İL : İSTANBUL TARİH: 27.06.2014 ِ بِسـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ِـم ِ الرِح يم َّ الر ْح َم ِن َّ اهلل ْ ِ ضا َن الَّذى اُنْ ِز َل ِ فيه الْ ُق ْرٰا ُن ُه ًدى لِلن َّاس َوبَـيِّـنَات ِم َن َ َش ْه ُر َرَم ِ َالْه ٰدى والْ ُفرق َّ ان فَ َم ْن َش ِه َد ِم ْن ُك ُم ُص ْمه ُ َالش ْه َر فَـلْي ْ َ ُ ِالسماء َ ََوق َّ ال النَّبِ ُّى َعلَْي ِه ْ ضا ُن فُـتِّ َح َ إِ َذا َد َخ َل َرَم:السالَ ُم ُ ت اَبْـ َو َ َّ اب ِ َّ ت ِ ت اَبـواب جهنَّم وسل ِ َْسل ين ُ َ َ َ َ ُ َ ْ ْ َوغُلِّ َق ُ الشيَاط KURAN AYI RAMAZAN Muhterem Müslümanlar! İnsan için yaşadığı her an değerlidir. Zamanın bölümleri olarak baktığımızda, ayların, gün ve gecelerin birbirinden farkı yoktur. Ancak bazı zamanlar, içinde barındırdıkları olaylar sebebiyle daha değerlidir. Ramazan da böyledir. Ramazan mü’minler için rahmet ve mağfiret ayıdır. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle değerlendiren mü’min, ebedi mutluluğun kapısını açar. Peygamberimiz (s.a.s), “Ramazan ayı gelince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur”1 buyurmaktadır. Ramazan ayında iyi işler yapıp kötülüklerden sakınan mü’minler cennetle müjdelenmekte, oruç sayesinde nefsine hâkim olup şeytana uymadığı için de cehennemden azad olmaktadır. Rahmet ve mağfiret ayı olan ramazana "Kur’an ayı" da denir. Çünkü Allah'ın insanlığa son vahiy olarak gönderdiği Kur’anı Kerim, Hz. Peygamber (s.a.s)’e bu ayda inmeye başlamıştır. Kuran'da Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin.”2 Kur’an Allah Teâlâ’nın gönderdiği kitapların sonuncusudur. Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s)'e gönderilmiştir. Artık başka peygamber ve kitap gönderilmeyeceği için, dünya var olduğu sürece Kur’an insanlığa yol göstermeye devam edecektir. Allah Teâlâ; “(Ey Muhammed) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı, her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik”3 buyurmaktadır. Kardeşlerim! Kur’an-ı Kerim Allah kelamıdır. Cebrail (a.s)’ın veya Hz Muhammed (s.a.s)in sözü değildir. İslam’ın ana kitabı, dinin esasıdır. İnsan ve insan topluluklarını maddi ve manevi mutluluğa ulaştıracak her şeyi bildirmiştir. Kur’an her zaman okunmalıdır. Ancak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayını fırsat bilip onu daha çok okumalı, anlamaya çalışmalı, hayatımızı onunla şekillendirmek için gayret sarf etmeliyiz. Ramazanımızı oruç, namaz, zikir, Kur’an okuma ile ihya etmeli, sonrasında da hayatımızda daha iyi bir kul, daha iyi bir insan, daha iyi bir Müslüman olabilmeye gayret etmeliyiz. Kur’an’ı okumak, anlamak ve yaşamak esastır. Ancak Allah rızası için Kur’an okumak da ibadettir ve sevap kazandırır. Vahiy meleği Cebrail (a.s), her yıl ramazan ayında peygamberimizle buluşur, karşılıklı olarak Kuran okurlardı. Ramazanda camilerimizde ve evlerimizde okunan mukabele ve hatimler, Cebrail (a.s) ile peygamberimiz arasında yapılan mukabelenin yaşatılmasıdır. Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Cebrail (as) her yıl Kur’an-ı Kerim’i benimle mukabele ederdi. Bu sene iki defa mukabele etti. Öyle sanıyorum ki ölümüm yaklaşmıştır.”4 Kardeşlerim! Kur’an insan için inmiştir. İnsanı dünya ve ahirette mutlu edecek her şeyi ihtiva eder. Kur’an’ı rehber edinen yanılmaz. Ona sımsıkı sarılan yolunu kaybetmez. Onun gösterdiği yoldan yürüyen şaşırmaz ve onu okuyanın ecri zayi olmaz. Yüce Rabbimiz Ramazanımızı ve hayatımızı O'nun istediği şekilde yaşayabilmemiz için bize yardım etsin. Buhari, ‘Savm’ 5 Bakara, 2/185 3 Nahl, 16/89 4 Buhari, ‘Fedailü’l-Kur’an’ 7 1 2 Hazırlayan: Şerife BALKAN Redaksiyon: İl İrşat Kurulu