05 GÜNDEM 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA ZAMAN Temel prensip öğrenme eylemiyle kadının kendine güvenini arttırmak Berlin Kadın Bilgisayar Merkezi’nde farklı bilgi seviyelerine sahip kadınlara yönelik bilgisayar kursları var. Merkezde görevli Fatoş Topaç “Biz kadınlara tepeden bakmıyoruz. Bize muhafazar kadın da geliyor, modern kadın da” diyor. Merkezde açılan kurslar ile eğitim programlarının süresi beş hafta ile bir buçuk yıl arasında değişiyor. GÜLAY DURGUT BERLİN Berlin’de kadınları 30 yıldır bilgisayar teknolojileriyle tanıştıran, onlara destek veren ve kurulduğu günden bu yana göçmen kadınlara hizmeti çalışma programının ortasına yerleştiren Berlin Kadın Bilgisayar Merkezi’nde yeni dönem çalışmaları start aldı. Türklerin yoğun olarak ikamet ettiği Kreuzberg İlçesi’nde Cuvrystr. 1 numarada bulunan merkezde görevli Fatoş Topaç Almanca “Frauen Computer Zentrum Berlin” olarak adlandırılan ve kısaca FCZB olarak anılan Berlin Kadın Bilgisayar Merkezi’ni tanıtırken “Bizim merkezde kadınlara yeni teknolojiler öğretiliyor. Bu doğru! Ama bundan da önemlisi biz kadınlara öğrenme yöntemlerini öğretiyoruz. Yani bizim kadınlara tepeden bakan bir yaklaşımımız yok. Bizim temel prensibimiz kadının ya da kurslarımıza katılan insanların kendilerine olan güvenlerini arttırmaktır” dedi. Özellikle son iki-üç yıldır göçmen kadınların bilgisayar öğrenimine ilgilerinin büyük ölçüde arttığına işaret eden “Bize hem çok geleneksel, muhafazakar kadınlar geliyor hem de modern kadınlar geliyor” diyen FCZB Proje IŞİD,PKK’ya sempatiyi artırdı Proje Sorumlusu Fatoş Topaç, FCZB sadece kadınlara değil gençlere yönelik mesleki eğitim programları da sunduğunu söylüyor. Berlin Senatosu’nun finanse ettiği projelerle gençlerin bilgisayar alanındaki eksiklikleri tamamlanıyor ya da rehber kişilikler sayesinde gençlerin meslek eğitimlerini yarıda bırakmayıp sürdürmeleri ve böylece bir meslek sahibi olmaları sağlanıyor. 1 Sorumlusu Fatoş Topaç FCZB’ye farklı eğitim seviyelerine sahip kadınların başvurabileceğini belirtti ve her bilgi seviyesine, her ihtiyaca yönelik eğitim programlarının, kursların bulunduğunu söyledi. Hayatımızın her alanına girmiş bulunan bilgisayardan “korkmaya” devam eden kadınlara seslenerek “Kadın biyografilerinde kesintiler olduğunu biliyoruz. Biz de kadınız ve bunu gözönünde bulunduruyoruz. Öğrenmenin yaşı yoktur. 20 yaşında da olsanız, 50 yaşında da Mahmut Çebi olsanız bilgisayar kullanmayı öğrenebilirsiniz” şeklinde konuşan Topaç çeşitli nedenlerle mesleğinden bir süreliğine ayrılan ve yeniden mesleğine geri dönmek isteyen göçmen kadınların da merkezde kendilerine uygun kurslar bulabileceğine dikkat çekti. Eğitim kurs ve programlarının süresi beş hafta ile bir buçuk yıl arasında değişiyor ve özellikle işsiz olarak kayıtlı kadınlar için resmi dairelerden maddi destek almak mümkün olabiliyor. Berlin Kadın Bilgisayar Mer- kezi’nde kadınlara temel bilgisayar programlarını kullanma, internette araştırma yapma, elektronik seri mektuplar yazma, kişiye ait verileri koruma gibi bilgilerin yanısıra mesleklerle bağlantılı kurslar ve eğitim programları da sunuluyor. Örneğin, mesleki yetkinliği arttırmak amacıyla yeni teknolojilerin öğretildiği bilgisayar kursları düzenleniyor ya dahalkla ilişkiler sorumlusu olarak çalışan kişilere sosyal medya platformlarını en iyi şekilde nasıl kullanabilecekleri öğretiliyor. Türkçe ‘Meslek Eğitim Rehberi’ hazırlandı 1malar Merkezi (TAM) Vakfı Türkiye Uyum ve Araştır- çalışanlarından Yunus Ulusoy ve Cem Şentürk tarafından üç yıl önce kurulan kamuoyuna dönük çalışmalarla, göçmenlerin meslek eğitimine dair bilgi ve motivasyon seviyelerini yükseltmeyi hedefleyen INTRA (Kültürlerarası İletişim ve Çalışma İnisiyatifi), Federal İş Ajansı Kuzey Ren Vestfalya Direktörlüğü ile birlikte, hazırla- nan Meslek Eğitim Rehberi’nin basına tanıtılması yapıldı. Yayının basına tanıtım toplantısında konuşan Federal İş Ajansı Direktörlüğü Temel Güvenceler Dairesi Genel Müdürü Peter Jäger, ‘sanat altın bileziktir’ atasözünü Türkçe söyleyerek sözlerine başladı. Jäger, “Türk kökenli işadamlarını, ikili meslek eğitiminin avantajlarından yaralanma konusunda kazanmak istiyoruz. Türk kökenli vatandaşlarımızla ilgili, bilgi ve tecrübe kazanımı, birlikte çalışma ile oluyor.’’ şeklinde konuştu. Okulunu yarıda bırakan gençleri, ailelerini ve Türk toplumundaki kanaat önderlerini birlikte çalışmaya davet eden Jäger,’’ Uzman personel ihtiyacının karşılanması, uyum sürecinin ilerletilmesi ve işsizliğe karşı bir çözüm bulunması bakımından, belirleyici bir plan yapılmalı.Bundan da eyaletimiz Kuzey Ren Vestfalya ya da baska bir deyişle hepimiz faydalanıyoruz.’’ dedi. Tamamlanmış bir meslek eğitiminin işsizlik karşısında en iyi teminat olduğununaltını çizen TAM Vakfı Genel Müdürü Dr. Andreas Goldberg ise, ’’İnsanların bu konudaki hassasiyet-lerini arttıran her türlü faaliyetler, genç insanları daha iyi ve güvenli bir geleceğe taşımak-tadır.’’dedi. Federal İş Ajansı Kuzey Ren Vestfalya Direktörlüğü’nün Göçmenler Sorumlusu Sefer Öncel,TAM Vakfı ve INTRA ile birlikte çalışmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti. HİKMET AYDIN DÜSSELDORF ‘Strecken-Radar’ ile hız kontrolu uzak mesafeden yapılacak 1nedenlerle aşırı hız yapan- Sürat tutkunları ya da belirli ların ‘Strecken-Radar-Uzak Mesafeli Radar’ sayesinde sadece radarların bulunduğu yerden değil uzak mesafeden bile hızları kontrol edilebilecek. Avusturya ve Hollanda’da uygulanan ve kazaların azalmasında neden olduğu ifade edilen ‘Uzak Mesafeli Radar’ Almanya’da ilk olarak bir pilot proje kapsamında Aşağı Saksonya’da denenecek. Yol durumuna göre 3 ile 8 km uzaklığa kadar hız kontrolü yapabilen radarlar önümüzdeki yıl ilkbahardan itibaren 18 ay kullanılacak. Aşağı Sak- sonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius uygulamanın komşu ülkelerde başarılı olduğunu belirterek, “Özellikle tünel ve benzeri yerlerde kazalar azaldı. Sürücüler artık radarı gördüğünde kısa frenle suçtan kurtulamayacak” dedi. Hamburg polisi kameralı olacak Bu arada Hamburg senatosu polislerin şiddet olaylarına karşı daha iyi korunması için ‘Bodycams-kameralı’ devriye gezmesini onayladı. İlk etapta Hamburg’un St. Pauli semtinde özellikle hafta sonu ve gece devriye gezen polislerin omuzuna yerleştirilecek kameralar kamuya ait alanlarda, suçluların takibinde ve acil ve tehlikeli durumlarda kayıt yapacak. Projeye her biri 5 bin Euro değerinde 4 kamera ile start verilecek. Uygulamanın Hessen’de başarılı olduğunu ifade eden Hamburg İçişleri Bakanı Michael Neumann, “Polisimizi elimizden geldiğince en iyi şekilde korumak istiyoruz. Dolayısı ile bu uygulamanın polise yapılan şiddet olaylarını caydırıcı olacağına inanıyorum” dedi.Yeşiller, Sol parti ve veri koruma uzmanları kameralı uygulamaya karşı çıkıyor. RAMİS KILIÇARSLAN HAMBURG Federal İş Ajansı’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Direktörlüğü’nde tanıtılan Meslek Eğitim Rehberi, meslek yapmak isteyen gençleri, ailelerini ve tüm özel kuruluşları bilgilendiriyor. Başka dillere de çevrilmesi düşünülen rehber, Kültürlerarası İletişim ve Çalışma İnisiyatifi (INTRA) tarafından hazırlandı. PKK Almanya tarafından 1993 yılından beri terör örgütü olarak sınıflandırılıyor. Bu sebeple Almanya’da faaliyet yapması yasak. Resmi durum bu. Gayrı resmiyette ise PKK’nın en rahat örgütlendiği, faaliyette bulunduğu ülke Almanya diyebiliriz. Almanya’daki demokrasi anlayışının getirdiği dernekleşme özgürlüğünü en iyi kullanan örgütlerin başında PKK geliyor. Mevcut yasağı herkese tanınan bu özgürlük sayesinde farklı isimler altında örgütlenerek aşan PKK, Almanya genelinde rahatça para topluyor. Dağda savaşmak dahil her türlü faaliyette kullanılacak militan devşiriyor, propaganda ve lobi çalışması yürütüyor. Bunlar bilinmeyen şeyler de değil. Almanya’nın iç istihbarat servisi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı PKK’ya yakın derneklerin faaliyetlerini yıllık raporlarına yansıtıyor. Rapora göre Almanya’yı üç (Güney, Kuzey, Orta) bölgeye ayıran PKK, üyelerini 28 alt bölgede yerel derneklerde örgütlemiş durumda. Raporda örgüte üye sayısı birkaç yıldır 11.500 olarak veriliyor. Ne kadar genç militan olarak kazanıldı sorusunun rakamsal karşılığı yok. Aynı şekilde örgüt ne kadar para toplanıyor sorusu birkaç milyonla sınırlı. Tahminler raporda sunulandan çok fazla olduğu yönünde. PKK için net yasak olan nedir sorusuna ise “fiili eylem yapması” diyebiliriz. PKK Almanya’da en son olarak 2012 yılının Eylül ayında Mannheim’de eylem yaptı. Değişik Avrupa ülkelerinden gelen on binlerce PKK yandaşının katıldığı gösteri bir terör provasına dönüştü. PKK’nın Albir sürprizle karmanya’da başarılı Beklemedikleri şılaşan Almanlar, olayları şaşlobi faaliyeti yap- kınlık ve korkuyla izledi. 80 Polis tığını söylemek yaralandı. Buna hem polisin, gerekiyor. PKK’ya hem siyasilerin hem de basının yakın çok sayıdaki tepkisi çok sert oldu. Franfurter Allgemeine isim, siyaset başta olmak üzere farklı Zeitung gazetesinde yayınlanan alanlarda kariyer bir cümle PKK’ya Almanya’da gösterilen ve gösterilecek olan yapıp, Almanmüsamahanın sınırlarını belirliya’daki karar me- yordu: “Bu etkinliğin organizaskanizmalarını et- yonunu yapanların herhangi bir kileyebiliyor. olay çıkmaması için gerekli Almanya’da fede- önlemleri almadıkları görüldü. Bu durumdan Kürtler sorumlural ve eyaletler düzeyinde 49 Türk durlar. Kürtler, sorunlarını kökenli milletve- Almanya’ya taşırlarsa bu duruma anlayışla yaklaşılmayacağını kili var. Bunlar bilmelidirler.” içinde PKK’ya Bu uyarı çok etkili oldu. sempati duyan bir “Haddini aşma” mesajını alan çok isim saymak örgüt, o günden sonra Almanya’da herhangi bir eylem mümkün. yapmadı. Almanları rahatsız etmeme noktasında iyi bir denge tutturan PKK’nın Almanya’da başarılı lobi faaliyeti yaptığını söylemek gerekiyor. PKK’ya yakın çok sayıdaki isim, siyaset başta olmak üzere farklı alanlarda kariyer yapıp, Almanya’daki karar mekanizmalarını etkileyebiliyor. Almanya’da federal ve eyaletler düzeyinde 49 Türk kökenli milletvekili var. Bunlar içinde PKK’ya sempati duyan bir çok isim saymak mümkün. Hem bu kişiler hem de yakın ilişki kurularak dostluğu kazanılan Almanlar sayesinde güçlü bir lobiye sahip PKK, Irak’ta acımasız bir katliam yapan terör örgütü IŞİD sayesinde şimdilerde çok daha avantajlı konuma gelmiş bulunuyor. Peşmerge ile birlikte IŞİD’e karşı özgürlük mücadelesi veren PKK’ya hem Almanya’da hem de diğer Batı ülkelerinde sempati artıyor. Üstüne üstlük Türkiye’nin ne olduğu hala tam olarak bilinemeyen çözüm süreci gerekçesiyle Abdullah Öcalan üzerinden PKK ile müzakere yapması örgüte olan tavrı yumuşatıyor. PKK’nın güçlü lobisi uzun süredir örgütü terör listesinden çıkarmak için Avrupa ülkelerinde gündem oluşturuyor. Bu çalışmaların, hem IŞİD hem de çözüm süreci vesilesiyle Almanya’da meyve verme aşamasına geldiğini söylemek mümkün. PKK’ya olan sempatisi ile bilinen şu an Almanya’nın ana muhalefet partisi konumundaki Sol Parti’nin Federal Meclis Başkanı Gregor Gysi, önceki gün meclisteki özel oturumda PKK’nın terör listesinden çıkarılmasını talep etti. Geçtiğimiz hafta ise Birlik Partileri Meclis Grubu Başkan Vekili CDU’lu Andreas Schockenhoff’un halkı koruyacağını taahhüt etmesi ve Kürt devleti ilanı fikrinden uzaklaşmayı kabul etmesi halinde PKK’ya koşullu silah yardımı yapılabileceğini söylemesi örgüte bakışın hızla olumluya kaydığının göstergeleri. Alman medyasının PKK sempatisi bilinen bir realite ve yıllardır PKK’dan özgürlük savaşçıları olarak bahsediyorlar. Almanya, IŞİD terörüne karşı verilen mücadeleyi kendileri adına verilen bir mücadele olarak görüyor ve destekliyor. Almanya prensip olarak kriz bölgelerine silah göndermiyor. Fakat koalisyon hükümeti Kuzey Irak Kürt bölgesine silah gönderme kararı alarak Alman dış politikasının bir temel çizgisini Kürtler için feda etmiş oldu. Die Welt’in “Belki de Kürtlerin bize ihtiyaç duyduğundan daha fazla bizim Kürtlere ihtiyacımız var.”sözünün yabana atılmaması gerekiyor. Almanya’nın gönderdiği silahlarla, Kürt devletine giden süreç daha da hızlanmış oldu. Hem K.Irak Kürt yönetimi hem PKK süreci çok iyi değerlendiriyor. Burnunun dibinde yeni bir dünya kurulurken inisiyatif alması gereken Türkiye’nin içerde ve dışarda bir barış süvarisi olmaktan başka şansı yok.