İki Nobelli tek bilim adamı olan Prof. Dr. Linus Pauling bir uydurukçu

advertisement
İki Nobelli tek bilim adamı olan Prof. Dr. Linus
Pauling bir uydurukçu mu?
Prof. Dr. Linus Pauling
11 Aralık 2005 Radikal 2’de Nezle ve gripte C vitamini efsanesi başlıklı ve Doç Dr. Önder
Ergönül imzalı bir yazı yayınlandı.
Bu makalede C vitamininin grip, nezle ya da diğer hastalıklarda etkisi üzerine pek çok
bilimsel çalışma yapıldığı ve bu çalışmaların büyük çoğunluğu yaygınlaşmış olan kanının
aksine C vitamininin yararlı olmadığının ortaya konulduğu ileri sürülmekteydi.
Modern kimya, moleküler biyoloji, teorik fizik ve tıp alanlarında devrim sayılacak buluşları
olan Prof. Dr. Linus Pauling Pauling C vitamininin soğuk algınlığı, nezle ve pek çok başka
hastalıkta (kanser, koroner kalp hastalığı) yararlı olduğunu öne süren tek kişi olmasa da en
önemli kişidir. Peki bu dahi adam hayatının son çeyreğinde ‘ kafayı mı yemişti?’ de bu
iddiaları ileri sürerek bir yığın kişiyi peşinden sürüklemişti. Yoksa vitamin firmaları ile
anlaşıp rant mı elde ediyordu?
Bu dosyada önce Radikal 2’deki yazıyı daha sonra da editörümüz Prof Dr. Ahmet Aydın’ın
yorumunu okuyacaksınız.
Nezle ve gripte C vitamini efsanesi
Son 40 yıldır, başta ABD olmak üzere pek çok ülkede, insanlar su ve ekmek gibi vitamin
kullanır oldular. Bu arada bilim adamları tarafından C vitamininin grip, nezle ya da
diğer hastalıklarda etkisi üzerine pek çok bilimsel çalışma yapıldı.
Nezlede, gripte, hatta henüz ülkemizde hastası olmayan kuş gribinde C vitamini tabletleri
tamamlayıcı bir ilaç olarak öneriliyor ve reçete ediliyor. Acaba, C vitamini gerçekten grip
ve nezle gibi enfeksiyonların tedavisinde ve korunmasında etkili mi? Bu soruyu
yanıtlamaya, 40 sene öncesine giderek, ünlü bilim adamı Linus Pauling'in bu alandaki
çalışmalarını ele alarak başlayalım.
Yeryüzündeki iki Nobel ödülü sahibi tek bilim adamı olan Pauling, C vitamininin soğuk
algınlığı, nezle ve pek çok başka hastalıkta yararlı olduğu kanısının yaratılmasında kuşkusuz
en fazla rolü olan kişi. Pauling, 1968 yılında C vitamininin (askorbik asit) çok yönlü
etkilerinden yola çıkarak deneysel ve klinik literatürü birleştirmeye başladı. Yayınlanmış
çalışmalar ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak soğuk algınlığı ve nezlede yüksek dozlarda
C vitamininin koruyucu ve hastalığı iyileştirici özellikleri olduğunu ileri sürdü.
Pauling 1970 yılında yazdığı 'C Vitamini ve Nezle' başlıklı kitabında, 1000 mg C vitamini
alanların nezleye yüzde 45 daha az yakalanacağını açıkladı ve bu kitabı kısa sürede en çok
satan kitaplardan biri oldu. Bu arada günlük C vitamini ihtiyacının 60 mg olduğunu
hatırlatalım. Altı yıl sonra yazdığı 'C Vitamini, Grip ve Nezle' başlıklı kitabında daha
yüksek dozların daha yararlı olacağı iddiasını sürdürdü.
Vitaminler ve mineralleri ortomolekül, yani doğru molekül olarak tanımladı. Daha sonra
yıllar içinde eleştiriler alsa da C vitamininin ek olarak kanser, kalp hastalıkları, diğer
enfeksiyonlar ve yaşlılıkla ilişkili sorunlarda etkili olacağını ileri sürdü. Bu alanda üçüncü
kitabı 'C Vitamini ve Kanser' adını taşıyordu (1979) ve yüksek dozlarda C vitaminin kansere
karşı da etkili olduğunu iddia ediyordu. Ayrıca C vitaminine ek olarak E ve B vitaminlerinin
de kullanılması gerektiğini söyledi. Bu iddialar, dönemin hekimleri tarafından uydurukçuluk
(quackery) olarak görülürken, 83 yaşında yazdığı 'Nasıl Daha İyi Hissedilir ve Nasıl Daha
Uzun Yaşanır?' isimli kitabında (1986), yüksek doz vitaminlerin alınmasının sağlıklı ve
uzun yaşam için gerekli olduğunu ileri sürüyordu.
Su gibi vitamin
Son 40 yıldır, başta ABD olmak üzere pek çok ülkede, insanlar su ve ekmek gibi vitamin
kullanır oldular. Bu arada başka bilim adamları tarafından C vitamininin grip, nezle ya da
diğer hastalıklarda etkisi üzerine pek çok bilimsel çalışma yapıldı. Bu çalışmaların büyük
çoğunluğu C vitamininin artık yaygınlaşmış olan kanının aksine yararlı olmadığını ortaya
koyuyordu. Arada ise, tek tük C vitamini lehine yayınlar çıkıyordu.
Nihayet bu yıl, nezle ve gripte C vitamini etkisini araştıran son 65 yılda yapılmış 55
araştırmayı kapsayan bir çalışma yayınlandı. Bu çalışma, 1940 yılından bu yana, günde 200
mg üzerinde C vitamini verilerek yapılan araştırmaların taranmasına dayanıyordu. Birkaç
istisna dışında genel olarak alınan C vitaminin hastalığın süresini kısaltmadığı, belirtileri
iyileştirmediği belirtiliyordu. Sadece bir çalışmada, çok özel koşullarda aşırı soğuk ve fiziksel
zorlamaya maruz kalan kişilerde, koruyucu olarak alınan C vitaminin yararlı olabileceği
saptanmıştı. Ancak, bir kayak okulundaki çocukları kapsayan bu çalışmanın sonuçları tüm
topluma genellenemezdi ve bu alanda çalışmalar sürdürülmesi gerekiyordu.
Yüksek doz C vitamininin, çeşitli kanser türlerinde yararlı olmadığına dair çok sayıda bilimsel
yayın var ve konu halen tartışmalı. Pauling'in C vitamini ve benzer moleküller üreten
firmalar ile yakın ilişkide olduğu başka bilim adamları tarafından öne sürüldü, Pauling
akademik çevrelerde sıkça eleştirildi. En azından, ilaç firmalarının onun sayesinde
milyarlarca dolar kazandıkları açıktı. Diğer yandan, yüksek doz vitaminler sonucunda
ortaya çıkan yan etkilerin hesabı tutulmamıştı.
Konumuz C vitamini ama meraklı okurlar için değinelim, nezle ve grip için en çok önerilen
diğer tamamlayıcı moleküller çinko ve Amerika'da yetişen bir bitki olan ekinazya. Ne yazık
ki, bu moleküllerin de nezle ve gripte etkili oldukları kanıtlanamadı. Hatta, çok yeni olarak,
ekinazyanın etkisizliğini gösteren güçlü bir çalışma yayımlandı. Enfeksiyon alanında C
vitamini kullanımı fikri çürütüldü ama her ne kadar uydurukçulukla suçlansa da renkli
bilim adamı Linus Pauling'ten öğreneceğimiz başka şeyler var.
Linus Pauling ve C vitamini
Linus Pauling (1903-1994), geçtiğimiz yüzyılın en ilginç bilim adamlarından biri ve tarihte iki
kez Nobel ödülü (1954'de kimya, 1962'de barış dalında) almış tek kişi. 70 yılı aşan bilimsel
kariyerinde Pauling çok çeşitli ve birbirinden farklı alanlarda çalışmalar yaptı.
Kimya, fizik ve biyokimya alanlarında önemli buluşlara imza attı. Atomun yapısını açıklarken
kuantum teorisi ve kuantum mekaniği alanlarında teorik fiziği kullandı. Buradan yola
çıkarak metalurji ve mineraloji alanlarında metallerin ve minerallerin yapısını tanımladı.
Tıpta, genetik hastalıklar, hematoloji, immunoloji, beyin fonksiyonları ve psikiyatri,
moleküler evrim, beslenme, tanısal teknoloji, istatistiksel epidemiyoloji ve biyotıp alanlarında
buluşlar yaptı.
Linus Pauling, bilimsel çalışmaları yanı sıra toplumsal bir eylemci olarak da öne çıktı.
Hayatı boyunca meslektaşlarının göze alamadığı mesleksel ve kişisel riskleri göze aldı. Çoğu
zaman bilimsel, tıbbi ve toplumsal grupları yeni bilimsel hipotezleri ve sosyal aktivizmi ile
sarstı. İnatçı ve coşkulu yaşadı.
Kennedy yönetiminin Nobel kazananların onuruna verdiği yemeğe davetli olduğu gün,
Beyaz Saray'ın dışında nükleer denemeleri protesto eden bir pankart taşıyordu. Akşam
olunca başkanın yemeğine katılmaktan geri kalmamış, hatta hareketli bir müzik başlayınca
garipseyen bakışlara aldırmadan karısıyla dans etmişti.
Soğuk Savaş yıllarında nükleer silahlanmaya karşı tavır aldı, Sovyet bilim adamlarıyla birlikte
kalıcı bir barış için diyalog yürütülmesini savundu. Vietnam ve Güneydoğu Asya'da, ABD
askeri varlığına karşı çıktı. Ayrıca, ABD'nin Küba, Nikaragua ve diğer Latin Amerika
ülkelerinde yürüttüğü politikalara ve ABD'nin körfezde Irak'a saldırmasına karşı çıktı.
Bugün yaşasaydı, Irak işgaline aktif olarak karşı çıkardı, Çünkü, Pauling çoğu kez bilim
adamlarının toplumsal ve siyasal gelişmelere aktif katılımlarını teşvik etmişti. 1952 yılında
ABD'de komünistlikle suçlandığı için pasaport alamadı. Hatta bu yüzden İngiltere'de yapılan
bir toplantıya katılamadığı ve DNA'nın yapısının açıklanmasında Watson ve Crick'ten geride
kaldığı söylenir.
ÖNDER ERGÖNÜL: Doç. Dr., Ankara Numune
Prof Dr. Ahmet Aydın’ın yorumu
Doç Dr. Önder Ergönül’ün yazısında Prof. Dr. Linus Pauling bir tarafta bilim adamlığı ve
barışseverliği ile övülürken C vitamini konusundaki fikirleri ile yerin dibine batırılıyor.
Bilindiği gibi Prof. Dr. Linus Pauling 20 yılda yaşamış en komple bilim adamıdır. Ayrıca iki
Nobelli tek bilim adamıdır (üçüncüsü atom bombasına karşı çıktığı için McCarthy tarafından
engellenmiştir). Modern Kimya ve Moleküler Biyolojinin kurucusu olarak kabul edilen
Pauling ayrıca teorik fizik ve tıp alanlarında da önemli buluşlara sahiptir.
Pauling C vitamininin soğuk algınlığı, nezle ve pek çok başka hastalıkta (kanser, koroner kalp
hastalığı) yararlı olduğunu öne süren tek kişi olmasa da en önemli kişidir. Peki bu dahi adam
hayatının son çeyreğinde ‘ kafayı mı yemişti?’ de bu iddiaları ileri sürerek bir yığın kişiyi
peşinden sürüklemişti. Yoksa vitamin firmaları ile anlaşıp rant mı elde ediyordu?
Bütün bu soruları irdelemeden önce C vitamininin evrimdeki yerini ve canlılar üzerindeki
önemli fonksiyonlarını kısaca gözden geçirmek konunun daha anlaşılmasını sağlayacaktır.
C vitamininin canlıların evrimindeki yeri
Yaklaşık 50 milyon yıl önce muhtemelen dinozorların yok olduğu dönemde (dev meteor
düşmesi?) insanlar, maymunlar ve bazı hayvanlarda (yarasa, bülbül, kobay) L-gulono-glactone oksidaz enzimi mütasyona uğramış ve vücutta glükozdan C vitamini sentezi tamamen
durmuştur. Örneğin 70 kg ağırlığındaki bir keçi 2,000-15,000 mg C vitamini sentezlerken 70
kg’lık bir insanın vücudunda 1 mg bile C vitamini sentezlenemektedir.
C vitamini canlılar için o kadar önemlidir ki insanlar, maymunlar ve bazı hayvanlar (yarasa,
bülbül, kobay) dışarıdan yiyeceklerle günde en az 30 mg C vitamini almazlarsa yaşamlarını
sürdüremezler ve skorbütten ölürler.
Bu nedenle insanlar buzul çağında ancak C vitamininden zengin bitkilerin bulunduğu tropikal
bölgelerde (Afrika) yaşayabilmişlerdir. Buzullarla kaplı diğer dünya bölgelerinde yaşamaları
ancak av hayvanlarının böbreküstü bezini çiğ olarak yemeleri (1000 mg kadar depo C
vitamini içerir) ya da yosun yemeleri ile mümkün olabilmiştir. Tarihte uzun süre taze sebze ve
meyve yiyemeyen gemici ve deniz askerlerinin ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu
bilmekteyiz.
C vitamininin 400’ün üzerinde fonksiyonu vardır. Başlıca işlevleri Tablo 1’de görülmektedir.
Tablo 1. C vitaminin fonksiyonları

Enfeksiyonların tedavisi ve önlenmesi

Serbest oksijen radikallerinin temizlenmesi (enfeksiyon, kronik hastalıklar)

Aterom plalarının (damar sertliği) erimesi

LDL reseptör ekspresivitesini artırmak (damar sertliği)

LDL oksidasyonunu azaltmak (damar sertliği)

Kemikler, tendonlar ve bağların güçlenmesi

Omur fıtığının önlenmesi

Kanserin önlenmesi

Deri buruşukluklarının önlenmesi

Melanin sentezi (saç, deri rengi)

Tirozinden noradrenalin sentezini artırmak (depresyon, hiperaktivite sendromu tedavisi)

Triptofandan 5HT (triptofan hidroksilaz) ve serotonin sentezi (depresyon tedavisi)

Karnitin sentezini artırmak (kalp kası ve iskelet kası yeterszlikleri)

Folik asitin aktifleşmesi (felç, enfarktüs, kanser)

Safra asidi sentezini artırmak (Safra taşlarının azaltılması)

Endojen kolesterol sentez artışını inhibe etmek (depresyonun azalması)

Şişmanlığın önlenmesi

Seksüel faaliyeti artırmak

Ülser ve reflüyü azaltmak
Günlük C vitamini ihtiyacı gerçekten 60 mg mıdır?
Doç Dr. Önder Ergönül’ün yazısında günlük C vitamini ihtiyacının 60 mg olduğunu
söyleniyor. Gerçekten birçok kitapta da böyle yazıyor. Sigara içenler için biraz daha fazla,
100 mg öneriliyor. Daha fazla dozda alınan C vitamininin israf olacağı ve idrarla atılacağı
iddia ediliyor.
Günde 10,000 mg C vitamini tüketen Pauling kendi idrarını analizini yaparak bu iddianın
doğru olup olmadığını araştırdı (1). Mevcut iddia doğru olsa idi aldığı miktarın %99’u
(10000-100=9900 mg)idrar ile atılması gerekirdi. Halbuki idrarında bulunan miktar 1500 mg
idi. 8500 mg C vitaminine ne olmuştu? Bunun yaklaşık 3500 mg’ dışkı yolu ile atılmıştı. Geri
kalan 5000 mg ise kullanılmıştı. Demek ki vücudumuzun ihtiyacı 100 mg’dan çok daha fazla;
tıpkı diğer hayvanlarda olduğu gibi. Ama onların %99’u çok şanslı; çünkü C vitaminini
vücutlarında üretiyorlar.
Pauling’e göre aslında idrar ve dışkı ile atılan miktarlarda boşa gitmiş değildi; atılan C
vitamininin bu bölgelerdeki kanser ve enfeksiyonların önlenmesinde görev alıyordu. Sonuç
olarak diyebiliriz ki günde alınan 60 mg askorbik asit skorbütü önleyebilir fakat kanser,
enfeksiyon, kalp hastalığı, osteoporoz gibi hastalıkları önleyemez.
Doç Dr. Önder Ergönül’ün yazısında günde 200 mg üzerinde C vitamini verilerek yapılan
araştırmaların birçoğunda C vitaminin üst solunum yolu enfeksiyonunun süresini
kısaltmadığı, belirtileri iyileştirmediği söyleniyor, doğru mu?
Gerçekten de günde 200 mg C vitamini genellikle belli bir iyileşme sağlayamaz. Pauling’in
kitabında belirtilen literatür taramasına göre en az günde 1000 mg kullanarak yapılan 38
çalışmanın 37’sinde C vitamininin üst solunum yolu enfeksiyonunda belirtileri hafiflettiği
yazılmaktadır(2).
Aslında Linus Pauling (2) ve Irving Stone’un (3) kitaplarında belirttikleri tedavi edici günlük
doz az önce belirtilen rakamların çok üzerinde olup günlük 10,000 ile 50,000 mg arasında
değişmektedir (Tablo). Kişisel gözlemlerimize göre yazarların tarif ettiği doz ve zaman
aralıklarında kullanıldığında C vitamininin gripal enfeksiyon tedavisinde istisnasız çok etkili
olduğunu göstermektedir.
Pauling’in önerdiği C vitamini uygulama yöntemi
Soğuk algınlığı ya da gribal enfeksiyonun ilk işaretlerinde (boğaz ağrısı, aksırma, ateş
kırgınlık, burun çekme vb) 1-2 gram C vitamini alın. (1 silme çay kaşığı askorbik asit 1
gramdır, eczanede satılan tabletler genellikle 0.5 gram’dır).

Her saat aynı miktarı almaya devam edin. Genellikle birkaç saat içinde semptomlarınız
hafifletecektir.

Eğer semptomlarınız hafiflemezse saatlik miktarı 2-4 grama çıkartın. Hafif ishal çıkmaya
başlamışsanız dokularınız doymuş demektir. O zaman bir önceki doza dönebilirsiniz.
Bu sırada şekerli bir gıda, antibiyotik, vazokonstriktör (dammar büzücü) burun damlası,
antihistaminik ve dekonjestan alınması ise mevcut hastalığın şiddetini artırır ve süresini
uzatır.
C vitaminini birden keserseniz hastalık belirtileri tekrarlayabilir. O nedenle tedaviyi azalta
azalta sonlandırın. Hastalık genellikle 2-3 gün içinde tedavi olur.

İlaç firmaları Linus Pauling sayesinde milyarlarca dolar mı kazandılar?
El insaf demek lazım. C vitamini tozunun gramı 2-4 kuruş, kilosu 20-40 YTL’den satılıyor.
Örneğin günde 10 gramdan 3 gün kullansanız hastalığın tedavisi için 60 ile 120 kuruş
harcayacaksınız. Hap formları doğal olarak biraz daha pahalı. C vitamininin ucuz olmasının
başlıca nedeni patent hakkının yıllar önce ortadan kalkması. (C vitamini, askorbik asit adı
altında gıda kimyasalları dükkanlarında kilo ile satılmaktadır. Istanbul’da daha çok satıldığı
yerler Sirkeci, Mısır Çarşısı ve Tahtakale üçgenidi)r.
Peki bu iddialar niçin yapılıyor?
Birçok hastalığın C vitamini gibi çok ucuz bir vitaminle tedavisi ilaç firmalarının karını
azaltıyor ve negatif enformasyon vermeye başlıyorlar. Amaç etkileri son derece kuşkulu olan
grip ilaçları aşılarının satışlarını artırmak. Birçok hekim ise bilerek ya da bilmeyerek bunlara
kanabiliyor. Bu iddiaları yapanlar, Pauling ve diğer C vitamini savunucuların orijinal
eserlerini incelemeden, sadece C vitamini muarızlarının söylediklerine bakıyorlar. Yani
yeterli bilgi sahibi olmadan fikir beyan ediyorlar. Karşıtları grip tedavisinde günde en az
10,000 mg C vitamini kullanılması gerektiğini söylüyor. Onlar ise bu miktarın ellide birinin
(200 mg) etkili olmadığını söylüyorlar! Tabii ki çıkış noktası yanlış olan çalışmaların sonucu
da yanlış olacaktır!!!
C Vitamininin enfeksiyonlar üzerine etkisi
C Vitamininin enfeksiyon (bulaş) ve enflamasyon (iltihap) üzerine olan etkileri şunlardır(4-9);
1. Fagositozu artırmak
2. İmmünglobulin sentezini (IgG, IgM) artırmak
3. Kompleman sentezini artırmak
4. Interferon sentezini artırmak
5, Antienflamatuvar (iltihap karşıtı) prostaglandinlerin PGE1 ve PGE3 etkisini artırmak
6. Serbest oksijen radikallerini temizlemek (antioksidsn etki)
Lökositlerin bakteri, virüs ve kanser hücrelerini fagosite etmesi (yutması)için kandaki düzeyin
50 katı C vitaminine ihtiyaçları vardır. Enfeksiyon sırasında şekerli bir gıda alınması C
vitamininin lökosit içine girmesini azaltır. Çünkü glükoz, benzer moleküle sahip olduğu için
askorbik asit ile yarışır. Böylece fagositoz endeksi düşer.
C vitamininin etkisinin en iyi görüldüğü enfeksiyonlar viral olanlardır (10). Yapılan 38
çalışmanın 37’sinde C vitamininin (en az günde 1 gram) üst solunum yolu enfeksiyonuna
karşı koruyucu olduğu görülmüştür(2). Eski yıllarda yüksek doz C vitamini (>10 g/gün) ile
akut viral hepatit ve viral pnömoni gibi birçok viral hastalık başarıyla tedavi edilmiştir (1113).
30’lu ve 40’lı yıllarda yüksek doz C vitamini kullanılarak başarılı poliomiyelit tedavileri
yapılmıştır(14-17). Cathcart yüksek doz C vitamini vererek HIV’li hastaların yaşam süresini
en az 2 kat artırmıştır. Yüksek doz C vitamini yardımcı T- hücrelerini etkilemektedir(18).
Kaynaklar
1. http://www.internetwks.com/pauling/lastpinv.html
2. Pauling L. How to Live Longer and Feel Better. Avon Books, 1986.
3. Stone I. The Healing Factor: Vitamin C against Disease. Grosset & Dunlap. 1972.
4. Vallance S. Relationships between Ascorbic Acid and Serum Proteins of the Immune
System. British Medical Journal 1977;2:437-438.
5. Wetal P. The Effect of Ascorbic Acid Supplementation on Some Parameters of Human
Immunological Defence System. Int . Vit. & Nut. Research 1977;47:248-56.
6. Thomas WR, Holt RG. Vitamin C and Immunity: An Assessment of the Evidence.'
Clinical Experimental Immunology 1978; 32:370-379.
7. Dahl H, Degre M. 1976. The Effect of Ascorbic Acid on Production of Human Interferon
and the Antiviral Activity In Vitro. Acta Pathologica et Microbiologica Scandinavica. 84:5,
280-284.
8. Horrobin DF, Oka M, Manku MS. The Regulation of Prostaglandin E1 Formation: A
Candidate for One of the Fundamental Mechanisms Involved in the Actions of Vitamin C.
Medical Hypotheses 1979;5:849-858.
9. Geber WF, Lefkowitz SS, Hung CY. Effect of ascorbic acid, sodium salicylate, and
caffeine on interferon level in response to viral infection. Pharmacology 1975;13:228–33.
10. Klenner FR. Virus Pneumonia and Its Treatment with Vitamin C. Southern Medicine and
Surgery, 1948;110: 34-46.
11. Klenner FR. 1951. Massive Doses of Vitamin C and the Viral Diseases. Southern
Medicine and Surgery 113:101-107.
12. Calleja HB, Brooks RH. Acute Hepatitis Treated with High Doses of Vitamin C. Ohio
State Medical Journal, 1960; 56;821-823.
13. Kirchmair H. Treatment of Epidemic Hepatitis in Children with High Doses of Ascorbic
Acid. Medizinische Monatschrift, 1957;11:353-357.
14. Jungeblut CW. Inactivation of Poliomyelitis Virus by Crystalline Vitamin C (Ascorbic
Acid). Journal of Experimental Medicine, 1935;62: 517-521.
15. Jungeblut CW. Further Observations on Vitamin C Therapy in Experimental
Poliomyelitis. Journal of Experimental Medicine, 1939;65: 127-146.
16. Jungeblut, CW. A Further Contribution to the Vitamin C Therapy in Experimental
Poliomyelitis. Journal of Experimental Medicine, 1939;70:327-31.
17. Klenner FR. The Treatment of Poliomyelitis and Other Virus Diseases with Vitamin C.
Southern Medicine and Surgery, 1949;111:209-214.
18. Cathcart RF. Vitamin C in the Treatment of Acquired Immune Deficiency Syndrome
(AIDS). Medical Hypotheses. 1984;14:423-33.
http://beslenmebulteni.com/bes/index.php?option=com_content&view=article&id=1697%3A
ki-nobelli-tek-bilim-adam-olan-prof-dr-linus-pauling-bir-uydurukcumu&catid=293%3Avitamin&Itemid=542&limitstart=1
Download