ALLAHIN ELCiSi (SaA.V) VE SAHABE DEVRINDE YAZI SANATI(x) D Müellif : Muhammed HAMiDULLAH Araplar, İslam'dan önce yazılı belgelere fazla önem vermişlerdir. Hatta tanbin bildiği arap di· liyle yazılmış ilk kitap Kur'an'ı Kerim' dir. Fakat İslam'ın, daha işin başından beri yazılı vesikalara gösterdiği ihtimam, aşağıda göreceğimiz gibi ta· rihçileri şaşırtır mahiyettedir.. İslam Peygamber'inden şöyle rivayet olunmuştur: "Allah'ın yarat· tığı ilk şey kalemdir". {1} Muhakkak"Kalem' ke· Jimesi, Sami dillerinin bir çoğunda mevcuttur. Yunanlılar, yazı sanatını Feriikeliler' den öğrendikle­ rine göre, "kalem" kelimesini de mutlaka onlar· ian almış olmalan lazımdır. Onlar kaleme·· x_ıii.a~ " demişlerdir. Buradan da Fransızcaya "c ala ma" şeklinde geçmiştir. İbn _İshak'ın şöyle dediği rivayet olunur: "U .h n h, kiılemle ilk yazan ve kitaplan ilk ted· ris eden olduğu için İ d r i s diye isimlendirilmiş 7 tir." (2). Ancak bu yazının nasıl olduğunu bilmemekteyiz. . u İbn İshak "el-Kitabu'l-Kebir"de Şehl b. Peygamber (s.a.v.) in: "Kalemle ilk yazan İdris'tfr" buyurduğunu rivayet" eder. Yine Sallallahu aleyhi ve sellem'in: "Arapça ilk yazı yazan İsmail'dir" huyurduklan rivayet edilmiştir. Ebu Amr der ki: "bu rivayet 'ilk Arapça konuşan İsmail'dir' şeklindeki haberi rivayet eden kişinin rivayetinden daha sahihtir" (3). Havşeb'den, ~. Ebu Zerr'den (r.a\ Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ey Ebu Zerr, dört zat Süryanidir (Pegamberleri kastet· mektedir). Adem, Şis, Nuh, ve Hunuh. Bu Uhnuh. (veya Hunuh), kalemle yazıyı ilk yazandır. Allah, Uhnuh'a otuz sahife indirmiştir" (4). ' A- iSLAM'DAN öNCE ARAP YAZlSI Belazuri (öl:M.892), Arapların yazılarının rivayetlerini kaydeden terin önde gelenlerindendir. "F u t u h u 1-B u 1 d a n adlı kitabının sonunda (s.471-474) "yazı konusuna bir bölüm ayırmış, Muhammed b. es-Saib elKelbi ve eş-Şarki b. el-Katami'den şunları rivayet etmiştir: "Tayy Kabilesinden Meramir b. Murre, Eslem b. Sidre ve Amir b. Cüdre adiannda üç şahıs B. ak k a'da toplanıp yazının esaslannı ortaya koymuş ve Arap Alfabe ve hecelerini Süryan alfabe;ve hecelerine kıyaslamışlardır. Sonra da, Enbar~ dan bir topluluk bunlardan daha sonra Hire eh.li de bu Enbar'lılardan, yazıyı öğ­ renmiştir. Sonra, bazı işleri sebebiyle Mekke'ye gelerek burada iki adama; Taihe de bir kişiye; Mudar diyarında da bir başkasına ve Şam'da da bir kaç şahsa yazı yazmayı öğretmiştir. Kelb göçerlerinden (yörüklerinden) biri de yazı sanatını, yine meşhur Tay'lı üç kişiden bellemiştir. Vadi'!· Kura 'lı bir şahıs da bu yazıyı öğrenerek Vadi geçmişi hakkındaki (x) Bu y'azı, Albert Theile tarafından neşredilen "Fıkrun Wa Fann" dergisinin 1964 tarihli 3. sayı· sında "Sanatü'l·kitabe fi ahdi'r·Rasul ve's·sahabe" adı altında yayınlanmıştır. (I) Yüksek İslam Enstitüsü mezunu Hasan Çağlar tarafından yapılan tercemesi, Prof. Dr. Ali Osman KOÇKUZU eliyle yeııHeıımi'ş; Araştırma Görevlileri Biliii SAKLAN ve Zekeriyya GüLER tarafından gözden geçirilerek ııeşre h·azır hale konulmuştur. ı. et-Tirmizi, el·Caı_ni', k. et-Tefsir, sılre: 68; k.el·Kader, 17; Ebu Davud, es-Süneıı, k. es-Sun.ne, babu'l·kader, 10; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V, s. 317. 2. Belazüri bunu Ensabu'l·Eşraf adlı eserinde nakleder; I, s. 3; es·Süheyli, Ravdu'l·unf, I, s. 10; Taberi, et-Tarih (Leiden baskısı, birinci seri), I, s. 174.' 3. es-Süheyli, a.g.e., I, s. 10 · 4. et-Taberi, et-Tarih, s. 17 4. ı -.- -----· . .· . . . ·-.. . - - ,- .- ----- ----· .---- .--.....---- '"":""" --:-----.---~ Isliimi Araştınnalar Cilt: 2 Sayı: 7 Mayıs 1988 96 Yesrib'e (5) gelip yerleşmiş ve bura ahalisinden bir topluluğa yine yazıyı öğretmiştir. tbnu'n-Nedim (öl:995), "kitabu'l-Fihrist" isimli eserinin baş tarafında diyorki: "Arap hattı­ nı ilk icad edenin kim olduğu hususunda tarihçiler ayrı görüşlere sahip olmuşlardır: Hişam b. Muhammed ei-Kelbi der ki: "bu ilk icad edenler Arab-ı Aribe'den bir grub insandır. Şu harfleri onlar kendi adianndan almışlardır:(L,.......} ~ ı.:rJ5"' ~ j_,.eı ~\) a. yazıyı Bu harfleri aldıktan sonra, kendi adlarında geçmeyen bazı b.arfleri bulmuşlar ki bu harfler: , ı:,_.v..ll_, , .,tk)l_, , Jl..iJI_, , .,IJ,.:I_, , .ı.t:ll;) ( ' ~1_, harfleridir. Bunları da Revadif; ek harfler, yedekler diye adlandırmışlardır... '' b. İbn Abbas da şunlan söyler: "Arapça ilk yazanlar üç kişidir...Bunlar Enbar'da bir araya gelmişler... , Mera.m ir b. Murre, Eslem b. Sidre ve Amir b. Cüdre bunlardır. Meramir şekilleri bulmuş, Eslem harflerin ayrı bitişik durumlarını göstermiş, Amir ise i'canu (harekelemeyi) ortaya koymuştur" (6). Bu iki rivayetin de ehemmiyeti vardır. Birinci rivayete ilişkin olarak şunu b~ekteyiz: Eski Sami alfabe; Sina, Finike, Babil, İbran dillerinde ve diğerlerinde Ta ( ,_l:J l ) harfi ile bitmektedir. ( Arapları ~ ..i>J ) gibi harfJerin Batı alfabesine göre ziyade .la-lınması ise Arap çaya hastır. Burada (~ '..i>J ' ~} . ,~) terkibine göre olan Doğu Arap alfabelerinden söz etmiyoruz. İkinci rivayete tealluk eden harekelemeyi ve diğer yazı işaret~erini ilerde ele alacağız. · 1. Bu Eski Yazı Türünün Örnekleri: Gördüklerimizin en tuhafı ve insanı şaşırtanı, arap yazısının en eski örneklerinin: Arap Yanma- tbnu'n-Nedi,m diyor ki: "Me'mun'un arşivin· de, bir deri üzerinde Abdülmuttalib (ö1:578)'in el yazısıyla yazılmış bir mektub ıiıevcuttu. Bu mektubda... vardı. Yazı, kadınların yazısına benziyordu ... "(ll). Belazüri: "İslam geldiğinde Kureyş kabilesinde yazı bilen on yedi kişi vardı diyor ve isimle- . ni zikrediyor." (12). Biz bunlann çoğunu Medine'de Hz. Peygamber'm katipleri . arasında bulmaktayız. Yine Belazüri, "Mekke'li ~atibe (yazı yazan hanımlar) arasında; Şifa bt. Abdiilah el- Ad!lviyye, müminlerin annesi Hafsa el-Adeviyye, Ummu Kulsum bt. Ukbe, Aişe bt. Sa'd b. Ubade isimlerini vermektedir. Sonuncu hanım, yazıyı bana babam öğretti demiştir. Kerime (veya Kureyme) bt. Mikdad'm adını· veren tarihçi, mü'· minierin annesi Aişe'nin mushafı okuduğunu fakat yazı yazamadı~ını, müminlerin arınesi Ummu Selerne'nin ise okur fakat yazmaz olduğunu sözlerine ekliyor. şeklinde iken, ~y..) onuiLeiden baskısında ' ".).)~n Buna gerek yoktur. 6. İbou'n·Nedim'de aynen böyledir. ed-Dan.i'nin el-Muhkem fi nakti'l·mesahii adlı eserinde (s. 35) el-Hişiim el-Kelbi'den şu cümle nakl.edilir: "Eslem b. Hudre, hareke ve noktayı ilk uygulayan kişidir." · 7. Melik İrnriu'l·Kays el·Lahmi'nin, M. 328 tarihli Iritabesi Havran'ın doğusunda en-Nemiire'dedir. Haleb'in güney doğusundaki Zebed süslemeleri, M. 512 yılına aittir. Harran süslemeleri M. 568 tarihli olup el-Leca'dadır. Ayru yüzyıla ait ümmü Cemil süslemeleri için bkz. Ph. Kh. ıp;ti, History of the Aı:abs, p. 70, 88 beşinci baskı, 70,88, metinler için bkz. Rep. chronolog d'epigraphie arabe, sayı, 1·4, mükerrer. · 8. Fütuhu'l·büldan, Leiden baskısı, s. 471-472.' 9. el-Fihrist, birinci bab. 10. Bkz. İbn Ebi Davud, k.el-Mesiihif, .s. 4-5. ll. el-Fihrist, birinci bab. 12. Fiitühu'l-buldan, s. 471·472. 5. Yazmanın aslıoda · dasının dışında; Nemara, Harran ve Zebed'de bulunmasıdır (7). 2. Mekke'de Yazı Sanatının Yayılması: Az önce Bişr b. Abdilmelik b. Abdil-Cinn'in, arap yazısını -ö~etenletin muallimi olduğunu gördük. Şu bilgiler de, onun Mekke'deki çalışmaları hakkında Belazüri'nin söyledikleridir: "sonra bazı işleri dolayısıyla Mekke'y:e ,geldi. Süfy;an b. Umeyye b. Abd Şems ile Ebu Kays b. Abd.Menaf b. Zuhre b. KiHib, onu -yazı yazar görünce, kendilerine de bu yazıyı öğretmasini istediler. O da bu adamalara önce alfab~yi öğretti, sonra da ya· zıyı gösterdi. İkiside öğrenip yazı yazar.oldular','. (8). İbnu'n-Nedim, (Sufyan değil de) Harb b. Umeyye olduğunu söyler. (9) Muhtemel ki doğru olan, İbnu'n-Nedim'in söylediğidir. Çünkü herke~ Bişr'in, Harb'in kızı Sahba ile evlendiğini söyle· mektedir (10). (İbn Ebi Davud'un zikrettiği Sufyan b. Harb olması muhtemeldir.) İslam Pey. gamberi'nin, çocukluğunda veya gençliğinde bunlann hepsini görmüş olması muhakkaktır. U":" .J'!U şeklinde değiştirmiştir. Sahabe Devrinde Yazı Sanatı/Muhammed HAMİDULLAH 3. Medine'de Yazı: Az önce Kur'an Bişr ·b. Abdil-Melik'in Yesrib'e gelip yerleşti~ini ve buranın halkından bir toplulu~a yazı ö~retti~ini Belazun'den naklen zikrettik. Yine Belazüri şunları söyler:" Cahiliyye dev-. rinde Yesrip ehlinden kanill olarilar (yazı ·yazriıa, ok atma ve yüzme sanatlarını kendilerinde toplayanlar); Suveyd b. es-Sarrut ve Hudayr el-Ketaibdir." Belazüri el-Vakıdi'den de şunları nakleder: ''Evs ve Hazrec kabilelerinde arap yazısıyla yazanlar azdı. Bazı Yahudiler de bu yazıyı biliyorlardı. İlk zamanlarda çoçuklar da bu yazıyı ö~­ renmislerdi. Buna göre İslam geldi~inde Evs ve Hazrec'de yazı bilen birçok kimse vardı. Bunlar........idiler" (13}. Bir Yahudi Medinelilere yazı ö~retmişse mu. hakkak ki İbranca yazıyı ö~retmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) ve onunla beraber olan Mekkeliler Medine'ye hicret edince, bundan sonra burada Arap yazısı yayıldı. Allah daha iyi bilir. .· B- İSLAMI DÖNEM: . 1. Kur'an-ı Kerim'in Emirleri: Kur'an'ın da te'kit etti~i gibi, İslam Peygamberi ümmi idi. Kur'an-ı Kerim şöyle buyurur:· "Sen bundan evvel hiçbir kitab o!rur de~ildin. Elinle de onu yazmadın. Böyle olsaydı, Kur'an'ı inkar etmek isteyenler batıl ·söyleyenler elbette şüphelenirlerdi." (Sure 29, 'ayet: 48). Allah~ın Peygamber'e indirdi~i ilk vahiy, "okuma emri" ve "kalemin öğülmesi" hakkında iken, İslam Dini nasıl iftihar etmesin .bununla ? (Sure: 96, ·ayet: 1-5). "Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku, Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Ki O, kalel!lle (yazı yazmayı) oğretendir. insana bilmediğini o ö~retti." Bu emrin ilk tatbik edildiği olay, vahyin yazılması ve Kur'an'ın yazıyla korunmasıoldu(14). Bunun çok büyük önemi vardır. Çünkü her millet dinine, diğer herşeyden daha çok önem verir. Bunun için ·müslümanlar, yazılı Kur'an'ı Kerim'e ciddi . bir ihtimam göstermiş ve daima 97 _yazısını (hattını), mükemmelleştirme güzelleştirme çalışmalarında bulunmuşlard.ır. şüphe yok ki, Kur'.an'ı Kerim'in yazılmasında bu yazı, gerek telaffuzun sağlamlı~ı ve gerek kendisinde hiçbir kapalılı~ın bulunmaması · bakımından yazıların en sağlarnıdır. Mesela (Latin harfleriyle yazaca~ımız) HAMID kelimesini biz; "hami~, hamıd, hami d ve hami d olarak ·okuyabiliriz. Halbuki hareketi ve işaretli arap yazısın­ da bu gibi de~işik okunuş imkanları ve karışıklık­ lar bulunmaz. kullanılan Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Medine'ye hicretinden sonra yaptığı ilk iş, bir mescid yapımı oldu. O, bu mescidde ö~retim için bir yer (Suffe) ayır­ dı. Yazı ö~retimi için de, Abdullah b. Said b. elAs ve Ubade b. Sarnit gibi hocalan öğretmenliğe tayin etti (15). Hicretten sonra nazil olan Kur'an ayetlerinden birisi (borçlanma muamelesinin belirlendiği) Müdayene ayetidir. ,(Sure, 2; ayet, 282) Buı ayetle müddeti kararlaştı.rılmış olan mali akitlerin yaztlmasınin gerekliliği (vuciibu) ernredildi. Allah'ın Elçisi şöyle buyurdu: "hakkında vasiyyet edecek bir şeyi bulunupta (bir yerde) iki gece (bile olsa) kalacak. mü'minin vazifesi, ancak vasiyetini yazılmış olarak yanında bulundurmasıdır."(16). ümmi olan Peygamber (s.a.v.)'den rivayet edilen şeylerin en ince manalıların dan (en latiflerinden) birisi de, Bedir'de alınan esirlerin her: birine istenen fidyedir. Peygamber, esirlerinden yazı" · bilenlerin fidyesini, on müslüman çoçuğa yazı öğretme olarak belirlemiştir. (1 7). (bu olayda, müşrik bir öğretinenin müslümanlara bir şey­ ler öğretmes!nin cal.z olduğu hükmü mevcuttur.) Taberi, Allah ·Elçisinin (s.a.v.), "Yemen ve Hadramut halkına Muaz ·b. Cebım muallim olarak gönderdi~ini" zikreder (i8). "Muaz, rızık temini için bir- yerden diğerine gidip çalışan her iş­ çi ile beraber gidip gelen bir muallimdi" der (19): Yine o şöyle söyler: ""Muaz b. Cebel halka, işleri icabı gittikleri yerlere beraber giderek ö~retimini sürdürdü" (20). 13. a.g.e., s. 473-474. 14 . . Bkz. Peygamberimizin devi'inde Kur'an-ı Kerim'in Yazımı, benim Kur'an tercememin önsözü, üçüncü baskı; Paris, 1963. Orada kaynaklar da verilmiştir. 15. İbnu'l·Esir, · usdu'l-ğabe, m, s. 1 75; İbn Abdil-Berr, el·İstiab, No: 1627; İbn Hacer, el-İsabe, No: 1769, Ubade b. es-Samit için bkz., Abdü'l-Hayy el-Kettani, et-Teratibu'l·İdariyye, I,s. 48, Ebudda ait rivayet. . 16. el-Buhari, es-Sahih, 55. kitap, 1; İbn Sa'd, et-Tabakat, Leiden baskısı, IV, k.,l, s. 108. 17. Ebu Ubeyd,Kitabu'l-Emval, No: 309; İbnu Sa'd, et-Tabakat, ll, s. k. I. s. 14; Ahmed b. Han· bel, el-Müsned, I, s. 247 (veya no: 2216); es-Süheyli, II, s. 92. . 18 et-Taberi, et-Tarih, birinci seri, s. 1852. 19. aynı eser, s. 1853. 20. aynı eser, s. 1983. 1 -.- ~_,-C---· ·.· . ··: . . . ve Hiç İsliimi Araştırmalar Cilt: 2 Sayı: 7 Mayıs 1988 ·98 2. ihranca ve Diğer Yazıların Yazı mı: Arap yazısının gelişmesi üzerinde durmazdan önce, müslümanların, daha Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanından bu yana, başka yazılan da öğrenme ihtiyacını duyduklarını zikretmemiz gerekir. Mesudi, Zeyd b. Sabit'in Rasulullah adına hükümdarlara mektuplar yazdığım, gelen mektuplara cevap verdiğini ve Hz. Peygamber'e (s.a.v) Farsça, Rumca, Kıptice ve Habeşçe tercemeler yaptığını, bu dilleri Medine'deki ebillerinden öğ­ rendiğini söylediğini zilneder (21). Tarihçilerio bir kısmı da, Hz. PeygamQer'in (s.a.v.) Zeyd'e, "bana Süryanca mektuplar geliyor. Sen bu yazıyı iyi biliyor musun? diye sorduğunu, O da hayır cevabını verince, "öyleyse bunu öğren" buyurduğunu, Zeyd'in bu emir üzerine ondokuz günde Süryanca yazıyı öğrendiğini nakleder (22). Her halde buradaki Süryanca'dan maksat İbranice'dir. Çünkü Yahudiler, konuştuklan dil ne olursa olsun, İbranca yazı kullanıyorlardı. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, Abdullah b. el-As'ın şöyle dediğini zikreder: "Rüyamda kendimi sanki, bir parmağımda yağ, diğerinde bal var gördüm. Her ikisini de yalayıp yiyordum: Sabah olunca bu rüyamı Allah'ın Elçisi'ne (s.a.v.) anlattım. O da, "Sen her iki kitabı, Tevrat'ı ve Kur'an'İ birlikte Ôkuyacaksın" buyurdular. Ve hakikaten Abdullah iki kitabı da okur idi (23). İbn Sa'd şunu zikreder: " ... Abdullah b. Amr'in Süryanca'yı okuduğunu gördüm." (24). İbn Kesir de Tefsir'inde şunları rivayet eder: "Allah'ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Bir ayet bile olsa benden alıp başkalanna tebliğ ediniz. İsra~l oğullarından gelen haberleri de nakledebilirsiniz, bunda bir güçlük, bir beis yoktur. Bilerek bana yalan isnat eden (söylemediğimi benim üzerimden söyleyen) kimse Cehennemdeki yerine hazır­ lansın." Bu hadisi el-Bu bari, Abdullah iı. Amr'dan rivayet etmiştir. Bu söz üzerine ehl-i kitab'a ait eserlerden rivayet yapabileceğine dair aldığı izne dayanarak Abdullah b.Amr;Yerinukharbinde hissesi~e düşen enl-i kıtaoın cı.ını eserl~riyle yüklü iki hayvanın yükü olan kitaplan almış ve bu kitaplardan (öğrendiği) haberleri nakletmiştir (25). İbn Mace, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir gün Ebu Hureyre'ye: ~ ~~; ~i . Karnında bir ağn var mı? dediğini zikreder. (Farsça olan bu cümleyi söylediği halde) O'nun Farsça yazıyı bilip bilmediği hakkında herhangi bir şey rivayet etmemiştir. Evet, es-Serahsi şunla­ n zikrediyor: "Rivayet olundu ki, Farslar, Selman (r.a)'a mektup göndererek, kendilerine Fatiha Suresini Farsça olarak yazmasını istediler. Dilleri Arapça'ya (yumuşamayıp) intibak edinceye kadar namazda onu okuyorlardı." (27). Hidaye'nin haşiyesi Nihaye'de ise şöyle denilir' "Farslılar Selman Farisi'ye mektup yazarak, kendilerine Fatiha'yı Farsça yazmasını istediler. Selınan (r.a.)'da onlara : e-)1 0..-.>JI r) (. f ~~ ·. diye yazdı. Dilleri Arapçayı kolayca telaffuz edinceye kadar namazlarda bunu okuyorlardı, Selman (r.a.) bunu yazdıktan sonra Hz. Peygamber'e (s.a.v.) arzedip onlara gönderdi. Pe.ygamberirniz bu hareketi reddetme di. Bu rivayet el-Mebsut'ta aynen böyledir " (28). · Me'rib'teki sed (baraj) üzerindeki Ebı:ehe Kitabe'si Himyeri (Müsned) yazısıyla yazılmıştır. (29). Ebrehe, Allah Elçisi'nin doğumunda ölmüş­ tür. Tercih edilen görüşe göre, Yemen halkı arasında bu yazı revaçtaydı. Yemenli olan, Ebu Hureyre gibi müslümanların da bu yazıyı bilmiş olmaları gerekmektedir. Ben, Medine'de, Urve kuyusu .yakınında, akik üzerine bu yazıyla kitabeler buldum. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir mührü vardı. Onunla mektuplarını mühürlerdi. Fakat İbn Sa'd, Allah'ın Elçisi'nin, Dumetü't-Cendel reisi (Bişr b . .Abdilmelik'in kardeşi) Hire'li Ukeydir ile yaptığı muahedeyi, tımağıyla mühürlediğini zikreder (30). B.aş parmakla mühürleme bütün dünya tarafından bilinen bir adetti. Tımakla mühürleme, el-Mesildi, et-Tenbih, Leiden baskısı, s. 282-284. ez-Zehebi, Tezkiratü'l·Hu.ffaz,I, s. 29-30; İbnu Ebi Davud, Kitabu'l-Mesahif, s. 3. · Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, s. 222 (veya No: 7067). İbnu Sa'd, et-Tabakat, IV, s. ll. İbnu Kesir, et-Tefsir, L s. 4. İbnu'Mace, es-Sünen, k. et-Tıpp, 10 (veya No : 3458). Es-Serahsi, k. el-Mebsilt, I, s. 37. Tacü'ş-şeria, el-Hidaye'nin. kenarında, Abdü'l-Hayy el-Luknovi neşri. k. es-Salat. Irak ilim akademisi dergisi (Mecelletü'l·mecmua'l·ilmi el-ırakİ). 1956, 4/1, s.l86-219. Cevat Ali'nin makalesi, resimler ve kitabe birlikte. 30. İbnu Sa'd, et-Tabakat, II, s. 2, k.!, s. 120. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. .ı:uı_ Sahabe Devrinde Yazı Sanatı/Muhammed HAMiDULLAH sadece lrak'a has bir usuldü. Irak'ta bulunan tabIetler üzerinde, kitabelerin cümleleri sonunda küçük hiUile benzer alametler görürüz. Katip veya anlaşmaya katılan misyon üyesi şöyle der: "Ben bunu tırnağımla mühürledim" {~1). Bu yüzden Rasulullah, ükeydir'in isteği üzerine belgeyi tır­ nağıyla mühürledi. 3. Arap Yazısına Olan ihtiyaç Sahaları: Müslümanlar ilk önce Kur'an'ı Kerim'i yazma ihtiyacını duydular. Kur'an'da müslümanlara bütün borç akitlerini yazıvla tesbit etmelerini emretti {32). Peygamber {s.a.v.) de, devlet baş­ kanı olarak, kendi adına zekat mallarını yazan, ganimetieri tesbit eden, hükümdarlara gönderilecek mektupları ve diğer yazılması lazım gelen ihtiyaçları kaleme alan katipiere ihtiyaç duydu{33). Sahabiler ise, Kur'an'ı Kerim ve mali akitler gibi ihtiyaçlarından başka, henüz daha sağ iken Peygamber'in hadislerine yazmağa başladılar. Vefatlarından sonra, hadis yazma işiyle meşguliyet­ leri daha da arttı {34). Siyer, tarih ve fıkhi fetvaların Hulefa-i Raşidin. devri~den beri yazıldığı.nı işitmekteyiz (35). 4. Yazının Gelişmesi: İnsanların karşılıklı yazışmaya ihtiyaçları inceltme, güzelleştirip sağlamlaş­ tırma işine gösterdikleri ihtimam da o nisbette artmıştır. İslam'dan önceki yazıyla, şu anda bu makaleyi yazmakta olduğumuz yazı arasındaki fark rakş · ve i'rab ·aıametleridir. Rakş; ' >- > ~ ' ' ; ; i ' gibi harfleri birbirinden ayıran noktal~ , i'~ab ise; üstün, esre, zamme gibi harekelerle, şedde, sükun ve diğer alametlere verilen · addır. Bunlar olmaksızın okuyucu, yazıyı yazanın kasdmı zor anlar. Hz.ömer {r.a) Efendimizin bir gün: Kur'an'daki şekli arttıkça, yazıyı · olan ıı ~~ , ı:.ıi y~. bir ayeti, tarzında okudu~~ rivayet edilir. Suyuti de şunları zikreder: "Hz.Osman {r.a.) Efendimiz, bir _yali tayininde Mısirlılara gönderdiği bir mektupta; size geldiği zaman onu kabul edin ve karşılayın . ııw\.; ._.;ı:.~ 1~\.;ıı cümlesi; size geldiği zaman onu öldürünüz şek- 99 okunmuş; okuyuş fitneye ve Hz. .Osse.beb olmuştur. Çünkü intikamcılar, halifenin öldürme emri vermediğini yeminle ifade etmesine rağmen ona inanmamış­ Iardı {36). linde bu man 'ın şehit olmasına O halde Araplar noktalama ve harekelemeyi icada ne zaman başladılar ? Görünen şudur; insanlar bu güçlükleri giderme ihtiyacıyla karşıla­ şınca herkes düşündü, bir çok fikirler· ortaya atıl­ dı; buluşlar ileri sürüldü, kabul görüp yürürlükte kalan da, ancak uzun tecrübelerden ve değişik icatlar arasındaki yarıştan sonra ayakta kalabilmiştir. İşte bu icatların kime ait olduğu hususundaki münakaşanının manası budur. İbnu'n-Nedim'in, Rakş ve İ'rabı {Noktalama ve harekelemeyi) İslam'dan önceki devreye kadar götürdüğünü daha önce görmüştük. ed -Dani ise; İ'rab icadının Ebu'I-Esved ed-Düeli, Nasr b. Asım el-Leysi ve Halil b. Ahmed'e nisbet edildiğini zikreder {37). Bu icadlar aynı şekilde Yahya b. Ya'mer ve Haccac b. Yusuf'a da nisbet edilmektedir. Bütün bunlar. insanların Kur'an'ı Kerim okurken yanlışlık yapmamaları için yapıl­ mıştır. · Yine ed-Dani şunlan anlatır: İ'rab {Harekeleme 'nin bir türü) önceleri ayn renkteki mürekkep le yapılırdı. Cümlenin bitiş yerindeki nokta da ayn renkteydi {38). Bu usul zor olunca, lıareke ve noktaları ayırmak üzere, bugünkü şekilleri buldular_. Aynı mürekkeple yazdılar. Bütün bunlar daha sonraki tarihçilerin rivayet ettikleridir. Fakat, ilmin şansı varmış ki, es. ki vesikalann, · tamamı yok olmamış, bazılan yakın zamanlcılda keşfedilmiştir. · Meydana yeni çıkan bu beİgeler, tarihçiterin rivayetlerinin bir kısmını doğrulamakta, söz etmedikleri bazı gerçekleri de haber vermektemrler. Şimdi, Rakş {Noktalam~) ~e İ 'rab'ı {Harekeleme) ayn ayn ele alalım: · · 5. Rakş (Noktalama) Arap alfabesi {hece harfleri),. ay'm menzilleri kadar, yani 28 tanedir. Şekiller ise, cetVelde de 31. Oluf Krückmann. Neue babyloniche Rechts-und verwal tungsxtexte, Leipzig, 1933, Text 37, Tafel 28; Meissner, Babylonien und Assyrien, I, 179; Ch. Edwar~s. The. Haınmurabi Code, p 11 32. Kur'a'!."ı Kerim, sure:2, ayet; 281.. ~~·~~ı.; ..s-' ~i Jl .;..~ 01-ı; l.l!ıı 33. el-Mesudi, et-Tenbih ve'l-işraf, s. 282-284. . 34. Hemmaın b. Münebbih Sahifesi Mukaddime bölümüne bkz... , özellikle İngilizce baskısı: Sahifah Hanımam İbn Munübbih, Centre Culturel İslamique de Paris, No:2 (1960). 35. Bu zat , Hz. Ali'nin fetvalannı toplayan bir mecmuayı İbn Abbas'a arzeden kişidir. 36. es-Suyuti, Ted.ribü'r-ravi, s . .191. 37. el-Muhkem, s. 3-6. 38. aynı eser, s. 4. t - . - .. ___ ,. _·.• • . . Islami Araştırmalar Cilt: 2 100 görüleceği ..., ...,-- ' 1> - gibi, bu sayının yansı kadardır; ':. · ~- J ~ 'J- _) L)- -'-- :>- >>- ~ >-- J 'j ' ; • j' J • 1 • - • .J- --- j_ )"_ ; ~ ~- i-'&-- 1; '}:,_ ..;, Bunlar ancak noktalar yardımıyla birbirinden aynlırlar. G e o r g e M i 1 e s, Taif yakınındaki bir su bendi üzerinde bulunan kitabe hakkında resiın­ li bir makale yayınladı (39). Altı satırlık bu kitabede şunlan okuyoruz; ~ • ,:_,.~~1 p l 1. 2-;..J·d U f ..U! ~_,..... '\lll ~ ..ı...JI l_i.,ı; .:,;4 / _,>....:> .J. ..U)~ (o~~- ) ~) .:_~_,1.1 ~ 1 1 ~_,..... ..U\?' i~ / 8 ......ıl;.. ... ).Jr ..__:5" ..... .:_._:...lf ı -:...) o ..;.:ı;\. •• V• . • . ... .., L J- Bütün bunlar 58 senesinden kalma bir ldtabe üzerinde bulunan noktalar (rakş)'dır. Biz, bundan daha eski bir tarihe ait olan.bir papirüs üzerindeki yazıda da nokta bulmaktayız. Adolf Grohman diyor ki: (40) "Gerçi uzun zamandan beri, Arap yazarların zikrettiği temele binaen, harfleri noktalamanın, hicri 1. .asnn ikinci yansından önce olmadığı kabul edilmiştir. ·Fakat, gerçek şudur; 643 M. senesinde, yani H. 22. yılda yazılmış, halen mevcut en eski ·papirüs bize (hli, zal, zay, şin ve nun) hai:flerine nokta konulduğmiu göster: mektedir. (BÜyük Prens Reiner'in arşivi. -Viyana fuan rehberi, 1894, no: 558) "Bu papirüs Hz. öı:n.er b. el-Hattab (r.a. )'ın bilafeti zamanından 7 Mayıs 1988 kalma olup, üzerinde Arapça metinle birlikte Yunanca tercümesi de bulunmaktadır. Misır'da E hn e s yöresinde ele geçirilimiştir. Yazıda; kara.ve deniz askerleriyle, süvarilerden, hafif ve ağır silahlardan söz edilmektedir. Aşağıdaki metin, Grohman'ın okuyuşuna göre olan Arapçasıdir. ~~ ~ .i>-~ :· 1~ . ç--JI ~~~ .ı.UI l.i...l:>-1 : ~~ d.J_,::ll d ~~.J.f~· ~ r _\ J.' -.,. S.. .J .}-P 'Yı~ .Y."i ~~ı J.)..t ~. d-r . öL:. ~ _;S-;rı .; J J - ../• u.J?.l t.>;.ı öli ?- ~ J J J Bu bend, mü'minlerin emiri Allah'ın kulu Muaviye'ye aittir. Onu Allah'ın izniyle, 58. yıl­ da Abdullah b. Sahr inşa etti. Ya Rab, mü'minlerin emiri Allah'ın kulu Muaviye'yi affet, onu ayakta sabit kıl, O'na yardım et. Ondan mil'minleri faydalan dır. Makale sahibi ·diyor ki "Kitabenin l l kelimesinde nokta bulunmaktadır. üzerlerinde nokta bulunan harfler şunlardır: Birinci satır­ da bulunan ( 4.ı .Jk. ) kelimesindeki (ya), .ikinci sş.tırdaki ( ~ • ) ~elimesipdeki (ba,nun,ya); üçüncü satırın ( ~~ .J J ) ke~~lerindeki (sa, nun, ya), dördüncü satırdaki ( ~IJJ ) kelimesinde de nokta bulunması ihtimaliyle, beşinci satırın ( ~~ıı ) lafzının (sa, ha, ta, ) harfleri; cı~IJJJ ' daki (nun) ve ( C!f:'"l') daki (ta); altıncı satırdaki ( ıı~)lıı ) kelimesindeki (nun ve ya) (nun üzerinde nokta olduğu farzedilerek; ıı~ıı nin (ba) ve «~~JJ in ikinci (ba)'sı (Bu ihtimal, kelimeyi ( ~1.:> ) veya ( ~~ ) tarzında okuyuşumuza göredir. Çünkü bu adam bilinmemektedir. Sayı: . J..? .J o")l(; J ·.JI u·~1' '-'• , J _,:J-1 d_~ ~J ci... ~~ ü_jl 4.:.... ıf. J.J 'YI 1.5~ ~ _ o • ((Ö~...b- ı.:r.' ~.J "Rahman ve Rahim olan Allah'In adıyla. Bunlar, Abdullah b. Cübeyr ve arkadaslannın Ehnes halkından aldıklan kesim hayvanlandır; Teznık Halifesi Ebu Kıyr el-Asgar ve Istafan halifesi Ebu Kıyr el-Ekber'den kesimlik 50 davar, Gemicilerin kestikleri 15 davar daha verdiler. 22. yıl, Cumada'l-ila, İbn Hadide yazdı Grohman'ın kitabında bu papirüsün resmini, Yunanca metin tercemesini ve diğer bilgileri de bulmaktayız. Grohm'an, içinde bir kaç resim bulunan ayn bir makale daha yayınladı ( 41). Bu makalede bulunan resimler arasında, 22 tarihli bir papirüsle; Grohman'ın 22-75 tarihleri arasına ait gördüğü başka bir papirüs ve H. 58 yılına ait di~er bir papirüs daha vardır. Bunlann hepsi de, belirgin tarzda noktaliı.ıımış belgelerdir. 6. HL Peygamber Devrinde Noktalama: Az önce Taif'teki su bendi üzerindeki Muaviye kitabesinin noktalı oldu~unu gördük. Muaviye ise, noktalama emrini Rasuh1llah'a (s.a.v.) nisbet eder. Bu konuyu_es-Suyuti'nin Tednbü'r-ravi adlı eserinde (s.152) gördüm. Çok de~erli iki alim; Subhi es-Salih ile Yusuf el-Işş da, İbn Asakir'in Tarihu Dimeşk (.6, vr. 2-3) ve Hatip el-Bağ­ dadi'nin el~ami li ahlaki'r-ravi ve adabi's-sami (vr.55) adlı eserlerinin yazma nüshalannda, aynı r!vayetin bulunduğunu benim için araştırdılar. Mezkur eserlerden birincisinin Y!!Zması Diineşk'te, diğeri ise, İskenderiye'de bulunmaktadır. Bu kaynaklar şunlan zikrederler:· "Muaviye'nin· katibi: Ubeyd b. Evs el:Gassani'den rivayet edilmiştir: 39. George C. Miles; Early'İslamiq İnscriptions near Taif the Hijaz, (Journal of Near Eastern Stadieş, 1948, VII/4, p.240. 40. Adolf Grohmann, From the World of Arabic Papyri (Cairo, 1952). p. 82, 113·1i4. 4'1. The Problem of Dating Early qur'ans (Der İslam, Berlin, 1958XXXIll/3, p. 220, plate II). Sahabe Deurinde Yazı Sanatı/Muhammed HAMIDULLAH , Kendisi Muaviye (r.a)'nin yanında bir yazı yazarken, Muaviye ona: Ya Ubeyd, yazını noktala. Çiinkü ben, Rusulullah'ın huzurunda yazdığım yazının noktalannı koyardım, demiştir." Suyiıtf­ nin rivayetinde ise şöyledir: "Ben Rasuluİlah 'ın ,huzurunda_ yazı yazdım, bana: Muaviye, yazdığı­ nı noktala diye emretti." Katip Ubeyd dediki: Yazının noktalanması nedir ? (İbn Asakir rivaye. tinde noktalama nasıldır?) dedim, Muaviye (r.a.) dedi k): Her harfe, onun yerine geçebilen noktayı koy."l~). Bundan anlıyoruz ki, Peygamberimizin son zamanlıırında noktalama bilinen bir işlemdir. Çünkü Muaviye (r.a), Mekke fethinden sonra, hicretin 8. senesinde Peygamb.er'e (s.a.v;) katip oldu. Evet herkes, Hz. ömer (r.a) Efendimizin asnna ait papirüslerde gördüğümüz gibi, yazdıkla­ nnın hepsinde tamamıyla buna ·riayet etmemiş­ tir. Fakat, hlç şüphe yok ki, Asr-ı Nebevi'den be~ insanlar rakşı (noktalam~yı) biliyorlardı. İbni,i.'l-Esir, Peygamber'in (s.a.v.): "Ya ile Ta da ihtilaf ettiğiniz zaman Ya ile yazınız. . . ve ).d gibi ' " buyurduğunu rivayet' ed~r. (42) ed-Dani'nin, Yahya b. Ebi Kesir'den: "Kuran-Kerim mushaflarda noktalardan anndınlmış durumdaydı. Noktalamada ilk uyguladıklan şey, Ya ve Ta üzerindeki noktalardır. Bunun bir mahzuru olmadığını aksine Kur'an için bir nur olduğunu söyiediler" ·(43) şeklindeki rivayet de bunu güçlendirmektedir. H. 7. İ'rab (Harekeleme iŞıemi): İ'rab, muhtemeldir ki Peygamberimizin zamanından sonra kullunılnuş, insanlar Kur'an okurken hata yapınca bunun ihtiyacını duymuşlar­ dır.. Deniliyar _ ki: "Ebu'l-Esved ed-Düeli, AbdillKays oğullanndan bir adam seçmiş ve ona şu emri vemiiŞtir: Eline mushafı al, ayn renkte bir de mürekkep al. Ben okurken bana (ağzıma) dik. kat et. Dudaklmmı açtığımda, harfin üstüne bir nokta koy. Aşa·ğıya çekerek okuduğumda (kesrettiğim vakit) harfin altına bir nokta koy. Dudaklanmı topladığımda· (zammeli okuduğum vakit) harfin yanına bir nokta koy. Bu harekalerden herhangi birinde gunne eklersem, oraya iki nokta. koy, demiş ve mushafı baştan sona kadar bu şe­ kilde noktalama işlemine .tabi tutmuştur. Bilahare, kendisine nispet edilen özet eserini kaleme almıştır." ( 44) 10l ed-Dani bu hikayeyi Mua.viye'nin (r.a.) za Ziyad'm valilik dönemine nisbet eder. Fakat ed-Dani'nin kitabının muhakkıkı olan Dr. İ zzet Hasan, dipnotta Ebu Bekr el-En bari 'nin elİzah fı'l-vakf ve'l-ibtida (s.l6-l7) adlı eserinden şunu nakleder: "ömer b. el-Hattab, ebu'l-Esved ed-Düeli'ye nahiv bilgisinin temel prensiplerini tesbit etmesini emretti. Bunun üzerine Ebu '1-Esved nahiv ilmini vazetti.' Ebu'l-Esved tabiinden olup, H. 69. senesinde vefat etmiştir. Ebu'l-Esved aynı zamanda Hz. 'Ali (r.a) Efendimizin de talebesiydi." .Biz Kur'an yazısında (resm-i hattında).ı. (sure, el.i$Jı 12; ayet, 32'de ( ıı._}~ıı ) yerine ( ıı.J~lıı ) yerine ( 11 i.;ı,1 ) sure, 12, ayet, 14), keza ( ıı~ıı ) yerine ( «~ ll ) (96/15) yazıldığını görünce, gönlÜI!lüzden, tenvinin en azın­ dan Hz. Peygamber (s.a.v.) devrinden beri var olduğu kanaati gecmektedir. Bu görüşü, Kur'an'ın (21 88) deki ( (ı~:/1 ) yerine ( ~~~~~ ) (iki nun yerine gibi o)runmak üzere bir nun yazıl­ mış olması) te'kid eder. Bunun a~i olarak, yine Kur'an'ı Kerim'de . (51/47), ( ıı..L..ı~ıı ) şeklinde yazılır: Ve ( ır...t.Lıı ) olarak okunür: Ama biz bu. na kesin hüküm -nazanyla bakmamaktayız. ed-Dani, Medine'lilerin kendilerine has bir i' cam sistemi oldu~nu, sonra buriu bırakarak Basra'lılann sistemini aldıklanru açıklar (45). l'rab harekelerinin ve bunların şekillerinin nasıl gelişip tekamın ettiklerini bilmemiz için kafi belgeler hize kadar ulaşmarnıştır. Şuna işaret etmekte bir beis yoktur: Arap yazısı, elif harfini çokca hazfeder. Mesela (· t"'")l ~)1 .ı:iıl halbuki manına, r, ) ) şek~n~e yaAncak bu hazıf çok eski bır şey önce de buna rastlarnaktayız. Bu hazfi sadece Arap yazısında de~il diğer Slimi dillerde de göriirüz. Mesela, Me'rip'te sulama seddi üzerindeki Riniyeri (Müsnet) •yazısıyla yazılmış kitabede şöyleyazılm~ştır:«d..li L_JJ ~» halbuki bunu ( cı"-"'~ r JJJ ~ıı ) olarak okumamız ·gerekmektedir. Görüldü~ü gibi yazı hem Vav ve hem de Ya harflerini hazfetmiştir. Sanki insanlar, illet harflerine ihtiyaç duymamış, sahihler ttendilerine yetmiş tir. Keza ( ' ~ ·~ . ) gibi maii ve muzariin cem' sigalıinnda elif yazılmasının da en eski İslami döneme nispet edilmesi gerekir. Bu görüşü ortaya atmamın sebebi, Kur'an'ı Kerim bu elifi, bizim kullanmadığı­ mız bazı yerlerde de kullanır. Mesela: ( ( «e} ,' 0~-~11 o'JUI ı""~.' zılması geretqr. olup, İslam'dan p ·) (*) el-Camii li-ahlakı'r-Ravi , (Riyad, 1403/1983) I. 269 No:560 Eseri neşreden bu rivayetin zayıf olduğuna işaret etmektedir. (İslami Araştırmalar) 42. İbnu~l-Esir, Usdu'l-ğabe, I, s. 193. 43. ed-Diini, el-Muhkem, s. 2, 17, 35. 44. ed-Dani, el-Muhkem, s. 4. 45. Aynı eser, s. 7. l -.- __.....:, ______ . . . l~lami Araştırmalar 102 yerine ( ~ .:;_S \... yerine ( .ı...:.; .r~IJ.JI \... ) (29/48), ( ) (11/87), keza , ~t.....:..:Jı ) yerine ( ~l.!.j \... Say ı : 7 Mayıs 1988 H u 1 asa: ( ' .. t.4.....a.lı ' ~..a.ll Cilt: 2 ) !_,..JJI ~ ~ı . Bu da elif ziyadesinin, yazının daha ilk zamanlanndan beri mevcut olduıtuna delalet eder. Hz. Osman (r.a.) Efendimizin,.Kur'an'ın resm-i hattının deltiştirilmemiş olması sayesinde -müslümanların bu Hatt-ı Osmani'yi deltiştir­ memeleri ne güzel olmuştur- Arap yazısının baş­ langı ç örnekleri bize kadar ulaşmıştır. 8. Nakit Paralar: Dünya müze.lerinde her yüz yıla ait İslam paralan bulun111aktadır. Bunlar arasında Hz.""ömer ve Hz. Muaviye (r.a.) Efendilerimize nisbet edilenleri vardır. Arap yazısı tarihçisinin bunları u nutmaması lazımdır. Bu konu ile fazla meşgul olmadı ğından ona sadece işaretle yetiniyorum. Tarihçilerio elllerindeki rivayetler, papirüsler taşlar üzerinde bulunan kitabaler türünden olan eski belgelerdeki gerçekler; Peygamber (s.a.v.) Efendimize nispet edilen mektuplar; dinar ve dir· hem gibi madeni paralar, Arap yazısınınnı çok sü· ratli bir şekilde geliştiğini göstermektedir. Harflerdeki noktalama ve hareketerne işlemi de, Peygamberimiz devrinde başlamış, saliaba devrinde gelişrniştir. Makinalar yardımıyla yazının yazıl­ madığı devirlerde, Arap diline, Peygamberimizin ve Raşit Halifalerin devrinden kalan yazı şekli kafi gelmiştir. Bu yazıya, şekil ve güze!l.lik bakı· mından; sağlamlık ve ekonomiklik yönünden hiç kimse şüphe ile bakamaz. Çünkü bu Arap yazısı bir çeşit stenoıtra.fi olup, diğer yazıların kapladı· ğı yerden daha az bir yer kaplar. Eğer matbaa sanayicileriyle, yazı ustaları sanatkarlar birleş­ seler, süratli yazılabilen, güzelliğe sahip harekeli yazi türünü veren aletleri kolayca icad edecekler. dir. Yardımına sı ğınılan zat ancak Allah'tır. Önce Kitaıı DergW'ni görün, hangi kitabı okuyacağımza sonra Kitag Dergisi 'yle kitap dünyasım ayağınıza getiriyoruz ... ---·----, KlTAPDFBGtsl gııııııı___ ı --.ı !ı :i ; i ! i KtrAPIDGJsl i ı . --------,..·ı i KlTAPDERGisl -----~ KlTAPDERGISl --------ı .. i • ı • • ı ı . ~ ı • ! Kli:AP IJElCGlsl : ! '~ ! ı i f Kli:APJJf.IGsl ı ı i l i .,.......-------ı ...... ' ıu.uu- ~ i i ! ~ isteme Adresi: Yerebatan Cad. No:41 34410 Cağaloğlu- İst ;, ' : ı