Minyatürlerle Osmanlı‐İslam Mitologyası ××× Geleneksel Türk-İslam Sanatları’nın nadide dallarından biri olan minyatür sanatı, her şeyden önce tarihi perspektiften değerlendirilecek olursa, pek kıymetli el yazma eserlerinde yer alan metin kısmını açıklayıcı, betimleyici ve görsel kalıcılık sağlayıcı hususiyetleriyle ayrıcalıklı bir ehemmiyete haizdir. Peygamber kıssaları, günlük yaşam sahneleri, efsaneler ve efsanevi yaratıklar gibi pek Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 10, Sayı 3, 2010 ss. 287‐290 Metin And Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2010, (3. Baskı), 487 s. db 10/3 TANITIM VE ELEŞTİRİ YAZILARI çok konuda yazılmış çok sayıda el yazmasını renklendiren minyatürler, bu eserin odak noktasını teşkil etmektedir. 1950 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan ve müzik, bale, opera, tiyatro, edebiyat konularında yazılar yazmaya başlayan yazar, uzunca bir dönem radyo programları hazırlayarak, belgesel film senaryoları yazmıştır. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde otuz yılı aşkın bir süre öğretim görevlisi, öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra 1994’te emekli olan yazarın Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası (2007) isimli eseri, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan, Ritülelden Drama. Kerbela-Muharrem-Ta’ziye (2002) ve Oyun ve Bügü. Türk Kültüründe Oyun Kavramı (2003) isimli kitaplarından sonra yayınlanan üçüncü kitabıdır. Giriş kısmında, mitologya, dağlar, ağaçlar, kuyular, kutsal sular, sayılar, Osmanlı minyatürleri, edebiyat ve mitologya gibi konulara değinilen eser sekiz bölüme ayrılmaktadır. Birinci bölümünde; ‘Yaratılış-Türeyiş-Tufan’, ikinci bölümünde; ‘Peygamberler ve Mucize288| db leri’, üçüncü bölümünde; ‘Mahşer ve Ahiret’, dördüncü bölümünde; ‘Mitologya Yaratıkları’, beşinci bölümünde; ‘Gök Cisimleri Mitologyası’, altıncı bölümünde ‘On İki İmam ve Şia Mitologyası’, yedinci bölümünde ‘Ulu Kişiler Mitologyası’ konularına ayrılmış eserin sekizinci ve son bölümünde ‘Klasik Aşk Hikâyeleri’nden bahsedilmekte olup ve söz konusu bölümler, mebzul minyatürlerle görselleştirilerek zenginleştirilmektedir. Klasik Aşk Hikâyeleri’nden biri olan ve Divan edebiyatında otuzu aşkın şair tarafından kaleme alınan Yûsuf u Züleyhâ isimli eserin, Süleymaniye Kütüphanesi’nde yer alan Kısasü’l-Enbiyâ yazmasına ait ‘Yusuf’un huzurunda portakal soyarken kadınların parmaklarını kesmeleri’ konulu minyatürünün yanı sıra, Chester Beatty Library’de yer alan Yûsuf u Züleyhâ isimli yazmanın ‘Yaşlı Züleyhâ’nın, Yûsuf’un yolundan geçişini gözlemesi’, ‘Yaşlı ve gözleri görmeyen Züleyhâ’nın Yûsuf’un huzuruna çıkması’ ve ‘Yûsuf’un Züleyhâ’nın gözlerini açması’ konulu minyatürleri eserin ibret verici minyatürleri arasındadır. Yûsuf ve Züleyhâ kıssasının önemi yazar’ın kaleminden şu şekilde ifade edilmektedir: “Denebilir ki içindeki ders, ibret, dokunaklı ve dramatik öğeler kadar, olağanüstü olaylar bakımından mitologya için çok zengindir. Bu bakımdan da edebiyatta çok işlenmiş bir hikâyedir.” DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 3 TANITIM VE ELEŞTİRİ YAZILARI Osmanlı minyatürleri bakımından dünyada en zengin merkez olan Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Türk İslam Eserleri Müzesi ve Süleymaniye Kütüphanesi gibi yerel müze ve kütüphanelerin yanı sıra British Library (Londra), Chester Beatty Library (Dublin), Bibliothéque Nationale (Paris), Staatsbibliothek (Berlin) gibi çok sayıda kütüphane’de yer alan el yazması minyatür örneklerine eserde sıklıkla yer verilmiştir. Hz. Muhammed’in hayatını konu edinen Siyer-i Nebi isimli eserde resmedilen Miraç hadisesi, Hz. Halime’nin Hz. Muhammed’i emzirmesi, Hz. Peygamberin kızı Hz. Fatıma’yı amcazâdesi Hz. Ali ile evlendirmesi konulu minyatürlerden, İslam inancına göre Zülkarneyn ile özdeşleştirilen Büyük İskender’in Ab-ı Hayat arayışına, Nuh Tufanı’ndan Ashab-ı Kehf’i köpekleri Kıtmirle birlikte mağarada uyku haline gösteren minyatürlere, Hz. Adem ve Hz. Havva’nın cennet’ten kovuluşunu betimleyen minyatürlerden Dabbetü’l-arz konularına, Hamel, Sevr, Cevza, Seratan, Esed, Sünbüle, Mizan, Akreb, Kavs, Cedi, Delv ve Hut burçlarının resimlendirilişinden Kerbelâ olaylarının anlatıldığı Ravzatü’ş-Şühedâ ve Hadikatü’s-Süedâ isimli eserlerin minyatürlerine kadar çok sayıda el yazması minyatürler, söz konusu esere kap- db | 289 samlı bir katalog hüviyeti kazandırmaktadır. Eserin en ilgi çekici taraflarından biri de peygamberlerden adları pek bilinmeyen Hz. Circis ve Hz. Hanzale bin Safvan’ın kıssalarıyla ilgili minyatürlere yer verilmesidir. Eserde, söz konusu kıssaların Zübdetü’t-Tevârih’te yer alan minyatürlerine yer verilmiştir. “Hz. Circis’i ele alan kaynakların bilimsel değeri çok azdır, daha çok bir söylence kişisi olarak verilmiştir. En çok bilgi Taberi Tarihi’ndedir. O, Hz. Circis için başlı başına bir bölüm ayırmıştır. Hıristiyanların ermiş olarak kabul ettiği St. George ile aynı kişi olarak kabul edilir. Ancak St. George Hz. Circis bir yanda Hz. Hızır ve Hz. İlyas’la da karıştırılmaktadır. Söylenceye göre Hz. Circis, Filistinli idi. Hz. İsa’nın havarilerinden arta kalanlarla görüşebilmiştir. Döneminin kralı, Hz. Circis’e puta tapmayı benimsemediği için çeşitli işkenceler uygulamıştır. Hz. Circis ise kendisine üç kez ölümden sonra tekrar dirilme olanağı tanınmışken toplumu aydınlatmaktan geri durmaz, üç kez korkunç bir biçimde düşmanları tarafından öldürülür. Ama her birinde dirilir ve kutsal görevini sürdürür, ancak dördüncü kez dirilmek şansını yitirmiştir. Melekler onu göğe kaldırırlar, bir iki melek de ona mezar kazar.” Gerek geçmişte yaşamışların ve yaşanmışlıkların akibetini sadece okuyarak değil minyatürler aracılığıyla gözlemleyip tefekkür etmek ve gerekse uçsuz bucaksız ilim yolculuğunda, yıldızlar misali geleceğe ışık tutmak adına bu eserin son derece faydalı olacağı DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 3 TANITIM VE ELEŞTİRİ YAZILARI muhakkaktır. Bu anlamda okuyucularına ufuk turu yaptıracağını düşündüğümüz bu çalışmayı konuya ilgi duyan akademisyen ve okuyuculara okumaları noktasında tavsiye ediyoruz. Arş.Gör. Hayrunnisa ÇAKMAKÇI Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi [email protected] ××× 290| db DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 3