Selâmet-i millet, cevher-i hayata tevakkuf etse

advertisement
Sorularlarisale.com
"Selâmet-i millet, cevher-i hayata tevakkuf etse,
vermekten tevakkuf edilmez; nasıl ki, edilmedi.
Dünyada en acîb, en garibi, rûhunu iftiharla selâmet-i
millete fedâ edenlerden, bâzan garazında menfaat-i
cüz’iye-i gurûriyesinde buhl eder, vermiyor..." İzah eder
misiniz?
"İşte, bakınız: Eski padişahların iradesini, Ermeni rüzgârı veya
ecnebî havası veya vehmin vesvesesi esmekle çevirebilirdi. O da,
sükûta rüşvet-i mâneviye olarak, birçok ahkâm-ı şeriatı feda
ediyordu. Şimdi kapı açıldı; fakat, tamamı ileride. Üç yüz ârâ-i
mütekâbile ve efkâr-ı mütehâlife hak ve maslahattan başka bir şey
ile musâlâha etmez veya sükût etmezler."(1)
Padişahın bir ince tel gibi olan iradesi, rüzgâr gibi gelip geçen hadiselerin seyrine
göre değişebilir. Ancak ihtisas sahibi seçilmiş pek çok milletvekilinin fikirlerinin bir
araya gelmesinden meydana gelen “ortak akıl” kopmaz bir ip ve demir direk
gibidir ve hadiselerin ve olayların değişmesi ile değişmez ve sarsılmaz.
"Hak ve maslahat ise, şeriatta esastır. Fakat ‫ُﻴﺢِﺒُﺗ ِﺍﺕَﻭﺭُﺮَّﺍﻟﻀ َّﻥِﺍ‬
i-ilcâ ,şey bildiğimiz haram bâzan iyesince‘şer i-kâide ِ‫ﺍﻟْﻤَﺤْﻈُﻮﺭَﺍﺕ‬
zarûretle vâcip olur. Taaffün etmiş parmak kesilir; ta el kesilmesin.
Selâmet-i millet, cevher-i hayata tevakkuf etse, vermekten tevakkuf
edilmez; nasıl ki, edilmedi. Dünyada en acîb, en garibi, rûhunu
iftiharla Selâmet-i millete fedâ edenlerden, bâzan garazında
menfaat-i cüz’iye-i gurûriyesinde buhl eder, vermiyor."(2)
İstibdat döneminde ve tek kişinin idaresinde vehimlerle, korkularla ve vesveselerle
pek çok dini hükümlerden taviz verilebiliyordu; ama hürriyet döneminde buna gerek
kalmamaktadır. Nitekim İslam bilginleri “Bir millet hile ve hıyanet etmezse
düşmanı olmaz.” demişlerdir. Hile ve hıyanete ancak korku ve vesveseyle
tevessül edilebilir. Yani yanlış yanlışı tetikleyip yol açar; sonra İslam’ın emirlerinin
uygulanmasını imkansız hale sokar.
Şiddet ve terörün önlenmesinin en önemli şartı “zulüm ve haksızlık”
page 1 / 3
yapmamaktır. Adaletin olduğu yerde şiddet ve terör olmaz. İnsanları şiddete ve
teröre iten en önemli etken haksızlık ve zulümdür. Hürriyet ortamının oluşturulması
adaletin tesisinin kapısını da açmaktadır. Hürriyet geliştikçe adalet de gelişmektedir.
Bu da istişareye ve parlamenter sistemle mümkündür. Zira Üstad Hazretlerinin
ifadesi ile
“... Üç yüz ârâ-i mütekâbile ve efkâr-ı mütehâlife hak ve maslahattan bşka
bir şey ile musalaha etmez veya sükût etmezler. Hak ve maslahat ise
şeriatta bir esastır...”
Parlamentoda dünya işlerinin müzakere etmek, karar vermek ve yasa çıkartmak için
bir araya gelen seçilmiş, hiçbir baskı ve zorlama altında olmayan hür milletvekilleri,
haksızlıkta birleşmezler. Nitekim Peygamberimiz (asv) buyurmuşlardır:
“Ümmetim haksızlıkta ittifak etmez.” (İbn-i Mace, 2:1303 H. No:3950)
Bu nedenle Batı demokrasisinin temel prensibi “Çoğunluk yanılmaz.” kuralına
dayanmaktadır. Bununla beraber, yalan ve yanlış bilgiler ve propaganda ile
çoğunluk aldatılabilir; ama gerçek ortaya çıkar ve çoğunluk her zaman aldatılamaz.
Peygamberimiz (asv) ayrıca,
“Ümmetimin güzel gördüğü Allah katında da güzeldir.” (Müsned-i
Ahmed, I/379)
buyurur. Burada ümmetten maksadın “ümmetin seçkinleri olan ve heva ve hevese
göre hareket etmeyen seçilmişler, yani parlamento kast edilmiş denebilir.
Sosyal hayata ve ferdî meselelere bakan hükümlerde genel olarak “hak ve
maslahat” hükümfermadır. Hak ve maslahat ise şeriatta esastır. Bazen olurki
zaruretler ve zorunlu durumlarda haramlar mubah olur. Ancak bu zaruret miktarıdır
ve şartlar normale dönünce mubahlık da ortadan kalkar.
Bu nedenle bazen haram bildiğimiz şey ilca-i zaruretle vacip olur. Kangren olmuş
parmak kesilir ta ki el kesilmesin. Selamet-i millet, cevher-i hayata tevakkuf etse
vermekten çekinilmez. Milletin kurtuluşu için cihada giden askerlerin kendilerini
feda etmeleri, onlara şehit mertebesini kazandırmasının sırrı budur. Ama ne var ki
page 2 / 3
millete ruhunu feda etme iddiasında olanların bazıları, menfaat-i cüz’iye ile cimrilik
ederek nefsini feda etmekten çekinmektedirler.
Dipnotlar:
(1) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.
(2) bk. age.
page 3 / 3
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download