lt ULUSLARARASI KURB SEMPO MU 8-9 ARALIK 2007 İSTANBUL LÜTFi KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYI HALİÇ SALONU HARBİYE 1 İSTANBUL BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ DİYANET İŞLERi BAŞKANLI GI Kurban: İnsanlığın Birliği • Için Mesaj ve Metot -------~ Dr. Mohd. Mumtaz ALİ . ~........- - - - - lnternationallslamic University, Malezya ünümüzde bilim, teknoloji, bili§im teknolojisi, ileti§im araçları ve ta§ıma alanlarındaki emsalsiz geli§melerin dünyayı küçük küresel bir köy haline getirdiği artık herkesin kabul ettiği tartı§ılmaz bir gerçektir. Bununla birlikte, hassas gözlemciler için temel gerçekler ba§ka bir §ey daha ifade ediyor. İnsanlar genelde izole bir ya§ antı sürüyor, çatı§­ malarla ilgileniyor, sava§, vah§et ve terörden acı çekiyorlar. Birçok insan kendi ülkelerinde bağımsızlık talep ediyor. En güçlü olanın hayatta kalabilmesi kanununun dünyamızcia hala hüküm sürdüğünü görüyoruz. Bu yüzden çağımı­ zın rekabet çağı olduğu ya dsınamaz bir gerçektir. Eğer hayatta kalmak istiyorsanız rekabetin meydan okumasıyla yüzlqmek zorundasınız. Bu yüzden rekabet çağının devam ettiği gururla beyan edilmektedir. Zayıf bir bireyin veya toplumun ve hatta ülkenin de hayatta kalabilme §ansı yoktur. Sözde büyük güçler veya süper güçler dünyayı ve dünya kurumlarını yönetmektedirler. Bazı küçük istisnalar dı§ında günümüzün geçerli kanunu budur. G Modernite ve modernle§menin te§vik ve sefilliği yerine insanlar yine de hayatlarından zevk almanın pe§indeler. Bu nedenle, birçok festival ve ulusal tatiller mutluluk ve zevk vesilesi olmaktadır. Bu evrensel bir dürtü olarak, tarih bu tür festivallerden ho§lanmalarının nedeni olarak görülmektedir. Bütün te§vik ve zorluklarına rağmen insanlar bu çe§it festivalleri kurlamayı unutmazlar. Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı bütün dünyada boyunca insanların Müslümanların birçoğunun kutladığı İslam dini bayramlarıdır. Bu iki bayram sadece festival günleri olmak dı§ında mutluluk ve zevk kaynağı olan günlerdir. Bununla birlikte, İslam bayramları hakkındaki bu görü§ ne bayramın gerçek ruhunun yansıması, ne de İslamın gerçek tezahürüdür. Bayram kavramı, hedefi ve ... 57 , amaçları ve hatta kutlama metotları İslami bayramları diğer bütün festivaller ve ulusal tatillerden ayırt etmektedir. Bayramiann Hayattaki Önemi Farklı milletierin festivallerine geli§İgüzel bir bu festivalierin hem o milletin kahramanı adına kutlandığını, hem de o milletin önemli bir günü olduğunu göstermektedir. Bu yüzden festivaller tek ba§ına söz konusu millet tarafın­ dan kutlanmaktadır. Diğer insanları o milletin insanlarının ilgi gösterdiği gibi bu festivallerde aynı CO§ku ile y~r almazlar. Dini bayramlar sı­ nırlar ve vatanda§lıkların ötesine ta§arak insanları bir araya getirir. Bu dini bayramlar özel bir günde kutlanır ve belli bir bölgedeki insanların birliğinin kaynağı olarak görülür. bakı§, Bazı dini ve milli bayramlar farklı dinler ve milletler tarafından da farklı §ekillerde kutlanmaktadır. Bazı insanlar ritüelleri düzenler ve dans ve §arkı gibi seramonileri İcra ederler. Bazı din takipçileri tapınır ve birçok ri tü eli yerine getirirler. Bu festivallerdeki eğlence faaliyetleri bütün dinlerde genel bir olgudur. Bütün festivallerde dans, §arkı ve §arap içme gibi faaliyetlerin her türlüsü yer alır. Bazı insanlar festivalleri ciddiye alır ve yüksek değerler ve yüce hedeflere ula§mak için bundan yararlanmaya çalı§ır. Kısaca festivalierin kutlanma metotları !Çinde hayat bulduğu din veya milletin ruh{;nu yansıtır. İslam'da Bayram ve Önemi İslam'da bayram farklıdır, çünkü İslam modern toplumlarda anla§ıldığı gibi sınırlara hapsolmu§ bir din değildir. Dah,a çok bir reform ve geli§me ideolojik hareketi gibidir. Sadece özel bir millet ve din takipçilerİnİn refahını dü§ünmemektedir. İnsanoğlunun reform ve geli§İmi­ ni savunmaktadır. Her bakımdan yeni bir ruhaniyet ve her türlü kölelikten kurtulmu§ özgür insanlar hedefidir. İnsanları materyalizm ve sekülerlikten kurtararak, ruhaniyet ve geli§me yolunda onlara kılavuzluk eder. Bu nedenle, e§sİz bir hedefi vardır ve bayramlar dahil, ha1 \~ yatın her a§amasına yeni bir ruh a§ılamaktadır. Bu ruhaniyet bayram kutlamasına yeni bir §ekil kazandırmaktadır. Sosyal hayatta bayram ihtiyacı ve önemi İslam tarafından onaylanmakta; görmezden gelinmemektedir ancak dünyadaki insanların arasında yüksek hedefler ve yüce değerlerin a§ılanması için kullanılmakta­ dır. Bu bir gurur kaynağı değil, insanoğlunun Tevhid-Allah'ın Birliği temelinde birle§mesi için bir kaynaktır. Bu yüzden İslam bayramlarına bakan biri farklı hedefler ve farklı §ekiller görebilir. İslam bayramlarını dünyadaki diğer festivallerden ayırt eden en az üç önemli özellik göze çarpar. Bayramiann Üç Önemli Özelliği Birincisi, insanlık için uluslararası bir reform ve geli§me hareketi olarak İslam, ulusal ve dini festivalleri insanoğlunu birbirinden ayırmasın­ dan ziyade birbirine yakla§tıran unsurlar olarak görmektedir. Bu festivalierin ulusal onur vesilesi olarak görüldüğü ve evrensel değerler ve gelenekler yerine ulusal gelenekiere dayandık­ ları açıktır. Bir fescivalde sadece bir millet veya bir dinin mensupları yer alır. Bu festivaller bir milleti aynı ruhla bir araya getirdikçe, uluslar arasında aynı zamanda çatı§malar meydana getirmektedir. İslam uluslara kar§ı değildir, ancak önemsiz ulusal çıkarlar yüzünden dünyadaki insanların arasında bölünme yaratan milliyetçiğe kar§ıdır. İslam ulusal çıkarlardan ziyade insanoğlunun refahı ve birliği ile ilgilenir. Kalkınmanın hedefleri olan i§birliği, refah ve mutluluk sayesinde ulusların birlikte ya§ayabileceği türden bir medeniyet kurmak hedefine sahiptir. İnsanlar arasında rekabet etmenin yerine kurban ruhunun hakim olması ile bu mümkün olabilir. Kurban Bayramı bu yüzden Fedakarlık Bayramı olarak bilinir. İslam'ı kabul edenler kendi ulusal ve dini çıkarlarının yerine evrensel hedefler ve fedakarlık ve i§birliği davranı§ını benimserler. Bayram insanları kendi zamanlarını, varlıklarını ve her §eylerini insanların reform ve kalkınması ve Allah Rızası için feda edebilmeleri için hazırlar. İkinci olarak, insanoğlunun uluslararası bir re:.. form ve geli§me hareketi olarak İslam, Allah'ın ilahi mesajına dayanmaktadır. Hayatın maddesel kavramını reddeder ve ruhani bir ya§am için duyguları harekete geçirir. İnsanların ruhani varlıklarını ortaya çıkaran ve hayatlarını evrensel değerler ve ahlak ölçülerine uyduran bir atmosfer yaratır. Ruhani ve ahlaki geli§me İslam Bayramlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yüzden Kurban Bayramı gibi bir bayram (Allah adına inananlar tarafiqdan hayvanların kurban edildiği Fedakarlık Bayramı olarak da anılmak­ tadır), ba§kaları için evrensel fedakarlık öğreti­ sini öne süren bir vesiledir. İnsanlar kendi ki§isel, ulusal, dini çıkarlarını insanlık çıkarı için feda etıneleri için eğitilirler. Bu yüzden Bayram yüksek ahlaki değerleri yaratan bir kavram olarak kabul edilir. Dans ve §arkı söylemek yerine, insanlar gün içerisinde birbirlerini ziyaret ederek ve bütün akraba, arkada§ ve toplumdaki fakir insanlara et dağıtınak suretiyle fedakarlık yaparak bayrama katılırlar. Üçüncü olarak, İslam Bayramları; Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı ruhani nedenler uğruna kutlanır. Ramazan Bayramı, Şükran günü olarak ve Allah'a Kur'an-ı vahyettiği için bir minnettarlık olarak kutlanı: -ilahi mesajlar kitabı ve barı§, refah ve mutluluk rehberi - kalkınmanın yolu Kur-an Ramazan ayında indirilmi§tir. Bu yüzden Ramazan ayı boyunca insanlar oruç tutar ve Allah sevgisi için me§ru arzularını dizginlerler. Müslümanların kendi me§ru isteklerini ve izin verilebilir arzularını sadece Allah rızası için ve insanlığın refahı için dizginledikleri oruç tutulan ayın adı Ramazan ayıdır. Gün boyunca inananlar me§ru ve helal gıdaları yerneyerek oruç tutarlar. Yemeklerini, zamanlarını ve paralarını insanlığın mutluluğu için feda ederler. Kurban (Fedakarlık) Bayramı İbrahim peygamberin ve oğlu İsmail peygamberin fedakarlıklarını hatırlatır; Allah'ı seven ve Allah'tan korkan yüce ki§ilik, Allah rızası için kendi öz oğlunu feda etınekten çekinmemi§ ve hatta babasının kendisini kurban etıne planını bilmesine rağmen, oğlu İsmail de Allah yolun- da kurban 9 edilmekten çekinmemi§tir. Bizler bu fedakarlık geleneğini kutlarız ve kendimize fedakarlık ve i§birliği değerlerini öğretiriz. Bu iki bayramın da ne ulusal, ne de dini faktörlere dayandığını görürüz; Bu bayramların temeli yanlı§ ideoloji ve modern felsefelerle doğasını bozmamı§ olanların tamamı tarafindan payla§ılan ruhani ve ilahi temellerdir. Bu bayramlar madde ve insana ibadetten ziyade Allah'a ibadet yönündedir; bir kahramana yapılan ibadet de değildir. İslam'da bayram kutlama sürecinin farklı olmasının nedeni de budur. Bir yanıyla Allah'a, diğer yanıyla da insana yöneliktir. İn­ sanların tek ba§ına dünyevi ve bedeni zevklere katılmalarına izin verilmez; daha çok ruhani mükemmelliğe yönlendirilirler. İnananlar bayram gününe cemaatle kılınan namazla ba§lar, hayvanlarını kurban eder ve etini akrabalara ve toplumdaki fakir insanlara dağıtırlar. Bütün inananlar bu faaliyetlerle ortakla§a Allah'a minnet duygusuyla topluma katılırlar. Kurban Bayramının Gerçek Ruhu Bayram sadece Müslümanların birliğinin sembolü değildir; bu nedenle dünyadaki bütün Müslümanların bayramı sadece bir günde kutlamaları gerektiğini dü§ünmek yanlı§ olur. Veya en azından bir ülke veya bir bölgede aynı günde kurlanması gerekir. Bu yanlı§ anlama bir din veya milletin diğer festivalleri ile Bayramı aynı görenlerin neden olduğu bir anlayı§tır. Gerçekte Bayram, festival ve eğlence günü değildir daha çok özel namaz ve minnet ile ba§layan özel bir vesiledir. Bayram günü özel bir namazla ba§lar ve hayattaki kurban kaynağı olan hayvanın kurban edilmesi töreni ile sona erer. Bu özel bayram günü ayın görülmesi ile ilan edilir. Aynı günde ve aynı anda ayın herkes tarafindan görülmesi §art değildir. Namaz zamanlaması gün batımı ve gün doğu§U ile ayarlanır, aynı §ekilde Kurban Bayramı da ayın yükseli§ine göre belirlenir. Kurban gününün belirlenmesi maddi §eylerden ziyade güne§ ve ay gibi doğal §eylere dayanmaktadır. Dünyadaki insanlar nerede ve ne zaman olursa olsun, herhangi maddi . 59 .....-- bir §eyin yardımına ihtiyaç duymadan ay ve güne§i gözlemleyebilir ve buna göre de bayramın zamanını belirleyebilir. Kurban bayramı Allah tarafından, dünya gerçekliği ve doğruluğunun insanın test edilmesi için yaratıldığını herkese hatırlatır. Kurban geleneğini ba§latan İbrahim peygamber, bu eylem ile kendi doğrusunun bu dünyadaki Mutlak Doğru olduğunu beyan etmi§tir. Tutku ve hırs gibi bazı faktörler ile yönlendiriidiğinde insan bu testi geçebilecek mi? İnsan sadece Allah rızası için, kendisinin öz ve me§ru isteklerini feda edebilir mi? Ba§kalarının daha iyi olması ve refahı için fedakarlık bundan sonra ba§arılı olmak için bir kriterdir. Bu fedakarlık davranı§ı toplumun geli§mesi için gerekli olan bir ki§ilik karakteri geli§tirir. Günümüzün en büyük sorunu para ve güç hırsını feda edebilecek bütünle§mi§ bir karakterin yokluğudur. Bazı toplumlarda dürüstlük ve dakiklil) erdemi öne çıkmakta, ancak aynı toplumlarda bir fedakar ki§ilik ortaya çıkmamaktadır. Para ve güç için hırs ve tutku, bizim teknolojiye dayanan toplumlarımızda bozulmanın en büyük kaynağını te§kil etmektedir. Bu tür bir bozulmanın var olmadığı bir yer var mı? Eğer bazı toplumlarda para ile ilgili bozulma yoksa orada da ba§ka tür bozulmalar vardır. Bozulma her yerde var. Ancak §ekil olarak deği§ik olabilir. Allah'ın inkarı, burada ve ruhani temelde bir ba§ka tür bozulmadır ve materyalizm ve sekülerizme yol açmaktadır. İnsan kendi doğasını kaybettiği ve bir hayvan haline geldiğinden, bu ideolojiler insanı ruhani ve ahlaki bir varlık olarak tanımamak­ tadır. İnsanlar toplum doğasının nasıl olması gerektiğini bilmemektedirlc::r. Aile ya§antısı nasıl olmalıdır? Kültür ve medeniyerin temeli ne olmalıdır? Modern bir devlet ve hükümetin i§leyi§ prensipleri neler olmalıdır? Bütün bu boyutların vahyin bilgisi (Kur-an) ı§ığında anla§ılması yerine, her konudaki fikirlerini spekülasyon ve varsayım temelinde geli§tirmektedir. Bu, günümüzde her yerde kar§ıla§tığımız bir sonuçtur ve insan hayatında derin ve çok büyük krizler yatmaktadır. 1 1 60 ı....... i 1 Bizim eğitim sistemimiz, bilgimiz, bilim, kültür, ekonomi, politik sistemin tamamı metafizik varsayımlara dayanmaktadır. Yeni stratejiler planlayıp geli§tiriyoruz anc;ık hayatımızdaki problemleri çözemiyoruz. İnsanın entelektüel çabalarının ba§arısızlığına çevre kirliliği verilebilecek en iyi örnektir. İnsan toplumlarında geçmi§te anlamlı deği§iklikler getiren ki§iler sadece Allah'ın Peygamberleridir [Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun]. Kurban geleneğini devam ettirdiğimiz ve kutladığımız İbrahim Peygamber de bunlardan biridir. Kurban gününde her inanan banyo yaptıktan sonra yeni elbiseler giyer ve namaz kılarlar. Namazdan sonra hayvanlarını kurban ederler ve etini, akraba ve fakir insanlara dağıtırlar ki kimse aç kalmasın. Daha sonra arkada§ları, kom§uları ve akrabaları ziyaret ederler. Bu yolla Kurban Bayramı insanları bir araya getirir ve birlik ve karde§lik bağları tesis eder. Bayram namazı, insanların çoğunun bir arada ibadet edebileceği açık bir yerde kılınır. Namaz kılınacak yere gittiklerinde Allah'a sesli olarak §ükrederler ve daha sonra geri döndüklerinde yine sesli olarak §ükrederler. Hiçbir toplum, hiçbir ulus ve hatta Müslüman Ümmetine §ükredilmez çünkü Allah'tan ba§kasına §ükretmeye değmez. Her insan Allah'aboyun eğer ve Allah katında e§ittir. Kurban olayı kendisinden dolayı önemli değildir, daha çok İbrahim Peygamberin, Allah adına taahhüdü ve Allah'ın yaratması için kendi yeri ve konumunu belirlemesidir. Hayvan kurban eden herkes hiç kimsenin kendi gözünde mükemmel olmadığını ve tüm ya§amın Allah katında anlamlı olduğunu beyan eder. Allah rızası için her §eyi feda etmeye hazırdır. Hayvan evde kurban edilir ki ailedeki herkes Allah rızası için l:ier §eyi feda edebilmesi gerektiğini anlayabilsin. Kurban eylemi dı§ında ba§ka inananlar bağı§larda da bulunurlar ki; kimse sürekli olarak aç ve fakir kalmasın. Günümüzün Dünyasında Bayram Uygulamalan Müslümanlar, bayramı farklı §ekillerde kut- her yerinde bazı §eyler aynıdır. Örneğin bayram günü banyo yapar ve yeni elbiseler giyerler, büyük bir cemaatle bayrama özel bir namaz kılarlar ve hayvanları kurban ederek etini akrabalara ve fakir insanlara dağıttıktan sonra akraba, arkada§ ve kom§uları ziyaret ederler. Günümüzde müslümanların iç ve dı§ zayıflıklardan dolayı acı çektikleri bir gerçektir; Bayram ve Kurban Bayramının gerçek ruhu yansıtılmadığından dolayı yabancı istilası altındadırlar. Dünyanın bazı yerlerinde bayramı bir festival gibi k~tlarlar ve sanki bayramın ayrılmaz bir parçasıymı§ gibi kutlamalarında dans ve §arkılar söylerler. Bu İslam dı§ı bakı§lar derin sekülerle§me ve batılıla§ma etkisi altında­ ki Müslümanlar arasında var olmaktadır. Diğer yandan Müslümanların çoğu bayramı bir gelenek olarak kutlamakta ve çok sayıda hayvanı kurban etmektedir. larlar ancak dünyanın Hindistan ve Malezya'da Kurban Hindistan ve Malezya'daki Müslümanlar da Kurban Bayramını kutlamakta ve dünyanın her yerindeki gibi hayvanları kurban etmektedir. Bununla birlikte hayvanların kurban edilmesi ve et dağıtımında bazı benzerlikler ve farklılık­ larvardır. Malezya Müslüman bir ülkedir ve İslam Konferansı Örgütü Üyesidir. Malezya Müslümanları, Malay olarak adlandırılır. Malay Müslümanlar Malezya'nın yerli vatanda§larıdır. Malezya'da bundan ba§ka iki büyük topluluk daha vardır; Hintli Müslümanlar ve Çinliler. GünÜmüzde Malezya ile bütünle§eİı. bu toplulukların Modern Malezya'daki varlıkları göçler sonucunda olmu§tur. Bu topluluklar büyük miktarda Kolani dönemlerinde Hindistan ve Çin'den göç etmi§ler ve Malezya'ya yerle§İp Malezya'yı kendilerine vatan etmi§letdir. Malezya da onları vatan da§ olarak kabul etmi§tir. Malay Müslümanları toplam nüfusun yüzde SS'idir. Bu üç topluluk gücü ve ülkenin refahını e§it §ekilde payla§maktadır. Bu toplulukların bir koalisyonu Barisan Nationall957 yılındaki bağımsızlıktan beri hükümeti idare etmektedir. Malezya'da .. Müslümanların çoğu Bayramı kırsal kesimlerde kutlamakta ve hayvanları evde kurban etmektedir. Evlerin modern yapısı nedeniyle, evlerde hayvan kurban edilecek yerler bulunmamaktadır. Hayvanlarını yerle§İm yerlerinde camiierin açık alanlarında veya bu ݧ için tahsis edilen kesimhanelerde kesrnek zorundalar. Şehir bölgelerinde ailenin tüm üyeleri kurbana katılıp görememektedir. Aileden bir veya iki ki§i camiye veya kesimhaneye gider ve hayvanı keserek etini alır ve bazı akraba ve arkada§lara dağıtırlar. Genel olarak, etin çoğu medrese, camiler veya yerimhanelere verilmektedir. Bunun nedeni §ehirdeki insanların çoğunun yoksulluk sınırının üzerinde ya§aması ve §ehrin farklı yerlerine dağılmı§ olmalarıdır. Aileler için et dağıtmak çok daha fazla zaman gerektirdiğinden zor olmaktadır. Kırsal kesimde, hayvanlar evlerde kurban edilmekte ve ailenin bütün üyeleri bunu seyretmektedir. Et hem akrabalara, hem de fakir insanlara dağıtılmaktadır. Ancak hayvanların derileri ne kırsal alanda, ne de §ehirde uygun kullanılmamaktadır. Malezya' da Ba§bakanlık Din ݧ leri Departmanı Müslümanların ݧlerinin çoğunu denetlemektedir. Söz konusu dini faaliyetler Kurban ve Ramazan Bayramları ve Hacdır. Kurban da Din ݧleri Departmanı tarafindan denetlenmektedir. Hac için organize ve etkili bir program bu departman tarafından düzenlenmektedir. Tabung Haji bütün hac programlarını üstlenen bu bölümün resmi ismidir. Birçok Müslüman Haccı bu programa göre yapmaktadır. Malezya'daki Müslümanların önemli ve mükemmel bir özelliği de erken ya§larda Umre ve Hac istemeleridir. Malezya Müslümanları sık sık hac ve umreye gitmektedir. Hem kadınlar, hem de erkekler Umre ve Hacca ciddi bir ilgi göstermektedir. Etkili ve verimli bir yol Hac ve Umre için geli§tirilmi§ olup aynı yol kurban etlerinin ve kurban derilerinin verimli kullanımı için geli§tirilmemi§tir. Bazı durumlarda et, bireysel olarak kullanılmaktadır ancak etierin ve derilerin toplanması gibi derilerin bu §ekilde kullanılması mümkün değildir. Nedenler açık .. 61 _,/ değildir. Bu boyutun bilimsel olarak incelenmesi gerekmektedir. Hindistan'da kurban çe§itli yollardan yapıl­ maktadır. Hindistan seküler bir ülkedir, ancak hem Müslümanlar hem de Hindular gibi iki büyük toplumunda da dini kökler çok güçlüdür. 1947 yılında Hindistan'ın bağımsızlığın­ dan sonra Hindistan Müslümanları azınlık konumlarını kabul .ettiler. Müslümanların azınlık olması görü§ü günümüzde bazı bilginler tarafindan kabul edilmemektedir. Hindistan vatanda§larının bir kısmı dini (ineklerin tanrı­ ları olduğu inancı) nedenlerle, hayvan kesilmesine kar§ı çıkmaktadır. Bu zorluktan dolayı Hindistan'da kurban farklıdır. Kuzeydeki Müslümanlar inekleri kurban edemezken~ Güney Hindistan'da bu çok zor değildir. Malezya'nın tersine, §ehirlerdeki Hindistan Müslümanları, kırsal kesimdeki Müslümanlardan daha fazla hayvan kurban etmektedir. Hindi'stan çok büyük nüfusu olan bir alt kıtadır. Malezya'nın nüfusu 30 milyon iken, Haydaraba d gibi bir tek §ehrin nüfusu 80 milyondur. Haydarabad'daki Müslümanlar bir hesapla 35 milyondur. Bu 35 milyon Müslüman'ın hepsi kurban için elveri§li durumda değildir. Hayvan kurban eden Müslümanların gerçek sayısını gösteren bir veri yoktur. Ancak Hiydarabad'da bazıMüslüman sivil toplum örgütlerini bu tür. bilgi sağlayan sosyal bir sisteme sahiptir. Birçok Müslüman organizasyon, kurban hayvanlarının derilerini toplayıp satarak parasını yoksullara yardım faaliyetlerinde kullanmaktadır. Hayvan kurbanlarının bazı rakamları bu organizasyonlardan alınmaktadır. Haydarabad'da kurban hayvanlarının etleri halen bireysel olarak akrabalara ve fakir insanlara dağıtılmaktadır. Hindistan'ın farklı bölgelerinde büyük bir deri sanayisinin bulunması, kurban derilerinin uygun biçimde ve tamamen kullanılmasını sağlamaktadır. Bu Hindistan ve Haydarabad' da emsalsiz değildir, kurban hayvanlannın derileri Hindistan, Pakistan ve Banglade§· alt kıtasında da kullanıl­ maktadır. ! 1 62 !-..... Haydarabad'da tutucu tahminlere göre Bayramın üç gününde en az 100 000 hayvan kurban edilmektedir. Hayvanların büyük kısmı Bayramın ilk gününde kurban edilmektedir. Birçok Müslüman organizasyonu günlük gazetelere ilan veriyor ve bro§ürler dağıtarak Müslümanların kurban derilerini organizasyonlarında toplamalan gerektiğini bildirmektedir. Bu organizasyonların gönüllüleri deri toplamak için evlere gitmektedir. Kapıdan deri toplama kurbandan en az 30 gün önce planlanıp anons edilmektedir. Toplanan derilersatılır ve para yardım ve eğitim amacıyla kullanılır. Hardarabad'ın en yüksek miktarda deri toplayan en büyük organizasyonlardan biri Islamic Social Service Society'dir. Haydarabad'da İslam cemaati tarafından kurulmu§ bir organizasyondur. Bu konuda bilinen diğer organizasyonlar Jamia Nizamiyya ve Tameer-e-Millat'dır. Bunlar gibi pek çok organizasyon, Kurban Bayramı'nda derileri toplayarak eğitim organizasyonlannda kullanmaktadır. Haydaraba d' daki The Islami c Social Service Society gazete ve bro§ürlerle duyumlar yapmaktadır. .A§ağıdaki malzeme en son bro§ürlerde alınmaktadır. Islamic Social Service Society, Hyderabad [ISSSH] Islamic Social Service Societ:y, Haydarabad 35 yıldır insani hizmetler ve sosyal yardım faaliyetleri ile uğra§an bir kurulu§tur. Allah'ın lütfu ve hayırseverlerin i§birliği ve yardımı ile Topluluk görevlerinin sonuçlarını ba§aracak hale gelmi§tir. The Islamic Social Service Society binlerce hastaya, fakir ve ihtiyaç içindeki öğrencilere ve toplumda çqitli ıstırapların kurbanları­ na hizmet etmektedir, zamanında finansal ve maddi ihtiyaçlarını kar§ılamakta ve mutluluk ve rahatlarını sağlamaya çalı§maktadır. Ba§lıca Haydarabad'daki Jamia Dar-ul-Huda ve Muslim Maternity ve Zanana [kadın] Genel Hastanesi gibi iki büyük kurulu§U idare etme imtiyaziarına sahiptir. Jamia Dar-ul-Huda eğitime İslami perspektiften bakan önemli bir yüksek öğrenim kurulu§Udur. Burada geleneksel dini ve çağda§ bilim eğitimi, çağda§ ve İslami perspektiften öğretil­ mektedir. Urdu dilinden ba§ka Arapça ve İngi­ lizce de erken ya§larda öğretilmektedir. Muslim Ma.ternity ve Zanana [kadın] Genel Hastanesi kadın hastanelerinin deneyimli ve uzman kadın doktorların ve hem§irelerin hizmet verdiği mükemmel bir ortamda tam donanımlı, modern ve iyi makineler ve aletlerle donatılmı§ ve sağlıklı ve mükemmel servisleri olan bir hastanedir. Derllerin Toplanması ISSSH IN 2005 İslami Sosyal Hizmetler Topluluğu 2005 yılın­ da kabaca 20 000 deri toplayarak SOO 000 Hin- distan Rupisi paraya dönü§türdü [20 000 USD], bu para eğitim, tıp, genel yardımlar ve kendi i§lerini kurmakta kullanıldı. Toplamda 4000 ki§i bu plandan yararlandı. Bu §ekilde birçok ba§ka organizasyon da deri topladı. Kurulu§ ve organizasyonlardan ba§ka dini eğitim kurumlan da deri toplamaktadır. Birçok organizasyonun Bayram çalı§anlan bu amaçla tüm gün çalı§­ maktadır. Topluluk içindeki herkes İslami ve Müslüman organizasyonlara deri bağı§lamak gerekliliğini biliyorlar. Otuz yıl önce bu alanda sadece birkaç organizasyon vardı; ancak günümüzde dini eğitim kurumları sahibi olan birçok kurum ve ki§i deri toplamaktadır. Deri toplanması için bu organizasyonların çalı§anla­ rı arasında sağlık rekabeti vardır. Her bir organizasyon toplanan derileri satmaktadır, bazen iyi fiyatlara da ihtiyaç duymazlar. Eğer bütün bu organizasyonlar birlikte çalı§salar ve satsalar iyi bir fıyat alabilirler. Son yıllarda deri alıcıları bu organizasyonların zayıflıklarını ke§fetmi§ ve dü§ük fıyatlardan alım yapmı§lardır. Hindistan' da bağımsızlıktan sonra camiler, dini eğitim kurumları, yerimhaneler ve diğer sosyal yardım faaliyetleri Müslümanların kendileri tarafından desteklenmektedir. İslami kimlikleri hakkında fazlasıyla bilinçli olup çocuklarını İslami çizgiye getirmektedirier. İslami kimliklerini sekülerizm ve kalkınma a§kına feda etmeye it henüz tamamen hazır değiller. Sadece Haydarabad'da değil ancak Bütün Hindistan'da yüzlerce okul, medrese ve yerimhaneler kurban derisi bağı§ından gelen paralada yürütülmektedir. Kurban hayvanlannın hiçbir §eyi çöpe atılmamaktadır. Bu dünyadaki diğer Müslüman toplulukları tarafından da uygulanması gereken bir sistemdir. Kurbanı Planlamak ve Et ve Derinin Kullanımı İçin Tavsiyeler İslam Konferansı Örgütü bütün üye ülkelerin, devlet ve yerel yönetimlerinin kurban bayramındaki kurbanların et ve derilerini daha verimli bir §ekilde kullanabilmek için bir plan ve strateji geli§tirmeleri kararı aldı. Bu amaçla Kurban Bayramı Konseyleri geli§tirilmelidir. Bu konseyler hayvanların kurban edilmesi ve et ve derilerin dağıtımı için plan ve programlar geli§tirmelidir. Bazı Müslüman Ülkelerde et ve derilerin kullanımı uygun bir §ekilde yönetilmektedir. Arıcak diğer ülkelerin bir çoğunda, özellikle varlıklı Müslüman ülkelerde uygun §ekilde kullanılmamaktadır. Toplanan derilerin verimli kullanıldığı yerlerde daha verimli stratejiler geli§tirilrnelidir, örneğin Haydarabad' da Müslüman organizasyonlar tarafindan toplanan deriler iyi fıyatlardan satılmamaktadır. Yerel hükümetler bir yandan Müslüman Sivil Toplum örgütleri ile i§birliği yapmakta, diğer yandan da diğer ülkelerin yerel hükümetleri ile i§birliği yapmaktadır. Bazen hayvanların fıyatları çok yüksek oluyor. Bu da yerel hükümetlerin ba§ etmesi gereken bir ba§ka problemdir. Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelerde problemler farklıdır. Günümüzde oldukça yüksek sayıda Müslüman, Avrupa ve Amerika'da ya§amakta ve buralarda hemen hemen Bütün Müslümanlar kurban kesebilrnektedir. Ortaya çıkan rakam milyonlada ifade edilmektedir. Bu ülkelerde et dağıtımı ve derilerin toplanması uygun §ekilde yapılmalıdır. Bu problernin üstesinden gelrnek için politik kararlılık ve hükümet gereklidir. Umarım Türkiye'nin mevcut Hükümeti rekabeti kabul edebilir. 63 ., ..-.ı:::s