16 haziran ezan-ı muhammedi günü olmalıdır

advertisement
ADNAN MENDERES DEMOKRASİ PLATFORMU
16.06.2014 BASIN AÇIKLAMASI
16 HAZİRAN EZAN-I MUHAMMEDİ GÜNÜ OLMALIDIR
Ezan-ı Muhammedi nasıl ki İslam’ın şeairindendir, 1932’de bir oldu bittiyle başlayıp 18 sene devam
eden “Tek Parti Ezanı” da o dehşetli günlerin adeta
bir sembolüdür.
Ülkemizin normal gelişme seyrinin bile engellendiği tek parti döneminde temel hak ve hürriyetlerin
en önemlilerinden olan din ve vicdan hürriyeti de
yoktu. Devlet inancını yaşamak isteyen halkla karşı
karşıya getirilmişti.
18 sene bu topraklarda tangır tungur sesleriyle milletimizin öz değerleriyle alay edilmiş, sadece
ezan değil Kur’an da yasaklanmıştı. Camiler ahır, saman deposu vb. olarak kullanılmış, Milli Marşında
“Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli”
denen Milli Mücadele’nin kahraman ve muzaffer
Milletiyle Devletinin arasına karakedi sokulmuştu.
Ezan-ı Muhammedi asr-ı saadetten beri imanın
esasını günde 5 defa dünyaya ilan etmektir. İ’la-yı
Kelimetullah’tır. Dinimizin farzları kadar önemli bir
şeairidir. İslam’ın sözlü manifestosudur. Muazzam
mesajlar taşır. Sadece vakit bildiren çağrı değildir.
Aynı zamanda kainatın en mühim hakikatını da ilan
eder, bildirir.
Millete yıllarca “Tanrı Uludur”lu metni dinletenler ne hikmetse “Felah”ı “Kurtuluş” olarak çevirmeden aynen bırakmışlardır. Bu ne korkudur Allah’ım... Güneş hiç balçıkla sıvanır mı? Dereler hiç
tersine akar mı?
“Laikliği din aleyhtarlığı veya din düşmanlığı
şeklinde anlamak bizim iktidarımızın vicdan hürriyeti anlayışına asla uymaz” diyen Merhum Menderes
16 Haziran 1950’de Ramazan Arefesine rastlayan o
nurani günde ülkemiz semalarını ebediyen “Allahu
Ekber” nidalarına kavuşturmuştur. Menderes Yeni
Türkiye’nin temeline ilk harcı ilk icraatı olan, tek
icraatım da olsa asla vazgeçmeyeceğim dediği “Din
Diliyle Okunan Ezan”la atmıştır.
Bahçelievler Mh. Aşkabat Cd. No:6/2 Çankaya/ANKARA
Merhum Menderes “En büyük inkılap demokrasidir.Milletimiz demokrasiyle rüştünü ispat etmiş
oldu.” diyor. “İnkılapların tutmayanlarını tutturmak
gibi bir görevimiz yoktur” diyor. “Türk Milleti Müslümandır, Müslüman kalacaktır ve Müslümanlığın
icaplarını da yerine getirecektir” diye konuşuyordu.
Bunlar Menderes’in iç dünyasının ne kadar mü’mince hislerle dopdolu olduğunu bizlere gösteren ve aynı
zamanda da Şehid edilmesinin de gizli sebepleridir.
Evet aslında Merhum Menderes’in kalemi 16 Haziran 1950’de kırılmıştır. Evet O Ezan-ı Muhammedi
Şehididir.Aziz Milletimiz onlarca yıldır Menderes’i
hürmetle, şükranla ve rahmetle anmaktadır. Menderes’in Milletimizle kurduğu gönül köprüsü ebedidir.
Semalarımızda “Allahu Ekber” yankılandıkça Menderes’e de rahmet okunacak, Fatiha’lar gönderilecektir.
Alimler O’nun için “İslam Kahramanı” dediler.
Evet devrin şartlarının şiddeti O’nu Kahraman kıldı.
Halis bir Aydın Efesiydi O. Canı pahasına Milletinin
değerlerini savundu.
Şehid edilmeseydi büyük ihtimalle 4. Cumhurbaşkanımız olacaktı. İlk icraatı olarak Ezanı aslına
çeviren bir Başbakanın o makama çıkmasını istemediler. Nurlar içinde yatsın. O bizim gönüllerimizin
ebedi ve abide Başvekili ve 4.Cumhurreisi’dir.
Menderes’in aziz hatırasına ciddi manada sahip çıktığını memnuniyetle izlediğimiz Sayın Başbakanımızdan 16 Haziran’ın “Ezan-ı Muhammedi
Günü” ilan edilmesini istirham ediyoruz. Böylelikle
Ezan bilincinin kökleşmesi ve Ezan’ın layıkı vechiyle
okunmasının temini sağlanmış olacaktır.
“Ezan sesi gök kubbede yankılanır : Allahu Ekber,
Ezan Şehidi Menderes’i yadeder hep Melekler...”
Tel: 0(312) 215 44 45
Ahmet Şerif BAYINDIR
Yönetim Kurulu Başkanı
www.adnanmenderesdemokrasiplatformu.org
Download