وَاعْتَصِ مُوا بِحَبْلِ اّللٰه ِ جَم۪يعاً وََلَ تَفَرَٰقُواۖ وَاذْك

advertisement
Aralık-1984
İSLAM KARDEŞLİK DİNİDİR
Kemal Güran
ِ ٰ ‫َاعت َِصمُوا بِ َح ْب ِل ه‬
‫اّلل ج َ۪ميعاً و َََل ت َ َف َٰرقُوا ۖ وَا ْذكُ ُروا‬
ْ ‫و‬
َ َٰ‫اّلل عَلَ ْي كُ ْم ِا ْذ كُ ْنت ُْم َا ْع َدَٓا ًء فَاَل‬
ِ ٰ‫ت ه‬
‫ف بَ ْينَ قُلُوبِكُ ْم‬
َ َ‫نِ ْعم‬
َ‫فَاَ ْصب َْحت ُْم بِ ِن ْعمَ ِت ۪ َٓه ِا ْخوَاناً ًۚ َوكُ ْنت ُْم ع هَلى َش َفا ح ُْف َر ٍة ِِن‬
‫اّلل لَكُ ْم هايَا ِت ۪ه لَ َعلَٰ ُك ْم‬
ُ ٰ ‫النَٰا ِر فَاَ ْن َق َذكُ ْم ِِ ْنهَا ۜ َك هذ ِل َك يُبَ ِيٰ ُن ه‬
َ ‫ت َْهتَ ُد‬
‫ون‬
Muhterem Müslümanlar,
Ferdi ve içtimai huzur, insanın önce kendi nefsi
ve sonra da diğer insanlarla barış halinde olması ile
sağlanır.
Dinimiz
sulh
ve
selamet
dinidir.
Müslümanlık, sadece müslümanları değil, bütün
insanları sulhe, kardeşliğe, insanlar arasında iyi
münasebetler
kurmaya
çağırıyor.
İslam Dini,
insanların önce kendi içlerindeki düşmanı, yani nefis
ve şeytanlarını yenerek huzura, sulh ve selamete
kavuşmalarını, sonra da İslam'ın getirdiği iman,
ibadet ve ahlak prensiplerine uygun bir hayatı
yaşayarak diğer insanlarla barış içinde olmalarını
istiyor. Müslümanların kardeş olduklarını, kardeşler
arasında barışın gerçekleştirilmesini, toplumda fitne
ve fesat çıkarmaktan Allah'a sığınılması gerektiğini,
ancak
bu
şekilde
Allah'ın
Rahmetine
kavuşabileceklerini
bildiriyor.
Allah'ın
emri,
Peygamberimizin öğütleri bu yolda iken; on asırdan
fazla bir zamandan bu yana İslam'ın bayraktarlığını
yapmış bir milletin çocuklarının birbirlerinin kanına,
canına, malına, ırz ve namusuna saldırır hale
gelmesini görmek, milletimiz için cidden büyük bir
talihsizliktir.
Gençlerimizi Yüce İslam ahlakından, milli birlik
ve beraberlikten uzaklaştırarak kendi öz ordusunun
subay ve erlerine tuzak kuracak kadar milli ve dini
duygularından
uzaklaştıran
düşman
oyunlarını
tanımak
zamanı
çoktan
gelmiştir.
Yabancı
ideolojilerin oyuncakları olduğuna hiç şüphemiz
bulunmayan bu bozguncular bilmiyorlar mı ki,
devletimiz çökerse, bu büyük enkazın altında
kendileri de kalacaklardır. Beyinleri yıkanmak
suretiyle kendi devletine, kendi ordusuna karşı çıkar
hale gelmiş, hatta Vatan bekçisi subay ve erlerimizi
tuzaklar kurarak şehit edecek kadar gaflet ve dalalet
içine
düşürülmüş
gençlerimizin
mevcudiyetini
görmek,
sinemizde onulmaz yaralar açmıştır.
Müslümanı Müslümana, Türkü Türke kırdırmakta
düşmanlarımızın ne derecede başarılı olduklarını
anlamak için bundan daha ibretli bir örnek göstermek
mümkün değildir. Bunlar, ihanetleri ile tam bin
yıldan beri İslam'ın bayraktarlığını yapmış Müslüman
milletimizi de korkunç bir akıbete sürüklemek
gayretindedirler. Bu sebeple milletimiz ve Müslüman
halkımız uyanık bulunmalı. Milletimize makûs bir
talih hazırlamaya çalışan düşmanlarımıza aradıkları
fırsatı vermemelidir. Her türlü iç ve dış düşmanlara
karşı milli birlik ve bütünlüğünü korumalıdır.
Aziz cemaat,
Yüce Peygamberimiz Mekke'den Medine'ye
hicret buyurdukları zaman, Medine halkı, çoğunlukla
Evs ve Hazreç kabilelerinden ibaretti. Medine ve
civarındaki Yahudiler, kendi geleceklerini korumayı,
bu kabileleri birbirine düşman etmekte bulmuşlar,
onlar arasındaki kabile taassubunu ve kan davalarını
canlı tutarak onları birbirine kırdırmayı, zayıf
düşürerek zararsız hale getirmeyi başarmışlardır.
Hemen her yıl, Evs ve Hazreç kabileleri arasında
bitmez tükenmez savaşlar olur, genç kadınlar
kocasız, küçük yavrular babasız ve yetim kalır, nice
ocaklar sönerdi. Hazreti Peygamber Medine'ye teşrif
buyurunca ilk iş olarak bu düşmanlığa son vermiş,
müslümanlar arası birlik, barış ve kardeşliği
gerçekleştirmiştir. Kuranı Kerim bu durumu şöyle
belirtiyor, "Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın.
Allah'ın size olan nimetini anın. Düşmandınız,
kalplerinizin arasını uzlaştırdı da O'nun nimeti
sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun
kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah doğru
yola erişesiniz diye böylece ayetlerini açıklar". (1)
Muhterem Müslümanlar,
Dünyadaki İslam ülkelerinde oynanan oyunlar,
vatanımızın bütün sathında yıllardır ve ısrarla
sürdürülen
bölücülük
faaliyeti,
müslüman
milletimizin
gündemindeki
birinci
konunun
halkımızın birliği, bütünlüğü ve kardeşliği konusu
olduğunu isbat etmektedir. Şüphesiz her konuda
olduğu gibi bu konuda da yolumuzu aydınlatacak
rehber. Allah Kelamı Kuran'dır. O halde Yüce
Allah'ın buyrukları ile sevgili Peygamberimizin şu
öğütlerine kulak verelim.
Yüce Allah mealen şöyle buyuruyor, "Şüphesiz
Müminler birbirleriyle kardeştirler. Öyle ise dargın
olan kardeşlerinizin arasını düzeltin,
Allah'tan
sakının ki, size acısın". (2)
"İyilikten ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın,
günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın". (3)
Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyuruyor,
"Birbirinizle ilgi ve münasebetlerinizi kesmeyiniz.
Birbirinize arka çevirmeyiniz, dargın durmayınız.
Birbirinize
düşmanlık
etmeyiniz,
birbirinizi
kıskanmayınız. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz. Bir
müslümanın din kardeşine üç günden fazla küs
durması helal olmaz". (4)
***
(1)
(2)
(3)
(4)
Al-i İmran: 103
El-Hucarât: 10
El-Maide: 2
Riyazü's-Salihîn T er. C: 3, S. 140
Download