55 berim olduğu halde gitmediğim bir arkadaşımı ha

M. Meclis
B : 55
berim olduğu halde gitmediğim bir arkadaşımı ha­
tırlamıyorum. Eğer olduysa hakikaten kendim de
buna üzülürüm.
Ayrıca, yalnız hastalık konusu değil; milletvekili
arkadaşlarımızın başına gelen her türlü
hadisede
muttali olduğum anda, Millet Meclisi Başkanı ola­
rak gayet sert girişimlerim olmuştur. Bunu misalle­
riyle burada anlatmak istemiyorum. Gerek Hükü­
met nezdinde, gerek görevliler nezdinde teşebbüsle­
rim olmuştur.
Esasında parlamentonun saygınlığı, kendi üyesi­
ni seven, kendine saygın olan insanlarla mümkün­
dür. O bilinç ve düşüncede olduğumu lütfen kabul
buyurunuz.
BAŞKAN — Sayın Başkan, sizi fazla ayakta tutıtük, kusura bakmayın; yalnız iki arkadaşımızın da­
ha sorusu kalmıştır.
Buyurun Sayın Ertuğ.
CELÂL ERTUĞ (Elazığ) — Sayın Başkan..
(«Duyulmıuyor» sesleri)
BAŞKAN — Biraz yakına gelir misiniz Sayın
Ertuğ, duyulmuyor, tutanağa geçecek sorularınız
efendim.
CELÂL ERTUĞ
(Elazığ) — Sayın Başkan,
(birinci sualim şudur. Meclis sağlık bölümünde üye­
lerin veya buradaki görevlilerin acil durumunu kar­
şılamak üzere 'birkaç yataklı bir bölüm ayırmayı
düşünüyor musunuz? Bu sön derece zaruri bir ge­
reksinmedir. Çünkü, bazı gece oturumlarında, hasİahanelerin uzman doktorları bulunmadığı sıralarda,
burada bazı acil müdahaleler gerekiyor. O zaman veyahutta bir hastalığın nekahetinde bulunan arkadaş­
larımız, dinlenme ihtiyacında bulunuyorlar. Bunla­
rı bir yerde göz altında bulundurmak ve modern an­
lamda, acil yardım dediğimiz, gerek araç ve gereç­
lerin bu ünitelerin içerisinde bulundurulmasını dü­
şünüyor musunuz? Bu son derece önemlidir. Bazan
kalp durması vakasında yeniden kalbinin işlemesi ba­
kımından yardımları vardır. Bu metodların Meclis
içinde dâima hazır (bulunmasını ben diliyorum. Zatıâliniz düşünüyor musunuz?
2. Meclis sigaralarının üzerine «Bu sağlığa za­
rarlıdır» diye bir etiket yapıştırılmasını düşünüyor
musunuz? Ben temenni ediyorum.
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Ertuğ.
MİLLET MECLİSİ BAŞKANI CAHİT KARAKAŞ (Devamla) — Sayın Ertuğ, birinci 'konunuz
milletvekillerinin sağlığı ile ilgili olan konudur. Ha­
kikaten bu konu, en mühim olan konulardan bir ta— 190
17 . 2 . 1979
0:2
nesi. Zira, milletvekilleri ve politikacılar, özellikle
parlamenterlik yapan politikacılar, en çok stres du­
rumunda olan, en çok gerginlik içinde günlerini ge­
çiren kimseler ve ayrıca, buna ilave olarak, yaş or­
talaması bakımından 40 civarında olan mirleltvekillerinde kalp hastalıklarının ve bazı damar tıkanık­
lıklarının, dünya istatistiklerine göre, çok
olması
mukadder. Bir de buna ilave olarak Ankara'nın kirli
havası, özellikle size bunu hatırlatmak istiyorum, An­
kara'nın kirli havası da solunum organlarına yaptığı
kötü etki dolayısıyla, millet vekiller inin sağlık durum­
ları bazan ve aniden ciddi boyutlara varacak durum­
da. Bunun için, gerek Meclisin içinde bir acil yardım
ünitesi, gerekse Avrupa'nın pek çok yerinde ve hava
meydanlarında dahi olduğu gibi, kurtarma arabası
diye, içinde oksijen çadırı dalhil bir arabanın temini
cihetine gideceğiz Böylece direkt olarak Genel Ku­
rul salonlarına ve ona en yakın yere kadar gelmesini
.sağlamak suretiyle milletvekili arkadaşlarımızın ani
bir rahatsızlanmalarında, hayatlarını garanti etmiş
olacağız.
Ayrıca, buna ilave olarak şunu söylemek isterim:
Tüm milletvekili arkadaşlarımızın, Orta Doğu Tek­
nik Üniversitesindeki bir profesörle, onun talebi üze­
rine yaptığımız bir mülakatta mutabık kaldık, tüm
milletvekili arkadaşlarımızın koroner yetmezliği ba­
kımından, sağlık kartekslerini tutup, gerektiği şekil­
de onlara yaklaşma şeklini düşünüyoruz. Bazı arka­
daşlarımızı yakından böylece izleyerek, kendi sağ­
lıklarını garanti altına almak istiyoruz.
Sigara konusuna gelince: Sigara konusunun sağ­
lığa zararlı olduğu hakkında muhtelif görüşler var.
Bunu kesin bir yasal duruma bağlamadan, Millet
Meclisi sigaralarının üzerine «Sağlığa
zararlıdır»
banimi yapıştırmakta ben kendimi yetkili görmüyo­
rum.
BAŞKAN — Sayın Dağlı, Buyurunuz.
HASAN ALÎ DAĞLI (Manisa) — Sayın Baş­
kan, Meclisin .saygınlığı, çalışmalarıyla kamuoyun­
da değerlendirilir.
1. İçtüzüğümüzde devamsızlığa ait madde ol­
masına rağmen, Meclisi çalıştırmamak için maksat­
lı veya'maksatsız, izinsiz ve mazaretsiz olarak Mec­
lis oturumlarına katılmayanlar hakkında herhangi
bir işlem yapılmış mıdır?
2. Telefonlar yetersiz olduğu için, bir kilsim ar­
kadaşlarımızın Meclise devamını bir ölçüde engel­
lemektedir. Telefon yetersizliğinden bazı arkadaşlar
birtakım işlerini takip edememektedirler.