18 Haziran 2010 Değerli……. Bugün İKÜ Ailesi olarak

advertisement
18 Haziran 2010
Değerli…….
Bugün İKÜ Ailesi olarak konuklarımızla ve aileler ile birlikte 2009-2010 dönemi mezuniyet
şölenini yaşıyoruz.
Bu sıcak havada, hem sevgili öğrencilerimizin hem de ailelerinin sabrını zorlamadan birkaç
önemli noktaya değineceğim.
Çağdaş olmayan bir toplumun günümüzün baş döndürücü hızına ayak uydurması ve çağdaşlık
düzeyine ulaşması olasımıdır? Bu soru İKÜ ailesinin tüm bireylerinin hem kendileri, hem aileleri hem
de ülkeleri için üzerinde düşünmeleri ve gereği için var güçleri ile çalışmalarını gerektiren bir ödevdir.
İnsanlığın yaşamakta olduğu değişim hızı, artık günler, aylar, yıllar boyutunda asla akıl
edemeyeceğimiz, yüz milyonların asla değişmez dediği paradigmaları, yargıları, ölçütleri, düzenleri bir
anda yok etmektedir. 1900’lü yılların ilk yarısında 2000’li yıllar için düşünülen büyük atılımlar, 1900’lü
yılların ikinci yarısında bile çöpe atılmıştır. Yeni dünya düzeni gerek toplumsal ve siyasal gerekse
bilimsel öncelik ve tercihleri hızla yaşamımıza geçirmiştir. Nano teknoloji, genetik, uzay bilimi artık
2000’li yılların büyük yönelimleri olma da öne çıkmıştır. Çağı ve çağdaşlaşmayı yaşamaya başlayan
ülkeler her alanda insanlığın geleceğinin gündemini belirlemekte ve uygulamakta, aksi durumdaki
ülkeler ise giderek sömürgeleşmektedir.
Çağdaşlaşma süreci içinde eğitim süreleri uzatılmış yaşam boyu eğitim uygulamaları
yaygınlaştırılmış, bilim ve teknolojiye büyük yatırımlar yapılmış, kitle iletişim araçları toplumları
yönlendirme konusunda tüm teknolojik ve stratejik adımları atmıştır. Bu ileri toplumlarda yaşanan her
gün, ertesi gün için çağ gerisinde kalmaktadır. Gelecek sözcüğü artık yarın olarak algılanmaktadır.
Yani zaman parametresi böylesine hız ve yeni anlam kazanmıştır. Bu süreçleri yaşamaya başlayan
toplumlar ÇAĞDAŞ toplumlardır. Bu toplumların bireyleri de çağdaşlaşmış bireylerdir. O halde kimler
çağdaştır sorusuna bir yanıt vermeliyiz.
1. Özgür düşünme yeteneği
2. Özeleştiri yapabilme yeteneği
3. Değişebilme, kendini yenileyebilme yeteneğine sahip bireyler çağdaşlık özelliklere kavuşmuş diye
yanıtlayabiliriz.
Bu nitelikler, insan haklarını, demokrasiyi, gelişim ve refahı getirmektedir.
Çağdaşlaşmayı içselleştiremeyenler, kendi kültür ve sosyal düzeyleri ne olursa olsun, toplumun
gelişmesi, yenilenmesi eylemlerine karşıdırlar.
Büyük ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyet çağdaşlaşma hedeflerinin bir büyük örneği olmuştur
insanlık için. Bu Cumhuriyet; Eğitim ve Kültür Devleti ilkelidir ve hepimizin tüm gücümüzle sarılmamız
ve korumamız gereken en değerli hazinemizdir.
İşte İKÜ ailesinin öncelikle de siz sevgili mezunlarımızın bu Cumhuriyete sahip çıkmanız birinci
ödeviniz olmalıdır. Bu kurum 50 yıllık yaşamında ATATÜRK İlkelerinden hiç ödün vermemiş ve
eğitimde çağdaşlığın simgesi olmuştur. İstanbul Kültür Üniversiteliler olarak aynı yolda yolunuz açık,
şansınız bol, günleriniz sevinç, sağlık, mutluluk ve başarı dolu olsun.
Gözlerinizden öpüyorum.
Prof. Dr. Dursun KOÇER
Rektör
Download