global strateji enstitüsü

advertisement
HABER BÜLTENİ
7 Mart 2008
Haber Özetleri
Irak

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, 2 günlük çalışma ziyareti için bugün
Türkiye’ye gelecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın onuruna yemek vereceği Talabani’ye 5 Iraklı bakan eşlik edecek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine Türkiye’ye gelecek olan
Talabani’nin ziyareti sırasında Irak’la ikili işbirliğinin siyasi, ekonomik, ticari,
kültürel, askeri, enerji ve diğer alanlarda geliştirilmesi imkânları üzerinde
durulacak ve bölgesel konular ele alınacak. Cumhurbaşkanı Talabani’ye
Maliye Bakanı Bakır Cabir El-Zubeydi, Petrol Bakanı Hüseyin El-Şehristani, Su
Kaynakları Bakanı Abdullatif Reşit Latif, Ulusal Güvenlik Bakanı Şirvan El-Vaili
ve Sanayi Bakanı Fevzi El-Hariri eşlik edecek. Talabani, Türk-Irak İş Konseyi
Yönetim Kurulunu da kabul edecek. (AA)

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ''Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin,
Türkiye ziyaretinin ilişkilerde beliren gerginliği giderecek mahiyette olacağını''
söyledi. Zebari, Arapça yayın yapan El Arabiya televizyonunda katıldığı
bir programda, TSK'nın, Irak’ın kuzeyindeki terör unsurlarına yönelik
operasyonunun, ''iki ülke arasında gerginliğe yol açtığını'' öne sürerek,
''Talabani'nin, Türkiye ziyareti bu gerginliği giderecek mahiyette olacak.
Türkiye'yle ilişkilerimizin iyi olması işimize yarar'', dedi. Irak’ın kuzeyindeki
sözde yönetimin lideri Mesut Barzani'nin, Talabani'nin Türkiye ziyaretine ''razı
olup olmadığının'' sorulması üzerine de Zebari, ''Tabii ki razı. Cumhurbaşkanı
Talabani ve Mesut Barzani arasında bu ziyaretle ilgili görüş alış verişi oldu'',
diye konuştu. (AA)

ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Irak arasında iyi komşuluk ilişkileri ve
temasları teşvik ettiğini belirterek, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin
Türkiye'ye ziyaretinden memnuniyet duyduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı
sözcüsü Tom Casey, günlük brifinginde konuya ilişkin bir soru üzerine, ''bu
ziyaretin gerçekleşecek olmasından memnunuz, umarız iyi ve verimli
görüşmeler yapılır. İki tarafın da daha sonra bizi bilgilendireceğinden eminiz'',
dedi. Sözcü Casey, terör örgütü PKK'ya karşı işbirliği sağlanmasının yanı sıra,
ekonomik açıdan da önemli konuların Türkiye ve Irak'ın gündemlerinde yer
aldığını kaydetti. Casey, ''Türkiye, Irak'ın komşularını ve diğer ilgili ülkeleri
kapsayan sürçte, çok pozitif bir rol oynuyor'', diye konuştu. (AA)

Irak Parlamentosu ve Kürt Listesi üyesi Mahmut Osman yaptığı açıklamada,
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Ankara’ya davet edilmesiyle Barzani
1
ve Talabani’nin arasının açılmak istendiğini söyledi. Osman açıklamasının
devamında, Talabani’nin ziyaretinin, terör örgütü PKK sorununa diplomatik bir
çözüm bulunması amacı taşıdığını ifade etti. Osman, Türk yetkililer ve
Talabani arasında yapılacak görüşmelerde, 140. maddenin konuşulmaması
gerektiğini, bunun Irak’ın iç meselesi olduğunu belirtti. (www.akhbaar.org)

Irak Parlamentosu ve Sadr grubunun Türkmen üyesi Fevzi Ekrem Terzi yaptığı
açıklamada, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Irak’a yaptığı
ziyaretin Irak ile İran arasındaki siyasi ve ekonomi ilişkiler ile Irak’ın kalkınması
açısından önemli olduğunu söyledi. Terzi açıklamasının devamında, İran’ın
Irak’a göstermiş olduğu ilginin benzerini Arap ülkelerinden de beklediklerini
belirtirken, Arap ülkelerine Irak’ta temsilcilik açma çağrısı yaptı ve Irak’ın Arap
ülkelerine olan borçlarının silinmesini istedi. (www.nahrain.com)

Irak Petrol Bakanı Hüseyin El-Şehristani’nin Suriye’nin Bağdat Büyükelçisi
Muhammed Adil El-Şimmat ile yaptığı görüşmede, Irak ve Suriye arasında
ekonomi ve enerji alanlarında yapılan anlaşmaların aktif hale getirilmesinin
tartışıldığı bildirildi. İkili arasında yapılan görüşmede, iki ülke ilişkilerinin
geliştirilmesinin ele alındığı ve Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı hakkında
görüş alış verişinde bulunulduğu açıklandı. (www.iraqdirectory.com)

Arap Parlamenterler Birliği Genel Sekreteri Nurettin Boşkoç, Irak’ın
kuzeyindeki Erbil kentinde düzenlenmesi planlanan Arap Parlamenterler
Kongresinin 13. toplantısına bütün Arap ülkelerinin katılacağını açıkladı. 11 ile
13 Mart arasında yapılacak olan toplantının hazırlıkları için Boşkoç’un Erbil’de
bulunduğu bildirildi. (www.radiodijla.com)

ABD ordusundan yapılan açıklamada, Irak’ın başkenti Bağdat’tan yaklaşık
2000 ABD askerin çekilmeye başladığı bildirildi. ABD ordusu sözcüsü
tarafından yapılan açıklamada, Bağdat’tan çekilen askerlerin yerine yeni bir
sevkiyat yapılmayacağı; ayrıca 2008’in Ağustos ayı itibariyle şartların uygun
olması durumunda Irak’ta bulunan 20 tugaydan 5’nin çekilebileceği belirtildi.
Öte yandan ABD’nin Irak Özel Temsilcisi David Satterfield da yaptığı
açıklamada, çok uluslu güçlerin misyonu bu yıl tamamlansa bile, ABD’nin
Irak’ta operasyonlarına devam edebileceğini ifade etti. (www.albadeeliraq.com) (ELŞARK EL AVSAT GAZETESİ)

Irak Parlamentosu ve Fazilet Partisi üyesi Basim Şerif yaptığı açıklamada,
Irak’taki mevcut parlamentoda değişikliğe ihtiyaç olduğunu ve Irak’taki birçok
siyasi kuruluşun bu görüşü desteklediğini ifade etti. Şerif açıklamasının
devamında, Irak’ta bir erken seçim yapılması gerektiğini söyledi.
(www.albadeeliraq.com)

Irak'taki Amerikan birliklerinin komutanı General David Petraeus ile ABD'nin
Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker'ın 8-9 Nisan'da Amerikan Kongresinde
Irak'taki durumu değerlendireceği açıklandı. Beyaz Saray'dan yapılan
açıklamada, bu çok beklenen durum değerlendirmesinin Irak'taki Amerikan
varlığını devamı konusunda belirleyici olacağı kaydedildi. ABD Başkanı
George W. Bush, aylardır Temmuz ayından itibaren Irak'taki Amerikan
birliklerinin sayısının azaltılıp azaltılmayacağına bu değerlendirmenin
sonrasında karar vereceğini söylüyor. (AA)(AFP)
2

Irak'ın da dahil olduğu Yakın Doğu bölgesinden sorumlu ABD'nin Merkez
Komutanlığı Centcom'un komutanı Oramiral William Fallon, TSK'nın Şubat
sonunda Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK'ya karşı düzenlediği sınır ötesi
harekatının taktik başarısına kendilerinin yardım ettiğini belirterek, soruna
gerçek bir çözüm için ise terör örgütüyle "bir çeşit uzlaşma sağlanması
gerektiğini" söyledi. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'nin
oturumunda konuşan Oramiral Fallon, bir milletvekilinin, TSK'nın
operasyonunda ABD'nin işbirliği yapıp yapmadığını ve harekâtın başarı
derecesini sorması üzerine, "Türk askeri istihbaratına dolaylı destek sağladık,
anladığım kadarıyla operasyonun taktik başarı kazanmasına yardım ettik.
Ancak sanırım burada kilit mesele, Türklerin, PKK konusuyla yüzleşmesi için
bir yol bulunması, Türklerin (PKK'yı) sadece askeri yönden tasfiye etmesi
değil", diye konuştu. Oramiral Fallon, "Onlar (PKK), kesinlikle Türkiye'de birçok
soruna, can kaybına yol açtı. Ancak bana göre bunun durması için gerçek
çözüm, bu grupla bir çeşit uzlaşmaya varılması" dedi. Oramiral Fallon, Irak’ın
kuzeyindeki "bu tip bir istikrarsızlığın ve hareketliliğin, ABD'nin Irak'taki
operasyonlarına potansiyel olarak istikrarsızlık ve zarar verebileceğini"
kaydetti. Fallon, "Biz, Türklerin, bu grubun yasa dışı ve terörist faaliyetlerinden
duyduğu acıları kesinlikle anlıyoruz. Ancak uzun dönemli çözümün, bir çeşit
uzlaşma, PKK-Kongra Gel’in bazı sıkıntılarının giderilmesi olduğunu biliyoruz.
Dolayısıyla biz onlara (Türklere) verebileceğimiz yardımı vereceğiz ve onları
burada
siyasi
bir
çözüm
bulunması
yönünde
güçlü
şekilde
cesaretlendiriyoruz", dedi. (AA)

ABD'nin terör örgütü PKK ile görüşmediğini, görüşmeyeceğini ve Türkiye'den
de bunu yapmasını beklemediğini bildiren Beyaz Saray Sözcüsü Dana Perino,
Washington’un, Türkiye'nin, PKK'ya karşı savaşını desteklediğini vurguladı.
Perino gazetecilere açıklamasında, "Irak’ın kuzeyindeki durumu gözlemeye
devam ediyoruz. Daha önceden de belirttiğimiz gibi PKK ortak düşman.
Türkiye'nin, PKK ile savaşma çabalarını güçlü bir şekilde destekliyoruz", diye
konuştu. Sözcü Perino, PKK'ya karşı, Ankara ile Bağdat arasında yürütülen
diyalogdan da Washington’un "cesaretlendiğini" söyledi. Başkan George W.
Bush'un sözcüsü Dana Perino'nun bu açıklamaları, son 2 günde, 2 üst düzey
Amerikalı askeri yetkilinin, terör örgütüyle diyalog ve uzlaşma gereği
yönündeki sözlerinin ardından geldi. (AA)

Amerikalı askerler ve Irak güçlerinin Irak'ın kuzeyinde El Kaide'ye karşı
düzenledikleri bir operasyonda 9 direnişçi öldü, 8 kişi yakalandı. Ordudan
yapılan açıklamada, Amerikalı askerlerin oluşturduğu Telafer Özel Silah ve
Taktik Timi ile Irak SWAT timlerinin operasyonunda, Musul vilayetine bağlı
Türkmen kenti Telafer'deki bombalı saldırılardan sorumlu bir hücrenin hedef
alındığı belirtildi. Baskın sırasında militanların Amerikan ve Irak askerlerine
ateş açtıkları, 3 Irak askerinin öldüğü, 3 askerin yaralandığı bildirildi.
Çatışmada 9 direnişçi öldürüldü, 3 sivilin yaralandı ve 8 direnişçi yakalandı.
(AA)(AP)

Irak'ın Musul kentinde bugün düzenlenen intihar saldırısında en az 4 polisin
öldüğü bildirildi. Polis kaynakları, saldırının bomba yüklü araçla kent
merkezindeki polis merkezine düzenlendiğini, saldırıda en az 4 polisin
3
öldüğünü, 17 kişinin yaralandığını belirtti. Hastane kaynakları ise hastaneye 4
cesedin yanı sıra 15 yaralı polisin getirildiğini kaydetti. (AA)(AFP)

Irak polisi, Bağdat'ın önemli alışveriş mekânlarından Kerrada mahallesinde
dün gece birkaç dakika arayla düzenlenen bombalı saldırıda 68 kişinin
öldüğünü, yaralı sayısının 120 civarında olduğunu bildirdi. Kerrada
mahallesinde önce yol kenarına yerleştirilen, birkaç dakika sonra da
yakınlardaki bir çöp tenekesine koyulan bombanın infilak ettiği, ikinci
patlamanın, ilk patlamadan sonra Iraklı güvenlik güçlerinin ve çevredekilerin
olay yerine toplanmasının ardından meydana geldiği belirtildi. (AA)(REUTERS)
Ortadoğu

Kudüs'te din eğitimi veren ''Yeşiva'' okuluna düzenlenen silahlı saldırıda, biri
saldırgan en az 8 kişi öldü. Saldırıda yaklaşık 35 kişi yaralandı. Kudüs'ün
girişinde Kiryat Moşe mahallesindeki kentin en büyük ve eski din okullarından
Merkaz Haral'a dün akşam saatlerinde düzenlenen saldırıyla ilgili olarak Kanal
10 televizyonu, güvenlik kaynakların dayanarak, 7 kişinin öldüğünü duyurdu.
Saldırıda daha önce 8 kişinin öldüğü bildirilmişti. Ölen sekizinci kişinin
saldırgan olduğu belirtiliyor. Polis, saldırının bir kişi tarafından düzenlendiğini
açıkladı. Saldırıyı, Hamas'ın ardından İsrailli Arapların oluşturduğu ''Galile'nin
Özgürlüğü'' adındaki daha önce çok duyulmayan bir örgüt de üstlendi. Bu
arada, saldırganın, Doğu Kudüslü İsrail vatandaşı Arap olduğu bildirildi, ancak
kimliği açıklanmadı. Öte yandan Filistin lideri Mahmud Abbas Kudüs'teki
saldırıyı kınadı. ABD Başkanı George W. Bush da, Kudüs'te din eğitimi veren
bir okula düzenlenen silahlı saldırıdan sonra, ABD'nin İsrail'in yanında
olduğunu açıkladı. Öte yandan saldırı, Fransa ve İspanya tarafından da sert
bir şekilde kınandı. (AA)(AFP)(REUTERS)

BM Güvenlik Konseyi dün akşam Kudüs'te din okuluna yapılan saldırıyı
kınayamadı. Konsey, Kudüs'teki saldırının ardından ABD'nin çağrısıyla acil
olarak toplandı. Ancak Libya'nın, Konseyin sadece Kudüs saldırısını değil
Gazze'de sivillerin ölümünü de kınaması gerektiğini belirterek saldırının tek
başına kınanmasına karşı çıkması üzerine Konsey kınama bildirisi
yayınlayamadı. İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dan Gillerman yaptığı
açıklamada ''Libya'nın terörün ne olduğunu iyi bilen bir ülke olarak tüm
dünyanın kınadığı terör saldırısını kınayamaması nasıl bir ülke olduğunu
gösteriyor. Libya terör ülkesi olarak bu terör saldırısını kınayamadı. Libya'nın
BM ve Güvenlik Konseyi üyesi olarak meşruluğu nerede?'', dedi. (AA)

Mısır, Filistinli gruplar ile İsrail arasında ateşkes olasılığıyla ilgili olarak Hamas
ve İslami Cihad ile görüşmelere başladı. Güvenlik yetkililerinin verdiği bilgiye
göre, Sina'daki El Ariş şehrinde başlayan görüşmelere Mısır istihbarat şefi
Ömer Süleyman'ın yardımcıları ile Hamas ve İslami Cihad örgütlerinden
heyetler katılıyor. Adını açıklamayan bir yetkili, bu görüşmelerin gündeminde
ateşkesin önemli bir yer tuttuğunu belirtti. İslami Cihad lideri Kadir Habib,
"sükûnetin sağlanması görüşmeleri hakkında" El Ariş'e heyet gönderdiklerini
doğruladı. Habib, "Koşullar açık. Siyonist düşman, Batı Şeria ve Gazze'deki
halkımıza yönelik her türlü saldırganlığa son vermeli, Gazze kuşatmasını
kaldırmalıdır", diye konuştu. Hamas kaynakları da, El Ariş'teki heyete önemli
4
liderlerinden Mahmud El Zahar'ın başkanlık ettiğini açıkladı. Öte yandan ABD
Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Mısır'ın Ortadoğu'daki uzlaşma
girişimlerinden memnun olduğunu söyledi. (AA)(AFP)(REUTERS)

Mısır'ın, Filistinlilerin geçişini engellemek için Gazze Şeridiyle olan sınırına
duvar inşa etmeye başladığı bildirildi. Mısırlı güvenlik güçlerinin verdikleri
bilgiye göre, işçiler sınırdaki dikenli telleri sökerek yerine 3 metre yüksekliğinde
beton duvar inşa ediyor. Duvarın 3 kilometrelik bölümünün tamamlandığı
bildirildi. Bir güvenlik yetkilisi, "Yeni duvar Mısır'ın Gazze ile sınırını daha iyi
korumasına yardımcı olacak. Filistinlilerin Mısır sınırını ihlal ettiklerinde
yıktıkları duvar alçaktı ve geçmesi kolaydı", dedi. Ancak yetkili, duvarın 14
kilometrelik sınır boyunca uzanıp uzanmayacağı konusunda bilgi vermedi.
Hamaslı militanlar, ocak ayında, gıda, yakıt gibi ihtiyaçlarını karşılamaları için
Filistinlilerin Mısır'a geçmelerini sağlamak amacıyla sınırdaki duvarı
yıkmışlardı. Yüz binlerce Filistinlinin Mısır'a geçmelerinden sonra sınır
kapatılmıştı. (AA)(REUTERS)

Merkezi İngiltere'de bulunan insani yardım kuruluşlarıyla uluslararası insan
hakları örgütleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ambargoyu, kolektif
cezalandırma olduğu gerekçesiyle eleştirdiler. Aralarında Uluslararası Af
örgütü, Çocukları Koruyalım, CARE'in de bulunduğu kuruluşlar, Gazze
Şeridi'ne ilişkin hazırladıkları raporda, bugün "1,1 milyon Gazzelinin gıda
yardımına muhtaç olduğu, daha önce özel sektörde 110 bin işçinin çalıştığı,
bunların 75 bininin işini kaybettiği" belirtildi. Uluslararası Af örgütünün İngiltere
birimi yöneticisi Kate Allen, İsrail'in uygulamalarıyla ilgili olarak "Gazze halkını
temel insan haklarından yoksun bırakarak cezalandırmanın kesinlikle
savunulamayacağını" söyledi. Allen, "Mevcut durum insanlar tarafından
yaratıldı, bu değiştirilmek zorunda" dedi. (AA)(BBC)

Mısır polisinin ülkenin en büyük muhalefet grubu Müslüman Kardeşlere yerel
seçim öncesinde yaptığı operasyonlar sürüyor. Polisin bugün gözaltına
aldıkları arasında, örgütün üç önde gelen üyesinin de bulunduğu belirtildi.
Polis bugün 29 Müslüman Kardeşler mensubunu daha gözaltına aldı. Bunlar
arasında örgütün 15 kişilik Rehberlik Bürosunun mensubu Mahmud Guzlan'ın
da bulunduğu belirtildi. Rehberlik Bürosu, örgütün icra komitesi niteliğinde.
(AA)(REUTERS)

ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan'daki vatandaşlarına, aşırı dincilerin
Amerikalılara saldırabilecekleri uyarısında bulundu. Amerikan Elçiliğinin
internet sitesinde yer alan açıklamada, "Radikal grupların Amerikan
vatandaşlarına ve Lübnan'daki Amerikan çıkarlarına saldırmayı planlıyor
olabileceklerine ilişkin genel bir endişe bulunduğu" ifade edildi. Elçiliğin
uyarısında, Lübnan'daki Amerikan vatandaşlarının böyle bir saldırı olasılığı
nedeniyle gözden uzak olmaları tavsiyesi yer aldı. ABD, Lübnan'ı karıştırmakla
suçladığı Suriye'ye açık bir mesaj vermek üzere, Lübnan açıklarına üç savaş
gemisi konuşlandırmıştı. (AA)(REUTERS)

Suriye Başbakanı Muhammed Naci Otri, İran ile siyasi ve ekonomik işbirliğini
daha fazla geliştirmek istediklerini söyledi. Otri ile Suriye'yi ziyaret eden İran
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Perviz Davudi ile Şam'da görüşmesinin ardından
5
ortak basın toplantısı düzenlendi. Muhammed Naci Otri, basın toplantısında,
iki ülkenin siyasi ve ekonomik işbirliğini daha fazla geliştirme niyetinde
olduklarını belirterek, "Kardeşimiz İran ile her alanda stratejik işbirliğini
güçlendirmeyi sürdüreceğiz, çünkü aynı hendekte, aç gözlü ve iğrenç bir
düşmanla karşı karşıyayız", dedi. Otri, "Suriye ve İran arasındaki işbirliğinin
İran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilere örnek oluşturabileceğini" belirtti. İran
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Davudi de İran'ın Suriye ile ilişkilerini geliştirmek
için çok fazla çalıştığını söyledi. Davudi, Suriye ile ilişkilerini, "stratejik, sıcak
ve ayrıcalıklı" olarak nitelendirdi. Bu görüşmeden önce Davudi'nin Suriye
Devlet Başkanı Beşşar Esad ile de bir araya geldiği, bu görüşmede de iki ülke
arasındaki işbirliğinin ve Filistin başta olmak üzere bölgedeki gelişmelerin ele
alındığı bildirildi. (AA)(AFP)
Kafkasya ve Orta Asya

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 19 Ocak 1996'da
Bağımsız Devletler Topluluğu tarafından Gürcistan’dan tek yanlı bağımsızlığını
ilan eden Abhazya'ya yönelik alınan ambargo kararının, değişen koşullar
gereği, artık Rusya Federasyonu'nu bağlamadığı ve Abhazya'ya yönelik tüm
ticari, ekonomik, mali ve ulaşım kısıtlamalarının kaldırıldığı belirtildi. Rusya
Dışişleri Bakanlığı, diğer BDT ülkelerine de ayni doğrultuda davranmaları
çağrısında bulundu. Açıklamada, ambargo kararının barış görüşmelerinde
Abhazya'nın daha esnek bir tutum almasını ve Gürcü mültecilerin geri
dönmesini sağlamak amacıyla alındığı belirtildi. Açıklamanın devamında, artık
mültecilerin büyük bir bölümünün Abhazya'nın Gal bölgesine geri döndüğü, bu
nedenle ambargoya gerek kalmadığı ve ambargonun Abhaz halkına gereksiz
yere eziyet edilmesi anlamına geldiği ifade edildi. (RIA NOVOSTI)

Önemli kesimi Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki toprakları üzerinde
bulunan Azeri-Ermeni cephe hattında ateşkes ihlalleri sürüyor. Azerbaycan
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Ermenistan'a bağlı güçlerin
önceki akşam ile dün sabah saatleri arasında cephe hattının Fuzuli
bölgesindeki tepeliklerle aynı bölgedeki Ayhanlı, Aşağı Veyselli, Aşağı
Seyidahmatli ve Aşağı Abdülrahmanlı köyleri, Terter bölgesi Seysulan ve Gızıl
Oba köyleri, Hocavend bölgesindeki tepelikler ile Kuropaktkino köyü, Ağdam
bölgesi Şurabad köyü yakınlarında konuşlanan Azeri güçlerine ateş açarak,
ateşkesi ihlal ettikleri bildirildi. Açıklamada, ateşkes ihlallerinin karşı ateş
açılarak sona erdirildiği, bu süreçte can kaybı olmadığı kaydedildi. Halen
cephe hattının Terter bölgesi kesiminde incelemelerde bulunan Azerbaycan
Savunma Bakanı Sefer Abiyev, gazetecilere yaptığı açıklamada,
Ermenistan'ın dikkatleri iç karışıklıktan başka yöne çekmek amacıyla bu tür
ateşkes ihlallerinde bulunduğunu söyleyerek, 4 Mart'taki ihlaller sırasında
Ermeni güçlerinin cephe hattı yakınlarına ağır silahlar konuşlandırmaya
çalıştıklarını, ancak Azerbaycan ordusunun bu girişimi engellediğini kaydetti.
Ermeni işgali altında bulunan Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun barışçı
çözümünden yana olduklarını yineleyen Abiyev, "Azerbaycan, sorunun barışçı
yollarla çözülememesi durumunda işgal altındaki topraklarını savaş yoluyla
kurtaracak", dedi. Öte yandan Ermenistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral
Seyran Ohanyan, 4 Martta Azeri-Ermeni cephe hattındaki ateşkes ihlali ve
çatışmaların Azerbaycan'ın tahrikleriyle meydana geldiğini ileri sürdü. Bu
6
arada Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile Rusya ve ABD taraflara
ateşkese uyma çağrısı yaptı. (AA)

Azerbaycan'ın Türkmenistan'a olan ve önemli bölümünü bir dönem ithal ettiği
doğalgaz bedelinin oluşturduğu borcun geri ödenmesine ilişkin anlaşmazlık,
Türkmen heyetin, Bakü ziyareti sırasında imzalanan protokolle çözüme
kavuşturuldu. Daha önce Bakü'nün tezine göre 18 milyon dolar, Aşkabat'ın
tezine göre ise 56 milyon dolar olan Azerbaycan'ın, Türkmenistan'a söz
konusu borcunun 44,8 milyon dolar olduğu konusunda taraflar arasında
anlaşma sağlandı. Borcun bu yılın sonuna kadar nakit olarak ödenmesi,
imzalanan protokolle sonuca bağlandı. Protokol, Azerbaycan Başbakan
Yardımcısı Yakub Eyyubov ile Türkmenistan Başbakan yardımcısı Hıdır
Saparlıyev tarafından imzalandı. Azerbaycan'ın 1993-1995 yılları arasındaki
doğalgaz ithali ve bazı ticari faaliyetlerden kaynaklanan borçla ilgili
anlaşmazlık, iki ülke ilişkilerini uzun süre olumsuz yönde etkileyen öncelikli
sorunlar arasında yer alıyordu. Bakü ile Aşkabat arasında hala çözüm
bekleyen önemli sorunlar arasında Hazar'ın statüsünün belirlenmesi ve
Hazar'daki bazı hidrokarbon rezervlerinin hangi ülkeye ait olduğu konuları da
yer alıyor. (AA)

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)
ülkeleri arasında imzalanan Gümrük İşbirliği Anlaşmasını onayladı. Özbekistan
Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak
yürürlüğe girdiğini örgüt üyesi ülkelere bildirdi. Gümrük İşbirliği Anlaşması, üye
ülkelerin hükümetleri arasında gümrük alanında işbirliği ve karşılıklı yardım ile
gümrükle ilgili mevzuatın uyumlu hale getirilmesini öngörüyor. ŞİÖ ülkeleri
arasında Gümrük İşbirliği Anlaşması, 2 Kasım 2007'de Taşkent'te düzenlenen
toplantıda, Rusya Başbakanı Viktor Zubkov, Çin Başbakanı Ven Ciabao,
Kazakistan Başbakanı Kerim Masimov, Kırgızistan Başbakanı Almazbek
Atambayev, Tacikistan Başbakanı Akil Akilov ve Özbekistan Başbakanı
Şevket Mirziyayev tarafından imzalanmıştı. (AA)
Avrupa Birliği

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Akdeniz Birliği projesinde, birliğin biri
güneyden, diğeri kuzeyden iki eş başkanı olacağını söyledi. Le Figaro
gazetesinin sorularını yanıtlayan Sarkozy, böyle bir yönetim sisteminin
uygulamaya daha fazlı etkinlik kazandıracağını savundu. Sarkozy, söz konusu
oluşuma dahil olacak ülkelerin hükümet ve devlet başkanlarının katılımıyla iki
yılda bir zirve düzenleneceğini ve kararların birlikte alınacağını belirtti. AB'nin
bütün üyelerinin bu birliğe katılabileceğini ifade eden Sarkozy, projeyi ''dış
politikada en önemli ve iddialı projelerden biri'' olarak nitelendirdi. Sarkozy, 13
Temmuzda Paris'te devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı bir zirvenin
düzenleneceğini söyledi. (AA)

İtalya Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Umberto Ranieri, Türkiye'nin
Avrupa Birliği üyeliğinin, İslam dünyası ile Batı arasındaki ilişkiler açısından da
büyük önem taşıdığını söyledi. Ranieri, dün İtalya'nın güneyinde Calabria
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde akademik yılın açılışı vesilesiyle
düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye, İslam ve demokrasi
7
konularına değindi. Ranieri, "Türkiye'nin AB'ye yakınlaşması, Batı ve İslam
arasında dengeli bir ilişki için hayati bir önem taşıyor. Bu, laik bir ilişkinin tesis
edilmesini, reformcuların siyaset ile din arasında net bir ayrım yapmasını
sağlayacaktır" dedi. Ankara'nın tam üyeliğinin İslam ile evrensel hakların
birbirleriyle bağdaştığını göstereceğini de belirten Ranieri, İslam'ın
demokrasiyle bağdaşmaz bir din gibi algılanmasının doğru olmadığına da
dikkati çekerek, "Demokrasiyle bağdaşmaz olan, bir din olarak İslam değildir.
Bağdaşmazlık, dinin aşırı ve fanatik yorumlarla siyasete alet edilmesinden
kaynaklanmaktadır. Bizim temennimiz, 'Batılılaştırılmış' bir İslam yaratmak
değil. Bu büyük tek tanrıcı dinin siyasal olmayan, zengin ve deruni dinsel
boyutunun korunmasıdır", diye konuştu. Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı
Ranieri, Türkiye'nin AB'ye kabul edilmemesinin, İslam dünyasında yanlış
algılamalara yol açabileceğine de işaret ederek, "AB ile Türkiye arasındaki
ilişkinin zayıflaması vahim bir hata olur. Böyle bir durum, ülkeler arasında
siyasi boyutta kalması gereken bir ilişkinin, yüklenebilecek dinsel anlamlarla
çarpıtılmasını da beraberinde getirebilir", diye konuştu. (AA)
Kıbrıs

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye ile birlikte bir an önce Kıbrıs
sorununun çözümünü istediklerini belirterek, BM Genel Sekreteri Ban Kimun'dan müzakerelerin başlaması için inisiyatif almasını beklediklerini bildirdi.
Kıbrıs sorununun çok uzadığını ve zaman kaybına mahal olmadığını belirten
Talat, 2008 yılı sonuna kadar çözümün hala mümkün olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la
görüştükten sonra Ankara'dan dönüşünde Ercan Havaalanı'nda basın
toplantısı düzenleyen Talat, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin, Kıbrıs sorununun
çözümü için üzerine düşen her türlü çabayı yapmaya hazır olduğunu, hazır
olmaya devam edeceğini kaydetti. Kıbrıs'ta bütünlüklü görüşmelerin BM Genel
Sekreterinin inisiyatif almasıyla mümkün olduğunu ifade eden Talat,
müzakerelerin başlamasının en güçlü ve en sağlam güven artırıcı önlem
olacağını vurguladı. Ankara ile aralarında görüş farklılığı olmadığını belirten
Talat, bir soru üzerine, Ankara'daki değerlendirme toplantısında limanlar
konusunun gündeme gelmediğini, Türkiye'nin o konudaki tutumunun belli
olduğunu söyledi. (AA)
Kosova Sorunu

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Cumartesi günü Kosova'ya giderek,
bağımsızlık ilanından sonra bu ülkeyi ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olacak.
İsveç Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Bildt'in temasları
kapsamında Başbakan Haşim Taçi ve Devlet Başkanı Fatmir Seydiu ile
görüşeceği belirtildi. Bildt'in AB ve BM'nin Kosova'daki yetkilileriyle de bir
araya gelmesi bekleniyor. İsveç, Kosova'nın bağımsızlığını Salı günü
tanımıştı. (AA)(AP)
Diğer Haberler
8

NATO üyesi 26 ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getiren NATO Konseyi
toplantısına katılan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, NATO-AB
işbirliğinde yaşanan sorunların nereden kaynaklandığını herkesin çok iyi
bildiğini belirterek, ''Fakat çözüm için biraz daha zamana ihtiyacımız var diye
düşünüyorum'', dedi. Babacan, düzenlediği basın toplantısında, Bükreş
Zirvesine bakanlar seviyesinde son hazırlık niteliğindeki NATO Konseyi
toplantısında örgütün genişlemesi, devam eden operasyonlar ve NATO-AB
işbirliğini ele aldıklarını anlattı. Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma
Politikasına (AGSP) katkı yapan bir ülke olarak NATO-AB işbirliğinden yana
olduğunu vurgulayan Babacan, ''Ama bu konuda daha önce uzlaşılmış bir
çerçeve var. İşbirliğinin bunun üzerinden yürütülmesi gerektiğini gerekçeleriyle
anlatıyoruz. NATO-AB işbirliğinde sıkıntıların sebebi bazen Türkiye olarak
yansıtılıyor. Bunu kabul etmiyoruz'', diye konuştu. İki örgütün işbirliğinde
uzlaşılan çerçeveye uymamaktan kaynaklanan sıkıntıları AB'nin kendi içinde
çözmesi gerektiğini anlatan Babacan, ''Bu gerçeğin kavranmasında AB üyesi
olan 21 müttefikimize önemli görevler düşmektedir'', dedi. Babacan, NATO
Konseyi toplantısında Türkiye'nin bu kapsamdaki tezlerine ''birçok AB üyesi
ülkenin bakanının söz alarak destek verdiğini ve bu konuyu en kısa zamanda
AB içinde gündeme getirmek istediklerini'' aktardı. NATO toplantısında ABD,
İngiltere, Fransa, Belçika ve Estonyalı bakanlarla ikili temaslar da
gerçekleştirdiğini anlatan Babacan, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile
görüşmesinde ağırlıklı olarak Ortadoğu'daki gelişmeleri ele aldıklarını ve
Irak'ın kuzeyine yönelik operasyon konusunun kendisi tarafından gündeme
getirildiğini belirtti. Babacan, ''Genel bir değerlendirme yaptım. Operasyonun,
önceden ilan ettiğimiz üzere hedefinin belirli olduğunu ve son derece başarıyla
tamamlandığını, sınırlı kapsamda ve sınırlı askerle gerçekleştirildiğini
söyledim'', diye konuştu. Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ile
görüşmesinde ise terör konusunun gündeme geldiğini belirten Babacan,
''Hükümetler arasında bu konularda daha yakın diyalog kurulması yönünde
görüş birliği oluştuğunu'' aktardı. (AA)

Çin yönetimi, askeri bütçesiyle ilgili eleştirilere sert tepki gösterirken, Çin ile
ABD arasında tartışma tırmandı. Çin'in en büyük gazetesi ve Çin Komünist
Partisi Merkez Komitesinin yayın organı Halkın Günlüğündeki yorumda,
"ABD'nin Çin'in askeri bütçesiyle ilgili korkuları abarttığı ve böylece Tayvan'a
silah satmasına kılıf aradığı" ileri sürüldü. ABD Savunma Bakanlığı tarafından
hafta içinde yayımlanan Çin'in askeri gücüyle ilgili raporda, Çin'in,
düşmanlarının uzay teknolojisini vuracak silahlar geliştirdiği ve diğer ülkelerin
bilgisayar sistemlerine sızmaya çalıştığı iddia edilmişti. ABD Savunma Bakanı
Robert Gates de dün yaptığı açıklamada, Çin'in, 2008 askeri bütçesini 2007'ye
göre yüzde 17,6 artırarak, 417 milyar 769 milyon yüene (58,76 milyar ABD
Doları) çıkarmasındaki gerçek niyeti açık şekilde izah edemediğini savundu.
Şu anda ABD'nin savunma giderlerinin Çin'in resmi verilerinin sekiz katı
olmasına rağmen, Batılı uzmanlar Çin'in askeri giderlerinin, açıkladığının üç
katı olabileceğini ileri sürüyor. (AA)
Dünya Basını
9
Economist dergisi bu haftaki sayısında "Türkiye kökenli ve rakiplerine kıyasla
kulağa daha mantıklı gelen bir hareketin, dünyanın önde gelen Müslüman
grubu olmaya doğru ilerlediği" yorumunu yapıyor: “Pensilvanya’da yaşayan
Fethullah Gülen, bu ağın kalbindeki isim... “Sadece ülkesi Türkiye'de değil Orta Asya'dan Çin'e, Endonezya ve Afrika'ya dek pek çok ülkede Müslüman
dünyasının önemli figürlerinden biri. Bilime olan inancı, dinler arası diyalog ve
çok partili demokrasiyi savunması, Gülen'in Müslüman olmayan çevrelerde de
takdir kazanmasını getirdi. “Duygulara hitap eden konuşma tarzıyla
dinleyicilerini etkileyen Gülen'in hareketi, dikkat çekici ölçüde pragmatik ve
adeta sistemli bir işletmeyi andırıyor. Küresel bir güç olarak, Gülenciler
eğitimde aktif yer alıyorlar. 90 ülkede 500'ü aşkın okul kurduklarını söylüyorlar.
Türkiye'de Gülen hareketi, aşırı milliyetçiliğe denk görülüyor. Dışarıdaysa Türk
milliyetçiliği izlerini taşıyan bir hareket izlenimi veriyor. “Bir Türk gözlemci,
nazik Orta Asyalı bir gencin çok iyi İngilizce ve Türkçe konuştuğuna tanık
olursanız, bilin ki, Gülen'in okullarında eğitim görmüştür, diyor. “Gülen'in
mesajını Batı'ya ulaştırabilmesinin bir sebebi, diğer Müslüman örgütlenmelerin
genellikle çok karanlık olmaları. Ancak bu da Batılı hükümetlerini hareketin
ılımlı olduğu yolundaki tutumunu otomatik olarak kabullendiği anlamına da
gelmiyor.”
Demokrat Parti’de başkan adaylığı yarışının bir türlü netleşmemesi Amerikan
gazetelerinde geniş yankı buluyor. Washington Post, Barack Obama ile
Hillary Clinton arasındaki nefes kesen mücadelenin, önseçimlerle değil parti
kongresinde sonuçlanabileceğini yazıyor: "Demokrat Parti’de başkan adayı
önseçimlerle bir türlü netleşmiyor. Bu durum, Demokrat Parti açısından olumlu
olmasa da demokratik süreç açısından son derece sağlıklı. Bu yarış, son
dönemin en heyecan verici adaylık kampanyası olmanın yanı sıra adaylara
görüşlerini daha iyi anlatma ve seçmenlere de daha iyi değerlendirme yapma
fırsatı sunuyor. Aylarca süren kampanyadan ve yaklaşık 20 tartışmadan sonra,
iki adayın hala netleştirmesi gereken konular var. Dış politika ve mali disiplinin
sağlanması bu konuların başında geliyor."
USA Today de Obama ile Clinton arasındaki başkan adaylığı mücadelesinin
önseçimlerle değil, parti kongresinde sonuçlanacağı düşüncesinde. Gazete,
böyle bir durumda son sözü süper delegelerin söyleyeceğini, bunun da parti
tabanında rahatsızlık yarattığını yazıyor: "Parti üyeleri, kararın seçmenler
tarafından verilmeyecek olmasından dolayı, kaybeden adayın yandaşlarının
haksızlığa uğradıkları düşüncesine kapılmasından kaygı duyuyor. Kamuoyu
yoklamaları, seçmenlerin % 60’ının süper delegelerin sadece alınan kararı
onaylaması gerektiği düşüncesinde olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, süper
delegelerin partinin bütünlüğü açısından hem seçmenlerin iradesini yansıtacak
hem de parti açısından en doğru olan kararı vermeleri gerekecek. Ancak
şimdilik bu konuda tatmin edici bir yöntem bulunmuş değil."
New York Times, Kolombiya ile Ekvador ve Venezüella arasında yaşanan
gerginliği mercek altına alıyor. Gazetenin yorumunda, gerginliğe diplomatik bir
çözüm bulunması çağrısı yapılıyor: "Kolombiya, Ekvador’un sınırlarına saygı
göstereceğini ve Ekvador topraklarında benzer bir saldırı düzenlemeyeceğini
açıklamalıdır. Buna karşılık, Ekvador da Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri
adlı örgüte destek vermediği konusunda Kolombiya hükümetini ikna etmelidir.
10
Her iki ülkenin liderleri de söylemlerini yumuşatmalı ve sınır güvenliğinin nasıl
sağlanabileceği konusunda görüşmelere başlamalıdır. Venezüella Devlet
Başkanı Hugo Chavez ise sesini kesmelidir. Bu işe ne kadar çok karışırsa,
gerillalara yardım ettiği yönündeki iddiaları da o kadar güçlendiriyor."
Christian Science Monitor, Ermenistan’da Serzh Sarkisyan’ın zaferiyle
sonuçlanan devlet başkanlığı seçimlerinin ardından, ülkede Gürcistan,
Ukrayna ve Kırgızistan’dakine benzer bir devrim kaygısı yaşandığını
kaydediyor. Haberde, muhaliflere karşı güç kullanılması da bu kaygıya
bağlanıyor:
"Ermenistan’da
yaşananlar,
aslında
eski
Sovyet
Cumhuriyetleri’nde giderek yaygınlaşan bir gelişmenin parçası. Ermeni
muhalifler, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’daki renkli devrimlerin izinden
gidiyor. Ancak Ermenistan’daki siyasi çelişkinin bütün derinliğine rağmen
uzmanlar bu ülkede benzer bir gelişme beklemiyor. Gözlemciler, seçim
sonrasında yaşanan olayların ülkedeki demokrasiye zarar verebileceği
uyarısında bulunuyor."
11
Download