Nitekim Prof. Dr. Murat TÜRKEŞ, Komisyonumuzda yapmış olduğu sunumunda bu konuya değinmiş ve ülkemizde oldukça uzun bir kıyı kuşağı olduğunu; çok geniş alanlarda kıyı ovaları ve taşkın delta ovaları olduğunu; buralarda son yıllarda ciddi oranda yerleşmeler olduğunu; bu nedenle Türkiye için önemli konulardan bir tanesinin deniz seviyesi yükselmesinin sonuçları olacağını ifade etmiş ve bu açıdan kıyı yönetiminin, özellikle taşkın delta ovalarının ve alüvyal ovaların kullanımında iklim değişikliğinin de dikkate alınması gerektiği önerisini getirmiştir. Ülkemizde 30 milyondan fazla insanın kıyı bölgelerinde yaşadığı dikkate alındığında bu bölgelerde yaşanacak küçük ya da büyük her türlü olumsuz etki bölge ekonomisine doğrudan zarar verebilecektir (I. Ulusal Bildirim). Bu nedenle olası ekonomik ve sosyal zararların etkilerinin en düşük seviyede tutabilecek plan ve politikaların geliştirilmesi ve uygulanması gereklidir. Küresel turizm, çeşitli ulaştırma modlarını kullanmaktadır. Bunlar içerisinde sera gazı emisyonlarına en fazla katkı yapan ulaştırma modu ise sırasıyla havayolu ve karayolu ulaştırmasıdır (Climate Change and Tourism, 2003). İklim değişikliğine sebep olan sera gazı salımlarının azalmasına yönelik oluşacak küresel baskı kendini ulaştırma sektöründe de gösterecek, özellikle ekonomik ve sosyal anlamda havayolu ve karayolu ulaştırma politikalarının yeniden şekillenmesinde etkili olacaktır. Bu nedenle uzun mesafe gerektiren turizm amaçlı yolculuklarda ve turist sayısında azalma olacağı öngörülmektedir. Özellikle ülkemize AB ülkelerinden gelen turistlerin turistik seyahatlerini ülkelerinde veya yakın bölgelerde yapma talepleri ülkemizde turizm gelirlerinin düşmesine neden olacaktır. Bu çerçevede hizmet yoğun olan ve istihdama çok önemli bir katkı sağlayan turizm sektöründe yerel ve bölgesel turizm planları geliştirilmesinin önemli olacağı öngörülmektedir. İklim değişikliğinin yaz turizmi üzerinde ise olumlu ve olumsuz etkileri olacaktır. Turizm sezonunun uzaması olumlu bir etki olarak öne çıkarken, hava sıcaklığındaki artışla beraber gün içerisinde güneşlenilebilir zaman diliminin bölünmesi ve azalması, su kaynaklarının azalmasıyla birlikte özellikle sıcak yaz aylarında içme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşanacak olması, soğutma amaçlı elektrik kullanımının artması nedeniyle turizm maliyetlerinin bundan olumsuz etkilenecek olması, toplamda ise tüm bu faktörlerin yaz 322