CEZA MUHAKEMESÝNDE ÝSTÝNAF EL KÝTABI Türk ve AB Uzmanlarý Tarafýndan Hazýrlanmýþtýr AB EÞLEÞTÝRME PROJESÝ TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝNDE ÝSTÝNAF MAHKEMELERÝNÝN KURULUÞUNUN DESTEKLENMESÝ PROJESÝ TÜRKÝYE ADALET BAKANLIÐI HOLLANDA YARGI KONSEYÝ ÝSVEÇ ULUSAL MAHKEMELER ÝDARESÝ MART 2007 ANKARA I All rights reserved . No portion of this book may be reproduced, copied or translated without the permission of General Directorate for EU Affairs of Ministry of Justice Tüm haklarý saklýdýr. Bu kitap Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlýðý Avrupa Birliði Genel Müdürlüðü'nün izni olmaksýzýn çoðaltýlamaz, kopyalanamaz veya tercümesi yapýlamaz. II SUNUÞ Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti, faaliyetlerinde hukuk kurallarýna baðlý, vatandaþlarýna hukuki güvenlik saðlayan devlet olup, bu ilkenin tam anlamýyla hayata geçirilmesinde Adalet Bakanlýðýna önemli görevler düþmektedir. Bu sorumluluðunun bilincinde olan Adalet Bakanlýðý, çalýþmalarýnda, bir Devlet politikasý olarak benimsenmiþ bulunan Avrupa Birliðine tam üyelik perspektifiyle hareket etmekte ve hukuk politikasý açýsýndan çaðdaþ evrensel deðerleri de dikkate almak suretiyle adalet hizmetlerinde yüksek kalite standartlarýna ulaþmayý, yargýnýn etkinlik, verimlilik ve güvenilirliðini artýrmayý hedeflemektedir. Bu hedef çerçevesinde, yargý sistemimiz, Avrupa Birliði müktesebatý ve uluslar arasý sözleþmeler ile Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararlarý dikkate alýnarak sürekli geliþtirilmekte olup, bu amaçla mevzuatýmýzda köklü deðiþiklikler yapýlmýþtýr. Temel kanunlarýmýzdan olan Türk Medeni Kanunu ile baþlayan süreç, Türk Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanun, Çocuk Koruma Kanunu ve diðer kanunlarýn çýkarýlmasýyla devam etmiþtir. Bu kapsamdaki önemli geliþmelerden birisi de, bütün Avrupa Birliði üyesi ülkelerde bulunan ve adil yargýlanma hakkýnýn saðlanmasý için önemli bir unsur olarak kabul edilen istinaf mahkemelerinin yeniden hukuk sistemimize dahil edilmiþ olmasýdýr. 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayýlý Kanun ile bölge adliye (istinaf) mahkemelerinin kurulmasý öngörülmüþ, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda da istinaf yoluna iliþkin usul hükümlerine yer verilmiþtir. Bu mahkemelerin yakýn bir gelecekte faaliyete geçmeleri ile birlikte, adil yargýlanma hakký açýsýndan önemli bir adým atýlmýþ ve üzerindeki aðýr iþ yükü hafifletilmek suretiyle Yargýtay, gerçek bir içtihat mahkemesi fonksiyonuna kavuþturulmuþ olacaktýr. Ýstinaf mahkemelerinin kurulmasý, Türkiye'nin Avrupa Birliði'ne adaylýk sürecindeki iki önemli belgeyi oluþturan Katýlým Ortaklýðý Belgesinde ve Ulusal Programda, yargýnýn etkinlik ve verimliliðinin artýrýlmasý doðrultusunda öncelik olarak belirlenen hususlardan biridir. Ýstinaf mahkemelerinin, belirtilen bu amaca hizmet edebilmesi için, yukarýda sözü edilen yasal düzenlemelerden sonra adalet mekanizmasýnýn fizikî kapasite ve personel açýsýndan hazýr hale getirilmesi özel önem arz etmektedir. Bu kapsamda, Bakanlýðýmýz Avrupa Birliði Genel Müdürlüðü tarafýndan, bölge adliye mahkemelerinde görev alacak hakim ve Cumhuriyet savcýlarý ile yardýmcý personelin, mahkemelerin faaliyete geçmesinden önce istinaf konusunda eðitilmeleri ve bu suretle geçiþ sürecinin daha az sorunla atlatýlabilmesi amacýyla "Türkiye'de Ýstinaf Mahkemelerinin Kuruluþunun Desteklenmesi Projesi" hazýrlanmýþtýr. Avrupa Birliði Komisyonunca maddi olarak desteklenen ve Hollanda-Ýsveç ortaklýðý ile "eþleþtirme" þeklinde yürütülen bu proje, 1000 hakim ve Cumhuriyet Savcýsý ile 1200 yardýmcý personelin eðitimini kapsamaktadýr. Proje kapsamýnda, III eðitim faaliyetlerinde kullanýlmak ve daha sonra teþkilata daðýtýlmak üzere; hukuk hakimlerine, ceza hakimleri ile Cumhuriyet savcýlarýna ve yardýmcý personele yönelik üç ayrý el kitabý hazýrlanmýþ olup, bu kitaplar istinaf usulünü hukuk, ceza ve yardýmcý personel açýsýndan ayrý ayrý ele almaktadýr. Kitaplarýn hazýrlanmasýnda emeði geçen yerli ve yabancý uzmanlar ile Avrupa Birliði Genel Müdürlüðü çalýþanlarýna teþekkür ediyor, kitaplarýn bölge adliye mahkemelerine atanacak hakimsavcý ve yardýmcý personelimize faydalý olmasýný diliyorum. Cemil Çiçek Adalet Bakaný IV TEÞEKKÜR AB ile iliþkilerimiz açýsýndan Türkiye'de istinaf mahkemelerinin kurulmasý konusu ilk olarak 2003 Katýlým Ortaklýðý Belgesinde, "…istinaf mahkemelerinin kurulmasý için gereken hazýrlýklarýn yapýlmasý" þeklinde, kýsa dönem öncelikleri arasýnda ifade edilmiþ, Katýlým Ortaklýðý Belgesine cevap niteliðinde olan 2003 tarihli AB Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Ulusal Programda da "Yargýnýn Ýþleyiþi ve Etkin Bir Yargý Sisteminin Kurulmasý Ýçin Kapasite Geliþtirme" baþlýðý altýnda Türkiye'nin yükümlülükleri arasýnda sayýlmýþtýr. Ayný yerde yapýlan öncelik tanýmlamasýnda ise Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve temel özgürlüklere uygun þekilde yargýnýn etkinlik ve baðýmsýzlýðýnýn güçlendirilmesi için istinaf mahkemelerinin kurulmasý doðrultusunda gerekli hazýrlýklarýn yapýlmasýnýn gerekliliði vurgulanmýþtýr. Ayný þekilde, 2005 tarihli Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde kýsa dönem öncelikler arasýnda istinaf mahkemelerinin kurulmasý çalýþmalarýna devam edilmesi gerekliliði tekrarlandýðý gibi, her yýl yayýnlanan ilerleme raporlarýnda da istinaf mahkemelerinin kurulmasýna iliþkin çalýþmalarýn tamamlanmamýþ olmasý eksiklik olarak ifade edilmektedir. Avrupa Birliði Komisyonu adýna 2003, 2004 ve 2005 yýllarýnda hazýrlanan Türkiye'de yargýnýn iþleyiþine iliþkin istiþarî ziyaret raporlarýnda da, Yargýtay'ýn iþ yükünü hafifleteceði ve ona içtihat mahkemesi olma aslî fonksiyonunu kazandýracaðýndan bahisle istinaf mahkemelerinin kurulmasý tavsiye edilmiþtir. Bu bilgiler ýþýðýnda, bölge adliye mahkemelerinin kuruluþunu öngören 5235 sayýlý Kanunun yasalaþmasý aþamasýnda, Avrupa Birliðine üye ülkelerin mahkemelerinin standartlarýna uygun kurumsal yapýnýn oluþturulmasý, bu mahkemelerde çalýþacak olan hakim- savcý ve yardýmcý personelin desteklenmesi ve istinaf kanun yolunu etkin bir þekilde tatbik etmeye hazýr hale gelmelerinin saðlanmasý amacýyla Bakanlýðýmýz Avrupa Birliði Genel Müdürlüðü tarafýndan "Türkiye'de Ýstinaf Mahkemelerinin Kuruluþunun Desteklenmesi Projesi" hazýrlanmýþtýr. Projenin bu temel amaçlarýný gerçekleþtirmek amacýyla, Yargýtay'da iki adet uluslar arasý sempozyum düzenlenmesi, hakim-savcý ve yardýmcý personelin eðitimi, hakim-savcý ve yardýmcý personel için elkitaplarý hazýrlanmasý ve yurtdýþýna çalýþma ziyaretleri yapýlmasý planlanmýþtýr. Hazýrlanan Proje Fiþinin Avrupa Birliði Komisyonunca onaylanmasýndan sonra, Projenin eþleþtirme ihalesinde, Hollanda büyük proje olarak, Ýsveç ise yardýmcý küçük ortak olarak seçilmiþ ve bu ülkelerle çalýþma planý ve eþleþtirme sözleþmesi hazýrlanmýþtýr. Bu aþamada, o zaman Adalet Bakanlýðý Avrupa Birliði Genel Müdürü olan Dr. A. Saadet Arýkan ve tetkik hakimi Bahadýr Yakut görev almýþtýr. Projenin uygulama aþamasýnda ise, Türk tarafý adýna Adalet Bakanlýðý Avrupa Birliði Genel Müdür Yardýmcýsý Mustafa Elçim, Hollanda adýna Hollanda Yargý Konseyi Baþkaný A.H. Van Delden, Ýsveç adýna ise Batý Ýsveç Ýstinaf Mahkemesi Daire Baþkaný Kjell Björnberg proje liderleri olarak görev alýrken, Amsterdam Ýstinaf Mahkemesi Baþkan Yardýmcýsý Peter Ingelse Yerleþik V Eþleþtirme Danýþmaný, Avrupa Birliði Genel Müdürlüðü Tetkik Hakimi Celalettin Dönmez de Yerleþik Eþleþtirme Danýþmaný Muadili olarak projeyi yürütmüþlerdir. Kitabýn hazýrlanmasýna iliþkin çalýþmalarýn çeþitli aþamalarý ise Genel Müdürlüðümüz tetkik hakimleri Bircan Cihangiroðlu ve Ulvi Altýnýþýk tarafýndan organize edilmiþtir. Ceza hakimleri ve Cumhuriyet Savcýlarýna yönelik bu kitabýn hazýrlanmasý için Türk ve AB Üyesi ülke uzmanlarýndan oluþan bu komisyonda, Türk tarafýndan Ýstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi öðretim üyesi Prof.Dr.Bahri Öztürk, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öðretim üyesi Prof.Dr.Doðan Soyaslan, Yargýtay 4.Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Hasan Tahsin Gökcan, Yargýtay 6. Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Beytullah Metin, Adalet Bakanlýðý Uluslar arasý Hukuk ve Dýþ Ýliþkiler Genel Müdürlüðü Daire Baþkaný Fazlý Doðan, Adalet Bakanlýðý Kanunlar Genel Müdürlüðü Tetkik Hakimi Yüksel Erdoðan, Ankara Cumhuriyet Savcýsý Cemal Dönmez, Ankara Cumhuriyet Savcýsý Hüseyin Görüþen, Ankara Cumhuriyet Savcýsý Murat Esen, Sincan Hakimi Salih Sönmez, Sincan Cumhuriyet Savcýsý Abdi Cengiz yer almýþtýr. Buna karþýlýk AB tarafýndan ise Amsterdam Ýstinaf Mahkemesi Baþkan Yardýmcýsý Irene de Vires, Amsterdam Ýstinaf Mahkemesi Savcýsý Irene Gonzales, Stockholm Ýstinaf Mahkemesi Hakimi Bertil Ahnborg katýlmýþtýr. Komisyon çalýþmalarý esnasýnda Zeynep Burcu Yavuz proje asistaný Eylül Þentuna ise dil asistaný olarak görev almýþlardýr. Katýlan Türk uzmanlarca Ceza Muhakemeleri Kanunu açýsýndan istinaf kanun yolu uygulama usulü ele alýnmýþ, AB üyesi ülke uzmanlarý ise kendi ülkelerindeki istinaf kanun yolunun karþýlaþtýrmalý hukuktaki yansýmasýný irdelemiþlerdir. Ülkemizde yargýnýn etkinlik ve verimliliðinin artýrýlmasýna katkýda bulunacaðýný düþündüðüm eðitim çalýþmalarýnýn ve bu kitabýn hakim ve Cumhuriyet Savcýlarýmýza faydalý olmasýný diler, bu çalýþmalarda görev alan herkese Genel Müdürlüðüm adýna teþekkür ederim. Ahmet FIRAT Adalet Bakanlýðý Avrupa Birliði Genel Müdürü VI ÝÇÝNDEKÝLER SUNUÞ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .III TEÞEKKÜR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .V I. GÝRÝÞ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2 II. KAVRAM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 1. Ýstinaf nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 2. Ýstinaf gerekli midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 III. ÝSTÝNAF MAHKEMELERÝNÝN TARÝHÇESÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6 3. Ýstinaf mahkemelerinin ortaya çýkýþý ve geliþimi nasýl olmuþtur? . . . . . . . . . . . . . . . .6 4. Türkiye'de istinaf mahkemeleri ilk defa ne zaman kurulmuþtur? . . . . . . . . . . . . . . . .7 5. Ýstinaf mahkemeleri neden kaldýrýlmýþtýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7 6. Ýstinaf mahkemeleri niçin yeniden kurulmuþtur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8 7. Türk Ýstinaf sistemi hangi ülke sistemine benzemektedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 IV. MUKAYESELÝ HUKUKTA ÝSTÝNAF . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 A. FRANSA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 a) Asliye Ceza (Tribunal Correctionnel) davalarýnda istinaf . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 8. Asliye Ceza Ýstinaf mahkemesi kaç üyeden oluþur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 9. Asliye Ceza Davalarýnda istinafa kimler baþvurabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 10. Baþvuru süresi kaç gündür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 11. Karþý baþvurunun (arizî baþvuru) kendiliðinden düþmesi mümkün müdür? . . . . . .11 12. Baþvuru nereye yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 13. Ýstinaf gerekçesini içeren dilekçe ne zaman verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 14. Ýstinaf baþvurusunun infaza etkisi var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 15. Ýstinaf mahkemesinin inceleme alaný sýnýrlý mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 16. Duruþmaya nasýl baþlanýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 17. Tanýk ve taraflarýn dinlenme sýralarý nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 18. Asliye Ceza istinaf mahkemesinde uygulanan yargýlama kurallarý nelerdir? . . . . .12 19. Mahkeme davanýn kabule þayan olmadýðýna karar verebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . .12 20. Mahkeme davanýn kabulünden sonra ne tür kararlar verebilir? . . . . . . . . . . . . . . . .12 21. Yeni kararla sanýðýn durumu aðýrlaþabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 22. Mahkeme düzeltme kararý verebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 23. Ýstinaf mahkemesi cezayý belirleyebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 24. Ýstinaf mahkemesi görevsizlik kararý verebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 25. Ýstinaf mahkemesi iþin esasýný çözebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 b) Sulh Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý istinaf . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 c) Aðýr Ceza Davalarýnda (La Cour d'assises) Ýstinaf . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 26. Kaç üyeden oluþur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 27. Mahkeme sanýðýn durumunu aðýrlaþtýrabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 28. Ýstinaf baþvurusunun karara etkisi varmýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 29. Baþvuru süresi kaç gündür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 30. Karþý baþvuru kaç gün içinde yapýlmalýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 31. Ýstinaf baþvurusundan vazgeçilebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 32. Ýstinaf baþvurusu nereye yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 33. Aðýr Ceza Ýstinaf mahkemesi nasýl belirlenir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 B. ÝTALYA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 34. Ýstinafa kimler baþvurabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 VII 35. Ýstinafa gidilemeyecek kararlar var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 36. Ýstinaf baþvurusu taraflara ne zaman teblið edilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 37. Ýstinaf baþvurusuna karþý baþvuru nasýl gerçekleþtirilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16 38. Yetkili istinaf mahkemesinin belirlenmesinde ölçü nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16 39. Ýstinaf mahkemesinin incelemesi sýnýrlý mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16 40. Ýlk derece mahkemesi yargýlama usulü istinaf mahkemesinde de uygulanabilir mi? .16 41. Duruþmaya nasýl hazýrlanýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 42. Ýstinaf yargýlamasýna nasýl baþlanýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 43. Ýstinaf mahkemesinde duruþma nasýl yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 44. Yeni delil ikamesi istenebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 45. Ýstinaf yargýcýnýn hükmü nasýl olabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 46. Ýstinaf mahkemesinin tüm kararlarýna karþý Temyiz'e baþvurulabilir mi? . . . . . . . .18 47. Sulh ve Asliye Ceza Mahkemesi kararlarýný inceleyen istinaf mahkemesi kaç üyelidir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 48. Aðýr Cezalýk suçlar için istinaf mahkemesi üye sayýsý nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . .18 C. ALMANYA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 49. Ýlk derece mahkemelerinin tüm kararlarýna karþý istinaf mahkemesine baþvurulabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 50. Baþvuru süresi kaç gündür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 51. Eski hale getirme talebi istinaf süresini durdurur mu? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 52. Ýstinaf baþvurusu mahkeme kararýna etki eder mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 53. Ýstinaf gerekçesi ne zaman gösterilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 54. Ýstinafa baþvuru sýnýrlanabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 55. Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusunu reddedebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 56. Mahkeme kalemi dosyayý savcýlýða ne zaman gönderir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 57. Dosyayý istinaf mahkemesine kim ve nasýl gönderir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 58. Ýstinaf mahkemesi baþvuruyu kabule þayan olup olmadýðý açýsýndan inceleyebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 59. Ýstinaf mahkemesinde duruþma hazýrlýðýna nasýl baþlanýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 60. Duruþmalar nasýl baþlar? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 61. Duruþmada yazýlý belge okunabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21 62. Delillerin ortaya konulmasýndan sonra ilgilileri dinleme sýrasý nedir? . . . . . . . . . .21 63. Ýstinaf mahkemesinin inceleme yetkisi sýnýrlý mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21 64. Ýstinaf mahkemesi hükmünün mahiyeti ne olabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21 65. Ýstemde bulunan sanýðýn ceza yargýlamasýnda bulunmamasý halinde ne yapýlýr? . .21 66. Sanýðýn kanuni temsilcisi istinaf baþvurusu yapýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21 67. Ýstinaf mahkemesi sanýk aleyhine bozma kararý verebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . .22 68. Hangi kararlara karþý temyize gidilebilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 69. Ýstinafa gitmeden temyize gitmek mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 D. HOLLANDA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 70. Ýstinafa kimler baþvurabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 71. Hangi kararlara karþý istinafa baþvurulabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 72. Baþvuru ne zaman yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 73. Duruþma günü ne zaman belirlenir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 74. Dosya istinaf mahkemesine ne zaman gönderilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23 75. Ýstinaf mahkemesinde yeni tanýk dinlenebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23 76. Ýstinaf mahkemesi ek soruþturma yapabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23 VIII 77. Duruþma günü nasýl belirlenir ve baþvurana ne zaman tebligat yapýlýr? . . . . . . . . .23 78. Ýlk derece mahkemesinde geçerli kurallar istinafta da uygulanabilir mi? . . . . . . . .23 79. Ýlk derece mahkemesinde deðerlendirilen bir belge istinafta tekrar tartýþma konusu yapýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23 80. Maðdur þahsi hak taleplerini ne zaman yapmalýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24 81. Ýstinaf mahkemesinin kararlarý nasýl olabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24 82. Ýstinaf mahkemesi sanýðýn durumunu araþtýrabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24 E. ÝSVEÇ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24 83. Ýsveç'te genel olarak yargý sisteminin ve istinaf mahkemelerinin yapýsý nasýldýr? .24 84. Ýstinafa kimler tarafýndan ve ne þekilde baþvurabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 85. Ýstinaf baþvurusu üzerine, karþý baþvuru yapýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .26 86. Mahkeme davayý istinaf mahkemesine ne zaman gönderir? . . . . . . . . . . . . . . . . . .26 87. Baþvuru yasaya aykýrý ise veya içeriðinde eksiklikler mevcutsa ne yapýlýr? . . . . . .26 88. Ýstinaf mahkemesi koruma tedbirleri hakkýnda karar verebilir mi? . . . . . . . . . . . . .27 89. Karþý tarafýn cevabý neleri içermelidir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .27 90. Verilen cevap istinafa baþvurana gönderilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .27 91. Ýstinaf için izin verilmesi gereken hallerde izin ne zaman verilir? . . . . . . . . . . . . .27 92. Ýstinaf mahkemesi yeni delil toplayabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .27 93. Ýstinaf mahkemesi hangi hallerde duruþma yapmaksýzýn davayý neticelendirebilir?27 94. Duruþma hazýrlýðý nasýl yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28 95. Ýstinafta duruþmaya iliþkin hükümlerin bir özelliði var mýdýr ? . . . . . . . . . . . . . . . .28 96. Duruþma nasýl yapýlýr ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 97. Ýstinafa baþvuranýn duruþmaya gelmemesi halinde ne yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . .29 98. Ýstinaf baþvurusundan vazgeçmek mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 99. Ýstinaf mahkemesi sanýðý daha aðýr bir cezaya mahkum edebilir mi? (Refornatio in pejüs) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 100. Mutlak bozma sebepleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 101. Nisbi bozma sebepleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 102. Bozmadan sonra dosya hangi mahkemeye gönderilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29 V. ÝSTÝNAFIN DÝÐER KANUN YOLLARI ÝLE OLAN ÝLÝÞKÝSÝ . . . . . . . . . . . . . . . . .30 103. Ýstinaf ile itiraz arasýnda ne fark vardýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .30 104. Ýstinaf ile temyiz arasýnda ne fark vardýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31 VI. ÝSTÝNAFA HAKÝM OLAN ÝLKELER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31 Ceza muhakemesine hakim olan ilkelerin önemli bir kýsmýnýn istinafa da hakim olacaðý açýktýr. Ýstinafta görev yapanlarýn bu ilkelere uygun hareket etme zorunluluðu vardýr. Bu hukuk devleti ilkesinin bir gereðidir. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31 105. Ýstinafta Hukuk devleti ilkesi ne anlama gelir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31 106. Ýnsan Haysiyetinin Korunmasý (Dokunulmazlýðý) Ýlkesi nedir? . . . . . . . . . . . . . . .33 107. Ýþkence Yasaðý Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .33 108. Adil Yargýlama Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .35 109. Baðýmsýz ve Tarafsýz Hakim Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .38 110. Meram Anlatma Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47 111. Þüpheden Sanýk Yararlanýr Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47 112. Halka Açýklýk Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48 113. Özel Hayatýn Gizliliði Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48 114. Maddî Gerçeðin Araþtýrýlmasý Ýlkesi Nedir? Kanuna Aykýrý Elde Edilen Delillerin Muhakemede Kullanýlmamasý Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .51 IX 115. Davasýz Yargýlama Olmaz Ýlkesi Ýstinafta Geçerli midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .52 116. Yüz yüzelik, doðrudan doðruyalýk (Vasýtasýzlýk) Ýlkesi Nedir? . . . . . . . . . . . . . . .53 117. Ýstinaf Muhakemesinin Yürüyüþüne Ýliþkin Ýnsan Haklarý Nelerdir? . . . . . . . . . .54 118. Hak Arama Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55 119. Haklarý Öðrenme Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55 120. Muhakemenin Sonuna Kadar Suçsuz Sayýlma Hakký (Masumluk Karinesi) . . . .55 121. Kimse Kendisini ve Yakýnlarýný Suçlandýrýcý Beyanlarda Bulunmaya Zorlanamaz Ýlkesi (Nemo Tenetur Ýlkesi) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55 122. Kimsenin Baþkasýnýn Fiilinden Dolayý Yargýlanmamasý Hakký (Ceza Sorumluluðunun Þahsîliði Ýlkesi) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55 123. Kanunda Suç Olarak Gösterilmemiþ Bir Fiilden Dolayý Takibata Uðramama ve Kanunda Öngörülmemiþ Bir Cezaya Çarptýrýlmama Hakký (Suçlarýn ve Cezalarýn Kanunîliði Ýlkesi) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .56 124. Savunma Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .56 125. Kanunî (Olaðan) Hâkim Tarafýndan Yargýlanma Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .57 126. Tercüman Hakký ve Makûl Süre Ýçinde Yargýlanma Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . .57 127. Denetim Muhakemesine Baþvurma Hakký . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .59 128. Yukarýda açýklanan ilkelerin, insan haklarýnýn ve temel hak ve özgürlüklerin ihlâl edilmesinin hukuki sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .60 VII. KORUMA TEDBÝRLERÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .61 129. Ýstinaf aþamasýnda yakalama, tutuklama, adli kontrol, arama, elkoyma, iletiþimin dinlenmesi ve tespiti, vücudun muayenesi ve moleküler inceleme yapýlmasý gibi koruma tedbirlerine baþvurulmasý mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .61 VIII. BÖLGE ADLÝYE MAHKEMELERÝNÝN TEÞKÝLAT YAPISI . . . . . . . . . . . . . . . . .62 130. Bölge Adliye (Ýstinaf) Mahkemeleri Nasýl Kurulur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .62 131. Bölge Adliye Mahkemelerinin Organlarý Nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .63 132. Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .65 133. Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Dairelerinin Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . . .65 134. Bölge Adliye Mahkemeleri Kimlerden Oluþur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .66 135. Bölge Adliye Mahkemeleri Yüksek Mahkememidir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .67 136. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkanlarýnýn Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . .68 137. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkanlar Kurulunun Görevleri Nelerdir? . . . . . . . .69 138. Bölge Adliye Mahkemeleri Daire Baþkanlarýnýn Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . .70 139. Bölge Adliye Mahkemeleri Üyelerinin Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . .70 140. Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Baþsavcýlarýnýn Görevleri Nelerdir? . . .71 141. Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Savcýlarýnýn Görevleri Nelerdir? . . . . .72 142. Bölge Adliye Mahkemeleri Adalet Komisyonlarýnýn Görevleri Nelerdir? . . . . . .72 143. Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri Yazý Ýþleri Müdürlüklerinin Görevleri Nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .72 144. Bölge Adliye Mahkemeleri Denetime Tabi midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .72 145. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkan, Daire Baþkaný, Üye, C.Baþsavcýsý ve C.Savcýlarý Hakkýnda Soruþturma Usulü Nasýl Olacaktýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .73 ÝKÝNCÝ BÖLÜM: ÝSTÝNAF USULÜ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .73 I. GÖREV (MADDE BAKIMINDAN YETKÝ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .73 146. Ýstinaf mahkemeleri hangi kararlarý inceler? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .73 147. Ýlk derece mahkemesinin kesin olan hüküm ve kararlarý hangileridir? . . . . . . . . .74 X 148. Ýlk derece mahkemesinin ara kararlarýna karþý istinafa baþvurulabilir mi? . . . . . .74 149. Ýstinaf mahkemeleri ilk derece mahkemesi kararlarýný hangi yönlerden inceler? .74 150. Ýstinaf mahkemelerinin yargý çevresinde bulunan hâkimlerin davaya bakma engelleri çýkarsa sorun nasýl çözülür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74 151. Ýstinaf mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn istinaf konusu olan davaya iliþkin görevleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74 II. YETKÝ ( YER BAKIMINDAN YETKÝ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74 152. Ýstinaf mahkemeleri nasýl ve nerede kurulurlar? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74 153. Yer yönünden yetki nasýl belirlenir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 154. Yetkisizlik kararlarý hangi halde verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 155. Ýstinaf mahkemelerinin yargý çevresindeki mahkemeler arasýnda yetki ve görev uyuþmazlýklarýný hangi mahkeme çözer? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 III. ÝSTÝNAF MUHAKEMESÝNÝN SÜJELERÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 156. Ýstinaf muhakemesine katýlan süjeler kimlerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 157. Ýstinaf yargýlamasýný kim yapar? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 A. HAKÝM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .75 158. BAM'da görev alan hakimin çekinme ve ret nedenleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . .76 a. Ýstinafta hakimin davaya bakamayacaðý haller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .76 b- Ýstinafta hakimin yargýlamaya katýlamayacaðý durumlar . . . . . . . . . . . . . . .77 159. Hâkimin reddi sebepleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .77 160. Ýstinafta hakimin reddi muhakemesi nasýl yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .78 161. Ýstinafta hâkimin çekinmesi ve çekinmenin incelenmesi nasýldýr? . . . . . . . . . . . .80 B- ZABIT KATÝBÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .81 162. Ýstinaf duruþmasýnda zabýt katibi bulunur mu? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .81 C- ÝDDÝA MAKAMI; SAVCI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .82 163. Yeni CMK'ya göre savcýnýn yeni konumu nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .82 164. Savcý taraf mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .84 165. Savcýnýn özerk olmasý ne demektir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .84 166. Ýstinaf yargýlamasýnda savcýnýn bulunmasý zorunlu mudur? Görev ve yetkileri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .84 D-SAVUNMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85 a-SANIK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85 167. Suç þüphesi altýnda olup da sanýk niteliði tartýþmalý olanlar kimlerdir? . . . . . . . .85 168. Ýstinaf muhakemesinde sanýðýn hak ve yükümlülükleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . .86 b. MÜDAFÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .88 169. Ýstinaf aþamasýnda müdafi görev alabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89 170. Ýstinafta mecburi müdafi sistemi geçerli midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89 171. Ýstinaf muhakemesinde müdafi doðrudan soru sorarak yargýlamaya aktif olarak katýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91 172. Müdafi kanun yoluna baþvurabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91 173. Yerel mahkemede görev yapan müdafi istinafta görevine devam eder mi? . . . . .91 E. MALEN SORUMLU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91 174. Malen sorumlu istinaf yargýlamasýnda yer alabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91 F- MAÐDUR, ÞÝKAYETÇÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .92 175. Yeni CMK'ya göre maðdurun yeni konumu nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .92 176. Ýstinafta maðdur ile þikayetçinin haklarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .92 177. Maðdur ve þikayetçiye tebligat, dinlenme usulü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .93 XI G-KATILAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94 178. Katýlan kimdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94 179. Katýlma nasýl olur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94 180. Katýlanýn haklarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94 181. Ýstinaf aþamasýnda davaya katýlma olabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .95 IV-BAÞVURU SÜRESÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .96 182. Ýstinaf kanun yoluna baþvuru süresi nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .96 183. Baþvuru süresinin hukuki niteliði nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97 184.Ýstinafta eski hale getirme usulü nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97 V. BAÞVURU ÞEKLÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .99 185. Ýstinaf baþvurusunda þekil þartý var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .99 186. Ýstinaf baþvurusunda gerekçe gösterilmesi zorunlu mudur? . . . . . . . . . . . . . . . .100 187. Ýstinafa baþvurudan vazgeçilmesi ve etkisi nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101 VI. ÝSTÝNAFTA ÝSPAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101 188. Ýstinafta ispatýn esaslarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101 189. Ýspat araçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .103 190. Ýstinaf mahkemesi deli toplayabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .113 191. Ýstinaf mahkemesi keþif yapabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .114 192. Ýstinaf aþamasýnda ölü muayenesi ve otopsi mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . .115 193. Diðer delil toplama yöntemleri (koruma tedbirleri) nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . .115 194. Ýstinaf aþamasýnda deliller nasýl deðerlendirir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .115 195. Ýstinaf aþamasýnda bilirkiþi görevlendirilebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .116 196. Delil yasaklarý istinaf muhakemesinde geçerli midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .117 197. Delil yasaðý sayýlan haller nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .118 198. Delil yasaklarýnýn görevi nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .119 199. Yeni CMK'da öngörülen yeni delil Yasaklarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .119 200. Aydýnlatma yükümlülüðünün yerine getirilmemesi nedir (m. 147 CMK) ? . . . .119 201. Yasak sorgu metodlarý (m. 148 CMK) nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .120 202. Deðerlendirme yasaklarý (m. 38/6 AY; m. 217/2 CMK) Nelerdir? . . . . . . . . . . .122 203. AY m. 38/6'nýn mutlak anlaþýlmasýnýn sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . .127 204. Özel kiþiler ve özel güvenlik görevlileri tarafýndan elde edilen hukuka aykýrý deliller muhakemede kullanýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .129 VII. ÝSTÝNAF BAÞVURUSU ÜZERÝNE ÝLK DERECE MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .130 205. Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusunu hangi hallerde reddedebilir? . . . . . . .130 a) Süre Yönünden; . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .130 b) Ýstinafa Baþvurabilecek Hükümlerden Olup Olmadýðý Yönünden; . . . . . . . . . .130 c) Ýstinaf baþvurusuna hakký bulunup bulunmadýðý yönünden; . . . . . . . . . . . . . . .131 206. Ýstinaf talebinin red kararýna karþý baþvuru yolu var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . .131 207. Ýlk Derece mahkemesi istinaf baþvurusunu uygun bulursa hangi iþlemleri yapmalýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .131 208. Ýstinaf baþvurusunun hükme etkisi nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .132 VIII BÖLGE ADLÝYE MAHKEMESÝ CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐINCA YAPILACAK ÝÞLEMLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .133 209. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, dosyadaki tebligat eksikliklerinin giderilmesini nasýl saðlar? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .133 210. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn soruþturmayý geniþletme yetkisi var mýdýr? .133 XII 211. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý delil ve belge sunabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . .134 212. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, dosyayý ilk derece mahkemesine geri gönderebilir mi ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .134 213. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý tebliðnamede hangi hususlara yer vermelidir? . .134 214. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý tutukluyu tahliye edebilir mi ? . . . . . . . . . . . . . .136 215. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý infaza yetkili midir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .137 IX. ÝSTÝNAF MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .138 A. ÖN ÝNCELEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .138 216. Tebliðname kimlere ve nasýl teblið edilmelidir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .138 217. Ön incelemede hangi kararlar verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .139 218. Ön inceleme usulü nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .139 219. Savcý, müdafi ve vekil ön incelemeye katýlýr mý? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .140 220. Hangi halde yetkisizlik kararý verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .140 221. Ýstinaf baþvurusunun reddine hangi hallerde karar verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . .140 222. Yetkisizlik kararlarýna karþý kanun yolu açýk mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .142 223. Ön incelemede tahliye kararý verilebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .142 224. Baþvurunun reddi kararýnýn hüküm ve sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . .142 B. ÝNCELEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .142 225. Ýnceleme usulü nasýldýr ve sonucunda hangi kararlar verilir? . . . . . . . . . . . . . . .142 226. Ýnceleme iþlemine savcý, müdafi ve vekil katýlýr mý? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .143 227. Ýnceleme, istinaf baþvurusunda gösterilen nedenlerle sýnýrlý mýdýr? . . . . . . . . . .143 228. Baþvurunun 'esastan reddi' kararý hangi hallerde verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . .144 229. Baþvurunun esastan reddi kararýnýn hüküm ve sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . .146 230. Bozma sebebi olan mutlak hukuka aykýrýlýk halleri hangileridir? . . . . . . . . . . . .146 231. Bozma üzerine dosya nereye gönderilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .147 232. Bozma kararý hangi usulle verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .148 233. Bozma kararlarýna karþý kanun yolu açýk mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .149 234. Ýlk derece mahkemesinin hükmünde 'düzeltme' yapýlmasý mümkün müdür? . . .149 C. KOVUÞTURMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .149 235. 'Ýlk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlmasý, davanýn yeniden görülmesi ve duruþma açýlmasý kararý' hangi hallerde verilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .149 236. 'Kararýn kaldýrýlmasý, davanýn yeniden görülmesi ve duruþma açýlmasý kararý'nýn verilmesi usulü nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .150 237. Duruþma hazýrlýðý nasýl yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .151 238. Ýstinaf yargýlamasýnda uzlaþma hükümleri uygulanabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . .152 239. Ýstinaf duruþmasý nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .153 240. Ýstinaf duruþmasýnda hangi kurallar uygulanýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .153 241. Ýstinaf duruþmasýnda kimler bulunmak zorundadýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .153 242. Ýstinaf duruþmasý hangi hallerde kapalý yapýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .153 243. Ýstinaf duruþmasýna basýn girebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .154 244. Ýstinaf duruþmasýna nasýl baþlanýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .154 245. Ýstinaf duruþmasýna ara verilebilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .155 246. Makul sürede duruþma yapmak ne demektir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .155 247. Çaðrý kaðýdýnýn tebliði ile duruþma günü arasýnda neden bir haftalýk süre býrakýlýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .155 248. Ýstinaf duruþmasýnda baþkanýn yetkileri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .156 249. Ýstinaf mahkemesi zorla getirme ve yakalama emri çýkarabilir mi? . . . . . . . . . .156 XIII 250. Ýstinaf mahkemesinde çapraz sorgu yapýlabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .156 251. Sanýðýn tebligata raðmen mazeretsiz olarak istinaf duruþmasýna gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapýlamamýþ olmasý, delillerin ortaya konulmasýna engel olur mu? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .158 252. Ortaya konulmasý istenilen bir delil hangi hâllerde reddolunur? . . . . . . . . . . . .158 253. Ýstinaf duruþmasýnda sadece okumakla yetinilebilecek kayýtlar nelerdir? . . . . .158 254. Ýstinaf duruþmasýnda duruþma tutanaðý nasýl tutulur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .159 255. Duruþma tutanaðýnýn ispat gücü nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .160 256. Ýstinaf mahkemesi kararlarýný nasýl verir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .160 D. ÝSTÝNAF MAHKEMESÝNDE DURUÞMA SONUNDA VERÝLECEK KARARLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .160 257. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði son kararlar (hüküm) nelerdir?160 258. Hükmün Gerekçesinde gösterilmesi gerekli hususlar nelerdir? . . . . . . . . . . . . . .164 259. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði kararlara karþý direnme (ýsrar) mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .167 260. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði kararlardan hangileri kesin niteliktedir ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .167 X. BOZMA ÜZERÝNE ÝLK DERECE MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER169 261. Bozma kararý üzerine dosya kendisine gönderilen ilk derece mahkemesi ilk olarak hangi iþlemleri yapmalýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .169 262. Bozmadan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlacak duruþmada hangi usul uygulanmalýdýr ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .171 263. Bozmadan sonra yerel mahkemedeki duruþmada sanýðýn sorgusu yapýlarak bozma kararýna karþý diyecekleri sorulmalý mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .171 264. Bozmadan sonra davaya katýlma mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .172 265. Müdafiin görevi bozmadan sonraki yargýlamada da devam etmeli midir? . . . . .173 266. Ýlk yargýlamadaki tüm iþlemler yenilenmeli midir ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .174 XI. FARKLI YER ÝSTÝNAF CEZA DAÝRELERÝNÝN KARARLARI ARASINDA ÇIKABÝLECEK ÝÇTÝHAT AYRILIÐININ GÝDERÝLMESÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .177 267. Ýçtihat farklýlýðýný gidermeyi saðlayan yasal yollar nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . .177 268. Ýçtihat farklýlýðýný azaltabilecek idari uygulamalar yapýlabilir mi? . . . . . . . . . . .178 XII. DENETÝM MUHAKEMESÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .178 A. ÝTÝRAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .178 269. Ýtiraz kanun yolunun niteliði ve koþullarý nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .178 270. Ýstinaf mahkemesi ara kararlarýna karþý itiraz yolu açýk mýdýr? . . . . . . . . . . . . . .179 271. Ýstinafta itirazý inceleme usulü nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .179 272. Ýstinaf mahkemesinde itiraz yoluyla incelenecek kararlar nelerdir? . . . . . . . . . .180 B. TEMYÝZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .180 273. Temyiz nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .180 274. Temyiz süresi ne kadardýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .181 275. Temyiz baþvurusunun þekli nasýldýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .181 276. Temyiz baþvurusunda gerekçe zorunlu mudur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .182 277. CMK'da re'sen (otomatik) temyiz var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .182 278. Temyize kimler baþvurabilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .183 279. Temyiz Baþvurusunun sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .183 280. Temyize tabi kararlar hangileridir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .184 281. Temyiz nedenleri nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .185 XIV 282. Hukuka aykýrýlýk nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .185 283. Hükümden önce verilen ve hükme etki eden kararlarýn temyizi mümkün müdür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .187 284. Temyiz baþvurusunun kabule deðer sayýlamamasý nedeniyle kararý veren mahkemece reddi hangi hallerde mümkündür? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .188 285. Temyiz baþvurusunun reddi kararýna karþý taraflarýn haklarý nelerdir? . . . . . . . .188 286. Temyiz baþvurusunun kararý veren mahkemece kabule deðer görülmesi üzerine temyiz dilekçesinin karþý tarafa tebliði ve cevap hakký usulü nasýldýr? . . . . . . . .188 287. Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi usulüne uygun olarak temyiz edilen dosyayý nereye gönderir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .188 288. Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn temyizle ilgili görevleri nelerdir? . . . . . .188 289. Temyiz incelemesinde denetlenemeyecek konular nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . .189 290. Bölge adliye mahkemelerinin ayný dosyada birden çok suç ve dava ile ilgili vereceði kararlarda temyize tabi olan ve olmayan dava ayrýmý nasýl yapýlýr? . . . .189 291. Temyiz incelemesi temyiz baþvurusunda gösterilen nedenlerle sýnýrlý mýdýr? . .189 292. Temyiz isteminin reddi kararlarý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? . .190 293. Yargýtay Temyiz incelemesi sonucunda hangi kararlarý verebilir? . . . . . . . . . . .191 294. Temyiz isteminin esastan reddi kararlarý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .191 295. Temyiz edilen hükmün bozulmasý kararý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .191 296. Yargýtay'ýn düzeltme kararlarýnýn sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .191 297. Yargýtay düþme kararlarýný hangi hallerde verir sonuçlarý nelerdir? . . . . . . . . . .192 298. Yargýtay'ýn temyiz incelemesinin sona ermesi sonucunda dosya nereye gönderilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .193 299. Yargýtay duruþmalý temyiz incelemesini hangi hallerde yapar? . . . . . . . . . . . .193 300. Yargýtay'ýn bozma kararý üzerine dosya kendisine gönderilen mahkemenin yapacaðý iþlemler nelerdir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .194 C. KANUN YARARINA BOZMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .195 301. Hangi hallerde kanun yararýna bozma yoluna baþvurulabilir? . . . . . . . . . . . . . . .195 302. Ýstinaf yoluna baþvurulmadan kesinleþen karara karþý kanun yararýna bozma olanaðý var mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .196 303. Ýstinaf mahkemesi denetiminden geçen bir karara karþý kanun yararýna bozmaya baþvurulabilir mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .196 304. Yargýtay'ýn bozma kararý üzerine istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler nelerdir ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .197 D. YARGILAMANIN YENÝLENMESÝ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .197 305. Yargýlamanýn yenilenmesi yoluna hangi hallerde baþvurulabilir? . . . . . . . . . . . .197 306. Ýstinaf mahkemesince verilerek kesinleþen kararlar üzerine yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilebilir mi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .198 307. Yargýlamanýn yenilenmesi baþvurusu üzerine istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler nelerdir ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .199 308. Yeniden yargýlama üzerine istinaf mahkemesi hangi kararlarý verir ? . . . . . . . .200 E. BÝREYSEL BAÞVURU HAKKI VE YARGILAMANIN YENÝLENMESÝ . . . . .200 309. AÝHM kararý nedeniyle yargýlamanýn yenilenmesi hangi hallerde söz konusudur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .200 310. Yenileme istemini kim veya kimler yapabilecektir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .202 XV 311. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hangi halde kabul edilmez? . . . . . . . . . . . . . .203 312. Yenileme istemi nereye yapýlacaktýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .203 313. Yenileme istemi hangi süre içinde yapýlacaktýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .203 314. Yenileme istemi üzerine otomatik olarak duruþmaya mý geçilecektir? Bu konuda nasýl bir usul uygulanacaktýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .203 315. Ýstemin kabulü, otomatik olarak mahkumun tahliyesini gerektirir mi? . . . . . . . .204 316. Yeniden yapýlan yargýlama neticesinde ne gibi kararlar verilebilir? Bu kararlar denetime açýk mýdýr? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .204 EKLER: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .205 1. ÝNSAN HAKLARI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERÝNÝN KORUNMASINA ÝLÝÞKÝN SÖZLEÞME (AVRUPA ÝNSAN HAKLARI SÖZLEÞMESÝ) (11'NCÝ PROTOKOL ÝLE DEÐÝÞTÝRÝLEN VE YENÝDEN DÜZENLENEN SÖZLEÞME METNÝ) . . . . .205 2. AVRUPA ÝNSAN HAKLARI SÖZLEÞMESÝ 7. PROTOKOL . . . . . . . . . . . . . . . . .223 3. TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝ ANAYASASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .227 6. CEZA MUHAKEMESÝ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ÞEKLÝ HAKKINDA KANUN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .275 XVI KISALTMALAR AY : Anayasa AYM : Anayasa Mahkemesi AÝHM : Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi AÝHS : Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi AMKD : Anayasa Mahkemesi Kararlarý Dergisi BAM : Bölge Adliye Mahkemesi BAMK : Adli Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri Ýle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluþ, Görev ve Yetkileri Hakkýnda Kanun C : Cilt CD : Ceza Dairesi CGK : Ceza Genel Kurulu E. : Esas HSYK : Hakimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu ÝBK : Ýçtihadý Birleþtirme Kararý K. : Karar M : Madde RG : Resmi Gazete s. : Sayfa S. : Sayý vd. : ve devamý Yar. : Yargýtay XVII XVIII KAYNAKLAR • Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 3.Basý, Ýstanbul 2005. • Çýnar, Ali Rýza, Ceza Yargýlamasýnda Temyiz Yolu, Ankara 2006. • Gündüz, Orçun, "Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf", Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2005, C.II, S.2. • Gölcüklü, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'ne Göre Doðru Yargýlama, Ankara 1995. • Gölcüklü/Gözübüyük, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve Uygulamasý, 3. Basý Ankara 2002. • Kunter/Yenisey, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 12. Basý Ýstanbul 2003. • Kunter/Yenisey, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku 2005 Eki, Arýkan, Mayýs 2005. • Özbek, V.Özer, Yeni Ceza Muhakemesi Kanununun Anlamý, Ankara 2005. • Öztürk/Erdem, Uygulamalý Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara 2006 • Tezcan, Durmuþ, Fransýz Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf Adalet Dergisi, Ocak 2000. Yýl 91 Sayý 2. • Tezcan/Erdem/Sancakdar, Türkiye'nin Ýnsan Haklarý Sorunu, Ankara 2002. • Turcey Valery: Ceza Yargýlama hukukunda istinafýn yeri: Ýstinaf Mahkemeleri - Uluslararasý Toplantý. Ankara 2003. • Þahin, Ceza Muhakemesi Kanunu Gazi Þerhi, Ankara 2005 • Þahin, Sanýðýn Kolluk Tarafýndan Sorgulanmasý, Ankara 1994. • Yaþar, Osman, Ceza Muhakemesi Kanunu, Ankara 2005. • Yenisey, Feridun, Ceza Adalet sisteminin Etkinliði ve Ýstinaf , Adalet Dergisi, Ocak 2000. Yýl 91 Sayý 2. • Yenisey, Feridun, Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf ve Tekrar Kabulü Sorunu, Doktora Tezi, Ýstanbul 1979. • Yenisey, Feridun, Almanya Federal Strafprozebordnung (StPO) Ýst. 2005. Cumhuriyeti XIX Ceza Muhakemesi Kanunu. XX BAM Baþkan ý BAÞKANLIK Baþkanlýk Yazý Ýþleri Müdürlüðü BAM Baþkaný BAÞKANLAR KURULU Daire Baþkanlarý Hukuk Daireleri (En Az Üç Daire ) Baþkan ve Üyeler Ceza Daireleri ( En Az Ýki Daire ) Baþkan ve Üyeler DAÝRELER (Dairelerde bir baþkan ile en az iki üye bulunur. Daire sayýsý Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine HSYK’ca artýrýlýp azaltýlabili r.) BÖLGE ADLÝYE MAHKEMELERÝ TEÞKÝLAT ÞEMASI C.BAÞSAVCILI ÐI • C. Baþsavcýsý • C. Savcýlarý • BAM Baþkaný • Asil üye (HSYK’ca Daire Baþkanlarý arasýndan seçilir) • C.Baþsa vcýsý • Yedek üye ( HSYK’ca Daire Bþk (ve üyeler arasýndan belirlenir) ADALET KOMÝSYONU • • • • • • MÜDÜRLÜKLER 1 B AM Baþkanlýðýnda Daire lerde C.Baþsavcýlýðýnda Adalet Komisyonunda Cum. B aþ.da (Ýdari Ýþler Md.) Ýhtiyaç duyulan diðer müdürlükler I. GÝRÝÞ Türk Hukuk Tarihinde bir süre uygulanýp, uygulamadan doðan kimi sorunlar nedeniyle kaldýrýlmýþ bulunan istinaf mahkemelerinin yeniden kuruluþu 26.9.2004 tarihli ve 5234 sayýlý Kanunla öngörülmüþtür. Böylece, iki dereceden ibaret yargý sistemimiz, bölge adliye mahkemelerinin de yerini almasýyla üç dereceli hale gelmektedir. Bölge adliye mahkemelerinin çalýþmaya baþlamasý ile, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar, hem hukukilik denetimine tabi tutulacak, hem de olay yargýlamasý yönünden denetlenerek, gerektiðinde yeniden yargýlama yapýlacaktýr. Böylece, yargý hatalarý en aza indirilmek suretiyle maddi hakikate ulaþýlmýþ olunacaktýr. Bu þekilde ülke düzeyinde hukuk birliðini saðlama iþlevini üstlenmiþ olan Yargýtay da bir içtihat mahkemesi haline gelerek, hukuka aykýrýlýk denetimini yapacaktýr. Bölge adliye mahkemelerinin kurulmasý öncesinde hakim ve C. Savcýlarýnýn bilgilendirilmesi ve kaynak kitap yazýlmasý konusunda Hollanda Yargý Konseyi ve Ýsveç Mahkemeler Ýdaresi ile Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlýðý arasýnda iþbirliði yapýlmýþ ve müþterek çalýþma sonucunda bu kitap ortaya çýkmýþtýr. Kitabýn amacý, bölge adliye mahkemelerinde görev yapacak hakim ve C. Savcýlarýnýn mahkemenin örgütleniþi ve yargýlama usulü hakkýnda bilgilendirilmesi için kaynak el kitabý olmasýdýr. Bu nedenle içerik ve kapsamýnýn bu amaca uygun olmasýna özen gösterilmiþtir. Kitap, uygulamacý ve akademisyenlerden oluþan bir yazarlar komisyonu tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Kitabýn yazýmýnda konular yazarlar arasýnda paylaþýlmýþ ve yapýlan toplantýlarda, Ýsveç ve Hollanda’lý uzmanlarla birlikte bu çalýþmalar gözden geçirilip tartýþýlarak, üzerinde uzlaþýlan metin ortaya çýkmýþtýr. Bu çalýþmalardan sonra kitabýn editörlüðünü üstlenen Prof. Bahri Öztürk tarafýndan gözden geçirilerek son þekli verilmiþtir. Kitabýn hazýrlanmasýnda, “hakim ve savcýlarýmýza yararlý bir eser hazýrlayabilmek” düþüncesi egemen olmuþtur. Bu maksatla, yoðun ve titiz bir þekilde çalýþýlmýþ; baþta Yargýtay Baþkanlýðý ve Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý olmak üzere Adalet Akademisi, Türkiye Barolar Birliði ve Ankara Adliyesi ziyaret edilerek, ilgililerden kitapta yer almasý gereken konulara iliþkin görüþler toplanmýþ; Adalet Bakanlýðýnda yapýlan toplantýlarda hararetli tartýþmalar yaþanmýþ ve son derece verimli görüþ alýþ veriþinde bulunulmuþtur. Hollanda ve Ýsveç’ten gelerek toplantýlarýmýza katýlan istinaf hakimi ve savcýlarýn ülkelerindeki uygulama konusunda verdiði bilgiler son derece yararlý olmuþ ve kitabýn hazýrlanmasýnda dikkate alýnmýþtýr. 2 Ýçerik ve planýn belirlenmesinde, uygulamacýlardan alýnan görüþler doðrultusunda kanunun uygulanmasý halinde karþýlaþýlacak sorunlardan hareketle, temel konu baþlýklarý altýnda soru-cevap metodu benimsenmiþ ve okuyucuya kolaylýk saðlamasý için sorular numaralandýrýlmýþtýr. Eser iki bölümden ibarettir. Birinci bölümde istinafa iliþkin “genel esaslar” ele alýnmýþtýr. Bu çerçevede önce istinaf kavramý, istinafýn gerekli olup olmadýðý, tarihçesi, mukayeseli hukuktaki durumu, diðer kanun yollarý ile iliþkisi, istinafa hakim olan ilkeler ve nihayet Bölge Adliye Mahkemelerinin (Ýstinaf Mahkemelerinin) teþkilatý konularý deðerlendirilmiþtir. Bu bölümde uygulamacýlara farklý hukuk sistemleri konusunda bilgi verilerek, konuyla ilgili geniþ bir perspektif saðlanmak istenilmiþtir. Bu amaçla, Fransa, Ýtalya, Almanya, Hollanda ve Ýsveç hukuk sistemlerinde istinaf mahkemeleri ve usulü genel olarak deðerlendirilmiþtir. Ýkinci bölümde ise “istinaf usulü” ana baþlýðý altýnda görev (madde bakýmýndan yetki), yer bakýmýndan yetki, istinaf muhakemesine katýlan kiþiler, baþvuru süresi ve þekli, istinafta ispat, istinaf baþvurusu üzerine ilk derece mahkemesince yapýlacak iþlemler, bölge adliye mahkemesi cumhuriyet baþsavcýlýðýnca yapýlacak iþlemler, istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler, ön inceleme, inceleme, kovuþturma, istinaf mahkemesinde duruþma sonunda verilecek kararlar, bozma üzerine ilk derece mahkemesince yapýlacak iþlemler, farklý yer istinaf ceza dairelerinin kararlarý arasýnda çýkabilecek içtihat ayrýlýðýnýn giderilmesi, itiraz, temyiz, kanun yararýna bozma, ve nihayet yargýlamanýn yenilenmesi konularý özlü bir þekilde incelenmiþtir. Kitabýn sonunda ‘ekler’ baþlýðý altýnda, konuyla ilgili mevzuata yer verilmiþtir. Þunu belirtmek gerekir ki; bölge adliye mahkemeleri çalýþmaya baþlamadan önce hazýrlanan ve temelinde el kitabý mahiyetinde bulunan kitabýn tüm sorularý cevaplandýrmasý beklenmemelidir. Buna raðmen yine de uygulamada karþýlaþýlmasý muhtemel görülen pek çok konunun deðerlendirilmesi yapýlmýþtýr. Elbette ki uygulama baþladýðýnda çok farklý konular ve görüþler de gündeme gelecek, bu tartýþmalar gerek Yüksek Mahkeme ve istinaf mahkemeleri kararlarýnda ve gerekse akademik ortamlarda yapýlacaktýr. Bir hususu önemle hatýrlatmakta yarar vardýr. Bu kitap, uygulamacýlar için bir yardýmcý kaynak olmasý maksadýyla hazýrlanmýþtýr. Kitap, hazýrlanýþý itibarýyla resmi bir çalýþmanýn ürünü olmakla birlikte, kitapta yer alan hukuki deðerlendirmeler tümüyle yazarlarýnýn görüþ ve önerilerini yansýtmaktadýr. Bu bakýmdan, içeriðinde yer alan görüþler dolayýsýyla hiçbir yargý merciine veya hakimlere, ilgili kanunun uygulanmasý konusunda bir direktif veya görüþ telkin etme anlam ve amacý taþýdýðý düþünülmemelidir. Yargý organlarýnda görev yapan hakim ve C. Savcýlarý, Anayasal yargý baðýmsýzlýðý ve 3 tarafsýzlýðý ilkeleri uyarýnca, kanun hükümlerini vicdani kanaatlerine ve hukuka uygun olarak yorumlamakta ve uygulamakta özgürdürler. II. KAVRAM 1. Ýstinaf nedir? Ýlk derece mahkemelerince verilen son kararlar ile, fiilin sanýk tarafýndan iþlenip iþlenmediði sorununu oluþturan ‘maddi’ meseleyle birlikte, suçu iþlediði kabul edildiðinde suçun niteliðinin ne olduðu ve cezanýn belirlenmesi konularýný içeren ‘hukuki’ mesele hükme baðlanmaktadýr. Ýstinaf yolunun benimsenmediði sistemlerde, denetim görevini üstlenen Yargýtay kural olarak sadece hukuki meseleyi denetlemektedir. Buna karþýn, ilk derece mahkemesi kararýnýn gerek maddi mesele ve gerekse hukuksal açýdan denetimini saðlayan kanun yoluna istinaf adý verilmektedir. Ýstinaf olaðan kanun yollarýndandýr. Diðer taraftan, ilk derece mahkemesinin nihai kararlarýnýn denetlenmesini saðlayan ilk ve asýl denetim yoludur. Buradan da anlaþýlacaðý üzere, temyiz kanun yolundan farklý olarak istinafta hem yerel mahkemece yapýlan maddi tespitler ve hem de uygulanan normun yerindeliði açýsýndan bir denetleme yapýlmaktadýr. 2. Ýstinaf gerekli midir? Öðretide istinafýn lehinde ve aleyhinde olmak üzere bazý görüþler ileri sürülmüþtür1: Ýstinafýn lehinde olan yazarlar bu mahkemelerin tarihsel süreç içerisinde siyasal iktidarýn merkezileþme çabalarý içinde kurulmuþ olduðunu ve her geliþmiþ hukuk sisteminde bu mahkemelerin bulunduðunu dayanak yapmaktadýrlar. Öte yandan Yargýtay yerel mahkemelerin kararlarýný hukuka aykýrýlýk yönünden incelerken yasalarýn yorum ve uygulamasýnda birlik ve tek düzeliði saðlamaya çalýþmaktadýr. Ancak Yargýtay incelemesi yalnýzca hukuksal olgulara dayandýðý için, birey için yargý karþýsýnda önemli bir güvence olan yasa yolunu yalnýzca temyiz incelemesi ile sýnýrlý tutmak yerinde deðildir. Kaldý ki, çoðu zaman Yargýtay’ýn ikinci derece mahkemesi gibi çalýþmak durumunda kalmasý nedeniyle asýl iþlevi olan hukuksal incelemeyi gerektiði gibi yapamamaktadýr. Bu nedenle istinaf mahkemelerinin kurulmasý Yargýtay’ýn iþ yükünün azalmasý sonucuna da yol açacaktýr. Bundan baþka herhangi bir olayýn ikinci kez incelemeye konu yapýlmasý, ilk derece 1 Gbi. bkz. Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf ve Tekrar Kabulü Sorunu, Doktora Tezi, Ýstanbul 1979 , s. 5 vd. Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ýstanbul 2005, s.607 vd..; Kunter/Yenisey, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 12. Basý Ýstanbul 2003, no. 60.4; Öztürk, Uygulamalý Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara 2006, s.711 vd. 4 mahkeme hakimlerini daha titiz ve dikkatli incelemeye yöneltir ve verilen kararýn isabetli ve doðru olmasýný sonuçlar. Buna karþýlýk istinafa karþý olanlara göre, istinafa yer veren ülkelerde bu kurum kaldýrýlmaya veya en azýndan uygulama alaný sýnýrlandýrýlmaya çalýþýlmaktadýr. Öte yandan istinaf mahkemelerinin kurulmasý durumunda Yargýtay ve BAM ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kendi arasýnda çok büyük görüþ ayrýlýklarý ortaya çýkar ve mevcut kanun bu aykýrýlýklarýn giderilmesi açýsýndan bir mekanizma öngörmüþ deðildir. Bundan baþka istinafýn varlýðý ilk derece mahkemesi hakimlerini her zaman titiz ve dikkatli olmaya yöneltmez; aksine hatalý karar verilmesi durumunda bunu düzeltecek baþka bir makamýn olduðunu bilen hakimler olaya daha az dikkat ve özen gösterirler. Nihayet istinaf yoluyla davalarýn yeniden görülmesi yargýlamanýn uzamasý sonucuna yol açacaktýr. Kaldý ki, istinaf mahkemesinde sözlülük ve vasýtasýzlýk (yüzyüzelik) ilkesinin tam olarak uygulanmadýðý ve genellikle ilk derece mahkemesi tarafýndan toplanan delillerle yetinildiði göz önünde bulundurulacak olursa, yeterli ve etkin bir yargýlama yapýldýðý da söylenemeyecektir. Bizim bu konudaki kanaatimize gelince; istinaf günümüzde, yargý sisteminde ve denetim muhakemesinde geliþmenin göstergesi olarak da algýlanmaktadýr. Hatta Ulusal Üstü Ýnsan Haklarý Hukukunun geliþmesini içtihatlarýyla saðlayan Strazburg Mahkemesinin de denetim muhakemesinde vakýa yargýlamasýna girilmesinin ‘adil yargýlanma hakkýnýn’ bir gereði olduðuna iþaret ettiðini söylemek mümkündür. Gerçekten de, bir uyuþmazlýkla ilgili olarak verilen kararýn, hukukilik denetimiyle birlikte maddi vakýa incelemesinin de yapýlmasý ve tespit edilen eksikliðin giderilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulabilmesi, iki dereceli yargýlama sistemlerine karþý önemli bir üstünlük saðlamaktadýr. Bu bakýmdan, alt yapý eksikliklerinin, özellikle de hakim ve savcý eksikliðinin giderilmesi halinde istinaf mahkemelerini kurulmasý yararlý hatta gereklidir. Ýstinaf, yargýnýn iþ yükünün azaltýlmasý için de gereklidir. Gerçekten bugünkü uygulamada yerel mahkemelerden verilen kararlarýn neredeyse %60’ý bozularak yerel mahkemeye geri dönmekte ve bu suretle ortaya yerel mahkemeler için %60 ilave bir yük ortaya çýkmaktadýr. Yargýtay- yerel mahkeme arasýndaki bu dosya geliþ gidiþleri sýklýkla iki kez hatta daha fazla olabilmekte; bu da iþ yükünü daha da büyük oranda artmasýna yol açmaktadýr. Oysa istinaf mahkemeleri, kanunda öngörülen üç filtreli sistem sayesinde, kural olarak, uyuþmazlýklarýn yerel mahkemeye geri gönderilmesine engel olduðu gibi süratle halledilmesini de mümkün kýlacaktýr. Bu arada Yargýtay’a gidiþ geliþlerde, 5 Yargýtay’ýn inanýlmaz aðýr iþ yükü sebebiyle kaybedilen yýllar da dikkate alýnýrsa istinafýn Türk ceza adaleti sistemine getireceði katký gerçekten çok büyük olacaktýr. Þayet istinaf iyi uygulanýrsa, istinaf mahkemeleri Türk Yargý Teþkilatýnýn omurgasýný teþkil edecek kadar önem kazanacaktýr. III. ÝSTÝNAF MAHKEMELERÝNÝN TARÝHÇESÝ 3. Ýstinaf mahkemelerinin ortaya çýkýþý ve geliþimi nasýl olmuþtur? Yargý sistemlerinin insanlýk tarihi içindeki geliþimi öncelikle tek dereceli olarak baþlamýþtýr. Ancak, çeþitli kültürlerde, uyuþmazlýðý hükme baðlayan yargý mercii kararýna karþý kimi durumda siyasal otoriteye baþvuru imkaný tanýnmýþtýr. Ýki dereceli yargýlama anlayýþýnýn kökleri eski Yunan ve Roma Hukukunda ve kimi Avrupa Ülkelerinde görülmektedir. Bu devirlerde birinci derece mahkemesi kararlarýna karþý halk mahkemesine veya kralýn atadýðý hakimlere baþvuru yolu tanýnmýþtý. Ancak bu günkü anlamýyla istinaf mahkemelerinin tarihçesi çok eski olmayýp 17-18. yüzyýllara rastlamaktadýr2. Avrupa ülkelerindeki uygulamada uzun yýllar Aðýr Ceza Mahkemelerinin yetki alanýna giren suçlar için istinaf mahkemelerine baþvuru olanaðý tanýnmamýþtýr. Bunun sebebi Aðýr Ceza Mahkemelerinde sanýðýn suçluluk ve suçsuzluðuna halktan hakimler olan jürinin karar vermesi ve halk iradesinin üzerinde bir iradenin olamayacaðýnýn kabul edilmesiydi. Bu durumun bir çeliþki yarattýðý tartýþmasýzdý. Gerçekten dolandýrýcýlýk gibi bir suçtan dolayý istinafa gidilebiliyor, tecavüz gibi bir suçtan dolayý istinafa gidilemiyor, sanýk için bir teminat olan üst mahkemenin denetimi aðýr suçlar için gerçekleþtirilemiyordu. Bu durum adil deðildi. Ýlk derece mahkemesinin maddi mesele hakkýnda verdiði kararýn, ikinci derece mahkemesi tarafýndan da gözden geçirilerek incelenmesi ve denetlenmesinde zaruret vardý. Öte yandan 22.11.1984 tarihli Avrupa Ýnsan haklarý sözleþmesine ek 7 numaralý protokol uyarýnca ceza yargýlamasýnda iki derecelilik ilkesi kabul edilmiþti. Bu þartlar altýnda aðýr cezalýk suçlar için de istinaf yolunu açmak kaçýnýlmazdý. Gerçekten Ýtalya 1951, Fransa 2000 yýllarýnda çýkardýklarý kanunlarla Aðýr Cezalýk suçlar içinde istinafa gitme yolunu açmýþlardýr. Almanya’da ise Sulh ve Asliye Ceza Mahkemelerinin yetkisine giren suçlar için istinafa baþvuru mümkün, ancak aðýr cezalýk suçlar için halen mümkün deðildir. 2 Örneðin Ýsveç'te 1614 yýlýnda kurulmuþ, Fransa'da 1790 tarihli kanunla kurulmuþ, Almanya'da Ceza Muhakemesi ve Mahkemelerin Kuruluþ Kanunu ile birlikte 1879 yýlýnda, Ýngiltere'de 1907 yýlýnda istinaf mahkemeleri kurulmuþtur; Gündüz, Orçun, "Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf", Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.II, S.2, s. 71vd. 6 4. Türkiye’de istinaf mahkemeleri ilk defa ne zaman kurulmuþtur? Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde Tanzimat’a gelinceye kadar þeriat mahkemeleri tek dereceli idi. Ýstinaf fonksiyonu görecek üst mahkemeler yoktu. Ancak Ýslam hukukunda bir mahkeme kararýnýn yeniden incelenmesini hak sahiplerinin talep etmesine de hiçbir engel yoktu. Bu nedenle Divanýhümayun bazý hallerde bir yüksek mahkeme olarak görev yapabiliyordu. Tümüyle Örfi ve Þer’i Hukukun uygulandýðý dönemlerde istinaf ayrý bir organ olarak yer almamýþtýr. Ýstinafýn ortaya çýkýþýna zemin hazýrlayan hukuki geliþmeler, Tanzimat sonrasýna rastlamaktadýr. Tanzimat’ýn ilânýndan sonra, Avrupa’dan alýnan kurallarý uygulamak üzere Nizamiye mahkemeleri; 1840-1864 yýllarý arasýnda Ticaret, hukuk ve ceza mahkemeleri kuruldu. Ayrýca kadýlar tarafýndan verilen hükümleri inceleyen «Þer’i Tetkikat Meclisleri» kuruldu3. 1869 yýlýnda «Divaný Ahkamý Adliye Nizamnamei Dahilisi» ile kazalarda dava meclisleri, sancaklarda Temyiz-i Hukuk Meclisleri, vilayetlerde Temyiz divanlarý, Ýstanbul’da da Divan-ý Ahkam-ý Adliye kuruldu. Ýstinaf mahkemelerinin ilk kez kuruluþu, 1871 yýlýnda «Mehakimi Nizamiye hakkýndaki Nizamname» ile, Nizamiye Mahkemelerinin iki dereceli olarak belirlenmesi suretiyle gerçekleþtirilmiþtir.4 5 Haziran 1879 tarihli «Mehakimi Nizamiye Teþkilatý Kanunu Muvakkatý» ile mahkemelerin kuruluþu daha sistemli bir þekilde yeniden düzenlendi. Bu düzenleme sonucunda istinaf, ilk derece ile 1868 yýlýnda kurulmuþ olan Yargýtay arasýnda yerini aldý. Ýstinaf mahkemesi hakimleri kadýlardan ve halktan üyelerden oluþuyordu. 24 Nisan 1924 tarih ve 469 sayýlý kanun ile laik temellere dayanmasý gereken hukuk sistemi içinde yerinin olmadýðý gerekçesiyle kaldýrýlan Þeriye Mahkemeleri ile birlikte aþaðýdaki gerekçelerle istinaf mahkemeleri de kaldýrýldý5. 5. Ýstinaf mahkemeleri neden kaldýrýlmýþtýr? Ýstinaf mahkemeleri Tanzimat döneminde Batý hukukunun iktibasýndan sonra kurulmuþtur. 3 Yenisey. Ceza Adalet sisteminin etkinliði ve istinaf (panel) Ankara 2000. sh 9. 4 1977 Yüksek Hakimler Kurulu, Üst Mahkemeler Kanun Tasarýsý Gerekçesi; Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukukunda Ýstinaf, s. 336. 5 Yenisey, a.g.m. sh. 10. 7 Ýslam hukukunda yargýlama tek hakimli ve tek dereceli olduðundan istinafýn kurulmasýna karþý daima bir muhalefet olmuþtur6. Ýstinaf mahkemelerinin ülkenin tamamýnda kurulamamýþ olmasý; kurulan yerlerde de ihtiyacý karþýlayacak yeterlikte oluþturulamamasý bu mahkemelerin ileride kaldýrýlmasýna yol açan sebeplerin baþýnda gelir. Ýstinaf mahkemesi hakimliði yapacak düzeyde yargýç bulunmayýþý da mahkemelerin ilga edilmesinin diðer bir nedenidir. Yeni hukuku okumuþ genç hakimlerin ilk derece mahkemesinde üyelik yapmalarý, buna karþýlýk eski kadýlarýn istinaf mahkemesi hakimliði yapmalarý sorun yaratmýþ, ilk derece mahkemeleri daha isabetli kararlar verirken istinaf mahkemeleri buna ayak uyduramamýþtýr. Açýklanan nedenler dolayýsýyla istinaf mahkemesinde iþlerin birikmesi ve muhakemenin uzamasý da bu mahkemelerin kaldýrýlmasýnýn en önemli sebebi olmuþtur. 6. Ýstinaf mahkemeleri niçin yeniden kurulmuþtur? Ýstinaf mahkemelerinin kurulmasýnýn temel nedeni maddi meselenin ikinci defa incelenerek hatalarýn önlenmesidir. Bir mahkemede bir veya birkaç yargýcýn deðerlendirdiði maddi olayý ikinci bir yargýç gurubunun da incelemesi ve deðerlendirmesinin yargýlamayý daha doðru ve adil, kiþiyi koruyan bir neticeye ulaþtýracaðý umududur. Ýstinaf mahkemesinin yokluðu Temyiz mahkemesini maddi meseleyi de incelemeðe yöneltmektedir. Çünkü maddi mesele ikinci derece mahkemesi tarafýndan gözden geçirilmemiþtir. Ýlk derece mahkemesinin verdiði karar sübut açýsýndan sakattýr. Ýkinci derece mahkemesi olan istinaf maddi meseleyi inceleyince temyiz mahkemesi olayý sadece hukuka uygunluk açýsýndan inceleyecek, böylece esas fonksiyonunu yerine getirecektir. Ýstinaf mahkemesi de hukuka uygunluk denetimi de yapmaktadýr. O halde istinafla beraber hukuka uygunluk denetimi iki farklý mahkeme tarafýndan yapýlmaktadýr. Ýstinaf mahkemesi maddi meseleyi inceleyecek olduðundan ülkenin birçok yerinde kurulmasý zarureti vardýr. çünkü sanýklarý, tanýklarý doðrudan doðruya dinleyecek, suçun iþlendiði yerde keþif yapacaktýr. 6 Yenisey, tez, sh. 38-39. 8 Kiþinin oturduðu yere nisbeten yakýn bir üst mahkemede hakkýný aramasý Temyiz Mahkemesinin iþini de azaltacaktýr. Böylece davalarýn Temyiz yoluyla uzamasý nisbeten engellenecektir. Davalarýn uzamasýný engellemenin bir diðer yolu da sadece aðýr suçlar için Temyiz yolunu açýk tutmak, orta aðýrlýkta suçlar için kanun yolunu istinaf ile kapatmaktýr. 7. Türk Ýstinaf sistemi hangi ülke sistemine benzemektedir? 1.6.2005 tarihinde yürürlükten kaldýrýlan 1929 tarihli Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 1877 Alman Ceza Muhakemesi Kanunundan etkilenmiþti. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu eski kanuna temelde sadýk kalmýþtýr. Ancak kanuna çaðdaþ geliþmeler doðrultusunda insan haklarýnýn korunmasý konusunda birçok yeni hüküm girmiþtir. Bu hükümlerin de Alman hukukundan etkilendiði görülmektedir. Baþka bir ifade ile, yeni CMK, yüksek yargý yerlerinin içtihatlarý, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin kararlarý ve Ceza Muhakemesi Hukuku doktrini ile mukayeseli hukukun esaslarý ýþýðýnda Alman kanun yapma tekniðinden yararlanýlarak hazýrlanmýþtýr. Ýstinaf kanun yolu hususunda da Alman hukukunun önemli ölçüde Türk hukukunu etkilediði görülmekle birlikte Fransýz hukukunun da yansýmalarý görülmektedir. Ancak Alman Ýtalyan ve Fransýz hukuklarýnda istinaf mahkemesinin tüm kararlarýna karþý temyize baþvurulmasýna raðmen Türk hukukunda istinaf mahkemesinin nisbeten daha aðýr kararlarýna karþý temyiz mahkemesine baþvurulmaktadýr. IV. MUKAYESELÝ HUKUKTA ÝSTÝNAF A. Fransa Fransýz Hukuku, Fransa’da 1789 Devriminden sonra istinaf mahkemeleri ve Fransýz Yargýtay’ý kurulur. Fransa’da Asliye Ýstinaf mahkemesi bölge mahkemesi sayýsý 30 kadardýr. Fransýz hukukunda 15 Haziran 2000 tarihine kadar sadece Asliye Ceza mahkemesinin (m. 496) ve Sulh ceza Mahkemesinin kararlarýna (m. 546-549) karþý istinaf mahkemesine gidilirdi7. Aðýr Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý Ýstinaf Mahkemesine gidilmezdi. Çünkü adý geçen mahkemede halký temsilen dokuz juri üyesi vardý ve halk yanýlmaz ve halkýn üstünde kimse yoktu. 7 Bu bölümün hazýrlanmasýnda Prof. Dr. Durmuþ Tezcan'ýn tercümesinden yararlanýlmýþtýr. Fransýz Ceza Muhakemesi hukukunda istinaf Adalet Dergisi, Ocak 2000. Yýl 91 Sayý 2. sh. 47 vd. 9 Ancak hýrsýzlýktan mahkum olan istinafa gidip hakkýný ararken müebbet hapse mahkum olan istinafa gidemiyordu8. 16 Haziran 2000 tarihli kanunla bu adaletsizliðe son verilerek Aðýr ceza mahkemesinin (la Cour d’assise) kararlarýna karþý da istinaf mahkemesine gidilme yolu açýlmýþtýr. Aðýr cezalýk suçlarda istinaf mahkemesi görevi yapacak mahkeme Asliye Ceza Ýstinaf mahkemelerinden farklý olarak Fransýz Yargýtayý Aðýr Ceza Dairesi tarafýndan belirlenmektedir. a) Asliye Ceza (Tribunal Correctionnel) davalarýnda istinaf 8. Asliye Ceza Ýstinaf mahkemesi kaç üyeden oluþur? Ýstinaf mahkemesi bir daire baþkaný ve iki üyeden oluþur. Ýddia makamýnda Baþsavcý veya Baþsavcý yardýmcýlarýndan birisi bulunur. 9. Asliye Ceza Davalarýnda istinafa kimler baþvurabilir? 1. Sanýk, 2. Sadece hukuki açýdan sorumlu kiþi, 3. sadece tazminat bakýmýndan katýlan, 4. Cumhuriyet savcýsý, 5. Kamu davasýný açanýn kamu idaresi olmasý halinde kamu idaresi, 6. Ýstinaf mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðý (C.P.P. m. 497). 10. Baþvuru süresi kaç gündür? Prensip itibariyle sanýk veya vekili duruþmada hazýr bulunmuþ iseler hükmün yüzlerine açýklanmasýndan (tefhim) itibaren on gündür. Eðer hüküm sanýk veya müdafiinin yokluðunda açýklanmýþ ise baþvuru süresi teblið tarihinden itibaren on gündür (m. 498). Gýyapta verilen hükme karþý baþvuru süresi hükmün tebliðinden itibaren baþlar (m. 499). On günlük süre içinde taraflardan birisinin istinaf baþvurusu yapmasý üzerine davanýn diðer taraflarýna da karþý baþvuru için beþ günlük ek süre tanýnýr. Bunun nedeni baþvurunun onuncu gün yapýlmasý ihtimali halinde diðer tarafa da baþvuru ve cevap için hazýrlanma ve kendini savunma imkaný vermektir (m. 500). Mahkemenin tahliye istemi hakkýnda verdiði karar ile adli kontrolün kaldýrýlmasý veya deðiþtirilmesi istemi konusunda verdiði karar hakkýnda istinaf baþvurusu yirmidört saat içinde yapýlýr (m. 501). Ýstinaf mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýsý kararýn sanýk veya hukuken sorumluya tefhimi tarihinden itibaren iki ay içinde baþvurabilir (m. 505). 8 Turcey Valery: Ceza Yargýlama hukukunda istinafýn yeri: Ýstinaf Mahkemeleri - Uluslararasý Toplantý. Ankara 2003. 10 11. Karþý baþvurunun (arizî baþvuru) kendiliðinden düþmesi mümkün müdür? Sanýk veya tazminat bakýmýndan katýlan istinaf baþvurusunu yaptýktan sonra bir ay içinde vazgeçerse, Cumhuriyet Savcýsýnýn baþvurusu dahil karþý baþvurular (arizî baþvuru) düþer. Karþý baþvuru (arizî baþvuru) önceki baþvurudan sonra yapýlan baþvurudur. Cumhuriyet savcýsý sanýðýn baþvurusunu geri almasý dahilinde, kendi baþvurusunu her zaman geri alabilir (m. 500-1). 12. Baþvuru nereye yapýlýr? Baþvuru, baþvuran tarafýndan hükmü veren mahkeme kalemine yapýlan beyan ile gerçekleþtirilir. Beyan zabýt katibi, baþvuruyu yapan veya vekili tarafýndan imzalanýr. Herkese açýk olan evrak defterine kaydedilir. Ýstiyen herkes kayýttan bir örnek alabilir (m. 502). Ýstinaf baþvurusu yapan tutuklu ise, baþvuru tutukevi yöneticisine yapýlacak bir beyanla gerçekleþtirilir. Bu beyanýn yapýldýðý tutukevi yöneticisi tarafýndan tarih ve imza atýlarak zapta geçirilir. Belgenin aslý veya sureti derhal kararý veren mahkeme yazý iþleri müdürlüðüne gönderilir (m. 503). 13. Ýstinaf gerekçesini içeren dilekçe ne zaman verilir? Ýstinaf baþvuru gerekçelerini içeren dilekçe baþvuru süresi içinde baþvuran veya vekili tarafýndan mahkeme kalemine teslim edilir. Cumhuriyet Savcýsý dilekçe ile yargýlama evrakýný en kýsa zamanda istinaf mahkemesi Cumhuriyet savcýlýðýna gönderir (m. 504). 14. Ýstinaf baþvurusunun infaza etkisi var mýdýr? Ýstinaf baþvurusu için öngörülen süre içinde ve istinaf süresince prensip olarak (bazý istisnalar hariç) hükmün icrasý durdurulur (m. 506). 15. Ýstinaf mahkemesinin inceleme alaný sýnýrlý mýdýr? Ýstinaf mahkemesi davaya baþvuru gerekçesinde belirtilen sebebler içinde bakar. Ýddia makamýnýn yaptýðý istinaf baþvurusu üzerine ya kararý onaylar, ya da sanýðýn lehine veya aleyhine kýsmen veya tamamen bozabilir. 16. Duruþmaya nasýl baþlanýr? Duruþma üyelerden birinin raporu okumasýyla baþlar. Sonra sanýðýn sorgusuna geçilir. 17. Tanýk ve taraflarýn dinlenme sýralarý nasýldýr? Önce sanýðýn getirttiði tanýklar genel hükümlere (m. 435-457) göre dinlenir. Cumhuriyet Savcýsý sanýðýn getirttiði tanýklara daha önce dinlenmiþ olmalarý nedeniyle itiraz edebilir. 11 Ýstinafa baþvuran veya vekilinin istinaf nedenlerini kýsaca açýklamasýndan sonra genel hükme göre (m. 460) karþý taraflara söz verilir. Son söz daima sanýk veya müdafiine verilir (m. 513). 18. Asliye Ceza istinaf mahkemesinde uygulanan yargýlama kurallarý nelerdir? Yukarýda belirtilen tanýklarýn ve taraflarýn dinlenme sýralarý dýþýnda, istinaf mahkemesinde Asliye Ceza Mahkemesi için öngörülen yargýlama kurullarý uygulanýr (m. 512). 19. Mahkeme davanýn kabule þayan olmadýðýna karar verebilir mi? Mahkeme istinaf baþvurusunun süresi içinde veya usulüne uygun olmayan bir þekilde yapýlmadýðý kanaatine varýrsa istinaf baþvurusunun kabule þayan olmadýðýna karar verir. 20. Mahkeme davanýn kabulünden sonra ne tür kararlar verebilir? Ýstinaf baþvurusu kabul edilebilir nitelikte sayýlýr. Ancak baþvuru yerinde sayýlmaz ise, mahkeme kararý onanýr (m. 514). Mahkeme, iddia makamýnýn yaptýðý istinaf baþvurusu üzerine ya kararý onaylayabilir ya da sanýðýn lehine veya aleyhine kýsmen veya tamamen bozabilir. 21. Yeni kararla sanýðýn durumu aðýrlaþabilir mi? Sadece sanýðýn veya hukuki açýdan sorumlu kiþinin veya bunlardan birinin sigorta edenin baþvurusu nedeniyle istinafa baþvuranýn durumu aðýrlaþtýrýlamaz (m. 515/2). 22. Mahkeme düzeltme kararý verebilir mi? Ýstinaf mahkemesi ortada ne cürüm, ne cünha ve ne de kabahat bulunmadýðý veya suçun oluþmadýðý ya da faile isnat edilecek bir fiil bulunmadýðý kanaatine varýrsa kararý düzeltir ve kovuþturmaya son verir (m. 516/1). Ýstinaf mahkemesi, sanýðýn cezadan muaf tutulmasýný gerektiren yasal bir nedenden yararlandýðý kanaatine vararak kararý düzeltirse sanýk lehine tazminata hükmeder (m. 517). Mahkeme tazminatý þahsi dava üzerine inceler. 23. Ýstinaf mahkemesi cezayý belirleyebilir mi? Ýstinaf mahkemesi fiilin sadece bir kabahat oluþturduðu kanaatine ulaþýrsa, hükmü iptal eder, cezayý belirler, gerekirse tazminat talebi konusunda karar verir (m. 518). 24. Ýstinaf mahkemesi görevsizlik kararý verebilir mi? Ýstinaf mahkemesi, fiilin aðýr cezayý gerektiren bir suç oluþturduðu kanaatine vararak hükmü iptal etmesi halinde, kendisinin görevsizliðine karar verir. Gerekli gördüðü tedbirleri almasý için dosyayý iddia makamýna iade eder (m. 519/1). 12 Ýddia makamýnýn mütalaasýný aldýktan sonra ayný kararla sanýk hakkýnda tutuklama veya ihzaren celp kararý verebilir (m. 519/2). 25. Ýstinaf mahkemesi iþin esasýný çözebilir mi? Ýhlali veya düzeltilmesinde ihmal gösterilmesi nedeniyle kanunun yoklukla sakatlanmýþ saydýðý þekil kurallarýndan dolayý istinaf mahkemesi hükmü iptal ederek iþin esasý hakkýnda karar verebilir. b) Sulh Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý istinaf Para cezasýnýn 5 nci dereceden kabahatler için olmasý halinde, Ceza Kanunu’nun 13116. maddesinin 1 nci bendinde öngörülen cezanýn verilmesi halinde veya verilen para cezasýnýn 2 nci dereceden kabahatler için öngörülen para cezasýnýn azamisinden daha fazla olmasý halinde, istinafa baþvuru imkaný, sanýða, hukuki açýdan sorumlu kiþiye, Cumhuriyet savcýsýna, istinaf mahkemesi genel savcýsýna, sulh ceza mahkemesi nezdindeki iddia makamý görevlisine aittir (m. 546/1). Asliye Ceza mahkemesi kararlarýna karþý yapýlan istinaf baþvuru süresi, þekli ve davanýn yürütülmesine iliþkin hükümler prensip itibariyle, sulh ceza mahkemesi kararlarýna karþý yapýlan istinaf baþvurularý için de geçerlidir (m. 547). c) Aðýr Ceza Davalarýnda (La Cour d’assises) Ýstinaf Fransýz Aðýr Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararlarýna karþý Aðýr Ceza Ýstinaf mahkemesine baþvurabilir (m. 380/1). Bu baþvuru Yargýtay aðýr ceza dairesi tarafýndan belirlenen bir baþka aðýr ceza mahkemesi önüne götürülür. 26. Kaç üyeden oluþur? Aðýr Ceza istinaf mahkemesi üçü meslekten hakim, oniki juri olmak üzere toplam onbeþ üyeden oluþur. Sanýk, savcý, kendi çýkarlarý açýsýndan hukuki sorumlu kiþi, kendi çýkarlarý açýsýndan hak sahibi taraf, beraat halinde Asliye Ýstinaf mahkemesi baþsavcýsý da istinaf mahkemesine baþvurabilir (m. 308/2). 27. Mahkeme sanýðýn durumunu aðýrlaþtýrabilir mi? Kamu davasý üzerine istinaf yargýlamasý yapan aðýr ceza mahkemesi, sadece sanýðýn istinafa baþvurusu halinde sanýðýn durumunu aðýrlaþtýramaz (m. 380-3). 28. Ýstinaf baþvurusunun karara etkisi varmýdýr? Prensip olarak (m. 367 de belirtilen hal hariç) Ýstinaf baþvuru süresi içinde ve istinaf yargýlamasý yapýldýðý sürece, kamu davasý sonucu verilen kararýn infazý durdurulur (m. 380-4). 13 Hukuk davasýný gören istinaf aðýr ceza mahkemesi sadece sanýðýn þahsi haktan sorumlunun, þahsi hak sahibinin baþvurusu üzerine baþvuranýn durumunu aðýrlaþtýran bir karar vermez (m. 380-6). Ýstinafa baþvuru süresince ve istinaf yargýlamasý boyunca, kural olarak þahsi hakka iliþkin kararýn icrasý durdurulur (m. 380-7). 29. Baþvuru süresi kaç gündür? Baþvuru süresi kararýn açýklanmasýndan (tefhim) itibaren on gündür (m. 380-9/1). Ancak herhangi bir sebeble hükmün açýklanmasý esnasýnda duruþmada bulunmayan taraf için, hükmün tebliðinden itibaren on gündür (m. 380-9/2). 30. Karþý baþvuru kaç gün içinde yapýlmalýdýr? Yukarýda belirtilen ongünlük süre içinde taraflardan birinin istinaf baþvurusu yapmasý halinde, diðer taraflara, karþý baþvurusu için beþ günlük ek süre tanýnýr (m. 380-10). 31. Ýstinaf baþvurusundan vazgeçilebilir mi? Baþkan tarafýndan sorguya çekilinceye kadar sanýk istinaf baþvurusundan vazgeçebilir. Bu vazgeçme Cumhuriyet Savcýsý veya diðer taraflarýn karþý baþvurularýný (arýzî baþvuru) hükümsüz kýlarlar. Vazgeçme aðýr ceza mahkemesi baþkaný tarafýndan tesbit olunarak zapta geçilir. Ýstinafa baþvuran sanýk kaçar, duruþmanýn baþlamasýndan önce veya duruþma boyunca hazýr bulunmaz ise, mahkeme baþkaný istinaf baþvurusunun hükümsüzlüðünü tesbit ederek zapta geçirtir (m. 380-11). 32. Ýstinaf baþvurusu nereye yapýlýr? Ýstinaf baþvurusu, baþvuru konusu olan kararý veren mahkeme kalemine baþvuran tarafýn beyaný ile yapýlýr. Beyan zabýt katibi ve istinafa baþvuran veya bir avukat tarafýndan imzalanýr. Eðer baþvuran imza atamýyorsa zabýt katibi tutanakta bunu belirtir. Baþvuru kamuya açýk olan bir evrak defterine kaydedilir. Herkes baþvuru kaydýndan bir kopya alabilir (m. 380-12). Asliye Ceza istinaf mahkemesi baþsavcýsý da baþvurusunu, kararýna karþý istinafa gidilen aðýr ceza mahkemesi kalemine yapar. Eðer aðýr ceza mahkemesi istinaf mahkemesinin bulunduðu yerde bulunmuyorsa, Genel baþsavcý tarafýndan imzalanan baþvurunun aslý veya bir kopyasý derhal mahkeme kalemine gönderilir (m. 380-12/2). Ýstinaf baþvurusunu yapan tutuklu ise, baþvuru tutukevi yöneticisine yapýlacak beyanla gerçekleþtirilir. Bu beyanýn yapýldýðý tutukevi yöneticisi tarafýndan tarih ve imza 14 atýlarak zapta geçilir. Ayný þekilde baþvuran tarafýndan da imza olunur. Eðer imzalayamýyorsa tutukevi yöneticisi durumu zabýtta belirtir. Belgenin aslý veya sureti derhal kararý veren mahkeme yazý iþleri müdürlüðüne gönderilir (m. 380/13). 33. Aðýr Ceza Ýstinaf mahkemesi nasýl belirlenir? Ýstinaf baþvurusu yapýlýr yapýlmaz, Cumhuriyet savcýlýðý istinafa konu olan kararý, muhtemel mütalaasýný ve gerekiyorsa yargýlama dosyasýný Yargýtay (Cour de cassation) Aðýr Ceza dairesine hemen gönderir. Ýstinaf baþvurusunun alýnmasýný takibeden ayýn içinde Yargýtay Aðýr Ceza Dairesi, savcýlýðýn ve taraflarýn veya onlarýn avukatlarýnýn yazýlý mütalaasýný aldýktan sonra istinaf aðýr ceza mahkemesini belirler (m. 380/14). Eðer Yargýtay Aðýr Ceza Dairesi, istinaf baþvurusunun kanunun öngördüðü süre içinde yapýlmadýðý veya kararýn istinafa gidilebilecek kararlardan olmadýðý kanaatinde ise istinaf mahkemesinin belirlenmesine gerek olmadýðýna karar verecektir (m. 380-15). B. Ýtalya Ýtalyan hukukunda Sulh ve Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanýna giren suçlardan mahkumiyetler için istinaf yolu XIX. yüzyýldan beri açýktýr. Ancak Aðýr Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý istinaf baþvurusu 10 Nisan 1951 tarihli kanun ile açýlmýþtýr. 34. Ýstinafa kimler baþvurabilir? Prensip olarak (443, 448/2, 469 maddedeki haller hariç) mahkumiyet veya beraat hükmüne karþý savcý veya sanýk istinafa baþvurabilirler (CPP. m. 593/1). Sanýk, fiilin iþlenmediði veya fiilin sanýk tarafýndan gerçekleþtirilmediði nedenlerine dayanan beraatten dolayý istinafa gidemez (CPP. m. 593/2). 35. Ýstinafa gidilemeyecek kararlar var mýdýr? Sadece hafif para cezasýný içeren kabahatlerden dolayý verilen mahkumiyet kararlarýna karýþ istinafa gidilemez (m. 593/3). Keza sadece hafif para cezasýný içeren kabahatler için verilen beraat kararlarýna karþý istinafa gidilemez (CPP. m. 593/3). 36. Ýstinaf baþvurusu taraflara ne zaman teblið edilir? Kararýna karþý istinafa baþvurulan hakimin kalemi gecikmeden baþvuruyu savcýya ve taraflara teblið eder (CPP. m. 584). 15 37. Ýstinaf baþvurusuna karþý baþvuru nasýl gerçekleþtirilir? Karþý tarafýn istinaf baþvurusunu alan taraf, teblið tarihinden itibaren onbeþ gün içinde karþý baþvurusunu (arýzî istinaf) yapabilir (CPP. m. 595). Ýlk baþvurunun kabul edilmemesi veya ilk baþvurudan vazgeçilmesi halinde karþý baþvuru hükümsüz kalýr (CPP. m. 595/4). 38. Yetkili istinaf mahkemesinin belirlenmesinde ölçü nedir? Sulh ve Asliye Ceza Mahkemelerinin verdiði kararý istinaf mahkemesi inceler. Aðýr Ceza Mahkemesi kararlarýný Aðýr ceza istinaf mahkemesi inceler (CPP. m. 596/2). Soruþturma aþamasýnda hakimin verdiði karara karþý istinaf incelemesi, eðer soruþturma konusu suç Sulh ve Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanýna giriyorsa istinaf mahkemesince, aðýr ceza mahkemesinin görev alanýna giriyorsa, Aðýr Ceza Ýstinaf Mahkemesince yapýlýr (CPP. m.596). 39. Ýstinaf mahkemesinin incelemesi sýnýrlý mýdýr? Ýstinaf hâkimi, ilk derece mahkemesinin kararýný istinaf baþvurusu gerekçesinin sýnýrlarý içinde inceler (CPP. m. 597/1). 1. Eðer istinafa baþvuran savcý ise: a) Eðer istinaf konusu hüküm, mahkumiyet hükmü ise, ilk derece hakiminin yetkisi sýnýrlarý içinde hakim fiile daha aðýr bir hukuki tavsif verebilir. Cezanýn mahiyetini deðiþtirebilir veya miktarýný artýrabilir. Gerekli ise güvenlik tedbiri uygulayabilir. Kanunun öngördüðü her türlü tedbiri öngörebilir. b. Ýstinaf edilen karar beraat kararý ise hâkim mahkumiyete, cezaya veya güvenlik tedbirine karar verir, ceza miktarýný artýrabilir, daha aðýr ceza verebilir. c. Ýlk derece mahkemesi hükmünü onaylýyorsa hakim kanunun belirlediði hallerde tamamlayýcý ceza ve güvenlik tedbiri de uygulayabilir, deðiþtirebilir, ortadan kaldýrabilir (C.P.P. m. 597/2-c). 2. Eðer istinafa giden sadece sanýk ise, hâkim mahiyet ve miktar olarak daha aðýr ceza veremez. Yeni ve daha aðýr bir güvenlik tedbiri uygulayamaz. Mahkûmiyet hükmündeki sebebe göre sanýðýn daha az lehine olan bir sebeple karar veremez (CPP. m. 597/3). 40. Ýlk derece mahkemesi yargýlama usulü istinaf mahkemesinde de uygulanabilir mi? Kanunun istinaf yargýlamasýna iliþkin olarak takibeden soru-cevaplarda belirtilen haller dýþýnda, uygulanabildiði ölçüde ilk derece mahkemesi yargýlamasýna iliþkin hükümleri istinaf yargýlamasýnda da uygulanýrlar. 16 41. Duruþmaya nasýl hazýrlanýlýr? Ýstinafýn konusu münhasýran ceza miktarý ve türüne, suça tesir eden hallere, genel hafifletici sebeplere, alternatif yaptýrýmlara, cezanýn þartlý olarak durdurulmasýna, cezanýn adli sicile kaydedilmesine iliþkin ise, hâkim veya mahkeme baþkaný duruþma gününü tesbit eder, taraflara bildirir. Bu bildirim duruþmadan en az on gün önce yapýlýr (CPP. m. 599/1). Duruþmada hazýr bulunmak isteyen sanýðýn kabul edilebilir bir engeli varsa duruþma bir baþka güne býrakýlabilir (CPP. m. 599/2). Duruþmalarýn yenilenmesi halinde, Cumhuriyet savcýsý ve müdafilerin bulunmasý zorunludur. Eðer bunlar hazýr deðilse hakim yeni bir duruþma günü tesbit eder. Bunu müdafilere ve savcýya bildirir (CPP. m. 599/3). 42. Ýstinaf yargýlamasýna nasýl baþlanýr? Prensip olarak (591. maddede belirtilen haller hariç) baþkan istinafa baþvuran sanýðýn gecikmeden huzura alýnmasýný emredebilir (CPP. m. 601/1). Eðer istinafa giden savcý ise istinafa baþvurmayan diðer sanýðýn da huzura alýnmasýný emredebilir. Þahsi hak davacýsý tarafýndan istinafa gidilmiþse þahsi hak davacýsýnýn da huzura alýnmasýný emredebilir (CPP. m. 601/1). Þahsi hak borçlusu, para cezasýný ödemekle yükümlü olanlar her durumda huzura alýnýr (CPP m. 601/4). Ýstinaf duruþmasý müdafilere en az yirmi gün önce bildirilir (CPP. m. 601/5). 43. Ýstinaf mahkemesinde duruþma nasýl yapýlýr? Duruþma baþladýðýnda baþkan veya baþkanýn görevlendirdiði üye davanýn bir özetini yapar. Duruþmada ilk derece mahkemesi tutanaklarý okunabilir (CPP. m. 602/2). Delillerin ikamesinden Cumhuriyet savcýsýna, sanýða, müdafine, þahsi davacý veya þahsi hak davacýsýna söz verilir. Son söz sanýk ve müdafiine verilir. Tartýþmalarý baþkan idare eder (CPP. m. 602/4). 44. Yeni delil ikamesi istenebilir mi? Taraflardan biri yeni delil ikame edip tartýþýlmasýný veya istinaf baþvurusunda istediði zaman hakim bunlarýn sunulmasý ve tartýþýlmasýna karar verebilir (CPP. m. 603/1). Eðer yeni delil daha sonra ortaya çýkmýþ veya ilk derece mahkemesinin kararýndan sonra yeni delil ortaya çýkmýþ ise, hâkim bu delilin duruþmada tartýþýlmasýna karar verebilir (CPP. m. 603/2). 17 Eðer hâkim bir delilin mutlaka tartýþýlmasýný istiyor ise kendiliðinden duruþmada tartýþýlmasýný olanaklý kýlar (CPP. m. 603/3). 45. Ýstinaf yargýcýnýn hükmü nasýl olabilir? Prensip olarak (604. maddedeki haller hariç) istinaf yargýcý istinafa götürülen hükmü onaylar veya düzeltir (CPP. m. 605/1) Ýstinaf hakiminin þahsi hak konusundaki kararý hemen yerine getirilir. Eðer ilk derece mahkemesi hükmü yerine getirmekle yetkili ve hüküme karþý temyize baþvurulmamýþ ise, istinaf mahkemesi kararý zabýt iþlemleriyle beraber, mahkeme kalemi aracýlýðý ile geciktirilmeden ilk derece hakimine gönderilir (CPP. m. 605/3). 46. Ýstinaf mahkemesinin tüm kararlarýna karþý Temyiz’e baþvurulabilir mi? Ýstinaf mahkemesi tüm kararlarýna karþý Temyiz mahkemesine gidilebilir (C.P.P. m. 605/3). 47. Sulh ve Asliye Ceza Mahkemesi kararlarýný inceleyen istinaf mahkemesi kaç üyelidir? Ýstinaf mahkemesi adýyla anýlan bu mahkemelerin kuruluþu aðýr ceza istinaf mahkemesinden çok daha eskidir. Bunlar iþ durumuna ve coðrafi duruma göre belli yerlerde kurulmuþlardýr. Söz konusu mahkemeler yedi üyeden oluþurlar. 48. Aðýr Cezalýk suçlar için istinaf mahkemesi üye sayýsý nedir? Aðýr cezalýk suçlar için istinaf mahkemesi üye sayýsý biri baþkan iki meslekten hakim ve altý popüler (jury) üyeden oluþur (Legge 10 Aprile 1951, No: 287 m.4). Bunlarý istinaf mahkemesinin yargý çevresinde gerekli yerde kurma yetkisi hükümete aittir (Ayný kanun m. 6). C. Almanya Alman hukukunda ceza hakiminin ve toplu Asliye Ceza Mahkemesinin kararlarýna karþý istinafa baþvurulabilir (StPO. m.312). Bunlar Türk hukukunda Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerine karþýlýk olmaktadýr9. Alman hukukunda Aðýr Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý istinafa gidilememektedir10. Sadece temyize gidilebilmektedir. 9 Bu bölümün hazýrlanmasýnda Prof. Dr. Feridun Yenisey'in tercümesinden yararlanýlmýþtýr. Almanya Federal Cumhuriyeti Ceza Muhakemesi Kanunu. Strafprozebordnung (StPO) Ýst. 2005. 10 Bu konuda bakýnýz Diethelm Klesczewský - Ýstinaf Mahkemeleri. T.B.Birliði yayýný, 7-8 Mart 2003. sh.149. 18 49. Ýlk derece mahkemelerinin tüm kararlarýna karþý istinaf mahkemesine baþvurulabilir mi? Ceza davalýsý sanýk onbeþ birimden az para cezasýna mahkum edilmiþ ise ceza saklý tutularak adli tevbih onbeþ birim gün para cezasýndan azsa veya bir para yaptýrýmýna hükmedilmiþ ise istinaf davasýnýn açýlmasý mahkemenin kabul etmesine baðlýdýr (StPO. m.313). 50. Baþvuru süresi kaç gündür? Hükmün tefhiminden itibaren bir haftadýr. Baþvuru hükmü vermiþ olan mahkeme kalemine yapýlacak beyan veya bir dilekçe ile yapýlýr. Mahkeme hükmü açýklarken sanýk hazýr bulunmuþ ise, süre sanýk açýsýndan teblið tarihinden itibaren baþlar (m. 314). 51. Eski hale getirme talebi istinaf süresini durdurur mu? Hüküm sanýðýn yokluðunda verilmiþ ise, eski hale getirme talep etme imkanýnýn bulunmasý istinaf süresinin iþlemesine engel olmaz. Sanýk eski hale getirme talebinde bulunduðunda bu talebin reddi ihtimaline karþý istinafa baþvurursa, istinafa baþvuru süresi korunur. Bu takdirde istinaf ile ilgili iþlemler eski hale getirme talebi hakkýnda bir karar verilinceye kadar askýya alýnýr. Eski hale getirme talep edilmeksizin istinaf davasý açýldýðý takdirde, eski hale getirme talebinden vazgeçilmiþ olduðu kabul edilir (StPO m. 315). 52. Ýstinaf baþvurusu mahkeme kararýna etki eder mi? Ýstinaf baþvurusu mahkeme kararýnýn icrasýný durdurur. 53. Ýstinaf gerekçesi ne zaman gösterilir? Ýstinafa baþvuru nedenleri kanunyoluna baþvuru süresinin sona ermesinden itibaren bir hafta içinde, kararýna karþý istinafa baþvurulan mahkemenin kalemine tutanaða geçirilerek yapýlan beyan veya yazýlý bir belge ile gerçekleþtirilir (StPO. m. 317). 54. Ýstinafa baþvuru sýnýrlanabilir mi? Ýstinaf davasý belli hususlar gösterilerek sýnýrlandýrýlabilir. Sýnýrlama yapýlmadýðý veya sýnýrlamayý haklý gösteren gerekçe açýklanmadýðý takdirde, son kararýn tamamý kanun yolu konusu yapýlmýþ sayýlýr (StPO m. 318). 55. Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusunu reddedebilir mi? Ýstinaf davasý süresi içinde açýlmaz ise, ilk derece mahkemesi (istinaf baþvurusunun yapýldýðý mahkeme) baþvuruyu kabul edilemez olduðu için reddedebilir. Baþvurusu reddedilen taraf, hükmün tebliðinden itibaren bir hafta içinde ayný konuda istinaf mahkemesinin karar vermesini talep edebilir. 19 Bu talep hükmün icrasýný durdurmaz (StPO m. 319). 56. Mahkeme kalemi dosyayý savcýlýða ne zaman gönderir? Ýstinaf davasý süresi içinde açýlmýþsa, gerekçe gösterme süresinin dolmasýndan sonra mahkeme kalemi dosyayý savcýlýða tevdi eder. Savcýlýk dava kendisi tarafýndan açýlmýþ ise, ceza davalýsý sanýða, istinaf davasýnýn açýlmasý isteðini ve sebeplerini içeren yazýlarý teblið eder (StPO m. 320). 57. Dosyayý istinaf mahkemesine kim ve nasýl gönderir? Dosya ilk derece mahkemesi nezdindeki savcýlýk tarafýndan istinaf mahkemesi savcýlýðýna gönderilir. Bu savcýlýk dosyayý bir hafta zarfýnda mahkemenin baþkanýna tevdi eder (StPO m. 321). 58. Ýstinaf mahkemesi baþvuruyu kabule þayan olup olmadýðý açýsýndan inceleyebilir mi? Mahkeme davayý önce açýlma þartlarý açýsýndan inceler. Açýlma þartlarýna uyulmadýðýný görürse davanýn kabul edilemez olduðuna karar verir. Bu karara karþý acele itiraz mümkündür (StPO m. 322). Ýstinaf davasýnýn kabulü hakkýndaki ara kararý için gerekçe göstermeye ihtiyaç yoktur (StPO m. 322/a) 59. Ýstinaf mahkemesinde duruþma hazýrlýðýna nasýl baþlanýr? Ýstinaf baþvurusunun yapýlmasý, bunun taraflara tebliðinden ve davanýn kabulünden sonra duruþma için bir gün tayin edilir. Bu günde hazýr bulunmalarý için tüm taraflara tebligat yapýlýr (StPO m. 224, 225- ilk derece mahkemesi yargýlama hükmü). Ceza davalýsý sanýða yapýlacak davette, hazýr bulunmamamýn sonuçlarý açýkça belirtilir. Dinlenmeye gerek görülmeyen tanýk veya bilirkiþiler çaðýrýlmaz. Yeni delil toplanabilir (StPO m. 323). Sanýðýn istinaf davasýnda dinlenmesini istediði tanýk ve bilirkiþiler öncelikle dinlenilir (StPO m. 323). 60. Duruþmalar nasýl baþlar? Mahkeme baþkaný önceden bildirilen günde taraflarýn, davet olunan tanýk ve bilirkiþilerin hazýr bulunup bulunmadýklarýný inceleyerek duruþmaya baþlanýr (StPO m. 243 genel hüküm). Raportör tanýklarýn yokluðunda davanýn bir özetini açýklar. Bundan sonra ceza davalýsý sanýðýn sorgusu yapýlýr ve deliller ortaya konulur (StPO m. 324). 20 61. Duruþmada yazýlý belge okunabilir mi? Raportör açýklamalarý ve delilerin ortaya konulmasý sýrasýnda belge okunabilir. Tanýk veya bilirkiþiler tekrar davet olunmuþlarsa ilk derece yargýlamasýnda verdikleri bilgilere iliþkin tutanaklar ancak savcý veya sanýðýn rýzasýyla okunabilir. Ancak tanýk veya bilirkiþi ölmüþ, akýl hastalýðýna tutulmuþ, bulunduðu yer bilinmiyor, hasta veya sakat veya eski ifade veya raporunu hatýrlamýyorsa rýzaya gerek yoktur (StPO m. 325). Duruþmaya iliþkin genel hükümler istinaf yargýlamasýnda da uygulanýrlar (StPO m. 332). 62. Delillerin ortaya konulmasýndan sonra ilgilileri dinleme sýrasý nedir? Deliller ortaya konulduktan sonra savcý, sanýk ve müdafiin görüþleri dinlenir ve talepleri alýnýr. Kanun yoluna baþvuran ilk sözü alýr. Son söz ceza davalýsý sanýða verilir (StPO. m. 326). 63. Ýstinaf mahkemesinin inceleme yetkisi sýnýrlý mýdýr? Ýstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararýný istinaf gerekçesinin sýnýrlarý içinde inceleyebilir (StPO m. 327). 64. Ýstinaf mahkemesi hükmünün mahiyeti ne olabilir? Mahkeme istinaf davasýný yerinde bulursa, hükmü bozar ve esas hakkýnda karar verir (StPO m. 328/1). Ýlk yargýlamayý yapan mahkeme, kendisini hukuka aykýrý olarak yetkili saymýþsa, hüküm bozularak dosya yetkili mahkemeye gönderilir (StPO. m. 323/1). 65. Ýstemde bulunan sanýðýn ceza yargýlamasýnda bulunmamasý halinde ne yapýlýr? Ýstinaf baþvurusu sanýk tarafýndan yapýlmýþ ancak duruþmada sanýk veya temsilcisi bulunmamýþ ve bunun mazereti gösterilmemiþse mahkeme davayý esas hakkýnda duruþma yapmaksýzýn reddeder. Davayý savcý açmýþ ise yargýlama yapýlabilir. Bu halde savcýlýðýn açtýðý istinaf davasý sanýðýn rýzasý olmaksýzýn geri alýnabilir. Ancak Yargýtay’ýn bozmasýndan sonra yargýlama yapýyorsa reddedemez (StPO m. 329). 66. Sanýðýn kanuni temsilcisi istinaf baþvurusu yapýlabilir mi? Ýstinaf davasý sanýðýn kanuni temsilcisi tarafýndan da açýlabilir. Bu durumda mahkeme sanýðý da duruþmaya davet eder. Gelmez ise, sanýðý duruþmaya zorla getirtebilir. 21 Duruþmada kanuni temsilci ve sanýk hazýr bulunmazlarsa dava esasa girmeden reddedilir (StPO m. 330). 67. Ýstinaf mahkemesi sanýk aleyhine bozma kararý verebilir mi? Sanýk veya kanuni temsilcisi veya Cumhuriyet savcýsýnýn sanýk lehine istinafa baþvurmasý halinde mahkemenin kararý istinafa baþvurulan karardan daha aðýr olamaz. Sanýðýn aleyhine netice doðuramaz. (StPO. m. 331). 68. Hangi kararlara karþý temyize gidilebilir? Eyalet mahkemelerinin ceza daireleri ile aðýr ceza mahkemelerinin ve de yüksek Eyalet Mahkemelerinin esas mahkemesi sýfatýyla vermiþ olduklarý kararlara karþý Temyiz’e gidilebilir (StPO. m. 333) 69. Ýstinafa gitmeden temyize gitmek mümkün müdür? Hakkýnda istinaf yolu ile tanýnmýþ olan bir hüküme karþý istinaf yerine temyize gidilebilir (StPO. m. 335). Bu hüküm güvenlik tedbirlerine iliþkin kararlarda uygulanmaz. D. Hollanda 70. Ýstinafa kimler baþvurabilir? Bir suçtan mahkumiyet halinde sanýk ve savcý istinafa baþvurabilir. Kabahatten mahkumiyette sanýklar için istinaf yolu sýnýrlandýrýlmýþtýr. (M.404) 71. Hangi kararlara karþý istinafa baþvurulabilir? Ýstinafa son kararlara karþý baþvurulur. Ara kararlara ancak son kararla birlikte baþvurulur. Tutuklama kararýna karþý da istinafa gidilebilir. (M.406) 72. Baþvuru ne zaman yapýlýr? Sanýk kararýnýn tefiminden itibaren 14 gün içinde istinafa gidebilir. Sanýðýn yok olmasý durumunda 14 günlük süre kararýn sanýða teblið edildiði tarihten itibaren baþlar. Savcýnýnda istinaf yoluna baþvurabilmesi için ayný süreler geçerlidir. Ýstinafa sadece sanýk gider, savcý gitmezse bu durumda istinaf mahkemesi sanýðýn ilk derece mahkemesinde aldýðý cezadan daha aðýr bir ceza ile cezalandýrýlmasýna, her üç hakimin de hem fikir olmasý durumunda karar verebilir. (m. 408) 73. Duruþma günü ne zaman belirlenir? Ýstinaf baþvurusu kaydedildikten sonra istinaf mahkemesinin davaya bakacaðý gün ve saat sanýk ya da temsilcisine teblið olunur. (m.408/A) 22 74. Dosya istinaf mahkemesine ne zaman gönderilir? Baþvuru üzerine ilk derece mahkemesi dosyayý en kýsa sürede istinaf mahkemesine gönderir. Dosyanýn gönderilmesinin geciktirilmesi davaya bakma süresinin ertelenmesine sebep olabilir. (M.409) 75. Ýstinaf mahkemesinde yeni tanýk dinlenebilir mi? Savunma avukatý tanýklarýn istinafta dinlenmesini talep edebilir ve istinafa baþvurduktan sonraki 14 gün içinde ilk derece mahkemesinin kararýna iliþkin þikayetini yazýlý hale getirebilir. (m.410) 76. Ýstinaf mahkemesi ek soruþturma yapabilir mi? Ýstinaf davasý baþlamadan önce gerekli görürse kendiliðinden yeni soruþturma yapabilir. Sanýk ve savcý böyle bir soruþturmanýn yapýlmasýný talep edebilir. (M.411) 77. Duruþma günü nasýl belirlenir ve baþvurana ne zaman tebligat yapýlýr? Ýstinaf mahkemesinde görülecek davanýn ilk duruþma tarihi eðer mümkünse dosya istinaf mahkemesine ulaþtýktan sonra 8. günden itibaren belirlenir. Ayný sanýkla ilgili birden fazla dava mevcut ise bu davalarýn birleþtirilip ayný gün görülmesi mümkündür. (M.412) Ýstinaf yoluna giden kimseye dava baþlamadan 10 gün önce tebligat yapýlýr. Sanýða 10 günden daha kýsa bir süre önce tebligat yapýlýr ve sanýk duruþmada hazýr bulunursa duruþmaya devam olunur. (m.413) Sanýk aleyhine tazminat davasý açmýþ olan maðdura da ayný þekilde tebligatýn yapýlmasý gerekir. Eðer bu gerçekleþtirilmezse ve maðdur duruþmada hazýr bulunmazsa duruþmaya devam olunmaz. (M.413) 78. Ýlk derece mahkemesinde geçerli kurallar istinafta da uygulanabilir mi? Ýlk derece mahkemesinde tanýk dinlenmesine iliþkin kurallar istinaf aþamasý için de geçerlidir. Diðer bir deyiþle istinaf mahkemesinde çalýþan hakim ve savcý ilk derece mahkemesindeki hakim ve savcýlarýn baðlý olduðu kurallarla baðlýdýr. (M.414) Ýlk derece mahkemesindeki yargýlamaya iliþkin kurallar istinaf safhasý içinde geçerlidir. (m.415) 79. Ýlk derece mahkemesinde deðerlendirilen bir belge istinafta tekrar tartýþma konusu yapýlabilir mi? Ýlk derece mahkemesinde tartýþýlan belgelerin istinaf aþamasýnda tekrar okunmasý gerekmez. Eðer sanýk belgelerin tekrar okunmasýný isterse o zaman hakim bunu makul bir süre dilimi içinde gerçekleþtirir. (M.417) 23 80. Maðdur þahsi hak taleplerini ne zaman yapmalýdýr? Maðdur, sanýk aleyhine istinaf aþamasýnda ilk kez þahsi hak talebinde bulunamaz. Ýlk derece mahkemesinde hazýrlanmýþ olan iddianame istinaf aþamasýnda da geçerlidir. Sanýk istinafa gitmez ise ve maðdur ilk derece mahkemesinin tazminata iliþkin verdiði karara katýlmazsa, maðdur bir istinaf mahkemesi hukuk hakimine baþvuruda bulunabilir. (M.421) 81. Ýstinaf mahkemesinin kararlarý nasýl olabilir? Ýstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararýný kýsmen ya da tamamen kabul edebilir ve karara eklemeler yapabilir. Ýstinaf mahkemesi kararý ortadan kaldýrýp yeniden yargýlama yapabilir. Ýstinaf mahkemesinin davayý ilk derece mahkemesine geri gönderme durumu sadece ilk derece mahkemesinin sanýk aleyhine verdiði mahkumiyet kararýnda davanýn maddi açýdan sübutu ile ilgili bir karara varamamýþ olmasý durumunda mümkündür. Ýstinaf yoluna mahkumiyetin sadece belli bir kýsmýna karþý baþvurulduysa, istinaf mahkemesi davanýn sadece o kýsmýna bakar ve gerekirse ilk derece mahkemesinin verdiði cezayý deðiþtirir. (M. 423) 82. Ýstinaf mahkemesi sanýðýn durumunu araþtýrabilir mi? Sanýk serbest býrakýldýktan sonra istinaf mahkemesi tarafýndan ancak her üç hakimin de konu üzerinde uzlaþmasý sonucunda tekrar mahkum edilir. Eðer hakimler sanýða daha aðýr bir ceza verilmesi taraftarý iseler bu cezanýn verilebilmesi için yine her üç hakimin de bu konuda hem fikir olmalarý gerekir (M.424) . E. Ýsveç 83. Ýsveç’te genel olarak yargý sisteminin ve istinaf mahkemelerinin yapýsý nasýldýr? Ýsveç Anayasasý mahkemelerin baðýmsýzlýðýný garanti eder, hiçbir otorite yargýya müdahale edemez. Kalýcý hakimler hükümet tarafýndan atanýrlar ve güvenceye sahiptirler, kural olarak iþten çýkartýlamazlar. Anayasa mahkemesi yoktur, fakat her davada mahkemeler normlar hiyerarþisini gözetirler. Ýsveç mahkemeleri genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrýlýr. Genel mahkeme örgütlenmesi, genel mahkemeler ve genel idari mahkemeler olarak ikiye ayrýlýr. Özel mahkemeler arasýnda iþ mahkemesi, Pazar mahkemesi, Patent Ýstinaflarý Mahkemesi ve Arazi Mahkemesi sayýlabilir. Genel mahkemeler çeþitli büyüklükte 56 yerel (ilk derece) mahkemeden, 6 istinaf mahkemesi ve bir Yüksek mahkemeden meydana gelir. Bu mahkemeler þahýslar arasýndaki hukuk ve ceza davalarýný görürler. Yerel mahkemelerde ceza davalarý görülürken duruþma heyeti bir hukuk eðitimli hakim ve üç de halktan hakimlerden oluþur. Bazý hafif suçlarla ilgili davalar tek bir hukuk eðitimli hakim tarafýndan görülebilir. 24 Ýstinaf mahkemeleri de çeþitli büyüklüktedir. Eðer yerel mahkemede hüküm, bir hukuk eðitimli hakim ile halktan hakimler tarafýndan verilmiþse, istinaf mahkemesinin bileþimi üç hukuk eðitimli üye ve iki halktan hakimden meydana gelir. Yerel mahkemedeki karara halktan hakim katýlmamýþsa, istinaf mahkemesi üç hukuk eðitimli üyeden meydana gelir. Yüksek mahkeme, 16 mahkeme üyesi hakimden oluþur. Mahkeme en az iki bölümden meydana gelir. Yüksek mahkeme önündeki davalar, hakim hakemler tarafýndan hazýrlanýr. Savcýlýk sistemi mahkemeler ve polis teþkilatýndan ayrý örgütlenmiþtir ve baðýmsýzdýr. En yetkili görevli, Yüksek Mahkemede de savcý olan Ýsveç’teki en üst düzey savcý, genel savcýdýr. Her bölgede de yetkili bir savcý bulunur. Savcýlýk ofisleri, savcýlýk faaliyetlerinin yönetimi ve idaresi ile sorumlu bir baþsavcý tarafýndan yönetilir. Ekonomik suçlarla mücadele bürosu da bir savcýlýk yetkilisi tarafýndan yürütülür. Ceza soruþturmasý, suç þüphesinin öðrenilmesi ile baþlar. Savcýnýn kovuþturma yapmama konusunda takdir yetkisi vardýr. Örneðin suçun hafif bir suç olmasý veya çok sayýda suç iþlemiþ olan fail üzerinde bu suçla ilgili cezanýn etkili olmayacaðýnýn anlaþýlmasý ya da failin çok yaþlý veya hasta olmasý gibi hallerde savcý kovuþturmama kararý verebilir. Müeyyidesi sadece para cezasý olan suçlar hakkýnda (örneðin dükkan hýrsýzlýðý) savcý dava açmak yerine para cezasý müeyyidesi uygulamayý önerebilir (önödeme). Fail savcýnýn bu yazýlý önerisini kabul ederse cezayý ödediðinde soruþturma sona erer. Trafik kuralý ihlali gibi kimi suçlarda faile doðrudan para cezasý polis tarafýndan uygulanýr. Savcýnýn kamu davasý açmadýðý hallerde zarar görenin (þahsi) dava açmasý mümkündür. Zarar gören taraf, kamu davasýnda da tazminat isteminde bulunabilir. Ýlk derece mahkemesi kararlarýna karþý her tarafýn istinaf baþvurusunda bulunma hakký vardýr. Ýstinaf kararlarýna karþý da Yüksek Mahkemeye baþvuru yolu kural olarak açýktýr. Ancak bu baþvuru için de izin alýnmasý gerekir. Ýznin amacý, Yüksek Mahkemeye giden davalarý sýnýrlamaktýr. Ýzin verilebilmesi için davanýn yargý süreci için öneme sahip olmasý veya alt derece mahkemesi kararýnda ciddi usul hatalarýnýn yapýlmýþ olmasý gerekir. 84. Ýstinafa kimler tarafýndan ve ne þekilde baþvurabilir? Ýstinaf baþvurusu, karardan itibaren üç hafta içerisinde kararý veren ilk derece mahkemesine yapýlýr. Mahkeme, baþvurunun süresinde olup olmadýðýný inceler. Süre geçirilmiþse baþvurunun düþürülmesine karar verilir. Bu karara karþý da istinaf yolu açýktýr. (Bölüm 1) Ýlk derece kararýna karþý istinafa baþvurma yolu her tarafýn hakkýdýr. Savcýnýn istinafa baþvurmadýðý hallerde maðdur olan tarafýn baþvuru hakký bulunmaktadýr. Para cezasýna mahkumiyetten ibaret bir kararda veya hapis cezasýnýn altý ayý geçmediði suçlara iliþkin beraat kararlarýnda istinaf yoluna baþvurulabilmesi için ‘istinaf izni’ gerekir. Ýstinaf mahkemesi, ön incelemede yerel mahkemenin kararýný deðiþtirebilecek nedenleri bulursa derhal davayý incelemeye alýr. 25 Ýstinaf baþvurusunda þu hususlar yer almalýdýr: 1. Ýstinafa baþvurulan karara iliþkin bilðiler 2. Kararýn istinafa baþvurulan kýsmý 3. Ýstinaf baþvurusunun sebepleri ve istinafa baþvuranýn yerel mahkemenin kararýný hangi yönleriyle ve hangi gerekçeyle hatalý bulduðu 4. Eðer istinaf için izin gerekiyorsa, böyle bir iznin verilmesini destekleyecek þartlarý, 5. Sunulan deliller ve delillerin her birinin neyi kanýtladýðýný, Daha önce sunulmamýþ olan yazýlý deliller istinaf baþvurusu ile birlikte sunulur. Eðer istinafa baþvuran taraf istinaf mahkemesinin bir tanýðý, bilirkiþiyi yeniden dinlemesini, olay yerinin tekrar keþfini talep ediyorsa, bunu belirtmeli ve sebeplerini açýklamalýdýr. Ýstinaf mahkemesi duruþmada maðdurun veya sanýðýn bulunmasýný isteyip istemediðini belirtmelidir. (Bölüm 4) 85. Ýstinaf baþvurusu üzerine, karþý baþvuru yapýlabilir mi? Taraflardan biri istinaf isteminde bulunursa karþý taraf da üç haftalýk baþvuru süresinin dolmasýndan sonraki bir hafta içinde istinafa baþvurabilir. Bu süre zarfýnda ilk baþvuru iptal edilirse veya baþka sebeplerle geçerliliði kalmazsa ikinci baþvuru da iptal olunur. (Bölüm 2) Eðer tutuklu istinaf baþvurusundan vazgeçerse, savcýnýn istinaf baþvurusu de hükümsüz olur. 86. Mahkeme davayý istinaf mahkemesine ne zaman gönderir? Baþvurular süresi içinde yapýlmýþ ve karþý baþvuru süresi dolmuþsa, mahkeme dosyayý gecikme olmaksýzýn istinaf mahkemesine ulaþtýrýr. (Bölüm 5) Eðer karþý taraf isterse, bir hafta içinde her iki tarafýn kararý istinafa götürmesi (crossappeal) mümkündür. Hapis cezasýnýn uzunluðu ile iliþkili olarak bu genelde savcý tarafýndan yapýlýr. 87. Baþvuru yasaya aykýrý ise veya içeriðinde eksiklikler mevcutsa ne yapýlýr? Baþvuran yetkili deðilse, istinaf mahkemesi baþvuruyu reddeder. Ýstinafta, yanlýþ talep gibi istinafýn kabulüne engel baþka hukuki sorunlar da olabilir. Bu sorunlarla da istinaf mahkemesi ilgilenir. Ýstinaf baþvurusu açýkça asýlsýzsa derhal reddedilir. Baþvuruda eksiklikler varsa, istinaf mahkemesince tamamlanmasý için süre verilir. Baþvuran eksiklikleri tamamlamazsa veya baþvuru içeriðindeki eksiklikler bir davaya temel teþkil etmeyecek kadar fazla ise baþvuru reddedilir. (Bölüm 7) Eðer baþvuru kabul edilmiþse belli bir süre içinde cevap vermesi istenerek karþý tarafa teblið olunur. 26 88. Ýstinaf mahkemesi koruma tedbirleri hakkýnda karar verebilir mi? Ýstinaf mahkemesi, tutuklama, seyahat yasaðý, gözaltý gibi koruma tedbirleriyle ilgili konularda, karþý tarafýn ifadesi dinlenmemiþ bile olsa, yerel mahkemenin kararýný deðiþtirebilir. Örneðin tutukluluk kararýný kaldýrabilir. Yine gerek görürse yerel mahkemenin koruma tedbiri isteðini reddettiði hallerde kendisi tedbir uygulanmasýna karar verebilir. 89. Karþý tarafýn cevabý neleri içermelidir? Karþý tarafýn cevabý istinafa baþvuran tarafýndan ileri sürülen nedenlere karþý, karþý nedenleri içermelidir. Cevapta ilgili kanýtlar ve her bir kanýtla ne kanýtlanmaya çalýþýldýðý açýklanmalýdýr. Daha önce sunulmayan yazýlý kanýtlar cevapla ayný zamanda iletilmelidir. Eðer taraflardan biri istinaf mahkemesinden tanýk dinlenilmesini veya bilirkiþiden görüþ alýnmasýný veya olay mahallinin tekrar görülmesini talep ederse, bu talebini ve sebeplerini belirtmelidir. Maðdurun veya sanýðýn da istinaf mahkemesindeki duruþmada bulunmasýný istiyorsa bunu da belirtmelidir. (Bölüm 9) 90. Verilen cevap istinafa baþvurana gönderilir mi? Cevap istinaf mahkemesi tarafýndan istinafa baþvurana gönderilir. Kamu davalarýnda sanýða sunulan belgelerle, maðdur tarafýn yaþ, meslek ve ev adresi gibi adli takibatla ilgisi olmayan bilgiler verilemez. (Bölüm 10) Eðer gerekiyorsa, hazýrlýk sýrasýnda istinaf mahkemesi iddialarýn karþýlýklý iletilmesini isteyebilir. Mahkeme ayný zamanda iddialarýn karþýlýklý olarak sunulmasýyla ilgili olarak detaylý kararlar alabilir ve taraflarýn dile getirmeleri gereken konularý belirleyebilir. (Bölüm 10) 91. Ýstinaf için izin verilmesi gereken hallerde izin ne zaman verilir? Eðer istinaf için izin vermek gerekiyorsa istinaf mahkemesi iddialarýn karþýlýklý iletilmesinden sonra böyle bir izne gerek olup olmadýðýna karar verir. 92. Ýstinaf mahkemesi yeni delil toplayabilir mi? Ýstinaf mahkemesinin gerekli gördüðü durumda bilirkiþi görüþü alýnmasý, yazýlý kanýt sunulmasý, keþif yapýlmasý, esas duruþma dýþýnda kanýt kabul edilmesi veya farklý hazýrlýk tedbirleri alýnabilir. (Bölüm 12) Taraflardan biri bu tedbirlerden herhangi birinin alýnmasýný talep ederse, olabildiðince erken istinaf mahkemesine baþvurmalýdýr.(Bölüm 12) 93. Ýstinaf mahkemesi hangi hallerde duruþma yapmaksýzýn davayý neticelendirebilir? 1. Savcý sadece davalýnýn lehine istinafa baþvurursa, 27 2. Sadece davalý istinafa baþvurduysa ve deðiþiklik baþvurusunu karþý taraf da kabul ederse, 3. Ýstinafýn temelsiz olduðu apaçýk ortadaysa veya 4. Davalýyý yasal olarak sorumlu tutacak, para cezasý, þartlý ceza veya bu yaptýrýmlarýn birlikte uygulanmasý dýþýnda bir yaptýrým uygulanmasý için bir sebep olmadýðýnda, Ýstinaf mahkemesi duruþma yapmaksýzýn dosya üzerinden karar verir.(Bölüm 13) Eðer istinaf mahkemesi duruþma yapmaksýzýn dosya üzerinden karar verecekse ve hüküm sýrasýnda taraflar iþlemlerini tamamlamamýþlarsa, bunu yapmalarý için kendilerine zaman tanýnýr (Bölüm 14). Ýstinaf mahkemesi yargýlamanýn duruþmalý yapýlmasýna karar verirse duruþma tarihini belirler. Duruþma tarihini mümkünse taraflara danýþarak belirler. 94. Duruþma hazýrlýðý nasýl yapýlýr? Taraflara duruþmada bulunmalarý için tebligat yapýlýr. Ýstinafa baþvuran taraf duruþmaya gelmediði takdirde baþvurunun hükmü kalmayacaðý, aksi takdirde ceza uygulanacaðý uyarýsýyla duruþmada bulunmasý istenir. Buna ek olarak þahsen hazýr bulunacaksa 21. bölüm 1. paragraf þartlarý hakkýnda bilgilendirilmelidir. Aleyhine istinafa baþvurulan tarafýn duruþmaya þahsen gelmesi zorunluysa veya dosyanýn araþtýrýlmasý ve sonuçlandýrýlmasý açýsýndan varlýðý önemli görülüyorsa, duruþmaya gelmesi gerektiði aksý takdirde para cezasý uygulanacaðý uyarýsýyla duruþmada bulunmasý istenir. Sanýðýn böyle bir emre uymayacaðý konusunda sebeplere inanýlýyorsa istinaf mahkemesi davalýnýn mahkemeye tutuklanarak getirilmesini isteyebilir. Aleyhine istinafa baþvurulan taraf için böyle bir talimat veya emir yoksa yokluðunda da karar verilebileceði bilgilendirilmelidir. Ýstinaf mahkemesi tutuklu veya gözaltýnda olan bir davalýnýn duruþmaya gelmesi konusunda karar verebilir. (Bölüm 16) Ýstinaf mahkemesi bir tanýðýn veya bir kiþinin duruþmaya katýlmasýna karar verebilir, karar taraflara teblið olunur. 95. Ýstinafta duruþmaya iliþkin hükümlerin bir özelliði var mýdýr ? Ýlk derece mahkemesinin duruþmalara iliþkin hükümleri istinaf yargýlamasýnda da uygulanýr. (Bölüm 17) Eðer sanýk tutukluysa, 12. bölümde belirtilen tedbirlere iliþkin veya baþka þartlara baðlý olarak daha uzun bir erteleme gerekli deðilse, duruþma, 2. bölümde belirtilen sürenin bitiminden sonraki 4 hafta içinde yapýlmalýdýr. Davalý, 2.bölümde belirtilen sürenin bitiminden sonra tutuklanmýþ ise, süre tutuklanma gününden itibaren hesaplanmalýdýr. (Bölüm 15) 28 96. Duruþma nasýl yapýlýr ? Duruþmada önce istinafa baþvurulan karar okunur. Ýstinafa baþvuran taraf, kararýn hangi kýsmýna karþý istinafa baþvurduðunu ve talep ettiði deðiþikliði açýklar. Bu talebe karþý, karþý tarafýn düþüncesi sorulur. Eðer istinafa baþvuran savcý ise önce savcýnýn, maðdur ise önce maðdurun iddiasý sorulur. Taraflarýn herbirine karþý tarafýn iddialarýna cevap verme olanaðý verilir. Duruþma, aleyhine istinafa baþvurulan tarafýn yokluðunda yapýlýrsa, mahkeme ilgili delilleri karþý tarafa sunar. Bir tarafýn yeni delil sunmasý halinde mutlaka karþý tarafýn görüþü de sorulur. (Bölüm 18-19) 97. Ýstinafa baþvuranýn duruþmaya gelmemesi halinde ne yapýlýr? Usulüne uygun olarak tebligat yapýldýðý halde istinafa baþvuran duruþmaya gelmez ise dava düþürülür. 98. Ýstinaf baþvurusundan vazgeçmek mümkün müdür? Ýstinaf mahkemesinin kararýnýn açýklanmasýndan önce istinaftan vazgeçmek mümkündür. Sanýða karþý istinaf mahkemesine baþvuruda bulunmuþ bir savcý istinaf baþvurusunu davalýnýn lehine çevirebilir. Ýstinafa baþvuran istinaf iddiasýna, istinafta belirtmediði bir olayý ekleyemez. (Bölüm 24) 99. Ýstinaf mahkemesi sanýðý daha aðýr bir cezaya mahkum edebilir mi? (Refornatio in pejüs) Eðer sanýk veya sanýk lehine savcý istinafa baþvurduysa istinaf mahkemesi sanýðý yerel mahkemenin koyduðundan daha aðýr veya daha uzun bir cezaya mahkum edemez. Bununla birlikte istinaf mahkemesi sanýða güvenlik tedbiri uygulanmasýna karar verebilir veya yerel mahkeme böyle bir tedbire karar verdiyse baþka bir yaptýrýmla cezalandýrabilir. 100. Mutlak bozma sebepleri nelerdir? Eðer yerel mahkemede 59.bölüm 1.madde, 1-3 kýsýmlarda belirtilen cinsten aðýr bir usul hatasý yapýlmýþsa istinaf mahkemesi, talep edilmese dahi kendiliðinden yerel mahkeme kararýný tamamen veya kýsmen bozabilir. 101. Nisbi bozma sebepleri nelerdir? Ýlk derece mahkemesinde 26. veya 27. bölümlerde belirtilenler dýþýnda bir usul hatasý yapýldýysa istinaf mahkemesi ancak hata dosyanýn sonucunu etkiliyorsa yerel mahkemenin kararýný bozabilir. (Bölüm 28) 102. Bozmadan sonra dosya hangi mahkemeye gönderilir? Eðer istinaf mahkemesi yerel mahkeme kararýný yer veya görev yönünden yetki nedeniyle deðil de baþka nedenlere bozarsa dosyayý ayný mahkemeye gönderir. (Bölüm 29) 29 Mahkemenin yer yönünden yetkisizliði halinde dosyayý baþka mahkemeye gönderir. V. ÝSTÝNAFIN DÝÐER KANUN YOLLARI ÝLE OLAN ÝLÝÞKÝSÝ 103. Ýstinaf ile itiraz arasýnda ne fark vardýr? a) Ýstinaf, mahkeme kararlarýna karþý baþvurulan bir kanun yoludur. Buna karþýlýk itiraz, hem hakimlik makamý kararlarýna ve hem de mahkeme makamý kararlarýna karþý da olabilir. Meselâ Sulh Ceza hakiminin vermiþ olduðu elkoyma kararýna, Asliye Ceza Mahkemesinin vermiþ olduðu tutuklama kararýna karþý yapýlan itirazlar gibi. Ýstinaf mahkemesinin tayin etmiþ olduðu naip hakimin kararýna karþý mahkeme baþkaný nezdinde itiraz etmek mümkündür. Ýstinaf bir üst derece kanun yoludur. Denetim mahkemesi tarafýndan yerine getirilir. Buna karþýlýk itiraz ayný derece mahkemeleri arasýnda gerçekleþtirilen bir kanun yoludur. Asliye Ceza Mahkemesinin tutuklama kararýna karþý, aðýr ceza mahkemesi nezdinde itiraz olunabilir. Keza Ýstinaf mahkemesinin tutuklama kararýna karþý da itiraz etmek mümkündür. Ýtiraz ayný makama yapýlabilir. Ýstinaf ayný makama yapýlamaz. Bu durumda kararýna itiraz edilen makam üç gün içinde ya kararýný düzeltir (m. 268/2). Ya da dosyayý üst yetkili mahkemeye gönderir. b) Ýtiraz, prensip olarak ara kararlarýna karþý yapýlýr. Ara kararlar duruþmayý ve son kararý hazýrlayan kararlardýr. Ýstinaf ise son karara karþý baþvurulan kanunyoludur. c) Ýtiraz, prensip olarak duruþmasýzdýr. Ýnceleme (bazen taraflarýn huzurunda tutuklamaya itirazda olduðu gibi) dosya üzerinden yapýlýr. Buna karþýlýk istinafta yargýlama normal olarak duruþmalý yapýlabilir. d) Ýtiraz sonucunda itiraz makamýnýn verdiði karar ya itiraz edilen kararý ortadan kaldýrma kararý (bazen kararýn geri alýnmasý þeklinde olabilir. Meselâ tutuklama kararý veren hakimin itiraz halinde üç gün içinde verdiði kararý geri almasý halinde olduðu gibi) ya da itirazýn reddi þeklindedir. Kararýn geri alýnmasýna kanun kararýn düzeltilmesi demektedir. Oysa istinafta mahkeme ya davayý reddeder ya hükmü onaylar veya düzelterek onaylar ya da düþme veya durma kararý verebilir. e) Ýtiraz yoluna sadece Cumhuriyet Savcýsý, sanýk veya müdafi ve itiraza konu olan kararýn ilgilisi baþvurabilir. Buna karþýlýk istinafa davanýn tüm taraflarý baþvurabilir. Savcý, sanýk, müdahil, kanuni temsilci, malen sorumlu gibi. 30 Ýstinaf ile itirazýn müþterek yönü, her ikisinin de olayý hem maddi ve hem de hukuki açýlardan incelemesidir. 104. Ýstinaf ile temyiz arasýnda ne fark vardýr? a) Her ikisi de üst derece mahkemeleridir. Ancak aralarýndaki temel fark istinaf mahkemesinin olayý hem sabit olup olmama ve hem de hukuki açýdan incelemesine karþýlýk, Temyiz mahkemesi olayý sadece hukuki yönden inceler, mahkemelerin hukuka uygun karar verip veremediklerini denetler. b) Temyiz mahkemesinde yargýlamanýn duruþmalý yapýlmasý istisnadýr. Buna karþýlýk Ýstinaf mahkemesinde duruþmanýn yapýlmasý kuraldýr. c) Temyiz mahkemesinde ek delil sunarak bunlarýn tartýþýlmasýný saðlamak mümkün deðildir. Buna karþýlýk Ýstinaf mahkemesinde ilk derece mahkemesinde tartýþýlmamýþ bilgi ve belgeleri tartýþmak ve ek delil sunmak, gerekirse tutuklama kararý bile vermek mümkündür. d) CMK’nýn 289. maddesinde öngörülen haller hariç Temyiz mahkemesinde yargýlama gerekçeye baðlý olarak yapýlabilir. Buna karþýlýk Ýstinaf mahkemesinde yargýlama gerekçeye baðlý olarak yapýlmaz. Mahkeme kendiliðinden her tür araþtýrmayý yaparak hükmü inceleyerek karar verebilir. e) Temyiz mahkemesi kararýna karþý Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý, Yargýtay genel kuruluna itiraz baþvurusunda bulunabilir. Buna karþýlýk istinaf mahkemesi kararýna karþý böyle bir baþvuru yolu tanýnmamýþtýr. f) Temyiz mahkemesi ile istinaf mahkemesinin verdiði kararlar da farklýdýr. Gerçekten istinaf mahkemesi iþin esasýna hükmedebilirken, temyiz mahkemesinin, bazý sýnýrlý durumlar dýþýnda böyle bir yetkisi yoktur. VI. ÝSTÝNAFA HAKÝM OLAN ÝLKELER Ceza muhakemesine hakim olan ilkelerin önemli bir kýsmýnýn istinafa da hakim olacaðý açýktýr. Ýstinafta görev yapanlarýn bu ilkelere uygun hareket etme zorunluluðu vardýr. Bu hukuk devleti ilkesinin bir gereðidir. 105. Ýstinafta Hukuk devleti ilkesi ne anlama gelir? 1982 Anayasasý’nýn 2. maddesinde Türkiye’nin bir hukuk devleti olduðu yazýlýdýr. Aþaðýda göreceðimiz insan haklarý ile ilgili bütün ilkelerin anasý, kaynaðý durumunda bulunan hukuk devleti ilkesine göre, yasama, yürütme ve yargý gücünü yani egemenlik adý verilen muazzam gücü Millet adýna kullanan Anayasal organlar bu gücü sadece hukukun 31 genel ilkeleri, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde insan haysiyetini korumak, insan haklarý ile temel hak ve hürriyetleri gerçekleþtirmek, adaleti ve hukuk güvenliðini saðlamak amacýyla kullanabilirler. Bu onlarýn meþruluðunun temelini teþkil eder. Anayasa Mahkemesi de hukuk devleti kavramýný bu þekilde anlamaktadýr11. Görüldüðü gibi hukuk devleti üç sütun üzerine inþa edilmiþtir. Bunlar: 1. Ýnsan haklarýnýn gerçekleþtirilmesi, 2. Adaletin saðlanmasý, 3. Güvenliðin temin edilmesidir. Bilindiði gibi, Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi, Ýnsan Haklarý Avrupa Sözleþmesi gibi milletlerarasý belgelerle medenî ülkelerin Anayasalarýnda ve kanunlarýnda yer alan ve ýrk, renk, cins, dil, din, siyasî veya diðer herhangi bir akide, millî veya sosyal menþe, servet, doðuþ veya diðer herhangi bir fark gözetilmeksizin, insanýn insan olmasý nedeniyle her insan tarafýndan yararlanýlabilen haklara ÝNSAN HAKLARI denmektedir. Ýþte bu haklarýn UYGULAMADA GERÇEKTEN kullanýldýðý ülkelere hukuk devleti denmektedir. Bir hukuk devletinin Ceza Muhakemesi Hukukunun da insan haklarýna dayalý bulunacaðý açýktýr. Ýstinafýn getirilmesinin temel nedenlerinden biri, ilk derece mahkemelerinde gerçekleþtirilen yargýlamada yapýlan hukuka aykýrýlýklarýn denetlenmesi, hak ihlallerinin önlenmesidir. Etik ve hukukî bir kavram olan ADALET, herkesin fýrsat eþitliðinin bulunmasý; herkesin kanun önünde eþit sayýlmasý; herkese kiþiliðini geliþtirme olanaðýnýn verilmesi; buna engel olan maddî ve manevî engellerin ortadan kaldýrýlmasý; her türlü imtiyazýn ve keyfiliðin reddedilmesi anlamýna gelir. Kýsaca ifade edilmek gerekirse, adil olan devlete hukuk devleti denir. Ýstinaf bu amaca da hizmet edecek olmasý bakýmýndan önemli bir hukuk kurumu olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Ancak adaleti tesis ederken gecikmemek gerekir. GECÝKEN ADALET ADALET DEÐÝLDÝR özdeyiþi unutulmamak gerekir. Ülkesinde, toplum halinde yaþamanýn ilk ve vazgeçilmez þartý olan güvenliði ve sosyal düzeni saðlayamamýþ olan devlete hukuk devleti denemez. Bu nedenle bir hukuk devletinde güvenlik ile özgürlük birbirine zýt iki kavram deðil; aksine bunlar bir madalyonun iki yüzü gibidir. ÖZGÜRLÜK ÝÇÝNDE GÜVENLÝK ANCAK BU ÇERÇEVEDE SAÐLANABÝLÝR. 11 AMKD c. 14 s. 189 32 Modern Ceza Hukukunun, daha doðrusu çaðdaþ hukuk sisteminin bütününün temelini Hukuk devleti ilkesi oluþturmaktadýr. Bu ilke, aþaðýda ele alacaðýmýz ilkelerden baþka daha pek çok önemli ilkenin de kaynaðý durumundadýr. Hukuk devletinin bir baþka yönü, eylem ve iþlemlerinde ölçülü (oranlý) davranan devlet olmasýdýr. Gerçekten oranlýlýk (ölçülülük) ilkesi, hukuk devletine hakim olan aþýrýlýk yasaðýnýn bir bölümünü oluþturur. Bu ilkeye göre, Ceza Muhakemesi Hukuku iþleminin yapýlmasý ile saðlanmasý beklenen yarar ve verilmesi ihtimal dahilinde bulunan zarar arasýnda makûl bir oranýn (ölçünün) bulunmasýný, oransýzlýk durumunda iþlemin yapýlmamasýný ifade eden ilkeye oranlýlýk (ölçülülük) ilkesi denir. Þu husus gözden kaçýrýlmamalýdýr ki, burada eþitlikten deðil, oranlýlýktan söz edilmektedir. Örneðin, küçük sanýklarýn tutuklanmasý, kural olarak, bu ilkeye ters düþer12. 106. Ýnsan Haysiyetinin Korunmasý (Dokunulmazlýðý) Ýlkesi nedir? “Ýnsan haysiyeti, bilinçli olma, kendi kaderini tayin etme ve kendi çevresini þekillendirme yeteneði veren ve kiþiliksizliði ortadan kaldýran ruhtur, manevî güçtür.” Son bir tahlilde insan haysiyeti adý verilen deðerin HÜR ÝRADE olduðu söylenebilir. Ýnsaný obje haline getiren ve kiþiliði nedeniyle sahip olduðu deðerin inkarý anlamýna gelen her türlü iþlem, örneðin iþkence insan haysiyetine aykýrýdýr. Bu nedenle iþkence ile elde edilen delillerin ceza muhakemesinde, bu arada istinafta kullanýlmasý anýlan ilkeye aykýrýdýr. 107. Ýþkence Yasaðý Nedir? 1982 Ay m. 17/3’te, ÝHEB m. 5’te, ÝHAS m. 3’te, MvSHS m. 7’de ve CMK m. 148’de hiç kimseye iþkence ve eziyet yapýlamaz denilmek suretiyle bu yasak son derece açýk bir þekilde ifade edilmiþtir. Öte yandan TCK m. 94’te iþkence aðýr bir suç olarak düzenlenmiþtir. Keza burada Ýþkenceye Karþý Birleþmiþ Milletler ve Avrupa Sözleþmelerine de iþaret edilmelidir. Yargýtay, ifade alma ve sorgu sýrasýnda vuku bulabilen iþkencenin önlenmesi amacýyla son derece cesur kararlar vermiþtir. Yüce Mahkeme, bizim tespitimize göre, bu konuda 1.4.1985’te verdiði ilk kararýnda, ikrarýn delil niteliðinde olabilmesi için: 1) ikrar olunan OLAYIN MÜMKÜN OLMASI, 2) HÂKÝM HUZURUNDA OLMASI, 3) GERÝ ALINMAMASI VE 4) YAN DELÝLLERLE DE DESTEKLENMESÝ gerektiðini açýklamýþtýr. Bu kararý daha sonra diðerleri takip etmiþ; Yargýtay’ýn bu görüþü istikrarlý hale gelmiþtir13. 12 Löwe/Rosenberg, StPO und GVG (23. Auflage) § 276. 4. Tutuklama süresinin uzun olmasýnýn bu ilkeye uygun olmadýðý söylenmiþtir. 13 Yar. CGK. 1.4.1985, 6/511-182 (Erdurak, s. 214); Yar. CGK. 2.2.1987, 314/18; Yar. CGK. 16.2.1987, 6-271/50 (Uygun-Savaþ-Mollamahmutoðlu, s. 147, 194); Yar. CGK. 21.9.1987, 1-203/367 (YKB 1990, s. 7567 vd.); Yar. CGK. 17.4.1989, 1-90/144 (ÝKÝD 1989, s. 6542 vd.); Yar. CGK. 25.6.1990, 9-156/188, YKD Kasým 1990, s. 1704 vd.; Yar. CGK. 25.6.1990, 9-156/188, YKD Kasým 1990, s. 1704 vd.; Yar. CGK. 4.6.1990, 1-139/163, YKD Ekim 1990, s. 1544 vd.; Yar. CGK. 10.12.1990, 6-257/335, YKD Mart 1991, s. 420 vd.; Yar. CGK. 11.3.1991, 1-28/68, YKD Þubat 1992 s. 256 vd. 33 AÝHS m. 3, iþkence, insanlýk dýþý veya alçaltýcý ceza veya muameleyi yasaklamaktadýr. Söz konusu hüküm, AÝHS’in herhangi bir sýnýrlama nedenine baðlý olmayan tek hükmüdür. AÝHS m. 15 II’ye göre bu yasaðýn, olaðanüstü durumlarda bile ortadan kaldýrýlmasý söz konusu deðildir. AÝHS m. 3’te kullanýlan kavramlar oldukça geniþtir ve belirsizliði nedeniyle sözleþme organlarýnýn kararlarýyla somutlaþtýrýlmaya çalýþýlmýþtýr. Bu baðlamda özellikle “insanlýk dýþý” veya “alçaltýcý muamele” kavramlarýnýn Avrupa kamu düzeninin geçerli ortak standartlarýna uygun olarak yorumlanmasý gerekir. AÝHM, ilk kez Birleþik Krallýða karþý Ýrlanda kararýnda AÝHS m. 3’e ayrýntýlý olarak deðinmiþtir. Mahkeme, öncelikle bir muamelenin AÝHS m. 3’e yönelik ihlal olarak deðerlendirilebilmesi için belirli bir aðýrlýða ulaþmasý gerektiðini vurgulamýþtýr. Bu konuda bir deðerlendirme yapýlýrken de, somut olayýn bütün koþullarý, özellikle süre, psikolojik ve fiziki sonuçlarý, ilgilinin cinsiyeti, yaþý ve saðlýk durumu göz önünde bulundurulmalýdýr. Bu baðlamda Ýngiliz güvenlik güçlerince sorgu sýrasýnda baþ vurulan “beþ teknik”in önemli psikolojik ve fiziki acýya yol açtýðý ve sorgu sýrasýnda psikolojik rahatsýzlýklara neden olduðu için insanlýk dýþý sayýlmasý gerektiði sonucuna ulaþmýþtýr. Beþ teknik olarak Ýnsan haklarý, ayrým gözetilmeksizin sahip olunan haklarýn tümünü kapsar, bu nedenle ve tek cümle ile iþkence suçu insanlýða karþý iþlenen bir 'insanlýk suçu'dur. Anýlan suç bu niteliði itibariyle de evrensel bir çok sözleþmeye konu oluþturmuþtur. Nitekim Birleþmiþ Milletler Genel Kurulunca 10 aralýk 1948 tarihinde kabul edilen ve 7217 sayýlý Yasa ile onaylanan Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesinin 5. maddesine göre "hiç kimseye iþkence ya da zalimce insanlýk dýþý ya da onur kýrýcý davranýþ ya da ceza uygulanamaz". Ülkemizde 6366 sayýlý Yasa ile onaylanan 4 kasým 1950 tarihli Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 3. maddesine göre; "hiç kimse iþkenceye, insanlýk dýþý yahut haysiyet kýrýcý ceza veya muameleye tabi tutulamaz.". 10 Aralýk 1984 tarihli Ýþkence ve Diðer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karþý Birleþmiþ Milletler Sözleþmesi iþkenceyi tanýmlayarak uluslar arasý bir denetim öngörmüþ, bu sözleþme onaylanýp yayýmlanarak ülkemizde de yürürlüðe girmiþtir. Bu evrensel düzenlemelere uygun olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn 17. maddesinin 3. fýkrasý "kimseye iþkence ve eziyet yapýlamaz; kimse insan haysiyetine baðdaþmayan bir cezaya veya muameleye tabli tutulamaz" emredici ve zorlayýcý hükmünü taþýmaktadýr. Yine 3842 sayýlý Yasa ile ceza Yargýlamalarý Usulü Yasamýza eklenen 135/a maddesinde, özgür iradeye dayanmayan, iþkence veya yasak yöntemlerle elde edilen beyanýn delil olarak deðerlendirilemeyeceði, ayný yasanýn 254. maddesine eklenen 2. fýkrasýnda ise soruþturma ve kovuþturma organlarýnýn hukuka aykýrý elde ettikleri delillerin hükme esas alýnamayacaðý belirtilmiþtir. ...4449 sayýlý Yasa ile TCY'nýn 243. maddesinin 26.8.1999 tarihinde yapýlan deðiþiklikten önceki halinde; suç failinin ancak yetkili memur olabileceði kabul edilmekte iken bu yasal düzenleme ile "diðer kamu görevlileri" de faillik kapsamýna alýnmýþ; suçun maðduru "maznun-sanýk durumunda bulunan kimse" ile sýnýrlý iken sanýk yanýnda "maðdur, þüpheli, þahsi davacý, katýlan, tanýk, þikayetçi ve ihbar eden"in de suçun maðduru olabileceði kabul edilmiþtir. ... Demokratik bir hukuk devletinde; delil elde etme, soruþturmanýn temel amacý ve kolluðun görevi olmakla birlikte, bu amaç ve görev insan haklarý ihlallerinin meþrulaþtýrýcý ve hukuka aykýrý davranmanýn bir mazereti olamaz. Kolluk görevlileri insan haklarýna saygýlý kalarak, hukuka uygun bir þekilde delil elde etme görevlerini yerine getirmelidir. Her iki sanýk hukuka aykýrý bir þekilde itiraf ve kanýt elde etmek için, katýlanlara yukarýda belirtilen þekillerde iþkence etmiþlerdir. Sanýklara isnat edilen eylemler, maðdur adedince TCY.nýn 243/1. maddesindeki suçu oluþturmakta olup, maddedeki sanýk sýfatýný dar yorumlayýp, yapýlan insanlýk dýþý uygulamalarýn, basit bir eylem olarak kabul edip TCY.nýn 245/1. maddesi kapsamýnda deðerlendiren yerel mahkeme direnme kararýnda isabet bulunmadýðýndan ...bozulmasýna karar verildi. YCGK. 15.10.2002, 8 - 191/362 ; Kaban/Aþaner/Güven/Yalvaç, Yargýtay Ceza Genel Kurulu Kararlarý, Ankara 2004, s. 342-347. 34 adlandýrýlan bu yöntemde ilgili gözleri baðlý uzun süre duvara yaslanarak beklemek ve zorundaydý. Yeme ve içme asgariye indirilmiþti. Eðer ilgili uykuya dalar ise derhal uyandýrýlmakta ve tekrar duvara yaslanmasý saðlanmaktaydý. AÝHM’ne göre bir kimsenin geri gönderileceði devlette kötü muamele ile karþýlaþma tehlikesi altýnda bulunmasý da AÝHS m. 3’ün ihlali sonucuna yol açar14. Türkiye ile ilgili olarak AÝHM’ne yapýlan baþvurulardan Sur davasý 12.9.1997 tarihinde; Gelgeç/Özdemir davasý 1.3.2001 tarihinde; Çavuþoðlu davasý 6.3.2001 tarihinde dostane çözümle bitirilmiþ; 25.9.1997 tarihli Aksoy ve Aydýn kararlarý; 24.4.1998 tarihli Selçuk ve Asker kararý, 25.5.1998 tarihli Kurt kararý, 9.6.1998 tarihli Tekin kararý, 8.7.1999 tarihli Çakýcý kararý, 11.4.2000 tarihli Veznedaroðlu kararý Türkiye’nin mahkumiyeti ile sonuçlanmýþtýr. AÝHM, örgütlü terörizmle ve suçla mücadele alaný gibi benzer durumlarda dahi bu hükme aykýrýlýðýn Sözleþme tarafýndan yasaklandýðýný belirtmiþtir15. AÝHM kararlarýndan, sanýðýn kendi davranýþýyla neden olduðu durumlar dýþýnda, yakalanmasýndan itibaren uðradýðý her türlü yaralanma ve benzeri muamelelerden devletin sorumlu tutulacaðý sonucu çýkmaktadýr. Devlet, kiþilerin yakalanmasýndan itibaren bu kiþilerin fiziki ve psikolojik bütünlüðüne yönelik olarak ortaya çýkan zararlardan, bunlarýn kendisine isnad edilebilir nedenlerden ileri geldiðini kanýtlayamadýkça sorumluluktan kurtulamaz. 108. Adil Yargýlama Ýlkesi Nedir? Ele alýnan ilkelerden istinaf açýsýndan belki de en önemlisi bu ilkedir. Bundan maksat, ceza muhakemesi iþlemlerinin kandýrma, yanýltma veya zorlama gibi irade serbestisini engelleyen veya savunmayý kýsýtlayan yollara sapýlmaksýzýn, hukuk devleti ilkesine uygun olarak, önceden kanunla öngörülmüþ bulunan esaslar çerçevesinde yapýlmasýdýr16. Bir hukuk devletinde bu esaslarýn, asgarî olarak nelerden ibaret bulunduðu ÝHAS m. 6 ve MvSHS m. 14/1 vd. de gösterilmiþtir. Ýddia ve savunma makamlarý arasýnda, iddia ve savunma faaliyetlerinin gereði gibi yapýlmasýna engel olacak ayrýmlar yapýlmasý; örneðin iddia veya savunma makamýnýn kayýrýlmasý, Batýlý ülkelerden silâh eþitliði olarak anýlan ve fakat bizim adil yarýlama veya dürüst iþlem ilkesi içinde mütalaa ettiðimiz ilkeye açýk bir aykýrýlýk teþkil eder. Silâh eþitliði demek, ülkemizin de dahil bulunduðu Kýta Avrupa Hukuk Sistemine göre, henüz iddia ve savunma makamlarýnýn her bakýmdan eþit olmasý demek deðildir. Bugün silâh 14 AÝHM'nin 20.3.1991 tarihli Ýsveç'e karþý Cruz Varas ve diðerleri kararý, Kararlar Rehber, no. 261. Ancak bu karara konu olayda eldeki delillere göre baþvurucunun gönderileceði Þili'de kötü muamele ile karþýlaþma tehlikesinin ispat edilmemesi nedeniyle, AÝHS m. 3'e aykýrýlýk görmemiþtir. 15 Tezcan/Erdem/Sancakdar, Türkiye'nin Ýnsan Haklarý Sorunu, Ankara 2002, s.192 vd. 16 Ayrýntýlý bilgi için bkz. Schroeder/Yenisey/Peukert, Ceza Muhakemesinde "Fair trial" Ýlkesi, Ýstanbul 1999, s. 1 vd.; Bischofberger, Die Verfahrensgrantien der europaischen Konvention..., Zürich 1972, s. 128 vd.; Feyzioðlu, Tanýklýk ve Dürüst Muhakeme, Ankara 1998, s. 1 vd.; Gölcüklü, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'ne Göre Doðru Yargýlama, Ankara 1995, s. 1 vd. 35 eþitliði denilince akla gelen, savunma makamýnýn bir hukuk devletinde kendisine tanýnmýþ bulunan haklarý gerçekten kullanabilmesidir17. AÝHM, AÝHS m. 6/1 ile garanti altýna alýnan adil yargýlama ilkesi ile baðlantýlý birçok karar vermiþtir. Mahkeme, Fransa’ya karþý Tuan Tran Pham Hoang kararýnda18, Sözleþme sisteminde sanýðýn zorunlu müdafilikten yararlanma hakkýnýn adil bir yargýlama kavramýnýn bir görünümü olduðunu vurgulamýþtýr. AÝHS m. 6 /3c, bunun için iki koþul öngörmektedir. Bunlardan ilki, “müdafi ücretini ödeme konusunda gerekli olanaðýn bulunmamasý”dýr. Ýkinci koþul, “adaletin selametinin bunu gerekli kýlmasýdýr”. AÝHM, böylesine karmaþýk sorunlara uygun argüman ileri sürmek ve bunu ifade edebilmek için mutlaka zorunlu olan hukuk eðitiminin baþvurucuda bulunmamasýný “adaletin selameti için” zorunlu müdafiliði gerekli kýldýðý sonucuna ulaþmýþtýr. AÝHM, Avusturya’ya karþý Asch kararýnda19 tanýklýktan çekinme hakkýna sahip kiþinin hazýrlýk soruþturmasý sýrasýnda verdiði ifadeye dayanarak verilen mahkumiyet kararýnýn AÝHS m. 6/3d’ye aykýrý olmadýðý soncuna ulaþmýþtýr. Baþvurucu, birlikte yaþadýðý kiþinin jandarmada verdiði ifadeye dayanarak, söz konusu kiþinin duruþmada tanýklýktan çekinmiþ olmasýna raðmen, müessir fiil suçundan mahkum edilmiþtir. AÝHM’e göre baþvurucu, duruþmada tanýklýktan çekinmiþ olmasýna raðmen, AÝHS m. 6/3d anlamýnda tanýk olarak ele alýnmalýdýr (tanýk kavramý otonom olarak yorumlanmalýdýr). Mahkemeye göre, bir delil aracýnýn kabul edilebilirliði, ilk planda ulusal yasa koyucu tarafýndan düzenlenebilir ve normal olarak onun delil olarak deðerlendirilmesi ulusal mahkemelere aittir. Hazýrlýk soruþturmasýnda elde edilen bir beyanýn kullanýlmasý, AÝHS m. 6 /1 ve 6/3d ile baðdaþmaz deðildir; yeter ki, savunmanýn haklarýna riayet edilmiþ bulunsun. Kural olarak bu hak, sanýðýn tanýða soru sorma ve karþý koyma konusunda uygun ve yeterli olanaktan yararlanmasýný gerekli kýlar; bu olanaðýn ifadenin alýndýðý anda veya muhakemenin daha sonraki bir aþamasýnda tanýnmýþ olmasý önem taþýmaz. AÝHM, yine Avusturya’ya karþý Artner kararýnda da20 ayný görüþünü tekrarlamýþ ve tanýðýn duruþmada hazýr bulundurulmasýný güvence altýna almak olanaksýz olduðu için, ulusal mahkemenin savunmanýn haklarýna riayet etmek suretiyle polis ve sulh ceza hakimi önünde yapýlan beyandan yararlanýlmasýný AÝHS m. 6 /1 ve 6/3d’ye aykýrý bulmamýþtýr. Mahkemeye göre, baþvurucuya duruþmada tanýða soru sormak olanaðýnýn tanýnmamasý, somut olayýn özellikleri açýsýndan AÝHS m. 6/1 ve 6/3d’yi ihlal edici bir boyuta ulaþacak biçimde savunma hakkýnýn ihlal edildiði anlamýna gelmez. 17 Danýþtay da sanýðýn muhakemede hazýr bulunmasýnýn adil yargýlanma hakkýnýn bir görüntüsü olan silahlarýn eþitliði ilkesi içinde deðerlendirmiþ ve tutuklu sanýðýn, yargýlanmakta olduðu ilin dýþýnda baþka bir tutukevine naklini mümkün kýlan Adalet Bakanlýðý genelgesini iptal etmiþtir (Dan. 10. D, 3.11.1998 7166/5511, DD sy. 99 (1999), s. 473 vd. 18 AÝHM'nin 25 Ekim 1992 tarih ve 66/1991/318/390 sayýlý kararý, EuGRZ 1992, s. 472 vd. 19 AÝHM'nin 26 Nisan 1991 tarih ve 30/1990/221/283 sayýlý kararý, EuGRZ 1992, s. 474 vd. 20 AÝHM'nin 28 Aðustos 1992 tarih ve 39/1991/291/362 sayýlý kararý, EuGRZ 1992, s. 476 vd. 36 AÝHS m. 6/1’de öngörülen adil yargýlama kuralýna aykýrýlýk, Türkiye açýsýndan özellikle baðýmsýz ve tarafsýz bir hakim önünde yargýlanma ve makul süre içinde yargýlanma hakký bakýmýndan gündeme gelmiþtir. 3.10.2001 Tarih ve 4709 Sayýlý Kanun 1982 Anayasasý’nýn 36’ncý maddesini de deðiþtirmiþ ve adil yargýlanma” ibaresi maddeye eklenmiþtir. Bu düzenleme deðiþiklik yasasýnýn ihtiva ettiði en olumlu deðiþikliklerden biridir. Bu suretle ADÝL YARGILAMA ÝLKESÝ anayasal teminat altýna alýnmýþ bulunmaktadýr. Söz konusu ilke Anayasada yer aldýðý için ve Anayasa, 11’nci maddeye göre tüm kurum ve kiþileri baðladýðýndan, bundan böyle disiplin soruþturmalarý dahil tüm soruþturma ve kovuþturmalarda söz konusu ilkeye uygun hareket edilecektir. Adil yargýlamaya uyum saðlamak amacýyla yapýlan en büyük deðiþiklik belki de 4771 sayý ve 03.08.2002 tarihli kanunla yapýlan deðiþikliktir. Bu kanunun 7’nci maddesine göre: 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayýlý Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 327’nci maddesinden sonra gelmek üzere 327/a maddesi eklenmiþ ve bu suretle kesinleþmiþ bir ceza hükmünün Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nce, Ýnsan Haklarýný ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleþme‘nin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiði saptandýðýnda ihlâlin niteliði ve aðýrlýðý bakýmýndan Sözleþme’nin 41’inci maddesine göre hükmedilmiþ olan tazminatla giderilemeyecek sonuçlar anlaþýlýrsa; muhakemenin iadesi isteminde bulunulabilecektir. Yeni CMK bu esasý m. 311/1f.2’de muhafaza etmiþtir. Adil yargýlama ilkesi bakýmýndan önemli deðiþikliklerden biri de 9.6.2004 tarih ve 5187 sayýlý Basýn Kanunu’nda yapýlmýþtýr. Buna göre, hazýrlýk soruþturmasýnýn baþlamasýndan takipsizlik kararý verilmesine veya kamu davasýnýn açýlmasýna kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcýsý, hâkim veya mahkeme iþlemlerinin ve soruþturma ile ilgili diðer belgelerin içeriðini yayýmlayan kimse, ikimilyar liradan ellimilyar liraya kadar aðýr para cezasýyla cezalandýrýlýr. Bu ceza, bölgesel süreli yayýnlarda onmilyar liradan, yaygýn süreli yayýnlarda yirmimilyar liradan az olamaz.Görülmekte olan bir dava kesin kararla sonuçlanýncaya kadar, bu dava ile ilgili hâkim veya mahkeme iþlemleri hakkýnda mütalaa yayýmlayan kiþiler hakkýnda da birinci fýkrada yer alan cezalar uygulanýr (m. 19 Bas.K). Ayný kanunun 21’nci maddesine göre de, süreli yayýnlarda; Kanunda yazýlý suçlara iliþkin haberlerde maðdurlarýn; özelliklede onsekiz yaþýndan küçük olan suç faili veya maðdurlarýnýn, kimliklerini açýklayacak ya da tanýnmalarýna yol açacak þekilde yayýn yapanlar birmilyar liradan yirmimilyar liraya kadar aðýr para cezasýyla cezalandýrýlýr. Bu ceza bölgesel süreli yayýnlarda ikimilyar liradan, yaygýn süreli yayýnlarda onmilyar liradan az olamaz. Bu kurallarýn istinaf aþamasýnda da geçerli olacaðý açýktýr. Adil yargýlama ilkesine Yargýtayýmýz da büyük önem vermektedir21. 21 Ýddianame ile sanýðýn Kahramanmaraþ 2.Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi olarak görevli iken 297 adet dava dosyasýnda 8.9.2003- 27.4.2004 tarihleri arasýnda karar verip kýsa kararlarý yazmasýna karþýn gerekçeli kararlarýn bazýlarýný yedi ay gecikme ile topluca 27.4.2004 tarihinde yazarak kaleme vermek suretiyle görevi ihmal suçunu iþlediðinden TCY.nýn 230/1, 80.maddeleri uyarýnca cezalandýrýlmasýný talep etmiþtir. ... 37 109. Baðýmsýz ve Tarafsýz Hakim Ýlkesi Nedir?22 1412 sayýlý CYY.nýn 268/1.maddesi uyarýnca Hükmün gerekçesi tümüyle tutanaða geçirilmemiþ ise açýklanmasýndan itibaren 3 gün içinde, daha sonra yürürlüðe giren 5271 sayýlý CYY.nýn 232/3.maddesi ise 15 gün içerisinde dosyaya konulmasýný öngörmüþtür. Bu yasal düzenlemelere karþýn sanýk 8.9.2003 tarihinden 27.4.2004 tarihine kadar 297 kararý süresinde yazmayýp 7 ay geciktikten sonra yazmak suretiyle, ayrýca Avrupa insan haklarý sözleþmesinin 6.maddesinde öngörülen adil yargýlama ilkesini de ihlal ederek görevinin gereklerine aykýrý davranmak suretiyle görevini savsadýðý kabul edilmiþtir. Y.4.CD. 13.10.2005, 44/39. Ayrýca bkz. Müþteki sanýklar hakkýnda mahkumiyet hükmü kurulan eylemlerden (etkili eylem suçu) dolayý usulüne uygun þekilde kamu davasý açýlýp açýlmadýðýnýn Yargýtay Ýç Yönetmeliði'nin 27/1. maddesi uyarýnca "ön sorun" olarak ele alýnmasý gerektiði gözetilerek yapýlan inceleme sonunda; CMUK'nun 163. maddesi uyarýnca iddianamede "sanýðýn açýk kimliði, isnad olunan suçun neden ibaret olduðu, suçun kanuni unsurlarý ile uygulanmasý gereken kanun maddeleri, deliller ve duruþmanýn yapýlacaðý mahkeme gösterilecektir. Ayný yasanýn 150. maddesinde de "tahkikat ve hüküm yalnýz iddianamede beyan olunan suça ve zan altýna alýnan þahýslara hasredilir" hükmü yer almaktadýr. 257. maddeye göre de hükmün konusu "duruþmanýn sonucuna göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir, fiili takdirde mahkeme iddia ve müdafaalarda baðlý deðildir." CMUK'nun 163. maddesinin 4.fýkrasýndaki "C.Savcýsýnýn Sulh Ceza Mahkemesinin görevine giren iþler için düzenleyeceði iddianame "sanýðýn açýk kimliðini, uygulanmasý gereken kanun maddelerini ve esaslý delilleri göstermesi yeterlidir" hükmü Anayasa Mahkemesince, Anayasanýn 36. maddesine aykýrý olduðu savunma hakkýnýn gerektiði þekilde, etkin ve amacýna uygun olarak kullanýlmasýný zorlaþtýrdýðý gerekçesi ile iptal edilmiþtir. Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin 6. maddesinin 3.fýkrasýnýn (a) bendine göre her sanýk "þahsýna tevcih edilen isnadýn mahiyet ve sebebinden en kýsa bir zamanda anladýðý dille ve etraflýca haberdar edilmek hakkýna sahiptir. Bu hükümlerde belirtildiði gibi hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. Bu nedenle fiilin soyut bir þekilde açýklanmasý yeterli olmayýp iddianamenin ayrýntýlý olmasý, sanýklara yüklenen fiil, fiillerin nedenlerden ibaret olduðunun hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek þekilde etraflýca açýklanmasý zorunludur. Sanýk sorgusundan önce iddianame okunduðunda üzerine atýlý suçun ne olduðunu anlamalý, buna göre savunmasýný yapabilmeli kanýtlarýný sunmalýdýr. Yüklenen suç belirsiz olmamalý açýk ve net olarak belirlenmeli savunma hakký kýsýtlanmamalýdýr. Somut olayda müþteki sanýklar hakkýnda düzenlenen Kastamonu C.Baþsavcýlýðýnýn 27.10.2000 tarihli iddianamesinde, müþteki sanýklarýn dava konusu edilen eylemlerinin kimlere yönelik olduðu, ne þekilde ve nasýl iþlendiði belirtilmediðinden bu husus açýklattýrýlarak sonucuna göre müþteki sanýklarýn hukuki durumlarýnýn tayini ve takdiri gerekirken CMUK'nun 163,150 ve 257. maddelerine aykýrý olarak yazýlý þekilde hüküm kurulmasý, bozmayý gerektirmiþtir. Y.2.CD. 02.12.2004, 2002/13912 - 2004/22334 22 Bakanlýk Duyurusu T.C. ADALET BAKANLIÐI Personel Genel Müdürlüðü Sayý : B.03.0.PER.0.00.00.01/100289 Konu :……………………………… 14/11/2006 38 ……………………..CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐINA Hakimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu'nun 27.06.2006 gün ve 315 sayýlý kararýyla (tanýmlar kýsmý çýkartýlarak) benemsinmesine karar verilen Bangalor Yargý Etiði Ýlkeleri ile, 10.10.2006 gün ve 424 sayýlý kararýyla benimsenmesine karar verilen Budapeþte Ýlkeleri'nin, merkez ve mülhakatýnýzda görevli hakim ve Cumhuriyet Savcýlarýna duyurulmasý hususunda gereðini rica ederim. Hakim Sadýk DEMÝRCÝOÐLU Bakan a. Genel Müdür Ek : 15 2003/43 Sayýlý Birleþmiþ Milletler BANGALOR YARGI ETÝÐÝ ÝLKELERÝ 1 Bu ilkeler, Birleþmiþ Milletler'in 2000 yýlý Nisan ayýnda Viyana'da gerçekleþtirilen ilk toplantýsýndan sonra Þubat 2001 tarihinde Hindistan'ýn Bangalor þehrinde gerçekleþtirilen ikinci toplantýda, Yargýsal Tutarlýlýðýn Kuvvetlendirilmesi Hakkýndaki Yargý Grubu tarafýndan taslak olarak kabul edilmiþtir. 2 25-26 2002 Kasým tarihlerinde Lahey Barýþ Sarayýnda yapýlan Adalet Baþkanlarý Yuvarlak Masa Toplantýsýnda, Yargýsal Tutarlýlýðýn Kuvvetlendirilmesi Hakkýndaki Yargý Grubu tarafýndan ilk taslak gözden geçirilmiþ ve taslak üzerinde anlaþma saðlanmýþtýr. 3 Bangalor Ýlkeleri, Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Komisyonu'nun 23 Nisan 2003 tarihli oturumunda kabul edilmiþtir. 4 Avrupa Konseyi'nin Avrupa Hakimleri Danýþma Komitesi de bu ilkeleri, 13 Kasým 2000 tarihli oturumunda (ilkeler henüz BM tarafýndan onaylanmadan) Bakanlar Komitesi'ne bu konuda tavsiye kararý vaz'etmek üzere önerilmiþtir. ÖNSÖZ Uluslar arasý Ýnsan Haklarý Bildirgesi'nin, herkesin, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesine ve kendisine herhangi bir suç isnadýna baðýmsýz ve tarafsýz bir mahkeme tarafýndan tam bir eþitlikle, adil ve aleni olarak yargýlanma hakkýna sahip olduðunu temel bir prensip olarak tanýmýþ olmasýndan, Siyasi ve Medeni Haklar Uluslar arasý Sözleþmesi'nin, herkesin mahkemeler önünde eþit olduðuna, ve hakkýndaki bir suç isnadýnýn veya hak ve yükümlülükleri ilgili bir hukuki uyuþmazlýðýn karara baðlanmasýnda, hukuken kurulmuþ yetkili, baðýmsýz ve tarafsýz bir yargý yeri tarafýndan adil ve aleni olarak, sebepsiz gecikme olmaksýzýn, yargýlanma hakkýna sahip olduðunu garanti altýna almýþ olmasýndan, Bölgesel insan haklarý belgelerinde, ulusal anayasalarda, yasalarda ve yazýlý olmayan hukukta, ve hukuksal teamül ve geleneklerde yukarýda anýlan prensip ve haklarýn tanýnmýþ olmasý ya da yansýtýlmýþ olmasýndan, Diðer tüm haklarýn, nihai anlamda icra edilebilmesinin, yargýya iliþkin konularýn tam ve doðru bir þekilde yönetimine baðlý olmasý keyfiyetinin; insan haklarýnýn korunmasý açýsýndan yetkili, baðýmsýz ve tarafsýz bir yargýya vurgulama yaptýðýndan, Ayný þekilde yetkili, baðýmsýz ve tarafsýz bir yargýnýn, meþruiyet ve hukuk devleti ilkesine riayet açýsýndan, mahkemelerin görevlerini yerine getirip getirmediði hususunda esaslý bir unsur olmasýndan, Modern ve demokratik bir toplamda, yargýnýn iç tutarlýlýðý ve manevi gücü bir yargý sistemine olan kamusal güvenin son derece önemli olmasýndan, Bireysel ve kurumsal olarak, yargý sistemine olan güveni sürdürme ve artýrma çabasý ve kamusal bir güvence olarak, hakimlerin hakimlik makamýna saygý göstermeleri ve onur duymalarýnýn esas olmasýndan, Yargý ettiði ile ilgili yüksek standartlarý muhafaza etmeye ve ilerletmeye yönelik temel sorumluluðun, her ülkede yine yargýnýn üzerinde olmasýndan, 39 Ve Yargýnýn Baðýmsýzlýðýna Dair Birleþmiþ Milletler Temel Ýlkelerinin yargýnýn baðýmsýzlýðýný güvence altýna almak ve ilerletmek için dizayn edilmiþ olmasý ve evvelemirde bu ilkelerin devletlere yöneltilmiþ olmasýndan, DOLAYI, Hakimlere yönelik meslek ahlaký standartlarýný oluþturmak niyetiyle, AÞAÐIDAKÝ PRENSÝPLER tasarlanmýþtýr. Bu prensipler, hakimlere rehberlik edecek ve yargý etiðini düzenleyecek bir çerçeveyi yargýya temin edecek þekilde tasarlanmýþtýr. Yine bu prensipler, yasama ve yürütme mensuplarý ile avukatlarýn ve kamuoyunun, yargýya daha iyi destek olmalarýna ve onu daha iyi anlamalarýna yardýmcý olacak þekilde tasarlanmýþtýr. Bu prensipler, hakimlerin; yargý mesleði standartlarýný takviye etmek üzere oluþturulan ve bizzat kendileri de baðýmsýz ve tarafsýz olan uygun kurumlar karþýsýnda, mesleki davranýþlarýndan dolayý sorumlu olduklarýný varsayar ve bu prensipler, hakimleri baðlayýcý mevcut hukuk ve davranýþ kurallarýný deðiþtirmeyi deðil onlarý tamamlamak niyetiyle öngörülmüþtür. Deðer 1: BAÐIMSIZLIK Ýlke: 1.1 1.2 1.3 1.4 1.5 1.6 1 2 3 4 Yargý baðýmsýzlýðý, hukuk devletinin ön koþulu ve adil yargýlanmanýn temel garantisidir. Bundan dolayý hakim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargý baðýmsýzlýðýný temsil ve muhafaza etmelidir. Uygulama: Hakim, doðrudan ya da dolayýsýyla her hangi bir sebeple ya da her hangi bir yerden gelen müdahale, tehdit, baský, teþvik ve tüm harici etkilerden uzak, hakimin olaylarý deðerlendirmesi temelinde, vicdani hukuk anlayýþý ile uyum içerisinde baðýmsýz olarak yargýsal iþlevini yerine getirmelidir. Hakim, genelde toplumdan, özelde ise karar vermek zorunda olduðu ihtilafýn taraflarýndan baðýmsýzdýr. Hakim, yasama ve yürütme organlarýnýn etkisi ve bu organlarla uygun olmayan iliþkilerden fiilen uzak olmakla kalmayýp, ayný zamanda öyle görünmelidir de. Hakim, yargýsal görevlerini yerine getirirken, tek baþýna karar vermek zorunda olduðu hususlarda diðer yargýçlardan da baðýmsýzdýr. Hakim, yargýnýn kamusal ve eylemsel baðýmsýzlýðýný sürdürmek ve arttýrmak için, yargýsal görevlerinin ifasýna yönelik koruma tedbirlerini almalý ve bunlarý artýrmalýdýr. Hakim, yargý baðýmsýzlýðýný sürdürmede esas olan yargýya yönelik kamusal güveni güçlendirmek amacýyla, yargý etiði ile ilgili yüksek standartlar sergilemeli ve bunlarý ilerletmelidir. Deðer 2: TARAFSIZLIK Ýlke: Tarafsýzlýk, yargý görevinin tam ve doðru bir þekilde yerine geterilmesinin esasýdýr. Bu prensip, sadece bizatihi karar için deðil ayný zamanda kararýn oluþturulduðu süreç açýsýndan da geçerlidir. Uygulama: Hakim, yargýsal görevlerini tarafsýz, önyargýsýz ve iltimassýz olarak yerine getirmelidir. Hakim, mahkemede ve mahkeme dýþýnda, yargý ve yargýç tarafsýzlýðý açýsýndan kamuoyu, hukuk mesleði ve dava taraflarýnýn güvenini saðlayacak ve artýracak davranýþlar içerisinde olmalýdýr. Hakim, duruþma ve karar aþamalarýnda, kendisini yargýlamadan zorunlu olarak el çektirecek olasýlýklarý makul ölçüler içeresinde asgariye indirecek þekilde hareket etmelidir. Hakim, önündeki bir dava veya önüne gelme ihtimali olan bir konu hakkýnda, bilerek ve isteyerek; yargýlama aþamasýnýn sonuçlarýný veya sürecin açýkça adilanelik vasfýný makul ölçüler çerçevesinde etkileyecek veya zayýflatacak hiçbir yorumda bulunmamalýdýr. Ayrýca hakim, her hangi bir þahsýn ya da meselenin adil yargýlanmasýný etkileyebilecek aleni olsun veya olmasýn her hangi bir yorum da yapmamalýdýr. 40 5 6 7 8 Hakim, tarafsýz olarak karar veremeyeceði durumda veya makul olarak düþünme yeteneði olan bir kiþide tarafsýz olarak karar veremeyeceði izlenimi yaratmasý halinde, yargýlamanýn her hangi bir aþamasýna katýlmaktan çekinmelidir. Sýnýrlý sayýda sayýlmamakla birlikte bu durum aþaðýdaki ihtimallerde söz konusu olur: Hakimin, yargýlama aþamasýnda delil kabilinden tartýþýlan olaylarla ilgili kiþisel bir bilgiye sahip olmasý veya davanýn bir tarafýyla ilgili gerçek b.ir önyargý veya tarafgirlik içerisinde olmasý veya Hakimin ihtilaf konusu davada, olaya iliþkin bir tanýklýðýnýn olmasý ya da daha önceden bu konuda avukat olarak hizmet vermiþ olmasýveya Hakim ya da hakimin ailesinden birisinin ihtilaf konusu dava sonuçlarýyla ilgili ekonomik bir çýkarýnýn olmasý, Davaya bakmaya devam edecek yeni bir mahkemenin kurulamamasý halinde veya hiçbir þeyin yapýlmamasýnýn durumun aciliyeti nedeniyle ciddi þekilde adaletsizliðe yol açacaðý halde hakime, görevden el çektirmek gerekmez. Deðer 3: DOÐRULUK VE TUTARLILIK Ýlke: Doðruluk ve tutarlýlýk, yargý görevinin düzgün bir þekilde yerine getirilmesinde esastýr. Uygulama: 1 Hakim, mesleki davranýþ þekli itibariyle, makul olarak düþünme yeteneði olan bir kiþide her hangi bir serzeniþe yol açmayacak hal ve tavýr içinde olmalýdýr. 2 Hakimin hal ve davranýþ tarzý, yargýnýn doðruluðuna ve tutarlýlýðýna iliþkin inancý kuvvetlendirici nitelikte olmalýdýr: Adaletin gerçek anlamda saðlanmasý kadar gerçekleþtirildiðinin görüntü olarak saðlanmasý da önemlidir. 1 2 3 4 5 6 7 Deðer 4: DÜRÜSTLÜK Ýlke: Dürüstlük ve dürüstlüðün görüntü olarak ortaya konuluþu, bir hakimin tüm etkinliklerini icrada esaslý bir unsurdur. Uygulama: Hakim, hakimden sadýr olan tüm etkinlirde yakýþýksýz ve yakýþýk olmayan görüntüler içerisinde olmaktan kaçýnmalýdýr. Kamunun sürekli denetim sujesi olarak hakim, normal bir vatandaþ tarafýndan sýkýntý verici olarak görülebilecek kiþisel sýnýrlamalarý kabullenmelive bunlara isteyerek ve özgürce uymalýdýr. Hakim, özellikle yargý mesleðinin onuruyla uyumlu ve tarzda davranmalýdýr. Hakim, kendi mahkemesinde hukuk mesleðini icra eden kimselerle olan bireysel iliþkilerinde, objektif olarak bakýldýðýnda tarafgirlik veya bir tarafa meyletme görüntüsü ya da þüphe doðuracak durumlardan kaçýnmalýdýr. Hakim, ailesini temsil eden birisinin davacý olduðu veya böyle bir kimsenin her hangi bir þekilde iliþkili olduðu davalara bakmamalýdýr. Hakim, ikametgahýnýn, hukuk mesleðini icra eden birisi tarafýndan müþterilerini veya bu kiþinin diðer meslektaþlarýný kabul yeri olarak kullanýlmasýna izin vermemelidir. Hakim, diðer vatandaþlar gibi, ifade, inanç ve dernek kurma ve toplanma özgürlüðüne sahiptir, ancak bu haklarýn kullanýlmasýnda, yargý mesleðinin onurunu, yargýnýn baðýmsýzlýðýný ve tarafsýzlýðýný koruyacak þekilde davranmalýdýr. Hakim, þahsýna ait olan yer ve kendisine emanet olarak býrakýlan mal varlýðýný bildirmeli ve aile üyelerinin mal varlýklarýnýn bildirimine iliþkin makul bir çaba sarf etmelidir. 41 8 Hakim; ailesinin, sosyal veya diðer iliþkilerinin, hakim olarak mesleki davranýþlarýný veya vereceði yargýsal kararý etkilemesine izin vermemelidir. 9 Hakim, hakimlik mesleðinin prestijini; kendisine, aile üyelerinden birisine veya her hangi bir kimseye özel çýkar saðlayacak þekilde ne kendisi kullanmalý ne de baþka birisine kullandýrtmalýdýr. Ayrýca hakim, yargý görevinin yerine getirilmesinde, her hangi bir kimsenin kendisini etkileyebileceði izlenimine ne kendisi yol açmalýdýr, ne de baþkalarýnýn böyle bir izlenime yol açmalarýna müsaade etmelidir. 10 Hakim tarafýndan, hakimlik mesleðinin icrasý sýrasýnda elde edilen gizli bilgiler, hakimin yargýsal göreviyle ilgili olmayan diðer amaçlar için hakim tarafýndan da kullanýlamaz ve ifþa edilemez. 11 Yargýsal görevlerini tam ve eksiksiz bir þekilde icra etmek kaydýyla, hakim aþagýdaki faaliyetlerde bulanabilir: 4.11.1 Hukuk, hukuk sistemi, adalet teþkilatý veya bunlarla ilintili diðer konularda yazý yazabilir, konferans verebilir, ders verebilir ve diðer etkinliklerde bulunabilir. 4.11.2 Hukuk, hukuk sistemi, adalet teþkilatý veya bunlarla ilintili diðer konularla ilgili resmi bir organ önündeki kamuya açýk bir oturuma katýlabilir; 4.11.3 Üye olmasý halinde, bu üyelik bir hakimin baðýmsýzlýðý ve tarafsýzlýðý ilkesine halel getirmeyecekse, resmi bir organýn veya baþka bir idari komisyonun, komitenin veya danýþma kurulunun üyesi olarak hizmet verebilir. Veya 4.11.4 Yargýçlýk makamýnýn onurunu zedelememesi ve yargýsal görevlerin yerine getirilmesine engel olmamasý koþuluyla, diðer etkinliklere katýlabilir. 12 Hakim, yargýçlýk makamýnda görevli iken avukatlýk yapamaz. 13 Hakim, yargýçlarla ilgili derneklere katýlabilir veya böyle bir dernek kurabilir ya da yargýçlarýn çýkarlarýný temsil eden diðer örgütlere katýlabilir. 14 Hakim ve aile üyeleri; yargýsal görevlerin yerine getirilmesine iliþkin olarak, bir þeyin hakim tarafýndan yapýlmasý, yapýlmamasý veya yapýlmasýna kayýtsýz kalýnmasý ile ilintili herhangi bir hediye, bir kredi, bir teberrü ya da bir iltimas talebinde ne bulunabilir ne de kabul edebilir. 15 Hakim, mahkeme personeline veya nüfuzu, idaresi ve yetkisi tahtýnda kalan diðer kiþilere, görevlerinin veya iþlevlerinin yerine getirilmesine iliþkin olarak; bir þeyin yapýlmasý, yapýlmamasý veya yapýlmasýna kayýtsýz kalýnmasý ili ilintili herhangi bir hediye, bir kredi, bir teberrü ya da bir iltimas talebinde bulunmalarý veya kabul etmeleri konusunda, izin veremez. 16 Umuma açýklama konusundaki yasal gerekler ve hukuk gözetilmek suretiyle hakim; tarafgirlik görüntüsüne yol açmayacak veya yargýsal görevlerin icrasýnda hakimi etkilemek amacýyla verildiði izlenimi yaratmayacak hatýra kabilinden hediye, ödül veya benzeri þeyi alabilir. 1 2 3 Deðer 5: EÞÝTLÝK Ýlke: Yargýçlýk makamýnýn gerektirdiði performans açýsýndan asýl olan; herkesin mahkemeler önünde eþit muameleye tabi tutulmasýný saðlamaktýr. Uygulama: Hakim, toplumdaki çeþitliliðin ve sýnýrlý sayýda olamamakla birlikte ýrk, renk, cinsiyet, din, tabiiyet, sosyal sýnýf, sakatlýk, yaþ, evlilik durumu,cinsel yönelim, sosyal ve ekonomik durum ve benzeri diðer sebeplerden neþet eden farklýlýklarýn (davaya mesnet olmayan sebepler) þuurunda olmak ve bunlarý anlamak zorundadýr. Hakim, yargýçlýk görevini yerine getirirken, davaya mesnet olmayan sebeplere dayanarak herhangi bir kiþi ya da gruba karþý sözle veya davranýþlarýyla meyilli ya da önyargýlý olarak hareket edemez. Hakim, yargýsal görevlerini; davaya mesnet olmayan ve yargý görevinin düzgün bir þekilde iþlemesinde ehemmiyetsiz olan sebeplerde bir ayrýmcýlýða gitmeksizin davanýn taraflarý, tanýklar, avukatlar, mahkeme personeli ve yargý görevini icra eden meslektaþlarý dahil herkes için uygun yasal mülahazalarla yerine getirmelidir. 42 4 5 Hakim, mahkeme personeline veya hakimin nüfuzu, yönetimi veya denetimi tahtýnda olan diðer kiþilere; hakimin önüne gelmiþ bir konuda, davaya mesnet olmayan sebeplere dayanarak, bireyler arasýnda ayýrýmcýlýk yapmalarýna izin vermemelidir. Hakim, mahkeme önündeki yargýlama aþamasýnda, avukatlardan; sözleriyle ya da davranýþlarýyla, yargýlama konusunun ve savunma konusunun bu sebep olmasý hali dýþýnda, davaya mesnet olmayan sebeplere dayanarak herhangi bir kiþi ya da gruba karþý meyilli ya da önyargýlý olduklarýný izhar etmemelerini talep etmelidir. Deðer 6: EHLÝYET VE LÝYAKAT Ýlke: Ehliyet ve liyakat, yargýçlýk makamýnýn gerektirdiði performansýn ön koþuludur. Uygulama: 1 Bir hakimin yargýsal görevleri, diðer tüm etkinliklerin önünde yer alýr. 2 Hakim, mesleki aktivitesini, sadece mahkemedeki yargýsal iþlevler ile sorumluluklarýn yerine getirilmesine ve karar vermeye deðil ayný zamanda mahkemenin iþleri ve yargýçlýk makamýyla ilgili diðer vazifeleri de içeren yargýsal görevlere adamalýdýr. 3 Hakim, yargýçlar için yargýnýn kontrolünde yapýlan eðitim ve diðer fýrsatlarý kollayarak, yargýsal görevlerin düzgün bir þekilde icrasý için mesleki bilgisini, becerisini ve bireysel yeteneklerini sürdürmek ve artýrmak için gerekli adýmlarý atmalýdýr. 4 Hakim, uluslar arasý sözleþmeleri ve insan haklarý normlarýný oluþturan diðer belgeleri kapsayan uluslar arasý hukuk geliþmeleri hakkýnda kendisini sürekli güncellemelidir. 5 Hakim, mahkeme kararlarýnýn verilmesi de dahil tüm yargýsal görevlerini etkin bir þekilde, adilane ve makul bir süre içerisinde yerine getirmelidir. 6 Hakim, mahkemedeki tüm yargýlama aþamalarýnda düzeni ve uygun hareket edilmesini saðlamalý, davanýn taraflarý, jüri üyeleri, tanýklar, avukatlar ve diyalog kurduðu resmi bir sýfatý haiz diðer kiþilerle iliþkilerinde sabýrlý, nazik ve vakur olmalýdýr. Hakim, ayný davranýþ tarzýný taraflarýn yasal temsilcilerinden, mahkeme personelinden ve hakimin nüfuzu, yönetimi ve denetimine baðlý diðer kiþilerden de talep etmelidir. 7 Hakim, yargýsal görevlerini layýkýyla yerine getirmesine uygun düþmeyen davranýþlar içerisinde bulunamaz. YÜRÜRLÜK Yargýçlýk makamýnýn niteliði sebebiyle, bu prensipleri yürürlüðe koyacak mekanizmalar þayet halihazýrda hukuklarýnda mevcut deðilse, ulusal adalet teþkilatý, bu prensipleri yürürlüðe koymayý temin edecek etkili tedbirleri almalýdýr….. Macaristan Savcýlýðý Ýþbirliði ile Avrupa Konseyi Tarafýndan Düzenlenen AVRUPA SAVCILARI KONFERANSI 6.OTURUMU Budapeþte; 29-30 Mayýs 2005 Parlamento Binasý Margitsziget Termal Oteli SAVCILAR ÝÇÝN ETÝK VE DAVRANIÞ BÝÇÝMLERÝNE ÝLÝÞKÝN AVRUPA ESASLARI 'BUDAPEÞTE ÝLKELERÝ' 31 Mayýs 2005'de Avrupa Savcýlarý Konferansý'nda kabul edilmiþtir. 43 Giriþ: 1. Savcýlar, ceza adaleti sisteminde, daha da ötesi, ticaret hukuku,medeni hukuk,ve idare hukuku gibi alanlarda üstlendikleri görevlerde de adaletin genel destekleyicileri olarak kilit rol oynarlar. 2. Bu genel yaklaþým ýþýðýnda, Avrupa Savcýlarý Konferansý, savcýlar için ortak ilkelerin tanýmýnýn teþvik edilmesi gerektiði hususunda ortak bir uzlaþýya varmýþ ve Konferansta, Mayýs 2005'de Budapeþte'deki tüm üyelerin hazýr bulunduðu oturumda, aþaðýdaki Savcýlar için Etik ve Hareket Tarzlarýna Ýliþkin Avrupa Prensipleri onaylamýþtýr. 3. Ceza Adaleti Sistemi'nde savcýlýðýnýn rolü hakkýnda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Avrupa Savcýlarý Konferansý'nýn kurucu belgesi olan Tavsiye 19 (Rec 2000)'ne göre, savcýlar, bir hukuk ihlalinin cezai yaptýrým gerektirdiði yerde hem birey haklarýnýn, hem de ceza adaleti sisteminin gerekli etkisini dikkate alarak, toplum adýna ve kamu yararýna hukukun uygulanmasýný saðlayan kamu yetkilileridir. 4. Tüm ceza adaleti sistemlerinde, savcýlar soruþturmayý baþlatýp baþlatmamaya, devam ettirip ettirmemeye karar verir, mahkemeler önündeki soruþturmalarý yürütür, mahkeme kararlarýný temyiz edebilir, bazý mahkeme kararlarýna iliþkin temyiz iþlemlerini yürütür. 5. Bu esaslar farklý ulusal savcýlýk hizmetlerinde baðlayýcý olmamaklar birlikte, savcýlar için görevlerini icra ederken yayýn olarak kabul edilmiþ ilkeler olarak benimsenmeli ve etik ve benzer sorunlar hakkýnda ulusal düzeyde rehber olarak düþünülmelidir. 6. Bu esaslar, kamu yargýlamasý adýna çalýþan tüm Savcýlarýn beklenen hareket tarzlarý ve uygulama standartlarýný ortaya koymaktadýr. 7. Konferans savcýlarýn mesleki sorumluluklarýný özerk ve bu ilkelere uygun olarak icra edebilmelerini saðlamak amacýyla: ceza adaleti sisteminde savcýlýðýn rolü hakkýndaki Tavsiye 19 (Rec2000)nin 4-10.paragraflarýnda yer alan tedbirleri vurgulamaktadýr. I.Temel Görevler Savcýlar her zaman ve her koþulda; -Dava açma görevi de dahil, her zaman ilgili ulusal ve uluslar arasý hukuka uygun olarak görevlerini icra ederler, -Görevlerini adil, tarafsýz, tutarlý ve süratli olarak icra ederler, -Ýnsan onurunu ve insan haklarýna saygý duyar, bu deðerleri korur ve desteklerler, -Toplum adýna ve kamu yararýna davrandýklarýný dikkate alýrlar, -Toplumun genel çýkarý ile birey haklarý ve çýkarlarý arasýndaki adil dengeyi bulmaya çalýþýrlar. II.Genel Olarak Mesleki Hareket Tarzlarý Savcýlar her zaman yüksek mesleki standartlara baðlýdýrlar ve Her zaman mesleklerinin onuru ve þerefini korurlar, Her zaman profesyonel olarak davranýrlar, Her zaman dürüstlük ve özenin yüksek standartlarýný uygularlar, Görevlerini olaylarýn deðerlendirilmesi temelinde ve hukuka uygun ve herhangi uygunsuz etkiden baðýmsýz olarak icra ederler, Hukuki ve sosyal geliþmeler hakkýnda, eðitim ve bilgi düzeylerini daima muhafaza ederler, Görevlerinin bireysel ve toplu icrasýnda rehberlik etmesi gereken Tavsiye 19 (Rec2000) 36a paragrafýnda belirtilen ilke ve kriterlerin, genel prensiplerin yayýlmasý ve benimsenmesi dahil, uygun diyalog ve ekip çalýþmasýný saðlayarak tarafsýz ve tutarlý olmaya ve öyle anlaþýlmaya çabalarlar, Görevlerini adil bir biçimde, korkusuzca, iltimas ve önyargý olmaksýzýn gerçekleþtirirler, h)Bireysel veya belirli bir kesimin çýkarlarýnýn, kamu veya medya baskýsýnýn etkisinde kalmazlar, i) Tüm kiþilerin adalet önünde eþitlik hakkýnda saygý duyarlar, cinsiyet, ýrk, renk, dil, din, siyasi veya diðer düþünceler, cinsiyet tercihleri, ulusal veya sosyal köken, ulusal azýnlýk, mülkiyet, doðum, saðlýk, özürlülük veya herhangi bir diðer statü ile iliþki temelinde her hangi bir kiþiye karþý ayýrýmcýlýktan sakýnýrlar, j) Mesleki gizliliði korurlar, k) Görüþleri, meþru çýkarlarý, mesleki mevkilerinde karþýlaþtýklarý bireylerin olasý kaygý ve kiþisel gizliliklerini dikkate alýrlar, 44 l) Olanaklarý ölçüsünde, bireylerin haklarý ve yasal durumlarý hakkýnda tam olarak bilgilenmelerini saðlamaya çalýþýrlar, m) Görevlerini, hukuk alanýndaki diðer görevlilerin yaný sýra, mahkemeler, polis ve diðer kamu makamlarý ile saygý ve nezaketle yerine getirirler, n) Mümkün olan en geniþ uluslar arasý iþbirliði için ve hukuka uygun olarak yargý çevrelerindeki savcý ve kamu yetkililerine yardýmcý olurlar, o) Savcýnýn kiþisel veya mali çýkarlarýnýn veya savcýnýn ailevi, sosyal ya da diðer iliþkilerinin, tutumunu uygunsuz bir biçimde etkilemesine izin vermezler. Özellikle, kendilerinin, ailelerinin veya iþ ortaklarýnýn kiþisel, özel ve mali çýkarlarý ile ilgili olan davalarda görev yapmaktan kaçýnýrlar. III. Ceza Yargýlamasý Çerçevesinde Mesleki Davranýþ Ceza yargýlamasý çerçevesinde görev yaparken, savcýlar her zaman; a) Ýnsan Haklarý ve Temel Özgürlüklerin Korunmasý için Avrupa Konvansiyonu'nun 6.maddesinde ve Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi Ýçtihatlarýnda açýkça kabul edilen adil yargýlanma hakký ilkesini desteklemek, b) Görevlerini adil,tarafsýz, objektif olarak ve hukuk kurallarý çerçevesinde baðýmsýz olarak icra etmek, c) Ceza adaleti sistemini mümkün olduðu kadar süratli iþletmek, adaletin yararýna davranmak ve tutarlýk olmak, d) Masumiyet karinesi ilkesine saygý duymak, e) Tüm inceleme ve soruþturmalarýn dava açýlmasý ya da açýlmamasý kararýndan veya adaleti etkileyebilecek diðer kararlardan önce olmasýný veya yapýlmýþ olmasýný saðlamaya çalýþmak, f) Ne olursa olsun þüpheliyi etkileyecek son lehte veya aleyhte þartlar da dahil, bir dava ile ilgili tüm þartlarý göz önünde bulundurmak Tarafsýz bir soruþturma, sorumluluðun temelsiz olduðunu gösterdiðinde, dava açmamak veya davaya devam etmemek, g) Davayý sebatla ama adil ve kanýtlarýn gösterdiðinin ötesinde olmayacak þekilde takip etmek, h) Kanýtlarýn yasal olarak elde edilip edilmediðini görmek için, sunulan kanýtlarý incelemek, i) Bu tür yöntem uygulayan kiþilerden baþka herhangi bir kiþiye karþý, þüpheli veya diðer bir kiþinin insan haklanýn aðýr ihlalini oluþturan hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilmiþ olduðuna haklý olarak inanýlan kanýtlarýn kullanýlmasýný reddetmek, j) Bu tür yöntemleri kullanmaktan sorumlu kiþilere aleyhinde gerekli tedbirlerin alýnmasýný saðlamaya çalýþmak, k) Hukuk ve adil yargýlanma ilkesine uygun olarak özellikle sanýða ve vekiline gerekli bilgiyi vererek silahlarýn eþitliði (equality of arms) ilkesini korumak, l) Maðdur ve tanýklarýn çýkarlarýný gerektiði biçimde dikkate almak, m) Adil bir karar için mahkemeye yardým etmek, n) Tarafsýz ve uygun kanýtlarýn mesleki deðerlendirmesi temelinde kararlar almak, zorundadýrlar. o) p) Tarafsýz bir soruþturma, sorumluluðun temelsiz olduðunu gösterdiðinde, dava açmamak veya davaya devam etmemek, q) Davayý sebatla ama adil ve kanýtlarýn gösterdiðinin ötesinde olmayacak þekilde takip etmek, r) Kanýtlarýn yasal olarak elde edilip edilmediðini görmek için, sunulan kanýtlarý incelemek, s) Bu tür yöntem uygulayan kiþilerden baþka herhangi bir kiþiye karþý, þüpheli veya diðer bir kiþinin insan haklanýn aðýr ihlalini oluþturan hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilmiþ olduðuna haklý olarak inanýlan kanýtlarýn kullanýlmasýný reddetmek, t) Bu tür yöntemleri kullanmaktan sorumlu kiþilere aleyhinde gerekli tedbirlerin alýnmasýný saðlamaya çalýþmak, u) Hukuk ve adil yargýlanma ilkesine uygun olarak özellikle sanýða ve vekiline gerekli bilgiyi vererek silahlarýn eþitliði (equality of arms) ilkesini korumak, v) Maðdur ve tanýklarýn çýkarlarýný gerektiði biçimde dikkate almak, 45 Bu ilke, adil yargýlama ilkesinin ayrýlmaz parçasýný oluþturur. Baðýmsýzlýk, kimseden emir almamak; tarafsýzlýk ise, iddia ve savunma makamlarý bakýmýndan objektif davranmak, birini veya diðerini kayýrmamak demektir. Hakimin baðýmsýz ve tarafsýz olmasýnýn insan haklarý bakýmýndan büyük öneminin bulunduðu açýktýr. Hâkimleri baðýmsýz ve tarafsýz olmayan, belli kimselerin özellikle de iktidarýn talepleri doðrultusunda karar veren bir devlete hukuk devleti denemez. Bu ilke Anayasada (m. 138 vd.), ÝHEB’de (m. 10), ÝHAS’da (m. 6/1), MvSHS’de (m. 14/1 cüm. 2) ve kanunlarda, (örneðin m. 22 vd. CMK) düzenlenmiþtir. AÝHS’in 6. maddesinde yargý baðýmsýzlýðý ve tarafsýzlýðý birlikte tek bir kavram olarak güvence altýna alýnmýþtýr. Baðýmsýzlýk konusunda ise, Mahkeme, bir mahkemenin baðýmsýzlýðýný araþtýrýrken, üyelerinin atanma ve görevden alýnma usulüne, görev süresine, üyelere emir verme yetkisine sahip bir makamýn bulunup bulunmadýðýna, üyelerin her türlü etkiden korunmasýný saðlayacak önlemlerin alýnýp alýnmadýðýna ve mahkemenin genel olarak baðýmsýz bir görünüm verip vermediðine bakmaktadýr. Baðýmsýzlýk kavramýyla yakýndan ilgili olan tarafsýzlýk ise mahkemenin veya mahkeme üyelerinin bazýsýnýn taraflar düzeyinde onlarýn leh veya aleyhine bir duygu veya çýkara sahip olmamasý demektir. AÝHM, tarafsýzlýk kavramýný objektif ve subjektif olmak üzere iki ayrý açýdan ele almaktadýr. Subjektif tarafsýzlýk, mahkeme üyesi hakimin kiþisel tarafsýzlýðý ifade eder ve aksi sabit oluncaya kadar var sayýlýr. Objektif tarafsýzlýk ise kurum olarak w) Adil bir karar için mahkemeye yardým etmek, x) Tarafsýz ve uygun kanýtlarýn mesleki deðerlendirmesi temelinde kararlar almak, zorundadýrlar. IV. Özel Davranýþ a) Savcýlar, özel yaþamlarýndaki faaliyetlerle gerçek ve makul olarak algýlanan savcýlýk hizmetinin dürüstlüðünü, adilliðini ve tarafsýzlýðýný tehlikeye almamalýdýrlar. b) Savcýlar, her zaman hukuka saygý duymalý ve itaat etmelidirler. c) Savcýlar, mesleklerine yönelik kamu güvenim muhafaza edecek ve geliþtirecek þekilde hareket etmelidirler. d) Savcýlar, görevleri sýrasýnda elde etmiþ olduðu herhangi bir bilgiyi özel amaçlan ve diðerlerinin çýkarlarýna yardým etmek için kullanmamalýdýrlar. e) Savcýlar, üçüncü kiþilerden, teþvik ve konukseverlik, herhangi bir hediye,ödül, menfaat kabul etmemeli, dürüstlük, adillik ve tarafsýzlðýný tehlikeye sokabilecek herhangi bir görevi yürütmemelidirler. Bu ilkeler, özellikle: Avrupa Ýnsan Haklarý ve Temel Özgürlükleri Sözleþmesinden, Ceza adaleti sisteminde savcýlarýn rolüne iliþkin Rec (2000) 19 nolu tavsiyeden, -Kamu görevlilerinin davranýþ tarzlarýna iliþkin Rec (2000) 10 nolu tavsiyeden, Suçun önlenmesine ve suçlulura yönelik muamelelerle ilgili ilkelerin, Savcýlarýn görevlerine uyarlanmasýna iliþkin 8. Birleþmiþ Milletler Kongresinde kabul edilen ilkelerden, (Havana, 27 Aðustos-7 Eylül 1990) Uluslar arasý kuruluþlarýn özel ve kamu kuruluþlarýna önerdiði veya uyarladýðý ilgili diðer etik, mesleki kurallardan, esinlenerek hazýrlanmýþtýr. 46 mahkemenin kiþide býraktýðý izlenim yani hak arayanlara güven veren tarafsýz bir görünüme sahip bulunmasýdýr. Bunun deðerlendirilmesi organik (mahkemenin kuruluþ þekli) ve fonksiyonel (görevin yerine getirilme tarzý) yönlerden yapýlmaktadýr23. 110. Meram Anlatma Ýlkesi Nedir? Her sanýðýn derdini anlatabilmesini, ne istediðini söyleyebilmesini, hiç veya gereði gibi dinlenilmeden mahkûm edilememesini, öne sürülen iddialarý ve aleyhine olan delilleri çürütebilmesini ve bu sayede muhakemenin gidiþine etki edebilmesini ifade eden ilkeye meram anlatma ilkesi denmektedir. Çaðdaþ Ceza Muhakemesi Hukukunda sanýk, hiç bir hakký olmayan bir soruþturma konusu, objesi deðil, belli haklarý ve yükümlülükleri bulunan ve muhakemenin gidiþine etki edebilen bir muhakeme süjesidir. Bu ilkenin kaynaðý hukuk devleti ilkesidir. Bu bakýmdan Alman Anayasasý’ndan farklý olarak (m. 103/1) Anayasamýzda bu ilkenin açýkça düzenlenmiþ olmamasýnýn önemi yoktur. Kaldý ki söz konusu ilke, usûlüne uygun olarak yürürlüðe konulmuþ olduðu için kanun hükmünde bulunan (m. 90/son AY) ÝHAS da açýkça yer almýþtýr (m. 6 ÝHAS). Bu baðlamda AÝHM, 15.11.1997 tarihli Zana kararýnda AÝHS m. 6’nýn amaç ve hedefinin, bir suçla itham edilen herkesin duruþmaya katýlma hakkýna sahip olduðunu vurgulayarak, söz konusu hükümde öngörülen “kendisini bizzat savunma” ve “tanýklara soru sorma” hakkýnýn, sanýðýn duruþmaya katýlmaksýzýn nasýl kullanýlabileceðinin güçlüðüne iþaret etmiþtir. Baþvurucunun baþka bir suçtan dolayý cezaevinde bulunduðu Aydýn Ceza Mahkemesi’nde istinabe yoluyla ifadesinin alýnmasý suretiyle baþvurucunun bizzat vereceði ifadeyi deðerlendirmeden mahkumiyet kararý verilemeyeceðini belirtmiþtir. Mahkemeye göre, Diyarbakýr DGM’deki duruþmaya sanýk avukatlarýnýn katýlmýþ olmasý, savunma hakkýna yapýlan bu tür müdahalenin haklý sayýlamayacaðý gerçeðini deðiþtirmez. Sonuç olarak Mahkeme, bu davada AÝHS m. 6/1 ve 3 (c)’nin ihlal edildiðini kabul etmiþtir. Bu karar, “duruþma ortamý yaratýlarak” gerçekleþtirilmiþ olsa bile, gerekmedikçe sanýðýn istinabe yoluyla ifadesinin alýnmasý yoluna gidilmemesi, bizzat duruþmaya çaðrýlarak ifadesinin alýnmasý gerektiði gerçeðini açýk bir biçimde gözler önüne sermektedir. 111. Þüpheden Sanýk Yararlanýr Ýlkesi Nedir? Her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sýký bir ilgisi bulunan bu ilkeye göre24, yapýlan ceza muhakemesinin sonunda, fiilin sanýk tarafýndan iþlendiði %100 belliliðe ulaþmadýðý takdirde beraat kararý verilecektir (m. 38/4 AY, m. 11 ÝHEB, m. 6/2 ÝHAS, m. 14/2 MvSHS). Böyle bir ilkenin kabul edilmesinin sebebi, bir suçlunun cezasýz kalmasýnýn bir masumun mahkûm olmasýna tercih edilmesidir; baþka bir ifade ile masumluk karinesidir. 23 Gölcüklü, …. Doðru Yargýlama, s. 18 vd. 24 Gbi. bkz. Yüce, Ýn Dubio Pro Reo Kaidesi, AD. yýl 53 Kasým-Aralýk 1962, sy. 11-12, s. 1209 vd.; Roxin, Strafverfahrensrecht 23A Auflage,München 1993, § 11.3 vd., 47 Bu ilkeye sahip çýkan Yargýtayýn son derece önemli kararlarýna göre; ceza yargýlamalarýnda amaç, maddî gerçeðin hiç bir kuþkuya yer býrakýlmaksýzýn ortaya çýkarýlmasýdýr. Kuþkunun bulunmasý halinde, mahkûmiyet kararý verilmesi ceza hukukunun genel ilkelerine aykýrýdýr. Kuþkudan sanýðýn yararlanacaðý evrensel bir ceza hukuku ilkesidir. Bu nedenle veya bu ilkeden hareketle varsayýmlara dayanýlarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Bu ilkenin en önemli yansýmasý olan masumluk karinesinin ne anlama geldiði tartýþmalý olmakla birlikte, her halde koruma tedbirleriyle baðdaþabileceði kabul edilmektedir. Bununla birlikte devlet, buradaki müdahale yetkisini, þüphenin derecesine göre, aþamalý olarak kullanmalýdýr. Yargýtay’ýn büyük önem verdiði bu evrensel ilkeye istinaf mahkemelerinin uymamasý kabul edilemez. 112. Halka Açýklýk Ýlkesi Nedir? Ýstinafýn duruþmalý olmasý hallerinde, kural olarak, halka açýklýk ilkesi geçerlidir. Sadece tarih çünkü ortaya koyan geliþme deðil. Tarihsel geliþme, ceza muhakemesinin kapalý kapýlarýn arkasýnda yapýlmasýnýn insan haklarý açýsýndan korkunç sonuçlar doðurduðunu ortaya koymuþtur. Bu nedenle özellikle Aydýnlanma Dönemi düþünürleri, duruþmalarýn halka açýk yapýlmasýný talep etmiþlerdir. Ýnsan aklýnýn bir yeteneði olarak anlaþýlýyor mahkeme veya yargýlama olmalý halkýn girebileceði yerlerde yapýlmasýný ve muhakeme tutanaklarýnýn halka açýklanabilmesini ifade eden ilkeye halka açýklýk ilkesi denmektedir (m. 141/1 AY, m. 10 ÝHEB, m. 6/1 ÝHAS, m. 14/1 MvSHS). Mahkemelerde duruþmalar herkese açýktýr. Duruþmalarýn bir kýsmýnýn veya tamamýnýn kapalý yapýlmasýna ancak genel ahlâkýn veya kamu güvenliðinin kesin olarak gerekli kýldýðý hallerde karar verilebilir (m. 141/1 AY, m. 10 ÝHEB, m. 6/1 ÝHAS, m. 14/1 MvSHS). Bu ilkenin ihlâlinin mutlak bozma sebebi sayýlacaðý açýklanmýþtýr (m. 182 vd., 289/1f CMK). Halka açýklýk kovuþturmada ve istinafta geçerli bir ilke olup, soruþturma evresinde ise önemli ölçüde gizlilik egemendir. Bunun nedeni, bir taraftan sanýðýn lekelenmeme hakký, diðer taraftan da, delillerin güvence altýna alýnmasý gereðidir. (m. 10/2 AÝHS, m.157 CMK, m.288 TCK) AÝHM, bütün delillerin sanýðýn huzurunda halka açýk bir yargýlamada mahkeme önünde ele alýnmasý ve yüzyüze bir yargýlamaya konu yapýlmasý gerektiðinden hareket etmekte, bununla birlikte tanýðýn önceki ifadesinin duruþmada okunmasý veya anonim tanýðýn ifadesi hakkýnda ifadeyi alan memurun tanýk olarak dinlenmesinin AÝHS m. 6/ I ve III (d) ile baðdaþabileceði sonucuna varmaktadýr. Yeter ki, somut olayýn koþullarýna göre delilin doðrudan ve yüzyüze ele alýnmasý olanaksýz olsun ve bu ifade sanýðýn suçu iþlediði konusunda tek delil olarak kullanýlmasýn. 113. Özel Hayatýn Gizliliði Ýlkesi Nedir? Ýstinafta özen gösterilmesi gereken bir baþka konu, özel hayatýn gizliliðinin korun48 masýdýr. Gerçekten, istinaf aþamasýnda özel hayatý ilgilendiren iþlemler yapýlabilir. Örneðin çapraz sorguda buna iliþkin sorular gündeme gelebilir, koruma tedbirlerine baþvurulabilir, bu arada örneðin, arama, elkoyma gibi iþlemlerin yapýlmasý söz konusu olabilir. Her demokratik hukuk devletinde fertlere, maddî ve manevî varlýklarýný istedikleri gibi geliþtirip þekillendirebilecekleri hür bir hayat alaný tanýnýr. Devletin müdahalesinden korunmuþ bulunan ve bireyin küçük dünyasý olarak anýlabilecek olan bu alan, temel hak ve hürriyetler ve ülkenin siyasî rejimi bakýmýndan hassas bir göstergedir. Bu küçük dünyamýz ne kadar geniþ ise ülkede mevcut olan siyasî rejim o kadar hürriyetçi ve demokratik, ne kadar dar ise o kadar baskýcý ve otoriterdir. AY m. 20, 21 ve 22 de, ÝHEB’nin. 12 nci ve ÝHAS 8 inci maddesinde, fertlerin devletin müdahalelerinden korunmuþ hür bir alana sahip bulunduklarý açýkça ifade edilmiþtir. Anayasamaya göre, herkes özel hayatýna ve aile hayatýna saygý gösterilmesini isteme hakkýna sahiptir. Özel hayatýn ve aile hayatýnýn gizliliðine dokunulamaz (m. 20). Kimsenin konutuna dokunulamaz (m. 21). Herkes haberleþme hürriyetine sahiptir. Haberleþmenin gizliliði esastýr (m. 22). Kanunun açýkça gösterdiði hallerde, usûlüne göre verilmiþ bir hakim kararý olmadýkça; gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde, kanunla yetkili kýlýnan merciin yazýlý emri bulunmadýkça Hiç kimsenin; üstü, özel kâðýtlarý, eþyasý ve konutu aranamaz, Bu kiþinin üstün ve konutta bulunan eþyaya el konulamaz; haberleþme engellenemez ve gizliliðine dokunulamaz (m. 20-22). Demek oluyor ki, aramanýn (m. 116 vd. CMK); elkoymanýn (m. 123 CMK) yani, basit elkoymanýn, basýlmýþ eserlere elkoymanýn, yani basýlmýþ eserlere basit elkoyma ile toplatmanýn, postada elkoyma ve haberleþmenin denetlenmesinin, kaçaklara iliþkin elkoymanýn ve diðer el koyma türlerinin kanunlarda ve Anayasa’da kanun gücünde olduðu belirtilen milletlerarasý sözleþmelerde aranan þartlarý gerçekleþmedikçe bu koruma tedbirlerine baþvurulamayacaktýr. Bu þartlarýn gerçekleþmiþ bulunup bulunmadýðý yetkililerce, hukuk devleti ilkesi esaslarýna uygun olarak, titiz bir þekilde araþtýrýlacak. Þartlardan biri gerçekleþmiþ deðilse, arama ve/veya elkoyma yapýlamayacaktýr. Doktrinde, insanýn sosyal bir yaratýk olduðu ve bu nedenle yaþamýný ancak diðer insanlarla birlikte devam ettirebileceði gerçeðinden hareketle, insan hayatýnýn esas itibariyle iki yönünün bulunduðu kabul edilir. Bunlar hayatýn genel ve özel yönleridir. Hayatýn özel yönü de özel hayat ve hayatýn gizli alaný olmak üzere ikiye ayrýlýr. Hayatýn genel yanýnýn, korunacak bir gizliliði bulunmadýðýndan, konumuz bakýmýndan bir özelliði yoktur. Örneðin, kamuya açýk yerlerdeki davranýþlarýmýz ve sözlerimiz herkes tarafýndan görülüp dinlenebilir. Buna karþýlýk hayatýn özel yaný her hukuk devletinde koruma altýna alýnmýþtýr. Hayatýn gizli alaný mutlak bir þekilde korunur, hatta dokunulmaz sayýlýrken, özel hayat nisbî olarak korunmuþtur. Özel hayat dar bir çerçevede, örneðin bir aile içinde söz konusu olabilirken, hayatýn gizli alaný sadece bireyi ilgilendirir ve ondan baþkasýnýn bu alana girebilmesi asla kabul edilemez. Bu nedenle de dokunul49 mazdýr. Meselâ bireyin, suç teþkil etmemek þartýyla, cinsel yaþamý tamamen kendisini ilgilendirir. Bugün Batý’da, cinsel hayata iliþkin suçlarýn aydýnlatýlmasýnda dahi, tanýk veya sanýða insan haysiyetiyle baðdaþmayan sorularýn sorulamayacaðý kabul edilmektedir. Ayný esas Batý’nýn deðerlerini ve hukuk düzenini benimsemiþ bulunan ülkemiz için de geçerlidir. Bilindiði gibi, olayla ilgisi bulunmayan sorularýn sorulmasý, delillerin toplanmasý Ceza Muhakemesi Hukuku esaslarýna aykýrý olduðu için zaten mümkün deðildir. Burada söz konusu olan, olayla ilgisi bulunduðu halde sorulmasý veya toplanmasý insan haysiyetine aykýrý bulunan sorular ve delillerdir. Ýnsanýn dinî inancý, belli konuda ne düþündüðü vs. hayatýn gizli alaný içinde kalýr. Anayasanýn 24 üncü maddesinde “... kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katýlmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz...” 25. madde ise “... kimse, düþünce ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz....” denilmek suretiyle bu husus dile getirilmiþtir. Örnekleri çoðaltmak mümkündür. Özel yaþam, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi tarafýndan, bireye içinde kiþiliðini oluþturabileceði ve geliþtirebileceði bir alanýn garanti edilmesi olarak yorumlanmýþtýr. Eðer devlet, bu alana iliþkin müdahale oluþturan bir düzenlemeye giderse, AÝHS 8 inci maddesine müdahale edilmiþ olur ve müdahalenin de 2. fýkrada belirtilen koþullara uygun olmasý aranýr. Bununla birlikte Komisyon, bireyin kiþiliðini geliþtirme olanaðýný sýnýrlayan her düzenlemenin de AÝHS 8 inci maddesinin koruma alanýna müdahale olarak nitelendirilemeyeceðini özellikle vurgulamaktadýr. Özellikle bireyin özel yaþamýný kamuya açmasý durumunda AÝHS 8 inci maddesine müdahaleden söz edilemez. Öte yandan AÝHM özel yaþamýn yalnýzca giz alanýný deðil, ayný zamanda diðer insanlarla olan iliþkileri de içerdiðini özellikle vurgulamakta ve bu baðlamda bireyin mesleki aktivitelerini de AÝHS 8 inci maddesi içinde deðerlendirmektedir. AÝHS m. 8 ile korunan konuta müdahale açýsýndan tipik örneði, arama oluþturur (AÝHS m. 8 II). Birçok üye devletin iç hukukundakinin aksine arama için AÝHS m. 8 II hakim kararý zorunluluðu aramýþ deðildir. Sözleþme organlarý, arama konusunda özellikle ulusal hukukta kötüye kullanmalara karþý yeterli güvence bulunup bulunmadýðýný araþtýrmakta, bu baðlamda özellikle aramayý haklý gösterecek yeterli þüphenin mevcut olup olmadýðý üzerinde durmaktadýr. Öte yandan AÝHM, aramanýn oranlýlýðý açýsýndan da bir inceleme yapmaktadýr. Yine AÝHM, hakaret suçu nedeniyle baþlatýlan bir soruþturma sýrasýnda delil elde etmek amacýyla avukatlýk bürosunun aranmasýný oransýz olarak nitelendirmiþtir25. Terörizm þüphesi nedeniyle yapýlan aramalar zorunluluk açýsýndan yapýlacak deðerlendirmede göz önünde bulundurulmaktadýr26. Sözleþme organlarý birey hakkýndaki verilerin toplanmasý ve depolanmasýnýn AÝHS m. 8’in koruma alanýna müdahale oluþturduðunu ve bu nedenle de yasal dayanaðý gerekli kýldýðýný kabul etmektedirler. 25 AÝHM'nin 16.12.1992 tarihli Almanya'ya karþý Funke kararý (Kararlar Rehberi, no. 384) 26 AÝHM'nin 28.10.1994 tarihli Ýngiltere'ye karþý Murray kararý (Kararlar Rehberi, no. 484) 50 Akustik ve optik araçlarla gizli gözetlemeye yönelik tedbirlerin AÝHS 8 inci maddede müdahale oluþturduðu Sözleþme organlarýnýn birçok kararýnda açýkça vurgulanmýþtýr. Devlet organlarý tarafýndan gözetlenmeksizin herkese açýk biçimde de olsa hareket etme yeteneðinin AÝHS m. 8’in koruma alanýna girdiði konusunda þüphe yoktur. AÝHM, telefon konuþmalarýný da bu baðlamda deðerlendirmiþtir27. AÝHM, AÝHS 8 inci madde ile baðlantýlý olarak öteden beri tutuklu ve hükümlülerle yapýlan yazýþmalara sýnýrlama getirilmesi sorunuyla meþgul olmuþtur. AÝHM, 1975 tarihli Ýngiltere’ye karþý Golder kararýnda28 bu tür sýnýrlandýrmalarýn ancak AÝHS m. 8 II de öngörülen nedenler çerçevesinde mümkün olabileceðini belirtmiþ ve hükümlünün infaz koruma memurunun kendisine hakaret ettiði gerekçesiyle dava açmak için avukatýyla görüþme talebinin reddedilmesini AÝHS m. 8/I’in ihlali olarak nitelendirmiþtir. Ancak hemen belirtelim ki, AÝHM, bir çok kararýnda infaz kurumunun düzenini saðlama zorunluluðu ile baðlantýlý sýnýrlamalara yer verilebileceðini ve bu baðlamda hükümlülerin yazýþmasýnýn denetime tabi tutulabileceðini açýkça vurgulamýþ olmakla birlikte, Ýngiltere’ye karþý Silver ve diðerleri, Boyle ve Rice29, McCallum kararlarýnda30 hükümlülerin gönderdiði mektuplarýn denetime tabi tutulmasý ve bazýlarýnýn alýcýlarýna gönderilmemesi nedeniyle Ýngiltere’yi mahkum etmiþtir. Yine AÝHM, 1988 tarihli Schönenberger/ Durmaz kararýnda, avukatý tarafýndan, sanýðýn hiçbir beyanda bulunmama hakký olduðu, ifade verdiði takdirde bunun kendisi aleyhine delil olarak kullanýlabileceði, ifade vermemesinin kendi menfaatine olacaðý yönünde ifadeler içeren ve tutuklu olan sanýða gönderilen mektubun savcý tarafýndan muhatabýna ulaþtýrýlmamasý ve dört gün sonra avukatýna geri göndermesi nedeniyle haberleþmeye saygý hakkýnýn ihlal edildiðini kabul etmiþtir. AÝHM, Avusturya’ya karþý Pfeiffer ve Plankl kararýnda, birinci baþvurucunun kamu görevlilerine hakaret ve saygýsýzlýk içeren bir mektubunun cezaevi görevlilerince ilgili yeri karalandýktan ve okunmaz hale getirildikten sonra alýcýsýna ulaþtýrýlmasýný, AÝHS m. 8 I’in ihlali olarak nitelendirmiþtir. 114. Maddî Gerçeðin Araþtýrýlmasý Ýlkesi Nedir? Kanuna Aykýrý Elde Edilen Delillerin Muhakemede Kullanýlmamasý Ýlkesi Nedir? Ýstinafýn varlýk nedenlerinden biri, hukuka uygun yollardan maddi gerçeðe ulaþabilmektir. O kadar ki, ilk derece mahkemesinde gerçekleþtirilen yargýlama bu amaç doðrultusunda istinaf mahkemesinde adeta tekrar yapýlmaktadýr. Ceza muhakemesinde, medenî muhakemeden farklý olarak, þeklî gerçekle yetinilmeyip iþin esasý araþtýrýlýr. 27 AÝHM'nin Klass, Malone, Kruslin/Huvig kararlarý 28 AÝHM'nin Ýngiltere'ye karþý 21.2.1975 tarihli Golder kararý, Kararlar Rehberi, no. 19 29 AÝHM'nin 27.4.1988 tarihli Ýngiltere'ye karþý Boyle ve Rice kararý, Kararlar Rehberi, no. 157 30 AÝHM'nin 30.8.1990 tarihli Ýngiltere'ye karþý McCallum kararý, Kararlar Rehberi, no. 224 51 Yargýtay’ýmýzýn 19.4.1993 tarihli bir kararýna göre; ceza yargýlamasýnýn amacý hiç bir duraksamaya yer vermeden maddî gerçeðin ortaya çýkarýlmasýdýr. Bu araþtýrmada, yani gerçeðe ulaþmada mantýk yolunun izlenmesi gerekir. Akla uygun ve realist, olayýn bütünü veya bir parçasýný temsil eden kanýtlardan veya kanýtlarýn bütün olarak deðerlendirilmesinden ortaya çýkarýlmalýdýr. Yoksa bir takým VARSAYIMLARA DAYANILARAK SONUCA ULAÞILMASI, ceza yargýlamasýnýn amacýna kesinlikle aykýrýdýr, ceza yargýlamasýnda kuþkunun bulunduðu yerde, mahkûmiyet kararýndan söz edilemez. Bu ilke evrenseldir. Ancak bir hukuk devletinde, maddî gerçeðin her ne pahasýna olursa olsun araþtýrýlmasý kabul edilmemekte; delil yasaklarý ile bu ilkeye bazý sýnýrlar getirilmektedir. Maddi gerçeðin araþtýrýlmasý ilkesinin sonucu olarak, mahkeme, muhakemeye katýlanlarýn iddialarý, özellikle de sanýðýn itirafý ile baðlý deðildir (m. 225/2 CMK). Yine medeni yargýlamanýn aksine yoklukta muhakeme istisnaidir (Bkz. m. 194 vd., 409 HUMK). Sanýðýn duruþmaya gelmemesinden, onun suçluluðu sonucu çýkarýlamaz. Nihayet mahkeme, ileri sürülen delillerle baðlý deðildir, kendiliðinden delil araþtýrabilir. Oysa medeni yargýlamada, taraflarýn ileri sürmediði iddialarý hakim kendiliðinden göz önüne alamayacaðý gibi, bunlarý hatýrlatmada dahi bulunamaz (m. 75/1 HUMK). Nihayet ceza muhakemesinde, medeni yargýlamadan farklý olarak ispat yükü sorunu yoktur. Sanýða susma hakký tanýyan bir sistemin, savunmaya ispat yükü getirmesi düþünülemez. Ýlerde de göreceðimiz gibi, maddi gerçeðin araþtýrýlmasý ilkesinin sýnýrýný delil yasaklarý oluþturur. Kanuna aykýrý elde edilen deliller ceza muhakemesinde bu arada istinafta kullanýlamaz. Bu husus ülkemizde ilke niteliði kazanmýþtýr. 115. Davasýz Yargýlama Olmaz Ýlkesi Ýstinafta Geçerli midir? Bir fiilin yargýlanmasýna baþlanabilmesi için, dava açýlmasý gerektiðini ifade eden ilkeye davasýz yargýlama olmaz ilkesi denmektedir31. Yargýlama makamýnýn iddia ve savunma karþýsýndaki durumu bakýmýndan üç sistemden söz edilir. Bir kimsenin fail olarak cezalandýrýlmasý için baþka bir kimse tarafýndan itham edilmesini ve itham edenin failin suçlu olduðunu ispat etmesini öngören sisteme itham sistemi denir. Bu, ferdiyetçi ve liberal düzenle ilgili bir sistemdir. Bu sistem, Ortaçaðda otoriter devletlerin kurulmasýyla, yerini tahkik sistemi denilen ve muhakeme makamlarý sadece yargýlama makamlarýndan ibaret olan ve sanýðý muhakeme kiþisi deðil de muhakeme objesi olarak gören baþka bir sisteme býraktý. Bu iki sistemin yanýnda bir de karma sistem vardýr. Bu sistem 1789 Fransýz Ýhtilâlinden sonra tahkik sistemine tepki olarak ortaya çýkmýþtýr. 31 Tosun, Türk Suç Muhakemesi Hukuku Dersleri, c. 1, Ýstanbul 1984, s.356; Yurtcan, Ceza Yargýlamasý Hukuku, Ýstanbul 1986, s.30 vd.; Roxin, § 13 no. 1 vd.; Künhe, Strafprozessrecht, Heidelberg 2003 , no. 311 vd. 52 Bu sistemin esaslarý þunlardýr: • Hâkim iþe re’sen elkoyamaz. • Hâkim, taraflarýn delilleriyle baðlý deðildir (CMK m. 225/2). Maddi gerçeðin araþtýrýlmasý kuraldýr. • Sanýk bir muhakeme objesi deðil, muhakeme kiþisidir, bazý haklarý ve yükümlülükleri vardýr. Bu ilke elbette ki istinafta da geçerlidir. Kural olarak, istinaf istemi olmadan istinaf incelemesi yapmak mümkün deðildir. Bunun istisnasý otomatik istinaftýr (m.272 CMK). 116. Yüzyüzelik, Doðrudan Doðruyalýk (Vasýtasýzlýk) Ýlkesi Nedir? Mahkemenin, daha doðrusu, hâkimin kararýný delillerle doðrudan doðruya, bizzat temasa geçerek vermesini ifade eden ilkeye vasýtasýzlýk ilkesi denmektedir. Yani, kararý verecek olan mahkeme veya hâkim, delil sözlü ise, dinleyecek, yazýlý ise, okuyacak, eþya veya iz þeklinde ise, görecektir. Bu ilkenin istinaf yargýlamasýnda da geçerli olduðu açýktýr. Uygulamada vasýtasýzlýk ilkesi yeterince önemsenmemektedir. CMK m. 217/1, m. 188/sonda bu ilke dile getirilmiþtir. Öte yandan bu ilkenin sonucu olarak, tanýklarýn duruþmada doðrudan doðruya dinlenmeleri aranmýþtýr. Açýkça yer verilen bazý istisnalar dýþýnda tanýklarýn önceki ifadelerinin duruþmada okunmasýyla yetinilemez (m. 210 vd. CMK). Yine sanýk daha önce sorguya çekilmiþ olsa bile duruþmada tekrar sorguya çekilmek zorundadýr (m. 191/3c-d CMK). Son zamanlarda özellikle organize suçlulukla mücadele çerçevesinde gizli soruþturmacý görevlendirme veya güvenilir adam kullanma tedbirine baþvurulmasý, duyduðunu söyleyen tanýðýn ifadesinin vasýtasýzlýk ilkesi ile baðdaþýp baðdaþmayacaðý sorununu gündeme getirmiþtir. AÝHM, bütün delillerin sanýðýn huzurunda halka açýk bir yargýlamada mahkeme önünde ele alýnmasý ve yüzyüze bir yargýlamaya konu yapýlmasý gerektiðinden hareket etmekte, bununla birlikte tanýðýn önceki ifadesinin duruþmada okunmasý veya anonim tanýðýn ifadesi hakkýnda ifadeyi alan memurun tanýk olarak dinlenmesinin AÝHS m. 6/ I ve III (d) ile baðdaþabileceði sonucuna varmaktadýr; yeter ki, somut olayýn koþullarýna göre delilin doðrudan ve yüzyüze ele alýnmasý olanaksýz olsun ve bu ifade sanýðýn suçu iþlediði konusunda tek delil olarak kullanýlmasýn. Böyle bir durumda dahi sanýðýn, tanýða soru sormak ve ifadesinin gerçeðe uygunluðunu uygun biçimde tartýþmak konusunda yeterli ve etkili olanaða sahip olmasý gerekir. Kimliðinin gizli tutulmasýna iliþkin haklý bir menfaat söz konusu olduðunda, tanýk, duruþmada teþhis edilemeyecek biçimde dinlenebilir. Ne var ki, savunma, ifadenin içeriði konusunda doðrudan doðruya bilgi edinebilmeli ve tanýða doðrudan soru yöneltebilmelidir. Bu baðlamda AÝHM, Lüdi kararýnda gizli soruþturmacýnýn yazýlý olarak verdiði ifadeye dayanan ve sanýða hiçbir 53 itiraz olanaðý verilmeyen mahkumiyet kararýnýn AÝHS m. 6/I ve III’ü ihlal ettiði sonucuna ulaþmýþtýr32. Vasýtasýzlýk ilkesi sözlülük ilkesini içinde barýndýrýr. Duruþmada sözlü olarak ne söylenmiþse, ancak onun karara temel kabul edilmesini ifade eden ilkeye de sözlülük ilkesi denmektedir (m. 201, 210, 215, 216, 217/1 CMK). Bu ilke, kural olarak, kovuþturma ve istinaf safhasýnda söz konusu olur. Her þey, özellikle sanýðýn sorgusu, delillerin dinlenmesi, son iddia ve savunmalar hep sözlü yapýlacaktýr. Duruþmada konuþulmamýþ hususlarýn karar verme sýrasýnda göz önünde tutulmasý mümkün deðildir. Konuþulmamýþ olmak burada var olmamak, meydana gelmemekle eþ anlamlýdýr. Bu ilke ile vasýtasýzlýk ilkesi arasýnda sýký bir iliþki vardýr. Gerçekten, sözlü muhakeme ayný zamanda vasýtasýzlýk ilkesinin hakim olduðu bir muhakemedir. Ýstinafa hakim ilkeler yukarýda açýklananlardan ibaret deðildir. Öðretide, bunlardan baþka, usul ekonomisi ilkesi, çabukluk ilkesi, kovuþturmanýn resmiliði ilkesi, delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkesi ve delillerin serbestliði ilkesinden de söz edilmektedir. Uygulamada, usul ekonomisi ilkesi zaman zaman çok yanlýþ anlaþýlmaktadýr. Gerçekten bu ilke uygulanýyor iddiasý ile, duruþmada sözlülük ilkesinden vazgeçilmekte, örneðin savcýnýn esas hakkýndaki mütalaasýný anlatmayýp “dýþ bellek veya flash disk” adý verilen bilgisayar belleði kullanýlarak anlatýlmasý gereken mütalaanýn, yine bilgisayarda kayýtlý bulunan duruþma tutanaklarýna eklendiði görülmektedir. Yine duruþmadan önce müdafilerce yazýlý olarak verilip de duruþmada mutlaka okunmasý ve tartýþmaya açýlmasý gereken dilekçeler tartýþýlmadan, mahkeme baþkanýnca “okundu dosyasýna konuldu” denilerek gündemden çýkarýlmaktadýr. Örnekleri çoðaltmak mümkündür. 117. Ýstinaf Muhakemesinin Yürüyüþüne Ýliþkin Ýnsan Haklarý Nelerdir? Bunlar kýsaca, hak arama hakký, haklarý öðrenme hakký, muhakemenin sonuna kadar suçsuz sayýlma hakký (masumluk karinesi), kimse kendisini ve yakýnlarýný suçlandýrýcý beyanlarda bulunmaya zorlanamaz ilkesi (nemo tenetur ilkesi), kimsenin baþkasýnýn fiilinden dolayý yargýlanmamasý hakký (ceza sorumluluðunun þahsîliði ilkesi), kanunda suç olarak gösterilmemiþ bir fiilden dolayý takibata uðramama ve kanunda öngörülmemiþ bir cezaya çarptýrýlmama hakký (suçlarýn ve cezalarýn kanunîliði ilkesi), savunma hakký, kanunî (olaðan) hâkim tarafýndan yargýlanma hakký, tercüman hakký, makûl süre içinde yargýlanma hakký, denetim muhakemesine baþvurma hakkýdýr. 32 Kararlar Rehberi, no. 357 54 118. Hak Arama Hakký Bir hukuk devletinde herkes, meþrû vasýta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargý mercileri önünde davacý veya davalý olarak iddia ve savunma hakkýna sahiptir (m. 36 AY, m. 8 ÝHEB, m. 6 ÝHAS). Yeni CMK ile istinaf yolunun açýlmasý, bu hakkýn pekiþtirilmesi anlamýna gelmektedir. 119. Haklarý Öðrenme Hakký Þayet sanýk artýk Orta Çaðýn aksine bir muhakeme objesi deðil, hukuk düzenince bazý haklarla donatýlmýþ ve bu suretle muhakemeye aktif olarak katýlmasý mümkün kýlýnmýþ bir muhakeme süjesi ise, ki öyledir, ceza muhakemesindeki haklarýnýn ne olduðunun kendisine mutlaka bildirilmesi gerekmektedir. Yeni CMK m.34/2 de, kararlarda, baþvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve þekilleri belirtilir; bu hakkýn belirtilmemesi eski hale iade sebebidir (m.40/1 CMK) denilmesi; yeni sistemimizde haklarý öðrenmenin bir hak olduðunun kabulü manasýný taþýr. 120. Muhakemenin Sonuna Kadar Suçsuz Sayýlma Hakký (Masumluk Karinesi) Anayasa’da (m. 38/4), ÝHEB’de (m. 11 de), ÝHAS’da (m. 6/2) ve MvSHS’de (m. 14/2) açýkça ifade edilen bu evrensel hak bir kimsenin suçluluðu hükmen SABÝT OLUNCAYA KADAR SUÇLU sayýlmasýna engel olur. Bu nedenle, özellikle sanýkla ilk temasa geçen yetkili yakaladýðý bir kimsenin suçsuz olabileceðini düþünerek ona göre hareket edecektir. Kovuþturma makamlarýnýn ÖNYARGI ile hareket etmesi veya SUÇLULUK KARÝNELERÝNE dayanmasý bu hakkýn ihlâli anlamýna gelir. Anýlan evrensel hakkýn istinafta geçerli olmamasý düþünülemez. 121. Kimse Kendisini ve Yakýnlarýný Suçlandýrýcý Beyanlarda Bulunmaya Zorlanamaz Ýlkesi (Nemo Tenetur Ýlkesi) Anayasa’nýn 38. maddesine göre, “hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakýnlarýný suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz”. Bu husus yeni CMK m. 48’de de açýkça vurgulanmýþtýr. Söz konusu ilke, kendi suçunun ispatlanmasý konusunda sanýðý, kovuþturma organlarýyla iþbirliðinde bulunup bulunmamakta serbest býrakýr. Ýlke, bir taraftan sanýðýn susma, diðer taraftan da aktif savunma yoluyla kendisini suçlamadan kurtarabilme hakkýný ihtiva eder. Bu ilkenin garanti ettiði haklarýn gerçekten kullanýlabilmesi için CMK m. 147 ile sanýða haklarýný öðretme yükümlülüðü getirilmiþtir. 122. Kimsenin Baþkasýnýn Fiilinden Dolayý Yargýlanmamasý Hakký (Ceza Sorumluluðunun Þahsîliði Ýlkesi) Çaðdaþ Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukunda herkesin ancak kendi fiilinden sorumlu olduðu kabul edilir (m. 38/6 AY). Bu nedenle fail (F)’nin bulunamamasý halinde oðlu 55 (O)’nun yargýlanmasý mümkün deðildir. Bu husus yeni TCK m. 20’de de açýkça vurgulanmýþtýr. 123. Kanunda Suç Olarak Gösterilmemiþ Bir Fiilden Dolayý Takibata Uðramama ve Kanunda Öngörülmemiþ Bir Cezaya Çarptýrýlmama Hakký (Suçlarýn ve Cezalarýn Kanunîliði Ýlkesi) Suç ve cezalarýn ancak KANUN ile konulmasý ve bunlarýn usûlüne uygun olarak ilân edilmek suretiyle herkes tarafýndan öðrenilmesinin temin edilmesini ifade eden ilkeye kanunilik ilkesi denmektedir. Bu ilke sayesinde, bir toplumda yaþayan insanlar neyin serbest olduðunu önceden öðrenebilmekte ve iradeleriyle yasak veya serbest olaný seçebilmekte ve bunun sonuçlarýna da baþtan razý olmaktadýrlar. Yine bu ilke, hürriyetleri, sosyal hayatý mümkün kýlmak amacýyla kýsmak demek olan suç ve ceza koyma iþinin sadece kanun koyucuya ait bir iþ olduðunu, yürütmenin ve idarenin böyle bir yetkisi bulunmadýðýný, örf ve adet ile de suç ve ceza yaratýlamayacaðýný göstermektedir. AY m. 38/1’de, “kimse, iþlendiði zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadýðý bir fiilden dolayý cezalandýrýlamaz... Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konur” denilmek suretiyle bu ilke dile getirilmiþtir. Keza TCK m. 2’ye göre, Kanunun açýkça suç saymadýðý bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazýlý cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden baþka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. Ýdarenin düzenleyici iþlemleriyle suç ve ceza konulamaz; Kanunlarýn suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasýnda kýyas yapýlamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kýyasa yol açacak biçimde geniþ yorumlanamaz. (ayrýca bkz. m. 11/2 ÝHEB, m. 7 ÝHAS, m. 15 MvSHS). 124. Savunma Hakký Savunma, suçlamaya karþý sanýðýn yararýna yürütülen, onu hukukî ve fiilî açýdan korumayý amaçlayan bir faaliyettir. Bu hak Anayasada, taraf olduðumuz milletlerarasý sözleþmelerde ve kanunlarýmýzda yer almýþtýr (m. 36/1 AY, m. 11 ÝHEB, m. 6 ÝHAS, m. 14/3b MvSHS). CMK’ya göre bu hakkýn kýsýtlanmasý mutlak bozma sebebidir (m. 289/1h CMK). Sanýk, savunmayý bizzat ve/veya bir avukat vasýtasýyla da yapabilir. ÝHAS m. 6/3b, c’de “her sanýk, müdafaasýný hazýrlamak için gerekli zamana ve kolaylýklara malik olmak; kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceði bir müdafi tayin için malî imkânlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selâmeti gerektiriyorsa, mahkeme tarafýndan tayin edilecek bir avukatýn meccani yardýmýndan istifade etmek haklarýna sahiptir” denilmek suretiyle bu hususa iþaret edilmiþtir. CMK, öz savunmanýn yanýnda müdafi vasýtasý ile savunmaya da büyük önem vermektedir. 149’ncu maddeye göre, þüpheli veya sanýk, soruþturma ve kovuþturmanýn her 56 aþamasýnda, bu arada istinafta da bir veya birden fazla müdafiin yardýmýndan yararlanabilir. Kanunî temsilcisi varsa, o da þüpheliye veya sanýða müdafi seçebilir. Soruþturma ve kovuþturma evrelerinin ve istinafýn hiçbir aþamasýnda avukatýn, þüpheli veya sanýkla görüþme, ifade alma veya sorgu süresince yanýnda olma ve hukukî yardýmda bulunma hakký engellenemez, kýsýtlanamaz. 150’nci maddeye göre de, þüpheli veya sanýk, müdafi seçebilecek durumda olmadýðýný beyan ederse, istemi hâlinde bir müdafi görevlendirilir; þüpheli veya sanýk onsekiz yaþýný doldurmamýþ ya da saðýr veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksýzýn bir müdafi görevlendirilir; üst sýnýrý en az beþ yýl hapis cezasýný gerektiren suçlardan dolayý yapýlan soruþturma ve kovuþturmada ikinci fýkra hükmü uygulanýr. Sanýðýn gözlem altýna alýnmasý halinde de müdafi tayini mecburidir (m. 74/2 CMK). 5560 sayýlý kanun 21/3 md. ile deðiþti. Yargýtay savunma hakkýna büyük önem vermekte, bu hakkýn ihlâli halinde hükmü bozmaktadýr. Ýstinaf mahkemelerinin de ayný yolu izlemesi hukuk devleti olmanýn bir gereðidir. 125. Kanunî (Olaðan) Hâkim Tarafýndan Yargýlanma Hakký Kanunla önceden kurulmuþ bir mahkemenin tarafsýz, baðýmsýz ve her bakýmdan, yani madde, yer, kiþi ve görev bakýmýndan yetkili hâkimine olaðan (tabii, kanunî) hâkim denmektedir. Anayasamýzýn 37. m. sinde, “Hiç kimse kanunen tâbi olduðu mahkemeden baþka bir merci önüne çýkarýlamaz. Bir kimseyi kanunen tâbi olduðu mahkemeden baþka bir merci önüne çýkarma sonucunu doðuran yargý yetkisine sahip olaðanüstü merciler kurulamaz” denilmek suretiyle Türkiye’de olaðan hâkim ilkesinin geçerli olduðu ifade edilmiþtir. Bu nedenle yürümekte olan davalarýn, sonradan kurulan mahkemelere devri sadece kanuni hakim ilkesine deðil ayný zamanda vasýtasýzlýk ilkesine de aykýrýdýr. Ýstinaf incelemesinde bu gibi hususlarýn re’sen dikkate alýnmasý gerekir. Bir hukuk devletinin vatandaþý, olaðan, baðýmsýz ve tarafsýz bir hâkim tarafýndan yargýlanma hakkýna sahiptir. Bu hak Anayasa, milletlerarasý sözleþmeler ve kanunlar tarafýndan garanti altýna alýnmýþtýr (m. 37, 138 vd., 142 AY, m. 10 ÝHEB, m. 6/1 ÝHAS, m. 14/1 cüm.2 MvSHS ve kanunlarda, örneðin m. 22 vd. CMK, m. 277, 288 TCK). 126. Tercüman Hakký ve Makûl Süre Ýçinde Yargýlanma Hakký Bir hukuk devletinde, duruþmada kullanýlan dili anlamayan veya konuþmayan her sanýk tercüman yardýmýndan meccanen (ücret ödemeden) faydalanma hakkýna sahiptir (m. 6/son ÝHAS, m. 202 CMK). Yeni CMK bu hakký eski CMK’nýn aksine duruþma ile sýnýrlý tutmamýþ; m. 202/son’da soruþturma evresinde de tercüman atanacaðýný hükme 57 baðlamýþtýr. Ayný esasýn istinafta da geçerli olacaðý açýktýr. Yargýtay uygulamada bu ilkeye gereken önemi vermektedir33. Ýstinaf mahkemelerince de ayný yol izlenecektir. Ýstinaf yargýlamanýn uzamasýna sebep olmamalýdýr. Yukarýda gördüðümüz gibi, Cumhuriyetin baþlangýç yýllarýnda bu yolun kaldýrýlmasýnýn sebeplerinden biri bu idi. Öte yandan bu kuralýn ihlali, Türkiye’nin AÝHM de mahkum edilmesine yol açmaktadýr. Ýstinaf bu mahkumiyetlerin daha da artmasýna yol açmamalýdýr. ÝHAS m. 6/1’de, “Her þahýs... bir mahkeme tarafýndan davasýnýn MAKÛL BÝR SÜRE ÝÇÝNDE hakkaniyete uygun ve alenî surette dinlenmesini istemek hakkýný haizdir” denilmek suretiyle bu hakka iþaret edilmiþtir. Anayasamýzda ise, davalarýn en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandýrýlmasýnýn, yargýnýn görevi olduðu açýklanmýþtýr. (m. 141/ son AY). Bu durumda ceza muhakemesinin aylarca bazen de yýllarca sürdüðü ülkemizde, insan haklarý ihlâllerinin bu bakýmdan ciddî boyutlarda olduðunu itiraf etmek zorundayýz. Makul süre açýsýndan yapýlacak deðerlendirmede sürenin baþlangýcý açýsýndan olayýn ceza yargýcý önüne götürülmesinden belki çok önce polis yahut savcýlýk soruþturmasýna baþlandýðý tarih göz önüne alýnýr. Sürenin sonu ise mümkün ve olasý kanun yollarý bu arada istinaf dahil yargýlamanýn kesin hükümle sonuçlandýðý tarihtir. Davada uygulanacak hük33 "Türk Ceza Yasasýnýn 39 ve Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasýnýn 406 ve devamý maddelerinde, yargýlama giderlerinin kime yükletileceði ve ne þekilde tahsil edileceði gösterilmiþtir. Duruþmada kullanýlan dili bilmeyen sanýðýn, bir çevirmenin yardýmýndan ücretsiz yararlanacaðýna iliþkin, "Ýnsan Haklarýný ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleþmesinin" 6/3-e maddesi, genel kuralý düzenleyen Ceza Yasasý ve Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasýnýn yanýnda istisna bir hükümdür. Adil yargýlamayý gerçekleþtirmek, sanýðýn; duruþmada kullanýlan dili bilmemesi nedeniyle kendini etkili þekilde savunmaktan yoksun kalmasýný önlemek amacýyla kabul edilmiþtir. Kutsal haklardan olan savunma hakkýný kolaylaþtýrmak ve güçlendirmek amacý güdülmüþ, sanýðýn duruþmada olup biteni anlamasý ve kendini savunmasý saðlanmýþtýr. Yargýlama dilini anlamama yanýnda, saðýr-dilsizlik gibi fiziki bir arýzanýn neden olduðu olanaksýzlýk halinde de sanýða ücretsiz çevirmen saðlanacak ve kendisini savunma olanaðý tanýnacaktýr. Bu itibarla; yargýlamada kullanýlan dili anlamayan ya da saðýr-dilsiz olan sanýða, yalnýz son soruþturmada deðil, yargýlamanýn tüm aþamalarýnda kesin hükme kadar saðlanan çevirmen için ödenecek ücretin, mahkumiyet halinde dahi diðer yargýlama giderlerine eklenerek sanýktan istenmesi mümkün deðildir." YCGK. 12.3.1996, 2/33 "Ýnsan Haklarý ve Ana Hürriyetleri Korumaya dair sözleþmenin (Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi) 6/3 maddesi gereðince Türkçe bilmeyen sanýða saðlanan tercüman için ödenecek ücretin mahkumiyet halinde dahi sanýða yükletilemeyeceðinin gözetilmemesi, yasaya aykýrý görüldüðünden hükmün bozulmasýna karar verildi." Y.7.CD. 24.6.2003, 2478/5303 "Anayasanýn 90. maddesi ile Avrupa Ýnsan Haklarý ve Ana Hürriyetleri korumaya dair sözleþmesinin 6/3e maddesindeki düzenleme nazara alýndýðýnda tanýklarýn türkçe bilmemesinin sanýktan kaynaklanan bir durum olmadýðý, bu nedenle sanýðýn sebebiyet vermediði masraftan sorumlu tutulamayacaðý, tanýklarýn dinlenilmeleri nedeniyle tercüman için yapýlan giderin sanýða yükletilmemesinde isabetsizlik bulunmadýðýndan tebliðnamedeki (bozmaya yönelik) düþünceye iþtirak olunmamýþtýr." Y.2.CD. 13.5.2004, 2002/25183 - 2004/10469 "Anayasanýn 90. maddesi, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 1 ve 6/3-son maddeleri dikkate alýndýðýnda, yabancý uyruklu olup Türkçe bilmeyen sanýða tercüman ücretinden sorumlu tutulmasý suretiyle fazla yargýlama gideri yükletilmesi bozmayý gerektirmiþtir." Y.9.CD. 21.6.1996, 3405/3908 58 mün Anayasa Mahkemesine götürülmüþ olmasý halinde bu merci önünde geçen süre kural olarak hesaba katýlmaz. Ancak Anayasa Mahkemesinin kararý asýl davanýn esasýný doðrudan doðruya etkiler cinsten ise bu mahkeme önünde geçen sürenin de makul sürenin hesabýnda göz önüne alýnmasý gerekir. Makul sürenin deðerlendirilmesindeki ölçütler ise, dava konusunun niteliði, yargýlama sýrasýnda þikayetçinin tutumu, ulusal yargýlama makamlarýnýn tutumudur34. Türkiye ile ilgili olarak AÝHM’nin Yaðcý-Sargýn, 23.3.1995 tarihli Mansur, 25.3.1996 tarihli Mitap-Müftüoðlu ve 27.11.1997 tarihli Zana kararlarý, anýlan davalarýn yýllarca sürdüðünü dikkate alarak, makul sürede yargýlanma hakkýnýn ihlalini tespit etmektedir. AÝHM, sözleþmeci devletlerin hukuk sistemlerini, mahkemelerin bu gerekliliðe uymalarýný saðlayacak biçimde düzenlemeleri gerektiðini vurgulamakta; Zana kararýnda yetki sorununun çözümlenmesi konusunda özel bir karmaþýklýðýn bulunmamasýna raðmen, sanýðýn tavrý yargýlamayý ne kadar yavaþlatýrsa yavaþlatsýn, tek baþýna yargýlamanýn böylesine uzun bir süre devam etmesini açýklamaya yeterli gelmeyeceðini belirtmekte, davanýn önce Aðýr Ceza Mahkemesi’nden DGM’ye, daha sonra askeri mahkemeye ve daha sonra tekrar DGM’ye gönderilmesi nedeniyle 1 yýl 6 ay geçtiðini göz önüne alarak makul sürenin aþýldýðý sonucuna varmaktadýr. AÝHM 1. Dairenin 20.2.2001 tarihli Cankoçak kararýnda Murat Cankoçak 15 yýl 8 ay süren bir ceza davasýnýn uzunluðundan þikayetçidir. Mahkeme bunun 7 yýl 6 ayýný dikkate almýþtýr. Zira Türkiye 22 Ocak 1987’den itibaren kiþisel baþvuruyu kabul ettiðinden bu sürenin makul süre olmadýðýný, bu nedenle 6/1’in ihlal edildiðini kabul etmiþtir35. Son olarak belirtelim ki, yargýnýn hýzlanmasý amacýyla alýnabilecek tedbirler, savunma hakkýnýn sýnýrlanmasý sonucuna yol açmamalýdýr. Yeni CMK, bunu yaparken savunma hakkýný kýsmamýþ; aksine bu hakký en geniþ bir þekilde gözetmeye çalýþmýþ ve tarihimizde görülmedik ölçüde geliþtirip geniþletmiþtir. 127. Denetim Muhakemesine Baþvurma Hakký Ceza muhakemesinde görev alan yetkililerin muhtemel hatalarýnýn bireylere zarar vermesini önlemek maksadýyla kabul edilen hukukî çarelere denetim muhakemeleri denmektedir. Bu hakkýn kullanýlmasý kanunla düzenlenir (m. 2 ÝHAS 7 no.lu Ek Protokol). Bu kanun, esas itibariyle CMK’dýr (örneðin, m. 260 vd. CMK). Yeni CMK’nýn, AÝHS de öngörülen iki dereceli denetim sistemine uygun olarak istinaf yolunu düzenlemiþ olmasý son derece önemlidir. Bununla ülkemizde denetim muhakemesine baþ vurma hakký ideal bir noktaya ulaþtýrýlmýþtýr. Ancak önemli olan uygulamadýr. Bu hak, “ceza muhakemesi sýrasýnda verilecek kararlarýn GEREKÇELÝ olmasýný þart kýlar”. 34 Gölcüklü, Doðru Yargýlama, s. 25 vd. 35 Tezcan/Erdem/Sancakdar, Türkiye'nin Ýnsan Haklarý Sorunu, Ankara 2002, s.249 vd. 59 Anayasanýn 141 ve CMK’nýn 34 ve 230. maddeleri uyarýnca hâkim ve mahkeme kararlarýnýn gerekçeli olmasý mecburidir. Bir hükmün gerekçesiz olmasý mutlak bozma sebebidir (m. 289/1g CMK). Yargýtay, kararlarýn gerekçeli olmasý konusunda duyarlýdýr. 10.5.1993 tarihli bir Ceza Genel Kurulu kararýna göre, Anayasanýn 141/3 ve eski CMK’nýn 32. maddesine göre, tüm mahkeme ve hâkimlik kararlarý gerekçeli olmak zorundadýr. “Gerekçe”; takdirin AKLA, HUKUKA ve DOSYAYA uygun açýklamasýdýr. Gerek Anayasamýzda ve gerekse yargýlama yasasýnda nelerin gerekçe olabileceði sýnýrlý bir biçimde sayýlmýþtýr. Bununla beraber, erteleme konusunda gösterilecek gerekçe, sanýðýn kiþiliði ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle deðerlendirildiðini gösterir biçimde olmalýdýr. Gerekçelerin açýklanan bu niteliði yasa koyucunun amacýna uygun olduðu gibi, kararý aydýnlatmak, keyfiliði önlemek ve taraflarý tatmin etmek özelliði de tartýþma götürmez bir gerçektir. 128. Yukarýda açýklanan ilkelerin, insan haklarýnýn ve temel hak ve özgürlüklerin ihlâl edilmesinin hukuki sonuçlarý nelerdir? Sözü edilen insan haklarýnýn ihlal edilmesi cezaî ve hukukî sorumluluðu gerektirir.36 36 "Ýnsan haklarý, ayrým gözetilmeksizin sahip olunan haklarýn tümünü kapsar, bu nedenle ve tek cümle ile iþkence suçu insanlýða karþý iþlenen bir 'insanlýk suçu'dur. Anýlan suç bu niteliði itibariyle de evrensel bir çok sözleþmeye konu oluþturmuþtur. Nitekim Birleþmiþ Milletler Genel Kurulunca 10 aralýk 1948 tarihinde kabul edilen ve 7217 sayýlý Yasa ile onaylanan Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesinin 5. maddesine göre "hiç kimseye iþkence ya da zalimce insanlýk dýþý ya da onur kýrýcý davranýþ ya da ceza uygulanamaz". Ülkemizde 6366 sayýlý Yasa ile onaylanan 4 kasým 1950 tarihli Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesinin 3. maddesine göre; "hiç kimse iþkenceye, insanlýk dýþý yahut haysiyet kýrýcý ceza veya muameleye tabi tutulamaz.". 10 Aralýk 1984 tarihli Ýþkence ve Diðer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karþý Birleþmiþ Milletler Sözleþmesi iþkenceyi tanýmlayarak uluslar arasý bir denetim öngörmüþ, bu sözleþme onaylanýp yayýmlanarak ülkemizde de yürürlüðe girmiþtir. Bu evrensel düzenlemelere uygun olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn 17. maddesinin 3. fýkrasý "kimseye iþkence ve eziyet yapýlamaz; kimse insan haysiyetine baðdaþmayan bir cezaya veya muameleye tabli tutulamaz" emredici ve zorlayýcý hükmünü taþýmaktadýr. Yine 3842 sayýlý Yasa ile ceza Yargýlamalarý Usulü Yasamýza eklenen 135/a maddesinde, özgür iradeye dayanmayan, iþkence veya yasak yöntemlerle elde edilen beyanýn delil olarak deðerlendirilemeyeceði, ayný yasanýn 254. maddesine eklenen 2. fýkrasýnda ise soruþturma ve kovuþturma organlarýnýn hukuka aykýrý elde ettikleri delillerin hükme esas alýnamayacaðý belirtilmiþtir. ...4449 sayýlý Yasa ile TCY'nýn 243. maddesinin 26.8.1999 tarihinde yapýlan deðiþiklikten önceki halinde; suç failinin ancak yetkili memur olabileceði kabul edilmekte iken bu yasal düzenleme ile "diðer kamu görevlileri" de faillik kapsamýna alýnmýþ; suçun maðduru "maznun-sanýk durumunda bulunan kimse" ile sýnýrlý iken sanýk yanýnda "maðdur, þüpheli, þahsi davacý, katýlan, tanýk, þikayetçi ve ihbar eden"in de suçun maðduru olabileceði kabul edilmiþtir. ... Demokratik bir hukuk devletinde; delil elde etme, soruþturmanýn temel amacý ve kolluðun görevi olmakla birlikte, bu amaç ve görev insan haklarý ihlallerinin meþrulaþtýrýcý ve hukuka aykýrý davranmanýn bir mazereti olamaz. Kolluk görevlileri insan haklarýna saygýlý kalarak, hukuka uygun bir þekilde delil elde etme görevlerini yerine getirmelidir. Her iki sanýk hukuka aykýrý bir þekilde itiraf ve kanýt elde etmek için, katýlanlara yukarýda belirtilen þekillerde iþkence etmiþlerdir. Sanýklara isnat edilen eylemler, maðdur adedince TCY.nýn 243/1. maddesindeki suçu oluþturmakta olup, maddedeki sanýk sýfatýný dar yorumlayýp, yapýlan insanlýk dýþý uygulamalarýn, basit bir eylem olarak kabul edip TCY.nýn 245/1. maddesi kapsamýnda deðerlendiren yerel mahkeme direnme kararýnda isabet bulunmadýðýndan ...bozulmasýna karar verildi." YCGK. 15.10.2002, 8 - 191/362 ; Kaban/Aþaner/Güven/Yalvaç, Yargýtay Ceza Genel Kurulu Kararlarý, Ankara 2004, s. 342-347. 60 Öte yandan, bu ihlâllerin bir baþka sonucu da, delil yasaklarý olabilir. Yeni CMK, 1992 yýlýnda 3842 sayýlý Kanunla kabul edilen yeni delil yasaklarýný geniþleterek pekiþtirmiþtir. O kadar ki, hukuka aykýrý olarak elde edilen delile dayanarak hüküm kurulmasý mutlak bozma sebebidir (m. 289/1i). VII. KORUMA TEDBÝRLERÝ Yerel savcýlýk ve mahkemelerde yapýlan soruþturma ve kovuþturmalarda, koþullarý oluþtuðunda baþvurulabilen yakalama, tutuklama37, adli kontrol, arama, elkoyma, iletiþimin dinlenmesi ve tespiti, vücudun muayenesi gibi koruma tedbirlerine istinaf aþamasýnda da baþvurulabilir. Yeni CMK’da bu koruma tedbirleri, ÖZGÜRLÜKÇÜ BÝR ANLAYIÞLA yeniden düzenlenmiþtir. 129. Ýstinaf aþamasýnda yakalama, tutuklama, adli kontrol, arama, elkoyma, iletiþimin dinlenmesi ve tespiti, vücudun muayenesi ve moleküler inceleme yapýlmasý38 gibi koruma tedbirlerine baþvurulmasý mümkün müdür? Ýstinaf aþamasýnda koruma tedbirlerine baþvurulmasý mümkündür. BAM Savcýlýðý veya BAM, ihtiyaç halinde elbette ki, CMK’da yer alan genel esaslar çerçevesinde koruma tedbirlerine de baþvurabilecektir. Baþka bir ifade ile koruma tedbirlerinin, kural olarak, istinaf bakýmýndan burada ayrýca yazmayý gerektirecek farklý bir karakteri yoktur. Ancak bu noktada bazý sorunlara dikkati çekmek faydalý olabilir. Uygulamada CMK m.103’ün uygulamasý, anlaþýlamaz bir þekilde, belki de henüz savcýlýk müessesesinin CMK’daki yeni konumu tam anlaþýlamadýðýndan, sýkýntý yaratmaktadýr. Oysa yeni CMK, diðer muhakeme süjeleri gibi savcýyý da layýk olduðu saygýn konuma getirmiþtir. CMK’nýn 272 ve 285 maddesi arasýnda düzenlenen Ýstinaf konusunda BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn tutukluyu serbest býrakýp býrakamayacaðý konusunda bir hüküm yoktur. 5235 sayýlý adli yargý ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluþ, görev ve yetkileri hakkýndaki kanunun 40 ve 41 maddelerinde BAM Cumhuriyet Baþsavcýsý ile Cumhuriyet Savcýsýnýn görevleri düzenlenmiþ ancak tutukluyu tahliye edebileceklerine dair bir hüküm bulunmamaktadýr. Buna karþýlýk, CMK’nýn 103/2. maddesine göre “soruþturma evresinde Cumhuriyet savcýsý adli kontrol ve tutuklamanýn artýk gereksiz olduðu kanýsýna varacak olursa, þüpheliyi resen serbest býrakýr. Kovuþturmaya yer olmadýðý kararý verildiðinde þüpheli serbest kalýr” hükmü bulunmaktadýr. 37 Þahin, Ceza Muhakemesi Kanunu Gazi Þerhi. Ankara 2005, , m.90 vd. 38 Þahin, Gazi Þerhi, m.75 vd. 61 Bu hüküm, genel hükümdür ve elbette ki istinaf aþamasýnda da, bu aþama bakýmýndan bu yolda düzenleme bulunmadýðýndan; özellikle de, savcýya böyle bir iþlem yapmak yasaklanmýþ da bulunmadýðýndan, geçerlidir. Þayet savcý bu yetkisini kullanmada sakýnca görürse, tebliðname ile birlikte BAM ceza dairesinden tutuklunun tahliyesini isteyebilir. Bütün bu iþlemler yapýlýrken, yeni CMK’nýn tutuklamayý özgürlükçü bir anlayýþla yeniden düzenlediði ve tutuklamayý istisna haline getirdiði unutulmamalýdýr (Ayný konu için 214’ncü soruya bakýnýz). Tutukluluðun gözden geçirilmesi (m.108 CMK) ve tutukluluk için kanunda öngörülen azami sürelerin (m.102 CMK) istinafta da geçerli olduðu unutulmamalýdýr. Öte yandan tahliye talebinin istinaf aþamasýnda da her zaman yapýlabileceði, buna paralel olarak da ayný þekilde adli kontrol isteminde de bulunulabileceði, BAM’ýn da her zaman tahliye veya adli kontrolün kaldýrýlmasý kararý verebileceði açýktýr (m.103 CMK). Ýstinaf kanun yolunda tahliye talebi üzerine ne suretle hareket edileceði, Kanunun 104. maddesinde açýklanmýþtýr. Bu maddenin üçüncü fýkrasý uyarýnca, salýverilme istemi hakkýndaki karar, bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi tarafýndan dosya üzerinden yapýlacak incelemeden sonra verilir. Bu karar re’sen de verilebilir. BAM ceza dairesi, salýverilme istemi üzerine, istemin reddine, kabulüne veya kabulüyle birlikte adli kontrol uygulanmasýna karar verebilir. Burada daima hatýrda tutulmasý gereken ve CMK’nýn bütününe hakim olan temel prensip “özgürlük içinde güvenliktir”. Bunun doðal sonucu olarak da, özgürlükleri kýsma sonucu doðurabilen koruma tedbirleri, özellikle yakalama tutuklama gibi tedbirler, eski CMK’ya nazaran çok daha özgürlükçü bir þekilde düzenlenmiþtir. Yeni CMK hazýrlanýrken, koruma tedbirlerinin ölçüsüz bir þekilde uygulanmasý alýþkanlýðýnýn; özellikle de tutuklamanýn mecburi olduðu yaklaþýmý ile tutuklamanýn öne çekilen ceza gibi uygulanmasý anlayýþýnýn ortadan kaldýrýlabilmesi için azami gayret sarfedilmiþtir. VIII. BÖLGE ADLÝYE MAHKEMELERÝNÝN TEÞKÝLAT YAPISI 130. Bölge Adliye (Ýstinaf) Mahkemeleri Nasýl Kurulur? BAMK’nýn 3. maddesine göre, bölge adliye mahkemeleri, adlî yargýda ikinci derece mahkemeleri olarak kabul edilmiþtir. Bu yasayla Türk yargý sistemi, hukuka uygunluk ve maddî olaya uygunluk denetimi yapan mahkemelerine yeniden kavuþmuþtur. Bölge Adliye mahkemeleri, bölgelerin coðrafî durumlarý ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun olumlu görüþü alýnarak Adalet Bakanlýðýnca kurulacaktýr (BAMK, m. 25/1). Böylece, mahkemelerin kurul62 masý yasayla belirlenerek sýnýrlandýrýlmak ve katýlaþtýrýlmak yerine esnek bir model öngörülmüþtür. Bölge adliye mahkemeleri bir veya birkaç ili kapsayacak biçimde belirlenebileceði gibi, iþi az olan yerlerde il sayýsý çok daha fazla tutulabilecektir. Yine, kurulan bölge adliye mahkemelerinin yargý çevrelerinin belirlenmesine, deðiþtirilmesine veya bu mahkemelerin kaldýrýlmasýna Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verileceði belirtilerek, esneklik burada da korunmuþtur (BAMK, m. 25/2). Bölge adliye mahkemelerinin kurulmasý için, iki yýllýk bir geçiþ süresi öngörülmektedir. Buna göre; Adalet Bakanlýðý, BAMK’ nun yasalaþarak yürürlüðe girdiði 01.06.2005 tarihten itibaren en geç iki yýl içinde, bölge adliye mahkemelerini kuracaktýr. Bölge adliye mahkemeleri göreve baþlamadan önce, bu mahkemelerin baþkanlarý, daire baþkanlarý ve üyeleri ile Cumhuriyet baþsavcýsý ve savcýlarýnýn atamalarý HSYK tarafýndan yapýlacak ve bu mahkemelerde görev yapacak diðer personelin atamalarý da ayný süre içinde gerçekleþtirilecektir (BAMK, geçici m. 2/2). Ayrýca, bölge adliye mahkemeleri için ihtiyaç duyulan bina, araç ve gereçler, Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten baþlayarak en geç iki yýl içinde yapým, satýn alma veya kiralama yoluyla saðlanacaktýr (BAMK, geçici m. 3). Bu düzenlemelerle mahkemeler faaliyete geçmeden altyapý eksikliklerinin giderilmesi amaçlanmaktadýr. 131. Bölge Adliye Mahkemelerinin Organlarý Nelerdir? Bölge adliye mahkemeleri; baþkanlýk, baþkanlar kurulu, daireler, BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, BAM adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluþacaktýr (BAMK, m. 26). Kuruluþ biçimine göre bölge adliye mahkemelerinin Yargýtay’ýn kuruluþuna çok benzediði, neredeyse küçük bir örneði olduðu görülmektedir. Ancak, bu mahkemelerde görevli hâkim ve Cumhuriyet Savcýlarý 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununa tabi olduðundan, Yargýtay’da bulunan Yüksek Disiplin Kurulu benzeri bir yapý öngörülmemiþtir. a) BAM baþkanlýðý: Her BAM’da bir baþkan bulunur. Baþkanlýk, baþkan ile yazý iþleri müdürlüðünden oluþur. (BAMK. m. 27 ) b) BAM baþkanlar kurulu: BAM baþkanlar kurulu, BAM baþkaný ile daire baþkanlarýndan oluþur. BAM baþkanýnýn bulunmadýðý hâllerde kurulun baþkanlýðýný daire baþkanlarýndan kýdemli olaný yerine getirir. Daire baþkanýnýn mazereti hâlinde, o dairenin kýdemli üyesi kurula katýlýr. (BAMK. m. 28) 63 c) BAM daireleri: Bölge adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluþur. Her BAM’da en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesi bulunur. Gerekli hâllerde dairelerin sayýsý, Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca artýrýlýp azaltýlabilir. Dairelerde bir baþkan ile yeteri kadar üye bulunur ( BAMK. m. 29). Kanuna göre bölge adliye mahkemeleri Yargýtay’a benzer biçimde dairelerden oluþmaktadýr. Daireler toplu mahkeme niteliðinde olup, bir baþkan ve iki üyenin katýlýmýyla toplanacaktýr. BAMK bu noktada Yargýtay dairelerinin toplanma usulünden ayrýlmýþtýr. Yargýtay Kanununun 40. maddesine göre daireler, bir baþkan ve dört üyenin katýlýmýyla toplanmaktadýr. d) BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý: Her BAM’da bir Cumhuriyet baþsavcýlýðý bulunur. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, Cumhuriyet baþsavcýsý ve yeteri kadar Cumhuriyet savcýsýndan oluþur. En kýdemli Cumhuriyet savcýsý, Cumhuriyet baþsavcývekili olarak görev yapar (BAMK. m. 30). En kýdemli Cumhuriyet savcýsý, Cumhuriyet baþsavcývekili olarak görev yapacaktýr (BAMK, m. 30). Bu yapý da, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýný andýrmaktadýr. En kýdemli Cumhuriyet savcýsýnýn Cumhuriyet baþsavcývekili olarak görev yapacaðýnýn açýklanmasý, mevcut sisteme uygun düþmemektedir. Çünkü bu görevlere HSYK özel olarak atama yapmaktadýr, sistemi deðiþtirmenin yararý yoktur. e) BAM adalet komisyonu: Her BAM’da, bir BAM adalet komisyonu bulunur. Komisyon, BAM baþkanýnýn baþkanlýðýnda, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca daire baþkanlarý arasýndan belirlenen bir asýl üye ile BAM Cumhuriyet baþsavcýsýndan oluþur. Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu ayrýca daire baþkan veya üyeleri arasýndan bir yedek üye belirler. Baþkanýn yokluðunda en kýdemli daire baþkaný, Cumhuriyet baþsavcýsýnýn yokluðunda Cumhuriyet baþsavcývekili ve asýl üyenin yokluðunda yedek üye komisyona katýlýr. Komisyon eksiksiz toplanýr ve çoðunlukla karar verir ( BAMK.m. 31). f) Müdürlükler: BAM baþkanlýðýnda, dairelerinde, Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ve adalet komisyonunda birer yazý iþleri müdürlüðü, Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ayrýca bir idarî iþler müdürlüðü ile ihtiyaç duyulan diðer müdürlükler kurulur. Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayýda memur bulunur. Müdürlüklerde çalýþanlarýn atama, disiplin ve diðer özlük iþlerinde adlî yargý ilk derece mahkemelerinde görevli personelin tâbi olduklarý hükümler uygulanýr (BAMK. m.32). 64 132. Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir? Bölge adliye mahkemelerinin görevlerinin ne olduðu 33 üncü maddede düzenlenmiþtir. Buna göre; 1- Adli yargý ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak baþvurularý inceleyip karara baðlamak. 2- Adli yargý ilk derece mahkemesi olarak yargý çevresi içerisindeki adli yargý ilk derece mahkemesi hâkimleri aleyhinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre açýlacak tazminat davalarýna bakmak. 3- Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Maddenin gerekçesine göre; “Adli yargý ilk derece mahkemelerinden verilen kimi hükümlerin kesin nitelikte olduðu Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile özel kanunlarda açýkça belirtilmiþ; diðer yandan, kimi hüküm ve kararlar ile ara kararlarýna karþý herhangi bir kanun yolu öngörülmemiþtir. Bölge adliye mahkemeleri, adli yargý ilk derece mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak baþvurularý incelemek, gerekli hallerde duruþma yapmak suretiyle karara baðlamakla görevlidirler. Ara kararlarýna karþý esas hükümle birlikte istinaf yoluna baþvurulabilecektir. Bölge adliye mahkemeleri ayrýca yargý çevresi içerisindeki adli yargý ilk derece mahkemesi hâkimleri hakkýnda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre açýlacak tazminat davalarýna, adli yargý ilk derece mahkemesi olarak bakmak ve kanunlarla verilen diðer görevleri de yerine getirmekle yükümlüdürler’’. 133. Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Dairelerinin Görevleri Nelerdir? BAM ceza dairelerinin görevleri BAMK. m.37’de þu þekilde sýralanmýþtýr: 1- Adli yargý ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak baþvurularý inceleyip karara baðlamak, 2- Yargý çevresi içerisinde bulunan adli yargý ilk derece ceza mahkemeleri arasýndaki yetki ve görev uyuþmazlýklarýný çözmek, 3- Yargý çevresindeki adli yargý ilk derece ceza mahkemeleri hâkimlerinin davayý görmeye hukuki veya fiili engellerinin çýkmasý halinde, o davanýn BAM yargý çevresi içerisinde baþka bir adli yargý ilk derece ceza mahkemesine nakli hakkýnda karar vermek 4- Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak (m.37). Örneðin; BAMK. 49/2. maddeye göre, yaptýklarý incelemeler sýrasýnda kararý veren hâkimler ve Cumhuriyet savcýlarý hakkýnda not vermek ve doldurulan fiþleri, Adalet Bakanlýðýna gönderilmek üzere BAM baþkanlýðýna vermek gibi. Maddenin konuluþ gerekçesine göre, BAM ceza daireleri, adli yargý ilk derece ceza mahkemelerinden verilen ve kesin nitelikte olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak 65 baþvurularý incelemek, usul ve esas yönünden bir eksiði bulunmayanlarý dosya üzerinde sonuçlandýrmak, kovuþturma yapýlmasýnda ve delillerin toplanmasýnda hukuka aykýrýlýk veya eksiklik bulunmamasý halinde ise, yeniden yargýlama yaparak esas hakkýnda hüküm kurmakla görevlidir. BAM ceza dairelerinin görevleri arasýnda ayrýca, yargý çevresi içerisinde bulunan adli yargý ilk derece ceza mahkemeleri arasýnda doðan olumlu veya olumsuz yetki ve görev uyuþmazlýklarýný çözmek, yargý çevresindeki adli yargý ilk derece ceza mahkemeleri hâkimlerinin davayý görmekte hukuki veya fiili engellerinin çýkmasý halinde davayý BAM yargý çevresindeki baþka bir adli yargý ilk derece ceza mahkemesine nakletmek ve kanunlarla verilen diðer görevleri yapmakla yükümlülüðü bulunmaktadýr. 134. Bölge Adliye Mahkemeleri Kimlerden Oluþur? Bölge adliye mahkemelerinin, baþkanlýk, baþkanlar kurulu, daireler, BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, BAM adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluþmasý öngörülmektedir (BAMK; m.26). a) BAM baþkaný, daire baþkanlarý ve üyelerin nitelikleri ve atanmalarý: BAMK. 43. maddesine göre, BAM baþkaný birinci sýnýf; daire baþkaný birinci sýnýfa ayrýlmýþ ve Yargýtay üyeliðine seçilme hakkýný yitirmemiþ, daire üyeleri birinci sýnýfa ayrýlmýþ adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca atanýr. Bunlar, dört yýldan önce baþka bir yere veya göreve atanamazlar, ancak meþru mazeretleri durumunda muvafakatlarý alýnarak veya haklarýnda yapýlacak soruþturma sonunda görev yeri veya görevlerinin deðiþtirilmesine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilebilir. Daire baþkanlýðý ve üyeliðine atanma konusunda kanun farklý kriterler getirmiþtir. Buna göre, BAM daire baþkanlýðýna birinci sýnýfa ayrýlmýþ39 ve Yargýtay üyeliðine seçilme hakkýný yitirmemiþ, daire üyeliðine ise birinci sýnýfa ayrýlmýþ adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan HSYK tarafýndan atama yapýlacaktýr Yargýtay Kanununun 29/1. maddesine göre “Yargýtay üyeleri, birinci sýnýfa ayrýldýktan sonra en az üç yýl süre ile baþarýlý görev yapmýþ ve birinci sýnýfa ayrýlmayý gerektiren nitelikleri yitirmemiþ adlî yargý hâkim ve Cumhuriyet savcýlarý ile bu meslekten sayýlanlar arasýndan seçilir.” Bu maddeye bakýldýðýnda bölge adliye mahkemelerinde daire baþkaný olmak için birinci sýnýfa ayrýldýktan sonra en az üç yýl çalýþmýþ olmak ve birinci sýnýfa ayrýlmayý gerektiren nitelikleri yitirmemiþ olmak gereklidir. Üye olmak için ise birinci sýnýfa ayrýlmýþ olmak yeterli olup, diðer þartlarýn bulunmasý gerekmemektedir40. 39 2802 sayýlý kanun, m.15/1: "Hâkimlik mesleði, üçüncü sýnýf, ikinci sýnýf, birinci sýnýfa ayrýlmýþ ve birinci sýnýf olmak üzere dört sýnýfa ayrýlýr. 40 Birinci sýnýfa ayrýldýktan sonra yer deðiþtirme cezasý almak veya kýnama, kademe ilerlemesinin durdurulmasý veya derece yükselmesinin durdurulmasý cezalarýný ayný türden olmasa bile birden fazla almýþ olmak yada mesleðin vakar ve onuruna dokunan veya kiþisel haysiyet ve itibarýný kýran veya görevle ilgili herhangi bir suçtan affa uðramýþ olsa bile hüküm giymiþ olmak, birinci sýnýfa ayrýlma niteliklerini yitirmeye neden olmaktadýr (2802 sayýlý kanun, m.32). 66 Daire baþkan ve üyelerine, devlet güvenlik mahkemeleri kaldýrýlmadan önceki dönemlerde olduðu gibi hâkim ve Cumhuriyet savcýlarýna verilen, dört yýldan önce baþka bir yere veya göreve atanmama güvencesi verilmektedir. Bu süre içerisinde ancak, HSYK’ca yasal mazeretleri bulunmasý durumunda muvafakatleri alýnarak veya haklarýnda yapýlacak soruþturma sonunda görev yeri veya görevlerinin deðiþtirilmesine karar verilebilecektir. b) Cumhuriyet baþsavcýsý ve savcýlarýnýn nitelikleri ve atanmalarý: BAMK. 44. maddesine göre; BAM Cumhuriyet baþsavcýlarý birinci sýnýfa ayrýlmýþ ve Yargýtay üyeliðine seçilme hakkýný yitirmemiþ; BAM Cumhuriyet savcýlarý hâkimlik ve savcýlýk mesleðinde fiilen en az sekiz yýl görev yapmýþ ve üstün baþarýsý ile BAM’da yararlý olacaðý anlaþýlmýþ bulunan adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca atanýr. Bunlar, dört yýldan önce baþka bir yere veya göreve atanamazlar, ancak meþru mazeretleri durumunda muvafakatlarý alýnarak veya haklarýnda yapýlacak soruþturma sonunda görev yeri veya görevlerinin deðiþtirilmesine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilebilir. c) Ýstek üzerine atama: BAMK. 45. maddesine göre, Yargýtay daire baþkaný ve üyeleri, bu görevlerinden dolayý kazanýlmýþ haklarý ile üyelik hukuklarý saklý kalmak kaydýyla, istekleri üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca BAM baþkanlýðýna, daire baþkanlýklarýna veya Cumhuriyet baþsavcýlýðýna atanabilirler. Bu þekilde atamasý yapýlanlarýn baþka bir BAM’a atanmasýnda da ayný usul uygulanýr. Adlî yargý hâkim sýnýfýndan olan Adalet Bakanlýðý yüksek müþavirleri, müsteþar yardýmcýlarý, Teftiþ Kurulu Baþkaný ve genel müdürleri, baðýmsýz daire baþkanlarý istekleri üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca BAM baþkanlýðýna, daire baþkanlýklarýna veya Cumhuriyet baþsavcýlýðýna atanabilirler. Yüksek mahkeme üyelerinin bölge idare mahkemelerine atanabilmesi usulü 2576 sayýlý Kanunda da öngörülmüþtür. Anýlan Kanunun 3. maddesine göre, Ankara, Ýstanbul ve Ýzmir bölge idare mahkemesi baþkanlýklarýna Danýþtay üyelerinden istekte bulunanlar, Danýþtay üyeliði sýfatýný, kadrosunu, aylýk ve ödeneði ile her türlü özlük haklarýný muhafaza ederek HSYK tarafýndan atanabilecektir. Söz konusu yasanýn yürürlüðe giriþini izleyen dönemde sýnýrlý sayýdaki baþvuru üzerine baþkanlýða atanan Danýþtay üyeleri, çok kýsa bir süre sonra Danýþtay’daki görevlerine geri dönmüþlerdir. Kanunda Yargýtay üyelerine bu seçimlik hak verildiði hâlde, özellikle Yargýtay üyeliðinden kaynaklanan kazanýlmýþ haklar saklý býrakýldýðýndan, kanunun bu maddesinin yararlý olmadýðý düþünülmektedir. 135. Bölge Adliye Mahkemeleri Yüksek Mahkeme midir? Bu mahkemeler, Yargýtay’dan farklý olarak, “yüksek mahkeme” deðildir. 67 Bölge adliye mahkemeleri, baþkanlýk, baþkanlar kurulu, daireler, BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, BAM adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluþacaktýr (BAMK, m. 26). Kuruluþ biçimine göre bölge adliye mahkemelerinin Yargýtay’ýn kuruluþuna çok benzediði, neredeyse küçük bir örneði olduðu görülmektedir. Ancak, bu mahkemelerde görevli hâkim ve Cumhuriyet Savcýlarý 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununa tabi olduðundan, Yargýtay’da bulunan Yüksek Disiplin Kurulu benzeri bir yapý öngörülmemiþtir. BAMK’nýn 3. maddesine göre, bölge adliye mahkemeleri, adlî yargýda ikinci derece mahkemeleri olarak kabul edilmiþtir. Bu yasayla Türk yargý sistemi, hukuka uygunluk ve maddî olaya uygunluk denetimi yapan mahkemelerine yeniden kavuþmuþ olacaktýr. BAMK. 49/2. maddeye göre, yaptýklarý incelemeler sýrasýnda kararý veren hâkimler ve Cumhuriyet savcýlarý hakkýnda not vermek ve doldurulan fiþler Adalet Bakanlýðýna gönderilmek üzere BAM baþkanlýðýna verme görevi bulunsa da bu konumu Bölge Adliye Mahkemelerine Yüksek Mahkeme statüsü katmamaktadýr. 136. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkanlarýnýn Görevleri Nelerdir? Baþkanlýk, baþkan ve yazý iþleri müdürlüðünden oluþur (m.27). Baþkanlýðýn baþýnda bulunacak baþkan, birinci sýnýf adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan HSYK tarafýndan atanacaktýr (BAMK, m. 43). BAM baþkaný, mahkemede yargýlama görevine katýlmayacak olup görevleri þunlardýr; (m.34). 1- Mahkemeyi temsil etmek, 2- Ýstinaf (bölge adliye) mahkemesi baþkanlar kuruluna ve adalet komisyonuna baþkanlýk etmek, baþkanlar kurulu ile komisyon kararlarýný yürütmek, 3- Mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýný saðlamak, genel yönetim iþlerini yürütmek ve bu yolda uygun göreceði önlemleri almak 4- BAM memurlarýný denetlemek ve denetletmek, personelden kendisine doðrudan baðlý olanlar hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 5- Hükme baðlanan iþlerde adli yargý ilk derece mahkeme hâkim ve savcýlarýna verilen not fiþlerini mercilerine göndermek, 6- Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. BAM baþkanýnýn görevlerini düzenleyen,“Mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýný saðlamak, genel yönetim iþlerini yürütmek ve bu yolda uygun göreceði önlemleri almak” þeklindeki 34/3. maddesi ile Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn görevini düzenleyen “BAM’ýn genel yönetim iþlerini yürütmekle görevlidir” hükmünü taþýyan 40/3. maddesi arasýnda genel yönetim konularýnda bir kesiþme söz konusudur. Bölge adliye 68 mahkemelerinin yapýlanmasý içerisinde 32. maddeye göre Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ayrýca bir idari iþler müdürlüðü kurulmasý öngörüldüðüne göre, genel yönetim iþlerinin açýklýða kavuþturulmasý, neleri içerdiðinin belirlenmesi gerekmektedir. 137. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkanlar Kurulunun Görevleri Nelerdir? BAMK m. 35’e göre, BAM baþkanlar kurulunun görevleri þunlardýr: 1. BAM hukuk ve ceza dairelerinin numaralarýný ve aralarýndaki iþbölümünü belirlemek, daireler arasýnda çýkan iþ bölümü uyuþmazlýklarýný karara baðlamak, 2. Hukukî veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadýðý hâllerde ilgisine göre diðer dairelerden kýdem ve sýraya göre üye görevlendirmek, 3. Re'sen veya BAM'ýn ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet baþsavcýsýnýn, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa (BAMK.nun kabul edildikten sonra 1412 sayýlý CMUK, 5320 sayýlý Kanunun 18/a maddesiyle yürürlükten kaldýrýlmýþ, yerine 01.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 5271 sayýlý CMK. Yürürlüðe konmuþtur) göre istinaf yoluna baþvurma hakký bulunanlarýn, benzer olaylarda BAM hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasýnda ya da bu mahkeme ile baþka bir BAM hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasýnda uyuþmazlýk bulunmasý hâlinde bu uyuþmazlýðýn giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüþlerini de ekleyerek Yargýtay Birinci Baþkanlýðýndan istemek, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yerine getirmek. (3) numaralý bende göre yapýlacak istem hakkýnda 4.2.1983 tarihli ve 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 45’inci maddesi kýyas yoluyla uygulanýr. Baþkanlar kurulu eksiksiz toplanýr ve çoðunlukla karar verir. 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 45 inci maddesi, içtihatlarýn birleþtirilmesini istemek yetkisi ve baðlayýcýlýðý baþlýðýný taþýmaktadýr. Buna göre; Ýçtihatlarýn birleþtirilmesini Birinci Baþkan, doðrudan doðruya veya Yargýtay dairelerinin veya genel kurullarýn verdikleri karar sonucunda veya Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn bizzat yazý ile baþvurmasý halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olmasý zorunludur. Diðer merci veya kiþilerin gerekçe göstererek yazýlý baþvurmalarý halinde, içtihadý birleþtirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediðine, Birinci Baþkanlýk Kurulu karar verir. Bu karar kesindir. 69 Ýçtihadý birleþtirme kararlarýnýn deðiþtirilmesi veya kaldýrýlmasýnýn istenmesi de yukarýdaki usule baðlýdýr. Ýçtihadý birleþtirme görüþmeleri, alýnmýþ olan ilke kararlarý çerçevesinde yürütülür ve kararlarý yazýlýr. Ýçtihadý birleþtirme kararlarý, benzer hukuki konularda Yargýtay Genel Kurullarýný, dairelerini ve adliye mahkemelerini baðlar. Ýçtihadý birleþtirme kararlarýnýn niteliðini açýkça belirten özeti, kararýn verilmesini izleyen en kýsa zamanda Adalet Bakanlýðýna bildirilir. Adalet Bakanlýðý bütün adliye mahkemelerine ve Cumhuriyet savcýlýklarýna bu kararlarý gecikmeksizin duyurur. Ýçtihadý Birleþtirme Kurullarý, genel kurullarýn veya dairelerin kararlarýndaki gerekçe ve görüþlerle baðlý olmaksýzýn sorunu baþka bir görüþle karara baðlayabilirler. 138. Bölge Adliye Mahkemeleri Daire Baþkanlarýnýn Görevleri Nelerdir? BAM daire baþkanlarýnýn görevleri 38. maddeye göre þunlardýr, 1- Dairede uyumlu, verimli ve düzenli bir çalýþmanýn gerçekleþmesini ve iþlerin makul süre içinde incelenmesini ve karara baðlanmasýný saðlamak, 2- Dairenin kendi kararlarý arasýnda meydana gelen farklýlýk ve uyumsuzluklarýn giderilmesi için tedbirler almak, 3- Dosya hakkýnda rapor hazýrlayacak üyeleri tespit etmek ve kararlarýn yazýlmasýný saðlamak, 4- Personelin sicil raporlarýný düzenlemek, izin isteklerini düþünceleriyle birlikte adalet komisyonuna aktarmak; 5- Dairede görevli yazý iþleri müdürlüðünün iþleyiþini denetlemek ve personel hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 6- Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak olarak belirlenmiþtir. 139. Bölge Adliye Mahkemeleri Üyelerinin Görevleri Nelerdir? BAMK’nin 39. maddesine göre, daire üyelerinin görevleri þöyle sayýlmýþtýr, 1- Daire baþkaný tarafýndan verilen dosyalarý gerekli þekilde ve zamanýnda inceleyerek heyete sunmak, duruþmalý iþlerde rapor hazýrlamak ve kararlarýný yazmak, 2- Dairelerindeki duruþma ve müzakerelere katýlmak, 3- Dairenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýnýn saðlanmasýnda ve iþlerin makul süre içinde incelenip karara baðlanmasýnda daire baþkanýna yardým etmek, 4- Bu Kanun uyarýnca daire baþkaný tarafýndan verilen diðer görevleri yapmak. 70 BAM üyelerinin görevlerinin belirlenmesinde ise, esas olarak 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 25. maddesinde yer alan Yargýtay üyelerinin görevlerine iliþkin hükümler göz önünde bulundurulmuþtur. Kanunda üyelere verilen görevler açýsýndan, Yargýtay Kanununun öngördüðü sistemden temel farklýlýðý, bölge adliye mahkemeleri sisteminde “Yargýtay tetkik hâkimliði” benzeri bir müessesenin öngörülmemiþ olmasýdýr. Yargýtay tetkik hâkimlerinin dosya ve evraký inceleyerek rapor düzenleme biçimindeki görevlerini (2797 sayýlý kanun, m. 29), BAM’da daire baþkanýnýn görevlendireceði üye yerine getirecektir. 140. Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Baþsavcýlarýnýn Görevleri Nelerdir? Bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet baþsavcýlarýnýn görevleri 40. maddede þu þekilde düzenlenmiþtir. 1- Cumhuriyet baþsavcýlýðýný temsil etmek, 2- Baþsavcýlýðýnýn verimli, uyumlu ve düzenli bir biçimde çalýþmasýný saðlamak, 3- BAM’ýn genel yönetim iþlerini yürütmek, 4- BAM’a gelen ceza davalarýna iliþkin hüküm ve kararlara ait dosyalarýn incelenerek yazýlý düþünce ile birlikte ilgili daireye gönderilmelerini ve duruþmalara katýlmayý saðlamak, 5- Ceza dairelerinin kararlarýna karþý gerektiðinde kanun yollarýna baþvurmak, 6- Dairelerin benzer olaylarda kesin olarak verdikleri kararlar arasýndaki uyuþmazlýðýn giderilmesi için baþkanlar kuruluna baþvurmak, 7- BAM Cumhuriyet savcýlarýnýn ilerleme belgelerini düzenlemek, 8- BAM Cumhuriyet savcýlarý üzerinde gözetim ve denetim yetkisini kullanmak, 9- Cumhuriyet baþsavcýlýðý müdürlerini ve personelini denetlemek veya denetletmek, 10- Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda görevli personel hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 11- Kanunla verilen diðer görevleri yapmak, BAM baþkanýnýn görevlerini düzenleyen,“Mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýný saðlamak, genel yönetim iþlerini yürütmek ve bu yolda uygun göreceði önlemleri almak” þeklindeki 34/3. maddesi ile Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn görevini düzenleyen “BAM’ýn genel yönetim iþlerini yürütmekle görevlidir” hükmünü taþýyan 40/3. maddesi arasýnda genel yönetim konularýnda bir kesiþme sözkonusudur. Bölge adliye mahkemelerinin yapýlanmasý içerisinde 32. maddeye göre Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ayrýca bir idari iþler müdürlüðü kurulmasý öngörüldüðüne göre, genel yönetim iþlerinin açýklýða kavuþturulmasý, neleri içerdiðinin belirlenmesi gerekmektedir. 71 141. Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Savcýlarýnýn Görevleri Nelerdir? BAM Cumhuriyet savcýlarýnýn görevleri BAMK. M. 41’e göre, þunlardýr; 1. BAM’a gelen ceza davalarýna iliþkin hüküm ve kararlara ait dosyalardan kendilerine verilenleri inceleyerek yazýlý düþüncesiyle birlikte ilgili daireye göndermek ve duruþmalara katýlmak, 2. Ceza daireleri kararlarýna karþý gerektiðinde kanun yollarýna baþvurmak, 3. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn vereceði diðer görevleri yapmak, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. 142. Bölge Adliye Mahkemeleri Adalet Komisyonlarýnýn Görevleri Nelerdir? BAMK m. 42’ye göre, BAM adalet komisyonunun görevleri þunlardýr; 1. Bölge adliye mahkemelerinin hâkim ve savcýlarý dýþýnda kalan personeli hakkýnda, kanunlarla adlî yargý ilk derece mahkemesi adalet komisyonuna verilen tüm görevleri yerine getirmek, 2. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. 143. Bölge Adliye Mahkemeleri Görevleri Nelerdir? Ceza Daireleri Yazý Ýþleri Müdürlüklerinin Bu konuda Avrupa Birliði ile Adalet Bakanlýðý tarafýndan ortaklaþa yürütülen “Türkiye’de Ýstinaf Mahkemelerinin Kurulmasýnýn Desteklenmesi Projesi” kapsamýnda, bölge adliye mahkemeleri yardýmcý personeli için “ihtiyaç analizi ve eðitim çalýþmalarý” konularýnda ayrý bir kurul tarafýndan çalýþmalar eþ zamanlý olarak yürütülmekte olduðu için kitapçýðýn hacmi de düþünülerek ayrýca yer verilmemiþ, diðer çalýþmaya atýf yapýlmakla yetinilmiþtir. 144. Bölge Adliye Mahkemeleri Denetime Tabi Midir? BAMK m.48’e göre, bölge adliye mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet baþsavcýlýklarý ile bölge adliye mahkemeleri adalet komisyonlarýnýn denetimleri, adalet baþmüfettiþlerince yapýlýr. Bölge adliye mahkemelerinin yaptýðý iþlemlerin, ilk derece mahkemeleri gibi denetime tabi tutulacaðý ve denetimin Adalet Bakanlýðý Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýnca yapýlacaðý hükme baðlanmýþtýr. Ancak, denetim bu mahkemelerin ve bunlarýn Cumhuriyet baþsavcýlýklarý ile adalet komisyonlarýnýn gördüðü iþlev ve görevlilerin kýdem durumu dikkate alýnarak, adalet baþmüfettiþleri tarafýndan yapýlacak, adalet müfettiþleri bu denetimlerde görev alamayacaklardýr. Bu düzenleme, bölge adliye mahkemelerinin üst yargý yerleri olarak belirlenmesinden kaynaklanmaktadýr. 72 145. Bölge Adliye Mahkemeleri Baþkan, Daire Baþkaný, Üye, C.Baþsavcýsý ve C.Savcýlarý Hakkýnda Soruþturma Usulü Nasýl Olacaktýr? BAM baþkaný, daire baþkanlarý, üyeleri, Cumhuriyet baþsavcýsý ve savcýlarýnýn görevden doðan veya görev sýrasýnda iþlenen suçlarý ile þahsî suçlarýndan, sýfat ve görevleri gereklerine uymayan tutum ve davranýþlarýndan ötürü haklarýnda yapýlacak soruþturma ve kovuþturmalarda özel kanunlarýnda yazýlý hükümler uygulanacaktýr (BAMK m. 47/1). Bu mahkemelerde 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununa tabi olan hâkim ve savcýlar yanýnda, Yargýtay üyeleri de görev alabileceðinden böyle bir ayýrýma gidilmiþtir. Hâkim ve savcýlar hakkýndaki soruþturma ve kovuþturmalar sonucunda disiplin kararýný vermeye yetkili organ 2461 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu Kanununa göre HSYK olduðu hâlde, Yargýtay üyeleri hakkýnda disiplin soruþturmasý yapma ve ceza verme yetkisi Yargýtay Yüksek Disiplin Kurulundadýr (2797 sayýlý kanun, m. 19). Kanuna göre; mahkeme baþkaný, daire baþkanlarý, üyeleri ve Cumhuriyet baþsavcýsý ile savcýlarý görevden doðan veya görev sýrasýnda iþledikleri suçlar nedeniyle soruþturma ve kovuþturma mercii olarak, kanunda yazýlý aðýr ceza mahkemesi ile bu mahkeme nezdindeki Cumhuriyet baþsavcýsýna verilen görevler, en yakýn BAM ceza dairesi, bu yerde birden çok ceza dairesi varsa suç türüne göre görevli ceza dairesi ile bu mahkeme nezdindeki Cumhuriyet baþsavcýsý tarafýndan yerine getirilecektir. Bu kiþiler hakkýnda yürütülecek kovuþturmada görevli merci Yargýtay’ýn ilgili ceza dairesidir (BAMK, m. 47/2). BAM baþkan ve üyeleri ile Cumhuriyet baþsavcýsý ve Cumhuriyet savcýlarýnýn þahsî suçlarý hakkýnda genel hükümlere göre yapýlacak soruþturma ve kovuþturma görevi, en yakýn BAM Cumhuriyet baþsavcýsý ile bu BAM ceza dairesi, bu yerde birden çok ceza dairesi varsa, suç türüne göre görevli ceza dairesi tarafýndan yerine getirilecektir. Ýkinci Bölüm: ÝSTÝNAF USULÜ I. GÖREV (MADDE BAKIMINDAN YETKÝ) 146. Ýstinaf mahkemeleri hangi kararlarý inceler? Bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri, adli yargý ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlarý incelerler (5235/m. 37/1-1). Ýlk derece mahkemelerinden verilen 15 yýl ve daha fazla hapis cezalarýna iliþkin hükümler istinaf mahkemesince resen incelenir (CMK m.272). Ýstinaf mahkemesi yukarýda belirtilen hallerin dýþýnda kanunlarla yüklenilen görevleri yapar. 73 147. Ýlk derece mahkemesinin kesin olan hüküm ve kararlarý hangileridir? a) Ýkibinliraya kadar (ikibinlira dahil) adli para cezasýna mahkûmiyetler, b) Üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen adli para cezasýný gerektiren suçlardan dolayý beraat hükümleri, c) Kanunlarda kesin olduðu yazýlý bulunan hükümler, kesin hükümlerdir. Bunlara karþý istinafa baþvurulamaz (CMK. m. 272/3). 148. Ýlk derece mahkemesinin ara kararlarýna karþý istinafa baþvurulabilir mi? Hükümden önce verilip hükme temel teþkil eden veya hakkýnda baþkaca kanun yolu tanýnmamýþ olan kararlara karþý da istinafa baþvurulabilir (CMK. m. 272/2). Meselâ Mahkemenin bir tanýðý veya bilirkiþiyi dinlemeye karar vermesi ve tanýk ifadesi veya bilirkiþi raporunun hükmün temel dayanaðýný oluþturmasý halinde olduðu gibi. Keza verilen karara karþý itiraz yolu varsa, bu karara karþý hükümle birlikte istinaf yoluna baþvurulamayacaktýr. 149. Ýstinaf mahkemeleri ilk derece mahkemesi kararlarýný hangi yönlerden inceler? Ýstinaf mahkemeleri, ilk derece mahkemeleri tarafýndan verilen kararlarý hem maddî (sabit olup olmamasý) ve hem de hukukî yönden (kararýn hukuka uygun olup olmadýðý açýsýndan) inceler. 150. Ýstinaf mahkemelerinin yargý çevresinde bulunan hâkimlerin davaya bakma engelleri çýkarsa sorun nasýl çözülür? Ceza mahkemeleri hakimlerinin davaya bakmaya hukuki (suç maðduru olup, fail ile akrabalýk gibi) veya fiili engelinin (hastalýk gibi) çýkmasý halinde, mahkeme eklenebiler, davayý yargý çevresi içinde bulunan baþka bir mahkemeye nakleder (BAMK. m. 37/3; CMK m.19). 151. Ýstinaf mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn istinaf konusu olan davaya iliþkin görevleri nelerdir? Ceza davasýna iliþkin hüküm ve kararlara ait dosyalarý inceleyerek yazýlý düþüncelerini bildirmek, bunu yaparken eksik soruþturma tespit etmesi halinde tamamlamak veya tamamlatmak, toplanmayan delilleri toplamak veya toplatmak, yeni deliller varsa bunlarý tespit etmek veya ettirmek; duruþmalara katýlmak ve gerektiðinde kanun yoluna baþvurmaktýr (BAMK. m. 40/1-4, 5). II. YETKÝ ( YER BAKIMINDAN YETKÝ) 152. Ýstinaf mahkemeleri nasýl ve nerede kurulurlar? Ýstinaf mahkemeleri bölgenin coðrafi durumu ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak 74 bazý yerlerde kurulur. Kurma yetkisi Hakimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun olumlu görüþü alýndýktan sonra Adalet Bakanlýðýna aittir. (BAMK m. 25). Kurul olumlu görüþ bildirmez ise Adalet Bakanlýðý istinaf mahkemesini tek taraflý olarak kuramayacaktýr. 153. Yer yönünden yetki nasýl belirlenir? Ýstinaf mahkemelerinin yer yönünden yetki çevrelerinin belirlenmesine, deðiþtirilmesine Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilir (m. 25/2). 154. Yetkisizlik kararlarý hangi halde verilir? CMK’nýn 279. maddesi uyarýnca, BAM ceza dairesi dosya üzerinde yaptýðý ön inceleme sonucunda, istinaf yoluna baþvurulan kararýn yer itibarýyla yetkisi dýþýnda bulunduðunu belirlerse yetkisizlik kararý vererek, dosyanýn yetkili BAM’a gönderilmesine karar verir. 155. Ýstinaf mahkemelerinin yargý çevresindeki mahkemeler arasýnda yetki ve görev uyuþmazlýklarýný hangi mahkeme çözer? Ýstinaf mahkemelerinin yargý çevresi içinde bulunan mahkemeler arasýndaki yetki ve görev uyuþmazlýklarý, CMK’nýn 4/2, 17 ve 268. maddelerindeki genel hükümler uyarýnca müþterek yüksek görevli mahkeme tarafýndan karara baðlanýr. Uyuþmazlýða konu kararlarý veren mahkemelerin niteliðine göre müþterek yüksek görevli mahkeme istinaf mahkemesi de olabilir. III. ÝSTÝNAF MUHAKEMESÝNÝN SÜJELERÝ 156. Ýstinaf muhakemesine katýlan süjeler kimlerdir? Bunlar, tez-antitez-sentez (sav-savunma-karar veya iddia-savunma-yargýlama) iliþkisi içinde, kural olarak hakim, savcý, katýlan, sanýk, müdafi ve diðerleridir. 157. Ýstinaf yargýlamasýný kim yapar? A. Hakim Çözümlenmek üzere önüne getirilmiþ bulunan ceza uyuþmazlýðýný, iddia ve savunmanýn ýþýðýnda yargýlayýp karar verecek kiþi olan hakim, istinaf muhakemesinde mutlak olarak bulunmasý gereken muhakeme süjesidir.(CMK m. 188/1) BAM dairelerinde görev yapan hakimler de, ilk derece mahkemelerindeki hakimlerle ayný nitelikleri taþýmakta olup, önüne gelen uyuþmazlýðý kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde tarafsýz olarak vicdani kanatlarýyla çözmekle yükümlüdürler. Ýstinaf muhakemesini yapacak olan BAM ceza dairesi, BAMK’nýn 46.maddesine göre bir baþkan ve iki üye olmak üzere, geçimini meslekten temin eden ve toplu hakim yöntemi ile çalýþan üç hakimden oluþacaktýr. 75 BAM’da görev yapan hakimler, Anayasa, 2802 sayýlý Hakimler ve Savcýlar kanunu ve BAMK’da nitelikleri belirtilen, meslekten yetiþmiþ hakimlerden olup, Anayasanýn 138 ve 139. maddeleri ile 2802 sayýlý Hakimler ve Savcýlar Kanununun 4.maddesiyle yasama ve yürütme gibi organlara karþý baðýmsýzlýklarý güvence altýna alýnmýþtýr. Ayrýca, yürütmeye karþý baðýmsýzlýðý saðlamak üzere Anayasanýn 37.maddesinde de ‘tabii hakim’ ilkesine yer verilmiþtir. BAM hakimlerinin atanma þartlarý ve usulleri 5235 sayýlý BAMK’nýn 43.maddesinde düzenlenmiþ olup, kitabýn ilk bölümünde “teþkilat yapýsý” baþlýðý altýnda açýklanmýþtýr. AÝHS m.6/1’de baðýmsýz ve tarafsýz bir mahkeme önünde yargýlanma hakký garanti altýna alýnmýþtýr. Kaldý ki, hukuk devleti ilkesine dayanan dürüst yargýlama ilkesi tarafsýz hakimce yargýlanmayý þart kýlmaktadýr.41 Hakimin baðýmsýzlýðý yanýnda objektif karar vermesi ve taraflarýn güven duyabilmeleri için, tarafsýz da olmasý gerekir. Tersi durumda yargýya gölge düþer ve tüm toplum bundan zarar görür. Hakimin tarafsýzlýðý hem her türlü dýþ etkenlere, hem de kendi ön yargýlarýna karþý söz konusu olmalýdýr. Adil yargýlama ilkesi gereði hakimlerin tarafsýzlýðýnýn saðlanmasý için, CMK’nýn 2231.maddelerinde hakimin davaya bakamayacaðý haller, yargýlamaya katýlamayacaðý durumlar, ret ve çekinmesi düzenlenmiþtir. 158. BAM’da görev alan hakimin çekinme ve ret nedenleri nelerdir? A. Ýstinafta hakimin davaya bakamayacaðý haller CMK’nýn 22.maddesinde hakimin tarafsýzlýðýný etkileyeceði için davaya bakamayacaðý bu nedenle çekilmesi gereken durumlar þu þekilde açýklanmýþtýr. a) Suçtan kendisi zarar görmüþ ise, örneðin hýrsýzlýktan yargýladýðý kiþi hakimin evini soyan kiþi ise,42 b) Sonradan kalksa bile sanýk veya maðdur ile aralarýnda evlilik, vesayet veya kayyýmlýk iliþkisi bulunmuþsa, c) Sanýk veya maðdurun kan veya kayýn hýsýmlýðýndan üstsoy veya altsoyundan biri ise, d) Sanýk veya maðdur ile aralarýnda evlât edinme baðlantýsý varsa, e) Sanýk veya maðdur ile aralarýnda üçüncü derece dahil kan hýsýmlýðý varsa, f) Evlilik sona ermiþ olsa bile, sanýk veya maðdur ile aralarýnda ikinci derece dahil kayýn hýsýmlýðý varsa, 41 Öztürk, s.225 42 Öztürk s. 226 76 g) Ayný davada Cumhuriyet savcýlýðý, adlî kolluk görevi, sanýk müdafiliði veya maðdur vekilliði yapmýþsa, h) Ayný davada tanýk veya bilirkiþi sýfatýyla dinlenmiþse, Hâkimlik görevini yapamayacaktýr. B- Ýstinafta hakimin yargýlamaya katýlamayacaðý durumlar CMK’nýn 23. maddesine göre; 1) Ýlk derece mahkemesinde karar veren hakimin verdiði karara karþý istinaf kanun yoluna baþvurulmuþ ve ayný hakimde dosyanýn geldiði BAM ceza dairesine atanmýþ ve görev yapmakta ise yargýlamaya, karar ve hükme katýlamayacaktýr.(CMK m.23/1) 2) CMK 163.maddesine göre suçüstü hâli ile gecikmesinde sakýnca bulunan hâllerde, Cumhuriyet savcýsýna eriþilemiyorsa veya olay geniþliði itibarýyla Cumhuriyet savcýsýnýn iþ gücünü aþýyorsa, sulh ceza hâkimi de bütün soruþturma iþlemlerini yapabilecektir. Bu þekilde 163.madde gereði soruþturma evresinde görev yapmýþ bulunan hâkim, ilk derece yargýlamasýnda görev yapamayacaðý gibi, BAM ceza dairesinde görev yapmaya baþlamýþ ve dava istinafa gelmiþ ise, istinaf muhakemesinde de görev yapamayacaktýr. (CMK m.23/2) 3) BAM ceza dairesinin kararýna karþý yargýlamanýn yenilenmesi istemi olduðu takdirde, önceki yargýlamada görev yapan hâkim, yargýlamanýn yenilenmesi isteminin kabule þayan olup olmadýðýna iliþkin incelemeye ve yargýlamanýn yenilenmesi muhakemesine katýlmayacaktýr. (CMK m.23/3) CMK’nýn 23.maddesinde belirlenen bu üç durumda da hakimin istinaf muhakemesi öncesi yargýlama konusu ile ilgili görüþ ve kanaati olacaðý düþünülerek bu durumlarda kovuþturmaya katýlmamasý saðlanarak hakimin istinaf muhakemesine ön kanaatle baþlamasý önlenmek istenmiþtir. Zira adil yargýlama ilkesi gereði hakimin tarafsýzlýðýnýn korunmasý bakýmýndan istinaf muhakemesi baþlamadan önce hakimin yargýlama konusu ile ilgili peþin hükmü bulunmamalýdýr. AÝHM, Avusturya’ya karþý Oberschlick kararýnda, istinaf mahkemesinin üç hakiminin ayný olayda yerel mahkemede de görev yapmasýný, “tarafsýz hakim” önünde yargýlanma hakkýnýn ihlali olarak nitelendirmiþtir. 43 159. Hâkimin reddi sebepleri nelerdir? Ýstinaf muhakemesine katýlacak olan hâkimin davaya bakamayacaðý hâllerde reddi istenebileceði gibi, tarafsýzlýðýný þüpheye düþürecek diðer sebeplerden dolayý da reddi istenebilir.(CMK m.24/1) 43 Tezcan-Erdem-Sancakdar, s.205 77 Maddenin anlatýmýna göre yukarýda izah edilen ve CMK’nýn 22.maddesinde sýralanan hâkimin davaya bakamayacaðý hâllerde ve 23.madde de sýralanan yargýlamaya katýlamayacaðý durumlarda çekinmeyen hakimin reddi istenebileceði gibi, ayrýca tarafsýzlýðýný þüpheye düþürecek diðer sebeplerden dolayý da reddi istenebilecektir. Tarafsýzlýk konusunda kuþku yaratacak diðer nedenleri önceden belirleme olanaðý bulunmadýðýndan, öne sürülecek hallerin deðerlendirilmesi, reddi inceleyecek mercie býrakýlmýþtýr. Ancak ileri sürülecek ret nedeninin, nesnel ve akla uygun olmasý gerekir. Yasaklýlýk nedeniyle yapýlan ret istemleri sýnýrlý ve belirli olmasýna karþýn, tarafsýzlýktan kuþku nedeniyle yapýlan ret istemleri belirsiz ve sýnýrsýzdýr. Örneðin, CMK belli akrabalýk iliþkisini görev yasaðý saymýþtýr. Niþanlýlýk durumu tarafsýzlýðý þüpheye düþüren durum olarak düþünülmek gerekecektir. Hakim, sanýk olarak yargýladýðý kiþi hakkýnda daha önce benzer olaylarý içeren ve onun aleyhine olan bir kitap yazmýþ ve bu durum yargýlama sýrasýnda ortaya çýkmýþsa hakim görevine devam edemez. Keza bir hakimin zimmet suçuna iliþkin gerekçeli kararýnda, “zimmete geçirilen parayý Devlete geri ödememek için anlaþma yapmak suçu tevilli yoldan ikrar etmektir” demesi halinde, ayný durumda olan baþka sanýklarýn davasýna bakamaz. Kanunlarý açýkça uygulamadýðý için hakkýnda, HUMK’a göre tazminat davasý açýlan hakim, sanýk ile arasýnda husumet doðduðundan, dava açan sanýðýn ceza yargýlamasýný yapamayacaktýr. Çünkü, tarafsýz olmasý çok zordur.44 160. Ýstinafta hakimin reddi muhakemesi nasýl yapýlýr? Ret sebeplerinden görev yasaðý veya tarafsýzlýðý þüpheye düþüren bir durum varsa hakim davaya bakmaktan çekinir veya çekinmediði takdirde reddi istenir. Cumhuriyet savcýsý, þüpheli, sanýk veya bunlarýn müdafii, katýlan veya vekili, hâkimin reddi isteminde bulunabilecektir. Ret isteminde bulanabileceklerden herhangi biri istediði takdirde, karar veya hükme katýlacak hâkimlerin isimleri kendisine bildirilecektir. (CMK m.24) Ýstinaf muhakemesi toplu bir mahkeme olan BAM ceza dairesinde yapýlýr. BAM ceza dairesinde hakimin reddi, duruþmalý iþlerde görevlendirilen üyenin hazýrladýðý inceleme raporu üyelere açýklanýncaya kadar istenebilir. Diðer hâllerde, inceleme baþlayýncaya kadar hâkimin reddi istenebilir. Sonradan ortaya çýkan veya öðrenilen sebeplerle duruþma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilir. Ancak bu istemin, ret sebebinin öðrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapýlmasý þarttýr.(CMK m.25) 44 Öztürk s.228 78 Hâkimin reddi, mensup olduðu BAM ceza dairesine verilecek dilekçeyle veya bu hususta zabýt kâtibine bir tutanak düzenlenmesi için baþvurulmasý suretiyle yapýlýr. Ret isteminde bulunan, öðrendiði ret sebeplerinin tümünü bir defada açýklamak ve süresi içinde olgularý ile birlikte ortaya koymakla yükümlüdür. Ret istemini kabul etmeme durumunda ise, mahkeme reddi istenen hâkimden ret sebebi hakkýnda açýklamada bulunmasýný isteyebilir. Hakim de bu yolla görüþünü yazýlý olarak bildirir. (m.26 CMK) BAM ceza dairelerinin baþkan ve üyelerinin reddi istemi, reddedilen baþkan ve üye katýlmaksýzýn görevli olduðu dairece incelenerek karara baðlanacaktýr. (CMK m.27/3) Hakkýnda ret istemi bulunan baþkan veya üyenin görevli olduðu BAM ceza dairesi, reddedilen baþkan ve üye katýlmaksýzýn eðer yedek üye varsa yedek üyenin katýlýmý ile ret istemini inceledikten sonra karara baðlayacaktýr. Yedek üye yoksa, ret istemine bakacak dairenin heyetinin tamamlanmasý için baþka bir hâkim görevlendirilecektir. Bu görevlendirme BAMK’nýn 46.maddesine göre yapýlacaktýr. CMK’nun 27/4.maddesine göre ret isteminin kabulüne karar verilirse, mahkemenin yedek üyesi varsa BAM ceza dairesi yedek üye ile yargýlamaya devam edilecek, yedek üye yoksa ret istemi kabul edilen baþkan veya üyenin yerine BAMK’nýn 46.maddesine göre görevlendirme yapýlacaktýr. Eðer mahkemenin baþkan ve üyelerin tümü reddedilmiþ ise ret muhakemesi nasýl olacaktýr? 2797 sayýlý Yargýtay kanununun çalýþma esaslarýný düzenleyen 39.maddesinin son fýkrasý þöyledir; “Dairelerin veya genel kurullarýn baþkan ve üyeleri ret olunabilir. Ret hususundaki istemler, reddedilen baþkan veya üye katýlmaksýzýn ilgili daire veya genel kurullarca incelenerek kesin karara baðlanýr. Daire ve kurullarýn toplantýlarýný engelleyen toplu ret istemleri dinlenmez.” BAM’da ve CMK’da, Yargýtay kanunundaki gibi toplu ret istemini yasaklayan bir düzenleme yoktur. Ancak istinaf muhakemesinde de dairenin toplantýlarýný engelleme amaçlý ret isteminin kabul edilmemesi gerekir. Dairenin baþkan ve üyelerinin tümü tek tek gerekçelerle reddedilmiþ ise bu durumda da BAMK’nýn 46.maddesine göre yerlerine görevlendirme yapýlarak ret istemi karar baðlanacaktýr. BAM ceza daireleri, istinaf muhakemesinde ileri sürülen hâkimin reddi istemini reddedilen üye veya baþkanýn müzakereye katýlýmýyla; a) Ret istemi süresinde yapýlmamýþsa. b) Ret sebebi ve delili gösterilmemiþse. 79 c) Ret isteminin duruþmayý uzatmak amacý ile yapýldýðý açýkça anlaþýlýyorsa geri çevirir.(CMK m.31) Ret isteminin kabulüne iliþkin kararlar kesindir. Kabul edilmemesine iliþkin kararlara karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ýtiraz üzerine verilen ret kararý hükümle birlikte incelenir.(CMK m.28) Reddi istenen hâkim, ret hakkýnda bir karar verilinceye kadar yalnýz gecikmesinde sakýnca olan iþlemleri yapar. Ancak, hâkimin oturum sýrasýnda reddedilmesi hâlinde, bu konuda bir karar verilebilmesi için oturuma ara vermek gerekse bile ara vermeksizin devam olunur. Þu kadar ki, 216.madde (madde delillerin tartýþýlmasý sýrasýnda duruþmada bulunanlara söz verilme sýrasýna iliþkindir)uyarýnca taraflarýn iddia ve sözlerinin dinlenilmesine geçilemez ve ret konusunda bir karar verilmeden reddedilen hâkim tarafýndan veya onun katýlýmýyla bir sonraki oturuma baþlanamaz. Ret isteminin kabulüne karar verildiðinde, gecikmesinde sakýnca bulunan hâl nedeniyle yapýlmýþ iþlemler dýþýnda, duruþma tekrarlanýr.(CMK m.29) 161. Ýstinafta hâkimin çekinmesi ve çekinmenin incelenmesi nasýldýr? Hâkim, yasaklýlýðýný gerektiren sebeplere dayanarak çekindiðinde; merci, bir baþka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.(CMK. m.30/1) Hâkim, tarafsýzlýðýný þüpheye düþürecek sebepler ileri sürerek çekindiðinde, merci çekinmenin uygun olup olmadýðýna karar verir. Çekinmenin uygun bulunmasý halinde, davaya bakmakla bir baþka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.(CMK. m.30/2) Hakimde bir yargýlama yasaðýnýn bulunmasý, örneðin suçtan kendisinin zarar görmüþ olmasý halinde, sadece bu sebebi bildirerek davaya bakmaktan çekinebilecek, bu sebebin yerinde olup olmadýðý merci tarafýndan ayrýca incelenmeyecektir. Çünkü bu sebepler son derece açýk, belli sebepler olup, bunlarýn yerinde olup olmadýðýnýn incelenmesi, üzerinde herhangi bir tartýþma yapýlmasý gerekmemektedir. Buna karþýlýk, ikinci fýkra olarak tarafsýzlýðý þüpheye düþüren sebepler söz konusu olduðunda, merci, bu sebeplerin yerinde olup olmadýðýný deðerlendirecektir. Hakim, örneðin; taraflardan birisinin evinde kiracý olarak oturduðunu ya da samimi arkadaþý bulunduðunu, bu nedenlerle karara gölge düþürmemek için davadan çekindiðini bildirebilir. Çekinme hakimin takdirinde olmadýðýndan, kendiliðinden sonuç doðuramaz. Reddi incelemeye yetkili mahkemenin çekinme nedenlerinin geçerli görülmemesi durumunda, itiraz yoluna gidilmemiþse, kuþkusuz hakimin davayý sürdürüp sonuçlandýrýlmasý gerekir. CMK’nýn 30.maddesinde istinaf muhakemesini yapacak olan BAM ceza dairesinde görev yapan baþkan ve üyelerin durumu tam olarak açýklanmamýþsa da; Hakim yasaklýlýðýný gerektiren sebeplere dayanarak çekindiðinde, bu durum inceleme ve karara baðlamayý gerektirmediðinden, bölge mahkemesi ceza dairesinin yedek üyesi 80 varsa heyet tamamlanarak yargýlamaya devam olunabilir. Yedek üye bulunmadýðý takdirde ise BAMK’nýn 46.maddesine göre çekinen üye veya baþkanýn yerine baþkanlar kurulunun kararýyla diðer dairelerden, bu da mümkün olmazsa, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca diðer bölge adliye mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanarak istinaf muhakemesinin devamý saðlanabilir. BAM ceza dairesi baþkan veya üyesi olarak görev yapan bir hâkim, tarafsýzlýðýný þüpheye düþürecek sebepler ileri sürerek çekindiðinde ise, “BAM ceza dairelerinin baþkan ve üyelerinin reddi istemi, reddedilen baþkan ve üye katýlmaksýzýn görevli olduðu dairece incelenerek karar baðlanýr.” þeklindeki CMK’nýn 27/3.maddesi burada da uygulanarak, çekinen baþkan veya üyenin görevli olduðu BAM ceza dairesi, çekinen baþkan ve üye katýlmaksýzýn eðer yedek üye varsa yedek üyenin katýlýmý ile çekinmeyi inceledikten sonra karara baðlayacaktýr. Yedek üye yoksa çekinmeye bakacak dairenin heyetinin tamamlanmasý için baþka bir hâkim görevlendirilecektir. Bu görevlendirme BAMK’nýn 46.maddesine göre yapýlacaktýr. Yine gecikmesinde sakýnca bulunan hâllerde, yapýlan iþler hakkýnda 29 uncu madde hükmü uygulanacaktýr. (CMK m.30) B- ZABIT KATÝBÝ Zabýt katibi mahkemece tutulan tüm tutanaklarý hazýrlayýp, tutanaklarý hakimler ile birlikte imzalayan ve mahkemenin kalem iþlemlerini yürüten memurdur. 162. Ýstinaf duruþmasýnda zabýt katibi bulunur mu? Ýstinaf duruþmasýnda zabýt katibinin hazýr bulunmasý þarttýr. (CMK m.188/1) Duruþma tutanaðýnýn baþlýðýnda duruþmanýn yapýldýðý mahkemenin adý, oturum tarihi, baþkan ve üyelerin, Cumhuriyet savcýsýnýn adýyla birlikte zabýt kâtibinin adý ve soyadý da yer alýr. (CMK m.220) Yine hükmün baþýna, hükmü veren mahkemenin adý, hükmü veren mahkeme baþkanýnýn ve üyelerinin, Cumhuriyet savcýsýnýn adý ve soyadý ile birlikte zabýt kâtibinin adý ve soyadý da yazýlýr.(CMK m. 232) Duruþma tutanaklarý sahteliði sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerdendir. Duruþma tutanaðýna ancak sahtecilik iddiasý yöneltilebilir. Bu nitelikteki duruþma tutanaklarý ve mahkemenin yargýlamayý sonuçlandýran kararlarýnda imzasý bulunan zabýt katibinin, muhakemedeki bu rolü nedeniyle tarafsýz olmasý gerekir. CMK’nýn 22-31.maddelerinde hakimin davaya bakamayacaðý haller, yargýlamaya katýlamayacaðý durumlar, ret ve çekinmesine iliþkin hükümler, zabýt kâtipleri hakkýnda da uygulanýr. Zabýt kâtibinin reddi veya kendisinin reddini gerektiren sebepleri bildirerek görevden çekinmesi hâlinde gereken karar, yanýnda çalýþtýðý mahkeme baþkaný tarafýndan verilir. Ayný iþte zabýt kâtibinin hâkim ile birlikte reddi istemi hakkýnda veya çekinmelerine karar verecek merci, hâkime göre belirlenir.(CMK m. 32) 81 C- ÝDDÝA MAKAMI: SAVCI Savcý, suç haberini alýr almaz, kamu adýna, þüpheli veya sanýðýn, eskiden farklý olarak SADECE GEREKTÝÐÝNDE DEÐÝL, HER ZAMAN lehine olarak da, araþtýrma ve soruþturma iþlemlerine giriþmek, suç þüpheleri yeterli yoðunluða ulaþtýðýnda iddianame düzenlemek, düzenlediði iddianamenin iade edilmemesi halinde açýlmýþ olan kamu davasýný yürütmek ve nihayet mahkemenin verdiði kararlarý yerine getirmek mecburiyetinde olan ve yasama-yürütme-yargý erklerinden yürütme içinde yer alan bir devlet memurudur. Ceza muhakemesinin en önemli kiþilerinden biri de savcýdýr. Öyle ki, onun istinaf muhakemede bulunmamasý, mutlak bozma sebebidir (m. 289/1-e CMK). 163. Yeni CMK’ya göre C. savcýsýnýn yeni konumu nasýldýr? 1 Haziran 2005’te yürürlüðe giren “Adlî Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluþ, Görev ve Yetkileri Hakkýnda Kanun”, savcýlýk teþkilatýný da yeniden düzenlememiþtir. Teþkilat Kanunu ile organizasyonu yenilenen savcýlýða yeni CMK yeni bir statü kazandýrmýþtýr. Yeni CMK’nýn yeni savcýsý kanunun 160’ncý maddesinin ikinci fýkrasýnda tanýmlanmýþtýr. Buna göre; “Cumhuriyet savcýsý, maddî gerçeðin araþtýrýlmasý ve adil bir yargýlamanýn yapýlabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, þüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altýna almakla ve þüphelinin haklarýný korumakla yükümlüdür.” Görüldüðü gibi, yeni savcý iddia faaliyetini, uygulamada oldukça yaygýn anlayýþýn aksine, aðýrlýklý olarak þüpheli veya sanýðýn aleyhine olacak tarzda yapamayacaktýr. Bilakis faaliyeti boyunca þüphelinin hukuki hamisi olacak, onun haklarýný koruyacaktýr. Maddi gerçeði araþtýracak ancak bunu adil yargýlamanýn hazýrlanabilmesi için yapacaktýr. Þüphelinin lehine olan tüm delilleri toplayacaktýr, toplatacaktýr. Savcýnýn emrinde artýk bir adli kolluk vardýr. CMK, savcý-kolluk iliþkilerini bir daha bozulmamacasýna düzeltmiþ; bu iliþkiyi akýlcý bir eksene oturtmuþ; adli kolluðu idari yönden Ýçiþleri Bakanlýðýna, fonksiyonel olarak da savcýlýða baðlamýþtýr. CMK, m. 164 ve devamý maddelerde adli kolluk kurumunu düzenlemiþ ve bunu savcýnýn emrine vermiþtir. Ayrýca Adli Kolluk Yönetmeliði 25832 sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanarak yürürlüðe girmiþ; bu arada 30 Aralýk 2005 Cuma günü, Ýçiþleri Bakanlýðý ve Adalet Bakanlýðýndan çok sayýda üst düzey yetkili ile akademisyenlerden oluþan büyük bir komisyon tarafýndan Adli Kolluk Genelgesi de hazýrlanmýþtýr. Bu yeni düzenlemelere göre, savcýnýn adli kollukla iliþkilerindeki muhatabý, kural olarak, illerde il emniyet müdürü, merkez ilçe jandarma komutaný, gümrük muhafaza müdürü, sahil güvenlik komutaný; ilçelerde ise bu yetkililerin ilçe ölçeðindeki karþýlýðýdýr; örneðin ilçe emniyet müdürü ile ilçe jandarma komutanýdýr. Yeni CMK ile, SAVCININ DOÐRUDAN DOÐRUYA SORUÞTURMA AÇAMAYACAÐI adli kolluk amiri sayýsý 82 DÖRDE ÝNMÝÞTÝR. Aslýnda burada adli kolluk deðil de sadece kolluk denilmesi bu sonucu daha da perçinlemektedir. Buna göre, Türkiye’de En Üst Dereceli Kolluk Amirleri: 1. Emniyet Genel Müdürü 2. Jandarma Genel Komutaný 3. Gümrük Muhafaza Müsteþarý ve 4. Sahil Güvenlik Genel Komutanýdýr. CMK, bir ilçe veya ilde deðil tüm Türkiye’de geçerli olduðuna göre, burada geçen EN ÜST DERECELÝ KOLLUK AMÝRLERÝ YUKARIDA SAYILANLARDAN BAÞKASI OLAMAZ. Eski CMK m. 154 ile yeni CMK m. 161/5 mukayese edildiðinde, bu sonucun kanun koyucu tarafýndan istendiði anlaþýlýr. Gerçekten eski CMK 154’e göre, Kanun tarafýndan kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliyeye müteallik vazife veya iþlerde suiistimal veyahut ihmal ve terahileri görülen devlet memurlar ile Cumhuriyet Müddeiumumiliðinin þifahî veya yazýlý talep ve emirlerini yapmakta suiistimal veya terahileri görülen zabýta âmir ve memurlarý hakkýnda Müddeiumumilikçe doðrudan doðruya takibatta bulunulur (m. 154/3 eski CMK). Ancak ZABITA ÂMÝRLERÝ HAKKINDA hâkimlerin vazifelerinden dolayý tâbi olduklarý muhakeme usulü tatbik olunur. Görüldüðü gibi, burada yeni CMK’da olduðu gibi, EN ÜST DERECELÝ KOLLUK AMÝRÝNDEN DEÐÝL; KOLLUK AMÝRLERÝNDEN söz edilmektedir. Bu durumda, polis teþkilatý örnek alýnacak olursa, illerde il emniyet müdürü, ilçelerde ilçe emniyet müdürü savcýnýn muhatabý haline gelmiþtir. Gerçekten il veya ilçe emniyet müdürünün adli kolluk görevi olmadýðý asla iddia edilemez. Bir ilçede veya ilde bombalar patlasa, ilçe veya il emniyet müdürü makamýnda oturmaya devam mý edecektir? Yoksa derhal olay mahalline giderek duruma vaziyet mi edecektir? Elbette ki, ikincisi. Bir hukuk devletinde kurumlar iþbirliði yapar; sistemin ahenkli bir þekilde çalýþmasýný saðlar. Bundan böyle bu anlayýþ içerisinde adli kolluk savcý ile etle týrnak gibi çok yakýn bir iþbirliði içinde olacaktýr. CMK m. 161’e göre, Cumhuriyet savcýsý, doðrudan doðruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracýlýðý ile her türlü araþtýrmayý yapabilir. Maddi gerçeðe ulaþmak, adil bir yargýlama yapabilmek için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcýsý, adlî görevi gereðince nezdinde görev yaptýðý mahkemenin yargý çevresi dýþýnda bir iþlem yapmak ihtiyacý ortaya çýkýnca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcýsýndan söz konusu iþlemi yapmasýný ister. 83 164. C. Savcýsý taraf mýdýr? Ceza muhakemesinde savcýlýk bir organ olarak Devleti ve kamuyu temsil etmesi dolayýsýyla taraf ise de, C. savcýsý soruþturma ve kovuþturma sýrasýnda yansýz davranmakla yükümlüdür. Çünkü C. savcýlarý, þüpheli veya sanýðýn, hem lehine hem de aleyhine olarak soruþturma iþlemleri yapmak durumundadýrlar (m. 160/2 CMK). C. savcýsý, maðdurun olduðu kadar þüpheli veya sanýðýn haklarýnýn da koruyucusudur. 165. Savcýnýn özerk olmasý ne demektir? Savcýlar baðýmsýz da deðildir. Çünkü onlar yürütme erki içinde yer alýrlar ve bunlar için hiyerarþi söz konusudur. Baðýmsýzlýðýn tanýmý, “hiç kimseden emir almamak” olunca savcýlarýn baðýmsýz olduðu elbette ki iddia edilemeyecektir Ancak, eski CMK m. 148’e göre Adalet Bakaný savcýlara dava açýlmasý yolunda emri verebiliyor dava açýlmamasý emri veremiyordu. Bu durum dikkate alýnarak, savcýlarýn belli bir fonksiyonel özerkliðe sahip bulunduklarý söyleniyordu. Yeni CMK bu söylemi pekiþtirecek yeni bir düzenleme yapmýþ, Adalet Bakanýnýn savcýya emir verme noktasýndaki yetkisini tamamen ortadan kaldýrmýþ, bu suretle savcýlýðýn “fonksiyonel özerklikten” “fonksiyonel baðýmsýzlýða” doðru yelken açmasýný saðlamýþtýr. Yukarýda açýklanan hususlar elbette ki istinaf savcýsý için de geçerlidir. 166. Ýstinaf yargýlamasýnda C. savcýsýnýn bulunmasý zorunlu mudur? Görev ve yetkileri nelerdir? ÝBAMK’nýn 30. maddesinde “BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý” baþlýðý altýnda “Her BAM’da bir Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn bulunacaðý ve yeteri kadar Cumhuriyet savcýsýnýn bulunacaðýndan söz edilmiþtir. BAM’da görev yapacak Cumhuriyet Baþsavcýsý ile Savcýlarýn atanma þartlarý ve usulleri 5235 sayýlý yasanýn 44. maddesinde, görevleri de 40. ve 41.maddelerde düzenlenmiþ olup, kitabýn ilk bölümünde “teþkilat yapýsý” baþlýðý altýnda açýklanmýþtýr. Ayrýca BAM Cumhuriyet savcýsýnýn istinaf kanun yoluna baþvurularak BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilen dosyalarla ilgili yapacaðý iþler ve tebliðname düzenlemesine iliþkin görevi “BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca yapýlacak iþlemler” baþlýðý altýnda kitabýn ilerleyen bölümünde geniþçe ele alýnmýþtýr. BAM Cumhuriyet savcýsýnýn, BAM’a gelen ceza davalarýna iliþkin yazýlý düþüncesini bildirmek yanýnda duruþma açýlmasý halinde duruþmalara katýlmak görevidir. (5235 sayýlý yasa m.41) BAM Cumhuriyet savcýsýnýn, duruþma açýldýðý takdirde istinaf muhakemesinde bulunmasý zorunludur.(CMK m. 188/1) Birden çok Cumhuriyet savcýsý ayný zamanda duruþ84 maya katýlabilecekleri gibi aralarýnda iþbölümü de yapabilirler. (CMK m.189). Cumhuriyet savcýsýnýn duruþmada hazýr bulunmamasý hukuka kesin aykýrýlýk olup mutlak bozma sebebidir.(CMK m. 289/1) BAM Cumhuriyet savcýsý katýldýðý istinaf duruþmasýnda, sanýða, katýlana, tanýklara, bilirkiþilere ve duruþmaya çaðrýlmýþ diðer kiþilere, doðrudan soru sorabilir (CMK m.201). Duruþmada suç ortaðýnýn, tanýðýn veya bilirkiþinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasýndan sonra görüþünü bildirir.(CMK m.215) Ayrýca, gerek adli yargý ilk derece mahkemeleri yanýndaki Cumhuriyet savcýsý, gerekse BAM Cumhuriyet savcýsý mahkeme kararlarýna karþý gerektiðinde kanun yollarýna da baþvurabilir. Cumhuriyet savcýsý tarafýndan aleyhine kanun yoluna gidilen karar, sanýk lehine bozulabilir veya deðiþtirilebilir. Cumhuriyet savcýsý, kanun yoluna sanýk lehine baþvurduðunda, yeniden verilen hüküm önceki hükümde tayin edilmiþ olan cezadan daha aðýr bir cezayý içeremez (CMK m. 265). Cumhuriyet savcýsý tarafýndan sanýk lehine yapýlan baþvurudan sanýðýn rýzasý olmaksýzýn vazgeçemez.(CMK m.266) D-SAVUNMA a-Sanýk Yeni CMK, doktrinde yaþanan kavram kargaþasýna son vermek amacýyla þüpheli ve sanýðý tanýmlamýþtýr. Buna göre, þüpheli, soruþturma evresinde, suç þüphesi altýnda bulunan kiþiyi; sanýk, kovuþturmanýn baþlamasýndan itibaren hükmün kesinleþmesine kadar, suç þüphesi altýnda bulunan kiþiyi ifade eder. Suç ve ceza politikasý gereði ancak sað olan ve açýk kimliði tespit edilmiþ olan gerçek kiþiler sanýk olabilir ve gerçek kiþi için ceza yaptýrýmý uygulanabilir. Tüzel kiþiler sanýk olamaz.(TCK m.20) Tüzel kiþiliðin organlarýndaki gerçek kiþiler sanýk olabilir. 167. Suç þüphesi altýnda olup da sanýk niteliði tartýþmalý olanlar kimlerdir? Ceza sorumluluklarý olmadýðýndan suç iþlediði zaman 12 yaþýný doldurmamýþ çocuklar (TCK m.31/1) ile 15 yaþýný tamamlamayan saðýr ve dilsizler (TCK m.33/1.cümle) hakkýnda ceza kovuþturmasý yapýlamayacaðýndan bunlar sanýk olamayacaktýr. Bunlar hakkýnda ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilecektir Akýl hastalýðý nedeniyle iþlediði fiilin hukuki anlam ve sonuçlarýný algýlayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranýþlarýný yönlendirme yeteneði önemli derecede azalmýþ olan kiþiye ceza verilemeyecektir. Ancak bu kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirine hükmolunacaktýr.(TCK m.32/1). Burada kovuþturma yapýlamayacaðýndan söz edilmediðinden, bu manada akýl hastasý olanlarýn “sanýk” sayýlýp sayýlmayacaklarý tartýþmalýdýr. Güvenlik tedbirine iliþkin muhakeme sýrasýnda, bu kiþiye de müdafii atanmasý baþta olmak üzere sanýðýn haklarýnýn kullandýrýlmasý gerekir. 85 CMK’nýn 244. maddesindeki tanýma göre bulunduðu yer bilinmeyen veya yurt dýþýnda bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanýk gaip sayýlacak ve hakkýnda duruþma açýlamayacaktýr. Bu durumda “gaip”, sanýk olarak tarif edilse de, duruþma açýlamadýðý için, ilk derece muhakemesi tamamlanamayacaðýndan istinaf muhakemesinde gaip kiþi, sanýk olarak bulunamayacaktýr. Ancak dava BAM’a geldikten sonra, sanýk durumunda bulunan kiþi gaip durumuna gelmiþ ise, gaip kiþi hakkýnda duruþma açýlamayacak, sadece mahkeme delillerin ele geçirilmesi veya korunmasý amacýyla gerekli iþlemleri yapacaktýr. Bu iþlemler naip hâkim veya istinabe olunan mahkeme aracýlýðýyla da yapýlabilecektir. Bu iþlemler sýrasýnda sanýðýn müdafii veya kanunî temsilcisi veya eþi hazýr bulunabilir. Gerektiðinde, mahkemece barodan bir müdafi görevlendirilmesi saðlanýr. Hakkýndaki kovuþturmanýn sonuçsuz kalmasýný saðlamak amacýyla yurt içinde saklanan veya yabancý ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafýndan kendisine ulaþýlamayan kiþiye de “kaçak” denir. Kaçak kiþi hakkýnda kovuþturma yapýlabilir. Dolayýsýyla kaçak kiþi sanýk olabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapýlmamýþ ise, mahkûmiyet kararý verilemez. Duruþma yapýlan hâllerde kaçak sanýðýn müdafii yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirilmesini saðlayacaktýr.(CMK m.247) 168. Ýstinaf muhakemesinde sanýðýn hak ve yükümlülükleri nelerdir? Ýstinaf muhakemesinin süjesi olan sanýðýn duruþmada hazýr bulunarak muhakemeye katkýda bulunma ve kararlara boyun eðme yükümlülüðü vardýr. Ayrýca kimliðine iliþkin sorularý doðru olarak cevaplandýrmakla da yükümlüdür. Ýstinaf baþvurusu sanýk tarafýndan yapýlmýþ ve mahkemece duruþma açýlmasýna karar verilmiþ ise, sanýk duruþma gününün kendisine teblið edilmesi üzerine duruþmada bulunmak zorundadýr. Sanýk veya vekili duruþmaya katýlmamýþ ve mazeret de göstermemiþlerse istinaf istemi reddedilir. (CMK m.281/1) Ýstinaf istemi kabul edilerek duruþma açýlmasýna karar verilmiþ ise kural olarak hazýr bulunmayan sanýk hakkýnda duruþma yapýlamaz. Geçerli nedeni olmayan sanýðýn zorla getirilmesine karar verilir.( CMK m. 193 ) Duruþmada bulunmak sanýðýn hem hakký hem de sorumluluðudur. Sanýðýn yokluðunda duruþma yapýlmasý durumunda sanýðýn en önemli hakký olan “savunma hakký”, kýsýtlanmýþ olur. Sanýk, duruþmaya baðsýz olarak alýnýp mahkeme baþkaný tarafýndan açýk kimliði saptanýp, kiþisel ve ekonomik durumu hakkýnda bilgi alýndýktan sonra sanýða, CMK’nýn 147. maddesindeki haklarý bildirilerek sorgusu yapýlýr.(CMK m.191) Sanýk, kimliðine iliþkin sorularý doðru olarak cevaplandýrmakla yükümlüdür. (CMK m.147/1-a) Ancak aþaðýdaki hallerde sanýðýn yokluðunda duruþma yapýlabilir; 86 a) Sanýk hakkýnda, toplanan delillere göre mahkûmiyet dýþýnda bir karar verilmesi gerektiði kanýsýna varýlýrsa, sorgusu yapýlmamýþ olsa da dava yokluðunda bitirilebilir.(CMK m. 193 ) b) Sanýk savuþur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiþ ve artýk hazýr bulunmasýna mahkemece gerek görülmezse, dava yokluðunda bitirilebilir.(CMK m. 194) c) Suç, yalnýz veya birlikte adlî para cezasýný veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanýk gelmese bile duruþma yapýlabilir. (Bu gibi hâllerde sanýða gönderilecek davetiyede gelmese de duruþmanýn yapýlacaðý yazýlýr.) (CMK m. 195) d) Talep halinde mahkemece sorgusu yapýlmýþ olan sanýðýn duruþmada hazýr bulunmaktan baðýþýk tutulmasýna karar verilerek sanýðýn yokluðunda duruþma yapýlabilir.(CMK m.196) e) Sanýk, alt sýnýrý beþ yýl ve daha fazla hapis cezasýný gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebileceðinden duruþma sanýðýn yokluðunda yürütülebilir. (Sorgu tutanaðý duruþmada okunur.) (CMK m.196) f) Yukarýdaki fýkralar içeriðine göre sanýðýn ayný anda görüntülü ve sesli iletiþim tekniðinin kullanýlmasý suretiyle sorgusunun yapýlabilmesi olanaðýnýn varlýðý hâlinde bu yöntem uygulanarak sorgu yapýlarak duruþma yapýlabilir. (CMK m.196) g) Hastalýk veya disiplin önlemi ya da zorunlu diðer nedenlerle yargýlamanýn yapýldýðý yargý çevresi dýþýndaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiþ olan sanýðýn, sorgusu yapýlmýþ olmak koþuluyla, hazýr bulundurulmasýna gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilerek duruþma yapýlabilir.(CMK m.196) ð) Yurt dýþýnda bulunan sanýðýn, belirlenen duruþma tarihinde hazýr bulunmasýnýn zorluðu halinde, bu tarihten önce duruþma açýlarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapýlabilir.( CMK m. 196 ) h) Sanýðýn yüzüne karþý suç ortaklarýndan birinin veya bir tanýðýn gerçeði söylemeyeceðinden endiþe edilirse, mahkeme, sorgu ve dinleme sýrasýnda o sanýðýn mahkeme salonundan çýkarýlmasýna karar verilerek duruþma yapýlabilir. Sanýk tekrar getirildiðinde, tutanaklar okunur ve gerektiðinde içeriði anlatýlýr. (CMK m. 200 ) i) Davranýþlarý nedeniyle, hazýr bulunmasýnýn duruþmanýn düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacaðý anlaþýldýðýnda sanýk, duruþma salonundan çýkarýlýr. Mahkeme, sanýðýn duruþmada hazýr bulunmasýný dosyanýn durumuna göre savunmasý bakýmýndan zorunlu görmezse, oturumu yokluðunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanýðýn müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister. Oturuma yeniden alýnmasýna karar verilen sanýða, yokluðunda yapýlan iþlemler açýklanýr. (CMK m. 204) 87 Sanýðýn bulunmadýðý oturumlarda müdafii hazýr bulunmak yetkisine sahiptir.(CMK m.197) Duruþma, sanýk hazýr bulunmaksýzýn yapýlýrsa, mahkemenin karar ve iþlemlerinin kendisine tebliði tarihinden itibaren bir hafta içinde, sürenin kusursuz geçmesinden doðan sonuçlarý gidermek için sanýk, kanunî nedenlere dayanarak, mahkemenin o karar ve iþlemleri hakkýnda eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Ancak, sanýk kendi istemi üzerine duruþmadan baðýþýk tutulmuþ veya müdafii aracýlýðýyla temsil edilmek yetkisini kullanmýþ olursa, artýk eski hâle getirme isteminde bulunamaz.(CMK m. 198) Sanýðýn yükümlülükleri yanýnda adil yargýlamanýn temini için ceza muhakemesinde sanýðýn haklarýna ve sanýða karþý yasak yöntemlere çok önem verilmiþtir. Ýlk derece muhakemesinde olduðu gibi istinaf muhakemesinde de sanýðýn, kendisine yüklenen suçu öðrenme hakký, susma hakký ve savunma hakký gibi haklarý vardýr. Sanýðýn savunma hakký kapsamýnda: a- Þüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasýný isteyebilme, kendisi aleyhine var olan þüphe nedenlerini ortadan kaldýrma ve lehine olan hususlarý ileri sürebilme hakký, b- Müdafi seçme, müdafiinin hukukî yardýmýndan yararlanabilme, müdafi seçecek durumda olmadýðý ve bir müdafi yardýmýndan faydalanmak istediði takdirde, kendisine baro tarafýndan bir müdafi görevlendirilme hakký gibi haklarý vardýr. Sanýk savunma hakkýný kullanýrken beyanýnýn özgür iradesine dayanmasý saðlanmalýdýr. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazý araçlarý kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapýlamaz. Kanuna aykýrý bir yarar vaatte bulunulamaz (CMK m.148). Ýstinaf muhakemesinde sanýðýn haklarý ve sanýða karþý yasak yöntemler konusunda ilk derece mahkemelerinden farklý bir durum yoktur. Kitabýmýzýn önceki bölümünde yer alan “Ýstinafa hakim olan ilkeler” baþlýðý altýnda ceza muhakemesinde sanýðýn haklarý ve sanýða karþý yasak yöntemler geniþ olarak yer almýþtýr. b. Müdafi Suç iþlediði sanýlan kiþinin, ona yüklenen suçu iþlemediðini veya iddia edildiðinden daha az cezayý hak ettiðini yahut fiilinin hukuka aykýrý olmadýðý ya da bazý kanunî nedenlerle cezalandýrýlmamasý gerektiðini yetkili organ önünde ileri sürmek þeklinde tanýmlanabilecek olan savunma faaliyetini, kanunlara göre üzerine alan ve soruþturmayý yürüten, resmî organlar önünde bunu gerçekleþtiren, iþi sebebiyle bazý nitelikleri bulunan sanýðýn yardýmcýsýna “müdafi” denmektedir. 88 Kýsaca müdafi, avukatlýk mesleðini icra ederek sanýðýn istinaf muhakemesinde savunmasýný yapan kiþidir. (CMK’nýn 2/1-c) Müdafi, sanýðýn istinaf muhakemesinde vekaletname vererek kendisini temsil ettirdiði bir avukat olabileceði gibi, CMK’nýn 150.maddesine göre sanýðýn savunmasýna yardýmcý olmak üzere baro tarafýndan atanmýþ bir avukat da olabilir. Avukatlýk mesleði; 1136 sayýlý Avukatlýk kanununun 1.maddesinde, kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak tarif edilmiþ, avukatýn, yargýnýn kurucu unsurlarýndan olan baðýmsýz savunmayý serbestçe temsil ettiði vurgulanmýþtýr. Talimat almayýp baðýmsýz hareket eder. 169. Ýstinaf aþamasýnda müdafi görev alabilir mi? 1136 sayýlý yasada öngörülen þartlarý taþýyan avukat, istinaf muhakemesinde müdafi olarak görev yapabilecektir. Müdafilik görevi için sanýðýn vekaletname ibrazý gerekli deðildir. Duruþmaya sanýkla katýlýp müdafi olduðu kabul edilen avukat, bundan sonraki oturumlara da vekaletsiz olarak katýlabilir ve hükme karþý yasa yollarýna baþvurabilir. Bu kural istinaf yargýlamasý bakýmýndan da geçerlidir. Ancak, ilk derece yargýlamasý süresince müdafi bulunmayan sanýðýn hükümden sonra atadýðý müdafiin hükme karþý istinaf yoluna baþvurabilmesi için vekaletnamesi ile baþvurmasý zorunludur. Sanýðýn müdafi seçimi, müdafiinin görevlendirilmesi, görev ve yetkileri CMK’nýn 149-156.maddeleri arasýnda düzenlenmiþtir. Bu kurallar istinaf muhakemesi bakýmýndan da geçerlidir. Müdafi kovuþturmanýn her aþamasýnda sanýða yardým edebilir. Kovuþturma evrelerinin her aþamasýnda engellemeye ve kýsýtlamaya maruz kalmadan sanýkla görüþüp sorgu süresince yanýnda bulunup, hukukî yardýmda bulunabilir(CMK m.149) Sanýk hazýr bulunmasa da, müdafi bütün oturumlarda hazýr bulunmak yetkisine sahiptir.(CMK m.197) Sanýk, kovuþturmanýn her aþamasýnda bir veya birden fazla müdafiin yardýmýndan yararlanabilir. Kanunî temsilcisi varsa, o da sanýða müdafi seçebilir. Kovuþturmanýn her aþamasýnda avukatýn, sanýkla görüþme, ifade alma veya sorgu süresince yanýnda olma ve hukukî yardýmda bulunma hakký vardýr. (CMK m.149) 170. Ýstinafta mecburi müdafi sistemi geçerli midir? CMK’nýn yürürlüðe girdiði tarih olan 1 Haziran 2005 tarihine kadar Türk hukukunda mecburî müdafi sistemi kýsmen kabul edilmiþti. Gerçekten eski CMK m. 138 ikili bir ayrým yaparak, “nisbî ve tam mecburî müdafilik sistemi” diyebileceðimiz bir sistem getirmiþti. Buna göre, sanýk bir müdafi seçebilecek durumda bulunmadýðýný beyan ederse, baro tarafýndan kendisine bir müdafi tayin edilir. Talep var ise, artýk müdafi tayini zorunludur. Burada talebin aranmasý bu mecburiliðe bir nisbîlik getirmektedir. Öte yandan þayet sanýk, 89 onsekiz yaþýný bitirmemiþ yahut saðýr veya dilsiz veya kendisini savunamayacak kadar malûl olur ve bir müdafi de bulunmazsa talebi aranmaksýzýn kendisine bir müdafi tayin edilir. Nihayet sanýðýn þuurunun tetkiki söz konusu ise ve müdafiî yoksa, yardým için re’sen kendisine bir müdafi tayin edilmektedir (m. 74/2 eski CMK). Yeni CMK, ile eski CMK elde edilen kazanýmlarý korurken devrim niteliðinde bir yenilik getirmiþtir. Buna göre, “þüpheli veya sanýk, müdafi seçebilecek durumda olmadýðýný beyan ederse, istemi hâlinde bir müdafi görevlendirilir. Þüpheli veya sanýk onsekiz yaþýný doldurmamýþ ya da saðýr veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksýzýn bir müdafi görevlendirilir. Alt sýnýrý beþ yýldan fazla hapis cezasýný gerektiren suçlardan dolayý yapýlan soruþturma ve kovuþturmada ikinci fýkra hükmü uygulanýr (m. 150 CMK)”. Yani bu durumdaki kimse avukatsýz yargýlanamaz. Böylece MECBURÝ MÜDAFÝ SÝSTEMÝ ÝSTÝSNA OLMAKTAN ÇIKARILARAK KURAL HALÝNE GETÝRÝLMÝÞTÝR. Ýstinaf muhakemesinde CMK’nýn zorunlu müdafiliði kabul ettiði hâllerde müdafiin hazýr bulunmasý þarttýr.( CMK m. 188/1) CMK’nýn 150.maddesinde açýklanan durumlarda görevlendirilen müdafi istinaf duruþmasýnda hazýr bulunmaz veya vakitsiz olarak duruþmadan çekilir veya görevini yerine getirmekten kaçýnýrsa, mahkeme derhâl baþka bir müdafi görevlendirilmesi için gerekli iþlemi yapar. Bu durumda mahkeme oturuma ara verebileceði gibi oturumun ertelenmesine de karar verebilir. Eðer yeni müdafi savunmasýný hazýrlamak için yeterli zaman olmadýðýný açýklarsa oturum ertelenir. (CMK m. 151) Yararlarý birbirine uygun olan birden fazla sanýðýn savunmasý, ayný müdafi tarafýndan yapýlabilir. (CMK m. 152) Müdafi, sanýðýn savunmasýný yapabilmek için istinaf muhakemesinde dosya içeriðini ve muhafaza altýna alýnmýþ delilleri inceleyebilir, bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsýz olarak alabilir.(CMK m.153) CMK’nýn 150. maddesinde açýklanan ve müdafi atanmasý zorunlu olan durumlarda müdafi bölge adliye ceza mahkemesi ceza dairesinin istemi üzerine, BAM’ýn bulunduðu yer barosu tarafýndan görevlendirilir. Sanýðýn kendisinin sonradan müdafi seçmesi halinde, baro tarafýndan görevlendirilen avukatýn görevi sona erer. (CMK m.156) Ayrýca istinaf muhakemesi sýrasýnda sanýðýn akýl hastasý olup olmadýðýný belirlemek için resmî bir saðlýk kurumunda gözlem altýna alýnmasýna karar verilecek ise sanýðýn müdafii yoksa mahkemenin istemi üzerine, mahkemenin bulunduðu yer barosu tarafýndan bir müdafi görevlendirilecektir.(CMK m.74) Hangi hallerde gaip kiþiye müdafi atanacaðý CMK’nýn 244. maddesinde; hangi hallerde de kaçak olan sanýða müdafi atanacaðý da CMK’nýn 247. maddesinde açýklanmýþtýr. 90 171. Ýstinaf muhakemesinde müdafi doðrudan soru sorarak yargýlamaya aktif olarak katýlabilir mi? Ýstinaf muhakemesinde; müdafi, CMK’nýn 201.maddesi gereðince doðrudan soru sorarak yargýlamaya aktif olarak katýlabilecektir. Sanýðýn suç ortaðýnýn, tanýðýn veya bilirkiþinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasýndan sonra bunlara karþý görüþünü bildirir.(CMK m.215) 172. Müdafi kanun yoluna baþvurabilir mi? Müdafi, sanýðýn açýk arzusuna aykýrý olmamak koþuluyla kanun yollarýna baþvurabilir.(CMK m.261) Kanun yoluna baþvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafýndan karar verilinceye kadar geçerlidir. Müdafiinin baþvurudan vazgeçebilmesi, vekâletnamede bu hususta özel yetkili kýlýnmýþ olmasý koþuluna baðlýdýr.150’nci maddenin ikinci fýkrasý uyarýnca, kendisine müdafi atanan sanýk yararýna kanun yoluna baþvurulduðunda veya baþvurulan kanun yolundan vazgeçildiðinde sanýk ile müdafiin iradesi çeliþirse müdafiin iradesi geçerli sayýlýr.(CMK m.266) 173. Yerel mahkemede görev yapan müdafi istinafta görevine devam eder mi? Müdafi seçimi, müdafiinin görevlendirilmesi, görev ve yetkileri 5271 sayýlý yasanýn 149-156.maddeleri arasýnda düzenlenmiþtir. Yasanýn savunma ile ilgili bu bölümü incelendiðinde soruyu net olarak cevaplandýrmak mümkün görünmemektedir. Ýlk derece mahkemesinde görevli olan müdafi, istinaf kanun yoluna baþvurmuþ ise BAM’nde de görevini sürdürmelidir. Bu yapýlmazsa, yeni müdafiin dosyaya vakýf olup olmama meselesi ile karþýlaþýlabilecek; bu durum, hem maddi gerçeðin ortaya çýkmasýna mani olabilecek ve hem de savunmayý zora sokabilecektir. 150. maddede yazýlý olan hâllerde, müdafiinin kovuþturma evresinde, mahkemenin istemi üzerine, kovuþturmanýn yapýldýðý yer barosunca görevlendirileceði (CMK m.156) þeklindeki madde anlatýmýndan ilk derece mahkemesindeki yargýlamada o yer barosu tarafýndan atanan müdafiinin ilk derece mahkemesindeki yargýlama bittiðinde görevinin bittiði gibi bir sonuç çýkartmak mümkün görünmemektedir. Bu nedenle görevlendirilen müdafiinin görevi istinaf muhakemesinde de devam edecektir. Ancak geçerli mazeretler neniyle görevine devam edememesi durumunda BAM ceza dairesinin istemi üzerine BAM’ýn bulunduðu yerdeki baro tarafýndan baþka bir müdafi görevlendirilecektir. Bundan baþka,1136 sayýlý Avukatlýk kanununun 171/1.maddesi gereðince “Avukatýn aldýðý iþi sonuna kadar takip etme görevinin bulunmasý” da istinafta da görevinin süreceði þeklinde yorumlanabilir. E. MALEN SORUMLU 174. Malen sorumlu istinaf yargýlamasýnda yer alabilir mi? Malen sorumlu, yargýlama konusu iþin hükme baðlanmasý ve bunun kesinleþmesinden 91 sonra, maddî ve malî sorumluluk taþýyarak hükmün sonuçlarýndan etkilenecek veya bunlara katlanacak kiþidir.( CMK m. 2/1-i) Malen sorumlu; CMK’nýn 237/1.maddesine göre katýlan olarak istinaf muhakemesinde yer alabilir F- MAÐDUR, ÞÝKAYETÇÝ 175. Yeni CMK’ya göre maðdurun yeni konumu nasýldýr? Yeni CMK’da eskisinden farklý olarak 233.ve devamý maddelerinde “suçun maðduru ile þikayetçinin haklarýna” yer verilmiþtir. Maðdur ve suçtan zarar gören kavramlarýnýn geniþ veya dar yorumlanmasý tartýþmalýdýr. Bu durum, mahkeme tarafýndan olayýn özelliðine göre ve doktrinden45 yararlanýlarak deðerlendirmelidir. CMK’nýn 233.ve devamý maddelerinde “suçun maðduru ile þikayetçinin haklarý” düzenlenirken ayrýca þikayetçi kavramýna da yer verilmiþ, yasanýn baþka maddelerinde de “þikayetçi ” kavramýndan söz açýlmýþtýr. Bu kavram þikâyeti düzenleyen TCK. nun 73. maddesinde de yer almaktadýr. TCK.nun 73/1.maddesine göre kovuþturulmasý þikayete baðlý olan suç hakkýnda yetkili kimsenin altý ay içinde þikayette bulunmasý gerekir. Suçtan zarar gören kiþinin vazgeçmesi davayý düþürür. Ancak hükmün kesinleþmesinden sonraki vazgeçme cezanýn infazýna engel olmaz. Þikayetçi þikayetten vazgeçtiði sýrada þahsi haklarýndan da vazgeçtiðini ayrýca açýklamýþ ise, artýk hukuk mahkemesinde de dava açamaz. TCK.nun 73.maddesinde söz edilen yetkili kimse tüzel kiþilerde tüzel kiþinin yetkilisidir. Gerçek kiþi olarak da medeni kanuna göre kýsýtlý olmayan ergin kiþiler ile ayýrt etme gücüne sahip küçükler þikayetçi olabilirler. Ayýrt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin þikayet hakký, velileri tarafýndan kullanýlabilir. Takibi þikayete baðlý suçlarda yasal sürede þikayette bulunmak þarttýr. Þikayet bu durumda kovuþturma þartýdýr. Þikayete tabi suç istinafa taþýnmýþ ise, þikayet þartý gerçekleþmiþ olduðundan istinaf muhakemesinde þikayetçi bulunacaktýr. Diðer suçlarda ise þikayet, katýlma þartýdýr. Bu itibarla þikayete tabi olmayan suçlarda þikayet hakký kullanýlmasa da; dava, istinafa Cumhuriyet savcýsý, sanýk, sanýk müdafi, sanýðýn temsilcisi ve eþi tarafýndan getirilmiþse ilk derece yargýlamasýnda katýlan sýfatý kazanmamýþ olan maðdur ile þikayetçi istinaf muhakemesinde bulunacaklardýr. Maðdur ile þikâyetçi, mahkeme baþkaný tarafýndan çaðrý kâðýdý ile çaðýrýlýp dinlenir. Bu hususta yapýlacak çaðrý bakýmýndan tanýklara iliþkin hükümler uygulanýr. (CMK m.233) 176. Ýstinafta maðdur ile þikayetçinin haklarý nelerdir? Ýstinaf muhakemesinde maðdur ile þikayetçinin; 45 Öztürk, s.287 92 a) Duruþmadan haberdar edilme, b) Þartlarý varsa kamu davasýna katýlma, c) Tutanak ve belgelerden vekili aracýlýðý ile örnek isteme, d) Tanýklarýn davetini isteme, e) Vekili yoksa baro tarafýndan kendisine avukat atanmasýný isteme haklarý vardýr. Maðdur, on sekiz yaþýný doldurmamýþ, saðýr veya dilsiz ya da meramýný ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksýzýn bir vekil görevlendirilir. (CMK m.234) Ýlk derece mahkemesinde katýlma isteði karara baðlanmamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlar için istinaf kanun yolu açýktýr. (CMK m.260) Bu hallerde; istinaf baþvurusunda bulunan maðdur ile þikayetçinin katýlan olup olamayacaðý noktasýnda deðerlendirme yapýlarak, “katýlan” sýfatý kazandýðý takdirde istinaf muhakemesi sýrasýnda katýlan sýfatýyla haklarýný koruyabilecektir. Katýlan sýfatý kazanamýyorsa, istinaf istemi reddedilecektir. Ancak dava istinafa Cumhuriyet savcýsý, sanýk, müdafii, sanýðýn temsilcisi ve eþi tarafýndan getirilmiþse; ilk derece yargýlamasýnda katýlan sýfatý kazanmamýþ olan maðdur ile þikayetçi, istinaf muhakemesinde katýlan sýfatý kazanamamakla birlikte, istinaf muhakemesi de kovuþturma olduðundan kanun yollarýna baþvuru hakký hariç CMK’nýn 234.maddesinde sýralanan maðdur ile þikayetçiye verilen ve yukarýda yazýlý haklardan yararlanacaktýr. 177. Maðdur ve þikayetçiye tebligat, dinlenme usulü Maðdur, þikâyetçi veya vekilinin, dilekçelerinde veya beyanlarýnda belirttikleri adreslere tebligat yapýlýr. Bu adrese çýkartýlan çaðrýya raðmen gelmeyen maðdur ve þikayetçiye yeniden tebligatta bulunulmaz. Beyanlarýnýn alýnmasý zorunlu görülmediði takdirde belirtilen adresin yanlýþlýðý, eksikliði veya adres deðiþikliðinin bildirilmemesi nedeniyle tebligat yapýlamamasý hâllerinde, adresin araþtýrýlmasý gerekmez.(CMK m.235) Maðdurun tanýk olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanýklýða iliþkin hükümler uygulanýr. Maddî gerçeðin ortaya çýkarýlmasý açýsýndan zorunluluk arz eden haller hariç olmak üzere iþlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuþ çocuk veya maðdur, bu suça iliþkin kovuþturmada tanýk olarak bir defa dinlenebilir.(CMK m.236) Bu nedenle maddi gerçeðin ortaya çýkarýlmasý açýsýndan zorunluluk yoksa istinaf muhakemesinde psikolojisi bozulmuþ çocuk veya maðdur yeniden dinlenmemelidir. Dinlenme zarureti doðmuþsa dinlenme sýrasýnda psikoloji, psikiyatri, týp veya eðitim alanýnda uzman bir kiþi bulundurulur. (CMK m.236) 93 G-KATILAN 178. Katýlan kimdir? Katýlma; maðdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kiþiler ile malen sorumlu olanlara, ceza davasýnda kendisine tanýnan hak ve yetkileri kullanma imkaný veren bir durumdur. Mahkemece katýlma talebinin kabulüne karar verilmesi ile birlikte katýlan sýfatý kazanan kiþi artýk ceza muhakemesi süjesidir. Katýlan ceza muhakemesinde taraf olup savunmanýn karþýsýnda yer alýr. 179. Katýlma nasýl olur? CMK’nýn 237. ve devamý maddelerinde kamu davasýna katýlma düzenlenmiþtir. 237.madde de katýlan olabilecekler “maðdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kiþiler ile malen sorumlu olanlar” olarak sayýlmýþtýr. Ayrýca maðdur ve suçtan zarar gören olup, “þikayetçi” sýfatýný kazanan kiþi de haliyle katýlan olabilecektir. Ayný maddeye göre katýlma isteminin ilk derece mahkemesindeki kovuþturmada, hüküm verilinceye kadar yapýlmasý gerekir. Ayrýca katýlma için þikayet bildirilmelidir. Medeni kanuna göre kýsýtlý olmayan ergin kiþiler maðdur, suçtan zarar gören ve malen sorumlu olarak katýlma isteminde bulunabilirler. CMK’nýn 234/2 .maddesine göre maðdur, on sekiz yaþýný doldurmamýþ, saðýr veya dilsiz ya da meramýný ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksýzýn bir vekil görevlendirilir. Bu durumda atanan vekil katýlma isteminde bulunabilir. Bunlarýn velileri de suçtan zarar gören olarak, katýlma isteminde bulunabilir. Ayrýca ergin olmayan ancak ayýrt etme gücüne sahip küçükler de þahsen katýlma isteminde bulunabilir. Ayýrt etme gücüne sahip olmayan küçüklere velayeten velileri katýlma isteminde bulunabilirler. Vesayet altýnda bulunan kiþi için ise vasisi istemde bulunabilir. Suçtan zarar gören tüzel kiþilerde katýlma istemi tüzel kiþinin yetkilisi tarafýndan yapýlabilir. Katýlma, kamu davasýnýn açýlmasýndan sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katýlma istemini içeren sözlü baþvurunun duruþma tutanaðýna geçirilmesi suretiyle olur. Duruþma sýrasýnda þikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katýlmak isteyip istemediði sorulur. Cumhuriyet savcýsýnýn, sanýk ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katýlma isteminin uygun olup olmadýðýna karar verilir.(CMK m.238) 180. Katýlanýn haklarý nelerdir? Katýlan sýfatý kazan kiþi duruþma inzibatýný bozmadan duruþmalara katýlabilir. Ancak duruþmada bulunma zorunluluðu yoktur. Duruþmada katýlan mahkeme baþkaný aracýlýðý ile sanýða, tanýklara, bilirkiþilere ve duruþmaya çaðrýlmýþ diðer kiþilere, duruþma disiplinine uygun olarak doðrudan soru yöneltebilirler. (CMK m.201) Maðdur veya suçtan zarar gören, davaya katýldýðýnda, mahkemeden istemesi halinde baro tarafýndan bir avukat 94 görevlendirilir. Maðdur veya suçtan zarar görenin çocuk, saðýr ve dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede akýl hastasý olmasý halinde avukat görevlendirilmesi için istem aranmaz.(CMK m.239) Tarihi belirlenmiþ olan duruþma ve yargýlama usulüne iliþkin diðer iþlemler vaktin darlýðýndan dolayý katýlan kimse çaðrýlamayacak veya kendisine haber verilemeyecek olsa bile belirli gününde yapýlýr.(CMK m.240) Katýlmadan önce verilmiþ olan kararlar katýlana teblið edilmez. Bu kararlara karþý kanun yoluna baþvurabilmesi için Cumhuriyet savcýsý için öngörülen sürenin geçmesiyle katýlan da baþvuru hakkýný kaybeder.(CMK m.241). Katýlan, Cumhuriyet savcýsýna baðlý olmaksýzýn kanun yollarýna baþvurabilir.(CMK m.242) Katýlan, vazgeçerse veya ölürse katýlma hükümsüz kalýr. Mirasçýlar, katýlanýn haklarýný takip etmek üzere davaya katýlabilirler.(CMK m.243) 181. Ýstinaf aþamasýnda davaya katýlma olabilir mi? Kural olarak istinaf muhakemesinde davaya katýlma imkaný yoktur. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara baðlanmayan katýlma istekleri, istinaf baþvurusunda katýlma isteði açýkça belirtilmiþse, BAM ceza dairesince incelenip karara baðlanacaktýr. (CMK m.237) CMK 260.maddesine göre ise mahkeme kararlarýna karþý bu Kanuna göre katýlma isteði karara baðlanmamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlar için kanun yollarý açýktýr. Bu durumlarda istinafýn kabulü suçtan zarar görenin katýlma siteminin kabulüne baðlýdýr. Katýlma talebi kabul edildiði takdirde suçtan zarar gören istinafa katýlan olarak katýlabilecektir. Dava istinafa Cumhuriyet savcýsý, sanýk, sanýk müdafi, sanýðýn temsilcisi ve eþi tarafýndan getirilmiþse, katýlma hakký olanlar ilk derece mahkemesinde davaya katýlmayacaklarýný bildirmiþler veya davaya katýldýktan sonra sonradan vazgeçmiþlerse, istinafta davaya katýlma talepleri kabul edilmeyecektir. Ancak CMK’nýn 234/1-b-1.maddesinde kovuþturma evresinde maðdur ve þikayetçinin haklarý arasýnda gösterilen “duruþmadan haberdar edilme” hakký dikkate alýndýðýnda duruþmaya çaðrýlmadýðý için, kovuþturma evresine hiç katýlamamýþ olan ve “katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunan” maðdur veya þikayetçi de usulüne uygun istinaf baþvurusunda bulunmuþ ve bu baþvuruda katýlma da talep etmiþ ise istinaf muhakemesinde bu talep kabul edilmelidir 95 lV-BAÞVURU SÜRESÝ 182. Ýstinaf kanun yoluna baþvuru süresi nedir? Devlet, iþlemlerinde, ilgili kiþilerin hangi kanun yollarý ve mercilere baþvuracaðýný ve sürelerini belirtmek zorundadýr.( Anayasa m. 40/2) (Haklarýný öðrenme hakký) CMK’da da süreyle ilgili aþaðýdaki hükümler mevcuttur. Ýlk derece mahkemesinde hazýr bulunan sanýða ayrýca baþvurabileceði kanun yollarý, mercii ve süresi bildirilecektir (CMK m.231/2) Ýlk derece mahkemesinin vereceði kararýn hüküm fýkrasýnda, kanun yollarýna baþvurma, baþvuru olanaðý varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek þekilde açýkça gösterilmesi gerekir.(CMK m. 232/6, 34/2) Ýlgili tarafýn yüzüne karþý verilen karar kendisine açýklanýr ve isterse kararýn bir örneði de verilir. Koruma tedbirlerine iliþkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna baþvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararlarý, hazýr bulunamayan ilgilisine teblið olunur. Ýlgili taraf serbest olmayan bir kiþi veya tutuklu ise teblið edilen karar, kendisine okunup anlatýlýr. (CMK m.35) CMK’nýn 272.maddesinde açýklanan re’sen istinafa giden ceza hükümleri ile, istinaf yolu kapalý olan ilk derece mahkemesi hükümleri dýþýnda kalan ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karþý, hükmün açýklanmasýndan itibaren yedi gün içerisinde istinaf baþvurusunun yapýlmasý gerekir.(CMK m.273/1) Hüküm, istinaf yoluna baþvurma hakký olanlarýn yokluðunda açýklanmýþsa, süre teblið tarihinden baþlar.(CMK m.273/2) Gün ile belirlenen süreler, tebligatýn yapýldýðýnýn ertesi günü iþlemeye baþlar. Son gün bir tatile rastlarsa süre, tatilin ertesi günü biter.(CMK m.39) Ceza iþlerini gören makam ve mahkemeler her yýl aðustosun birinden eylülün beþine kadar tatil olunur. Soruþturma ile tutuklu iþlere iliþkin kovuþturmalarýn ve ivedi sayýlacak diðer hususlarýn tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceði, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca belirlenir. Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargýtay, yalnýz tutuklu hükümlere iliþkin iþlerin incelemelerini yapar. Adlî tatile rastlayan süreler iþlemez. Bu süreler tatilin bittiði günden itibaren üç gün uzatýlmýþ sayýlýr. (CMK m.331) Sürelere iliþkin olarak 5271 sayýlý yasadaki bu maddeler dikkate alýndýðýnda, bir hükmün yüze karþý veya yoklukta açýklanýp-açýklanmadýðý, kanun yoluna baþvuru hakký olanlara göre belirlenir. Yedi günlük sürenin hesabýnda, açýklama veya teblið günü göz önüne alýnmaz. Bu süre, son gün resmi tatile denk geldiði takdirde (ulusal veya dini bayramlar, yýlbaþý veya hafta sonu tatili) bir sonraki günün çalýþma saatinin sonuna kadar uzar. Devlet memurlarýna verilen idari izin tatil sayýlmadýðýndan, göz önüne alýnmaz. Sürenin son günü idari izne rastlasa bile, süre uzamaz. CMK’nýn 311.maddesine göre, adli tatile 96 rastlayan süreler iþlemez. Bu süreler tatilin bittiði günden itibaren üç gün uzatýlmýþ sayýlýr. Açýklama ve veya teblið adli ara vermeden önce yapýlmýþ, süre iþlemeye baþlamýþ, ancak dolmamýþ ise, adli ara vermede süre iþlemeyeceðinden, adli ara vermeden sonra üç günlük süre verilmesi gerekir. Buna karþýlýk teblið, adli ara verme baþladýktan sonra adli ara verme içinde yapýlmýþ ise, istinaf süresi adli ara vermede hiç iþlemeyeceðinden, adli ara vermeden sonra, yedi günlük süre gözetilmelidir. Ancak adli ara vermede görülen iþlerde süre iþleyecektir. Asliye ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, mahkemelerinin yargý çevresi içerisindeki sulh ceza mahkemelerinin; aðýr ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, mahkemelerinin yargý çevresi içerisindeki asliye ve sulh ceza mahkemelerinin hükümlerine karþý, kararýn o yer Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna geliþ tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna baþvurabilirler. (CMK m.273/3). Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna yapýlan tebligat, tebliði gereken evrakýn aslýnýn verilmesi suretiyle olur. Teblið ile bir süre iþlemeye baþlýyorsa verildiði gün, Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan evrakýn aslýna yazýlýr.( CMK m.38) 183. Baþvuru süresinin hukuki niteliði nedir? Ceza Muhakemesi Hukukunda üç çeþit süreden söz edilir. Bunlar “hak düþürücü”, koruyucu” ve “düzenleyici” sürelerdir.46 Kanunun, bir iþlemin yapýlabileceði zamaný göstermek için sürenin yukarý haddini tayin etmesi durumunda “hak düþürücü süre” söz konusudur.47 Bu nedenle istinaf kanunyolu için öngörülen yedi günlük baþvuru süresi hukuki niteliði itibarýyla “hak düþürücü” süredir. Süresi içerisinde yapýlan red nedeni bulunmayan istinaf baþvurusu üzerine dava BAM’a aktarýlmýþ olur ve hükmün kesinleþmesini engeller.(CMK m.275/1) Bu nedenle karar infaz edilemez. Ýstinaf baþvurusu sanýk tarafýndan yapýldýðýnda aleyhe sonuç doðurmaz ve varsa olumlu yönde suç þeriklerini de etkiler. Hüküm, istinaf yoluna baþvuran Cumhuriyet savcýsýna veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açýklanmamýþsa; hükme karþý istinaf yoluna baþvurulduðunun mahkemece öðrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde teblið edilir.(CMK m.275/2) Hükümle birlikte açýklanamayan gerekçeye iliþkin CMK’nýn 232/3.maddesindeki düzenlemeye göre hüküm fýkrasýnýn açýklanmasýndan itibaren on beþ gün içerisinde gerekçenin tümünün dosyasýna konulmasý gerekir. 184.Ýstinafta eski hale getirme usulü nasýldýr? Öncelikle yedi gün olan istinafa baþvuru süresi bakýmýndan eski hale getirme usulünü inceleyecek olursak; 46 Öztürk, s.332 47 Öztürk s.332 97 Ýstinaf kanun yoluna baþvurulmasý imkaný olan bir karar verildiðinde, CMK’nýn 34/2.maddesi gereðince kararda, baþvurulabilecek kanun yolu, mercii ve þekilleri ile birlikte süresi de gösterilecektir. Eski hale getirmeye iliþkin genel tanýmlama ve düzenleme olan CMK’nýn 40.maddesine göre kusuru olmaksýzýn yedi günlük istinaf süresini geçirmiþ olan kiþi, eski hale getirme isteminde bulunabilir. Ýstinaf kanun yoluna baþvuru hakký kendisine bildirilmemesi halinde de, kiþi kusursuz sayýlýr. Eski hale getirme, esasýnda bir süreye uyamayan kiþinin kaybettiði hakký ona yeniden saðlama olanaðýný veren bir kurumdur. Koþullarý; kiþinin mücbir nedenler, yani dýþtan gelen, failin bilinç ve iradesinin sonucu olmayan ve failin karþý koyamayacaðý ve önleyemeyeceði bir kuvvetin etkisiyle veya failin sakýnmasý olanaðý bulunmayan kaza, rastlantý, maddî zorlama gibi olaylar sonucu süreye uyamamýþ olmasýdýr. Böyle bir hal nedeniyle süreye uyamamýþ bulunan kiþi eski hale getirme isteminde bulunacaktýr. 40.maddede söz edilen kusuru olmaksýzýn teriminden mücbir sebepler veya beklenilmeyen veya sakýnýlmasý kabil olmayan hadiseler anlaþýlmalýdýr. Bu anlamda önceden öngörülmeyen ve önlenebilmesi mümkün olmayan genel olarak dýþ etkenlerin sonucu oluþan hallerdir. Örneðin, deprem, sel baskýný, aðýr hastalýk gibi. Öte yandan ikinci fýkra yeni bir kusursuzluk sebebi daha yaratmýþtýr. Kanun yoluna baþvuru hakký kendisine bildirilmemesi halinde de, kiþi kusursuz sayýlýr. CMK’nýn istinafa iliþkin bölümünde yer alan ve sanýðýn istinafa baþvurusu bakýmýndan eski hale getirmeyi düzenleyen CMK’nýn 274.maddesine göre ise “sanýk, yokluðunda aleyhine verilen hükümlere karþý eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi iþler. Sanýðýn eski hâle getirme isteminde bulunduðu hâllerde, ayrýca istinaf isteminde bulunmasý gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile iliþkili iþler, eski hâle getirme istemi hakkýnda karar verilinceye kadar ertelenir.” Sanýðýn istinaf baþvuru süresine iliþkin CKM.nun 274.maddesindeki eski hale getirmeye yönelik düzenleme sanýðýn dýþýndaki istinaf kanun yoluna baþvuru hakký olanlarýn eski hale getirme taleplerini kaldýrmaya yönelik olmayýp, CMK’nýn 40.maddesi dikkate alýndýðýnda yukarýda açýklanan ve istinafa gidebilecek olanlarýnda istinaf istemine iliþkin süreye yönelik eski hale getirme isteyebileceklerini kabul etmek gerekecektir. Eski hâle getirme dilekçesi, engelin kalkmasýndan itibaren yedi gün içinde, süreye uyulduðunda usule iliþkin iþlemleri yapacak olan mahkemeye verilir.(CMK m.41/1) Ýstinaf baþvurusuna iliþkin yedi günlük süreye yönelik eski hâle getirme dilekçesi, engelin kalkmasýndan itibaren yedi gün içinde, süreye uyulduðunda usule iliþkin iþlemleri yapacak olan ( kararý veren) mahkemeye verilir. Dilekçe sahibi, sürenin geçmesinde kusuru olmadýðýna iliþkin olgularý, varsa belgelerini de ekleyerek açýklar. Dilekçe verildiði anda usule iliþkin yapýlamayan iþlemler de yerine getirilir.(CMK m.41/2) 98 Dilekçede süreye uyulmamasýnda, kusuru olmadýðýna iliþkin olgularý ve varsa belgeleri de ekleyerek açýklanmasý gerekir. Örneðin; hastalýðý sebebiyle hastanede yattýðýný inandýrýcý biçimde ve gerektiðinde hekim raporunu ekleyerek açýklamasý zorunludur. Süresi içinde usul iþlemi yapýlsaydý, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hâle getirme dilekçesi hakkýnda da o mahkeme karar verir.(CMK m.42/1). Eski hâle getirme isteminin kabulüne iliþkin karar kesindir. Reddine iliþkin karara karþý itiraz yoluna gidilebilir. Eski hâle getirme dilekçesi, kararýn yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, mahkeme yerine getirmeyi erteleyebilir.(CMK m.42) Ýstinaf muhakemesindeki hak düþürücü süreler kusur olmaksýzýn kaçýrýldýðý takdirde de, CMK’nýn 40, 41 ve 42. maddelerindeki eski hale getirmeye iliþkin genel düzenleme istinaf muhakemesinde de geçerli olacaktýr. Ýstinaf muhakemesine iliþkin sürelere yönelik eski hale getirme talebine BAM ceza dairesi karar verecektir ve vereceði kararlar kesindir. Ret kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ancak temyiz süresine iliþkin eski hale getirme baþvurusu temyiz baþvuru ile birlikte istinaf mahkemesine yapýlacak, karar ise Yargýtay’ca verilecektir. V. BAÞVURU ÞEKLÝ 185. Ýstinaf baþvurusunda þekil þartý var mýdýr? CMK’nýn 273/1.maddesinde istinaf isteminin hükmün açýklanmasýndan itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi suretiyle yapýlabileceðinden söz edilmektedir. Burada istinaf istemi ile birlikte süre þartý ve kararý veren mahkemeye baþvurma þartlarý görülmektedir. Baþvurunun dilekçe ile yapýlmasý durumunda istinaf dilekçesinin istinaf isteminde bulunan tarafýndan imzalanmasý gerekir. Dilekçede istinaf sözcüðünün geçmesi þart olmayýp son kararýn üst mahkemece incelenmesi isteðinin ortaya konmasý yeterlidir. Dilekçenin bütünlüðünden istinaf isteminin anlaþýlmasý halinde dilekçe þartlarýnýn varlýðý kabul edilmelidir. Kural olarak istinaf istemi hükmü veren mahkemeye yapýlacaktýr. Ancak dilekçenin süresi içerisinde baþka yargý çevrelerinden de hakim havalesi ile hükmü veren mahkemeye gönderilmesi mümkündür. Eðer kabul edilebilir bir baþvuruda kanun yolunda yanýlma olmuþ ise, bu yanýlma baþvuranýn haklarýný ortadan kaldýrmaz. Bu hâlde baþvurunun yapýldýðý merci, baþvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir.(CMK m. 264) 99 C.Savcýsýndan baþka, þüpheli veya sanýðýn veya müdafilerinin, katýlanýn veya vekillerinin, yasal temsilcinin veya eþin, kanun yollarýnda veya mercide yanýlgýya düþmeleri halinde, baþvurularý geçerlidir. Ancak yapýlan baþvurular, görevli veya yetkili olan mercilere gönderilir. Böylece baþvuranýn hukuku ihlal edilmemiþ olur. Ayrýca istinaf baþvurusu hükmü veren mahkemenin zabýt kâtibine bir beyanda bulunulmasý suretiyle yapýlabilir. Bu beyan tutanaða geçirilir ve tutanak hâkime onaylattýrýlýr. Tutuklu sanýk hakkýnda 263’üncü madde hükmü saklýdýr. (CMK m.273/1) 263. maddeye göre tutuklu bulunan sanýk, zabýt kâtibine veya tutuklu bulunduðu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek istinaf yoluna baþvurabilir. Zabýt kâtibine baþvuru hâlinde, istinaf yoluna baþvuru beyaný veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususlarý belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan sanýða bir örneði verilir. Kurum müdürüne baþvuru hâlinde de baþvuru beyaný veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra, tutanak ve dilekçe derhâl ilgili mahkemeye gönderilir. Zabýt kâtibi baþvuruyu ilgili deftere kaydeder. Zabýt kâtibi veya kurum müdürü tarafýndan belirtilen iþlemler yapýldýðý zaman, kanun yollarý için bu Kanunda belirlenen süreler kesilmiþ sayýlýr. 186. Ýstinaf baþvurusunda gerekçe gösterilmesi zorunlu mudur? Sanýk ve katýlan sýfatýný almýþ olanlar ile katýlma isteði karara baðlanmamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlarýn dilekçe veya beyanýnda, baþvuruya iliþkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapýlmasýna engel olmaz. Sanýðýn adýna hareket eden temsilcisi, eþi, müdafisi, ile katýlan ve vekilinin de istinaf baþvurusunda gerekçe göstermesi gerekmeyecektir. Cumhuriyet savcýsý ise istinaf yoluna baþvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazýlý isteminde açýkça gösterir. Bu istem ilgililere teblið edilir. Ýlgililer, teblið tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarýný bildirebilirler. (CMK m.273) C.Savcýsý, istinafa baþvuru dilekçesinde neden göstermemiþ veya gerekçesi yoksa, nedenleri bildirip gerekçesini göstermesi için, dosyanýn geri gönderilmesi gerekir. Böylece yapýlan baþvurunun sanýk aleyhinde mi yoksa sanýk lehinde mi olduðu, hükümlerden hangisi için istinafa baþvurduðu hususundaki duraksamalar giderilmiþ olunacaktýr. C.Savcýsýnýn istinaf yoluna baþvuru isteðinin, taraflara tebliði edilmesi zorunludur. Söz konusu istek teblið edilmeden dosya istinafa gönderilmiþse, teblið için geri gönderilmesi gerekir. Ýlgililer, C.Savcýsýnýn baþvuru nedenlerini gösterir isteðinin tebliðinden 100 itibaren, yedi gün içinde bu konudaki yanýtlarýn bildirebilirler. Bu nedenle ilk derece mahkemesi, yanýt verilmemiþ ise, bu sürenin sonunun bekledikten sonra dosyayý istinafa göndermelidir. 187. Ýstinafa baþvurudan vazgeçilmesi ve etkisi nedir? Kanun yoluna baþvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafýndan karar verilinceye kadar geçerlidir. Ancak, Cumhuriyet savcýsý tarafýndan sanýk lehine yapýlan baþvurudan onun rýzasý olmaksýzýn vazgeçilemez. Müdafiin veya vekilin baþvurudan vazgeçebilmesi, vekâletnamede bu hususta özel yetkili kýlýnmýþ olmasý koþuluna baðlýdýr. 150. maddenin ikinci fýkrasý uyarýnca, kendisine müdafi atanan sanýk yararýna kanun yoluna baþvurulduðunda veya baþvurulan kanun yolundan vazgeçildiðinde sanýk ile müdafiin iradesi çeliþirse müdafiin iradesi geçerli sayýlacaktýr. (CMK m.266) Bu durum on sekiz yaþýný doldurmamýþ ya da saðýr veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olan sanýklarý korumaya yöneliktir. VI. ÝSTÝNAFTA ÝSPAT 188. Ýstinafta ispatýn esaslarý nelerdir? Ýstinaf muhakemesinde iþin esasýna girildiðinden, ispatýn genel esaslarý istinafta da geçerlidir. Yukarýda da belirttiðimiz gibi, ceza muhakemesinde maddî gerçek araþtýrýlýr48. Bu nedenle her þey delildir. Baþka bir ifade ile, delil serbestliði ilkesi vardýr. Hâkim kararýný, delillerle doðrudan doðruya, bizzat temasa geçerek verir; bu durum vasýtasýzlýk ilkesi olarak anýlýr. Hâkim, kararýný ancak duruþmaya getirilmiþ ve huzurunda tartýþýlmýþ delillere dayandýrabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. (m. 217/1 CMK). Bu durum delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkesi olarak adlandýrýlmaktadýr49. Yapýlan ceza muhakemesinin sonunda maddi olay yönünden belliliðe, örneðin fiilin sanýk tarafýndan iþlendiðinin veya iþlenmediðinin sabit olduðu sonucuna varýlmamasý durumunda sanýðýn mahkûm edilemeyeceðini ifade eden ilkeye de þüpheden sanýk yararlanýr ilkesi denilmektedir50. 48 Peters, Strafprozess und Tatsachenforschung, in: Festschrift für Henkel, Berlin, New York 1974 s. 253 vd. Kaesser, Wahrheitsforschung im Starfprozess, Berlin 1974, s. 1 vd. Döhring, Die Erforschung des Sachverhalts im Prozess Berlin 1964, s. 429 vd. 49 Roxin, § 15 no. 8 vd., Yenisey, Ýspat Hukuku ve Fair Trial Ýlkesi, in: Ceza Muhakemesinde 'Fair Trial' Ýlkesi, Ýstanbul 1999, s. 159 vd. 50 Frisch, zum Wesen des Grundsatzs, "in dubio pro reo", in: Festschrift für Henkel, Berlin New York 1974, s. 273 vd.; Michael, Der Grundsatz in dubio pro reo im Strafverfahrensrecht, Bern 1981, s. 1 vd. 101 Ceza muhakemesinde, esas olarak, fiilin fail tarafýndan iþlendiði veya iþlenmediði konusunda, hukuk düzenince kabul edilen vasýtalarla, yargýlama makamýnýn tam bir kanaate ulaþmasýný temin ameliyesine ispat denir. Burada dikkat edilecek noktalar þunlardýr: Burada inandýrmak yetmez, tam bir kanaate ulaþýlacaktýr51. Hukukumuzda bunu saðlamak, eski CMK’dan farklý olarak, kural olarak iddia ve savunmanýn iþidir. Eski CMK’nýn, “mahkeme vuku bulan talep üzerine veya kendiliðinden tanýk ve bilirkiþi celbini ve baþkaca sübut sebeplerinin ihzar ve iradýný emredebilir” þeklindeki hükmü yeni CMK’ya alýnmamýþtýr. Bu, dava dosyasý tekemmül etmeden dava açýlmasýný kabul etmeyen ve bu nedenle örneðin iddianamenin iadesi müessesesini getiren çaðdaþ anlayýþýn yeni ceza muhakemesine yansýmasýdýr. Örnekleri çoðaltmak mümkündür. Medenî Usul Hukukundan farklý olarak Ceza Muhakemesi Hukukunda ispat yükü (külfeti) sorunu yoktur. Ýspat için sabit oluþ arandýðýna göre, bunun dýþýnda mahkûmiyet kararý verilemeyecektir; þüpheden sanýk yararlanýr ilkesi devreye girecektir. Günümüzde vicdani delil sistemi geçerlidir52; henüz tam anlamýyla bilimsel delil aþamasýna geçilebilmiþ deðildir. Vicdani delil sistemi delillerin serbestliði ve delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkeleri ile açýklanabilir; asla hâkimlerin keyfi karar verebileceði anlamýna gelmez. Bu sebeple þüpheden sanýk yararlanýr ilkesi vicdani delil sistemi içinde de uygulama alaný bulacaktýr. Ýspat ameliyesinde, hukuk düzeninin kabul ettiði vasýtalar delillerdir. Buna göre ceza muhakemesinde ispat için kullanýlmak istenilen bir vasýtanýn delil olarak nitelenebilmesi için iki temel niteliði bulunmalýdýr: Bu vasýta; 1. Olayý temsil etmelidir. 2. Bu olayý, temsil eden vasýta; A. Akla, B. Maddî gerçeðe ve C. Hukuka uygun olmalýdýr. 51 Kunter/Yenisey, Muhakeme Hukukunun Bir Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, no. 330. KUNTER/YENÝSEY, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku 2005 Eki, Arýkan, Mayýs 2005 52 Deliller tarihsel geliþme içinde akýldýþý ve akýlcý olmak üzere iki büyük aþamadan geçmiþlerdir. Ýnsanlar uzun yýllar akýl dýþý delillere itibar etmiþlerdir. Örneðin, sanýðýn elini kýzgýn yaða sokmuþlar, yanmazsa suçsuz, aksi durumda suçludur demiþlerdir. Daha sonra, zamanla akýlcý deliller aþamasýna gelinmiþtir. Bunun birinci aþamasý kanuni delil aþamasýdýr. Örneðin Ýslam'da zina ikrar veya dört erkek tanýkla ispatlanabiliyordu; üç tanýk yeterli sayýlmýyordu. Bu sistem ihtiyaca cevap veremeyince vicdani delil aþamasýna gelinmiþ, yakýnda da bilimsel delil aþamasýna geçilecektir (Tosun, c. 1, s. 713 vd) 102 Olayý temsil etmekten maksat; delil olarak kullanýlmak istenilen vasýtanýn olayýn bir parçasý olmasý ve/veya olayý yansýtmasýdýr. Örneðin, bir adam öldürme suçunda olay yerinde býrakýlan suç aleti olayýn bir parçasýdýr. Buna karþýlýk, böyle bir suça beþ duyusu marifetiyle tanýk olmuþ bir kimsenin anlatýmlarý olayý yansýtýr. Ne var ki, bir ispat aracýna delil diyebilmek için olayý bir þekilde temsil etmesi, olayý yansýtmasý yetmez. Bu yansýtmanýn akla, yani bilime, maddî gerçeðe ve hukuka uygun olmasý da þarttýr. Bu vasýflarý taþýmayan bir ispat aracýna, teknik anlamda delil denilemez. Bu nedenle de bu tür vasýtalara dayanýlarak hüküm tesis edilemez; edilecek olursa da, o hüküm Yargýtay tarafýndan bozulur, bozulmalýdýr. Zira Yargýtay’ýn 19.04.1993’te verdiði son derece önemli bir karara göre “CEZA YARGILAMASININ AMACI, HÝÇBÝR DURAKSAMAYA YER VERMEDEN MADDÎ GERÇEÐÝN ORTAYA ÇIKARILMASIDIR. BU ARAÞTIRMADA, YANÝ GERÇEÐE ULAÞMADA MANTIK YOLUNUN ÝZLENMESÝ GEREKÝR. GERÇEK; AKLA UYGUN VE REALÝST, OLAYIN BÜTÜNÜ VEYA BÝR PARÇASINI TEMSÝL EDEN KANITLARDAN VEYA KANITLARIN BÜTÜN OLARAK DEÐERLENDÝRÝLMESÝNDEN ORTAYA ÇIKARILMALIDIR, YOKSA BÝR TAKIM VARSAYIMLARA DAYANILARAK SONUCA ULAÞILMASI, CEZA YARGILAMASININ AMACINA KESÝNLÝKLE AYKIRIDIR53”. Ýspatýn konusu, suçluluðu veya yaptýrýmý doðrudan doðruya ilgilendiren olaylar ile, bunlarýn ispatý bakýmýndan önem taþýyan yardýmcý olaylardýr. Keza ceza muhakemesine iliþkin bir iþlem de ispatýn konusunu oluþturabilir. Buna karþýlýk doða olaylarý veya tarihsel olaylarýn ispatý gerekmez. 189. Ýspat araçlarý nelerdir? Bunlar sanýk açýklamalarý, tanýk açýklamalarý, sanýk ve tanýktan baþka kiþilerin açýklamalarý, kolluk, savcý ve hâkim tutanaklarý, özel yazýlý açýklamalar, görüntü ve (veya) ses kaydeden araçlarla açýklama ile belirtilerdir54. 53 Yar. CGK. 19.04.1993, 6-79/108; YKD Ekim 1993, s. 1564 vd. 54 I. Sanýk Açýklamalarý, Ýkrar Hemen ifade edelim ki, doðru olduðunda, sanýk açýklamalarý son derece kýymetlidir. Çünkü olayý en iyi bilen sanýktýr. Ne var ki, her insan eziyetten kaçar. Sanýk da kaçacaktýr. Hukuk düzenimiz bu gerçeði göz önünde tutarak, tanýklarýn yalan söylemesini cezalandýrmýþken (m. 272 vd. TCK), sanýklar için ayný yolu tutmamýþ, kimliðine iliþkin hususlarýn dýþýnda (m. 40 Kabahatler Kanunu), olayla ilgili yalan beyanlarýný cezalandýrmamýþtýr. Eski CMK m. 135; yeni CMK m. 147'ye göre, sanýk kimliðine iliþkin sorulara doðru olarak cevap vermeye mecburdur. Sorgusunda yalan kimlik beyan eden sanýk hakkýnda Kabahatler Kanununun 40'ncý maddesine göre iþlem yapýlýr yani idari para cezasý ile cezalandýrýlýr. Geçmiþte delillerin þahý kabul edilen ikrar bugün, son derece dikkatli bir þekilde deðerlendirilmesi icabeden bir delil olarak ortaya çýkmaktadýr. Maddi gerçeðin araþtýrýlmasý ilkesi, sanýðýn susma hakký ve vicdani delil sisteminin söz konusu olduðu bir ceza muhakemesinde böyle bir sonuca varýlmasý doðaldýr.54 103 Ýkrar konusunda son derece hassas olan ve tevilli ikrarý da artýk reddeden Yargýtay'a göre, kanýtlara göre, sanýðýn soruþturma sýrasýnda alýnan ifadesinde suçu inkâr etmesine raðmen gözaltýnda tutularak duruþmada maddî ve manevi baskýya dayalý olduðunu ileri sürdüðü, hiçbir yan kanýtla doðrulanmayan, aksine ölü muayene tutanaðýndaki fenni bulgularla esaslý çeliþkiler içeren ikrarýna dayanýlarak mahkûmiyet hükmü kurulmasý, ceza hukukunun maddî gerçeðin hiçbir kuþkuya yer kalmaksýzýn açýða çýkarýlmasý ilkesine aykýrýdýr. Ýkrarýn kabule deðer olabilmesi için, özgür ve iradi olmasý koþuldur. Kaldý ki, fenni kayýtlarla çeliþen ve hiçbir yan kanýtla doðrulanmayan soyut ikrarýn mahkûmiyet kararýna dayanak yapýlmasý kabul edilemez. Ýkrar konusunda son derece hassas olan ve tevilli ikrarý da artýk reddeden Yargýtayýmýza göre, kanýtlara göre, sanýðýn hazýrlýk soruþturmasý sýrasýnda alýnan ifadesinde suçu inkâr etmesine raðmen gözaltýnda tutularak duruþmada maddî ve manevi baskýya dayalý olduðunu ileri sürdüðü, hiçbir yan kanýtla doðrulanmayan, aksine ölü muayene tutanaðýndaki fenni bulgularla esaslý çeliþkiler içeren ikrarýna dayanýlarak mahkûmiyet hükmü kurulmasý, ceza hukukunun maddî gerçeðin hiçbir kuþkuya yer kalmaksýzýn açýða çýkarýlmasý ilkesine aykýrýdýr. Ýkrarýn kabule deðer olabilmesi için, özgür ve iradi olmasý koþuldur. Kaldý ki, fenni kayýtlarla çeliþen ve hiçbir yan kanýtla doðrulanmayan soyut ikrarýn mahkûmiyet kararýna dayanak yapýlmasý kabul edilemez. Yine Yüce Mahkemeye göre sanýðýn çalmadýðýný beyan ederek, koç bedelini ödemek suretiyle þikâyetçiyle anlaþmayý kabul etmesi, sanýðýn yüklenen suçu iþlediðini kabule yeterli bir kanýt sayýlamaz. Ceza yargýlamasýnda kuþkunun bulunduðu yerde, mahkûmiyet kararýndan söz edilemez. Bu ilke evrenseldir. Yargýtay'ýn yerleþik içtihatlarýna raðmen uygulamada mahkemeler tevilli ikrara dayanarak mahkumiyet hükmü kurabilmektedir. Örneðin Ticari Ceza Hukuku alanýnda uzman olarak kurulduðu ileri sürülen bir Aðýr Ceza Mahkemesi; zimmet suçu iþleyen bir bankacýnýn ortaya çýkan zararý ödemek üzere Devlet ile anlaþmasýný tevilli ikrar sayarak mahkumiyet hükmü kurabilmiþtir. Örnekleri çoðaltmak, ne yazýktýr ki, mümkündür. II. Tanýk Açýklamalarý Muhakeme konusu olay hakkýnda beþ duyularý marifetiyle öðrendiklerini hâkime anlatan üçüncü kiþilere tanýk; bunlarýn yaptýklarý açýklamalara da tanýk açýklamalarý denmektedir. Kural olarak, muhakemede üçüncü kiþi durumunda bulunan herkes tanýk olabilir; tanýðýn hasta, çocuk, akraba veya yakýn olmasý tanýklýða engel deðildir. Tanýðýn ifade vereceði olguya ne zaman ve nasýl vakýf olduðu önem taþýmaz. Tesadüfen veya kamu görevinin yerine getirilmesi nedeniyle olmuþ olabilir. Ancak, þüpheli veya sanýðýn niþanlýsý, evlilik baðý kalmasa bile eþi, kan hýsýmlýðýndan veya kayýn hýsýmlýðýndan üstsoy veya altsoyu, üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayýn hýsýmlarý veya þüpheli veya sanýkla aralarýnda evlâtlýk baðý bulunanlar tanýklýktan çekinebilir (m. 45/1 CMK). CMK, doktrinde tartýþýlan bir konuya açýklýk getirmiþtir. Buna göre, yaþ küçüklüðü, akýl hastalýðý veya akýl zayýflýðý nedeniyle tanýklýktan çekinmenin önemini anlayabilecek durumda olmayanlar, kanunî temsilcilerinin rýzalarýyla tanýk olarak dinlenebilirler . Kanunî temsilci þüpheli veya sanýk ise, bu kiþilerin çekinmeleri konusunda karar veremez (m. 45/2 CMK). Sýrf bu delile dayanýlarak hüküm kurulmasý mümkün deðil ise de, maddi gerçeðin arandýðý ceza muhakemesinde, örneðin gözü önünde babasý öldürülen bir çocuðun, örneðin failin teþhisinde kullanýlmamasý düþünülemez. Tanýklýktan çekinebilecek olan kimselere, dinlenmeden önce tanýklýktan çekinebilecekleri bildirilir. Bu kimseler, dinlenirken de her zaman tanýklýktan çekinebilirler (m. 45/3 CMK). CMK, meslekleri ve sürekli uðraþýlarý sebebiyle tanýklýktan çekinebileceklerin kapsamýný geniþletmiþ; bu suretle çaðdaþ bir yaklaþým sergilemiþtir. Buna göre, avukatlar veya stajyerleri veya yardýmcýlarýnýn, bu sýfatlarý dolayýsýyla veya yüklendikleri yargý görevi sebebiyle öðrendikleri bilgiler (m. 46/1a CMK); hekimler, diþ hekimleri, eczacýlar, ebeler ve bunlarýn yardýmcýlarý ve diðer bütün týp meslek veya sanatlarý 104 mensuplarýnýn, bu sýfatlarý dolayýsýyla hastalarý ve bunlarýn yakýnlarý hakkýnda öðrendikleri bilgiler(m. 46/1b CMK); malî iþlerde görevlendirilmiþ müþavirler ve noterlerin bu sýfatlarý dolayýsýyla hizmet verdikleri kiþiler hakkýnda öðrendikleri bilgiler(m. 46/1c CMK). Avukatlar veya stajyerleri veya yardýmcýlarýnýn dýþýnda kalan kiþiler, ilgilinin rýzasýnýn varlýðý halinde, tanýklýktan çekinemez.(m. 46/2 CMK). CMK bu suretle, Avukatlýk Kanunu'nda da ifadesini bulan mutlak sýr saklama yükümlülüðünü kabul etmiþ olmaktadýr. Bu nedenle CMK m. 49'da yer alan, "mahkeme baþkaný veya hâkim veya Cumhuriyet savcýsý tarafýndan gerekli görüldüðünde 45, 46 ve 48'inci maddelerde gösterilen hâllerde tanýk, tanýklýktan çekinmesinin dayanaðýný oluþturan olgularý bildirir ve bu hususta gerektiðinde kendisine yemin verdirilir" yolundaki düzenleme avukatlar hakkýnda geçerli deðildir. Avukatýn sýr saklama yükümlülüðünün mutlak oluþu karþýsýnda baþka surette hareket olanaðý da yoktur. CMK, demokratikleþme yolunda önemli bir adým atarak m. 47/1'de, "bir suç olgusuna iliþkin bilgiler, Devlet sýrrý olarak mahkemeye karþý gizli tutulamaz"; m. 125'de de "bir suç olgusuna iliþkin bilgileri içeren belgeler, Devlet sýrrý olarak mahkemeye karþý gizli tutulamaz" hükmüne yer vermiþtir. Bu yeni düzenlemeler, hapis cezasýnýn alt sýnýrý beþ yýl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanýr. Bunlar, devrim niteliðinde bir düzenlemedir. CMK, devlet sýrrý kavramýna da açýklýk getirmiþtir. Buna göre, "açýklanmasý, Devletin dýþ iliþkilerine, milli savunmasýna ve milli güvenliðine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dýþ iliþkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, Devlet sýrrý sayýlýr. Devlet Sýrlarý Kanun Tasarýsýnda da, CMK'nýn bu tanýmý esas alýnarak devlet sýrrý þu þekilde tarif edilmiþtir: Devlet sýrrý, yetkili bulunmayan kiþilerce hakkýnda bilgi sahibi olunmasý hâlinde, Devletin güvenliði, millî varlýðý, bütünlüðü, anayasal düzeni ve dýþ iliþkilerini tehlikeye düþürebilecek her türlü bilgi ve belgelerdir. 1.11.1983 tarih ve 2937 sayýlý Devlet Ýstihbarat Hizmetleri ve Millî Ýstihbarat Teþkilatý Kanununun 4'üncü maddesinde gösterilen görev ve faaliyetlerle ilgili olan bilgi ve belgeler birinci fýkra kapsamýndadýr (m. 3 Devlet Sýrlarý Kanun Tasarýsý). Tanýklýk konusu bilgilerin “devlet sýrrý” niteliðini taþýmasý halinde; tanýk, sadece mahkeme hâkimi veya heyeti tarafýndan zâbýt kâtibi dahi olmaksýzýn dinlenir. Hâkim veya mahkeme baþkaný, daha sonra, bu tanýk açýklamalarýndan, sadece yüklenen suçu açýklýða kavuþturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanaða kaydettirir (m. 47/2 CMK). Cumhurbaþkanýnýn tanýklýðý söz konusu olduðunda sýrrýn niteliðini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder. Tanýk, kendisini veya 45'inci maddenin birinci fýkrasýnda gösterilen kiþileri; yani þüpheli veya sanýðýn niþanlýsýný, evlilik baðý kalmasa bile eþini, kan hýsýmlýðýndan veya kayýn hýsýmlýðýndan üstsoy veya altsoyunu, üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayýn hýsýmlarýný veya þüpheli veya sanýkla aralarýnda evlâtlýk baðý bulunanlarý ceza kovuþturmasýna uðratabilecek nitelikte olan sorulara cevap vermekten çekinebilir. Tanýða cevap vermekten çekinebileceði önceden bildirilir (m. 48 CMK). Cumhurbaþkaný kendi takdiri ile tanýklýktan çekinebilir. Tanýklýk yapmayý istemesi halinde beyaný konutunda alýnabilir ya da yazýlý olarak gönderebilir(m. 43/4 CMK). Burada ayrýca tanýklýðýn diðer muhakeme rolleri ile baðdaþýp baðdaþmayacaðý üzerinde durulmalýdýr. Hakim, ayný zamanda tanýklýk yapabilecek durumda ise, hâkimlik görevini deðil, tanýklýk görevini yerine getirmelidir. Hâkimin yerine baþka bir hâkim bulmak mümkün, tanýðýn yerine baþka bir tanýk bulmak her zaman mümkün deðildir. Ayný olayda hâkimin hem tanýklýk hem de hakimlik yapabilmesi olanaksýzdýr. Bu durum bir görev yasaðý oluþturur (m. 22 CMK). Benzer durum, zabýt katibi ve bilirkiþi için de geçerlidir (m. 32/1, 69 CMK). Her ne kadar hakim için geçerli olan red nedenleri savcý için geçerli deðil ise de, savcýnýn CMK m. 160/2'deki yeni konumu onu hakimin konumuna yaklaþtýrmaktadýr. Sözün kýsasý, þayet savcý bir olaya tanýk olmuþsa, o olayda savcýlýk deðil tanýklýk yapmalýdýr. Adli Kolluðun, soruþturmasýný yapmýþ olduðu olaya iliþkin tanýk olarak dinlenebilip dinlenemeyeceði de tartýþmalýdýr. Kolluk ceza muhakemesi çerçevesinde hareket ettiðinde savcýnýn bir tür yardýmcýsý 105 niteliðinde bulunduðundan yani onun adýna delil topladýðýndan, savcýya iliþkin sanýðýn hem lehinde hem de aleyhine delil toplayacaðý(m. 160/2 CMK) hükmü kýyasen kolluk için de geçerli olacaktýr. O halde kolluk ceza muhakemesinde objektif olmak zorundadýr. Bu nedenle kolluðun soruþturmasýný yapmýþ olduðu bir fiile iliþkin olarak açýlmýþ davada tanýk olarak dinlenmesi mümkün olamamalýdýr. Ancak uygulamada kolluðun, kendi yapmýþ olduðu iþlemler bakýmýndan tanýk olarak dinlendiði vardýr. Bu uygulama tanýklýk kavramýna aykýrýdýr. Zira tanýklýk, beþ duyu marifetiyle vakýf olunan bir suça iliþkin bilgileri hakime anlatmaktýr. Eski TCK ve CMK'ya göre, müdafiin veya vekilin, tanýk olarak dinlenmesi mümkün görülebiliyordu. Ancak yeni TCK m. 6'da, müdafi ve vekil yani avukat YARGI GÖREVÝ YAPAN kiþiler arasýnda sayýldýðýna göre, onun konumu da artýk hakim ve savcýdan farklý deðildir. Suça iliþkin bir bilgiye sahipse, o da sadece tanýk olarak görev yapmalýdýr. Hukuki konular, tecrübe kurallarý, genel izlenimler, tahmin veya sonuç çýkarma tanýk delilinin konusunu oluþturmazlar. Tanýk kendi görüþünü tanýklýk olarak anlatamaz. O sadece bir suça iliþkin olup da beþ duyusu marifetiyle vakýf olduðu bilgileri aktaracaktýr. Örneðin, tanýðýn kaza yapan otomobilin çok hýzlý olduðunu söylemesi. Ancak olgular yani vakýalar tanýk deliline konu olabilir. Bu olgular olumsuz nitelikte de olabilir. Örneðin; tanýðýn belli bir konuþmayý duymadýðýný söylemesi de tanýklýktýr. Yukarýda yapýlan açýklamalardan da anlaþýlacaðý gibi, tanýklýk, kural olarak mecburidir. Ýhtiyari ve yasak olduðu durumlar istisna olup, CMK'da açýkça gösterilmiþtir (m. 45 vd. CMK). Yasal bir sebep olmaksýzýn tanýklýktan veya yeminden çekinen tanýk hakkýnda, bundan doðan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanýklýðýnýn gerçekleþtirilmesi için dava hakkýnda hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ayý geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kiþi, tanýklýða iliþkin yükümlülüðüne uygun davranmasý halinde, derhâl serbest býrakýlýr (m. 60 CMK). Bu tedbirleri almaya naip hâkim ve istinabe olunan mahkeme ile soruþturma evresinde sulh ceza hâkimi yetkilidir (m. 60/2 CMK). Öte yandan, tanýklýðýn doðru, gerçeðe uygun yapýlmasýný temin etmek amacýyla TCK'da bir dizi düzenlemeye yer verilmiþtir. Gerçekten TCK m. 272'ye göre, hukuka aykýrý bir fiil nedeniyle baþlatýlan bir soruþturma kapsamýnda tanýk dinlemeye yetkili kiþi veya kurul önünde gerçeðe aykýrý olarak tanýklýk yapan kimseye, dört aydan bir yýla kadar hapis cezasý verilir. Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanýk dinlemeye kanunen yetkili kiþi veya kurul önünde gerçeðe aykýrý olarak tanýklýk yapan kimseye bir yýldan üç yýla kadar hapis cezasý verilir. Üç yýldan fazla hapis cezasýný gerektiren bir suçun soruþturma veya kovuþturmasý kapsamýnda yalan tanýklýk yapan kiþi hakkýnda iki yýldan dört yýla kadar hapis cezasýna hükmolunur. Kendisinin, üstsoy, altsoy, eþ veya kardeþinin soruþturma ve kovuþturmaya uðramasýna neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanýklýkta bulunmasý, tanýklýktan çekinme hakký olmasýna raðmen, bu hakký kendisine hatýrlatýlmadan gerçeðe aykýrý olarak tanýklýk yapmasý hâlinde, verilecek cezada indirim yapýlabileceði gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. Birinci fýkra hükmü, özel hukuk uyuþmazlýklarý kapsamýnda yapýlan yalan tanýklýk hâllerinde uygulanmaz (m. 273 TCK). Aleyhine tanýklýk yapýlan kiþi hakkýnda bir hak kýsýtlamasýný veya yoksunluðunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeðin söylenmesi hâlinde, cezaya hükmolunmaz. Aleyhine tanýklýk yapýlan kiþi hakkýnda bir hak kýsýtlamasýný veya yoksunluðunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeðin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanýn üçte ikisinden yarýsýna kadarý indirilebilir. Aleyhine tanýklýk yapýlan kiþi hakkýnda verilen mahkûmiyet kararý kesinleþmeden önce gerçeðin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanýn yarýsýndan üçte birine kadarý indirilebilir. Görüldüðü gibi, tanýklýðýn kural olarak mecburi oluþu, sadece CMK deðil TCK tarafýndan da açýkça öngörülmüþ bulunmaktadýr (m. 274 TCK). Tanýklarýn, mecbur olduklarý tanýklýðý yapabilmeleri için her þeyden önce usûlüne uygun olarak çaðrýlmalarý gerekir. Usûlüne uygun olarak çaðrýlan tanýk gelmek mecburiyetindedir. CMK'ya göre tanýklar çaðrý kâðýdý ile çaðrýlýr. Çaðrý kâðýdýnda gelmemenin sonuçlarý bildirilir. Tutuklu iþlerde tanýklar için zorla 106 getirme kararý verilebilir. Karar yazýsýnda bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir ve bunlara çaðrý kâðýdý ile gelen tanýklar hakkýndaki iþlem uygulanýr (m. 43/1 CMK). Bu çaðrý telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanýlmak suretiyle de yapýlabilir. Ancak, çaðrý kâðýdýna baðlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz. (m. 43/2 CMK). Mahkeme, duruþmanýn devamý sýrasýnda hemen dinlenilmesi gerekli görülen tanýklarýn belirteceði gün ve saatte hazýr bulundurulmasýný görevlilere yazýlý olarak emredebilir(m. 43/3 CMK). Bu madde hükümleri, kiþinin ancak Cumhuriyet savcýsý, hâkim veya mahkeme önünde tanýk olarak dinlenmesi halinde uygulanabilir (m. 43/5 CMK). Bunun anlamý açýktýr. Kolluðun tanýk çaðýrma ve dinleme yetkisi yoktur. Usulüne uygun olarak çaðrýlýp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanýklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduðu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarýnýn tahsili usulüne göre ödettirilir. Zorla getirilen tanýk evvelce gelmemesini haklý gösterecek sebepleri sonradan bildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldýrýlýr. Fiilî hizmette bulunan askerler hakkýndaki zorla getirme kararý askerî makamlar aracýlýðýyla infaz olunur (m. 44 CMK). Mahkeme baþkaný veya hâkim veya Cumhuriyet savcýsý tarafýndan gerekli görüldüðünde 45, 46 ve 48'inci maddelerde gösterilen hâllerde tanýk, tanýklýktan çekinmesinin dayanaðýný oluþturan olgularý bildirir ve bu hususta gerektiðinde kendisine yemin verdirilir (m. 49 CMK)54. Tekrarlayalým ki, bu düzenleme avukatlar ve yardýmcýlarý için geçerli deðildir. Aslýnda sadece avukatlar deðil, evlilik baðý kalmasa bile þüpheli veya sanýðýn eþi, kan hýsýmlýðýndan üstsoy veya altsoyu hatta kayýn hýsýmlýðýnýn belli dereceleri de yemine mecbur býrakýlmamalarý gerekirdi. Bu hatalý düzenlemenin baþ sebebi TCK'nýn yalan tanýklýða iliþkin hükümleri olmuþtur. Gerçekten, örneðin TCK m. 273'te öyle bir düzenleme yapýlmýþtýr ki, en yakýn aile bireyleri dahi birbirleri aleyhine, hatta kiþinin kendi aleyhine tanýklýk yapmasý mümkün görülmüþ, bu gibi hallerde yalan tanýklýk yapanlara "lütfen" ceza indirimi öngörülmüþtür. Bu, insan haysiyetini, aile hayatýný, akraba iliþkilerini hiçe sayan ilkel yaklaþýmý yansýtan TCK m. 273'e göre, kendisinin, üstsoy, altsoy, eþ veya kardeþinin soruþturma ve kovuþturmaya uðramasýna neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanýklýkta bulunmasý, tanýklýktan çekinme hakký olmasýna raðmen, bu hakký kendisine hatýrlatýlmadan gerçeðe aykýrý olarak tanýklýk yapmasý, hâlinde, verilecek cezada indirim yapýlabileceði gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. Görüldüðü gibi, bu düzenleme, Yargýtay'ýn en istikrarlý içtihatlarý ile tanýklýktan çekinme konusunda elde edilen kazanýmlarý tehdit etmektedir. Ancak bu tehdit, TCK'dan sonra yürürlüðe giren CMK'nýn, tanýklýktan çekinme hakkýný daraltmak yerine geniþletmesi suretiyle ortadan kaldýrýlmýþ ancak 49'ncu madde baki kalmýþtýr. Dinleme sýrasýnda 15 yaþýný bitirmemiþ olanlar veya ayýrt etme gücüne sahip olmamalarý nedeniyle yeminin niteliði ve önemini kavrayamayanlar, soruþturma veya kovuþturma konusu suçlara iþtirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayýrmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya deðiþtirmekten þüpheli, sanýk veya hükümlü olanlar yeminsiz dinlenir (m. 50 CMK). Yasal bir sebep olmaksýzýn tanýklýktan veya yeminden çekinen tanýk hakkýnda, bundan doðan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanýklýðýnýn gerçekleþtirilmesi için dava hakkýnda hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ayý geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kiþi, tanýklýða iliþkin yükümlülüðüne uygun davranmasý halinde, derhâl serbest býrakýlýr. Bu tedbirleri almaya naip hâkim ve istinabe olunan mahkeme ile soruþturma evresinde sulh ceza hâkimi yetkilidir. Davanýn görüldüðü sýrada bu tedbirler alýndýktan ve yukarýdaki süreler suçun türüne göre tümüyle uygulandýktan sonra o dava veya ayný iþe iliþkin diðer davada tekrar edilmez. Disiplin hapsi kararýna itiraz edilebilir (m. 60 CMK). Her tanýk, ayrý ayrý ve sonraki tanýklar yanýnda bulunmaksýzýn dinlenir. Tanýklar, kovuþturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakýnca bulunan veya kimliðin belirlenmesine iliþkin hâllerde birbirleri ile ve þüpheli ile yüzleþtirilebilirler. Tanýklarýn dinlenmesi sýrasýndaki görüntü veya sesler kayda alýnabilir. Ancak; maðdur çocuklarýn, duruþmaya getirilmesi mümkün olmayan ve tanýklýðý maddî gerçeðin ortaya çýkarýlmasý açýsýndan zorunlu olan kiþilerin, tanýklýðýnda bu kayýt zorunludur. Bu suretle elde edilen ses ve görüntü kayýtlarý, sadece ceza muhakemesinde kullanýlýr (m. 52 CMK). CMK Yürürlük Kanunu ile bu kayýt zorunluluðu bir yýl tehir edilmiþtir. 107 Tanýða, dinlenmeden önce, gerçeði söylemesinin önemi, gerçeði söylememesi halinde yalan tanýklýk suçundan dolayý cezalandýrýlacaðý, doðruyu söyleyeceði hususunda yemin edeceði, duruþmada mahkeme baþkaný veya hâkimin açýk izni olmadan mahkeme salonunu terk edemeyeceði anlatýlýr (m. 53 CMK). Tanýða, ilk önce adý, soyadý, yaþý, iþi ve yerleþim yeri, iþyerinin veya geçici olarak oturduðu yerin adresi, varsa telefon numaralarý sorulur. Gerekirse tanýklýðýna ne dereceye kadar güvenilebileceði hakkýnda hâkimi aydýnlatacak durumlara, özellikle þüpheli, sanýk veya maðdur ile iliþkilerine dair sorular yöneltilir (m. 58/1 CMK). Tanýklar, tanýklýktan önce ayrý ayrý yemin ederler. Gerektiðinde veya bir kimsenin tanýk sýfatýyla dinlenilmesinin uygun olup olmadýðýnda tereddüt varsa yemin, tanýklýðýndan sonraya býrakýlabilir. Soruþturma evresinde Cumhuriyet savcýlarý da tanýklara yemin verirler (m. 54 CMK). Yeminin biçimi CMK m. 55'te düzenlenmiþtir. Buna göre, sanýða verilecek yemin, tanýklýktan önce "Bildiðimi dosdoðru söyleyeceðime namusum ve vicdaným üzerine yemin ederim." ve 54'üncü maddeye göre tanýklýktan sonra verilmesi hâlinde "Bildiðimi dosdoðru söylediðime namusum ve vicdaným üzerine yemin ederim." biçiminde olur. Yemin edilirken herkes ayaða kalkar. Tanýk, yüksek sesle tekrar ederek veya okuyarak yemin eder. Okuma ve yazma bilen saðýr veya dilsizler yemin biçimini yazarak ve imzalarýný koyarak yemin ederler. Okuma ve yazma bilmeyen saðýr veya dilsizler iþaretlerinden anlayan bir tercüman aracýlýðýyla ve iþaretle yemin ederler (m. 56 CMK). Tanýk, dinlenmeden önce hakkýnda tanýklýk yapacaðý olayla ilgili olarak mahkeme baþkaný veya hâkim tarafýndan, kendisine bilgi verilir. Hazýr olan sanýk, tanýða gösterilir. Sanýk hazýr deðilse, kimliði açýklanýr. Tanýktan, tanýklýk edeceði konulara iliþkin bildiklerini söylemesi istenir ve tanýklýk ederken sözü kesilmez. Tanýklýk edilen konularý aydýnlatmak, tamamlamak ve bilgilerinin dayandýðý durumlarý gereðince deðerlendirebilmek için tanýða ayrýca soru yöneltilebilir (m. 59 CMK). Cumhuriyet savcýsý ile sanýk tarafýndan gösterilen tanýklarýn dinlenmeleri söz konusu olduðunda savcý ve müdafiin talep üzerine mahkeme reisi tanýk dinleme iþini kendilerine verir. Gerçekten CMK m. 201'e göre, Cumhuriyet savcýsý, müdafi veya vekil sýfatýyla duruþmaya katýlan avukat; sanýða, katýlana, tanýklara, bilirkiþilere ve duruþmaya çaðrýlmýþ diðer kiþilere, duruþma disiplinine uygun olarak doðrudan soru yöneltebilirler. Sanýk ve katýlan da mahkeme baþkaný veya hâkim aracýlýðý ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiðinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediðine, mahkeme baþkaný karar verir. Gerektiðinde ilgililer yeniden soru sorabilir. Heyet halinde görev yapan mahkemelerde, heyeti oluþturan hâkimler, birinci fýkrada belirtilen kiþilere soru sorabilir. ÇAPRAZ SORGU YÖNTEMÝ adý verilen aslýnda sadece DOÐRUDAN SORU SORMA hakkýndan ibaret olan ve uygulamasý esaslý bir hazýrlýðý gerektirdiðinden, bazý avukatlar dahil tatbikatçýlar tarafýndan kullanýlmayan bu yöntem iddia ve savunma faaliyetlerinin daha iyi yapýlabilmesi ve maddî gerçeðin daha iyi ortaya çýkmasý bakýmýndan son derece önemlidir. Aslýnda bu yöntem adil yargýlamanýn en esaslý unsurlarýndan biridir. Bu baðlamda AÝHM, 15.11.1997 tarihli Zana kararýnda AÝHS m. 6'nýn amaç ve hedefinin, bir suçla itham edilen herkesin duruþmaya katýlma hakkýna sahip olduðunu vurgulayarak, söz konusu hükümde öngörülen "kendisini bizzat savunma" ve "tanýklara soru sorma" hakkýnýn, sanýðýn duruþmaya katýlmaksýzýn nasýl kullanýlabileceðinin güçlüðüne iþaret etmiþtir. Bir muhakemede deliller, tanýk veya tanýklarýn açýklamalarýndan ibaret ise, bu tanýk veya tanýklar duruþma esnasýnda mutlaka dinlenecektir. Daha önce bu hususta tutulmuþ tutanaklarýn okunmasýyla yetinilemez (m. 210 CMK). Yeni CMK, eski CMK dan farklý olarak örgütlü suçlarla ilgili ve sýnýrlý olarak tanýklar için koruma öngörmüþ; bunu tanýklýktan sonraya býrakmayarak, korumayý testi kýrýlmadan önce gerçekleþtirmek istemiþtir ki, bu düzenleme yeni ceza muhakemesi için, adil bir yargýlama yapýlarak maddi gerçeðe ulaþýlmasý bakýmýndan son derece önemli bir adýmdýr. 108 Gerçekten CMK m. 58/2'ye göre, tanýk olarak dinlenecek kiþilerin kimliklerinin ortaya çýkmasý kendileri veya yakýnlarý açýsýndan aðýr bir tehlike oluþturacaksa; kimliklerinin saklý tutulmasý için gerekli önlemler alýnýr. Kimliði saklý tutulan tanýk, tanýklýk ettiði olaylarý hangi sebep ve vesile ile öðrenmiþ olduðunu açýklamakla yükümlüdür. Kimliðinin saklý tutulmasý için, tanýða ait kiþisel bilgiler, Cumhuriyet savcýsý, hâkim veya mahkeme tarafýndan muhafaza edilir. Hazýr bulunanlarýn huzurunda dinlenmesi, tanýk için aðýr bir tehlike teþkil edecek ve bu tehlike baþka türlü önlenemeyecekse ya da maddî gerçeðin ortaya çýkarýlmasý açýsýndan tehlike oluþturacaksa; hâkim, hazýr bulunma hakkýna sahip bulunanlar olmadan da tanýðý dinleyebilir. Tanýðýn dinlenmesi sýrasýnda ses ve görüntülü aktarma yapýlýr. Soru sorma hakký saklýdýr (m. 58 CMK). Görüldüðü gibi CMK, tanýðý son derece tehlikeli organize suçlarda korurken dahi vasýtasýzlýk ilkesini, mümkün olabilen ölçüde gerçekleþtirmeye; savunma hakkýna zarar vermemeye ve bunun için, korunarak dinlenen tanýðýn sesinin ve görüntüsünün duruþma salonuna aktarýlmasýný emretmekte ve soru sorma hakkýný muhafaza etmektedir. Tanýklýk görevinin yapýlmasýndan sonra, kiþinin kimliðinin saklý tutulmasý veya güvenliðinin saðlanmasý hususu ile alýnacak önlemler halen hazýrlanmakta olan Tanýk Koruma Kanununda düzenlenecektir. Cumhuriyet savcýsý veya mahkeme baþkaný veya hâkim tarafýndan çaðrýlan tanýða, her yýl Adalet Bakanlýðýnca hazýrlanan tarifeye göre kaybettiði zaman ile orantýlý bir tazminat verilir. Tanýk hazýr olmak için seyahat etmek zorunda kalmýþsa, yol giderleriyle tanýklýða çaðrýldýðý yerdeki ikamet ve beslenme giderleri de karþýlanýr. Tanýða ödenmesi gereken tazminat ve giderler, hiçbir vergi, resim ve harç alýnmaksýzýn, ödenir (m. 61 CMK). Olay hakkýnda bildiklerini hakime anlatan kiþiye tanýk denir. Yeni CMK savcý huzurunda dinlenen tanýðý da ayný konuma çýkarmýþtýr. Dolayýsýyla hakim ve savcý dýþýndaki kovuþturma organlarýnýn bilgisine baþvurduðu kiþiler teknik anlamda tanýk ve bu kiþilerin faaliyeti de tanýklýk olarak nitelendirilemez. Burada olsa olsa bilgi almadan söz edilebilir. Örneðin, kolluðun yaptýðý da sadece bilgi almadýr. III. Sanýk ve Tanýktan Baþka Kiþilerin Açýklamalarý Burada kýsaca suç ortaðý, suçtan zarar gören (maðdur) ve katýlan üzerinde duracaðýz. Suç ortaklarý, bazý ülkelerde, örneðin Almanya'da gerek birlikte iþlenen fiil ve gerekse kendisinin fiile olan katkýsý bakýmýndan tanýk olarak kabul edilmemektedir. Bizde ise, suç ortaklarýnýn tanýk olarak dinlenmesi kabul edilmektedir. CMK m. 50'de, "yemin verilmeyen tanýklar" baþlýðý altýnda, "soruþturma veya kovuþturma konusu suçlara iþtirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayýrmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya deðiþtirmekten þüpheli, sanýk veya hükümlü olanlar yeminsiz dinlenir" denilmek suretiyle bu husus dile getirilmiþ olmaktadýr. Yeminsiz olarak dinlenen tanýklar, gerçeðe aykýrý tanýklýkta bulunduklarý takdirde cezalandýrýlacaklarý için gerçeðe aykýrý ifade veren suç ortaðýný cezalandýrmak baþta Anayasanýn 17. m.'si olmak üzere ceza muhakemesinin pek çok ilkesine aykýrýdýr. Buna raðmen gerek Adalet Bakanlýðýnda oluþturulan CMK bilim komisyonu ve gerekse TBMM Adalet Alt Komisyonu mevcut durumu korumayý tercih etmiþtir. Hukukumuzda suçtan zarar gören kiþiler, kural olarak, tanýklýk yapabilir ve tanýklara iliþkin hükümlere tabidir. Fakat bu kiþiler olayýn tarafý olduðundan, açýklamalarý ihtiyatla deðerlendirilmelidir. Aslýnda maðdur, fiil üzerinde gerçekleþmiþ olduðu için olayý en iyi bilen kiþidir; en azýndan öyle farz edilebilir. Bu kiþiler olayý taraf tutmadan anlatsa, soruþturma ve kovuþturma makamlarýnýn iþi kolaylaþýr; ancak insan, tabiatý gereði, genellikle kendini haklý görme eðiliminde olabilir veya öç alma duygusu içine girebilir. Bu nedenle, suçtan zarar görenlerin açýklamalarý objektif olmayabilir. Suçtan zarar gören kamu davasýna katýlarak "katýlan" sýfatýný almýþsa durumunda deðiþiklik olmaz. Öte yandan muhbir yani ihbarda bulunan veya þikâyet dilekçesi veren kiþiler de hukukumuzda tanýk olarak kabul edilmektedir. Nihayet, bilirkiþiler de tanýk olarak dinlenebilirler. Ancak, bu iki sýfat tek kiþide birleþemez. Tanýk-bilirkiþilerde tanýklýk tercih edilmelidir. Çünkü, bir olayda baþka bilirkiþi bulmak kolaydýr ancak baþka tanýk bulmak o kadar kolay deðildir. Hatta çoðu zaman mümkün deðildir. 109 IV. Yazýlý Açýklamalar (Belgeler) Muhakeme konusu olay hakkýnda, delil olabilecek bir düþünceyi ihtiva eden her türlü yazýya, bunlar marifetiyle yapýlan açýklamalara da yazýlý açýklamalar denir54. Yazýlý açýklamalar olayla ilgili olmalýdýr. Ýçeriði, delil olabilecek bir bilgi olmalýdýr. CMK açýsýndan yazý parçasý ile belge arasýnda, kural olarak bir fark yoktur. Bunlar kolluk, savcý ve hâkim tutanaklarý gibi resmî; mektup veya buna benzer yazýlar gibi özel olabilir. Bunlarýn kim veya kimler tarafýndan yazýldýðýnýn önemi yoktur. Anonim dahi olabilirler. Ceza muhakemesinde evrak kavramý, daha dar olarak düzenlenmiþ ve yalnýzca okuma yoluyla algýlanabilen belgelerden söz edilmiþtir (m. 209 vd. CMK). Belgeler duruþmada okunur. Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapýlan sanýða ait sorgu tutanaklarý, naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanýðýn ifade tutanaklarý ile muayene ve keþif tutanaklarý gibi delil olarak kullanýlacak belgeler ve diðer yazýlar, adlî sicil özetleri ve sanýðýn kiþisel ve ekonomik durumuna iliþkin bilgilerin yer aldýðý belgeler, duruþmada okunur. Sanýða veya maðdura ait kiþisel verilerin yer aldýðý belgelerin, açýkça istemeleri halinde, kapalý oturumda okunmasýna mahkemece karar verilebilir (m. 209 vd.CMK). Burada geçen "kiþisel veri" ibaresinin "NÝTELÝKLÝ KÝÞÝSEL VERÝ" olarak anlaþýlmasý gerekir. Zira Kiþisel Verilerin Korunmasý Kanunu Tasarýsý’na göre, kiþisel veri; belirli veya kimliði belirlenebilir bir kiþiye iliþkin bütün bilgileri ifade eder. Yani, sanýðýn adý kiþisel veridir. Bunun için kapalý oturum istenmesi düþünülemez. Oysa yakýnda yasalaþmasý beklenen tasarýnýn 5'nci maddesine göre özel niteliði olan kiþisel veriler; kiþilerin ýrk, siyasî düþünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diðer inançlarý, saðlýk ve özel yaþamlarý ve her türlü ceza mahkûmiyetleri ile ilgili kiþisel verilerdir. Bir açýklamayý ve görüþü içeren resmî belge ve diðer yazýlar ve fennî muayene ve doktor raporlarýnýn okunmasýndan sonra gerekli görülürse, belge ve diðer yazýlar veya raporda imzasý bulunanlar, açýklamada bulunmak üzere duruþmaya çaðrýlabilirler. (m. 214 CMK). Olayýn delili, bir tanýðýn açýklamalarýndan ibaret ise, bu tanýk duruþmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapýlan dinleme sýrasýnda düzenlenmiþ tutanaðýn veya yazýlý bir açýklamanýn okunmasý dinleme yerine geçemez. Tanýklýktan çekinebilecek olan kiþi, duruþmada tanýklýktan çekindiðinde, önceki ifadesine iliþkin tutanak okunamaz (m. 210 CMK). CMK m. 211'e göre, a) Tanýk veya sanýðýn suç ortaðý ölmüþ veya akýl hastalýðýna tutulmuþ olur veya bulunduðu yer öðrenilemezse, b) Tanýk veya sanýðýn suç ortaðýnýn duruþmada hazýr bulunmasý, hastalýk, malûllük veya giderilmesi olanaðý bulunmayan baþka bir nedenle belli olmayan bir süre için olanaklý deðilse, c) Ýfadesinin önem derecesi itibarýyla tanýðýn duruþmada hazýr bulunmasý gerekli sayýlmýyorsa, bu kiþilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapýlan dinleme sýrasýnda düzenlenmiþ tutanaklar ile kendilerinin yazmýþ olduðu belgeler okunabilir. Cumhuriyet savcýsý, katýlan veya vekili, sanýk veya müdafii belirtilenlerin dýþýnda kalan tutanaklarýn okunmasýna birlikte rýza gösterebilirler. Aralarýnda çeliþki bulunmasý halinde; sanýðýn, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptýðý açýklamalar ile Cumhuriyet savcýsý tarafýndan alýnan veya müdafiinin hazýr bulunduðu kolluk ifadesine iliþkin tutanaklar duruþmada okunabilir (m. 213 CMK). Eski CMK'dan farklý olarak burada "ikrarýna delil olmak üzere" okunabilir (m. 247/1 CMK) denilmemesi ve sadece "müdafi huzurunda" alýnan ifadenin okunabileceðinin söylenmesi dikkat çekicidir ve son derece isabetlidir. Tanýk, bir hususu hatýrlayamadýðýný söylerse önceki ifadesini içeren tutanaðýn ilgili kýsmý okunarak hatýrlamasýna yardým edilir. Tanýðýn duruþmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasýnda çeliþki bulunduðunda, evvelce alýnmýþ ifadesi okunarak çeliþkinin giderilmesine çalýþýlýr (m. 212 CMK). Dinleme ve okumadan sonra ilgili kiþiye mutlaka diyeceði sorulur. Gerçekten CMK m. 215'e göre, suç ortaðýnýn, tanýðýn veya bilirkiþinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasýndan sonra bunlara karþý bir diyecekleri olup olmadýðý katýlana veya vekiline, Cumhuriyet 110 savcýsýna, sanýða ve müdafiine sorulur. Bu emredici bir düzenlemedir. Ýstisnasý yoktur. Zira vasýtasýzlýk, sözlülük ilkeleri ile savunma hakký ve adil yargýlanma hakký bunu zorunlu kýlmaktadýr. Yeni ceza muhakemesinde, kimse meramýný anlatmaktan alýkonamaz. Ne var ki, uygulamada bu düzenlemeye de uyulmamaktadýr. Dileriz bu olumsuz uygulama, yeni CMK ile birlikte olumlu yönde deðiþir. Duruþmanýn nasýl yapýlacaðý hakkýndaki kanunî merasime riayet edilip edilmediði ancak tutanak ile ispat olunabilir. Tutanaðýn bu kýsmýna karþý yalnýz sahtelik iddiasý yapýlabilir (m. 222 CMK). Görüldüðü gibi ispat gücü en yüksek tutanak duruþma tutanaðýdýr. Bunu, ispat gücü açýsýndan hakim tutanaklarý, savcý tutanaklarý ve kolluk tutanaklarý takip eder. Ancak eski CMK uygulamasýnda, olaya yakýnlýðý sebebiyle ve savcýnýn içinde bulunduðu pasif statü yüzünden, belli ölçüde hukuka aykýrý da olsa kolluk tutanaklarý çok deðerli sayýlmaktaydý. Yeni CMK'ya göre, soruþturma evresinin gerçek patronu savcý olduðuna ve tüm kararlarý onun almasý lazým geldiðine göre, artýk bir hukukçu ve ayný zamanda þüphelinin koruyucusu olan savcýnýn (m. 160/2 CMK) tutanaklarý eskisine nazaran daha teminatlý ve daha deðerli olarak kabul edilebilecektir. V. Görüntü ve (veya) Ses Kaydeden Araçlarla Açýklama Ses ve/veya görüntü kaydeden araçlarla yapýlan tespitlerin ceza muhakemesinde delil olarak kullanýlýp kullanýlamayacaðý sorunu, hýzla geliþen teknolojinin Ceza Muhakemesi Hukukunda ortaya çýkardýðý önemli sorunlardan biridir54. Ýlk bakýþta, somut bir olayla ilgili olarak sanýklarýn ses ve/veya görüntülerinin tespit edilmiþ olmasý, iþlendiði ileri sürülen suçun ispatýnda önemli bir buluþ gibi telakki edilmiþ ancak yine de kötüye kullanýlabileceði kuþkularýný içinde barýndýran bu düþünce,54 iþin esasýnýn hukukçular tarafýndan öðrenilmesine paralel olarak deðiþmeye baþlamýþtýr54. Ceza Muhakemesi Hukukunda SES VE/VEYA GÖRÜNTÜ KAYDEDEN ARAÇLARLA YAPILAN TESPÝTLERÝN deliller içerisindeki yerini açýklamak kolay deðildir54. Burada ses ve/veya görüntü bandýnýn usulüne göre doldurulup muhafaza altýna alýnmýþ ve yine usulüne uygun bir þekilde mahkemeye delil olarak sunulmuþ bulunup bulunmamasýna göre ikili bir ayýrým yapmak gerekir. Usulüne göre doldurulup muhafaza altýna alýnmýþ ve yine usulüne uygun bir þekilde mahkemeye delil olarak sunulmuþ bulunan ses ve/veya görüntü bantlarýnýn delil olduðu açýktýr. Bunlar da aslýnda bir çeþit yazýlý açýklamalardýr.54 Filmler, teyp bantlarý, video kasetleri, bilgisayar disketleri gibi araçlarýn içeriði muhakeme konusu olay hakkýnda, delil olabilecek bir düþünceyi ihtiva ediyor ve yukarýda açýklanan koþullarý taþýyorsa, bunlarýn belge olduðundan þüphe etmemek lâzým gelir. Kaldý ki, maddî gerçeðin araþtýrýldýðý ceza muhakemesi hukukunda her þey delildir ve hâkimin bu delilleri serbestçe deðerlendirilebilme yetkisi bulunmaktadýr54 Örneðin 298 Sayýlý Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkýnda Kanun'un 55'inci maddesinde ses ve/veya görüntü bantlarýnýn nasýl doldurulup muhafaza edileceði açýklanmýþtýr. Buna göre; "siyasî partiler adýna radyo ve televizyon ile yapýlacak konuþmalar, Yüksek Seçim Kurulu'nun görevlendireceði bir kurul üyesi huzurunda adýna konuþma yapýlacak siyasî partinin isteðine uygun olarak yayýndan önce veya yayýn sýrasýnda ses ve görüntü alma cihazý ile tespit edilir. Konuþmanýn hangi parti adýna ve kimin tarafýndan yapýldýðýna dair görevli kurul üyesiyle radyo ve televizyon idaresinde görevli en az iki kiþi tarafýndan tutanak düzenlenir. Konuþmalarý tespit eden bant ve sair tespit araçlarý Yüksek Seçim Kurulu tarafýndan saklanýr. Konuþmalar bir dava konusu yapýldýðý ve istenildiði takdirde merciine verilir". Bu örnek de gösteriyor ki, ses ve/veya görüntü bantlarý, güvenilirliði saðlamaya yönelik belirli bir usul çerçevesinde doldurulup muhafaza edilmiþlerse, ancak o zaman ceza muhakemesinde delil aracý vasfýný taþýyabilirler.54. Ne var ki, usulüne uygun doldurulmuþ ve muhafaza altýna alýnmýþ olsalar da ses ve /veya görüntü bantlarýndaki tespitler TEK BAÞLARINA MAHKUMÝYET KARARI VERÝLMESÝNE YETMEZLER. Bunlarýn BAÞKA DELÝLLERLE DE DESTEKLENMESÝ GEREKÝR. 111 Nitekim Yargýtay 9. CD'sinin 5.10.1984 tarihli örnek içtihadýna göre, "TEYP BANTLARININ TEK BAÞINA DELÝL VASFINI HAÝZ OLAMAYACAÐI DÜÞÜNÜLMEDEN VE DOSYADA SANIKLARIN SUÇ KONUSU SÖZLERÝ SARF ETTÝKLERÝNE DAÝR BANTTAN BAÞKA HÝÇ BÝR DELÝL BULUNMADIÐI GÖZETÝLMEDEN YAZILI ÞEKÝLDE MAHKUMÝYET HÜKMÜ KURULMASI BOZMAYI GEREKTÝRMÝÞTÝR.54 Görüldüðü gibi Yargýtay, tahrifat iddiasý bulunmamasýna raðmen, ses bantlarýnýn tek baþýna DELÝL VASFINI HAÝZ OLAMAYACAÐINI açýkça ifade etmiþtir. O halde, ses ve/veya görüntü bantlarý usulüne göre doldurulup muhafaza altýna alýnmamýþ ve yine usulüne uygun bir þekilde mahkemeye delil olarak sunulmuþ deðilse, söz konusu bantlar HÝÇBÝR ÞEKÝLDE, tanýklýk veya ikrar gibi DELÝL VASFINI HAÝZ OLAMAZ. Ancak bir belirti olarak deðer taþýyabilir. Baþka bir ifade ile, yan delillerle de desteklense, bu tür bantlar ceza muhakemesinde delil aracý olarak kullanýlamaz. Yargýtay'ýn yukarýda açýklanan kararýndan çýkan bu sonuç, elektronik bilimiyle meþgul olan bilim adamlarýnca da doðrulanmaktadýr. Buna göre; ses ve/veya görüntü bantlarý, manyetik kayýtlardýr. Bunlarýn son aldýðý þekle bakarak daha önce hangi þekilde olduklarýnýn tespit edilebilmesi; baþka bir ifade ile, bunlar üzerinde yapýlan deðiþikliklerin saptanabilmesi imkânsýzdýr. Zira bandýn deðiþiklikten önce ne durumda olduðu teknik olarak ortaya konulamamaktadýr. Bununla birlikte, manyetik tahribat olmaksýzýn bu bantlara yapýlacak ekleme ve çýkarmalarýn (montaj) tespiti, bugünkü teknolojik olanaklar karþýsýnda mümkün görünmektedir. O halde bu koþullarda, 298 Sayýlý Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkýnda Kanunun 55'inci maddesinde izlenen yola benzer bir yol izlenmemiþ yani ses ve/veya görüntü bantlarýnýn doldurulma ve muhafazasýna dair esaslar belli edilmemiþ ise; nasýl kaydedildiði ve muhafaza edildiði belli olmayan ses ve/veya görüntü bantlarýnýn delil olarak kullanýlacaklarý (uyuþmazlýk konusu) olayý temsil edebilmesi dolayýsýyla da delil olarak nitelenebilmesi mümkün deðildir. Öte yandan yeni CMK m. 135'te görüntü veya seslerin dinlenebileceði ve tespit edilebileceðinin, keza ayný kanunun 140'ncý maddesinde konuþma veya görüntünün kayda alýnabileceðinin açýklanmasý karþýsýnda bu kanunun hükümlerine uygun olarak yapýlmýþ olan ses ve/veya görüntü kayýtlarýnýn da delil olarak nitelendirilmesi mümkündür. Ceza Muhakemesi Hukuku bakýmýndan kaynak ülke durumunda bulunan Almanya'da da genelde yukarýda yapýlan açýklamalar geçerlidir. O kadar ki, Alman Ceza Muhakemesi Hukuku doktrininde 50'li yýllardan bu yana ses ve/veya görüntü kayýtlarý, üzerlerinde tahrifat yapýlmasýnýn belgelere nazaran çok daha kolay olmasý yüzünden,54 belge olarak dahi kabul edilmemektedir. Ses ve/veya görüntü bantlarý keþif konusu objeler olarak deðerlendirilmekte;54 bunlarýn, çocuk kaçýrarak þantaj yapýlmasý gibi son derece aðýr hallerde ve çok sýnýrlý durumlarda ceza muhakemesinde kullanýlabilmesi kabul edilmektedir.54 Öte yandan yine Almanya'da hukuka aykýrý yollardan elde edilen ses ve/veya görüntü bantlarýnýn, Anayasanýn ikinci maddesi hükmü ile garanti edilen kiþilik haklarý ile sýký bir iliþki içinde bulunmasý nedeniyle delil yasaklarý içinde mütalaa edilmesi ve ceza muhakemesinde kullanýlmamasý görüþü aðýr basmaktadýr.54 Avusturya'da ses ve/veya görüntü bantlarýnýn hukukî statüsü Alman Hukukuna benzemektedir. Ýsviçre'de de durum, genelde Almanya ve Avusturya'dan farklý deðildir.54 Ýsviçre öðretisinde, ses bantlarýnýn gizlice doldurularak daha sonra ceza muhakemesinde delil olarak kullanýlmasýnýn Alman ve Ýsviçre anayasalarýnýn sadece kiþilik haklarýný koruyan hükümlerine deðil, ayný zamanda insan haysiyetinin korunmasýna iliþkin hükümlerine de aykýrýlýk teþkil edeceði ifade edilmiþtir.54 Ýngiltere'de ses ve/veya görüntü bantlarý, kural olarak, bir iki istisna dýþýnda belge (documantary evidence) kabul edilmemektedir.54 Daha da önemlisi 1984 tarihli Polis ve Suç Delilleri Kanununda (Police and Criminal Evidence Act 1984) yapýlan bir düzenleme ile hakim, eðer ADÝL YARGILAMA ilkesi ihlâl edilecekse, hukuka uygun surette elde edilmiþ bulunan delillerden dahi vazgeçebilme konusunda, takdir yetkisi ile donatýlmýþtýr. 112 190. Ýstinaf mahkemesi delil toplayabilir mi? Ceza muhakemesinde karar verme yetkisini haiz olan yetkililerin karar verebilmelerini temin için delillerin hazýr bulundurulmasýna delillerin toplanmasý denir. Deliller, soruþturma evresinde toplanýr. Bu toplanan delillere göre, karar verme yetkisi bulunan savcý ya iddianame düzenler, ya da takipsizlik (kovuþturmama, kovuþturmaya yer olmadýðý) kararý vererek iþe son verir. Dava açýldýðýnda, yine toplanan delillere dayanarak kovuþturmada yetkili bulunan hâkim veya hâkimler ilgili kararlarý verirler ve yine toplanan delillere göre bir hüküm ile dava sona erer. Deliller, yeni CMK’nýn sistemine göre sadece, soruþturma evresinde toplanýr. Yeni sistemde mahkeme delil toplamayacaktýr. Zira mahkeme, deliller toplanmadan, dosya tamamlanmadan hazýrlanan iddianameyi iade edecektir; etmek zorundadýr (m. 174, 170 Nihayet Fransa'da ise diðer Kýt'a Avrupasý ülkelerinde olduðu gibi, delil serbestliði ve hakimin delilleri serbestçe deðerlendirebilmesi ilkeleri geçerlidir. Ancak uygulamada Fransýz Yargýtayýnýn istikrarlý kararlarýna göre, ses bantlarýn delil olarak kullanýlmasý, bunlarýn kolayca tahrif edilebileceði, üzerlerinde sahtecilik yapýlabileceði ve/veya kiþilik haklarýný ihlâl edebileceði gerekçeleriyle son derece sýnýrlý tutulmuþtur.54 Bu uygulamanýn bir sonucu olarak, ses veya benzeri bantlar Fransa'da sadece tanýk beyaný veya belge gibi bir delil deðil sadece vak'a tahmini (Tatsachenvermutungen) veya belirti (Indizien) sayýlmaktadýr.54 Hukuka uygun elde edilmeyen bir delil ceza muhakemesinde hükme esas alýnamaz; baþka bir ifade ile delil olarak kullanýlamaz. Demek oluyor ki, böyle bir aracýn bir hukuk devletinin ceza muhakemesinde kullanýlabilmesi için hukuka uygun yollardan, daha teknik bir ifade ile delil yasaklarý ihlâl edilmeksizin elde edilmiþ olmalarý gerekir. Bu noktada karþýmýza delil yasaklarý kavramý çýkmaktadýr. VI. Belirtiler Ýspat edilecek olayýn dolaylý olarak ispatýna yardýmcý olan vakýalara ve izlere belirti denmektedir54. Maddî gerçeðin araþtýrýlmasý, her þeyin delil olmasý ve hâkimin delilleri serbestçe takdir edebilmesi ilkelerinin hakim olduðu ceza muhakemesi hukukumuzda belirtilerin delil olup olmadýðýnýn tartýþýlmasýna gerek bile olmamak gerekir. Gerçekten, belirtiler günümüz ceza muhakemesi için fevkalâde önemlidir. Öyle ki, bazen tanýk açýklamalarýndan da daha deðerli olabilmektedirler54. Alibi adý verilen ve sanýðýn suç iþlendiði sýrada suç mahallinde bulunmadýðý anlamýna gelen belirti, baþka delillerle desteklendiðinde sanýðýn beraat etmesi gibi önemli sonuçlar doðurabilmektedir.54 Sanýðýn veya maðdurun beden muayenesi neticesinde elde edilen veriler (m. 75 vd. CMK), bir fren izi, suç mahallinde bulunan eþya ve izler belirtidir ve öteki delil ve belirtiler ile desteklendiðinde bir anlam kazanýrlar.54 Bu desteklenme ihtiyacý sadece belirtiler için deðil, kural olarak, bütün deliller için söz konusudur. Hâkim, vicdani delil sistemi içinde her delili, ötekileri ile iliþkisini göz önünde tutarak büyük bir dikkatle, esaslý bir þekilde deðerlendirmek durumundadýr. Adli kolluðu kuran, (m. 164 vd.) yeni delil elde etme yöntemleri (örneðin m. 75 vd., 135 vd.) ile kriminalistik bilimini soruþturma ve kovuþturma makamlarýnýn emrine veren yeni CMK ile (m. 78 vd. CMK) ülkemiz bilimsel deliller aþamasýna geçmiþ ve SANIKTAN DELÝLE deðil DELÝLDEN SANIÐA gidilmesi yöntemi benimsenmiþtir. Bu nedenle yeni ceza muhakemesinde belirtiler çok daha önemli hale gelmiþtir. Bunlar, tanýk açýklamalarý gibi klâsik delillere göre çok daha güvenilir sonuçlar verdiðinden, insan haklarý ihlallerine yol açmadan, adil yargýlama ilkesini zedelemeden maddi gerçeðe ulaþmayý mümkün kýldýðýndan artýk ülkemizde de vazgeçilmez ispat araçlarýndandýr. 113 CMK). Toplatma gereði sonradan ortaya çýkan bir delil olursa, mahkeme bunu savcýlýk marifetiyle elde edecektir. Burada yeni CMK’ya, eski CMK’nýn 214 ve 237/son maddelerinin alýnmamasýna dikkat edilmelidir. Bu basit bir deðiþiklik deðil, önemli bir zihniyet deðiþikliðinin ifadesidir. Gerçekten eski CMK m. 214’e göre, “ mahkeme reisi dahi re’sen tanýk ve bilirkiþi celbine ve baþkaca sübut sebeplerinin toplanmasýna karar verebilir” deniyordu. m. 237/son’da da, “mahkeme vuku bulan talep üzerine veya kendiliðinden tanýk ve bilirkiþi celbini ve baþkaca sübut sebeplerinin ihzar ve iradýný emredebilir” denilmek suretiyle bu husus dile getirilmiþti. Bu düzenlemeler yeni CMK’ya alýnmamýþtýr. Bu esaslar istinaf muhakemesinde de geçerlidir. Ancak ceza muhakemesinde amaç, adil bir þekilde yapýlan bir yargýlama neticesinde, insan haklarý ihlallerine yol açmadan maddi gerçeðin araþtýrýlmasý olduðundan, bir delilin geç kalýnarak, kovuþturma evresinde sunulmasý, onun reddini gerektirmez. Nitekim CMK m. 207’e göre, delilin ortaya konulmasý istemi, bunun veya ispat edilmek istenen olayýn geç bildirilmiþ olmasý nedeniyle reddedilemez. Keza, adil yargýlama ilkesinin ayrýlmaz parçasý olan savunma hakkýnýn bir gereði olarak CMK m. 177’te, sanýðýn duruþma hazýrlýðý devresinde savunma delili toplanmasýný isteyebileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. Buna göre, sanýk, tanýk veya bilirkiþinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasýný istediðinde, bunlarýn iliþkin olduðu olaylarý göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruþma gününden en az beþ gün önce mahkeme baþkanýna veya hâkime verir. 191. Ýstinaf mahkemesi keþif yapabilir mi? Hâkimin, muhakeme konusu olay ile ilgili hususlarý, beþ duyusu aracýlýðý ile, yani görerek, duyarak, tadarak, koklayarak ve nihayet dokunarak incelemesine keþif denmektedir. Keþif, kural olarak, hâkim tarafýndan yapýlýr. Gecikmesinde sakýnca bulunan durumlarda savcýnýn da keþif yapabilmesine izin verilmiþtir. Gerçekten CMK m. 83/1’de, “ keþif, hâkim veya mahkeme veya naip hâkim ya da istinabe olunan hâkim veya mahkeme ile gecikmesinde sakýnca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcýsý tarafýndan yapýlýr.” denilmektedir. Keþif muhakemenin her safhasýnda yapýlabilir. CMK’da bunu yasaklayan bir hüküm mevcut deðildir. O halde istinaf aþamasýnda da keþif mümkündür. 25.5.2005 tarih ve 5351 sayýlý Kanun ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanunun 92’nci maddesine ilginç bir fýkra eklenmiþtir. Buna göre; 5271 sayýlý Kanunun 250’nci maddesinin birinci fýkrasýnda yer alan suçlarla ilgili olarak alýnan bilgilerin doðruluðunun araþtýrýlmasý bakýmýndan zorunlu görülen hâllerde, hükümlü veya tutuklular, rýzalarý alýnmak koþuluyla, ilgili makamýn ve 114 Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn talebi üzerine hâkim kararý ile geçici sürelerle ceza infaz kurumundan alýnabilirler. Bu süreler, hükümlü veya tutuklu dinlendikten sonra iþin niteliðine göre, her defasýnda dört günü ve hiçbir surette onbeþ günü geçmemek üzere hâkim tarafýndan tayin olunur ve hükümlülük ve tutuklulukta geçmiþ sayýlýr. Ceza infaz kurumundan ayrýlýþ ve dönüþlerinde hükümlü veya tutuklunun saðlýk durumu doktor raporu ile tespit edilir. Yer gösterme sýrasýnda yapýlan iþlemlere iliþkin belgelerin bir örneði, ilgilinin dosyasýnda muhafaza edilmek üzere, Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilir. Ýstinaf aþamasýnda da uygulanabilecek olan bu kurala, hakim ve savcýlarýmýzýn ihtiyatla yaklaþmalarý gerekir. 192. Ýstinaf aþamasýnda ölü muayenesi ve otopsi mümkün müdür? Keþfin tanýmý hatýrlanacak olursa, ölü muayenesi ve otopsinin de bir çeþit keþif olduðu hemen anlaþýlýr. CMK, önemi sebebiyle, bunlarý ayrýca düzenleme gereði duymuþtur. Keþfe iliþkin hükümlerin burada da uygulanacaðý açýktýr. O halde hâlâ yapýlabilecek durumdaysa, istinaf aþamasýnda da ölü muayenesi ve otopsi yapýlabilir. 193. Diðer delil toplama yöntemleri (koruma tedbirleri) nelerdir? CMK’da var olan delil toplama yöntemleri, yukarýda açýklananlardan ibaret deðildir. Bunlarýn yaný sýra, özellikle koruma tedbirleri de, diðer amaçlarýn yanýnda DELÝL TOPLAMA AMACIYLA DA kabul edilen ceza muhakemesi iþlemleridir. Örneðin yakalama, tutuklama, arama, elkoyma gibi eski CMK’da da bulunanlarla beraber, iletiþimin dinlenmesi ve tespiti, gizli soruþturmacý görevlendirilmesi, teknik izleme, beden muayenesi, fizik kimliðin tespiti gibi koruma tedbirleri, ayný zamanda delil toplama amaçlý iþlemlerdir. 194. Ýstinaf aþamasýnda deliller nasýl deðerlendirir? Ceza muhakemesinde karar verme yetkisini haiz olan yetkililerin, toplanan delillerden sonuç çýkarýp, bu sonucu kararlarýnda kullanmalarýna delillerin deðerlendirilmesi denir. Önemle ifade edelim ki, CMK delillerin deðerlendirilmesinde, yetkililere takdir yetkisi tanýmýþtýr. Gerçekten, CMK m. 217/1’de “hâkim, kararýný ancak duruþmaya getirilmiþ ve huzurunda tartýþýlmýþ delillere dayandýrabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir” denilmek suretiyle bu husus ifade edilmiþtir. Bu durum “delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkesi” olarak anýlmaktadýr. CMK’nýn, delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkesine yer vermekle keyfiliðe izin vermiþ olduðu söylenemez. Her þeyden önce hukukun genel, Muhakeme Hukukunun ve Ceza Muhakemesi Hukukunun temel ilkeleri ile Cumhuriyetimizin temel niteliklerini gösteren ve Türkiye Cumhuriyetinin insan haklarýna saygýlý, Atatürk milliyetçiliðine baðlý, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduðunu açýklayan 2. maddesi buna engeldir. 115 Öte yandan Anayasanýn 138. maddesinde, “hakimler görevlerinde baðýmsýzdýrlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler” hükmü buna engeldir. Kaldý ki, mahkemelerde duruþmalar herkese açýktýr ve bütün mahkemelerin her türlü kararlarýnýn gerekçeli olacaðý bir Anayasa kuralýdýr (m. 141 AY). Nihayet, hâkim ve savcýlarýn görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapýp yapmadýklarýný denetleme; görevlerinden dolayý ve görevleri sýrasýnda suç iþleyip iþlemediklerini, hal ve eylemlerinin sýfat ve görevleri icaplarýna uyup uymadýðýný araþtýrma ve gerektiðinde haklarýnda inceleme ve soruþturma, Adalet Bakanlýðýnýn izni ile adalet müfettiþleri tarafýndan yapýlýr (m. 144 AY). Öte yandan, bilimsel metodlarla elde edilen deliller, delillerin serbest deðerlendirilmesi ilkesinin sýnýrlarýný zorlamaya baþlamýþtýr. Belirtiler bunlarýn baþýnda gelmektedir. Örneðin öldürülen kiþinin týrnaklarý arasýnda bulunan deri parçasýnýn sanýða ait olduðu bilimsel olarak ispatlandýðýnda hâkimin bunu reddetmesi kolay olamayacaktýr. Ancak, bilimsel incelemeler bunun muhtemelen sanýða ait olabileceði sonucunu verirse, hâkim sýrf buna dayanarak mahkûmiyet hükmü veremeyecektir. 195. Ýstinaf aþamasýnda bilirkiþi görevlendirilebilir mi? Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir konuda, ceza muhakemesinde karar verme yetkisini haiz olan yetkililerce, özel veya teknik bilgisine baþvurulan kiþiye, “bilirkiþi” denir55. Bilirkiþi, her þeyden önce belli bir konuda bilgi ve uzmanlýðý olan bir kiþidir. CMK m. 63’te, “çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkiþinin oy ve görüþünün alýnmasýna karar verilir” denilmek suretiyle bu husus ifade edilmiþtir. Bilirkiþi tayinine, soruþturma evresinde savcý, kovuþturma ve istinaf evresinde hakim yetkilidir. CMK m. 63’e göre, re’sen veya Cumhuriyet savcýsýnýn, katýlanýn, vekilinin, þüphelinin veya sanýðýn, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleðinin gerektirdiði genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklý konularda, bilirkiþi dinlenemez. Sanýk, bilirkiþinin davetini istediðinde, bunlarýn iliþkin olduðu olaylarý göstermek suretiyle, bu husustaki dilekçesini duruþma gününden en az beþ gün önce, mahkeme baþkanýna veya hâkime verir. Bu dilekçe üzerine verilecek karar, kendisine derhâl bildirilir. Sanýðýn kabul edilen istemleri, Cumhuriyet savcýsýna da bildirilir (m. 177 CMK). Bundan baþka kanunda gösterilen ilgililerin uzman kiþiden görüþ alma hak ve yetkileri vardýr. Gerçekten CMK m. 67/son’a göre, Cumhuriyet savcýsý, katýlan, vekili, þüpheli veya sanýk, müdafii veya kanunî temsilci, yargýlama konusu olayla ilgili olarak veya 55 Gürelli, Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Bilirkiþilik, Ýstanbul 1967, s. 16. 116 bilirkiþi raporunun hazýrlanmasýnda deðerlendirilmek üzere ya da bilirkiþi raporu hakkýnda, uzmanýndan bilimsel mütalaa alabilirler (m. 67 son CMK). Mahkeme baþkaný veya hâkim, sanýðýn veya katýlanýn gösterdiði tanýk veya uzman kiþinin çaðrýlmasý hakkýndaki dilekçeyi reddettiðinde, sanýk veya katýlan o kiþileri mahkemeye getirebilir. Bu kiþiler duruþmada dinlenir (m. 178 CMK). Burada eski CMK m. 213’ten farklý olarak yeni CMK m. 178’de DÝNLENEBÝLÝR deðil DÝNLENÝR denilmiþ olmasý önemlidir. Bu suretle bu hak MUTLAK BÝR HAK haline getirilmiþtir. Bilirkiþi mütalâasýný yazýlý olarak bildirir. Bilirkiþi raporu iþte bu yazýlý mütalâadýr. Ýncelemeleri sona erdiðinde bilirkiþi yaptýðý iþlemleri ve vardýðý sonuçlarý açýklayan bir raporu, kendisinden istenen incelemeleri yaptýðýný ayrýca belirterek, imzalayýp ilgili mercie verir veya gönderir. Bilirkiþi raporunda, hâkim tarafýndan yapýlmasý gereken hukukî deðerlendirmelerde bulunulamaz. Bilirkiþi duruþmada mutlaka dinlenmelidir. Yeni CMK hazýrlanýrken TBMM Adalet Alt Komisyonunda baþlangýçta hakim olan temel düþünce bu idi ve bilirkiþinin, iddia ve savunmanýn da sorularýna açýk bir þekilde duruþmada mutlaka dinlenmesi isteniyordu. Ne var ki, bazý Komisyon üyelerinin, her ne ise “ülke koþullarýný” öne sürerek çarpýk da olsa mevcut bilirkiþi uygulamasýndan vazgeçmek istememesi yüzünden, bilirkiþinin dinlenilmesi keyfiyeti TAKDÝRÝ bir þekle sokulmuþtur. Gerçekten CMK m. 68’e göre, mahkeme, her zaman bilirkiþinin duruþmada dinlenmesine karar verebileceði gibi, ilgililerden birinin istemesi halinde de açýklamalarda bulunmak üzere duruþmaya çaðýrabilir. Görüldüðü gibi, burada “karar verebileceði gibi” ve “çaðrýlabilir” denilmek suretiyle dinleme takdiri bir hale sokulmuþtur. Oysa, ayný Komisyonun bir müddet sonra kabul ettiði 201’nci madde hükmü, bilirkiþinin duruþmada dinlenmesini zorunlu kýlmaktadýr. Buna göre, Cumhuriyet savcýsý, müdafi veya vekil sýfatýyla duruþmaya katýlan avukat; sanýða, katýlana, tanýklara, bilirkiþilere ve duruþmaya çaðrýlmýþ diðer kiþilere, duruþma disiplinine uygun olarak doðrudan soru yöneltebilirler. Sanýk ve katýlan da mahkeme baþkaný veya hâkim aracýlýðý ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiðinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediðine, mahkeme baþkaný karar verir. Gerektiðinde ilgililer yeniden soru sorabilir. Duruþmaya gelmeyen bilirkiþiye soru sorulamayacaðýndan, uygulamada bilirkiþiler dinlenmemek suretiyle 201’nci maddenin reform niteliðindeki düzenlemesi iþlemez hale sokulmak istenebilecektir. Bu noktada adil yargýlamanýn peþine düþmekle görevli (m. 160/2 CMK) savcýya ve avukatlara büyük bir iþ düþmektedir. Dileriz, Ýstinaf mahkemeleri ve Yargýtay bu konuda adil yargýlamanýn önünü açacak içtihatlarla bilirkiþilerin duruþmada dinlenmesini temin eder. 196. Delil yasaklarý istinaf muhakemesinde geçerli midir? Aþaðýda göreceðimiz gibi, özellikle Anayasa m.38’e eklenen 6’ncý fýkradan sonra delil yasaklarý anayasal bir kurum haline geldiðinden, tüm muhakeme usullerinde ve muhakemenin her aþamasýnda geçerlidir. 117 Suç adý verilen eylemler vatandaþlarýn en önemli haklarýný ihlâl eder. Hukuk devleti insan haklarýný uygulamada gerçekleþtirmenin yanýnda adaleti ve güvenliði saðlamak dolayýsýyla da suçlarla mücadele etmek, onlarý önlemek mecburiyetinde olan bir devlet olduðu için, söz konusu eylemler hukuk devletinin de itibarýný zedeler. Bu nedenle de suçlulukla mücadele devlete ait bir iþtir. Ne var ki, pek çok olayda faillerin kim olduðunun bilinememesi yüzünden, suçlulukla mücadele çerçevesinde alýnan bazý tedbirlerin olaya hiç karýþmamýþ kimselere de yönelebilmesi nedeniyle suç gibi, suçlulukla mücadele de vatandaþlarýn haklarýný ihlâl edebilmektedir. Bundan çýkan sonuç þudur; suçlulukla mücadelenin yoðunluðunu, dilediðimiz kadar artýrabilmek her zaman mümkün deðildir. Ýþ bir yere gelir, suçlulukla mücadelenin, vatandaþý, suçluluktan daha çok sýkýntýya soktuðu kritik noktaya ulaþýr. O halde suçlulukla mücadelede devletin gücünün kullanýlmasýnda dozun iyi ayarlanmasý gerekir. Ýþte delil yasaklarý bu dozun ayarlanmasýnda kullanýlan araçlarýn en baþýnda gelmektedir ve bu nedenle de insan haklarý ile iç içe olan son derece önemli ve teknik bir konudur. Bilindiði gibi, ceza muhakemesinde maddî gerçek araþtýrýlýr. Bu nedenle her þey delildir. Baþka bir ifade ile, delil serbestliði ilkesi geçerlidir. Günümüzde, maddî gerçeðin sýnýrsýz surette araþtýrýlmasýnýn pek çok kiþisel ve toplumsal deðerleri tahrip edeceði kabul edildiðinden, maddî gerçeðin araþtýrýlmasý ilkesine artýk mutlak bir deðer tanýnmamaktadýr. Ýþte, hukuk devleti esaslarýna uygun bir ceza muhakemesinde delil elde edilmesi ve deðerlendirilmesi iþlemlerine getirilen sýnýrlamalara “delil yasaklarý” denmektedir. Maddî gerçeðin araþtýrýlmasýna delil yasaklarý adý verilen bazý sýnýrlamalar getirilerek anýlan kiþisel ve toplumsal deðerler korunmaya çalýþýlmaktadýr. 197. Delil yasaðý sayýlan haller nelerdir? Delil yasaklarý; “ikâme ve deðerlendirme yasaklarý” olarak iki ana baþlýk altýnda incelenmektedir. Bunlar da; a. Delil konusu yasaklarý (örneðin, m. 47 CMK), b. Delil aracý yasaklarý (örneðin, m. 45, 46, 48 CMK), ve c. Delil metodu (elde edilmesi) yasaklarý56 (m. 94-96 TCK, m. 3 ÝHAS, m. 5 ÝHEB; Ýþkenceye Karþý Avrupa ve Birleþmiþ Milletler Sözleþmeleri) olmak üzere üç alt baþlýk halinde ele alýnmaktadýr. 56 Demirbaþ, Türk Ceza Hukukunda Ýþkence Suçu, Ankara 1992, s. 1 vd.; Þahin, Sanýðýn Kolluk Tarafýndan Sorgulanmasý, Ankara 1994 s. 223 vd.. 118 198. Delil yasaklarýnýn görevi nedir? Bazý ceza muhakemesi iþlem veya eylemlerinin delil yasaðý olarak kabul edilmesinde, hukuk düzeninin delil yasaklarýna tanýdýðý görev tayin edici olmaktadýr. Pek çok konuda olduðu gibi, bu konuda da Kýta Avrupasý hukuk sistemi, AngloAmerikan hukuk sisteminden farklýdýr. Bunlardan, bizim de dahil olduðumuz Kýta Avrupasý hukuk sistemine göre, delil yasaklarýnýn görevi; ÝNSAN HAKLARIYLA TEMEL HAK VE HÜRRÝYETLERÝ KORUMAKTIR. Kýta Avrupasý hukuk sisteminden tamamen farklý bir sistem olan Anglo-Amerikan hukuk sistemine göre ise, POLÝSÝ (kolluðu) DÝSÝPLÝN ALTINA ALMAKTIR. 199. Yeni CMK’da öngörülen yeni delil yasaklarý nelerdir? Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda yýllardýr tanýklýktan çekinme hakkýnýn hatýrlatýlmamasý, yemin verilmeden tanýk dinlenmesi gibi klasik delil yasaðý denilebilecek yasaklar söz konusu iken, 1992 yýlýnda 3842 sayýlý Kanunla CMK’ya, delil yasaklarý konusunda üç yeni hüküm getirilmiþ; yeni CMK bu hükümleri muhafaza etmekle beraber daha da geliþtirmiþ, geniþletmiþtir. Bundan böyle soruþturma ve kovuþturma organlarýnýn delil toplarken daha dikkatli olmasý gerekecektir. Yeni delil yasaklarý; aydýnlatma yükümlülüðünün yerine getirilmemesi, yasak sorgu yöntemleri ve deðerlendirme yasaklarýdýr. 200. Aydýnlatma yükümlülüðünün yerine getirilmemesi nedir? (m. 147 CMK) 1992 CMK deðiþikliði ile kanuna, delil yasaklarýna iliþkin son derece önemli yeni hükümler dahil edilmiþtir. Ancak bu hükümlerin ilki aydýnlatma yükümlülüðüne iliþkindir (m. 147/2-5 eski CMK). Ancak bu yükümlülük, 3842 sayýlý Kanunda ifade ve sorgu ile baþlatýlmak suretiyle, aydýnlatma yükümlülüðünün yerine getirilmemesi müstakil bir delil yasaðý durumu olmaktan çýkmýþ, ifade ve sorgu sýrasýnda söz konusu olan delil yasaklarý arasýna sokulmuþtur. Yeni CMK bu hatayý düzelterek, bu yükümlülüðü sanýðýn ilk yakalandýðý ana çekmiþtir (m. 90/4 CMK). Yeni CMK 147’de ifade ve sorgunun esaslarý belirlenmiþtir. Ancak hemen belirtelim ki, soruþturma evresinde ifade alma iþlemi artýk, kural olarak kolluk tarafýndan deðil savcý tarafýndan yapýlacaktýr. Zira yeni CMK m. 90/5’e göre; yakalanan kiþi, düzenlenecek soruþturma belgesi ile birlikte hemen C.Savcýlýðýna gönderilecek, gözaltýna alýnýp alýnmayacaðýna savcý karar verecektir (m. 91 CMK). Kolluk, savcýnýn istemesi halinde ifade alma iþlemi yapabilecektir. Ýfade alma sýrasýnda mutlaka müdafi hazýr bulunacaktýr. Zira, yeni CMK m. 148/4’e göre, müdafi hazýr bulunmaksýzýn kollukça alýnan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda þüpheli veya sanýk tarafýndan doðrulanmadýkça hükme esas alýnamaz. Sanýðýn sorguya çekilmesinde yeni CMK m. 147 uygulanacaktýr. Buna göre, kýsaca sanýk, özellikle AVUKAT YARDIMINDAN ÝSTÝFADE, SUSMA ve SAVUNMA HAK119 LARI ile ÝSNAD KONULARINDA AYDINLATILIR. Bunlar yapýlmadan elde edilecek deliller, muhakemede kullanýlmasý yasak olan delillerdendir. CMK m. 147, ÝFADE VE SORGUNUN TARZINI bir yönetmelik gibi, son derece ayrýntýlý bir þekilde düzenlemiþ ve özellikle polis (jandarma) ve savcýlýktaki sorgu sýrasýnda insan haklarý ihlâllerinin meydana gelmemesi için MÜDAFÝ bir TEMÝNAT olarak düþünülmüþ onun imzasý SORGU TUTANAÐININ SIHHATÝ bakýmýndan þart sayýlmýþtýr. CMK m. 147 hükmüne uygun davranýlmazsa ne olur? CMK m. 148’den farklý olarak söz konusu maddede, madde hükmünün ihlâlinin sonuçlarý belirtilmiþ deðildir. Bu durumda CMK m. 147 ile, aþaðýda kýsaca ele alacaðýmýz CMK m. 217/2’yi birlikte düþünmek gerekir. Nitekim Yargýtay da eski CMK’nýn benzer hükümleri karþýsýnda, aydýnlatma yükümlülüðünün yerine getirilmemesi durumunda, bu ister bir temel hak ve hürriyeti ihlâl etmiþ isterse etmemiþ bulunsun, hükmü muhalefetten bozmaktaydý. Ýstinaf mahkemelerinin de bu içtihadý sürdüreceði beklenmektedir. 201. Yasak sorgu metodlarý (m. 148 CMK) nelerdir? Delil yasaklarý konusunda 3842 sayýlý Kanunla getirilen ikinci yenilik ifade ve sorgu sýrasýnda delil elde etme yasaklarýna iliþkindir ve Alman CMK m. 136a ya benzeyen bir hükümdür. Bu düzenleme düzeltilerek yeni CMK’da muhafaza edilmiþtir (m. 148 CMK). Buna göre, “þüphelinin ve sanýðýn beyaný özgür iradesine dayanmalýdýr. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, iþkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir ve þiddette bulunma, bazý araçlarý kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapýlamaz; kanuna aykýrý bir menfaat vaat edilemez; bu suretle elde edilen ifadeler rýza olsa dahi delil olarak deðerlendirilemez”. Burada altý çizilerek söylenen, ifade alma ve sorguda sanýðýn beyanýnýn özgür iradesine dayanacaðý kuralýdýr. Aksi takdirde özgür iradeye dayanmayan beyan hiçbir surette ceza muhakemesinde kullanýlamayacaktýr. CMK m. 148’de bu sonuç son derece açýk bir þekilde ifade edilmektedir. Yani söz konusu maddede önce kural konulmuþ, daha sonra da bu kurala uyulmamasýnýn sonucu açýkça gösterilmiþtir. O halde burada CMK m. 217/2’ye ihtiyaç bulunmamaktadýr. Hal böyle iken Yargýtay bazý kararlarýnda yeni CMK m. 217/2’nin karþýlýðý olan eski CMK m. 254/2 hükmünü yeni CMK m. 148’in eski kanundaki karþýlýðý olan 135a madde hükmü ile sýnýrlama gayreti içine girmiþti ki, bunun kabul edilmesi mümkün deðildi. Yargýtay daha sonra bu görüþünü deðiþtirmiþ CMK m. 254/2’yi (m. 217/2 yi) m. 135a (m. 148 CMK) dýþýndaki aykýrýlýklarýn bir sonucu olarak görmeye baþlamýþtýr. CMK’nýn yürürlüðe girdiði 1 Haziran 2005’ten sonra nasýl bir içtihat ortaya çýkacaðý merak konusudur. CMK m. 148 sadece iþkenceyi önlemek amacýyla kabul edilmiþ bir düzenleme deðildir. Burada korunmak istenen, baþta iþkence olmak üzere maddede örnek olarak 120 sayýlan bazý insanlýk dýþý davranýþlardan sanýðýn haysiyetini korumak, onun ceza muhakemesinde maddi gerçek aranýrken bir obje haline getirilmesine engel olmaktýr. Önemle kaydedelim ki, CMK m. 148’de örnek olarak gösterilen57 ve iradenin hür bir þekilde oluþmasýna engel olduðu için yasaklanan eylem ve iþlemlerin anlamýný saptamak, özellikle uygulayýcýlar bakýmýndan hayli zordur. Gerçekten, burada geçen örneðin KÖTÜ DAVRANMA, ÝÞKENCE, BEDENSEL CEBÝR arasýnda ne gibi farklýlýklarýn olduðunu ortaya koyabilmek kolay deðildir. Israrlarýmýza raðmen, TBMM Adalet Alt Komisyonu bu ayýrýmlarý muhafaza etmiþtir. Burada geçen bedensel cebir, yakalama, zorla getirme gibi koruma tedbirlerinde söz konusu olabilen ve hukuk düzenince izin verilen maddî müdahalenin fevkinde sýrf muhatabýndan bir beyan elde etmek amacýyla, vücuda yapýlan ve acý ve ýzdýrap veren fizikî müdahalelerdir. Ýþkence ise, sanýktan beyan elde etmek maksadýyla, SÝSTEMATÝK BÝR ÞEKÝLDE yapýlan ve bedensel cebirden farklý olarak sadece bedene deðil ayný zamanda RUHÎ bütünlüðe de yönelen, acý ve ýzdýrap veren müdahalelerdir. Fena muamele ise, bedensel cebir ve iþkence dýþýnda kalan her türlü hukuk dýþý muameledir. Örneðin, sanýða sövmek veya hakaret etmek böyledir. Eski CMK m. 135a’da ZORLA ÝLAÇ VERMEK suretiyle beyan elde etmek de yasaklanmýþtý. Bundan çýkan sonuç, ilâç vermek serbest, ancak bunu zorla yapmak yasaklanmýþtý. Bize göre bu, ilaç vermenin ZORLA olup olmadýðýnýn ispatý son derece zor olacaðýndan, uygulamada aðýr insan haklarý ihlâllerine yol açabilecek tehlikeli bir düzenlemedir. Mehaz Alman CMK’da ZORLA ibaresine yer verilmiþ deðildir. Yeni CMK’da bu hata düzeltilmiþtir. CMK’nýn ayný maddesinde YORMAK veya ALDATMAK suretiyle sanýktan bir beyan elde edilmesi de yasaklanmýþtýr. Bilindiði gibi, sorgu veya ifade alma esasen son derece yorucu bir iþlemdir. Burada geçen yorgunluk bu deðildir. Mehaz Alman CMK’da bunun için BÝTAP DÜÞÜRMEK, SAÐLIKLI DÜÞÜNEMEYECEK KADAR YORMAK anlamýna gelen “Ermüdung” kelimesi kullanýlmýþtýr. Buna göre sanýkta dinlenme ihtiyacý öylesine artmýþtýr ki, küçücük bir dinlenme fýrsatý için kendisinden istenilen beyanda bulunmaya hazýrdýr. Ýki polis memurunun dönüþümlü olarak sanýðý günlerce sorguya çekmesi buna örnek gösterilebilir. Keza sanýðýn gece yarýsý veya sabaha karþý, tam uykuya dalacaðý sýrada uyandýrýlmasý iþleminin sýk sýk tekrarlanmasý halinde de durum budur. Aldatma, gerçekte olmayan vakýalarý var gibi göstererek, sanýðýn belli konuda iradesinin hür bir þekilde oluþmasýna engel olmaktýr. Örneðin iki þerikten birine, diðer þerikin ikrar ettiðinin söylenmesi suretiyle ikrar temin edilmesi halinde durum budur. Bu 57 Kanunda "gibi" ibaresine yer verilmesi, buradaki yasaklarýn örnekleyici olarak sayýldýðýný, maddede yer almasa bile özgür iradeyi engelleyen diðer yöntemlerin de yasak kapsamý içine girdiðini gösterir. CMK'da açýkça sayýlmayan, fakat özgür iradeyi engelleyen yöntemlere rýza gösterilmesi durumunda elde edilen delilin deðerlendirilmesi sonucuna yol açmaz (Krþ. Þahin, Cin'e Armaðan, s. 91 vd.). 121 durumda Ýzbilimin (Kriminalistiðin) kabul ettiði esaslar çerçevesinde sorgu teknik ve taktiklerinin tatbiki sýrasýnda bazý MEVCUT VAKIA VE DELÝLLERÝN mübalaðalý bir þekilde yorumlanmasý ve bu suretle sanýktan bir beyan elde edilmesi aldatma sayýlmaz. CMK m. 148’de BAZI ARAÇLAR KULLANMA sanýktan bir beyan elde edilmesi de yasak sorgu yöntemi olarak öngörülmüþtür. BAZI ARAÇLAR kavramýnýn kapsamýnýn ne olduðunu tayin etmek kolay deðildir. Bize göre, 148’de tek tek örnek olarak gösterilenler dýþýnda olup da sanýðýn iradesinin hür bir þekilde oluþmasýna engel olan her türlü araç CMK m. 148 kapsamýnda deðerlendirilmelidir. Örneðin YALAN MAKÝNASI, ÝPNOTÝK TELKÝNLER, bu kavram içinde ele alýnmalýdýr. Nihayet, CMK m. 148’e göre, KANUNA AYKIRI MENFAAT VAAD EDEREK sanýktan beyan elde edilmesi de yasaktýr. Örneðin, sanýðýn ikrar etmesi halinde cezalandýrýlmayacaðýnýn veya cezasýnýn yarýsýndan fazlasýnýn indirilmesinin temin edileceðinin veya þartlarý oluþmadýðý halde verilecek cezanýn tecil edileceðinin söylenmesi halinde durum budur. CMK m. 148/4’de, savunma hakký bakýmýndan son derece önemli yeni bir delil yasaðý daha ihdas edilmiþtir ki, bu düzenleme ile soruþturma evresinde mecburi müdafi sistemi katýksýz bir þekilde kurulmuþtur. Buna göre; müdafi hazýr bulunmaksýzýn kollukça alýnan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda þüpheli veya sanýk tarafýndan doðrulanmadýkça hükme esas alýnamaz. Alýnýrsa, o hüküm kanuna aykýrý bir delile dayandýðýndan Yargýtay’ca mutlaka bozulur. Yukarýda açýklanan yasak yöntemlerle elde edilen ÝFADELER RIZA OLSA DAHÝ delil olarak deðerlendirilemeyecektir (m. 148 CMK). Görüldüðü gibi, kanun koyucu, yasak sorgu yöntemleri bakýmýndan CMK m. 217/2’ye müracaata gerek olmadan, kanuna aykýrý surette elde edilen delillerin ceza muhakemesinde kullanýlamayacaðýný, hiçbir yanlýþ anlamaya meydan vermeyecek surette düzenlemiþtir. 202. Deðerlendirme yasaklarý (m. 38/6 AY; m. 217/2 CMK) nelerdir? Yeni CMK m. 217/2’de yeni bir deðerlendirme yasaðý ihdas edilmiþtir. Aþaðýda bu kuralý, Anayasanýn 36/6’ncý maddesi ile eski CMK m. 254/2’de yer alan düzenlemelerle mukayese ederek açýklamaya çalýþacaðýz. 1992 yýlýnda 3842 sayýlý Kanunla CMK’ya delil yasaklarý konusunda getirilen üçüncü yeni hüküm deðerlendirme yasaklarýna iliþkindir. Buna göre “kovuþturma makamlarýnýn hukuka aykýrý þekilde elde ettikleri deliller hükme esas alýnamaz” (m. 254/2 eski CMK). Böylece her türlü takdir yetkisini ortadan kaldýran MUTLAK BÝR DELÝL DEÐERLENDÝRME YASAÐI yaratýlmýþtýr. Yeni CMK m. 217/2’de bu düzenlemenin temel anlayýþýna uygun olarak yeni bir düzenleme yapýlmýþtýr. Buna göre; 122 Yüklenen suç, hukuka uygun bir þekilde elde edilmiþ her türlü delille ispat edilebilir. Avrupa Birliðine Uyum Yasalarý çerçevesinde, yani AB’ye girebilmek uðruna 2001 yýlýnda 4709 Sayýlý 1982 Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun’un 15’nci maddesi ile delil yasaklarý konusunda Anayasada inanýlmasý güç bir deðiþiklik yapýlmýþtýr. Söz konusu deðiþiklik kanunu, Anayasanýn 38’nci maddesine yeni bir düzenleme eklemiþtir. Buna göre: “Kanuna aykýrý olarak elde edilmiþ bulgular, delil olarak kabul edilemez”. Aþaðýda bu iki düzenlemeyi, eski CMK m. 254/2’yi de dikkate alarak kýsaca mukayese etmeye çalýþacaðýz. Delil yasaklarýna iliþkin bu düzenlemenin Anayasada yer almasýnýn önemli sonuçlarý vardýr: 1. Anayasada yer alan bu düzenleme artýk sadece CMK bakýmýndan deðil tüm yargýlama hukuku bakýmýndan hüküm ifade edecek, bundan Anayasa yargýsý, medeni yargý, idari yargý, askeri yargý hatta disiplin soruþturmalarý temelinden etkilenecektir. 2. Eski CMK m. 254/2 hükmü sadece soruþturma ve kovuþturma makamlarýný baðlýyordu. Anayasal düzenleme herkesi baðladýðýndan, bundan böyle özel kiþilerin elde ettikleri deliller de bu kapsamda ele alýnacak, bu yolda yapýlan tartýþmalar konusuz kalmýþ olacaktýr. Yeni CMK m. 217/2’yi, Anayasa ile paralel anlamak gerekir. 3. Anayasal düzenlemede; eski ve yeni CMK’da DELÝL denilmesine karþýn “kanuna aykýrý olarak elde edilmiþ bulgular, delil olarak kabul edilemez” denildiðine göre, henüz klasik delil vasfýný kazanmýþ tüm iz ve eserlerle belirtiler artýk delil sayýlamayacaktýr. 4. Anayasa m. 38/6’da: “Kanuna aykýrý olarak elde edilmiþ bulgular, delil olarak kabul edilemez” denilirken eski CMK m. 254/2’de “ hukuka aykýrý þekilde elde edilen deliller...”; yeni CMK m. 217/2’de de “hukuka uygun bir þekilde elde edilmiþ her türlü delil” denilmesi karþýsýnda, Anayasaya göre, artýk elde edilen delilin hukuka uygun olarak mý deðil, kanuna uygun olarak mý elde edildiðine bakýlacak, hak ihlaline yol açmayan en küçük bir aykýrýlýk, elde edilen delili kullanýlamaz hale sokacaktýr. Burada uygun olan düzenlemenin CMK m. 217/2 olduðu açýktýr. Anayasa deðiþikliðine kadar burada þu soruyu sormak gerekiyordu: HUKUKA AYKIRILIK ne demektir? Hukuka aykýrýlýk, hukuk kelimesinden de kolayca anlaþýlabileceði gibi, HAKLARA AYKIRILIK demektir! Hangi haklara? Hukuk devleti ilkesine uygun olarak hazýrlanmýþ anayasa, milletlerarasý antlaþmalar ve bunlara uygun olarak çýkarýlmýþ olan kanunlarla düzenlenen haklara. O halde HAK ÝHLALÝ YOKSA, HUKUKA AYKIRILIKTAN DA SÖZ EDÝLEMEZ. Öyleyse HUKUKA AYKIRILIK kavramý KANUNA AYKIRILIK kavramý ile karýþtýrýlmamalýdýr. 123 Gerçekten, Hitler döneminde Almanya’da, Stalin döneminde eski Sovyetler Birliðinde, Mussolini zamanýnda Ýtalya’da, Franko zamanýnda Ýspanya’da KANUNLAR vardý ancak, milyonlarca insanýn HAKLARI YOKTU. Daha doðrusu esasen hiç kimse tarafýndan bahþedilmemiþ, verilmemiþ olan, insanýn insan olmasý sebebiyle sahip bulunduðu haklarý idrak edemiyorlardý, Çünkü Devlet KANUNLAR yaparak bu DOÐAL HAKLARIN KULLANILMASINI engelliyordu. Demek oluyor ki, KANUN DEVLETÝ her zaman HUKUK DEVLETÝ demek deðildir. Bilindiði gibi, en yalýn tanýmýyla HUKUK DEVLETÝ, ÝNSAN HAKLARINI GERÇEKLEÞTÝREN, GÜVENLÝÐÝ SAÐLAYAN ADÝL DEVLETTÝR. Anayasaya eklenen sekizinci fýkra hükmünden sonra bu deðerlendirmeler konusuz kalmýþtýr. Zira delil elde edilirken yapýlacak þekli bir aykýrýlýk, hiçbir hak ihlali söz konusu olmadýðý halde, elde edilen delili, delil olmaktan çýkaracaktýr. Yeni CMK m. 217/2’de, “yüklenen suç, hukuka uygun bir þekilde elde edilmiþ her türlü delille ispat edilebilir” denilerek, Anayasa ve eski CMK m. 254/2 hükmünü telif eden bir yol izlenmiþ olmaktadýr. Eski CMK m. 254/2’de “hukuka aykýrý olarak elde edilen delil HÜKME ESAS ALINAMAZ” denilirken yeni düzenlemede atýlý suçun, hukuka uygun bir þekilde elde edilmiþ her türlü delille ispat edilebileceði açýklanmakla temel bir farklýlýk daha yaratýlmýþtýr. Eski CMK’ya göre kanuna aykýrý delil hükme esas alýnamýyordu ancak örneðin; kamu davasýnýn açýlmasýna, yakalamaya, tutuklamaya, aramaya, el koymaya esas alýnabiliyordu. Bu da insan haklarý ihlallerine yol açabiliyordu. Yeni düzenleme bu çarpýklýða son vererek, kanuna aykýrý delilin hiçbir þekilde ispat ameliyesinde kullanýlamayacaðýný hüküm altýna almýþtýr. Türkiye’de SUÇ, artýk SADECE HUKUKA UYGUN ELDE EDÝLMÝÞ DELÝLLERLE ÝSPATLANACAKTIR. Anayasa deðiþikliðinden sonra hukuka aykýrý delilin dosyadan çýkarýlmasý sorunu da kalmamýþtýr. Delil yasaklarý davasýnýn sonucunda delil yasaklarý ihlâl edilerek elde edildiði ileri sürülen delilin, hukuka aykýrý yollardan elde edildiði ve bu hukuka aykýrý delilin hüküm bakýmýndan nedensellik deðeri ve gücü bulunduðu ve hak ihlâline de yol açtýðý, yukarýda anlatýlan þekilde tespit edildiðinde, bu delilin DOSYADAN ÇIKARILMASINA da karar verilebilip verilemeyeceði ciddi bir sorun idi. Anayasa deðiþikliðinden sonra artýk böyle bir sorun da kalmamýþtýr. Zira kanuna aykýrý surette elde edilen bulgu DELÝL SAYILMADIÐINDAN, en baþta dava dosyasýna giremeyecektir. Ancak böyle bir deðerlendirme, delilin hukuka aykýrý olup olmadýðýný denetletme olanaðýný ortadan kaldýracaðýndan, her þeye raðmen o delil dosyada muhafaza edilmelidir. Yeni Adli Kolluk Yönetmeliðinin 6’ncý maddesinin 6’ncý fýkrasýna göre, adli kolluk bir delilin kanuna aykýrý elde edildiðini tespit ederse bunu fezlekeye geçirecektir. Yeni CMK m. 170/5’e göre de, “iddianamenin sonuç kýsmýnda, þüphelinin sadece aleyhine olan hususlar deðil, lehine olan hususlar da ileri sürülür. Bir delilin kanuna aykýrý 124 elde edilmiþ olmasý þüpheli veya sanýðýn lehine olduðundan, böyle bir delil iddianamede mutlaka gösterilecektir. Gösterilmemesi CMK m. 174’e göre iddianamenin iadesi sebebidir. Öte yandan CMK m. 206/2-a’da bir delil ortaya koyma (ikame) yasaðý ihdas edilmiþtir. Buna göre, ORTAYA KONULMASI ÝSTENÝLEN BÝR DELÝL KANUNA AYKIRI OLARAK ELDE EDÝLMÝÞSE, REDDOLUNUR. Keza yeni CMK m. 230/4-b’ye göre, hükmün gerekçesinde, DOSYA ÝÇÝNDE BULUNAN VE HUKUKA AYKIRI YÖNTEMLERLE ELDE EDÝLEN DELÝLLERÝN AYRICA VE AÇIKÇA GÖSTERÝLMESÝ GEREKÝR. Görülüyor ki, yukarýda yapýlan açýklamalar karþýsýnda kanuna aykýrý elde edilen delilin dosyadan çýkarýlmasý mümkün deðildir. Doðru da deðildir. Yine yukarýda yapýlan açýklamalar gösteriyor ki, ceza muhakemesinde savunma yeni delil yasaklarý sistemi ile, ülkemiz tarihinde görülmemiþ bir þekilde pekiþtirilmiþtir. Þimdi sýra uygulamada! Anayasa deðiþikliðinden sonra delil yasaklarýnýn uzak (dolaylý) etkisi bakýmýndan (zehirli aðacýn meyveleri açýsýndan) deðerlendirme yapýlmasýna da gerek kalmamýþtýr. Yeni CMK hükümlerini de, bu noktada Anayasaya paralel anlamak gerekir. AngloAmerikan Hukukunda zehirli aðacýn meyveleri olarak anýlan delil yasaklarýnýn uzak (dolaylý) etkisi tartýþmalý bir konudur. Örneðin, sanýk, iþkence neticesinde suçunu ikrar eder ve bu sýrada suç aleti veya baþkaca delillerin yerlerini de gösterirse, dolaylý (iþkence ile saðlanan ikrar vasýtasýyla) elde edilen bu delillerin muhakemede kullanýlabilip kullanýlamayacaðý ciddi bir sorudur. Almanya’da da bu konu tartýþmalýdýr. Eski CMK m. 254’e 3842 sayýlý Kanunla ithal edilen ve “hukuka aykýrý þekilde elde edilen delillerin hükme esas alýnamayacaðýný” mutlak bir þekilde öngören düzenleme karþýsýnda delil yasaklarýnýn uzak (dolaylý) etkisi meselesi Türk Ceza Muhakemesi Hukuku bakýmýndan da halledilmiþ olmaktadýr. Yeni CMK m. 217/2 bu kanaati büsbütün pekiþtirmektedir. Gerçekten kanunun bu düzenlemesi karþýsýnda hukuka aykýrý delillerin elde ediliþlerinin doðrudan doðruya veya dolaylý olmasýnýn hiçbir önemi bulunmamaktadýr. Burada önemli olan delil veya delillerin elde edilmesi sýrasýnda, bir þekilde herhangi bir hukuka aykýrýlýðýn yapýlmýþ olmasýdýr. O halde, örneðin iþkence ile bir ikrar elde edilmiþ; bu ikrar sayesinde de suç aleti ve baþkaca önemli deliller ele geçirilmiþ ise suç aleti ve baþkaca önemli deliller hukuka aykýrý bir yöntemle elde edildiklerinden ceza muhakemesinde kullanýlabilmeleri; hükme esas alýnabilmeleri kesinlikle mümkün deðildir. Anayasanýn 38’nci maddesine eklenen yeni düzenleme ile bu durum daha da pekiþtirilmiþtir. Hatta bu Anayasa deðiþikliðinden önce, CMK m. 148’de yasak yöntemlerle elde edilen ifadeler, delil olarak deðerlendirilemez denilmiþ olmasýna dayanarak, bazýlarýnca, 125 ifade veya sorgu sýrasýnda veya hukuka aykýrý olarak elde edilen BEYAN vasýtasýyla dolaylý olarak elde edilen ve ÝFADELER (BEYANLARIN) DIÞINDA KALAN DELÝLLERÝN yani MADDÎ DELÝLLERÝN ceza muhakemesinde kullanýlabileceði, burada DELÝL YASAKLARININ UZAK (DOLAYLI) ETKÝSÝNÝN bulunmadýðýný ileri sürülmekte idi. Örneðin sanýða iþkence edilerek bir ikrar elde edilse ve bu sýrada sanýk SUÇ ALETÝNÝN yerini göstermiþ bulunsa, böyle bir delil, uzak etkiyi kabul etmeyenlere göre ceza muhakemesinde kullanýlabilecektir. Bu yaklaþýmýn kabul edilmesi bir hukuk devletinde mümkün deðildi. YASAK SORGU METODLARI KULLLANILARAK ELDE EDÝLEN DELÝLLER, BU ELDE EDÝÞ ÝSTER DOLAYLI ÝSTER DOÐRUDAN OLSUN, HÝÇBÝR SURETTE CEZA MUHAKEMESÝNDE HATTA HÝÇBÝR MUHAKEMEDE KULLANILAMAZ. ZEHÝRLÝ AÐACIN MEYVALARI ibaresi bu durumu en güzel bir þekilde açýklamaktadýr. Þimdi Anayasa’da DELÝL deðil de BULGU denilmiþ olmasý bu tartýþmalara da son noktayý koymuþtur. Ýddia ve savunma makamlarý bakýmýndan da delil yasaklarý konusunda bir ayýrým yapýlamayacaktýr. Gerçekten, Anayasa m. 38’de yapýlan deðiþiklik ve yeni CMK m. 217/2’ye eklenen yeni düzenlemede hukuka aykýrý olarak elde edilen delillerin, iddia veya savunma makamlarýnýn lehlerine veya aleyhlerine olup olmadýðýna da bakýlmýþ deðildir. Bu durumda, hukuka aykýrý olarak elde edilen ve fakat sanýðýn beraat etmesini saðlayacak olan deliller de ceza muhakemesinde kullanýlamayacak; hükme esas alýnamayacaktýr. Ancak hatýrlatalým ki, sanýðýn lehine olan hukukî kaidelere muhalefet, sanýðýn aleyhine hükmün bozdurulmasý için C. Savcýlýðý’na bir hak vermez (CMK m. 290). Anayasa m. 38/6 ve CMK m. 217/2 ve 148 ile ceza muhakemesinde yeni bir mutlak temyiz sebebi ihdas edilmiþtir. Bu düzenleme ifadesini CMK m. 289/i’de bulmuþtur. Buna göre, “hükmün hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delile dayanmasý” mutlak bozma sebebidir. Yeni CMK delil yasaklarýný soruþturma ve kovuþturma evresinin her aþamasýnda dikkate almaktadýr. O kadar ki, yukarýda da açýkladýðýmýz gibi, yeni Adli Kolluk Yönetmeliðinin 6’ncý maddesinin 6’ncý fýkrasýna göre, adli kolluk bir delilin kanuna aykýrý elde edildiðini tespit ederse bunu fezlekeye geçirecektir. Yakalanýp da býrakýlmayan ve göz altýna alýnan kiþi, kanunda açýklanan süreler içinde ve kanunda açýklanan hakim huzuruna çýkarýlarak sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazýr bulunur (CMK m. 91/6). Burada müdafi mecburiyeti bir kez daha vurgulanmaktadýr. CMK, bulunabilir deðil, sorguda müdafi hazýr bulunur diyerek, emredici bir düzenleme ortaya koyuyor. Bu kuralýn bir istisnasý da yoktur. 126 Müdafi olmadan sorgu yapýlmasý, kanuna aykýrýdýr ve bu suretle elde edilen deliller de kanuna aykýrý elde edilen yasak delillerdendir ve ceza muhakemesinde kullanýlamaz (CMK m. 217/2). Buna ek olarak, yukarýda da açýklandýðý üzere, CMK m. 148/4’de, özellikle soruþturma evresinde savunma hakký bakýmýndan son derece önemli yeni bir delil yasaðý daha ihdas edilmiþtir ki, bu düzenleme ile soruþturma evresinde mecburi müdafi sistemi katýksýz bir þekle sokulmuþtur. Buna göre; “Müdafi hazýr bulunmaksýzýn kollukça alýnan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda þüpheli veya sanýk tarafýndan doðrulanmadýkça hükme esas alýnamaz.” Alýnýrsa, o hüküm kanuna aykýrý bir delile dayandýðýndan Yargýtay’ca mutlaka bozulur. Keza hukuka aykýrý delile dayanarak iddianame düzenlenmesi halinde, bu aykýrýlýk o iddianamenin iadesi için bir sebep teþkil edecektir. Gerçekten CMK m. 170/5’e göre, iddianamenin sonuç kýsmýnda, ÞÜPHELÝNÝN LEHÝNE OLAN HUSUSLAR DA ÝLERÝ SÜRÜLÜR. Hukuka aykýrý delilin tespiti sanýðýn lehine olan bir husustur. Savcý, delilin hukuka aykýrý olduðunu öðrendiðinde, buna dayanarak iddianame tanzim etmeyecektir. Bu durumu bile bile iddianame düzenlerse, iddianamesi iade olunacaktýr. Zira CMK m. 160/2’ye göre SAVCI SORUÞTURMA EVRESÝNDE ÞÜPHELÝNÝN HAKLARINI KORUMAKLA MÜKELLEFTÝR. Soruþturma evresinde delil toplarken, kanunun öngördüðü kurallara harfiyen uyulacaktýr; aksi halde, onca emek boþa gitmiþ olacaktýr. Zira yeni CMK, Anayasa m. 38/6 ile birlikte mütalaa edildiðinde, delil yasaklarý, özel kiþiler dahil, delil toplayabilen herkesi baðlamaktadýr. 203. AY m. 38/6’nýn mutlak anlaþýlmasýnýn sonuçlarý nelerdir? Yukarýda belirttiðimiz gibi yeni CMK, eski CMK m254/2’de yer alan yetersiz düzenlemeyi ýslah ederken; m. 217/2’de aynen: “Yüklenen suç, HUKUKA UYGUN BÝR ÞEKÝLDE ELDE EDÝLMÝÞ HER TÜRLÜ DELÝLLE ispat edilebilir” Düzenlemesine yer vermiþtir. Oysa, Avrupa Birliðine Uyum Yasalarý çerçevesinde, yani AB’ye girebilmek uðruna 2001 yýlýnda 4709 Sayýlý 1982 Anayasasý’nýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun’un 15’nci maddesi ile delil yasaklarý konusunda Anayasa’da inanýlmasý güç bir deðiþiklik yapýlmýþ ve Anayasa’nýn 38’nci maddesinin 6’ncý fýkrasýnda þu düzenlemeye yer verilmiþtir: “Kanuna aykýrý olarak elde edilmiþ bulgular, delil olarak kabul edilemez”. Görüldüðü gibi Anayasa hukuktan deðil kanuna aykýrýlýktan bahsetmektedir. Hukuka aykýrýlýk bir bütün olup, bunun küçüðü büyüðü olmaz, AY m. 38/6 mutlak olarak, yani hiçbir istisna tanýmaksýzýn uygulanmalý, hak ihlâli gibi bazý aldatýcý kriterlere 127 iltifat edilmemelidir. Bir kez böyle bir yola sapýldý mý, bunun sonu, AY m. 38/6’nýn fiilen ortadan kaldýrýlmasý olur. Oysa AY. m. 38/6 temel hak ve hürriyetlerin garantisi, insan haklarý savunmasýnýn en önemli kalesidir gibi gerekçeler ortaya koyarken, diðer yandan delil yasaklarýnýn görevinin insan haklarýyla temel hak ve hürriyetleri korumak olduðunu ileri sürenler, AY. m. 38/6 konusunda ne yapacaklarýný, bu yaklaþýmlarýnýn ne gibi sonuçlar doðurabileceðini bilememektedirler. Hak ihlâli kriterlerine yer vermeyen böyle bir deðerlendirme, HERHANGÝ BÝR HAKKIN ÝHLAL EDÝLMEDÝÐÝ HER TÜRLÜ BASÝT ÞEKLÎ AYKIRILIKLARIN DA MUTLAK BOZMA SEBEBÝ SAYILMASINI gerektireceðinden uzun vadede son derece aðýr sonuçlarýn doðmasýna yol açabilir. Burada her þeklî aykýrýlýk ayný zamanda hak ihlâline de yol açar gibi toptancý bir iddianýn ileri sürülmesi mümkündür; ancak, böyle bir iddianýn gerçeklerle alakasý bulunmamaktadýr. Gündüz yapýlmasý gereken arama gece yapýlmýþsa, bundan baþka hiçbir hukuka aykýrýlýk söz konusu deðilse, burada hangi hak ihlâl edilmiþtir? Hiçbir hak ihlâl edilmemiþtir. Sadece þeklî bir aykýrýlýk söz konusudur. CMK’da, hakim veya savcý hazýr olmaksýzýn yapýlan aramada mahal ihtiyar heyetinden veya komþulardan iki kiþi bulundurulur hükmüne yer verilmiþtir. Ýki deðil de bir kiþi bulundurulursa hangi hak ihlâl edilmiþ olur ? Yine burada da þeklî bir aykýrýlýk söz konusudur ve hiçbir hak ihlâl edilmiþ deðildir. Örnekleri çoðaltmak mümkündür. Bazý olaylarda da durum acil olabilir; örneðin AY m. 20 ve 21’de öngörülen sürelerin alýnabilmesi için fiili bir imkansýzlýk bulunabilir. Bu durumda bir þahsý, konuta girerek domuz baðýndan kurtarmak, orada arama ve elkoyma iþlemi yaparak faillerin yargýlanmalarýný saðlayacak delillerin toplanmasý halinde; toplanan bu deliller AY. m. 38/6 hükmünden sonra hiçbir iþe yaramayacak; failler rahat nefes alacaklardýr. Ýstenen bu mudur? Bu tür basit þeklî aykýrýlýklarýn da mutlak bozma sebebi sayýlmasýnýn doðurabileceði aðýr sonuçlar þunlar olabilir: 1. Altyapýsý iyi durumda bulunan medenî ülkelerde dahi ceza muhakemesi uygulamasýnda, delil elde edilirken çok sayýda basit þeklî aykýrýlýklar hatta maddî aykýrýlýklar olmaktadýr. Doðru dürüst bir ceza muhakemesi alt yapýsý olmayan ülkemizde bu tür aykýrýlýklarýn daha çok olacaðýný söylemek için uzun araþtýrmalar yapmaya gerek bulunmamaktadýr. O halde, bu aykýrýlýklar mutlak bozma sebebi olarak görülecek olursa ülkemizde ceza muhakemesi yapmak neredeyse olanaksýz olur. 2. Delil elde edilirken koðuþturma makamlarýnca yapýlan basit þeklî aykýrýlýklar, binbir güçlükle elde edilmiþ bulunan son derece önemli baþka delilleri de kullanýlamaz duruma sokarak muhakemenin kilitlenmesine yol açabilirler. Bu durum, insan haklarýný ihlâl etmeden maddî gerçeði arayan ceza muhakemesi tekniðine uygun düþmez. 3. Böyle bir uygulama maðduru veya suçtan zarar görenleri baþka yollara, örneðin, öç almaya itebilir. Bunu bizzat veya adam bularak yapmaya yöneltebilir. Örneðin, adam öldürmekten sanýk (A)’nýn evinde gündüz arama yapýlmasý gerekirken gece yapýlsa, 128 bundan baþka hiçbir hukuka aykýrýlýk olmasa; ve bu arama neticesinde suç aleti ve baþka önemli deliller bulunsa, bu deliller ceza muhakemesinde kullanýlamayacaktýr. Böyle bir deðerlendirme yüzünden (A)’nýn mahkûm edilmediðini gören suçtan zarar görenler, mahkemenin vermediði cezayý bizzat vermeye ve infaz etmeye kalkýþabilirler. Bu durum, suçlarýn önlenmesini öngören Suç Siyaseti Bilimi esaslarýna ters düþer. Çünkü, bu suretle adeta yeni suçlular yaratýlmaktadýr. 4. Yukarýda açýklanan tarzda bir uygulama hukuk devleti ilkesine de uygun düþmez. Bilindiði gibi, hukuk devletinin olmazsa olmaz olarak nitelenebilecek üç unsuru vardýr. Bunlarý yukarý çýkarabilirsiniz; ancak, ikiye indiremezsiniz. Bu unsurlar þunlardýr: 1) Ýnsan haklarýnýn uygulamada gerçekleþtirilmesi, 2) adaletin saðlanmasý ve nihayet, 3) güvenliðin temin edilmesi. Yukarýda ifade edildiði gibi, delil elde edilirken koðuþturma makamlarýnca yapýlan basit þeklî aykýrýlýklar yüzünden faillerin cezalandýrýlmamasý sadece suçlulukla mücadeleyi olumsuz yönde etkilemekle kalmaz, ve ayný zamanda, bazý suçlarý iþlediði bilinen ve fakat delil elde edilirken yapýlan basit þeklî aykýrýlýklar yüzünden cezalandýrýlamayan faillerin toplum içinde ellerini kollarýný sallayarak gezebilmeleri toplumun güvenliðinde ciddi surette tehdit eder. Ülke, suçlular cenneti haline gelebilir. Bu durum, toplumun suç iþlemeyen fertleri tarafýndan bazý insan haklarýyla temel hak ve hürriyetlerin idrak edilememesi gibi bir sonuç da doðurabilir. Baþka bir deyiþle, temel hak ve hürriyetleri korumak için kabul edilen delil yasaklarý yanlýþ uygulama yüzünden bu haklara zarar verir hale gelebilir. Öte yandan MAÐDURU veya SUÇTAN ZARAR GÖRENLERÝ dikkate almayan çözümler ADÝL OLAMAYACAKLARINDAN hukuk devleti ilkesi bu cihetten de ihlâl edilmiþ olur. Kýsaca ifade etmek gerekirse, delil elde edilirken koðuþturma makamlarý tarafýndan yapýlan basit þeklî aykýrýlýklar yüzünden faillerin cezalandýrýlamamasý, hukuk devleti ilkesine de uygun düþmez. Bu açýklamalar gösteriyor ki, yeni CMK’nýn m. 217/2’de yaptýðý düzenleme, delil yasaklarýnýn görevi ve amacý açýsýndan en uygun düzenlemedir. 204. Özel kiþiler ve özel güvenlik görevlileri tarafýndan elde edilen hukuka aykýrý deliller muhakemede kullanýlabilir mi? Özel kiþilerin hukuka aykýrý yollardan delil elde etmeleri, örneðin bir belgeyi çalmalarý ve bunu yetkili makamlara vermeleri durumunda bu deliller, kural olarak deðerlendirilebiliyordu. Anayasa m. 38/6’da yapýlan düzenlemeden sonra artýk bu mümkün olmaktan çýkmýþtýr. Çünkü, CMK’da yer alan, özellikle yasak delil metodlarý özel kiþiler deðil, koðuþturma makamlarý için öngörülmüþtü. Çünkü CMK bu yolda hükümler öngörmüþtür. Anayasanýn yeni düzenlemesinden sonra MUTLAK DELÝL YASAÐI ÖZEL KÝÞÝLER ÝÇÝN DE GEÇERLÝDÝR. ZÝRA ANAYASA HÜKÜMLERÝ SADECE KAMUYU DEÐÝL ÖZEL KÝÞÝLERÝ DE BAÐLAR. 129 Hemen kaydedelim ki, burada DELÝL ELDE ETMEK söz konusu deðilse, Anayasa ve CMK KANUNA AYKIRI OLARAK DELÝL ELDE ETMEYÝ YASAKLADIÐINDAN, soruþturma ve kovuþturma makamlarýna ve özel kiþilere baþkalarýnca getirilen veya tesadüfen bulunan deliller bu yasak kapsamýnda deðildir. Zira ELDE ETMEK ibaresinden maksat, soruþturma ve kovuþturma organlarýnýn ve özel kiþilerin AKTÝF OLARAK DELÝL TOPLAMALARIDIR. Özel kiþiler için geçerli olan delil yasaklarýnýn özel güvenlik görevlileri için evleviyetle (öncelikle) geçerli olacaðý açýktýr. VII. ÝSTÝNAF BAÞVURUSU ÜZERÝNE ÝLK DERECE MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER 205. Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusunu hangi hallerde reddedebilir? Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusu üzerine, talebi üç ayrý yönden inceleyerek kararýný verir. a) Süre Yönünden; CMK’ nýn 273/1 maddesine göre, hükmün açýklanmasýndan itibaren ya da ilgililerin yokluðunda verilen hükümlere karþý kararýn tebliðinden itibaren 7 gün içerisinde baþvurunun yapýlýp yapýlmadýðýný inceler. Ýstinaf baþvurusu süresinde yapýlmamýþ ise, ilk derece mahkemesi istinaf talebini reddeder58. Sürenin kusursuz geçirilmesi halinde eski hale getirme mümkündür (CMK m.40 vd.). b) Ýstinafa Baþvurabilecek Hükümlerden Olup Olmadýðý Yönünden; CMK’ nýn 272/3 maddesine göre ilk derece mahkemelerinin bazý hükümleri kesindir. Kesin olan bu hükümlere karþý istinaf yoluna baþvurulamaz. Kanunda tek tek sayýlan ve istinaf kanun yolu kapalý kararlar þunlardýr; Ýlk derece mahkemesince yapýlan yargýlama sonucu ikibin liraya kadar (Ýkibin lira dahil) adli para cezalarýna mahkum edilme hallerinde verilen kararlara karþý istinaf yoluna baþvurulmasý yasanýn açýk hükmüne göre mümkün deðildir. Ýstinaf yolu kapalý olan bir diðer karar ise; CMK’nýn 272/3-b maddesine göre “üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen adli para cezasýný gerektiren suçlardan beraat hükümlerine karþý istinaf yoluna baþvurulamaz.” Kanun metninde “ üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen...” denildiði için beþyüz gün dahil adli para cezasýný gerektiren suçlardan dolayý ilk derece mahkemeler tarafýdan verilen beraat kararlarýna karþý istinaf yoluna gidilemez. Ancak 15 yýl ve daha fazla hapis cezasýna iliþkin hükümler bölge adliye mahkemelerince resen incelenecektir. 58 Þahin, Gazi Þerhi m.273 vd. 130 Kanunlarda kesin olduðu yazýlý bulunan hükümlere karþý istinaf yoluna baþvurulamaz. Yasa koyucu burada genel bir hüküm getirmiþ ve CMK ve diðer kanunlarda kesin olduðu belirtilen kararlara karþý bu yolun kapalý olacaðýný belirtmiþtir. c) Ýstinaf baþvurusuna hakký bulunup bulunmadýðý yönünden; Ýlk derece mahkemesi istinaf baþvurusunda bulunan kiþinin buna hakký bulunup bulunmadýðýný inceler. Ýstinaf baþvurusuna hakký olanlar CMK’nýn 260 maddesine göre Cumhuriyet Savcýsý, sanýk, katýlan, katýlma talepleri reddedilmiþ ya da karara baðlanmamamýþ olanlar, suçtan zarar görenler ve CMK’nýn 237 maddesine göre kamu davasýna katýlma hakký bulunup da duruþmada haberdar edilmeyenlerdir. Ayrýca CMK’nýn 261 maddesine göre avukat (müdafii ya da vekil), 262. maddesine göre sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi de istinaf talebinde bulunabilirler. Ýlk derece mahkemesi istinaf talebinin bu kiþilerden biri tarafýndan yapýlmadýðýný tespit ettiðinde talebi reddeder. 206. Ýstinaf talebinin red kararýna karþý baþvuru yolu var mýdýr? Ýlk derece mahkemesi, istinaf baþvurusunu reddettiðinde bu red kararýný istinaf talebinde bulunan ilk derece Cumhuriyet Savcýsý veya ilgililere teblið eder. Cumhuriyet Savcýsý ya da ilgili red kararýnýn kendilerine tebliðinden itibaren 7 gün içerisinde BAM’dan red talebinin doðru olup olmadýðý yönünden karar vermesini isteyebilir. Bu durumda ilk derece mahkemesi dosyayý BAM’a gönderir ve BAM ilk derece mahkemesinin istinaf talebi konusundaki red kararýný yerinde görürse CMK’nýn 279/1-b maddesine göre istinaf baþvurusunun reddine karar verir. BAM’ýn red kararý kesindir, verilen red kararýna karþý temyize gidilemez. Ýlk derece mahkemesi istinaf talebinin yapýlmasýndan ve kendisi tarafýndan verilen red kararýndan sonra dosyanýn BAM’a gönderilmesi aþamasýnda infaz iþlemleri devam eder. 207. Ýlk Derece mahkemesi istinaf baþvurusunu uygun bulursa hangi iþlemleri yapmalýdýr? Ýlk derece mahkemesi, istinaf baþvuru yapýldýktan sonra istinaf talebini uygun bulursa, istinaf baþvurusunun bir örneðini karþý tarafa teblið eder. Ýstinaf talebi CMK’nýn 273/1 maddesine göre zabýt katibine verilen beyan ile yapýlmýþ ise, tutanaða baðlanan bu beyan karþý tarafa teblið edilir. Karþý taraf teblið tarihinden itibaren 7 gün içerisinde cevabýný yazýlý olarak verir (CMK m. 277/1). Ýlk derece mahkemesinin kararýna karþý sanýk aleyhine Cumhuriyet Savcýsý, katýlan ya da vekili tarafýndan istinaf yoluna baþvurulmuþ ise, sanýðýn beyanýnýn zabýt katibine bildirip zabýt katibi tarafýndan bu beyanýn tutanaða baðlanmasý suretiyle cevap verilebilir (CMK m 277/2). Yani sanýk, aleyhine yapýlan istinaf baþvurusuna karþý sözlü bir beyanla cevap verebilir. Ýstinaf talebine cevap verildikten sonra ya da buna iliþkin tebliðden itibaren 7 gün geçmesine raðmen istinaf talebine cevap verilmemiþ ise ilk derece mahkemesi dosyanýn BAM’a gönderilmesi için dosyayý ilk derece Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verir. Ýlk derece 131 Cumhuriyet Baþsavcýlýðý dosyayý Bölge Adliye Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderir. (CMK m. 277/2) CMK’nýn 277/3 maddesi istinaf isteminin tebliði ve bu istinaf talebine cevap verilme ile ilgili CMK’nýn 262 ve 263 madde hükümlerinin saklý olduðunu hükme baðlamýþtýr. CMK’nýn 262’inci maddesi yasal temsilcinin ve eþin þüpheli ve sanýk lehine baþvurma hakkýný, CMK’nýn 263. madde ise, tutuklunun kanun yollarýna baþvuru þekillerini düzenlenmiþtir. Bu madde hükümlerine göre sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi sanýðýn baþvurabileceði bütün kanun yollarý gibi istinafa da baþvurabilirler. Sanýðýn eþi ya da yasal temsilcisinin istinafa baþvurusu ya da cevap verme þekli yukarýda açýklanan CMK’nýn 277/1,2 maddesindeki sanýðýn baþvurabileceði þekle tabidir. Tutuklu bulunan sanýk, zabýt katibine tutuklu bulunduðu ceza infaz kurumu ve tutuk evi müdürlüðüne beyanda bulunmak suretiyle ya da dilekçe vererek istinaf yoluna baþvurabilir (CMK’ m. 263/1). 208. Ýstinaf baþvurusunun hükme etkisi nedir? Ýstinaf baþvurusunun hükme etkisi CMK’nýn 275. maddesinde düzenlenmiþtir. CMK’nýn 275/1 maddesine göre “süresi içinde yapýlan istinaf baþvurusu, hükmün kesinleþmesini engeller”. Bu nedenle, süresi içinde davanýn ilgilileri tarafýndan istinaf yoluna baþvurulmasý hükmün kesinleþmesini engeller. Madde metninden görüleceði üzere, kararýn açýklanmasýndan itibaren 7 günlük süre içinde yapýlacak olan istinaf baþvurusu sonucu daha önce verilmiþ olan son kararýn yani hükmün kesinleþmesi engellenmiþ olacaktýr. Ancak istinafa gidilen hüküm konusunda BAM CMK’nýn 280. maddesine göre istinaf baþvurusunun esastan reddine iliþkin karar verirse, bu durumda ilk derece mahkemesinin kararý kesinleþir. Ýlk derece mahkemesi yargýlama sonucunda verdiði kararda sadece hüküm fýkrasýný açýklamýþ, ancak hüküm gerekçesi tümüyle açýklanmamýþ ise bu durumda ilgililer ya da Cumhuriyet savcýsý istinaf baþvurusunu, süresi içerisinde yani 7 gün içinde yapmak zorundadýrlar. Bu durumda istinaf kanun yoluna baþvuran ilgililer ya da ilk derece Cumhuriyet Savcýsý gerekçeli kararý henüz görmeden istinaf kanun yoluna baþvurmak zorunda kalacaklarýnda hükmü veren ilk derece mahkemesi istinaf kanun yolundan dolayý yapýlan bu baþvuruyu öðrenmesinden itibaren 7 gün içerisinde hükmün gerekçesini ilk derece Cumhuriyet Savcýsý ve diðer ilgililere teblið etmek zorundadýr. (CMK m. 275/2) CMK’nýn 232/3 maddesine göre “ hükmün gerekçesi, tümüyle tutanaða geçirilmemiþ ise, açýklanmasýndan itibaren engeç 15 gün içinde dava dosyasýna konulur.” Bu nedenle 7 günlük hükmün gerekçesinin tebliðine iliþkin süre, hükmün gerekçesinin dosyaya konulmasýndan itibaren baþlar. 132 VIII BÖLGE ADLÝYE MAHKEMESÝ CUMHURÝYET BAÞSAVCILIÐINCA YAPILACAK ÝÞLEMLER 209. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, dosyadaki tebligat eksikliklerinin giderilmesini nasýl saðlar? Ýlk derece mahkemesi dosyasý, BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna geldiðinde BAM 5235 sayýlý adli yargý Ýlk Derece Mahkemeleri ile Bölge adliye mahkemelerinin kuruluþ, görev ve yetkileri hakkýnda kanunun 40/2-4 maddelerine göre Cumhuriyet Baþsavcýsý dosyayý bizzat inceleyebileceði gibi, Cumhuriyet Savcýlarýndan birisine de verebilir. Ýlk derece mahkemesi sanýk veya diðer ilgililerin yokluðunda verilen karar teblið edilmeden (CMK m.273/2) veya istinaf dilekçesi ya da istinaf talebini içerir tutanaðýn ilgililere teblið yapýlamadan dava dosyasý BAM Cumhuriyet savcýlýðýna gelmiþ ise, BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý kararý veya istinaf talebini içerir dilekçenin ilgililere tebliðini saðlar. CMK’nýn 278. maddesi “...varsa tebligat eksikliklerinin giderilmesi saðlandýktan...” hükmünü düzenlemiþ olup burada tebligat eksikliðini bizzat BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn yerine getirip getirmeyeceði konusunda açýk bir hüküm getirmemiþtir. Kanýmýzca BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gelen dosyada tebligat eksiklikleri bulunduðu durumlarda bu eksikliklerin giderilmesi için BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý dosyayý ilk derece mahkemesine geri gönderir. Ayrýca ilk derece mahkemesi aþamasýnda tebliðin usulüne uygun yapýlýp yapýlmadýðý, vekil ve müdafii ile yapýlan iþlemlerde tebliðin vekile yapýlýp yapýlmadýðý, yaþ düzeltilmesi ilk derece ceza mahkemesinde ara kararý ile yapýlmýþ ve hüküm nüfus temsilciliðinin yokluðunda verilmiþ ise, hükmün nüfus müdürlüðüne teblið edilip edilmediðini (CMK’ m. 218) araþtýrýp, bu konularda tebligat eksikliði var ise bunlarýnda giderilmesini BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý ilk derece mahkemesinden ister. Ýlk derece mahkemesince ilgililerin yokluklarýnda verilen karar teblið iþlemleri yapýlmadan bölge adiye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna geldiðinde, BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý bu eksikliklerin giderilmesini ilk derece mahkemesinden ister . BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý bu þekilde tüm tebligat iþlemlerinin tamamlanmasýný saðladýktan sonra yazýlý düþünceyi içeren tebliðname ile dosyayý BAM ceza dairesine verir. BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca düzenlenen tebliðname ceza dairesince ilgililere teblið edilmelidir. Buradaki amaç BAM Cumhuriyet savcýsýnýn istinaf baþvurusu hakkýndaki görüþlerinin diðer taraflara bildirilerek, bu düþünce hakkýndaki görüþlerini gönderebilmelerini veya savunmaya iliþkin beyanlarýný sunmalarýný saðlamaktýr. Ayný þekilde bölge adli mahkemesi Cumhuriyet Savcýsýnýn tebliðnamesinin dosyanýn ilgililerine teblið edilmesi adil yargýlama ilkesi ile baðlantýlýdýr. 210. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn soruþturmayý geniþletme yetkisi var mýdýr? BAM, ilk derece mahkemesi tarafýndan verilen kararlarýn maddi ve hukuki açýdan 133 denetimini yaptýðýndan BAM savcýlýðýnýn hareketsiz kalacaðýný kabul etmek doðru olmaz. BAM maddi ve hukuki sorunlarý birlikte deðerlendirecek, gerekirse istinaf aþamasýnda delillerde incelenerek yeniden yargýlama yapýlýp, ilk derece mahkemesinin hatalý kararlarý düzeltilebilecektir. Bu nedenle, gerektiðinde, BAM savcýlýðýnca delil toplanmasý, keþif yapýlmasý, bilirkiþi atanmasý, koruma tedbirlerine baþvurulmasý gibi iþlemler yapýlacaktýr. BAM’da yüz yüzelik (vasýtasýzlýk)ve sözlülük ilkesi uygulanýp ilk derece mahkemesince verilen karar ikinci kez inceleme konusu yapýlacaktýr. BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý iddianameye konu fiil ve fail ile baðlýdýr. Tebliðnameye BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý belge ve delilleri de ekler ve yazýlý olarak ilgili ceza dairesine sunar. Tebliðnamede hükmün bozulmasý, onanmasý, ya da baþka bir karar verilmesi isteminin gerekçeli olmasý gerekir. Tebliðnamede hangi sanýk veya suçlar için istinaf talebinde bulunulduðunun gösterilmesi gerekir. 211. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý delil ve belge sunabilir mi? BAM, ilk derece mahkemesi tarafýndan verilen ve kendi önüne gelen dosya ile ilgili esastan yeniden yargýlama yapacaðýndan, BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý maddi gerçeðin ortaya çýkmasý için elbette ki yeni deliller sunabilir. Ýstinafa baþvuru halinde ilk derece mahkemesinin kararý kesinleþmediðinden ve ilk derece mahkemesi tarafýndan verilen kararýn yargýsal denetimi yapýlacaðýndan, BAM aþamasýnda BAM Cumhuriyet savcýsý CMK’nýn 278. maddesine göre “...sunulmasý gereken belge ve deliller de eklendikten sonra...” hükmü bulunduðundan belge ve deliller ile birlikte tebliðnamesini yazýlý olarak hazýrlar ve BAM’a sunar. 212. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, dosyayý ilk derece mahkemesine geri gönderebilir mi ? CMK’nýn istinaf hükümlerini düzenleyen 272-285. maddeleri arasýnda dosyanýn BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca geri gönderilebileceðine dair bir hüküm bulunmamaktadýr. CMK’nýn 278. maddesine göre tebligat eksiklikleri var ise bu eksikliklerin giderilmesi saðlandýktan sonra ve sunulmasý gereken belge ve deliller eklendikten sonra yazýlý düþünceyi içeren bir tebliðname ile birlikte dosyanýn BAM ceza dairesine verileceði hükmü bulunduðundan, BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn, dava dosyasýný tebligata iliþkin hususlarda eksiklik saptamasý halinde, bu eksikliklerin giderilebilmesi için, dosyayý ilk derece mahkemesine geri göndermesi mümkündür. Ancak bu ihtimal dýþýnda dosyanýn geri gönderilmesi mümkün deðildir. 213. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý tebliðnamede hangi hususlara yer vermelidir? BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý ceza dairesine gönderdiði tebliðnamede dairenin ne þekilde karar vermesi gerektiði konusunda yazýlý mütalaa beyan edecektir. Tebliðnamede 134 hangi suçlar için ya da sanýklar için istinafa baþvurulduðnun gösterilmesi gerekir BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý ilk derece mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðý ile ilgililerin istinaf istemine katýlýp katýlmadýðýný belirtir ve varsa baþka istinaf nedenleri olup olmadýðýný açýklar. BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tebliðnamede; • Uygulanan maddelere göre verilen cezanýn doðru hesaplanýp hesaplanmadýðý, • Ýstinaf talebi vekil veya müdafii tarafýndan yapýlmýþ ise, vekaletnamenin dosyada bulunup bulunmadýðý, • Ýlk derece mahkemesinin kýsa kararý ile gerekçeli karar arasýnda çeliþki bulunup bulunmadýðý, • CMK’nýn 206. maddesi gereðince sanýk sonradan ifade vermiþ ise daha önceki oturumlarda toplanan delillerin kendisine bildirilip bildirilmediði, • CMK’nýn 181. maddesi gereðince tanýk ve bilirkiþi ifadelerinin talimat yoluyla alýnmasý halinde Cumhuriyet Savcýsýnýn “görüldü”sü bulunup bulunmadýðý, • CMK’nýn 176. maddesi gereðince vekilin ve müdafiin duruþmaya usulüne uygun olarak davet edilip edilmediði, • Tanýk ve bilirkiþilere yemin verilip verilmediði, tanýklara çekilme hakký olduðunun hatýrlatýlýp hatýrlatýlmadýðý, • CMK’nýn 182. maddesi gereðince genel ahlakýn veya kamu güvenliðinin kesin olarak gerekli kýldýðý hallerde, duruþma gizli yapýlmýþ ise, hükmün alenen tefhim edilip edilmediði, • Artýrma ve indirme yapýlmýþ ise uygulamadaki sýranýn 5237 sayýlý TCK’ nun 61. maddesi içeriðine uygun olup olmadýðý, • Sanýðýn yaþýnýn küçük olmasý nedeniyle kamu davasýnýn açýlmasýnýn ertelenmesi (5395 sayýlý ÇKK m. 19), verilen ceza miktarýna göre hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasýna karar verilip verilmediði (5395 sayýlý ÇKK m. 23), • Sanýk veya vekilinin takdiri indirim maddesinin uygulanmasý, paraya çevirme ve erteleme talebi olup olmadýðý, mahkemece bu taleplerin kabul edilip edilmeme durumlarýnýn tartýþýlýp tartýþýlmadýðý, paraya çevirme ve erteleme taleplerinin reddi halinde gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadýðý, • Para cezasýnýn takside baðlanmasý halinde taksit süreleri ile adetinin kararda gösterilip gösterilmediði, taksitlerinin birinin süresinde ödenmemesi durumunda geri kalan kýsmýn bir defada tahsiline karar verilip verilmediði, 135 • Sanýðýn sürücü belgesi olup olmadýðý, varsa örneðinin dosyaya konulup konulmadýðý, veriliþ tarihi itibar ile suç tarihinden önceye rastlýyorsa, hakkýnda 2918 sayýlý Karayollarý Trafik Kanunun 119. maddesinin uygulanýp uygulanmadýðý, • Katýlanýn tazminat talebi olup olmadýðý, ayrýca faiz talep edip etmediði, faiz talebi varsa baþlanýðýç tarihi gösterip göstermediði, mahkemece talep doðrultusunda karar verilip verilmediði, • Avukatlýk ücretinin takdirinde hukuki yardýmýn tamamlandýðý veya dava sonunda hüküm verildiði tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alýnacaðý (1136 Avukatlýk Kanunun madde 168/son), • Yargýlama giderlerine hükmedilip edilmediði, iþtirak halindeki suçlarda her sanýktan ayrý ayrý tahsiline karar verilip verilmediði, • 5320 sayýlý CMY Yürürlük ve Uygulama Þeklindeki Yasanýn 6. maddesindeki düzenleme gereðince 01.06.2005 tarihinden sonraki suçlarda tazminat taleplerinin 466 sayýlý kanun dýþý yakalanan veya tutuklanan kimselere tazminat verilmesi hakkýnda kanun yerine, CMK’nýn 141-144 maddeleri hükmünün uygulanýp uygulanmadýðý, hususlarýný inceleyip buna göre tebliðname yazar. 214. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý tutukluyu tahliye edebilir mi ? CMK’nýn 272 ve 285 maddesi arasýnda düzenlenen istinaf konusunda BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn tutukluyu serbest býrakýp býrakamayacaðý hususunda bir hüküm yoktur. 5235 sayýlý Adli Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluþ, Görev ve Yetkileri Hakkýndaki Kanun’un 40 ve 41 maddelerinde BAM Cumhuriyet Baþsavcýsý ile Cumhuriyet Savcýsýnýn görevleri düzenlenmiþ olup, ancak tutukluyu tahliye edebileceklerine dair bir hüküm bulunmamaktadýr. Buna karþýlýk, CMK’nýn 103/2. maddesine göre “soruþturma evresinde Cumhuriyet Savcýsý Adli Kontrol ve tutuklamanýn artýk gereksiz olduðu kanýsýna varacak olursa, þüpheliyi resen serbest býrakýr. Kovuþturmaya yer olmadýðý kararý verildiðinde þüpheli serbest kalýr” hükmü bulunmaktadýr. Bu hüküm, genel hükümdür ve elbette ki istinaf aþamasýnda da, bu aþama bakýmýndan bu yolda düzenleme bulunmadýðýndan; özellikle de, savcýya böyle bir iþlem yapmak yasaklanmýþ da bulunmadýðýndan, geçerlidir. Kaldý ki, Ceza Muhakemesi Hukukunda, Ceza Hukukundan farklý olarak kýyas, kural olarak yasak deðildir. Bu hukuk dalýnda kýyas sadece 2 noktada yasaktýr: 1. Özgürlüðü kýsan düzenlemeler, örneðin tutuklama, yakalama, arama, elkoyma gibi; 2. Sýnýrlayýcý istisnai düzenlemeler, örneðin kanunda tek tek sayýlarak belirtilmiþ hakimin görev yasaklarý veya tutuklama sebepleri gibi. Bu iki istisna dýþýnda Ceza Muhakemesi Hukukunda kýyas serbesttir. 136 Öte yandan, soruþturma evresinde her savcýya tanýnmýþ bulunan bir yetkinin, istinaf savcýsýndan esirgenmesi kabul edilemez; böyle bir tutum CMK’nýn özgürlükçü tutuklama rejimine aykýrýdýr. Yeni CMK’nýn özellikle CMK m.160/2 ve m.171 de savcýya biçtiði yeni rol, onu neredeyse yargýca yaklaþtýrmýþtýr. Bu noktada savcýlarýmýza güvenmek gerekmektedir. Savcýnýn tutuklu sanýðý tahliye etmesi, eski CMK m.126 esas alýnarak dahi var sayýlýyor; doktrinde tahliye için deðil, tutuklama için hakim kararýnýn aranacaðý söyleniyordu59. Yeni CMK’nýn özgürlükçü tutuklama rejimi ve savcýya biçtiði aktif rol karþýsýnda, bu yorum CMK m.103/2 için evleviyetle geçerlidir. Ne var ki, bugün hala eski CMK uygulamasý varlýðýný sürdürmekte olduðundan, savcýlarýmýzýn en ufak bir delilin varlýðý hallerinde iddianame düzenlemeye devam ettikleri, CMK m.103/2’yi uygulamaktan çekindikleri gözlemlenmektedir. Þayet savcý bu yetkisini kullanmada sakýnca görürse, tebliðname ile birlikte BAM ceza dairesinden tutuklunun tahliyesini isteyebilir. Esasen istinaf evresinde sanýk ve müdafiinin de tahliye isteminde bulunmasý mümkün olup, bu halde istem hakkýnda istinaf ceza dairesinin karar vermesi gereklidir (CMK m.104, 105). Bütün bu iþlemler yapýlýrken, yeni CMK’nýn tutuklamayý özgürlükçü bir anlayýþla yeniden düzenlediði ve tutuklamayý istisna haline getirdiði unutulmamalýdýr. 215. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý infaza yetkili midir? BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý infaza yetkili deðildir. 5275 sayýlý Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanun, CMK’nýn istinafý düzenleyen 272- 285 maddeleri ile 5235 sayýlý Adli Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluþ, Görev ve Yetkileri Hakkýnda Kanunda BAM Cumhuriyet Baþsavcý ve Savcýlarýnýn görevleri düzenlenmiþ olup, bu yasalarda BAM Cumhuriyet Baþsavcý ve Savcýlarýnýn infaza yetkili olduklarýna dair bir hüküm yoktur. Dolayýsýyla infaza yetkili kurum ilk derece Cumhuriyet Baþsavcýlýklarýdýr. 5275 sayýlý Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ýnfazý Hakkýnda Kanun’un 5. maddesine göre “Mahkeme, kesinleþen ve yerine getirilmesini onayladýðý cezaya iliþkin hükmü Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderir. Bu hükme göre, cezanýn infazý Cumhuriyet savcýsý tarafýndan izlenir ve denetlenir.” Bu hükme göre cezanýn infazý ilk derece mahkemesi cumhuriyet baþsavcýlýðý tarafýndan yerine getirilecektir. Esasen denetim muhakemesi yapmakla görevli bir üst mahkeme olan BAM’ýn, infaz iþlemleri ve cezaevleriyle ilgili konularýn dýþýnda tutulmasý yerinde olmuþtur. Nitekim karþýlaþtýrmalý hukukta da uygulama bu yöndedir. 59 Öztürk/Erdem/Özbek, Uygulamalý Ceza Muhakemesi Hukuku 8'nci baský, s.616, Ankara 2004; Tosun, Türk Suç Muhakemesi Hukuku Dersleri, Ýstanbul 1984, s. 861; Kunter, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. basý Ýstanbul, no.370 II. 137 Diðer taraftan, BAM tarafýndan duruþma açýlmak suretiyle verilen kararlarýn infazý ilk derecede yapýlacaðýndan, bu dosyalarýn da ilk derece mahkemesine dönmesi gereklidir. Her ne kadar 5275 sayýlý Kanun uyarýnca, infaz aþamasýnda bazý konularda BAM ceza dairesinin kararýna ihtiyaç duyulacak ise de, bu taleplerin ilk derece C. savcýsý tarafýndan yapýlarak istinaf mahkemesine iletilmesi mümkün olacaktýr. IX. ÝSTÝNAF MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER A. ÖN ÝNCELEME 216. Tebliðname kimlere ve nasýl teblið edilmelidir? BAM C. Baþsavcýlýðýndan gelen dosya üzerine, BAM Ceza Dairesince ilk olarak C. Savcýlýðýnda dosya hakkýnda düzenlenen tebliðname ilgililere teblið olunur(CMK m.278). Teblið iþleminin daire baþkan veya hakiminin verdiði talimata uygun olarak, BAM Ceza Dairesi yazý iþleri müdürünce yürütülmesi mümkündür. Teblið iþleminin dosyanýn ön incelemesinden önce yerine getirilmesi uygun olur. Aslýnda temyiz yolu bakýmýndan CMK’nýn 297/3. maddesinde Yargýtay C. Savcýsýnýn tebliðnamesinin temyiz edene ve ayrýca tebliðname aleyhine olan katýlan veya sanýða teblið edilmesi gerektiði belirtilmiþtir. Buna karþýn istinaf yolu yönünden tebliðnamenin teblið edilmesi gereken ilgililer maddede açýklanmamýþtýr. Bu nedenle kimlere teblið edileceði hususunun 297/3. maddeye kýyasla belirleneceði görüþü ileri sürülebilir ise de, 278. maddede ‘ilgililer’ tabiri kullanýlarak kýsmen bir belirleme yapýldýðý da düþünülebilir. Ýstinaf yolunun gerektiðinde maddi olayý kapsayan yeniden yargýlamayý amaç edinmesi karþýsýnda, teblið hususunun daha geniþ tutulmak istendiði de söylenebilir. Bu nedenle tebliðname içeriðinin aleyhine olup olmadýðýna bakýlmaksýzýn temyiz edene ve ayrýca temyiz etmeseler dahi sanýk veya müdafi ile katýlan ya da vekiline teblið edilmesi gerekecektir. Buna karþýn, tebliðnamenin C. Savcýsýna tebliðine gerek yoktur. CMK 273/4. maddeye göre katýlan sýfatýný almayan suçtan zarar gören kiþinin de istinaf yoluna baþvurma hakký bulunmakla birlikte, istinaf yoluna baþvurmayan zarar görenin davanýn tarafý bulunmadýðý gözetilerek, bu kiþiye tebliðnamenin teblið edilmesine gerek bulunmadýðý düþünülmelidir. Dolayýsýyla tebliðname, katýlan ve sanýða teblið edilmeli, suçtan zarar gören ve katýlma sýfatý bulunmayan kiþiye ise ancak istinaf yoluna baþvurmasý koþuluyla teblið edilmelidir. Bu arada belirtelim ki, tebliðnamenin tebliði gereken ilgililerin varsa yasal temsilcileri veya vekil ya da müdafilerine teblið yapýlmalý, asile teblið yapýlmamalýdýr. Çünkü 7201 sayýlý Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarýnca, ilgili kanunda aksi belirtilmiþ olmadýkça, vekil varken asile teblið yapýlamaz. Birden fazla vekil veya müdafi varsa, bunlardan birine teblið yapýlmasý yeterlidir. 138 217. Ön incelemede hangi kararlar verilir? Ön inceleme sýrasýnda BAM’ýn yetkili olmadýðý anlaþýlýrsa yetkisizlik kararý verilir (CMK m.279/1). Burada ayrýca ön inceleme sýrasýnda baþvurunun kabul edilebilirliðine iliþkin karar verilmektedir. Baþvurunun kabul edilebilir sayýlabilmesi için ‘red’ nedenlerinin bulunmamasý gereklidir. BAM Ceza dairesi, yaptýðý ön inceleme sonunda; a) Baþvurunun süresinde olmadýðýný, b) Baþvuranýn buna hakkýnýn bulunmadýðýný, c) Ýncelenmesi istenilen kararýn istinaf yolu açýk olmayan kararlardan olduðunu, Tespit etmesi durumunda ‘istinaf baþvurusunun reddine’ karar verir (CMK m. 279/2). (Geniþ bilgi için ayrýca 221 numaralý soruyla ilgili açýklamaya bakýnýz.). Diðer taraftan BAM ceza dairesi, ön inceleme sonunda yetkili olduðunu ve yukarýda açýklanan red sebeplerinden birinin de bulunmadýðýný saptarsa, baþvurunun kabulüne karar vermelidir. 218. Ön inceleme usulü nasýldýr? Ön incelemenin sonunda verilecek olan kararlarýn heyet halinde verilmesi zorunludur. Fakat heyetin görüþmesinden önce, daire baþkaný tarafýndan bir üyeye 279. madde yönünden inceleme görevi verilebilir. BAM ceza dairesinin ön inceleme sonucunda yetkisizlik veya red kararý vermesi durumunda dosyadan elini çekmektedir. Bu halde verdiði karar nihai karar mahiyetindedir. Baþvuru kabul edildiðinde ceza dairesi derhal ‘inceleme’ aþamasýna geçecek ise, kanu’nun 280. maddesi gereði bir karar verecek ve bu karar içerisinde öncelikle baþvurunun kabulüyle ilgili kararýný açýklayacaktýr. Fakat ön incelemeden sonra dosyanýn ‘inceleme’ için sýra beklemesi gerekecek ise, kararýný ‘ön inceleme kararý’ adý verilebilecek olan bir karar düzenleyerek yapmalýdýr. Ön inceleme sonucunda yetkisizlik veya red kararý verilmiþ olursa, kararla birlikte dosyanýn mahalline gönderilmesi gerekecektir. Buna karþýn ön inceleme sonucunda daire BAM’ýn yetkili ve baþvurunun süresinde olduðu, incelenen kararýn istinaf yoluna tabi bulunduðu ve baþvuranýn buna hakký olduðu kanaatýna varýrsa, bu kanýsýný karara baðlayarak 280. maddede düzenlenen inceleme aþamasýna geçecektir. Ön inceleme sonunda hemen esas hakkýnda incelemeye de baþlanýlmalý mý yoksa esas incelemesi için dosyalar sýraya mý alýnmalýdýr? 139 Ön incelemenin baþlangýçta, yani dosyanýn ceza dairesine geldiði tarihten itibaren makul bir süre içinde yapýlmasý yararlý olacaktýr. Böylece yetkisizlik veya red kararý verilmesi gereken dosyalarýn birikim yapmasý önlenmiþ olur. Red ve yetkisizlik kararý verilmez ve baþvuru kabul edilirse, bu kez dosyanýn inceleme evresine kadar sýra beklemesi gerekir. Ön inceleme sonunda görevsizlik veya red nedenlerinin bulunmadýðýnýn anlaþýlmasý durumunda baþvuru kabul edilmiþ olmaktadýr. Her ne kadar CMK’nýn 279 ve 280. maddelerinde açýk bir düzenleme olmasa da, aslýnda BAM ceza dairesinin bu durumda ‘baþvurunun kabulüne’ karar vermesi gerektiði söylenmelidir. Baþka bir ifadeyle, BAM ön inceleme sonunda yetkisizlik veya red kararý vermemiþ ise, incelemesini baþvurunun kabul edildiðini belirterek sonlandýrmalý ve bu þekilde ‘inceleme’ evresine geçilmelidir. Bu yönde þu þekilde karar verilmesi mümkündür; “5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 279. maddesi uyarýnca dosya üzerinde yapýlan ön inceleme sonucunda; Dairenin yetkisi, baþvuranýn hakký, baþvuru süresi ve yasa yolunun açýklýðý yönünden sanýk ........’ýn istinaf baþvurusunun kabul edilebilir olduðu kanaatýna ulaþýlarak esas hakkýnda inceleme yapýlmasýna ...... tarihinde oybirliðiyle karar verildi.” 219. Savcý, müdafi ve vekil ön incelemeye katýlýr mý? Ön inceleme aþamasýnda henüz duruþma açýlmadýðýndan, incelemenin dosya üzerinden yapýlmasý gerekmektedir. Bu aþamada taraflarca delil ikamesinde bulunulmasý veya baþka usul iþlemlerinin yapýlmasý gibi yöntemler kabul edilmemiþtir. Bu nedenle de gerek taraflar ve vekillerinin ve gerekse BAM savcýsýnýn ön incelemeye katýlmasý kanunda öngörülmemiþtir. Dolayýsýyla ön incelemenin yalnýzca ceza dairesi heyeti tarafýndan yürütülmesi gerekmektedir. 220. Hangi halde yetkisizlik kararý verilir? BAM ceza dairesi, ön incelemede ilk olarak yetkili olup olmadýðýný inceleyecektir. Bu incelemede dosyanýn baþka bir BAM ceza dairesinin yetkisinde bulunduðunu belirleyecek olursa, ‘yetkisizlik’ ve dosyanýn yetkili BAM’a ‘gönderilmesine’ karar verecek ve dosyayý yetkili BAM’a gönderecektir. Yetkisizlik kararýnda hangi BAM’ýn yetkili olduðu açýklanmalý ve gönderme kararýnda da bu BAM’ýn adý gösterilmelidir. 221. Ýstinaf baþvurusunun reddine hangi hallerde karar verilir? 1- Ýstinaf yolunun açýk olmamasý : Ýlk derece mahkemesi kararý, BAM tarafýndan incelenebilecek nitelikteki kararlardan deðilse, red kararý verilmelidir. Ýstinaf baþvuru yolu açýk olmayan kararlar CMK’nýn 272/3. maddesinde sayýlmaktadýr. Bunlar, sonuç olarak 140 hükmedilen 2000YTL adli para cezasýna mahkumiyet hükümleri, üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen adli para cezasýný gerektiren suçlardan beraat hükümleri ve kanunlarda kesin olduðu belirtilen diðer hükümlerdir. 2- Baþvurunun süresinde yapýlmamasý : Ýstinaf baþvurusunun tefhim veya tebliðden itibaren 7 gün içerisinde yapýlmasý gerekmektedir (CMK 273/1). Baþvuru süresi geçirilmiþ ise Kanun’un 276. maddesi gereði yerel mahkemenin dilekçeyi reddetmesi gerekir. Fakat ilk derece mahkemesinin red kararý vermemesi ya da red kararý verilmekle birlikte bu karara karþý BAM’a baþvurulmasý nedenleriyle dosya kendisine gelen BAM ceza dairesi sürenin geçirilmiþ olduðunu belirlerse red kararý vermelidir. Süre yönünden red kararý temyiz yolu bakýmýndan da geçerli olmaktadýr. Bu nedenle red kararýnýn temyiz mahkemesi kararlarýnda olduðu gibi þu biçimde verilmesi olanaklýdýr; “Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, baþvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüþüldü: Dilekçenin süresi içinde verilmediði anlaþýldýðýndan, 5320 sayýlý Yasanýn 8/1 ve 1412 sayýlý CYY.nýn 317.maddesi uyarýnca sanýk Hüseyin D... müdafiinin tebliðnameye uygun olarak, temyiz isteðinin reddine, 27.2.2006 tarihinde oybirliðiyle karar verildi.”60 3- Baþvuranýn buna hakký olmamasý : Ýstinaf yoluna baþvuran kiþinin aslýnda baþvurma hakký bulunmayan bir kimse olduðunun anlaþýlmasý durumunda red kararý verilmelidir. Kimlerin baþvurma hakký olduðu konusuna daha önce deðinilmiþti. Bundan baþka vekil veya müdafi tarafýndan yapýlan baþvurularda, vekalet iliþkisinin sürüyor olmasý zorunludur. Örneðin ilk derece yargýlamasý sýrasýnda azledilen veya çekilen vekil ya da müdafiinin baþvuru hak ve yetkisinin bulunmadýðý kabul edilmelidir. Temyiz yolu bakýmýndan da geçerli olan bu hususla ilgili olarak Yargýtay tarafýndan verilen bir kararda, katýlanlar vekillerinden birinin daha önce vekillikten çekilmesi nedeniyle baþvurusunun geçerli olmayacaðý, ancak diðer vekilin süresinde baþvurusu bulunduðundan esastan inceleme yapýldýðý belirtilmiþtir; “...katýlanlar vekili Av.Yücel G.’ün, müvekkillerinin de bulunduðu 21.4.2003 tarihli oturumda vekillikten çekilmesi karþýsýnda, katýlan vekili olarak davayý takip edemeyeceði gibi hükmü temyiz ile katýlma ve temyizden vazgeçme yetkisi bulunmadýðý anlaþýlmakla, hükümlerin katýlanlarýn öbür vekili Av.Kemal Y. tarafýndan temyiz edildiði kabul edilerek yapýlan incelemede .... temyiz iddialarý yerinde görülmediðinden hükümlerin onanmasýna 31.1.2006 tarihinde oybirliðiyle karar verildi.”61 60 4.CD. 2005/1730E. - 2006/4662 K. 61 4.CD. 2005/3000E. - 2006/1296 K. 141 222. Yetkisizlik kararlarýna karþý kanun yolu açýk mýdýr? CMK’nýn 267. maddesine göre, ‘hakim’ kararlarý ile, kanunun gösterdiði hallerde ‘mahkeme’ kararlarýna itiraz edilebilir. Kanunun genel sistematiði yönünden, yetkisizlik kararlarýnýn itiraza tabi olduðu anlaþýlmaktadýr. CMK’nýn 18/3. maddesinde, mahkemelerin vereceði yetkisizlik kararlarýnýn itiraza tabi bulunduðu kabul edilmiþtir. Dolayýsýyla, yetkisizlik kararýna karþý kanunun 268/3-e maddesindeki usule uygun olarak inceleme yapýlmalýdýr. 223. Ön incelemede tahliye kararý verilebilir mi? BAM ceza dairesi ön inceleme sýrasýnda tutuklu dosyalarýn incelenmesine öncelik vermelidir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre koþullarý varsa tutuklunun tahliye edilmesi kararýnýn ön inceleme sýrasýnda da verilmesi elbette ki mümkündür. Tahliye nedeni varsa BAM re’sen veya tahliye isteminin incelenmesi kapsamýnda tahliye kararý verebilir. Ýstinaf kanun yoluna baþvurulduktan sonra, sanýk veya müdafii ya da C. savcýsý tarafýndan yapýlacak olan tahliye veya adli kontrol kararý verilmek suretiyle salýverilme istekleri, Kanunun 104/3, 105. maddeleri uyarýnca, dosya üzerinden yapýlacak inceleme sonunda ilgili dairesince karara baðlanýr. Bu kararlara karþý itiraz edilebilir. 224. Baþvurunun reddi kararýnýn hüküm ve sonuçlarý nelerdir? CMK’nýn 286/2-g maddesi uyarýnca, ilk derece mahkemesince verilmiþ olan; davanýn düþmesine, ceza verilmesine yer olmadýðýna veya güvenlik tedbirine iliþkin olarak BAM ceza dairesince verilen istinaf baþvurusunun reddine iliþkin kararlarý temyiz edilemez. Belirtilen ilk derece mahkemesi kararlarýyla ilgili olarak BAM’ýn vereceði ‘baþvurunun reddi’ kararý ile, ilk derece mahkemesinin hükmü kesin hüküm haline dönüþmektedir. Ýstinaf baþvurusu reddedildiðinde, dava dosyasý kendisine gönderilen ilk derece mahkemesi, hükmün kesinleþtiðini öngörerek gereken iþlemleri yapmalýdýr. Buna karþýn, ilk derece mahkemesince verilen kararlardan, anýlan maddenin (g) bendinde sözü edilenlerden baþka nitelikteki hükümlere karþý yapýlmýþ olan istinaf baþvurularý hakkýndaki ‘baþvurunun reddi’ kararlarýnýn temyize açýk olduðu anlaþýlmaktadýr. B. ÝNCELEME 225. Ýnceleme usulü nasýldýr ve sonucunda hangi kararlar verilir? BAM ceza dairesi CMK’nýn 280. maddesi uyarýnca yapacaðý incelemeyi dosya üzerinden ve heyet halinde gerçekleþtirir. Ancak dosyanýn baþkan tarafýndan görevlendirilen bir üyenin hazýrlayacaðý rapor kapsamýnda heyet halinde incelenmesi de mümkündür. 142 Dairenin inceleme sonucunda 280. madde gereði vermesi gereken üç tür karar vardýr. Bu kararlar; a) Ýstinaf baþvurusunun esastan reddi, b) Hükmün bozulmasý, c) Kararýn kaldýrýlmasý, davanýn yeniden görülmesi ve duruþma hazýrlýðý iþlemlerine baþlanmasý, Kararlarýdýr. Bu kararlardan sadece sonuncusunda duruþma açýlarak yargýlamanýn BAM ceza dairesi tarafýndan yenilenmesi gerekmekte, diðer iki halde ise daire nihai kararý vermiþ olmaktadýr. Dosyanýn bir üye tarafýndan tetkik edilip daha sonra incelemenin heyet halinde yapýlmasý da olanaklý bulunmakla birlikte, 280. maddede sözü edilen kararlarýn mutlaka heyet halinde verilmesi zorunludur. Bu kararlar tek hakim tarafýndan verilemez. Ýnceleme aþamasýnda hangi hususlarýn tetkik edileceði maddede açýklanmýþtýr. Kanunun 280/1. maddesine göre BAM ceza dairesi dosyayý, dosyayla birlikte sunulan delilleri, temyiz ve cevap dilekçelerini ve BAM C. Baþsavcýlýðýnýn sunduðu tebliðnameyi incelemek suretiyle ayný maddede gösterilen kararlardan birini alacaktýr. 226. Ýnceleme iþlemine savcý, müdafi ve vekil katýlýr mý? CMK’nýn 280. maddesinde incelemenin dosya üzerinden yapýlmasý öngörülmüþtür. Bu nedenle de BAM ceza dairesinin 280. madde gereði yapacaðý inceleme ve sözü edilen kararlarý vermesi sýrasýnda sadece daire heyeti bulunacaktýr. C. Savcýsý veya taraflar ya da vekillerinin bu evrede heyetin yanýnda hazýr bulunmasý mümkün deðildir. 227. Ýnceleme, istinaf baþvurusunda gösterilen nedenlerle sýnýrlý mýdýr? CMK’nýn 273. maddesinde C. savcýsý hariç, baþvuranlarýn gerekçe göstermesini aramamýþtýr. Ancak savcýnýn gerekçesiz baþvuruda bulunmasýnýn yaptýrýmý CMK’da düzenlenmemiþtir. Bu nedenle, C. savcýsýnýn gerekçe göstermemesi durumunda baþvurunun incelenmesi gerekip gerekmeyeceði hususu tartýþmalýdýr. Ancak unutulmamalýdýr ki, CMK m.273/5’e raðmen savcýnýn gerekçe göstermemekte ýsrar etmesi, genel hükümler çerçevesinde, sorumluluðu gerektirir. Buna karþýn temyiz baþvurusunda tüm ilgililer bakýmýndan gerekçe zorunluluðu (CMK m. 295/1) getirilmiþ ve gerekçe gösterilmemesi durumunda 293. madde uyarýnca temyiz isteminin reddedileceði belirtilmiþtir. Bu hükümler uyarýnca, diðer baþvuranlarýn gerekçe göstermemesi halinde BAM ceza dairesinin dosyayý tüm yönleriyle incelemesi gerektiði, ancak C. Savcýsýnýn gerekçe göstermemesi durumunda, istemi reddetmemekle birlikte savcýdan gerekçesini göstermesini isteyebileceði söylenebilir. Bu eksiklik aslýnda BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan giderilmeli ve tebliðname bundan sonra düzenlenmelidir. 143 Bu düzenleme karþýsýnda C. savcýsýnýn gösterdiði gerekçenin baðlayýcý olup olmadýðý sorunu açýklýða kavuþmamaktadýr. Gerçekten BAM ceza dairesi, C. savcýsýnýn gerekçeleriyle baðlý olmaksýzýn dosyayý tüm yönleriyle inceleyebilecek midir? Bu soruya cevap verilirken de temyizle ilgili 301. maddeye benzer bir düzenlemenin istinaf yolu için öngörülmemiþ olmasýndan yola çýkýlabilir. Temyiz yolunda incelemenin kapsamý 301. maddede açýkça gösterilmiþ ve baþvuruda belirtilen hususlarla sýnýrlý inceleme yapýlacaðý açýklanmýþtýr. Ýstinaf yolu bakýmýndan böyle bir düzenleme bulunmadýðýna göre, istinaf incelemesinin kapsamýnýn sýnýrlandýrýlmamýþ olduðu kabul edilebilir. Bu durumda gerek C. Savcýsý, gerek diðer baþvuranlar bakýmýndan gerekçe ile sýnýrlý kalýnmaksýzýn inceleme yapýlabilecektir. Nitekim doktrinde Öztürk, BAM C. Baþsavcýlýðýnýn tebliðnamesini düzenlerken, istinaf baþvurusunda gösterilenler dýþýnda, varsa diðer istinaf nedenlerini de açýklayacaðýný belirtmek suretiyle konuyu benzer biçimde yorumlamýþtýr.62 228. Baþvurunun ‘esastan reddi’ kararý hangi hallerde verilir? Kanun, BAM ceza dairesinin dosya üzerindeki incelemeyi hangi noktalardan yapmasý gerektiðini 280. maddenin ilk fýkrasýnýn (a) bendinde göstermiþtir. Ýncelemede öncelikle yargýlamanýn usul hükümleri bakýmýndan hukuka aykýrýlýk üzerinde durulmalýdýr. Bu maksatla, mahkemenin oluþumu, görev, yetki, delillerin ikamesiyle ilgili kurallarýn uygulanmasý, gerekçe, vb. tüm usul hükümlerinin uygulanmasý sýrasýnda hükmü etkileyen bir hukuka aykýrýlýðýn bulunup bulunmadýðý deðerlendirilir. Örneðin hükme dayanak alýnan bir delilin hukuka aykýrý yöntemle ele geçirilmiþ olmasý, dinlenen tanýklarýn taraflý ifade verdiklerine iliþkin olarak karþý tarafça sunulan kanýtlarýn yeterince deðerlendirilmemiþ bulunmasý, tanýklara doðrudan soru yöneltilmesi hakkýnýn tanýnmamýþ olmasý, müdafi zorunluluðu bulunduðu halde savunmanýn müdafi olmadan alýnmasý vb. nedenlerin varlýðý durumunda hukuka aykýrýlýðýn varlýðý tespit edilmiþ olacaktýr. Ýkinci olarak, maddi olayýn gerçekleþme biçiminin belirlenmesi noktasýnda delillerin yeterli olup olmadýðý veya failin bu fiili iþleyip iþlemediðine iliþkin olarak araþtýrýlmasý gereken baþka bir delilin bulunup bulunmadýðý hususlarý incelenmelidir. Maddi olayýn gerçekleþme biçimi konusunda mahkemenin tam olarak ikna olacaðý ölçüde delil elde edilemediði halde, olay sýrasýnda orada bulunduðu bilinen bir tanýðýn dinlenilmesine karar verilmesine karþýn, adresi yeterince araþtýrýlmadan veya dinlenilmesi kararýndan usulünce dönülmeden karar verilmesi, yargýlamada eksik inceleme yapýldýðýný gösterecektir. Yine, örneðin maddi olayýn gerçekleþme biçimini farklý þekilde aktaran tanýklarýn bu çeliþkilerinin giderilmesi için çaba gösterilmemiþ olmasý yahut çaba gösterilmesine karþýn giderilemeyen çeliþkili ifadelerden hangi anlatýmýn hangi nedenle üstün tutulduðunun gerekçeli kararda yeterince tartýþýlmamasý durumunda, yerel mahkeme hükmünün ulaþýlan kanaat (mahkemenin kabulü) bölümünün (gerekçenin) yasaya uygun (CMK 230/1-c) bulunmadýðý söylenebilir. 62 Öztürk, s. 707. 144 Üçüncü olarak, mahkemece kabul edilen maddi olayýn nitelendirilmesi yönünden hukuka aykýrýlýðýn olup olmadýðý gözetilmelidir. Ýlk derece mahkemesinin tüm usul iþlemlerini hukuka uygun biçimde yürütmüþ olmasýna, delilleri yöntemince toplayýp maddi olayýn gerçekleþme biçimini gerekçesinde tüm yönleriyle tartýþýp açýklamýþ olmasýna karþýn, fiilin nitelendirilmesinde maddi ceza hukuku yönünden hukuka uygunluk yoksa, hükmün hukuka aykýrý olduðu kabul edilmelidir. BAM ceza dairesinin yukarýdaki gibi yapacaðý inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesi kararýnda usule veya esasa iliþkin herhangi bir hukuka aykýrýlýðýn bulunmadýðý, delillerin toplanmasý ve tartýþýlmasý ile fiilin sanýk tarafýndan iþlendiðinin kanýtlanmasý yönünden deðerlendirilmenin yerinde bulunduðunu tespit ederse, ÝSTÝNAF BAÞVURUSUNUN ESASTAN REDDÝNE karar vermesi gerekecektir. Verilecek olan bu red kararý aslýnda eski uygulamada ‘ONAMA’ olarak adlandýrýlan karar yerine geçmektedir. Baþka bir anlatýmla, istinaf baþvurusunun esastan reddi halinde ilk derece mahkemesi kararýnýn hukuka uygun bulunduðu kabul edilmiþ olunmaktadýr. Buna iliþkin karar örneði aþaðýdaki gibi olabilir: CMK’nýn 279. maddesi uyarýnca dosya üzerinde yapýlan ön inceleme sonucunda; dairenin yetkisi, baþvuranýn hakký, baþvuru süresi ve yasa yolunun açýklýðý yönünden sanýk A... K... müdafiinin istinaf baþvurusunun kabul edilebilir olduðuna ve esas hakkýnda inceleme yapýlmasýna karar verilerek, ayný yasanýn 280. maddesi gereði baþvurunun esasý hakkýnda incelemeye baþlandý. Dosyadaki duruþma tutanaklarý, diðer belge ve deliller ile istinaf dilekçesi ve Ankara BAM Baþsavcýlýðýnýn ..... tarihli tebliðnamesi incelenerek gereði görüþüldü. Sanýk A... K... hakkýnda tehdit suçundan cezalandýrýlmasý istemiyle açýlan dava sýrasýnda duruþmalarýn kanuna uygun biçimde yürütüldüðü, soruþturma ve kovuþturma evrelerinde ileri sürülen iddia ve savunmalar ile ikame edilen delillerin denetimi saðlayacak biçimde ve eksiksiz olarak sergilenerek tespit edildiði, yargýlama sonucunda dosyaya yansýyan tüm bilgi ve kanýtlarýn gerekçeli kararda yöntemince tartýþýlarak ulaþýlan vicdani kanýnýn kesin, tutarlý ve çeliþmeyen verilere dayandýrýldýðý ve bu suretle kabul edilen eylemin kanunda öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiði ve cezanýn kanunda düzenlenen kurallara uygun þekilde belirlenerek bireyselleþtirildiði kanaatýna ulaþýlmýþ ve ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediði gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykýrýlýða da rastlanmamýþ bulunmakla, Sanýk A... K... müdafiinin istinaf nedenleri yerinde görülmediðinden tebliðnamedeki düþünceye uygun / aykýrý olarak; ÝSTÝNAF BAÞVURUSUNUN ESASTAN REDDÝNE, dosyanýn hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ....... tarihinde oybirliðiyle (oyçokluðuyla) karar verildi. Baþkan Üye Üye 145 229. Baþvurunun esastan reddi kararýnýn hüküm ve sonuçlarý nelerdir? BAM ceza dairelerinin karar ve hükümlerine karþý ilk derece mahkemesinin direnme (ýsrar) hakký bulunmamaktadýr. Ýstinaf baþvurusunun esastan reddi kararlarýndan bir kýsmý temyiz edilebilir. Ancak bu kararlarýn bir kýsmý da kesin niteliktedir. CMK’nýn 286. maddesi uyarýnca, 2. fýkranýn (a), (c), (f) bentlerinde belirtilen esastan red kararlarý temyiz edilemez. Bu kararlar kesin nitelikte olduðundan, hakkýnda baþvurunun esastan reddine karar verilen ilk derece mahkemesi kararlarý da karar tarihi itibarýyla kesinleþmiþ olmaktadýr. Buna karþýn, kesin olduðunu belirttiðimiz kararlar dýþýndaki konularla ilgili esastan red kararlarýna karþý temyiz yolu açýktýr. Örneðin, ilk derece mahkemesince verilmiþ bulunan 5 yýldan fazla hapis cezasýný içeren mahkumiyet hükmüne iliþkin istinaf baþvurusu esastan reddedilmiþ ise, bu karara karþý temyiz yolu açýk olacaktýr. Temyiz yolu açýk olan kararlar hakkýnda ilk derece mahkemesinin bu kararlarý teblið etmesi ve sonucuna göre iþlem yapmasý gerekir. Teblið üzerine, temyiz süresi geçtiði halde temyiz edilmemiþse yine kararýn kesinleþtiði kabul edilmelidir. 230. Bozma sebebi olan mutlak hukuka aykýrýlýk halleri hangileridir? CMK’nýn 289. maddesinde yazýlý olan nedenler hem istinaf, hem de temyiz yolu bakýmýndan mutlak hukuka aykýrýlýk nedenleridir. Bu nedenle dosyada 289. maddede yazýlý olan bir hukuka aykýrýlýðýn bulunduðu saptanacak olursa BAM ceza dairesinin, 280/1-b maddesi uyarýnca hükmün bozulmasýna ve dosyanýn yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere, ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gereklidir. Kesin hukuka aykýrýlýk halleri þunlardýr: 1- Mahkemenin kanuna uygun olarak teþekkül etmemiþ olmasý : Ýlk derece mahkemesinin kanunda belirtilen biçimde teþekkül etmemesine örnek olarak; duruþmanýn yapýldýðý oturumda heyeti oluþturan hakimlerden birinin bulunmamasý ya da heyet halinde verilmesi gereken kararýn üç yerine iki ya da bir hakimle verilmiþ olmasý vb. haller gösterilebilir. 2- Kanunen hakimlik yapmasý yasaklanan kimsenin hükme katýlmasý : Ýlgili kanun uyarýnca hakimlik yapmasý yasaklanmýþ olan bir kimsenin hükme katýlmasý durumunda mutlak hukuka aykýrýlýk vardýr. Bu durum heyet halindeki mahkemelerde olabileceði gibi, tek hakimli bir mahkemede yasaklý hakimin karar vermesi þeklinde de gerçekleþebilir. 3- Hakkýndaki red istemi kabul edilen hakimin hükme katýlmasý veya red istemi hukuka aykýrý olarak kabul edilmeyen hakimin hükme katýlmasý : CMK’nýn 22 vd. maddelerinde açýklanan nedenlerle ve anýlan maddelerde gösterilen usule göre hakimin 146 reddi isteminde bulunulur. Red istemi kabul edilmiþ olan hakimin o davanýn duruþmasýna ve hükmün verilmesine katýlmasý yasaya aykýrýdýr. Yine, hakkýnda red nedenleri bulunduðu halde istemin kabul edilmemesi durumunda, reddi istenen hakimin hüküm vermesi veya hükme katýlmasý mutlak hukuka aykýrýlýk nedeni teþkil etmektedir. 4- Mahkemenin davaya bakmaya kanuna aykýrý olarak görevli ve yetkili görmesi : Görülmekte olan davanýn, mahkemenin görevini aþmasý veya görevi dýþýnda kalmasýna karþýn yargýlamayý sürdürmesi hukuka aykýrýdýr. Örneðin davanýn askeri yargý alanýnda kaldýðý ya da özel görevli bir mahkemenin (çocuk mahkemesi gibi) görevi içerisinde bulunmasý halinde dosyanýn görevli mahkemeye gönderilmesi yasal zorunluluktur. Bu zorunluluða raðmen davanýn görülmüþ olmasý mutlak hukuka aykýrýlýk nedeni kabul edilmiþtir. 5- Duruþmanýn, C. Savcýsý veya kanunen hazýr bulunmasý gereken kiþilerin yokluðunda yapýlmasý : Bulunmasý yasa gereði zorunlu olduðu halde duruþmanýn C. Savcýsýnýn ya da zabýt katibi, zorunlu müdafi gibi kiþilerin yokluðunda yapýlmasý durumunda mutlak yasaya aykýrýlýktan söz edilir. 6- Açýklýk kuralýnýn ihlal edilmesi : Duruþmalý olarak yürütülmesi gereken bir muhakeme sýrasýnda, yargýlamanýn kapalý duruþma ile yürütülmesi için gereken koþullar oluþmadýðý halde açýklýk/aleniyet kuralý ihlal edilerek duruþmanýn yürütülmesi veya hüküm kurulmasý durumunda mutlak hukuka aykýrýlýk bulunmaktadýr. 7- Hükmün gerekçesiz olmasý : Hükmün, türüne göre CMK’nýn 230. maddesinde yazýlý bulunan nedenlere baðlý olarak ve belirtilen ayrýntýlarý kapsayan gerekçeyi içermemesi mutlak hukuka aykýrýlýk nedenidir. 8- Savunma hakkýnýn kýsýtlanmasý : Yargýlama sýrasýnda hükmü etkileyecek nitelikte ve oranda savunma hakkýnýn kýsýtlanmýþ olmasý durumu mutlak hukuka aykýrýlýk sayýlmaktadýr. Buna karþýn, eðer savunma hakkýnýn kýsýtlanmasý hüküm için önemli hususlarda deðilse bu kural uygulanamaz. 9- Hükmün hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delile dayanmasý : Yargýlama sýrasýnda hukuka aykýrý delil elde edilmiþ olmasý tek baþýna mutlak hukuka aykýrýlýk nedeni deðildir. Mutlak hukuka aykýrýlýk nedeni oluþturmasý için, hukuka aykýrý elde edilen delilin az ya da çok hükme dayanak teþkil etmesi zorunludur. 231. Bozma üzerine dosya nereye gönderilir? BAM ceza dairesinin, Kanun’un 289. maddesine dayalý olarak bozma kararý vermesi durumunda, dosyayý hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderebileceði gibi kendi yargý çevresinde uygun göreceði diðer bir ilk derece mahkemesine de gönderilebilir. BAM’ýn bozulan hükmünün, ayný mahkeme yerine gerektiðinde baþka bir ilk derece mahkemesine gönderebilmesi, hüküm veren mahkemenin artýk görüþünü açýklamýþ olmasý karþýsýnda, bozma sonrasýnda davaya tekrar el atmasýnýn tarafsýzlýðýný zedeleyebileceðin147 den son derece olumludur ve bu yolda düzenlemeler kimi ülkelerin kanunlarýnda da vardýr. Ýstinaf sisteminde direnme kararýnýn kabul edilmemesinin de bu düþünceyle ilgili bulunduðu söylenebilir. Bozma CMK m.289’un birinci fýkrasýnýn (b), (c) ve (d) bentleri nedeniyle yapýlmýþsa ve bu arada yerel mahkeme hakimi veya hakimleri deðiþmemiþse, mutlaka baþka bir mahkemeye gönderilmelidir. 232. Bozma kararý hangi usulle verilir? Bozma kararý, BAM ceza dairesinin heyet halinde vermesi gereken bir karardýr. Ýncelemenin heyet halinde yapýlmasý mümkün olduðu gibi, bir üyenin önceden yapacaðý tetkike baðlý olarak dosyanýn heyet halinde görüþülmesi de olanaklýdýr. BAM ceza dairesinin yaptýðý inceleme sonucunda Kanun’un 289. maddesinde yazýlý kesin hukuka aykýrýlýk nedenlerinden en az birinin varlýðýný belirlemesi durumunda bozma kararý vermesi zorunludur. Bu nedenlerin bulunmasý durumunda diðer istinaf nedenlerinin araþtýrýlýp incelenmesi ve kararda belirtilmesine gerek yoktur. Çünkü bu nedenler mutlak hukuka aykýrýlýk nedenleri olup, tüm yargýlamayý hukuka aykýrý hale getirmiþ olmaktadýr. Bozma kararýnda hangi neden veya nedenlere dayanýldýðýnýn ve daireyi bu kabule götüren dosyadaki olgulara iliþkin gerekçenin açýkça gösterilmesi gerekmektedir. Aþaðýda BAM ceza dairesince verilecek bozma kararýna iliþkin bir örnek yer almaktadýr : CMK’nýn 279. maddesi uyarýnca dosya üzerinde yapýlan ön inceleme sonucunda; Dairenin yetkisi, baþvuranýn hakký, baþvuru süresi ve yasa yolunun açýklýðý yönünden sanýk M.... Z... müdafiinin istinaf baþvurusunun kabul edilebilir olduðuna ve esasa iliþkin inceleme yapýlmasýna karar verilerek, ayný yasanýn 280. maddesi gereði baþvurunun esasý hakkýnda incelemeye baþlandý. Dosyadaki duruþma tutanaklarý, gerekçeli karar, diðer belge ve deliller ile istinaf dilekçesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Baþsavcýlýðý’nýn ..... tarihli tebliðnamesi incelenerek gereði görüþüldü. Tanýklarýn dinlendiði 9.10.2006 tarihli oturuma iliþkin tutanaðýn incelenmesinde C. savcýsýnýn duruþmaya katýlmamýþ bulunduðunun belirlenmesi ve böylece asliye ceza mahkemesinde C. savcýsýnýn duruþmaya katýlmasý zorunluluðuna uyulmamasý suretiyle 5271 CMK’nýn 188, ve 220. maddelerine aykýrý davranýlmasý, Kanuna aykýrý ve sanýk M... Z... müdafiinin istinaf nedenleri ile tebliðnamedeki düþünce bu sebeple yerinde görüldüðünden, CMK’nýn 289/1-e, 280/1-b maddeleri uyarýnca diðer nedenler incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, dosyanýn yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine GÖNDERÝLMESÝNE ........ tarihinde oybirliðiyle (oyçokluðuyla ) karar verildi. Baþkan Üye Üye 148 233. Bozma kararlarýna karþý kanun yolu açýk mýdýr? CMK’nýn 286/1. maddesinde, BAM ceza dairelerinin ‘bozma kararlarý dýþýnda’ kalan diðer hükümlerinin temyiz edilebileceði belirtilmektedir. Bu nedenle bozma kararlarýna karþý temyiz yolu açýk deðildir. Diðer taraftan bozma kararlarý ‘mahkeme kararý’ niteliðinde olup 267. madde gereðince yasada açýkça öngörülmediðinden itiraz yolu da kapalýdýr. 234. Ýlk derece mahkemesinin hükmünde ‘düzeltme’ yapýlmasý mümkün müdür? Baþvurunun esastan reddi kararý, temyiz kanun yolundaki ‘onama’ kararýna benzetilebilir. Ancak, temyiz kanun yolu için CMK’nýn 303. maddesinde kabul edilen düzeltme (düzelterek onama) yolu, istinaf kanunyolu bakýmýndan öngörülmemiþtir. Bu nedenle kanun koyucu tarafýndan verilmeyen bir yetkinin BAM ceza dairelerince kullanýlmasý olanaklý görülmemektedir. Bu kurumun kýyasen uygulanmasý önerilebilir ise de, iki kanun yolunun ve verilecek kararlarýn hüküm ve sonuçlarý farklý bulunduðundan, burada kýyasýn doðruluðu tartýþýlýr durumdadýr. Diðer taraftan 303. maddede sayýlan düzeltme nedenlerinin bir kýsmýnýn esastan red kararý için de geçerli olabileceði söylenebilir ise de, diðer bazý nedenler esastan red kurumuyla baðdaþmamaktadýr. Örneðin, 303/1-a maddesinde belirtilen nedenlerle beraat veya düþme kararý verilmesi gereken haller ile (d) bendinde gösterildiði gibi kanun deðiþikliðine dayalý olarak cezanýn azaltýlmasý ya da ceza verilmemesi gereken hallerde BAM ceza dairesinin düzeltme yoluyla esastan red kararý vermesi doðru olmayacaktýr. Bu gibi hallerde gereken kararýn duruþma açýlarak verilmesi gerekir. Buna karþýn hükümde yer alan maddi hatalarýn veya yasal indirim nedenlerinin (yaþ küçüklüðü gibi) uygulanmamasý hallerinde ilk derece mahkemesi hükmünde düzeltme yaptýktan sonra esastan red kararý verilmesi düþünülebilir. Hatta bu uygulama istinaf yolunda gereksiz yere duruþma açýlmasýný önlemek bakýmýndan faydalý olacaktýr. Bu nedenle kanunda yapýlacak deðiþiklik ile belirtilen kimi durumlara (örneðin 303. maddenin; c, e, f, g, h, bentlerindeki nedenler) özgü olarak düzeltme yolunun açýlmasýnda yarar bulunmaktadýr. C. KOVUÞTURMA 235. ‘Ýlk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlmasý, davanýn yeniden görülmesi ve duruþma açýlmasý kararý’ hangi hallerde verilir? CMK’nýn 280/1-c maddesinde duruþma açýlmasýyla ilgili karar verilme nedenleri, ‘diðer hallerde’ sözcükleriyle açýklanmýþtýr. Duruþma açýlmasý kararýný verdirmeyi gerektiren ‘diðer haller’; ilk derece muhakemesi ve kararýnda, kanunun 289. maddesinde gösterilen kesin hukuka aykýrýlýk nedenleri dýþýnda bir hukuka aykýrýlýk veya delil ve iþlemlerde yahut ispat bakýmýndan deðerlendirmede bir eksiklik bulunduðu halleri kapsamaktadýr. 149 O halde BAM ceza dairesi, inceleme sýrasýnda tespit ettiði bir hukuka aykýrýlýðýn öncelikle 289. madde kapsamýnda olup olmadýðýna bakacak, bu kapsamda bulunduðunu belirlemesi durumunda 280/1-b maddesi uyarýnca bozma kararý verecektir. Buna karþýn, 289. maddede gösterilmeyen ve fakat hükme tesir eden bir hukuka aykýrýlýðýn bulunduðu tespit edilmiþ ise 280/1-c maddesi gereði karar verilmesi zorunlu olmaktadýr. BAM ceza dairesinin bu kararýnda hangi hukuka aykýrýlýk nedenine veya hangi hususlardaki eksiklik ya da deðerlendirme yanlýþý bulunduðuna iliþkin dayanak noktalarýnýn gerekçesiyle birlikte açýkça gösterilmesi gerekir. Ýlk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlýp duruþma açýlmasýný gerektirebilecek nedenlere iliþkin uygulamadan bazý örnekler gösterilebilir. Örneðin, hükmü etkileyecek hususlarda görgü ve bilgisi bulunan bazý tanýklarýn dinlenilmesi isteðinin kabul edilmemiþ olmasý, tanýklar arasýndaki çeliþkiler giderilmeden ve farklý anlatýmlarda bulunan tanýklarýn anlatýmlarýnýn red veya kabulü konusunda yeterli deðerlendirmenin yapýlmamýþ olmasý ya da suçun kanýtlanmasý bakýmýndan önemli olan bazý tetkik ve tahlillerin yahut keþfin yapýlmamýþ olmasý gibi vaka yargýlamasýna iliþkin konulardaki eksiklikler duruþma açýlmasý nedenlerini oluþturabilir. Bunun dýþýnda, oluþa uygun biçimde tespit edilen maddi olayýn hukuki nitelendirilmesinde yanýlgý ya da cezanýn belirlenmesine iliþkin olarak hukuka aykýrýlýk bulunmasý da ilk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlarak duruþma açýlmasý nedeni olabilir. 236. ‘Kararýn kaldýrýlmasý, davanýn yeniden görülmesi ve duruþma açýlmasý kararý’nýn verilmesi usulü nasýldýr? BAM ceza dairesi, 280. madde uyarýnca yaptýðý inceleme sonrasýnda istinaf baþvurusunun esastan reddi veya bozma kararý vermez ise geriye (c) bendindeki seçenek kalmaktadýr. Bu durumda; ‘ilk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlmasýna, davanýn yeniden görülmesine ve duruþma hazýrlýðý iþlemlerine baþlanmasýna’ karar vermelidir. Bu karar ile denetim muhakemesi kapsamýnda inceleme aþamasýndan, BAM yönünden ‘kovuþturma’ aþamasýna geçilmektedir. Böylece ilk derece mahkemesinde sonuçlandýrýlmýþ olan vaka muhakemesi veya öðrenme yargýlamasý adý verilen süreç, gerek görülen noktalarla sýnýrlý da olsa yeniden baþlamýþ olmaktadýr. 150 CMK’nýn 280/1-c maddesi uyarýnca aþaðýdaki biçimde karar verilebilir : CMK’nýn 279. maddesi uyarýnca dosya üzerinde yapýlan ön inceleme sonucunda; Dairenin yetkisi, baþvuranýn hakký, baþvuru süresi ve yasa yolunun açýklýðý yönünden sanýk Kerim Taþkýn müdafiinin istinaf baþvurusunun kabul edilebilir olduðuna ve esasa iliþkin inceleme yapýlmasýna karar verilerek, ayný Yasanýn 280. maddesi gereði baþvurunun esasý hakkýnda incelemeye baþlandý. Dosyadaki duruþma tutanaklarý, gerekçeli karar, diðer, belge ve deliller ile istinaf dilekçesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Baþsavcýlýðýnýn ..... tarihli tebliðnamesi incelenerek gereði görüþüldü. 28.9.2006 tarihli oturumda dinlenilen ve hükme esas alýnan tanýklardan Ali Bülbül ve Mahmut Çatal’ýn olay yerinde bulunmadýðýna iliþkin olarak sanýk tarafýndan yapýlan itirazlarýn deðerlendirilmemesi ve bu kiþilerin anlatýmlarýnýn çeliþmesi nedeniyle gerek anlatýmlarý arasýndaki çeliþkinin gerekse olay yerinde bulunup bulunmadýklarýna dair þüphenin öbür tanýklarla yüzleþtirilerek giderilmesi gereðine uyulmamasý ve görgü tanýðý olmasý nedeniyle 8.7. 2006 tarihinde dinlenilmesine karar verilen tanýk Salih Tunca’nýn dinlenilmesinden yöntemince vazgeçilmeden hüküm kurulmasý, Kanuna aykýrý bulunup, sözü edilen hususlardaki kanuna aykýrýlýk hallerinin ancak yeniden yargýlama yapýlarak giderilebileceði kanýsýna ulaþýldýðýndan, sanýk Kerim Taþkýn müdafiinin istinaf baþvurusu ve tebliðnamedeki düþünce açýklanan nedenlerle yerinde görülerek Polatlý Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.12.2006 gün ve 2005/124 esas, 2006/243 sayýlý KARARININ KALDIRILMASINA, DAVANIN YENÝDEN GÖRÜLMESÝNE ve duruþma hazýrlýðý iþlemlerine baþlanmasýna’ ........ tarihinde oybirliðiyle karar verildi. Baþkan Üye Üye 237. Duruþma hazýrlýðý nasýl yapýlýr? Kanun’un 280/1-c maddesinde duruþma hazýrlýðý kararýnýn “gerekli tedbirleri aldýktan sonra” verilmesi gerektiði belirtilmiþtir. BAM ceza dairesi duruþma yapmaya karar verecek ise, davanýn ve dosyanýn mahiyetine göre duruþmadan önce yapýlmasý gerekenlerle ilgili olarak tedbir almalýdýr. Alýnan tedbirlerin de bu karar içeriðinde gösterilmesi gerekir. Alýnmasý gereken tedbirler konusunda gerekçede, tutuklu sanýðýn salýverilmesi veya adli kontrol kararý verilmesi gibi olaylar örnek olarak gösterilmiþtir. Bu örneklerden de anlaþýlacaðý üzere, eðer istinaf baþvurusu ile birlikte tahliye isteminde bulunulmuþ ise, BAM ceza dairesinin duruþma açýlmasýyla ilgili kararýnda bu isteði de cevaplandýrýlmasý gerekir. 151 ‘Duruþmanýn açýlmasý ve duruþma hazýrlýðý iþlemlerine baþlanmasý kararý’ üzerine duruþmanýn hazýrlanmasý iþlemleri yapýlmalýdýr. Duruþma hazýrlýðý, 281 ve 282. maddelere göre yapýlýr. CMK’nýn 282. maddesinde gösterilen istisnalar dýþýnda, kanunun duruþma hazýrlýðý, duruþma ve karara iliþkin diðer hükümleri burada da uygulanýr. Duruþma hazýrlýðý, BAM ceza dairesi baþkaný veya görevlendireceði bir üye tarafýndan yapýlýr. Bu hazýrlýk iþlemleri, duruþmanýn bir oturumda sona erdirilebilmesi için öngörülebilecek tedbirler çerçevesinde duruþma gününün belirlenerek, gereken çaðrýlarýn yaptýrýlmasýný içermektedir. Bu kapsamda, daha önce alýnan duruþma açýlmasý kararý gerekçesinden de yararlanýlarak, bu kararda belirlenen eksik hususlar hakkýnda hazýrlýk kararý verilmelidir. Örneðin, tanýk ve bilirkiþilerin dinlenmesi ve belirlenecek keþif incelemesi için ilgililere çaðrý kaðýdý çýkartýlmasý hazýrlýk iþlemleri içerisindedir. Duruþmanýn tek celsede bitirilebilmesi maksadýyla keþfin önceden yapýlmasý yerinde olacaktýr. Tutuksuz sanýða çaðrý yapýldýðýnda, kendi baþvurusu üzerine açýlacak duruþmaya gelmediðinde davasýnýn (istinaf baþvurusunun) reddedileceði bildirilir. 238. Ýstinaf yargýlamasýnda uzlaþma hükümleri uygulanabilir mi? Uzlaþma hükümleri kural olarak soruþturma evresinde uygulanýr. Fakat, suçun nitelik deðiþtirdiði ve uzlaþmaya tabi olduðu görüþünde olan mahkemenin CMK’nýn 254. maddesi uyarýnca uzlaþma hükümlerini uygulamasý gerekecektir. Mahkemece uzlaþma dolayýsýyla verilecek olan düþme kararýna karþý, C. savcýsýnýn; suçun uzlaþmaya tabi olmadýðý veya örneðin maðdurun özgür iradesiyle uzlaþmadýðý yolundaki görüþle istinaf kanun yoluna baþvurmasý mümkündür. Uzlaþmaya dayalý olarak verilen bir hükmün kanun yolu denetimini yapan BAM ceza dairesi, incelemesi sýrasýnda baþvuruda ileri sürülen hususlarý yerinde görmezse, baþvurunun esastan reddine, yerinde görürse ilk derece kararýnýn kaldýrýlmasýna ve yeniden yargýlama yapýlmak üzere duruþma açýlmasýna karar verir. Duruþma açýlmasý durumunda, fiilin uzlaþmaya tabi olmadýðý ya da uzlaþmanýn geçerli olmayacaðý sonucuna ulaþýlýrsa, daire tarafýndan beraat ya da hükümlülük mahiyetinde gereken hüküm kurulur. Buna karþýn, duruþma sonunda ilk derece uygulamasý ve kararýnýn yerinde olduðu ve uzlaþmanýn geçerli bulunduðu kanýsýna ulaþýlýrsa, BAM tarafýndan da düþme kararý verilir. Diðer taraftan, ilk derece mahkemesi suçun uzlaþmaya tabi olmadýðý görüþüyle mahkumiyet hükmü kurmuþ ve hükme karþý istinaf yoluna baþvurulmuþ olabilir. BAM ceza dairesince istinaf denetimi yapýldýðý sýrada, fiilin uzlaþma kapsamýnda bulunduðu kanýsýna varýlacak olursa, ilk derece kararýnýn kaldýrýlmasýna ve duruþma açýlmasýna karar verilecektir. Bu durumda, istinaf ceza dairesinin, CMK’nýn 253 ila 255. maddeleri uyarýnca istinaf hükümlerini uygulamasý, uzlaþma gerçekleþirse sonucuna göre karar vermesi, gerçekleþmezse yeniden hüküm kurmasý gerekecektir. 152 239. Ýstinaf duruþmasý nedir? Duruþma hazýrlýðý devresinde saptanan günde, yetkili istinaf mahkemesinin DURUÞMA salonunda yoklama ile baþlayýp hükme iþtirâk edecek hâkimlerin huzuru, zabýt katibinin yerini almasý, savcý ve kural olarak, sanýðýn ve müdafiin katýlýmýyla ara vermeksizin, halka açýk ve sözlü olarak cereyan eden, CMK’nýn öngördüðü genel hükümlere göre baþladýktan sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporunun ve ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmünün okunmasýna geçilen, BÝR KEZ DAHA delillerin ikâme edilip tartýþýlmasý suretiyle maddî gerçeðe ulaþýlmaya çalýþýlan ve son sözün sanýða verilmesiyle sona eren BAM iþlemine, ‘istinaf duruþmasý’ denmektedir. 240. Ýstinaf duruþmasýnda hangi kurallar uygulanýr? CMK m.282 dýþýnda bu kanunun duruþmaya iliþkin genel kurallarý uygulanýr. Genel hükümlerin ne þekilde uygulanacaðýna aþaðýdaki bölümlerde yeri geldiðince deðinilmektedir. 241. Ýstinaf duruþmasýnda kimler bulunmak zorundadýr? Duruþmada, karara iþtirâk edecek hâkimlerin, vasýtasýzlýk ilkesi gereði maddî ve manevî olarak bulunmalarý þarttýr. Bundan baþka savcýnýn, sanýðýn ve kanunun zorunlu kýldýðý hallerde müdafiin ve zabýt katibinin de bulunmasý þarttýr. Bir oturumda bitmeyecek davada, herhangi bir nedenle bulunamayacak üyenin yerine geçmek ve oya katýlmak üzere yedek üye bulundurulabilir (CMK m. 188). Kural olarak, sanýðýn da duruþmada hazýr bulunmasý gerekir. Kanunun ayrýk tuttuðu hâller saklý kalmak üzere, hazýr bulunmayan sanýk hakkýnda duruþma yapýlmaz. Kanunun ayrýk tuttuðu haller CMK m. 194 ve devamýnda düzenlenmiþtir. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanýðýn zorla getirilmesine karar verilir. 242. Ýstinaf duruþmasý hangi hallerde kapalý yapýlýr? Ýstinaf duruþmasý, kural olarak, sözlü ve halka açýktýr. CMK m. 182’de, duruþma herkese açýktýr kuralýna yer verilmiþtir. Genel ahlâkýn veya kamu güvenliðinin kesin olarak gerekli kýldýðý hâllerde, duruþmanýn bir kýsmýnýn veya tamamýnýn kapalý yapýlmasýna mahkemece karar verilebilir. Duruþmanýn kapalý yapýlmasý konusundaki gerekçeli karar ile hüküm açýk duruþmada açýklanýr (CMK m. 182), denilmek suretiyle ve CMK m. 289/1-f’de, “sözlü bir duruþma neticesinde verilen hükümde aleni muhakeme ilkesinin ihlâl edilmesinin mutlak bozma sebebi olduðunun” açýklanmasýyla bu husus ifade edilmiþ olmaktadýr. Keza Anayasanýn 141. maddesi ile ÝHAS m. 6’da halka açýklýk ilkesi açýkça yer almýþtýr. AÝHS m. 6/1’e göre, hüküm açýk oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararýna, küçüklerin korunmasý veya davaya taraf olanlarýn özel hayatlarýnýn gizliliði gerektirdiðinde, veya davanýn açýk oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceði bazý özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceði ölçüde, 153 duruþmalar dava süresince tamamen veya kýsmen basýna ve dinleyicilere kapalý olarak sürdürülebilir. Kapalý duruþmanýn içeriði hiçbir iletiþim aracýyla yayýmlanamaz. Açýk duruþmanýn içeriði, millî güvenliðe veya genel ahlâka veya kiþilerin saygýnlýk, onur ve haklarýna dokunacak veya suç iþlemeye kýþkýrtacak nitelikte ise; mahkeme, bunlarý önlemek amacý ile ve gerektiði ölçüde duruþmanýn içeriðinin kýsmen veya tamamen yayýmlanmasýný yasaklar ve kararýný açýk duruþmada açýklar (CMK m. 187). CMK’nýn 182’nci maddesinde gösterilen hâllerde, yani genel ahlâkýn veya kamu güvenliðinin kesin olarak gerekli kýldýðý hâllerde, açýklýðýn kaldýrýlmasý istemine iliþkin olarak yapýlacak duruþma, istem üzerine veya mahkemece uygun görülürse kapalý yapýlýr (CMK m. 184). Sanýk, onsekiz yaþýný doldurmamýþ ise duruþma kapalý yapýlýr; hüküm de kapalý duruþmada açýklanýr (CMK m. 185). Açýklýðýn kaldýrýlmasý kararý, nedenleriyle birlikte tutanaða geçirilir (CMK m. 186). Halka açýk olan duruþmalarda yapýlan muhakeme millî güvenliðe veya genel ahlâka veya kiþilerin haysiyet, þeref ve haklarýna dokunacak veya suç iþlemeye kýþkýrtacak mahiyette ise, mahkeme bunlarý önlemek maksadý ile ve bu amacýn gerektirdiði ölçüde muhakemenin kýsmen veya tamamen YAYINLANMASINI YASAKLAR ve kararýný açýk olarak tefhim eder. Açýk ve gizli muhakemeleri yasaða aykýrý olarak yayýnlayanlar aðýr para cezasý ile cezalandýrýlýr. Uygulamada yukarýda açýklanan kuralýn pek dikkate alýnmadýðý, medyanýn kendi özel çýkarlarý doðrultusunda neredeyse naklen ceza muhakemesi yayýnlarý yaptýðý, baþta özel hayat olmak üzere pek çok temel hak ve hürriyeti basýn hürriyeti adýna ayaklar altýna aldýðý görülmektedir. Bu haksýzlýða mutlaka son verilmelidir. Bunun da yolu yukarýdaki hükmün ciddi bir þekilde uygulanmasýdýr. 243. Ýstinaf duruþmasýna basýn girebilir mi? Basýn duruþmaya girebilir. Ancak, kural olarak, BAM binasý içerisinde ve duruþma baþladýktan sonra duruþma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayýt veya nakil olanaðý saðlayan aletler kullanýlamaz. Bu hüküm, adliye binasý içerisinde ve dýþýndaki diðer adlî iþlemlerin icrasýnda da uygulanýr (CMK m. 183). 244. Ýstinaf duruþmasýna nasýl baþlanýr? Sanýðýn ve müdafiinin hazýr bulunup bulunmadýðý, çaðrýlmýþ tanýk ve bilirkiþilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruþmaya baþlanýr. Sanýk, duruþmaya baðsýz olarak alýnýr. Mahkeme baþkaný duruþmanýn baþladýðýný, raportör üyenin raporu ile ilk derece mahkemesinin hükmünü okuyarak açýklar. Tanýklar duruþma salonundan dýþarý çýkarýlýrlar. Duruþmada, sýrasýyla; a. Sanýðýn açýk kimliði saptanýr, kiþisel ve ekonomik durumu hakkýnda kendisinden bilgi alýnýr, b. Ýddianame veya iddianame yerine geçen belge okunur, 154 c. Sanýða, yüklenen suç hakkýnda açýklamada bulunmamasýnýn kanunî hakký olduðu ve 147’nci maddede belirtilen diðer haklarý bildirilir, d. Sanýk açýklamada bulunmaya hazýr olduðunu bildirdiðinde, usulüne göre sorgusu yapýlýr (m. 191 CMK). 245. Ýstinaf duruþmasýna ara verilebilir mi? Duruþmaya, ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verilir. Ancak, zorunlu hâllerde davanýn makul sürede sonuçlandýrýlmasýný olanaklý kýlacak surette duruþmaya ara verilebilir. Bu bir istisnadýr. Asýl olan, istinafta da tek celse esasýna uyulmasýdýr. Tek celseden maksat büyük bir muhakemenin bir günde tamamlanmasý deðildir. Örneðin Öcalan davasýnda olduðu gibi, üç veya dört gün peþ peþe duruþma yapýlmasý da tek celse esasýna uygundur. Hatta önce üç-dört gün peþ peþe duruþma yapýlmasý, 15 gün veya bir ay ara verdikten sonra peþ peþe birkaç gün daha duruþma yapýlarak hüküm verilmesi yine tek celse esasýna uygundur. 246. Makul sürede duruþma yapmak ne demektir? Hiçbir insan hiçbir zaman, çabucak halli gereken bir dosya veya bir numara veya bir obje olamaz. Bu nedenle, her sanýðýn meramýný anlatabildiði ADÝL BÝR ÞEKÝLDE YARGILANMAYA HAKKI VARDIR. Bu nedenledir ki, AÝHS adil yargýlama ilkesinin düzenlendiði m. 6/3-a ila (c)’de þu kurallara yer verilmiþtir: Her sanýk en azýndan aþaðýdaki haklara sahiptir: a. Kendisine yöneltilen suçlamanýn niteliði ve nedeninden en kýsa zamanda, anladýðý bir dille ve ayrýntýlý olarak haberdar edilmek, b. Savunmasýný hazýrlamak için gerekli zamana ve kolaylýklara sahip olmak, c. Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceði bir savunmacýnýn yardýmýndan yararlanmak ve eðer savunmacý tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatýn para ödemeksizin yardýmýndan yararlanabilmek, d. Ýddia tanýklarýný sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanýklarýnýn da iddia tanýklarýyla ayný koþullar altýnda çaðýrýlmasýnýn ve dinlenmesinin saðlanmasýný istemek. 247. Çaðrý kaðýdýnýn tebliði ile duruþma günü arasýnda neden bir haftalýk süre býrakýlýr? Çaðrý kaðýdýnýn tebliði ile duruþma günü arasýnda en az bir hafta süre bulunmalýdýr (m. 176/4 CMK). Bunun sebebi savunma hakkýdýr. Burada belirlenen süreye uyulmamýþ ise duruþmaya ara verilmesini istemeye hakký olduðu sanýða hatýrlatýlýr (m. 190 CMK). 155 248. Ýstinaf duruþmasýnda baþkanýn yetkileri nelerdir? Yeni CMK, duruþma sýrasýnda baþkanýn yetkilerine önemli sýnýrlamalar getirmiþtir. Örneðin sanýða soru sorma tekeli kaldýrýlmýþ, diðer muhakeme süjeleri daha aktif hale getirilmiþtir. Bu husus, aþaðýda da görüleceði üzere, çapraz sorguda daha da belirgindir. Ancak, duruþmayý yönetme, sanýðý sorguya çekme, delillerin ikame edilmesini saðlama yetkisi ve görevi yine de mahkeme baþkanýndadýr. Duruþmada ilgili olanlardan biri duruþmanýn yönetimine iliþkin olarak mahkeme baþkaný tarafýndan emrolunan bir tedbirin hukuken kabul edilemeyeceðini öne sürerse mahkeme, bu hususta bir karar verir (CMK m. 192). Tanýklar, dinlendikten sonra ancak mahkeme baþkanýnýn izniyle duruþma salonundan ayrýlabilir (CMK m. 208). Baþkan duruþma tutanaðýný imzalar. Duruþmanýn düzeni, mahkeme baþkaný tarafýndan saðlanýr. Mahkeme baþkaný, duruþmanýn düzenini bozan kiþinin, savunma hakkýnýn kullanýlmasýný engellememek koþuluyla salondan çýkarýlmasýný emreder. Kiþi dýþarý çýkarýlmasý sýrasýnda direnç gösterir veya karýþýklýklara neden olursa yakalanýr ve mahkeme tarafýndan, avukatlar hariç, verilecek bir kararla derhâl dört güne kadar disiplin hapsine konulabilir. Ancak çocuklar hakkýnda disiplin hapsi uygulanmaz (CMK m. 203). Davranýþlarý nedeniyle, hazýr bulunmasýnýn duruþmanýn düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacaðý anlaþýldýðýnda sanýk, baþkanýn emriyle duruþma salonundan çýkarýlýr. Mahkeme, sanýðýn duruþmada hazýr bulunmasýný dosyanýn durumuna göre savunmasý bakýmýndan zorunlu görmezse, oturumu yokluðunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanýðýn müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister. Oturuma yeniden alýnmasýna karar verilen sanýða, yokluðunda yapýlan iþlemler açýklanýr (CMK m. 204). Bir kimse, duruþma sýrasýnda bir suç iþlerse, mahkeme olayý tespit eder ve bu hususta düzenleyeceði tutanaðý yetkili makama gönderir, gerek görürse failin tutuklanmasýna da karar verebilir (CMK m. 205). 249. Ýstinaf mahkemesi zorla getirme ve yakalama emri çýkarabilir mi? Elbette, mahkeme, sanýðýn hazýr bulunmasýna ve zorla getirme kararý veya yakalama emriyle getirilmesine her zaman karar verebilir (CMK m. 199). 250. Ýstinaf mahkemesinde çapraz sorgu yapýlabilir mi? CMK aslýnda çapraz sorgu deðil DOÐRUDAN SORU YÖNELTME HAKKINI düzenlemiþtir. Bu hak, adil yargýlama ilkesinin gerçekleþtirilebilmesi için yeni CMK’nýn getirdiði en önemli haklardan biridir. Öte yandan, AÝHS m. 6/3-d’de, iddia tanýklarýný sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanýklarýnýn da iddia tanýklarýyla ayný koþullar altýnda çaðýrýlmasýnýn ve dinlenmesinin saðlanmasýný istemek; adil yargýlamanýn bir unsuru sayýlmýþtýr. Bu baðlamda AÝHM, 15.11.1997 tarihli Zana kararýnda AÝHS m. 6’nýn amaç ve hedefinin, bir suçla itham edilen herkesin duruþmaya katýlma hakkýna sahip olduðunu vur156 gulayarak, söz konusu hükümde öngörülen “kendisini bizzat savunma” ve “tanýklara soru sorma” hakkýnýn, sanýðýn duruþmaya katýlmaksýzýn nasýl kullanýlabileceðinin güçlüðüne iþaret etmiþtir. CMK m. 201’e göre: Cumhuriyet savcýsý, müdafi veya vekil sýfatýyla duruþmaya katýlan avukat; sanýða, katýlana, tanýklara, bilirkiþilere ve duruþmaya çaðrýlmýþ diðer kiþilere, duruþma disiplinine uygun olarak doðrudan soru yöneltebilirler. Sanýk ve katýlan da mahkeme baþkaný veya hâkim aracýlýðý ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiðinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediðine, mahkeme baþkaný karar verir. Gerektiðinde ilgililer yeniden soru sorabilir. CMK, istinaf mahkemesi üyelerinin de doðrudan soru sorma yetkilerini tanýmýþtýr. Yukarýda belirtildiði gibi, doðrudan soru sorma hakký bir teknik anlamda bir ÇAPRAZ SORGU deðildir. Çapraz sorgudan bahsedebilmek için Anglo-Amerikan hukuk sistemindeki kurum ve kurallarýn bütünüyle alýnmasý gerekmektedir. Bu da trafiði saðdan sola almak kadar zor bir iþtir. CMK m. 201’de söz konusu olan çapraz sorgu deðil DOÐRUDAN SORU SORMA HAKKIDIR. Bu hakkýn kargaþaya yol açmadan kullanýlmasý, maddi gerçeðin ortaya çýkmasý bakýmýndan çok önemlidir. Ancak, söz konusu kargaþanýn önlenmesini, hakkýn düzgün bir þekilde kullanýlmasýný saðlayacak bir yönerge henüz Adalet Bakanlýðý tarafýndan çýkarýlabilmiþ deðildir. Ancak CMK’da bunun ipuçlarýný bulmak da mümkündür. Burada CMK m. 216 hükmünden yararlanýlarak, önce söz sýrasýyla katýlana veya vekiline, Cumhuriyet savcýsýna, sanýða ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilebilir. Cumhuriyet savcýsý; katýlan veya vekilin, sanýðýn, müdafiinin veya kanunî temsilcisinin açýklamalarýna; sanýk ve müdafii ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcýsýnýn ve katýlanýn veya vekilinin açýklamalarýna cevap verebilir (CMK m. 216). Tutanak tutmada güçlük bulunmasý bu hakkýn kullanýlmasýna mani deðildir. Tutanak tutma sistemini kurma yükümlülüðü, doðrudan soru sorma hakký olanlarda deðil, devlettedir. Alt yapý yetersizliði gerekçesi ile bu hakkýn kullandýrýlmamasý, savunma hakkýnýn kýsýtlanmasý anlamýna gelir. DOÐRUDAN SORU SORMA HAKKI MUTLAK BÝR HAKTIR. KISITLANAMAZ. KISITLANMASI, AÝHS m.6 ya aykýrý olacaðý gibi CMK m. 289/1-h’da yer alan mutlak bozma sebebini oluþturur, yani savunma hakkýnýn esaslý surette kýsýtlanmasý anlamýna gelir. Ýddia veya savunma makamýnda bulunanlar, MUTLAK BÝR HAK OLAN DOÐRUDAN SORU SORMA HAKKINI ÝLGÝ TUTARAK BÝLÝRKÝÞÝLERÝN, UZMAN KÝÞÝLERÝN VEYA BAZI TANIKLARIN DURUÞMADA DÝNLENMESÝNÝ TALEP EDEBÝLÝRLER. BU TALEBÝN REDDÝ, DOÐRUDAN SORU SORMA HAKKININ KULLANDIRILMAMASI ANLAMINA GELÝR. 157 Taraf bilirkiþisi (CMK m.76/son) veya savunma tanýðý dinletmek gerekiyorsa ve mahkeme, talebe raðmen, bu kiþilerin çaðrýlmasýný kabul etmemiþse, CMK m. 178 iþletilerek bunlar duruþmaya getirilebilir. Bu durumda mahkeme getirilen kiþileri dinlemek, DOÐRUDAN SORU SORMA HAKKININ KULLANILMASININ ÞARTLARINI YARATMAK ZORUNDADIR. 251. Sanýðýn tebligata raðmen mazeretsiz olarak istinaf duruþmasýna gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapýlamamýþ olmasý, delillerin ortaya konulmasýna engel olur mu? Sanýðýn gelmemesi delillerin ortaya konulmasýna engel olmaz. Ancak, ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanýða bildirilir. Aslýnda bu düzenleme, Türkiye’nin koþullarý dikkate alýnarak yapýlmýþtýr ve CMK’nýn sistemine uygun olmadýðý gibi AÝHS ile de tam örtüþmemektedir. Zira Bu baðlamda AÝHM, örneðin 15.11.1997 tarihli Zana kararýnda AÝHS m. 6’nýn amaç ve hedefinin, bir suçla itham edilen herkesin duruþmaya katýlma hakkýna sahip olduðunu vurgulayarak, söz konusu hükümde öngörülen “kendisini bizzat savunma” ve “tanýklara soru sorma” hakkýnýn, sanýðýn duruþmaya katýlmaksýzýn nasýl kullanýlabileceðinin güçlüðüne iþaret etmiþtir. Örnekleri çoðaltmak mümkündür. 252. Ortaya konulmasý istenilen bir delil hangi hâllerde reddolunur? a. Delil, kanuna aykýrý olarak elde edilmiþse, burada geçen kanun “maddi manada kanun” olup yönetmelik ve tüzük hükümlerine aykýrý toplanan delillerde reddolunacaktýr, b. Delil ile ispat edilmek istenilen olayýn karara etkisi yoksa, c. Ýstem, sadece davayý uzatmak maksadýyla yapýlmýþsa. Ancak, delilin ortaya konulmasý istemi, bunun veya ispat edilmek istenen olayýn geç bildirilmiþ olmasý nedeniyle reddedilemez (CMK m. 207). Cumhuriyet savcýsý ile sanýk veya müdafii birlikte rýza gösterirlerse, bir tanýðýn dinlenmesinden veya baþka herhangi bir delilin ortaya konulmasýndan vazgeçilebilir (CMK m. 206). 253. Ýstinaf duruþmasýnda sadece okumakla yetinilebilecek kayýtlar nelerdir? Ýlk derece mahkemesinde dinlenilen tanýklarýn ifadelerini içeren tutanaklar ile keþif tutanaklarý, bilirkiþi raporu, BAM duruþma hazýrlýðý aþamasýnda toplanan delil ve belgeler, yapýlmýþsa keþif ve bilirkiþi açýklamalarýna iliþkin tutanak ve raporlar okunur. BAM duruþmasýnda dinlenilmeleri gerekli görülen tanýk ve bilirkiþiler çaðýrýlýr. Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapýlan sanýða ait sorgu tutanaklarý, naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanýðýn ifade tutanaklarý ile muayene ve keþif tutanaklarý gibi delil olarak kullanýlacak belgeler ve diðer yazýlar, adlî sicil özetleri ve sanýðýn kiþisel ve ekonomik durumuna iliþkin bilgilerin yer aldýðý belgeler, duruþmada okunur. Sanýða veya 158 maðdura ait kiþisel verilerin yer aldýðý belgelerin, açýkça istemeleri halinde, kapalý oturumda okunmasýna mahkemece karar verilebilir (CMK m. 209). Olayýn delili, bir tanýðýn açýklamalarýndan ibaret ise, bu tanýk duruþmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapýlan dinleme sýrasýnda düzenlenmiþ tutanaðýn veya yazýlý bir açýklamanýn okunmasý dinleme yerine geçemez. Tanýklýktan çekinebilecek olan kiþi, duruþmada tanýklýktan çekindiðinde, önceki ifadesine iliþkin tutanak okunamaz (CMK m. 210). Tanýk veya sanýðýn suç ortaðý ölmüþ veya akýl hastalýðýna tutulmuþ olur veya bulunduðu yer öðrenilemezse, tanýk veya sanýðýn suç ortaðýnýn duruþmada hazýr bulunmasý, hastalýk, malûllük veya giderilmesi olanaðý bulunmayan baþka bir nedenle belli olmayan bir süre için olanaklý deðilse, ifadesinin önem derecesi itibarýyla tanýðýn duruþmada hazýr bulunmasý gerekli sayýlmýyorsa, bu kiþilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapýlan dinleme sýrasýnda düzenlenmiþ tutanaklar ile kendilerinin yazmýþ olduðu belgeler okunabilir. Cumhuriyet savcýsý, katýlan veya vekili, sanýk veya müdafii burada belirtilenlerin dýþýnda kalan tutanaklarýn okunmasýna birlikte rýza gösterebilirler (CMK m. 211). Tanýk, bir hususu hatýrlayamadýðýný söylerse önceki ifadesini içeren tutanaðýn ilgili kýsmý okunarak hatýrlamasýna yardým edilir. Tanýðýn duruþmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasýnda çeliþki bulunduðunda, evvelce alýnmýþ ifadesi okunarak çeliþkinin giderilmesine çalýþýlýr (CMK m. 212). Aralarýnda çeliþki bulunmasý halinde sanýðýn, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptýðý açýklamalar ile Cumhuriyet savcýsý tarafýndan alýnan veya müdafiinin hazýr bulunduðu kolluk ifadesine iliþkin tutanaklar duruþmada okunabilir (CMK m. 213). Bir açýklamayý ve görüþü içeren resmî belge ve diðer yazýlar ve fennî muayene ve doktor raporlarýnýn okunmasýndan sonra gerekli görülürse belge ve diðer yazýlar veya raporda imzasý bulunanlar, açýklamada bulunmak üzere duruþmaya çaðrýlabilirler. Açýklama ve görüþ veya rapor bir kurul tarafýndan verilmiþse mahkeme, kurulun görüþünü açýklamak üzere görevi, üyelerden birine vermeyi kurula önerebilir. Bilimsel görüþlere iliþkin açýklama, bu Kanun’un 68’inci madde hükümlerine göre yapýlýr (CMK m. 214). Dinleme ve okumadan sonra ilgililere ne diyeceði sorulur. Bu emredici bir düzenlemedir ve yerine getirilmemesi bozma sebebidir. Buna göre, suç ortaðýnýn, tanýðýn veya bilirkiþinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasýndan sonra bunlara karþý bir diyecekleri olup olmadýðý katýlana veya vekiline, Cumhuriyet savcýsýna, sanýða ve müdafiine sorulur (CMK m. 215). Uygulamada, emredici olmasýna raðmen, bu kurala aykýrý iþlem yapýldýðý olmaktadýr. 254. Ýstinaf duruþmasýnda duruþma tutanaðý nasýl tutulur? Duruþma tutanaðýnýn baþlýðýnda; a) Duruþmanýn yapýldýðý mahkemenin adý, b) Oturum tarihleri, c) Hâkimin, Cumhuriyet savcýsýnýn ve zabýt kâtibinin adý ve soyadý, belirtilir (CMK m. 220). 159 Duruþma tutanaðýnýn içeriðinde þunlar bulunur: a) Oturumlara katýlan sanýðýn, müdafiin, katýlanýn, vekilinin, kanunî temsilcisinin, bilirkiþinin, tercümanýn, teknik danýþmanýn adý ve soyadý, b) Duruþmanýn seyrini ve sonuçlarýný yansýtan ve yargýlama usulünün bütün temel kurallarýna uyulduðunu gösteren unsurlar, c) Sanýk açýklamalarý, d) Tanýk ifadeleri, e) Bilirkiþi ve teknik danýþman açýklamalarý, f) Okunan veya okunmasýndan vazgeçilen belge ve yazýlar, g) Ýstemler, reddi halinde gerekçesi, h) Verilen kararlar, i) Hüküm, yer alýr (CMK m. 221). Tutanak, mahkeme baþkaný ile zabýt kâtibi tarafýndan imzalanýr. Duruþmada yapýlan iþlemlerin teknik araçlarla kayda alýnmasý halinde, bu kayýtlar vakit geçirilmeksizin yazýlý tutanaða dönüþtürülerek mahkeme baþkaný ile zabýt kâtibi tarafýndan imzalanýr. Mahkeme baþkanýnýn mazereti bulunursa tutanak, üyelerin en kýdemlisi tarafýndan imzalanýr (CMK m. 219). 255. Duruþma tutanaðýnýn ispat gücü nedir? CMK’ya göre, duruþmanýn nasýl yapýldýðý, kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapýlýp yapýlmadýðý, ancak tutanakla ispat olunabilir. Kanun, tutanaða karþý yalnýz sahtecilik iddiasýnýn yöneltilebileceðini kabul etmiþtir(m. 222 CMK). Bu nedenle sahteliði kanýtlanamadýðý sürece duruþma tutanaðý son derece önemli bir kanýt niteliðindedir. 256. Ýstinaf mahkemesi kararlarýný nasýl verir? Mahkemece karar ve hükümler oybirliði veya oyçokluðuyla verilir. Karþý oya tutanakta yer verilir; gerekçesi de tutanakta gösterilir. D. ÝSTÝNAF MAHKEMESÝNDE DURUÞMA SONUNDA VERÝLECEK KARARLAR 257. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði son kararlar (hüküm) nelerdir? CMK m. 282’ye göre, Duruþma açýldýðýnda aþaðýda gösterilen istisnalar dýþýnda bu Kanunun duruþma hazýrlýðý, duruþma ve karara iliþkin hükümleri uygulanýr…” CMK’nýn 282. maddesi ile BAM’ýn duruþma evresi ve duruþmaya son veren hükümlerine iliþkin olarak CMK’nýn “Duruþma” baþlýðý altýnda ki 182 ve 222 maddeleri ile “Duruþmanýn sona ermesi ve hüküm” baþlýðý altýnda düzenlenen 223. maddesine yollama yapýlmýþtýr.Dolayýsýyla BAM duruþmalý yapýlan yargýlama sonucu duruþmanýn sona erdiðini açýklar ve nihai karar vererek iþten el çeker. Ýþte temyize açýk olan bu kararlar “hüküm” niteliðinde ki son kararlardýr. Bu kararlar CMK m.223’ te gösterilmiþtir: a) Beraat kararý, b) Ceza verilmesine yer olmadýðý kararý, 160 c) Mahkumiyet kararý, d) Güvenlik tedbirine hükmedilmesi kararý, e) Davanýn reddi kararý f) Davanýn düþmesi kararý g) Adli yargý dýþýndaki bir yargý merciine yönelik olarak verilen görevsizlik kararý. Davayý sona erdiren kararlar kural olarak duruþma sonunda verilir. Ancak davanýn reddi veya düþürülmesi, yargýlamanýn durmasý, görevsizlik, yetkisizlik ve maddenin yedinci fýkrasýnda tanýmlanan derhâl verilmesi gereken beraat kararlarýnýn, duruþma açýlmadan, duruþma hazýrlýðý aþamasýnda verilmesi olanaðý vardýr. Bu ayýrým ayný zamanda hüküm ve kararlarýn tâbi olduklarý kanun yolunun belirlenmesinde de kolaylýk saðlamaktadýr. BAM’ýn verdiði “hüküm”lere iliþkin kararlar için temyiz yolu ve bunlarýn dýþýnda kalan; “yargýlamanýn durmasý, adlî yargý içerisinde kalan görevsizlik, yetkisizlik ve hükmün geri býrakýlmasý vb” kararlarýna karþý da itiraz yolunun açýk olduðu anlaþýlmaktadýr. Ýstinaf mahkemesinin duruþma bitiminde vermiþ olduðu kararý aslýnda yeni bir hükümdür. Zira CMK’nýn 280/1-c maddesinde açýkça belirtildiði üzere dosya üzerinde “Ýnceleme” sonucu duruþma açýlmasýna karar vermekle ilk derece mahkemenin vermiþ olduðu hükmün kaldýrýldýðý anlaþýlmaktadýr. BAM bu hükmü tesis ederken “sadece sanýk tarafýndan veya sanýk lehine baþvurulmuþ olan hallerde” önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr cezaya hükmedemeyecektir.(CMK m.283). Her ne kadar madde metninde “sadece” veya “yalnýz” ifadesi geçmemekte ise de bu düzenlemeyi “yalnýz sanýk lehine baþvurulmuþ olduðu hallerde” olarak anlamak gerekir. Çünkü aksi yorum istinaf yolunun amacýna aykýrý olacaktýr. Kaldý ki aksi yorum aleyhe bozma yasaðýnýn ruhuna da aykýrý olacaktýr. Kýsacasý sanýðýn aleyhine olarak istinaf yoluna baþvurulduðunda, davaya yeniden bakacak olan BAM eskisinden daha aðýr bir ceza verebilecektir. Tabii ki bu kural cezanýn türü ve süresi bakýmýndan geçerlidir. Zira kazanýlmýþ hak ilkesinin suçun niteliðine etkisi yoktur. Bu açýklamalar sonrasýnda BAM hükümlerini hangi nedenlere dayalý olarak vereceðini ayrý ayrý açýklamakta fayda vardýr: 1-Beraat Kararý Verilecek Haller (m.223/2); Sanýk hakkýndaki beraat kararý ancak þu nedenlerden birisi ile verilebilir; a)Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanýmlanmamýþ olmasý: Suçun tipe uygunluk unsurunun bulunmamasý halidir. 161 “…17 yaþýnda ki maðdureyi rýzasý ile alýkoyan sanýðýn ,5237 sayýlý Yasanýn 109. maddesi anlamýnda hukuka aykýrý bir davranýþýndan söz edilemez…”63 bu içtihattan anlaþýldýðý üzere 765 sayýlý TCK’ nun 430/2 maddesine göre suç teþkil eden eylem 5237 sayýlý yasanýn 109. maddesine göre artýk suç olmaktan çýkartýlmýþtýr b) Yüklenen suçun sanýk tarafýndan iþlenmediðinin sabit olmasý: yani sanýðýn atýlý suçun faili olmadýðýnýn anlaþýlmasý halinde beraat kararý verilir, c) Yüklenen suç açýsýndan sanýðýn kast veya taksirinin bulunmamasý: (suçun manevi unsurunun oluþmamasý - TCK’ nun 21,22 md), örneðin taksirle meydana gelen maddi hasarlý bir trafik kazasýnda sanýðýn baþkasýnýn malýna zarar verme kastýndan söz edilemez. Dolayýsýyla eylem hukuki uyuþmazlýk niteliðindedir, d) Yüklenen suçun sanýk tarafýndan iþlenmesine raðmen, olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmasý: (suçun hukuka aykýrýlýk unsurunun bulunmamasý-TCK’ nun 24,25 md), örneðin “Meþru Savunma ”dýr, e) Yüklenen suçun sanýk tarafýndan iþlendiðinin sabit olmamasý: (delil yetersizliði nedeniyle verilen beraat kararýdýr.) Kararda, beraat kararýnýn bu nedenlerden hangisine dayandýðý gösterilmelidir. 2-Ceza Verilmesine Yer Olmadýðýna Karar Verilecek Haller; a) Yüklenen suçla baðlantýlý olarak yaþ küçüklüðü, akýl hastalýðý veya saðýr ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunmasý, b) Yüklenen suçun zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle iþlenmesi, c) Meþru savunmada sýnýrýn heyecan, korku ve telaþ nedeniyle aþýlmasý, d) Kusurluluðu ortadan kaldýran hataya düþülmesi, Hallerinde, kusurunun bulunmamasý dolayýsýyla ceza verilmesine yer olmadýðý kararý verilir. e) Ýþlenen fiilin suç olma özelliðini devam ettirmesine raðmen; aa) Etkin piþmanlýk, 5237 sayýlý TCK ile getirilen yeni bir kavramdýr. Sanýðýn iþlediði fiil suç olma özelliðini sürdürmesine karþýn; iþlediði suçtan piþman olarak aktif veya pasif bir eylemi ile piþmanlýk göstermesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadýðý kararý verilebilir. (TCK nun 93/1 ; 192/1; 201/1 ; 201/2 ; 221 ; 254 ; 274/1 ; 275/1 ve 282/5) maddeleri örnek olarak gösterilebilir. bb) Þahsî cezasýzlýk sebebinin varlýðý, TCK nun 22/6 (veya 167/1 veya 273/1 veya 283/3 veya 284/4) cc) Karþýlýklý hakaret ( m.TCK’ nun 129/3 ), 63 Y.5.CD. 21.09.2005, E.2003/6820-K2005/20109 162 dd) Ýþlenen fiilin haksýzlýk içeriðinin azlýðý, dolayýsýyla, faile ceza verilmemesi hallerinde de, ceza verilmesine yer olmadýðý kararý verilir, (TCK’nun 145, veya 99/6 veya 129/1 veya 129/2) 3-Mahkumiyet Kararý: Suç konusu eylemin sanýk tarafýndan iþlendiðinin yüzde yüz belliliðe ulaþmasý halinde, teknik tabirle, kanýtlanmasý halinde mahkumiyet kararý verilir. TCK’ nun 45.maddesinde düzenlenen cezalar “Hapis” ve “Adli Para Cezasý” dýr. 4-Güvenlik Tedbiri Kararý: Yüklenen suçun sabit olmasý halinde, belirli bir cezaya mahkumiyet yerine veya mahkumiyetin yaný sýra güvenlik tedbirine hükmedilebilir. Buna göre güvenlik tedbirine hükmedilmesi için suçun sanýk tarafýndan iþlendiðinin sabit olmasý gerekir. Hangi güvenlik tedbirine hükmedilebileceði TCK 53 ila 60 maddeleri arasýnda gösterilmiþtir. Bunlar; -Belli haklarý kullanmaktan yoksun býrakýlmasý,(m.53) -Müsadere , (m.54-55) “ CMK madde 258 - (1) 256”ncý Maddeye göre verilecek hükümlere karþý Cumhuriyet savcýsý, katýlan ve 257 nci Maddede belirlenen kiþiler için istinaf yolu açýktýr.” -Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (m.56), -Akýl hastalarýna özgü güvenlik tedbirleri (m.57), -Tekerrür (m.58), -Sýnýr dýþý edilme (m.59), -Tüzel kiþiler hakkýnda güvenlik tedbirleri. (m.60) Güvenlik tedbirlerine iliþkin hükümlerin uygulanmasý sulh ceza mahkemesinin görevindedir. Bu nedenle sulh ceza mahkemelerinin hükümleriyle ilgili bölge adliye mahkemelerinin her türlü kararý temyiz olunamaz (m.286/2-c), 5-Davanýn Reddi Kararý: Ayný fiil nedeniyle, ayný sanýk hakkýnda daha önceden verilmiþ bir hüküm veya açýlmýþ bir dava var ise davanýn reddine karar verilir. Eylemin ayný olup-olmadýðý ve hukuki kesinti bulunup bulunmadýðý hususlarý önem taþýmaktadýr. Ýlk derece mahkeme evresinde , red kararýna konu olabilecek bir davanýn ya da verilmiþ bir hükmün varlýðý ileri sürülmemiþ ya da mahkeme tarafýndan fark edilmemiþ olabilir. Dolayýsýyla BAM aþamasýnda da böyle bir davanýn ya da verilmiþ bir hükmün varlýðý anlaþýlýrsa tabii ki davanýn reddine karar verilmesi gerekir. 163 Davanýn reddine karar verilmesi gerekli baþka bir düzenleme ise CMK’nýn m.281/1. fýkrasýnda açýklandýðý üzere ilk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlarak duruþma açýlmasýna karar verilmesi sonrasý verilen red kararýdýr. Tutuksuz sanýðýn kendi baþvurusu üzerine açýlacak davanýn duruþmasýna gelmemesi ve mazerette bildirmemesi halinde davanýn reddine karar verilir. Ancak red kararý verilmesi, mutlaka sanýðýn son bildirdiði adresine gönderilecek çaðrý kaðýdýna gelmediði takdirde davasýnýn( istinaf baþvurusunun) reddedileceði hususunda þerh yazýlmasý ile mümkün hale gelecektir. Elbette tutuklu sanýklarýn baþvurusu halinde duruþmaya gelmese de davanýn reddine karar verilmesi mümkün deðildir. Bu düzenlemenin amacý da duruþmanýn uzamasýnýn önüne geçmektir. 6- Davanýn Düþmesi Kararý: TCK nun da öngörülen düþme nedenlerinin varlýðý ya da soruþturma veya kovuþturma þartýnýn gerçekleþmeyeceðinin anlaþýlmasý halinde davanýn düþmesine karar verilir. Sanýðýn ölümü(TCK m.66) , genel af (TCK m.65), dava zamanaþýmý (TCK m.66), (TCK m.68), þikayetten vazgeçme (TCK m.73/4), þikayet süresini geçirme (TCK m.73/3), uzlaþma (TCK m.73/8) ve önödeme (TCK m.75/2) hâllerinde, istinaf ve temyiz kanun yollarý da dahil olmak üzere kovuþturmanýn her aþamasýnda kamu davasýnýn düþürülmesine karar verilecektir. Eðer soruþturma veya kovuþturma þartýnýn gerçekleþmemesine raðmen gerçekleþmesi ihtimali var ise durma kararý verilir. Durma kararýna karþý ancak itiraz yoluna gidilebilir. Derhal beraat kararý verilebilecek hallerde durma, düþme veya ceza verilmesine yer olmadýðýna dair karar verilemez. 7- Hükmün açýklanmasýnýn ertelenmesi kararý : 5271 sayýlý CMK’nýn 5560 sayýlý Kanunla deðiþik 231. maddesi ile bazý suçlar için hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasý kararý verilebileceði belirtilmiþtir. BAM tarafýndan duruþma açýlarak yapýlacak yargýlama sonucunda ilk derece mahkemesinin hükmüne paralel biçimde veya ondan farklý olarak bu yönde bir karar da verilebilir. Hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasý kararý itiraza tabi bir karardýr. 258. Hükmün Gerekçesinde gösterilmesi gerekli hususlar nelerdir? CMK m.230’a göre, mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aþaðýdaki hususlar gösterilir: a) Ýddia ve savunmada ileri sürülen görüþler, b) Delillerin tartýþýlmasý ve deðerlendirilmesi, hükme esas alýnan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delillerin ayrýca ve açýkça gösterilmesi, 164 c) Ulaþýlan kanaat, sanýðýn suç oluþturduðu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci maddelerinde belirlenen sýra ve esaslara göre cezanýn belirlenmesi; yine ayný Kanunun 53 ve devamý maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanýn yaný sýra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, d) Cezanýn ertelenmesine, hapis cezasýnýn adlî para cezasýna veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasýna veya bu hususlara iliþkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar, (2) Beraat hükmünün gerekçesinde, 223 üncü maddenin ikinci fýkrasýnda belirtilen hallerden hangisine dayanýldýðýnýn gösterilmesi gerekir, (3) Ceza verilmesine yer olmadýðýna dair kararýn gerekçesinde, 223’üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fýkralarýnda belirtilen hallerden hangisine dayanýldýðýnýn gösterilmesi gerekir, (4) Yukarýdaki fýkralarda belirtilen hükümlerin dýþýnda baþka bir karar veya hükmün verilmesi hâlinde bunun nedenleri gerekçede gösterilir. Hüküm gerekçeli olmalýdýr. Gerekçesiz hüküm keyfiliðe yol açacaðýndan, hukuk devleti ilkesine de aykýrý olacaktýr. Nitekim Yargýtay’ýmýza göre karar; her yönüyle Yargýtay denetimine olanak saðlayacak biçimde açýk, tereddütleri giderecek þekilde gerekçeli, maddi olaylarla birlikte sübut nedenlerini gösterir biçimde yazýlmalýdýr. Aksi durum CMK’nýn 289/1g maddesi gereðince yasaya aykýrýlýk sayýlýr.64 CMK’nýn 282 maddesinde , BAM’ýn duruþma hazýrlýðý ve duruþmaya iliþkin olduðu gibi nihaî karara iliþkin hükümler uygulanýr denilmek suretiyle CMK’nýn 223. maddesine yollama yapýldýðý anlaþýlmaktadýr. Bu nedenle CMK’nýn 223-232 maddelerinde ki düzenlemeler BAM’ýn nihaî kararlarý içinde geçerlidir. O halde BAM, duruþma açmasý halinde yeniden yapýlan yargýlama sonunda ki gerekçeli kararýnda þu hususlara yer vermek zorundadýr: -Ýddianamenin özeti ve sevk maddeleri, - Sanýk savunmasý, -Ýlk derece mahkemenin dayandýðý deliller, - C.Savcýsýnýn mütalaasý, -Ýlk derece mahkemenin gerekçesi, -Ýlk derece mahkemenin son karar ile vermiþ olduðu hükümle uyguladýðý kanun maddeleri ve CMK’nýn 223. maddesinde açýklanan hüküm özeti , mahkumiyet halinde ise sonuç ceza, 64 Öztürk 9.baský sf 666 165 -Ýstinaf yoluna baþvuran tarafýn baþvuru nedenleri, -BAM C.Savcýsýnýn tebliðname özeti ve mütalaasý, -BAM aþamasýnda toplanan deliller var ise bu deliller ayrý ayrý belirtilir, -Ýlk derece mahkemesi hükmünün iptali ya da kararýn kaldýrýlmasýnýn yasal nedenleri tartýþýlýr; yani eðer delillerin deðerlendirilmesi ya da eylemin nitelendirilmesinde hukuki hata yapýlmýþ veya eksik delil ile hüküm kurulmuþ ise bu durum mutlaka gerekçede tartýþýlýr. Örneðin taksirle ölüme neden olmak suçundan dolayý ilk derece mahkemesi tarafýndan TCK’ nun 85/1 maddesi gereðince verilen mahkumiyet kararý üzerine, sanýðýn baþvurusu üzerine inceleme yapan BAM, “ilk derece mahkemesinin taraflarýn tanýklarýný dahi dinlemeden, kaza tespit tutanaðý ile yetinerek yaptýðý keþif sonucu düzenlenen ve sanýðýn kusurlu olduðunu belirten bilirkiþi raporuna itibar ederek, eksik araþtýrma sonucu verdiði” mahkumiyet kararýný CMK’nýn 280 maddesi gereðince iptal etmiþ ve duruþma açýlmasýna karar vermiþtir. Ýþte bu aþamada Ýstinaf mahkemesi bildirilen tanýklarý dinlemiþ, yeniden keþif yapýp, Adli Týp Kurumundan sanýðýn kusurunun bulunmadýðý þeklinde gelen rapora dayanarak beraat kararý vermiþ olabilir. Ýþte bu örnekte olduðu gibi gerekçeli kararda, istinaf aþamasýnda toplanan ve nihaî karara dayanak yapýlan deliller ayrý ayrý gösterilmeli ve hangi delilin diðerine üstün tutulduðu ve sonucunda da ilk derece mahkemesi yerine geçerek kurulan yeni hükmün gerekçeleri mutlaka tartýþýlmalýdýr. Son aþamada ise mahkumiyet kararý verilmesi halinde cezanýn bireyselleþtirilmesi ve tedbirlere çevrilme seçeneklerinin gerekçeleri tartýþýlýr ve oluþan kanaate göre yeni hüküm kurulur. Hükmün açýklanmasýný düzenleyen CMK 231. maddeye göre; mahkeme hükmünü tutanaða yazdýrdýktan sonra ana noktalarýný hazýr bulunanlara açýklar, hazýr bulunan sanýða baþvurabileceði kanun yollarýný, merciini ve süresini, beraat eden sanýðýn tazminat isteyebileceði bir hal var ise bunu bildirir. Hüküm fýkrasý herkes tarafýndan ayakta dinlenir. Hükmün gerekçesi ve hüküm fýkrasýnda þu hususlar yer alýr; (1) Hükmün baþýna, “Türk Milleti adýna” verildiði yazýlýr. (2) Hükmün baþýnda; a) Hükmü veren BAM’ýn adý, b) Hükmü veren BAM baþkanýnýn ve üyelerinin, Cumhuriyet savcýsýnýn ve zabýt kâtibinin, katýlanýn-maðdurun, vekilinin, kanunî temsilcisinin ve müdafiin adý ve soyadý ile sanýðýn açýk kimliði, c) Beraat kararý dýþýnda, suçun iþlendiði yer, tarih ve zaman dilimi, d) Sanýðýn gözaltýnda veya tutuklu kaldýðý tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadýðý, Yazýlýr. (3) Hükmün gerekçesi, tümüyle tutanaða geçirilmemiþse açýklanmasýndan itibaren en geç onbeþ gün içinde dava dosyasýna konulur. 166 (4) Karar ve hükümler bunlara katýlan hâkimler tarafýndan imzalanýr. (5) Hâkimlerden biri hükmü imza edemeyecek hâle gelirse, bunun nedeni mahkeme baþkaný veya hükümde bulunan hâkimlerin en kýdemlisi tarafýndan hükmün altýna yazýlýr. (6) Hüküm fýkrasýnda, 223’üncü maddeye göre verilen kararýn ne olduðunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarýnýn, kanun yollarýna baþvurma ve tazminat isteme olanaðýnýn bulunup bulunmadýðýnýn, baþvuru olanaðý varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek þekilde açýkça gösterilmesi gerekir. (7) Hükümlerin nüshalarý ve özetleri mahkeme baþkaný ve üyeler ile zabýt kâtibi tarafýndan imzalanýr ve mühürlenir. 259. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði kararlara karþý direnme (ýsrar) mümkün müdür? CMK madde 284’e göre, BAM karar ve hükümlerine karþý direnilemez; bunlara karþý herhangi bir kanun yoluna gidilemez. Ýtiraz ve temyize iliþkin hükümler saklýdýr. Madde metninden de anlaþýlacaðý üzere, istinaf mahkemesinin hem karar hem de hükümlerine karþý ilk derece mahkemesi tarafýndan direnme kararý verilmesi mümkün deðildir. Daha açýk ifade ile BAM’ýn, CMK’nýn 280. maddesine göre dosya üzerinde vermiþ olduðu “bozma ve iade” kararlarý ile duruþma sonunda verdiði “hüküm” niteliðindeki son kararlarýna karþý da direnme kararý vermek mümkün deðildir. Bu anlamda direnme konusunda istisnai bir düzenleme de getirilmemiþtir. Ancak elbette Ýstinaf mahkemelerinin tüm karar ve hükümleri -istisnalar dýþýnda- kesin nitelikte kararlar deðildir. Ýþte m.284(2). bendi istinaf mahkemesinin vermiþ olduðu kararlara karþý baþvurulabilecek kanun yollarýný göstermiþtir. Bunlar , CMK’nýn 268/e maddesinde düzenlenen itiraz yolu ile temyiz (m.286 - 307) yoludur. Þunu hemen belirtelim ki BAM’ýn “bozma” kararlarýna karþý “temyiz” yoluna baþvurulamaz. Ayný þekilde CMK’nýn 309/1 maddesinde açýkça belirtildiði üzere “kanun yararýna bozma” yoluna baþvurmak da mümkün deðildir. Bozma kararýna uygun olarak ilk derece mahkemesi tarafýndan yeni bir hüküm verilmesi durumunda, elbette bu hükme karþý da istinaf yoluna gidilebilir. 260. Ýstinaf mahkemesinin duruþma sonunda vereceði kararlardan hangileri kesin niteliktedir ? CMK’nýn 272’nci maddesinin 3’ncü fýkrasýnda kesin olduðu belirtilen hükümlerle ilgili olarak istinaf yoluna baþvurulamayacaðýndan; BAM’ýn hukuka kesin aykýrýlýk nedeniyle verdiði bozma kararýna karþý da 284’ncü madde gereðince direnme kararý verilemeyeceðinden; bu kararlara ve 286. maddenin 2. fýkrasýnda sayýlan hallerde, ilk derece mahkemesinin hükümleri BAM’ýn kararýyla kesinlik kazanacaðýndan; anýlan kararlara karþý temyiz yoluna gidilemez. 167 O halde, CMK’nýn m. 286/2 gereðince BAM’ýn kararýyla “kesinleþen” ilk derece mahkemesi hükümleri þunlardýr: a) Beþ yýl veya daha az hapis cezasý ile tutarý ne olursa olsun adli para cezalarýna karþý “istinaf baþvurusunun esastan reddine” iliþkin , BAM’ýn dosya üzerinde yapmýþ olduðu inceleme evresinde ki diðer bir ifade ile hükmün onanmasýna dair (m.280/1-a) kararlarý, Elbette Ýlk derece mahkemesinin beþ yýldan fazla hapis cezasýyla ilgili olarak istinaf baþvurusunun esastan reddine iliþkin kararý temyiz edilebildiðinden kesin deðildir. b) Ýlk derece mahkemelerinden verilen beþ yýla kadar (beþ yýl dahil) hapis cezasý ile ilgili olarak, BAM tarafýndan (kýsmen veya tamamen) yargýlama yapýlýp verilen ve ilk derece mahkemesi kararýndaki cezayý artýrmayan hükümler de temyiz olunamaz. Bunun için, eylemin niteliðini deðiþtirse de cezayý artýrmamýþ olmasý gerekir. Diðer bir anlatýmla, BAM ayný veya daha az hapis cezasýna hükmetmiþ olmalýdýr. Örneðin TCK m. 257/2 uyarýnca ilk derece mahkemesinin, görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle kamu görevlisini 6 ay hapis cezasýna mahkum etmesi üzerine istinaf yoluna baþvurulmasý halinde, BAM yapmýþ olduðu duruþma sonucu sanýðýn eyleminin TCK m. 257. maddenin birinci fýkrasý kapsamýnda suç oluþturduðu kanaatiyle 1 yýl hapis cezasýna hükmetmiþ ise, yeniden kurulan bu hüküm de 5 yýlýn altýnda olmasýna karþýn, ilk derece mahkemesinin vermiþ olduðu cezayý artýrdýðý için temyiz yolu açýktýr, bu nedenle de BAM’ýn bu kararý kesin deðildir. Ayný þekilde ilk derece mahkemesinin beraat kararý kaldýrýlýp BAM tarafýndan hapis cezasýna veya hapis cezasý kaldýrýlýp beraata hükmolunmasý durumunda da temyiz yolu açýktýr. BAMK’nýn 10’ncu maddesine göre, iki yýla kadar hapis ve bunlara baðlý adli para cezalarý ile baðýmsýz olarak hükmedilecek adli para cezalarý ve güvenlik tedbirlerine iliþkin hükümlerin uygulanmasý sulh ceza mahkemesinin görevindedir. Sulh ceza mahkemelerinin hükümleriyle ilgili bölge adliye mahkemelerinin her türlü kararý temyiz olunamaz. Cezanýn artýrýlmasý, eksiltilmesi, suç niteliðinin deðiþtirilmesi, beraatýn mahkumiyete veya mahkumiyetin beraata çevrilmesi durumlarýnda da temyiz yolu açýk deðildir. c) Sulh ceza mahkemeleri ayrýk, diðer ilk derece mahkemelerinden verilen adli para cezasýný gerektiren suçlarda, ilk derece mahkemesince belirlenen suç niteliðini deðiþtirmeyen BAM kararlarý da temyiz edilemez. BAM tarafýndan suç niteliði deðiþtirilmiþse temyiz yolu açýk olacaktýr. d) Ýlk derece mahkemesinin yalnýzca kazanç veya eþya zoralýmýna veya bunlara yer olmadýðýna iliþkin kararýný deðiþtirmeyen BAM kararý temyiz edilemez. 168 BAM, ilk derece mahkemesinin bu konuda verdiði kararý deðiþtirmiþse temyiz yolu açýktýr. e) On yýl ve daha az hapis veya adli para cezasýný gerektiren suçlar nedeniyle ilk derece mahkemesinin beraat kararýyla ilgili istinaf baþvurusunun esastan reddi veya BAM tarafýndan ayný doðrultudaki beraat kararýna karþý temyiz yolu öngörülmemiþtir. On yýldan daha çok hapis cezasýný gerektiren suçlarla ilgili ayný doðrultudaki esastan ret veya beraat kararý temyiz olunabilir. f) Ýlk derece mahkemesinden verilen davanýn düþmesine, ceza verilmesine yer olmadýðýna, güvenlik tedbirlerine iliþkin bölge adliye mahkemelerinin istinaf baþvurusunun esastan reddi veya ayný doðrultudaki hükmü temyiz edilemez. Ýlk derece mahkemesinin hükmü ile BAM’ýn hükmü farklý ise temyiz yolu açýktýr. g) Önceki bentlerde yer alan sýnýrlar içinde kalmak koþuluyla ceza veya kararlardan birden çoðunu içeren ilk derece mahkemesinin hükmüyle uyumlu BAM kararlarý da temyiz olunamaz. BAM’ýn bunlar dýþýnda kalan hükümleri, hükümden önce verilip hükme esas oluþturan veya baþkaca yasa yolu öngörülmemiþ olan kararlarla birlikte temyiz olunabilir. X. BOZMA ÜZERÝNE ÝLK DERECE MAHKEMESÝNCE YAPILACAK ÝÞLEMLER BAM ilk derece mahkemesinin kararýnda CMK’nýn 289. maddesindeki hukuka mutlak aykýrýlýk hallerini tespit ederse bozma kararý verecektir. Bozma kararýna karþý ilk derece mahkemesinin direnme imkaný yoktur. Bu baþlýk altýnda ilk derece mahkemesine dosya gelince hangi iþlemlerin yapýlacaðý konusu üzerinde durulacaktýr. 261. Bozma kararý üzerine dosya kendisine gönderilen ilk derece mahkemesi ilk olarak hangi iþlemleri yapmalýdýr? Ýlk derece mahkemelerinin kararlarýna karþý istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi üzerine, BAM’da kararlarýn inceleme ve kovuþturma usulü CMK’nýn 280. maddesinde düzenlenmiþtir. CMK’nýn 280/1-b maddesinde “ Ýlk derece mahkemesinin kararýnda 289.’uncu maddede belirtilen bir hukuka aykýrýlýk nedeninin bulunmasý halinde hükmün bozulmasýna ve dosyanýn yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargý çevresinde uygun göreceði diðer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verir.” þeklinde düzenleme yapýlmýþtýr. 169 CMK’nýn 280/1-b maddesinde atýf yapýlan 289. maddedeki bozma nedenleri mutlak hukuka aykýrýlýk nedenleridir. BAM ilk derece mahkemesinin kararýný ancak CMK’nýn 289. maddesinde sýnýrlý olarak sayýlan nedenlerin bulunmasý halinde bozacaktýr. BAM bu nedenlerden bir veya birkaçýnýn varlýðýný tespit ettiði takdirde kararý bozarak, dosyayý yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderecektir. BAM bozulan dosyanýn gönderileceði ilk derece mahkemesi konusunda seçimlik bir hakka sahiptir. Bozma kararý verilen dosya; a- Hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilebileceði gibi, b- Kendi yargý çevresinde uygun göreceði diðer bir ilk derece mahkemesine dahi gönderebilecektir. BAM bozulan dosyayý madde açýsýndan yetkili olan ilk derece mahkemesine gönderecektir. Dosya hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargý çevresinde bulunan bir baþka mahkemeye gönderildiðinde madde açýsýndan yetki yönü ile herhangi bir sorunla karþýlaþýlmayacaktýr. Ýkinci durumda, dosyanýn gönderileceði yerel adliyede madde bakýmýndan yetkili mahkeme tek ise dosya bu mahkemeye gelecektir. Madde bakýmýndan yetkili mahkeme birden fazla ise; gönderilen dosyalarýn daðýtýmý nöbetçi mahkeme baþkanlýðýnca tevzi edilecektir. BAM tarafýndan ilk derece mahkemesinin kararý bozulduktan sonra, dosyanýn nereye gönderileceði konusunda baþkaca sorunlar da doðabilir. Gerçekten dosya, kararý bozulan ilk derece mahkemesine gönderildiði takdirde kayýtlarýn kapatýlmamasý ile ilgili herhangi bir sorun yaþanmayacaktýr. Ancak farklý bir ilk derece mahkemesine gönderildiði takdirde, hükmü bozulan mahkeme ve cumhuriyet baþsavcýlýðýndaki kayýtlarýn ne þekilde kapatýlacaðý sorunu ortaya çýkacaktýr. Bu nedenle BAM bu noktada da iki þekilde hareket edebilir: a-Bozulan dosyayý kararý veren ilk derece mahkemesine gönderir. Bu ilk derece mahkemesi ve Cumhuriyet baþsavcýlýðý kayýtlarý kapatýlarak dosya BAM’ýn kararýnda belirtilen baþka bir ilk derece mahkemesine gönderilebilir. b-BAM bozulan dosyayý kararýnda belirttiði ilk derece mahkemesine gönderir. Bu durumda kararý bozulan ilk derece mahkemesi ve cumhuriyet baþsavcýlýðý kayýtlarýnýn kapatýlmasýný saðlamak için karardan bir suretini bu mahkeme savcýlýðýna gönderebilir. Bu yöntem dosyanýn yargýlamayý yapacak mahkemeye daha çabuk gelmesini saðlayacaktýr. 170 BAM tarafýndan bozulan karar, yargýlamayý yapacak ilk derece mahkemesinin esas defterine kayýt edildikten sonra hakim veya mahkeme baþkaný tarafýndan incelenerek duruþma hazýrlýðý iþlemleri baþlayacaktýr. Ýlk derece mahkemesi yapacaðý yargýlamada CMK’nýn 307. maddesinde temyize iliþkin “davaya yeniden bakacak mahkemenin iþlemleri” ile ilgili kurallarý kýyasen uygulayacaktýr. Yani Ýlk derece mahkemesi CMK’nýn 307/1 maddesi gereði “ ilgililere bozmaya karþý diyeceklerini soracaktýr.” Bunun için öncelikle sanýk, müdafii, katýlan ve vekilinin dosyada var olan adreslerine davetiye çýkarýlacaktýr. Ýlgililer duruþmaya gelirse duruþma genel usullere göre yapýlacaktýr. Gerekli araþtýrma yapýlmasýna raðmen ilgililere davetiye teblið edilemezse veya teblið edilmesine raðmen duruþmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karþý beyanlarý saptanamamýþ olsa da davaya devam edilerek taraflarýn yokluklarýnda da dava bitirilebilir ( CMK. 307/2). Ancak bu kuralýn tek istisnasý, sanýk hakkýnda verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha aðýr ise her halde sanýðýn dinlenilmesi gerekir(CMK. 307/2-son). 262. Bozmadan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlacak duruþmada hangi usul uygulanmalýdýr ? BAM tarafýndan bozma kararýndan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlan yargýlamada CMK’nýn genel hükümleri uygulanacaktýr. CMK’nýn 175. maddesinde düzenlenen “duruþmaya hazýrlýk”, 176. maddede düzenlenen “iddianamenin sanýða tebliði ve sanýðýn çaðrýlmasý”, 177. maddesinde düzenlenen “sanýðýn savunma delillerinin toplanmasý istemi”, 178-181 maddelerinde düzenlenen “tanýk ve bilirkiþilerle ilgili hükümler”, 182-202. maddelerde düzenlenen “duruþma”, 203205. maddelerinde düzenlenen “duruþmanýn düzen ve disiplinine iliþkin hükümler”, 206218. maddelerinde düzenlenen “delillerin ortaya konulmasý ve tartýþýlmasý”, 219-222. maddelerinde düzenlenen “duruþma tutanaðýna iliþkin hükümler”, 223-232. maddelerinde düzenlenen “duruþmanýn sona ermesi ve hükümle ilgili maddeler” bozmadan sonraki ilk derece mahkemesindeki yargýlamada uygulanacaktýr. Ýlk derece mahkemesi yeniden yapýlan yargýlamada CMK’nýn genel hükümlerini uygulayacaktýr. 263. Bozmadan sonra yerel mahkemedeki duruþmada sanýðýn sorgusu yapýlarak bozma kararýna karþý diyecekleri sorulmalý mýdýr? Yukarýda da kýsaca temas ettiðimiz gibi, CMK’nýn 307’nci maddesinde hükmün bozulmasý üzerine davaya bakacak mahkemenin iþlemleri düzenlenmiþtir. Buna göre: 171 “Yargýtay’dan verilen bozma kararý üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karþý diyeceklerini sorar.” Anýlan maddenin 2’nci fýkrasýna göre de:“ Sanýk, müdafii, katýlan veya vekilinin dosyada var olan adreslerine davetiye teblið olunamamasý veya davetiye teblið olunmasýna raðmen duruþmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karþý beyanlarý saptanmamýþ olsa da duruþmaya devam edilerek dava yokluklarýnda bitirilebilir. Ancak, sanýk hakkýnda verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha aðýr ise, herhalde dinlenmesi gerekir” kuralý kýyasen uygulanmalýdýr. Þu halde ilk derece mahkemesi; sanýk, müdafii, katýlan ve vekiline bozma kararýný teblið edecektir. Bu kiþilerin dosyada var olan adreslerine davetiye teblið olunamamasý veya davetiye teblið olunmasýna raðmen duruþmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karþý beyanlarý saptanmamýþ olsa da duruþmaya devam edilerek dava yokluklarýnda bitirilebilecektir. Görüldüðü gibi ilgililerin bozmaya karþý diyeceklerinin sorulmasý zorunlu deðildir. Bunun tek istisnasý sanýk hakkýnda verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha aðýr ise bozmaya karþý diyecekleri mutlaka sorulmalýdýr. CMK m. 284’e göre; BAM karar ve hükümlerine karþý direnilemez; bunlara kaþý herhangi bir kanun yoluna gidilemez. Ýtiraz ve temyize iliþkin hükümler saklýdýr. Görüldüðü gibi BAM’ýn, CMK’nýn 289. maddesinde düzenlenen hukuka kesin aykýrýlýk hallerinde bozma kararý vermesi durumunda, bu bozma kararlarýna karþý ilk derece mahkemelerince direnme kararý verilemez. Bunlara karþý herhangi bir kanun yolu öngörülmemiþtir. Ancak, itiraz ve temyize iliþkin hükümler saklý tutulmuþtur. Bu maddeden de anlaþýlacaðý üzere sanýk ve diðer ilgililerin bozmaya karþý diyeceklerinin sorulmasý bozmaya uyma kararý verilmesi açýsýndan deðildir. Zira ilk derece mahkemesinin, bozma kararýna direnme hakký bulunmamaktadýr. Bozmadan sonra yerel mahkemede yapýlan duruþmada sanýk duruþmaya gelirse haklarý hatýrlatýlarak CMK’nýn 147. maddesine göre sorgusu yapýlacaktýr. Çünkü verilen ilk karar bozulmakla ortadan kalkmýþtýr. CMK’nýn 307/2. maddesi müdafi, katýlan ve vekili için de uygulanacaktýr. Yani bu kiþilerde duruþmaya geldikleri takdirde dinleneceklerdir. Ancak CMK m. 307/2- son cümlesindeki sanýðýn mutlaka dinlenilmesi gerektiði ile ilgili kuralý bu kiþiler açýsýndan uygulama zorunluluðu bulunmamaktadýr. 264. Bozmadan sonra davaya katýlma mümkün müdür? Kamu davasýna katýlma CMK.’nun 237. maddesinde düzenlenmiþtir. CMK m. 237/1’e göre, “maðdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kiþiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuþturma evresinin her aþamasýnda hüküm verilinceye kadar þikayetçi olduklarýný bildirerek kamu davasýna 172 katýlabilirler.”Anýlan maddenin ikinci fýkrasýna göre ise, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katýlma isteðinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara baðlanmayan katýlma istekleri, kanun yolu baþvurusunda açýkça belirtilmiþse incelenip karara baðlanýr.” Bu maddelere göre ilk derece mahkemesinin kararý bozulduktan sonra görülen davada, davaya katýlma ihtimalleri þu þekilde ortaya çýkacaktýr: Ýlk derece mahkemesinde maðdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kiþiler ile malen sorumlu olanlar davaya katýlmayacaðýný mahkemeye bildirmiþler veya davaya katýldýktan sonra davaya katýlmaktan vazgeçmiþlerse, bozmadan sonra davaya katýlma talebinde bulunurlarsa bu talep reddedilecektir. Zira feragat eden ilgililer bundan dönemeyecektir. Davaya katýlanýn duruþmada bulunmamasý katýlma kararýnýn ortadan kalkmasýna ya da davanýn düþmesine neden olmaz65. “Duruþma sýrasýnda sanýktan þikayetçi olmadýðýný beyan eden müþtekinin daha sonra davaya müdahil olarak kabulüne iliþkin karara hukuki deðer izafe edilemeyeceði ve bu nedenle hükmü temyiz yetkisi bulunmamasý nedeniyle müdahil vekilinin temyiz talebinin CMUK’ nun 117. maddesi uyarýnca reddi gerekir”66. “Soruþturma evresinde beyaný alýnamayan maðdur kovuþturma aþamasýndaki ifadesinde þikayetçi olduðunu söyleyerek katýlma talebinde bulunursa talebinin kabul edilmesi gerekecektir”67. “Kamu davasýnýn açýlmasýndan sonra, mahkemeye verilen dilekçede sanýðýn cezalandýrýlmasýnýn istenilmesi davaya katýma istemi niteliðinde olup, bu halde yoklukta verilen kararlar dilekçe sahibine teblið edilmelidir”68. “Kamu davasý açýldýktan sonra þikayetten vazgeçme, müdahale yoluyla kamu davasýna katýlmaya engeldir”69. Davaya katýlan kiþisel haklarýný ancak hukuk mahkemesinden isteyebilir. Ýlk derece mahkemesince bozmadan sonra yapýlan yargýlamada bozma kararý katýlana teblið edilecektir. 265. Müdafiin görevi bozmadan sonraki yargýlamada da devam etmeli midir? CMK’da istinafla ilgili 272-285. maddelerde müdafiinin görevinin kanun yararýna bozmadan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlan yargýlamada da devam edip etmeyeceði konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadýr. Olmasý da gerekmemektedir. 65 Yaþar, s.1058 66 Yar.9.CD, E.2004/5401, K. 2004/5490, T.18.10.2004 67 Yaþar, s. 1058 68 Yar.CGK. 28.05.2002, 1/129-261 69 Yar. CGK. nun 18.04.1994 , 4/85-110 173 Bozma ile ilk derece mahkemesinin kararý ortadan kalkmýþtýr. Bu nedenle yargýlama kovuþturma aþamasýna geri dönmüþtür. 1136 sayýlý Avukatlýk Kanunun 171. maddesinin iþi sonuna kadar takip etme zorunluluðu ve baþkasýný tevkille ilgili hükümlerini bozmadan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlan yargýlamada müdafiinin görevinin devam etmesi hususu kýyasen uygulanmalýdýr. 1136 sayýlý Avukatlýk Kanunun 171/1. maddesinde “ Avukat üzerine aldýðý iþi kanun hükümlerine göre ve yazýlý sözleþme olmasa bile sonuna kadar takip eder.” hükmü bulunmaktadýr. CMK’nýn 149-156. maddelerinde “müdafi seçimi, görevlendirilmesi, görev ve yetkileri” ile ilgili düzenlemeler bulunmaktadýr. Müdafii CMK.’nun 150. ve 156. maddelerine göre baroca görevlendirildikten sonra, görevlendirildiði dosyayý sonuna kadar takip etmekle görevli olacaktýr. Müdafiinin görevi bozmadan sonra ilk derece mahkemesinde yapýlan yargýlamada da devam edecektir. Aksi takdirde, avukat deðiþikliði sadece maddi gerçeðin ortaya çýkmasýný güçleþtirmekle, iþleri uzatmakla kalmaz, ayný zamanda savunmayý da zora sokar. Zira iþi baþýndan sonuna kadar takip ettiði için olayla ilgili konularda bilgili olan avukatýn daha sonraki aþamalarda iþi býrakmasý sanýðý zor durumda býrakabilir. Ancak ciddi zorunluluklar halinde, örneðin hastalýk, ölüm veya etik sorunlar gibi, avukat deðiþikliðini kabul etmek mümkün olabilir. CMK’nýn. 156/3 maddesinde “ Þüpheli veya sanýðýn kendisinin sonradan müdafi seçmesi halinde baro tarafýndan görevlendirilen avukatýn görevi sona erer.” hükmü gereði sanýðýn sonradan müdafii seçmesi veya vekil tayin etmesi halinde baro tarafýndan atanan müdafiin görevi sona erecektir. 266. Ýlk yargýlamadaki tüm iþlemler yenilenmeli midir ? CMK’nun 272. – 285. maddelerinde düzenlenen istinaf kanun yolunda BAM’ýn kararý bozmasýndan sonra, davaya yeniden bakacak ilk derece mahkemesinin tüm iþlemleri yeniden yapýp yapmayacaðý konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadýr. Bu durumda temyizle ilgili CMK’nýn 307/1 maddesindeki “davaya yeniden bakacak mahkemenin iþlemleri” ile ilgili kurallar kýyasen uygulanacaktýr. CMK’nýn 307/1’deki “Yargýtay’dan verilen bozma kararý üzerine davaya yeniden bakacak Bölge Adliye veya ilk derece mahkemesi ilgililere bozmaya karþý diyeceklerini sorar.” kuralý uygulanacaktýr. Ýlk derece mahkemesi önce duruþma gününü belirleyerek ilgililere davetiye çýkaracaktýr. Taraflar duruþmaya gelirse, mahkeme taraflara bozmaya karþý diyeceklerini soracaktýr. Sanýða, katýlana veya avukatlarýna dosyada var olan adreslerine davetiyenin teblið edilememesi ya da teblið edilmesine karþýn, duruþmaya gelmemeleri nedeniyle, bozmaya 174 karþý diyecekleri sorulamamýþ olsa bile, duruþma sürdürülüp, dava yoklukta bitirilebilecektir. Mahkemenin taraflarýn bozmaya karþý beyanlarýný almadan karar verebilmesi için, mutlaka onlara davetiye çýkarmasý gerekir. Davetiyeler taraflarýn dosyadaki en son adreslerine çýkarýlýr. Ancak karar sanýk aleyhine bozulmuþ ise ya da bozmadan sonra sanýða daha aðýr ceza verilecekse, sanýðýn mutlaka dinlenip bozmaya karþý diyeceðinin sorulmasý gerekir. Aksi halde savunma hakký sýnýrlandýrýlmýþ olur. Ýlk derece mahkemeleri, yukarýda çeþitli vesilelerle ifade ettiðimiz gibi, BAM’ýn bozma kararlarýna direnemezler. Ýlk derece mahkemesi maðdur, müþteki, suçtan zarar gören kiþi, sanýk, müdafi, vekil, tanýk ve bilirkiþilerin dinlenilmesini zorunlu görürse genel hükümlere göre hareket edecektir. Yerel mahkeme yargýlamada tüm iþlemlerin yeniden yapýlmasýný deðil gerekli gördüðü iþlemleri yeniden yapacaktýr. Ancak önemle kaydedelim ki, mahkemenin bozma nedenini ortadan kaldýracak iþlemleri yapmasý zorunludur. a- Kanuna Uygun Teþekkül Etmeyen Mahkemece Yapýlan Yargýlama Sonucu Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: 1. CMK’nun 289/1-a maddesindeki “mahkemenin kanuna uygun olarak teþekkül etmemiþ olmasý”, 2. 289/1-b maddesindeki “hakimlik görevini yapmaktan kanun gereðince yasaklanmýþ hakimin hükme katýlmasý”, 3. 289/1-c maddesindeki “geçerli þüphe nedeniyle hakkýnda ret istemi öne sürülmüþ olup da bu istem kabul olunduðu halde hakimin hükme katýlmasý veya bu istemin kanuna aykýrý olarak reddedilip hakimin hükme katýlmasý” nedenleri varsa, Bu aykýrýlýklarýn mahkemenin kararýný etkileyip etkilemediðine bakýlmaksýzýn, doðrudan bozma nedeni kabul edilecek ve bu üç halde de yargýlama iþlemleri, yenilenmesi fiilen olanaksýz olanlar dýþýnda baþtan aþaðýya yenilenecektir. b- Duruþmada Kanunen Bulunmasý Zorunlu Kiþilerin Yokluðunda Yapýlan Yargýlama Sonucu Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: CMK’289/1-e maddesinde “Cumhuriyet savcýsý veya duruþmada kanunen mutlaka hazýr bulunmasý gereken diðer kiþilerin yokluðunda duruþma yapýlmasý” mutlak hukuka aykýrýlýk nedenidir. Mahkeme bu durumda kanunen mutlaka hazýr bulunmasý gereken kiþileri hazýr ederek duruþma iþlemlerini yeniden yapacak ve yeniden hüküm kuracaktýr. c- Görevsiz Mahkemece Yapýlan Yargýlama Sonucu Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: 175 CMK’nýn 289/1-d. maddesinde “ mahkemenin kanuna aykýrý olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi” halinde ilk derece mahkemesinin kararý BAM’da kesin bozma nedeni yapýlacaktýr. CMK’nýn 7/1 maddesi “Yenilenmesi mümkün olmayanlar dýþýnda, görevli olmayan hakim veya mahkemece yapýlan iþlemler hükümsüzdür.” CMK’nýn 20/1 maddesi “Yetkili olmayan hakim veya mahkemece yapýlan iþlemler, sadece yetkisizlik nedeniyle hükümsüz sayýlmaz.” kurallarýný getirmiþtir. Bu durumda dosya görevli veya yetkili ilk derece mahkemesine gönderilecektir. Mahkeme yargýlamayý, baþtan aþaðý yenileyecek ve yeniden hüküm kuracaktýr. Kararý bozulan ilk derece mahkemesinde yapýlan tüm iþlemler, mahkemenin görevsiz olmasý nedeniyle geçerli olmaktan çýkmýþtýr. Yargýlamayý yapan mahkeme, yenilenmesi mümkün olmayan iþlemler dýþýndaki tüm iþlemleri yeniden yapacaktýr. d- Açýklýk Kuralýnýn Ýhlal Edilmesi Üzerine Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: CMK 289/1-f maddesinde “ duruþmalý olarak verilen hükümde açýklýk kuralýnýn ihlal edilmesi” mutlak bozma nedenidir. Bu durumda da ilk derece mahkemesi iþlemlerinin tümü yenilenecektir. Zira kapalý kapýlarýn arkasýndaki adalet, adalet deðildir. e- Kararýn Gerekçeyi Ýçermemesi Üzerine Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: 289/1-9. maddesinde “ hükmün 230. madde gereðince gerekçeyi içermemesi” mutlak hukuka aykýrýlýk teþkil eder. Mahkeme tüm iþlemleri yeniden yapmayacaktýr. Zira kararda sadece gerekçe eksikliði bulunmaktadýr. Duruþma açarak kararýný vererek gerekçesini yazacaktýr. f- Savunma Hakkýnýn Kýsýtlanmasý Üzerine Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: CMK’nýn 289/1-h. maddesinde “ hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararý ile savunma hakkýnýn sýnýrlandýrýlmýþ olmasý” da mutlak hukuka aykýrýlýk teþkil eder. Bu durumda ilk derece mahkemesi duruþma yaparak sanýðýn savunma hakkýný kullanmasýna ve bu hakkýn kullanýlmasýna yaradýðý halde kullandýrýlmayan yasal olanaklardan yararlanmasýna imkan tanýyacak ve yeniden hüküm kuracaktýr. Örneðin sanýk CMK m.67/son da yer alan teknik yardýmdan yararlanma hakkýný kullanmak istediði halde, bu istemi reddedilmiþ ise, yeni yapýlacak duruþmada bu ve buna baðlý eksiklikler giderilecektir. 176 g-Hukuka Aykýrý Yöntemlere Dayanarak Elde Edilen Delile Dayanmasý Nedeni Ýle Verilen Kararýn Bozulmasý Halinde Yapýlacak Ýþlemler: 289/1-i maddesinde “ hükmün hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delile dayanmasý.” durumlarý varsa mutlak bozma nedenlerinden dolayý BAM kararý bozacaktýr. Ýlk derece mahkemesi hukuka aykýrý olarak elde edilen delili kararýna kesinlikle esas alamaz. Almýþ ise, o hüküm batýldýr. Bu nedenle böyle bir durumda yeniden duruþma yapýlacak ve sadece hukuka uygun elde edilen delillere dayanýlarak iþlemler yenilenecek ve yeni bir hüküm kurulacaktýr. Ýlk derece mahkemesi yeniden yapýlan yargýlamada CMK’nýn genel hükümlere iliþkin usulü uygulayacaktýr. XI. FARKLI YER ÝSTÝNAF CEZA DAÝRELERÝNÝN KARARLARI ARASINDA ÇIKABÝLECEK ÝÇTÝHAT AYRILIÐININ GÝDERÝLMESÝ 267. Ýçtihat farklýlýðýný gidermeyi saðlayan yasal yollar nelerdir? BAMK m.35 ile BAM ceza daireleri arasýnda oluþabilecek görüþ farklýlýðýnýn giderilmesini saðlayacak þekilde düzenleme yapýlmýþtýr. Buna göre; Re’sen veya BAM’ýn ilgili ceza dairesinin ya da Cumhuriyet baþsavcýsýnýn, Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna baþvurma hakký bulunanlarýn, benzer olaylarda BAM ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasýnda ya da bu mahkeme ile baþka bir BAM ceza dairelerince verilen kesinleþmiþ kararlar arasýnda uyuþmazlýk bulunmasý hâlinde, BAM Baþkanlar Kurulu bu uyuþmazlýðýn giderilmesini kendi görüþlerini de ekleyerek Yargýtay Birinci Baþkanlýðýndan ister. Burada uygulanacak usul 35/III. Maddeye göre 2797 sayýlý Yargýtay Kanunun 45. maddesidir. Bu madde yapýlacak iþlemler yönünden kýyas yoluyla uygulanacaktýr. 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 45 inci maddesine göre ise: Ýçtihatlarýn birleþtirilmesini Birinci Baþkan, doðrudan doðruya veya Yargýtay dairelerinin veya genel kurullarýn verdikleri karar sonucunda veya Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn bizzat yazý ile baþvurmasý halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olmasý zorunludur. Diðer merci veya kiþilerin gerekçe göstererek yazýlý baþvurmalarý halinde, içtihadý birleþtirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediðine Birinci Baþkanlýk Kurulu karar verir. Bu karar kesindir. Ýçtihadý birleþtirme kararlarýnýn deðiþtirilmesi veya kaldýrýlmasýnýn istenmesi de yukarýdaki usule baðlýdýr. Ýçtihadý birleþtirme görüþmeleri, alýnmýþ olan ilke kararlarý çerçevesinde yürütülür ve kararlarý yazýlýr. 177 Ýçtihadý birleþtirme kararlarý benzer hukuki konularda Yargýtay Genel Kurullarýný, dairelerini ve adliye mahkemelerini baðlar. Ýçtihadý birleþtirme kararlarýnýn niteliðini açýkça belirten özeti, kararýn verilmesini izleyen en kýsa zamanda Adalet Bakanlýðýna bildirilir. Adalet Bakanlýðý bütün adliye mahkemelerine ve Cumhuriyet savcýlýklarýna bu kararlarý gecikmeksizin duyurur. Ýçtihadý Birleþtirme Kurullarý, genel kurullarýn veya dairelerin kararlarýndaki gerekçe ve görüþlerle baðlý olmaksýzýn sorunu baþka bir görüþle karara baðlayabilirler. Son olarak CMK’nýn 309’ncu (eski CMUK’nýn .343’ncü) maddesinde düzenlenen “Kanun Yararýna Bozma” olaðanüstü kanun yolunun da ceza daireleri arasýnda ki içtihat farklýlýðýnýn giderilmesinde önem arzettiðini belirtmekte fayda vardýr. Ýstinaf ya da temyiz incelemesinden geçmeden kesinleþen karar ya da hükümlere karþý bu kanun yolu ile de Yargýtay’ýn ilgili ceza dairesi hukuka aykýrýlýðýn bulunduðu kanaatine vardýðý takdirde gerekçesini göstermek suretiyle bozma kararý verir. Bu karar içtihat niteliðinde bulunmasý nedeniyle ceza daireleri arasýnda ki görüþ farklýlýðýnýn giderilmesinde kýsmen de olsa yol gösterici olacaktýr. 268. Ýçtihat farklýlýðýný azaltabilecek idari uygulamalar yapýlabilir mi? Ýçtihat farklýlýðýnýn önlenebilmesi için bazý idari uygulamalar geliþtirilmelidir. Bu maksatla, farklý yer BAM’larý arasýnda elektronik ortamla sürekli bilgi akýþýnýn saðlanmasý yararlý olacaktýr. Yine, BAM’larda görev yapan hakim ve savcýlarýn belirli dönemlerde bir araya gelerek fikir alýþveriþinde bulunmalarýnýn temini de olumlu bir iþlev görecektir. Bu sayede ilgili daireler ayný konuda diðer içtihatlarýn ne yönde olduðunu öðrenebileceklerdir. Bundan ayrýca Bölge Adliye Mahkemelerinin belirli periyotlarla yapacaklarý yayýnlarda, istikrar kazanmýþ emsal içtihatlarýn derlenmesi de büyük yarar saðlayacaktýr. XII. DENETÝM MUHAKEMESÝ A. ÝTÝRAZ 269. Ýtiraz kanun yolunun niteliði ve koþullarý nedir? Ýtiraz bir kanun yoludur, yani yargýlama makamýnýn verdiði kararda bir yanýlma, bir hukuka aykýrýlýk olduðu iddiasý üzerine ortaya çýkan yeni bir uyuþmazlýðýn, baþka bir yargýlama makamý önüne getirilmesidir. Ýtiraz, yargý otoritesi kazanamamýþ kararlara karþý söz konusu olduðundan “olaðan kanun yolu” olduðu gibi maddi ve hukuki meselelere temas edebilmesi bakýmýndan da asýl derece kanun yoludur. Ýtiraz, son karardan gayrý kararlara karþý gidilen bir yoldur. Ýtiraz kural olarak hâkim kararlarýna karþý gidilebilen bir yoldur. Kural olarak mahkeme kararlarý aleyhine itiraz yoluna gidilemez. Ancak kanunun gösterdiði hâllerde 178 bir mahkeme kararý aleyhine kanun yoluna gidilebilir. Kararýn duruþmada veya duruþma hazýrlýðýnda verilmiþ olmasýnýn önemi yoktur. Mahkeme kararlarýndan hangisine itiraz edilebileceði kanunda açýkça gösterilmelidir. CMK itiraz edebilecek mahkeme kararlarýný ayrýca gösterme yoluna gitmemiþtir. Mahkeme tarafýndan verilen bir karara karþý itiraz yoluna gidilebilmesi kanunda bu konuda bir açýklýk bulunmasý koþuluna baðlýdýr. Böyle bir açýklýk sözgelimi görevsizlik kararý (m.5/2 CMK), yetkisizlik kararý (m.18/3), red isteminin reddi kararý (m.28 CMK), red isteminin geri çevrilmesi kararý (m.31/3 CMK), eski hale getirme isteminin reddi kararý (m.42/2), tanýklara iliþkin disiplin hapsi kararý (m.60/4 CMK), gözlem altýna alma kararý (m.74/4 CMK), beden muayenesi kararý (m.75/6, 76/5 CMK), tutuklama kararý (m.101/5), tutukluluk halinin devamýna iliþkin karar (m.104/2 CMK), adli kontrol kararý (m. 111 CMK), elkonulan eþyanýn geri verilmesi isteminin reddi kararý (m. 131 CMK), müdafilik görevinden yasaklama kararý (m.151/4 CMK), iddianamenin iadesi kararý (m.174/5 CMK), durma kararý (m.223/8 CMK), zorlama amaçlý elkoyma kararý (m.248/8 CMK), yargýlamanýn yenilenmesi isteminin kabule deðer olmadýðý kararý (m, 319/3 CMK), yargýlamanýn yenilenmesi isteminin esastan reddi kararý (m.321/3 CMK) bakýmýndan mevcuttur.70 270. Ýstinaf mahkemesi ara kararlarýna karþý itiraz yolu açýk mýdýr? Kural olarak hâkim kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilirken kanunun açýkça gösterdiði hallerde mahkeme kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ýstinaf isteminin kabul edilmesi ve ilk derece mahkemesi kararýnýn kaldýrýlarak davanýn yeniden görülmesine karar verilerek duruþma açýlmasý halinde, Ceza Muhakemesi Kanununun duruþma ve karara iliþkin hükümleri uygulanýr (CMK 282/1). Baþka bir anlatýmla, istinaf mahkemesi de, týpký diðer mahkemeler gibi yargýlamaya iliþkin pek çok kararlar verir. Kanunun itirazý mümkün kýldýðý hâkim kararlarý ile, mahkeme kararlarýnýn istinaf mahkemesi tarafýndan verilmesi halinde de, bu kararlara karþý itiraz yoluna gidilebilir. Baþka bir ifade ile, ilk derece mahkemelerince verilen ve itiraz yoluna gidilen kararlarýn istinaf mahkemesi tarafýndan verilmesi halinde bu kararlara karþý da itiraz yoluna gidilebilir. Burada önemli olan kararý hangi mahkemenin verdiði deðil, kararýn niteliði, yani, itirazýn mümkün olup olmadýðý hususudur. 271. Ýstinafta itirazý inceleme usulü nedir? Ýtiraz, kararý veren mercie yapýlýr. Kararýna itiraz edilecek hâkim ve mahkeme, itirazý yerinde görürse düzeltir, yerinde görmezse en çok üç gün içinde incelemeye yetkili mercie gönderir. Ýstinaf mahkemesinde karar mahkeme üyesi tarafýndan alýnmýþ ise, bu karara karþý yapýlan itiraz görevli olduðu daire baþkaný tarafýndan incelenir. Örneðin; Ýstinaf mahkemesinde yargýlanmanýn yenilenmesi istemi halinde, mahkeme, yargýlamanýn yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanmasý için bir naip hâkimi görevlendirebilir. Bu hâkim tarafýndan delillerin toplanmasýna iliþkin, gözlem altýna alma, beden 70 Öztürk, s. 701 179 muayenesi, elkoyma gibi kararlar verilebilir. Bu kararlara karþý itiraz yoluna gidildiðinde itiraz üyenin görevli olduðu daire baþkaný tarafýndan incelenecektir. Ýstinaf mahkemeleri heyet halinde çalýþan mahkemeler olmasý nedeniyle kararlarýn çoðu mahkeme tarafýndan alýnacaktýr. Kararýn, mahkeme tarafýndan alýnmasý halinde itiraz, numara itibariyle izleyen ceza dairesi tarafýndan incelenir. Þayet karar, daire baþkaný tarafýndan alýnmýþ ise itiraz yine numara itibariyle izleyen ceza dairesi tarafýndan incelenir. 272. Ýstinaf mahkemesinde itiraz yoluyla incelenecek kararlar nelerdir? Ýlk derece mahkemeleri tarafýndan verilen hakimlik veya mahkeme kararlarýnýn, nihai karar verilmeden önce itiraz yoluyla istinaf mahkemesi tarafýndan incelenmesi mümkün deðildir. Bu kararlar ancak istinaf kanunyolu denetimi sýrasýnda incelenebilir. Ýstinaf mahkemesinin ön inceleme sýrasýnda vereceði yetkisizlik kararý, Kanunun 18. maddesi gereði itiraza tabidir. Ýnceleme evresinde koruma tedbirleriyle ilgili olarak verilen kararlar da itiraza tabi olacaktýr. Ýstinaf mahkemesi tarafýndan duruþma açýlmasý halinde, CMK 282. maddede sayýlan istisnalar haricinde Kanunun duruþmaya iliþkin hükümleri uygulanýr. Kanun, duruþma ve verilecek kararlar bakýmýndan istinaf mahkemelerine özel bir düzenleme getirmemiþtir. Ýtiraz bakýmýndan ayný kurallar istinaf mahkemesi bakýmýndan da geçerlidir. Yani genel kural olarak hâkim kararlarý, Kanunun açýkça gösterdiði hallerde mahkeme kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilecektir. Bu tür itiraza tabi ara kararlarýna örnek olarak; tanýklara iliþkin disiplin hapsi (m.60/4 CMK), gözlem altýna alma (m.74/4 CMK), beden muayenesi (m.75/6, 76/5 CMK), tutuklama kararý (m.101/5), tutukluluk halinin devamýna iliþkin karar (m.104/2 CMK), adli kontrol (m. 111 CMK), elkonulan eþyanýn geri verilmesi isteminin reddi (m. 131 CMK), müdafilik görevinden yasaklama kararlarýný (m.151/4 CMK) sayabiliriz. Bunlardan ayrýca CMK’nýn 5560 sayýlý Kanunla deðiþik 231. maddesi uyarýnca verilecek olan ‘hükmün açýklanmasýnýn geri býrakýlmasý’ kararý da itiraza tabi kararlardandýr. B. TEMYÝZ 273. Temyiz nedir? Temyiz bölge adliye (istinaf) mahkemelerinin kesin olmayan kararlarýnýn Yargýtay tarafýndan denetlenmesi amacýyla düzenlenmiþ kanun yoludur. CMK’nýn altýncý kitap baþlýklý bölümünde yer alan, kanun yollarýnýn genel hükümleri, CMK m. 260-266 arasýnda, temyiz kanun yolu da CMK m. 286-307 arasýnda düzenlenmiþtir. Temyiz CMK sistematiði içinde olaðan kanun yollarý arasýnda düzenlenmiþtir. Bir yargýlama organý tarafýndan verilen kararlarýn baþka bir merci tarafýndan denetlenmesi 180 son derece önemlidir. Temyiz yoluyla bir ülkedeki hukuk kurallarýnýn, istikrarlý ayný biçimde yorumlanmasý ve uygulanmasý saðlanmaktadýr. Temyiz yoluyla daha önce bir yargý merci tarafýndan verilmiþ olan kararlarýn hukuka uygunluðu kontrol edilmektedir. Bölge adliye mahkemeleri kurulup göreve baþlayýncaya kadar, CMK’nýn temyize iliþkin hükümleri uygulanmayacaktýr. Bu süre içerisinde Mülga CMUK’ m. 322/4-6 maddesi dýþýnda temyize iliþkin hükümleri aynen uygulanacaktýr. 5320 sayýlý CMK’nýn yürürlük kanunu m.8/1’de bölge adliye mahkemelerinin kurulmasýndan sonra CMK’nýn temyize iliþkin hükümleri uygulanmaya baþlayacaktýr. Temyiz bölge adliye mahkemeleri kararlarýna karþý baþvurulan kanunun yolu olarak düzenlendiði halde bu karalýn istisnasý olan CMK M 285’deki düzenlemeye göre Türk Ceza Kanununun 18 inci maddesinin dördüncü fýkrasýna göre karar veren ilk derece mahkemesi olan Aðýr Ceza Mahkemesi kararlarýna karþý istinaf kanun yoluna baþvurulmadan doðrudan temyiz yoluna baþvurulacaðý düzenlemesi yapýlmýþtýr. Özel kanunlarýn temyize iliþkin hükümleri, CMK MADDE 285.- (1) Türk Ceza Kanununun 18 inci maddesinin dördüncü fýkrasý hükmü hariç; diðer kanunlarda temyiz edilebileceði veya haklarýnda Yargýtay’a baþvurulabileceði belirtilmiþ olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanýna giren dava ve iþlere iliþkin ilk derece mahkemelerinin karar ve hükümlerine karþý istinaf yoluna baþvurulur. 274. Temyiz süresi ne kadardýr? Temyiz süresi hükmün açýklanmasýndan itibaren yedi gündür. Hüküm temyiz yoluna baþvurma hakký olanlarýn yokluðunda açýklanmýþsa yedi günlük temyiz süresi teblið tarihinden itibaren baþlar. (CMK m. 291.). Bu süre hak düþürücü bir süredir ve kusursuz geçirilmesi halinde, CMK’nýn buna iliþkin hükümlerine göre eski hale iade yoluna gitmek mümkündür. 275. Temyiz baþvurusunun þekli nasýldýr? Temyiz isteminin þekli konusu CMK m. 291’de düzenlenmiþtir. Temyiz incelemesinin yapýlabilmesi için, davasýz yargýlama olmaz ilkesi gereðince, her þeyden önce temyiz davasýnýn açýlmasý; baþka bir ifade ile TEMYÝZ ÝSTEMÝNDE BULUNULMASI gerekir. Temyiz istemi hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabýt katibine bir beyanda bulunulmasý suretiyle yapýlýr, beyan tutanaða geçirilir, tutanak hakime onaylattýrýlýr. Temyiz davasýnýn açýlabilmesi için CMK iki þart aramýþtýr.1) Ýstek, 2) Süre. Kural olarak istek olmadan temyiz incelemesi yapýlmamaktadýr. (CMK m. 291) “Temyiz davasýnýn açýlabilmesi için ... iki koþulun varlýðý gereklidir. Bunlardan ilki süre koþuludur. ...Temyiz davasýnýn açýlabilmesi için gerekli ikinci koþul ise istek koþuludur. Yargýlama hukukunun temel prensiplerinden olan “Davasýz yargýlama olmaz.” ilke181 sine uygun olarak temyiz davasý kendiliðinden açýlmaz, bu konuda bir isteðin bulunmasý gereklidir.”71 CMK’nýn 291’nci maddesi tutuklu bulunan sanýklarýn temyiz isteminin þeklinin nasýl olacaðý konusunda CMK m. 263. hükmünün saklý olduðu belirtilmiþtir. Kanun yollarlýnýn genel hükümleri bölümünde bulunan CMK m. 263’de tutuklularýn kanun yollarýna nasýl baþvuracaðý konusunda özel düzenleme yapýlmýþtýr Tutuklu bulunan þüpheli veya sanýk zabýt katibine veya tutuklu bulunduðu tutukevi müdürüne beyanda bulunarak veya bu konuda dilekçe vererek kanun yollarýna baþvurabilir. Zabýt katibine baþvuru halinde, kanun yollarýna baþvuru beyaný veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususlarý belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan þüpheli veya sanýða bunun bir örneði verilir. Kurum müdürüne baþvuru halinde de ayný zabýt katibine baþvuru halindeki hükümlere göre iþlem yapýlarak tutanak veya dilekçe derhal ilgili mahkemeye gönderilir. Zabýt katibi baþvuruyu ilgili deftere kaydeder. Zabýt katibi veya kurum müdürü tarafýndan kanun yoluna baþvuru konusunda iþlem yapýldýðý zaman kanun yollarý için kanunda belirtilen baþvuru süreleri kesilmiþ sayýlýr. 276. Temyiz baþvurusunda gerekçe zorunlu mudur? Temyiz eden, hükmün neden dolayý bozulmasýný istediðini temyiz baþvurusunda göstermek zorundadýr. (CMK m.294.) Temyiz baþvurusunda temyiz nedeni gösterilmemiþse temyiz baþvurusu için belirlenen sürenin veya gerekçeli kararýn tebliðinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olan BAM’a temyiz nedenlerini içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcýsý temyiz isteðinin sanýðýn yararýna veya aleyhine olduðunu açýkça belirtir. (CMK m.295/1) Temyiz sanýk tarafýndan yapýlmýþ ise, (temyiz gerekçelerinin yazýlý olduðu) ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafýndan imza edilerek verilir. (CMK m.295/2) Müdafii yoksa sanýk tutanaða baðlanmak üzere zabýt katibine yapacaðý bir beyanla gerekçesini açýklayabilir. Sanýðýn beyan edip açýkladýðý temyiz gerekçelerinin yazýldýðý tutanak hakime onaylatýlýr. Sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi hakkýnda CMK 262 madde, tutuklu sanýk hakkýnda ise CMK 263 madde hükümleri saklýdýr. (CMK m. 295/3) 277. CMK’da re’sen (otomatik) temyiz var mýdýr? CMK’da re’sen (otomatik) temyiz kurumu düzenlenmemiþtir. CMK’da re’sen (otomatik) istinaf kurumu düzenlenmiþtir. “… onbeþ yýl ve daha fazla hapis cezalarýna iliþkin hükümler, BAM tarafýndan re’sen incelenir”. (CMK m. 272/1) 71 Yar.CGK. 14.2.2006, E.25 / K.18; Yar. CGK. 01.03.2005, E.6-26/K.17 182 Eski Ceza Muhakemesi Hukukumuzda istek olmadan temyiz incelemesi olamaz kuralýnýn istisnasý olan, re’sen (otomatik) temyiz kurumu vardý. Mülga CMUK m. 305/1’de ceza mahkemelerinden verilen 15 sene ve daha yukarý hürriyeti baðlayýcý cezalar ile ölüm cezalarýna ait hükümlerin Yargýtay’ca resen tetkik edileceði düzenlenmiþti. Eski usul yasamýz bazý aðýr mahkumiyetlerde bu kuraldan ayrýlarak istek þartýndan sanýk lehine vazgeçmiþ temyiz incelemesinin kediliðinden yapýlmasý kabul etmiþti. Davasýz yargýlama olmaz ilkesine aykýrý olan bu durum öðretide otomatik temyiz olarak adlandýrýlmýþtý.72 Yeni CMK’da Resen (otomatik) temyiz uygulamasýndan vazgeçilmiþtir. 278. Temyize kimler baþvurabilir? Bölge adliye mahkemelerinin kararlarýna karþý kimlerin temyiz baþvurusunda bulunabileceði konusunda CMK’nýn temyiz baþvurusu ile ilgili bölümünde özel bir düzenleme yoktur. CMK’nýn kanun yollarýnýn genel hükümlerini düzenleyen CMK m. 260 ve sonraki maddelerinde, kimlerin kanun yollarýna baþvurabileceði belirtilmiþtir. Buna göre CMK’nýn kanun yollarý hakkýndaki genel hükümler bölümünde kanun yollarýna baþvurabilme hakký olanlar, bölge adliye mahkemelerinin temyizi mümkün kararlarýna karþý temyize baþvurma hakkýna sahiptir. Cumhuriyet savcýsý, þüpheli, sanýk, davaya katýlan sýfatýný almýþ olan ve katýlma isteði karara baðlanmamýþ, talebi reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek þekilde suçtan zarar görmüþ bulunanlar temyiz kanun yoluna baþvurabilir. BAM’da bulunan Cumhuriyet savcýlarý bölge adliye mahkemelerinin kararlarýna karþý temyiz yoluna baþvurabilir. Cumhuriyet Savcýsý sanýðýn lehine olarak da temyiz kanun yoluna baþvurabilir. Avukatlar müdafiliðini veya vekilliðini üstlendiði kiþilerin açýk arzusuna aykýrý olmamak koþuluyla temyiz kanun yoluna baþvurabilir. Þüpheli veya sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi þüpheli ve sanýða açýk olan temyiz kanun yoluna süresi içinde baþvurabilirler. Þüpheli ve sanýðýn baþvurusuna iliþkin hükümler, þüpheli veya sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi tarafýndan yapýlacak baþvuru ve onu izleyen hükümler içinde geçerlidir. 279. Temyiz Baþvurusunun sonuçlarý nelerdir? Süresinde yapýlmýþ olan Temyiz baþvurusu BAM’ýn kararýnýn kesinleþmesini önler. (CMK m. 293/1). Temyiz yoluna baþvurma sonucu dava dosyasý kararý veren mahkemeden denetimi yapacak mahkemeye geçer. 72 Öztürk s. 712-713 183 Bazen temyiz edilen kararlar hakkýnda temyiz mahkemesinin verdiði kararlar sadece temyiz eden bakýmýndan deðil, üçüncü kiþiler bakýmýndan da sonuç doðurabilir. Temyiz edilen hüküm, sanýk lehine bozulmuþsa ve bu hususlarýn temyiz isteminde bulunmamýþ olan diðer sanýklara da uygulanmasý olanaðý varsa, bu sanýklar da hükmün bozulmasýndan yararlanýrlar. (CMK m. 306) Kabul edilebilir bir temyiz baþvurusunda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanýlma baþvuranýn haklarýný ortadan kaldýrmaz. (CMK m. 264) 280. Temyize tabi kararlar hangileridir? Bölge Adliye Mahkemeleri tarafýndan verilen kararlarýn hangilerinin temyize tabi olduðu CMK m. 286’da düzenlenmiþtir. Maddenin birinci fýkrasýnda bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerinin bozma dýþýnda kalan hükümlerinin temyiz edilebileceði belirtilmiþtir. “BAM ceza dairelerinin bozma dýþýnda kalan hükümleri temyiz edilebilir”. CMK m.286’nýn Ýkinci fýkrasýnda ise Bölge Adliye Mahkemeleri ceza daireleri tarafýndan verilen kararlarýn hangilerinin temyiz edilemeyeceði kesin olarak verildiði açýklanmýþtýr. Buna göre: a) Ýlk derece mahkemelerinden verilen beþ yýl veya daha az hapis cezalarý ile miktarý ne olursa olsun adlî para cezalarýna karþý istinaf baþvurusunun esastan reddine dair BAM kararlarý, b) Ýlk derece mahkemelerinden verilen beþ yýl veya daha az hapis cezalarýný artýrmayan BAM kararlarý, c) Sulh ceza mahkemesinin görevine giren suçlarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere iliþkin her türlü BAM kararlarý, d) Adlî para cezasýný gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere iliþkin suç niteliðini deðiþtirmeyen BAM kararlarý, e) Sadece eþya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadýðýna iliþkin ilk derece mahkemesi kararlarýný deðiþtirmeyen BAM kararlarý, f) On yýl veya daha az hapis cezasýný veya adlî para cezasýný gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarý ile ilgili olarak BAM tarafýndan verilen beraat kararlarý ile istinaf baþvurusunun esastan reddine dair kararlarý, g) Davanýn düþmesine, ceza verilmesine olarak BAM tarafýndan verilen davanýn düþmesine, ceza verilmesine yer olmadýðýna, güvenlik tedbirine veya istinaf baþvurusunun reddine dair kararlar, 184 h) Yukarýdaki bentlerde yer alan sýnýrlar içinde kalmak koþuluyla ayný hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasýný içeren BAM kararlarý, Temyiz edilemez. 281. Temyiz nedenleri nelerdir? Temyiz nedenleri, temyiz edilen mahkeme kararýnda bulunan hukuka aykýrýlýklardýr. Temyiz nedenleri CMK m. 288/1 de açýklanmýþtýr. “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykýrý olmasý nedenine dayanýr”. (CMK m. 288/1). Eski CMK’ da temyiz nedenleri kanuna aykýrýlýk olarak düzenlendiði halde 5271 sayýlý yeni CMK’da temyiz nedenleri hükümdeki hukuka aykýrýlýklar olarak düzenlenmiþtir. Yeni CMK da, son derece isabetli olarak, kanuna aykýrýlýk yerine hukuka aykýrýlýk denilmesi, temyiz nedenlerinin kapsamýný geniþletmiþtir. Zira hukuk kuralý deyince tüm hukuk kurallarý anlaþýlýr. Bunlar, mevzuatýn yanýnda hukukun temel ilkeleri, Ceza Muhakemesi Hukukuna hakim ilkeler ve uluslararasý sözleþmelerdir. Temyiz yoluna baþvurmak için son kararda ya da ona temel olan kararlarda hukuka aykýrýlýk bulunmalýdýr. Yargýtay hukuki inceleme mahkemesidir. Yargýtay’da ilk derece ve bölge adliye mahkemeleri gibi duruþma olay (öðrenme) yargýlamasý yapýlmadýðýndan Yargýtay’da kanýtlarla yüz yüze gelinmemektedir. Bundan dolayý Yargýtay ilk derece veya bölge adliye mahkemeleri yerine geçerek kanýt deðerlendirmesi yapamaz. 73 Temyiz nedenleri çok çeþitlidir. Temyiz nedenlerini önce, Maddi hukuka (Ceza Hukukuna) iliþkin temyiz nedenleri ve Muhakeme (usul) Hukukuna iliþkin temyiz sebepleri olmak üzere ikiye ayýrabiliriz. 282. Hukuka aykýrýlýk nedir? Hukuka aykýrýlýk CMK m. 288/2’de tanýmlanmýþtýr: Bir hukuk kuralýnýn uygulanmamasý veya yanlýþ uygulanmasý hukuka aykýrýlýktýr. Hukuka aykýrýlýk iki þekilde olabilir. Ýlk olarak, mevcut hukuk kurallarýnýn uygulanmasý gerekirken hiç uygulanmamasý hukuka aykýrýlýk teþkil eder. Ýkinci olarak, söz konusu davaya uygulanacak hukuk kurallarýnýn yanlýþ uygulanmasý da bir hukuka aykýrýlýk nedenidir. Hukuk kuralý, deyimi temel hukuk ilkelerini, yargýlama hukukuna iliþkin kurallarla maddi hukuka iliþkin kurallarýn tümünü kapsar. 73 Çýnar, s. 83 185 Hukuka aykýrýlýk maddi hukuka (Ceza hukukuna) aykýrýlýk ve Muhakeme (usul) hukukuna aykýrýlýk olarak ikiye ayrýlabilir Maddi hukuka iliþkin aykýrýlýk hallerinde, bir fiilin hangi suç veya kanun maddesi kapsamýna girdiði veya girmediði, hangi aðýrlaþtýrýcý veya hafifletici sebepleri gerektirdiði, gibi haller maddi hukuka iliþkin hukuka aykýrýlýk hallerdir ve bunlarýn bulunmalarý kararýn bozulmasýný gerektirir. Temyizde Yargýtay sadece hukuka aykýrýlýklarý incelemekle yetkilidir. Maddi olgularý incelemez. Ancak mahkemenin elindeki maddi olgularý hukuka uygun olarak deðerlendirip deðerlendirmediðini ve hükme esas alýrken hukuk kurallarýna baðlý kalýp kalmadýðýný incelemek zorundadýr. Yine hukuka aykýrýlýðýn yargýlama kurallarýnýn doðru uygulanmamasý nedeniyle ileri sürülmesi halinde de Yargýtay hem bu yargýlama kurallarýna uyulup uyulmadýðýna ve hem de bu kurallarýn uygulanmasýna esas teþkil eden ve daha önce mahkemece tespit edilmiþ olan maddi vakalarýn doðru deðerlendirip deðerlendirilmediðine bakar. Muhakeme (Usul) Hukukuna aykýrýlýk nedenleri, temyiz sýrasýnda karara etkisi bakýmýndan mutlak temyiz sebebi hukuka aykýrýlýk nedenleri olan hukuka aykýrýlýklar ve nispi temyiz nedenleri olan hukuka aykýrýlýklar olarak ikiye ayrýlabilir. Mutlak Hukuka aykýrýlýk nedenleri: Muhakeme (usul) Hukukuna iliþkin temyiz sebepleri de mutlak olan ve olmayan temyiz sebepleri olarak ikiye ayrýlýr. Mutlak temyiz Sebepleri CMK m. 289’da düzenlenmiþtir.74 Mutlak temyiz sebepleri: Hukuka kesin aykýrýlýk hâlleridir. Mutlak temyiz sebeplerinin bulunmasý halinde hallerde kanuna mutlaka muhalefet edilmiþ sayýlýr. Hukuka kesin aykýrýlýk olarak kabul edilen mutlak hukuka aykýrýlýk nedenleri CMK m. 289/1 de gösterilmiþtir. CMK m.289 (1) Temyiz dilekçesi veya beyanýnda gösterilmiþ olmasa da aþaðýda yazýlý hâllerde hukuka kesin aykýrýlýk var sayýlýr a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teþekkül etmemiþ olmasý. b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereðince yasaklanmýþ hâkimin hükme katýlmasý. c) Geçerli þüphe nedeniyle hakkýnda ret istemi öne sürülmüþ olup da bu istem kabul olunduðu hâlde hâkimin hükme katýlmasý veya bu istemin kanuna aykýrý olarak reddedilip hâkimin hükme katýlmasý. d) Mahkemenin kanuna aykýrý olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. e) Cumhuriyet savcýsý veya duruþmada kanunen mutlaka hazýr bulunmasý gereken diðer kiþilerin yokluðunda duruþma yapýlmasý. 74 Öztürk, s. 717 186 f) Duruþmalý olarak verilen hükümde açýklýk kuralýnýn ihlâl edilmesi. g) Hükmün 230 uncu madde gereðince gerekçeyi içermemesi. h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararý ile savunma hakkýnýn sýnýrlandýrýlmýþ olmasý. i) Hükmün hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delile dayanmasý. Yukarýda belirtilen ve mutlak temyiz sebebi olan hukuka aykýrýlýk halleri, temyiz dilekçesi veya beyanýnda gösterilmiþ olmasa da hukuka kesin aykýrýlýk var sayýlýr. Mutlak hukuka aykýrýlýk olarak kabul edilen hukuka kesin aykýrýlýk hallerinde, yapýlan hukuka aykýrýlýk hükme etki etmemiþ veya temyiz gerekçelerinde belirtilmemiþ olsa bile, hükmün mutlak bozma nedeni olarak kabul edilmiþtir. Nispi hukuka aykýrýlýk nedenleri: Mutlak Temyiz sebepleri dýþýnda kalan hukuka aykýrýlýklarda CMK m. 289 da sayýlan temyiz sebepleri dýþýnda kalan muhakeme (usul) hukukuna aykýrýlýklardýr. Mutlak olmayan nispi temyiz sebepleri olarak ifade edilebilir. Mahkemenin kararýnda bulunan nispi hukuka aykýrýlýk, ancak kararý etkilemiþ olmasý halinde bir temyiz nedeni olarak kabul edilir. Mahkeme kararýndaki hukuki ihlal bu kararýn esaslý dayanak noktalarýný oluþturan hukuk kurallarýna aykýrýlýktan kaynaklanmýþsa, bir temyiz nedeni olarak kabul edilir. Ancak bu hukuka aykýrýlýk mahkemenin son kararýný etkilememiþ ise artýk bu durum temyiz incelemesinde bozmaya etkili olmayacaktýr. Sanýðýn yararýna olan hukuk kurallarýna aykýrýlýk, sanýk aleyhine hükmün bozdurulmasý için Cumhuriyet savcýsýna bir hak vermez. CMK m. 290. 283. Hükümden önce verilen ve hükme etki eden kararlarýn temyizi mümkün müdür? Hükümden önce verilip hükme esas teþkil eden veya baþkaca kanun yolu öngörülmemiþ olan mahkeme kararlarý da hükümle beraber temyiz olunabilir. (CMK m. 287) Mahkeme bir dava hakkýnda yargýlama yaparken yargýlama süreci boyunca çok sayýda ara karar verir. Hüküm bu ara kararlarýn üzerine inþa edilir. Hükümden önceki kararlarýn temyiz edilebilmesi için iki önemli koþul getirilmiþtir. Birinci koþul, bu kararlarýn hükümden önce verilmesi ve hükme esas teþkil etmesi gerekir. Hükümden önce verilen mahkeme kararlarýnýn hükme dayanak oluþturmamasý durumunda, temyize konu olmasý mümkün deðildir. Ýkinci koþul, hükümden önce verilen bu ara kararlarýn hükme esas teþkil etse bile mahkemenin bu kararýna karþý kanunlarda baþka herhangi bir kanun yolu öngörülmemiþ olmalýdýr. 187 Mahkemenin hükümden önceki kararýna karþý, örneðin itiraz yoluna baþvurulabileceði belirtilmiþ ve buna raðmen itiraz yolu kullanýlmamýþsa, artýk bu durum hakkýnda temyiz yoluna baþvurmak mümkün deðildir. 284. Temyiz baþvurusunun kabule deðer sayýlamamasý nedeniyle kararý veren mahkemece reddi hangi hallerde mümkündür? Temyiz isteminin kanunda belirtilen temyiz süresinin dolmasýndan sonra yapýlmasý, temyiz edilemeyecek bir hükmün temyiz edilmiþ olmasý, hükmü temyiz edenin temyiz etmeye hakkýnýn olmamasý hallerinde, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder. (CMK m. 296 /1) 285. Temyiz baþvurusunun reddi kararýna karþý taraflarýn haklarý nelerdir? Temyiz eden, temyiz isteminin reddi kararýnýn kendisine tebliðinden itibaren yedi gün içinde Yargýtay’dan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Temyiz isteminin reddi konusunda yedi günlük sürede Yargýtay’dan karar istenmesi halinde dosya Yargýtay’a gönderilir. Ancak bu nedenden dolayý hükmün infazý ertelenemez (CMK m. 296/2). 286. Temyiz baþvurusunun kararý veren mahkemece kabule deðer görülmesi üzerine temyiz dilekçesinin karþý tarafa tebliði ve cevap hakký usulü nasýldýr? CMK’nýn 296’ncý maddesine uygun olarak yapýlmýþ ve hükmü veren mahkeme tarafýndan reddedilmemiþ olan temyiz dilekçesinin bir örneði karþý tarafa teblið olunur. Karþý taraf temyiz dilekçesinin teblið tarihinden itibaren yedi gün içinde yazýlý olarak temyiz istemi ile ilgili cevabýný verebilir. (CMK m. 297/1) 287. Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi usulüne uygun olarak temyiz edilen dosyayý nereye gönderir? Temyiz dilekçesine cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra, temyiz edilen dava dosyasý, kararý veren BAM ceza dairesi tarafýndan, BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðýna gönderilir. BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðý, mahkemeden gelen dosyayý Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderir (CMK m.297/2). BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn görevi, temyiz edilen ve Yargýtay’a gönderilmek üzere mahkemeden kendisine gelen dosyanýn Yargýtay Baþsavcýlýðýna gönderilmesine aracý olmaktýr. CMK’nýn 297/2 maddesi BAM Cumhuriyet baþsavcýlýðýna mahkeme tarafýndan kendisine gönderilen dosyayý temyiz incelemesi için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna göndermek iþlemi dýþýnda bir görev vermemiþtir. 288. Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn temyizle ilgili görevleri nelerdir? BAM cumhuriyet baþsavcýlýðý tarafýndan Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilen dosya, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnda incelenir. Temyiz dilekçesindeki temyiz gerekçelerinin yerinde olup olmadýðý, temyiz edilen hükümde hukuka aykýrýlýk 188 halleri bulunup bulunmadýðý araþtýrarak temyiz edilen dosya hakkýnda tebliðname düzenlenir. Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tebliðname düzenlerken temyiz dilekçesindeki gerekçelerde yazýlmasa bile temyiz edilen hükme iliþkin dosyada CMK’nýn 289. maddesindeki hukuka kesin aykýrýlýk hallerinin bulunup bulunmadýðýný resen araþtýrýr. Tebliðnamede varsa hukuka aykýrýlýk sebeplerini belirtir. Temyiz talebinin kabullü veya reddi konusunda görüþünü yazarak dosyayý tebliðname ile birlikte temyiz incelemesi için ilgili Yargýtay dairesine gönderir. Tebliðnamenin tebliði iþlemini ilgili daire yapar. (CMK m.297/3) Yargýtay’da duruþmalý olarak yapýlacak temyiz incelemesinde iddia makamýný Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý veya yerine görevlendirdiði Yargýtay Cumhuriyet savcýsý temsil eder. (CMK m.300/2) 289. Temyiz incelemesinde denetlenemeyecek konular nelerdir? Temyiz incelemesi ancak hükmün hukuka aykýrý olmasý nedenine dayanýr. Temyiz incelemesini yapacak olan Yargýtay sadece hukuka aykýrýlýklarý incelemekle yetkilidir. Yargýtay temyiz incelemesini yaparken temyiz edilen dosyadaki maddi olgularý inceleyemez, maddi vakýalarýn denetimini yapmaz ve kararý veren mahkemenin takdirinin yerinde olup olmadýðýný inceleyemez. Ancak Yargýtay, kararý veren mahkemenin takdirinin gerekçesi olup olmadýðýna elbette ki bakacaktýr. 290. Bölge adliye mahkemelerinin ayný dosyada birden çok suç ve dava ile ilgili vereceði kararlarda temyize tabi olan ve olmayan dava ayrýmý nasýl yapýlýr? Bölge adliye mahkemelerinin ayný dosyada birden çok suç ve dava hakkýnda karar vermesi halinde, kararda hangi suç veya dava için temyiz yollunun açýk ya da kesin olarak karar verildiðinin belirtilmesi gerekir. Kaldý ki, yeni CMK m.34/2 ye göre, kararlarda, baþvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve þekilleri belirtilir. BAM tarafýndan ayný dosyada birden çok suç ve dava hakkýnda karar verilmesi halinde verilen kararlarýn bir kýsmýnýn temyize tabi bir kýsmýnýn kesin olarak verildiði ve yalnýzca temyizi kabil kararlarýn temyiz edilmesi durumunda, dosyanýn temyiz incelemesi için Yargýtay’a gidip dönmesini beklemeden, temyize tabi olmayan suçlarla ilgili infazý gereken mahkumiyet kararlarýnýn kesinleþmiþ örneðini, infaz için Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna göndermesi gerekir. 291. Temyiz incelemesi temyiz baþvurusunda gösterilen nedenlerle sýnýrlý mýdýr? Temyiz incelemesi kural olarak, temyiz dilekçesinde veya temyiz layihasýnda ileri sürülmüþ olan noktalarý kapsayacaktýr. CMK’nýn 294. maddesinde, temyiz nedeninin ancak hükmün hukuki yönüne iliþkin olacaðý ve temyiz edenin baþvurusunda, temy189 iz nedenini göstermek zorunda olduðu ifade edilmiþtir. Bundan ayrýca 301. maddede de, Yargýtay’ýn yalnýzca “temyiz baþvurusunda belirtilen hususlar ile, temyiz istemi usule iliþkin noksanlardan kaynaklanmýþsa, temyiz baþvurusunda bunu belirleyen olaylar” hakkýnda inceleme yapacaðý açýklanmýþtýr. Anýlan hükümler uyarýnca, temyiz nedeni olarak gösterilmeyen bir hususun Yargýtay tarafýndan nazara alýnmamasý gerekmektedir. Buna karþýn, açýklanan kuralýn bir istisnasý bulunmaktadýr. Gerçekten de, temyiz dilekçesinde ileri sürülmemiþ olsa bile, CMK madde 289’da belirtilen kesin hukuka aykýrýlýk hallerinin bulunup bulunmadýðýnýn temyiz incelemesinde re’sen araþtýrýlmasý gerekmektedir. Kanunun 289. maddesindeki kurala istisna teþkil eden CMK madde 290’daki düzenlemeyi burada açýklamak gerekir; “Sanýðýn yararýna olan hukuk kurallarýna aykýrýlýk, sanýk aleyhine hükmün bozdurulmasý için Cumhuriyet savcýsýna bir hak vermez”. Bu hüküm uyarýnca, sanýðýn lehine olan hukuk kurallarýna aykýrýlýk bulunmasý, sanýðýn aleyhine hükmün bozulmasý için bir sebep teþkil etmez. Örneðin, son sözün sanýða verilmediði gerekçesiyle sanýðýn beraatine iliþkin karar bozulamaz.75 292. Temyiz isteminin reddi kararlarý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? Dava dosyasý Yargýtay’a geldiðinde, Yargýtay önce bir ön inceleme yapar. Temyiz isteminin Yargýtay tarafýndan reddi konusu CMK m.298’de düzenlenmiþtir Buna göre, Yargýtay, süresi içinde temyiz baþvurusunda bulunulmadýðýný, hükmün temyiz edilemez olduðunu, temyiz edenin buna hakký olmadýðýný veya temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediðini saptarsa, temyiz istemini, kabule deðer olmadýðýndan reddeder (CMK. M. 298) Bu ön inceleme dört farklý konuya iliþkindir. Birinci olarak, temyiz davasýnýn süresinde açýlýp açýlmadýðý incelenir. Ýkinci olarak, temyiz edilen kararýn konu itibariyle temyiz edilebilen kararlardan olup olmadýðý incelenir. Üçüncü olarak, temyiz yoluna baþvuran tarafýn, temyiz yoluna baþvurmaya hakký olup olmadýðý incelenir. Dördüncü olarak, Önceki kanun döneminde olmayan yeni CMK’nýn getirdiði temyiz dilekçesinin temyiz gerekçelerini içerip içermediði incelenir. Bu sayýlan hususlarýn herhangi birinde hukuka aykýrýlýk varsa, temyiz istemi Yargýtay tarafýndan reddedilir. Burada Yargýtay iþin esasýna girmeden önce bir ön denetim yaparak davaya temyiz incelemesi bakýmýndan devam edilip edilmeyeceðine karar vermektedir. Temyiz talebi hükmün tefhiminden itibaren bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabýt katibine yapýlacak beyanla olur. Yasal süre geçtikten 75 Öztürk, s. 718 190 sonra dilekçe ile yapýlan baþvuru nedeniyle dilekçe ile yapýlan baþvuru nedeniyle temyiz incelemesi yapýlmasý olanaksýzdýr.76 “Müdahil vekilinin hazine uhdesinde býrakýlan yargýlama giderine yönelik temyiz yetkisi bulunmamaktadýr” 77 293. Yargýtay Temyiz incelemesi sonucunda hangi kararlarý verebilir? Yargýtay yaptýðý temyiz incelemesinin sonucunda, 1) Red, (CMKm. 302/1) 2) bozma, (CMK m. 302/2) 3) düzeltme, CMK m. 303) 4) düþme, kararlarýný verebilir. Yargýtay, BAM’ýn son kararýný hukuka uygun bulduðunda, temyiz davasýný esastan reddedecektir. Tatbikatta buna hatalý olarak tasdik (onama) kararý denmektedir.78 294. Temyiz isteminin esastan reddi kararlarý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? BAM’ýn temyiz olunan hükmünün hukuka uygun bulunmasý halinde temyiz istemi esastan reddedilecektir.Yargýtay tarafýndan temyiz isteminin esastan reddi konusu CMK m. 302/1’de düzenlenmiþtir. CMK m.302/1’de “BAM’ýn temyiz olunan hükmünün Yargýtayca hukuka uygun bulunmasý hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir” demek suretiyle bu konuya iþaret edilmiþtir. Buna göre Yargýtay BAM tarafýndan verilen kararý hukuka uygun bulursa veya temyiz isteminde belirtilen nedenlerin hüküm bakýmýndan hukuka aykýrýlýk teþkil etmediðini kabul ederse, temyiz istemini esastan reddedecektir. 295. Temyiz edilen hükmün bozulmasý kararý hangi hallerde verilir ve sonuçlarý nelerdir? Temyiz edilen hükmün bozulmasý konusu CMK m.302 de düzenlenmiþtir. Buna göre, Yargýtay, temyiz edilen hükmü, temyiz baþvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykýrýlýklar nedeniyle bozar. Dilekçede açýklanmýþ olmasa bile, CMK m. 289’da sayýlan mutlak hukuka aykýrýlýk halleri ile diðer hukuka aykýrýlýk hâlleri de ilâmda gösterilir. Hükmün bozulmasýna neden olan hukuka aykýrýlýk, bu hükme esas olarak saptanan iþlemlerden kaynaklanmýþ ise, bunlar da bozulmuþ olur. 296. Yargýtay’ýn düzeltme kararlarýnýn sonuçlarý nelerdir? Yargýtay’ýn BAM kararlarýný düzelterek onaylamasý yetkisi, CMK m. 303’de açýklanmýþtýr. 76 Yar: CGK: 20.01.2004, E. 6-308/K.8, 77 Yar.10 CD. 07/03/2005, E. 645/K.2854,. 78 Öztürk, s 718 191 Buna göre; hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasýnda hukuka aykýrýlýktan dolayý hüküm bozulmuþ ise, aþaðýdaki hâllerde Yargýtay davanýn esasýna hükmedebileceði gibi hükümdeki hukuka aykýrýlýðý da düzeltebilir: a) Olayýn daha ziyade aydýnlanmasý gerekmeden beraate veya davanýn düþmesine ya da alt ve üst sýnýrý olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasý gerekirse, b) Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn iddiasýna uygun olarak sanýða kanunda yazýlý cezanýn en alt derecesini uygulamayý uygun görürse, c) Mahkemece sabit görülen suçun unsurlarý, niteliði ve cezasý hükümde doðru gösterilmiþ olduðu hâlde sadece kanunun madde numarasý yanlýþ yazýlmýþ ise, d) Hükümden sonra yürürlüðe giren kanun, suçun cezasýný azaltmýþ ve mahkemece sanýða verilecek cezanýn belirlenmesinde artýrma sebebi kabul edilmemiþ veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çýkarýlmýþ ise birinci hâlde daha az bir cezanýn hükmolunmasý ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmamasý gerekirse, e) Sanýðýn açýkça saptanmýþ olan doðum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanýn belirlenmesinde gerekli indirim yapýlmamýþ veya yanlýþ indirim yapýlmýþ ise, f) Artýrma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarýnýn belirlenmesinde maddî hata yapýlmýþ ise, g) Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sýralamanýn gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiþ ise, h) Harçlar Kanunu ile yargýlama giderlerine iliþkin hükümlere ve Avukatlýk Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykýrýlýk mevcutsa, Yargýtay CMK m. 303 gereðince, BAM tarafýndan verilen esas hakkýnda mahkemenin takdir yetkisine karýþmadan hükmün bazý kýsýmlarý bakýmýndan ýslah ederek kararý düzeltebilir. Yargýtay’ýn düzeltme kararý verebilmesi için, davanýn ayrýntýlý incelemesini yapmadan giderilebilecek bir hata söz konusu olmalýdýr. Yargýtay’ýn esas mahkemesi gibi karar vererek önceki hükmü ýslah edebilmesi için yapýlacak iþlemin ek bir soruþturma gerektirmemesi, aykýrýlýðýn bazý önemsiz hesap ya da yazý yanlýþlýklarýndan kaynaklanmasý ve yasada açýkça bir yetki bulunmasý gerekir. Yargýtay esas mahkemesinin verdiði kararý hukuka aykýrýlýktan önce bozacak, sonrada yasanýn kendisine verdiði açýk yetkiye dayanarak kararý ýslah edebilecektir. Bu þekilde verilen kararlar kesin hüküm halini alýrlar. 297. Yargýtay düþme kararlarýný hangi hallerde verir sonuçlarý nelerdir? Yargýtay’ýn temyiz edilen kararý incelemesi sonucunda, davanýn zamanaþýmýna uðramasý, genel af ve sanýðýn ölmesi gibi durumlarýn meydana gelmesi halinde davanýn düþmesine karar verilebilir. 192 298. Yargýtay’ýn temyiz incelemesinin sona ermesi sonucunda dosya nereye gönderilir? Yargýtay kararýnýn gönderileceði merci CMK m. 304’de düzenlenmiþtir. Yargýtay tarafýndan CMK’ m. 302/1 veya m. 303’e göre verilen kararlara iliþkin dosya, hükmü veren BAM’a gönderilmesi için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir. BAM, dosyayý Yargýtay’dan geldiði tarihten itibaren yedi gün içinde gereðinin yapýlmasý için ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verir. Yargýtay, dosyayý 303 üncü maddede belirtilenlerin dýþýnda kalan hâllerde yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan BAM’a veya diðer bir BAM’a gönderir. Hüküm, mahkemenin hukuka aykýrý olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayý bozulmuþsa, Yargýtay ayný zamanda dosyayý görevli veya yetkili mahkemeye gönderir. CMK m. 304/4’de, ilk derece mahkemesi tarafýndan doðrudan temyiz yolu açýk bulunan hükümlerle ilgili olarak verilen karara iliþkin dosya, hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir düzenlemesi yapýlmýþtýr. CMK m. 304’e göre; Yargýtayca 302 nci maddenin birinci fýkrasý veya 303 üncü madde uyarýnca verilen kararlara iliþkin dosya, hükmü veren BAM’a gönderilmesi için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir. BAM, dosyayý Yargýtaydan geldiði tarihten itibaren yedi gün içinde gereðinin yapýlmasý için ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere BAM Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verir. (m.304/1). Yargýtay, dosyayý 303 üncü maddede belirtilenlerin dýþýnda kalan hâllerde yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan BAM’a veya diðer bir BAM’a gönderir (m.304/2). Hüküm, mahkemenin hukuka aykýrý olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayý bozulmuþsa, Yargýtay ayný zamanda dosyayý görevli veya yetkili mahkemeye gönderir (m.304/3). Ýlk derece mahkemesi tarafýndan doðrudan temyiz yolu açýk bulunan hükümlerle ilgili olarak verilen karara iliþkin dosya, hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir (m.304/4). Burada verilen kararýn hangi merciye gönderileceði deðiþecektir. verilen kararýn türüne göre 299. Yargýtay duruþmalý temyiz incelemesini hangi hallerde yapar? Yargýtay temyiz edilen dosyalarýn incelemesini genel olarak dosya üzerinden duruþmasýz taraflarýn yokluðunda yapar, CMK’da, bu kurala istisna olarak 10 yýl veya daha 193 fazla hapis cezasýna iliþkin hükümlerde, Yargýtay incelemesinin duruþmalý yapýlabileceðini düzenlemiþtir. “On yýl veya daha fazla hapis cezasýna iliþkin hükümlerde, Yargýtay, incelemelerini sanýðýn veya katýlanýn temyiz baþvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruþma yoluyla yapar. Duruþma gününden sanýða, katýlana, müdafi ve vekile haber verilir. Sanýk, duruþmada hazýr bulunabileceði gibi, kendisini bir müdafi ile de temsil ettirebilir.” (CMK m. 299/1) Temyiz incelemesinin duruþmalý yapýlmasýný, sanýk veya katýlan temyiz baþvurularýnda isteyebileceði gibi Yargýtay kendiside re’sen temyiz incelemesinin duruþmalý yapýlmasýna karar verebilir. Duruþma gününden sanýða, katýlana, müdafi ve vekile haber verilir. Sanýk, duruþmada hazýr bulunabileceði gibi, kendisini bir müdafi ile de temsil ettirebilir. Sanýk, tutuklu ise duruþmaya katýlmak isteminde bulunamaz. (CMK m.299/2) Temyiz edilen kararýn duruþmalý incelemesinde uygulanacak usulün nasýl olacaðý CMK m. 300’de düzenlenmiþtir. Buna göre duruþmada önce görevlendirilen üye veya tetkik hakimi tarafýndan incelenen dosya hakkýnda hazýrlanan rapor duruþmaya katýlan üyelere açýklanýr. Ayrýca üyelerde dosyayý incelerler. Daha sonra duruþma açýlýr. “Duruþmadan önce görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafýndan hazýrlanan rapor üyelere açýklanýr. Üyeler, ayrýca bizzat dosyayý incelerler. Bu hususlar gerçekleþtikten sonra duruþma açýlýr.” (MADDE 300/1) Duruþmalý yapýlacak temyiz incelemesinde iddia makamýný Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý veya yerine görevlendirdiði Yargýtay Cumhuriyet savcýsý temsil eder. Duruþmada hazýr olan sanýk, müdafii, katýlan ve vekili iddia ve savunmalarýný açýklar. Temyizi istemiþ olan tarafa önce söz verilir. Duruþma bitirilmeden önce son söz sanýða verilir. “Duruþmada Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý veya yerine görevlendirdiði Yargýtay Cumhuriyet savcýsý, sanýk, müdafii, katýlan ve vekili iddia ve savunmalarýný açýklar. Temyizi istemiþ olan tarafa önce söz verilir. Her hâlde son söz sanýðýndýr.” (CMK m.300/2) 300. Yargýtay’ýn bozma kararý üzerine dosya kendisine gönderilen mahkemenin yapacaðý iþlemler nelerdir? Yargýtay’ýn bozma kararý üzerine dosya kendisine gönderilen mahkemenin yapacaðý iþlemler CMK m. 307 de düzenlenmiþtir. Buna göre; Yargýtay’dan verilen bozma kararý üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karþý diyeceklerini sorar (m.307/1). Sanýk, müdafii, katýlan ve vekilinin dosyada varolan adreslerine de davetiye teblið olunamamasý veya davetiye teblið olunmasýna raðmen duruþmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karþý beyanlarý saptanmamýþ olsa da duruþmaya devam edilerek dava yokluklarýnda bitirilebilir. Ancak, sanýk hakkýnda verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha aðýr ise, 194 her hâlde dinlenmesi gerekir (m.307/2). Yargýtay’dan verilen bozma kararýna bölge adliye veya ilk derece mahkemesinin direnme hakký vardýr. Ancak, direnme üzerine Yargýtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karþý direnilemez (m.307/3). Davaya yeniden bakacak BAM ya da ilk derece mahkemesi öncelikle Yargýtay’dan gelen dosyayý yeniden esas defterine kaydederek dosyaya yeni esas numarasý verir. Davanýn taraflarýna bozmadan sonraki duruþma gününü bildiren tebligat çýkararak bozmayý haber verip bozma kararýna karþý diyeceklerini sorar. Bozmadan sonra beyanlarý alýnmasý gereken taraflara dava dosyasýndaki adreslerine yapýlan tebligata raðmen duruþmalara gelmiyorlarsa haklarýndaki davaya onlarýn katýlýmý olmadan devam edilerek sona erdirilebilir. Kanun koyucu bu konuda mahkemeye açýkça böyle bir yetki tanýmýþtýr. CMK m.307/2) Bu kuralýn istisnasý ayný fýkranýn son cümlesinde açýklanmýþtýr. Sanýða bozmadan sonraki yargýlama sonucunda verilecek ceza bozmadan önceki cezadan fazla olacaksa sanýðýn her halükarda dinlenmesi gerekir. Hüküm yalnýz sanýk tarafýndan veya onun lehine Cumhuriyet savcýsý veya 262 nci maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmiþse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr olamaz. (CMK m. 307/4) Yargýtay tarafýndan verilecek bozma kararýna karþý mahkeme iki þekilde hareket edebilir. Birincisi; Mahkeme bozma kararýna uymayabilir. Mahkemenin bozma kararýna uymamasýna direnme denir. Ceza yargýlamasý kanunumuz CMK m.307/3’ de direnme usulünü düzenlemiþtir. Mahkemenin direnme kararý almasý üzerine , mahkeme ile Yargýtay’ýn ilgili dairesi arasýnda uyuþmazlýk meydana gelmiþ olur. Bu uyuþmazlýðý giderme yetkisi iki mahkemenin dýþýnda baþka yargý yeri olan Yargýtay Ceza Genel Kuruluna aittir. Ceza Genel kurulunun kararý kesindir. Bu karara karþý ýsrar direnme kararý alýnamaz mahkeme Ceza Genel Kurulu kararýna uymak zorundadýr. Ýkincisi; Mahkeme bozma kararýna uyarak davayý yeniden ele alabilir. Mahkemenin Yargýtay’ýn bozma kararý doðrultusunda yargýlama yapmayý kabul etmesine “uyma kararý” denir. Uyma kararý ile birlikte mahkemenin bozmadan önceki kararý ortadan kalkmýþ olur. Uymadan sonraki yapýlan yargýlama sonucunda sadece eski hatalar düzeltilmez, tam anlamýyla bir yargýlama yapýlmasý gerekir. Tamamen serbest bir þekilde yeni bir karar alýnacaktýr. Bu serbestiye uymadan sonraki serbestlik ilkesi denir. C. KANUN YARARINA BOZMA 301. Hangi hallerde kanun yararýna bozma yoluna baþvurulabilir? Kanun yararýna bozma, olaðanüstü kanun yollarýndan birisidir. Kanun yararýna bozma ile, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleþen karar ve hükümlerdeki hukuka aykýrýlýklarýn ortadan kaldýrýlmasý ve uygulama birliðinin saðlanmasý amaçlanmaktadýr. 195 Bu kanun yolu sayesinde kanunlarýn her yerde ve herkese karþý eþit uygulanmasý ve hukuka aykýrýlýklarýn giderilmesi imkaný elde edilmiþ olur. Kanun yararýna bozma yoluna, kesinleþmiþ karar ya da hükümler hakkýnda gidilebilir. Hüküm ya da kararýn sadece gerekçesinde yer alan hatalar için bu yola gidilemez. Hukuka aykýrýlýðý çözmek için baþka yolun bulunmadýðý durumlarda kanun yararýna bozma yoluna gidilebilir.79 Diðer bir anlatýmla, baþka bir kanun yolu ile halledilebilecek bir husus kanun yararýna bozmaya konu edilemez. Gerek maddi hukuk kurallarýna gerekse usul hukuku kurallarýna aykýrýlýk hallerinde kanun yararýna bozma yoluna gidilebilir. Hakimin ya da mahkemenin takdiri veya kanaatine iliþkin konularda, örneðin erteleme ya da paraya çevrilme isteðinin reddi konusunda kanun yararýna bozma yoluna gidilemez Yine, delillerin takdirinde hataya düþülmesi nedeniyle kanun yararýna bozma yoluna baþvurulamaz. 302. Ýstinaf yoluna baþvurulmadan kesinleþen karara karþý kanun yararýna bozma olanaðý var mýdýr? Kanun yararýna bozma, hâkim veya mahkeme tarafýndan verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleþen karar veya hükümlere karþý gidilen bir kanun yoludur. Ceza mahkemelerince verilen bazý hükümlerin kesin olmasý nedeniyle, bunlarýn aleyhine istinafa gidilemez. Belirtmek gerekirse; sonuç olarak belirlenen ikibin lira dahil adli para cezasýna mahkumiyet hükümlerine, üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen adli para cezasýný gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, kanunlarda kesin olduðu yazýlý bulunan hükümlere karþý istinaf yoluna baþvurulamaz. Yine, istinaf yolu açýk olmakla birlikte, süresi içinde bu yola baþvurulmayan kararlar kesinleþirler. Gerek kesin olmalarý, gerekse taraflarýn baþvuruda bulunmamalarý nedeniyle kesinleþen hükümler, istinaf incelemesinden geçmediðinden kanun yararýna bozma yoluna açýk hükümlerdir. 303. Ýstinaf mahkemesi denetiminden geçen bir karara karþý kanun yararýna bozmaya baþvurulabilir mi? Yukarýda da belirtildiði gibi, kanun yararýna bozma yoluna hâkim veya mahkeme tarafýndan verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleþen karar veya hükümlere karþý gidilebilir. Ýstinaf incelemesinden geçen ve CMK madde 286/2’de sayýlan hükümlere karþý temyiz yolu kapalýdýr. Ancak, bir olaðan kanunyolu olan istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleþtiklerinden, bu tür hükümler, kanun yararýna bozma yolu açýk olmayan kararlardandýr. 79 Kunter-Yenisey, s.1135 196 Bölge adliye mahkemesi kararlarýndan bir kýsmýna karþý temyiz yolu açýktýr. Temyiz yolu açýk olmakla birlikte, süresi içinde temyiz edilmeyen kararlar da kesinleþir. Bu þekilde temyiz edilmeyen hükümler, temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleþtiðinden, bunlara karþý kanun yararýna bozma yoluna gidilebilir. 304. Yargýtay’ýn bozma kararý üzerine istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler nelerdir ? Yargýtay’ýn bozma kararý üzerine davaya bakan mahkemenin ne tür iþlem yapacaðý CMK m. 309/4 (a) ve (b) bentlerinde gösterilmiþtir. Buna göre; bozma nedenleri 223 üncü Maddede tanýmlanan ve davanýn esasýný çözmeyen bir karara iliþkin ise, kararý veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araþtýrma sonucunda yeniden karar verir. CMK m.223 çeþitli hüküm türleri düzenlemiþtir. Bunlardan bir kýsmý esasa iliþkin iken bir kýsmý esasa deðinmez. Esasý çözmeyen hüküm türleri durma, düþme ve baþka yargý yoluna iliþkin görevsizlik kararýdýr. Bu hallerden birinin varlýðý halinde bozma kararý üzerine kararý veren hakim yeniden inceleme yaparak karar verecek ve gerekirse iþin esasýný da çözüme baðlayacaktýr. Örneðin adlî yargý yeri dýþýndaki bir yargý merciine yönelik görevsizlik, durma veya düþme kararý verilmesi ve bu karar veya hükümlerin kesinleþmesi halinde, kanun yararýna bozma yoluna gidilmesi ve Yargýtay’ýn görevsizlik kararýnýn kanuna uygun olmadýðýný belirlemesi halinde, kararý veren mahkeme dava dosyasýný yeniden ele alarak gerekli kararý verir. Ýlk derece mahkemesinin mahkumiyet kararý vermesi halinde bu karar davanýn esasýný çözmemiþ ya da savunma hakkýný kaldýrma veya kýsýtlama sonucunu doðuran usul iþlemlerine iliþkin ise kararý veren mahkeme yeniden yargýlama yapacak ve gereken kararý verecektir. Ancak ikinci yargýlama sonunda verilecek ceza önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha da aðýr olamaz. Örneðin; yapýlan inceleme sonucu asýl mahkemenin yargýlama sýrasýnda sanýðýn savunmasýný hiç almadýðý veya yasal haklarýný hatýrlatmaksýzýn aldýðý belirlenmiþse bu durumda asýl mahkeme yeniden yargýlama yaparak bir hüküm verir. Ancak bu durumda önceki cezadan daha fazla bir cezaya hükmedilemez. Maddenin (c) ve (d) bentlerinde gösterilen hususlar yeniden yargýlamayý gerektirmez, Yargýtay ilgili ceza dairesi bu husustaki kararý verir. D. YARGILAMANIN YENÝLENMESÝ 305. Yargýlamanýn yenilenmesi yoluna hangi hallerde baþvurulabilir? Yargýlamanýn yenilenmesi, olaðanüstü kanun yollarýndan birisidir. Yargýlamanýn yenilenmesi yoluna baþvurulabilmesi için öncelikle verilen hükmün kesinleþmiþ olmasý gerekir. Kanunun ayný maddesinde yer alan sýnýrlar içerisinde cezanýn deðiþtirilmesi amacýyla yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilemeyeceði gibi, hatanýn giderilmesini saðlayacak baþka yol olduðunda da (söz gelimi olaðanüstü itiraz ) yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilemez (m. 315 CMK). Ancak AÝHM’e bireysel baþvuruda bulunulmasý hatanýn giderilmesini saðlayacak bir yol olmadýðýndan, yargýlamanýn yenilenmesi yoluna 197 gidilmesine engel deðildir. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, CMK m. 311/1-f de öngörülen durum dýþýnda, bir süreye baðlý deðildir. Hükümlünün ölmesi veya cezanýn infaz edilmiþ olmasý yargýlamanýn yenilenmesi isteminde bulunulmasýna engel deðildir. Yenileme istemi uygulamada genellikle YENÝ DELÝL gerekçesine dayandýrýlmaktadýr. Yeni delil nedir? Yeni delil, uyuþmazlýðý daha önce yargýlamýþ olan hakimin bilmediði, önceki muhakemede hiç ileri sürülmemiþ veya ileri sürülmüþ olup da üzerinde durulmamýþ olan delildir.80 Kural olarak tüm kanun yollarýna dava zamanaþýmý tesir eder. Ancak yargýlamanýn sanýk lehine yenilenmesinde, dava zamanaþýmý süresinin geçmiþ olmasý yargýlamanýn yenilenmesine engel deðildir. Ancak sanýðýn aleyhine yapýlan yargýlamanýn yenilenmesinde dava zamanaþýmý engel olur. Yine genel af da lehe yenilemelere engel deðildir.81 Yargýlamanýn yenilenmesi yoluna hangi haller nedeniyle gidileceði CMK m. 311 ve 314 te belirlenmiþtir. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi bir suç istemine dayandýrýlýyorsa, ortada kesinleþmiþ bir mahkeme hükmü bulunmalýdýr. Ölüm, genel af, zamanaþýmý gibi nedenlerle ceza soruþturmasýna baþlanamamýþ veya soruþturma baþlatýlmýþ olmakla birlikte sonuçlandýrýlmamýþ ise bu durum yargýlamanýn yenilenmesine engel deðildir. Ancak, yeterli delil elde edilememesi nedeniyle ceza soruþturmasýna baþlanamamýþ veya sürdürülememiþ ise, yargýlamanýn yenilenmesi istemi kabul edilemez. 306. Ýstinaf mahkemesince verilerek kesinleþen kararlar üzerine yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilebilir mi Hüküm hangi mahkeme tarafýndan verilmiþ ise yargýlamanýn yenilenmesi iþlemleri de o mahkeme tarafýndan yapýlýr. Ýstinaf mahkemesi tarafýndan verilen bir karar hakkýnda yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilip gidilmeyeceðini belirleyebilmek için kararýn niteliðine bakmak gerekir. Ýstinaf mahkemesi ilk derece mahkemesinin kararý üzerine üç þekilde hareket eder. Ýlk derece mahkemesinin kararýnda usule veya esasa iliþkin herhangi bir hukuka aykýrýlýðýn bulunmadýðýný, delillerde veya iþlemlerde herhangi bir eksiklik olmadýðýný, ispat bakýmýndan deðerlendirmenin yerinde olduðunu saptadýðýnda istinaf baþvurusunun esastan reddine, ilk derece mahkemesinin kararýnda 289 uncu Maddede belirtilen bir hukuka aykýrýlýk nedeninin bulunmasý hâlinde hükmün bozulmasýna ve dosyanýn yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargý çevresinde uygun göreceði diðer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verir. Her iki durumda da yargýlanmasýnýn yenilenmesine iliþkin 80 Öztürk/Erdem, s.89 81 Kunter-Yenisey, s. 1103 198 talepler ilk derece mahkemesine yapýlýr. Ýstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararýný kaldýrýp davayý yeniden görerek bir hüküm vermiþse bu durumda yargýlanmanýn yenilenmesi iþlemleri de bu mahkeme tarafýndan incelenecektir. 307. Yargýlamanýn yenilenmesi baþvurusu üzerine istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler nelerdir ? Yargýlamanýn yenilenmesi baþvurusu üzerine istinaf mahkemesince yapýlacak iþlemler üç aþamada gerçekleþtirilir. Ýlk aþamada, yargýlamanýn yenilenmesi istemi üzerine, ilgili istinaf mahkemesi istemin kabule deðer olup olmadýðýna karar verir. Bu karar duruþma yapýlmaksýzýn dosya üzerinden verilir. Bu evrede mahkemece karþý taraftan herhangi bir görüþ sorulmaz. Ancak bu karar duruþma dýþýnda verilen bir karar olacaðýndan CMK m. 33 gereðince Cumhuriyet savcýsýnýn mütalaasý alýnýr.Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, kanunda getirilen þekilde yapýlmamýþ veya yargýlamanýn yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiþ veya bunu doðrulayacak deliller açýklanmamýþ ise, istem reddedilir. Mahkeme istemi reddetmediði taktirde, bir diyeceði varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcýsý ve ilgili tarafa teblið olunur. Mahkemece yargýlama talebinin kabulüne veya reddine dair verilen kararlara karþý itiraz yolu açýktýr. Mahkemenin, yaptýðý inceleme sonucunda yargýlamanýn yenilenmesi istemini yerinde bulmasý veya mahkemenin istemi reddetmesi nedeniyle karara yapýlan itiraz üzerine red kararýnýn kaldýrýlmasý halinde, ikinci aþama olan soruþturma evresi baþlar. Bu evrede deliller toplanmaya baþlanýr. Bunun için gerekli iþlemleri mahkeme bizzat yapabileceði gibi bir naip halini veya istinabe olunan mahkemeyi de görevlendirebilir. Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafýndan veya istinabe suretiyle toplanmasý sýrasýnda, soruþturmaya iliþkin hükümler uygulanýr. Arama, elkoyma veya keþif iþlemleri yapýlabilir varsa tanýk dinlenebilir. Yine, gerek görülmesi halinde bilirkiþi incelemesi yaptýrýlabilir. Delillerin toplanmasý bittikten sonra Cumhuriyet savcýsý ve hakkýnda hüküm kurulmuþ kiþiden yedi günlük süre içinde görüþ ve düþüncelerini bildirmeleri istenir. Yapýlan soruþturma sonucunda, yargýlamanýn yenilenmesi isteminde ilere sürülen iddialar yeterli derecede doðrulanmaz veya 311. madenin birinci fýkrasýnýn (a) ve (b) bentleri ile 314. madenin birinci fýkrasýnýn (a) bendinde yazýlý hallerde, bunlarýn daha önce verilmiþ olan hükme hiçbir etkisi olmadýðý anlaþýlýrsa yargýlamanýn yenilenmesi istemi esassýz olmasý nedeniyle duruþma yapýlmaksýzýn reddedilir. Eðer yargýlamanýn yenilenmesi istemi kanuna uygun olarak yapýlmýþ, yasal deliller gösterilmiþ ve mahkemece toplanan delillere göre yargýlamanýn yenilenmesi gerekli görülmüþ ise mahkeme yargýlamanýn yenilenmesine karar verir. Bu kararlar üzerine de itiraz yoluna gidilebilir. Mahkemece, yargýlamanýn yenilenmesi istemi yerinde görülmüþ ve duruþma açýlmasýna karar verilmiþ veya istem reddedilmekle birlikte, itiraz üzerine red kararý kaldýrýlmýþsa bu kararla birlikte üçüncü aþama olan kovuþturma evresi baþlamýþ olur. 199 Yargýlamanýn yenilenmesine karar verilerek duruþma açýlmasýna karar verilmiþ ise, mahkeme önce tensip tutanaðý düzenleyerek duruþma gününü tespit eder. Duruþma aynen diðer yargýlamalarda olduðu gibi devam eder. Mahkeme duruþma açtýðýnda yenileme sebepleriyle baðlý olmaksýzýn ilk defa yargýlama yapýyormuþ gibi hareket ederek, istem konusunun dýþýnda kalan hususlarý da araþtýrabilir82. Kural bu olmakla birlikte hükümlü ölmüþse mahkeme yeniden duruþma yapmaksýzýn hükümlünün beraatine veya yargýlamanýn yenilenmesi isteminin reddine karar verir. Yine, mahkemece yeterli delil elde edilmesi halinde Cumhuriyet savcýsýnýn uygun görüþünü aldýktan sonra hükümlünün derhal beraatine karar verebilir. Yargýlamanýn yenilenmesinde gözden uzak tutulmamasý gereken bir hususta Yargýlamanýn yenilenmesi halinde, önceki yargýlamada görev yapan hâkimin, ayný iþte görev alamayacaðýdýr. Önceki yargýlamada görev alan hâkim sadece duruþmaya deðil, karar verme sürecinde de hiçbir iþleme katýlamaz. 308. Yeniden yargýlama üzerine istinaf mahkemesi hangi kararlarý verir ? Yeniden yargýlama üzerine mahkeme iki þekilde karar verir.Yapýlan yargýlama sonunda gösterilen delilleri yeterli görmezse önceki hükmü onaylar. Yapýlan yargýlama sonunda mahkeme ileri sürülen sebepleri yerinde görür ve önceki hükmün hatalý olduðuna karar verirse eski hükmü iptal ederek yeni bir hüküm kurar. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapýlmýþsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiþ cezadan daha aðýr bir cezayý içeremez (CMK m. 323/2). E. BÝREYSEL BAÞVURU HAKKI VE YARGILAMANIN YENÝLENMESÝ 309. AÝHM kararý nedeniyle yargýlamanýn yenilenmesi hangi hallerde söz konusudur? Aslýnda bireysel baþvuru, mahkemelerce verilen kararlarýn bir denetim yolu deðildir. Baþka bir anlatýmla, sözleþme organlarýnýn bireysel baþvuru üzerine vermiþ olduðu kararlar, yalnýzca sözleþmenin ihlal edilip edilmediði yönündedir; Türk mahkemelerince verilen kararlarýn bozulmasý söz konusu deðildir. Ancak, insan haklarý ihlâl edilen bir kimse, bu ihlâlin giderilmesi amacýyla iç yollarý tüketmiþ ve fakat bir sonuç alamamýþ ise Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne baþvurulabilecektir. Bu suretle Türk Ceza Muhakemesi Hukukuna, geniþ manada bir denetim muhakemesi yolu daha kazandýrýlmýþtýr83. Bilindiði gibi, AÝHM kararlarýnýn iç hukukta dört temel etkisi vardýr. Bunlar: 1. Ýnsan haklarý ihlallerine yol açan sebep bir kanun ise, bunun deðiþtirilmesi veya kaldýrýlmasý (Türkiye, Ýncal kararý nedeniyle sadece kanunlarýný deðil Anayasasýný bile deðiþtirmiþtir); 82 Kunter-Yenisey, s. 1113 83 Ayrýntý için bkz. Gölcüklü/Gözübüyük, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve Uygulamasý, 2. Basý, Ankara 1996, 3. Basý Ankara 2002, s. 35 vd. 200 2. Ýnsan haklarý ihlallerine yol açan bir sebep idari bir uygulama ise, bunun düzeltilmesi (AÝHM’nin etkin soruþturma yapýlmasýna mani olduðunu düþündüðü Memurin Muhakematý Hakkýnda Kanun uygulamalarý buna örnektir); 3. Tazminat (Nitekim AÝHS m. 41’e göre, Mahkeme iþbu Sözleþme ve protokollarýnýn ihlal edildiðine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleþmeci Tarafýn iç hukuku bu ihlali ancak kýsmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiði takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafýn tatminine hükmeder) 4. Yargýlamanýn yenilenmesi (muhakemenin iadesi) AÝHM tarafýndan verilen her mahkûmiyet kararý yargýlamanýn yenilenmesine sebep teþkil etmez. ÝHLALÝN ÝLK ÜÇ YOLLA, yani yasa deðiþikliði veya idari uygulamanýn düzeltilmesi veya tazminat ile giderilmesi mümkün deðilse; ancak o zaman yargýlama yenilenecektir. Örneðin, AÝHM, tutuklama veya yakalamada, kanunda öngörülen süreler aþýldýðýndan veya yargýlamanýn makul sürede bitirilemediðinden bahisle mahkumiyet kararý vermiþse, bu aykýrýlýðýn yargýlamanýn yenilenmesi ile giderilmesi olanaksýzdýr. Burada olsa olsa tazminat söz konusu olabilir. Buna karþýlýk, AÝHS m. 6’da düzenlenen ADÝL YARGILAMA ÝLKESÝNE AYKIRILIK YAPILMIÞSA, örneðin: 1. Yargýlama yasayla kurulmuþ bir mahkeme tarafýndan yapýlmamýþsa, 2. Halka açýklýk ilkesi, 3. Hakimin tarafsýzlýðý ve/veya baðýmsýzlýðý ilkesi (m. 6/1 AÝHS), Masumluk karinesi (m. 6/2 AÝHS) ihlal edilmiþse; 4. Kendisine yöneltilen suçlamanýn niteliði ve nedeninden en kýsa zamanda, anladýðý bir dille ve ayrýntýlý olarak haberdar edilmemiþse; 5. Savunmasýný hazýrlamak için gerekli zamana ve kolaylýklara sahip olmamýþsa; 6. Savunma hakký esaslý surette kýsýtlanmýþsa, 7. Kendi kendini savunmak veya avukat yardýmýyla savunma hakkýndan yararlanamamýþsa; 8. Ýddia tanýklarýný sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanýklarýnýn da iddia tanýklarýyla ayný koþullar altýnda çaðýrýlmasýnýn ve dinlenmesinin saðlanmasýný istemek hakký kendisine tanýnmamýþsa; 9. Duruþmada kullanýlan dili anlamýyor veya konuþamýyor olduðu halde bir tercümanýn yardýmýndan para ödemeksizin yararlandýrýlmamýþsa (m. 6 AÝHS) YARGILAMA YENÝLENECEKTÝR. Yeni CMK yürürlüðe girinceye kadar, 4771 sayý ve 03.08.2002 tarihli kanunla yapýlan deðiþiklik bu konu açýsýndan önemli idi. Gerçekten, bu kanunun 7’nci maddesine göre: 201 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayýlý Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 327’nci maddesinden sonra gelmek üzere 327/a maddesi eklenmiþ ve bu suretle kesinleþmiþ bir ceza hükmünün Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesince, Ýnsan Haklarýný ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleþme‘nin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiði saptandýðýnda ihlâlin niteliði ve aðýrlýðý bakýmýndan Sözleþmenin 41’inci maddesine göre hükmedilmiþ olan tazminatla giderilemeyecek sonuçlar anlaþýlýrsa; muhakemenin iadesi isteminde bulunulabilecekti. Bu düzenleme, kýsa bir süre sonra 23.1.2003 tarih ve 4793 sayýlý Kanunla kaldýrýlarak; eski CMK m. 327’ye yeni bir altýncý fýkra eklendi. Buna göre; ceza hükmünün, AÝHS ve ek protokollerini ihlal suretiyle verildiðinin, AÝHM’nin kesinleþmiþ kararýyla tespit edilmiþ olmasý, yargýlamanýn yenilenmesi (muhakemenin iadesi sebebi olarak kabul ediliyordu. Bu halde, yargýlamanýn yenilenmesi, AÝHM kararýnýn kesinleþtiði tarihten itibaren bir yýl içinde istenebilir. Bu düzenleme yeni CMK m. 311/1f’de, hemen hemen aynen muhafaza edilmiþtir. Buna göre: “Ceza hükmünün, Ýnsan Haklarýný ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleþmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiðinin ve hükmün bu aykýrýlýða dayandýðýnýn, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin kesinleþmiþ kararýyla tespit edilmiþ olmasý. Bu hâlde yargýlamanýn yenilenmesi, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararýnýn kesinleþtiði tarihten itibaren bir yýl içinde istenebilir”. Ancak bu hakkýn kullanýlmasýna, çok tartýþýlan bir zaman sýnýrlamasý getirilmiþtir. Buna göre; CMK m. 311/1f’de yer alan düzenleme, 4.2.2003 tarihinde Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin kesinleþmiþ kararlarý ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne yapýlan baþvurular üzerine verilecek kararlar hakkýnda uygulanýr (m. 311/2 CMK). Burada bazý önemli sorunlar üzerinde durmakta yarar vardýr: 310. Yenileme istemini kim veya kimler yapabilecektir? CMK’ya göre, kanun yollarýna baþvurma hakkýndaki genel hükümler, yargýlamanýn yenilenmesi istemi hakkýnda da uygulanýr. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandýðý delilleri içerir (m. 317 CMK). Hâkim ve mahkeme kararlarýna karþý Cumhuriyet savcýsý, þüpheli, sanýk ve bu Kanuna göre katýlan sýfatýný almýþ olanlar ile katýlma isteði karara baðlanmamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlar için kanun yollarý açýktýr (m. 260/1 CMK). Avukat, müdafiliðini veya vekilliðini üstlendiði kiþilerin açýk arzusuna aykýrý olmamak koþuluyla kanun yollarýna baþvurabilir (m. 261 CMK). Þüpheli veya sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi, þüpheli veya sanýða açýk olan kanun yollarýna süresi içinde kendiliklerinden baþvurabilirler. Þüphelinin veya sanýðýn baþvurusuna iliþkin hükümler, bunlar tarafýndan yapýlacak baþvuru ve onu izleyen iþlemler için de geçerlidir (m. 262 CMK). 202 311. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hangi halde kabul edilmez? Kanunun ayný maddesinde yer almýþ sýnýr içinde olmak üzere cezanýn deðiþtirilmesi amacýyla yargýlamanýn yenilenmesi kabul edilemez. Hatanýn giderilebilmesini saðlayacak baþka bir yol varsa, yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilemez. Örneðin hak ihlali tazminatla veya bir yasa deðiþikliði veya idari bir uygulamanýn düzeltilmesi ile giderilebiliyorsa yargýlamanýn yenilenmesi istenemez. 312. Yenileme istemi nereye yapýlacaktýr? Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule deðer olup olmadýðýna karar verir (m. 318/1 CMK). Yargýtay’ýn CMK m. 303 gereðince doðrudan hüküm kurduðu hâllerde de hükmü vermiþ olan mahkemeye baþvurulur (m. 318/2 CMK). Ancak, yargýlamanýn yenilenmesi halinde, önceki yargýlamada görev yapan hâkim, ayný iþte görev alamaz (m. 23 CMK). 313. Yenileme istemi hangi süre içinde yapýlacaktýr? CMK m. 311/1f’de, yargýlamanýn yenilenmesi, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararýnýn kesinleþtiði tarihten itibaren bir yýl içinde istenebilir” denilmiþtir. Ancak bu hakkýn kullanýlmasýna, çok tartýþýlan bir zaman sýnýrlamasý getirilmiþtir. Buna göre; CMK m. 311/1f’de yer alan düzenleme, 4.2.2003 tarihinde Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin kesinleþmiþ kararlarý ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne yapýlan baþvurular üzerine verilecek kararlar hakkýnda uygulanýr (m. 311/2 CMK). 314. Yenileme istemi üzerine otomatik olarak duruþmaya mý geçilecektir? Bu konuda nasýl bir usul uygulanacaktýr? Hayýr! Önce kabule þayan incelemesi yapýlacaktýr. Nitekim CMK m. 318/3’de; yargýlamanýn yenilenmesi isteminin kabule deðer olup olmadýðýna dair olan kararýn, duruþma yapýlmaksýzýn verileceði hüküm altýna alýnmýþtýr. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen þekilde yapýlmamýþ veya yargýlamanýn yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiþ veya bunu doðrulayacak deliller açýklanmamýþ ise, bu istem kabule deðer görülmeyerek reddedilir. Aksi hâlde yargýlamanýn yenilenmesi istemi, bir diyeceði varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcýsý ve ilgili tarafa teblið olunur. Bu madde gereðince verilen kararlara itiraz edilebilir (m. 319 CMK). Mahkeme, yargýlamanýn yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanmasý için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceði gibi; kendisi de bu hususlarý yerine getirebilir. 203 Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafýndan veya istinabe suretiyle toplanmasý sýrasýnda, soruþturmaya iliþkin hükümler uygulanýr. Delillerin toplanmasý bittikten sonra Cumhuriyet savcýsý ve hakkýnda hüküm kurulmuþ olan kiþiden yedi günlük süre içinde görüþ ve düþüncelerini bildirmeleri istenir (m. 320 CMK). Yargýlamanýn yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doðrulanmazsa yargýlamanýn yenilenmesi istemi, esassýz olmasý nedeniyle duruþma yapýlmaksýzýn reddedilir. Aksi hâlde mahkeme, yargýlamanýn yenilenmesine ve duruþmanýn açýlmasýna karar verir. Bu kararlara karþý itiraz yoluna gidilebilir (m. 321 CMK). 315. Ýstemin kabulü, otomatik olarak mahkumun tahliyesini gerektirir mi? Hayýr. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hükmün infazýný ertelemez. Ancak mahkeme, infazýn geri býrakýlmasýna veya durdurulmasýna karar verebilir (m. 312 CMK). Dikkat edilmelidir ki, burada bir tutuklu deðil bir hükümlü kiþi vardýr. Hüküm, yargýlamanýn yenilenmesi süresince varlýðýný sürdürür. 316. Yeniden yapýlan yargýlama neticesinde ne gibi kararlar verilebilir? Bu kararlar denetime açýk mýdýr? Yeniden yapýlacak duruþma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkýnda yeniden hüküm verir. Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapýlmýþsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr bir cezayý içeremez. Yargýlamanýn yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadýðý kararýnýn verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararýnýn tamamen veya kýsmen infaz edilmesi dolayýsýyla kiþinin uðradýðý maddî ve manevî zararlar CMK 141 ilâ 144’üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir (m. 323 CMK). Hükümlü ölmüþse mahkeme yeniden duruþma yapmaksýzýn gerekli delilleri topladýktan sonra hükümlünün beraatine veya yargýlamanýn yenilenmesi isteminin reddine karar verir. Diðer hâllerde de mahkeme, bu hususta yeterli delil varsa Cumhuriyet savcýsýnýn uygun görüþünü aldýktan sonra duruþma yapmaksýzýn hükümlünün derhâl beraatine karar verir. Mahkeme beraat kararý ile beraber önceki hükmün ortadan kaldýrýlmasýný da karar altýna alýr. Yargýlamanýn yenilenmesi isteminde bulunan kimse isterse, gideri Devlet Hazinesine ait olmak üzere önceki hükmün iptaline iliþkin karar Resmî Gazete ile ilân olunacaðý gibi mahkemenin takdirine göre diðer gazetelerle de ilân edilebilir (m. 322 CMK). Yargýlamanýn yenilenmesi muhakemesi neticesinde verilen kararlara karþý denetim muhakemesi yollarý (kanun yollarý) açýktýr. 204 EKLER: 1. ÝNSAN HAKLARI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERÝNÝN KORUNMASINA ÝLÝÞKÝN SÖZLEÞME (AVRUPA ÝNSAN HAKLARI SÖZLEÞMESÝ) (11’NCÝ PROTOKOL ÝLE DEÐÝÞTÝRÝLEN VE YENÝDEN DÜZENLENEN SÖZLEÞME METNÝ)84 ÝNSAN HAKLARININ VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERÝNÝN KORUNMASINA ÝLÝÞKÝN SÖZLEÞME Roma, 4.XI.1950 Aþaðýda imzasý bulunan Avrupa Konseyi üyesi hükümetler, Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu tarafýndan 10 Aralýk 1948’de ilan edilen Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirisi’ni, Bu Bildiri’nin, metninde açýklanan haklarýn her yerde ve etkin olarak tanýnmasýný ve uygulanmasýný saðlamayý hedef aldýðýný, Avrupa Konseyi’nin amacýnýn, üyeleri arasýnda daha sýký bir birlik kurmak olduðunu ve insan haklarý ile temel özgürlüklerinin korunmasý ve geliþtirilmesinin bu amaca ulaþma yollarýndan birini oluþturduðunu göz önüne alarak, Dünyada barýþ ve adaletin asýl temelini oluþturan ve saðlanýp korunabilmesi, her þeyden önce, bir yandan da insan haklarý konusunda ortak bir anlayýþ ve ortaklýða saygý esasýna baðlý olan bu temel özgürlüklere derin inançlarýný bir daha tekrarlayarak, Ayný inancý taþýyan ve siyasal gelenekler, idealler, özgürlüklere saygý ve hukukun üstünlüðü konularýnda ortak bir mirasý paylaþan Avrupa devletlerinin hükümetleri sýfatýyla, Evrensel Bildiri’de yer alan bazý haklarýn ortak güvenceye baðlanmasýný saðlama yolunda ilk adýmlarý atmayý kararlaþtýrarak; Aþaðýdaki hususlarda anlaþmýþlardýr: Madde 1 Ýnsan Haklarýna saygý yükümlülüðü Yüksek Sözleþmeci Taraflar, kendi yetki alanlarý içinde bulunan herkese bu Sözleþme’nin birinci bölümünde açýklanan hak ve özgürlükleri tanýrlar. 84 Resmi Gazete 19.3.1954 - 8662; Sözleþme 11 nolu protokol ile deðiþikliðe uðramýþ olup, deðiþiklik 1.11.1998 tarihinde yürürlüðe girmiþtir. 205 BÖLÜM I Haklar ve Özgürlükler Madde 2 Yaþama hakký 1. Herkesin yaþam hakký yasanýn korumasý altýndadýr. Yasanýn ölüm cezasý ile cezalandýrdýðý bir suçtan dolayý hakkýnda mahkemece hükmedilen bu cezanýn yerine getirilmesi dýþýnda hiç kimse kasten öldürülemez. 2. Öldürme, aþaðýdaki durumlardan birinde kuvvete baþvurmanýn kesin zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmiþse, bu maddenin ihlali suretiyle yapýlmýþ sayýlmaz: a) Bir kimsenin yasadýþý þiddete karþý korunmasý için; b) Usulüne uygun olarak yakalamak için veya usulüne uygun olarak tutuklu bulunan bir kiþinin kaçmasýný önlemek için; c) Ayaklanma veya isyanýn, yasaya uygun olarak bastýrýlmasý için. Madde 3 Ýþkence yasaðý Hiç kimse iþkenceye, insanlýk dýþý ya da onur kýrýcý ceza veya iþlemlere tabi tutulamaz. Madde 4 Kölelik ve zorla çalýþtýrma yasaðý 1. Hiç kimse köle ve kul halinde tutulamaz. 2. Hiç kimse zorla çalýþtýrýlamaz ve zorunlu çalýþmaya tabi tutulamaz. 3. Aþaðýdaki haller bu maddede sözü geçen “zorla çalýþtýrma veya zorunlu çalýþma”dan sayýlmazlar: a) Bu Sözleþme’nin 5. maddesinde öngörülen koþullar altýnda tutuklu bulunan kimseden tutukluluðu veya þartlý salýverilmesi süresince olaðan olarak yapýlmasý istenen çalýþma; b) Askeri nitelikte bir hizmet veya inançlarý gereðince askerlik görevini yapmaktan kaçýnan kimselerin durumunu meþru sayan ülkelerde bu inanca sahip kimselere zorunlu askerlik yerine gördürülecek baþka bir hizmet; 206 c) Toplumun hayat veya refahýný tehdit eden kriz ve afet hallerinde istenecek her hizmet; d) Normal yurttaþlýk yükümlülükleri kapsamýna giren her türlü çalýþma veya hizmet. Madde 5 Özgürlük ve güvenlik hakký 1. Herkesin kiþi özgürlüðüne ve güvenliðine hakký vardýr. Aþaðýda belirtilen haller ve yasada belirlenen yollar dýþýnda hiç kimse özgürlüðünden yoksun býrakýlamaz. a) Kiþinin yetkili mahkeme tarafýndan mahkum edilmesi üzerine usulüne uygun olarak hapsedilmesi; b) Bir mahkeme tarafýndan, yasaya uygun olarak, verilen bir karara riayetsizlikten dolayý veya yasanýn koyduðu bir yükümlülüðün yerine getirilmesini saðlamak için usulüne uygun olarak yakalanmasý veya tutulu durumda bulundurulmasý; c) Bir suç iþlediði hakkýnda geçerli þüphe bulunan veya suç iþlemesine ya da suçu iþledikten sonra kaçmasýna engel olmak zorunluluðu inancýný doðuran makul nedenlerin bulunmasý dolayýsýyla, bir kimsenin yetkili merci önüne çýkarýlmak üzere yakalanmasý ve tutulu durumda bulundurulmasý; d) Bir küçüðün gözetim altýnda eðitimi için usulüne uygun olarak verilmiþ bir karar gereði tutulu durumda bulundurulmasý veya kendisinin yetkili merci önüne çýkarýlmasý için usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulmasý; e) Bulaþýcý hastalýk yayabilecek bir kimsenin, bir akýl hastasýnýn, bir alkoliðin, uyuþturucu madde baðýmlýsý bir kiþinin veya bir serserinin usulüne uygun olarak tutulu durumda bulundurulmasý; f) Bir kiþinin usulüne aykýrý surette ülkeye girmekten alý konmasýný veya kendisi hakkýnda sýnýr dýþý etme ya da geriverme iþleminin yürütülmekte olmasý nedeniyle usulüne uygun olarak yakalanmasý veya tutulu durumda bulundurulmasý; 2. Yakalanan her kiþiye, yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlama en kýsa zamanda ve anladýðý bir dille bildirilir. 3. Bu maddenin 1.c fýkrasýnda öngörülen koþullara uyarýnca yakalanan veya tutulu durumda bulunan herkes hemen bir yargýç veya adli görev yapmaya yasayla yetkili kýlýnmýþ diðer bir görevli önüne çýkarýlýr; kendisinin makul bir süre içinde yargýlanmaya veya adli kovuþturma sýrasýnda serbest býrakýlmaya hakký vardýr. Salýverilme, ilgilinin duruþmada hazýr bulunmasýný saðlayacak bir teminata baðlanabilir. 4. Yakalama veya tutuklu durumda bulunma nedeniyle özgürlüðünden yoksun kýlýnan herkes, özgürlük kýsýtlamasýnýn yasaya uygunluðu hakkýnda kýsa bir süre içinde karar ver207 mesi ve yasaya aykýrý görülmesi halinde kendisini serbest býrakmasý için bir mahkemeye baþvurma hakkýna sahiptir. 5. Bu madde hükümlerine aykýrý olarak yapýlmýþ bir yakalama veya tutulu kalma iþleminin maðduru olan herkesin tazminat istemeye hakký vardýr. Madde 6 Adil yargýlanma hakký 1. Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuþ baðýmsýz ve tarafsýz bir mahkeme tarafýndan davasýnýn makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açýk olarak görülmesini istemek hakkýna sahiptir. Hüküm açýk oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararýna, küçüklerin korunmasý veya davaya taraf olanlarýn özel hayatlarýnýn gizliliði gerektirdiðinde, veya davanýn açýk oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceði bazý özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceði ölçüde, duruþmalar dava süresince tamamen veya kýsmen basýna ve dinleyicilere kapalý olarak sürdürülebilir. 2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluðu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayýlýr. 3. Her sanýk en azýndan aþaðýdaki haklara sahiptir: a) Kendisine yöneltilen suçlamanýn niteliði ve nedeninden en kýsa zamanda, anladýðý bir dille ve ayrýntýlý olarak haberdar edilmek; b) Savunmasýný hazýrlamak için gerekli zamana ve kolaylýklara sahip olmak; c) Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceði bir savunmacýnýn yardýmýndan yararlanmak ve eðer savunmacý tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatýn para ödemeksizin yardýmýndan yararlanabilmek; d) Ýddia tanýklarýný sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanýklarýnýn da iddia tanýklarýyla ayný koþullar altýnda çaðýrýlmasýnýn ve dinlenmesinin saðlanmasýný istemek; e) Duruþmada kullanýlan dili anlayamadýðý veya konuþamadýðý takdirde bir tercümanýn yardýmýndan para ödemeksizin yararlanmak. Madde 7 Cezalarýn yasallýðý 1. Hiç kimse, iþlendiði zaman ulusal ve uluslararasý hukuka göre bir suç sayýlmayan bir fiil veya ihmalden dolayý mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun iþlendiði sýrada uygulanabilecek olan cezadan daha aðýr bir ceza verilemez. 208 2. Bu madde, iþlendiði zaman uygar uluslar tarafýndan tanýnan genel hukuk ilkelerine göre suç sayýlan bir fiil veya ihmal ile suçlanan bir kimsenin yargýlanmasýna ve cezalandýrýlmasýna engel deðildir. Madde 8 Özel hayatýn ve aile hayatýnýn korunmasý 1. Herkes özel ve aile hayatýna, konutuna ve haberleþmesine saygý gösterilmesi hakkýna sahiptir. 2. Bu hakkýn kullanýlmasýna bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahý, dirlik ve düzenin korunmasý, suç iþlenmesinin önlenmesi, saðlýðýn veya ahlakýn veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý için, demokratik bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüþ olmak koþuluyla söz konusu olabilir. Madde 9 Düþünce, vicdan ve din özgürlüðü 1. Herkes düþünce, vicdan ve din özgürlüðüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç deðiþtirme özgürlüðü ile tek baþýna veya topluca, açýkça veya özel tarzda ibadet, öðretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancýný açýklama özgürlüðünü de içerir. 2. Din veya inancýný açýklama özgürlüðü, ancak kamu güvenliðinin, kamu düzenin, genel saðlýðýn veya ahlakýn, ya da baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sýnýrlanabilir. Madde 10 Ýfade özgürlüðü 1. Herkes görüþlerini açýklama ve anlatým özgürlüðüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüðü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sýnýrlarý söz konusu olmaksýzýn haber veya fikir almak ve vermek özgürlüðünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema iþletmelerini bir izin rejimine baðlý tutmalarýna engel deðildir. 2. Kullanýlmasý görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliðinde olarak, ulusal güvenliðin, toprak bütünlüðünün veya kamu emniyetinin korunmasý, kamu düzeninin saðlanmasý ve suç iþlenmesinin önlenmesi, saðlýðýn veya ahlakýn, baþkalarýnýn þöhret ve haklarýnýn korunmasý, veya yargý gücünün otorite ve tarafsýzlýðýnýn saðlanmasý için yasayla öngörülen bazý biçim koþullarýna, sýnýrlamalara ve yaptýrýmlara baðlanabilir. 209 Madde 11 Dernek kurma ve toplantý özgürlüðü 1. Herkes asayiþi bozmayan toplantýlar yapmak, demek kurmak, ayrýca çýkarlarýný korumak için baþkalarýyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katýlmak haklarýna sahiptir. 2. Bu haklarýn kullanýlmasý, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliðinde olarak, ulusal güvenliðin, kamu emniyetinin korunmasý, kamu düzeninin saðlanmasý ve suç iþlenmesinin önlenmesi, saðlýðýn veya ahlakýn veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý amaçlarýyla ve ancak yasayla sýnýrlanabilir. Bu madde, bu haklarýn kullanýlmasýnda silahlý kuvvetler, kolluk mensuplarý veya devletin idare mekanizmasýnda görevli olanlar hakkýnda meþru sýnýrlamalar konmasýna engel deðildir. Madde 12 Evlenme hakký Evlenme çaðýna gelen erkek ve kadýn, bu hakkýn kullanýlmasýný düzenleyen ulusal yasalar uyarýnca evlenmek ve aile kurmak hakkýna sahiptir. Madde 13 Etkili baþvuru hakký Bu Sözleþme’de tanýnmýþ olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlal fiili resmi görev yapan kimseler tarafýndan bu sýfatlarýna dayanýlarak yapýlmýþ da olsa, ulusal bir makama etkili bir baþvuru yapabilme hakkýna sahiptir. Madde 14 Ayýrýmcýlýk yasaðý Bu Sözleþmede tanýnan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ýrk, renk, dil, din, siyasal veya diðer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azýnlýða mensupluk, servet, doðum veya herhangi baþka bir durum bakýmýndan hiçbir ayýrýmcýlýk yapýlmadan saðlanýr. Madde 15 Olaðanüstü hallerde askýya alma 1. Savaþ veya ulusun varlýðýný tehdit eden baþka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleþmeci Taraf, ancak durumun gerektirdiði ölçüde ve uluslararasý hukuktan doðan baþka yükümlülüklere ters düþmemek koþuluyla bu Sözleþmede öngörülen yükümlülüklere aykýrý tedbirler alabilir. 210 2. Yukarýdaki hüküm, meþru savaþ fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali dýþýnda, 2. madde ile 3. ve 4. maddeler (fýkra 1) ve 7. maddeyi hiçbir suretle ihlale mezun kýlmaz. 3. Bu maddeye göre aykýrý tedbirler alma hakkýný kullanan her Yüksek Sözleþmeci Taraf, alýnan tedbirler ve bunlarý gerektiren nedenler hakkýnda Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tam bilgi verir. Bu Yüksek Sözleþmeci Taraf, sözü geçen tedbirlerin yürürlükten kalktýðý tarihi de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirir. Madde 16 Yabancýlarýn siyasal etkinliklerinin kýsýtlanmasý 10, 11 ve 14. maddelerin hiçbir hükmü, Yüksek Sözleþmeci Taraflarýn yabancýlarýn siyasal etkinliklerini sýnýrlamalarýna engel sayýlmaz. Madde 17 Haklarýn kötüye kullanýmýnýn yasaklanmasý Bu Sözleþme hükümlerinden hiçbiri, bir devlete, topluluða veya kiþiye, Sözleþme’de tanýnan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya burada öngörüldüðünden daha geniþ ölçüde sýnýrlamalara uðratýlmasýna yönelik bir etkinliðe giriþme ya da eylemde bulunma hakkýný saðlar biçimde yorumlanamaz. Madde 18 Haklarýn kýsýtlanmasýnýn sýnýrlarý Bu Sözleþmenin hükümleri gereðince, sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sýnýrlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir. BÖLÜM II Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi Madde 19 Mahkeme’nin kuruluþu Bu Sözleþme ve protokollarýna, Yüksek Sözleþmeci Taraflarca kabul edilen yükümlülüklere uyulmasýný saðlamak için; aþaðýda “Mahkeme” olarak anýlacak bir Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kurulur. Mahkeme devamlý görev yapar. 211 Madde 20 Yargýç sayýsý Mahkeme, Yüksek Sözleþmeci Taraflar sayýsýna eþit sayýda yargýçtan oluþur. Madde 21 Görev için aranan koþullar 1. Yargýçlar üstün ahlaki vasýflara ve yüksek bir hukuki göreve atanmak için gerekli niteliklere sahip veya ehliyetleriyle tanýnmýþ hukukçu olmalýdýrlar. 2. Yargýçlar Mahkemeye kendi adlarýna katýlýrlar. 3. Görev süreleri içerisinde, yargýçlar baðýmsýzlýklarý, tarafsýzlýklarý ve daimi görevin gerekleri ile baðdaþmayan herhangi bir görev üstlenemezler; bu fýkranýn uygulanmasýndan doðan sorunlar Mahkeme tarafýndan karara baðlanýr. Madde 22 Yargýçlarýn seçimi 1. Yargýçlar, her Yüksek Sözleþmeci Taraf için, o Yüksek Sözleþmeci Taraf tarafýndan gösterilen ve üç aday içeren bir liste üzerinden Parlamenterler Meclisi tarafýndan oy çokluðu ile seçilirler. 2. Yeni Yüksek Sözleþmeci Taraflarýn bu Sözleþme’ye katýlmalarý halinde Mahkeme’yi tamamlamak ve boþalan üyelikleri doldurmak için ayný usul izlenir. Madde 23 Görev süreleri 1. Yargýçlar altý yýl için seçilirler. Tekrar seçilmeleri mümkündür. Bununla beraber ilk seçilen yargýçlardan yarýsýnýn görev süresi üç yýl sonunda sona erecektir. 2. Ýlk üç yýllýk sürenin sonunda görevleri sona erecek olan üyeler, ilk seçimlerin yapýlmasýndan hemen sonra, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafýndan kura çekmek suretiyle saptanýr. 3. Yargýçlarýn imkan ölçüsünde yarýsýnýn her üç yýlda bir yenilenmesini saðlamak için, Parlamenterler Meclisi bir sonraki seçime geçmeden önce seçilecek yargýçlardan bir veya birkaçýnýn görev süresinin veya sürelerinin üç yýldan az veya dokuz yýldan çok olmamak þartý ile, altý yýl dýþýnda bir süre olmasýna karar verebilir. 4. Birden fazla üyenin görev süresinin söz konusu olduðu durumlarda ve Parlamenterler Meclisi’nin yukarýdaki fýkrayý uygulamasý halinde, görev sürelerinin 212 üyelere daðýlýmý, Genel Sekreter’in, seçimden hemen sonra yapacaðý kura sonucu belirlenir. 5. Görev süresi bitmemiþ bir yargýcýn yerine seçilen yargýç, selefinin görev süresini tamamlar. 6. Yargýçlarýn görev süreleri 70 yaþýnda sona erer. 7. Yargýçlar, yerlerine baþkasý seçilinceye kadar görev yaparlar. Yerlerine baþkasý seçildikten sonra da kendilerine havale edilmiþ olan davalara bakmaya devam ederler. Madde 24 Görevden alýnma Bir yargýç ancak, artýk gerekli koþullarý taþýma dýþýna iliþkin diðer yargýçlarýn üçte iki çoðunluk ile alacaklarý kararla görevden alýnabilir. Madde 25 Yazý Ýþleri ve hukukçular Mahkeme’de, görev ve kuruluðu Mahkeme içtüzüðünde belirlenen bir Yazý Ýþleri bulunur. Mahkeme’ye yazý iþlerinde görevli hukukçular yardým eder. Madde 26 Mahkeme’nin genel kurul halinde toplanmasý Genel Kurul halinde toplanan Mahkeme, a) Üç yýllýk bir süre için Baþkanýný ve bir veya iki Baþkan Yardýmcýsýný seçer, bunlarýn tekrar seçilmeleri mümkündür; b) Belirli süreler için Daireler kurar; c) Mahkeme, Dairelerinin baþkanlarýný seçer, bunlarýn tekrar seçilmeleri mümkündür; d) Mahkeme içtüzüðünü kabul eder; e) Yazý iþleri müdürü ve bir veya birden fazla müdür yardýmcýsý seçer. Madde 27 Komite, Daireler ve Büyük Daire 1. Mahkeme, önüne gelen baþvurularý incelemek üzere üç yargýçlý Komiteler, yedi yargýçlý Daireler ve onyedi yargýçlý bir Büyük Daire þeklinde toplanýr. Mahkemenin Daireleri belirli bir süre için Komiteleri oluþturur. 213 2. Baþvuruya konu olan Taraf Devlet adýna seçilmiþ yargýç Daire ve Büyük Dairede vazifeten yer alýr; bu yargýcýn yokluðunda veya katýlmasý mümkün olmayan durumlarda, anýlan Devletin belirleyeceði bir kiþi yargýç sýfatýyla Daire ve Büyük Dairede yer alýr. 3. Büyük Daire ayrýca Mahkeme Baþkaný, Baþkan Yardýmcýlarý, Daire Baþkanlarý ve Mahkeme içtüzüðüne göre seçilecek diðer yargýçlardan oluþur. 43. madde uyarýnca Büyük Daireye sevk edilen baþvurularýn incelenmesi sýrasýnda, Daire Baþkaný ve baþvuruda konu edilen Devletin yargýcý dýþýnda, bu kararý veren Daire yargýçlarý Büyük Dairede yer alamazlar. Madde 28 Komitelerin kabul edilemezlik kararlarý Bir Komite, 34. madde uyarýnca yapýlan kiþisel baþvurunun, daha fazla incelemeyi gerektirmediði hallerde, oybirliði ile kabul edilemezliðine veya kayýttan düþürülmesine karar verebilir. Bu karar kesindir. Madde 29 Dairelerin kabul edilebilirlik ve esasa iliþkin kararlarý 1. 28. madde çerçevesinde karar verilmediði takdirde, bir Daire, 34. madde uyarýnca yapýlan kiþisel baþvurularýn kabul edilebilirliði ve esasý hakkýnda karar verir. 2. Bir Daire, 33. madde uyarýnca yapýlan devlet baþvurularýnýn kabul edilebilirliði ve esasý hakkýnda karar verir. 3. Mahkeme’nin istisnai hallerde, aksine kararlarý hariç, kabul edilebilirlik konusundaki kararlarý ayrý olarak alýnýr. Madde 30 Yargýlanmanýn Büyük Daireye gönderilmesi Daire önünde görülen dava, iþbu Sözleþmenin ve protokollarýnýn yorumu konusunda ciddi sorunlar doðuruyorsa ya da sorunun çözümü Mahkeme tarafýndan önceden verilmiþ bir karar ile çeliþkili olacak ise, Daire, hüküm vermediði süre içerisinde, taraflar itiraz etmedikçe, yargý yetkisinden Büyük Daire lehine vazgeçebilir. 214 Madde 31 Büyük Dairenin yetkileri Büyük Daire, 1. Daireler tarafýndan 30. madde uyarýnca kendisine gönderilen veya 43. madde uyarýnca önüne gelen, 33. veya 34. maddeler uyarýnca yapýlan baþvurularý ve, 2. 47. maddede öngörülen görüþ bildirme taleplerini inceler. Madde 32 Mahkeme’nin yargý yetkisi 1. Mahkeme’nin yargý yetkisi, 33., 34. ve 37. maddeler uyarýnca kendisine intikal eden, iþbu Sözleþmenin ve protokollarýnýn yorumu ve uygulanmasýna iliþkin tüm konularý kapsar. 2. Mahkeme’nin yargý yetkisinin olup olma dýþý hakkýnda ihtilaf durumunda, karar Mahkemeye aittir. Madde 33 Devlet baþvurularý Her Yüksek Sözleþmeci Taraf iþbu Sözleþme ve protokollarý hükümlerine vaki ve kendisinin diðer Yüksek Sözleþmeci Tarafa isnat edilebileceðine kanaat getirdiði herhangi bir ihlalden dolayý Mahkeme’ye baþvurabilir. Madde 34 Kiþisel baþvurular Ýþbu Sözleþme ve Protokollarýnda tanýnan haklarýn Yüksek Sözleþmeci Taraflardan biri tarafýndan ihlalinden zarar gördüðü iddiasýnda bulunan her gerçek kiþi, hükümet dýþý her kuruluþ veya kiþi gruplarý Mahkeme’ye baþvurabilir. Yüksek Sözleþmeci Taraflar bu hakkýn etkin bir þekilde kullanýlmasýna hiçbir suretle engel olmamayý taahhüt ederler. Madde 35 Kabul edilebilirlik koþullarý 1. Uluslararasý Hukukun genel olarak kabul edilen prensiplerine göre, ancak iç hukuk yollarýnýn tüketilmesinden sonra ve kesin karardan itibaren altý aylýk süre içinde Mahkeme’ye baþvurulabilir. 215 2. Mahkeme, 34. madde uyarýnca sunulan herhangi bir kiþisel baþvuruyu aþaðýdaki hallerde kabul etmez: a) Baþvuru imzasýz ise veya; b) Baþvuru Mahkeme tarafýndan daha önce incelenmiþ veya uluslararasý diðer bir soruþturma veya çözüm merciine sunulmuþ baþka bir baþvurunun konusuyla esas itibariyle ayný ise ve yeni olaylar içermiyorsa. 3. Mahkeme, 34. madde uyarýnca sunulan herhangi bir kiþisel baþvuruyu iþbu Sözleþme ve Protokollarý hükümleri dýþýnda kalmýþ, açýkça dayanaktan yoksun veya baþvuru hakkýnýn suistimali mahiyetinde telakki ettiði takdirde, kabul edilemez bulur. 4. Mahkeme iþbu maddeye göre kabul edilemez bulduðu her baþvuruyu reddeder. Yargýlamanýn her aþamasýnda bu karar verilebilir. Madde 36 Üçüncü tarafýn müdahalesi 1. Daire ve Büyük Daire önündeki tüm davalarda, vatandaþlarýndan birinin baþvuran taraf olmasý halinde, Yüksek Sözleþmeci Tarafýn yazýlý görüþ sunma ve duruþmalarda bulunma hakký vardýr. 2. Mahkeme Baþkaný, adaletin doðru saðlanabilmesi amacýyla, yargýlamada taraf olmayan herhangi bir Yüksek Sözleþmeci Tarafý yazýlý görüþ sunma veya duruþmalarda taraf olmaya davet edebilir. Madde 37 Baþvurunun kayýttan düþmesi 1. Yargýlamanýn herhangi bir aþamasýnda, Mahkeme, aþaðýdaki sonuçlara varýlmasý halinde baþvurunun kayýttan düþürülmesine karar verebilir. a) Baþvuru sahibi baþvurusunu takip etme niyetinde deðilse; veya; b) Sorun çözümlenmiþse veya; c) Baþka herhangi bir nedenden ötürü, baþvurunun incelenmesine devam edilmesi hususunda artýk haklý bir gerekçe görmezse. Ancak iþbu Sözleþme ve Protokollarýnda tanýmlanan insan haklarýna riayet gerektiriyorsa, Mahkeme baþvurunun incelenmesine devam eder. 2. Mahkeme koþullarýn haklý kýldýðý kanýsýna varýrsa, bir baþvurunun eski haline döndürülmesini kararlaþtýrabilir. 216 Madde 38 Davanýn incelenmesi ve dostane çözüm süreci 1. Mahkeme, kendisine gelen baþvuruyu kabul edilebilir bulduðu takdirde, a) Olaylarý saptamak amacýyla, taraflarýn temsilcileriyle birlikte baþvuruyu incelemeye devam eder ve gerekirse, ilgili Devletlerin, etkinliði için gerekli tüm kolaylýklarý saðlayacaklarý bir soruþturma yapacaktýr; b) Ýþbu Sözleþme ve Protokollarýnda tanýmlanan þekliyle Ýnsan Haklarýna saygý esasýndan hareketle, davanýn dostane bir çözüm ile sonuçlandýrýlmasý için ilgili taraflara hizmet sunmaya hazýr olacaktýr. 2. “1 .b” hükümlerine göre yürütülen süreç gizlidir. Madde 39 Dostane çözüme varýlmasý Dostane çözüme varýlýrsa, Mahkeme olaylarla ve varýlan çözümle sýnýrlý kýsa açýklamayý içeren bir karar vererek baþvuruyu kayýttan düþürür. Madde 40 Duruþmalarýn kamuya açýk olmasý ve belgelere ulaþabilme 1. Mahkeme istisnai durumlarda aksini kararlaþtýrmadýkça, duruþmalar kamuya açýktýr. 2. Mahkeme Baþkaný aksine karar vermedikçe, Yazý Ýþleri Müdürüne emanet edilen belgeler kamuya açýktýr. Madde 41 Hakkaniyete uygun tatmin Mahkeme iþbu Sözleþme ve protokollarýnýn ihlal edildiðine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleþmeci Tarafýn iç hukuku bu ihlali ancak kýsmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiði takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafýn tatminine hükmeder. Madde 42 Dairelerin kararlarý Dairelerin kararlarý, 44. maddenin 2. fýkrasý hükümleri uyarýnca kesinleþir. 217 Madde 43 Büyük Daireye gönderme 1. Bir Daire kararýnýn verildiði tarihten itibaren üç ay içerisinde, dava taraflarýndan her biri, istisnai durumlarda, davanýn Büyük Daireye gönderilmesini isteyebilir. 2. Büyük Daire bünyesinde beþ yargýçtan oluþan bir kurul, dava Sözleþme ve protokollarýnýn yorumuna ya da uygulanmasýna iliþkin ciddi bir sorun doðuruyorsa ya da genel nitelikli ciddi bir konu teþkil ediyorsa, istemi kabul eder. 3. Kurul istemi kabul ederse, Büyük Daire bir hüküm ile davayý sonuçlandýrýr. Madde 44 Kesin hükümler 1. Büyük Dairenin kararý kesindir. 2. Bir Dairenin kararý aþaðýdaki durumlarda kesinleþir. a) Taraflar davanýn Büyük Daireye gönderilmesini istemediklerini beyan ederlerse veya; b) Karardan üç ay içerisinde davanýn Büyük Daireye gönderilmesi istenmezse veya; c) Kurul 43. maddede öngörülen istemi reddederse. 3. Kesin karar yayýnlanýr. Madde 45 Hükümlerin ve kararlarýn gerekçeli olmasý 1. Hükümler, baþvurularýn kabul edilebilirliðine veya kabul edilemezliðine iliþkin kararlar gerekçelidir. 2. Hüküm, tamamen veya kýsmen yargýçlarýn oybirliðini içermediði takdirde, her yargýç kendi ayrý görüþünü belirtmek hakkýna sahiptir. Madde 46 Kararlarýn baðlayýcýlýðý ve uygulanmasý 1. Yüksek Sözleþmeci Taraflar, taraf olduklarý davalarda Mahkemenin kesinleþmiþ kararlarýna uymayý taahhüt ederler. 2. Mahkemenin kesinleþmiþ kararý, kararýn uygulanmasýný denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderilir. 218 Madde 47 Görüþ bildirme 1. Mahkeme, Bakanlar Komitesi’nin istemi üzerine, Sözleþme ve protokollarýnýn yorumlanmasý ile ilgili hukuki meseleler üzerinde görüþ bildirebilir. 2. Ancak, bu görüþler, ne Sözleþmenin 1. bölümünde ve protokollarýnda belirlenen hak ve özgürlüklerin içeriði veya kapsamý ile ilgili sorunlara, ne de Mahkeme veya Bakanlar Komitesi’nin Sözleþmede öngörülen bir baþvuru sonucunda karara baðlamak durumunda kalabileceði diðer sorunlara iliþkin bulunabilir. 3. Bakanlar Komitesinin Mahkeme’den görüþ bildirme talep etmek kararý Komiteye katýlmak hakkýna sahip temsilcilerin çoðunluðuyla alýnýr. Madde 48 Mahkeme’nin görüþ bildirme yetkisi Bakanlar Komitesi tarafýndan yapýlan talebin, 47. maddede belirtilen görüþ bildirme yetkisine girip girmediðini Mahkeme kararlaþtýrýr. Madde 49 Bildirilen görüþün gerekçeli olmasý 1. Mahkemenin verdiði görüþ gerekçelidir. 2. Mütalaa, tamamen veya kýsmen yargýçlarýn oybirliðini içermediði takdirde, her yargýç kendi ayrý görüþünü belirtmek hakkýna sahiptir. 3. Mahkemenin mütalaasý Bakanlar Komitesi'ne bildirilir. Madde 50 Mahkeme'nin masraflarý Mahkemenin masraflarý, Avrupa Konseyi tarafýndan karþýlanýr. Madde 51 Yargýçlarýn ayrýcalýk ve dokunulmazlýklarý Yargýçlar vazifelerinin ifasýnda Avrupa Konseyi Statüsünün 40. maddesinde ve bu madde uyarýnca akdedilen anlaþmalarda öngörülen ayrýcalýk ve dokunulmazlýklardan yararlanýrlar. 219 BÖLÜM III Çeþitli Hükümler Madde 52 Genel Sekreter tarafýndan yapýlan incelemeler Her Yüksek Sözleþmeci Taraf, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin istemesi üzerine, bu Sözleþme'nin bütün hükümlerinin fiilen uygulanmasýnýn kendi iç hukukunca nasýl saðlandýðý konusunda açýklamalarda bulunur. Madde 53 Tanýnan insan haklarýnýn korunmasý Bu Sözleþme hükümlerinden hiçbiri, herhangi bir Yüksek Sözleþmeci Tarafýn yasalarýna ve onun taraf olduðu baþka bir Sözleþmeye göre tanýnabilecek insan haklarýný ve temel özgürlüklerini sýnýrlayamaz, ya da onlara aykýrý düþecek þekilde yorumlanamaz. Madde 54 Bakanlar Komitesi'nin yetkileri Bu Sözleþme'nin hiçbir hükmü, Avrupa Konseyi Statüsü'nün Bakanlar Komitesi'ne tanýdýðý yetkileri olumsuz yönde etkilemez. Madde 55 Diðer çözüm yollarýnýn dýþlanmasý Yüksek Sözleþmeci Taraflar, bu Sözleþme'nin yorum veya uygulamasýndan doðan bir anlaþmazlýðý, baþvuru yoluyla bu Sözleþmede öngörülenlerin dýþýnda bir çözüme baðlamak hususunda aralarýnda mevcut anlaþma, sözleþme veya bildirilerden, özel uzlaþma halleri dýþýnda yararlanmaktan karþýlýklý olarak vazgeçmeyi kabul ederler. Madde 56 Ülkesel uygulama 1. Her devlet, onaylama sýrasýnda veya daha sonra herhangi bir zamanda, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne göndereceði bir bildirimle bu Sözleþme'nin, uluslararasý iliþkilerinden sorumlu bulunduðu bütün ülkelere veya bunlardan herhangi birine, iþbu maddenin 4. Fýkrasý saklý kalmak kaydýyla, uygulanacaðýný beyan edebilir. 220 2. Sözleþme, bildirimde belirtilen ülke veya ülkelerde, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nin bu bildirimi aldýðý tarihten itibaren otuz gün sonra uygulamaya konur. 3. Bu Sözleþmenin hükümleri sözü geçen ülkelerde yerel þartlar dikkate alýnarak uygulanýr. 4. Bu maddenin birinci fýkrasý uyarýnca bildirimde bulunmuþ olan her devlet, sonradan herhangi bir zamanda, bildiriminde belirtmiþ olduðu ülke veya ülkelerdeki gerçek kiþilerin, hükümet dýþý kuruluþlarýn veya kiþi gruplarýnýn baþvurularý konusunda bu Sözleþýne'nin 34. maddesine uygun olarak Mahkeme'nin yetkisini kabul ettiðini beyan edebilir. Madde 57 Çekinceler 1. Bu Sözleþme'nin imzasý ve onaylama belgesinin sunulmasý sýrasýnda her devlet, Sözleþme'nin belirli bir hükmü hakkýnda, o sýrada kendi ülkesinde yürürlükte olan bir yasanýn bu hükme uygun olmamasý ölçüsünde bir çekince kaydý koyabilir. Bu madde genel nitelikte çekinceler konmasýna izin vermez. 2. Bu maddeye uygun olarak konulacak her çekince, sözü edilen yasanýn kýsa bir açýklamasýný içerir. Madde 58 Feshi ihbar 1. Bir Yüksek Sözleþmeci Taraf, bu Sözleþme'yi ancak Sözleþme'ye taraf olduðu tarihten itibaren geçecek beþ yýllýk bir süre sonunda ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne altý ay önceden haber verilecek bir ihbarla feshedebilir. Genel Sekreter bunu, diðer Yüksek Sözleþmeci Taraflara bildirir. 2. Bu fesih iþlemi, feshin geçerli sayýldýðý tarihten önce iþlenmiþ ve yükümlülüklerin ihlali niteliðinde sayýlabilecek olan bir fiil dolayýsýyla, ilgili Yüksek Sözleþmeci Tarafýn bu Sözleþme'den doðan yükümlülüklerinden kurtulmasý sonucunu doðurmaz. 3. Ayný þartlarla, Avrupa Konseyi üyeliðinden çýkan her Yüksek Sözleþmeci Taraf, bu Sözleþme'ye de taraf olmaktan çýkar. 4. Sözleþme, 56' ncý madde gereðince uygulanacaðý beyan edilmiþ olan ülkelerle ilgili olarak, yukarýdaki fýkralarýn hükümleri uyarýnca feshedilebilir. 221 Madde 59 Ýmza ve onay 1. Bu Sözleþme, Avrupa Konseyi üyelerinin imzalarýna açýktýr. Sözleþme onaylanacaktýr. Onaylama belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne verilecektir. 2. Bu Sözleþme, on onaylama belgesinin verilmesinden sonra yürürlüðe girecektir. 3. Sözleþmeyi daha sonra onaylayacak olan imzacýlar için Sözleþme, onaylama belgesinin verilmesinden itibaren yürürlüðe girecektir. 4. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Sözleþmenin yürürlüðe girdiðini, Sözleþme'yi onaylayan Yüksek Sözleþmeci Taraflarýn adlarýný ve daha sonra gelecek olan onaylama belgelerinin veriliþini bütün Avrupa Konseyi üyelerine bildirecektir. Bu Sözleþme, Avrupa Konseyi arþivlerinde saklanmak ve her iki metin de ayný derecede geçerli olmak üzere Fransýzca ve Ýngilizce tek bir nüsha halinde 4 Kasým 1950'de Roma'da düzenlenmiþtir. Genel Sekreter bunun tasdikli örneklerini imza eden bütün devletlere gönderecektir. 222 2. AVRUPA ÝNSAN HAKLARI SÖZLEÞMESÝ 7. PROTOKOL (22 Kasým 1984’de Strasbourg’da imzalanan bu protokol, 1 Kasým 1988’de yürürlüðe girdi. Protokol, Türkiye tarafýndan 19 Ekim 1992’de imzalandý, 23 Þubat 1994 gün ve 3975 sayýlý yasa ile onaylanmasý uygun bulundu ve 9 Haziran 1994 tarihinde Bakanlar Kurulu’nca onaylandý) ÝNSAN HAKLARININ VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERÝNÝN KORUNMASINA ÝLÝÞKÝN SÖZLEÞMEYE EK Protokol No: 7 Strasbourg, 22.XI.1984 11. Protokol ile deðiþtirilen ve yeniden düzenlenen metin 4 Kasým 1950 tarihinde Roma’da imzalanan Ýnsan Haklarýný ve Ana Özgürlüklerini Koruma Sözleþmesi (bundan böyle “Sözleþme” diye anýlmýþtýr) yoluyla belirli hak ve özgürlüklerin ortak güvenceye baðlanmasýný saðlamak için daha ileri adýmlar atmayý kararlaþtýran burada imzasý bulunan Avrupa Konseyi üyesi ülkeler; Aþaðýdaki hususlarda anlaþmýþlardýr: Madde 1 Yabancýlarýn sýnýr dýþý edilmelerine iliþkin usuli güvenceler 1. Bir devlet ülkesinde kurallara uygun olarak ikamet eden bir yabancý, yasaya uygun þekilde verilmiþ bir kararýn uygulanmasý dýþýnda sýnýr dýþý edilemez ve a. sýnýr dýþý edilmesine karþý gerekçeleri öne sürebilmesine, b. durumunu yeniden inceletmeye, c. yukarýdaki amaçlarla, yetkili bir merci önünde veya bu merci tarafýndan tayin edilecek biri ya da binleri önünde temsil ettirmesine, izin verilecektir. 2. Sýnýr dýþý edilmenin kamu düzeni yararý ya da ulusal güvenlik nedenleri açýsýndan gerektiði hallerde, bir yabancý, yukarýdaki 1. maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde öngörülen haklarýný kullanmadan sýnýr dýþý edilebilir. Madde 2 Cezai konularda iki dereceli yargýlanma hakký 1. Bir mahkeme tarafýndan cezai bir suçtan mahkum edilen her kiþi, mahkumiyet ya da ceza hükmünü daha yüksek bir mahkemeye yeniden inceletme hakkýný haiz olacaktýr. Bu hakkýn kullanýlmasý, kullanýlabilme gerekçeleri de dahil olmak üzere, yasayla düzenlenir. 223 2. Bu hakkýn kullanýlmasý, yasada düzenlenmiþ haliyle önem derecesi düþük suçlar bakýmýndan ya da ilgilinin birinci derece mahkemesi olarak en yüksek mahkemede yargýlanýþý veya beraatini müteakip bunun temyiz edilmesi üzerine verilen mahkumiyet hallerinde istisnaya tabi tutulabilir. Madde 3 Adli hata halinde tazminat hakký Bir kiþinin, kesin bir kararla cezai bir suçtan mahkum edilmesi ve sonradan yeni veya yakýn zamanda keþfedilmiþ bir delilin kesinlikle yanlýþ bir adalet uygulamasý olduðunu göstermesi veya kiþinin affedilmesi nedeniyle cezai kararýn iptal edilmesi halinde, bilinmeyen delilin açýklanmamýþ olmasýnýn tamamen veya kýsmen o kiþiye atfedildiðinin ispatlandýðý haller dýþýnda, böyle bir mahkumiyet sonucunda cezaya maruz kalan kiþi ilgili devletin yasasý ve uygulamasýna göre tazmin edilecektir. Madde 4 Ayný suçtan iki kez yargýlanmama ve cezalandýrýlmama hakký 1. Hiç kimse bir devletin ceza yargýlamasý usulüne ve yasaya uygun olarak kesin bir hükümle mahkum edildiði ya da beraat ettiði bir suçtan dolayý ayni devletin yargýsal yetkisi altýndaki yargýlama usulleri çerçevesinde yeniden yargýlanamaz veya mahkum edilemez. 2. Yukarýdaki fýkra hükümleri, yeni veya yakýn zamanda ortaya çýkarýlan delillerin veya önceki muamelelerde davanýn sonucunu etkileyebilecek esaslý bir kusurun varlýðý durumunda, ilgili devletin ceza yargýlamasý usulü ve yasasýna uygun olarak davanýn yeniden açýlmasýný engellemez. 3. Sözleþmenin 15. maddesi çerçevesinde bu madde ile derpiþ olunan yükümlülüklere aykýrý hiçbir tedbir alýnamaz. Madde 5 Eþler arasýnda eþitlik Eþler evlilikte, evlilik süresince ve evliliðin sona ermesi durumunda, kendi aralarýnda ve çocuklarý ile iliþkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eþit þekilde yararlanýrlar. Bu madde devletlerin çocuklar yararýna gereken tedbirleri almalarýný engellemez. Madde 6 Ülkesel uygulama 1. Her devlet imzalama veya onay, kabul ya da uygun bulma belgesinin tevdii sýrasýn224 da bu Protokol’ün uygulanacaðý toprak ya da topraklarý belirtir ve bu toprak veya topraklara uygulayacaðý iþbu Protokol hükümlerini ne ölçüde yükümlendiðini ifade eder. 2. Her devlet daha sonraki herhangi bir tarihte Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne hitaben yapacaðý bir beyanla, bu Protokol’ün uygulanmasýný beyanda belirtilen herhangi diðer bir topraða da geniþletebilir. Bu durumdaki bir toprak bakýmýndan, Protokol, Genel Sekreter’in böyle bir beyaný aldýðý tarihten itibaren iki aylýk bir sürenin bitimini izleyen ayýn ilk günü yürürlüðe girer. 3. Yukarýdaki iki fýkra uyarýnca yapýlan herhangi bir beyan, böyle bir beyanda belirtilen toprak açýsýndan Genel Sekretere hitaben yapýlan bir bildirim ile geri alýnabilir veya deðiþtirilebilir. Geri alma veya deðiþtirme, bildirimin Genel Sekretere tesliminden sonraki iki aylýk sürenin bitimini izleyen aybaþýnda yürürlüðe girer. 4. Bu madde uyarýnca yapýlan beyan, Sözleþmenin 56. Maddesinin 1.fýkrasýna uygun olarak yapýlmýþ sayýlýr. 5. Onaylama, kabul ya da uygun bulma iþlemi sonucu bu Protokol’ün uygulanacaðý herhangi bir devlet topraðý ve bu madde uyarýnca o devlet tarafýndan yapýlan beyana binaen bu Protokol’ün uygulanacaðý topraklardan her biri, 1. maddede atýfta bulunulan anlamýndaki bir devlet ülkesinden ayrý topraklar olarak mütalaa edilebilir. 6. Bu maddenin 1. ve 2. fýkralarý uyarýnca beyanda bulunan her devlet, sonradan her zaman bu beyanýn ilgili olduðu ülke veya ülkeler lehine, Mahkemenin, iþbu Protokol’ün 1.-5. maddelerinden herhangi birine ya da hepsine iliþkin olarak her gerçek kiþiden, hükümet dýþý her kuruluþtan veya her kiþi grubundan Sözleþmenin 34. maddesi uyarýnca baþvurularý alma yetkisini kabul ettiðini beyan edebilir. Madde 7 Sözleþmeyle baðlantý Taraf devletler, bu Protokol’ün 1. ilâ 6’ya kadar olan maddelerini Sözleþme’nin ek maddeleri olarak deðerlendireceklerdir ve Sözleþme’nin tüm hükümleri buna göre uygulanacaktýr. Madde 8 Ýmza ve onay Bu Protokol, Sözleþme’yi imza eden Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin imzasýna açýktýr. Bu Protokol onaylama, kabul ya da uygun bulma ile yürürlüðe girecektir. Avrupa Konseyi üyesi bir devlet ayný anda ya da daha önceden Sözleþme’yi onaylamadan bu Protokol’ü onaylayamaz, kabul edemez ya da uygun bulamaz. Onay, kabul ya da uygun bulma belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne tevdi edilecektir. 225 Madde 9 Yürürlüðe giriþ 1. Bu Protokol, Avrupa Konseyi üyesi yedi devletin 8. madde hükümlerine uygun bir þekilde bu Protokol’e baðlý kalacaklarýný ifade ettikleri tarihten itibaren iki aylýk bir sürenin bittiðini izleyen ayýn ilk günü yürürlüðe girecektir. 2. Herhangi bir üye devletin sonradan bu Protokol’e katýlmasý durumunda, Protokol, o devlet açýsýndan onaylama, kabul ya da uygun bulma belgesinin tevdi edildiði tarihten itibaren iki aylýk bir sürenin bitiðini izleyen ayýn ilk günü yürürlüðe girecektir. Madde 10 Saklama iþlevleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri: a) her imzalamayý, b) onay, kabul veya uygun bir þekilde bu Protokol’ün yürürlülük kazanacaðý tarihi, c) 6. ve 9. maddelere uygun bir þekilde bu Protokol’ün yürürlülük kazanacaðý her tarihi, d) bu Protokol ile ilgili hertürlü baþka iþlemi, bildirimi ya da beyaný, Konsey üyesi devletlere bildirir. Bu Protokol, imza yetkisini haiz kiþilerce imzalanmýþ olup, Avrupa Konseyi arþivlerinde saklanmak ve her iki metin de ayný derecede geçerli olmak üzere Fransýzca ve Ýngilizce tek bir nüsha halinde 22 Kasým 1984’te Strasburg’da düzenlenmiþtir. Genel Sekreter bunun tasdikli örneklerini imza eden bütün devletlere gönderecektir. 226 3. TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝ ANAYASASI Kanun No. : 2709 Kabul Tarihi : 7.11.1982 BÝRÝNCÝ KISIM Genel Esaslar I. Devletin þekli MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanýþma ve adalet anlayýþý içinde, insan haklarýna saygýlý, Atatürk milliyetçiliðine baðlý, baþlangýçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüðü, resmî dili, bayraðý, millî marþý ve baþkenti MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayraðý, þekli kanununda belirtilen, beyaz ay yýldýzlý al bayraktýr. Millî marþý “Ýstiklal Marþý”dýr. Baþkenti Ankara’dýr. IV. Deðiþtirilemeyecek hükümler MADDE 4. – Anayasanýn 1 inci maddesindeki Devletin þeklinin Cumhuriyet olduðu hakkýndaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri MADDE 5. – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin baðýmsýzlýðýný ve bütünlüðünü, ülkenin bölünmezliðini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kiþilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluðunu saðlamak; kiþinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle baðdaþmayacak surette sýnýrlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldýrmaya, insanýn maddî ve manevî varlýðýnýn geliþmesi için gerekli þartlarý hazýrlamaya çalýþmaktýr. VI. Egemenlik MADDE 6. – Egemenlik, kayýtsýz þartsýz Milletindir. Türk Milleti, egemenliðini, Anayasanýn koyduðu esaslara göre, yetkili organlarý eliyle kullanýr. 227 Egemenliðin kullanýlmasý, hiçbir surette hiçbir kiþiye, zümreye veya sýnýfa býrakýlamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynaðýný Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi MADDE 7. – Yasama yetkisi Türk Milleti adýna Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi MADDE 8. – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaþkaný ve Bakanlar Kurulu tarafýndan, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanýlýr ve yerine getirilir. IX. Yargý yetkisi MADDE 9. – Yargý yetkisi, Türk Milleti adýna baðýmsýz mahkemelerce kullanýlýr. X. Kanun önünde eþitlik MADDE 10. – Herkes, dil, ýrk, renk, cinsiyet, siyasî düþünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayýrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir. (Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadýnlar ve erkekler eþit haklara sahiptir. Devlet, bu eþitliðin yaþama geçmesini saðlamakla yükümlüdür. Hiçbir kiþiye, aileye, zümreye veya sýnýfa imtiyaz tanýnamaz. Devlet organlarý ve idare makamlarý bütün iþlemlerinde kanun önünde eþitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadýrlar. XI. Anayasanýn baðlayýcýlýðý ve üstünlüðü MADDE 11. – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargý organlarýný, idare makamlarýný ve diðer kuruluþ ve kiþileri baðlayan temel hukuk kurallarýdýr. Kanunlar Anayasaya aykýrý olamaz. ÝKÝNCÝ KISIM Temel Haklar ve Ödevler BÝRÝNCÝ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliði MADDE 12. – Herkes, kiþiliðine baðlý, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. 228 Temel hak ve hürriyetler, kiþinin topluma, ailesine ve diðer kiþilere karþý ödev ve sorumluluklarýný da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sýnýrlanmasý MADDE 13. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksýzýn yalnýzca Anayasanýn ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere baðlý olarak ve ancak kanunla sýnýrlanabilir. Bu sýnýrlamalar, Anayasanýn sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykýrý olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanýlamamasý MADDE 14. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmayý ve insan haklarýna dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldýrmayý amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanýlamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kiþilere, Anayasayla tanýnan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniþ þekilde sýnýrlandýrýlmasýný amaçlayan bir faaliyette bulunmayý mümkün kýlacak þekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykýrý faaliyette bulunanlar hakkýnda uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanýlmasýnýn durdurulmasý MADDE 15. – Savaþ, seferberlik, sýkýyönetim veya olaðanüstü hallerde, milletlerarasý hukuktan doðan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydýyla, durumun gerektirdiði ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanýlmasý kýsmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykýrý tedbirler alýnabilir. (Deðiþik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fýkrada belirlenen durumlarda da, savaþ hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dýþýnda, kiþinin yaþama hakkýna, maddî ve manevî varlýðýnýn bütünlüðüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düþünce ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayý suçlanamaz; suç ve cezalar geçmiþe yürütülemez; suçluluðu mahkeme kararý ile saptanýncaya kadar kimse suçlu sayýlamaz. V. Yabancýlarýn durumu MADDE 16. – Temel hak ve hürriyetler, yabancýlar için, milletlerarasý hukuka uygun olarak kanunla sýnýrlanabilir. 229 ÝKÝNCÝ BÖLÜM Kiþinin Haklarý ve Ödevleri I. Kiþinin dokunulmazlýðý, maddî ve manevî varlýðý MADDE 17. – Herkes, yaþama, maddî ve manevî varlýðýný koruma ve geliþtirme hakkýna sahiptir. Týbbî zorunluluklar ve kanunda yazýlý haller dýþýnda, kiþinin vücut bütünlüðüne dokunulamaz; rýzasý olmadan bilimsel ve týbbî deneylere tâbi tutulamaz. Kimseye iþkence ve eziyet yapýlamaz; kimse insan haysiyetiyle baðdaþmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz. (Deðiþik: 7.5.2004-5170/3 md.)Meþrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarýnýn yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasýnýn önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanýn bastýrýlmasý, sýkýyönetim veya olaðanüstü hallerde yetkili merciin verdiði emirlerin uygulanmasý sýrasýnda silah kullanýlmasýna kanunun cevaz verdiði zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fýkra hükmü dýþýndadýr. II. Zorla çalýþtýrma yasaðý MADDE 18. – Hiç kimse zorla çalýþtýrýlamaz. Angarya yasaktýr. Þekil ve þartlarý kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalýþtýrmalar; olaðanüstü hallerde vatandaþlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarýnýn zorunlu kýldýðý alanlarda öngörülen vatandaþlýk ödevi niteliðindeki beden ve fikir çalýþmalarý, zorla çalýþtýrma sayýlmaz. III. Kiþi hürriyeti ve güvenliði MADDE 19. – Herkes, kiþi hürriyeti ve güvenliðine sahiptir. Þekil ve þartlarý kanunda gösterilen : Mahkemelerce verilmiþ hürriyeti kýsýtlayýcý cezalarýn ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararýnýn veya kanunda öngörülen bir yükümlülüðün gereði olarak ilgilinin yakalanmasý veya tutuklanmasý; bir küçüðün gözetim altýnda ýslahý veya yetkili merci önüne çýkarýlmasý için verilen bir kararýn yerine getirilmesi; toplum için tehlike teþkil eden bir akýl hastasý, uyuþturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalýk yayabilecek bir kiþinin bir müessesede tedavi, eðitim veya ýslahý için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alýnan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykýrý þekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkýnda sýnýr dýþý etme yahut geri verme kararý verilen bir kiþinin yakalanmasý veya tutuklanmasý; halleri dýþýnda kimse hürriyetinden yoksun býrakýlamaz. 230 Suçluluðu hakkýnda kuvvetli belirti bulunan kiþiler, ancak kaçmalarýný, delillerin yokedilmesini veya deðiþtirilmesini önlemek maksadýyla veya bunlar gibi tutuklamayý zorunlu kýlan ve kanunda gösterilen diðer hallerde hâkim kararýyla tutuklanabilir. Hâkim kararý olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde yapýlabilir; bunun þartlarýný kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kiþilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarýndaki iddialar herhalde yazýlý ve bunun hemen mümkün olmamasý halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çýkarýlýncaya kadar bildirilir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kiþi, tutulma yerine en yakýn mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kýrksekiz saat ve toplu olarak iþlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çýkarýlýr. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararý olmaksýzýn hürriyetinden yoksun býrakýlamaz. Bu süreler olaðanüstü hal, sýkýyönetim ve savaþ hallerinde uzatýlabilir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/4 md.) Kiþinin yakalandýðý veya tutuklandýðý, yakýnlarýna derhal bildirilir. Tutuklanan kiþilerin, makul süre içinde yargýlanmayý ve soruþturma veya kovuþturma sýrasýnda serbest býrakýlmayý isteme haklarý vardýr. Serbest býrakýlma ilgilinin yargýlama süresince duruþmada hazýr bulunmasýný veya hükmün yerine getirilmesini saðlamak için bir güvenceye baðlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kýsýtlanan kiþi, kýsa sürede durumu hakkýnda karar verilmesini ve bu kýsýtlamanýn kanuna aykýrýlýðý halinde hemen serbest býrakýlmasýný saðlamak amacýyla yetkili bir yargý merciine baþvurma hakkýna sahiptir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/4 md.) Bu esaslar dýþýnda bir iþleme tâbi tutulan kiþilerin uðradýklarý zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatýn gizliliði ve korunmasý A. Özel hayatýn gizliliði MADDE 20. – Herkes, özel hayatýna ve aile hayatýna saygý gösterilmesini isteme hakkýna sahiptir. Özel hayatýn ve aile hayatýnýn gizliliðine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.) (Deðiþik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç iþlenmesinin önlenmesi, genel saðlýk ve genel ahlâkýn korunmasý veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý sebeplerinden biri veya birkaçýna baðlý olarak, usulüne göre verilmiþ hâkim kararý olmadýkça; yine bu sebeplere baðlý olarak gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde de kanunla yetkili kýlýnmýþ merciin yazýlý emri bulunmadýkça; kimsenin üstü, özel kâðýtlarý ve eþyasý aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararý yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayýna sunulur. Hâkim, kararýný el koymadan itibaren kýrksekiz saat içinde açýklar; aksi halde, el koyma kendiliðinden kalkar. 231 B. Konut dokunulmazlýðý MADDE 21. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç iþlenmesinin önlenmesi, genel saðlýk ve genel ahlâkýn korunmasý veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý sebeplerinden biri veya birkaçýna baðlý olarak usulüne göre verilmiþ hâkim kararý olmadýkça; yine bu sebeplere baðlý olarak gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde de kanunla yetkili kýlýnmýþ merciin yazýlý emri bulunmadýkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapýlamaz ve buradaki eþyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararý yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayýna sunulur. Hâkim, kararýný el koymadan itibaren kýrksekiz saat içinde açýklar; aksi halde, el koyma kendiliðinden kalkar. C. Haberleþme hürriyeti MADDE 22. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/7 md.) Herkes, haberleþme hürriyetine sahiptir. Haberleþmenin gizliliði esastýr. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç iþlenmesinin önlenmesi, genel saðlýk ve genel ahlâkýn korunmasý veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý sebeplerinden biri veya birkaçýna baðlý olarak usulüne göre verilmiþ hâkim kararý olmadýkça; yine bu sebeplere baðlý olarak gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde de kanunla yetkili kýlýnmýþ merciin yazýlý emri bulunmadýkça; haberleþme engellenemez ve gizliliðine dokunulamaz. Yetkili merciin kararý yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayýna sunulur. Hâkim, kararýný kýrksekiz saat içinde açýklar; aksi halde, karar kendiliðinden kalkar. Ýstisnalarýn uygulanacaðý kamu kurum ve kuruluþlarý kanunda belirtilir. V. Yerleþme ve seyahat hürriyeti MADDE 23. – Herkes, yerleþme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleþme hürriyeti, suç iþlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik geliþmeyi saðlamak, saðlýklý ve düzenli kentleþmeyi gerçekleþtirmek ve kamu mallarýný korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruþturma ve kovuþturmasý sebebiyle ve suç iþlenmesini önlemek; Amaçlarýyla kanunla sýnýrlanabilir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaþýn yurt dýþýna çýkma hürriyeti, vatandaþlýk ödevi ya da ceza soruþturmasý veya kovuþturmasý sebebiyle sýnýrlanabilir. Vatandaþ sýnýr dýþý edilemez ve yurda girme hakkýndan yoksun býrakýlamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti MADDE 24. – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykýrý olmamak þartýyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. 232 Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katýlmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayý kýnanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlâk eðitim ve öðretimi Devletin gözetim ve denetimi altýnda yapýlýr. Din kültürü ve ahlâk öðretimi ilk ve orta-öðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr. Bunun dýþýndaki din eðitim ve öðretimi ancak, kiþilerin kendi isteðine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine baðlýdýr. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kýsmen de olsa, din kurallarýna dayandýrma veya siyasî veya kiþisel çýkar yahut nüfuz saðlama amacýyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularýný yahut dince kutsal sayýlan þeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düþünce ve kanaat hürriyeti MADDE 25. – Herkes, düþünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düþünce ve kanaatlerini açýklamaya zorlanamaz; düþünce ve kanaatleri sebebiyle kýnanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düþünceyi açýklama ve yayma hürriyeti MADDE 26. – Herkes, düþünce ve kanaatlerini söz, yazý, resim veya baþka yollarla tek baþýna veya toplu olarak açýklama ve yayma hakkýna sahiptir. Bu hürriyet resmî makamlarýn müdahalesi olmaksýzýn haber veya fikir almak ya da vermek serbestliðini de kapsar. Bu fýkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapýlan yayýmlarýn izin sistemine baðlanmasýna engel deðildir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanýlmasý, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliði, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüðünün korunmasý, suçlarýn önlenmesi, suçlularýn cezalandýrýlmasý, Devlet sýrrý olarak usulünce belirtilmiþ bilgilerin açýklanmamasý, baþkalarýnýn þöhret veya haklarýnýn, özel ve aile hayatlarýnýn yahut kanunun öngördüðü meslek sýrlarýnýn korunmasý veya yargýlama görevinin gereðine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarýyla sýnýrlanabilir. (Üçüncü fýkra mülga: 3.10.2001-4709/9 md.) Haber ve düþünceleri yayma araçlarýnýn kullanýlmasýna iliþkin düzenleyici hükümler, bunlarýn yayýmýný engellememek kaydýyla, düþünceyi açýklama ve yayma hürriyetinin sýnýrlanmasý sayýlmaz. (Ek: 3.10.2001-4709/9 md.) Düþünceyi açýklama ve yayma hürriyetinin kullanýlmasýnda uygulanacak þekil, þart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti MADDE 27. – Herkes, bilim ve sanatý serbestçe öðrenme ve öðretme, açýklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araþtýrma hakkýna sahiptir. 233 Yayma hakký, Anayasanýn 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin deðiþtirilmesini saðlamak amacýyla kullanýlamaz. Bu madde hükmü yabancý yayýnlarýn ülkeye girmesi ve daðýtýmýnýn kanunla düzenlenmesine engel deðildir. X. Basýn ve yayýmla ilgili hükümler A. Basýn hürriyeti MADDE 28. – Basýn hürdür, sansür edilemez. Basýmevi kurmak izin alma ve malî teminat yatýrma þartýna baðlanamaz. (Ýkinci fýkra mülga: 3.10.2001-4709/10 md.) Devlet, basýn ve haber alma hürriyetlerini saðlayacak tedbirleri alýr. Basýn hürriyetinin sýnýrlanmasýnda, Anayasanýn 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanýr. Devletin iç ve dýþ güvenliðini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü tehdit eden veya suç iþlemeye ya da ayaklanma veya isyana teþvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere iliþkin bulunan her türlü haber veya yazýyý, yazanlar veya bastýranlar veya ayný amaçla, basanlar, baþkasýna verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarýnca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile daðýtým hâkim kararýyla; gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde de kanunun açýkça yetkili kýldýðý merciin emriyle önlenebilir. Daðýtýmý önleyen yetkili merci, bu kararýný en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararý en geç kýrksekiz saat içinde onaylamazsa, daðýtýmý önleme kararý hükümsüz sayýlýr. Yargýlama görevinin amacýna uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sýnýrlar içinde, hâkim tarafýndan verilen kararlar saklý kalmak üzere, olaylar hakkýnda yayým yasaðý konamaz. Süreli veya süresiz yayýnlar, kanunun gösterdiði suçlarýn soruþturma veya kovuþturmasýna geçilmiþ olmasý hallerinde hâkim kararýyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünün, millî güvenliðin, kamu düzeninin, genel ahlâkýn korunmasý ve suçlarýn önlenmesi bakýmýndan gecikmesinde sakýnca bulunan hallerde de kanunun açýkça yetkili kýldýðý merciin emriyle toplatýlabilir. Toplatma kararý veren yetkili merci, bu kararýný en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararý en geç kýrksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararý hükümsüz sayýlýr. Süreli veya süresiz yayýnlarýn suç soruþturma veya kovuþturmasý sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanýr. Türkiye’de yayýmlanan süreli yayýnlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliðe ve genel ahlâka aykýrý yayýmlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararýyla geçici olarak kapatýlabilir. Kapatýlan süreli yayýnýn açýkça devamý niteliðini taþýyan her türlü yayýn yasaktýr; bunlar hâkim kararýyla toplatýlýr. 234 B. Süreli ve süresiz yayýn hakký MADDE 29. – Süreli veya süresiz yayýn önceden izin alma ve malî teminat yatýrma þartýna baðlanamaz. Süreli yayýn çýkarabilmek için kanunun gösterdiði bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykýrýlýðýnýn tespiti halinde yetkili merci, yayýnýn durdurulmasý için mahkemeye baþvurur. Süreli yayýnlarýn çýkarýlmasý, yayým þartlarý, malî kaynaklarý ve gazetecilik mesleði ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düþünce ve kanaatlerin serbestçe yayýmlanmasýný engelleyici veya zorlaþtýrýcý siyasal, ekonomik, malî ve teknik þartlar koyamaz. Süreli yayýnlar, Devletin ve diðer kamu tüzelkiþilerinin veya bunlara baðlý kurumlarýn araç ve imkânlarýndan eþitlik esasýna göre yararlanýr. C. Basýn araçlarýnýn korunmasý MADDE 30. – (Deðiþik: 7.5.2004-5170/4 md.)Kanuna uygun þekilde basýn iþletmesi olarak kurulan basýmevi ve eklentileri ile basýn araçlarý, suç aleti olduðu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya iþletilmekten alýkonulamaz. D. Kamu tüzelkiþilerinin elindeki basýn dýþý kitle haberleþme araçlarýndan yararlanma hakký MADDE 31. – Kiþiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkiþilerinin elindeki basýn dýþý kitle haberleþme ve yayým araçlarýndan yararlanma hakkýna sahiptir. Bu yararlanmanýn þartlarý ve usulleri kanunla düzenlenir. (Deðiþik: 3.10.2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve saðlýðýn korunmasý sebepleri dýþýnda, halkýn bu araçlarla haber almasýný, düþünce ve kanaatlere ulaþmasýný ve kamuoyunun serbestçe oluþmasýný engelleyici kayýtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakký MADDE 32. – Düzeltme ve cevap hakký, ancak kiþilerin haysiyet ve þereflerine dokunulmasý veya kendileriyle ilgili gerçeðe aykýrý yayýnlar yapýlmasý hallerinde tanýnýr ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayýmlanmazsa, yayýmlanmasýnýn gerekip gerekmediðine hâkim tarafýndan ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantý hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti MADDE 33. – (Deðiþik: 23.7.1995-4121/2 md.; 3.10.2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksýzýn dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çýkma hürriyetine sahiptir. 235 Hiç kimse bir derneðe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç iþlenmesinin önlenmesi, genel saðlýk ve genel ahlâk ile baþkalarýnýn hürriyetlerinin korunmasý sebepleriyle ve kanunla sýnýrlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanýlmasýnda uygulanacak þekil, þart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüðü hallerde hâkim kararýyla kapatýlabilir veya faaliyetten alýkonulabilir. Ancak, millî güvenliðin, kamu düzeninin, suç iþlenmesini veya suçun devamýný önlemenin yahut yakalamanýn gerektirdiði hallerde gecikmede sakýnca varsa, kanunla bir merci, derneði faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararý, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayýna sunulur. Hâkim, kararýný kýrksekiz saat içinde açýklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliðinden yürürlükten kalkar. Birinci fýkra hükmü, Silahlý Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarýna ve görevlerinin gerektirdiði ölçüde Devlet memurlarýna kanunla sýnýrlamalar getirilmesine engel deðildir. Bu madde hükümleri vakýflarla ilgili olarak da uygulanýr. B. Toplantý ve gösteri yürüyüþü düzenleme hakký MADDE 34. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsýz ve saldýrýsýz toplantý ve gösteri yürüyüþü düzenleme hakkýna sahiptir. Toplantý ve gösteri yürüyüþü hakký ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç iþlenmesinin önlenmesi, genel saðlýðýn ve genel ahlâkýn veya baþkalarýnýn hak ve özgürlüklerinin korunmasý amacýyla ve kanunla sýnýrlanabilir. Toplantý ve gösteri yürüyüþü düzenleme hakkýnýn kullanýlmasýnda uygulanacak þekil, þart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakký MADDE 35. – Herkes, mülkiyet ve miras haklarýna sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararý amacýyla, kanunla sýnýrlanabilir. Mülkiyet hakkýnýn kullanýlmasý toplum yararýna aykýrý olamaz. XIII. Haklarýn korunmasý ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti MADDE 36. – (Deðiþik: 3.10.2001-4709/14 md.) Herkes, meþrû vasýta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargý mercileri önünde davacý veya davalý olarak iddia ve savunma ile adil yargýlanma hakkýna sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçýnamaz. 236 B. Kanunî hâkim güvencesi MADDE 37. – Hiç kimse kanunen tâbi olduðu mahkemeden baþka bir merci önüne çýkarýlamaz. Bir kimseyi kanunen tâbi olduðu mahkemeden baþka bir merci önüne çýkarma sonucunu doðuran yargý yetkisine sahip olaðanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara iliþkin esaslar MADDE 38. – Kimse, iþlendiði zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadýðý bir fiilden dolayý cezalandýrýlamaz; kimseye suçu iþlediði zaman kanunda o suç için konulmuþ olan cezadan daha aðýr bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaþýmý ile ceza mahkûmiyetinin sonuçlarý konusunda da yukarýdaki fýkra uygulanýr. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluðu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayýlamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakýnlarýný suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Kanuna aykýrý olarak elde edilmiþ bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluðu þahsîdir. (Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnýzca sözleþmeden doðan bir yükümlülüðü yerine getirememesinden dolayý özgürlüðünden alýkonulamaz. (Mülga: 7.5.2004-5170/5 md.) (Deðiþik: 7.5.2004-5170/5 md.)Ölüm cezasý ve genel müsadere cezasý verilemez. Ýdare, kiþi hürriyetinin kýsýtlanmasý sonucunu doðuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlý Kuvvetlerin iç düzeni bakýmýndan bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Deðiþik: 7.5.2004-5170/5 md.)Uluslararasý Ceza Divanýna taraf olmanýn gerektirdiði yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaþ, suç sebebiyle yabancý bir ülkeye verilemez. XIV. Ýspat hakký MADDE 39. – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karþý, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapýlan isnatlardan dolayý açýlan hakaret davalarýnda, sanýk, isnadýn doðruluðunu ispat hakkýna sahiptir. Bunun dýþýndaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doðru olup olmadýðýnýn anlaþýlmasýnda kamu yararý bulunmasýna veya þikâyetçinin ispata razý olmasýna baðlýdýr. 237 XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunmasý MADDE 40. – Anayasa ile tanýnmýþ hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden baþvurma imkânýnýn saðlanmasýný isteme hakkýna sahiptir. (Ek: 3.10.2001-4709/16 md.) Devlet, iþlemlerinde, ilgili kiþilerin hangi kanun yollarý ve mercilere baþvuracaðýný ve sürelerini belirtmek zorundadýr. Kiþinin, resmî görevliler tarafýndan vâki haksýz iþlemler sonucu uðradýðý zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakký saklýdýr. ………………………………………. Türk vatandaþlýðý MADDE 66. – Türk Devletine vatandaþlýk baðý ile baðlý olan herkes Türktür. Türk babanýn veya Türk ananýn çocuðu Türktür. (Son cümle mülga: 3.10.20014709/23 md.) Vatandaþlýk, kanunun gösterdiði þartlarla kazanýlýr ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana baðlýlýkla baðdaþmayan bir eylemde bulunmadýkça vatandaþlýktan çýkarýlamaz. Milletlerarasý Antlaþmalar….. MADDE 90/5. – ……….. Usulüne göre yürürlüðe konulmuþ milletlerarasý antlaþmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkýnda Anayasaya aykýrýlýk iddiasý ile Anayasa Mahkemesine baþvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüðe konulmuþ temel hak ve özgürlüklere iliþkin milletlerarasý antlaþmalarla kanunlarýn ayný konuda farklý hükümler içermesi nedeniyle çýkabilecek uyuþmazlýklarda milletlerarasý antlaþma hükümleri esas alýnýr. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURÝYETÝN TEMEL ORGANLARI ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargý I. Genel hükümler A. Mahkemelerin baðýmsýzlýðý MADDE 138. – Hâkimler, görevlerinde baðýmsýzdýrlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. 238 Hiçbir organ, makam, merci veya kiþi, yargý yetkisinin kullanýlmasýnda mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkýnda Yasama Meclisinde yargý yetkisinin kullanýlmasý ile ilgili soru sorulamaz, görüþme yapýlamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organlarý ile idare, mahkeme kararlarýna uymak zorundadýr; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarýný hiçbir suretle deðiþtiremez ve bunlarýn yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hâkimlik ve savcýlýk teminatý MADDE 139. – Hâkimler ve savcýlar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaþtan önce emekliye ayrýlamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldýrýlmasý sebebiyle de olsa, aylýk, ödenek ve diðer özlük haklarýndan yoksun kýlýnamaz. Meslekten çýkarýlmayý gerektiren bir suçtan dolayý hüküm giymiþ olanlar, görevini saðlýk bakýmýndan yerine getiremeyeceði kesin olarak anlaþýlanlar veya meslekte kalmalarýnýn uygun olmadýðýna karar verilenler hakkýnda kanundaki istisnalar saklýdýr. C. Hâkimlik ve savcýlýk mesleði MADDE 140. – Hâkimler ve savcýlar adlî ve idarî yargý hâkim ve savcýlarý olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcýlar eliyle yürütülür. Hâkimler, mahkemelerin baðýmsýzlýðý ve hâkimlik teminatý esaslarýna göre görev ifa ederler. Hâkim ve savcýlarýn nitelikleri, atanmalarý, haklarý ve ödevleri, aylýk ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak deðiþtirilmesi, haklarýnda disiplin kovuþturmasý açýlmasý ve disiplin cezasý verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sýrasýnda iþledikleri suçlarýndan dolayý soruþturma yapýlmasý ve yargýlanmalarýna karar verilmesi, meslekten çýkarmayý gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eðitimleri ile diðer özlük iþleri mahkemelerin baðýmsýzlýðý ve hâkimlik teminatý esaslarýna göre kanunla düzenlenir. Hâkimler ve savcýlar altmýþbeþ yaþýný bitirinceye kadar hizmet görürler; Askerî hâkimlerin yaþ haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hâkimler ve savcýlar, kanunda belirtilenlerden baþka, resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hâkimler ve savcýlar idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlýðýna baðlýdýrlar. Hâkim ve savcý olup da adalet hizmetindeki idarî görevlerde çalýþanlar, hâkimler ve savcýlar hakkýndaki hükümlere tâbidirler. Bunlar, hâkimler ve savcýlara ait esaslar dairesinde sýnýflandýrýlýr ve derecelendirilirler, hâkimlere ve savcýlara tanýnan her türlü haklardan yararlanýrlar. 239 D. Duruþmalarýn açýk ve kararlarýn gerekçeli olmasý MADDE 141. – Mahkemelerde duruþmalar herkese açýktýr. Duruþmalarýn bir kýsmýnýn veya tamamýnýn kapalý yapýlmasýna ancak genel ahlâkýn veya kamu güvenliðinin kesin olarak gerekli kýldýðý hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargýlanmasý hakkýnda kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarý gerekçeli olarak yazýlýr. Davalarýn en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandýrýlmasý, yargýnýn görevidir. E. Mahkemelerin kuruluþu MADDE 142. – Mahkemelerin kuruluþu, görev ve yetkileri, iþleyiþi ve yargýlama usulleri kanunla düzenlenir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri MADDE 143. – (Mülga: 7.5.2004-5170/9 md.) G. Hâkim ve savcýlarýn denetimi MADDE 144. – Hâkim ve savcýlarýn görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapýp yapmadýklarýný denetleme; görevlerinden dolayý veya görevleri sýrasýnda suç iþleyip iþlemediklerini, hal ve eylemlerinin sýfat ve görevleri icaplarýna uyup uymadýðýný araþtýrma ve gerektiðinde haklarýnda inceleme ve soruþturma, Adalet Bakanlýðýnýn izni ile adalet müfettiþleri tarafýndan yapýlýr. Adalet Bakaný soruþturma ve inceleme iþlemlerini, hakkýnda soruþturma ve inceleme yapýlacak olandan daha kýdemli hâkim veya savcý eliyle de yaptýrabilir. 4. CEZA MUHAKEMESÝ KANUNU Kanun No. 5271 Kabul Tarihi : 4.12.2004 Yayýn Tarihi 17/12/2004 ALTINCI KÝTAP Kanun Yollarý BÝRÝNCÝ KISIM Genel Hükümler Kanun yollarýna baþvurma hakký MADDE 260. - [1] Hâkim ve mahkeme kararlarýna karþý Cumhuriyet savcýsý, þüpheli, sanýk ve bu Kanuna göre katýlan sýfatýný almýþ olanlar ile katýlma isteði karara baðlan240 mamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlar için kanun yollarý açýktýr. [2] Asliye ceza mahkemesinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, mahkemenin yargý çevresindeki sulh ceza mahkemelerinin; aðýr ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, aðýr ceza mahkemesinin yargý çevresindeki asliye ve sulh ceza mahkemelerinin; bölge adliye mahkemesinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, bölge adliye mahkemelerinin kararlarýna karþý kanun yollarýna baþvurabilirler. [3] Cumhuriyet savcýsý, sanýk lehine olarak da kanun yollarýna baþvurabilir. Avukatýn baþvurma hakký MADDE 261. - [1] Avukat, müdafiliðini veya vekilliðini üstlendiði kiþilerin açýk arzusuna aykýrý olmamak koþuluyla kanun yollarýna baþvurabilir. Yasal temsilcinin ve eþin baþvurma hakký MADDE 262. - [1] Þüpheli veya sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi, þüpheli veya sanýða açýk olan kanun yollarýna süresi içinde kendiliklerinden baþvurabilirler. Þüphelinin veya sanýðýn baþvurusuna iliþkin hükümler, bunlar tarafýndan yapýlacak baþvuru ve onu izleyen iþlemler için de geçerlidir. Tutuklunun kanun yollarýna baþvurmasý MADDE 263. - [1] Tutuklu bulunan þüpheli veya sanýk, zabýt kâtibine veya tutuklu bulunduðu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarýna baþvurabilir. [2] Zabýt kâtibine baþvuru hâlinde, kanun yollarýna baþvuru beyaný veya dilekçesi ilgili deftere kaydedildikten sonra bu hususlarý belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan þüpheli veya sanýða bir örneði verilir. [3] Kurum müdürüne baþvuru hâlinde ikinci fýkra hükmüne göre iþlem yapýlarak, tutanak ve dilekçe derhâl ilgili mahkemeye gönderilir. Zabýt kâtibi baþvuruyu ilgili deftere kaydeder. [4] Zabýt kâtibi veya kurum müdürü tarafýndan ikinci fýkra hükmüne göre iþlem yapýldýðý zaman kanun yollarý için bu Kanunda belirlenen süreler kesilmiþ sayýlýr. Kanun yolunun belirlenmesinde yanýlma MADDE 264. - [1] Kabul edilebilir bir baþvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanýlma, baþvuranýn haklarýný ortadan kaldýrmaz. [2] Bu hâlde baþvurunun yapýldýðý merci, baþvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir. 241 Cumhuriyet savcýsýnýn baþvuru sonucunun kapsamý MADDE 265. - [1] Cumhuriyet savcýsý tarafýndan aleyhine kanun yoluna gidilen karar, sanýk lehine bozulabilir veya deðiþtirilebilir. Cumhuriyet savcýsý, kanun yoluna sanýk lehine baþvurduðunda, yeniden verilen hüküm önceki hükümde tayin edilmiþ olan cezadan daha aðýr bir cezayý içeremez. Baþvurudan vazgeçilmesi ve etkisi MADDE 266. - [1] Kanun yoluna baþvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafýndan karar verilinceye kadar geçerlidir. Ancak, Cumhuriyet savcýsý tarafýndan sanýk lehine yapýlan baþvurudan onun rýzasý olmaksýzýn vazgeçilemez. [2] Müdafiin veya vekilin baþvurudan vazgeçebilmesi, vekâletnamede bu hususta özel yetkili kýlýnmýþ olmasý koþuluna baðlýdýr. [3] 150 nci maddenin ikinci fýkrasý uyarýnca, kendisine müdafi atanan þüpheli veya sanýklar yararýna kanun yoluna baþvurulduðunda veya baþvurulan kanun yolundan vazgeçildiðinde þüpheli veya sanýk ile müdafiin iradesi çeliþirse müdafiin iradesi geçerli sayýlýr. ÝKÝNCÝ KISIM Olaðan Kanun Yollarý BÝRÝNCÝ BÖLÜM Ýtiraz Ýtiraz olunabilecek kararlar MADDE 267. - [1] Hâkim kararlarý ile kanunun gösterdiði hâllerde, mahkeme kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. Ýtiraz usulü ve inceleme mercileri MADDE 268. - [1] Hâkim veya mahkeme kararýna karþý itiraz, kanunun ayrýca hüküm koymadýðý hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararý öðrendiði günden itibaren yedi gün içinde kararý veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanaða geçirilmek koþulu ile zabýt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapýlýr. Tutanakla tespit edilen beyaný ve imzayý mahkeme baþkaný veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklýdýr. [2] Kararýna itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazý yerinde görürse kararýný düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazý incelemeye yetkili olan mercie gönderir. 242 [3] Ýtirazý incelemeye yetkili merciler aþaðýda gösterilmiþtir: a) Sulh ceza hâkiminin kararlarýna yapýlan itirazlarýn incelenmesi, yargý çevresinde bulunduklarý asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir. b) Sulh ceza iþleri, asliye ceza hâkimi tarafýndan görülüyorsa itirazý inceleme yetkisi aðýr ceza iþlerini gören mahkeme baþkanýna aittir. c) Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafýndan verilen kararlara yapýlacak itirazlarýn incelenmesi, yargý çevresinde bulunduklarý aðýr ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile baþkaný tarafýndan verilen kararlar hakkýndaki itirazlarýn incelenmesi, o yerde aðýr ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunmasý hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralý daire için birinci daireye; o yerde aðýr ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakýn aðýr ceza mahkemesine aittir. d) Naip hâkim kararlarýna yapýlacak itirazlarýn incelenmesi, mensup olduklarý aðýr ceza mahkemesi baþkanýna, istinabe olunan mahkeme kararlarýna karþý yukarýdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulunduklarý yerdeki mahkeme baþkaný veya mahkemeye aittir. e) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararlarý ile Yargýtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktýklarý davalarda verdikleri kararlara yapýlan itirazlarda; üyenin kararýný görevli olduðu dairenin baþkaný, daire baþkaný ile ceza dairesinin kararýný numara itibarýyla izleyen ceza dairesi; son numaralý daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler. Ýtirazýn kararýn yerine getirilmesinde etkisi MADDE 269. - [1] Ýtiraz, kararýn yerine getirilmesinin geri býrakýlmasý sonucunu doðurmaz. [2] Ancak, kararýna itiraz edilen makam veya kararý inceleyecek merci, geri býrakýlmasýna karar verebilir. Ýtirazýn Cumhuriyet savcýsýna ve karþý tarafa tebliði ile inceleme ve araþtýrma yapýlmasý MADDE 270. - [1] Ýtirazý inceleyecek merci, yazý ile cevap verebilmesi için itirazý, Cumhuriyet savcýsý ve karþý tarafa bildirebilir. Merci, inceleme ve araþtýrma yapabileceði gibi gerekli gördüðünde bunlarýn yapýlmasýný da emredebilir. Karar MADDE 271. - [1] Kanunda yazýlý olan hâller saklý kalmak üzere, itiraz hakkýnda duruþma yapýlmaksýzýn karar verilir. Ancak, gerekli görüldüðünde Cumhuriyet savcýsý ve sonra müdafi veya vekil dinlenir. [2] Ýtiraz yerinde görülürse merci, ayný zamanda itiraz konusu hakkýnda da karar verir. 243 [3] Karar mümkün olan en kýsa sürede verilir. [4] Merciin, itiraz üzerine verdiði kararlarý kesindir; ancak ilk defa merci tarafýndan verilen tutuklama kararlarýna karþý itiraz yoluna gidilebilir. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Ýstinaf Ýstinaf MADDE 272. - [1] Ýlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karþý istinaf yoluna baþvurulabilir. Ancak, onbeþ yýl ve daha fazla hapis cezalarýna iliþkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir. [2] Hükümden önce verilip hükme esas teþkil eden veya baþkaca kanun yolu öngörülmemiþ olan mahkeme kararlarýna karþý da hükümle birlikte istinaf yoluna baþvurulabilir. [3] Ancak; a) Sonuç olarak belirlenen ikibin lira dahil adlî para cezasýna mahkûmiyet hükümlerine, b) Üst sýnýrý beþyüz günü geçmeyen adlî para cezasýný gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, c) Kanunlarda kesin olduðu yazýlý bulunan hükümlere, Karþý istinaf yoluna baþvurulamaz. Ýstinaf istemi ve süresi MADDE 273. - [1] Ýstinaf istemi, hükmün açýklanmasýndan itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabýt kâtibine bir beyanda bulunulmasý suretiyle yapýlýr; beyan tutanaða geçirilir ve tutanak hâkime onaylattýrýlýr. Tutuklu sanýk hakkýnda 263 üncü madde hükmü saklýdýr. [2] Hüküm, istinaf yoluna baþvurma hakký olanlarýn yokluðunda açýklanmýþsa, süre teblið tarihinden baþlar. [3] Asliye ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, mahkemelerinin yargý çevresi içerisindeki sulh ceza mahkemelerinin; aðýr ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcýlarý, mahkemelerinin yargý çevresi içerisindeki asliye ve sulh ceza mahkemelerinin hükümlerine karþý, kararýn o yer Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna geliþ tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna baþvurabilirler. 244 [4] Sanýk ve bu Kanuna göre katýlan sýfatýný almýþ olanlar ile katýlma isteði karara baðlanmamýþ, reddedilmiþ veya katýlan sýfatýný alabilecek surette suçtan zarar görmüþ bulunanlarýn dilekçe veya beyanýnda, baþvuruya iliþkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapýlmasýna engel olmaz. [5] Cumhuriyet savcýsý, istinaf yoluna baþvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazýlý isteminde açýkça gösterir. Bu istem ilgililere teblið edilir. Ýlgililer, teblið tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarýný bildirebilirler. Eski hâle getirme süresi içinde istinaf süresinin iþlemesi MADDE 274. - [1] Sanýk, yokluðunda aleyhine verilen hükümlere karþý eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi iþler. Sanýðýn eski hâle getirme isteminde bulunduðu hâllerde, ayrýca istinaf isteminde bulunmasý gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile iliþkili iþler, eski hâle getirme istemi hakkýnda karar verilinceye kadar ertelenir. Ýstinaf baþvurusunun etkisi MADDE 275. - [1] Süresi içinde yapýlan istinaf baþvurusu, hükmün kesinleþmesini engeller. [2] Hüküm, istinaf yoluna baþvuran Cumhuriyet savcýsýna veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açýklanmamýþsa; hükme karþý istinaf yoluna baþvurulduðunun mahkemece öðrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde teblið edilir. Ýstinaf isteminin hükmü veren mahkemece reddi MADDE 276. - [1] Ýstinaf istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra veya aleyhine istinaf yoluna baþvurulamayacak bir hükme karþý yapýlmýþsa ya da istinaf yoluna baþvuranýn buna hakký yoksa, hükmü veren mahkeme bir kararla dilekçeyi reddeder. [2] Ýstinaf baþvurusunda bulunan Cumhuriyet savcýsý veya ilgililer, ret kararýnýn kendilerine tebliðinden itibaren yedi gün içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazý ertelenemez. Ýstinaf isteminin tebliði ve cevabý MADDE 277. - [1] 276 ncý maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana iliþkin tutanaðýn bir örneði karþý tarafa teblið olunur. Karþý taraf, teblið tarihinden itibaren yedi gün içinde yazýlý olarak cevabýný verebilir. [2] Karþý taraf sanýk ise, bir tutanaða baðlanmak üzere zabýt kâtibine yapýlacak bir beyanla da cevabýný verebilir. Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyasý, bölge adliye mahkemesine sunulmak üzere, Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilir. 245 [3] 262 ve 263 üncü madde hükümleri saklýdýr. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýsýnýn görevi MADDE 278. - [1] Dava dosyasý, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna geldiðinde incelenerek, varsa tebligat eksikliklerinin giderilmesi saðlandýktan ve sunulmasý gereken belge ve deliller de eklendikten sonra, yazýlý düþünceyi içeren bir tebliðname ile birlikte bölge adliye mahkemesi ceza dairesine verilir. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca düzenlenen tebliðname ilgililere de teblið olunur. Dosya üzerinde ön inceleme MADDE 279. - [1] Dosya üzerinde yapýlan ön inceleme sonunda; a) Bölge adliye mahkemesinin yetkili olmadýðýnýn anlaþýlmasý hâlinde dosyanýn yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, b) Bölge adliye mahkemesine baþvurunun süresi içinde yapýlmadýðýnýn, incelenmesi istenen kararýn bölge adliye mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadýðýnýn, baþvuranýn buna hakký bulunmadýðýnýn anlaþýlmasý hâlinde istinaf baþvurusunun reddine, Karar verilir. Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuþturma MADDE 280. - [1] Bölge adliye mahkemesi, Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn tebliðnamesini, dosyayý ve dosyayla birlikte sunulmuþ olan delilleri inceledikten sonra; a) Ýlk derece mahkemesinin kararýnda usule veya esasa iliþkin herhangi bir hukuka aykýrýlýðýn bulunmadýðýný, delillerde veya iþlemlerde herhangi bir eksiklik olmadýðýný, ispat bakýmýndan deðerlendirmenin yerinde olduðunu saptadýðýnda istinaf baþvurusunun esastan reddine, b) Ýlk derece mahkemesinin kararýnda 289 uncu maddede belirtilen bir hukuka aykýrýlýk nedeninin bulunmasý hâlinde hükmün bozulmasýna ve dosyanýn yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargý çevresinde uygun göreceði diðer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine, c) Diðer hâllerde, gerekli tedbirleri aldýktan sonra ilk derece mahkemesinin kararýný kaldýrarak davanýn yeniden görülmesine ve duruþma hazýrlýðý iþlemlerine baþlanmasýna, Karar verir. Duruþma hazýrlýðý MADDE 281. - [1] Duruþma hazýrlýðý aþamasýnda bölge adliye mahkemesi baþkaný veya görevlendireceði üye, 175 inci madde hükümlerine uygun olarak duruþma gününü saptar; gerekli çaðrýlarý yapar. Tutuksuz sanýða yapýlacak çaðrýda kendi baþvurusu üzerine açýlacak davanýn duruþmasýna gelmediðinde davasýnýn reddedileceði ayrýca bildirilir. 246 [2] Mahkemece, gerekli görülen tanýklarýn, bilirkiþilerin dinlenilmesine ve keþfin yapýlmasýna karar verilir. Ýstisnalar MADDE 282. - [1] Duruþma açýldýðýnda aþaðýda gösterilen istisnalar dýþýnda bu Kanunun duruþma hazýrlýðý, duruþma ve karara iliþkin hükümleri uygulanýr: a) Duruþma, bu Kanunun öngördüðü genel hükümlere göre baþladýktan sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporu okunur. b) Ýlk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü de okunur. c) Ýlk derece mahkemesinde dinlenilen tanýklarýn ifadelerini içeren tutanaklar ile keþif tutanaklarý, bilirkiþi raporu, bölge adliye mahkemesi duruþma hazýrlýðý aþamasýnda toplanan delil ve belgeler, yapýlmýþsa keþif ve bilirkiþi açýklamalarýna iliþkin tutanak ve raporlar okunur. d) Bölge adliye mahkemesi duruþmasýnda dinlenilmeleri gerekli görülen tanýk ve bilirkiþiler çaðrýlýr. Sanýk lehine baþvurma hâlinde verilecek hüküm MADDE 283. - [1] Ýstinaf yoluna sanýk lehine baþvurulmuþsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr olamaz. Direnme yasaðý MADDE 284. - [1] Bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karþý direnilemez; bunlara karþý herhangi bir kanun yoluna gidilemez. [2] Ýtiraz ve temyize iliþkin hükümler saklýdýr. Özel kanunlarýn temyize iliþkin hükümleri MADDE 285.- [1] Türk Ceza Kanununun 18 inci maddesinin dördüncü fýkrasý hükmü hariç; diðer kanunlarda temyiz edilebileceði veya haklarýnda Yargýtaya baþvurulabileceði belirtilmiþ olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanýna giren dava ve iþlere iliþkin ilk derece mahkemelerinin karar ve hükümlerine karþý istinaf yoluna baþvurulur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Temyiz Temyiz MADDE 286. - [1] Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dýþýnda kalan hükümleri temyiz edilebilir. 247 [2] Ancak; a) Ýlk derece mahkemelerinden verilen beþ yýl veya daha az hapis cezalarý ile miktarý ne olursa olsun adlî para cezalarýna karþý istinaf baþvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarý, b) Ýlk derece mahkemelerinden verilen beþ yýl veya daha az hapis cezalarýný artýrmayan bölge adliye mahkemesi kararlarý, c) Sulh ceza mahkemesinin görevine giren suçlarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere iliþkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarý, d) Adlî para cezasýný gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere iliþkin suç niteliðini deðiþtirmeyen bölge adliye mahkemesi kararlarý, e) Sadece eþya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadýðýna iliþkin ilk derece mahkemesi kararlarýný deðiþtirmeyen bölge adliye mahkemesi kararlarý, f) On yýl veya daha az hapis cezasýný veya adlî para cezasýný gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarý ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen beraat kararlarý ile istinaf baþvurusunun esastan reddine dair kararlarý, g) Davanýn düþmesine, ceza verilmesine yer olmadýðýna, güvenlik tedbirine iliþkin ilk derece mahkemesi kararlarý ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen davanýn düþmesine, ceza verilmesine yer olmadýðýna, güvenlik tedbirine veya istinaf baþvurusunun reddine dair kararlar, h) Yukarýdaki bentlerde yer alan sýnýrlar içinde kalmak koþuluyla ayný hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasýný içeren bölge adliye mahkemesi kararlarý, Temyiz edilemez. Hükümden önceki kararlarýn temyizi MADDE 287. - [1] Hükümden önce verilip hükme esas teþkil eden veya baþkaca kanun yolu öngörülmemiþ olan mahkeme kararlarý da hükümle beraber temyiz olunabilir. Temyiz nedeni MADDE 288. - [1] Temyiz, ancak hükmün hukuka aykýrý olmasý nedenine dayanýr. [2] Bir hukuk kuralýnýn uygulanmamasý veya yanlýþ uygulanmasý hukuka aykýrýlýktýr. Hukuka kesin aykýrýlýk hâlleri MADDE 289. - [1] Temyiz dilekçesi veya beyanýnda gösterilmiþ olmasa da aþaðýda yazýlý hâllerde hukuka kesin aykýrýlýk var sayýlýr: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teþekkül etmemiþ olmasý. b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereðince yasaklanmýþ hâkimin hükme katýlmasý. 248 c) Geçerli þüphe nedeniyle hakkýnda ret istemi öne sürülmüþ olup da bu istem kabul olunduðu hâlde hâkimin hükme katýlmasý veya bu istemin kanuna aykýrý olarak reddedilip hâkimin hükme katýlmasý. d) Mahkemenin kanuna aykýrý olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. e) Cumhuriyet savcýsý veya duruþmada kanunen mutlaka hazýr bulunmasý gereken diðer kiþilerin yokluðunda duruþma yapýlmasý. f) Duruþmalý olarak verilen hükümde açýklýk kuralýnýn ihlâl edilmesi. g) Hükmün 230 uncu madde gereðince gerekçeyi içermemesi. h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararý ile savunma hakkýnýn sýnýrlandýrýlmýþ olmasý. i) Hükmün hukuka aykýrý yöntemlerle elde edilen delile dayanmasý. Sanýðýn yararýna olan kurallara aykýrýlýk MADDE 290. - [1] Sanýðýn yararýna olan hukuk kurallarýna aykýrýlýk, sanýk aleyhine hükmün bozdurulmasý için Cumhuriyet savcýsýna bir hak vermez. Temyiz istemi ve süresi MADDE 291. - [1] Temyiz istemi, hükmün açýklanmasýndan itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabýt kâtibine bir beyanda bulunulmasý suretiyle yapýlýr; beyan tutanaða geçirilir ve tutanak hâkime onaylattýrýlýr. Tutuklu bulunan sanýk hakkýnda 263 üncü madde hükmü saklýdýr. [2] Hüküm, temyiz yoluna baþvurma hakký olanlarýn yokluðunda açýklanmýþsa, süre teblið tarihinden baþlar. Eski hâle getirme süresi içinde temyiz süresinin iþlemesi MADDE 292. - [1] Sanýðýn aleyhine, yokluðunda verilen hükümlerde eski hâle getirme istemiyle ilgili olarak 274 üncü madde hükümleri uygulanýr. Temyiz baþvurusunun etkisi MADDE 293. - [1] Süresi içinde yapýlan temyiz baþvurusu, hükmün kesinleþmesini engeller. [2] Hüküm, temyiz eden Cumhuriyet savcýsýna veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açýklanmamýþsa; hükmün temyiz edildiðinin bölge adliye mahkemesince öðrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde teblið edilir. 249 Temyiz baþvurusunun içeriði MADDE 294. - [1] Temyiz eden, hükmün neden dolayý bozulmasýný istediðini temyiz baþvurusunda göstermek zorundadýr. [2] Temyiz sebebi, ancak hükmün hukukî yönüne iliþkin olabilir. Temyiz gerekçesi MADDE 295. - [1] Temyiz baþvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemiþse temyiz baþvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararýn tebliðinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcýsý temyiz dilekçesinde, temyiz isteðinin sanýðýn yararýna veya aleyhine olduðunu açýkça belirtir. [2] Temyiz, sanýk tarafýndan yapýlmýþ ise, ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafýndan imza edilerek verilir. [3] Müdafii yoksa sanýk, tutanaða baðlanmak üzere zabýt kâtibine yapacaðý bir beyanla gerekçesini açýklayabilir; tutanak hâkime onaylatýlýr. Sanýðýn yasal temsilcisi ve eþi hakkýnda 262 nci madde, tutuklu sanýk hakkýnda ise 263 üncü madde hükümleri saklýdýr. Temyiz isteminin kabule deðer sayýlmamasýndan dolayý hükmü veren mahkemece reddi MADDE 296. - [1] Temyiz istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra yapýlmýþ veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiþ veya temyiz edenin buna hakký yoksa, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder. [2] Temyiz eden, ret kararýnýn kendisine tebliðinden itibaren yedi gün içinde Yargýtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargýtaya gönderilir. Ancak, bu nedenden dolayý hükmün infazý ertelenemez. Temyiz dilekçesinin tebliði ve cevabý, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn görevi MADDE 297. - [1] 296 ncý maddeye göre hükmü veren bölge adliye mahkemesince reddedilmeyen temyiz istemine iliþkin dilekçesinin bir örneði karþý tarafa teblið olunur. Karþý taraf, teblið tarihinden itibaren yedi gün içinde yazýlý olarak cevabýný verebilir. [2] Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyasý, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilir. [3] Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca düzenlenen tebliðname, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doðurabilecek görüþ içermesi hâlinde sanýk veya müdafii ile katýlan veya vekillerine ilgili dairesince teblið olunur. Ýlgili taraf tebliðden itibaren bir hafta içinde yazýlý olarak cevap verebilir. 250 [4] Üçüncü fýkra uyarýnca yapýlacak tebligatlar, ilgililerin dava dosyasýndan belirlenen son adreslerine yapýlmasýyla geçerli olur. [5] 262 ve 263 üncü madde hükümleri saklýdýr. Temyiz isteminin reddi MADDE 298. - [1] Yargýtay, süresi içinde temyiz baþvurusunda bulunulmadýðýný, hükmün temyiz edilemez olduðunu, temyiz edenin buna hakký olmadýðýný ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediðini saptarsa, temyiz istemini reddeder. Duruþmalý inceleme MADDE 299. - [1] On yýl veya daha fazla hapis cezasýna iliþkin hükümlerde, Yargýtay, incelemelerini sanýðýn veya katýlanýn temyiz baþvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruþma yoluyla yapar. Duruþma gününden sanýða, katýlana, müdafi ve vekile haber verilir. Sanýk, duruþmada hazýr bulunabileceði gibi, kendisini bir müdafi ile de temsil ettirebilir. [2] Sanýk, tutuklu ise duruþmaya katýlmak isteminde bulunamaz. Duruþmada usul MADDE 300. - [1] Duruþmadan önce görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafýndan hazýrlanan rapor üyelere açýklanýr. Üyeler, ayrýca bizzat dosyayý incelerler. Bu hususlar gerçekleþtikten sonra duruþma açýlýr. [2] Duruþmada Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý veya yerine görevlendirdiði Yargýtay Cumhuriyet savcýsý, sanýk, müdafii, katýlan ve vekili iddia ve savunmalarýný açýklar. Temyizi istemiþ olan tarafa önce söz verilir. Her hâlde son söz sanýðýndýr. Temyizde incelenecek hususlar MADDE 301. - [1] Yargýtay, yalnýz temyiz baþvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule iliþkin noksanlardan kaynaklanmýþsa, temyiz baþvurusunda bunu belirten olaylar hakkýnda incelemeler yapar. Temyiz isteminin esastan reddi veya hükmün bozulmasý MADDE 302. - [1] Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargýtayca hukuka uygun bulunmasý hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir. [2] Yargýtay, temyiz edilen hükmü, temyiz baþvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykýrýlýklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilâmda ayrý ayrý gösterilir. [3] Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduðunda, dilekçede açýklanmýþ olmasa bile saptanan bütün diðer hukuka aykýrýlýk hâlleri de ilâmda gösterilir. 251 [4] Hükmün bozulmasýna neden olan hukuka aykýrýlýk, bu hükme esas olarak saptanan iþlemlerden kaynaklanmýþ ise, bunlar da ayný zamanda bozulur. [5] 289 uncu madde hükümleri saklýdýr. Yargýtayca davanýn esasýna hükmedilecek hâller, hukuka aykýrýlýðýn düzeltilmesi MADDE 303. - [1] Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasýnda hukuka aykýrýlýktan dolayý hüküm bozulmuþ ise, aþaðýdaki hâllerde Yargýtay davanýn esasýna hükmedebileceði gibi hükümdeki hukuka aykýrýlýðý da düzeltebilir: a) Olayýn daha ziyade aydýnlanmasý gerekmeden beraate veya davanýn düþmesine ya da alt ve üst sýnýrý olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasý gerekirse. b) Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn iddiasýna uygun olarak sanýða kanunda yazýlý cezanýn en alt derecesini uygulamayý uygun görürse. c) Mahkemece sabit görülen suçun unsurlarý, niteliði ve cezasý hükümde doðru gösterilmiþ olduðu hâlde sadece kanunun madde numarasý yanlýþ yazýlmýþ ise. d) Hükümden sonra yürürlüðe giren kanun, suçun cezasýný azaltmýþ ve mahkemece sanýða verilecek cezanýn belirlenmesinde artýrma sebebi kabul edilmemiþ veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çýkarýlmýþ ise birinci hâlde daha az bir cezanýn hükmolunmasý ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmamasý gerekirse. e) Sanýðýn açýkça saptanmýþ olan doðum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanýn belirlenmesinde gerekli indirim yapýlmamýþ veya yanlýþ indirim yapýlmýþ ise. f) Artýrma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarýnýn belirlenmesinde maddî hata yapýlmýþ ise. g) Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sýralamanýn gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiþ ise. h) Harçlar Kanunu ile yargýlama giderlerine iliþkin hükümlere ve Avukatlýk Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykýrýlýk mevcutsa. Yargýtay kararýnýn gönderileceði merci MADDE 304. - [1] Yargýtayca 302 nci maddenin birinci fýkrasý veya 303 üncü madde uyarýnca verilen kararlara iliþkin dosya, hükmü veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesi için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir. Bölge adliye mahkemesi, dosyayý Yargýtaydan geldiði tarihten itibaren yedi gün içinde gereðinin yapýlmasý için ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verir. [2] Yargýtay, dosyayý 303 üncü maddede belirtilenlerin dýþýnda kalan hâllerde yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere hükmü bozulan bölge adliye mahkemesine veya diðer bir bölge adliye mahkemesine gönderir. 252 [3] Hüküm, mahkemenin hukuka aykýrý olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayý bozulmuþsa, Yargýtay ayný zamanda dosyayý görevli veya yetkili mahkemeye gönderir. [4] Ýlk derece mahkemesi tarafýndan doðrudan temyiz yolu açýk bulunan hükümlerle ilgili olarak verilen karara iliþkin dosya, hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna verilir. Yargýtayda hükmün açýklanmasý MADDE 305. - [1] Hüküm, 231 inci madde gereðince açýklanýr. Buna olanak bulunmadýðý takdirde duruþmanýn bitiminden itibaren yedi gün içinde karar verilir. Hükmün bozulmasýnýn diðer sanýklara etkisi MADDE 306. - [1] Hüküm, sanýk lehine bozulmuþsa ve bu hususlarýn temyiz isteminde bulunmamýþ olan diðer sanýklara da uygulanmasý olanaðý varsa, bu sanýklar da temyiz isteminde bulunmuþçasýna hükmün bozulmasýndan yararlanýrlar. Davaya yeniden bakacak mahkemenin iþlemleri MADDE 307. - [1] Yargýtaydan verilen bozma kararý üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karþý diyeceklerini sorar. [2] Sanýk, müdafii, katýlan ve vekilinin dosyada varolan adreslerine de davetiye teblið olunamamasý veya davetiye teblið olunmasýna raðmen duruþmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karþý beyanlarý saptanmamýþ olsa da duruþmaya devam edilerek dava yokluklarýnda bitirilebilir. Ancak, sanýk hakkýnda verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha aðýr ise, her hâlde dinlenmesi gerekir. [3] Yargýtaydan verilen bozma kararýna bölge adliye veya ilk derece mahkemesinin direnme hakký vardýr. Ancak, direnme üzerine Yargýtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karþý direnilemez. [4] Hüküm yalnýz sanýk tarafýndan veya onun lehine Cumhuriyet savcýsý veya 262 nci maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmiþse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr olamaz. 253 ÜÇÜNCÜ KISIM Olaðanüstü Kanun Yollarý BÝRÝNCÝ BÖLÜM Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn Ýtiraz Yetkisi Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn itiraz yetkisi MADDE 308. - [1] Yargýtay ceza dairelerinden birinin kararýna karþý Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý, re’sen veya istem üzerine, ilâmýn kendisine verildiði tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanýðýn lehine itirazda süre aranmaz. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Kanun Yararýna Bozma Kanun yararýna bozma MADDE 309. - [1] Hâkim veya mahkeme tarafýndan verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleþen karar veya hükümde hukuka aykýrýlýk bulunduðunu öðrenen Adalet Bakaný, o karar veya hükmün Yargýtayca bozulmasý istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna yazýlý olarak bildirir. [2] Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulmasý istemini içeren yazýsýný Yargýtayýn ilgili ceza dairesine verir. [3] Yargýtayýn ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararýna bozar. [4] Bozma nedenleri: a) 223 üncü maddede tanýmlanan ve davanýn esasýný çözmeyen bir karara iliþkin ise, kararý veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araþtýrma sonucunda yeniden karar verir. b) Mahkûmiyete iliþkin hükmün, davanýn esasýný çözmeyen yönüne veya savunma hakkýný kaldýrma veya kýsýtlama sonucunu doðuran usul iþlemlerine iliþkin ise, kararý veren hâkim veya mahkemece yeniden yapýlacak yargýlama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr olamaz. c) Davanýn esasýný çözüp de mahkûmiyet dýþýndaki hükümlere iliþkin ise, aleyhte sonuç doðurmaz ve yeniden yargýlamayý gerektirmez. d) Hükümlünün cezasýnýn kaldýrýlmasýný gerektiriyorsa cezanýn kaldýrýlmasýna, daha hafif bir cezanýn verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargýtay ceza dairesi doðrudan hükmeder. 254 [5] Bu madde uyarýnca verilen bozma kararýna karþý direnilemez. Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsýnýn kanun yararýna baþvurmasý MADDE 310. - [1] 309 uncu maddede belirtilen yetki, ayný maddenin dördüncü fýkrasýnýn (d) bendindeki hâllere özgü olmak üzere ve kanun yararýna olarak re’sen Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý tarafýndan da kullanýlabilir. [2] 309 uncu madde gereðince Adalet Bakaný tarafýndan baþvurulduðunda bu yetki, artýk Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý tarafýndan kullanýlamaz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargýlamanýn Yenilenmesi Hükümlü lehine yargýlamanýn yenilenmesi nedenleri MADDE 311. - [1] Kesinleþen bir hükümle sonuçlanmýþ bir dava, aþaðýda yazýlý hâllerde hükümlü lehine olarak yargýlamanýn yenilenmesi yoluyla tekrar görülür: a) Duruþmada kullanýlan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliði anlaþýlýrsa. b) Yemin verilerek dinlenmiþ olan bir tanýk veya bilirkiþinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasýt veya ihmal ile gerçek dýþý tanýklýkta bulunduðu veya oy verdiði anlaþýlýrsa. c) Hükme katýlmýþ olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduðu kusur dýþýnda, aleyhine ceza kovuþturmasýný veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiþ ise. d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandýrýlmýþ olup da bu hüküm kesinleþmiþ diðer bir hüküm ile ortadan kaldýrýlmýþ ise. e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnýz baþýna veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alýndýklarýnda sanýðýn beraatini veya daha hafif bir cezayý içeren kanun hükmünün uygulanmasý ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa. f) Ceza hükmünün, Ýnsan Haklarýný ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleþmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiðinin ve hükmün bu aykýrýlýða dayandýðýnýn, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin kesinleþmiþ kararýyla tespit edilmiþ olmasý. Bu hâlde yargýlamanýn yenilenmesi, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararýnýn kesinleþtiði tarihten itibaren bir yýl içinde istenebilir. [2] Birinci fýkranýn (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin kesinleþmiþ kararlarý ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesine yapýlan baþvurular üzerine verilecek kararlar hakkýnda uygulanýr. 255 Ýnfazýn geri býrakýlmasý veya durdurulmasý MADDE 312. - [1] Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hükmün infazýný ertelemez. Ancak mahkeme, infazýn geri býrakýlmasýna veya durdurulmasýna karar verebilir. Yargýlamanýn yenilenmesine engel olmayan hâller MADDE 313. - [1] Hükmün infaz edilmiþ olmasý veya hükümlünün ölümü, yargýlamanýn yenilenmesi istemine engel olmaz. [2] Ölenin eþi, üstsoyu, altsoyu, kardeþleri yargýlamanýn yenilenmesi isteminde bulunabilirler. [3] Ýkinci fýkrada sayýlan kiþilerin yokluðu hâlinde, Adalet Bakaný da yargýlamanýn yenilenmesi isteminde bulunabilir. Sanýk veya hükümlünün aleyhine yargýlamanýn yenilenmesi nedenleri MADDE 314. - [1] Kesinleþen bir hükümle sonuçlanmýþ olan bir dava aþaðýda yazýlý hâllerde sanýk veya hükümlünün aleyhine olarak yargýlamanýn yenilenmesi yolu ile tekrar görülür: a) Duruþmada sanýðýn veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliði anlaþýlýrsa. b) Hükme katýlmýþ olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuþturmasýný veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanýk veya hükümlü lehine kusur etmiþ ise. c) Sanýk beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuþsa. Yargýlamanýn yenilenmesinin kabul edilmeyeceði hâl MADDE 315. - [1] Kanunun ayný maddesinde yer almýþ sýnýr içinde olmak üzere cezanýn deðiþtirilmesi amacýyla yargýlamanýn yenilenmesi kabul edilemez. [2] Hatanýn giderilebilmesini saðlayacak baþka bir yol varsa, yargýlamanýn yenilenmesi yoluna gidilemez. Bir suça dayanan yenileme istemlerinin kabulü koþullarý MADDE 316. - [1] Bir suç iddiasýna dayandýrýlan yenileme istemi, ancak bu fiilden dolayý kesinleþmiþ bir mahkûmiyet hükmü verilmiþ veya mahkûmiyeti gerektirecek nitelikte kuvvetli delil bulunmamasý dýþýnda bir nedenle ceza soruþturmasýna baþlanamamýþ veya sürdürülememiþse kabul edilebilir. Bu madde, 311 inci maddenin birinci fýkrasýnýn (e) bendinde yazýlý hâlde uygulanmaz. 256 Yenileme istemi hakkýnda uygulanacak hükümler MADDE 317. - [1] Kanun yollarýna baþvurma hakkýndaki genel hükümler, yargýlamanýn yenilenmesi istemi hakkýnda da uygulanýr. [2] Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandýðý delilleri içerir. Yenileme isteminin kabule deðer olup olmadýðý kararý ve mercii MADDE 318. - [1] Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule deðer olup olmadýðýna karar verir. [2] 303 üncü madde gereðince Yargýtayýn doðrudan hüküm kurduðu hâllerde de hükmü vermiþ olan mahkemeye baþvurulur. [3] Yargýlamanýn yenilenmesi isteminin kabule deðer olup olmadýðýna dair olan karar, duruþma yapýlmaksýzýn verilir. Yenileme isteminin kabule deðer görülmemesi nedenleri ve kabulü hâlinde yapýlacak iþlem MADDE 319. - [1] Yargýlamanýn yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen þekilde yapýlmamýþ veya yargýlamanýn yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiþ veya bunu doðrulayacak deliller açýklanmamýþ ise, bu istem kabule deðer görülmeyerek reddedilir. [2] Aksi hâlde yargýlamanýn yenilenmesi istemi, bir diyeceði varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcýsý ve ilgili tarafa teblið olunur. [3] Bu madde gereðince verilen kararlara itiraz edilebilir. Delillerin toplanmasý MADDE 320. - [1] Mahkeme, yargýlamanýn yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanmasý için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceði gibi; kendisi de bu hususlarý yerine getirebilir. [2] Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafýndan veya istinabe suretiyle toplanmasý sýrasýnda, soruþturmaya iliþkin hükümler uygulanýr. [3] Delillerin toplanmasý bittikten sonra Cumhuriyet savcýsý ve hakkýnda hüküm kurulmuþ olan kiþiden yedi günlük süre içinde görüþ ve düþüncelerini bildirmeleri istenir. Yenileme isteminin esassýz olmasýndan dolayý reddi, aksi takdirde kabulü MADDE 321. - [1] Yargýlamanýn yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doðrulanmaz veya 311 inci maddenin birinci fýkrasýnýn (a) ve (b) bentleri ile 314 üncü maddesinin birinci fýkrasýnýn (a) bendinde yazýlý hâllerde iþin durumuna göre bun257 larýn önce verilmiþ olan hükme hiçbir etkisi olmadýðý anlaþýlýrsa, yargýlamanýn yenilenmesi istemi esassýz olmasý nedeniyle duruþma yapýlmaksýzýn reddedilir. [2] Aksi hâlde mahkeme, yargýlamanýn yenilenmesine ve duruþmanýn açýlmasýna karar verir. [3] Bu madde gereðince verilen kararlara karþý itiraz yoluna gidilebilir. Duruþma yapýlmaksýzýn yenileme isteminin incelenmesi MADDE 322. - [1] Hükümlü ölmüþse mahkeme yeniden duruþma yapmaksýzýn gerekli delilleri topladýktan sonra hükümlünün beraatine veya yargýlamanýn yenilenmesi isteminin reddine karar verir. [2] Diðer hâllerde de mahkeme, bu hususta yeterli delil varsa Cumhuriyet savcýsýnýn uygun görüþünü aldýktan sonra duruþma yapmaksýzýn hükümlünün derhâl beraatine karar verir. [3] Mahkeme beraat kararý ile beraber önceki hükmün ortadan kaldýrýlmasýný da karar altýna alýr. [4] Yargýlamanýn yenilenmesi isteminde bulunan kimse isterse, gideri Devlet Hazinesine ait olmak üzere önceki hükmün iptaline iliþkin karar Resmî Gazete ile ilân olunacaðý gibi mahkemenin takdirine göre diðer gazetelerle de ilân edilebilir. Yeniden duruþma sonucunda verilecek hüküm MADDE 323. - [1] Yeniden yapýlacak duruþma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkýnda yeniden hüküm verir. [2] Yargýlamanýn yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapýlmýþsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiþ olan cezadan daha aðýr bir cezayý içeremez. [3] Yargýlamanýn yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadýðý kararýnýn verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararýnýn tamamen veya kýsmen infaz edilmesi dolayýsýyla kiþinin uðradýðý maddî ve manevî zararlar bu Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir. YEDÝNCÝ KÝTAP Yargýlama Giderleri ve Çeþitli Hükümler BÝRÝNCÝ KISIM Yargýlama Giderleri Yargýlama giderleri MADDE 324. - [1] Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlýk ücretleri ile soruþturma ve kovuþturma evrelerinde yargýlamanýn yürütülmesi amacýyla Devlet 258 Hazinesinden yapýlan her türlü harcamalar ve taraflarca yapýlan ödemeler yargýlama giderleridir. [2] Hüküm ve kararda yargýlama giderlerinin kimlere yükletileceði gösterilir. [3] Giderlerin miktarý ile iki taraftan birinin diðerine ödemesi gereken paranýn miktarýný mahkeme baþkaný veya hâkim belirler. [4] Devlete ait yargýlama giderlerine iliþkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kiþisel haklara iliþkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayýlý Ýcra ve Ýflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. [5] Türkçe bilmeyen ya da engelli olan þüpheli, sanýk, maðdur veya tanýk için görevlendirilen tercümanýn giderleri, yargýlama gideri sayýlmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karþýlanýr. …………………………… ÝKÝNCÝ KISIM Çeþitli Hükümler ……………………………… Bilgi isteme MADDE 332. - [1] Suçlarýn soruþturma ve kovuþturmasý sýrasýnda Cumhuriyet savcýsý, hâkim veya mahkeme tarafýndan yazýlý olarak istenilen bilgilere on gün içinde cevap verilmesi zorunludur. Eðer bu süre içinde istenen bilgilerin verilmesi imkânsýz ise, sebebi ve en geç hangi tarihte cevap verilebileceði ayný süre içinde bildirilir. [2] Bilgi istenen yazýda yukarýdaki fýkra hükmü ile buna aykýrý hareket etmenin Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesine aykýrýlýk oluþturabileceði yazýlýr. Bu durumda haklarýnda kamu davasýnýn açýlmasý, izin veya karar alýnmasýna baðlý bulunan kiþiler hakkýnda, yasama dokunulmazlýðý saklý kalmak üzere, doðrudan soruþturma yapýlýr. 5. ADLÎ YARGI ÝLK DERECE MAHKEMELERÝ ÝLE BÖLGE ADLÝYE MAHKEMELERÝNÝN KURULUÞ, GÖREV VE YETKÝLERÝ HAKKINDA KANUN Kanun No. 5235 Kabul Tarihi : 26.9.2004 Yayýn Tarihi 7/10/2004 BÝRÝNCÝ KISIM: Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1. - Bu Kanun, adlî yargý ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluþ, görev ve yetkilerini düzenler. 259 Ýlk derece mahkemeleri MADDE 2. - Adlî yargý ilk derece mahkemeleri, hukuk ve ceza mahkemeleridir. Bölge adliye mahkemeleri MADDE 3. - Adlî yargý ikinci derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleridir. ÝKÝNCÝ KISIM Adlî Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri BÝRÝNCÝ BÖLÜM Hukuk Mahkemeleri Hukuk mahkemeleri MADDE 4. - Hukuk mahkemeleri, sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diðer hukuk mahkemeleridir. Hukuk mahkemelerinin kuruluþu MADDE 5. - Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coðrafî durumlarý ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun olumlu görüþü alýnarak Adalet Bakanlýðýnca kurulur. Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir. Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemede bir baþkan ile yeteri kadar üye bulunur ve mahkeme bir baþkan ve iki üye ile toplanýr. Özel kanunlarla kurulan diðer hukuk mahkemelerinin kuruluþuna iliþkin hükümler saklýdýr. Ýþ durumunun gerekli kýldýðý yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluþturulabilir. Bu daireler numaralandýrýlýr. Hukuk mahkemeleri arasýnda iþ daðýlýmý yapýlmasý ve iþ daðýlýmýna iliþkin esaslar Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca belirlenir. Hukuk mahkemeleri bulunduklarý il veya ilçenin adý ile anýlýr. Hukuk mahkemelerinin görevleri MADDE 6. - Sulh hukuk mahkemeleri, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayýlý Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile diðer kanunlarda belirtilen görevleri yerine getirir. Asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dýþýnda kalan ve özel hukuk iliþkilerinden doðan her türlü dava ve iþler ile kanunlarýn verdiði diðer dava ve iþlere bakar. Özel kanunlarla kurulan hukuk mahkemelerinin görevleri saklýdýr. 260 Hukuk mahkemelerinin yargý çevresi MADDE 7. - Hukuk mahkemelerinin yargý çevresi, bulunduklarý il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden baðlanan ilçelerin idarî sýnýrlarýdýr. Büyükþehir belediyesi bulunan illerde, büyükþehir belediyesi sýnýrlarý içindeki il ve ilçelerin adý ile anýlan sulh veya asliye hukuk mahkemelerinin yargý çevresi, il ve ilçe sýnýrlarýna bakýlmaksýzýn Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca belirlenir. Coðrafî durum ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak bir hukuk mahkemesinin kaldýrýlmasýna veya yargý çevresinin deðiþtirilmesine, özel kanunlarýnda yargý çevresi belirtilmemiþ olan hukuk mahkemelerinin yargý çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilir. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Ceza Mahkemeleri Ceza mahkemeleri MADDE 8. - Ceza mahkemeleri, sulh ceza, asliye ceza ve aðýr ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diðer ceza mahkemeleridir. Ceza mahkemelerinin kuruluþu MADDE 9. - Ceza mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coðrafî durumlarý ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun olumlu görüþü alýnarak Adalet Bakanlýðýnca kurulur. Sulh ceza ve asliye ceza mahkemeleri tek hâkimlidir. Aðýr ceza mahkemesinde bir baþkan ile yeteri kadar üye bulunur. Bu mahkeme bir baþkan ve iki üye ile toplanýr. Özel kanunlarla kurulan diðer ceza mahkemelerinin kuruluþuna iliþkin hükümler saklýdýr. Ýþ durumunun gerekli kýldýðý yerlerde ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluþturulabilir. Bu daireler numaralandýrýlýr. Ceza mahkemeleri bulunduklarý il veya ilçenin adý ile anýlýr. Sulh ceza mahkemesinin görevi MADDE 10. - Kanunlarýn ayrýca görevli kýldýðý hâller saklý kalmak üzere, iki yýla kadar (iki yýl dahil) hapis cezalarý ve bunlara baðlý adlî para cezalarý ile baðýmsýz olarak hükmedilecek adlî para cezalarýna ve güvenlik tedbirlerine iliþkin hükümlerin uygulanmasý, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir. 261 Asliye ceza mahkemesinin görevi MADDE 11. - Kanunlarýn ayrýca görevli kýldýðý hâller saklý kalmak üzere, sulh ceza ve aðýr ceza mahkemelerinin görevleri dýþýnda kalan dava ve iþlere asliye ceza mahkemelerince bakýlýr. Aðýr ceza mahkemesinin görevi MADDE 12. - (5328 sk deð.)Kanunlarýn ayrýca görevli kýldýðý hâller saklý kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yaðma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m, 204/2), nitelikli dolandýrýcýlýk (m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçlarý ile aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis, müebbet hapis ve on yýldan fazla hapis cezalarýný gerektiren suçlarla ilgili dava ve iþlere bakmakla aðýr ceza mahkemeleri görevlidir. Diðer ceza mahkemelerinin görevleri MADDE 13. - Diðer ceza mahkemeleri, özel kanunlarla belirlenen dava ve iþleri görür. Mahkemenin görevinin belirlenmesi MADDE 14. - Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde aðýrlaþtýrýcý veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasýnýn üst sýnýrý göz önünde bulundurulur. Ceza mahkemelerinin yargý çevresi MADDE 15. - Ceza mahkemelerinin yargý çevresi, bulunduklarý il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden baðlanan ilçelerin idarî sýnýrlarýdýr. Aðýr ceza mahkemeleri ile büyükþehir belediyesi bulunan illerde, büyükþehir belediyesi sýnýrlarý içerisindeki il ve ilçenin adý ile anýlan sulh veya asliye ceza mahkemelerinin yargý çevresi, il veya ilçe sýnýrlarýna bakýlmaksýzýn Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca belirlenir. Coðrafî durum ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak bir ceza mahkemesinin kaldýrýlmasýna veya yargý çevresinin deðiþtirilmesine, özel kanunlarýnda yargý çevresi belirtilmemiþ olan diðer ceza mahkemelerinin yargý çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Cumhuriyet Baþsavcýlýðý Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn kuruluþu MADDE 16. - Mahkeme kuruluþu bulunan her il merkezi ve ilçede o il veya ilçenin adý ile anýlan bir Cumhuriyet baþsavcýlýðý kurulur. 262 Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda, bir Cumhuriyet baþsavcýsý ve yeteri kadar Cumhuriyet savcýsý bulunur. Gerekli görülen yerlerde Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun kararýyla bir veya birden fazla Cumhuriyet baþsavcývekili atanýr. Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn görevleri MADDE 17. - Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn görevleri þunlardýr: 1. Kamu davasýnýn açýlmasýna yer olup olmadýðýna karar vermek üzere soruþturma yapmak veya yaptýrmak, 2. Kanun hükümlerine göre, yargýlama faaliyetlerini kamu adýna izlemek, bunlara katýlmak ve gerektiðinde kanun yollarýna baþvurmak, 3. Kesinleþen mahkeme kararlarýnýn yerine getirilmesi ile ilgili iþlemleri yapmak ve izlemek, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn görevleri MADDE 18. - Cumhuriyet baþsavcýsýnýn görevleri þunlardýr: 1. Cumhuriyet baþsavcýlýðýný temsil etmek, 2. Baþsavcýlýðýn verimli, uyumlu ve düzenli bir þekilde çalýþmasýný saðlamak, iþ bölümünü yapmak, 3. Gerektiðinde adlî göreve iliþkin iþlemleri yapmak, duruþmalara katýlmak ve kanun yollarýna baþvurmak, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Aðýr ceza mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýsýnýn; aðýr ceza mahkemesinin yargý çevresinde görevli Cumhuriyet baþsavcýlarý, Cumhuriyet baþsavcývekilleri, Cumhuriyet savcýlarý ile baðlý birimler üzerinde gözetim ve denetim yetkisi vardýr. Asliye ceza mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýsýnýn o yer yargý çevresinde görevli Cumhuriyet savcýlarý ile baðlý birimler üzerinde gözetim ve denetim yetkisi vardýr. Cumhuriyet baþsavcývekilinin görevleri MADDE 19. - Cumhuriyet baþsavcývekilinin görevleri þunlardýr: 1. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn verdiði görevleri yerine getirmek, 2. Cumhuriyet savcýlarýnýn adlî ve idarî görevlerine iliþkin iþlemlerini inceleyip Cumhuriyet baþsavcýsýna bilgi vermek, 3. Gerektiðinde adlî göreve iliþkin iþlemleri yapmak, duruþmalara katýlmak ve kanun yollarýna baþvurmak, 263 4. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn yokluðunda ona vekâlet etmek. Ayný yerde görev yapan birden çok Cumhuriyet baþsavcývekili bulunduðunda, Cumhuriyet baþsavcýsýna vekâlet edecek olaný Cumhuriyet baþsavcýsý belirler. Cumhuriyet savcýsýnýn görevleri MADDE 20. - Cumhuriyet savcýsýnýn görevleri þunlardýr: 1. Adlî göreve iliþkin iþlemleri yapmak, duruþmalara katýlmak ve kanun yollarýna baþvurmak, 2. Cumhuriyet baþsavcýsý tarafýndan verilen adlî ve idarî görevleri yerine getirmek, 3. Gerektiðinde Cumhuriyet baþsavcýsýna vekâlet etmek, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Ayný yerde görev yapan Cumhuriyet baþsavcývekili bulunmadýðýnda, Cumhuriyet baþsavcýsýna vekâlet edecek olaný Cumhuriyet baþsavcýsý belirler. Cumhuriyet savcýlarýnýn yetkisi MADDE 21. - Cumhuriyet savcýlarý, bulunduklarý il merkezi veya ilçenin idarî sýnýrlarý ile bunlara adlî yönden baðlanan ilçelerin idarî sýnýrlarý içerisinde yetkilidirler. Aðýr ceza mahkemesi ile özel kanunlarla kurulan diðer ceza mahkemelerinin yargý çevresinde yer alan Cumhuriyet baþsavcýlýklarý, yetki alanlarý içerisinde yürüttükleri bu mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili soruþturmalarý yapar ve ivedi, zorunlu iþlerin tamamlanmasýndan sonra düþünce yazýsýna soruþturma evrakýný ekleyip aðýr ceza mahkemesi veya özel kanunlarla kurulan diðer ceza mahkemelerinin Cumhuriyet baþsavcýlýðýna gönderirler. Büyükþehir belediye sýnýrlarý içerisinde bulunan Cumhuriyet baþsavcýlarý, bu yer ceza mahkemelerinin yargý çevresinde yetkilidir. Ancak, büyükþehir belediye sýnýrlarý içerisinde yer alan aðýr ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diðer ceza mahkemelerinin görevine giren iþlerde yukarýdaki fýkra hükmü uygulanýr. (5348 sk ile bu fýkra kaldýrýldý.) Diðer kanunlarýn Cumhuriyet savcýlarýnýn yetkisine iliþkin hükümleri saklýdýr. Duruþmalarda Cumhuriyet baþsavcýlýðýný temsil MADDE 22. - Kanunlarda Cumhuriyet savcýlýðýnýn görev yapacaðý belirtilen mahkemelerdeki duruþmalara, Cumhuriyet baþsavcýsý, görevlendireceði Cumhuriyet baþsavcývekili veya Cumhuriyet savcýsý katýlýr. Gerektiðinde duruþmalara birden çok Cumhuriyet savcýsý katýlabilir. 264 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Ortak Hükümler Adlî yargý ilk derece mahkemesi adalet komisyonu MADDE 23. - Aðýr ceza mahkemelerinin bulunduðu yargý çevresinde görev yapmak üzere bir adlî yargý ilk derece mahkemesi adalet komisyonu kurulur. Bu komisyonun kuruluþ þekli, görev ve yetkileri hakkýnda 24.2.1983 tarihli ve 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununun 113 ilâ 115 inci maddeleri uygulanýr. Müdürlükler MADDE 24. - Her mahkemede bir yazý iþleri müdürlüðü kurulur. Her Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda, yazý iþleri müdürlüðü ile Adalet Bakanlýðýnca gerekli görülen yerlerde ayrýca idarî, malî ve teknik iþlerle ilgili müdürlükler kurulur. Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayýda memur bulunur. ÜÇÜNCÜ KISIM Bölge Adliye Mahkemeleri BÝRÝNCÝ BÖLÜM Kuruluþ Kuruluþ MADDE 25. - Bölge adliye mahkemeleri, bölgelerin coðrafi durumlarý ve iþ yoðunluðu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunun olumlu görüþü alýnarak Adalet Bakanlýðýnca kurulur. Bölge adliye mahkemelerinin yargý çevrelerinin belirlenmesine, deðiþtirilmesine veya bu mahkemelerin kaldýrýlmasýna Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilir. Birinci ve ikinci fýkra gereðince alýnacak kararlar, Resmî Gazetede yayýmlanýr. Bölge adliye mahkemelerinin oluþumu MADDE 26. - Bölge adliye mahkemeleri, baþkanlýk, baþkanlar kurulu, daireler, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlýðý, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluþur. Bölge adliye mahkemesi baþkanlýðý MADDE 27. - Her bölge adliye mahkemesinde bir baþkan bulunur. Baþkanlýk, baþkan ile yazý iþleri müdürlüðünden oluþur. Bölge adliye mahkemesi baþkanlar kurulu MADDE 28. - Bölge adliye mahkemesi baþkanlar kurulu, bölge adliye mahkemesi baþkaný ile daire baþkanlarýndan oluþur. 265 Bölge adliye mahkemesi baþkanýnýn bulunmadýðý hâllerde kurulun baþkanlýðýný daire baþkanlarýndan kýdemli olaný yerine getirir. Daire baþkanýnýn mazereti hâlinde, o dairenin kýdemli üyesi kurula katýlýr. Bölge adliye mahkemesi daireleri MADDE 29. - Bölge adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluþur. Her bölge adliye mahkemesinde en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesi bulunur. Gerekli hâllerde dairelerin sayýsý, Adalet Bakanlýðýnýn önerisi üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca artýrýlýp azaltýlabilir. Dairelerde bir baþkan ile yeteri kadar üye bulunur. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlýðý MADDE 30. - Her bölge adliye mahkemesinde bir Cumhuriyet baþsavcýlýðý bulunur. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlýðý, Cumhuriyet baþsavcýsý ve yeteri kadar Cumhuriyet savcýsýndan oluþur. En kýdemli Cumhuriyet savcýsý, Cumhuriyet baþsavcývekili olarak görev yapar. Bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu MADDE 31. - Her bölge adliye mahkemesinde bir bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu bulunur. Komisyon, bölge adliye mahkemesi baþkanýnýn baþkanlýðýnda, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca daire baþkanlarý arasýndan belirlenen bir asýl üye ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýsýndan oluþur. Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu ayrýca daire baþkan veya üyeleri arasýndan bir yedek üye belirler. Baþkanýn yokluðunda en kýdemli daire baþkaný, Cumhuriyet baþsavcýsýnýn yokluðunda Cumhuriyet baþsavcývekili ve asýl üyenin yokluðunda yedek üye komisyona katýlýr. Komisyon eksiksiz toplanýr ve çoðunlukla karar verir. Müdürlükler MADDE 32. - Bölge adliye mahkemesi baþkanlýðýnda, dairelerinde, Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ve adalet komisyonunda birer yazý iþleri müdürlüðü, Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda ayrýca bir idarî iþler müdürlüðü ile ihtiyaç duyulan diðer müdürlükler kurulur. Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayýda memur bulunur. Müdürlüklerde çalýþanlarýn atama, disiplin ve diðer özlük iþlerinde adlî yargý ilk derece mahkemelerinde görevli personelin tâbi olduklarý hükümler uygulanýr. 266 ÝKÝNCÝ BÖLÜM Görevler Bölge adliye mahkemelerinin görevleri MADDE 33. - Bölge adliye mahkemelerinin görevleri þunlardýr: 1. Adlî yargý ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak baþvurularý inceleyip karara baðlamak, 2. Adlî yargý ilk derece mahkemesi olarak yargý çevresi içerisindeki adlî yargý ilk derece mahkemesi hâkimleri aleyhinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre açýlacak tazminat davalarýna bakmak, 3. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Baþkanýn görevleri MADDE 34. - Bölge adliye mahkemesi baþkanýnýn görevleri þunlardýr: 1. Mahkemeyi temsil etmek, 2. Bölge adliye mahkemesi baþkanlar kuruluna ve adalet komisyonuna baþkanlýk etmek, baþkanlar kurulu ile komisyon kararlarýný yürütmek, 3. Mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýný saðlamak, genel yönetim iþlerini yürütmek ve bu yolda uygun göreceði önlemleri almak, 4. Bölge adliye mahkemesi memurlarýný denetlemek veya denetletmek, personelden kendisine doðrudan baðlý olanlar hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 5. Hükme baðlanan iþlerde adlî yargý ilk derece mahkeme hâkim ve savcýlarýna verilen not fiþlerini mercilerine göndermek, 6. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Baþkanlar kurulunun görevleri MADDE 35. - Bölge adliye mahkemesi baþkanlar kurulunun görevleri þunlardýr: 1. Bölge adliye mahkemesi hukuk ve ceza dairelerinin numaralarýný ve aralarýndaki iþbölümünü belirlemek, daireler arasýnda çýkan iþ bölümü uyuþmazlýklarýný karara baðlamak, 2. Hukukî veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadýðý hâllerde ilgisine göre diðer dairelerden kýdem ve sýraya göre üye görevlendirmek, 3. Re’sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet baþsavcýsýnýn, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre istinaf yoluna baþvurma hakký bulunanlarýn, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasýnda 267 ya da bu mahkeme ile baþka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasýnda uyuþmazlýk bulunmasý hâlinde bu uyuþmazlýðýn giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüþlerini de ekleyerek Yargýtay Birinci Baþkanlýðýndan istemek, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yerine getirmek. (3) numaralý bende göre yapýlacak istem hakkýnda 4.2.1983 tarihli ve 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 45 inci maddesi kýyas yoluyla uygulanýr. Baþkanlar kurulu eksiksiz toplanýr ve çoðunlukla karar verir. Hukuk dairelerinin görevleri MADDE 36. - Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin görevleri þunlardýr: 1. Adlî yargý ilk derece hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlan baþvurularý inceleyip karara baðlamak, 2. Adlî yargý ilk derece mahkemesi olarak; yargý çevresi içerisindeki adlî yargý ilk derece mahkemesi hâkimleri aleyhine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre açýlan tazminat davalarýna bakmak, 3. Yargý çevresi içerisinde bulunan adlî yargý ilk derece hukuk mahkemeleri arasýndaki yetki ve görev uyuþmazlýklarýný çözmek, 4. Yargý çevresindeki yetkili adlî yargý ilk derece hukuk mahkemesinin bir davaya bakmasýna fiilî veya hukukî bir engel çýktýðý veya iki mahkemenin yargý sýnýrlarý kapsamýnýn belirlenmesinde tereddüt edildiði takdirde, o davanýn bölge adliye mahkemesi yargý çevresi içerisinde baþka bir hukuk mahkemesine nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek, 5. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Ceza dairelerinin görevleri MADDE 37. - Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin görevleri þunlardýr: 1. Adlî yargý ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karþý yapýlacak baþvurularý inceleyip karara baðlamak, 2. Yargý çevresi içerisinde bulunan adlî yargý ilk derece ceza mahkemeleri arasýndaki yetki ve görev uyuþmazlýklarýný çözmek, 3. Yargý çevresindeki adlî yargý ilk derece ceza mahkemeleri hâkimlerinin davayý görmeye hukukî veya fiilî engellerinin çýkmasý hâlinde, o davanýn bölge adliye mahkemesi yargý çevresi içerisinde baþka bir adlî yargý ilk derece ceza mahkemesine nakli hakkýnda karar vermek, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. 268 Daire baþkanlarýnýn görevleri MADDE 38. - Bölge adliye mahkemesi daire baþkanlarýnýn görevleri þunlardýr: 1. Dairelerinde uyumlu, verimli ve düzenli bir çalýþmanýn gerçekleþmesini ve iþlerin makul süre içinde incelenmesini ve karara baðlanmasýný saðlamak, dairenin kendi kararlarý arasýnda meydana gelen farklýlýk ve uyumsuzluklarýn giderilmesi için tedbirler almak, dosya hakkýnda rapor hazýrlayacaklarý tespit etmek ve kararlarýn yazýlmasýný saðlamak, 2. Personelin sicil raporlarýný düzenlemek, izin isteklerini düþünceleriyle birlikte adalet komisyonuna aktarmak, 3. Dairede görevli yazý iþleri müdürlüðünün iþleyiþini denetlemek ve personel hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Üyelerin görevleri MADDE 39. - Bölge adliye mahkemesi üyelerinin görevleri þunlardýr: 1. Daire baþkaný tarafýndan verilen dosyalarý gerekli þekilde ve zamanýnda inceleyerek heyete sunmak, rapor hazýrlamak ve kararlarýný yazmak, 2. Dairelerindeki duruþma ve müzakerelere katýlmak, 3. Dairenin uyumlu, verimli ve düzenli çalýþmasýnýn saðlanmasýnda ve iþlerin makul süre içinde incelenip karara baðlanmasýnda daire baþkanýna yardým etmek, 4. Bu Kanun uyarýnca daire baþkaný tarafýndan verilen diðer görevleri yapmak. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn görevleri MADDE 40. - Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýsýnýn görevleri þunlardýr: 1. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlýðýný temsil etmek, 2. Cumhuriyet baþsavcýlýðýnýn verimli, uyumlu ve düzenli bir þekilde çalýþmasýný saðlamak, 3. Bölge adliye mahkemesinin genel yönetim iþlerini yürütmek, 4. Bölge adliye mahkemesine gelen ceza davalarýna iliþkin hüküm ve kararlara ait dosyalarýn incelenerek yazýlý düþünce ile birlikte ilgili daireye gönderilmelerini ve duruþmalara katýlmayý saðlamak, 5. Ceza dairelerinin kararlarýna karþý gerektiðinde kanun yollarýna baþvurmak, 6. Dairelerin benzer olaylarda kesin olarak verdikleri kararlar arasýndaki uyuþmazlýðýn giderilmesi için baþkanlar kuruluna baþvurmak, 269 7. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlarýnýn ilerleme belgelerini düzenlemek, 8. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlarý üzerinde gözetim ve denetim yetkisini kullanmak, 9. Cumhuriyet baþsavcýlýðý müdürlüklerini ve personelini denetlemek veya denetletmek, 10. Cumhuriyet baþsavcýlýðýnda görevli personel hakkýnda ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarýný uygulamak, 11. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Cumhuriyet savcýlarýnýn görevleri MADDE 41. - Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlarýnýn görevleri þunlardýr: 1. Bölge adliye mahkemesine gelen ceza davalarýna iliþkin hüküm ve kararlara ait dosyalardan kendilerine verilenleri inceleyerek yazýlý düþüncesiyle birlikte ilgili daireye göndermek ve duruþmalara katýlmak, 2. Ceza daireleri kararlarýna karþý gerektiðinde kanun yollarýna baþvurmak, 3. Cumhuriyet baþsavcýsýnýn vereceði diðer görevleri yapmak, 4. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. Bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun görevleri MADDE 42. - Bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun görevleri þunlardýr: 1. Bölge adliye mahkemelerinin hâkim ve savcýlarý dýþýnda kalan personeli hakkýnda, kanunlarla adlî yargý ilk derece mahkemesi adalet komisyonuna verilen tüm görevleri yerine getirmek, 2. Kanunlarla verilen diðer görevleri yapmak. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Nitelik ve Atama Bölge adliye mahkemesi baþkaný, daire baþkanlarý ve üyelerin nitelikleri ve atanmalarý MADDE 43. - Bölge adliye mahkemesi baþkaný birinci sýnýf; daire baþkaný birinci sýnýfa ayrýlmýþ ve Yargýtay üyeliðine seçilme hakkýný yitirmemiþ, daire üyeleri birinci sýnýfa ayrýlmýþ adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca atanýr. Bunlar, dört yýldan önce baþka bir yere veya göreve atanamazlar, ancak 270 meþru mazeretleri durumunda muvafakatlarý alýnarak veya haklarýnda yapýlacak soruþturma sonunda görev yeri veya görevlerinin deðiþtirilmesine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilebilir. Cumhuriyet baþsavcýsý ve savcýlarýnýn nitelikleri ve atanmalarý MADDE 44. - Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlarý birinci sýnýfa ayrýlmýþ ve Yargýtay üyeliðine seçilme hakkýný yitirmemiþ; bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlarý hâkimlik ve savcýlýk mesleðinde fiilen en az sekiz yýl görev yapmýþ ve üstün baþarýsý ile bölge adliye mahkemesinde yararlý olacaðý anlaþýlmýþ bulunan adlî yargý hâkim ve savcýlarý arasýndan Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca atanýr. Bunlar, dört yýldan önce baþka bir yere veya göreve atanamazlar, ancak meþru mazeretleri durumunda muvafakatlarý alýnarak veya haklarýnda yapýlacak soruþturma sonunda görev yeri veya görevlerinin deðiþtirilmesine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca karar verilebilir. Ýstek üzerine atama MADDE 45. - Yargýtay daire baþkaný ve üyeleri, bu görevlerinden dolayý kazanýlmýþ haklarý ile üyelik hukuklarý saklý kalmak kaydýyla, istekleri üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca bölge adliye mahkemesi baþkanlýðýna, daire baþkanlýklarýna veya Cumhuriyet baþsavcýlýðýna atanabilirler. Bu þekilde atamasý yapýlanlarýn baþka bir bölge adliye mahkemesine atanmasýnda da ayný usul uygulanýr. Adlî yargý hâkim sýnýfýndan olan Adalet Bakanlýðý yüksek müþavirleri, müsteþar yardýmcýlarý, Teftiþ Kurulu Baþkaný ve genel müdürleri, baðýmsýz daire baþkanlarý istekleri üzerine Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca bölge adliye mahkemesi baþkanlýðýna, daire baþkanlýklarýna veya Cumhuriyet baþsavcýlýðýna atanabilirler. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Ortak Hükümler Toplantý ve karar MADDE 46. - Her daire, bir baþkan ve iki üyenin katýlmasýyla toplanýr. Görüþmeler gizli yapýlýr, kararlar çoðunlukla verilir. Hukukî veya fiilî nedenlerle bir daire toplanamazsa, baþkanlar kurulunun kararýyla diðer dairelerden, bu da mümkün olmazsa, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca diðer bölge adliye mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanýr. Daire baþkanýnýn hukukî veya fiilî nedenlerle bulunamamasý halinde dairenin en kýdemli üyesi daireye baþkanlýk yapar. 271 Soruþturma ve kovuþturma usulü MADDE 47. - Bölge adliye mahkemesi baþkaný, daire baþkanlarý, üyeleri, Cumhuriyet baþsavcýsý ve Cumhuriyet savcýlarýnýn görevden doðan veya görev sýrasýnda iþlenen suçlarý ile þahsî suçlarýndan, sýfat ve görevleri gereklerine uymayan tutum ve davranýþlarýndan dolayý haklarýnda yapýlacak soruþturma ve kovuþturmalarda özel kanunlarýnda yazýlý hükümler uygulanýr. Þu kadar ki, bunlarýn görevden doðan veya görev sýrasýnda iþledikleri suçlar nedeniyle soruþturma ve kovuþturma mercii olarak kanunda yazýlý aðýr ceza mahkemesi ile bu mahkeme nezdindeki Cumhuriyet baþsavcýsýna verilen görevler, en yakýn bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin suç türüne göre görevli ceza dairesi ile bu mahkeme nezdindeki Cumhuriyet baþsavcýsý tarafýndan yerine getirilir. Kovuþturma mercii Yargýtayýn görevli ceza dairesidir. Bölge adliye mahkemesi baþkan ve üyeleri ile Cumhuriyet baþsavcýsý ve Cumhuriyet savcýlarýnýn þahsî suçlarý hakkýnda genel hükümlere göre yapýlacak soruþturma ve kovuþturma görevi, en yakýn bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýsý ile bu bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin suç türüne göre görevli ceza dairesine aittir. Denetleme MADDE 48. - Bölge adliye mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet baþsavcýlýklarý ile bölge adliye mahkemeleri adalet komisyonlarýnýn denetimleri, adalet baþmüfettiþlerince yapýlýr. DÖRDÜNCÜ KISIM Son Hükümler Deðiþtirilen hükümler MADDE 49. – 24.2.1983 tarihli ve 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununun 28 inci maddesinin kenar baþlýðý “Yargýtay, Danýþtay ve bölge adliye mahkemesi notlarý” olarak, 113 ve 114 üncü maddelerde geçen “adlî yargý adalet komisyonlarý” ibaresi “adlî yargý ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarý” olarak deðiþtirilmiþ; 28 inci maddeye beþinci fýkradan sonra gelmek üzere aþaðýdaki fýkra eklenmiþtir. Bölge adliye mahkemesi daireleri, yaptýklarý incelemeler sýrasýnda kararý veren hâkimler ve Cumhuriyet savcýlarý hakkýnda bu madde hükümlerine göre not verirler. Doldurulan fiþler Adalet Bakanlýðýna gönderilmek üzere bölge adliye mahkemesi baþkanlýðýna verilir. MADDE 50. - 2802 sayýlý Hâkimler ve Savcýlar Kanununa ekli (1) sayýlý cetvelin “Birinci Sýnýf” bölümüne “Bölge adliye mahkemesi baþkanlýðý”, “Bölge adliye mahkemesi daire baþkanlýðý”, “Bölge adliye mahkemesi üyeliði”, “Bölge adliye mahkemesi 272 Cumhuriyet baþsavcýlýðý”; “Birinci Sýnýfa ayrýlmýþ” bölümüne “Bölge adliye mahkemesi daire baþkanlýðý”, “Bölge adliye mahkemesi üyeliði”, “Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet baþsavcýlýðý”, “Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlýðý” ile “2. Sýnýf” bölümünün 1 ilâ 4 üncü derecelerine “Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcýlýðý” görev unvanlarý eklenmiþtir. MADDE 51. – 4.2.1983 tarihli ve 2797 sayýlý Yargýtay Kanununun 15 inci maddesinin birinci fýkrasýnýn (2) numaralý bendine aþaðýdaki (a) bendi eklenmiþ, mevcut (a) ve (b) bentleri (b) ve (c) olarak teselsül ettirilmiþtir. 2. a) Ayný veya farklý yer bölge adliye mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar bakýmýndan hukuk daireleri arasýnda veya ceza daireleri arasýnda uyuþmazlýk bulunursa, MADDE 52. – 2.7.1964 tarihli ve 492 sayýlý Harçlar Kanununa baðlý (1) sayýlý tarifenin “(A) Mahkeme Harçlarý” baþlýklý bölümünün “I- Baþvurma harcý:” baþlýklý bendinin (3) numaralý alt bendinin giriþine, “III- Karar ve Ýlam harcý:” baþlýklý bendinin nispi harçla ilgili (e) alt bendindeki “Yukarýdaki nispetler” ibaresinden sonra gelmek üzere ve maktu harçla ilgili (c) alt bendinin giriþine “Bölge Adliye Mahkemeleri,” ibaresi eklenmiþtir. MADDE 53. - Bu Kanunla kurulan bölge adliye mahkemelerinin ihtiyaçlarý için Adalet Bakanlýðý taþra teþkilâtýnda kullanýlmak üzere ekli (1) ve (2) sayýlý listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayýlý Genel Kadro ve Usulü Hakkýnda Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (II) sayýlý Cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmiþtir. Kaldýrýlan hükümler MADDE 54. – 8.4.1924 tarihli ve 469 sayýlý Mehakimi Þer’iyenin Ýlgasýna ve Mehakimin Teþkilatýna Ait Ahkâmý Muaddil Kanun, 11 Nisan 1329 tarihli Sulh Hâkimleri Hakkýnda Kanunu Muvakkat, 26.4.1926 tarihli ve 825 sayýlý Ceza Kanununun Mevkii Mer’iyete Vaz’ýna Müteallik Kanunun 25, 26, 27, 28 ve 29 uncu maddeleri yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. GEÇÝCÝ MADDE 1. - Bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihte görüþülmekte olan dava ve iþlerde mahkemelerin görevinde bir deðiþikliðin söz konusu olduðu hallerde, üst görevli mahkemeler yargýlamaya devam ederler, alt görevli mahkemeler görevsizlik kararý vererek dosyayý üst görevli mahkemeye gönderirler. GEÇÝCÝ MADDE 2. - Adalet Bakanlýðý, bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren en geç iki yýl içinde 25 inci maddede öngörülen bölge adliye mahkemelerini kurar. Bölge adliye mahkemelerinin kuruluþlarý, yargý çevreleri ve tüm yurtta göreve baþlayacaklarý tarih, Resmî Gazetede ilân edilir. Bölge adliye mahkemeleri göreve baþlamadan önce Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulunca bu mahkemelerin baþkanlarý, daire baþkanlarý ve üyeleri ile Cumhuriyet 273 baþsavcýsý ve savcýlarýnýn atamalarý yapýlýr. Bölge adliye mahkemelerinde görev yapacak diðer personelin atamalarý da ayný süre içinde yapýlýr. GEÇÝCÝ MADDE 3. - Bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten baþlayarak en geç iki yýl içinde bölge adliye mahkemeleri için ihtiyaç duyulan bina, araç ve gereçler, yapým, satýn alma veya kiralama yoluyla saðlanýr. Kurulacak mahkemelerin ihtiyaçlarýný karþýlamak amacý ile, Adalet Bakanlýðý bütçesi içinde mevcut veya yeniden açýlacak tertiplere Maliye Bakanlýðý bütçesinin ilgili tertiplerinden aktarma ve bununla ilgili diðer iþlemleri yapmaya Maliye Bakanlýðý yetkilidir. Yürürlük MADDE 55. -(5328 sk.Deð.) Bu Kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüðe girer. 274 6. CEZA MUHAKEMESÝ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ÞEKLÝ HAKKINDA KANUN Kanun No. 5320 Kabul Tarihi : 23.03.2005 Yayýn Tarihi: 31.03.2005 BÝRÝNCÝ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç MADDE 1.- [1] Bu Kanunun amacý, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayýlý Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe konulmasýna ve uygulanmasýna iliþkin esas ve usûlleri belirlemektir. Kapsam MADDE 2.- [1] Bu Kanun, diðer kanunlarda, yürürlükten kaldýrýlan 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayýlý Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapýlan yollamalarý, Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girmesiyle yürürlükten kaldýrýlan hükümleri ve bu Kanunun uygulanmasý için diðer kanunlarda yapýlan deðiþiklikleri belirtir ve yürürlüðe girmesinden önce iþlenmiþ suçlar hakkýnda ne þekilde uygulama yapýlacaðýna ve kesinleþmiþ cezalarýn nasýl infaz edileceðine iliþkin bazý usul hükümlerini kapsar. ÝKÝNCÝ BÖLÜM Uyum Hükümleri Yollamalar MADDE 3.- [1] Mevzuatta, yürürlükten kaldýrýlan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa yapýlan yollamalar, Ceza Muhakemesi Kanununun bu hükümlerin karþýlýðýný oluþturan maddelerine yapýlmýþ sayýlýr. [2] Mevzuatta, yürürlükten kaldýrýlan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun kitap, bab ve fasýllarýna yapýlmýþ yollamalar, o kitap, bab ve fasýl içinde yer almýþ hükümlerin karþýlýðýný oluþturan Ceza Muhakemesi Kanununun maddelerine yapýlmýþ sayýlýr. Mahkemelerin görevleri MADDE 4.- [1] Ceza Muhakemesi Kanunu, yürürlüðe girdiði tarihten itibaren, aþaðýdaki maddelerin hükümleri saklý kalmak üzere, kesin hükme baðlanmýþ olanlar hariç, görülmekte olan bütün soruþturma ve kovuþturmalarda uygulanýr. [2] Ancak, Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girmesinden önce soruþturma ve kovuþturma evrelerinde yapýlmýþ iþlem ve kararlar hukuki geçerliliklerini sürdürürler. 275 Gýyabî tutuklama kararlarý MADDE 5.- [1] Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlükte iken verilmiþ gýyabî tutuklama kararlarý, Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girmesiyle, 248 inci maddesinin yabancý ülkede bulunan kaçaklarla ilgili beþinci fýkrasý hükmü ayrýk olmak üzere, yakalama emri niteliðine dönüþür. [2] Ceza Muhakemesi Kanununun 248 inci maddesinin beþinci fýkrasý hükmü, sadece yabancý ülkede bulunan kaçaklar hakkýnda uygulanýr. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat MADDE 6.- [1] Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümleri, 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapýlan iþlemler hakkýnda uygulanýr. [2] Bu tarihten önceki iþlemler hakkýnda ise, 7.5.1964 tarihli ve 466 sayýlý Kanun Dýþý Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkýnda Kanun hükümlerinin uygulanmasýna devam olunur. Ýtiraz MADDE 7.- [1] Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gereðince süre konulmamýþ adî itiraza tâbi kararlara karþý Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren yedi gün içinde itiraz yoluna baþvurulabilir. [2] Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve diðer kanunlarda yer alan acele itirazlar hakkýnda Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza iliþkin hükümleri uygulanýr. Temyiz ve karar düzeltme MADDE 8.- [1] Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayýlý Adlî Yargý Ýlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluþ, Görev ve Yetkileri Hakkýnda Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarýnca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve baþlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna baþvurulmuþ olan kararlar hakkýnda, kesinleþinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beþinci ve altýncý fýkralarý hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncý maddeleri uygulanýr. (6.12.2006 – 5560/29.m. ile ek cümle) Yargýtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarýndaki yazýma iliþkin maddi hatalarýn düzeltilmesi için Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna baþvurabilir. [2] Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk derece mahkemelerince karar verilmiþ olup, temyiz edilmekle Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna gönderilmiþ bulunan dava dosyalarýndan, lehe kanun hükümlerinin uygulanmasý yönünde mahkemesince deðerlendirme yapýlmasý gerektiði açýkça anlaþýlanlar, Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca doðrudan ilgili mahkemesine iade edilebilir. Bu halde, mahkemesince duruþma yapýlarak karar verilir. 276 [3] Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girdiði tarihten önce Yargýtay’ca incelenip kesinleþen hükümler hakkýnda, baþvuru süresi dolmamýþ olmasý kaydýyla karar düzeltme yoluna gidilebilir. Þahsî dava MADDE 9.- [1] Özel kanunlarda öngörülen þahsî davalar kamu davasýna dönüþür. [2] Hâlen þahsî dava usulüne göre yürütülen davalar da kamu davasý olarak sürdürülür. [3] Þahsî davacýlar, katýlan sýfatýný alýrlar. [4] Bu davalar hakkýnda, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaþmaya iliþkin hükümleri uygulanýr. Ceza kararnamesi MADDE 10.- [1] Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüðe girdiði tarihten önce verilip henüz kesinleþmemiþ ceza kararnamesi ile sonuçlandýrýlan dava dosyalarý, mahkemesince re’sen ele alýnarak duruþmalý yargýlama yapýlýr. Yargýlamaya katýlamayacak hâkim MADDE 11.- [1] Ceza Muhakemesi Kanununun 23 üncü maddesinin ikinci fýkrasý, Kanunun 163 üncü maddesi hükmü dýþýndaki hallerde uygulanmaz. Ýlgili Maddeler:, Tutuklulukta geçecek süre ve tanýklarýn dinlenmesi MADDE 12. - [1] (5347 sk.Deð.) Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci maddesi, ayný Kanunun 250 nci maddesinin birinci fýkrasýnýn (c) bendinde yazýlý suçlar ile aðýr ceza mahkemesinin görev alanýna giren suçlar bakýmýndan, 1 Nisan 2008 tarihinde yürürlüðe girer. Bu süre zarfýnda 1412 sayýlý Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 110 uncu maddesinin uygulanmasýna devam olunur. [2] Ceza Muhakemesi Kanununun 52 nci maddesinin üçüncü fýkrasý, bu fýkranýn (a) ve (b) bentleri yönünden 1 Temmuz 2006 tarihinde yürürlüðe girer. Müdafi, vekil ve uzlaþtýrýcý ücreti MADDE 13 – * 6.12.2006 tarih ve 5560 sy. kanunun 30 md.si ile deðiþiklik yapýlmadan önce madde metni þu þekilde düzenlenmiþti. MADDE 13.- [1] Ceza Muhakemesi Kanunu gereðince, soruþturma ve kovuþturma makamlarýnýn istemi üzerine Baro tarafýndan görevlendirilen müdafi ve vekile, görevin ifasýndan doðan masraflar hariç avukatlýk ücret tarifesinden ayrýk olarak bu tarifenin hazýrlanýþ usulüne göre tespit edilecek ücret ödenir. Ýleride yargýlama giderleri ile mahkûm olan sanýklardan müdafi ve vekile ödenen ücreti ödeyebilecek durumda olanlara Türkiye Barolar Birliðinin rücu hakký saklýdýr. 277 (1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereðince soruþturma ve kovuþturma makamlarýnýn istemi üzerine baro tarafýndan görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlýk ücret tarifesinden ayrýk olarak, Türkiye Barolar Birliðinin görüþü de alýnarak Adalet ve Maliye bakanlýklarý tarafýndan birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlýðý bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargýlama giderlerinden sayýlýr. (2) Bu madde uyarýnca yapýlacak ödeme ve uygulamaya iliþkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliðinin görüþü de alýnmak suretiyle Adalet Bakanlýðý tarafýndan çýkarýlacak yönetmelikle belirlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çeþitli Hükümler Yönetmeliklerin çýkarýlmasý MADDE 14.- [1] Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içinde çýkarýlýr ya da yürürlükteki yönetmeliklerde gerekli deðiþiklikler yapýlýr. Bu düzenlemeler yapýlýncaya kadar, yürürlükteki yönetmeliklerin Ceza Muhakemesi Kanununa aykýrý olmayan hükümlerinin uygulanmasýna devam olunur. Zamanaþýmý MADDE 15.- [1] Birden fazla mahkumiyeti olan kiþi bu mahkumiyetlerden birine iliþkin cezayý infaz kurumunda çektiði sürece, diðer cezalarý açýsýndan ceza zamanaþýmý iþlemez. [2] Cezanýn infazýnýn ertelenmesi veya durdurulmasý halinde, bu cezaya iliþkin zamanaþýmý iþlemez. Kolluða bildirim MADDE 16.- [1] Þüpheli ve sanýkla ilgili olarak verilen soruþturma ve kovuþturmayý sona erdiren kesinleþmiþ kararlar, soruþturmada görev alan kolluk birimlerine bildirilir. Kolluk birimleri bu bildirim üzerine gerekli iþlemleri derhal yapar. [2] 492 sayýlý Harçlar Kanununa baðlý (1) ve (3) sayýlý tarifelere göre alýnan yargý harçlarýnýn %15’i ve idarî nitelikteki para cezalarý hariç olmak üzere adlî para cezalarýnýn %15’i, bir önceki yýl kesin hesabýna göre tespit edilen toplam miktar esas alýnarak, yýlý içinde Maliye Bakanlýðýnca Türkiye Barolar Birliði hesabýna aktarýlýr. Birinci fýkraya göre ödenecek ücretler bu hesaptan karþýlanýr. [3] Türkiye Barolar Birliði tarafýndan barolar arasýnda yapýlacak daðýtýmýn esas ve usûlleri Türkiye Barolar Birliðince çýkarýlacak yönetmelikte gösterilir. [4] Ceza Muhakemesi Kanununun üncü maddesinin sekizinci fýkrasý uyarýnca uzlaþtýrma iþlemi giderlerinden olup uzlaþtýrýcýya ödenecek ücret de, birinci fýkra uyarýnca tespit edilecek ücret tarifesinde ayrýca gösterilir. 278 Parada sahtecilikle ilgili bilgilerin toplanmasý MADDE 17.- [1] Parada sahtecilik suçundan dolayý elkonulan sahte paralar ve bunlara iliþkin bilgiler, Cumhuriyet baþsavcýlýklarý ve mahkemeler tarafýndan paralarýn asýllarýný tedavüle çýkaran kurumca oluþturulacak sistemde incelenmek ve deðerlendirilmek üzere paralarýn asýllarýný tedavüle çýkaran kurumun ilgili birimine gönderilir. Gönderilen bilgilerin içeriði ve bildirimin sureti, paralarýn asýllarýný tedavüle çýkaran kurum ile Ýçiþleri Bakanlýðýnýn görüþü alýnarak, Adalet Bakanlýðý tarafýndan çýkarýlacak bir yönetmelikle belirlenir. Yürürlükten kaldýrýlan kanunlar MADDE 18.- [1] 1 Haziran 2005 tarihi itibarýyla; a) 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayýlý Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, b) 8.6.1936 tarihli ve 3005 sayýlý Meþhud Suçlarýn Muhakeme Usulü Kanunu, c) 7.5.1964 tarihli ve 466 sayýlý Kanun Dýþý Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkýnda Kanun, d) 30.7.1999 tarihli ve 4422 sayýlý Çýkar Amaçlý Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu, Bütün ek ve deðiþiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. [2] Bu Kanunun 6, 8 ve 12 nci maddelerinde öngörülen yürürlük ve uygulamaya iliþkin hükümler saklýdýr. Yürürlük MADDE 19.-(5328 sk.Deð.) [1] Bu Kanunun; a) “Zamanaþýmý” baþlýklý 15 inci maddesinin ikinci fýkrasý yayýmý tarihinde, b) Diðer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde, Yürürlüðe girer. Yürütme MADDE 20.- [1] Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. GEÇÝCÝ MADDE 1.- (Ek 5347 sk.)Bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihten önce ceza mahkemelerinde açýlmýþ bulunan davalardaki þahsi hak talepleri, görevsizlik kararý verilmeyerek bu mahkemelerce sonuçlandýrýlýr. 279