ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ Sınıftaki bütün çocuklar okumaya başlayıp, toplama çıkarma yaparken bütün çabasına rağmen arkadaşlarına yetişemeyen bazı çocuklara rastlarız. Eğer öğretmenleri ve ailesi çocuğun yaşadığı bu zorlanmanın farkına varmazsa “çalışmıyor, çalışsa yapardı, isteksiz” gibi önyargılarla sorun içinden çıkılamaz bir hale gelebiliyor. Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar herhangi bir zihinsel yetersizliğe sahip olmamalarına rağmen, öğrenmenin bazı alanlarında zorlanmalar yaşayabilirler ve derslere ilgilerinin tam olması, öğrenmek için çabalamaları genellikle yetersiz kalır. Okuma, yazma veya matematik alanlarının sadece birinde ya da birlikte de görülebilecek olan bu bozukluğa sahip olan çocuklar problemin farkına varılıp bireysel olarak desteklenmediği sürece bu alanlarda yaşıtlarından geride kalırlar. Özel öğrenme güçlüğü herhangi bilişsel yetersizlikten kaynaklanmadığı için çocuk genellikle yaşadığı sıkıntının farkındadır. Başarılı olamayan, arkadaşlarından geride kalan ve bunun farkında olan çocuk zaman geçtikçe duygusal sıkıntılarda yaşamaya başlayacaktır. Motivasyon kaynağı olarak yapılan eleştiriler, öğretmen veya ebeveyn tarafından çocuk üzerinde oluşturulan baskılar çocuğun yetersiz hissetmesine neden olacak ve derse, okula karşı olan tutumunu daha olumsuz yönde etkileyecektir. Aileler bu sıkıntıları yaşarken bilmelidirler ki, özel öğrenme güçlüğünde destek alındığı sürece çocuk ile çok iyi noktalara gelinebilir. Bu yüzden mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı, hazırlanan özel eğitim programına uyularak çocuğa eğitsel destek verilmeli, takipleri yapılmalıdır. Son olarak, bunun çocuk içinde zor bir süreç olduğu ve bireysel eğitimin uzun sürülebileceği unutulmamalı ve sabırlı davranılmalıdır. Klinik Psikolog Aslı KARAMUK