Hadi ÇAMAN:Hadi ÇAMAN.qxd.qxd

advertisement
Hadi ÇAMAN
Önümüzde ki yýl 45. sa nat yýlýný kut la ya cak Ha di Ça man. Di le ko lay bin bir zor luk la ge li nen tam 45 yýl. Þu günler de yi ne bir so run la karþý karþýya sa natçý. Ka pan ma teh li ke si ya þa yan ti yat ro su nu kur tar ma, 'Pa ram par ça' adlý oyun la se zo nu ka pa tan, 25 yýl önce kur du ðu Ye di te pe Oyun cu larý'ný önümüzde ki se zon tek rar iz le yi ci si ile bu luþ tur ma müca de le si ve ri yor. Ama tüm bu sýkýntýlarýna rað men öyle si ne baðlý ki mes le ði ne "bir da ha dünya ya gel sem yi ne ti yat ro cu olur dum, bun dan
emi nin ama bu ülke de mi dünya ya gel mek is te rim iþ te onu bil mi yo rum" di yor.
Röportaj: Hülya KAPUCU
AC ME: Hu kuk eði ti mi aldý ðý ný zý bi li yo ruz, me zun ol du nuz mu
hu kuk fakülte sin den?
Ha di ÇA MAN: Olamadým, 2. sýnýf
bittikten sonra bir gün gazetede Kent
Oyuncularý'nýn kurs açacaðýna iliþkin
bir ilan gördüm. Kursa sýnavla öðrenci
alýnacaktý. Hemen o sýnava girdim.
300' den fazla kiþi vardý sýnavda. Þu an
Sadri Alýþýk Tiyatrosu olan Küçük Sahne'de bir sýnavdan geçtik. Elemeler sonunda 300 kiþi 30'a indirildi. Bende o
30 kiþiden biri olmayý baþardým. Böylelikle hukuk fakültesini de býraktým.
AC ME:Pro fes yo nel li ðe ilk nasýl
adým attýnýz?
Ha di ÇA MAN: 1 yýllýk kursun sonunda Sevgili Haldun hocam (Haldun
82
Dormen) derste "çocuklar 'Altýn Yumruk' adýnda yeni bir oyuna soyunuyoruz, iki tane genç insana ihtiyacým var"
dedi. O an herkes bana baktý, gerçektende biri ben oldum diðeri de rahmetli Yüksel Gözen oldu. O sene o oyunla profesyonel oldum. Þanslý bir insaným, Haldun Dormen oyuncularýnýn
kadrosunun yeterli olmamasý profesyonel olmam için bir fýrsat oldu. Ayrýca
Kent Oyuncularý'nda baþlamak da benim için bir þanstý. Müþfik Kenter, Kamuran Yüce, Erol Günaydýn, Tuncer
Kurtiz gibi Kent Oyuncularý'ndan gelen muhteþem bir kadroda baþladým.
AC ME: 'Pa ram par ça' isim li o yun la se zon ka panýþý yapýldý, na sýl dý oyu na il gi se zon bo yun ca,
ACTUAL
MEDICINE
önümüzde ki se zon da de vam
ede cek mi ayný oyun?
Ha di ÇA MAN: Her gelen bu
oyundan çok mutlu olarak çýktý, bu beni de çok mutlu etti. Bizim tiyatro camiamýzda kulak gazetesi denilen bir
þey vardýr. Ýzleyenler bir yakýnlarýna
söyler, kulaktan kulaða yayýlýr. Buna
güveniyoruz. Tabii gazete eleþtirileri,
reklamlar da iþe yarýyor ama insanlarýn
birbirine tavsiye etmesi çok daha güzel
bir þey. Oyun, önümüzdeki sezonda da
devam edecek. Ben 'Paramparça'nýn
çok þanslý olacaðýna inanýyorum. Turgut Özakman'ýn oyunu 'Paramparça'.
Turgut Özakman bugünlerde 'Þu Çýlgýn Türkler' ile çok ön planda. Bu oyunu da 35-40 yýl önce yazmýþ. Bugün
HAZÝRAN 2006
gazetelerin üçüncü sayfalarýnda bu tür
þeyleri sürekli görüyoruz ama o zaman
böyle þeyler yoktu, gazetelere intikal ettirilmezdi. Ama 40 sene önce Turgut
Özakman kadýn erkek iliþkisini bu þekilde anlatmayý baþarmýþ. Bu oyunun
gençlere ve evli çiftlere mesajý olduðuna inanýyorum. Oyunu izleyenler evlerine gittiklerinde acaba bende mi böyleyim diye düþünüyor. Tiyatronun
amacý da bu zaten. Ýnsanlara bir mesaj
vermek. Bu oyun insanlara evlerine
gittiklerinde biraz da olsun bir þeyler
düþündürdüðünde onlara bir yol açar
diye düþünüyorum.
AC ME: Türk ti yat ro iz le yi ci si nin
günümüzde ki
du ru mu nu es ki ye kýyas la
nasýl de ðer len di ri yor su nuz?
Ha di ÇA MAN: 60'lý yýllarda çok daha saygýdeðer bir izleyici kitlesi vardý. Ýstanbul daha
yeni 1 milyon nüfusa ulaþmýþtý.
Þu an neredeyse 20 katýna çýktý
ama o dönemdeki elit tiyatro
seyircilerimiz kalmadý. O günlerde sürekli tiyatroya giden 30 bin tiyatro seyircisinden söz edilirdi. Bu 30
binin en az 2/3'ü Ermeniler, Rumlar ve
Musevilerdi. Bunu utanarak deðil ama
üzülerek söylüyorum. Eskiden Ýstanbul'da her gece 35 tane özel tiyatro perde açardý. Üstelik haftanýn 7 günü oynardýk. Þu an kaç tane özel tiyatro
kaldý? Haftada ancak 3 gün oynayabiliyoruz, bu çok acý bir þey.
AC ME: Siz ce bugün du rum ne den de ðiþ ti?
Ha di ÇA MAN: Bu durumu deðiþtiren televizyonun patlamasý. Amerika'
da bile 50'li yýllarýn sonlarýnda televizyon yeni çýktýðýnda insanlar evlerine
kapandý. Ama bir süre sonra onlar bunu aþtýlar. Ekran ekrandýr, tiyatro tiyatrodur, konser konserdir bunu anladýlar.
HAZÝRAN 2006
Her þeyin yerini yeniden belirlediler.
Ne yazýk ki biz bunu aþamadýk. Üstelikte bir düzeysizlik baþladý. TRT döneminde bir düzeysizlik yoktu ama özel
televizyonlarla birlikte baþlayan bir
düzeysizlik var. Her þeyi magazinselleþtirdiler. Ýnsanlar okuma özürlüsü oldu. Ýnsanlar televizyonda matrak bir
þeyler görüyorlar, tiyatroya gidince orada da ayný þeyleri görmek istiyorlar.
Mesajý olan bir takým oyunlar niçin
oynanmasýn? Sheakspear'i ne yapalým
o zaman, yüz yýl önce Osmanlý'dan gelen yazarlarýmýz var onlarý da mý katledelim?
AC ME: Eði tim sis te mi nin ek sik li ðin den ga li ba bi raz da…
Ha di ÇA MAN: Evet, kesinlikle.
Aileler çocuklarýna tiyatro kültürünü
veremiyorlar. Okulda da bu kültür
aþýlanmýyor çocuklara. Stand-up salonlarý dolup taþýyor. Üstelik bizim ücretlerimizin en az 5 katýna gidip oradan bilet alýyorlar. Ben stand-up yapanlarý
eleþtirmiyorum, o kardeþlerimi de çok
yetenekli buluyorum. Örneðin; Cem
Yýlmaz çok yetenekli, sýcacýk bir insan.
Çok da düzeyli ayný zamanda. Hiçbir
zaman ben tiyatrocuyum demedi. Ben
showman'im diyor ama seyircimiz bunu ayýrt edemiyor. Stand-up nedir, tiyatro nedir? Daha bunu ayýramýyor insanlarýmýz. Mesela geçenlerde bir cafede oturuyorum. Ýki haným aralarýnda
ACTUAL
MEDICINE
konuþuyorlar, bende arkalarýndayým.
Biri diðerine tiyatroya gittiðinden bahsediyor, o da bende en son Cem Yýlmaz'a gittim diyor. Üstelik gencecik,
kültürlü görünen bir hanýmefendiydi.
Onu tiyatro sanýyor. Eðitim sistemimizin genç kuþaklara bunlarý ayýrt edecek
eðitimi vermesi gerekir.
AC ME: Ben Ha lit Ak ça te pe ile
ko nu þur ken Türk in saný ti yat ro dan an la ya cak ka pa si te de de ðil
de miþ ti, bu na katýlýyor mu su nuz? Kültürsüz bir top lum mu yuz?
Ha di ÇA MAN: Genel anlamda bakarsak evet, doðru.
Ama çok fazla düzeyli insanýmýz da var. Yüzde 100 biz
kültürsüz bir toplumuz diyemeyiz, biraz duyarsýz sadece bizim
insanýmýz.
AC ME: Dev let ti yat ro la rýn da sa lon lar özel ti yat ro la ra göre da ha do lu,
aslýnda in san lar ta ma men
de il gi siz de ðil. Bu fi yat lar dan kay nak lý sanýrým.
Ýnsan larý özel ti yat ro la ra da bi raz çek mek için bu ko nu da bir
þey ler yapýla maz mý?
Ha di ÇA MAN: Evet o konuda bir
eþitsizlik var. Benim tiyatromdan bir bilet alacaðýna o parayla devlet tiyatrosu
ya da þehir tiyatrosundan 4-5 bilet alma olanaðý var insanlarýn. Ama biz de
bu çarký döndürebilmek için bu rakamlarý uygulamaya mecburuz. Yoksa altýndan kalkamýyoruz.
AC ME: Ama bi raz da ha düþük
fi yat uy gu la sanýz da ha do lu sa lon la ra oy na ya caksýnýz…
Ha di ÇA MAN: Keþke, ama olmuyor. Devlete ben bir öneri sundum. "Biz
de devlet tiyatrolarý ile ayný fiyatlara
oynayalým, gerekli denetlemeler yapýl-
83
sýn, her gün zabýtlar tutulsun, devlet
yardýmý ondan sonra verilsin bize, oradaki açýðý tamamlayýn" dedim. Dinlemediler bile…
AC ME: Ti yat ro larýn he men hep si zor za man lar ge çi ri yor bu dö nem. Si zin de bir ti yat ro nuz var.
Nasýl du rum, ayak ta kal mayý na sýl ba þarýyor su nuz?
Ha di ÇA MAN: 24 yýldýr Yeditepe
Oyuncularý'ný ayakta tutuyorum. Hiç
ara vermedik. Bugüne kadar öyle sýkýntýlar yaþadýk ki ama tiyatromu kapamayý hiç düþünmedim. Bir þekilde geldik
bugüne kadar.
AC ME: Sa lon la il gi bir sýkýntý
ya þýyor su nuz þu sýra lar, ne dir þu
an du rum?
Ha di ÇA MAN: Tiyatronun mülkiyeti Milli Eðitim Bakanlýðý'na ait. Yandaki okulun bahçesi çocuklara küçük
geldiði için müfettiþler, "bu salonu boþalttýrýp bahçeye ekleyin" demiþler. Ankara ile sürekli görüþüyoruz. Bakanýmýz
talimat verdi ama henüz talimat alan
dostlarýmla yüz yüze gelemedik. Umarým çözeriz.
AC ME: Si zin ken di ni ze has bir
iz le yi ci kit le niz var mý?
Ha di ÇA MAN: Gençlerin çok ilgisi yok ama Niþantaþý, Teþvikiye civarýnda 60-70 yaþýn üzerinde o kadar düzeyli insanlar geliyor ki. Bu bir gelenek
olmuþ o insanlarda. Çocukluklarýndan
beri öyle yetiþmiþler. Þimdiki gençlerimiz cafelerde, barlarda veya maçlarda
olmayý tercih ediyorlar.
AC ME: Nasýl kur du nuz bu ti yat ro yu, ya ni mad di te mel le ri
na sýl oluþ tu. Ti yat ro çok pa ra ka zandýran bir iþ de ðil çünkü?
Ha di ÇA MAN: Ben bir tiyatro
delisiyim. 1982 yýlýnda Egemen
Bostancý' nýn müzikallerinden birinde oynarken vermek istediðim
84
mesajlarým olduðunu düþündüm.
Söylemek istediðim bir takým þeyler vardý ve bunu ancak tiyatroda
yapabilirim diye düþündüm. Ailem, eþim dostum yardým etti ve o
sene devlet yardýmý da henüz yeni
baþlamýþtý, devlet de az da olsa biraz yardým etti ve Füsun Önal ile
birlikte baþrol oynadýðýmýz 'Kelebekler Özgürdür' adlý oyunla Yeditepe Oyuncularý'ný baþlattýk. Bugüne kadar da çizgimde çok fazla
bir deðiþim göstermeden ayný þekilde devam ettirmeye çalýþtým.
Oyunlarýmýzýn neredeyse yüzde 60'ý
hep yerli oyunlardan oluþtu. O da bana
büyük haz veriyor. Ýnsanýn kendi yazarlarýnýn yazdýðý oyunlarý oynamasý, Ahmet'lerle, Mehmet'lerle buluþmasý daha keyifli. Ama onun dýþýnda Peter
Schefer bile oynadýk tabii. Gelecek yýl
25. yýlýmýz. Kafamda 20'ye yakýn
oyun var ama 25. yýlýmýzýn oyununu
hala kafamda oturtamadým. Çok heyecan verici olsun istiyorum. Bu benim
için çok önemli çünkü. Önümüzdeki
yýl sanat yaþamýmýn da 45. yýlýný kutlayacaðým. Bu sene bir torunum oldu.
Torunum 1 yaþýndayken o gece onu kucaðýma alýp sahneye öyle çýkayým istiyorum.
AC ME: Ti yat roy la ge çen bun ca
yýl son rasýnda ge ri ye dönüp bak týðýnýzda ne his se di yor su nuz?
Yýllarýný bu iþe ver miþ bir ti yat ro cu ola rak, bugün hak et ti ði niz
yer de ol du ðu nu zu düþünüyor
mu su nuz? Bu mes le ði bu ülke de
yapýyor ol mak tan do layý mut lu
mu su nuz?
Ha di ÇA MAN: Ben bir daha dünyaya gelsem yine tiyatrocu olurdum
bundan eminin ama bu ülkede mi dünyaya gelmek isterim iþte onu bilmiyo-
ACTUAL
MEDICINE
rum. Çünkü zaman zaman devletimiz
çok yalnýz býrakýyor. Devlet her yýl genel bir bütçe hazýrlýyor, bu bütçe içinde
kültüre binde 2.5 pay ayýrýyor, yüzde
bile deðil. Sözde AB yolunda ilerliyoruz. Ama daha AB'nin bunlarý sorma
sýrasý gelmedi. Kaç salonun var, kaç tane koltuðun var, senede kaç oyun oynanýyor, günde kaç tane gazete okuyan
insanýnýz var? Bunlarý da soracaklar
sýrasý geldiðinde. Bizim devletimiz nasýl cevap verir bilmiyorum. Çok üzülüyorum bu duruma hem kendi adýma
hem ülkem adýna.
AC ME: Türk iz le yi ci si ne tür
oyun la ra da ha çok il gi göste ri yor?
Ha di ÇA MAN: Türk izleyicisi artýk
komedileri seviyor. Ancak komedi
oyunlarýnýn da iyi kadrolarla, iyi yönetmenlerle yaratýlmasý lazým. Mesela
Gencay Hanýmýn (Gencay Gürün) tiyatrosunda hep komedi oynanýyor.
Ama öyle düzeyli yapýlýyor ki raðbet
de görüyor dolayýsýyla.
AC ME: Öyle þart lar da yaþýyo ruz
ki in san larýmýzýn bi raz gülme ye
çok ih ti yacý var, on dan her hal de
bu il gi…
Ha di ÇA MAN: Kesinlikle. Bir takým koþullar o kadar içimizi karartýyor
ki. Ekonomik koþullar, yýllardýr devam
eden Irak Savaþý, Güneydoðu'da yaþanan sorunlar… Ýnsanlar biraz bunlardan sýyrýlmak istiyor. Bütün bunlarýn
çözümü o kadar kolay ki aslýnda. Birazcýk sevgi ekmeyi baþarabilsek her
þey çok daha güzel olacak. Sevgi olursa
dostluk, arkadaþlýk, yurttaþlýk yeniden
doðar. Tanrý bize bir lütufta bulunmuþ
ve koskoca bir Mustafa Kemal göndermiþ. Ya onu göndermeseydi o zaman
þu an Afganistan'dan 300 yýl daha geride olurduk. O günkü yollarý yeniden
açmak, sevgiyle kucaklaþmak lazým diye düþünüyorum ki dünyada adý saný
HAZÝRAN 2006
olan, yumruk gibi bir ülke olalým. Ýlla
ki AB ya da ABD ile birlikte dans etmek gerekmiyor. Tabii ki gerekli olduðunda ortak hareket edilir ama sürekli
onlarýn adamý gibi davranmak bana
ters geliyor.
AC ME: Genç ti yat ro cu lar dan
be ðen di ði niz isim ler var mý? Ge le cek te bir Yýldýz Ken ter, bir
Hal dun Dor men ya da bir Ha di
Ça man ola bi le ce ði ni düþün dü ðü nüz isim ler…
Ha di ÇA MAN: Beni böyle gördüðünüz için çok teþekkür ederim. Þu andaki kadromu çok beðeniyorum. Mesela Ayça Bingöl, o kadar duyarlý, o kadar dikkatli ki. Yüzünde küçücük bir
yanlýþ ifade yok. Cenk Sözeri'de ayný þekilde. 6 yýldýr benimle birlikte ve 6-7 tane baþrol
oynattým, hiçbirinde de bir hatasý olmadý. Kenter'lerin, Ferhan Þensoy'un kadrosunda,
Gazanfer Özcan hocamýzýn yanýnda çok iyi gençler var. Eðitim bu meslekte çok önemli
ama bence asýl eðitim sahnede
ustalarla dans etmek, onlarla
soluk soluða, göz göze olmaktýr.
Bazý þeylerin okulu yoktur, yaþayarak öðrenirsin. O yüzden bu ustalarýn yanýnda çok iyi gençler yetiþiyor.
AC ME: Asýl mes le ði oyun cu luk
ol ma yan med ya tik isim le rin
oyun cu luk yap masýný nasýl de ðer len di ri yor su nuz?
Ha di ÇA MAN: Herkes kendi iþini
yapsa çok daha güzel olur. Ben gerçekten çok iyi oyuncularýmýzýn yaptýðý iþle
deðil de baþka þeylerle gündeme gelmeye çalýþmasýna da çok üzülüyorum. Salon sorunu ile ben bu günlerde gündeme geldim, bu beni çok üzüyor. Neden
yýllarýný bu iþe vermiþ Hadi Çaman sadece bu konu ile gündeme gelsin? Ama
mecburum da bir yandan. Çünkü
HAZÝRAN 2006
halkým bunu bilmeli ki tepki göstersin.
Herkesin bir özel yaþamý var, ama herkesin bunu bilmesi gerekmiyor ki.
AC ME: Tv ile il gi li pro je le ri niz
var mý, yakýn za man lar da?
Ha di ÇA MAN: Þu ara biraz olsun
istiyorum. Artýk yaþým gereði kendimi
çok fazla yormayacak roller oynuyorum. Dolayýsýyla televizyona zaman
ayýrabilirim. Hiç deðilse buradaki çocuklarýma da biraz katký saðlarým.
AC ME: Saðlýk du ru mu nuz nasýl,
her han gi bir kro nik ra hat sýz lý ðý nýz var mý?
Ha di ÇA MAN: Ben 40 yýldýr 65 kilonun ne altýna düþtüm ne de üzerine
çýktým. Kilo almamak çok özel bir þey.
spor yap ma ya va kit ayýrýr mý sý nýz ya da bes len me ni ze dik kat
eder mi si niz?
Ha di ÇA MAN: Spor yapmak için
zaman ayýramýyorum ama hareketli bir
insaným, sürekli hareket halindeyim.
Bu benim için bir avantaj ama saðlýðým
için çok büyük de bir dezavantajým var
o da sigara. En kýsa sürede bir doktor
yardýmý ile onu da býrakmak istiyorum.
AC ME: Düzen li dok tor kon trol le ri yaptýrýr mýsýnýz?
Ha di ÇA MAN: Yaptýrýyorum. Her
yýl mutlaka tahlillerimi yaptýrýrým, nöroloðuma ihtiyaç duydukça giderim.
Bizim mesleðimizde malzememiz kendimiziz. Seni izlemeye gelen insanlarýn
karþýsýna iyi çýkmak zorundasýn. O yüzden bizler özellikle
dikkat etmek zorundayýz.
AC ME: Top lum ola rak
pe ki ne du rum dayýz siz ce
saðlýk ko nu sun da?
Ha di ÇA MAN: Bizim mil-
O bakýmdan kendimi þanslý hissediyorum. Biraz tansiyon sorunum var. Her
gün bir tansiyon ilacý alýyorum. Geçen
sene beyinsel bir yorgunluk yaþadým,
bir nörolog arkadaþýma gittim, þu anda
kendimi daha olumlu hissediyorum.
Ekonomik sorunlar insaný çok yoruyor.
Buradan geçinen evlatlarým var, onlara
bir þeyler sunmak zorundayým, bu sorumluluk beni biraz yýpratýyor. Özellikle þu salon sorunu bende çok büyük
çöküntü yarattý ama herkes o kadar destekliyor ki beni, o bana biraz güç ve
moral verdi.
letimizde garip bir þey var.
Bu ülkede herkes doktor.
Millet olarak bir ukalalýlýðýmýz var, her þeyi bildiðimizi sanýyoruz. Ýnsanlar
hastalýklarýný birbirine anlatýr, karþý tarafta hemen kendine iyi
gelen ilacý tavsiye eder. Bu iþi bilenlere býrakmamýz, doktorlara kendimizi teslim etmemiz gerekiyor. Her
þeyden önce bunun bilicine varmamýz lazým. Hastanelerin durumu
da çok kötü. Ýstanbul'daki SSK hastaneleri, devlet hastaneleri her gün
binlerce insanla dolup taþýyor. Orada çalýþan insanlara, oralarda derdine çözüm arayan hastalara çok
üzülüyorum. Doktora gitmek isteyen insanýmýz gidemiyor ki. Buna
bir sistem getirmek lazým.
AC ME: Saðlýðýnýza ye te rin ce
özen göste rir mi si niz? Me se la
Bu keyifli sohbet için Hadi Çaman'a
teþekkür ederiz.
ACTUAL
MEDICINE
85
Download