SAYFA 4 AB MAGMA’YA YEŞİL IŞIK YAKTI Proje Koordinatörümüz Ercan Bayraktar ile okulumuzun projesi MAGMA üzerine tatlı bir sohbet gerçekleştirdik. Öğretmenimiz öğrencimiz Nazokat AZAL’ın sorularını yanıtladı. Projemizin adı nedir? MAGMA (Mesleki Eğitimde Usta Öğretici ve Stajyer) MAGMA ne demektir? Neden bu ismi verdiniz? MAGMA (Mesleki Eğitimde Usta Öğretici ve Stajyer) ismi bizim projemizin İngilizce baş harfleridir. ( My Accomplished Guide, My Apprentice) MAGMA yani eriyik toprak altında bulunan ve her an patlamaya hazır olan erimiş toprak demektir. Gözlemlerimize göre öğrencilerimizin stajla ilgili problemleri vardır ve her an patlamaya hazırdır. Bu problemi ortadan kaldırarak ve stajda yaşadıkları problemleri en aza indirerek mevcut durumu düzeltmek ve iyileştirmek istiyoruz. MAGMA projesi neyi amaçlamaktadır? MAGMA projesi T.C. Hükümeti ile Avrupa Birliği arasında yapılan anlaşmalar gereği ortak olduğumuz Hayat Boyu Öğrenme programının bir uygulamasıdır. Projemizin amacı AB ülkelerindeki mevcut staj sisteminin ve usta öğreticilik programlarının oraya yapacağımız ziyaretlerle yerindehangi görülmesi ve ülkemize uyarlama Bizim okulumuzla ülkelerin anlaşması vardır? yollarının araştırılması projesidir. Planlarımıza göre Almanya, İspanya, Polonya ve İsveç’e bu projeye ziyaretlerde bulunacağız. Bu projeye kimler katılacak? 28 kişi katılacak. 11 tanesi sivil toplum kuruluşlarından olacak. Diğerleri okulumuz öğretmenlerinden olacaktır. Bu projeyi kimler hazırlıyor? Ne kadar süredir uğraşmaktasınız? Okul müdürümüz Bora GÜRDERE önderliğinde ben Ercan BAYRAKTAR, meslek öğretmeni Arzu KAPLAN ve İngilizce öğretmeni Songül ERGÖKÇEN bu projede yer almaktadır. Projemizin genel ağ sitesi Türker ÖZAKINCI tarafından hazırlanmaktadır. Ayrıca Ersümer EREN hocamızın yardımlarını unutamayız. Ona teşekkür ediyoruz. Proje çalışmalarına 2012 yılının Eylül ayında başladık ve halen de devam etmekteyiz. Başka proje çalışmalarınız var mı? Şu anda Almanya’nın KBWR okuluyla kardeş okul projesi çalışmalarını yapıyoruz. Bu okul geçen mart ayında okulumuzu ziyaret etmişti. Projeye katılabilecek öğrencilerin hangi özelliklere sahip olması gerekir? Öncelikle okul kurallarına uyan, öğretmenlerine ve arkadaşlarına saygılı , notları yüksek olan ve belli bir İngilizce bilgisi olan öğrencilerimiz arasında seçim yapacağız. Öğrencilerimiz fırsat buldukça İngilizce konuşmaya çalışsınlar. Projemizle ilgili tüm bilgilere www.antalyamagma.com genel ağ adresinden ulaşabilirsiniz. CERN VE TANRI PARÇACIĞI DENEYİ Nazokat AZAL Okulumuz öğrencilerinden Nazokat AZAL, Betül Ay SUBAŞI ve Merve YILMAZ , Antalya ‘da bir seminer düzenleyen CERN bilim insanlarıyla bir araya geldiler ve büyük bir deney olan big bang (büyük patlama) ve CERN hakkında Dr. Walter Wuensch ve Prof. Dr. Ömer Yavaş ile bilimsel bir sohbet gerçekleştirdiler. Dr. Walter Wuensch (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN)) Kendinizi bize tanıtır mısınız? CERN ne demektir ve CERN’de yapılan deneylerin amaçları nelerdir? Adım Walter Wuensch. Amerika Birleşik Devletlerinde büyüdüm ve okudum fakat ailem Avusturyalıdır. Doktoram sonrası geldiğim CERN’de 25 yıldır Hızlandırıcı Fizikçisi olarak çalışmaktayım. İkinci Dünya Savaşından sonra 1954 yılında kurulan CERN, fizik alanı için çok fazla imkânlar doğmasını sağlamıştır ve bu yüzden birçok ülkenin birlikte böyle bir mekânda çalışması, bilimin ileriye gitmesinde büyük rol oynamaktadır. CERN’de hızlandırıcı fiziği ve teknolojileri alanında çalışmaktayım. Üniversite bitirme tezim deneysel fizik üzerineydi. Hızlandırıcılar üzerine ilgim vardı ve CERN’e katıldım. CERN’in hızlandırıcı fiziği (Özellikle parçacık fiziğinde çok fazla talep olmuştur) üzerine uzun bir geçmişi vardır. CERN’in asıl amacı, yüksek enerji fiziği deneylerinin, hızlandırıcılara dayalı olarak yapılmasını sağlamak ve bu amaçla büyük ölçekli hızlandırıcılar inşa etmektir. Ayrıca buradaki amaç, bu alanda büyük bir yapıyı oluşturmaktır. CERN’deki en büyük makine şu anda LHC’dir (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı). Bu makine protonları çarpıştırır. Bu makinenin son büyük buluşu Higgs bozonudur (maddelere kütle kazandıran parçacık). Bu makine, 20-30 yıl boyunca, daha da küçük parçacıkların olup olmadığını kanıtlamak için çalışmaya devam edecektir. CERN çok büyük bir laboratuardır. Ayrıca bir kültür merkezidir çünkü 2000 kişi laboratuarlarda çalışmaktadır. Neredeyse 6000-7000 kişi ise gelip giderek deneylerde çalışmaktadır. Bunların çoğu Avrupa, Çin, Japonya, ABD, Türkiye gibi farklı ülke ve kurumlardan gelmektedirler. Bir kısmı deneyleri yaparken, bir kısmı da hızlandırıcı fiziği üzerinde çalışmaktadır. Hızlandırıcı fiziğine bakacak olursak, makineler büyüdükçe hızlandırıcı teknolojileri de hızla gelişmektedir. Hızlandırıcı teknolojileri birçok alanda (malzeme, güç, vakum, elektronik, bilgisayar vb) iddialı uygulamaları içermektedir. İki alan vardır, birincisi parçacıkları hızlandırmak, ikincisi onları yönlendirmek. Bunlar mıknatıslarla yapılmaktadır. Bu iki alanda da süper iletkenliğe ihtiyaç duyulur. Hızlandırıcı fiziğindeki gelişmeler, sadece yüksek enerji ile çalışan makineler için önemli değildir. Aynı zamanda birçok alanda gelişmelerin olmasını sağlamaktadır. Bu çalışmalar sadece fiziğin gelişimi için yapılmaz. Örneğin fizik detektörleri için de çok önemlidir. Bir örnek vermek gerekirse kemik kırıklarının ve hasarın tespiti için çok hassas detektörler geliştirilmiştir. MR cihazı (Canlıların içyapısını görüntüleme amacıyla tıpta kullanılır) ise süper iletken mıknatısla çalışmaktadır. Hızlandırıcılar aynı zamanda kanser tedavisinde (terapide) kullanılmaktadır. Bunun için kısa hızlandırıcılar kullanılmaktadır ve bu hızlandırıcılar sayesinde üretilen elektronlar ve/veya ışınımlar üretip göndererek kanser hücrelerini öldürmektedir. Bunun yanında protonları kullanarak kanser hücrelerini öldürme uygulamaları da bulunmaktadır. Bunlar hızlandırıcı teknolojisine örneklerdir. Tabi ki CERN’in bir başka buluşu ise World Wide Web (WWW) sistemidir. Bir başka deyişle İnternet diyebiliriz. Deney sonuçlarının aynı anda birden fazla ekranda paylaşılabilmesi fikrinden ortaya çıkmıştır ve 1989’da keşfedilmiştir. ILC ve CLIC hızlandırıcılarının gelecekte fiziğe katkısı neler olabilir? Ben doğrusal elektron-pozitron çarpıştırıcısı (Compact Linear Collider, CLIC) projesinde çalışıyorum. CLIC çok kapasiteli ve güçlü bir hızlandırıcı olacaktır. Elektronlar, laboratuar ortamında ışık hızına çok yakın bir hıza ulaşacaktır. LHC Higgs parçacığını buldu ve birçok fizikçi bunun yanında daha çok varlıkların olduğuna inanıyorlar. Fizikçiler yeni parçacıklar oluşturulabileceğine inanıyorlar fakat emin olamıyoruz. Günümüzde doğrusal çarpıştırıcılar için iki büyük proje ve iki farklı teknoloji söz konusudur. Birincisi ILC (Uluslararası Doğrusal Çarpıştırıcı) çok yararlı olabilecek olan süper iletken hızlandırıcı teknolojisine dayanmaktadır. İkinci yaklaşım olan CLIC ( Kompakt Doğrusal Çarpıştırıcı) ise normal iletken hızlandırıcı teknolojisine dayanmaktadır. CLIC yüksek güç performansı sağlayacaktır. CLIC’i çok hızlı bir Formula 1 yarış arabasına benzetirsek, ILC sadece hızlı bir spor arabasıdır. Bu çarpıştırıcılar LHC sonrası araştırmalar için 2020’li yıllarda kurulacaktır. Antalya’nın ev sahipliğini yaptığı 8. Uluslararası Doğrusal Çarpıştırıcılar Hızlandırıcı Okulu hakkında neler düşünüyorsunuz? Hızlandırıcıların ileri teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinde önemi büyüktür. Benim gibi CERN’de çalışan fizikçiler, deney yapan gençlerle iletişim halinde bulunmakta. Biz onlara sınıf içinde ders vermiyoruz, aksine onlara laboratuarlarda deneysel bilgi aktarıyoruz. Okulda ders veren üniversite profesörleri ve benim gibi hızlandırıcı merkezlerinden gelen uzmanlar var. Yani hem akademik bilgi hem de deneysel bilgi elde edebiliyorlar. Ayrıca benim içinde çok iyi oluyor, bu şekilde sahada fiziği kullanıp öğretebiliyorum. Antalya hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Antalya’yı nasıl buldunuz? Mükemmel bir şehir. Gece otele geldim ve sabah uyandığımda manzarayı ve şehri görünce büyülendim. Dağları, yeşilliği, sahilleri ve şehrin atmosferi beni büyüledi. Eşime buraya mutlaka gelmemiz ve tatil yapmamız gerektiğini anlattım. Türkiye’nin Hızlandırıcılar konusundaki çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu soru için iki cevabım olacak. Birincisi hızlandırıcı için geliştirilen teknoloji endüstriyel alanda çok önemlidir. Üretilen makinelerin performansını, sağlık alanında tedavilerin kolaylaşmasını örnek verebiliriz. Bu teknolojiler bir ülkenin ilerlemesinde çok önemlidir. İkincisi ise CERN karma kültürün olduğu bir yerdir ve bu nedenle burada kültürel alışveriş yapılmaktadır. Farklı kültürden insanların Türkiye’ye gelmesi, kültürel alışverişi sağlar. Türkiye’nin özellikle son yıllarda bu alanda büyük adımlar attığını görüyoruz. CERN’de birçok Türk araştırmacıyla birlikte olmaktan mutluyuz. Gelecek yeni genç araştırmacıları da CERN’e bekleriz. Çeviri: Esin OCAKLI (İngilizce Öğretmenimiz)