Bar n fitilini Bosna ve Srbistan ateledi

advertisement
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...
www.balkangunlugu.com
9 KASIM 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 345
Bar n fitilini Bosna
ve S rbistan ate ledi
Bosna Hersek ile Sırbistan, Saraybosna'da
Ortak Bakanlar Kurulu düzenledi
EV SAH B , Bosna Hersek
Ba bakan Denis Zvizdic ilk kez
düzenlenen toplant öncesinde
S rp mevkida Aleksandar Vucic'i
askeri törenle kar lad . Bakanlar
kurulunun ard ndan düzenlenen
ortak bas n toplant s nda konu an
Zvizdic, toplant n n çok olumlu
geçti ini belirterek, ba ta ekonomik ili kiler olmak üzere birçok
alanda ikili ili kilerin geli tirilmesi
konusunda mutab k kald klar n
söyledi. S rbistan Ba bakan
Aleksandar Vucic de ortak
Bakanlar Kurulu'nun birçok aç dan önemli oldu una i aret ederek, Bosna Hersek ve S rbistan' n
özellikle ticari i birli i aç s ndan
sürekli geli en ili kilere sahip iki
ülke oldu unu kaydetti. 3’te
A zına sa lık
Bakan Filis
YUNAN Eğitim Bakanı Nikos Filis,
'Türkler, Pontuslara soykırım yapmadı' deyince, ana muhalefetin ve
Pontus derneklerinin tepkisini çekti.
Eski gazeteci olan Filis, "Türklerin
Pontuslara soykırım uyguladığı iddiası, bilimsel açıdan yanlıştır. 1919'da
bazı Türk çetelerin öldürdüğü kişiler
olmuştur, ama soykırım olmamıştır.
Onların acısını paylaşıyoruz ve kurbanları saygıyla anıyoruz" dedi.
Filis'in sözleri ana muhalefet partisi
Yeni Demokrasi'nin ve Pontus derneklerinin tepkisine yol açtı. Yunan
Parlamentosu, 1994'te dönemin başbakanı Andreas Papandreu'nun öncülüğünde 19 Mayıs'ı "Pontus Soykırım
Günü" ilan etmişti. 3’te
BA KANI DE L
BA KANLIK S STEM N
TARTI ALIM
Rifat SA T Sayfa 3’te
AKS YON ABTTF’DEN
REAKS YON YUNAN
DEVLET NDEN
Halit HAB PO LU
Sayfa 7’de
M D LL ve
S SAM’da
mezarlıklarda
yer kalmadı
YUNANİSTAN'ın Midilli
Adası Belediye Başkanı
tekne kazalarında hayatını
kaybeden mültecileri defnedecek yer kalmadığını söyledi. Midilli gibi Sisam
Adası'nda da hastane morgunda yer kalmadığı için
mülteci cenazelerinin kon-
teyner soğutucularda tutuldukları bildirildi. Sisam
Adası'nda da mültecilerin
gömülecek yer sorunu bulunuyor. Yerel sitelerin haberlerine göre son günlerde
hayatını kaybeden 30 mülteci, mezarlıkta yer kalmadığı
için bekletiliyor. 5’te
Gazetemiz
Gazetenizi
THY Balkan uçu larında
ÜCRETS‹Z
DA ITILMAKTADIR
ISRARLA STEY N Z!
Biri u Merkel’i
durdursun?
ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, sınırları
mültecilere kapatmaları durumunda Balkanlar'da
çatışma çıkabileceğini söylerken bölgeden bu
sözlere tepki geldi. Hırvatistan Başbakanı Zoran
Milanoviç, “Balkanlar'da savaş çıkması için herhangi bir sebep bulunmuyor.” derken, BosnaHersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi
Mladen Ivaniç de mültecilere kapıların kapatılmasının Balkanlar'da bir savaşı tetikleyecek etkiye
sebep olacağına inanmadığını dile getirdi. Öte
yandan; AB Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı
Frans Timmermans geçen ay yaptığı konuşmada
mülteci krizinin çözülememesi durumunda AB'nin
dağılabileceğini söylemişti. 3’te
Kosova’nın en
büyük destekçisi
TÜRK YE
TÜRK YE Kültür ve Turizm Bakan Yalç n
Topçu, Kosova ziyaretinde beraberindeki
heyet ve T.C. Pri tine Büyükelçisi K v lc m
K l ç e li inde Kosova Ba bakan Yard mc s
ve Kültür Gençlik ve Spor Bakan Kujtim
Shala ile görü tü. Görü mede kültür ve
turizm ba ta olmak üzere iki ülke aras nda
ili kiler ele al nd . Kültür ve Turizm Bakan
Topçu, Türkiye’nin Kosova’y uluslar aras
her platformda desteklemeye devam edecei garantisini verdi. 4’te
SAYFA 02
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
2 Balkan Haberleri
9 Kas m 2015
Pazartesi
T KA’DAN ROMEN
SPORUNA DESTEK
projenin de Romanya sporcularının mental ve fiziksel eğitimi noktasında önemli
bir proje olduğunu dile getirerek, projede
emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
KÖSTENCE’DE MİLLİ ŞAİR
ERSOY SINIFI
Romanya’nın Köstence şehrinde bulunan
Ovidius Üniversitesi’nde Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)
tarafından yenilenip Milli Şair Mehmet
Akif Ersoy'un adı verilen 40 kişilik Türkçe
Kürsüsüne ait sınıf düzenlenen törenle
hizmete açıldı. Törene, T.C. Bükreş
Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, T.C.
Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan,
Romanya Hükümeti Azınlıklar Arası
İlişkiler Departmanı Devlet Sekreteri Dr.
Aledin Amet, Ovidius Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Sorin Rugina, TİKA
Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanı
Dr. Mahmut Çevik, TİKA Romanya
BÜKRE
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA) tarafından
Romanya Ulusal Spor Araştırmaları
Enstitüsü Spor Salonu’na tadilat ve ekipman desteğinde bulunuldu. TİKA,
Romanya’da gerçekleştirdiği projelerle
faaliyetlerine devam ediyor. TİKA tarafından Romanya Spor Bakanlığına bağlı,
Romanya’daki resmi sporcuların mental
ve fiziksel eğitiminin yapıldığı Romanya
Ulusal Spor Araştırmaları Enstitüsü Spor
Salonu’na tadilat ve ekipman desteğinde
bulunuldu. Proje kapsamında tadilat ve
ekipman desteğinde bulunulan Romanya
Ulusal Spor Araştırmaları Enstitüsü Spor
Salonu düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Romanya Spor Bakanı Gabriella Szabo,
TİKA ile yapılan işbirliğinden duyduğu
memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilere katkı sağlayacak
birçok proje için bunu bir ilk adım olarak
gördüklerini kaydetti. T.C. Bükreş
Büyükelçisi Ertaş ise söz konusu projenin
iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerini
pekiştirme noktasında önemli katkısı olacağını belirterek TİKA ve ilgili kurum yetkilerine böyle nitelikli bir proje ortaya
çıkartmalarından dolayı tebriklerini ilettiler. TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa
Daire Başkanı Dr. Çevik de TİKA’nın faaliyette bulunduğu tüm ülkelerde eğitim
alt yapısının geliştirilmesi ile ilgili projelere öncelik verildiğinden bahsederek bu
Koordinatörü Hacı Ahmet Daştan, ilgili
kurum yetkilileri ile çok sayıda davetli
katıldı. Ovidius Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Sorin Rugina Dobruca’daki birçok
etniside ile birlikte yaşayan Türk ve Tatar
azınlıklarında olduğunu bu projenin yöredeki barışa katkı sağlayacağını belirterek,
kendilerine her platformda destek veren
TİKA’ya teşekkürlerini iletti.
Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Büyükelçisi
Ertaş ise Ovidius Üniversitesi’nde
Mehmet Akif Ersoy’un isminin yaşatılacak olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, böyle bir projeye
ortak olarak imza atan Üniversite yönetimi ve TİKA’ya teşekkürlerini bildirdi.
Ovidius Üniversitesinde kurulan ve Milli
Şair Mehmet Akif Ersoy'un adı verilen 40
kişilik sınıfın, bilgisayar, akıllı tahta, sıra
ve sandalyeler ile kütüphane rafları TİKA
tarafından sağlandı. Ayrıca yenilenen
kütüphaneye yüzlerce Türkçe eser kazandırıldı.
SAYFA 03
Balkan Haberleri 3
9 Kas m 2015
Pazartesi
BOSNA HERSEK
VE SIRB STAN
ARASINDA B R LK
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
osna Hersek ile Sırbistan, Saraybosna'da
ortak bakanlar kurulu düzenledi. Bosna
Hersek Meclisi'ndeki "tarihi" toplantıya,
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic ve
Bosna Hersek Başbakanı Denis Zvizdic'in yanı
sıra iki ülke bakanları katıldı.
Ev sahibi Zvizdic, ilk kez düzenlenen toplantı
öncesinde Sırp mevkidaşı Vucic'i askeri törenle karşıladı. www.dunyabulteni.net’e göre:
Bakanlar kurulunun ardından düzenlenen
ortak basın toplantısında konuşan Zvizdic,
toplantının çok olumlu geçtiğini belirterek,
başta ekonomik ilişkiler olmak üzere birçok
alanda ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda
mutabık kaldıklarını söyledi. Ortak bakanlar
kurulunun, bölgesel işbirliği açısından diğer
ülkelere de örnek teşkil ettiğini ifade eden
Zvizdic, "Son dönemde özellikle Batı
Balkanlar'da yaşanan sorunların çözümü noktasında bugün yapılan toplantının anlamı
büyüktür. Toplantı, bölgedeki her türlü sorunun çözümü konusunda diyaloğa açık olduğumuzu göstermektedir" diye konuştu.
SÜREKLİ GELİŞEN İLİŞKİLER
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic de ortak
Bakanlar Kurulu'nun birçok açıdan önemli
olduğuna işaret ederek, Bosna Hersek ve
Sırbistan'ın özellikle ticari işbirliği açısından
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ürk siyasetinde bir
BA KANI DE L
eyler yanl yap l BA KANLIK
yor. Her zaman
S STEM N
oldu u gibi sistemi veya
TARTI ALIM
olaylar de il ki ileri [email protected]
t yoruz. Genel olarak
Ba kanl k sistemi nedir,
24.Dönem İzmir milletvekili
ne i e yarar gibi sorular
Rifat SA T Balkan Stratejik Araştırmalar
Merkezi (BASAM) Başkanı
sorulaca na, baz çevrelerce Recep Tayyip
ya da kötü eskimi bir parlaErdo an’ ba kan yapt rmayamenter sistem var. Bu sistemin
ca z sabit fikri olu turuluyor.
i e yaray p yaramad n ,
Yahu Ba kanl k sistemi olsun
sorunlara çözüm mü getirdi imu olmas n m ? Bunu sorgulani yoksa bizatihi sorunu kenyal m, Tayyip Erdo an olsun
disinin mi olu turdu unu,
mu olmas n m diye niye tart ba ka bir düzeltme çaresinin
yoruz. Halk isterse olur
olup
olmad n , içinde hep
veya olmaz. Bundan korkmavar olan koalisyon gibi bir
mak laz m. te yanl mant k
problemi,
siyasi erozyon, siyave kulvara girilince film kopusi gerginlikler, sistemin yürüyor. te o zaman taraflar n
memesi, milletvekillerinin
kulland klar siyasi ileti im
esas görevlerini yapamamalasistemleri ve olu turmak ister , milletvekillerinin tam oladikleri alg lar önemli rol
rak halk taraf ndan seçilip
oynuyor. Birileri belki meseleseçilemediklerini ve buna benyi anlatam yor, di er tarafta
zer pek çok konuyu tart mabirileri de ya anlamad ya da
m z ve isti are etmemiz gereanlay p ta i ine gelmedi i için
kir. Ç kan sonuçlar
nda
topu taca at yorlar. As l anla halk n verece i kararla e er
lamayan meselelerden biri de
Türkiye için daha iyi olacaksa
bu me hur Ba kanl k sistemi.
Ba kanl k getirilir ya da olmaimdi Türkiye’de bir anket
yacaksa ebediyen çöpe at l r.
yapsan z ve Ba kanl k nedir
Bunu tart maktan ve halk n
diye sorsan z, eminim a rl kl
bu konuda verece i karardan
u cevab alacaks n zd r: “
korkmamak gerekir. Tabii ki
Ba kanl k deyince akla Tayyip
halka güveniyor ve ona sayg Erdo an geliyor, e er kendin z bulunuyorsa bu en güzel
sine bir tepkiniz varsa ba kançaredir. l k sistemine de kar y z,
Neden? Kar y z i te!!!? te
4 YIL SEÇ M YOK,
Türkiye’deki Ba kanl k sistePEK YA
minin basit özeti bu.
T
REFERANDUM? sürekli gelişen ilişkilere sahip iki ülke olduğunu kaydetti. İki ülke vatandaşlarının da farklı
olacak bir gelecek arayışında olduklarını aktaran Vucic, "Bosna Hersek bizim en önemli
ortaklarımızdan birisi. Bosna Hersek ile ilişkilerimizdeki beklentimiz 4-5 yılı içerisinde ticari anlamda en iyi iki ortak haline gelmemiz"
dedi. Vucic ayrıca, Almanya Başbakanı Angela
Merkel'in "ülkesinin mültecilerin girişini
engellemek için Avusturya sınırını kapatması
durumunda, Balkan ülkelerinde askeri anlaşmazlık çıkabileceği" yönündeki açıklamasına
cevap olarak da, "Açıklamanın iyi niyetle
yapıldığını düşünüyorum. Bu tarz gerginliklerin yaşanmasını istemem. Siyasi gerginlikler
anlamında Batı Balkanlar'da durum parlak
değil. Mesela Makedonya'da, Priştine'de,
Podgorica'da, Romanya'da yaşananlara bakın.
Avrupa sığınmacılar nedeniyle panik içinde,
ancak biz değiliz" ifadesini kullandı.
Yunan Bakan: Türkler
SOYKIRIM YAPMADI
AT NA
BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unanistan Eğitim Bakanı
Nikos Filis, Pontus
Rumları'nın Türkler tarafından soykırıma uğradığı şeklindeki söylemi reddedince
büyük tepki çekti. Eski gazeteci
olan Filis, "Türklerin Pontuslara
soykırım uyguladığı iddiası,
bilimsel açıdan yanlıştır.
1919'da bazı Türk çetelerin
öldürdüğü kişiler olmuştur,
ama soykırım olmamıştır.
Onların acısını paylaşıyoruz ve
kurbanları saygıyla anıyoruz"
dedi. Filis'in sözleri ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi'nin
ve Pontus derneklerinin tepkisine yol açtı.
www.haber7.com’da yer alan
habere göre; Yunan
Parlamentosu, 1994'te dönemin
başbakanı Andreas
Papandreu'nun öncülüğünde
19 Mayıs'ı "Pontus Soykırım
Günü" ilan etmişti. Yunanistan
Başbakanı Aleksis Çipras ise,
önümüzdeki günlerde yapacağı
Ankara ziyaretine hazırlanıyor.
Hükümet kaynaklarına göre,
yeni kabinenin kurulmasından
hemen sonra Çipras'ın
Türkiye'ye gelmesi planlanıyor.
Cumhurba kanı
Plevneliev’den NATO
ve AB’ye uyarı
K
DE
L S STEM
Ben taraf m, bana göre elbette
Recep Tayyip Erdo an liderdir, tarih yazm t r ve
Ba kanl a her yönüyle yak an biridir. Öyle zannediyorum ki; muhalefette olan pek
çok dostumuz da bizim gibi
dü ünüyordur. Belki aç ktan
veya belki gizliden böyle
dü ünüyorlard r. Meseleye
samimiyetle Türkiye
aç s ndan bakacak olursan z
böyle dü ünmeleri de gayet
do ald r. Ya da bu, hakikaten
olaya ki i olarak de il de sistem olarak bakabilme becerisidir.
ESK VE YEN
MESELES Hiç unutmam Lise’de bir edebiyat ö retmenim “Eski, eski
oldu u için de il i e yaramad için at lmas gerekir, yeni
de yeni oldu u için de il i e
yarad için al nmas gerekir”
derdi. Bugün Türkiye’de iyi
Merkel Balkan Sava
ihtimalinden söz etti
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ Ü
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ Ü
N
ATO’nun Bükreş toplantısında Orta ve Doğu
Avrupa’da yer alan 9 devletin ve Baltık Cumhuriyetlerinin
liderleri Rusya’nın “agresif tutumundan” dolayı endişe duyduklarını belirterek NATO’nun bölgede
sürekli mevcudiyetinden yana çıktılar. Forumda konuşan
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen
Plevneliev, AB ve NATO’nun
Güneydoğu Avrupa bölgesini
kenar bölge olarak değil, jeopolitik
çıkarları ve politikaların merkezi
olarak ele almaları gerektiğini öne
sürdü. www.kircaalihaber.com’a
göre; NATO’nun doğu kanadı olan
ülkeler, sınırları yakınında
Rusya’nın askeri potansiyelinin
artmasından duydukları endişeyi
bundan önce de dile getirmişlerdi,
geçen yaz mevsiminde ise ABD, bu
ülkeleri teskin etmek için doğuda
ağır silahlar konuşlandıracağını
bildirdi. Üst düzey Amerikan kaynaklarından alınan bilgiye göre
2016 yılında Baltık cumhuriyetlerinde, Polonya, Bulgaristan ve
Romanya’da özel askeri donanımlar konuşlandırılacak.
Tüm bunlar yaparken unu
asla unutmamak gerekiyor. u
ki i ba kan olsun ya da olmas n de il, Ba kanl k sisteminin Türkiye’de olup olmayacan tart al m. Hatt zat nda
Say n Erdo an seçilir veya
seçilmez, seçildi inde de belli
bir süreyle o makamda olur,
sonrada ba kas gelir, makamlar ebedi de ildir. Ki iler de iir. Ama Ba kanl k sistemi
e er do ru bir sistemse
Türkiye için faydal olur ve bu
sistem kal c d r. Bizimde tart mam z gereken mesele i te
tam bu meseledir. Yani meselenin memleket meselesi olup
olmad . Ben inan yorum ki;
belli bir süre içinde bu ciddi
olarak tart lacak ve halka
sorulmak üzere sand klara
gidilecek. Aksi durumda 4 y l
boyunca hiçbir seçim olmazsa
partilerin te kilatlar nda tabiri
caizse hafif paslanma olabilir.
Siyaset arada bir seçim olmas n sever ve ister. Bu referandum olsa da.
AB Makedonya A
lerleme Raporu
ERTELEND
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ Ü
M
akedonya'nın ilerleme raporu, AB üyelik
müzakerelerine başlamak için tavsiye kararının
korunması fırsatı ile muhtemelen bir hafta içinde yayınlanacak, ancak bazı şartlara
tabi olacak.
www.yenibalkan.com’un
haberine göre; Birinci şart,
Pırjino anlaşmasının tam
uygulanması ve adil ve demokratik seçimlerin düzenlenmesi ve resmi olmayan bilgilere
göre burada adalet ve eğitim
gibi diğer konuların bulunma
ihtimali. Resmi olmayan bilgilere göre, raporun 1-10 Kasım
2015 tarihleri arasında yayınlanması bekleniyordu ancak
Avrupa Komisyonu AB üyeliğine aday ülkelerin ilerleme
raporlarının yayınlanmasını
bir kez daha erteledi.
lmanya Başbakanı Angela
Merkel, sınırları mültecilere
kapatmaları durumunda
Balkanlar'da çatışma çıkabileceğini
söylerken bölgeden bu sözlere tepki
geldi. www.zaman.com.tr sitesinden alınan bilgiye göre, Avrupa'ya
mülteci akınını durdurmak için
Almanya'nın sınırları kapatması
gerektiği düşüncesine karşı olduğunu tekrarlayan Başbakan Merkel,
kendilerinin ve Avusturya'nın da
Macaristan gibi bu politikayı uygulamalarının Balkanlar'da çatışmaları
tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Darmstadt şehrinde partisi
Hıristiyan Demokratik Birlik'in
düzenlediği Gelecek
Konferansı'nda konuşan Merkel,
mülteci krizinden dolayı
Balkanlar'da gerginliğin arttığına
dikkati çekerken, “Orada tekrar
askeri çatışmaların başlamasını iste-
miyorum.” diye konuştu. Sorunun
sınırları kapatma yerine dayanışma
ile çözülmesinden yana olduğunu
belirtti. Merkel'in sözleri bölgeden
tepki aldı. Hırvatistan Başbakanı
Zoran Milanoviç, “Balkanlar'da
savaş çıkması için herhangi bir
sebep bulunmuyor.” derken,
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı
Konseyi'nin Sırp üyesi Mladen
Ivaniç de mültecilere kapıların
kapatılmasının Balkanlar'da bir
savaşı tetikleyecek etkiye sebep olacağına inanmadığını dile getirdi.
Çoğunluğu Suriye'den olmak üzere
daha iyi bir hayat yaşamak isteyen
yüz binlerce göçmen, Balkan ülkeleri üzerinden Avusturya ve
Almanya'ya ulaşmak istiyor. Kendi
içinde mali ve yapısal sorunlarla
boğuşan AB, göçmen akınının da
eklenmesiyle kriz yaşıyor. AB
Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı
Frans Timmermans geçen ay yaptığı konuşmada mülteci krizinin
çözülememesi durumunda AB'nin
dağılabileceğini söylemişti.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
Anastasiadis aynen, 2008
y l nda K br sl Rumlar n
Cumhurba kan seçilen ve
2010 y l na kadar müzakereleri II. Cumhurba kan
Mehmet Ali Talat, 2010 y l ndan sonra da III.
Cumhurba kan Dervi
Ero lu ile sürdüren AKEL’in
ruhani Ba kan Dimitris
Hristofyas gibi davranmaya ba lad . Sanki de Hristofyas’ n ikizi
mübarek. Tamamen ayn stratejiyi uyguluyor. Görü me yapar gibi
gözüküyor ama gerçekte yapt
hiçbir ey yok. Bütün yapt ,
kendinden önce müzakere masas na oturan Rum liderlerin yapt
gibi, K br s adas n tümü ile ele
geçirecekleri uygun bir ortam
yakalayan kadar müzakereleri
sürüncemede b rakmak.
Anastasiadis, BM Genel
Sekreterinin raporlar nda ve
Güvenlik Konseyinin kararlar nda yer ald
ekli ile iki kesimlili i, iki toplumlu yap y , iki egemen ve siyasi e it kurucu devletin olu turaca yeni bir devletin
kurulmas ndan çok uzakta.
Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam fikrinden ve uygulamas ndan ise iki kere daha çok
uzakta. kisine de ne kendisi ne
de K br sl Rumlar sempatik bakm yor. imdi de ma rappas
olduklar Yunanistan’ da bu i e
bula t rd lar. Yunanistan D i leri
Bakan Kocsias Lefko a’ya geldi,
iç tribünleri gaza getirmek için
gerçeklerden çok uzak laflar etti,
aç kças saçmalad ve gitti. K br s
Rum taraf n n anla mak gibi bir
niyeti yok. Garanti verebilirim ki
BM Genel Sekreterinin K br s
Özel Dan man Eide’nin, Rum
lider Anastasiadis’in veya da
KKTC Cumhurba kan
Ak nc ’n n ayr ayr zaman ve
mekânlarda aç klad klar n n aksine 2016 y l n n May s ay ndan
önce ne müzakereler bitecek, ne
de bir Referanduma gidilecek.
Müzakereler, Anastasiadis’in
görev süresinin bitim y l olan
2018’e kadar ini li ç k l olarak
devam edecek. Tüm bu geli meler
nda Say n
Ak nc ’n n, Rumlara irin görünmek yerine Türkiye ile masaya
oturup K br s konusunda yeni ve
kapsaml , müzakerelere dayal
olmayan yeni bir de erlendirme
süreci ba latmas gerekiyor.
MÜZAKERELER
2018’E
SARKACAK
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
um ve Türk liderler, BM
gözetiminde K br s’ta 1963
Aral ndan beri ya anmakta olan soruna çözüm bulmak
için 1968 y l nda ba lam olan
görü melere bir yenisini daha
eklemek üzere, ara Bölgede BM
taraf ndan müzakereler için tahsis
edilen binada bir araya gelecekler. Bana göre 47 y ld r resmen
süren görü melerin kronolojisine
sonuçsuz bir görü me daha not
edilecek. K br s adas nda K br sl
Türklere herhangi bir hak vermemek için 47 y ld r ayak sürüyen
Rumlar, aradan bunca y l geçmesine ra men hiç ak llanmad lar ve
gene ayn taktiklerini, K br s adas n tümü ile ele geçirinceye
kadar müzakereleri sonuçland rmama ilkelerini
sürdürüyorlar. Geçen gün, K br s
Rum taraf nda yay nlanan
Fileleftheros adl gazetede
Kyprianou Hükümetinin D i leri
Bakan olan Nicos Roladis’in
K br s müzakerelerinde Rumlar n
kendi lehlerine olan f rsatlar
nas l kaç rd klar na dair çok
güzel ve anlaml , adeta Rum
siyasilere ders veren bir makalesi
yay nland . K br s konusuna
merak n z varsa veya da perdenin
arkas nda nelerin olup bitti ini
ö renmek istiyorsan z okuman z
tavsiye ederim. (Makalenin
ngilizcesini http://cyprusmail.com/2015/10/23/rejectingsomething-good-to-run-aftersomething-better/ sitesinden,
Türkçesini de yerel bir gazetemizden al p referans vererek
kendi sitemde yay nlad m
http://www.ataatun.org/?p=5114
sayfas ndan okuyabilirsiniz.)
R
47 YILLIK G D AT
Gidi at, Eide’nin, Anastasiadis’in
ve de Ak nc ’n n tüm olumlu ve
k sa sürede sonuç al nabilece ini
vaat eden aç klamalar na ra men,
son 47 y ld r nas l gelmi se öyle
gidiyor görünümünde. Bu gözlemimin ne eksi i var ne de fazlas .
9 Kas m 2015
Pazartesi
BAKAN TOPÇU’dan
Kosova’ya tam destek
Kültür ve Turizm Bakanı Topçu, Türkiye’nin Kosova’yı uluslar arası
her platformda desteklemeye devam edeceği garantisini verdi
PR T NE
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürkiye Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın
Topçu, Kosova ziyaretinde beraberindeki heyet ve T.C. Priştine Büyükelçisi
Kıvılcım Kılıç eşliğinde Kosova Başbakan
Yardımcısı ve Kültür Gençlik ve Spor Bakanı
Kujtim Shala ile görüştü. Görüşmede kültür
ve turizm başta olmak üzere iki ülke arasında ilişkiler ele alındı.
www.kosovahaber.net’e göre; Bakan Topçu,
Türk Hükümeti’nin ileride de Kosova’yı
UNESCO üyeliği gibi uluslararası örgütlere
üyeliği konusunda desteklemeye devam
edeceğini belirtti. Kosova’nın daha sakin ve
istikrarlı bir bölge için barışı ve toplumlar
arasında birlikteliği güçlendirmesi gereğine
işaret eden Bakan Topçu, kültür, eğitim ve
ekonomi alanlarında iki ülke arasında işbirliğin yoğunlaştırılması gereğine vurgu yaparken bu alanlarda Türkiye’nin desteklerinin
devam edeceği sözünü verdi. Bakan Shala,
Türkiye'nin Kosova'nın bağımsızlığı için
olduğu gibi UNESCO ve uluslararası örgütlere üyeliği için verdiği destek için teşekkür-
lerini ifade etti. Kosova ile Türkiye arasında
kültür ve turizm alanındaki işbirliğin daha
ileriye taşınmasıyla bölgede barışa ve istikrara da katkısı olduğu inancını ifade eden
Bakan Shala, birçok önemli alanda işbirliği
geliştirilmesinin temelini de teşkil ettiğini
belirtti.Bakanlar Topçu ve Shala görüşmede
kültür mirasın korunmasında da işbirliğin
yoğunlaştırılması gereğine işaret etti. Bakan
Shala, TİKA ve diğer Türk kurumlarının desteklerini takdir ettiğini belirtirken Bakan
Topçu, TİKA aracılığıyla, Kosova'da,
Osmanlıdan kalma tarihi mekanların restorasyonuna devam edileceğini ifade etti.
S rbistan Kosova’da tarihi eserleri yok etti
PR T NE
BALKAN GÜNLÜ Ü
S
avaş Suçları Araştırma
Kurumu’nda Kosova
savaşında Sırp güçleri
tarafından işlenen cinayetlere
ışık tutan üç kitabın tanıtımı
yapıldı. Yayımlanan bu kitaplarda çok sayıda kayıp kişiler,
imha edilen tarihi anıtlar ve
Kosova’da işlenen cinayetlerle
ilgili bilgiler yer almaktadır.
www.kosovahaber.net’te
yayınlanan habere göre: Bu
vesile ile Savaş Suçları
Araştırma Kurumu Müdürü
Ismet Salihu, Sırbistan’ın
Kosova’da soykırım amaçları
olduğunu belirtip bunun
Meha, Likoshan ve Reçak katliamları yanısıra toplu mezarlarla da kanıtlandığını ifade etti.
Bundan başka bu tanıtımda
kültür ve arkeolojik değerlere
sahip 2 bin 700 objeyi imha
eden Sırbistan’ın kültür alanında da soykırım faaliyetlerini
gerçekleştirdiği açıklandı.
“Uzun Hikâye” filmi pek’te
PEK - BALKAN GÜNLÜ Ü
Y
unus Emre Enstitüsü İpek Türk
Kültür Merkezi “Uzun Hikâye”
filmini İpeklilerle buluşturdu.
Usta Yönetmen Osman Sınav’ın
yönettiği ve başrollerinde Kenan
İmirzalıoğlu, Tuğçe Kazaz ve Ushan
Çakır’ın oynadığı filme yoğun katılım
sağlandı. www.kosovahaber.net’ ten
alınan bilgiye göre: Ödüllü Yazar
Mustafa Kutlu’nun kitabından sinemaya uyarlanan eser İpeklilerden tam
not aldı. Programın sonunda memnuniyetlerini ifade eden izleyiciler
Kültür Merkezimizi tebrik ettiler. İpek
“Yusuf Gervalla” Sinema Salonunda
gerçekleştirilen gösterimde izleyicilere
patlamış mısır ikramı yapıldı. Türk
Sineması Gösterimleri faaliyetimiz
kapsamında gösterilen “Uzun
Hikâye” filminin ardından Aralık ayı
içerisinde Usta Yönetmen Semih
Kaplanoğlu’nun da teşrifiyle “Süt” filminin gösterilmesi planlanmaktadır.
Prizren’de A ure Günü’ne yo un ilgi
PR ZREN
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
şure Günü vesilesiyle Esnaf
Derneği ve Bursa
Büyükşehir Belediyesi ortaklaşa Şadırvan Meydanı’nda “Aşure
Günü” düzenledi. Esnaf Derneği
çağrısı üzere Şadırvan Meydanı’na
çıkan üyeler yanı sıra şehir merkezinden geçenler de sıcak ve soğuk
olarak aşure yemek fırsatını buldular. www.kosovahaber.net’te yeralan haberde; Bursa Sosyal
Hizmetler Daire Başkanı Şaban
Kander, milli dinimiz hatırlatmak
ve halklar arasında sevgiyi, barışı
ve dostluğu pekiştirmek amacıyla
gerçekleştirdikleri ilk faaliyeti
Prizren’de yaptıklarını belirtti.
Prizren’den sonra etkinliğin
Arnavutluk’un İşkodra, Karadağ’ın
Podgorica, Bosna Hersek’te
Sarayova ve Sırbistan’da yeni
Pazar’da da devam edeceğini bildi-
ren Kander, “Aşure Günü”nü
Prizren’de Esnaf Derneği ile birlikte
gerçekleştirirken diğer şehirlerde
Yunus Emre Enstitüsü ve diğer sivil
toplum kuruluşlarıyla gerçekleştireceklerini belirtti. Esnaf Derneği
Başkanı Şarık Cibo, Bursa
Büyükşehir Belediyesi ile
Muharrem ayında ikinci kez bu tür
bir faaliyeti gerçekleştirdiklerini
söyledi. Halkın olumlu tepki verdiğini belirten Şarık Cibo, “Aşure
Günü”nün geleneksel bir hal alacağı inancını ifade etti.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
MARKA VE PATENT
BA VURULARI UMUT
VAAD ED YOR
Kemal YAMANKARADEN Z
lkemizdeki marka, patent ve
endüstriyel tasar m rakamlar ,
ekonomimiz aç s ndan umut
vaat ediyor. 2014’ün ilk dokuz ay nda 69 bin 704 olan yurt içi marka
ba vuru say s 2015’in ilk 9 ay nda
67 bin 990’a dü se de; 5 bin 664
olan yurt içi patent ba vurusu say s
5 bin 749’a yükseldi. Patent’in ne
oldu u ve niçin verildi ine dair
ülkemizde bazen zihin karma as
ya anabiliyor. Parlak fikirler tabi ki
çok de erli fakat bir fikrin patent
olabilmesi için dünyada geçerli belli
ko ullar var. Bir bulu un ya da yeni
bir fikrin patent olabilmesi için üç
temel kural vard r. lk olarak yenilik. Bu yenilik, dünya çap nda olmal . kinci önemli nokta, sanayiye
uygulanabilir olmal . Yani hayal
mahsulü bir yenilik olmayacak.
Örne in; Ben öyle bir motor buldum
ki sürekli enerji üretiyor. Hiçbir
eye ihtiyaç yok, sonsuza kadar
enerji üretecek. Bu tarz hayal mahsulü eyler kabul görmez. Üçüncüsü, bu konuda uzman bir ki inin ulaabilece inden daha üst bir niteli e
sahip bir bulu olmas laz m. Bir
elektrik mühendisi veya bir makine
mühendisi için, o bulu , kolayca
ula abilece i bir basitlikte olmamal ; bir t k daha üstünde olmal . Yani;
tekrar söylersek; bulu un uzman
ki inin ula abilece inden bir üst
nitelik ihtiva etmesi gerekiyor. Bu
üç temel kural ihtiva etmeyen eylerin kesinlikle patenti al namaz.
Yani asl nda bulu un, teknik bir
soruna çözüm üretmesi ve ekonomik
bir de eri olmas laz m. E er bir
sorun yoksa ve bir çözüm üretmiyorsa o fikir ne kadar yeni olursa
olsun anlam ifade etmeyip, patentle
korunmas mümkün olmaz.
Ü
9 Kas m 2015
Pazartesi
Adalarda mültecilere
mezar yeri kalmad
Yunanistan' n Midilli Adas Belediye Ba kan tekne kazalar nda
hayat n kaybeden mültecileri defnedecek yer kalmad n söyledi
M D LL
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürkiye'den Midilli Adası'na
geçmeye çalışırken Ege denizinde hayatını kaybeden onlarca mülteci için mezarlıklarda boş yer
kalmadı. www.hurriyet.com.tr’ye
göre, Midilli Metropoliti İakovos,
Mega kanalına yaptığı açıklamada,
mültecilerin gömüldüğü mezarlıkta
yer kalmadığını, defin için bekletilen
cenaze sayısının 25'ten fazla olduğunu vurguladı. Morgun dolu olması
sebebiyle cenazelerin soğutucu konteynerlerde bekletildiğini belirten
metropolit, belediye ve hastane
yönetimi ile işbirliği yaparak çözüm
bulmaya çalıştıklarını söyledi.
Midilli mezarlığının bitişiğindeki
hastaneye ait olan 15 dönümlük ara-
H
ükümetin kemer
sıkma politikasına
karşı çıkan polisler
Maliye Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenledi.
Sosyal medya üzerinden organize olan polisler, İçişleri
Bakanlığı görevlilerinin emekliliğe ayrıldıklarında 20 brüt
maaş üzerinden aldıkları tazminatlarının 10 maaşa indiril-
F
uar İzmir D Salonu’nda yapılan FOODEX
2015 Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı yerli
ve yabancı sektör profesyonellerinin ilgi
odağı oldu. İlk gün 3 bin 728 kişinin ziyaret ettiği
organizasyona ikinci günü ilgi daha da arttı. Çok
sayıda il ve ilçeden girişimcilerin ziyaret ettiği
fuara bazı odalar alım heyetleri ile katıldı.
Dünyanın dört bir yanından 25 farklı ülkeden
sektör profesyonellerinin giriş yaptığı FOODEX
2015’e en fazla katılım Balkan ve Ortadoğu ülkelerinden oldu. İran, Irak, Ürdün, Cezayir, Fas,
Tunus, Suudi Arabistan, Bahreyn, Yunanistan ve
adaları, Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya,
mesini öngören bir tasarıyı
protesto etti. www.kircaalihaber.net’e göre; İçişleri Bakanı
Rumyana Bıçvarova ve Maliye
Bakanı Vladislav Goranov
bütçede tasarruf öngören bu
reformların en az iki aydır
kamuoyunda görüşüldüğünü
söyledi. Öte yandan Maliye
Bakanlığı önünü kuşatan
polisler bölgedeki yolları da
trafiğe kapatarak Başbakan
Boyko Borisov ile şahsen
görüşmek istedi. Gerginliğin
arması sonucu protesto yerine
gelen İçişleri Bakanlığı Genel
Sekreteri Georgi Kostov, göstericileri sakinleştirmeye çalışarak Başbakan Borisov'un
Maliye Bakanı Goranov ve
İçişleri Bakanı Bıçvarova ile
toplantı yapacağını ve soruna
çare arayacaklarını söyledi.
Soruna çözüm bekleyen polisler ise alkışla karşıladıkları
Kostov'u, yaptığı açıklamanın
ardından yuhalayarak yolladı.
Gümülcine’de 92. y l co kusu
GÜMÜLC NE
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
T
ürkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunun 92. yılı
Gümülcine’de coşkuyla
kutlandı. Törene binlerce soydaş
katıldı.
www.burasibatitrakya.com sitesinin haberine göre; Türkiye
Cumhuriyeti Gümülcine
Başkonsolosu Ali Rıza
Akıncı’nın düzenlediği resepsiyona milletvekilleri İlhan Ahmet,
Hüseyin Zeybek, Ayhan
Karayusuf ve Mustafa Mustafa,
Müftüler İbrahim Şerif ve Ahmet
Mete, Doğu Makedonya-Trakya
Bölgesi Rodop İl Sekreteri
Methios, Yassıköy Belediye
Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir
Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet,
SİSAM'DA DA
MEZAR SORUNU
Sisam Adası'nda da mültecilerin
gömülecek yer sorunu bulunuyor.
Yerel sitelerin haberlerine göre son
günlerde hayatını kaybeden 30 mülteci, mezarlıkta yer kalmadığı için
bekletiliyor. Yerel yetkililerin çözüm
için çalışma yürüttükleri bildirildi.
FOODEX’e Balkanlar’dan yo un ilgi
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
Kosova, Bulgaristan en fazla katılımı sağlayan
ülkeler oldu.
YENİ İŞ BAĞLANTILARI
SAĞLANDI
Yaklaşık 100 stantta Süt ve Süt Ürünleri, Un ve
Unlu Mamuller, Yumurta, Su, Çay, Kahve Ürünleri, Şeker, Şekerleme, Sirke, Turşu, Tahin, Pekmez,
Reçel, Bal, Helva, Bakliyat, Baharat, Sucuk,
Yöresel ürünler, Meyve suyu ve Meyve suyu
Konsantre ürünleri, paketlenmiş ve hazır gıdalar
başta olmak üzere pek çok ürün ve hizmetlerini
sergileyen katılımcılar ilk iki günkü iş bağlantılarından oldukça memnun olduklarını vurguladı.
Bulgaristan’da polis protestosu
SOFYA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
ziden 2 dönümünün bu amaca yönelik tahsis edilmesinin planladığını
kaydeden İakovos, ancak hukuki
yoldan çözümün için en az 2-3 yıla
ihtiyaç bulunduğunu hatırlattı. Her
gün onlarca botla yüzlerce kişinin
ulaşmaya çalıştığı Midilli Belediye
Başkanı Spiros Galinos da mültecileri defnedecek mezar bulmadıklarından yakındı.
Mustafçova Belediye Başkanı
Cemil Kabza, Şapçı Belediye
Başkanı Stavridis, Kozlukebir
Belediyesi Toplumsal Hareket
Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin
ve grubu, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif,
Seyyid Ali Sultan Dergâhı
Koruma Vakfı Başkanı Ahmet
Karahüseyin, kanaat önderlerinden Mehmet Koç, Türk
Azınlığın dernek ve kurum başkanları ile binlerce soydaş katıldı. Başkonsolos Ali Rıza Akıncı
ve çalışanları tebrikleri kabul etti
ve herkesle tek tek yakından ilgilendi. Başkonsolos Ali Rıza
Akıncı yaptığı kısa konuşmada
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92. yılını hep birlikte
kutladıklarını belirtti.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Ara t rma
9 Kas m 2015
Pazartesi
Balkanlarda jeopolitik
8
bölünmeler ve Türkiye
Balkanlar dünyanın dört büyük medeniyetinin örtüştüğü, Eski Yunan ve Roma, Bizans,
Osmanlı Türkiye'si ve Katolik Avrupa kültürlerinin buluştuğu, çatıştığı, bazen kaynaştığı, ancak hiçbir kültürün tek başına egemen olamadığı, dinamik, kimi zaman patlayıcı, çok katmanlı ve yerel bir uygarlık yarattığı bir coğrafya ve bir sınır bölgesidir
NAD RE FILIZ RGE
Bütün dünya ülkeleri, Rusya, Çin ve
Libya ile Irak hariç, Kosova'daki soykırımı kınayıp NATO müdahalesini
desteklerken, Bosna-Hersek aynı
senaryolu soykırımı yaşamasına rağmen, NATO müdahalesi konusunda
Dayton Anlaşması'nı yapan temsilcilerin fikri ortada kalmıştı. Çünkü
Bosna-Hersek hükümeti içinde yer
alan diğer Sırplar, Kosova'daki katliamı kınayan herhangi bir resmi kararın alınmasını engellemişlerdir. Bu
arada Fransa ve Almanya arasındaki
sorunlar, Balkanlar'daki çatışmalara
da yansımıştır. Almanya'nın 23 Aralık
1991'de bağımsızlık ilan eden
Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanıyacağını belirtmesi,
Yugoslavya'nın dağılma yolunda
olduğunu ortaya koyduğu gibi,
AB'nde ortak dış politika zayıflığını
da göstermiştir. Almanya'nın tanıma
kararında, savaşın yarattığı göçmen
dalgasından kurtulmak düşüncesinin
de rol oynaması mümkündür.
Bosna'da 1992-1995 yılları arasında
yaşanan savaş, BM nezdinde alınan
kararların işlevsellikten uzak kaldığını göstermiş,
NATO’NUN KOSOVA
MÜDAHALESİ
NATO'nun Kosova'ya müdahalesinde açık bir egemenlik ihlali söz konusu olmuş, BM'nin Kurucu Antlaşması
ihlal edilmiştir. Uluslararası toplumun bir taraftan toprak bütünlüğüne
saygıdan söz eden, diğer yandan
bağımsızlık kazanan cumhuriyetleri
tanıma formülleri arayan çelişkili
tutumları ve kararlarının işlevsellikten uzak olduğu ortaya çıkmıştır.
BM'in ve AB'nin bu tür olaylarda,
savaş öncesi ve sonrasında, devletlerin egemenlik haklarını ihlal etmemek kaydıyla daha fazla sorumluluk
almaları gerektiğini ortaya koymuştur. AB'nin çiftte standart anlayışına
bir örnek teşkil etmesi bakımından
AB'nin Polonya'nın tam üyeliği konusundaki tavrını gözden geçirmek
gerekir. Yugoslavya'nın parçalanmasında Almanya'nın ve Avusturya'nın
oynadığı roller incelenecek olduğunda AB'nin Kıbrıs politikasında da
aynı şeyleri görmek mümkündür.
Şöyle ki: AB, Polonya'yı üye olarak
kabul ederken Kıbrıs konusunda
olduğu gibi, Polonya'ya, Baltık denizi
sahilindeki toprak parçası olan
Kalinin meselesini10 "çöz de gel"
dememiştir. İhtilaf şimdilik uyutulmuştur. BM ve AB, Güney Kıbrıs
Rum idaresini adanın temsilcisi kabul
etmektedir. Batı dünyası bu kararın
uygulanabilmesi için kuvvet kullanarak Türk ordusunu oradan çıkarmak
zorundadır. Ancak dünya konjonktürü böyle bir güç kullanımına uygun
değildir. 10 Polonya'nın AB'ye taşıdığı
önemli bir sorundur. Ancak bu konuyu Batı dünyası tartışma konusu yapmıyor. Baltık ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıkları zaman Kalinin
Rusya'nın elinde kaldı. Burası
Rusya'ya ait olmakla birlikte, Rusya
ile ortak hududu yoktur. Bir Rus
vatandaşı buraya seyahat etmek isterse, Belarusya, Polonya ve Litvanya
topraklarından geçmesi gerekecektir.
Polonya ve Litvanya AB üyesi olduktan sonra hiçbir Rus Şengen vizesi
almaksızın buraya geçemeyecektir.
Polonya diğer 9 ülke ile birlikte
Avrupa Konseyi üyesi olmuştur.
Fakat AB vasıtasıyla Güney Kıbrıs
Rum kesiminin adaya hâkimiyeti sağlanabilir.
AB’NİN
KIBRIS POLİTİKASI
İşte AB'nin Kıbrıs için düşündüğü,
kaybettiği eski yerleri geri alabilmek
politikası budur. Nitekim eski Yunan
Başbakanı Simitis yapmak istediklerini ve niyetini söylemekten çekinmemiştir. Açıkça demiştir ki; "Biz
Helenizmin Kıbrıs adası üzerindeki
emellerini AB müktesebatını kullanarak tahakkuk ettireceğiz". Yukarıda
Kıbrıs konusuna ilişkin yapılan açıklama AB'nin çifte standardını ortaya
koymaktadır. Aynı şekilde
Polonya'nın üyeliği konusunda, istediğinde sorunları uyutabilmektedir.
Dolayısıyla AB'nin Türkiye'nin tam
üyeliği konusunda, Türkiye aleyhine
ayırım yaptığı kanaati boş değildir.
AB gibi Avrupa konseyi de Batılı devletlerin kurduğu aynı felsefenin
ürünü olup, temelinde vatandaşlar
veya üyeler arasında ayırım yapılmamasına dayanan demokrasi anlayışının olduğu kuruluşlardır. Oysa ilkeleri ile uygulamaları arasında çelişkiler
olduğu da gün gibi ortadadır. Üye
devletler arasında "imtiyazlı üye"
uygulamaları bunun çok açık delilidir. Sonuç Balkanlar stratejik öneminden dolayı Romalılar döneminde
"Divide et İmpera", "Böl ve Yönet"
ilkesiyle, Bizanslar döneminde de
Slavlaşma sürecini yaşamıştır.
Osmanlı Devleti'nin 550 yıl hüküm
süren döneminde ise Balkanlar, hoşgörü içinde yöneltilmiştir. Avrupa'nın
kapısı ve önemli bir geçidi olan üç
kıtanın sınır çizgisinde bulunduğu
için, istilalara doğal bir geçit ve yayılma yolu olarak son derecede stratejik
bir önem taşıdığı gibi, yüzyıllar
boyunca imparatorlukların buluştuğu
ve mücadele ettiği bir alan olmuştur.
Balkanlar coğrafyası dinsel, kültürel
ve nüfus özellikleriyle, küresel istikrarsızlığın merkezi alanı olduğu gibi,
Balkan sözcüğü de etnik çatışmaları
ve büyük güçlerin bölgesel rekabetini
ifade eder. Balkanlar, Soğuk Savaş'ın
sona ermesinden sonra en kanlı ve en
yaygın çatışmaların alanı haline geldi.
Milliyetçilik üzerinden beslenen rekabet bugünde Balkanlar'ı etkisi altına
almıştır. Tarihte saklı kalan anlaşmazlıklar ve gerginlikler, su yüzüne çıkarak iç savaşlara kadar varmıştır. 2.
Dünya Savaşı'ndan sonra artık
Avrupa'da yeni olmadığına inanılan
etnik çatışmalar ve savaş, 1990'ların
başında Avrupa'ya yeniden dönmüştür. Dünya siyasal konjonktürünün
küreselleşme ile yeniden yapılanma
sürecine girdiği günümüzde, sanayi
devleri enerjiye olan ihtiyaçları nedeniyle yeryüzündeki bütün enerji kaynaklarını ele geçirerek dünyayı yönetmek istemektedirler. Bir dünya imparatorluğu kurmanın başlıca yolu,
enerji kaynaklarını ve enerji yollarının
denetim ve kontrolünü ele geçirmekle
mümkündür.
ENERJİ ÜRETİM VE
DAĞITIM ALANLARI
Hazar Havzası, Orta Asya ile
Karadeniz arasında uzanan
Kafkasya'nın merkezi bir parçasını
oluşturmakta olup, dünyanın en
önemli enerji üretim ve dağıtım alanlarından biridir. Batı ülkeleri enerji
ihtiyaçlarını daha çok Avrasya kaynaklarından karşılamaya yönelmişlerdir. Dolayısıyla bu bölgeler enerjide
birincil derecede önemli bölgelerdir.
Balkanlar Hazar Havzası petrol ve
doğalgazının Batı'ya 293 aktarılmasında bir enerji koridoru ya da enerji
güzergahıdır. "Enerjinin olduğu yerde
daima siyaset vardır" kuralı, dünyanın her yerinde ve her zaman geçerli
bir kural olmuştur. Balkan coğrafyasında yaşanan en önemli gelişme
Yugoslavya'nın parçalanmasıdır.
Balkanlar bölgede barış ve istikrarın
kurulması amacıyla, birçok inisiyatifin
odak noktası haline gelmiştir.
Balkanlar'ın istikrara kavuşması
Avrupa'nın güvenliği için giderek
daha da önemli olmuştur. AB'nin
Bosna-Hersek'teki Sırp katliamına
karşı müdahalede başarılı olamayışı
(başlangıçta seyirci kalmıştı), önceleri
uzak durmasına rağmen ABD'nin
müdahalesini gerektirmiştir. BM'inde
Yugoslavya krizinde çoğu zaman etkisiz, hatta hareketsiz kaldığı görülmüştür. Kosova'da Sırpların giriştiği geniş
çaplı etnik soykırıma karşı uluslararası toplumda oluşan tepkinin sonucu
NATO hava harekâtını başlatmış ve
Sırplar geri çekilmek zorunda kalmıştır. Makedonya'daki son derecede hassas dengeler Balkanlar'daki yeni siyasi
oluşumların tehdidi altındadır. Bu
arada başta Bosna olmak üzere
Voyvodina, Kosova, Sancak ve
Karadağ sorunlarının henüz tümüyle
halledildiğini düşünmek mümkün
değildir. Balkanlar'daki durum, sıcak
gelişmelerin beklenebileceği endişesini de yaratmaktadır. ABD'nin
Kosova'daki operasyona müdahalesinin esas amacı, Varşova Paktı'nın
dağılması ile uluslararası toplumda
NATO'nun artık misyonunu tamamladığı ve dağılacağı yönündeki görüşler, "yeni konsept" arayışını hızlandırmıştır. Roma Zirvesi'nden sonra
1991'de kabul edilen "genişleme ve
konsept arayışları" ile eski Doğu
Avrupa ülkeleri NATO'ya üye alınmaya başlamıştır. Kosova'ya hava harekatı ile müdahale NATO'nun "yeni
konsept" arayışı için bir fırsat oluşturmuştur. Bugün Balkanlar uluslaşma
sürecini yaşamaktadır. Ve bu durum
aynı zamanda Avrupa'nın güvenliği
içinde tehlike oluşturmaktadır. Diğer
taraftan ABD ve AB, Kosova'nın
bağımsızlığını tanıdıkları halde,
KKTC'ni tek taraflı bir devlet olarak
tanımamaları işin bir başka boyutunu
da ortaya koymakta, çifte standartlı
anlayışlarını göstermektedir. ABD
Balkanlar'daki düzeni kendi çıkarlarına uygun olarak şekillendirmeye
çalışmaktadır. Asıl amacı NATO'nun
varlığını sürdürmek ve ABD'nin etki
alanını genişletmektir: "Yeni
konsept"in amacı da zaten budur.
Yugoslavya'daki çatışmalar ABD'nin
bu amacını yerine getirmesi için, bir
fırsat yaratmıştır. Bu fırsatı BM'de
devre dışı bırakarak değerlendirmiştir.
Türkiye'nin Balkanlar'la uzun bir
tarihten gelen derin bağları vardır.
Türkiye aynı zamanda bir Balkan
ülkesidir. Balkan coğrafyasında
Türkler dışında Arnavut, Boşnak,
Çerkes, Pomak olmak üzere rakamların bildirdiğine göre 8 milyon 500 bin
Müslüman nüfus yaşamaktadır.
Türkiye'nin bu önemli sayıdaki nüfus
ile tarihi ve kültürel, dini bağlardan
kaynaklanan ortak noktaları vardır.
Türkiye Sovyetler dağıldıktan sonra
Kafkasya ve Orta Asya'dan gelen tarih
kültürel bağlarının olduğu insanlara
kucak açtığı gibi, Balkanlardan gelenler içinde daima anavatan olmuştur.
Bu dönemlerde yaşanan yoğun, çok
boyutlu kitlesel güçlerin hedef ülkesi
haline gelmiştir. Yunanistan'ın
Makedonya üzerinden oynadığı politik oyunlar Türkiye için son derecede
önemlidir. Yunanistan Kıbrıs konusunda Türkiye'ye zorluklar çıkardığı
gibi, Batı Trakya'daki Türk azınlığın
kimlik sorunları konusunda da insan
haklarını ve özgürlükleri ihlal etmekte, demokratik ilkeleri çiğnemektedir.
AB konusunda veto hakkını kullanarak Türkiye'nin işini zorlaştırmakta,
sorunları uluslararası 294 platformlara
taşıyabilmektedir: bugün Türkiye'nin
önüne sunulan dosyalar Osmanlı
Devleti'nin önüne sunulanlardan pek
farklı değildir: bugün Kürt dosyası,
Ermeni dosyası, Kıbrıs, Batı Trakya
Türkleri, Bulgar Türkleri, Adalar (Ege
Adaları) ve Bozcaada ve
Gökçeada’nın statüleri vb. sorunlarla
Türkiye karşı karşıyadır. Türkiye'nin
jeostratejik önemi Soğuk Savaş'ın bitmesiyle azalmış değildir. Sovyetlerin
dağılmasıyla ortaya çıkın konjonktürde, Orta Asya ve Kafkaslarda
Türkiye'nin ortak tarih ve kültürden
gelen bağları vardır. Türkiye'nin
önünde, dünyanın yeniden yapılanmasının getirdiği özellikle güvenlik
konusuyla ilgili riskler olduğu gibi,
yeni durum yeni seçenekleri de beraberinde taşımaktadır. Yeni seçenekler
doğru stratejiler ve planlamalarla yeni
fırsatlar yaratmakta. Yeni projelerle
biçimlendirilebilecek seçenekler de
sunmaktadır. Türkiye'nin gerek
Kafkaslar ve Orta Asya bölgesindeki
ülkelerle gerek Balkanlar'daki ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri vardır.
Yeni yapılanmalar bu ilişkilerin daha
fazla geliştirilebileceğinin de işaretlerini vermektedir.
www.bilgesam.org
sitesinden alınmı tır
B TT ...
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
9 Kas m 2015
Pazartesi
Kosoval bilim
heyeti Bursa’da
Bilim kurumları, arşiv, müze ve kütüphanelerde incelemelerde
bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Kosovalı bilim adamları, Ankara
ve Konya’nın ardından Bursa’da temaslarda bulundu
BURSA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
K
osova Albanoloji Enstitüsü’ne bağlı
çalışan bilim adamları, Bursa
Büyükşehir Belediyesi tarafından
ağırlandı. Büyükşehir Belediye
Başkanvekili Abdülkadir Karlık, Türk
İslam Medeniyeti’ne ait eşsiz eserlerin
İstanbul’un ardından Bursa’da yoğunlaştığını hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi olarak Bursa’nın tarihi ve kültürel miras alanındaki zenginliğinin dünya sahnelerine
taşınması için köklü bir restorasyon süreci
başlattıklarını ve tamamlanan projelerle
Bursa’yı Osmanlı’nın kurduğu tarihi semtlerle UNESCO Dünya Kültür Mirası
Listesi’ne aldırdıklarını belirten
Başkanvekili Karlık, Balkan ülkelerinde de
benzer çalışmaları gerçekleştirdiklerini
söyledi. Bursa’da ne varsa Balkan ülkelerinde de onun olmasını istediklerini, oradaki halkın gerçek kimliğini bulması için
Bursa ve Türkiye olarak ellerinden gelen
gayreti gösterdiklerini ifade eden
Başkanvekili Karlık, “Gerçek kimliğimizi
yakaladığımız an, önümüzde hiç kimse
duramaz. Onun için geçmişimize sahip
çıkıyoruz. Onun için ecdat yadigarı eserleri restore ederek geleceğe taşıyoruz” dedi.
Kosovalı heyet adına konuşan Albanoloji
Enstitüsü Müdürü Dr. Hysen Matoshi ise,
gösterilen misafirperverlik nedeniyle
Başkanvekili Karlık’a teşekkür etti.
Matoshi, Bursa’nın derin tarihi birikiminin
enstitü çalışanları için eşsiz bir kaynak
niteliğinde olduğunu vurguladı.
Kırım Türkleri’nden 29 Ekim te ekkürü
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
İ
zmir Kırım Türklerini Yaşatma Derneği
Nuran Çağatay ve yöneticiler, Bayraklı
Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda düzenledikleri etkinlikten dolayı teşekkür ziyaretinde bulundu. Bayraklı Belediyesi
Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlediği, ülke
sınırlarını aşarak birçok ülkede izlenen
etkinliği toplumun farklı kesimlerinden takdir görmeye devam ediyor. İzmir Kırım
Türklerini Yaşatma Derneği Başkanı Nuran
Çağatay ve dernek yöneticileri, Bayraklı
Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı makamında ziyaret edere, düzenlenen etkinlikten
dolayı teşekkür etti. Bayraklı Belediyesi ile
gurur duyduklarını belirten Çağatay,
“Cumhuriyet Bayramı etkinliğinde arkadaşlarımız önce zeybek oynadı ardından da
ay yıldızlı dev Türk Bayrağı oluşturdu.
İnanın hem duygulandık hem de göğsümüz kabardı. Düzenleyeceğiniz etkinliklere
arkadaşlarımız katılmaya devam edecektir.
Her yıl Kırım’a kurbanlarımızı getirip orada
kesiyoruz. Başkanımız bize eğitim takımı
verdi. Çantaları, kitapları, defterleri oradaki
fakir soydaşlarımıza dağıttık. Onların da
teşekkürlerini iletmek isterim” dedi.
Buca’da Entegre Atık
Yönetimi ba lıyor
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
uca Belediyesi, çöp ayrıştırmak
ve geri dönüşüme kazandırmak adına başlattığı projelere
bir yenisini daha ekledi. Belediye
bünyesinde kurduğu bir ekiple belirlenen bölgelerden toplanan çöpler
ayrıştırılıyor ve envanter çalışması
yapılıyor. Bu çalışmalar sonucunda
elde edilen veriler ile çöp toplama ve
ayrıştırma stratejisi belirlenerek,
gereksiz depolama maliyeti ve çevre
kirliğinin önüne geçilmiş olacak.
2007 yılında Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye
göre hareket edilerek yapılan çalışmalar sonbahar, kış, ilkbahar ve yaz
olmak üzere yılda 4 kez yapılacak.
Yapılan bu çalışmalar neticesinde
çöp toplama zamanlarının daha
düzenli hale getirilebileceğini ve
depolama alanları için harcanan
maliyetin ciddi oranda azaltılabileceğini belirten Buca Belediyesi Çevre
Danışmanı Eyüp Ayhan Balın,
“Entegre atık yönetimi çalışmaları
için etüd çalışmalarına başladık.
Düşük, orta, yüksek gelir gruplarının yaşadığı alanlardan ve çarşı merkezinden aldığımız atık numunelerini içeriklerine göre geri dönüşüme
uygun, organik atık gibi 18 kategoriye ayırıyor, buca atıklarının karakteristik özelliklerini belirliyoruz.
Çalışmalar sonunda Buca’da günde
toplanan 500 ton atığın ne kadarını
depolama alanına göndermeden
değerlendirebileceğimizi öğreneceğiz. Bu sayede Buca’nın toplama ve
taşımaya ayırdığı bütçenin düşürülmesini hedefliyoruz” diye konuştu
Ardino’nun Türk Belediye
Ba kan 3. dönemine ba lad
KIRCAAL
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
rdino Meclisi’nin ilk oturumunda üçüncü dönem
Belediye Başkanı seçilen
Resmi Murat yemin ederek, resmi
olarak görevine başladı. Murat’a
Belediye Başkanı seçimine ilişkin
tasdik belgesi İlçe Seçim
Komisyonu Başkanı Ruska
Çauşeva tarafından verildi.
www.kircaalihaber.com’a göre;
Resmi Murat, Anayasa ve ülkenin
kanunlarına uyacağını ve Ardino
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
İlçesi sakinlerinin çıkarları ve iyiliği
için çalışacağına dair yemin etti.
Belediye Başkanı ile birlikte oturumda yeni seçilen Belediye Meclis
Üyeleri ve köy muhtarları da yemin
ettiler. Bulgaristan ulusal marşı ve
Avrupa Birliği marşıyla başlayan
yemin töreninin açılışını Kırcaali
Vali Yardımcısı Rumen Mladenov
yaptı. Mladenov konuşmasında,
“Doğuştan belediyeci olarak yaratılan hepinize sağlık, enerji ve iyimserlik diliyorum. Zorlukları soğukkanlılık ve sıcak kalple karşılayın.
Her bir sorunu akılla çözün, eleştirilere ise saygı gösterin, çünkü insan
kendini unuttuğu zaman eleştiri
yardımcı oluyor. Sorumluluk ve
yüreğinizi katarak yönetin! Her
zaman halka daha yakın ve daha
samimi olun!” dedi.
lkemizde 20 Eylül’deki
erken genel seçimlerden
AKS YON ABTTF’DEN
sonra anavatan m z
REAKS YON YUNAN
Türkiye de 1 Kas m’da erken seçiDEVLET NDEN
me giderek tercihini belirledi.
Sand ktan ç kan sonucun anavatan m z için hay rl olmas n temenni ederim. Bat Trakya Türk
Halit HAB PO LU
Az nl ’m z hakl tepkisini ülkemizde ve uluslararas düzeyde
ler. Bizler May s 2015’te FUEN
farkl vesilelerle ortaya koyuyor. Bat
Kongresi’ne ev sahipli i yapt k, imdi
Trakya’m zda son olarak skeçe
de onlar Kavala’da uluslararas bir
Merkez Türk lkokulu’ndaki ö renci
konferans düzenlediler.
ve bu ö rencilerin velileri az nl k okulk olarak Yunan makamlar bizimle
lundaki ö retmen ve kitap eksikli ini
ilgili karar al yor, ancak bunu bizi dikprotesto etmek için eylem gerçekle kate almadan, bizi dinlemeden yap tirdi, sonunda ba ar l da oldu. Bizler
yor. Ard ndan Bat Trakya Türk
ise uluslararas düzeyde az nl m z n
Az nl olarak ülke içinde ve d nda
sorunlar n dile getirmek için çal yotepkimizi dile getiriyoruz, onlar da
ruz. ABTTF olarak az nl m z n
bizim gibi BM’de ve AG T’te bu
“240 mam Yasas ” olarak adland rd konuda cevap vermek durumunda
yasaya kar tepkimizi y llard r
kal yorlar. Sonuç itibariyle ülkemizin
Birle mi Milletler’de ve Avrupa
iyi niyetli bir yakla m sergilemedi i
Güvenlik ve birli i Te kilat ’nda
ortada. Uluslararas düzeyde gerçekgerçekle tirdi imiz yaz l ve sözlü
le tirdi imiz çal malarda da biz aksisunumlarda dile getiriyoruz. Son olayon
gerçekle tiriyoruz, onlar ise reakrak May s 2015’te Gümülcine’de 20
siyon vermek durumunda kalarak
ülkeden 150 delegenin kat l m yla
bilindik görü lerini tekrar etmekten
düzenlenen FUEN Kongresi’nde de
öteye geçemiyorlar. Son olarak
240 mam Yasas ’n n din alan ndaki
Ekim’de Var ova ve Viyana’da gerözerkli imize bir darbe oldu unu dile
çekle tirilen AG T toplant lar nda da
getirdik. Son olarak 10-11 Ekim’de
yaln zca Bat Trakya Türkleri olarak
Kavala’daki maret’te Yunanistan
yer almad k, bu kez FUEN üyesi
E itim, Ara t rma ve Din leri
kurulu lar olarak Ah ska Türkleri,
Bakanl bünyesinde yürütülen
Bat Trakya Türkleri ve Rodos“Ya am Boyu E itim” programlar
stanköy Türkleriyle bir tak m olarak
çerçevesinde “Kültürler Aras Din
toplant da bulunduk. ABTTF olarak
E itimi ve slam Çal malar :
uluslararas
alanda kazand m z
Yunanistan ve Avrupa’da Zorluklar
deneyim sayesinde bugün bu alanda
ve Beklentiler” isimli konferansta da
tan nan bir sivil toplum örgütü haline
240 mam Yasas olarak bilinen
geldik. Çekirdek ekibimiz art k bu
4115/2013 say ve tarihli yasa çerçealand uzmanl n bizimle ayn
vesinde Bat Trakya’daki devlet okulkaderi
payla an az nl klar ve topluluklar nda slam din dersinin ö retilmesi
lar için kullan r hale geldi. ABTTF
konusu tart ld . Uluslararas nitelikbugün art k bizim gibi haklar için
teki konferansa Avrupa’n n farkl
mücadele eden di er az nl klar ve topülkelerinden teolog ve akademisyenluluklar için de bir referans olu turuler konu mac olarak kat l rken dinleyor. Bunun bir örne ini de geçti imiz
yiciler yaln zca Yunanlard . 240
günlerde Gümülcine’deki kongrede
mam Yasas ile ilgili devlet görü üFUEN’e üye olan Arnavutluk’ta ya anün savunuldu u konferansta bir
yan Makedon az nl n çat kurulu u
anlamda Yunan devleti kendi kendine
“Ilinden”-Tiran Ba kan Nikolla
gelin güvey olmu oldu.
Gjurgjaj ba kanl ndaki heyetin
Witten’deki ABTTF Genel
AG T’E G DEREK
Merkezi’ne gerçekle tirdi i ziyaret ile
SORUNLARIMIZI
ya ad k. Bu ziyarette Gjurgjaj,
D LE GET RD K
ABTTF’nin ba ar l faaliyetlerini
yak ndan takip etti ini belirterek ulus1+1 hesaplad n zda 2 ediyor, de il
mi? Bak n, ABTTF olarak y llar önce
lararas platformlarda yürüttü ü çal AG T’e giderek sorunlar m z dile
malar n örnek al nacak nitelikte oldugetirdik, onlar da AG T’e geldiler.
unu dile getirdiler. te bu bizim
Biz BM’de, onlar da BM’de. Biz
ba ar m z! Art k bizimle benzer kadeAvrupa Halklar Federal Birli i’ne
ri payla an di er az nl klar ve toplu(FUEN) üye olduk, onlar da FUEN
luklar için de örnek olu turuyoruz.
ile ileti ime geçerek kendi pozisyonlaBu, ABTTF olarak ne denli do ru bir
r n dile getirmek istediklerini belirttiyolda ilerledi imizin en güzel kan t !
Ü
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
9 Kas m 2015
Pazartesi
emseddin Sami
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
,!-6E6E
1:@E<;??DAE'DA>E4C>/B?B BE<D'D@E,A@D):7
,1B16DA>D5D3;@DE5CA7E<D@;<8A=:30
.$:E'DA>E4D*/DEB3BE4C@;6D97DEC77;
*C=3:A:=0
.CE*D97D?;+B@E)DAE>B
.,!B@98@E:?=:3:=E4CD
-%,6
$83@D>E>DA;E>8#DEC)B@CE>?B=DED?D#D>7;A06
?B=DE9D7D@E4BAE52>>D@DE+BACA?CA0
?B=D#;
.$:<:A:@E@D9;?E<DA5;=#;E8?D<;=(
.$B1E-%,64D>D<B1(
.D9;?E$--E8?9:@(
.8>E&-E$--E8?9:@(
.E1D=D@E9B1CEE%-"$--6E)CAC?B=
--E$&,
8=D>E,<C7E48<D#;E52>>D@;ED/=;37;A0E
2>>D@DE4BAE=237CABE+C?BA0
.B1E5CEB??BE48<DE)DAE=;E5B<CE98ADA
8=D>E,<C7E.$:AD9BE,AB>DE=BEC
DADAE4B15CEB??;E4:<DE4CE<D(
,$
"E,%,G
,A@D):7EDA>D5D3;EB?CE:1:@E<8?DE/;>=D>
21CAC5BA06
,A>D5D3;@DE9C9?C@BA0
.%8ACED1E4C>?C<D9B@0E,45C97E)DAEB>C@
3:E>DA3BE#D=B5DEE*B1B<@D@EB>B
!"E@D=D1E>;?;'E+C?B<==
&E
%B18ED+DED9>CA?B BE4B7BA=B3E1C?E4BAE3BA>C
7CEB3E4D3):A:9:@5DE4:?:@=:37:0E
CA98@C?ED?;=;@5DE+AC)?BE>B3BE%B18
,+D<DE98ADA
.&2>9C>E8>:?E8>:@:1E=:(E
.)C7(
.D@+BE8>:?:E4B7BA5B@B1(
.%D@B9DEB9C9;6:/:@#BE>D7(
$&
8=3:9:E,A@D):7ED=B?CE3<?CE5C=B30
.D=B?ED4BEC?E9D@DE.$&(E<D'=D9;
@;E AC7C<B=0E8>E+21C?E42<2E<D'DA;=0
D=B?E<D3/DE>2/2>E8?D@E>8=3:9:@D
#C)D'E)CABA0
.%8ACE9C@E>B=E$&-E<D'=C>E>B=
,<5CE<:ABE4D>D<=E$&-5CE+C?(6(
&-E%-"
%D@B9D5DEB>D=C7EC5C@6!:=C?B?B?CA5C
'D1DA?DADE+C@C??B>?CE>D5;@?DAE/;>DA?DA0
%D>C58@<D@;@EDA4B<D@CE><2@5C@
+/EC7=B3E8?D@E<D3?;E4BAE7C<1C=B1E21CAB
@CE<C3B?E=D@789:@:ED?;AE)CE78A:@:EB?C
'D1DADE+B5CA0ED1DA5DE7D=E<C3B??B>E9D7D@
4BAE9D7;#;@;@E@2@5C@E+C/CA>C@E'D1DA#;
4D ;A;A0
.&-E%-"E&-E%-"
&D3?;E7C<1CE/D7'D7E"2A>/CEB?CE78A:@:@D
98ADA
.&C3B?E=D@7:E+B<5;>E5BCE4B1CE=;E4D+AB<<
4:E&-E%-"E&-E%-"
Arnavutluk’ta!
Arnavutluk Beder Üniversitesi ve Yağmur Dergisi
işbirliğiyle bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen
Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Konferanslarında
önemli Türk münevveri Şemseddin Sami konuşuldu
-$!,-%EF,
%D@B9D5D>BE!:=C?BE52 2@?CABE/8>E@C3C?B
)CE*DAC>C7?BE+C/CA0E$2<2>E>2/2>E*CA>C9
8<:@DEB37BAD>EC7=C>EB/B@E#D@ED7DA0E$BA
+2@E<C@BEC)?BE8?D@EC9B=CE*D@;=EC3BEB?C
52 2@CE+B5CA0E<:@?DA;E<C@BE<C@BE AC@
=C<CE4D3?D9DE5DE/C>B?C@E*D?D<?DA;@E4BA
/8 :@DE<B@CE5CEB37BAD>EC7=C<CE/D?;3;A0E
2 2@2@EB?CA?C<C@E9DD7?CAB@5CE*D?D<?DA
5D@E98@ADE*DAC>C7?BE8<:@?DAE8<@D@=D<D
4D3?D=;37;A0E
E9;AD5DEA>C97ADE*DAC>C7?BE4BAE8?>?8A
8<:@:E8?D@E-4AD*B=E8#D<;E/D?;<8A=:30
&D>;@?DA;E8<:@DEB37BAD>EC7=C9BEB/B@
C9B=C<CE98A=:3E
.C9B=CE-4AD*B=E8#D<;E4B?B<8A
=:9:@(
C9B=CE*D@;=EE&8E7D@;=;<8A:=E
5C=B30(
$&!E,,&,
&D1ED<?DA;@5DE%D@B9D5DE4BAE4D3>DE1C)>?B
)CE+21C?E8?:AE!:=C?BE52 2@?CAB0
C@5BE<AC9C?E3DA>;?DA;=;1E)CE*D?D<?DA;
=;1E52 2@?CACE42<2>E*C<C#D@E)CE#83>:
>D7DA0E$BAE52 2@E+2@2E*C=3CAB?CAB=B15C@
5D=D7E4C<B@E5D<;9;E*D?D<E/C>=C>EB/B@
8A>C97AD5D@EB97C>7CE4:?:@:A0
A>C97ADE98A:=?:9:E.D@+BE'DA/D<;
/D?D?;=(
.D??DE'DA/D@;@EB9=B@BE7D=E*D7;A?D<D=;
<8A:=ED=DE=21B B@EAB7=B@BE9B1CE9<?C<C
4B?BAB=(
.<?CE4D>D?;=(
.",!,!,E!-!-E",E",6.
E5D>B>DE98@ADE8A>C97ADE'DA/D<;
D@8@9EC5CA
.;AD5D>BE'DA/D<;E5D=D7E4C<B@E5D<;9;
B/B@E/D?;<8A:10
.E",!,!,E!-!-E",E",.E6
"2=E=B9DBA?CABE*D?D<DE4C>?B<8A:1000
T RAN - BALKAN GÜNLÜ Ü
K
onferansın açılış konuşması Beder
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölüm Başkanı ve Sempozyum
Genel Sekreteri Dr. Adem Balaban tarafından yapıldı. “Milletleri birleştiren bazı
insanlar vardır. Bunu kimi sanatıyla kimi
ilmî araştırmalarıyla yapar. Şemsettin
Sami de Türk ve Arnavut halklarının
ortak değeridir.” sözleriyle izleyicileri karşılayan Balaban’ın ardından hoş geldin
konuşmaları başladı. Konuşmasına bir
kıssa ile başlayan üniversite rektörü Prof.
Dr. Ferdinand Gjana, Şemseddin Sami’yi
zekası ve güzelliğiyle anne ve baba arasında paylaşılamayan bir çocuğa benzetti
ve şöyle konuştu: “Zeki, akıllı, uslu evlatların anne ve babaları tarafından paylaşılamaması, zekası bana çekmiş, güzelliği
bana çekmiş demesi gibi bazı insanlar da
iki milletin, devletin arasında kalmıştır. Ş.
Sami o kadar güzel eserler vermiştir ki
Türkler; ‘Bizim evladımızdır’, Arnavutlar;
‘Bizim evladımızdır.’ demekten kendilerini alamamışlardır. Bana kalırsa hayatta
esas olan iki asır sonra bile üzerine konuşulacak, fikir yürütülecek, istifade edilecek eserler bırakacak bir hayat yaşamaktır.” Albonoloji Enstitüsü Müdürü Prof.
Dr. Ardian Marashi ise Şemseddin
Sami’nin yazarlık mücadelesinden bahsetti: “11 yaşında hem yetim hem de
öksüz kalan ve türlü zorluklarla mücadele eden Şemseddin Sami’nin ortaya koy-
duğu pek çok eser hâlâ aşılamamıştır. Her
iki milletin de medarıiftiharı olan
Şemseddin Sami’yle ömrümüz oldukça
iftihar edeceğiz.” Şemseddin Sami’nin
Arnavut milliyetçiliğinin temellerini oluşturan kişi ve aynı zamanda Arnavut millî
şiirinin kurucusu olarak kabul edildiğini
söyleyen Prof. Dr. M. Nejat Sefercioğlu da,
Sami’nin tiyatro eserleri, roman ve çeviri
eserlerine dikkat çekti. Arapça ve Farsçayı
çok iyi bilen Şemseddin Sami’nin
Türkçeye olan hâkimiyetinin önemli
olduğunu söyleyen Nejat Sefercioğlu o
dönemin şartlarında 34 yıllık bir yazı
hayatına gazete yöneticiliğiyle beraber 55
eser ve yüzlerce makaleyi sığdırmasının
şaşılacak bir iş olduğuna dikkat çekti.
YUNAN STAN A HM
kararlarını uygulamıyor
BRÜKSEL
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi (AKPM), Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi (AİHM)
kararlarının uygulanmasına ilişkin kapsamlı raporu ve buna bağlı kararı kabul
etti. AKPM üyesi Hollandalı parlamenter
Klaas de Vries tarafından kaleme alınan
raporda, 2014 yılı sonu itibariyle
AİHM’nin 11 bine yakın kararının bunların muhatabı olan Avrupa Konseyi üyesi
devletler tarafından halen uygulanmayı
beklediği, söz konusu kararların yaklaşık
yüzde 80’inin Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu 9 üye devleti ilgilendirdiği, Yunan makamlarının uygulamadığı
dava karar sayısının toplam 558 olduğu
not ediliyor. AİHM kararlarının uygulan-
ması konusunda ulusal seviyedeki yapısal sorunların bu dokuz devletin ortak
paydası olduğunun altı çizilirken bu
sorunların en önemlileri arasında aşırı
uzun ulusal yargı süreci, kötü ve uzun
tutukluluk koşulları ile ulusal kolluk
kuvvetleri tarafından kötü muamele ve
adil yargılanma gösteriliyor. De Vries
mtiyaz Sahibi lhan akiro lu
Bat Trakya Türk Az nl ’n n
sorunlar AG T gündeminde
V YANA - BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Halkları Federal Birliği
(FUEN) üyesi kurumlardan
Avrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya
Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği
(BTAYTD) ve Rodos, İstanköy ve
Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma
Derneği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı (AGİT) Ek İnsani Boyut
Toplantısı’na katıldı. Viyana’da düzenlenen toplantıda Batı Trakya Türk
Azınlığı’nı, ABTTF Uluslararası
Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Funda
Reşit ve ABTTF Brüksel ofisi çalışanı
Yakup Uzun ile Batı Trakya Azınlığı
Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD)’ne
üye Trakya Üniversitesi Balkan
Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu ile
BTAYTD üyesi Pervin Hayrullah temsil
ettiler. AGİT Ek İnsani Boyut Toplantısı’na
FUEN’e üye Türk azınlık/topluluklarından Rodos ve İstanköy Türkleri de
FUEN’in desteğiyle katıldı. Toplantıda
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri
Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Rodos ve
İstanköy’deki Türklerin sorunlarını aktardı. ”Kopenhag Belgesi’nin kabulü’nden
sonraki 25 yıl” konulu ilk oturumda söz
alan Funda Reşit, Batı Trakya Türk
Azınlığı’nın Türk kimliğinin hala tanınmadığını ve bunun neticesinde isminde
Türk kelimesi geçen derneklere izin verilmediğini belirtti. Reşit, bu konuda Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin
Yunanistan aleyhine kararlar aldığını da
hatırlatırken, bu kararların Yunan devleti
tarafından hala uygulanmadığını ifade
etti. Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri
Kültür ve Dayanuşma Derneği Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, adalarda
yaşayan Türk azınlığın kimlik, eğitim,
vakıflar ve kültürel miras konularında
yaşadıkları sorunları genel olarak dile
getirdi. Yunanistan’ın asimilasyon politikasının aynı şekilde devam etmesi durumunda yakın zamanda adalarda Türk
varlığından söz edilemeyeceğinin altını
çizen Kaymakçı, Yunan hükümetinden bu
konularda acil önlem almasını talep etti.
raporunda, üye devletler tarafından
uygulanmayan AİHM kararlarının 1996
yılından beri sürekli artış göstermesi
nedeniyle uygulama sürecini denetleyen
Avrupa Konseyi’nin karar organı konumundaki Bakanlar Komitesi’nin görev ve
sorumluluklarını yerine getirmesinin gittikçe zorlaştığını kaydediyor.
TEMS LC L KLER
ABTTF Cumhuriyet Bayramı
resepsiyonlarına katıldı
ESSEN
BALKAN GÜNLÜ Ü
A
vrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu (ABTTF), anavatan Türkiye
Cumhuriyeti’nin 92. kuruluş yıl
dönümü vesilesiyle Türkiye’nin
Almanya’daki diplomatik temsilciliklerince düzenlenen resepsiyonlara katıldı. T.C. Essen Başkonsolosu
Mustafa Kemal Basa’nın verdiği
resepsiyona ABTTF Başkanı Halit
Habip Oğlu ve eşi, ABTTF Başkan
Yardımcısı Sami Yusuf ve eşi ile
ABTTF Genel Sekreteri Aydın
Ahmet iştirak ederken ABTTF
Başkan Yardımcısı İbrahim Yusuf
Hüseyin de eşi ile birlikte T.C.
Stuttgart Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.
Almanya’daki Cumhuriyet Bayramı
resepsiyonlarına ABTTF üyesi derneklerin yöneticileri de katıldı. T.C.
Nürnberg Başkonsolosluğu’nun
resepsiyonuna Fürth/Nürnberg Batı
Trakya Türkleri Kültür ve
Yardımlaşma Derneği, T.C. Stuttgart
Başkonsolosluğu’nun resepsiyonuna da Stuttgart ve Geniş Çevresi Batı
Trakya Türkleri Aile Birliği yöneticileri eşleri ile birlikte iştirak etti.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Ak n ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MU LA Mehmet TOKGÖZ
MAN SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DEN ZL Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS LC L KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN
B LG LEM
KEMAL B ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 9 Kasım 2015
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Ara t rma 9
9 Kas m 2015
Pazartesi
Mehmet KIZILKAYA
y Kul! Cenab Allah hüküm
verinceye kadar her daim sabredin. Çünkü sab r ac meyvesi tatl d r. Sizlere vahy edilenlere her zaman
uyun ve de Yüce Yaradan hüküm
verinceye kadar sürekli olarak sabredin.
O ki hakimlerin en üstünü ve de en
hay rl s d r. Takva sahipleri insanlar
bütün hastal klara, tüm dertlere, meydana gelen bütün sava lar ve de s k nt lar
içerisinde sabretmeyi en iyi bilendir. Ey
iman edenler! Yeryüzünde bütün kötülüklere ve de tüm dertlere kar n her
zaman sabredin ve de sab r yar nda
dü manlar n z geçmeye bak n z.
nsano lu için sab r; tüm ac lara ve de
bütün zorluklara en iyi ekilde dayanma gücüdür. Bütün her eyin Yüce
Yaradan m z olan Cenab Allah’tan
geldi ini bilen iman sahibi insanlar,
Cenab Allah'a s narak her daim sabreder. nsanlar n en güzel ekilde
olgunla mas ancak ve ancak sabr n
içerisinde bulunan s r ile mümkün olabilir. Her daim sab r edilmelidir ve
sonunda iman eden insanlar için en
hay rl ve de en mutlu hükmü de Yüce
Yaradan Cenab Allah verecektir.
Fakirlik, hastal k, eziyet, haks zl k ve
s k nt gibi bütün dertler de isyan etmeden o dertlere kar her daim direnip,
mücadele ve de sab r ederek tevekkül
sahibi olunmal d r. Nefislerimizin kötü
e ilimlerini dizginleyerek, ilahi olan
yasalar n emir ve de yasaklar na her
daim uyma sab rl l n gösterilmesi
gerekir. Sava durumlar nda, sizleri
ezmeye çal an dü manlar n za kar
her zaman haz rl olmak, hiçbir durumda y lmamak ve de bütün gücünüzü
sonuna kadar seferber ederek sonuna
kadar sab rl bir ekilde mücadele ederek dü manlar geçilmelidir. Unutmay n
ki sadece ve sadece sab r ile zafere ve
de mutlulu a ula abilirsiniz. Ey
nsano lu! Her daim sab rla yürümeye
bak n. Bütün insanlar sab rlar n n sonucunda imtihana çekilecekler. Ayeti
kerime de öyle denilmektedir; Biz sizleri açl k, korku, canlardan, mallardan
ve de nafakalardan yana eksiltmelerle
mutlaka ama mutlaka imtihan edeceiz.
E
MT HANA TAB
TUTULACAKSINIZ
Sabretmeyi bilenlere en güzel müjdedir. Ba ka bir ayeti kerime de öyle
denilmektedir; Yeminler olsun ki, sizler
mallar n z ve de canlar n z hususunda
mutlaka ama mutlaka imtihana tabi
tutulacaks n z. nsano lu, ya amlar
boyunca sürekli olarak birçok zorluklarla kar la lmas yarat l n bir gereidir. nsanlar n olgunla arak kemale
ermesi bu devrelerin tamam n geçirmekle mümkündür. Kutsal kitab m z
olan Kuran’ Kerim; bütün ac lara sab r
s rr yla kar koymam z , ilahi imtihan ancak ve ancak böylelikle
kazanabilece imizi vurgulamaktad r. Ailelerden baz lar n n ve yak nlar n z n ölümleriyle ya ayaca n z
ya da ya ad n z s k nt lara sebep
olan can kay plar ; para, maddi,
alt n ve benzeri mal kay plar ; hastal k korkular , ölüm korkusu, savan korkusu, açl n korkusu ve de mallar n yok olabilece i korkular ; ticari
bak m ndan yap lan yat r mlar n zararlar ve de bir çok eme in yeti tirilen
sebzelerin, meyvelerin, arpalar n, bu daylar n, mercimeklerin bozulmas yla
birlikte u ran lan mahsül kay plar n
s k nt lar gibi bir çok maddi ya da
manevi ac lar n hepsi insanlar n olgunla mas için gerekli olan birer imtihand r. Güçlü man sahipleri olan insanlar,
kar la t klar tüm s k nt lar tabii olarak
kar lamakla kalmay p sab r gücü ile
onlara fazlas yla katlan r ve de Cenab
Allah'a s narak her daim öyle yakarmaktalar: “ Bizler Yüce Yaradan olan
Allah içiniz ve de sonunda O’na dönece iz.” (Bakara Suresi) Kemale ermi
olan insanlar n ve de benliklerin de,
bütün her eyin Yüce Yaradan m z
olan Cenab Allah’tan geldi inin gerçeiyle, çektikleri ac lar da, ula t klar
mutluluklar da ayn zevk içerisinde
ya amaktad rlar. Çünkü gerçek olan
iman sahiplerinin ba na gelen her
eyin gizli olan bir sebebin gere idir.
Sonuç olarak mutlulu un en güzeli
sab r edenlerindir. Her daim sab rl
olun. Sab rl olun çünkü güzel sonuçlar n tamam takva sahiplerinindir.
Sabreden insanlar n üzerine Cenab
Allah’tan bereketler, mutluluklar, huzur
ve de rahmet var. te bu insanlar
güzelliklere ve de iyiliklere ermi olanlard r. Yüce Allah' hiçbir zaman tan mayanlar n ve de tan mak istemeyenlerin, kibirlilerin, zalimlerin ve de bozguncular durumlar sizleri hiçbir
zaman aldatmas n. Onlar n sonlar her
daim çok kötü olmu ve de olmaya da
devam edecektir. Cenab Allah' tan mayanlar n öyle bolluk içerisinde ehir
ehir dola t klar na, gezdiklerine ve de
e lendiklerine sak n ama sak n aldanmay n. Sak n ola onlar sizleri aldatmas n. “Unutmay n ki onlar n ki sadece
az c k bir nimete sahip olmad r.
Sonras nda onlar n da varaca yer
cehennem ate i olacakt r. O, acayip bir
kötü dö ektir.” (Ali mran Suresi) Yüce
Rabbimiz olan Cenab Allah-u
Teâlâ’ya s narak kutsal kitab m z
Kuran' Kerim’i okuyup da uygulayanlar n sonu mutlaka, takvaya sar lanlarda
oldu u gibi her daim mutluluk ve de
zaferle olacakt r. Ondan dolay d r ki
sizler inkârc lar n o gösteri li gibi
görünmekte olan hayatlar na hiç ama
hiç ald r etmeden, sab rl bir ekilde
ya am n z devam ettirin. Sab rl olun
her daim. Yüce Yaradan m z olan
Rabbimize gerçek manada bir teslimiyet gösteren, sab r sahibi olan kullar
üzerine Cenab Allah’tan en güzel müjdeler var: Onlara her daim selam olsun,
affa u rayanlar, rahmet ve sevgiye
ula m olanlar, onlar n ta kendileridir.
Allah' n selam üzerinizde olsun.
KIBRIS’ın esas
yerlileri eşeklerdir
Makarios’un 1968 yılında seçim propagandası döneminde
konuşma yaptığı her toplantı veya da mitingde ısrarla adada
yaşamakta olan ve “Kıbrıslı” olarak tanımlanabilecek bir milletin
olmadığının üzerinde durmaktaydı. Her fırsatta da bunun
önemini belirterek altını örnekler vererek çizmekteydi. Verdiği
en güzel ve en çok beğendiği örnek de “Kıbrıs Eşekleriydi”
K
ıbrıs Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanlığı 1968 seçimlerinde
iki aday vardı. Birisi Makarios, diğeri de Takis Evdokas’dı. Makarios kendine
ve cüppesine güvenip aday olurken,
Psikiyatrist Takis Evdokas da Grivas’ın
adayı idi. O dönemde Yunanistan’da
Albaylar Cuntası iktidardaydı ve iktidar
olmak güçlerinin de doruğundaydılar.
Hem ordu hem de polis gücü ellerinin
altında adeta hizmetkarları durumundaydı.
Ne isterlerse yapabiliyor, kimi isterlerse
tutuklayabiliyor, hapislere atıp unutabiliyorlardı veya söz konusu kişiyi halka unutturabiliyorlardı. Komünist bir ilkeye sahip
AKEL bile bu havaya (mecburen) uymuş,
seçimlerden birkaç sene evvel gerçekleştirdiği Genel Kurulunda “Enosis” kararı alarak, sağ görüşlü Rum halkının ve
Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’nın nefretini üzerlerinden uzaklaştırmaya çalıştırmışlardı. 1968 Kıbrıs Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde her
iki adayın da adada Kıbrıslı Türklerin var
olduğundan sanki de haberleri yoktu. Her
iki adayın ana stratejisi “Milliyetçilik”, tartıştıkları konu da Rum ve Helen milliyetçiliği idi. Kıbrıs adasının bir Rum adası olduğu ve kesinlikle de adanın Yunanistan’a
bağlanması için hayatlarını feda etmeye
hazır olduklarıydı meydanlarda attıkları
nutukların omurgası, temsil ettikleri siyasi
görüşün de ana hedefi.
SUÇ VE HAKARET SAYILIRDI
O dönemde “Kıbrıslı” olmak, “Kıbrıslı
Rum demek” veya da “Kıbrıslıyım” demek
bir suç, bir hakaret addedilmekteydi.
Makarios seçim propagandası döneminde
konuşma yaptığı her toplantı veya da
mitingde ısrarla adada yaşamakta olan ve
“Kıbrıslı” olarak tanımlanabilecek bir milletin olmadığının üzerinde durmaktaydı.
Her fırsatta da bunun önemini belirterek
altını örnekler vererek çizmekteydi. Verdiği
en güzel ve en çok beğendiği örnek de
“Kıbrıs Eşekleriydi.” Konuşmasının içinde
vurguladığı “Eşekler; Kıbrıs adası üzerinde
yaşayan en hakiki
Kıbrıslılardır; Kıbrıs’ta sadece bir tek gerçek Kıbrıslı yaşamaktadır o da Kıbrıs eşeğidir” cümlesi bu konudaki görüşünü ve
düşüncesini dile getirmekteydi. Hedefi de
Kıbrıs adası üzerinde iki halkın yaşadığı
gerçeğinden yola çıkılarak Kıbrıslı
Rumlarla Kıbrıslı Türklerin ortaklaşa oluşturdukları ve adı da “Kıbrıslı” olan bir milletin var olduğunun sanılmaması ve adada
yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Türklerin ada
üzerinde hiçbir hakları olmadığını kafalara
sokmaktı. Makarios’a göre Kıbrıslı Rumlar
dünyanın en ari ve en üstün ırkı olan
Helen milletinin bir parçasıydı ve asla
Kıbrıslı değillerdi.
MAKARİOS’UN SAĞ KOLU
Makarios’un sağ kolu olan Polikarpos
Yorgacis, 1967 yılındaki Geçitkale ve
Boğaziçi olayları nedeni ile Türkiye’nin
verdiği ültimatomdan sonra
Yunanistan’daki Albaylar Cuntasının adadaki Yunan Tümenini geri çekmesinden
dolayı çılgına dönmüş ve 1970 yılında
Albaylar
Cuntasının
başındaki
Generale
Atina’da suikast
düzenlemişti.
Bu nedenle de
Polikarpos
Yorgacis aynı yıl
içinde Albaylar
Cuntasının özel
olarak gönderProf.Dr. Ata ATUN
diği ekip tarafından Haspolat
tepelerinde infaz edilmiş, Makarios’un da
Albaylar Cuntası ile arası da iyice bozulmuştu. Kıbrıs Rum tarafında 18 Şubat 1973
tarihinde gerçekleştirilecek Kıbrıs
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylık dönemi başladığında,
Makarios’un Grivas ile arasında oluşan
büyük nefrete ve çekişmeye ilaveten,
Yunanistan’daki Cunta ile arasının fena
şekilde bozuk olması, rakipler için çok
uygun bir ortamken, hiç kimse
Makarios’un karşısına çıkıp aday olmaya
cesaret edemedi. Makarios hiç gerekmediği
halde, Grivas ve Cunta ile arasının kötü
olduğu o kritik ve hayati dönemde, seçimleri fırsat bildi ve halka indi. Yaptığı konuşmalarının ana teması; Kıbrıs adasının bir
Helen adası olduğu, üzerinde yaşayanların
Helenler olduğu, Enosis’i kesinlikle gerçekleştireceği ve “Kıbrıslı” tanımının sadece
eşekler için söylenebileceğiydi. Aradan çok
değil 15 yıl geçtikten sonra Rum liderler
KKTC gerçeğinin dünyada kabul görmeye
başlamasından sonra bir kurtarıcı gibi
“Kıbrıslılık” kavramına dört elle sarılarak
müzakerelerin içine “Kıbrıslı Çözüm”
aldatmacasını sokmak gayretine girdiler.
Şimdilerde nedense gene yapay olarak
yaratılmaya çalışılan “Kıbrıslılık” ve
“Kıbrıslı Çözüm” kavramları gene ısıtılarak
piyasaya sürülmeye çalışılıyor…
[email protected]
SABIR ACI,
MEYVES
TATLIDIR
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
9 Kas m 2015
Pazartesi
TEK PART L KT DAR
GAYR MENKUL
SEKTÖRÜNE YARAYACAK
Muhsin BAYRAK
n aat projelerinde yüzde yüz yerli ve
tamamen öz sermayemizle faaliyet gösteriyoruz. Fuar kapsam nda görücüye ç kard m z; Güne li ’de hayata geçirilen 147
dairelik AB Ya am Evleri, Valikona caddesinin birinci paralelinde yer alan 28 dairelik
Ni anta Bayrak Konaklar ve 90 dairelik
Eyüp Eserpark Evleri bunlardan yaln zca birkaç . Genellikle kendimize ait araziler üzerinde proje geli tirdi imiz için de avantajl
metrekare birim fiyatlar sa l yoruz. 7
Haziran seçimleri sonras nda hükümetin
kurulamamas na ba l olarak döviz kurlar nda ya anan art , tüm sektörleri oldu u gibi
in aat sektörünü de ekonomik ç kmaza soktu.
1 Kas m seçimleriyle siyasal istikrar n sa lanmas umudumuzu art rd . Konut kredi faiz
oranlar n n dü mesi ve buna ba l gayrimenkulün alternatifsiz yat r m arac olarak öne
ç kmas ile ba ta Araplar olmak üzere yabanc yat r mc talebinin artmas n bekliyoruz.
Gayrimenkul sektörü, bir süre öncesine kadar
politik atmosferdeki belirsizlik, döviz kurundaki yükseli ve in aat maliyetlerindeki art
nedeniyle zorlu bir y l geçiriyordu. n aat
maliyetleri artt kça konut fiyatlar da artmaya
devam ediyordu.
N AAT MAL YETLER NDE
YAVA LAMA
Türkiye MSAD Eylül Ay Sektör Raporu’na
göre; konut in aat maliyetleri, y l n ilk dokuz
ay nda yüzde 5,9 oldu, ancak 2014 y l ndaki
y ll k yüzde 9,5’luk art a göre yava lama
kaydetti. 2015’in ilk dokuz ay nda y ll k i çilik maliyet art yüzde 8,2 oldu. Buna kar n
malzeme maliyetleri art daha s n rl kalmaya devam etti. 2015’in ilk dokuz ay nda y ll k in aat malzemesi maliyetleri art ise
yüzde 5,2 oldu ve y ll k enflasyonun alt nda
kald . n aat maliyetlerinin azalmas , yat r mc y sat n alma konusunda daha cesur bir
noktaya ta yacak. Özellikle siyasi istikrar
müjdeleyen son seçim sonuçlar sektör temsilcileri olarak bizleri umutland r yor.
stanbul'da 100 hektar n üzerindeki bir alan,
riskli alan ilan edildi. Türkiye genelinde 6
buçuk milyon binan n dönü ümünü sa layacak kentsel dönü üm kapsam nda, bugüne
kadar 159 proje ba lad ve 2018 y l nda
tamamlanmas öngörülüyor. 200 proje ise
Çevre ve ehircilik Bakanl ’n n masas nda
de erlendiriliyor. Kentsel dönü ümle birlikte
dairelerin metrekareleri azalsa da yap lar n
yenilenmesi ve lokasyon de erine ba l olarak, konut fiyatlar art a geçiyor. Sorunlu
konut konusuna gelince; hasarl veya riskli
bina stokumuz 5 milyon civar nda. Bunlar n
yenilenmesi için yap lan çal malar henüz
yetersiz. Kâ t üzerinde çok fazla çal ma
yap lmas na ra men kayda de er bir de i im
ve dönü ümden söz edemiyoruz. n aat sektöründe mesleki e itimi olmayan ki ilerin
çal mas , mesleki e itimin sektör aç s ndan
gereklili ini ortaya koyan en önemli k stas.
Sektör gözetmeksizin insanlar n haklar n n
korunmas gerekiyor. n aat sektörü do as
itibar yla tedbir al nmad nda çok tehlikeli
hale gelebiliyor. Dolay s yla mesleki yeterlilik art , in aat sektöründe gerilemeye ya da
kan kayb na neden olmaz. Aksine sektöre
de er katarak kaynaklar n art r lmas na olanak sa lar. Bu nedenle mesleki e itim zorunlulu unun, tüm sektörlerde oldu u gibi in aat
sektörü için de, i sa l ve güvenli inin
sa lanmas ile mevcut sa l k ve güvenlik
artlar n n iyile tirilmesi noktas nda güçlü bir
dönemeç oldu una inan yorum.
Yunan Türk Ticaret Odas ’na
göre; ‘ MD
ZAMANI’
1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendiren Yunan-Türk Ticaret
ONURUN BARI I
Odası Türkiye Temsilcisi Musa Turan, kimine göre doğru
kimine göre eğri de olsa Türk halkının seçimini yaptığını;
Ahmet GÖKSAN
artık siyaset değil iş konuşmanın zamanının geldiğini söyledi
[email protected]
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜ Ü
K
uzey Yunanistan Yunan
Türk Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Üyesi ve Türkiye
Temsilcisi Musa Turan 1 Kasım
2015 seçim sonuçlarını değerlendirirken hem Türkiye hem de
Yunanistan için siyaset değil iş
konuşmanın zamanı olduğunu
söyledi. Seçime katılarak demokrasiye katkıda bulunan tüm
kurum, kuruluş, siyasetçi ve seçmenlere teşekkür eden Turan “Bir
ülkede ne kadar çok siyaset konuşulursa o kadar az iş yapılır” dedi.
Türkiye’nin diğer ülkelere göre
siyasete daha sıcak bir katılım gösterdiğinin altını çizen Turan, yönetime katılım anlamında bu durumun sevindirici olduğunu ancak
sürekli siyaset konuşmanın üretimi engellediğini belirtti.
Seçimlerde seçmenlerin oyunu
almayı başaran herkesi kazanmış
kabul ettiğini söyleyen Turan’a
göre önemli olan seçimlere katılarak sürece katkıda bulunabilmek… Turan sözlerine şöyle
devam etti:
“Zor bir dönem yaşıyoruz.
Ekonomi ve siyasetin uyumlu
olması gereken bir dönem. Buna
ek olarak Türkiye’nin eğitim, adalet, sağlık sistemlerinde acil
reformların yapılması gereklidir.
Türkiye’nin sınır komşularıyla
ticaretini arttırması zorunludur.
Biz Yunan-Türk Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye artık polemikleri ve çekişmeleri bir kenara bırakarak daha
çok yatırım, üretim, istihdam için
ne yapılması gerekiyorsa ona
odaklanmalıdır. Her iki ülke de bu
süreçteki zorlukları işbirliği yaparak aşacaklardır; bu nedenle işbirliğini arttırmaları gerekir.”
“1948’lerde Rum gö sünü gererek ‘K br s
tümüyle Elen’dir derken Türk gençli i ayn inançla ‘K br s Türk’tür ve Türk Kalacakt r!’ diyebiliyordu. Rum dedi ini yapmaya yani K br s’
Elenle tirmeye çal t , silahl sald r ya geçti, tedhi e yöneldi. Bu artlar alt nda Türk Gençli i
olarak kendi inanc m z do rultusunda mücadele
verdik ve K br s’ Elen yapmas na engel olduk.
Gençli imizin son 30 y ll k mücadelesini bilenler,
bu mücadele ile ancak övünebilirler ve gurur
duyarlar. K br s’ n ba ms zl , Türk halk n n
Eoka’ya kar direnmesiyle mümkün oldu.
Direnmeseydik, Enosis olurdu ve imdiye kadar
K br s’ta Türk kalmazd ” 1979
Dr. Faz l KÜÇÜK
SARAYBOSNA’YA LÜKS
TUR ZM YERLE KESI
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ Ü
B
osna Hersek’in başkenti
Saraybosna yakınlarındaki
Haciçi’de yapılan “Sarajevo
Resort” turizm yerleşkesi törenle
açıldı. Bosna Hersek Üçlü Devlet
Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi
Bakir İzzetbegoviç, Sarajevo
Resort’un Kuveyt ile Bosna
Hersek arasında güçlü işbirliğinin bir göstergesi olduğunu söy-
ledi. www.bosnahersek.ba’ya
göre: İzzetbegoviç, bu tür projelerle Bosna Hersek’in sahip olduğu zengin kaynakların aktif olacağını belirterek, şöyle devam
etti: “Turizm bizim özel kaynağımızdır ve bugün açılan turizm
yerleşkesi de yaklaşık bin 100
kişiyi ağırlayacak. Yatırımımız 25
milyon avro, havaalanına ve
şehir merkezine çok yakın.
Otobanı bitirdiğimizde Adriyatik
Denizi’ne yaklaşık 1 saat uzaklıkta olacak.” Temeli bundan iki
Sa l k turizminde
Balkan dopingi
yıl önce atılan turizm yerleşkesinin açılış törenine ayrıca,
Saraybosna Kantonu Başbakanı
Dino Konakoviç, Kuveyt’in
Saraybosna Büyükelçisi Nasser
Riden Thamer Al Motairi, yerleşkenin yapımını üstleyen Gulf
Real Estate firması müdürü
Jasem Ahmed Al Kanderi ve
diğer davetliler katıldı. Turizm
yerleşkesi, yaklaşık 160 bin metrekarelik alanda 160 lüks rezidans ile 12 bin metre karelik
yapay gölden oluşuyor.
ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü
on yıllarda sağlık turizminde
yoğun bir artış olduğuna dikkat
çeken Dünyagöz Ankara
Hastane Direktörü Hüseyin Kılavuz,
“Özellikle bazı yabancı ülkelerde
tedavi masraflarının yüksek olması
ve bekleme zamanlarının uzunluğu,
kişileri hem kaliteli tedavi alabilecekleri hem de turistik ziyarette bulunabilecekleri Türkiye gibi ülkelere
yönelmesini sağlıyor” dedi.
www.tourexpi.com’a göre;
Türkiye’de sağlık sektörünün, son
10 yılda büyük bir ivme kazandığını
kaydeden Kılavuz şunları söyledi:
“Ülke olarak bu alanda dünya gene-
line bakıldığında sağlık turizminde
7’nci sırada yer alıyoruz. Gelen hastalar kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla
alırken, diğer yandan tatil yapma
olanağı buluyor. Sağlık turizminin
önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı
büyüyeceğini ve 20 milyar dolar
hedefine ulaşabileceğini tahmin ediyoruz. Geçen yıl ülkemize 300 bin
yabancı hasta gelirken bu yıl bu
rakam 400 bini aştı. Dünyagöz olarak, her yıl ortalama 50 bin yabancı
hastaya hizmet veriyoruz.
Ankara’ya son yıllarda özellikle
Balkan ülkelerinden yoğun bir hasta
akışı var. Bunun yanında Avrupa
ülkelerinden ve Ortadoğu’dan birçok yabancı hasta, göz tedavisi için
Başkent’e geliyor” diye konuştu.
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ Ü
T
ürkiye’den
Makedonya’ya ithalat
yapan şirketler, izin belgeleriyle ilgili sorun yaşıyor.
Makedonya’dan yük almak
için Türkiye’ye giden tırların,
Türkiye’den izin belgesi alması
gerekirken, iki ülke arasındaki
ticaretin gelişmesi nedeniyle
son birkaç yıldır 3 bin olan izin
belgesi kotası geçiliyor.
www.yenibalkan.com’da
yayınlanan habere göre;
Makedonya’daki şirketler ise
bu sıkıntılı durumun aşılmasını
bekliyor. T.C. Başbakanı Ahmet
Davutoğlu’nun Makedonya
ziyareti sırasında koyduğu 1
milyar dolarlık ticaret hacmine
ulaşma hedefinin gerçekleşmesi için bu izin belgelerinin kaldırılması isteniyor. Deger şirketinden Kemal Nazım, çimento
ithalatı yaptığı için yılda neredeyse 300 ile 400 arası izin bel-
endi sorumlulu unun gere ini yerine
getirmemekte srar eden AB, Suriyeli
s nmac ak n n kendi kap lar na ula madan durdurabilmek için bölge ülkelerine ak l vermeye çal yor. Türkiye’yi ‘Sana para verelim’
avuntusu ile oyalamaya çal yor. Balkanlarda
aday ülke konumunda olan Arnavutluk, S rbistan
ve Makedonya’ya 100 bin s nmac y kabul
etmelerini isterken kontenjanlar n artt rmalar
için de bask yap yor. E er bu isteklerini kabul
etmemeleri halinde sopan n ellerinde oldu unu
da hissettiriyorlar. Yunanistan’a da y l sonuna
dek 30 bin ki inin kalabilece i kar lama merkezleri olu turma buyru unu dayat yorlar.
Yap lan bu önerilerin insani nedenlerle yap l yor
olmas n do al kar lamak belki olas d r. Buna
kar n yap lmas istenenlerin de geçici bir çözüm
oldu u bir gerçektir. Yap lmas istenenlerin kanserli bir hastan n tedavisini aspirinle yapmak
gibidir. Bu nedenle AB’nin önerileri içtenlikten
yoksundur. Kendi pamuk elleri ile yaratt klar ve
kanl ele dönü en bu açmaz n ay rd nda olduklar n da kaydetmek istiyoruz. Önümüzdeki 2016
y l nda Birle ik Amerika Devletlerinde yap lacak
olan Ba kanl k seçimlerine büyük olas l kla
Cumhuriyetçi Partinin aday olarak kat lacak olan
Bay Donald Trump, ülkesinin Ortado u politikalar n ele tirirken “Saddam Hüseyin ve
Muammer Kaddafi iktidarda kalsayd , bölge de
bu günkü terörist gruplar n do mas na izin vermezlerdi. Ortado u ve dünya daha güzel bir yer
olurdu” diyordu. Dönemin D i leri Bakan olan
Bayan Condoleezza Rice ise, bölgede ya ananlar n sorumlusu olarak, yap lanlar savunmaktad r.“Ülkesinin Irak’a müdahalesini bölgedeki
s n rlar de i tirmeyi amaçlad n ” kabul ediyordu. Bu söylemi ile de a z ndaki baklay da dü ürüyordu.
K
Makedon irketlerin
THALAT SIKINTISI
S
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
gesine ihtiyacı olduğunu söylüyor. Nazım, bu sorunun son
yıllarda T.C. Üsküp
Büyükelçiliği Ticaret
Müşavirliğinin müdahalesiyle
halledildiğini söylerken, ilgili
kurumlara başvurduklarını ve
cevap beklediklerini söyledi.
Nazım, “İzin belgelerinin kaldırılması ve kolaylık sağlanması
halinde iki ülke arasındaki ticaretin daha da güçleneceğine
eminim” ifadelerini kullandı.
Makedonyalı nakliyeciler de
izin belgelerinin tükenmesinin
ardından şirketlere verdikleri
taahhütleri yerine getiremediklerini belirtiyor. Şirketler,
Makedonya’nın Hırvatistan’la
yaptığı gibi yük araçlarının
giriş ve çıkışlarında izin belgesinin kaldırılmasını veya kotanın yeterli ölçüde arttırılmasını
talep ediyor.
YANIT ÇTENL N N
ÖLÇÜTÜ OLACAK
Bölgede ya ananlardan rahats z oldu u kabul
edilen Bay Donald Trump’un mendil büyüklüündeki ülkeye uygulanan silah ambargosunun
kald r lmas istemine verece i yan t n ö renmek
istiyoruz. Bu iste e verece i yan t içtenli inin de
ölçütü olacakt r. Ad geçen ülkenin Savunma
Bakan Bay H ristoforos Fokaides, Amerika’n n
1970’li y llardan beri ülkesine silah ambargosu
uygulad n söylüyordu Uygulanan bu ambargonun kald r lmas n ad geçen ülkenin
Lefko a’daki i güderi Bay Kahleen Doherty ile
görü mesi s ras nda yap yordu. Bu iste ini bölgede bulunan gaz rezervlerine olas sald r lar önleyebilmek için istediklerini söylüyordu. Bay
Bakan adada bir yandan sürdürülmeye çal lan
müzakere sürecinin duvara toslad n da söylüyor gibi idi. Bu yakla m ile müzakerelerden
sonuç al namayaca n ve duvara toslad gerçeini de gizlememi oluyordu. Çünkü Bay Nikos
Anastasiyadis de görü melerde “Konfederasyon
yaratmak için görü en egemen devletlerden
de il, K br s Cumhuriyeti’ne dönü mesi için
görü en iki toplumdan söz ettiklerini” söylüyordu. Bu konu mas sonras nda görü melerde ilerleme sa land n söylemenin ne anlama geldi ini sizlerin de erlendirmelerine b rakmak istiyoruz. Bay Anastasiyadis böyle konu urken
Partisinin ba ndaki ki i Bay Averof Neofitu’nun
Politis gazetesinde yer alan aç klamas nda,
Mara ’ n aç lmas gerekti ini belirtirken tek ve
üniter bir ekonominin K br s uyu mazl n n
çözümünün sürdürülebilirli ine katk verece ini
belirtiyordu.
Bu yakla mlar ile K br s Türklerini yeniden
1950’li y llar n ekonomik düzeni içine itmi olacaklar. Bu uygulaman n ak amdan sabaha de i meyece inin de bilincindeyiz. Bay Neofitu,
K br s sorununda sürdürülebilir ve do ru bir
çözüme sahip olacaksak, tarihi sorumluluklar m z üstlenmeye tamamen haz r olmal y z” diye
konu urken a z ndaki nohutu, “K br s
Hellenizm’inin gelece ini güvence alt na almayacak bir çözümü kabul etmeyece iz” sözleri ile
dü ürüyordu. Silah ambargosunun kald r lmas n
isteyerek silahlanmaya çal anlarla çözümün ve
bar n olmayaca n herkes biliyor. K br s
Türklerinin istedi i Bar ’ n onurlu bir Bar
oldu unun bilinmesi gerekiyor mu ne…
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
9 Kas m 2015
Pazartesi
BULGAR STAN’da
ho görünün ba kenti
Kırcaali ve çevresi 3 bin yıl boyunca
farklı medeniyetlere ve kültürlere
beşiklik etmiştir. Bölgenin ilk sakinleri
Traklar olmakla birlikte modern
Kırcaali’nin kurucusu, adından da
anlaşılacağı üzere Türklerdir.
Türklerin bölgede siyasi olarak varlığı
1361’de Osmanlı Devleti ile olur
KIRCAAL
iyi şekilde korunmakta ve yaşatılmaktadır.
OSMANLI DÖNEMİ
ESERLERİ HARABE
HALİNDE
K
ırcaali… Dağların, suların,
yeşilin; barışın, isyanın ve
özgürlüğün kenti.
Kırcaali, güneydoğu Bulgaristan’da
Rodoplar’da (Tanrıdağ) yer alır.
Merkez nüfusu 2006 yılı verilerine
göre yaklaşık 80 bindir. Demiryolu
bulunan kent, aynı zamanda
Bulgaristan’ı Yunanistan’a, Ege
Denizi’ne başlayan bir kavşak
durumundadır. Makaz olarak
adlandırılan yolun ve kapının açılmasıyla, Kırcaali’den Gümülcine’ye
yani Ege Denizi’ne ulaşmak 45
dakika içinde mümkün olmaktadır.
Kırcaali ve çevresi 3 bin yıl boyunca
farklı medeniyetlere ve kültürlere
beşiklik etmiştir. Bölgenin ilk sakinleri Traklar olmakla birlikte modern
Kırcaali’nin kurucusu, adından da
anlaşılacağı üzere Türklerdir.
Türklerin bölgede siyasi olarak varlığı 1361’de Osmanlı Devleti ile
olur.
550 YIL TÜRK
EGEMENLİĞİ
Yaklaşık 550 yıl Türk egemenliğinde kalan şehir, 4 Mart 1878’den
Kasım 1885’e kadar önce Ruslara
sonra da Bulgarlara karşı direnişin
ve Rodop Hükümeti
Muvakkatesi’nin merkezidir. Birinci
Balkan Savaşı’nda Bulgaristan’ın
eline geçen Kırcaali, 19 Ağustos
1913’te Türk Akıncı Müfrezeleri
tarafından geri alınır. 31 Ağustos
1913’te de yeni kurulan Batı Trakya
Türk Cumhuriyeti’nin önemli kentlerinden biri olur. 1913’te
Bulgaristan tarafından ele geçirilen
şehrin nüfusunu günümüzde ağırlıklı olarak Türkler oluşturmaktadır.
Kırcaali, Balkanlarda bir Türk’ün
Belediye Başkanlığı yaptığı tek
şehir olma özelliğine sahiptir. Türk
kimliği ve kültürü korunan tarihi
eserler, gerçekleştirilen folklorik
faaliyetler, her yıl yinelenen festivaller, tiyatrolar ve derneklerle en
Kırcaali’de insanların günlük yaşamında pazaryerinin, şehir meydanının ve otogarın özel bir yeri
bulunmaktadır. Buralar, insanların
buluştuğu, alışveriş yaptığı, eğlendiği, birbiriyle görüştükleri yerlerdir. Özellikle şehir otogarının bu
konuda ayrı bir yeri vardır. Çünkü
burası ilçelerden ve köylerden
gelen insanların, her gün Türkiye
gidip gelen 10’larca araçla karşılanıp uğurlandığı yerdir.
Kırcaali’de Osmanlı döneminden
kalan az sayıda eser bulunmaktadır. Bunların başında ise pazaryerinin hemen bitişiğinde bulunan
Merkez Camii gelmektedir. Ayrıca
bugün resim galerisi olarak kullanılan hükümet konağı, okul olarak
değerlendirilen kışla, Ayşe Molla
Çeşmesi ile daha önceki işlevi bilinmeyen birkaç yapı. Fakat 1920’lerin
sonu ile 1930’ların başında Türkler
tarafından yaptırılan ve bugün
müze olarak kullanılan medrese,
görülmeye değer bir eserdir.
Doğayı ve doğal güzellikleri sevenler için ise Kırcaali vazgeçilmez
güzellikteki bir şehirdir.
Kırcaali, bugün barışın ve dostluğun sembolü olmuş bir kenttir.
Türklerle Bulgarların hoşgörü ve
uyum içinde bir arada yaşadığı,
geleceği birlikte inşa ettiği, farklılıkların güzelliklere dönüştüğü bir
kenttir.
www.kircaalihaber.com
sitesinden alınmı tır.
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA
TAR HE GEÇECEK
YEN LG
[email protected]
Suzan ERNOYAN
alatasaray için cumartesi günü adeta kabus gibi
geçti. Futbolun yan s ra, basketbolda da büyük
hayal k r kl ya and . Rize’de, Hamza
Hoca’n n Süper Lig sezonunun belki de en heyecanl
maçlar ndan biri oynand . Çaykur Arena’da sonuca ise
hiç a rmad m, çünkü bekliyordum. Hamza
Hamzao lu’nun bir gün bu kumar oynayaca ve
sonucun da felaket olaca belliydi. Snaijder gibi mevkiisin de dünya çap nda say l oyuncular aras nda gösterilen gerçek bir ustay , s rf kendi teknik direktörlük
egosunu tatmin etmek için,”Nerede oynat rsam oynatay m, nas l olsa ç k p oynar” mant yla oynat rsan
kendi silah n aya na s kars n i te. Buna bir de çift forvet anlay yla,”Amman Burak al nmas n, Amman
Umut’a ay p olmas n” derseniz, ikisinin de etkisiz kald n anlam olursunuz, ama i i ten geçmi olur.
Galatasaray’ n gol silah diye sar ld Burak
Y lmaz’ n sahada tel tel dökülmesi ise hayal k r kl
yaratmaya devam ediyor ve art k futbol hayat n n sona
geldi i sinyalleri veriyor.
Zaten ma lubiyet sonras Hamza Hoca’n n,”Bundan
daha ac bir ders olmaz” ifadesi sonucu özetlemi oldu.
Bir deyim vard r,”maç her zaman maçtan önce kazan l r” diye. Rize maç Galatasaray için defransiyeli da tt da diye tan mlanabilir. Koskoca Galatasaray sezon
ba nda nter’e satt Melo’nun yerini Snaijder ile doldurmaya çal t . Uzatma da yenilen iki gol ise asl nda
Hamzao lu’nun oynad büyük kumar n da sonu
oldu! u maçlar izledikçe herhalde tüm
Galatasarayl lar, en çok Muslera için üzülüyorlard r.
Adam ne yapsa, ne etse yine de en fazla gol yiyen
kaleciler aras na girmekten kurtulam yor. Bana göre en
vahim olan da, Rize dönü ü Galatasaray kafilesinin
ya ad ok oldu. Bir taraftar grubunun verdi i tepkisi
oldukça anlam ta yordu. “Yaz k de il mi bize, ba m z öne e diriyorsunuz. Paran z m az geldi” protestolar , futbolcular n kendine gelmesini sa layacakt r
umuyorum…
Galatasaray’a iki gol atan Rizesporlu Mehmet
Akyüz’de adeta büyüklerin belal s oldu. Di er tak mlar da dikkat etmeli diyorum. Tabi bunun yan nda son
dakikalarda tak ma risk ald ran Hikmet Karaman’ n
yapt hamle olumlu bir ad m oldu unu söylemeliyim. Gerçekten müthi bir yönetim enerjisi var. Hiçbir
an y lm yor ve oyuncular n n arkas nda ki en büyük
güç. Her oyuncusunu iyi kullan yor. En önemlisi
durum ne olursa olsun, asla çöküntüye u ram yor. Ah
hocam bir de az konu san ke ke…!
G
9 Kas m 2015 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
Yatlar kap t , Ege’nin
K YAKASI BULU TU
FULYA OMAÇ - BALKAN GÜNLÜ Ü
B
u yıl ilk kez düzenlenen, Türkiye ve
Yunanistan’dan toplam 19 yatın
katıldığı ‘Kuzey Ege Kupası /
North Aegean Cup’ yarışları Çeşme’de
sona erdi. Yaklaşık 75 deniz mili olarak
Ayvalık - Midilli - Sakız - Çeşme etapları
şeklinde tasarlanan ama zorlu hava
koşulları nedeniyle Midilli - Sakız etabının bir gün gecikmeli yapıldığı, Sakız Çeşme etabının ise rüzgârsızlık nedeniyle
yarışma dışı serbest seyir olarak gerçekleştirildiği etkinlik sonunda Çeşme
Marina’da ödül töreni düzenlendi.
Uluslararası Çeşme Yat Kulübü /
International Cesme Yacht Club (ICYC)
ile Setur Ayvalık Marina’nın birlikte
düzenlediği ‘North Aegean Cup’ta; yaklaşık 19 millik Ayvalık - Midilli etabında
IRC I sınıfında Ladies First teknesi ekibi,
IRC II sınıfında Good day Sunshine teknesi ekibi, IRC III sınıfında Scorpio teknesi ekibi, Destek sınıfı I’de Candid teknesi
ekibi, Destek sınıfı II’de Second Wind teknesi ekibi yarışı önde tamamladılar. İkinci
etap olan yaklaşık 48 millik Midilli Sakız Yarışı’nda ise IRC I sınıfında Ladies
First teknesi ekibi, IRC II sınıfında Good
day Sunshine teknesi ekibi, IRC III sınıfında Lady Sun teknesi ekibi, Destek sınıfı I’de Blue Sky teknesi ekibi ipi göğüsledi. Alınan bu sonuçlar sonrasında Overall
(Genel Klasman) Ödülleri’nde IRC I şampiyonu Ladies First teknesi ekibi, IRC II
şampiyonu Good day Sunshine teknesi
ekibi, IRC III şampiyonu Lady Sun teknesi ekibi, Destek Sınıfı I şampiyonu Blue
Sky teknesi ekibi, Destek sınıfı II şampiyonu Second Wind teknesi ekibi oldu.
Download