Suriye’nin kuzeyinde bulunan Halep tarih boyunca ticaretin merkezi olmuş ve önemli ticaret yollarına geçiş üssü olmuştur. Ekonomik açıdan her dönem önemli bir yere sahip olmasına rağmen siyasi istikararı devamlı olmadığı için çok büyük gelişme kaydedememiştir. 16. Yüzyılda Osmanlı hakimiyeti altına girmesi ile sağlanan siyasi istikrar neticesinde bölgenin mühim ticari ve kültür merkezlerinden birisi olmuştur. Şehrin tarihine baktığımızda ilk olarak M.Ö. 3000 yılına ait çivi yazılı Akad tabletlerinde adı geçmektedir. M.Ö. 18. yüzyılda Yamhad Krallığına başkentlik yapan şehir, daha sonra Hitit Krallığının kontrolüne girmiştir. Asur ve Pers hâkimiyetinin etkin olduğu kente, Helenistik dönemde Suriye Kralı Seleukos Nikator egemen olmuş ve kentte önemli imar faaliyetleri gerçekleştirmiştir.1 Roma İmparatorluğu M.Ö. 64 yılında hakimiyeti altına almış ve Bizans döneminde de önemli ticaret merkezleri arasında olmuştur. Bizanslılar döneminde kent Hristiyanlık merkezi haline getirilmiştir. İslamiyetin doğuşundan sonra Halep üzerine seferler düzenlen- miş ve şehir M.S. 637’de İslam hâkimiyetine girmiştir. Daha sonra Emevi ve Abbasi hükümranlığı altına giren Halep, Tolunoğulları, Hamdaniler, İhşidler ve Fatımilerin de mücadele ettiği bir şehir olmuştur. Suriye’ye Türklerin gelişi, 1063 yılında Oğuzların Ön Asya’ya doğru ilerlermesiyle bir kolunun bölgeye yerleşmesi ile başlamıştır. Bölgede hızla yayılan Türkler, 10691070 yıllarında Kurlu ve Atsız Beyler önderliğinde Güney Suriye’yi tamamen ele geçirmiş, burada başkenti Remle olan bir Türkmen beyliği kurmuşlardır. 1070 yılında Mısır seferine çıkan Selçuklu Sultanı Alparslan ise Halep’i kuşatmıştır. Sonuç alınamamış ve daha sonra 1078 yılında Suriye Selçuklu Meliki Tutuş tarafından kuşatılmıştır. 1086 yılında Anadolu Selçuklu Devletine bağlanmıştır. Selçukluların 1118’e kadar devam eden hakimiyetinden sonra Halep, Artukluların eline geçmişse de, bu hâkimiyet uzun sürmemiş 1128’de Atabeg Zengi’nin yönetimine girmiştir.2 1183’te Eyyubi egemenliğine giren şehirde, rahat bir dönem yaşanmış ve ticaret yeniden canlanmıştır. 1260 yılında Moğol, 1400’de Timur hakimiyetine giren Halep, Timur döneminde tahribata uğramıştır. Memluklular döneminde şehir, kalkınma yaşanmasına rağmen kıtlık, veba salgını ve doğal afetlerden kurtulamamıştır. Avrupa ile İran arasındaki ticaretin üssü olan Halep, Cenevizlilerin buradan Avrupa’ya yaptığı ipek ticareti ile yeniden kalkınma sağlamıştır. Osmanlı Devleti Yavuz Sultan Selim döneminde, 1516’da Mercidabık (Halep’in kuzeyinde) meydan muharebesinde Memlukluları mağlup etmiştir. Doğu’nun iki önemli ticaret merkezi olan Halep ve Şam şehirleri, Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Halep, Osmanlı’nın en mühim ticaret merkezi olmakla beraber Antep ve Antakya’yı kapsayan büyük bir eyaleti konumundaydı. Osmanlı için her alanda önem arzeden Halep, Acem seferlerinde üs olarak da kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nde Bursa ve İstanbul’dan sonra en önemli dokumacılık merkezi Halep olmuştur. İpekli dokumaları ve sabunları Halep’in en önemli ihraç malları olmuştur. Osmanlı’nın bölgeyi hakimiyeti altına almasından itibaren Venedikliler, ilk konsolosluğu açmış ve şehrin ticari önemini bir adım daha öne çıkarmıştır. Daha sonra bölgede ticaret yapan İngilizler, Fransızlar ve Hollandalılar Halep’te konsolosluklar ve acentalar kurmuştur. Böylece kent doğu-batı ticaretinde mühim bir uğrak noktası olmuştur. Bundan dolayı, kent üzerinde önemli çalışmalar yapan Bruce Masters tarafından “Osmanlı İmparatorluğu’nun Kervan Kenti” olarak adlandırılmıştır. Arap harfleriyle ilk matbaa İstanbul’dan önce Halep’te kurulmuştur. Osmanlı döneminde Halep’te sağlanan siyasi istikrar, şehrin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde Halep’in siyasi ve iktisadî durumu, Şam ve Beyrut’un yükselişi ile sarsılmaya başladı.3 20. yüzyılın başlarında İstanbul ve Kahire’den sonra Osmanlı’nın üçüncü büyük kenti Halep’ti. I. Dünya Savaşı sonucunda önce Arapların, ardından da 27 Ekim 1918’de İngilizlerin işgaline uğradı ve böylece 402 yıllık Osmanlı hâkimiyeti son bulmuştur. Savaş sonucu Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Sykes-Picot Mütarekesi sonucu, kurulan Suriye Krallığına Yıl:1 | Sayı:3 | Gökkubbe | 43 DOSYA: TÜRKMENELİ D oğu ile Batı arasında önemli bir ticaret merkezi, Fırat ile Asi nehri arasında uzanan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan bir şehirdir; Halep. Tarih boyunca birçok devletin hakimiyeti altına girmiş, bazı zamanlar çok parlak dönemler geçirmiş bazı zamanlar mücadelelere ve buhranlı dönemlere tanık olmuştur. Köklü ve çok eski bir tarihe dayanan Halep’in ismi ilk olarak “Ebla Tabletleri”nde anılmaktadır. Şehir adını Arapça’da “süt sağan” anlamına gelen “Halebü’ş-şehbâ” kelimesinden almaktadır.