Dikkat Eksikliği Hiper-/Hipoaktivite Bozukluğu (DEHB)¹ DEHB: Normal zekaya sahip çocuklardaki minimal beyin fonksiyon bozukluğudur. Aşırı hareketli, söz dinlemeyen kısaca zor çocuk sürekli var olmuştur. Genellikle bu hiperaktif çocuklar “terbiyesiz, disiplinsiz, laf anlamaz, tembel” olarak değerlendirilir ve aşırı disiplin ya da özel ders aldırılarak eğitilmeye çalışılır. Bir çocuğun davranış ve performansını sadece aile yapısı ve ailesinin eğitim biçimi belirlemez, aksine davranış ve performansını çocuğun tüm beyin fonksiyonlarının gelişmişliği belirler. Normal zekaya sahip yaklaşık her 10 çocuktan birinde olgunlaşmamış beyin fonksiyonu sonucu DEHB görülür. Beyin fonksiyonlarının geç olgunlaşmasının nedeni: Genetik nedenlerle oluşan kotlama ya da hamilelik, doğum, doğum sonrası beynin az da olsa hasar görmüş olması üzerinde durulmaktadır. Bunun sonucu olarak da duyu organlarının algılama kanallarındaki gelişim uyumsuzdur. Okul öncesi çocukların oyun tarzları ve kurallara uyumları memnun edici değildir. Bazen dil gelişimleri de bozuktur. Okulda zekalarına uygun performans sergileyemezler, genellikle okumada, doğru yazmada ve aritmetikte hatalar yaparlar. Ve “dikkatleri bozuk, konsantre olamıyorlar” veya “yerlerinde duramıyorlar, hiperaktifler” şeklinde adlandırılırlar. Çoğunlukla bu çocuğun çevresindekiler ne yapacaklarını bilemezler, Çocuk ve aileler bu çaresizlik karşısında acı çekerler. Başta ailesi olmak üzere, çevresindekilerin kendinden beklentilerini yerine getiremediğini fark eden çocuk, sürekli öz güvenini yitirir. Anneler aşırı üzüntü sonucu çöküntüye düşebilir ve eşler arasında anlaşmazlıklara neden olabilir. Öğretmenler ise; bu zor, öğrenemeyen çocukların sınıflarından gitmesini isterler. Yapılan araştırmalar yaklaşık 10% çocuk bu durumdadır. Bu çocuklara profesyonelce yardım edilmezse ileri yaşlarda başka bozukluklar ortaya çıkar. Hemen belirtelim ki, hiçbir ebeveyn ya da öğretmen bilerek çocuğa zarar vermek istemez. Ama beynin olgunlaşmamış biyolojik gelişimini katı ya da yoğun eğitim kurallarıyla terbiye etmeye kalkışmakla, bilmeden yardım edeyim derken zararlı olurlar. http://www.defnehastanesi.com E-Mail: d [email protected] Kavaslı Mh. Uğur Mumcu Cd. No:101 Odabaşı Beld. Antakya / HATAY © by Dr. med. MehmetÇelikel Tel: (0326) 221 11 00 Sayfa 1 / 5 Günümüzde nöropsikiyatrik yöntemlerle yapılacak testler²; çocuk beyninin belirli bölgelerinde yeterli olgunluğun olup olmadığını tespit edebilmektedir. Bu testler sonucu çocuğun; MOTOR FONKSİYON GELİŞİMİ, DUYU ORGANLARININ ALGILAMA GELİŞİMİ ve ÇOCUĞUN PSİKOSOSYAL OLGUNLUĞU belirlenirse; öğrencinin neden belirli konularda gereken performansı gösteremediği ve davranış bozukluğu sergilediği kolayca anlaşılır. Beynin belirli bölgelerinin yeterli gelişmişliği göstermemesine rağmen bu çocuklar normal fonksiyon edebilirler. Mantıklı düşünebilirler, bilimsel merak gösterebilirler, bir çok şeyi bilebilir ve yapabilirler. Kısaca kavradıkları her şeyi yapabilirler ve hafızaları da iyidir. Özetlersek: Bu çocukların beyinin duyu kanallarındaki yetersiz ve yavaş gelişim; bu çocukların öğrenme ve performanslarını diğerlerinden farklı kılar. 1- MOTOR KOORDİNASYON BOZUKLUĞU: DEHB li çocuklarda motor fonksiyon ya süt çocuğundaki gibi refleksler şeklindedir, (yani yaşıtlarına uygun istemli hareketler olgunlaşmamıştır) ya da denge reaksiyonları vücuduyla uyumlu değildir. Bu nedenle motor becerileri dengesiz, gergin, kaba ve uyumsuzdur. Motor bozukluk bazen doğumdan hemen sonra kendini gösterir. Doğum öncesi ağız motoru yeteri kadar olgunlaşmadığından bu bebeklerin emme reflekslerinde zorlandıkları görülür. bazıları da yaşıtlarına göre geç oturur, geç emekler ve geç yürümeyi öğrenirler. Bazen de aksine yaşıtlarından daha önce oturup yürüyebilirler, ama yürürken düşecekmiş hissi verirler, denge ve motor uyumları bozuktur. Bu nedenle sık sık düşerler ya da ellerindekileri düşürür kırarlar. Bisiklet kullanmak gibi detaylı koordinasyon ve denge gerektiren becerileri bozuktur, ya da ip atlama, düğmeleri ilikleme, ayakkabılarını bağlama, yemekte çatal bıçak kullanmada zorlanırlar. Okula başladıklarında güzel yazı yazamazlar, harfleri kimi büyük kimi küçük ve de kimi çizginin altında kimini çizginin üstünde yazarlar. Beden eğitimi derslerinde ritmik jimnastik yapmakta zorlanırlar. Bazen konuşurken kah alçak sesli kah yüksek sesli konuşurlar. Şarkı söylerken ses tellerine tam olarak hükmedemediklerinden koroda uyumsuzluğa sebep olurlar. Bazen sakin oturamazlar sürekli kıpır kıpırdırlar ki bu durumlarından dolayı bunlara HİPERAKTİF ÇOCUKLAR denilir. Kimisi de tam aksine aşırı hareketsizdir bunlara da HİPOAKTİF ÇOCUKLAR denir. 2- DUYU ORGANLARINDAKİ ALGILAMA BOZUKLUĞU: Dokunduğumuz, gördüğümüz ve işittiğimiz her şeyi duyu organlarımızla beyinde işleyerek algılar ve böylece öğreniriz. Bu algıladıklarımız sinir sistemi yoluyla beynimize iletilir ve orada işlenir böylece dokunduğumuz, gördüğümüz ya da işittiğimiz şeyin ne olduğu beyinde algılanır. Beyinde tüm duyu organlarımızın algılama merkezleri vardır. DEHB li çocuklarda okuldaki başarı ve performansları için önemli olan a- hareket ve dokunma duyusu, b- işitme duyusu, c- görme duyusundaki algılama kanallarındaki iletişim yetersizliği ve bozukluğu söz konusudur. Hemen belirtelim DEHB li çocuklarda koku ve tat alma duyularında da algılama yetersizliği, bozukluğu vardır ama bu iki duyunun okuldaki başarısı kısaca öğrenme üzerindeki etkisi fazla belirleyici değildir. http://www.defnehastanesi.com E-Mail: d [email protected] Kavaslı Mh. Uğur Mumcu Cd. No:101 Odabaşı Beld. Antakya / HATAY © by Dr. med. MehmetÇelikel Tel: (0326) 221 11 00 Sayfa 2 / 5 DEHB li çocukların algılama merkezlerindeki fonksiyon bozukluğu genellikle algılama kanallarının aralıklarının küçük ve gelişmemiş olmasındandır. Örneğin: iki yaşında bir çocuğa “ bana salondan gazeteyi, sehpanın üzerinde duran kitabı ve kalemi, birde Legolarını getir” dersek, bu çocuk hepsisini birden anlayıp getiremez ama dokuz yaşındaki çocuk kavrar ve bir seferde hepsini getirir. Eğer duyu organının algılama kanalları ancak iki yaşındaki bir çocuk gibi gelişmiş bir DEHB li çocuğa aynı direktifi verirsek o da isteneni yerine getiremez. Çünkü iki yaşındaki çocuk gibi uzun ve karışık bilgi ya da uyaranları kavrayamaz. Bu nedenle DEHB li çocuklar genellikle dinlemiyor intibasını verir, öğretmenin anlattıklarını algılayamadığından dikkatsiz ya da unutkan olarak suçlanır. Görsel algılama kanalları da gelişmemiş olabilir. Örneğin: Bir yaşındaki bir çocuğa top, ev resmi ve ayı resmi gösterirsek, bu bebek bunları kavrayamaz ve bunlarla da ilgilenmez. Çocuğun yaşı ilerlediğinde ise anlar ve ilgilenir. DEHB li çocuklar da okulda gördükleri bir sürü resim, harf ve rakamı kavramakta zorlanırlar, yanlış okur ve yanlış yazarlar. Bu tür duyu organlarıyla ilgili örnekleri çoğaltabiliriz. Kısaca DAHEB li çocukların algılama, kavrama ve uyumlu motor gelişimi yaşıtlarından geridir. Tekrar edelim hafıza ve zekaları geri değildir hatta uygun ortam ve yöntemle öğrenmeleri de. İnsanlar algılama ve öğrenmeyi birçok duyu organı ile gerçekleştirirler. Genellikle işitme, görme ve dokunup hissetme, düşünme ve buna uygun hareket aynı anda oluşur. Tüm bu duyusal uyaranlar bir kanaldan bize gelir ve biz bunu bilincimizde işleyip yorumlarız. Her algılama kanalının belirli bir kapasitesi vardır. Hepimiz biliriz ki, aynı anda birçok şeyi yapmaya kalkıştığımızda, ya da aynı anda birden fazla kişi bize soru yöneltirse soruları karıştırır doğru cevap veremeyiz. Çünkü algılama kapasitemizin üstünde bir durum oluşmuştur. Beyin algılama kanalları süt çocuklarında ve küçük bebeklerde henüz gelişimini tamamlamamıştır. Beyin olgunlaştıkça kanal kapasitesi de genişler ve 9 yaşlarında yetişkin bir insanın algılama kapasitesine yetişir. İşte DEHB li çocuklarda bu olgunlaşma yani kanal kapasitesi çok yavaştır ve yaşına uygun olarak gelişmemiştir. Ebeveyn ve öğretmenleri yanıltan: Normal zeka düzeylerine rağmen başarısızlıklarını nedenini çalışmamaya ve tembelliğe yorumlamalarıdır. Elbette bir DEHB li çocuk tüm kanallarını sadece bir konuya yönlendirirse; örneğin tüm kanal kapasitesini sadece matematik problemine yoğunlaştırırsa, o problemi sorunsuzca çözebilir. Ama algılama kanalı kısmen başka şeylerle de meşgulse (futbol, okul-aile korkusu düşünceleri gibi) normalde algılayıp çözebileceği problemi anlayamaz ve çözemez. Bu durum bize DEHB li çocukların neden bazen iyi not bazen de kötü not aldıklarını kolayca izah eder. Deyebiliriz ki, DEHB li çocuklar aynı anda birden fazla bilgi ya da uyaranı kavrayacak kanal kapasitesine sahip değillerdir. Yaşıtlarına uygun olarak gelişmeyen bir başka algılama fonksiyonu dış uyaranlara karşı artan duyarlılıktır. İnsan beyni dış uyaranları bir filtre gibi süzme yeteneğine sahiptir.Hafif uyaranları aldığında bunları bilincimizde bir tepki (reaksiyon) vermeye gerek olmadan engeller. DEHB li çocuklarda ise bu algılama ve filtre görevleri yaşıtlarına uygun değildir. Dış uyaranlara karşı hassaslık o http://www.defnehastanesi.com E-Mail: d [email protected] Kavaslı Mh. Uğur Mumcu Cd. No:101 Odabaşı Beld. Antakya / HATAY © by Dr. med. MehmetÇelikel Tel: (0326) 221 11 00 Sayfa 3 / 5 kadar artmıştır ki, normal gelişimli bir çocuğun bilincine almadığı ve dolayısıyla dikkatini dağıtmayan dış uyaranlar bu çocuklarda hemen bilince alınır. Filtre bozuktur. Bu nedenle DEHB li çocuk bir işle uzun süre meşgul olamaz en ufak görsel(hareket eden nesne, düşen kalem), işitsel (gürültü, hışırtı) ya da dokunsal (bir nesnenin ona dokunması) uyaran onun dikkatini dağıtır. Bunun sonucu bu çocuklar ödevlerini bitirinceye kadar dayanamazlar, sınıftaki en ufak bir gürültüyü, hareketi hemen algılayıp konsantrasyonlarını dağıtırlar. Aslında bu çocuklar kendilerini daha bebeklik dönemlerinde belli ederler. En ufak bir gürültüde hemen kabus görmüşçesine uyanırlar, yeteri kadar uyuyamadıklarından ya da uykuları korkuyla bozulduğundan sürekli ağlayan huzursuz bebek intibaını verirler. Bazı DEHB li çocuklarda ise bu durum tam tersidir yani dış uyaranlara karşı bırakın aşırı hassas olmalarını filtreleri tamamen kapalıdır yani dış uyaranlar kolayca algılanmaz. Bu bebekler de aşırı uyuyan, ağlamayan duygusuz, hissiz özelliği gösterirler. 3- PSİKOSOSYAL GELİŞİM BOZUKLUĞU DEHB li çocuklarda dürtüleri kontrol etme mekanizması yaşıtlarına uygun olarak gelişmemiştir. Tıpkı bir bebek gibi. Eğer bebeklere bir şey uymazsa hemen avazı çıktıkça bağırarak ağlamaya başlar. Çocuk büyüdükçe duygularını kontrol etme becerisi de gelişir. DEHB li çocuklar da kendi duygularını kontrol edemezler. Sabırsızdırlar. Ama herhangi bir şeye ilgi duyarlarsa uzun zaman onunla uğraşırlar. Gruba uymakta zorlanırlar. Kurallara uyamazlar. Bu nedenle kendi yaşıtlarıyla pek oynayamazlar. Ya kendilerinden çok küçükleri yada yetişkinleri tercih ederler. Bir iş yada ödev hatta oyuncaklarıyla dahi fazla ilgilenemezler. DEHB li çocuklarda insanlarla yakınlık ya da yabancısama duygusu yaşıtlarına uygun değildir bunlar çok çabuk yabancılarla kaynaşırlar. Bazen de 5-6 yaşına gelince yabancılardan kaçarlar ve okula başlamaları, annelerinden ayrılmaları zorlaşır. SAĞALTIM: Çocuğun beyin gelişimini hızlandırmak ya da hafızasına bilgi enjekte etmek mümkün değildir. Bu demek değildir bu çocuklar terapi edilemez ya da bu çocuklarla uğraşmak anlamsızdır. Bilinmesi gerekir ki, bir şeyi başarabilmek için insan beyinin bunu kavrayacak olgunlukta olması ve alıştırma yapması gerekir. Yani bir çocuğun beyni gitar çalmayı öğrenecek olgunlukta ise ve bu çocuk hiç gitar çalmazsa elbette bu becerisini geliştiremez. Demek oluyor ki, DEHB li çocuklar gelişmemiş fonksiyon kanallarını geliştirmek için daha fazla alıştırma yapmaları gerekir. Örneğin motor koordinasyonu bozuk bir çocuğun sürekli arabalarla oynamak yerine usanmadan bisiklet sürmesi, futbol oynaması tavsiye edilir. Kısaca hangi algılama kanalı yeterli gelişimi sağlamamışsa o kanalı geliştirici oyun ya da alıştırmaları tercih etmeli. Unutmamak gerekir ki, bu çocuklardaki başarısızlığın nedeni sadece algılama kanallarındaki yetersizlik değil, en önemli neden daha okul öncesinden başlayan kanalı geliştirici alıştırmalardan kaçınmış olmaları, eksikliğidir. İşte terapide bu alıştırma http://www.defnehastanesi.com E-Mail: d [email protected] Kavaslı Mh. Uğur Mumcu Cd. No:101 Odabaşı Beld. Antakya / HATAY © by Dr. med. MehmetÇelikel Tel: (0326) 221 11 00 Sayfa 4 / 5 eksikliklerini gidermek gerekir. Bu yoğun alıştırmalarla kendi yaşıtları arasındaki farkı kapatmaya çalışır. İlaç terapisi: Zihni çabuk yorulan, ve dürtülerini kontrol edemeyen DEHB li çocuklarda metilfenidat ve benzeri ilaç terapisi başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Metilfenidat algılama kanallarının bilgilenme akış mekanizmasını düzeltici fonksiyonuna sahip bir ilaçtır. Etkisi alındıktan 3-4 saat sonra sona erer. Çocuğun hem okul hem de sosyal ilişkilerinin düzelmesine faydalı olur. Bu ilacın çocuklarda bağımlılık yapmadığı 100 lerce tıbbi araştırmayla ispatlamıştır. Dr. med. Mehmet Çelikel Mayıs 2006 ¹ Bu yazı, Dr. med. Mehmet Çelikel’in hazırlanmakta olan DİKKAT EKSİKLİĞİ SENDROMU, “MİNİMAL CERABRAL FONKSİYON BOZUKLUĞU” ya da hala isviçre’de kullanılan adıyla “PSİKO ORGANİK SENDROM, POS” adlı kitaptbından özetlenmiştir. ² Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu tespit etmek için yapılması gereken testler: 1- Zeka testi. IQ nun en az 75 olması gerekir (Bunun için yapılması gereken testler: HAWIK III, CFT-Cattell Zeka testi, K-ABC, Raven. Bunlardan; Hamburg-Wechsler-Intelligenztest für Kinder III (HAWIK III), CFT-Cattell Zeka Testi, Progressif Matrisler Testleri Özel Defne Hastanesi’nde yapılmaktadır) 2- Davranış tespit testi (ebeveyn, öğretmen ve yaşına göre çocuk tarafından doldurulan Gözlem ve davranış değerlendirme formları, CBCL-Achenbach ve SDQ testi) 3- Dürtüsellik tespit testi (bu testte Özel Defne Hastanesi’nde yapılmaktadır 4- Konsentrasyon testi (d2, DL-KE veya DL-KG bu testlerin tamamı Özel Defne Hastanesi’nde yapılmaktadır) 5- Algılama, yetenek ve kavrama testleri (HAWIK III, Frostik Gelişimsel Görsel Algı testi, Figure Complex Anlamsız bir şekli kopye etme testi; Mottier akustik algılama testi; bu testlerinde tamamı Özel Defne Hastanesi’nde yapılmaktadır) 6- Psikonöromotorik Gelişim testi (bu testte Özel Defne Hastanesi’nde yapılmaktadır) http://www.defnehastanesi.com E-Mail: d [email protected] Kavaslı Mh. Uğur Mumcu Cd. No:101 Odabaşı Beld. Antakya / HATAY © by Dr. med. MehmetÇelikel Tel: (0326) 221 11 00 Sayfa 5 / 5