Seviç ÜYE:Seviç ÜYE.qxd.qxd

advertisement
Sanata Gönül Verenler
Yaþam Sahnesinde
Tiyatroya Sevdalý Bir Doktor
Uzm.Dr. Sevinç ÜYE
Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi-Emekli Aile Hekimi
Özel Öðretmenler Polikliniði
Sevinç ÜYE, tiyatro ile büyümüþ bir doktor. Öyle ki, bu sanat dalýna hayranlýðý ve
sahne hayalleri daha küçük yaþlarda
baþlamýþ, o çocuk kalbinde kendi kendine
filizlenen tiyatro aþký zamanla bir tutkuya
dönüþmüþ… Ýlerleyen yýllarda tiyatroyu
meslek olarak seçmese bile, bu sevdanýn
peþini hiç býrakmamýþ. Mesleðini yaparken
her an insanlarla yakýn iliþki içinde olmasý
sanatý adýna ona pek çok þey kazandýrýrken, tiyatrodan kazandýðý yetilerle de
insanlarla daha kolay ve daha etkili iletiþim kurmasýna olanak
saðlamýþ. Ülkemizde tiyatro adýna çizilen umutsuz tabloya karþýn,
içinde hala umut taþýyan ve bilinçli seyirci kazandýrmayý bir görev
olarak gören Dr. Sevinç ÜYE'den tiyatro aþký adýna birçok güçlüðe
göðüs gererek sahneledikleri oyunlarý, yaptýklarý tiyatronun zor ve
keyifli taraflarýný, mesleði ile iç içe geçmiþ sanat hayatýný dinledik…
Röpor taj: Ha ti ce PA LA
AC ME: Ýlk ola rak ti yat ro ile ta nýþ manýz ne za man ol du?
Uzm.Dr. ÜYE: Ben Bulgaristan'da
doðdum.15 yaþýma kadar orada yaþadým.
Sosyalist bir ülke olduðu için (o zamanlar), kültür ve eðitim çok önemli idi. Ben
ve ailem þehrimize gelen tüm tiyatro gösterilerini kaçýrmazdýk. Hayranlýðým, hayallerim daha küçücükken 4-5 yaþlarýnda
baþladý. Oyuncular gibi hep sahnede olduðumu hayal ederdim.
AC ME: Oyun cu lu ða karþý ye te ne ði niz ol du ðu nu nasýl an la dý nýz?
Yok sa sa de ce ti yat ro sev gi si ile mi
ŞUBAT 2007
ka rar ver di niz?
Uzm.Dr.ÜYE: Oyunculuða yeteneðim
olup olmadýðýna hala pek emin deðilim,
ama tiyatroyu çok sevdiðime gayet eminim. Benim için tiyatro olumlu bir enerji
kaynaðý. Düþünün; bambaþka bir insanýn
kiþiliðine bürünüp, onun gibi düþünüp,
onun gibi davranmaya çaba gösteriyorsunuz, çok heyecanlý deðil mi?
AC ME: Oyun cu luk için ti yat ro
eði ti mi aldýnýz mý? Ýyi bir oyun cu
ol mak için eði ti min þart ol du ðu na
inan lar dan mýsýnýz, yok sa "oyun cu luk in sanýn için de ya var dýr ya
ACTUAL
MEDICINE
yok tur" di ye mi düþü nü yor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Ciddi bir eðitim almadým. Eðitim gören kiþilere sonsuz saygým
var, çünkü harfler öðrenilmeden okuma
yazma öðrenilemediði gibi, tiyatronun
temel kurallarý öðrenilmeden baþarý sýnýrlý olur, tabii ki bazý insanlarda ayrýca sahne büyüsüne inanýyorum.
AC ME: Ülke miz de her ai le ço cu ðu nun dok tor, mühen dis, avu kat
vs. ol masýný bek ler. Si zin kon ser va tu ar eði ti mi de ðil de, týp eði ti mi
al manýzda ai le ni zin rolü var mý?
Uzm.Dr. ÜYE: Ben memur bir ailenin
çocuðuyum. O dönemde vizyon bu kadardý, çalýþkan olanlar doktor, mühendis
olmalýydý baþka þansý yoktu. Oyunculuk
yeni yeni bir meslek olarak algýlanmaya
baþlandý. Tabii ki ailem ve ekonomik
þartlar tercihimi yönlendirdi, neyse ki
mesleðimi ve hatta Aile Hekimliði branþýný çok severek yapýyorum. 23 yýldan
beri hiç piþman olmadým, ama tiyatro
eðitimi alabilmeyi çok isterdim.
AC ME: Ti yat ro cu luk ge lir du ru mu ol duk ça kýsýtlý bir mes lek.
Özel lik le Tür ki ye'de ti yat ro dan
pa ra ka zan mak çok zor. Siz bugün
bir ter cih yap mak du ru mun da kal say dý nýz; yi ne dok tor ol mayý mý
se çer di niz yok sa her türlü zor lu ðu
göze alýp pro fes yo nel bir ti yat ro
oyun cu su ol mayý mý?
Uzm.Dr. ÜYE: Çok zor bir soru. Cevabý daha da zor, bir yaným tiyatro bir ya-
81
ným doktorluk diyor. Þimdiki düþüncelerim olsaydý tiyatroyu seçip, her türlü zorluðu, heyecaný göze alýrdým.
AC ME: Ýlk oyu nu nu zu ha týr lýyor
mu su nuz? Sah ne ye ilk çýktýðýnýzda
ne ler his set ti ði ni zi...
Uzm.Dr. ÜYE: Ýlk oyunumuzun adý
"Kurþun Zehirlenmesi" idi. Cerrahpaþa
Týp Fakültesi ve Ýstanbul Týp Fakültesi 34 sýnýf öðrencilerinin yazdýðý bir oyundu.
Kendimiz doðaçlama yazdýk ve yönettik.
Ýlk oyunumuzu Harbiye Muhsin Ertuðrul sahnesinde oynadýk. Provalar sýrasýnda sanki bir oyun gibi geliyor insana, sahneye çýktýðým ilk anda kendimi küçücük
hissettim, korktum, heyecanlandým, nutkum tutuldu. Rolüm çok küçüktü ama ben yürek çarpýntýsýndan ölüyordum az daha. Bu heyecan hemen hemen hiç yok
olmadý, sahneye her çýkýþýmda
kulaklarým kýzarýr, kalbim çarpar, sanki repliklerimin tümünü
unutmuþum gibi yüreðim aðzýma gelir.
AC ME: Ti yat ro yaptýðýnýz
ekip nasýl bi ra ra ya gel di?
Kad ro nuz da ki
oyun cu larýn ta mamý dok tor mu?
Uzm.Dr. ÜYE: Ýnsanlarýn olduðu her yerde tiyatro severler
mutlaka bulunur. Ýþte bizim buluþmamýz
da böyle oldu. Bakýrköy Ruh ve Sinir
Hastalýklarý Hastanesi'nde çoðunluðu
hemþirelerden kurulu bir grubun varlýðýný duydum, iz sürdüm ve buldum. "Ben
de tiyatro yapmak istiyorum" diyerek aralarýna katýldým. Baþýmýzda yönetmen
Serdar Eðitim ile 3-4 yýl temel eðitim,
diksiyon, beden dili, iletiþim gibi özgüven geliþtirici eðitimler aldýk. Bu arada
oyunlar da prova ettik. Grubumuzda
doktorlar, hemþireler, yardýmcý personel
ve hatta birkaç dönem hastanemizde tedavi gören hasta da vardý. Kiþi sayýsý her
yýl deðiþmekle beraber sabit olarak 7-8
kiþiyiz. Grubumuzun adý "Ruh Sinir Ti-
82
yatro Topluluðu".
bazen 4-5 kiþi ile oyun hazýrladýk.
AC ME: Bugüne ka dar oy na dý ðý nýz oyun lar dan bah se der mi si niz
bi raz?
Uzm.Dr. ÜYE: Bu grubun ilk oyunu;
Yýlmaz Erdoðan'ýn "Kadýnlýk Bizde Kalsýn" isimli komedisiydi ve iki yýl üst üste,
8 oyun kapalý giþe oynadýk. Turgut Özakman'ýn "Kanaviçe" isimli komedisi ile 8
gösteri, yine Turgut Özakman'ýn "Töre"
isimli dramýný da 8 kez yine deyim yerindeyse kapalý giþe oynadýk.
AC ME: Bir ro le hazýrlanýrken iz le di ði niz yol ne dir? Siz ce bir o yun cu ne tür özel lik le ri bünye sin de taþýmalý?
Uzm.Dr. ÜYE: Role hazýrlanýrken; o
tiplemenin hayalini canlandýrýp, ezber çalýþýrken kiþilik tipini yaratmaya çalýþýyorum. Tabii ki bu matematiksel bir olay deðil, çünkü hem provalarda deðiþiklik yapabiliyorsunuz hatta oyun sahnedeyken
bile insan yeni pozisyonlar yaratabiliyor.
AC ME: Bazý oyun larýn se nar yo su nu ekip ola rak yazdýðýnýzdan bah set miþ ti niz. Bel li bir tarzýnýz var
mý, oyun larýnýzda ne yi an lat ma ya
Bir oyuncu nasýl olmalý bilemiyorum, benim þahsi fikrim önce insan olmalý, anlaþýlýr konuþmalý, doðal olmalý, alçak gönüllü olmalý ve de rol ile gerçek hayatý
asla birbirine karýþtýrmamalý.
Mesela; ben çalýþmada ne
kadýným, ne doktorum, ne
eþim, ne anneyim, ne kýz kardeþim sadece bir canlýyým, konuþan, hareket eden bir canlý.
ça lýþýyor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Oyun yazdýðýmýz ekip
üniversite yýllarýnda kaldý, çünkü þimdi o
kadar çok boþ zamanýmýz ne yazýk ki yok.
Yazdýðýmýz oyun "Kurþun Zehirlenmesi"
isimli oyundu. Akü fabrikasýnda çalýþan
bir iþçinin yavaþ yavaþ kurþundan zehirlenerek ölümünün dramýydý.
Bu grupla çok klasik ve aðýr oyunlarý tercih etmiyoruz, çünkü oyunu ezberleyebilmek oldukça zor ve meþakkatli bir süreç.
Ayrýca, ben her oyunun kendine göre bir
mesajý olduðunu düþünüyorum. Komedilerde de ne güzel taþlamalar var. Bizim
oyun seçme kriterimiz ne yazýk ki oyuncu sayýmýza baðlý, bazen 10-15 kiþi iken,
ACTUAL
MEDICINE
AC ME: Ti yat ro oyun cu lu ðu gözle me da ya nan bir
iþ. Si zin in san lar la, has ta larý nýz la sürek li iç içe ol manýz bu an lam da iþi ni zi
ko lay laþ tý rý yor mu? He kim li ði niz den ge len göz lem gücü sa na tý ný za ne
de re ce yansýyor?
Uzm.Dr. ÜYE: Evet, oyunculukta
gözlem ve kompozisyon çok deðerli. Tabii ki mesleðimin olaðanüstü katkýsý var
çünkü her gün yüzlerce denilebilecek
sayýda insan tipi ile yüzyüzeyim. Aslýnda
bence Türk insaný çok renkli ve þaþýrtan
davranýþ özelliklerine sahip, yani sokaktaki insan da çok ilginç olabiliyor bu açýdan. Ben aslýnda tiyatrodan kazandýðým
yetilerle insanlarla daha doðru, daha kolay ve hatta daha etkili iletiþim kurabiliyorum.
AC ME: Bugüne ka dar sah ne le di ði niz oyun lar da da ha çok han gi
ka rak ter le ri can landýrdýnýz? Sah ne de dok tor rolü yaptýðýnýz bir
ŞUBAT 2007
oyu nu nuz ol du mu?
Uzm.Dr. ÜYE: Hayallerin sonu yoktur, bence dolayýsýyla rollerinde... Bu konuda doyuma ulaþmak zor diye düþünüyorum. Ben neler mi canlandýrdým; sokak kadýný, pinpirik bir teyze, kýzýný evlendiren köy-kadýný, aðaç bile oldum
sahnede. Böyle sahnede kollar açýk kýpýrdamadan duruyorsun ve kendini aðaç gibi hissetmeye çalýþýyorsun. Doktor rolü
oynamadým, oynamak arzusu da yok, bu
gerçek hayattaki rolüm bana yeterince
yük bindiriyor. Tiyatro benim için günlük hayatýn ötesinde bir aþama ve pozisyon, ben öyle yaþýyorum.
AC ME: En çok han gi tür oyun lar da oy nar ken ra hat his se di yor su nuz ken di ni zi?
Uzm.Dr. ÜYE: Komedi hazýrlamak,
oynamak çok zevkli ve eðlenceli. Günlük
hayatta yeterince üzüntü, sýkýntý yaþýyoruz. Birincil olarak komedi tercih ediyoruz, iki oyun dram oynadýk töre ile ilgili
provalar da hepimiz çok duygulandýk.
Gösterinin sonunda bizim gibi amatör
bir grup bile seyircilerin boðazýný buruklaþtýrdý.
AC ME: Sa lon bul mak ve yer leþ mek amatör ti yat ro top lu luk larý
için ge nel de so run oluþ tu ru yor.
Pro va larýnýzý ya pa bi le ce ði niz ve
oyun larýnýzý sah ne le ye bi le ce ði niz
ye ri nasýl ayarlýyor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Bakýrköy Ruh ve Sinir
Hastalýklarý hastane yönetimi her zaman
sosyal, kültürel aktivitelere sýcak bakar ve
destekler. Bu yüzden salon sýkýntýsý hiç
çekmedik. Hastanenin Çok Amaçlý Salonunda çalýþýyoruz. Her yýl Bakýrköy
Yunus Emre Belediye Tiyatrosu'nda
oyunlarýmýzý sergiliyoruz.
AC ME: Oyun larýnýzýn sürek li li ði
ne du rum da, her yýl kaç oyun sah ne le ye bi li yor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Her yýl ancak bir oyun
hazýrlayabiliyoruz çünkü tümümüz gün
içinde asýl mesleðimizle geniþ bir zaman
ŞUBAT 2007
geçiriyoruz. Eh ailelerimiz de var, onlara
da zaman ayýrmamýz gerekiyor. Gerçi
ben 3-4 yýldan beri eþimi de gruba dahil
ettiðim için çok þanslýyým ama gösteriye
yakýn 1 ay eve en erken 23.00-24.00 arasý gibi gidebiliyoruz. Ýki kýzýmýza anlayýþlarý ve bizi destekleyip alkýþladýklarý için
eþim ve ben çok minnettarýz.
AC ME: Ken di ni ze bir se yir ci kit le si oluþ tu ra bil di niz mi? Se yir ciy le
bu luþ mak için ne ler yapýyor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Çok güzel, ilgili bir seyirci topluluðumuz var. Hemen hemen
full oynuyoruz, olumlu yorumlar alýyoruz, her yýl heyecanla oyunumuzu bekliyorlar. Ayrýca 1-2 gösteriyi bazý dernekler adýna oynuyoruz, bir de mutlaka bir
oyunu akýl hastalarýna oynuyoruz.
AC ME: Se yir ci de miþ ken, iyi bir
ti yat ro se yir ci si ol du ðu nuzu söyle miþ ti niz. Pe ki, ti yat ro sa lo nun da
iz le yi ci ola rak yer al mak mý, yok sa oyun cu ola rak bu lun mak mý si ze da ha çok ke yif ve ri yor?
Uzm.Dr. ÜYE: Elbette oyuncu olmak
büyüleyici, ama profesyonel oyuncular
çok ama çok baþarýlýlar. Biz ses, ýþýk, dekor
her þeyimizi kendimiz yapýyoruz. Onlar
bu anlamda çok saðlam destek ve kuvvete sahipler. Üzerine rol baþarýsý da eklenince ortaya mükemmel bir sonuç çýkýyor,
tabii ki ayakta alkýþlýyorum büyük bir keyifle. Tiyatro oynamak, tiyatro seyretmek
benim için gerçek dýþý bir boyut.
AC ME: Te le viz yon top lu mu muz da in san larýn ne re dey se tek eð len ce aracý ha li ne gel di. Ti yat ro bu
an lam da ikin ci pla na atýlýyor mu,
ne düþünüyor su nuz ti yat ro se yir ci si hakkýnda.
Uzm.Dr.ÜYE: Toplumda bir duyarsýzlaþma, düþünmeme, okumama, üretmeme, emeðe deðer vermemek giderek yerleþiyor. Tiyatro da nasibine düþeni alýyor.
Tiyatroya gitmek için plan gerekiyor, bilet almak gerekiyor yani emek, zaman,
organizasyon gerektiriyor, çok meþakkatli
ACTUAL
MEDICINE
iþler ama tüm olumsuzluklara raðmen istikrarlý ve kaliteli tiyatro seyircisi olduðuna inanýyor ve gözlemliyorum. Ben genellikle 50-100 kiþilik gruplarý organize
ediyorum çünkü Ýstanbul'da daha da zor.
Düþünün; bir kiþi tiyatro seviyor, Maltepe'de oturuyor, Beyoðlu'na gelecek, çok
zor. Yer, zaman, oyun belli olunca insanlar koþa koþa geliyor. Ne yazýk ki bu
zümre reytingleri belirlemiyor. Salonlar
doluyor, oyunlar etkileyici, oyuncular baþarýlý, özverili, istekli, seyirciler sabýrlý,
bilinçli; Türk Tiyatrosunu güzel günler
bekliyor.
AC ME: Türki ye'de ti yat ro üze ri ne
yapýlan soh bet le re bakýlýrsa, sü rek li bir kriz ya þandýðýndan, ti yat ro nun kan kay bet ti ðin den bah se di li yor. Siz ce ti yat ro nun saðlýk
du ru mu nasýl, ti yat ro ölüyor mu
ne düþünüyor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Hayýr, tiyatro ölmüyor
aksine 15 yýl öncesine göre çok baþarýlý
oyunlar ve oyuncular var. Bizim de görevimiz var, bilinçli seyirci kazandýrmak
gerekli. Bir anýmý anlatmak istiyorum; bizim oyunun gösteri zamaný. Üniversite
mezunu bir gence "tiyatro sever misin"
diye sordum. "Ah, evet dün gece gittim"
cevabýna "hangisine" diye sordum. Cevap "Cem Yýlmaz"dý. Tiyatronun ne olduðunu anlatmak gerekiyor.
AC ME: Türki ye'de ti yat ro yu ya þa ta cak se yir ci var mý, te le viz yon se yir ci si ile ti yat ro se yir ci si ayrýlýyor
mu bu nok ta da?
Uzm.Dr. ÜYE: Türkiye'de tiyatroyu
yaþatacak seyirci çok, onlarý tiyatro ile
buluþturmak gerekiyor. Anadolu'nun bu
topraklarýndan ne medeniyetler, ne kültürler geçti. Hayal edebiliyor musunuz,
insanlar 2000 yýl önce her yerleþim bölgesinin yanýna amfi tiyatro kurmuþlar,
atalarýmýzý örnek almalýyýz, özellikle
gençlere okullarda tiyatro gezileri düzenlenebilir. TV seyircisini konuþmak istemiyorum, onlar sadece nefes alýp veren,
83
yemek yiyen, tembel insan grubu diye
düþünüyorum, aaa bir de onlarýn galiba
çok boþ zamaný var.
AC ME: Özel ka nal lar da ki di zi
fur yasý ile si zin aranýz nasýl, ta kip
edi yor mu su nuz di zi le ri?
Uzm.Dr. ÜYE: TV seyredecek zamaným hemen hemen hiç yok, ayrýca seyredilecek pek bir þey de yok. Uygun olduðumda iki diziyi izlemeye çalýþýyorum,
"Yabancý Damat" ve "Avrupa Yakasý".
Çok deðerli oyuncularýmýz çok baþarýlý
oyunlar sergiliyorlar, ama ben isterdim ki
halkýmýz onlarýn tiyatro oyunlarýný izlesin, onlarý yýllarca verilen emeklerinden
tanýsýn, onlarý salonlarda yüzyüze alkýþlasýn, evinde koltukta oturarak
deðil. Bir þey daha eklemek istiyorum, bazý programlarý izlerken kendimin bir izleyici olarak
aptal bir pozisyona düþürüldüðümü düþünüyorum. TV'de keyifle izlediðim sadece belgeseller artýk, haber bile izlemiyorum. Gündemi radyo haberlerinden takip ediyorum. Yazýlý
basýnýn bir kýsmýna da tepkiliyim ayrýca, Türk insanýný bu kadar aptal duruma düþürmeye
kimsenin hakký olmadýðýný düþünüyorum.
AC ME: Popüler TV di zi le rin de
maf ya ba basýndan sav cýya ka dar
kah ra man bol lu ðun dan ge çil mi yor. Ne arar sanýz var, fa kat dok tor kah ra man yok. Siz bu nu ne ye
bað lýyor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Doktor kahraman olmaz çünkü onlar hep günah keçisi olmuþtur, yani eskiden bu mesleðin saygýnlýðý vardý toplum içinde. Þimdi o da ayak
altýna alýndý, saðlýktaki bir olumsuz olay
ikiyüz bin hekime mal ediliyor, ben de
dahil olarak herkesin bir hekimle olumsuz anýsý vardýr, ama her nedense bu olay
bir trajedi haline getiriliyor. Oysa herkes
hata yapabilir kimse kusursuz deðildir,
84
polis de hata yapýyor, hakim de hata yapýyor, öðretmen de hata yapýyor ama
bunlar hiç konuþulmuyor. Hal böyleyken
doktor kahraman tutar mý, dizi yapýmcýlarý çok zeki bence riske girmezler.
AC ME: Pe ki, te le viz yon da son yýl lar da yaygýnla þan güldürü, taþ la ma türü prog ram lar da dok tor-has ta-has ta ne iliþ ki si sýkça ele alý ný yor ve saðlýk per so ne li nin il gi siz li ði, dok tor larýn bez gin li ði, ye ter siz
im kan lar sürek li eleþ ti ri li yor. Bu
tür prog ram larý iz ler ken ne ler
düþünüyor su nuz, ya þa nan çe liþ ki le ri nasýl de ðer len di ri yor su nuz?
Uzm.Dr. ÜYE: Doktor parodilerini ö-
zellikle izlemeye çalýþýyorum, ne yazýk ki
doðru tespitleri var. Saðlýk personelinin ilgisizliði, doktorlarýn bezginliði doðru ama
bunlarýn suçlusu doktor deðil, saðlýk
düzenidir. Eðer siz bir insaný tam gün
çalýþtýrýp (en az 70-80 hastaya bakarak),
ayný günün devamýnda gece nöbetinde
hiç uyumadan (bir o kadar veya daha fazla hasta muayene ederek), ertesi gün hiç
dinlenmeden (70-80 daha hasta muayenesi) çalýþtýrýrsanýz ve bu da ayda 5-6 kez
tekrar ediyorsa ne kadar verim alýrsýnýz?
Bence tüm kademelerdeki saðlýk personeli inanýlmaz özveri ve sevgi ile çalýþýyor
ve de ayrýca çok komik ücrete çalýþýyorlar.
Tüm elemanlar olaðanüstü gayretle sabýrla çalýþýyor. Tabii kötüler de var ama ara-
ACTUAL
MEDICINE
da iyileri de alkýþlamak gerekmiyor mu?
AC ME: Þu an ye ni bir oyun çalýþ masý var mý?
Uzm.Dr. ÜYE: Bu sezonda Müjdat
Gezen'in "Ýstanbul Ýstanbul" isimli oyununu sahneye koymaya baþladýk. Müzikal komedi, bölge bölge Ýstanbul hiciv
ediliyor oyunda. Mayýs ayý sonunda sanýrým sahnede olacaðýz, umarým bir terslik olmazsa. Onbir kiþilik grubumuz canla baþla çalýþýyor.
AC ME: Önümüzde ki dönem için
ne gi bi pro je le ri niz var?
Uzm.Dr. ÜYE: Önümüzdeki dönem
için uzun vadeli projeler yapamýyoruz, tiyatro ekip iþi ve katýlýmcý sayýmýz çok deðiþken olduðundan ancak 2007
Eylül ayýnda toplanýp ne yapabileceðimize karar verebiliyoruz, yazýn 2 ay biz de tiyatro
çalýþmýyoruz. Önümüzdeki yýl
için oldukça zor bir oyun olan
"Soðan"ý denemeyi düþünüyoruz (Ýtalyan bir yazarýn yabancýlaþtýrma efektlerinin fazlaca olduğu bir oyun)
AC ME: Ti yat ro se ver le re,
bu sa nat dalýyla il gi le nen
her ke se ne ler söyle mek is ter si niz?
Uzm.Dr. ÜYE: Tiyatro hayatýn aynasýdýr. Tiyatro; insaný insana insanla anlatan tek sanat dalýdýr. Sloganým
"TÝYATROYA GÝTMEYEN ÝNSAN
KALMASIN" bu bir insanlýk görevidir.
Her fýrsatta tiyatroya gidelim, orada mutlaka kendinizden bir þeyler bulacaksýnýz,
oyuncularý da ellerimiz patlayýncaya kadar alkýþlayalým, onlar bizi bize göstermek için oradalar.
Tiyatro için emek veren herkesin (oyuncu, ýþýkçý, sesçi, dekorcu tüm emekçileri
için) önünde saygý ile eðiliyorum ve hiçbir þeyin onlarý yýldýrmamasýný diliyorum. Türkiye'nin aydýnlara çok ihtiyacý
var. Herkese bol tiyatrolu günler diliyorum. Sevgilerimle. ŞUBAT 2007
Download