BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞıNDAİNGİLİz PROPAGANDA FAALİYETLERİ VE OSMANLı DEVLETİ Öğ.Yzb. ServctAVŞAR* GİRİş gibi propaganda, insanlara her türlü konuyu anlatnıada, savaşta ve milli bünyeıı.in mukavemetiıı.i konınıada çağın her türlü tekniği kullanılarak yapılan bir girişimdi!. Uluslararası ilişkilerde güç ve rekabet mücadelesiıı.in bilinen araçları diploması, ticaret ve savaştır.! Böylesine önemli fonksiyonları olan propagandanın temelleri iıısanlık tarihi kadar eskidir ve insanoğlu varolduğu sürece de devam edecektir. B ilindiği barış ta Savaşta ise, açıklanan görevleriyle birlikte muharebe alanlarının ve gerileriııiıı belirlenen amaçlar doğrultusunda hedef kitle sayılarak yanıltma, kışkırtma gibi görevleri üstlenen "harp propagandası" hizmetleri örgütlenmeye başlanıldı. Biriı1Ci Dünya Savaş! devam ederken "propaganday!", "dezenformasyonu" ve "ajitasyonu", ülke içiııde ve dışında, varlığının devamı içiıı temel şart olarak kabul eden Sovyet uıtiıali ve Bolşevik rejim propaganda faaliyetleriııiıı kapsatn1111 ve özellikleriıı.i geliştirdi. Siyası görüşleriıı, düşüncelerin ve bir ideolojiııin propaganda ile benimsetilip yaygınlaştltılacağı, rakip düşünce ve ideolojileriıı.in etkisiz kılınabileceği en geıı.iş biçimde bu rejimle birlikte ortaya kondu ve uygulandı. Savaştan sonra propaganda, bir anlamda toplumlara yeni hayat tarzlarını benimsetille aracı haline getirildi. Propaganda faaliyetleri başlangıcı itibarıyle, siyasi ve askeri mücadeleleriıı vasıtası olarak kullanılırken, günümüzde ekonomik rekabet ve halkla ilişkiler alaııında da çok ön plana çılmuştır.2 i. DÜNYA SAVAŞl'NDAİNGİLİz PROPAGANDA FAALİYETLERİ Savaş boyunca İngiliz savaş propagandası Dışişleri Bakanhı;;,'1'l11n kontrolünde gerçekleştirilmiştir. Bakanllk,1914 yılında Wellington House'da savaş propaganda ofısini (War Propaganda Bureau ) kurdu ve başkanlığına Lordlar kamarasından, c.F. Mastermanıı'ı getirdi. 1916 i\ralıf;'1nda UOl'd George başbakan olduğu zaman, savaş * Genelkurmay ,\'L\Si': Başkanlı~'1/ AL\RI':M eeneJ Sc:krcterlıği- ,\raş.-Konfc:ransçı. ı OSK,\ Y, LJıısal;Kitlc Haberleşme Teorilecine (;iriş. İstanbul,l992,$.268 2 HElZKES, Niyazi; Propaganda Nedir? ,\nkara, 1942,:;.\ 21. SERVET .\ \'Ş.\R propagandası başuıda, Albay .John Buchan'ın ve vekili c.F. Mastermann'ın bulunduğu Enformasyon Dairesi (Dep;ırı.ment Of information) tarafından organize ediliyordu. 1918 Martuıda ise, başında Lord 13caverbrook'un bulunduğu Enfarmasyon Bakanlığı bünyesinde devam etti. Resnu yapısı ne olursa olsun, Ingiliz propagandası" \V'el1ington House"> ismi ile bilimn.iye devam etti.\V'cllıngton House, Ingiliz hükümeti çalışanlarının ve akademisyenlerinm, Arnold Joseph Toynbee gibı en parlak beyinlerini kendi bünyesinde topladı4 İngiliz propaganda çalışmaları önemli bır Wellington House'ta 54 kişi çalışıyordu. Ayrıca, büro diğer departman ve bakanlJklardan yardun isteme yetkisine sahipti WeJJjngton I-Iousc'un 1915 Haziranındaki ilk raporunda,17 dilde yazılnuş yaklaşık, iki buçuk milyon kitap ve broşür yayınladığı belirtilmiştir. 1916 Şubatındaki ikincı raporunda ise, basılmış kopya sayısı yedi milyon olarak verilrnektedir. 5 Dönemin standartlarına göre, teşebbüstü.1917 yılına girildiğinde, Birleşik Devletler, İngiliz propagandasının en önemli odak noktası idi. Amerika, ve moral destek kaynağı ve Alınanya'ya karşı potansiyel bir müttefik alınası bakınundan önemli idi. İngilizler ortak dih konuşmaıun getirdiği avantaj ve İngiltere'ye duyulan tarihi i\merikan sempatisini kullandılar. İngiltere'ye olan bu sempati sürekli olarak işlendi. Uygun metaryelleri basabilecek olan müttefik yanlısı gazetelerin listesi dikkatlice 0luşturuldu.6 İngiliz sempatizanı olmayan bazı gazeteler haberlerini İngiliz kaynaklarından alarak yazmaya :t.odandl. Çünkü İngilizler Atlantik'ten geçen haberleşme kablolarını kullarulamaz hale getirmişlerdi ve Amerika'nın r\vnıpa ile haberleşmesi, İngiliz hattı sayesinde gerçekleşiyordu. Bu durum ıse, bir nevi İngiliz sansülli anlamına geliyordu.' iaşe Başlangıçtan beri, Ingiliz Propaganda çalışmalan bir su: olarak kaldı; ne İngilizler ne de bir başkası tarafından biliniyordu. Birleşik Krallıktaki kişi ve kuruluşlar ve Birleşik Devletler'deki İngiliz dostları vasıtasıyla İngiliz propaganda malzemelerinin dağıtımı gizlice gerçekleştiriliyordu B İngiliz propagandasının ana hedefinin .Almanlar olmasına rağmen, Türkler\ özellikle de Amerikadakileri karalamak için yoğun çaba sarfedildi. Bu durumun İngiltere'nin savaştaki düşmanlarına karşı yüıütülen topyekün hareketin bir özelliği olmasına rağmen, Türkler'i hedef göstermenin bazı özel nedenleri vardır: İngilizler, ()7.S0Y, Osman, Geçmi~tcn C;ünümüze Yöntem ve Uygulamalanyla J'roraganda ve Kamuoyu Oıu~turma, İstanbuL, 1998, s.57. .l < ·"leCı\ RTlfY, .lu:nin; " i nci Dünya Sava~l'nda İngiliz Propaganda~l ve Brycc Raporu" Osmanlı'dan (,ünümüze Ennt:ni Sorıınu,.-\nkara, 2000. ;.16., BRtJNTZ, George c.; 1\llied Propaganda and thc Cnliapse of the Gennan Empire, Stanford,1938. Si\ NDFRS, M.L. and .j', \ YL,OR, Philip M.; Hriti,h Propaganda during tbe first World W~r. 1914-1918. Londra, 1982 .i TvıCC\RTI 6 LY, a.g.ııı.,;.16, S, \NDrmS "nd Tr\ YLOR,a.g.c., d08 7 t\lcC. \RTIIY, a.g.m., s.16. 8 t\-lcC\RTHY, a.g.m., s. 17. İNGİLİZ PROP.\G,\ND.-\ ı:.-\..-\Lİ'ı.T:TLERİ müttefikleri Pransa ve Rusya ile Orta Doğu'nun savaş sonrasında kendi aralarında paylaşılması için anlaşmışlardı. Bu arada dünyayı Osmanlı yönetimimn bir felaket olduğuna ve Türkler'in egemenliklerındeki topraklarda zalim birer tiran olarak hüküm sürdüklerine inandırmak, bu topraklarda 1\ vrupa kolonileşmesıni daha da kolaylaştıracaktı. Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve Birinci dünya Savaşı'nda İngdiz propagandası incelendiğinde "yü/,yıllık tarihte Türkler hakkındaki yalanlann iki kaynağından birisinin misyonerler, diğerinin ise İngilizler olduğu"'! çok açık bir şekilde görülebilir. Misyonerler ve İngilizler bugün bile inanıJan yalanlar yaymak suretiyle, dünya kamuoyunun Türkler aleyhinde önyargılı bir şekilde davranınasıııa neden olmuşlardır. Britanya Başbakanı Lloyd George, Propaganda Ofisine özellikle Türklere karşı, daha fa/.la yoğunlaşma emrini verdi. Wellington Hmıse'a " Türkler'in adaletsizliği ve beyhudeliği" ve herşeyden önemlisi "endüstriyel toplumlar üzerindeki tehditleri" konularuıı işlemesi gerektiğine dair telkinlerde bulundu. Bu propaganda gızlice yürütülmeliydill) John Buchan ise, bu anti -Türk propagandasuıın idaresini bizzat üstlendiİngilizler'in 1917'den önce de birçok anti-Türk propaganda maiL.emesi basrruş ve dağıtnıış olmasına rağmen,Lloyd George'un doğrudan müdahelesi onlara yeni bir ivme kazandırdı.Buchan Türkler'e karşı propaganda için daha fazla önem verilmesi gereken konuları belirledi. i ı İ ngiltere'de, tüm müttefiklerımizde ve kismen de tarafsız ülkelerde "Türkler düzenlemeliyiz. Eğer Türkiye'nın mevcut şekli ortadan kalkarsa, girmesindeki ana hedefi olan" Doğuya hamle" (Drang nach Osten) başarısızlıkla sonuçlarur, Almanya'nın savaşa gırmekteki temel nedenlerinden biri ortadan kalkar. Müttefiklerimiz ve tarafsızlar ilc bazı barış kavramlarımız konusunda zorluklar yaşayabiliriz, fakat Türkiye'nin olumsuz pozisyonu üzerinde birliği sağlayabileceğimiz bir noktadır, Vurgulamanm gereken nokta ise; gitmeli" kampanyası Almanya'nın savaşa Küçük Asya ve Mezopotamya'nııı Türkler'in ticari ve sosyal ilerleme sahip olduğu üzerındeki refah ve tarihi zenginlikler; olumsuz etkileri; Türkler'in egemenliklerinde yaşayan toplulukları yönetim bazında sindirmekteki yetersizlikleri ve başarısız yönetimleri. Buradan harekede, Yahudi,Ermcni,Suriye ve l3alkan halklarının yakın tarihte manız kaldıldarı muamelenin bir envanteri ile birlikte tarihi bir tartışma başlatmalıyız. Din faktörü de ayrıca vurgulanmalıdır, Türkiye şimdiki hali ile, birbirine dinlerin müzesidir ve modern anlamdaki hoşgörü onun devlet geleneğine yabancıdır. 9 Kı~L:\LJ, ,\hmet Taner;" Hangi Tarih", zıt Cumhurıyet, 21.10.2000. i\kC\RJ'lfY,a.g.m.,s.17., P.\RKLR, The \'{'orlu ın the Crucil,lc,Ncw York,19·15. ( Bu kitap, hem :\ıın~nlar'a hem de Türkler'e kaqı yapilan lıak>ızlık ve ,a.luırıların tarih,e1 I)()"urlan)'la iflcciı:rımı::;inden olıı~an bir ucrlernedir.Ya:t.ar bu kitapta; S()nımhılu~\\ln Türkler'de (.Jlmadığını ve Türkler'in lI)'l-,'Ulaınalarıııın ,\Imanlar'ın Provokasyonu SOllllClll1da gcrçckıC~tiğini açıklamaktadiL) Ili ii i\rcCr\RTI TV, a,g.nı.,s.19. SER\'ET .A \'Ş.\R Türkiye'nin geleceği için detaylı temalan iı1Celemeğe gerek yoktur. Tüm yapmamız gereken; İnsanları şiındiki durumun imkansızlığına ve sorunun çözülmesi gerek~öi.ne ikna etmektir. Bakanlığın iyi eğitilmiş ve genç yeteneklerinden Stephen Gassele'ye bir dizi görev verildi. Bir uzman olan Arnold Toynbee'ye anti-Türk bir propaganda yürütecek yazarlar hakkında önerileri soruldu. O da detaylı birliste çıkardı. Listede Mark Skys gibi Orta Doğu üzerine çalı)ffilş profesörler vardı. Toynbee de, "Türkiye'deki l\merikall Misyonlarınm işlevi" üzerine yazabilecek bir .Amerikalı bulunabileceğini belirtti. Ermenistan'la ilgili konularda bizzat kendisiııin ilgilenebileceğini söyledi 12 Oluşturduğu liste içın Toynbee'ye teşekkür eden Gasclee, listedekilerle temas kunnak için Buchan'ın kilit adam olacağını söyledi. "Sana konuyla ilgili olarak oluşt1Jrduğum kısa bir not gönderiyorum. Bunların içinde konudan haberdar olınayan iı1sanlara ve gazete editörlerine rehberlik edecek şeyler var"D Diye ekledi. Konu işbirliği yapan editörler için bile yeterince açık değildi. Bu durumda gerekli olan şey memorandumun bir hatırlatma olarak bizzat lıizmet görmesiydi. Düşmanca bir dille Türkler'in egemenlikleri altınoaki Orta Doğu'yu tek başlarına mahvettikleri kaleme alındı. Gaselee bu hatırlatma yazısıru basit muhakemeli insanlar olarak gördüğü profesörlere ve editörlere yolladıl4 İngiliz belgeleri arasında en dikkate değer olaııı Bryce Raporu'dur. İngiliz Hükümeti raporun kendi propaganda kolu tarafından yayınlandığını hiçbir zaman itiraf etmemesine rağmen, onay vererek, Parlamentoya bir yayın olarak sunınaktan kaçınmanuştır. Rapor, Parker'ın kurduğu teşkilat vasıtasıyla tüm Birleşik Devletler'de da ğıt1lrruştır. Viscount Bryce, Amerikalılara yönelik propaganda için seçilen bir yazardı. Washington'da ünlü bir İngiliz Büyükelçisi olarak görev yapılliştı ve aralarında Başkan Woodrow Wilson'un da bulunduğu politik çevrelerden birçok tanıdığı vardı. Bryce'ın "The American COffilnonwealtb" adlı Amerikan tarihini incelediği kitabı 1888'de yayınlanmış ve .Amerika'daki akadem.i.k çevrelerde ve kamuoyunda olumlu tepkilerle karşılanmıştır. Bunun yanısıra Bryce dürüst ve .Amerikan dostu olarak iyi bir üne de sahiptir. .Altında kendi imzasıyla yayınlanan propaganda belgesini değiştiren St. Louis 12 McC\ RTl TV, a.g.m.,s.19. 13 McC"RTHY, a.g.m. , ,;.20. McC\RTHY, a.g.m., ,;.20. Wellingt.on 110use tarafından finanse edilen ve ıbl:;'1t1lan yayınların kayıtları, "Wellington 1louse Yayınları" listesinde bulunuyordu. C;ak sayıda anti-,\Iman propaganda yayllUlUn arasınJa, 37 tane de Türkkrle ilgili kitapçık ve broşür vardır. i ,istelerde basın açıklamalarına, makaleler" ve diğer belgelere yer verilmemişti. i\luhtcmekn de propaganJa kitaplarımn taın bis kaydı yoktu. S(iz konusu kitaplar Ermeniler ve Weııin~ton i lou,;e çaJı~anlarının e"cr1ı.:rini kapsamakral'dı; hatta bıınların arasında yer alan "Şam'ın Onlli Hedevileri" tamamen hayal ürünüydü. Propaganda için kuııanılan konular işe g(irc değişiyordu: Türkler, egemenliklerimleki toprakları mahveden hükümdarlacdl. Diğer bütün JinkrJen özellikle i Iristiyanlardan nefret eden zalim MüsIlimanlardı. Her zaman llristiyanları tehdit etmişlerdi. \'e şimdi, Ermenilere ve diğer llristiyanlara karşı insanlığa "ığınayacak toplu katliamlar, tecavüzler yapmayı planlıyoriardı. 1\lmanlar, şeytanın ta kendisi olan Türkler'in yandaşıydı. Osmanlı İmparatOrluğu tebaası, hatta Müslümanlar dalıi kurmluş için İngil.izler'i bekliyordu. 14 İNGİLİZ PROP.-\G.-\ND.-\ F.-\.\LİYETT ERI Republician şu yorumda bulunmuştur: "Eğer tüm Britanya İmparatorluğu'nda bu ulusun inanmaya hazır olduğu bir kişi varsa, O da James Bı:yce'dır".15 13ryce'ın Türkler'e bakış açısı ılırnh değildi Şöyle ki; "Türk I-Iükümeti son binbeşyüz yıldır insanlığa bu derecede etkisi bulunanların en kötüsüdür. Geçen yüzyılda seçkin bir Avrupalı tarihçinin söylediği gibi (Türkler) de geçirdikleri yerleri harab eden bir soyguncular çetesinden başka bir şey değildir". Hiçbir zaman medenileşememişler,uygar bir iradenin icra etmesi gereken prensiplerden hiçbirini uygulayamaıruşlardır. Yıllar ilerledikçe iyiye gitmeleri beklenirken, onlar daha da kötü olmuşlardır. Türkistan steplerinden Batı Asya'ya gelirken barbardılar, yüzotuz yıl önce Edmund Burke de onları böyle tanunlarruşt1 ve devletleri bugün de acımas1Z ve barbar karakterini muhafaza ediyor. i (, Türkler hakkındaki görüşlerini göz önüne alacak olursak, Viscount Bryce'ın kaleme aldığı "The Treatment of Armenians in the Ottoman Empire"!7 adlı kitap, bizlere o kadar da tuhaf gelmeyecektir. Toynbee'nin ilave kitaplarıyla her Bryce Raporu, iyi planlanmış İngiliz propagandas11l11l bir parçasıydı.İngilizler düşmanlarııu karalamakta ve savaşın gidişatırll derinden etlillernekte çok başarılıydılar.Almanya'ya yönelik faaliyetler Amerika'yı "Gaddarlara" karşı savaşa sokmak için bir araçtı. Türkler'e dönük propaganda ise, Türkler'in gaddar birer katil olduğu yönünde kalıcı bir örnek teşlill ediyor ve önyargı yaratıyordu. Almanlar'a karşı yapılan çalışmalar daha sonra," Savaş sırasında mübahtı " denilerek bir savaş propagandası olarak nitclendirilirken, Türkler'e karşı yapılan propaganda asla bu şekilde algılanmadı ve yalanlanmadı. Bryce'ın Almanlar'a ithamları Birleşik :Krallık'taki Belçikalı mültecilerin İngiliz ve Müttefıkler görevWerine yaptığı açıklamalara dayandırıldu\ncak ,açıklama yapan kişilerin ailelerini korumak amacıyla isimleri verilmedi. 1RTÜm İngiliz Propaganda malzemelerinde olduğu gibi, Bryee ve Toynbee'nin çalışmalarında tek bir müslümanın ölümüne rastlanmıyordu. Ölenler hep Ermeniler ve Asyalı Hıristiyanlardı. Belirtilen kaynaklara ve amaçlarına bakıldığında bu dıııum çok açık bir şelillde görünür. Esasen, Türk zulmü söylentilerinin ana kaynakları .Amerikalı misyonerler ve Enneııilerdir 19 Toynbee kendi ismini kullanarak Türkler'e karşı üç kitap yazmıştır. Bunlar; Armenian Artrocities: 'l1ıe Murder of a Nation2!ı, The Murdcrous Tyranny of the Turks 21 1.\ McCı\RTHY,a.g.nı.,s.21. 16 t\-1cCi\RTI IY,a.g.nı.,s.22, BR Yc:ı~, Jal11c, \'iscount; "The 17 Mcc'\lnllY.a.g.m..s.22,BRYCl':, a.g.c.,,407. iR McC:\RTl IY,a.g.m..s.23.. PETERS( )N, i Le.; Propaganda for \'(lar, Nonnan, Oklahaoma,1939.".58. i~ futuı"" of ,\ mıenia" Londra,191 R. McCr\RTI TY,a.g.m.,s.23. TOYNBEE, The: Ccrman Terror in Bdgium; :\n Hi,torical Rccord, Londra,1917, The Cnman Tcrror in Franee, Londra,1917. 201'vfcC\RTJ:-lY,a.g.m.,s.27. ıı MeCARTITY, a.g.m.,s.27. SERVET .-\ VŞ.-\R ve Turkey: a Past and a FuturC. 22 .Armenian l\trocities ısimli kitabında Bryce Raporu'nda kullandığı delil ve kanıLları özetlemiş, ancak iddialarını doğrulamak amacıyla "Kahirc'dcn telgraflar" veya "Ncw York'taki r-:rmeni yayınlaruıa gelen mektuplar" gibi kanıtlar kullanarak tüm günabl.f\lmanlar'a yüklemek için büyük çaba harcaılliştır. . .1\ ncak, Ingiliz propagandasının o dönemde hcdef seçtiği kişiler ı. Dünya Savaşı'nı vc Orta Doğu gerçeğini bilcn kişiler değildir. .AmcrikaWar'1l1 ve İngilizler'ın okudu~'U haberlerin hemen hcpsi misyonerlerin ve İngiliz propagandacılarının yazdıklarından ibarettir. Ne yazık ki, bu yazılara şartsız bir biçınıdc iııanılmıştır. İngilizler'in savaş sürcsince hazırlamış oldukları propaganda beyannamelerinde savaşw başlamasının asıl sOJumlu~unull .Alınanya olduğu ifade cdilmektedir Bu sorumlulukta müttefiklerınin dc payı olduğu belirtilmektcdir. Bizim de bu incelcmemizde tam mctnini ve açıklamasını vcrmiş olduğumuz "IIarb-i Azime Dair Bir Hakikat","Büyi.ik Savaşa İlişkin Bir Gerçek" vc ''!-Iarb-i l\zime Dair Bir Hakikat (Kısm-ı Sani)"," i3 üyük Savaş Üzcrınc Bir Gerçek (İkinci Bölüm)" adlı Propaganda broşürlerınden; Alınanya vc Müttefikleri'nin 40 yıldan beri gizli savaş hazırWcları yaptıkları, ağır top ve benzeri hcr çeşit ~avaş araç ve gercçlerinin temini konusunda önemli bir mcsafe aldıklarını, yani savaş ilanı ile birlik de, başlangıçta elde cttilclerini, "Belçika", "Sırbistan" ve " Karadağ" gibi küçük ülkeleri mağdur ettiklcri vc onlara karşı ezici bir üstünlük kurduklarını, Bu savaş hazırlıklarını izleyen döııemde, bazı başarılar Almanya'nın komşusu dcvletlerin bağımsızlıklarına olan bu küçük ülkelere saldırarak işgal son vermesmi savaşın asıl çıkış etıncsi ~ebebi ve bu olarak gö~te rınektedirler. Büti.in bu gelişmeler nedcniyle İngiltere'nin mağdur dunımda olan bu küçük dcvletlerin bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini korumak içın ~avaşa katıldığını ve savaşın Alınanya ve Mütlefikleri olan ülkelerce kastcn başlatıldığı, İci1af Devletleri'nin isc savaşa girmeye adeta mccbur bırakıldıUarı sıklılcla vurgulanır. ı\lmanya vc Müttefikleri'nin savaşı başlattıktan sonra, içine düşti.ikleri sıkıntılardan kurtulabilmck için kendilerine ycni taraftarlar arama içerisine girdiğini,yeni alternatiflcr aradığ11lı,O~manlı Devleti vc 13uıgarı~tan" savaşa sokmak yolunda planlar hazırlamaya başladıklarını, Almanya vc Müttt~fiklerinin hazırlaılliş oldukları bu plan doğrultusunda, Osmanlı Dcvleti'nin halifelik makamının gücünden dc yararlanmak surctiyle,Afganistan ve Hindistan'daki Müslümanları ayaklandırarak, İngiltcre'nin i\sya ilc olan bağlanusını koparmak amacında olduğu, 22 r'I!CC\ HTI Il', a.g.ın.,:,.27 iNGILIZ PROl'_-\C.-\Nn-\ F,-\_\LiYLTLERi Tarihi süreç içerisinde, Almanya'nın Osmanlı Devleti aleyhinde yapmış olduğu anlatılınakta ve Türklüğün haynna hiçbir )'ararlı faaliyetinin olmadığı çalışmalar vurgulaıımaktadır_ Alınanra'nın Osmanlı Devlet adamlarına (İrühar ve Terakki Partisi Yöneticilerine) özellikle de Enver Paşa ve arkadaşlarına rüşvet vermek suretiyle, savaşa girmeye zorlandığı ifade edilir. Burada, Rus ve Türk halkı arasında düşmanlık gerektirecek herhangi bir sebeb bulunmamasma rağmen, Alı1lanya ile yapılan birli anlaşma sebebiyle, Goben ve l3reslau zlrhWannın Rusya'nın Sivastopal ve Odessa limanlarını bombalatılması ilc Osmanlı Devleti'nin de savaşa girmek zorunda bırakıldığı anlatılır. Osmanlı Devleti'nin asıl düşmanlarının Alı1.1an)'a ve onun destekçisi bulunan İttihat ve Terakki partisi yöneticileri olduğu ifade edilmektedir. Osmanlı Devleti'nin savaşa hoş yere sokulınasuıdab sorumluluğun İttihat ve Terakki Partisi'nde olduğu vurgulanır. Osmanlı Devleti'niıı tarafslZlı~rı.ıli devam ettinnesi koşuluyla, toprak bütünlüğüne kefıl olunduğu açıldanmasuıa rağmen ,tu.ihat ve Terakki partisi yönetiminin, J\lıııarılarla yapmış oldukları kırlı anlaşma neticesinde keyfi olarak, devletin savaşın içerisine itildiği ve ülkeyi bir harabeye çevirdiği anlatılir. Enver ve Tahlt Paşalara sık sık kötü atıflarda bulunularak,İttihatve Terakki aleyhtarlığını içeren ömekler verilerek,İttihat ve Terakki Yönetimine itaat edilmemesi gerekliği,bu yönetime itaat edenlerin Allah karşısında asi olacağı ifade edilerek ,İttihat ve Terakki yöneticilerinin de tıpkı Osmanlı ülkesini sömüren,halkı açlık ve sefalete mahkum eden Almanlar gibi ülkeden kovulınaları gerektiği nedenleri ilc anlatılınaktadır.. Bundan sonra gelişen bir durgunluk ve bağlanma sürecinden bahsedilerek, kesin bir zaferle sonuçlandırmaya bütün güçleriyle r\lmanlar'ın başlangıçtaki başarılarını çalıştıklarııli anlatılmaktadır. Almanlar'm bütün bu kesin zafer uğraşlarına karşı, Anlaşma Devletleri'nin yürcldi ve manevi kuvvetlerinin hiçbir şekilde kırılamadığı ve Mmanlar'ı büyük kayıplara uğratarak savaş alanlarında büyük başarılar elde ertikleri,Alınanlar'ın başlangıçta almış oldukları yerleri terketIDek zorıında kaldıkları yine olaylarla anlatılınakradır.Alıııan yenilgilerinden örnekler verilmektedir. savuıunaları Savaş sonrasında,Almanya ve bağlaşıkları, /-\ vusturya, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti'nin cezalandırılması için haztrWdarın yapılmakta olduğu, dünyada barış kanun ve düzen geri getirilinceye kadar hareketlerine ara vemıeyeceklerine dair karar verdiklerini, savaşın gidişatını cephelerden örneklerle ve kazanmış oldukları başarılarla süsleyerek anlatırlar, Örneğin, Fransa'da, Rusya'da, Türkiye'de, İtalya'da, Makedonya'da, Irak'da, Filistin'de,Hicaz'da ve denizde meydana gelen gelişmeler net bir şekilde verilıııektedir. Bu cephelerdeki gelişen olaylardan verilen bilgilerde özellikle Alınan ve Osmanlı yenilı-,>ileri işlenmektedir. Yine bu dönemde, r\lıııaııya'nın, Propaganda bejrannamclerindeki "zaferin mutlak olduğu" konusundaki söylemlerıne bir cevap olarak, zaferin İtiliif devletleri lehine çok yakın olduğu fıkri işlenerek, önemli ı\lman mevzilerinın İngilizler'in eline geçtiği ve 1\ Imanlar'ın bir mevziden diğer mevziye ;ıLıldıkları abartılı bir şekilde arılalı1maktadır. Halta Tngilizler'in son hüeumlannda 25000 den fazla esir, 257 top, 227 bomba atar, 470 SERVET ,\ VŞ,W mitralyöz ele geçırdikleri belirtilnıekte ve bu ba~anlanııın İtilaf Devletleri'nin, dünyada ban~, kanun ve düzen geri getirilinccye kadar devam edeceğı, Almanlar'ın dünya kamuoyu önünde gerekli cezaya çarptırılacakları anlatılmaktadır. Propaganda beyannamelerinde; 6 Nisan 1917 tarihinde J\merika Birleşik Devletleri'nin savaş ilaıundan sonra, Küba, Panama, Haiti Devletleri Almanya'ya karşı arka arkaya savaş ilanı yaptıkları,. Guetamala ve Salvador devletlerınin ıse İtilaf Devletlerine gerekli her türlü askeri yardımı yapacaklarını bildirdikleri, Birezilya hükümetinin ise, !imanlarında bulunan bütün Alman gemilerıne el koyduğunu ve İtilaf Devletleri'nin emrine verdiğini, ordusunu ve donanmasım da İtilaf Devletleri lehindc seferber ettiğini, diğer Amerika Devletlerinin de, İtilaf Devletleri ile birlikte hareket ermeye hazır olduklarım, bu arada Çin Devleti'nin de Almanya ile siyasi ilişkilerini keserek, !imanlarındaki bütün Alman gemilerine el koyduğunu ve Almanya'ya savaş ilam için hazırlık yapmakta olduğunu diğer taraftan Almanya'nın tehdidi ile karşılaşan mağdur durumdaki küçük devletlerin de i\lmanya'ya karşı sava~ ilanı için hazır oldukları bildirilmektedir. Bütün Propaganda beyannamelerinde, Almanya'nın medeni dünya devletlerince dışlanmasına aldırmayarak hala savaşı devam ettirdiğini, yalanlarıyla müttefiklerini oyaladıklarını ve savaşın boş yere uzaması suçuna ortak ettikleri vurgulanmaktadır. 12 Haziran 1918 tarihli bir beyannamede, Almanlar'ın paris'i almak ıçin sürdürdükleri mücadeleyi kaybcttiklerinden, İngiliz ve Fransız ordularına karşı başarısız olduklarından hatta Alman ordularının bu ezici üstünlük karşısında, İtilaf Devletlerıne karşı Berlin'i savunınak için alacakları önlemleri düşünmeye bile başlamış olduklarım öğünerek anlatılmaktadır. Ayrıca 1918 yılının .ilk üç ayı içerisinde İtilaf devletleri'nin Almanlar'dan, Avustı.ıryaWar'dan ve OsmanWar'dan alrmş oldukları esir sayısının 1OO.OOO'i aştığı, Almanya, Avusturya ve Osmanlı Devleti'nin ordularınm ölü ve yarah sayıs1l1ın ise, 500.000' i bulduh'1.ı söylenmekte ve bu zaman içinde, Almanya'nın dikkate değer bir başarı elele edemediğini, yalnızca İngilizler'in elinden Frestnevi Kasabası'm alabildilderi anlatılınaktadır. İngilizler'in hanrlayıp atmış oldukları ve 8 I~~kim 1918 tariill taşıyan bir beyannamede, Alınanya ve mütrefiklerinin 1918 yılı içindeki kayıplarına ilişkin sayısal bir açıklama yapılınaktadır. Bu açıklamaya göre :İtilaf dcvletleri ordularının temmuz ayından başlayarak ekinı ayına kadar geçen üç aylık süre içinde, İttifak devletlerinden toplam, 220.000 esir, 3000 top ele geçirdikleri, İngilizler'in 27-30 Eylül tarihleri arasındaki üç günlük süre içinde, Alınanlar'dan alrmş oldukları esir sayısmın 25.000 olduğu, Eylül ayı boyunca devam eden mücadelede İtilaf Devletleri'nin alınış olduğu esir sayısının ise, 60.000' i geçtiği açıklanmaktadır. n Yine İngilizler'in hazırlayıp atımş oldukları propaganda beyannamelerinde, i\lmanya'nın büyük müttefiklerinden r\vusturya - Macarıstan İmparatorluğu'nun yenilgileri de anlatılınaktadır. İtalya'nın İtilaf devletleri blokunda savaşa katılmasıyla birlikte, J\vusturya'ya ile olan mücadelelerde ,elde edilen başarılar anlatılıııaktadır. 1916 yılına kadar, İtalyanlar'ın Avustı.ıryaWar'dan almış oldukları esir sayısınm, 23.700. civannda olduğu, bunlardan 604'ünü ise subaylann oluştı.ırduuğu açıklanmaktadır. Yine, 13 adet büyük çaplı top, 23 adet küçük çaplı top, 27 adet bomba 23 Genelkurmay XL\SE Ba~kanlığı .\rşivi, K:3471,D:195 ,\/150, F: 16-2. INGILIZ PROP1\G"\ND.\ E\,\IJ1'F.TLRRİ atar, 417 adet mitralyöz de geçirildiği bilc.lirilmektedir 24 Yine yapılan açıklamalardan birinde, İtalyanlar'ın 19 Ağustos'a kadar verilen mücadeleden sonra, taarruza geçerek, A vusturyalılar'ın uzun zamandır güç!cndirdikleri istilıkamlarını ele geçirdikleri ifade edilmektedir 25 14 Ekim 1916 tarihinı taşıyan bir b'1;;ka beyannamede ise,Italyanlar'ın 201 km. 'lik geniş bir cephede ilerlernesi anhtIJmaktadır.İtalyanla.rın bu ilerleyişleri sırasında, ı\vusturya kuvvetlerinin 24.000 kayıp verdikleri, 24 Temmuzdan Eylül ayının sonlarırıa kadar, 30.831 Avusturya askerinin esır edildiği büyük bir öğünçle anlaulmaktadır2 (, Yine, 1917 yılında hazırlanan Harb-i ı\zime daır hakikat isimli broşürde, İtalyanlar'ın İlkbahar'ın İtalya sınırlarını çevreleyen dağlardaki karların erimesiyle birlikte, bağlaşıkların Pransa'da başlattıkları saldırıya katlldıklarınl,Sonbahar'da, AvusturyaWar'dan Goriçya berkitilmiş şehriıu ele geçirerek,Trieste yönünde, İzonzo Nehri'nin doğusunda AvusturyaWar'ın elindeki hakim tepeleri ele geçirdikleri anlatılmakta ve İtalyanlara Trieste yolunun açıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, Karso Yaylasında da AvusturyaWara karşı başarılı taarruzlarda bulundukları anJatılmaktadır. Mayıs 1917 'den,Temmuz 1917 'ye kadar geçen süre içerisirıde, 25.623 Avusturya askerinin İ talyanlarca esir edildiği ifade edilmektedir27Asıl İtalyan saldırısınırı ise, 23 Mayıs'ta gerçekleştiği, Goriçya'nın doğusunda denİ7.e kadar kırk kilometrelik bir cepheyi içirıe aldığı ifade edilmektedir. Ayrıca propaganda beyannamelerinde, Bulgar yenilgilerinden de örnekler verilmektedir. 14 Ekim 1916 tarihli bir propaganda beyannamesinde, 29 Eylül 1916 tarihirıden itibaren, 2610 Bulgar askerinin esir alındığı, İngiliz kuvvetlerınin Serez-Drama şimendifet hattını keserek ,Serez'i topa tuttuklan ve Bulgarlar'ın Manasrır'ı boşalttıkları anlatılınaktadır.2H 11 Eylül 1918 tarihini taşıyan bir başka. Ingiliz propaganda beyannamesinde ise, Sırplar'ın Manastır'da Bulgarlar'ı büyük bir yenilgiye uğrattıkJarı, bozgun halinde kaçan Bulgarlar'dan 8000 esir ve çok sayıda top ele geçirdikleri açıklanmaktadu29 1916 yılı içerisindeki İtilaf beyannamelerirıde ise bilhassa Van, Trabzon, Erzincan, Erzurum ve Bitlis'irı Rusların eline geçmesi konuları ele alınnuştır.30 İtilaf devletleri Trabzon'un zaptını Türk cephelerine attıkları beyannamelerde "Trabzon'un müdafaası için gönderilmiş Osmanlı ordularını mukavemet-ı şedidelerine rağmen püskürterek binlerce esir ve sayılmaz mühirıımat zapt ettik. Şanlı Rus askerleri Trabzon şehrirıe muzafferiyetle girdiler. Bütün O parlak Trabzon vilayeti artık Rus olmuştur." Cümleleriyle duyurmuşlardır.11 2 Ekim tarihli bir başka metinde ise Şam'ın düşmek üzere olduğu, alınan esir sayısırıııı 60.000 olduğu kaydedilmektedir 32 26 ekim 1918 tarihli bir beyannamede kaybed.ilen Trablusgarp, Rumeli, Arabistan, Irak, filistirı, Suriye, Kudüs, 2. Cenelkurmay ı\Tı\SE Başkanlığı Arşivi, K:3471, D:195-,\/1 50,F:6-38. 2; Cenelkurmay 26 Cendkurmay ,\T,\SI:: 27 Cendkurmay 2A Cenclkıınnay ,\·I',\Sı·: Başkanlığı r\rşıvi, K:3471, L\aşkanlığı t\rşivi,K:383, D:195-ı\/1 50,1':8-12. D: 644/1525,1':1-2. ,\T,\sı·: Başkanlığı ;\rşivi,K3471,D:195-1\/1 50.F:G-37 XL\SE Başkanlığı ı\rşivi, K383,D:644/1525,[':1·2. Genelkurmay ATASE Haşkanlı~rı ,-\rşivi, K5103,D:28/264,1':9 . ., 0 Genelkurmay XL\SE Başkaıılıf,rı r\rşivi, K: 394, D:643-A/l 559,1':1·22, K 4391, D: 157/48, P:3-4 31 C<:nclkurrnay AT,\SF Başkanlığı ı\rşivi. K 29 :,2 Genelkurmay X!'.\SE 1·88 Başkanlığı r\rşivi, 3443, D:195/45, 1':7.2, K:394, D: 643-ı\l1559, I': 1-15, K 3471, D: 195-,\1150,1': 16.2, K: 394, D: 643-,\11559,1-': SERVET Şam, .\.\'Ş.-\R Mekke, Basra, Bağdat "ilavetlerı tek tek sayıldıktan sonra Halep, Konya, Bursa hatta İstanbul kaybedilinceye kadar beklenilecek rnidir~ Diye sorulınaktadır. Türk milletini tamamen ürnitsizLk batağma sürüklemek ve byıtsız şartsız İngilizler'e teslim almayı teşvik için Türk ordusunun byıpları abartılı rakamlara teklif edilııuştir.,3 aktanlıl11ş ve sözde bir dostluk ve banş anlaşması EK:! İNGiLİZ PROPAGANDA BEYANNAMELERİNDEBiRiNCi DÜNYA SAVAŞı'- Harb-ı Azime dair bir hakikat,4 Hükümet-i Osmaniye, ak-vam ve kabail-i Arabiyeye neşr itdiği tebLğat-ı kazibede, Hicazda meLkoi Hicaz Şevketlü Şerif Hüseyin Hazretlerinin asakirine galebe çaldıklarını ı\lmanya ilc müttefikleri Avusturya, Bulgaristan ve Türkiye'nin umum sahne-i harbierde muzaffer olduklaruıı ve sulhün yakında .Almanya ve müttefıkleri lehinde akd idileceği serd idilmektedir. Aynı menbadan huruc iden tebligat, Mısır'la Hicaz'ın yine Memalik-i Osmaniye'nin bir uzvunu teşkil ideceğini ve buna müşabehedesiz hcsabsız eracif dalıi nqr idilmekdedir. Şevketlü Hicaz Melikinin Türkiyeye karşu İswJaliyeti.ni ilan ideliden beri Türk hıva-yı askeriyesinin silsile-i felaket ve hezimetlerini Arabistan ahalısi bizzat görınekde veya öteden beriden vi.irüd iden hevadisden istihbar itmekde olduğundan hükümet-i Osmaniyenin tebligarını tekzibe pek de lüzum yükdur. "Cidde" "Mekke" ve "Taif"in zat-ı hazret-i mülukaneleri t~rafll1dan suret-i zabt-ı ve mevakü mezkür edeki kuvva-yı Osmaniyenin Suret-i inıha veya esareti sizlerden gizlenemez. Medine civarında Türkler'in vaziyetinin gittikçe nasıl fenalaşmakda olduğunu Şerif 1\ bdulJah, Fazıl ve r\lı Beğlerin taht-ı kumandasında bulunan Türk kuvvetlerinirı Medine'ye çekilmesi Hicaz Demiryolunun müteaddid defalar kat'ı idilınesı ve'l hası! Medinc'deki Kuva-yı Osmaniye'nin Suriye'ye düğru fırar idebilmesine kadar meskun bir iktisab itdiği sizin ına'IUmUl1l1Z olsa gerek Türkiye ve müttefikleri galıb~5 gclmekde iseler, Yemen ve Asir'de bu kadar tenakm itmiş ülan Türk kıtaatına bunca Aylardan beri ıuçün bir irııdad gönderilıniyorl Bunca zerııandan beri Türkiye ile münasebet ve irtibatı kat' idilen bu kıtaat sahne-i harblerde een7an iden vehi'iden kemalen bi haberdirler. Anların akibeti mukadderdir. Şayed içlerinden ba'zıları harbin nihayetine kadar yaşamağa müyesser olursa anlarda suhuletle dÜ~1l1anlarının ellerine birer taanıa olacaklardır. Bunları hep kendi gözlerinizle gördünüz veyahud Arabistan vukuarını görenlerden tahkik idebi.lirs11liz. I:akat harb-i hazır dolayısıyla dünyanın aksam-ı sairesinde vuku' bulan birçok hadisata daır Arabistan'ın baz! aksamına doğrudan doğruya havadi, idbal itmek .\.\ .11 C1cndkurıııay ,\T;\SE Haşbnlığı ,\rşivi. K: 1471, 1): 195-;\/150, i: 19-5 C;tnclkurma\' XL\SI·: Ba~kanlığı ,\rşivi, K:1471, D:150. 1::0·18 (l:\ro~ürüıı birinci ,ayfa~Jnın başlangw) ls C;cndkufl11ay .YL\SIZ Haşkanlığı \rşivi. J(:3-f71, D:150, Fo-lS (Bıoşürün birinci ,ayfasının sonu) INGİLİz PROP"-\G.·\ND:\ F.HLrYETLERi ll1üşkil olduğundan iş haberdar itıııeği bu satırlar arasında sizi geçen sene münasib gördük zarfında cereyan iden vukuarelan rakat, geçen senenin vekayüne remamiyle ihata ve idrak idebilmek evvel geçen veka'i mulltasıran zikr irmek ıcab idiyor, Şöyle ki; ıçün ıııından .Almanya ve müttefik kuvvıyesı ,\vusturya kırk seneden beri malıramane haİı,ane harbe hazırlaıunakda olduklarmdan, ma'lum asker ihzarı ve b~ı husus ağır tüp vesair her nevi edevat-ı harbiye tedariki cihetlerinde bir mevli'-i mümtaz ihraz itmışlerdi. Bu istihzarau müteakiben anların haincesıne lıarb ilim itdiklerİııde bazı muvaffakiyat-ı ibtidaiyyeye nail ve neticede, "Belçika" "Sırbistan" ve "Karadağ" gibi mcmalik-i sagırenin hakkından gelmeğe muvaffak olmuşlardı. Bundan maada "Fransa", "Rusya" ve "İngiltere" ve j\lmanya'nın etva-ı sulhperveranesine İııanmakda evvelkineir, kıyasen hazırlıksız bulurunakda olduklarından .Almanya ve müttefik; .Avusturya bunların ordulamu bir mesafe içlin geriiye çekilmeye mecbur itmişdi. Fakat, Fransa, İngilrere, ve Rusya askerlerinin mücahedar-ı de1İranesi düşman sürülerini savletini tevkif ve tard iderek onu mevazi'-i müstaı,keme dahilinde harb itmeğe mecbur itmişdir ki, düşman bundan sonra bu mevazün bir adım ilerisine bile ilerlemeğe muvafık olamamışdır. Bİııaberirı .Almanya'yı geriye, kendi hududu dahiline atmak ve ba'deten vuku' bulan hucul11uyla kazanmış olduğu ımıvaffaliyetelen mahnıın iunek emeliyle İngiltere, Fransa ve Rusya Kemal-i faaliyetle istihzarat-ı harbiyede bulunmuşlarelır. İşte, bundan birkaç ay sonra asıl büyük harb başlaılliş bulunuyordu. Türk lıükümet-i ittilıadiyesi .Alman rlişvetiyle cezb idilerek kadim ınüttefı.k.leri ve hayırhahları bulunan İngiltere ve Fransa'ya karşu devlet-i Osmanıye namına hainane harb ilan irdiler. Gerek İngiltere ve gerekse Fransa, Türkiye bi taraflığını muhafaza idib, dostluk yolundan ayrılmadığı takdirde, temarniyet-i mülkiyesini te'min ve tekefmı ideceklerini defaade hükümete beyan itmişlerdi. Fakat, hakan-ı sabıkı hall' iden ve muhalif şer'i ve diıu olarak kendisine islam süsü viren,o dınsiz İttihat ve Terakki ceıniyeti evet,şeriat-ı İslamiyye'yi "teedid" iden bu cemiyeLi ve hükümer··i laine Alman altunJarı ve .Alinan vaadleri ile cezb idilerek Rusya, Fransa ve İngiltere Dlivcl-İ Müttefıkiyelerine karşu ilan-ı harb itmişdir. Türk Milleti'nin bu müregallibelere muti' bulunduğu şu hengameele bile, Ttilaf Hükümetleri Türk Milieti'ne karşu bir fıİ1-i husumanede bulunmamışlar ve ancak, bi'l mecburiye';? Türk NIilleti'ne karşu harbe girişmişlerdir. Türk Milleti, mlitegallibeden Enver, Tal'at ve Cemal Paşalar'ın ellerinde alat olmanın ceza-yı sezasııu herhalde göreceklerdirTürkiye'nin şimdiye kadar çekmekde olduğunu ve bundan böyle çt:kece~,.j felaketlerın sebeb-i yeganesi ancak bu eşhasdır .Bu ilan-j harbİıı neticesi olarak Ruslar Kafkas'dan Osmanli Ülkesi dahiline savlet itdiler. Ve "Oltu" ile,"Sarıkanuş" Mevki'ilerıııde bir Osmanlı ordusunu kamilen malıv irdiler.Bu iki l11ulıarebede elli bin(50'()OOO)'den ziyade, Türk .Askeri esir ve iki Kafb.s KulOrdusu'na aid bürün top,cebhane ve edavat-ı harbiyye Ruslar tarafından iğtinam idiliniştir.İngilizler cle"Basra" 'dan r rak eyaletiııe dahil olarak Türk Ordusunu 36 Cenelkurma)' ,\T\SIZ Ra~bnlığı ,\ı:~ivi, K:3471, .\7 (;enelkurmay ,\'L\SE Ha~kanlıp;ı ;\r~ivi, D:1S0, 1::()-19li f<:3471, ]):IS0, 1':6-18 (Bf(.ı~ürün (Hm~ürün ikinci üçüncü sayfasııun sonu) sa)'fasının sonu) SERVET .-\ VŞAR "Şeyh Sa'id" ,"Kut-ül-amınare" beldelerinde ve bırat ile Dicle Nehirleri sevahilinde mağlub itmişlerdiI. l3u esnada Almanya'nın Avrupa'da ihraz itmış oldığı muvaffakiyat-ı ibtidaiyye ttilaf Devletleri'nin Türkiye'ye karşu hareketine biI fasıla virınesim müstehak bulunduğu zorba-ı cezaiyenın te'lıirinı ınucib olmuşdu. İngiltere ve Fransa deha vesai'i harekiltın tatbik ve inkişafına ınuntazıran istanbul civar1l1da,Gelibolu Şibh-i Cezıresi'nde büyük biI ordu ihrac itdiler. l3urada altı ay zarfında şedit muharebeler cereyan et::m.işdir: Türkiye payitahtını kurtarmak içün cephe-i harplerinden en büyük kuvvetlerini çekmeye mecbur olmuştur. Mevani'-i tabiyye ve mesaip-i arziye İngiliz ve Pransız ordulanıun Gelibolu'nun ilerisine geçmesine mani' olmuşsa da bu cephede yüz binden ziyade Türk kurban ve binlercesi de esir idilmişdir. Nihayet bu kuvve-i seferiyye Türk ordusunu atıl bir halde bırakarak amn Mısır'a hüCllln etmesini,38 Kafkas'ı istila eden ve Ruslar'la Irak'a müstevli olan İngilizler'in geriye tard idilmesine mani' olmuşdur. İngiliz ve Fransız orduları kısmen gaye'i asliyelerine idrak ümeğle Gelibolu şibh-i cezıresinden geri alınmış ve kuva-yı mezkur e'nin bir kısmı yine Türkiye'ye savlet idmek üzere Mısır'a ve kı sm-ı mütebakisi diğer cephe-i harplere sevk idi1nıişdir. Geçen sene iptidasındak.i vaz'iyet-i umumiyye hülasa idildikde, görürüz ki; 1. Fransa'da: Almanlar, memleketin ıçerisinde dar bir sahada ilerlemişler, fakat, bilahare, harekatları "müstahkem siperler muharebesi" ne munkalib olarak, biI adım bile ilerlemeğe muvaffak olamamışlardır. 2. Rusya'da : Almanlar'la AvusturyaWar memleketin dahiline doğnı haylice fakat, Fransa'da olduğu gibi burada dahi siperler dahilinde müstahkem mevzi'ler ahz itnıeğe mecbur olarak ilerlemek hususunda sarf itdikleri gayret mahkum-ı akamet olmuşdUL ilerlenıişler, esnada, İtalya dahi İ'tilaf cihetine iltihak itmekle,Cemıbi cibaliyesinde biraz ileruemiş,fakat Fransa ve Rusya'da olduğu gibi, burada dahi harb-i siper muharebesiııe münkalib olmakla hiçbir taraf ilerlemeğe muvaffak 3. İtalya :Bıı Avusturya'nın nuntıka'! olamamışdır. hareket iden biI küçük Türk kuvve-i seferiyyesi Suveyş ve büyük mikyasda tahriki tevatır idilen"! kuvve'-i seferiyye İngiliz ve Fransız kuvvetleriniıı Çanakkale'ye vaki' olan hücumuyla akim bırakılmışdı. Bu meyanda Ruslar Kafkas'dan ve İngilizler Irak'dan memlekete dahil olmakda ve harekat-ı taarruziyelcrine devam içün kuvva.yı imdadiyye beklemekde idiler. 4.Ti.irkiye: Mısır'a karşıı Kanalı'nda mağlub idilmiş 5. Denizde: İngiltere kuva-yı bahriyesi İtalyan, FransIZ ve Rus donanmalarıyla biIlikde sath-ı deryada bulunan bütün Alınan vapurlarını tenıizlenıiştir.İbtida-yıharbden beri bir tek Alman ticaret varuru bile denizi aşmağa muvaffak olamamışdır.Bnnun neticesi kalıt-u va'la Almanya ve Avusturya ve müttefiklerinin sefalct ve iflasa doğru tedricen tekerlelUl1e1eridir. .1H C;cnclkurmay XL\Sı·: .>9 (;cndkurmay I\T.\SE Ba~kanlığı i\ı~ivı, K:3471, D:150, F:6-2Ü (Bf()~ürün be~inci sayfasının sonu) Ba~kan1ıı;" ,-\ı~jvi, K:3471 , 0:150, 1'6-19 (Hw~ürün dönJüııcü sayfasJIlln ,onu) İNGİLİz PROPAG.\NDA L-\.r\LİYETLERİ Geçen senenin ibtidasında vaz'iyyet bu merkezde idi İ'tilaf Devletlerinin kuva-yı harbiyeleri girdikçe neş-vü-nüma bulunmakda olduğundan F\lmanya içün gayr-i kabil-i ictinab olan ma'lubiyete mani ve kafıl muzafferiyet bir harekete azim itmek clzemdi. .Almanya ve müttefikleri bu son kurşunbolU sılwkları halde yine kendi lehlerimie bir muvaffakiyet-i askeriye elde idemernişlerdir İşte bu harekete Almanya geçen senenin ibtidasında teşebbüs itdi ve toplarıuş olduğu orduya karşu müdafaa itmek imkan haricinde olduğunu yüksek sesle bütün aleme i'lan iderek Fransa'nın büyük ve müstahkem bır şehri olan ''Verdun'' kalesine savlet itdi. Dörd aydan ziyade bir müddet içün bu mezbahaya gayet kesif asker kitleleri sevk ve şimdiye kadar misli işidilinemiş azim bir mikdarda cebhane sarf itmişdir. .Almanya gazetelerinin bir ağızdan mezkılr kal'anın sükı1tunun karib-u muhakak bulunduğundan bahs itmelerine rağmen"Verdun" bugüne kadar40 süküt itmemişdir. Bununla beraber yukarıda arz idildiği vechile .Almanlar dört ay mütemadiyen, tarihinde na mesbuk müdhiş zayiata düçar olmuşdur. Fransızlar da ağır zayiat vırmüşlerse de anların müdafaa'ı cesurane ve kuvve'i ma'neviyeler, hiçbir suretle kırılmarıuşdır. Mürur zamanda .Almanlar'ın hücmnu basitleşerek vasıl olunan netice, Fr.ansız hatlarının cüz'i bir kısrıunın hasara uğraması yarun milyondan ziyade Alman askerinın cerh ve itlafı binlercesinin esir idilmesi ve Fransız kal'asının evvelki rasanet ve muhabbeti ile mevkiinde bulunmasıdır. Almanlar, Fransız Kal'asına vaki' olan bu hücurİi.un adem-i muvaffakatiyle neticelendiğini görerek .Avusturyalılarla birlikde Ccnüb'da İtalyan mevazi'i müstahkemesine karışı aynı taaruza müşabih bir hareketde bulunmak üzere ve İtalyan hududunu yararak muzafferen İtalya'ya dahil olacaklarıru "Verdün" de olduğunu ki, bütün aleme i'ları itmişlerse de neticede ancak Fransa'da uğradıkları, akıbete giriftar olmuşlar ve misli işidülmemiş cebehane ve insan sarfıyatına rağmen, İtalyan mevzi'i yarılamarıuşdır. Bil'akis İtalyanlar cebhenin bu kısmına yeni bir ordu tahrik ile, .Avusturya Ordusunun cenahlarına taartuz iderek, onu hudud haricine atmışlardır. Almanya geçen sene zarfında başka bir taarruza daha teşebbüs etmiş ve kısmen muvaffak dahi olmuştur. Bu raartuz sulh ve serbest-i müdafaalan cihetine ittihak iden ve "Romanya" tesmiye olan memleket-i sagireye karşu vuku bulmuştur. RomanyaWarla ıneskun- ve "Transilvanya" narıu ile ma'nıf vasi bir kıt'a Avusturya boyunduruğu altında bulunmakda idi. Romanya ahalisi kendi milletdaşlarırun ilelebet eenebi boyunduruğu altında zulüm görmesine karşı göz yummadık.lanndan .Avusturya'ya 41 i'lan-ı harb itmişlerdir. Romanya'nın birkaç ay daha sulhu muhafaza idebilmesine vekaiyin müsaade etmemesi hakikaten şayarı-ı teessüfdür. Avusturya ve Alınanya kuva-yı askeriyesi kafi derecede tenakus etmemiş iken, Romanya'nın ilan-ı harb etmesi Alman, Avusturya ve Bulgarlar'a mevki-i coğrafiden istifade ile, kendisine karşı kahhar bir kuvvet sevk ve bu suretle bir küçük hükümete daha,savlet etmek fırsatlJU bahş etmiştir. Romanya'nın viisari sagiresinden maada nıevki-i coğrafisi de,fevkaladc düşmanlarına elverişli idi. Zira gayet uzun, düşman taartuZlarına ma'nız bir hududa malik olub, bu da ccnub-u Bulgaristan ilc .11l Genelkurmay XL\SE Başkanlığı 1\ r~ivi, K:3471, D:l SO, ı '":6-20 (Broşürün altıncı ~a)'fa~lıun sonu) 41 erencikurma)' XL\SE Ha~kanlığ:ı ı\r~ivi, K:3471 , D:150, 1'":6-21 (Hr()~üriin yedinci sayfasının sonu) SERVEr i\ V~,\R tahdid vc garben dil şeklindc ,uretle,şunalclen,cenubdanve bir kısım Avusrurya dahiline garbden, hücumlara ma'mz kalnuşdır. uzamruş ve bu Hülasa:Avu,turya, I3ulgarya vc ALnanya kuvvctlcri aynı zamanda Romanya'ya üç istikamctdcn taarruz itmekle, mcmleketin dil şeklindc olan bütün kısmın! istila itmcğe ve Romanya'y! zaiyat-ı aziıneye uğratmağa muvaffak olmuşlardır. Fakat, Romanya, nıahv oLnazdan evvel, Rus kıta'atının yardımına yetişerek memlekctin bütün şark kısmını kurtarmağ,ı muvaffak olmuşlar ve en nihayct Pransa ve Rusya'da olduğu gibi burada dahi,muharebc bir "siper muharcbcsi" halini iktisab iderek, ilcrlemelerine ma'ni olunmuşdur. Göıülüyor ki, Alinanya, .l3elçika, Sırbistan ve Karadağ'da vaki' olduğu gibi, Romanya')'ı dahi ortadan kaldırmağa muvaffak olamamışdır. Romanya ordusunun bsm-ı azamı, mütefikleri Ru,lar tarafından ihzar ve işgal idilen mevaki'e çekilmiş ve şundi yeniden tanzim ve teslih edilmiş oldukları haldc, mevazi-i müstahkemelerinde, ccsurane harb itnıekde ve Alinanya'nın yevm-i inhidamının Verclün'de gaib irdikleri yerleri istirdad içün,hazır ve amadc bulunmakdadırlar42 Aynı zamanda, İ'tilaf hükümetlerinin müstcvlilere karşu, taarruz hazırlıkları metinanc inkişaf vc sükunetle tckemmül etmektedir. İ'tilaf Hükümctleri bücumlarına geçen sene ,I-Iaziran'lll 1'indc başlamışlardır. İlk. hücum, Ruslar tarafından 1\ vusruryalılar'ın İtalya'ya hücum etmek için,en zayıf bıraktıkları noktaya tcvcilı edilmiştir. Almanlar ve Avus turyaWar'l, Rusya'nın henüz hucuma hazulanmanuş olduğunu zannedcrck,"Goriçya" tcsmiye edilen bu cepheden bi'l-havf kuvvctlcrini çekip, halya'ya hucum etmeğı tasavvur etmişlerdi. Fakat netice ne kadar hata itmiş olduklarını gösterdi. lOgünlük bir muharcbeden ,onra Ruslar, 1\ vusturya hududunu kamilen yararak, hududu aşr:ılar. Ve AvusturyaWar'dan iki eyalet, müteaddid şchir ve kal'alar (ım;,ela; Goriçya, Bukoviııa, Eyaletleri, Çcrnoviç Stanistlav ve Haliç şehirleri vesair şehirlerle birçok köyler) zabt ve dörtyüz bindcn ziyade esir alarak binlercesini maktul ve mecruh bırakınışlardır. İğtinam edilen top, t.üfeng ve atların miktarı la-yüat ve la-yiihsadir. Pransızlarla İngilizler dahi en ziyacle chemmiyete haiz olan garp cephesinde "Som" Nehn civarında taaHuza geçtiler. Bu taarruzdan maksad, büyük ve müstahkem şehirler zabt etmek olmadığı gibi, Alinan ordusuna kat'i bir galebe çalmak da değildi. Gaye-i asliye mümkün mertebe ziyade miktarda Alinan mahv ve itlaf etmekdi işte bu gaycye muvaffakiyetle vasıl olundu. Alinan ordusu 50 kın den ziyade bir cephe üzerinde geriye aınarak bir çok köy ve kasabalar ellerinden bir bir istirdad idilmişdir. Yanın milyondan ziyade l\lman makrul ve mecnıh4 :ı düştüğü gibi yüzbinden ziyadesi de esir düşmüş ve azim miktarda top müttefıl( orduların eline geçmiştir. İtalya da yukarıda arz edildiği vechile .r\vı.ısrı.ırya1Jların hücumıı def edildikten sonra geçen Ağustos ve Eylül aylarında İtalyanlar taarnıza gt~çerek, onlardan "Goriçya" şehr-i müstahkinıinİ zapt vc bunun daha ilerisinde Avmturya erasına dahilolmuşlardır. 12 ;ı Cenelkurmay ;\,[,;\SI': na~kanlığı ,\r~ivi, K:3471, D:150, F:6-21 (Hro~(irün selillinci sayfasııun son\!) (;cnclkurma)' ,\'L\SE sonu) Ha~kanlığı J\r~ivi, 1<:3471, D:150, 1:6-22 (Hroşürün dokuzuncu sayfasının INGİLIZ PRüP:\G:\ND,-\ F.-L\LİYETIERİ Rinanaleyh senewn evahir-i hengamında r\ lınan ve AvusturyaWarU1 hücumları her tarafta müthiş zahiyatla dd edilmekte, Rus, İngiliz ve Fransız ve İtalyan taarnızları her cephede muvaffakiyetle neticelenmekte, azın1 miktarda Alman katl ve imha edilmekte ve en whayet ricata mecbur kalmakta oldukları bedaheten görülmekte idi. Bu hareket-i taarruziyeye ancak şimaldc hüküm fenna olan şiddetli kışlarda kar, yağmur, seyl (Sel) gibi büyük mikyastab harekata mani te'sİrat-1 hevaiyye vukuunda fasıla virilinckde ve hatta şimdiye kadar düşman üzerine icra idilen tazyik, hıçbir cephede kesb-i bataet etmemektedir. Şimdi ise istihzaraLın:ı (Geçen seneki gibi kısmen değil belki kat kat tefevvükle) ikmal eumş olan hilaf orduları, gittikçe kuvvetden süküt eden Alman ordusunu daha ziyade tahrib ıçirı ilkbaharı beklemektedir. Müttefiklerin kuvvetçe tefevvuku hakikaten düşmanın kuvve-i maneviyesının teze1zülüne badi olmuşdur. Kış imtidadınca büyük mikyasda harekat icrası kabil olmadığından İngiliz ve Fransızlarla ehemrn.iyet-i taliyeyi haiz mütevali hücuınlar yapmakdan geri kalmamışlar ve bu suretle düşman saflarılli gittikce seyrekleşclırmişlerdir. Bu kabilden, geçen Kanun-ı ev"Velde,44 Fransızlar "verdün"de Almanlar'ın reşebbüs etdikleri o muhteşem hücumun vukuu bulduğu sahnede Almanlar'a karşı hücum ederek üç saat zarfında onlardan 11.000 esir olmışlar ve mütebakisini de on ay evvel icra itmiş oldukları taarmzun mebde-i hareketine tard itmişlerdir. Kar ve çamurla mestUr olup "Verdirı" den deha fena bir sahne teşkil eden "Sum" Nehri cephesinde de, ıngilizler kanun-u evvel ibtidasında, parlak bir hücumdan sonra Almanlar'ın "Roman" ve "Sen Pier" istilikal111ar1l11 zabt itmişlerdir ve 8.000 den (sekiz birıden) ziyade esir almışlardır. Bundan sonra İngilizler mütemadi baskın ve küçük mikyasta hücumlarla mevziilerirıi ileri sürmüşlcr ve kanun-u sani zafında 1.300, Şubat zarfında 3.000 esir almışlar ve akibet bugün görüyonız ki, Alınanlar üzerlerine icra edilen şedid tazyikarın tesireyle iki seneden beri, tahkim ve müdafaa ettikleri mevaztin büyük bir kısmım, daha büyük felaketlerden icunaben tahliyeye mecbur kalınışlardır. Bu satJdarın yazıldığı sırada, Almanlar, ricat veya [ırar ederken İngilizler'in eline uzun bir silsile-i müstahkeme ile seksen ile yüz kadar kasaba ve köy bıralunış olduldarına ve İngiliz kuvvetlerinin daha ziyade ilerlediklerirıe dair peyder pey malumat gelmekdedir. Geçen Temmuzdan beri Sum Nehri cephesirıde İngiliz ve Fransızlarla Almanlar'dan birkaç yüz köy ve kasaba ve 130.000 den ziyade esir almışlar ve Almanlar'ın gaib ettikleri mevakii istirdad içün icra itdilderi akurane mukabil hücumların hepsirıı de def edımşlerdir. Şirrıdi, asıl sahne-i harplerde böyle vekayi-i azime Cereyan irmekele iken Türkiye ve güzeran iden hadisata bir göz atalım 45 civarındaki ınemalikde İbtidayı harbde itrınad ve Terakki hükümetinin Mısırın fethirıe dair nasıl serseriyane ve hayalperverane beyanatda bulunmuş olduğu herkesçe ma'lumdur. Ru dinsiz hükümet, daha ileriye giderek bu rüyasl1un tahakkuku içün dünyadaki bütün memalik-i İslamiyeye rüesasını iştirake da'vet e tın.iş di. Ya'ni şeyh Sunusi'yi Mısır'a garbden savlet Darfur emirinı "Sudan"a Cenub'dan hücul11 ve Acem şalu ile Afganistan •• C.;'cııdkurrnay {\Tı\Sı·; Ba~kanıığı .5 Genelkurmay :\TASE ,\ r~ivi, K:3471 , 1):150, 1':6-22 Ba~kaıılığı j\r~ivi, \ K:3471, 1):150, 1':6· 23 (Bro~lirün onuncu (Hro~ıiriiıı on birinci sayfastrun sonu) sayfasımn sonu) SERVET.-\ VŞ.-\R Emirini, İngiltere ve müt1efiklerine karşı ci had ilan etmelerını teşvik etti. Neticede İran Şahı, i-\cemistall Emlti vesatre rü'esası İslam bu teklifi layık olduğtı istihkada karşıladılar. İngiltere, Rusya ve fransa da bunlara l11erbüd olan mel11alıkde salcin müslümanlar ise,bil'akis tabi' oldukları hükümetleri iswzam ve lıimaye ettilerYalruz ,Sunusi ve Darfur ahalisi gibi,cehalet ve inzivada yaşayan bazı müslümanlar İstanbul mütgallibelerinill kendilerine kurmuş oldukları pusuya düşerek tedbirsizhklerinuı ceza-yı sezasını çekmişlerdir. . Evvela, SUııııs!'yi ele alalım: Şeyhü'l Sunils! Seyyid Alımed Dersaadete intisabılli i'Hin ile, garbdan Mısır'a karşı hücuma kalkmış ve Türk kuvvetleri ile, yakında Kahire'de kavuşacağıl11 bi-miJhaba aleme i'lan etmişdi. Bunun üzerıne, Mısır'dan küçük bir kuvvet ifraz edilerek, SUl1usi'ye karşı hareket ettirilmiş ve "Matruh" ile, "Selum" mevkilerinde Sunus! taraftarları ma'lub ecWmeğe perişan bir halde çölün içıne sürülmüştür. Sunusi'ye iştirak itmek hatasını irtikab iden, birçok Bedeviler onu terk etmişlerdir. Zira, temin-i ma'işet içün, onların Mısır'dan idhal ettikleri erzak ve hubübat harb dolayısıyla idhal46 edilemediğinden hepsi de,mahsulsüz kalmışlardı. Sunus! Alayma iştirak idüb,Tngilizler'e kaşı isti'mal-i silah iden, Bedeviler ancak, İngiltere hükümeti'nin hiss-i merhameti (ve kendi kendilerine erzak ve elbise tevziini) sayesınde açlık ölümünden kur tuL'l b ilıni şlerd ir. Şeyh' Sunusı kuva-yı mütebakiyesi ile, "bahriye" ve "dahıe" Vahalarına çekilmiş ise de, geçen sonbaharda buralardan dahi yüzlerce esir bırakarak def edilmiştir. Bundan sonra, yanmda bulunan baş kumandalli ile birlikde,blııden az bir kuvvete malik olduğu halde, daha uzakda "Sive" Yahası'na iltica etmişse de, geçen Şubat'ın evailirıde seyyar bir kol iki yüz kilometrelik susuz bir çölü aşarak, Sunusi'ye bu müstahkem mevziirıde hücum itmekle, 800 kişiden ibaret olan bakiye-i kuvveti ma'lub edilmiş ve içlerlııden beşi Türk zabiti olmak üzere, 200 kadar maktul ve mecruh zaiyat verdirilmiştir. Sunusi tarafından "Sive" Vaha'sında indiliar e(Wmiş olan erzak ve edevat-ı harbiyenın kaffesi İngilizler'ın eline düşmüşdür.Şeyh Sunusi bu son mekeinden de tard edildikten sonra "Sahra" Çöıüni.in münzevi mahallerınde bir seyyah-ı garib gibı,dolaşmağa başla1111şdlI.Bunun A mucazadesi hakiki Sunusi, Şeyh Seyyid Mehmed idris,daha ibtida da, Seyyid Ahmed tarafından müttefikleıe karşı i'lan edilen harble, hiçbir harble alakası olmadığını beyan etmişdi.Şiıncli ise,kendi dindaşlarının başına geçerek ve müttefik devletlerle bi'l müşavere Seyid .Ahmed tarafından .irtikab edilen hatarun ta'mirine say-u gayret etmektedir. Asi "Darfur" Ernirıne gelindi, bu dahi, fena yola sapan daha büyük bir muvaffakiyete na'il olamarruştu. Şeyh Seyyid .Ahnıed'den Müslüman Mısı.rWar'dan mÜ!ekkeb 47 bir kuvvet "Darfur" Emiri'nin kuvvetini kamilen mahv ve 23 Mart 332 seneslııde payitahtı olan "EI-Faşir" Şelırini işgal etmişdir. Emir, bir çete ilc b.irlikde, meydall-ı harbden fırara muvaffak olmuşsa da Nhsır Sultanı'nın lTl1..Izaffer kıtaatı tarafından ta'kiben Teşrin-i sani'nin altısında "Darü's-selam" civannda vaki' müsademede katı idilıniş ve avanesinden sağ kalanlar esir edilmiştll. Darfur Eyaleti ahiren Sudan Hükümetine rabt idilmiş ve bu vak'a kendi ahalısinin kemal-i meserretini mucib olmuşdur. .6 (iendkurmay ,\Tr\SE BaşkanLtğı ,\r~ivi, .7 (lcııclkurmay Xl'.\SE Başkanlığı i\r~ivi. K:3471, D:150, F:6-23 (Broşürün oll ikinci sayfasıııın K:3471, D:150, 1':6-24 (Hrosürün on üçüncü sonu) sayfasının sonıı) İNGILİZ PROPr\G~-\NDc\ F.-\..:\LlYETLERİ Mısır'ın ~ark bir Cebhesinde,Türklt:! dahi, ızzet-u vekarlarını tatmin içün geçen sene i'baret bir Türk kuvveti "EIAriş'''den, İngilizler'in müdafaa hatlamlUl bulunduğu "Romani" mevkiine kadar çöklt: ilerlediler ve İngilizler'le temasa geldiler. Burada Türklt:! (4.000'den zi)'adesi ga)'r-ı mecruh olarak İngilder'in eline esir düşmek şartıyla) 9.000 kadar asker gaib etdiler: Ağustos'un dördünden sekizine kadar, devam eden bu muharebede Türkler, Mağlubı)'et-i kahhariyeye duçar oldular. Ve "Bi-Abd" 'a kadar ta'kib itdiler. Bundan sonra İngilizler "Tur-u Sina" içinde ilerleyerek, Kanun-u cvvcl'in on dokuzunda "El-Ariş"i istirdad itdiler. İngilizler daha ziyade ilerleyerek,"Mağzaba"da bir Türk kuvvet.i.rıe hücum ile, kamilen mahv itdiler ve 1600 kadar esir aldılar. İngilizler harelcit-ı taauuziyelerine yine devam iderek,"Retb" deki Türk muhafaza kıtaatına aynı suretle hucwn etdikr ve 1900.000 asker esir alarak, mütebakisini mahv itdiler ve bu suretle" Tur-u Sina" 'nuı istirdadını ikmal itdiler. "Bir-i hasene" ile, "Necı" mevkiilerinde bulunan Türk Postalan dahi kezalik48 İngilizler tarafından esır edilmişlerdir. Şimdiki halde İngilizler hududu aşarak Pilist.i.rı ktt'as111a dahil olmak üzeredirler. Türkler, Birü's- Sebi'nin garbında, "Veli Şeyh Neveran" civarında 50 kadar, müstahkem mevazi ile himaye edilen kuvvetli müdafaa hatları mzar edib,hareket-i taarruziyeye ma'ni olmağa say' itmişlerse de, csasen kuvve-i maneviyeleri bozulmuş olan, bu kıtaat İngilizler'in taarruzuna karşı burada dahi müdafaaya cesaret edemeyerek geriye, yani,Biıü's-Sebi'nin şimaline ve Kudüs-ü Şerif istikametine ricat etmektedirler. İngiliz teyyareleri Türkler'in veche-i istikametlerini tarassud ve keşf itmekte ve gicc gündüz şinıendifer merkezlerine katarlara ve ordugahlara bombalar yağdırmakta ve iras ettikleri ağır zaiyatla Türkler'in zaten gaib etmiş olduklan kuvve-i maneviyeye bir de ycis ve nevmidi ilave etmektedir. Daha Şark'da, Irak'da, İngiliz kuvvetleri bir müddet sukunet ve ararnadan sonra taarmza geçmişlerdir. Geçen sene, Nisan ayında, "Kut-ül Ammare" Kasabası'nda bir İngiliz kuvveti adeden faik Türk kıtaatı tarafından bir müddet muhasara edildikten sonra naçar teslime mecbur olmuştu. İşte bu sene, Şubat nihayet.i.rıde mezkur "Kut-ül Ammare" Kasabası büyük bir savletle istirdad edilmiş ve vfıki olan muharebede 50.000 ki~ilik bu' Türk Ordusu hemen mahvi idilmiştir. Binlercesi makrul ve 7.000'den ziyadesi esir edildiği gibi, mütebakisi de mukahhararan 130 km'e bir mesafe gerisine gayr-i muntazam bir halde çekilıni~lerdir. Adetleri 50.000 ne katlar tenzil eden bu fırariler, Bağdat kapılartna kadar takib edilmiş ve Mart'ın 11 'inde, İngiliz ordusu rcfakat.i.rıde umera-yı Arap dahi olduğu halde,49 bu tarihi şehre bili mukaveınet dahil olmuştur. Şinıdi münhezım Türk kuvvetleri Bağdat'ın fersahlarca şimalinde de tutunamayarak Musul'a doğru ta'kib edilmektedir. zarfında teşebbüsde bulunmuşlardır.18.000 kişiden Daha şimalde Ruslar "Oltu" ve "Sarıkamış" muzafferiyetlerinden sonra geçen senenin evailinden taarmzlarını tekrar ile gayet, mcvaIll arlanıışlar ve Kada mestur dağları a~arak Türkler'in meşhür "F.rzunım'un kebirini bi'] hücum zabt itm.işlerdir. Burada 3. Osmanlı Ordusu'nun kısm-ı azamı mahv idilmiş ve binden ziyade top iğtinam idilmiştir. Ruslar, Harekat-ı taarruziyetlcrine devam ile, "Trabzon", "Erzincan" ve "Van" ~ehirlerinİ velhasıl heman bütün Ermenistan'ı yed-i teshirlerine geçirmişlerdir. Bu ınuvaffakiyetden .~ Cendkurma)' ,\T.\Sı:: Ba~kal1iJ.ğı ı\r~ıvi, ôoını) I'! Genelkurmay A'L\SE Başkanlığı .\rşivi, K:3471, D:15ü, 1::6-2'1 K:3471, D: 1SO. 1;:6-2S (Bro~ürüıı (Broşıirün On Jördüncü ,ayfa,;nun on beşınci >'ayfasının >onu) SERVET ,-\ VŞ,-\R sonra, Ruslar daha büyük harekat-ı taarruziyede bulunmak emeliyle zabt ettikleri tahkim ile meşgul-u mevazi olmuşlardır. Türkler yine bir fesat çıkarmak niyetiyle İran dahiline yeni bir kuvvet salıvemıişler ve de, Ruslar ahiren bu orduyu "I Iemedan" ve "Kirmanşah" Eyaletleri'nde düçar-ı lıezimet ederek gayr-i muntazarn biı halde geriye hıınlca doğru takib etmektedirler. Görülüyor kj, Türkler, Alman altunlarından ve Alman toplarından gördükleri bütün muavenete rağmen geçen sene zarfında ma'lubiyet ve felaketren başka bir şeyelde etmediği felaket yü;>;ünden Devlet-ı Osmaniye'yi sezfıver olduğu cezadan kurtaracak hiçbir a'mal yokturSO olduğu Avrupa, görülür. harb-ı azimi telhis idildikte bunun şimdiye kadar, üç safha geçirmiş Kırk seneden beri gizlice hazulamnakta olan Almanya ve Rusya'ya bila-sebeb Belçika'ya hücwn etmişlerdir. İngiltere Belçika'nın bi taraflığtm bi'l muahede deruhde etmiş olduğundan, anların imdadına yetişmişdir. Almanlar'ın istirahat-ı harbiye eilletiyle, rüchaniyeti kendilerine haylice muvaffaki)'et-i ibtidaiyye temin etmiş ıse de müttefık askerlerini müdafaa-yı kahramananeleri onlarııı bir muvaffakiyet-i kat'iyye istihsal amelerine mani' olmuşdur. Birinci safha; karşı haincesine ilan-ı harb ve İkinci safha: Birinci saflıayı· ta'kib iden bir sukunet ve fasıla devresidir. Almanlar bu müddet zarfında muvaffakiyat-ı ibtidaiyyelerini kati bir muvaffakiyete isal etmek içün her nev'i vesaite müracaat itmişlerdir. Üçüncü safha; Geçen senenin kısm-ı azamını işgal eden devredir. İtilaf orduları bu devrede mükeınmelen mücehhez ve müsellah oldukları halde meydan-ı harblerde büyük muvaffakiyetler kazanmışlar ve A!ınanlar'a dehşet engız zaıyat uas etmişlenlir.Buııa rağmen Almanlar o kadar kuvvetli bir halde bulunınakta idiler ki, müttefıkler bu devre esnasında, Almanlar'ın ibtidfı-yı harbde elde ettikleri fcvaidi istirdfıd itmeğe muvaffak olamamışlardır. Dördüncü safha şimdi başlıyor: Müttefıkler esWıaca Alınanlar'a kat kat faiktirler. dey-i zaiyat ve aldıkları çaret, hevalinın bir yekune baliğSI olduğundan şimdiki halde,orduları adet ve kU\,-ve-i maneviye cihetiyle, müttefik ordulardan dun bir mertebededir. Aym zamanda gerek Alnıanya ve gerek müttefikleri bulunan memalikdeki gayr-i muharib ahaL de, açlıkla tehdit edilı1ıektedir. Mağlubiyetin gayr-ı kabil-i ictinab olduğuunu gören Alınanlar, İt.ilaf sevahile uğrayacak olan herhangi bir vapuru tahte'! bahirler1e gark edeceklerini ilan etmek gibi,harekat-ı mezbuhaneye müracaat itınişlerd.ir. J3eyne'l milc1 cari olan kavanııı-i harbi keen lem yekün hükınünde tutarak,sath-ı deryada seyr-ü sefer iden bunca hayatlara karşu fIili cinayeti irükab etmek!e,Almanya kendisini ölüme mahkum eden İt.ilaf ablukasını def etmeğe muvaffak olacağım zan itmiştir. rakat bunun da neticesi;diinyadaki bi-taraf hükümetin kendini kavanin -i medeniyye dahilinde yaşamağa gayr-ı layık add [derek, kendisine (ı\lmaııya'ya) karşu iıan-ı husumet itmeleri Almanlar'ın A'L\SI~ Ha,kanlıl:,'1 ;\r~ivi, K:347l, D:15ü, 1':6-25 (Bro~ürün on Başkanlığı ,\r~jvi, K:3471, D:150, 1-':6-26 (Bro~Lirün oll yedinci iO (,enclkurma)' ;1 Ccnclkurmay XL\SE altıncı ~a)'fa,uıın ,;oııU) ~ayfaSll11n sonu) İNGİLIZ PROPi\G.-\ND,\ F,-\..-\LIYETLERI gibi nuksada büsbütün me'kus semere vermıştir. ni -taraf hükümetlerden hiçbiri bu yeni vapur gark etmek pobtikasını tasvib etmemiştir. "Cemahir-i müttefikiye,yi Amerika" Almanya ile, bt'ı münasebat iderek, Alman tahte'l bahırlerinden kendi ticaret sefınelerini siyanet içün, tesLh etmekte, mavera-yı Asya'da bulunan "Çin" dahi, ''izzet ve vakar salubi bir millet Almanya ilc münasebat-ı dostanede bulunamaz. "Yolunda beyanatda bulunarak ahiren kat-ı münasebat itmiştir. Gerek Avnıpa ve gerek Cenub-ı "\merika'daki bi-taraf hükümetlerin ekserisi, Almanya'ya şedidü'l lisan protestolar göndermişler ve bu hareketleriyle yukarıdaki iki devleti imtisal elmek ihtimalinden pek de ba'id bulunmadıklarını :t.ımmen ihtar etmi,;[erdir s2 Almanya'nın Netice-i kchım: Harb-i Umumi bir müddet zarfında, Almanlar'la müttefiklerinin galibiyetiyle neticelemniyecek sulh, hak ve intaaln-ı dünya yüzünden katiyyetle,ycri.ni buluncaya kadar İtilaf orduları, Almanya, Avusturya Macaristan, Bulgaristan ve Türkiye'nin te'dibine devam edecekler ve bu Lığurda bütün varlıklarıyla istil1Zaratlarını isti'mal edecelderdir. Hatta şimdi halde bile, İtilaf hükümetleri Almanya, Avusturya 've müttefiklerinin kuvveti her ne kadar tenzil etti ise de, yine azİm olduğu itiraf ederler. Bunun için müttefıklerin (İtilafın) muzafferiyeti ile, aram ettikleri şerait dahilinde bir sulh aktinin gayet karib bulunduğunu, söylemedi mübalağadan ari olamaz. Katiyyet ve sıhhatle söyleyebileceğimiz bir hakikat varsa, o da, Almanya'nın şimdiye kadar dört milyondan ziyade ve müttefıklerirun de ona nisbetle, zaiyat vermiş olduklarıdır. YalnlZ, Romanya'nın istilası müstesna olmak şartıyla, Almanya ile müttefikleri geçen sene zarfında, hiçbir muvaffak.iyet kazanamarruşlardır. Fakat müteaddid hezİmetlere düçar olarak yarun milyondan ziyade esır vermişlerdir. Almanya müttefiklerin ablukası ile, gittikçe boğazlanmakta, hiçbir r\lman gemisi seyr-ü sefer edemernekte ve açlıktan vuku' bulan telefatla ku",re-i dahiliyesi peyder pey kesb-ı zaaf etmektedir.Alınanya bina-yı askeriyesinin temelinden hedmi içün takarrüb itmekde olan cidal-i azİm her ne kadar gayet çetin ve hun-r.İzane olacaksa da, ak.ibet-i Almanya mukadder olan tali'ine visalden, kurtulamayacaktır. Avusturya'nın zaiyatı ve kahtalık dolayısıyla ahalisinın telefatı Almanya'nınkilerden daha dehşet averdir. Bulgaristan ise küçük bir memleket olub, nazar-ı mütalaa almağa değmez 53 Fakat bu dahi, hamilerinin sükutu ile, çökecektir. Türkiye'ye gelince: Eğer İstanbul serdergelerinin arzusıına teb'an irtikab itmiş olduğu cinayatı hayz-ı faale komazdan evvel,biraz düşünselerdı, bulunduğu şu hal-i elimanede celb-i merha.ınet edebilirlerdi. Fakat Suriye'de Arab ve Ermenistan'da Hristiyan milletlerinin onlardan gördüğü korkunç zulümler adalet diye, feryat idiyor.Suriye'de ta'kib edilen usul ahaLiyi kahtallıktan mahvetmek maksadına ma'tufdu. Türk kumandan Cemal Paşa, Müslüman ve Hristiyan bütün ma'sum Arap Milletini tedricen kahtallıktan ölmeğe mahkum etnıiş ve şimdiye kadar yüz binden ziyade Arap böyle feci bir taLi'e uğraıruşlarclır. r\rap Milleti'ıun 51 Cenelkurmay Xl',\SE sollu) Cenelkurma\' AL\SE sonu) 51 Ba~kanlığı .\r~ivi, Ba~kanlığı .\rşivi, K:3471, D:1S0, 1;:6-26 K:3471, ]): i SO, 1':6-27 (Bro~ürıiıı on ,dizinci sayfa'lnln (Bro~ÜrÜll On Jokuzuııcıı savfasının SERVET i\ VŞ,-\R şu hicranlı saatlerinde, bir hükümete Melik-i Hicaz Hazretleri'nin hem cinslcrini tahlis içün böyle zalim görülebilir me karşü i'lan-ı isrikhıle teşebbüs etmesi şayan-ı istiğrab Ermenistan'da takib idilen usul daha müdhi~dir. ZavalL ahali! İstanbul Hükümet-i İttihadiyesinin emri ile, ölüme mahkum edilerek birkaç ay zarfında adedi beş yüz binden dün olmayan biçare, Ermeni kısmen kılınçdan geçiriJmi~, kısmen Trabzon sevahilinde ve kısmen de çaylara atılmışdır. Ermeni kadınlatı dahi tasavvunı mümkün her türlü tecavüz ve hayasızlığa ma'ruz kalmıştır. Fakat "Kerbc!a" da mukaddesau telvis (Televvüs) ve, "Medine" d(~ Türbe-i Hazret-i Peygamberiye Zevar-ı islam tarafından, şimdiye kadar takdim edilen hedayayı sirket iden, () dinsiz İstanbul hükümeti bu harekat-ı habisesiyle üzerine cdb iu:üğü kin ve garazı his itmekte ve kendisini bekleyen tali'i derpiş etmektedir. Bir Türk Ordusu "Sina" 'da, bir diğen "Irak" da ve bir üçüncüsü de, Ermenistan'a ifa idilmişdir. Müteaddid Türk fırkalan dahi, alelacc!e kendi zalimleri bulunan i\lman1ar'ın Avrupa Cephesinde imdadına gönderilmiş olmakla bu fırkalar kendi memleketlerinin müdafaası içün yok hükmündedir. Yemen ve Asir'de bulunan Türk kıtaatının Türkiye ile münasebet ve irtibatı aylardan beri kat idilmiş ve Hicaz'ın mütebaki kısmında bulunanlar, Melik-i Hicaz Hazretleri tarafından peyder pey tenkil idilmektedir. Fakat bütün bu saydıklarımız Türkiye'nin gelecek aylar zarfU1da hükümeti hazıra yüzünden uğrayacağı fc!aketlerin mukaddernesinden başka bir şey değildir. boğdumlmuş Mart 31 Sene 1917 ilan-ı İş bu risalenin tabı esnasında Amerika Cemahir-i müttefıkasının Alınaoya'ya karşu harb ittiği resmen istihbar idilmişdir. 7 Nisan sene 1917 54 5-1 Genelkurmay XL\SE Başkanlığı ,\rşivi, 1<:3471, D:150, ';':6-28 (Broşürün virminci sayfaşının sonu) İNGILİZ PRÜP.-\G.-\ND:\ E\_.:\LİYETLERİ Propaganda Activities And Ottoman State in The World War i ABSTRACT The imınct of the propaganda activities emered in the agenda during the World \'Var 1. It is a fact that at the beginning of the war, there was no st.ate which managed it.s propaganda activities from the center. During the war process, in Germany, England and France, there existed propaganda organization due t.o the gained experiences. For that reason, between 1914 and 1918, the war of propaganda beeaıne much important as the war, and it was med systematicaılyas a tool in the war. This war indicated that to get a victory in the military and econoınic area, the nation of propaganda takes an impartant role which can be considered as the brake of moral sit.uationof the enemies, wh.ile ours increased. As it was maintained that fırst of all propaganda was used systematicaılyas a weapon. The main reason belUnd this situation was that, in 1917, two English pilots wcre taken by Ge=ans due to propaganda mavement and they were sent ro prison by Germans for 10 years. in 1923, in Lahey, it was accepted that propaganda movement can be made in the war. Major reasons of the propaganda that was used in the \'V\VI can be listed as: t.o increase the national sense of cit.izens against the eneınies; and in the war, to increase the sense of soldiers while decreasing the enemy's and to show the neurrality of their public opinion. In t.he W\Xt1, the media became an important factor, which created public opinion and it was used by the governments t.o show their rightfulness and to show what they can get when they became the winner of the war. For that reason, under these c.ircumstances, the unbelievable propaganda movements began. As a result of the examination of this propaganda wars, during the histonca! process, it was seen that the most important lie was the British about the Turks. For that reason, we decided to examine the British propaganda movements in the World War i according to documents and ar.ticles in ATASE. KEYWORDS: Ottoman Empire British Propaganda Media Announcement