Untitled - Gazi Üniversitesi Açık Arşiv

advertisement
V2O5 İNCE FİLMLERİN YAPISAL, MORFOLOJİK VE OPTİKSEL
KARAKTERİZASYONU
Meltem DÖNMEZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
FİZİK ANABİLİM DALI
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ARALIK 2015
......................................................................
tarafından
hazırlanan
“…………………………………………………………………………...………………..” adlı tez
çalışması aşağıdaki jüri tarafından OY BİRLİĞİ / OY ÇOKLUĞU ile Gazi Üniversitesi
…………………............................................ Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak
kabul edilmiştir.
Danışman: Prof. Dr. Mehmet ÇAKMAK
FİZİK, Gazi Üniversitesi
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
...…………………
Başkan : Prof. Dr. Süleyman Özçelik
FİZİK, Gazi Üniversitesi
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
…………………...
Üye : Prof. Dr. Bora ALKAN
FİZİK, Ankara Üniversitesi
Bu tezin, kapsam ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum
…………………...
Tez Savunma Tarihi: ......../….…/……
Jüri tarafından kabul edilen bu tezin Yüksek Lisans Tezi olması için gerekli şartları yerine
getirdiğini onaylıyorum.
…………………….…….
Prof. Dr. Şeref SAĞIROĞLU
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü
ETİK BEYAN
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak
hazırladığım bu tez çalışmasında;

Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar
çerçevesinde elde ettiğimi,

Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına
uygun olarak sunduğumu,

Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak
gösterdiğimi,

Kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı,

Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu,
bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan
ederim.
Meltem DÖNMEZ
24/12/2015
iv
V2O5 İNCE FİLMLERİN YAPISAL, MORFOLOJİK VE OPTİKSEL
KARAKTERİZASYONU
(Yüksek Lisans Tezi)
Meltem DÖNMEZ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Aralık 2015
ÖZET
Bu çalışmada, sıcaklık ve güç parametrelerinin değişiminin V2O5 ince filmlerinin üzerine etkisi
araştırıldı. V2O5 ince filmler cam alttaşlar üzerine RF Püskürtme Sistemi ile oda sıcaklığı, 100, 200
ve 300 oC de kaplandı. Tavlamanın etkilerini gözlemlemek için 100 oC de kaplanan V2O5 ince filmi
tercih edildi ve camın ısıya dayanma gücü göz önünde bulundurularak tavlama işlemi, 1 saat süre
ile atmosferik ortamda 200 ve 300 oC de gerçekleştirildi. Aynı zamanda oda sıcaklığında n-Si
(100) alttaşlar üzerine farklı RF güç değerlerinde (50 W, 100 W, 150 W) püskürtme yöntemi ile
kaplandı. Katı n-Si alttaş üzerine büyütülen ince filmlerin optik soğurma spektrumlarının da
değerlendirilebilmesi için kaplamalar sırasında ince filmler korning cam alttaşlar üzerine de
biriktirildi. V2O5 ince filmlerin yapısal, morfolojik ve optiksel analizleri yapıldı. Filmlerin kristalite
özellikleri X-ışını kırınımı (XRD) tekniği ile belirlendi. Yüzey morfolojisi atomik kuvvet
mikroskobu (AFM) ile analiz edildi. Optik geçirgenlik özelliği ise UV-Vis spektrometre ile
belirlendi. Üretilen ince filmlerin yasak enerji aralıkları (Eg), soğurma spektrumundan hesap edildi.
Yapısal analizlerle V2O5 ince filmlerin ortorombik fazda büyüdüğü gözlendi. Farklı RF güç
değerlerinde korning cam üzerine kaplanan filmlerin Eg değerleri indirekt geçiş için 2,6-2,9 eV
olduğu belirlendi. Farklı sıcaklıklarda cam üzerine kaplanan filmlerin Eg değerleri ise indirekt geçiş
için 2,5-2,7 eV olduğu belirlendi. Güç değişimi göz önünde bulundurulduğunda, elde edilen
sonuçlardan kristalitesi ve yüzey morfolojisi açısından iyi nitelikte, en yüksek optik bant aralığına
sahip olan numunenin 50 W RF gücünde hazırlanan numune olduğu görüldü. Ayrıca, Püskürtme
RF gücü değişiminin tanecik boyutu üzerinde etken olduğu ve parçacık boyutunun 50 W için 1,73
nm değerinden 150 W için 0,13 nm değerine değiştiği belirlendi. Büyütme sıcaklığının etkisi
değerlendirildiğinde en iyi kristalite 100 ˚C de gözlendi.
Bilim Kodu
Anahtar Kelimeler
Sayfa Adedi
Danışman
: 202.1.147
: İnce Film, V2O5, AFM, XRD, UV-Vis
: 56
: Prof. Dr. Mehmet ÇAKMAK
v
STRUCTURAL, MORPHOLOGICAL AND OPTICAL CHARACTERIZATION OF
V2O5 THIN FILMS
(M.Sc. Thesis)
Meltem DÖNMEZ
GAZİ UNIVERSITY
GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES
December 2015
ABSTRACT
In this study, the change of subsrate temperature and power parameter effect on the V2O5
thin films were investigated. V2O5 thin films were deposited on glass subsrates at room
temperature, 100, 200 and 300 oC by using RF magnetron sputtering system. To observe
the effect of annealing was preferred deposited V2O5 thin film at 100 oC and considering
the heat endurance of the glass, annealing process was performed at 200 and 300 oC in
atmospheric conditions for 1 hour. Also, thin films were deposited on the n-Si (100)
substrates to different power values (50 W, 100 W, 150 W) at room temperature with using
sputtering method. During deposition, for evaluation the optical absorption spectra of thin
films grown on n-Si substrates, thin films were deposited on corning glass subsrates too.
The structural, morphological and optical properties of V2O5 thin films were analyzed. For
crystalline properties of thin films were investigated by X-ray diffraction (XRD) method.
Surface morphology of the films was characterized by atomic force microscopy (AFM).
Optical transmission properties of the films were determined by UV-VIS spectrometer.
The energy gap (Eg) of obtaining the thin films were calculated by absorption spectra. It
was observed that the films were orthorhombic phase by structral analysis. For indirect
transition, energy band gap of deposited thin films on corning glass at different RF power
values were determined from 2,6 to 2,9 eV. Also, for indirect transition, energy band gap
of deposited thin films on glass at different substrate temperature were determined from
2,5 to 2,7 eV. When the power change considered, from the results in terms of crystallites
and surface morphology have good quality, high optical band gap which showed that
deposited thin films at 50 W RF power. Also, particle size were effected by changing RF
sputtering power and particle size were obtained from 1,73 nm to 0,13 nm by changing
power from 50 W to 150 W. The impact assessment of the subsrate temperature was
observed the best crystallites at 100 °C.
.
Science Code
Key Words
Page Number
Supervisor
: 202.1.147
: Thin Film, V2O5, AFM, XRD, UV-VIS
: 56
: Prof.Dr. Mehmet ÇAKMAK
vi
TEŞEKKÜR
Her daim yanımda olan desteğini esirgemeyen değerli tez danışmanım Prof. Dr. Mehmet
ÇAKMAK’a,
Çalışmalarım sırasında desteği ve yardımlarıyla beni yönlendiren, her anımda yanımda
olan, bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım kıymetli hocam Gazi Üniversitesi Fotonik
Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Prof. Dr. Süleyman ÖZÇELİK’e,
Her zaman iyi bir dost dediğim, her anlamda yanımda olduğunu bildiğim can arkadaşım
Buse CÖMERT’e,
Deneyimlerinden ve tecrübelerinden faydalandığım, üzerimde çok emeği olan ve
desteğiyle her zaman yanımda olan sevgili hocam Dr. Nihan AKIN’ a,
Yardımlarını esirgemeyen, çalışmalarım süresince bana destek olan ve yol gösteren değerli
hocalarım Yrd. Doç. Dr. Gökhan SÜRÜCÜ, Yrd. Doç. Dr. Barış KINACI ve Dr. Yunus
ÖZEN’ e
Çalışmalarımda yol gösteren Uzm. Dr. Tarık ASAR ve Doç. Dr. Şebnem ÇETİN’a,
Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalışan tüm arkadaşlarıma,
Maddi ve manevi her koşulda evlatlarına destek olan, sevgilerini üzerimden eksik etmeyen
canım aileme ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM..
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ..............................................................................................................................
iv
ABSTRACT ....................................................................................................................
v
TEŞEKKÜR ....................................................................................................................
vi
İÇİNDEKİLER ...............................................................................................................
vii
ÇİZELGELERİN LİSTESİ.............................................................................................
x
ŞEKİLLERİN LİSTESİ ..................................................................................................
xi
RESİMLERİN LİSTESİ .................................................................................................
xii
SİMGELER VE KISALTMALAR.................................................................................
xiv
1. GİRİŞ.......................................................................................................
1
2. GENEL BİLGİ ........................................................................................
5
2.1. Geçiş metalleri ve Özellikleri ..............................................................................
6
2.2. Yarıiletkenler, Elektriksel ve Optik Özellikleri ...................................................
7
2.3. Yarıiletken Çeşitleri .............................................................................................
9
2.3.1. Katkılı yarıiletkenler ..................................................................................
9
2.3.2. n-Tipi yarıiletkenler ...................................................................................
10
2.3.3. p-Tipi yarıiletkenler ...................................................................................
11
2.3.4. Hakiki yarıiletkenler ..................................................................................
12
2.4. Yarıiletkenlerde Bant Geçişleri............................................................................
13
2.5. Yarıiletken Yüzeylerin Atomik Yapısı ..................................................................
14
2.5.1. Bulk ve yüzey ............................................................................................
14
2.5.2. Durulma ve yeniden yapılanma .................................................................
15
2.6. V2O5 Kristal Yapısı ve Fiziksel, Kimyasal, Termodinamik Özellikleri ..............
17
2.7. V2O5 Kullanım Alanları ..........................................................................................
21
viii
Sayfa
3. MATERYAL VE METOT .....................................................................
23
3.1. İnce Film Nedir? ...................................................................................................
23
3.2. İnce Film Üretme Teknikleri .................................................................................
23
3.3. RF Püskürtme Sistemi (Magnetron Sputtering) ....................................................
24
3.4. V2O5 İnce Filmlerin Elde Edilme Süreci ...............................................................
26
3.5. Yapı Analizi.............................................................................................................
27
3.5.1. X-ışınlarının oluşması ve özellikleri ..........................................................
27
3.5.2. X-ışını kırınımı tekniği (XRD) ..................................................................
29
3.5.3. Miller indisleri ...........................................................................................
30
3.6. Yüzey Analizi ..........................................................................................................
33
3.6.1. Atomik kuvvet mikroskobu (AFM) ...........................................................
33
3.7. Optik Özellikler .......................................................................................................
34
3.7.1. UV-VIS spektroskopisi ..............................................................................
35
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA .....................................
37
4.1. XRD Spektrum Analizleri ......................................................................................
37
4.1.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin XRD analizleri ........
37
4.1.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin
XRD analizleri ...........................................................................................
40
4.2. AFM Analizleri .......................................................................................................
41
4.2.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin AFM analizleri........
41
4.2.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin
AFM analizleri ...........................................................................................
43
4.3. UV-VIS Analizleri ..................................................................................................
44
4.3.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin
UV-VIS analizleri ......................................................................................
44
ix
Sayfa
4.3.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin
UV-VIS analizleri ......................................................................................
47
5. SONUÇLAR ..........................................................................................
49
KAYNAKLAR ...............................................................................................................
51
ÖZGEÇMİŞ ....................................................................................................................
55
x
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 2.1. Periyodik tablo .......................................................................................
8
Çizelge 2.2. Sık rastlanan vanadyum oksit türleri ve genel özellikleri ......................
19
Çizelge 3.1. V2O5 ince film kaplama parametreleri ...................................................
27
Çizelge 3.2. Cam alttaş üzerine büyütülen V2O5 ince filmlerin
kaplama parametreleri ............................................................................
27
Çizelge 3.3. Elektromanyetik spektrumda X-ışınlarının yeri ....................................
28
Çizelge 4.1. Katı alttaş üzerine kaplanan V2O5 filmlerin yapısal parametreleri ........
38
Çizelge 4.2. Katı alttaş üzerine kaplanan V2O5 filmlerin morfolojik parametreleri..
43
Çizelge 4.3. AFM görüntülerinden elde edilen bazı önemli parametreler .................
44
xi
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil
Sayfa
Şekil 2.1. Yalıtkan, yarıiletken ve iletken malzemelerin bant yapısı..............................
6
Şekil 2.2. Silisyum kristalinin gösterimi .........................................................................
10
Şekil 2.3. Silisyuma (Si) Fosfor (P) katkılamanın gösterimi ..........................................
11
Şekil 2.4. Silisyuma (Si) Bor (B) atomu katkılamanın gösterimi ..................................
12
Şekil 2.5. Bir yarıiletkende (a) direkt ve (b) indirekt bant geçişi ...................................
14
Şekil 2.6. (a) Relax olmamış yüzey ve (b) Relax olmuş yüzey ......................................
15
Şekil 2.7. Yeniden yapılanmamış ideal yüzey (üstten) ...................................................
16
Şekil 2.8. Yeniden yapılanmış yüzey (üstten) ................................................................
16
Şekil 2.9. (a) V2O5 katmanlı yapısındaki tabakalar ve V-O bağları ve (b)
VO5 kare piramitlerinin yerleşimi ...................................................................
18
Şekil 3.1. İnce film üretim teknikleri ..............................................................................
24
Şekil 3.2. Püskürtme sisteminin şematik diyagramı .......................................................
25
Şekil 3.3. Yüksek vakumlu bir X-ışını tüpü ...................................................................
28
Şekil 3.4. Kristal düzlemlerinden x ışınlarının saçılması ...............................................
31
Şekil 3.5. Miller İndisleri ................................................................................................
32
Şekil 3.6. AFM’ nin çalışma prensibinin şematik gösterimi ..........................................
33
Şekil 4.1. N370_K kodlu V2O5 ince filminin XRD deseni .............................................
37
Şekil 4.2. (a) N370_S (b) N371_S (c) N372_S kodlu V2O5 ince filmlerin
XRD deseni .....................................................................................................
39
Şekil 4.3. Oda sıcaklığı ve 100 ˚C’de büyütülen V2O5 ince filmlerin XRD deseni ........
40
Şekil 4.4. 100 ˚C’de büyütülen, 200 ve 300 C’ de tavlanan V2O5 ince filmlerin
XRD deseni ....................................................................................................
41
Şekil 4.5. (a) Si alttaş üzerine (b) Korning cam alttaş üzerine kaplanan V2O5
ince filmlerin AFM görüntüleri (1x1μm2 .......................................................
42
Şekil 4.6. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin AFM görüntüleri
(3x3 μm2).........................................................................................................
43
xii
Şekil
Sayfa
Şekil 4.7. Korning cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin geçirgenlik
spektrumları ...................................................................................................
45
Şekil 4.8. (a) N372_K (b) N371_K (c) N370_K kodlu V2O5 ince filmlerin soğurma
spektrumları ....................................................................................................
46
Şekil 4.9. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin geçirgenlik spektrumları ...
47
Şekil 4.10. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin soğurma spektrumları .....
48
xiii
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim
Sayfa
Resim 3.1. BESTEC püskürtme sistemi .........................................................................
26
Resim 3.2. XRD cihazının genel görünümü ...................................................................
30
Resim 3.3. Atomik kuvvet mikroskobu (AFM) ..............................................................
34
Resim 3.4. UV-Visible spektrometresi ...........................................................................
35
xiv
SİMGELER VE KISALTMALAR
Bu çalışmada kullanılmış simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda
sunulmuştur.
Simgeler
Açıklamalar
Å
Angstrom
İndirgenmiş Planck sabiti
b
Burgers vektörü
EA
Alıcı enerji düzeyi
EC
İletkenlik bandı enerji seviyesi
ED
Verici enerji düzeyi
EF
Fermi enerji seviyesi
Eg
Yasak enerji aralığı
EV
Valans bandı enerji seviyesi
h,k,l
Miller indisleri
k
Dalga vektörü
Pt
Platin
Si
Silisyum
α, β
Atomlar arası açılar
σ
Sigma bağı molekül orbitali
θ
X-ışını demetinin düzleme gelme açısı
λ
Dalga boyu
V
Vanadyum
T
Sıcaklık
Ts
Alttaş büyüme sıcaklığı
xv
Kısaltmalar
Açıklama
3D
Üç boyutlu
AFM
Atomik kuvvet mikroskobu
DC
Doğru akım
RF
Radyo frekansı
XRD
X-ışını kırınımı
UV
Morötesi
VIS
Görünürbölge
1
1. GİRİŞ
Yüzyıllar önce soy metallerin ince filmleri cam ve seramik üzerine dekorasyon olarak
kullanılması ile, 1940’dan itibaren ince film teknolojisi üzerine olan ilgiyi arttırmış ve
günümüze kadar taşımıştır. Teknolojik ve bilimsel araştırmalarda önemli bir yer tutan,
optoelektronik malzeme endüstrisinin temelini oluşturan ince filmler, son zamanlarda en
çok çalışılan güncel araştırma konularından birisidir. İnce filmler, farklı üretim teknikleri
kullanılarak kaplanacak malzemenin atomlarının, filmin oluşmasına yardımcı olan bir
taban (alttaş) üzerine dizilmesi ile ince bir tabaka halinde oluşturulan ve kalınlıkları genel
olarak 1 m’nin altında olan malzemelerdir [1].
İnce film formundaki nanokristal malzemeler, bu malzemelerle üretilen cihazların optik,
mekanik ve elektriksel gibi temel karakteristik özelliklerinin müthiş oranlarda artırılmasına
olanak sağlamaktadır. Bu yapılarda, nanokristal malzemeyi oluşturan parçacık sayısının
artmasından dolayı katı yapıdan moleküler yapıya doğru aşamalı bir geçiş gözlenmektedir.
Ayrıca bir ince filmin nanokristal büyüklüğü, malzemenin bant yapısını etkilediğinden
dolayı, malzemeyi oluşturan parçacıkların yeterince küçük olması yük taşıyıcılarının
kuantum sınırında bulunmasını ve bant yapılarının kesikli enerji seviyelerine ayrışmasına
sebep olmaktadır [2].
Teknoloji dünyasının temel unsurlarından birini oluşturan ince film teknolojisi,
kullandığımız kişisel bilgisayar ve donanımlardan, haberleşme sistemlerine kadar birçok
elektronik alanın içinde bulunmaktadır. Çeşitli amaçlara hizmet veren ince filmler farklı
birçok özelliği dikkate alınarak çeşitli teknolojik uygulamalarda kullanılırlar. Günlük
yaşamımızda hemen hemen her alanda kullandığımız aygıtlar içerisinde ince filmler
önemli bir yere sahiptir. Elektriksel özellikleri sayesinde yarıiletken ve süperiletken
cihazlarda, devre elemanı yapımında, yalıtım ve iletim kaplamalarında, optiksel özellikleri
sayesinde, yansıtıcı ve yansıtıcı olmayan kaplamalarda, optiksel disklerde, girişim
filtrelerinde, manyetik özelikleri sayesinde hafıza disklerinde, kimyasal özellikleri
sayesinde ise oksidasyona veya korozyona karşı korumada, sensörlerde ve bunlar gibi daha
birçok uygulamada ince filmler kullanılmaktadır [3,4].
2
Günümüzde ince film malzemelerinin büyük orandaki hızlı değişimi; yeni işlemlerin,
malzemelerin ve teknolojinin gelişmesi için yeni ve mükemmel fırsatlar yaratmaktadır. Bu
nedenle, çeşitli birçok uygulamadaki ince film yapısı ve performansı ile ilgili fiziksel ve
kimyasal özelliklerin öncesinde var olan özelliklerini geliştirmek ve bu alandaki ilerlemeyi
artırmak için birçok deney yapılmış ve model sistemleri geliştirilmiştir. Teorik ve deneysel
incelemelerin sonuçlarını bir araya getirmek, yeni ince film sistemlerinin geliştirilmesi ile
yapı ve performanslarının şekillendirilmesinde bir önkoşuldur [5].
İnce film üretimi, entegre edilecek malzemeye nazaran pahalı olmayan bir metotdur çünkü
üretilmek istenen geniş ve büyük örnekler değil, kaplanmak istenen alttaş malzemeye göre
basitçe biriktirme işlemi yapılabilen bir yöntemdir. İnce filmler beklenilen fonksiyonları
yerine getirebilmeleri için uygun kalınlığa ve karakteristik özeliklere sahip olmalıdırlar. Bu
yüzden, farklı üretim metotları ve birbirinden farklı alttaş malzemelerinin üzerine
üretilmesi denenerek daha iyi ve daha kaliteli ince filmlerin üretim çalışmaları
yapılmaktadır [6]. Son zamanlarda iyi elektriksel ve optik özelliklerinden dolayı özellikle
titanyum dioksit (TiO2) ve çinko oksit (ZnO) gibi metal oksit (MO) ince filmler oldukça
çok çalışılmış yapılardır. MO yarıiletkenlerin üretim teknolojileri karmaşık kristal büyütme
tekniklerine ihtiyaç duymayan kolay teknolojilerdir. Bu sistemlerde ince film üretim
teknikleri daha basit, ucuz ve zaman etkindir.
TiO2 ve ZnO ince filmlere alternatif olarak vanadyum pentaoksit (V2O5) ince filmlerinin
araştırılması ile bu filmlerin çeşitli teknolojik uygulamalara entegre edilmesi sayesinde
MO yarıiletkenlere olan bilimsel ilginin bu filmlere de kaymasına neden olacaktır. Aslında,
Vanadyum oksitlerin yapılarındaki karmaşıklık hazırlanmalarını zorlaştıran bir etkendir.
Fakat vanadyum oksitlerin belirli sıcaklıklarda kristal yapılarında bir değişiklik
gözlemlenmesi ve bu değişimin sonucu olarak elektriksel ve optik özelliklerinin değişmesi
onları teknolojik uygulamalar için çok değerli malzemeler yapar.
Vanadyum oksit ince filmler belli sıcaklıklarda yarıiletken fazdan metal faza geçiş
(Semiconductor to Metal Transition, SMT) veya metal fazdan yarıiletken faza geçiş (Metal
to Insulator Transition, MIT) özelliği göstermektedirler. Faz geçiş özelliği, 1959 yılında F.
Morin tarafından keşfedilmiştir. Vanadyum 3d geçiş metallerindendir. Elektronik dizilimi
3d34s2’dir. Vanadyum ve vanadyumun oksitli yapıları 2-5 arasında değişen değerler
almaktadır. Vanadyumun kararlı oksitli bileşikleri: VO, V2O3, VO2, V2O5’dir. Buna ek
3
olarak literatürde, V3O5, V4O7, V5O9, V6O11, V7O13, V2O4 ve V6O13 bileşikleri de
mevcuttur. VOx bileşenleri iki gruba ayrılarak incelenebilir. Bunlar; VnO2n-1 tipi (VO2V2O3) ve VnO2n+1 tipi (VO3-V2O5) bileşiklerdir. Tek fazda bulunabildikleri gibi karışık
fazda da bulunabilmektedirler [7]. Faz geçişi esnasında, VOx filmlerin bant yapısında
değişim görülür. VO2’nin faz geçiş sıcaklığı 68 ˚C ve V2O5’in faz geçiş sıcaklığı 257
˚C’dir. Yapısal özellikler; alttaş sıcaklığı, kısmi oksijen basıncı, tavlama işlemi, ısıtmasoğutma işlemi gibi parametrelerle değişim göstermektedir [8].
V2O5 ince filmlerinin kaplama metodu, kaplama kalınlığı, tavlama sıcaklığı, tavlama
ortamındaki gaz gibi çeşitli birçok parametrenin değişimine bağlı olarak değişebilen
yapısal, elektriksel, optik ve manyetik özellikleri sebebiyle araştırmacıların ilgisini
çekmekte olup, bu konu üzerinde çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. V2O5
ince filmler uygun bir alttaş seçilerek; en çok püskürtme ve sol-jel teknikleri ile
üretilebilmektedir [9]. Literatür incelendiğinde, alttaş sıcaklığı ve film kalınlığı gibi
büyütme parametrelerinin değişimine bağlı olarak kaplama koşullarının optimize edilmesi
çalışmaları yapılmış ve iyi kalitede V2O5 ince filmleri üretimi başarıldığı görülmüştür
[10,11]. Ancak, farklı RF güç değerlerine set edilerek kaplanan V2O5 ince filmlerin
yapısal, morfolojik ve optik özelliklerinin birlikte incelendiği çalışmalara çok az
rastlanmıştır. Bu nedenle, yapılan bu Yüksek Lisans tezi ile, n-Si ve korning cam alttaşlar
üzerine farklı RF güç değerlerinde (50 W, 100 W, 150 W) V2O5 ince filmlerinin
kaplanması ve RF gücünün bu filmlerin yapısal, morfolojik ve optik özellikleri üzerine
etkisinin incelenmesi ile literatüre katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Bu tez çalışmasında, Bölüm 2’de yarıiletkenlerin genel özellikleri tanıtıldı; vanadyum oksit
ince filmlerin ve V2O5 yapısının nitelikleri sunuldu ve uygulama alanları üzerinde duruldu.
Bölüm 3’de ince filmlerin büyütme teknikleri, V2O5 ince filmlerin büyütme parametreleri
ve kullanılan deneysel teknikler anlatıldı. Bölüm 4’de yapılan yapısal, morfolojik ve optik
analizlerin sonuçları tartışıldı. Bölüm 5’de ise elde edilen sonuçlar ve literatürle
kıyaslanması gerçekleştirildi.
4
5
2. GENEL BİLGİ
Elektrik akımını, karşı bir direnç göstermeden ileten maddelere iletken maddeler denir. Bir
maddenin iletkenliğini belirleyen en önemli faktör, atomlarının son yörüngesindeki
elektron sayısıdır. Bu son yörüngeye “Valans Yörünge” üzerinde bulunan elektronlara da
“Valans Elektron” denir. Valans elektronlar atom çekirdeğine zayıf olarak bağlıdır. Valans
yörüngesindeki elektron sayısı 4’den büyük olan maddeler yalıtkan 4’den küçük olan
maddeler iletkendir. Örneğin bakır atomunun son yörüngesinde sadece bir elektron
bulunmaktadır. Bu da bakırın iyi bir iletken olduğunu belirler. Bakırın iki ucuna bir
elektrik enerjisi uygulandığında bakırdaki valans elektronlar güç kaynağının pozitif
kutbuna doğru hareket eder. Bakır elektrik iletiminde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sebebi ise maliyetinin düşük olması ve iyi bir iletken olmasıdır. Gümüş ve Altın da iyi
iletkenlerden olmakla beraber maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle, elektrik iletiminde
yaygın olarak kullanılmamaktadırlar. Bunlar, ancak hassas devrelerde (örneğin entegre
devreler) kullanılmaktadır.
Yalıtkan maddelerin atomlarının valans yörüngelerinde 8 elektron bulunur. Bu tür
yörüngeler doymuş yörünge sınıfına girerler ve elektron alıp verme istekleri yoktur. Bu
sebeple elektriği iletmezler. Yalıtkan maddeler, elektriksel açıdan gerilim altındaki
kısımların yalıtımında kullanılırlar. Elektrikli ev aletlerinin plastik gövdeleri, havai hatları
direkler üzerinde taşıyan izalatörler, kabloların dış muhafazaları yalıtkan maddelerden
yapılmıştır. Cam, tahta, seramik malzemeler, plastik malzemeler yalıtkan maddelere örnek
olarak verilebilir.
Yarıiletkenlerin valans yörüngelerinde 4 elektron bulunmaktadır. Bu yüzden yarı iletkenler
iletkenlerle yalıtkanlar arasında yer almaktadır. Elektronik elemanlarda en yaygın olarak
kullanılan
yarıiletkenler
Germanyum
ve
Silisyumdur.
Tüm
yarıiletkenler
son
yörüngelerindeki atom sayısını 8’e çıkarma çabasındadırlar. Bu nedenle saf bir germanyum
maddesinde komşu atomlar son yörüngelerindeki elektronları kovalent bağ ile birleştirerek
ortak kullanırlar. Yarıiletken malzemeler ilerleyen konularda ayrıntılı olarak ele
alınacaktır. Yarıiletkenler diyot, transistör gibi elektronik devre elemanlarının yapımında
kullanılmaktadır.
6
Şekil 2.1. Yalıtkan, yarıiletken ve iletken malzemelerin bant yapısı
2.1. Geçiş Metalleri ve Özellikleri
3d geçiş metalleri modern teknolojinin giderek gelişmesinde özel ve önemli bir rol
oynamaktadır. Sahip oldukları çeşitli fiziksel özellikleri sayesinde bu metaller ve bu
metallerden yapılan bileşikler ve alaşımlar çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Geçiş
metalleri periyodik tablonun d-bloğu olarak adlandırılan kısmında bulunurlar (Çizelge 2.1).
Geçiş metallerinin hepsi, elektron konfigürasyonunda, en dışta daima d-orbitalinde
elektron taşırlar. Bu metallerin kısmen dolu d-orbitalleri vardır. Geçiş metalleri en dıştaki
bu d orbitali elektronlarından dolayı çeşitli fiziksel özelliklere sahiptirler. Geçiş metalleri;
sertlikleri, iyi ısı iletkenlikleri, yüksek yoğunlukları ve yüksek erime kaynama sıcaklıkları
ile periyodik tablodaki diğer elementlerden ayrılırlar. Birinci sıra (4. periyot) geçiş
elementleri; [Ar]3dn4s2, ağır geçiş metalleri olarak da adlandırılan ikinci ve üçüncü sıra (5.
ve 6. periyotlar) geçiş metalleri ise sırasıyla [Kr]3dn4s2 ve [Kr]4f145dn6s2 şeklinde bir
elektron dizilişine sahiptirler.
Geçiş metalleri çok fazla farklı değerliğe sahip olabilirler. Geçiş metallerinin sahip
olabilecekleri
değerliklerin
çok
çeşitli
olması
d-orbitalindeki
elektronlarından
kaynaklanmaktadır. Periyodik tabloda geçiş metallerinin bulunduğu kısımda orta bölgedeki
geçiş metalleri daha fazla sayıda değişik değerliğe sahiptir. Örneğin 1. satırdaki geçiş
7
metallerinde;
21
Sc sadece +3,
30
Zn ise sadece +2 değerliğe sahipken
25
Mn elementi
bileşiklerinde 8 farklı değerlik alabilmektedir. Geçiş metallerinin sahip olabilecekleri
değerliklerle ilgili olarak dikkat çekici bir diğer durum ise ikinci ve üçüncü sıradaki geçiş
metallerinde yüksek değerliklerin daha kararlı olmasıdır.
Geçiş metallerinin bileşikleri hem iyonik hem de kovalent karakterli olabilmektedirler.
Fakat Geçiş metalleri; basit iyon bileşiklerinden daha çok kovalent molekülerde veya
makro moleküler yapılarda yüksek değerliklere sahip olabilmektedirler. Geçiş metallerinin
d0 ve d10 yapısındaki iyonları dışında diğer iyonları genellikle renklidir. Renkli iyonlara
örnek gösterecek olursak gök mavisi [Cr(H2O)6]+2, soluk yeşil [Fe(H2O)6]+2, pembe
[Co(H2O)6]+2, soluk pembe [Mn(H2O)6]+2, yeşil [Ni(H2O)6]+2 ve soluk mavi [Cu(H2O)6]+2
örnek olarak verilebilir. Renkli iyonlara sahip geçiş metallerinin bileşikleri kimyasal
üretimlerde genellikle katalizör olarak kullanılmaktadırlar. Geçiş metallerinin bileşiklerinin
renkli olmaları d orbitallerindeki elektron geçişlerinden kaynaklanmaktadır. Elektron
geçişleri ile ilgili bilgi verecek olursak, dalga boyunun elektromanyetik spektrumun
görünür bölgesine (720-400 nm) denk gelmesi halinde bileşikler renkli olarak
görünmektedir. Zn elektron dizilişinde tam dolu d-orbitaline sahip olduğundan dolayı
[Zn(H2O)6]+2 renksizdir.
Elektron geçişleri iki türlüdür: birincisinde metalin d orbitallerinin birindeki elektronu
diğer bir d orbitaline geçer, atomdan atoma elektron geçişinin söz konusu olmadığı bu tür
geçişlere d-d geçişi denir. Atomdan atoma elektron geçişinin olduğu ikinci tür geçişleri ise
yük transferi geçişleri olarak adlandırılır. Yük transferi geçişlerinde atomların ilk ve son
hallerindeki yüklerinde önemli ölçüde değişiklik olmaktadır [12].
8
Çizelge 2.1. Periyodik tablo
2.2. Yarıiletkenler, Elektriksel ve Optik Özellikleri
Yarıiletkenler elektrik iletkenliği bakımından iletkenler ile yalıtkanlar arasında olan
maddelerdir. Önemli yarıiletken malzemeler Silisyum ve Germanyumdur. Silisyum ve
Germanyum yarıiletkenleri elmas yapıda kovalent bağlı kristaller oluştururlar. Galyum
arsenik (GaAs) ve İndiyum antimon (InSb) vb. yarıiletken bileşikler çinko sülfata (ZnSO4)
benzer bir yapı oluştururlar. En yüksek seviyedeki işgal edilmiş enerji bandı mutlak sıfır
sıcaklığında tamamen doludur. Bu enerji bandı, kovalent bağlanmadan sorumlu
elektronları içerdiği için değerlik bandı olarak bilinmektedir. En düşük seviyedeki işgal
edilmemiş enerji bandı ise iletkenlik bandı olarak bilinmektedir ve değerlik bandından bir
eV mertebesinde bir aralık ile ayrılır.
Normalde yalıtkan olan bu maddeler ısı, ışık, manyetik alan ve elektrik alan gibi dış etkiler
uygulandığında bir miktar değerlik elektronlarını serbest hale geçirerek iletken duruma
geçerler. Uygulanan bu dış etkiler ortadan kaldırıldığında ise yalıtkan duruma geri
dönerler. Bu özellikleri yarıiletkenlerin elektronik alanda yoğun olarak kullanılmalarına
olanak sağlamıştır. Yarıiletkenlerin değerlik yörüngelerinde dört elektron vardır. Bu
9
yüzden yarıiletkenler iletkenler ile yalıtkanlar arasında yer almaktadır. Elektronik
aygıtlarda en
yaygın
olarak kullanılan
yarıiletkenler
elementleridir. Yarıiletken malzemeler; iletkenlerden 10
-10
germanyum
ve silisyum
defa az iletken, yalıtkanlara
göre ise 1014 defa daha fazla iletkendirler.
Bütün
yarıiletkenler
son
yörüngelerindeki
elektron
sayılarını
sekize
çıkartma
çabasındadırlar. Bu sebeple saf bir germanyum elementinde komşu atomlar son
yörüngelerindeki elektronlarını kovalent bağ ile birleştirerek ortak kullanırlar. Atomlar
arasındaki bu kovalent bağ germanyum elementine kristal özelliği kazandırır. Silisyum
elementi de özellik olarak germanyum elementi ile hemen hemen aynıdır. Yarıiletkenli
elektronik devre elemanlarında daha çok silisyum kullanılması tercih edilir. Silisyum ve
germanyum elementleri devre elemanı üretiminde saf olarak kullanılmazlar. Bu maddeler
katkılanarak değerlik bandı enerji seviyesi yukarıya veya iletkenlik bandı enerji seviyesi
aşağıya çekilir. Değerlik bandının yukarı çekildiği yarıiletkenlere p-tipi yarıiletken,
iletkenlik bandının aşağıya çekildiği yarıiletkenlere ise n-tipi yarıiletken denir. p-tipi
yarıiletkende yüklü boşluk derişimi, n-tipi yarıiletkende ise elektron derişimi göreceli
olarak daha yüksektir [13].
2.3. Yarıiletken Çeşitleri
2.3.1. Katkılı yarıiletkenler
Yarıiletken malzemeler teknolojide çok fazla kullanılırlar. Özelliklede entegre devre
elamanları olan diyotlar gibi günümüzde elektronik teknolojisinin temelini oluştururlar.
Yarıiletkenleri günümüz teknolojisinde bu kadar ilgi çekici yapan nedenlerden birisi de
elektriksel özelliklerinin, dışarıdan yapıya eklenebilen atomlarla kontrol edilebilir
olmasıdır. Normalde kristal yapıda olmayan ama isteğe bağlı olarak yapıya dışarıdan farklı
atomlar ekleme işlemine katkılama (dopping) denir. Bu katkılama işleminin yapıya kattığı
enerji seviyesine göre veya yapıda oluşturduğu taşıyıcı yoğunluğuna göre katkılı
yarıiletkenler, n-tipi yarıiletken ve p-tipi yarıiletken olmak üzere ikiye ayrılır. Katkılama
işlemleri, yarıiletkenlerin elektriksel özelliklerini belirli sınırlar içerisinde istenildiği gibi
değiştirmeye yarar. Katkılama işlemi bir bakıma yarıiletkendeki taşıyıcı konsantrasyonunu
kontrol etme imkânı verir [13].
10
2.3.2. n-Tipi yarıiletkenler
Silisyum atomunun son yörüngesinde dört elektronu bulunur. Bu dört elektron silisyumun
dört bağ yapmasını sağlamaktadır. Şekil 2.2’de bir silisyum kristalinin iki boyutlu örgüsü
verilmiştir [13].
Şekil 2.2. Silisyum kristalinin gösterimi
Bu (Şekil 2.2)’deki örgüde silisyum atomlarının birinin yerine periyodik tabloda 5. Grup
elementlerinden biri olan fosfor (P) yerleştirilirse (Şekil 2.3), son yörüngesinde 5 elektronu
olan P’nin 4 elektronu silisyum ile bağ yapar ve bir elektron boşta kalır. Boşta kalan bu
elektron atoma çok zayıf bir şekilde bağlıdır ve çok küçük bir elektrik alanda yapıdan
koparak serbest hale geçer. Yarıiletken içerisinde serbest halde dolaşarak iletkenliğe
katkıda bulunur. Bu şekildeki bir yapıya yük taşıyıcı olarak elektron katkılanarak elde
edilen yarıiletkene n-tipi yarı iletken denir. Buradaki n negatif yüklenmiş anlamında
kullanılır. Bu şekilde kristal yapıya katkılanan atomada donor kirlilik atomu denir [13].
11
Şekil 2.3. Silisyuma (Si) Fosfor (P) katkılamanın gösterimi. Oluşan yapı ise n-tipi bir
yarıiletkendir.
2.3.3. p-Tipi yarıiletkenler
Silisyuma periyodik tablonun 3. grup elementi olan Bor (B) eklenirse son yörüngesinde 3
elektronu olan Bor, silisyumun 3 elektronuyla bağ yapar ve bir kovalent bağ pozisyonu boş
kalır (Şekil 2.4). Bu boşluk oldukça yüksek derecede elektron yakalamaya meyilli
olduğundan dolayı pozitif yüklü olduğu düşünülen bir parçacık gibi yarıiletken içinde
serbest halde dolaşabilir. Oluşan bu yapıya İngilizcede boşluk anlamına gelen hole denir.
Bu şekilde oluşturulan yarıiletkene ise p-tipi yarıiletken denir. Uygulanan dış etki ile
valans bandı içinde ki bu hole başka bir elektron tarafından doldurulur (Şekil 2.4) ve bu da
yarıiletken içerisinde bir akım oluşmasına neden olur. Yani aslında holler de yarıiletkenin
elektriksel özelliğini değiştirirler [13].
12
Şekil 2.4. Silisyuma (Si) Bor (B) atomu katkılamanın gösterimi. Oluşan yapı p-tipi
yarıiletkendir.
2.3.4. Hakiki yarıiletkenler
Hakiki yarıiletkenler bir diğer deyişle saf yarıiletkenlerdir. Hakiki (saf) yarıiletkenler
herhangi bir safsızlık ihtiva etmemelidir. Elementsel yarıiletkenler ve bileşik yarıiletkenler
hakiki yarıiletken olabilirler. Oda sıcaklığında yarıiletken maddenin atomlarının termal
enerjileri iletime katılacak çok az sayıda elektron sağlar. Sıcaklık artarken değerlik
elektronlarının da termal enerjileri artar ve bununla beraber daha çok elektron değerlik
bandının en üst seviyesi civarında boşluklar bırakarak yasak enerji bölgesini geçer ve
iletim bandının tabanına yerleşir. Bu elektronlar Bloch elektronu olarak davranır.
Elektronların ve boşlukların her ikisi de elektrik alandan etkilendiğinden dolayı, elektriksel
iletkenliğe katkıda bulunurlar. Sıcaklığın yükselmesi ile Bloch elektronlarının ve
boşlukların sayısı hızlı bir şekilde artar ve bu yarıiletkenlerin en önemli özelliklerinden biri
olan iletkenliğin sıcaklıkla artması özelliğini açıklar. Yarıiletkenlerde elektronlar ve
deşikler birbirine zıt yönde hareket ederler. Hakiki yarıiletkenlerde n sayıda elektron varsa
aynı sayıda da deşik olmalıdır. Bu yolla üretilen elektronlar ve deşikler hakiki yük
yoğunluklarıdır. Taşıyıcı yoğunluğu veya yük yoğunluğu birim hacimdeki yük taşıyıcı
sayısını tanımlar. Bu tanımlama n birim hacimdeki elektron sayısı ve p birim hacimdeki
deşik sayısı olmak üzere n=p olarak yazılır. Herhangi bir sıcaklıkta farklı yarıiletkenlerde
13
yasak enerji aralığındaki değişme hakiki taşıyıcı yoğunluğundaki değişme anlamındadır
[14].
2.4. Yarıiletkenlerde Bant Geçişleri
İletim bandının minimumu ile değerlik bandının maksimumu aynı k dalga vektörü
değerinde ise bu gibi malzemeler doğrudan (direkt) geçişli malzemelerdir (örneğin GaAs,
InP). Bu malzemelerde soğurma katsayısı:
A (hν) = A' (hν - Eg)1/2
(2.1)
şeklinde verilir.
Optik geçişlerde enerji ve momentum her ikisi de aynı anda korunmalıdır. Doğrudan bant
aralığı sebebi ile iletim ve değerlik (valans) bandına geçiş yapan elektronlar aynı k
değerine sahip olduklarından dolayı momentumun korunması için üçüncü parçacıklara
(fononlar) ihtiyaç duyulmaz. Bu nedenle optik geçişler oldukça verimlidir ve bu tür
yarıiletken malzemeler ışık üretiminde çok fazla kullanılırlar. Fotonik bölgede fotonun
momentumu çok küçük olduğundan ihmal edilebilir. Şekil 2.5 (a)’da direkt (doğrudan)
geçiş görülmektedir.
İletim bandının minimumu ile değerlik bandının maksimumu farklı k dalga vektörü
değerine karşılık geliyor ise böyle malzemeler dolaylı (indirekt) geçişli malzemelerdir
(örneğin Si, Ge). Bu malzemelerde soğurma katsayısı:
a (hν) = A* (hν - Eg ± ħ Ω)2
(2.2)
şeklinde verilir.
Optik geçişlerde enerji ve momentum her ikisi de aynı anda korunmalıdır. Dolaylı bant
aralığı sebebi ile iletim ve değerlik bandına geçiş yapan elektronlar geçiş sonrası farklı k
değerine sahip olduklarından dolayı momentumun korunması için farklı üçüncü bir
parçacığa (fonon) ihtiyaç duyulur. Bu nedenle optik geçişler verimli değildir ve bu
14
malzemeler ışık üretiminde çok fazla kullanılmazlar. Şekil 2.5 (b)’de indirekt (dolaylı)
geçiş görülmektedir.
Şekil 2.5. Bir yarıiletkende (a) direkt ve (b) indirekt bant geçişi
2.5. Yarıiletken Yüzeylerin Atomik Yapısı
2.5.1. Bulk ve yüzey
Bulk, çok sayıda atomik tabakanın birleşmesiyle oluşan 3-boyutlu bir yapıdır. Bulktaki
atomlar belli bir düzen içindedir ve bulk büyütme yoluyla elde edilmektedir. Yüzey,
birbiriyle sıkı temasta olan iki katıyı birbirinden ayıran ve böylelikle katıdan farklılaşan az
sayıdaki atomik tabaka olarak bilinmetedir ve yüzey iki boyutludur. Bulkta gözlenen
periyodik yapı, yüzeydeki elektronik düzenin değişmesi ile yüzeyde yok olmaktadır.
Yüzey kesilerek ve büyütülerek elde edilir. Katıyı bölüp yüzeyi oluşturmak amacıyla
atomlar arasındaki bağların kırılması gerekir. Bu da oldukça fazla bir enerji gerektirir ve bu
gerekli enerjiye yüzey serbest enerjisi denilmektedir [15]. Sisteme eklenen bu fazla enerjiyi
sistem 3 şekilde minimize edebilir.
i.
Maruz kalınan yüzey alanının azaltılması
ii.
Düşük enerjiye sahip olan yüzey düzlemlerini baskın şekilde maruz bırakmak
iii.
Yüzey atom geometrilerini serbest enerjiyi azaltacak şekilde değiştirmek
15
Yüksek enerjiye sahip olan sistemler, düşük sıcaklıklarda yeniden yapısal değişiklik
olayındaki kinetik engellerden (bariyerler) dolayı daha düşük enerji seviyesine her zaman
geçemezler. Bu yüzeyden fazla enerji minimize edilir. Düşük yüzey serbest enerjisine
sahip olan yüzeyler daha kararlıdırlar [16].
Yüzey biliminde birçok çalışmaya ilk olarak malzeme yüzeyinin temizlenmesinden
başlanır. Bu yüzden temiz yüzeylerin atomik yapısı hakkındaki bilgiler oldukça önemlidir.
Yüzeyin çoğunluğu, özellikle yarıiletken malzemelerde bulk içindeki atomik yüzeylere
göre düzenlenmiş gibi görünür. Bu kısımda düzenlenmelerin genel tipleri olan durulma ve
yeniden yapılanma tanımlanacaktır. Verilen örnekler atomik yapılarda var olan temiz
kristal yüzeylerin farklılıklarını karşılayamayacaktır ancak yüzeylerin nasıl görünmesi ya
da nasıl olması gerektiği hakkında bir izlenim oluşturacaktır [17].
2.5.2. Durulma ve yeniden yapılanma
Katının bir yüzey tarafından kesilmesinden ve sonlandırılmasından doğan bozulma,
(yüzeydeki atomların ve yüzey tarafındaki bağ kuvvetlerinin yok olması sebebiyle olan
bozulma) yüzeyde olan atomlar ve yüzey yakınında olan atomlar toplam serbest enerjiyi
azaltacak şekilde yeni bir denge konumu oluşmasına sebep olur. Bu olaya durulma
denilmektedir. Durulma, tabakadaki yüzeye dik mesafeyi ayarlar, yüzeyin simetrisinde bir
değişme olmaz. Şekil 2.6’da durulmaya maruz kalmış bir yüzey görülmektedir. Burada ilk
tabakanın atomları yavaş yavaş ikinci tabakaya doğru çekilir. Yani d1-2 <dbulk olacaktır.
Şekil 2.6. (a) Relax olmamış yüzey, (b) Relax olmuş yüzey (d≠d1-2)
16
Atomik yapıların üst katmanlarının düzenlendiği durumu ya da yüzeyde bulk yapıdan daha
farklı bir yapılanma olması durumu yeniden yapılanma olarak adlandırılır. Birçok örnekte,
yeniden yapılanmış yüzeyin bulk durumundaki halinde simetriklik ve periyodiklik
açısından
farklılıklar
ortaya
çıkar.
Aşağıdaki
şekilde
bulk
yapının
yeniden
yapılandırılmamış yüzeyi görümektedir.
Şekil 2.7. Yeniden yapılanmamış ideal yüzey (üstten)
Eğer yüzeyde yeniden yapılanma varsa a1∗ve a2∗ birim hücreyi tanımlayan temel örgü
vektörleri olmak üzere, alışıla gelmiş en genel notasyonda yüzeyi belirleyen indislerin
kümesi mxn ifadesi ile gösterilir. Burada m = a1∗ / a1 ve n = a2∗/ a2 dir. m ve n’nin tam
sayı olması gerekli değildir. Yeni birim hücre dönebilir ve farklı örgülere karşılık gelebilir.
Şekil 2.8’de yeniden yapılanmaya uğramış bir yüzey görülmektedir. Şekilde açık mavi ile
gösterilen atomlar, yüzey atomlarını temsil etmektedir.
Şekil 2.8. Yeniden yapılanmış yüzey (üstten)
17
Yeniden yapılanma birçok yarıiletken yüzey için ortak özellik göstermektedir.
Yarıiletkenlerde kristalin ideal bulk bitimi, doymamış bağların yüksek yüzey yoğunluğuna
göre daha kararsızdır. Serbest yüzey enerjisini minimize etmek için doymamış bağlar
doyurulur ve yeni bağlar kendi aralarında şekillendirilerek konumlandırılır.
2.6. V2O5 Kristal Yapısı ve Fiziksel, Kimyasal, Termodinamik Özellikleri
Vanadyum oksit türlerinin bazıları sıcaklık, katkılama, basınç, elektrik alan vb. dış
faktörlerden herhangi birine maruz bırakıldığı taktirde metal-yalıtkan (MIT: metalinsulator transition) ya da yarıiletken-metal (SMT: semiconductor-metal transition) geçişi,
gösterirler. Faz kendine has belli geçiş koşulunda, başka bir faza ya da aynı fazın daha
bozuk veya daha düzenli bir yapısına, örneğin artan sıcaklığa maruz bırakıldığında,
ısıtıldığı ve soğutulduğu süre boyunca, geçici, ani, yavaş ya da geri çevirilebilir bir
dönüşüm gösterir. Bu dönüşümler esnasında kristal yapısı değişime uğrayan malzemenin
elektriksel, optik ve manyetik özelliklerinde de belirgin değişimler meydana gelir. Örneğin
dönüştüğü faza göre UV-Vis ve IR bölgelerde geçirgenliği artar veya azalır, elektriksel
direnç ve özdirencinde artış veya düşüş gözlenebilir ya da renginde gözle görülür bir
değişim meydana gelebilir.
V2O5 oda sıcaklığında geniş bant aralığına sahip bir yarıiletkendir (Eg≈2,5eV) [18].
Kristalin yapısı, birim hücrenin c-ekseni boyunca, V2O5 tabakalarının üst üste
istiflenmesinden oluşur. Her tabaka kenar ve köşelerini paylaşan VO5 kare piramitlerinden
oluşmuştur [19,20]. VO5 piramidi içerisinde, oldukça kısa V=O çift bağı (1,54 Å)
gözlenirken, bitişik V2O5 tabakaları arasında oldukça uzun V-O bağları (2,81Å) gözlenir
ve V2O5’e iki boyutlu karakterini verir [18]. İlkel hücresi iki element birimi içerir (14
atom). Üç adet oksijen merkezi bulunmaktadır; tek bağlı (vanadil) oksijen O(1), iki
vanadyum merkezini köprüleyen oksijen O(2) ve üç vanadyum merkezine koordine
köprüleme oksijeni O(3). V2O5’in yapısı, V-O merdivenlerinin iki boyutlu düzlemleridir,
basamaklar ve bacaklar elektronların sekmesi için olasılık teşkil etmektedir, bu tip bir açık
yapı moleküler ve iyonik katkılamaya olanak sağlar.
Örnek
verecek
olursak
Li
(lityum)
katkılı
pillerde
bu
avantajından
çokça
yararlanılmaktadır [21]. V2O5 kristalinin katmanlı yapısı şekil 2.12 (a) ve VO5 piramitlerini
gösteren bir çizim Şekil 2.9 (b) de verilmektedir. O(1), O(2) ve O(3) atomları Şekil 2.9 (a)
18
da gösterilmiştir. şekildeki kırmızı renkli atomlar oksijen, gri renkli atomlarsa vanadyum
atomlarını temsil etmektedir.
Şekil 2.9. (a) V2O5 katmanlı yapısındaki tabakalar ve V-O bağları ve (b) VO5 kare
piramitlerinin yerleşimi [22] (kırmızı renkli atomlar oksijen, gri renkli
atomlar ise vanadyum atomlarını temsil etmektedir) [22}
Vanadyum oksitler, VO, V2O3, VO2, V2O5 vb. formlarda bulunabilmektedirler [23].
Vanadyum oksitlerin bazı formlarında, düşük sıcaklıktan yüksek sıcaklığa geçerken kristal
yapısında değişim meydana gelir. Bu değişimin yanında, vanadyumun her oksit formu için
farklı olan ve faz geçiş sıcaklığı olarak tanımlanan kritik bir sıcaklıkta, tersinir bir
yarıiletken-metal geçişi gözlemlenir ve bu geçişe elektrik ve optik özelliklerdeki
değişimler eşlik eder. V2O5, 257 °C’nin altında yarıiletken fazdadır ve bu sıcaklığın
üzerinde iletken faza geçer. Ayrıca oda sıcaklığında yarıiletken, ortorombik yapıda ve
optik bant aralığı 2,24 eV civarındadır [24]. VO2, 67 °C’nin altında yarıiletken, bu
sıcaklığın üstünde iletken fazdadır. Bu iki faz arası geçiş sıcaklığının oda sıcaklığına yakın
olmasından dolayı teknolojik uygulamalar için çok yararlıdır ve genelde optoelektronik
uygulamalar ve anahtarlama devrelerinde kullanılır [25].
Vanadyum pentaoksit (V2O5) valans hali en yüksek vanadyum oksit bileşiğidir ve aynı
zamanda vanadyum oksit bileşiklerinin en kararlı fazı olarak bilinir [26]. V2O5 bileşikleri
bazı özel durumlarda termokromik ve elektrokromik davranış gösterirler [27-29]. Kullanım
alanları bu sebeplerden dolayı bir hayli fazladır. Gaz sensörü, katalist ve ikincil pil
elektrotları gibi geniş bir uygulama alanına sahip fonksiyonel inorganik bir materyaldir.
Elektrokromik bir materyal olarak şarjlanma/deşarjlanma durumunda optik özelliklerinde
geri dönüşebilir değişimler veya kalıcı değişimler gösterebilir [22]. Çizelge 2.2’de
Vanadyum oksit fazlarının özelliklerini içeren genel bir bilgi verildi.
19
Çizelge 2.2. Sık rastlanan vanadyum oksit türleri ve genel özellikleri
Tür
Renk
Geçiş
Sıcaklığı
Oksidasyon Hali
Kristal Yapısı
Manyetik Yapısı
VO
Metalik gri (katı
halde)
-
V2+ (3d3)
Bozulmuş
NaCl yapısı
(Kübik)
Manyetik
V2O3
Siyah
(toz halde)
-105-115
Mono klinik
(T<Tg),
korund (T>Tg)
Antiferromanyetik
VO2
Koyu mavi
(toz halde)
65-70
V4+ (3d1)
V2O5
Sarı-turuncu,
sarı-kahverengi
(toz ve katı
halde)
-
V5+ (3d0)
V3+ (3d2)
Mono klinik
(bozulmuş
rutil) (T<Tg),
rutil (T>Tg)
Katmanlı
ortorombik
Diamanyetik
Diamanyetik
V2O5 ince filmlerin elektriksel ve optiksel özellikleri genelde film kristalitesi ve yüzey
morfolojisine bağlıdır [30]. Bu özelliklere ilişkin literatür özeti aşağıda paragraflar halinde
verilmiştir.
Elizabeth E. Chain’in makalesine göre, V2O5 ince filmlerin elektriksel özellikleri,
çözeltinin içeriğine ve filmin hazırlanışına bağlı bir şekilde değişmektedir. Ayrıca faz geçiş
sıcaklığında V2O5 ince filmlerin elektrik ve optik özellikleri beraber değiştiğinden dolayı
optik anahtar olarak kullanımının yanında; değişken optik geçirgenlik özelliği göstermesi
sebebiyle pencerelerde güneş ışığının kontrolünde de kullanılabilirler [24].
An-Min Cao ve arkadaşlarının makalesine göre, V2O5 ince filmlerin elektrokromik ve
fotokromik aygıtlardan, katalizör, aktuatör ve sensörlere kadar geniş bir uygulama alanına
sahip olduğu belirtilmiştir [31]. V2O5 filmlerin lityum iyon pillerde son derece dikkat
çeken bir katot malzemesi olmasının nedeni, enerji yoğunluğunun ve elektrokimyasal
aktivitesinin yüksek olmasıdır [30]. Yarıiletken özellik sergileyen elektrokromik
malzemeler, uygulanan bir elektrik alan ya da akım etkisiyle optik özelliklerini
değiştirebilirler. V2O5, WO3 (Tungsten oksit) ve MoO3 (Molibden trioksit) gibi geçiş metal
oksitlerinde gözlenen bu özellikler nedeniyle bu malzemeler akıllı pencereler, değişken
yansıtıcı aynalar, bilgilendirme ekranları ve ışık panjurlarında (fotoğraf makinesi kapağı)
kullanılır. Bu malzemelerden birisi olan V2O5 ince filmler anodik ve katodik renklenme
20
gösterirler [32]. n-Tipi yarıiletken vanadyum oksitler, etanol sensörlerinde elektrot
malzemesi olarak kullanılmaktadırlar [33].
V2O5.nH2O filmlerin elektrik ve optik özellikleri üzerine A. A. Bahgat ve arkadaşları
tarafından yapılan bir çalışmada, vanadyum iyonlarının V+4 ve V+5 değerliklerinde
bulunması halinde elektronik iletimin, elektronların düşük valans durumlarından yüksek
durumlara zıplamasıyla gerçekleştiğini belirtmişlerdir. Bu çalışmada, V2O5.nH2O (n=1,7)
filmlerin yapısal, elektriksel ve optik özelliklerini incelemişlerdir. 453 K’de 1 saat tavlanan
filmlerde (001), (003), (004) ve (005) doğrultusunda oluşan V2O5 pikleri görülmüş, örgü
sabitini 1,126 nm ve ortalama parçacık büyüklüğünü de 7 nm olarak ölçmüşlerdir.
Termoelektrik güç (TEP) ölçümleri yardımıyla filmlerin n-tipi yarıiletken davranışı
gösterdiğini belirtmişlerdir. İki farklı optik bant enerjisi bulunmuş, indirekt izinli bant
geçişi tespit edilmiş ve yüksek enerji bölgesinde optik bant aralığı Eopt1=2,22 eV olarak
belirtilmiştir. hυ<0.6 eV olan bölgede, Eopt2=0,37 eV olarak ölçülmüştür [34].
M. Benmoussa ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada püskürtme yöntemiyle
hazırlanmış oksijensiz ve %5 oranında O2 kullanılarak reaktif ortamında, 623 K
sıcaklığında 1,5 saat tavlanan ve yaklaşık olarak 4800 Å kalınlığına ulaşan vanadyum
pentaoksit ince filmlerin elektriksel ölçümleri 120-470 K sıcaklık aralığında yapılmıştır.
Yüksek sıcaklıklarda iletkenliğin sıcaklığa üstel şekilde bağlı olarak değiştiği belirlenmiş
ve aktivasyon enerjisi EA=0,101 eV olarak bulunmuştur ve bu değer, I. Kosacki ve
arkadaşları tarafından [35] ölçülen 0,12 eV değerine çok yakın çıkmıştır. Düşük
sıcaklıklarda ise aktivasyon enerjisi 0,032 eV gibi çok küçük bir değer olarak ölçülmüştür.
%5 O2 ortamında biriktirilen vanadyum pentaoksit (V2O5) ince filmlerin aktivasyon
enerjisinin, sıcaklık azaldıkça azaldığı görülmüştür. Bu davranışın geçiş metal
oksitlerindeki küçük polaronlarla açıklanabileceği ifade edilmiştir. Oksijensiz ortamda
hazırlanan filmlerin amorf olduğu belirlenmiş ve oksijen ortamında hazırlanan filmlerde
(001) ve (002) yönelimli ortorombik V2O5 piklerinin gözlendiği belirtilmiştir. Püskürtme
yöntemiyle oksijen ortamında tavlanan filmlerin oda sıcaklığındaki iletkenlik değeri
8,7x10-7Ω-1 cm-1 olarak ölçülmüştür [36].
Z. S. El Mondouh ve arkadaşları ise çalışmalarında sol-jel daldırma metoduyla
hazırladıkları V2O5 filmlerin d.c elektriksel iletkenlik ölçümleri neticesinde iletim
mekanizmasının hoplama mekanizması olduğunu ve ölçüm sıcaklığı 300-363 K
21
arasındayken aktivasyon enerjisinin 0,367 eV olduğunu, 360 K’den yüksek sıcaklıklarda
ise 0,1 eV olarak hesaplandığını belirterek filmlerin n-tipi yarıiletken özellik gösterdiğini
bulmuşlardır. Yapısal özelliklerin belirlenmesi amacı ile yapılan XRD analiz sonuçlarına
göre tavlanmamış filmlerde 2θ=26,2°, 33° ve 41.5°’de V2O5 pikleri gözlemlemişlerdir ve
filmler 573 K ve 673 K’de tavlanınca bu piklerin daha keskin ve şiddetli hale geldiğini
tespit etmişlerdir. Sonuç olarak, tavlama sıcaklığı arttıkça film kristalitesinde iyileşme
gözlendiğini belirtmişlerdir. Optik ölçümler sonucunda tavlanmayan filmlerin bant
aralığını 2,49 eV, 473 K’de tavlanan filmin bant aralığını ise 2,42 eV olarak ifade
etmişlerdir [37].
2.7. V2O5 Kullanım Alanları
V2O5 ince filmlerin uygulama alanları genelde film üretim tekniğine bağlıdır. Bu
alanlardan bazıları aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır:

Güneş pilleri

Elektrokromik, Fotokromik ve termodinamik aygıtlar

Elektrokimyasal ve fiber optik malzemeler

Termal sensörler ve gaz sensörleri

Toksik gaz dedektörleri

Lityum iyon piller

Optoelektronik ve cx anahtarlama uygulamaları

Akıllı pencereler, değişken yansıtıcı aynalar, ışık panjurları (fotoğraf makinesi kapağı)
22
23
3. İNCE FİLM ÜRETİM VE KARAKTERİZASYON TEKNİKLERİ
Bu tez çalışmasında V2O5 ince filmlerin üretimi ve karakterizasyonunun yapılması
hedeflendiğinden bu bölümde ince filmler ve ince film üretim teknikleri hakkında kısa bir
bilgi, V2O5 ince filmlerin elde edilme süreci ile karakterizasyon-analiz sistem ve teknikleri
hakkında bilgiler sunuldu.
3.1. İnce Film Nedir?
Bir alttaş üzerine büyütülmüş, kalınlığı 1µm’den (1000 nm) daha az olan yapılar ince film
olarak adlandırılır. Mikro ve nano uygulamaları gibi birçok uygulama alanına sahiplerdir.
Kullanılan malzemelerin cinsine göre ince film çeşitleri şöyledir:

Şeffaf iletken filmler

Süperiletken filmler

Amorf yarıiletken alaşımlı filmler

İnorganik filmler

Organik filmler

Pyro elektrik filmler

Ferro elektrik filmler
3.2. İnce Film Üretme Teknikleri
Bilimsel ve endüstriyel çalışmalar açısından önemli bir yere sahip olan ince filmler, ilk
etapta, cam ve seramikler üzerinde dekorasyon olarak kullanılmıştır. Sonrasında, gümüş
tuzları kullanılarak, cam yüzeyler üzerinde gümüş filmleri elde edilmiştir. 19.yüzyıldan
itibaren bilimsel çalışmalardaki artış, daha yeni ve daha modern ince film elde etme
yöntemlerini beraberinde getirmiştir. İlk ince film, 1838’de “elektroliz” yöntemi ile elde
edilmiştir. Daha sonra, 1852’de Bunsen “kimyasal reaksiyon” yöntemiyle, Faraday “asal
gaz içerisinde buharlaştırma” yöntemiyle, Nahrwold ve Kundt ise “Joule ısıtması” yöntemi
ile ince film elde etmişlerdir [6]. Fakat, ince filmler ile ilgili yapılan bu çalışmalar, vakum
cihazlarının gelişimine kadar laboratuvar çalışmaları aşamasında kalmıştır. Vakum
cihazlarının gelişiminden sonra daha modern yöntemlerle elde edilen ince filmlerin kristal
24
yapıları, elektriksel ve optik özellikleri araştırılmaya başlanmıştır. Genel olarak ince film
üretim teknikleri, malzeme yüzeylerinin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin değiştirilmesine
olanak sağlayan depolama teknikleri, depolanacak olan malzemenin bulunduğu fiziksel
duruma göre, Şekil 3.1’de görüldüğü üzere çeşitli alt gruplara ayrılmaktadırlar.
Şekil 3.1. İnce Film üretim teknikleri
Tez kapsamında geliştirilen V2O5 ince filmlerin üretiminde Fiziksel buhar birikimi (PVD)
yöntemlerinden biri olan Püskürtme Yöntemi kullanıldığından, bu yöntem aşağıda
detaylandırıldı.
3.3. RF Püskürtme Sistemi (Magnetron Sputtering)
Püskürtme Sistemi, vakum ortamında hedef malzemeden (target) fiziksel olarak koparılan
atomların, alttaş üzerine ince film oluşturulması amacıyla yaygın olarak kullanılan bir
sistemdir. Bu sistemde Ar+ gibi reaktif olan iyonlar yüksek gerilim altında hızlandırılır ve
hedef malzeme hızlandırılan bu iyonlar ile bombardıman edilir. Bombardıman sonucunda
hedef malzemeden koparılıp sökülen moleküller alttaş üzerine biriktirilir. Bu sistemin en
25
büyük avantajı, sistemin düşük sıcaklıklarda biriktirme işlemine olanak sağlamasıdır.
Dolayısıyla hemen hemen her türlü alttaşa istenilen malzeme biriktirilebilir. Şekil 3.2’de
hedef
malzemeden
bir
molekülün
sökülmesi
ve
alttaş
yüzeyine
yerleşmesi
görselleştirilmiştir.
Şekil 3.2. Püskürtme sisteminin şematik diyagramı
Püskürtme yöntemi ile çeşitli iletken, yarıiletken veya yalıtkan malzemeler elde edilebilir.
İletken olan malzemeler DC Magnetron Püskürtme, yalıtkan olan malzemeler ise RF
Magnetron Püskürtme yöntemiyle oluşturulur. Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve
Araştırma Merkezi’nde (GAZİ FOTONİK) bulunan Magnetron Püskürtme (Sputtering)
Sistemi’nde; 2 RF güç kaynağı ve 3 tane DC güç kaynağı vardır (Resim 3.1). Taşıyıcı kol
sayesinde arzu edilen numune biriktirme odasına transfer edilebilmektedir. Bu durum
vakumun bozulmadan 10 tane numunenin aynı anda elde edilmesine imkan tanımaktadır.
Bu Püskürtme Sistemi’nde hedef ile alttaş arasındaki mesafe 120 mm’ye kadar
artırılabilmektedir. Ayrıca bu Sistem 800 oC’ye kadar ısıtabilen rezistif bir alttaş ısıtıcısına
sahiptir. Sistem içerisine iki tane gaz girişine imkan tanıyan gaz akış kontrol ünitesi
mevcuttur ve yükleme odasında alttaş yüzey temizliğini sağlayabilen bir ters-püskürtme
birimi bulunmaktadır. Sistemin temel basıncı ise ~10-8 mbar’dır.
26
Resim 3.1. BESTEC püskürtme sistemi
3.4. V2O5 İnce Filmlerin Elde Edilme Süreci
Tez çalışmasında, V2O5 ince filmleri 99.999 saflıkta V2O5 hedef (target) kullanılarak cam,
Silisyum (Si) ve korning cam alttaşlar üzerine RF Püskürtme yöntemi ile biriktirildi.
Kaplama öncesi aşağıdaki hazırlıklar yapıldı.
İnce film üretme sürecinin başlangıç aşaması, üzerine film kaplanacak alttaşın
hazırlanmasıdır. n-Tipi (100) yönelimli Si alttaşlar, iki yüzeyide parlatılmış tek kristal ince
dilimden (wafer), her büyütme için 2 cm x 5 cm boyutlarında kesilerek hazırlandı. Kesilen
Si parçalar önce asetonla kimyasal olarak temizlendi; sonra alkolle muamele edildi ve
yüksek saflıkta kuru azot gazı ile kurutuldu. Alttaş olarak 1,2 cm x 5 cm boyutlarında
kesilen korning cam, önce deterjanlı su ile yıkandı ve deiyonize suyla durulandı. Aseton ve
alkolle temizlenip tekrar deiyonize suyla durulandı. Ardından yüksek saflıkta kuru azot
gazı ile kurutuldu. Benzer şekilde alttaş olarak 1,2 cm x 5 cm boyutlarında kesilen cam
önce deterjanlı su ile yıkandı ve deiyonize suyla durulandı. Aseton ve alkolle temizlenip
tekrar deiyonize suyla durulandı.
27
Temizlikleri yukarıda özetlenen yöntemle gerçekleştirilen alttaşlar, atmosferik kirlilikten
etkilenmemesi amacıyla, zaman geçirilmeden Püskürtme Sistemi’ne yüklenerek sistem
vakum için pompalandı. Aynı anda sisteme yüklenen Si ve korning cam alttaş üzerine
V2O5 kaplanması için Çizelge 3.1’de belirtilen kaplama parametreleri kullanıldı. Sisteme
yüklenen cam alttaş üzerine V2O5 kaplanması için ise Çizelge 3.2’de belirtilen kaplama
parametreleri kullanıldı.
Çizelge 3.1. Si ve korning cam alttaş üzerine büyütülen V2O5 ince filmlerin kaplama
parametreleri
RF
gücü
(W)
Gaz akış
oranı
(sccm)
Hedef
Temel
basınç
(mbar)
Kaplama
basıncı
(mbar)
150
12
V2O5
6,9x10-8
4,6x10-3
100
12
V2O5
6,9x10-8
4,1x10-3
50
12
V2O5
6,9x10-8
4,1x10-3
Kaplama
Alttaş
Süresi
Sıcaklığı
(dk)
(˚C)
Oda
120
sıcaklığı
Oda
120
sıcaklığı
Oda
180
sıcaklığı
Kaplama
kalınlığı
(nm)
110
80
50
Çizelge 3.2. Cam alttaş üzerine büyütülen V2O5 ince filmlerin kaplama parametreleri
RF
gücü
(W)
Gaz akış
oranı
(sccm)
Hedef
Temel
basınç
(mbar)
Kaplama
basıncı
(mbar)
Kaplama
Alttaş
Süresi
Sıcaklığı
(dk)
(˚C)
Oda
60
sıcaklığı
100
12
V2O5
6,9x10-8
3.9x10-3
100
12
V2O5
6,9x10-8
3.9x10-3
60
100
100
100
12
V2O5
6,9x10-8
3.9x10-3
60
200
100
100
12
V2O5
6,9x10-8
3.9x10-3
60
300
100
Kaplama
kalınlığı
(nm)
100
3.5. Yapısal Analizler
3.5.1. X-ışınlarının oluşması ve özellikleri
X-ışınları (X-ray), 1985 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından keşfedilmiş ve bu
nedenle Röntgen ışınları olarak adlandırılmıştır. Röntgen metal levhaları yüksek enerjili
katot ışınları ile bombardıman ederek bir ışımanın ortaya çıktığını keşfetmiştir [38]. X-
28
ışınlarının ismi, günümüzde hala birçok ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır. X-ışınları
elektromanyetik spektrumun bir kısmını oluşturmaktadır ve dalga boyları yaklaşık 10-6 cm
ile 10-11 cm arasında değişmektedir. UV- ve γ-ışınlarındaki sınırları kesin değildir [39]. Xışınlarının elektromanyetik spektrumdaki yeri, Çizelge 3.3’ de gösterilmiştir.
Çizelge 3.3. Elektromanyetik spektrumda X-ışınlarının yeri
X-ışınları kırınımı ile yapılan analizlerde, dalga boyu 0,2 Å ile 2,5 Å arasında değişen
ışınlar kullanılmaktadır. Günümüzde artık kristal yapı analizlerinde, yüksek vakumlu
tüplerde akkor halindeki katotlarda üretilen X-ışınları kullanılmaktadır.
Şekil 3.3. Yüksek vakumlu bir X-ışını tüpünde akkor halindeki katottan sökülen elektron
lar, yüksek gerilimin etkisiyle hızlanır ve içten soğutulan anot metaline çarpar.
Şekil 3.3.’de (Coolidge tüpü tipinde) yüksek vakumlu X-ışını tüplerinin bir örneği
verilmektedir. Elektron kaynağı olarak elektrikle 1500 ⁰C ile 2300 ⁰C’ye kadar ısıtılabilen
bir volfram tel sargı kullanılmıştır. Katottan sökülen termik elektronlar, katot ve anot
arasına uygulanan yüksek bir gerilim (yaklaşık 50,000 V) ile hızlandırılır ve beraberinde
yüksek bir enerji ile anot (antikatot) olarak bağlanan bir metal yüzeyine çarpar. Yüksek
enerjili hızlandırılmış bu elektronların anot metali yüzeyinde frenlenmesi esnasında X-
29
ışınları oluşur; oluşan ışınların dalga boyu ve şiddeti, uygulanan yüksek gerilimin değerine
(beyaz spektrum) ve kullanılan anot metalinin türüne yani cinsine (karakteristik ışınlar)
bağlıdır.
Katottan sökülen termik elektronlarının sayıları, uygulanan yüksek gerilimden bağımsız bir
şekilde, volfram sargı telinin ısınma derecesine bağlı olarak değiştirilebilir. Böylelikle
oluşan X-ışınlarının şiddeti belirli sınırlar içerisinde değiştirilebilir. Bugün Modern X-ışını
tüpleri, Şekil 3.3’de görüldüğünden daha karmaşıktırlar. X-ışınlarının üretim verimi
oldukça düşüktür; yani kullanılan enerjinin yalnızca % 0,2’lik bir kısmı faydalanılabilir Xışınlarına dönüşür. Enerjinin geriye kalan % 99,8’lik kısmı ise, anot üzerinde ısı enerjisine
dönüşür, ancak anot metalinin deformasyon ve erimeye karşı korunması amacıyla soğutma
ile bu ısı uzaklaştırılmalıdır. Bu sebeple X-ışını tüplerinin verimli bir şekilde kullanımında,
anot metalinin bir soğutma suyu devresi ile etkili bir şekilde soğutulması esastır. Oldukça
yüksek şiddette bir ışın elde etmek için, hızlandırılmış elektronlar, küçük bir kare şeklinde
(örneğin 1 mm x 10 mm boyutunda ) anot üzerine odaklanır. Bu şekilde hareket edilerek,
X-ışınları 6⁰-10⁰’lik bir açı ile alınır ise, tüpten ikisi nokta şeklinde 1 mm2 boyutunda ve
diğer ikisi de çizgi şeklinde ışın lekeleri elde edilmiş olur. Elektron ışınlarının daha güçlü
odaklanması ile anot üzerinde çok daha dar bir ışın lekesi (0,1 mm x 10 mm) elde
edilebilir. Böylelikle X-ışınları tüpünün zorlanması daha çok azaltılmış olur ve spektral
hatların daha da incelmesiyle (ince odaklı tüpler) yapı analizlerinin ayırma gücü de
arttırılmış olur.
X-ışını tüpleri, ışın kaçağına karşı güvenlikli olmalıdır; yani ışın yalnızca önceden
öngörülen konumlardan dışarı çıkmalıdır. X-ışınları, birbirine 90⁰ açı yapacak şekilde
düzenlenmiş dört ayrı pencereden dışarı çıkar. Vakum ortamından X-ışınlarının dışarı
çıkabilmesi için, pencerelerin gaz girişine karşı korumalı olması sağlanmalıdır. Ayrıca
pencerelerin ışınları soğurma gücü oldukça düşük olmalıdır. Bu nedenle pencerelerde
tercihen berilyum kullanılır.
3.5.2. X-ışını kırınımı tekniği (XRD)
1895 yılında Alman fizikçi Röntgen tarafından keşfedilen X-ışınları, atomların iç
yörüngelerindeki elektron geçişleriyle doğal yolla ya da yapay bir şekilde kapalı bir tüp
içinde katottan salınan elektronların hızlandırılıp anottaki metalin bombardıman
30
edilmesiyle meydana gelirler. Yüksek enerjili elektronlar hedefteki metal içerisinde yüksek
ivmeyle yavaşlamak zorunda kaldıklarından dolayı enerjilerini foton yayımlayarak dışa
atarlar. Bu olay zincirleme bir şekilde devam eder ve bu fotonlardan x-ışınları meydana
gelir. Üretilen x-ışınlarından karakteristik olanları seçilir ve bu karakteristik x-ışınları
kullanılarak gerçekleştirilen XRD tekniği ile alaşımların analizleri yapılır.
X-ışınları malzemelerin (ince film, toz, polimer, vb.) yapısal analizlerini, tanımlanmasını
ve karakterize edilmesini sağlayan yöntemlerden biridir. X-ışını kırınımı (XRD), ince
filmlerin ve katmanlı yapıların yapısal karakterizasyonu (kristal kalitesi, kompozisyon
oranı, tabaka kalınlığı, tabakadaki gerilmeler) için yaygın olarak kullanılmaktadır.
Resim 3.2. XRD cihazının genel görünümü
Tüm kırınım deneyleri Bragg yasasına dayanır.
2dsinθ = nλ
(3.1)
Burada, d kristal düzlemleri arasındaki mesafe, θ yansıma (veya gelme) açısı ve n
kırınımın mertebesi ve λ ise kullanılan X-ışınının dalga boyudur [16]. Deneylerimizde
kullanılan X-ışını dalga boyu λk=1,05 Å’dır. X-ışını deseninden 2θ saçılma açısı belirlenir
ve kristal düzlemleri arasındaki d mesafesi Eşitlik 3.1 yardımı ile hesaplanır; d mesafesinin
bilinmesi sonucunda kristal düzleminin yönelimi ve örgü parametresi belirlenerek yapısal
31
bilgiler oluşturulur. Ayrıca X-ışını kırının desenindeki pik pozisyonlarının (θ) ve pik yarı
genişliğinin
belirlenmesi
sonucunda
filmlerdeki
partikül
büyüklükleri
de
belirlenebilmektedir [40].
X-ışını demeti ilk etapta oldukça yüksek kalitede bir kristale çarparak kırınıma uğrar.
Kırınan demet örnek kristal üzerine düşer. Eğer iki kristal için Bragg açıları eşitse çok dar
bir kırınım deseni gözlenir (Şekil 3.4). Örnek kristalin geniş aralıkta yapısal dizilimini
veren dönme eğrilerini elde etmek amacıyla örnek kristal küçük bir ω açısıyla döndürülür
ve kırınan demet şiddeti kaydedilir. Yüksek kalitedeki kristaller birkaç arc-saniye
genişliğinde piklere sahiptirler. Bu teknik özellikle kalın alttaşlar üzerine büyütülmüş ince
katman filmler için oldukça faydalıdır [40].
Şekil 3.4. Kristal düzlemlerinden X-ışınlarının saçılması
3.5.3. Miller indisleri
Kristallerde, doğrultuları ve düzlemleri göstermek için bazı özel gösterimler kullanılır.
Başlangıçtan herhangi bir uvw noktasına uzanan doğrultuyu ele alacak olursak, şeklinde
bir köşeli parantez ve içindeki [uvw] rakamları uvw doğrultusunu göstermektedir. Bu
yukarıda söylendiği gibi kolaylık olması açısından geliştirilmiş uluslararası bir gösterimdir.
Böyle bir gösterimde, doğrultuyu belirlemeye yettiği için en küçük tam sayılar kullanılır.
32
Örnek verirsek, [220] doğrultusu düşünülürse, bu doğrultuyu belirleyen çizgi [110] dan
geçecektir, o halde; 220 yerine en küçük tam sayılar kullanılarak 110 alınabilir. Eski
indisler ise sayının üzerine çizilecek bir çizgi ile belirlenir. Böylelikle, [230]’ın 000 ile
230’dan geçen doğrultu olduğu hemen anlaşılabilir. Kristaldeki simetri sebebi ile
içerisindeki pek çok doğrultu birbiri ile özdeştir. Bu şekildeki özdeş doğrultular da <uvw>
şeklinde bir parantez ile gösterilir. Bir örnek verecek olursak; kübik bir hücrenin kenarları
<100> şeklinde gösterilebilir [41].
Bir kristal içindeki yüzeyleri ya da düzlemleri belirlerken, herhangi bir başlangıç noktası
vermeksizin bunları belirleyecek bir gösterim şekli de kullanılabilir. Bunun kolay bir yolu
Miller tarafından bulunmuştur ve bundan dolayı bu gösterim için kullanılan indislere
Miller İndisleri denir. Bir düzlemin Miller indislerini bulabilmek için, öncelikli olarak
düzlemin birim hücre eksenleri ile kesişme noktaları bulunur ve daha sonra bu noktalara ait
uzaklığın birim hücrenin koordinatlarına oranları belirlenir ve bu oranın tersi alınır,
bulunan sayılar tümü en küçük tam sayılar olacak şekilde ortak bir sayı ile çarpılır. Sonuç
olarak bulunan sayılar ortak parantez içerisinde toplanır. Kristalin çeşitli birçok özelliği
kristalografik doğrultulara bağlı olarak değişmektedir. Doğrultuları belirlemek amacıyla
Miller indisleri kullanılır. Kristal Doğrultuları karşılıklı indisli düzlemlere diktir. Kristal
örgüsünde herhangi bir doğrultuya paralel olarak, sonsuz sayıda doğrultular bulunur. Bu
tür fiziksel eşdeğer doğrultular [hkl] işaretleriyle gösterilmektedir. Doğrultu vektörü [hkl],
karşılıklı (hkl) düzlemine diktir.
Şekil 3.5. Miller indisleri
(222) düzlemi hücreyi ½, ½, ½ noktalarında kesmektedir. (111) düzlemi ise hücreyi 111
noktalarında keser. (110) köşegen düzlemi ise hücreyi 11∞ noktalarında keser. Eğer bir
33
düzlem, koordinat sisteminin orijininden geçerse bu düzlemin indislerini tanımlayabilmek
için xyz eksen sistemini uygun bir şekilde x’y’z’ eksen sistemine hareket ettirilmesi
gerekir. Negatif sayıların gösterimi, Şekil 3.4’de görüldüğü gibi, sayının üzerine [-] işareti
eklenerek sağlanmıştır [41].
3.6. Yüzey Analizleri
3.6.1. Atomik kuvvet mikroskobu (AFM)
AFM; Binning, Quate ve Gerber tarafından 1986 yılında icat edilmiştir. AFM yüzey
topografisini angstrom mertebesinden 100 mikrona kadar ölçebilen bir sistemdir. Çok
hassas bir iğnenin yüzeyi taramasıyla atomlar arası kuvvetler nanonewton hassasiyetinde
ölçülebilir. İğne cantilever denilen yaya tutturulmuştur. AFM, atomik ve nano skalada
ölçülen yüzeyin özelliklerini büyük bir doğrulukla haritalamak için, numune yüzeyine göre
araştıma ucunun (tip) uzaysal pozisyonunu kontrol etmemizi sağlayan piezoelektrik güç
çeviricilerin kullanımını temel alır.
Şekil 3.6. AFM’ nin çalışma prensibinin şematik gösterimi
AFM’ nin çalışma prensibi Şekil 3.6’da gösterilmiştir. Birkaç mikron uzunluğunda keskin
bir uç (tip) cantileverin (genellikle 100-200 mikron uzunluk) sonuna, en uca
34
yerleştirilmiştir. Uç ve numune yüzeyi arasındaki atomlar arası kuvvetler cantileverin
sapmasına neden olur.
AFM çeşitli yöntemler arasında geniş ve yaygın bir kullanım alanına sahiptir ve hızla
gelişmekte olan nanoteknoloji için vazgeçilmezdir. Elektronik, telekominasyon, biyoloji,
kimya, otomotiv, uzay-havacılık ve enerji gibi endüstrilerde kullanılmaktadır. AFM
yöntemi ile ölçülebilen malzemeler; İnce ve kalın kaplamalar, seramikler, kompozitler,
camlar, metaller, polimerler ve yarıiletkenlerdir.
Yüzey etkileşim özellikleri, elektriksel yük, manyetiklik özellikleri ve nanomekanik
özelliklerinin
ölçümüne
olanak
tanır.
Aşınma,
davranış,
temizleme,
korozyon,
pürüzlendirme, sürtünme, kayganlaştırma, kaplama ve cilalama gibi olaylar çalışılabilir
[42].
Resim 3.3. Atomik kuvvet mikroskobu (AFM)
3.7. Optik Analizler
Işık düşürülen bir kristal katı içerisinde değişik optik olaylar gerçekleşir, bunlar; yansıma,
soğurma, kırılma ve geçirgenliktir. Bu olaylara değişik elektronik geçişler katkıda bulunur.
Yüksek enerjiden düşük enerjiye geçtikçe karşılaşılan olaylar değişiklik göstermektedir.
35
3.7.1. UV-Vis spektroskopisi
Vanadyum pentaoksit ince filmlerin ultra-viyole (UV) ve görünür (Vis) bölgede
numunenin geçirgenliğinin belirlenmesi ve optik özelliklerinin karakterizasyonu için
Perkin Elmer UV-Visible spektrometre cihazı kullanılmıştır. Ölçüm aralığı 200 nm ile
1100 nm dalga boyları arasındadır. Bu teknikte, Si alttaş üzerine kaplanan filmlerden altlık
materyalinin yeterince geçirgen olmaması sebebi ile ölçüm alınamamasından dolayı sadece
korning cam altlık üzerine kaplanan filmler için kullanılmıştır. Kullanılan cihaz Resim
3.4’de verilmiştir.
Cihaz temel olarak monokromatik ışığı numune yüzeyine gönderen bir monokromatör
çiftinden, ışının geçmesi amacıyla ayarlanabilir yarıklardan ve dedektörlerden oluşur.
Işının numune üzerine gönderilmesinden sonra numune molekülleri, moleküldeki mümkün
elektronik geçişlere uyan enerjiye sahip ışığa maruz kaldıklarında (yani uygun dalga
boylarında ışık numune yüzeyine düşünce), ışık enerjisinin birazı numune tarafından
absorblanır ve elektron çok daha yüksek enerjili orbitallere yükseltgenir. Optik bir
spektrometre absorbsiyonun oluştuğu dalga boylarını kaydeder ve absorbsiyon-dalga boyu
grafiğini verir.
Resim 3.4. UV-Visible spektrometresi
36
37
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
4.1. XRD Spektrum Analizleri
4.1.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin XRD analizleri
Katı n-Si ve korning cam alttaşlar üzerine farklı RF güçlerinde (50 W, 100 W, 150 W)
hazırlanan V2O5 ince filmlerin kristalitesi üzerine RF güç değişiminin etkisini incelemek
amacı ile XRD sistemi kullanıldı. Kolaylık açısından 50 W, 100 W, 150 W RF güçlerinde
Si alttaşlar üzerine kaplanan ince filmler sırasıyla N372_S, N371_S ve N370_S olarak ve
korning cam alttaşlar üzerine kaplananlar da N372_K, N371_K ve N370_K olarak
adlandırıldı. Şekil 4.1’de korning cam alttaş üzerine 150 W RF gücünde kaplanan V2O5
filminin (N370_K) XRD deseni görülmektedir. XRD desenine göre V2O5 ince filmi 21,71⁰
(110) düzleminde ortorombik yapıdadır. Korning cam alttaş üzerine 50 W (N372_K) ve
100 W (N371_K) RF gücünde kaplanan V2O5 filmlerin XRD deseni amorf yapıda
büyümüş olup kırınım desenlerinde şiddetli V2O5 piklerine rastlanmamıştır. N370_K kodlu
ince film şiddetli ve keskin (110) piki mevcuttur. Filmin FWHM değeri ve Eş.4.1’de
verilen Scherrer ifadesi ile hesaplanan patikül büyüklüğü Çizelge 4.1’de verildi.
parçacık boyutu =
Burada
(4.1)
ilgili pikin maksimum şiddetinin yarı genişliği ve λ kullanılan X-
ışınının dalga boyudur. İyi bir kristal kalitesi için
değeri birkaç arc-sec’dır.
Şekil 4.1. N370_K kodlu V2O5 ince filminin XRD deseni
38
Şekil 4.2’de N370_S, N371_S ve N372_S kodlu V2O5 ince filmlerin XRD desenleri
görülmektedir. Filmlerin XRD grafiğine göre her bir V2O5 ince filmi 61,34⁰ (402)
düzleminde ortorombik yapıdadır. Spektrumda görülen diğer pikler n-Si alttaştan
gelmektedir. Şekil 4.2’de görüldüğü gibi RF güç değeri azaldıkça (402) piki daha şiddetli
ve daha keskin olmaktadır. N372_S kodlu V2O5 ince filmi en şiddetli ve en keskin (402)
pikine sahiptir. Filmler için FWHM değerleri ve Eş.4.1’de verilen Scherrer ifadesi ile
hesaplanan partikül büyüklükleri Çizelge 4.1’de verildi.
Çizelge 4.1. Katı alttaş üzerine kaplanan V2O5 filmlerin yapısal parametreleri
Numune kodu
N370_K
N370_S
N371_S
N372_S
RF gücü (W)
150
150
100
50
2θ (⁰)
21,71
61,34
61,34
61,34
FWHM (nm)
0,07
1,22
0,11
0,09
Partikül büyüklüğü (nm)
1,86
0,13
1,41
1,73
Püskürtme tekniğinde RF gücü arttıkça, plazma ortamında pozitif iyon ve elektron sayısı
artar. Bir anlamda, hedeften sökülen partiküllerin kinetik enerjileri artar; böylece daha
fazla yüzey difüzyonu oluşacağından partikül büyüklüğü de artar. Ayrıca, püskürtme
gücünün artması ile oluşan yüksek enerjili elektronlar, alttaş yüzeyinde oluşan film
yüzeyini bombardıman ederek yüzeye ilave ısıl enerji aktarır ve yüzey atom mobilitesi
artacağından filmin kristalliğine olumlu katkı sağlanır. Ancak, RF güç artışı her zaman
kristalliği artırmayabilir. Bazen yüksek güç durumunda, çok yüksek kinetik enerji ile
alttaşa ulaşan türler denge durumuna ulaşacak zaman bulamayacağından düzensiz büyüme
nedeniyle filmin kristalliği olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, yüksek enerjili partiküller film
içerisine girerek kusur oluşturabilir ve filme hasar verebilir.
Bu çalışmada, farklı RF güç değerlerinde kaplanan V2O5 ince filmlerin üzerinde yapılan
XRD değerlendirmeleri sonucunda filmlerin kristal kalitesinin beklenildiği gibi
RFgücünden etkilendiği görüldü. Bu numunelerde RF güç değeri azalırken kristalleşme
artmıştır. En iyi kristaliteye sahip olan numune 50 W RF güç değerinde hazırlanandır.
39
Şekil 4.2. (a) N370_S (b) N371_S (c) N372_S kodlu V2O5 ince filmlerin XRD deseni
40
4.1.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin XRD analizleri
Katı cam alttaş üzerine farklı sıcaklık değerlerinde (Oda sıcaklığı, 100 ˚C, 200 ˚C, 300 ˚C)
hazırlanan V2O5 ince filmlerin kristalitesi üzerine alttaş sıcaklık değerinin değişiminin
etkisini incelemek amacı ile XRD sistemi kullanıldı. Şekil 4.3’de cam alttaş üzerine oda
sıcaklığı (RT) ve 100 ˚C’de kaplanan V2O5 filmlerinin XRD deseni görülmektedir. XRD
desenine göre oda sıcaklığında, 100 ˚C ve 200 ˚C’de büyütülen V2O5 ince filmin amorf
yapıda olduğu belirlendi ve 100 ˚C de büyütülen V2O5 ince filmin ortorombik yapıda ve
(001) tercihli yönelime sahip olduğu bulundu.
Şekil 4.3. Oda sıcaklığı ve 100 ˚C’de büyütülen V2O5 ince filmlerin XRD deseni
Tavlamanın etkilerini gözlemlemek için 100 ˚C de kaplanan V2O5 ince filmi tercih edildi
ve camın ısıya dayanma gücü göz önünde bulundurularak tavlama işlemi 200 ve 300 ˚C’de
gerçekleştirildi. Şekil 4.4’de cam alttaş üzerine 100 ˚C’de kaplanan V2O5 filminin 200 ve
300 ˚C’de tavlanmış hallerinin XRD deseni görülmektedir. Tavlama sonucunda filmlerin
kristalitesinde bir iyileşme görülmediği ve amorf yapının daha baskın olduğu XRD deseni
ile belirlendi.
41
(001)
(001)
(a)
(b)
Şekil 4.4. 100 ˚C’de büyütülen, (a) 200 ve (b) 300 C’ de tavlanan V2O5 ince filmlerin XRD
deseni
Bu çalışmada, farklı sıcaklık değerlerinde kaplanan V2O5 ince filmlerin üzerinde yapılan
XRD değerlendirmeleri sonucunda filmlerin kristal kalitesinin beklenildiği gibi sıcaklık
değeri değişiminden etkilendiği görüldü. En iyi kristaliteye sahip olan numune 100 ˚C
alttaş sıcaklığında hazırlanandır.
4.2. AFM Analizleri
4.2.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin AFM analizleri
Yüzey morfolojisi, geliştirilecek cihazların performansı için önemli bir faktördür. Yüzey
düzgün değilse tabakalar arasında bozulmaya sebep olabilir. Bu nedenle, ince filmlerin
tanecik büyüklüklerinin ve yüzey pürüzlülüklerinin belirlenmesi önemli parametrelerdir.
Bu bilgiden yola çıkarak, n-Si ve korning cam alttaşlar üzerine oda sıcaklığında, farklı RF
güç değerlerinde hazırlanan V2O5 ince filmlerin yüzey analizleri yapıldı. Şekil 4.5’de
atomik kuvvet mikroskobu (AFM) ile 1x1 μm2’lik yüzey alanı taranarak gerçekleştirilen
yüzey analizi sonucuda elde edilen görüntüler 2D (iki boyutlu) ve 3D (üç boyutlu) olarak
sunulmaktadır.
42
Şekil 4.5. (a) n-Si alttaş üzerine (b) korning cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince
filmlerin AFM görüntüleri (1x1 μm2)
Atomik kuvvet mikroskobu (AFM) görüntülerinden bütün numune yüeylerinin benzer
homojenlikte ve düzgünlükte olmadığı anlaşılmaktadır. Si alttaş üzerine kaplamalarda 100
W RF gücünde hazırlanan numunenin ve korning cam alttaş üzerine kaplamalarda ise 150
W RF gücünde hazırlanan numunenin homojenliği iyi olmasına rağmen, AFM
görüntülerinden hesaplanan yüzey pürüzlülüğünün kök ortalama kare (RMS) değerlerinin
her iki alttaş (n-Si ve korning cam) üzerine kaplamalarda da RF güç değerinin azalması ile
arttığı görülmektedir. RF gücünün azalması ile RMS değerindeki bu artış partikül
büyüklüğündeki büyüme ile ilişkili olup, sonuçlar tez çalışması kapsamında yapılan XRD
analizleri ile uyumludur. Çizelge 4.2’de her bir numune için elde edilen RMS değerleri
görülmektedir.
43
Çizelge 4.2. Katı alttaş üzerine kaplanan V2O5 filmlerin RMS değerleri
Numune yapısı
N372_K
N371_K
N370_K
N372_S
N371_S
N370_S
RF gücü (W)
50
100
150
50
100
150
RMS (nm)
0,24
0,22
0,11
1,59
0,43
0,04
4.2.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin AFM analizleri
Cam alttaş üzerine farklı sıcaklık değerlerinde hazırlanan V2O5 ince filmlerin arasında en
iyi kristaliteye sahip filmin 100 ˚C’de büyütülen V2O5 ince filmi olduğunu ve tavlamayı bu
numune üzerinde gerçekleştirdiğimizi XRD analizlerinde belirtmiştik. Buna bağlı olarak
100 ˚C de büyütülen, 200 ve 300 ˚C’de tavlanan V2O5 ince filmlerin yüzey analizleri
yapıldı. Şekil 4.6’da atomik kuvvet mikroskobu (AFM) ile 3x3 μm2’lik yüzey alanı
taranarak gerçekleştirilen yüzey analizi sonucuda elde edilen görüntüler 3D (üç boyutlu)
olarak sunulmaktadır.
Şekil 4.6. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin AFM görüntüleri (3x3 μm2)
44
Tavlama
sıcaklığı
arttıkça
tanecik
boyutunun
arttığı
AFM
görüntüleri
ile
2
desteklenmektedir. Ayrıca, 3x3 µm yüzey alanında taranan RMS değeri sıcaklığa bağlı
olarak artmıştır.
Çizelge 4.3. AFM görüntülerinden elde edilen bazı önemli parametreler
Büyütme
Sıcaklığı (˚C)
Tavlama
Sıcaklığı (˚C)
Tanecik Boyutu
(nm)
RMS (nm)
100
-
7,02
2,91
100
200
12,67
3,34
100
300
14,88
3,89
4.3. UV-Vis Analizleri
4.3.1. Farklı RF güçlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin UV-VIS analizleri
UV-Vis spektrometre ile ölçülen optik geçirgenlik (T) spektrumundan, d kalınlıklı bir ince
film malzemenin optik soğurma katsayısı;
(4.2)
ile hesaplanır. V2O5 gibi indirekt bant aralığına sahip yarıiletkenlerde optik soğurma
katsayısı ile bant enerjisi Eg arasında;
(4.3)
İlişkisi vardır. Burada B bir sabit hν ise gelen fotonun enerjisidir. V2O5 filmlerin optik bant
aralığı enerjisi (αhν)1/2’nin hν’ye göre değişiminin doğrusal bölgesinin, doğrusal eğriye fit
edilmesi ile belirlenebilir. Böylece, (αhν)1/2
olduğunda hν eksenini kesen nokta yasak
enerji aralığına karşılık gelir.
RF püskürtme tekniği ile kaplanan V2O5 ince filmlerin optik analizleri UV-Vis
spektrometre ile yapıldı. Optik geçirgenlik özelliği sadece korning cam alttaşlar üzerinde
UV-Vis spektrometre analizi ile belirlendi. Filmlerin optik parametreleri ölçülen
geçirgenlik spektrumlarından değerlendirildi. N372_K, N371_K, N370_K kodlu V2O5 ince
45
filmlerin geçirgenlik spektrumları Şekil 4.7’de, 200-1100 nm aralığında ışınım dalga
boyuna göre verildi. Filmlerin UV-Vis soğurma spektrumları ise Şekil 4.8’de gösterildi.
Şekil 4.7. Korning cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin geçirgenlik
spektrumları
Farklı RF güç değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin görünür bölgedeki optik
geçirgenlikleri en yüksek %60 civarındadır.
V2O5 ince filmlerin yasak enerji aralığı (Eg) değerleri Eş. 4.3’den hesaplandı. Soğurma
bant kenarının filmlerin yasak enerji aralığına (Eg) karşılık geldiği (Eş. 4.3) bilinmektedir.
46
(a)
(b)
(c)
Şekil 4.8. (a) N372_K (b) N371_K (c) N370_K kodlu V2O5 ince filmlerin soğurma
spektrumları
47
Eg değeri, soğurma spektrumunun doğrusal bölgesine yapılan doğrusal fit’in foton enerji
eksenini kestiği noktanın belirlenmesi ile hesap edildi. V2O5 ince filmler için RF güç
değerinin azalması ile yasak enerji bant aralığı değerinin arttığı gözlemlendi.
4.3.2. Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin UV-VIS analizleri
Optik geçirgenlik özelliği, cam alttaş üzerinde UV-Vis spektrometre analizi ile belirlendi.
Filmlerin optik parametreleri ölçülen geçirgenlik spektrumlarından değerlendirildi. Farklı
sıcaklıklarda büyütülen V2O5 ince filmlerin geçirgenlik spektrumları Şekil 4.9’da, 2001100 nm aralığında ışınım dalga boyuna göre verildi. Filmlerin UV-Vis soğurma
spektrumları ise Şekil 4.10’da gösterildi.
Şekil 4.9. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin geçirgenlik spektrumları
Farklı sıcaklık değerlerinde büyütülen V2O5 ince filmlerin görünür bölgedeki optik
geçirgenlikleri yaklaşık olarak %30 civarındadır.
Büyütme sıcaklığının Eg değeri üzerinde etken olduğu görüldü. Numunenin optik bant
aralığı 2,5-2,7 eV olarak bulunmuş olup bu değer literatür ile uyumludur [43,44].
48
Şekil 4.10. Cam alttaş üzerine kaplanan V2O5 ince filmlerin soğurma spektrumları
49
5. SONUÇLAR
Tez çalışması kapsamında ilk olarak; V2O5 ince filmlerin hazırlanmasında Püskürtme
(Sputtering) yöntemi tercih edildi. RF Magnetron Püskürtme sistemi ile V2O5 hedef
(target) kullanılarak Si ve korning cam alttaşlar üzerine oda sıcaklığında farklı RF güç
değerlerinde (50 W, 100 W, 150 W) V2O5 ince filmler büyütüldü. Diğer bir kaplama
parametresi olarak alttaş sıcaklığının ince filmlerin kalitesi üzerine etkisini görebilmek
için, aynı V2O5 hedef target kullanılarak cam alttaş üzerine, alttaş sıcaklık değerleri
değiştirilerek (oda sıcaklığı, 100˚C, 200 ˚C, 300 ˚C) V2O5 ince filmler büyütüldü. Elde
edilen filmlerin yapısal, morfolojik ve optik karakterizasyonları XRD, AFM ve UV-Vis
spektrometre ölçüm sistemleri kullanılarak gerçekleştirildi.
Kaplama sırasında RF güç değerleri değiştirilen ve korning cam alttaş üzerine kaplanan
V2O5 ince filmlerin analiz sonuçları incelendi. N370_K, N371_K, N372_K kodlu
numuneler arasında N370_K kodlu numune ortorombik fazda en iyi kristalitede olup,
şiddetli ve keskin (110) pikine sahiptir. N371_K ve N372_K kodlu numunelerin ise XRD
analiz sonuçlarında amorf yapıda oldukları görüldü. Ayrıca geçirgenliklerine bakıldığında
da N370_K kodlu numunenin geçirgenliği yaklaşık %10 civarında olup, optik bant aralığı
değeri literatüre benzer olarak Eg=2,69 eV bulundu. Geçirgenliğin değişken olması bize
V2O5 ince filmlerin uygulanan dış etkilere (RF güç değişimi vb.) yönelik tepki verdiğinin
bir göstergesidir. V2O5 ince filmlerin fotokromik özelliğinden dolayı RF gücü arttıkça
rengi daha koyu olan korning cam alttaşların geçirgenliklerinin giderek düşeceği aşikardır.
Bu iyi bir sonuçtur ve fotokromik aygıtlar geliştirilmesi üzerine çalışmalar önerilmektedir.
AFM sonuçları incelendiğinde artan RF güç değeri ile parçacık boyutunun azaldığı
gözlendi. Ayrıca pürüzlülük değerinin de en yüksek RF gücüne sahip olan N370_K
numunesinde en düşük olduğu belirlendi.
Kaplama sırasında RF güç değerleri değiştirilen ve Si alttaşlar üzerine kaplanan V2O5 ince
filmlerin karakterizasyonları yapıldı. Sonuçlara göre, N370_S, N371_S, N372_S kodlu
numuneler arasında en iyi sonuçları veren N372_S kodlu numune olduğu belirlendi. XRD
desenlerine göre her üç numunede de ortorombik fazda ve (402) yöneliminde gözlenen pik,
N372_S kodlu numunede en şiddetli ve en keskin halde olduğu görüldü. Ancak gözlenen
şiddetli (402) yönelimli pikin 2 teta değerinin, literatürde Si pikine de karşılık geldiğini göz
50
önünde bulunduracak olursak, bu şiddetli pikin V2O5 pikimi yoksa Si pikimi olduğunu
ayırd etmek oldukça güçtür. Filmlerin görüntüleri neticesinde bu pikin V2O5 pikine ait
olduğu düşünülerek analizlere devam edildi. N372_S kodlu numune için UV-Vis
spektrometre ölçüm sonuçları incelendiğinde en yüksek enerji bant aralığı (Eg) değeri
saptandı. Ayrıca AFM analizlerine göre, RF güç değerinin artması ile parçacık boyutunun
küçüldüğü ve buna bağlı olarak pürüzlülük değerinin (RMS) azaldığı belirlendi. Azalan RF
güç değeri ile birlikte kristalitenin arttığı ve yapının iyileştiği görüldü.
Kaplama sırasında alttaş sıcaklık değerleri değiştirilen ve cam alttaş üzerine kaplanan V2O5
ince filmlerin analizleri yapıldı. Analiz sonuçlarına göre 100 ˚C alttaş sıcaklığında
büyütülen filmin en iyi kristaliteye sahip olduğu belirlendi ve bu sonuç göz önüne alınarak
numune üzerine tavlama işlemi uygulandı. Ancak tavlamanın kristaliteyi iyileştirmesi
beklenirken iyi yönde bir gelişme görülmedi. AFM analizlerine bakıldığında, tavlama
sıcaklığının artamasıyla tanecik boyutunun arrtığı ve buna bağlı olarak RMS değerinin de
arttığı gözlendi. Büyütme sıcaklığının enerji bant aralığı (Eg) değeri üzerinde etken olduğu
belirlendi ve bu değerin 2,5-2,7eV arasında olduğu görüldü.
51
KAYNAKLAR
1.
Bilgin, V. (2003). ZnO Filmlerinin Elektrik, Optik, Yapısal ve Yüzeysel Özellikleri
Üzerine Kalay Katkısının Etkisi, Doktora Tezi, Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir.
2.
Pejova, B. (2006). Structural and Optical Properties of Chemically Deposited Thin
Films of Quantum-Sized Bismuth (III) Sulfide. Materials Chemistry and Physics, 99,
39–49.
3.
Horzum, Ş. (2005). Kimyasal Olarak Kaplanmış CuO2 İnce Filmlerin Yapısal,
Elektriksel ve Optiksel Özelliklerinin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
4.
Eckertova, L. (1986). Physics of Thin Films, Plenum Press, New York and London,
340.
5.
Hass, G., Thun, R.E. (1969). Physics of Thin Films Advances in Research and
Development. Academic Press, USA, 341.
6.
Zor, M. (1982). Spray-Pyrolysis ile Elde Edilen AgInS2 Bileşiğinin Bazı Fiziksel
Özellikleri, Doçentlik Tezi, Ankara.
7.
Dultsev, F.N., Vasilieva, L.L., Maroshina, S.M., Pokrovsky, L.D. (2006). Structural
and optical properties of vanadium pentoxide sol-gel films. Thin Solid Films, 510,
255-259.
8.
Wu, X., Lai, L., Lin, L., Li, Y., Lin, L., Qu, Y., Huang, Z. (2008). Influence of thermal
cycling on structural, optical and electrical properties of vanadium oxide thin films.
Applied Surface Science, 55, 2840-2844.
9.
Kumar, A., Singh, P., Kulkami, N., Kaur, D. (2008). Structral and Optical studies of
nanocrystalline V2O5 thin films. Thin Solid Films, 516, 912-918.
10. Kang, M., Kim, S.W. (2013). Optical and thermal properties of V2O5 thin films with
crystallization. Journal of the Korean Physical Society, 62, 1134-1138.
11. Kang, M., Kim, İ., Kim, S.W. (2011). Metal-insulator transition without structural
phase transition in V2O5 film. Applied Physics Letters, 98, 680-689.
12. Han, İ. (2009). Geçiş metallerinin valens elektron yapılarının X-ışını şiddet oranları
vasıtasıyla belirlenmesi, X-ışını şiddet oranlarının tavlama sıcaklığına bağlı
davranışlarının incelenmesi, alaşımlar için etkin atom numaraları ve elektron
yoğunluklarının tayini, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,
Erzurum.
13. Marcelo S.B. (2013). Vanadium oxide thin films produced by magnetron sputtering
from a V2O5 target at room temperature. Infrared Physics & Technology, 60, 103-107.
52
14. Yu., P.Y., Cardona. (1996). Fundumentals of Semiconductors. Springer-Verlag Berlin
Heidelberg, Berlin 2-11.
15. Çakmak, M. (1999). Theoretial Studies of Structural and Electronic Properties of
Ovelayer on Semiconductor Surfaces, Doktora Tezi, Exeter Univesity Fizik Bölümü,
İngiltere, 1-176.
16. Srivastava, G.P. (1997). Theory
Rep.Prog.Phys., 60, 561-613.
of
semiconductor
surface
reconstruction.
17. Oura, K., Lifshits, V.G., Saranin, A.A., Zotov, A.V., Katayama, M. (2003). Surface
Science. Springer, Osaka and Vladivostok 19-37, 159-168.
18. Tanemura, S., Miao, L., Kajino, Y., Itano, Y., Tanemura, M., Toh, S., Kaneko, K. and
Mori, Y. (2007). Fabrication and Optical Characterization of Vanadium Oxide NanoParticulates Thin Film. Journal of Material Science: Materials in Electronics, 18, 4346.
19. Sıeradzka, K., Wojcıeszak, D., Kaczmarek, D., Domaradzkı, J., Kırıakıdıs, G.,
Aperathıtıs, E., Kambılafka, V., Placıdo, F. ve Song, S. (2011). Structural and Optical
Properties of Vanadium Oxides Prepared by Microwave-Assisted Reactive Magnetron
Sputtering. Optica Applicata, XLI, 463-469.
20. Lee, S.H., Cheong, H.M., Seong, M.J., Liu, P., Tracy, C.E., Mascarenhas, A., Pitts,
J.R. and Deb, S.K. (2003). Raman Spectroscopic Studies of Amorphous Vanadium
Oxide Thin Films. Solid State Ionics, 165, 111-116.
21. Zhou, B. and He, D. (2008). Raman Spectrum of Vanadium Pentoxide from DensityFunctional Perturbation Theory. Journal of Raman Spectroscopy, 39, 1475-1481.
22. Kang, M.I., Kim, I.K., Oh, E.J. (2012). Dependence of optical properties of vanadium
oxide films on crystallization and temperature. Thin Solid Films, 520, 2368-2371.
23. Darling, R.B.,
Iwanaga S. (2009). Structure, properties and MEMS and
microelectronic applications of vanadium oxides. Sadhana, 34, 4, 531–542.
24. Chain, E.E. (1991). Optical properties of vanadium dioxide
pentoxide thin films. Applied Optics, 30, 19 , 2782-2787.
and
vanadium
25. Su, Q., Huang, C.K., Wang, Y., Fan, Y.C., Lu, B.A., Lan, W., Liu, X.Q. (2009).
Formation of vanadium oxides with various morphologies by chemical vapor
deposition. Journal of Alloys and Compounds, 475, 518–523.
26. Cui, J., Da, D. ve Jiang, W. (1998). Structure Characterization of Vanadium Oxide
Thin Films Prepared by Magnetron Sputtering Methods. Applied Surface Science, 1333.
27. Ye, J., Zhou, L., Liu, F., Qi, J., Gong, W., Li, Y. ve Ning, G. (2010). Preparation,
Characterization and Properties of Thermochromic Tungsten-Doped Vanadium
53
Dioxide by Thermal Reduction and Annealing. Journal of Alloys and Compounds,
504, 503-507.
28. Ibisate, M., Golmayo, D. and Lopez, C. (2008). Vanadium Dioxide Thermochromic
Opals Grown by Chemical Vapour Deposition. Journal of Optics A: Pure Applied
Optics, 10, 125202.
29. Guinnetona, F., Sauques, L., Valmalette, J.C., Cros, F., Gavarri, J.R. (2004).
Optimized Infrared Switching Properties in Thermochromic Vanadium Dioxide Thin
Films: Role of Deposition Process and Microstructure. Thin Solid Films, 446, 287295.
30. Iida Y., Kannob Y. (2009). Doping effect of M (M= Nb, Ce, Nd, Dy, Sm, Ag,
and/or Na) on the growth of pulsed-laser deposited V2O5 thin films. Journal of
materials processing technology, 209, 2421–2427.
31. Cao. A., Hu, J., Liang, H., Wan, L. (2005). Self-Assembled Vanadium Pentoxide
(V2O5) Hollow Microspheres from Nanorods and Their Application in LithiumIon Batteries. Angew. Chem. Int. Ed, 44, 4391 –4395.
32. Jin, A., Chen, W., Zhub, Q., Jian, Z. (2010). Multi-electrochromism behavior and
electrochromic mechanism of electrodeposited molybdenum doped vanadium
pentoxide films. Electrochimica Acta, 55, 6408–6414.
33. Li, J., Chang, K., Hu, C. (2010). The key factor determining the anodic deposition of
vanadium oxides. Electrochimica Acta, 07-094.
34. Bahgat A.A., Ibrahim. F.A., El-Desoky M.M. (2005). Electrical and optical properties
of highly oriented nanocrystalline vanadium pentoxide. Thin Solid Films, 489, 68– 73.
35. Kosacki, I., Massot, M., Balkanski. M., Tulle,r H.L. (1992). MAKALE İSMİ. Mater.
Sci. Eng., B12, 345.
36. Benmoussa, M., Ibnouelghazi, E., Bennouna, A., Ameziane, E.L. (1995). Structural,
electrical and optical properties of sputtered vanadium pentoxide thin films. Thin Solid
Films, 265, 22-28.
37. El Mandouh, Z.S., Selim, M.S. (2000). Physical properties of vanadium pentoxide sol
gel films. Thin Solid Films, 371, 259-263.
38. Erat, S. (2007). Kimyasal Depolama Yöntemiyle Elde Edilen CdSe İnce Filmlerinin
Optik Özellikleri ve Karakterizasyonu, Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi,
Mersin, 104.
39. Külcü, N. (2006). Kristal Yapı Analizi, Ders notları, Mersin Üniversitesi.
40. Kittel C. (1996). Katıhal Fiziğine Giriş (Çeviri Bekir Karaoğlu). İstanbul. Bilgi Tek
Yayıncılık, İstanbul, 22, 434.
54
41. Mansur, F. (2007). Püskürtme Yöntem İle Hazırlanan SnO2 İnce Filmlerin Özellikleri,
Yüksek Lisans Tezi, Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana, 81.
42. Oura, K., Lifshits, V.G., Saranin, A.A., Zotov, A.V., Katayama, M. (2003). Surface
Science. Springer, Osaka and Vladivostok 19-37, 159-168.
43. Kang, M., Kim, S. W. (2013). Optical and Thermal Properties of V2O5 Thin Films
with Crystallization. Journal of the Korean Physical Society,
44. Kumar, A., Singh, P., Kulkarni, N., Kaur, D. (2008). Structural and optical studies of
nanocrystalliane V2O5 thin films. Thin Solid Films,
55
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı
: DÖNMEZ, Meltem
Uyruğu
: T.C.
Doğum tarihi ve yeri
: 03.08.1990, LEFKOŞA/K.K.T.C
Medeni hali
: Bekar
Telefon
: 0 (507) 618 31 10
e-mail
: [email protected], [email protected]
Eğitim
Derece
Eğitim Birimi
Mezuniyet tarihi
Lisans
Gazi Üniversitesi / Fizik
2013
Lise
Fatih Sultan Mehmet Lisesi
2007
Yıl
Yer
Görev
2013-2015
Gazi Üniversitesi Fotonik
Bursiyer
İş Deneyimi
Uygulama ve Araştırma Merkezi
Yabancı Dil
İngilizce
Hobiler
Sinema ve tiyatroya gitmek, seyahat etmek, kitap okumak, bilimsel tartışmak
56
Ulusal ve Uluslar Arası Kongre Tebliğleri
1.
M. Dönmez, B. Cömert, N. Akın, M. Çakmak, S. Özçelik, “Detailed morphological
analysis of vanadium pentoxide thin films”, SATF 2014, Altin Yunus Resort &
Thermal Hotel, 15-19 Eylül 2014, İzmir, Türkiye.
2.
N. Akın, B. Cömert, M. Dönmez, H.İ. Efkere, M. Çakmak, S. Özçelik, “Influence of
substrate temperature on the structural, optical and morphological properties of RFsputtered AZO thin films-based UV sensors”, SATF 2014, Altin Yunus Resort &
Thermal Hotel, 15-19 Eylül 2014, İzmir, Türkiye.
3.
M. Dönmez, N. Akın, M. Çakmak, S. Özçelik, “Vanadyum pentaoksit ince filmlerin
yapısal, optiksel ve morfolojik karakterizasyonları”, YMF20, Hacettepe Üniversitesi,
26 Aralık 2014, Ankara, Türkiye.
4.
M. Dönmez, B. Cömert, N. Akın, Y. Özen, G. Sürücü, M. Çakmak, S. Özçelik, “The
preparation of flexible ITO/PET substrates: Effects on the sputtered-MgZnO thin
films”, NanoTR-11, ODTÜ, 22-25 Haziran 2015, Ankara, Türkiye.
5.
N. Akın, B. Cömert, M. Dönmez, Y. Özen, E. Boyalı, B. Kınacı, M. Çakmak, S.
Özçelik, “The study on characterizations of sputtered-GZO thin films with different
RF power”, NanoTR-11, ODTÜ, 22-25 Haziran 2015, Ankara, Türkiye.
6.
B. Cömert, M. Dönmez, N. Akın, Y. Özen, S. Sağlam, S. Özçelik, “Influence of
annealing temperature on the structural and optical properties of RF co-sputtered TiO2
thin films”, NanoTR-11, ODTÜ, 22-25 Haziran 2015, Ankara, Türkiye.
7.
M. Dönmez, N. Akın, B. Cömert, M. Çakmak, S. Özçelik, “Esnek ve katı alttaşlar
üzerine farklı RF güçlerinde kaplanan V2O5 ince filmlerin yapısal, morfolojik ve
optiksel Analizleri”, YMF21, Gazi Üniversitesi, 25 Aralık 2015, Ankara, Türkiye.
8.
B. Cömert, M. Dönmez, N. Akın, S. Özçelik, “TiO2 ince film gaz sensörlerinin
geliştirilmesi”, YMF21, Gazi Üniversitesi, 25 Aralık 2015, Ankara, Türkiye.
57
GAZİ GELECEKTİR...
Download