
görüşlerinin farklı teknikler kullanılarak tespit edilmesi. Yayımlanmamış yüksek
lisans tezi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bolu.
Özgün-Koca, S. A., Yaman, M., Sen, A. _. (2005). Öğretmen adaylarının etkin
öğrenme-öğretme ortamı hakkındaki görüşlerinin farklı yöntemler kullanılarak
tespit edilmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 29: 117-126.
Özer, U. (1993). Yükseköğretimde Çevre İçin Eğitim. Ankara: Türkiye Çevre Eğitimi
Vakfı Yayınları.
Özdemir, O. (2007). Yeni Bir Çevre Eğitimi Perspektifi: “Sürdürülebilir Gelişme
Amaçlı Eğitim”. Eğitim ve Bilim Dergisi, Cilt 32, sayı, 145.
Özpınar, D. (2009). İlköğretim 4. ve 5. Sınıf öğrencilerinin çevre sorunları hakkındaki
görüşleri (Afyonkarahisar örneği). Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Afyon
Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyon
Shepardson, D. P., Choi, S., Niyogi, D. ve Charusombat, U. (2011), Seventh grade
students’ mental models of the greenhouse effect. Journal of Environmental
Education. Vol. 17, No. 1, February 2011, 1–17.
Sungurtekin, Ş. (2001). “Uygulamalı çevre eğitimi projesi” kapsamında ana ve
ilköğretim okullarında “müzik yoluyla çevre eğitimi”. Uludağ Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 15 (1), 167-178.
Şimşekli, Y. (2004). Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik çevre eğitimi
etkinliklerine ilköğretim okullarının duyarlılığı. Uludağ Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, XVII:1, 83-92, Sayfa 91.
TTKB (Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı), (2006). İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi
Öğretim Programları ve Kılavuzu. Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü.
Titiz, T. (1995). Çevre sorunları mı yoksa, yoksa çevrede kristalleşen sorunlar mı?, Yeni
Türkiye Dergisi, Çevre Özel Sayısı, Yıl:1, Sayı:5, Temmuz-Ağustos, Ankara.
Tuncer, G. Ertepinar, H. Tekkaya, C. ve Sungur, S. (2005). Environmental attitudes of
young people in Turkey: effects of school type and gender. Environmental
Education Research, 1 (2), 215-233.



Uluçınar Sağır, Ş., Aslan, O. ve Cansaran, A. (2008). İlköğretim öğrencilerinin çevre
bilgisi ve çevre tutumlarının farklı değişkenler açısından incelenmesi. İlköğretim
Online Dergisi, 7(2), 496-511.
Uslu, İ. (1995). Çevre sorunları, kainat tasarımındaki değişimden ekolojik felaketlere.
İnsan Yayınları, İstanbul.
Uzunoğlu, S. (1996). Çevre eğitiminin amaçları, uğraş alanları ve sorunları. Ekoloji
Dergisi,21.
Uzun, N. Ve Sağlam, N. (2005). Genetik konularının öğretiminde deney
uygulamalarının akademik başarıya etkisi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 28, 196-200.
Ünal, G. ve Ergin, Ö. (2006). Fen eğitimi ve modeller, Milli Eğitim Dergisi, 171, 188196.
Ünal, F. (2011). İlköğretimde sürdürülebilir çevre eğitiminde suyun yeri. Bilim ve Aklın
Aydınlığında Eğitim, 132, 68-73.
Ünal, S. ve Dımışkı, E. (1999). UNESCO-UNEP himayesindeki çevre eğitiminin
Gelişimi ve Türkiye’de ortaöğretim çevre eğitimi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 17, 142-154.
Vural, M., (2000). İlköğretim Okulu Programı. Erzurum: Yakutiye Yayıncılık ve
Bilgem Merkezi.
White, R.T., & Gunstone, R.F. (1992). Probing understanding. New York: The Falmer
Press.
Yalçın, F. (2010). İlköğretim öğrencilerinin küresel ısınma ve sera etkisi konularındaki
bilgi düzeylerinin ve yanlış kavramalarının belirlenmesi üzerine bir çalışma.
Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
Yıldırım, A. ve Şimşek H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma yöntemleri. (6.
Baskı), Seçkin Yayınevi, Ankara.
Yıldız, K., Sipahioğlu, Ş., ve Yılmaz, M. (2000). Çevre Bilimi. Ankara: Gündüz Eğitim
ve Yayıncılık.



Yurttaş, G. D. (2010). Çevre sorunları ile ilgili bazı kavram yanılgılarını
yapılandırılmış
grid
ile
belirlenmesi
ve
giderilmesinde
yapılandırıcı
yaklaşıma dayalı bilgisayar destekli öğretimin etkisi (Muğla Üniversitesi örneği)
Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
Muğla.



EKLER
EK-1:Öğrencilerin zihinsel modellerini belirlemeye yönelik form
A. Sevgili öğrenciler, çevre sorunlarına yönelik düşüncelerinizi
çizimle gösteriniz.
Yukarıdaki çiziminizde anlatmak istediğiniz nedir?
Neden
bu
sorunu
unutmayınız.)

seçtiniz?
(Çözüm
önerilerinizi
de
yazmayı
Download