İNSANLIĞIN SAĞLAMASI: MÜLTECİLER Şükrü BİLGİÇ* GİRİŞ VE AMAÇ Suriyeli mülteciler dramı başta çevre ülkeler olmak üzere bütün dünyayı etkileyen önemli bir olaydır. Bu olayda ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler oldu. Ancak vicdanlarını ve uluslararası kanunları terk eden ise neredeyse bütün insanlık oldu. Bakara Süresi’nin 216. ayetinde, “Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur…” mealindeki anlam ve mana derinliği bize şer gözüken bazı olayların aslında hayır olduğu idrakini kazandırmaktadır. Yeter ki vuku bulan olayları doğru okuyabilelim. YÖNTEM Bu araştırmada uluslararası hukuk bağlamında mülteci hakları ve başta UNICEF, UNHCR, WHO, NGO, Kızılhaç olmak üzere uluslararası yardım kuruluşlarının Suriyeli mültecilere bakış açıları, ilgilerinin derecesi ve varsa yardımları irdelenecektir. BULGULAR VE TARTIŞMA Savaşlar, diyalektik bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir. SETA’nın yaptığı araştırmaya göre son 50 yılda çıkan çatışmalarda 60 milyon insan öldü. Ancak insanlık yeterli dersi almadı. 2011 yılında patlak veren Suriye Savaşı’nda insanlık bir imtihandan geçti. Yenilik Eğitim Kültür Derneği’nin verilerine göre bu savaşta 500 bin kişi öldü, 2 milyon insan yaralandı ve 18 milyon insan mülteci oldu. İnsan merkezli olduğunu söyleyen birçok fikir, düşünce ve yardım kuruluşu bu sınavda sınıfta kaldı. Medeniyetin zirvesi olarak kendini gören Avrupa, kendinden olmayan, Suriyeli mülteciler dramına duyarsız kaldı. Savaş için Suriye’ye giden modern dünya ülkelerinin sayısı ne yazık ki barış için çapa harcayanlardan fazlaydı. Durum böyle olunca Suriyeli mültecilerin umut yolculuğu da bizim insanlığımızın sağlaması da sonuçsuz kaldı. ANAHTAR KELİMELER: Savaş, Göç, Mülteci, İnsanlık, Sağlama. * KSU Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Yüksek Lisans Öğrencisi. [email protected]