Güneş Sistemi`nin doğum öncesi resmi

advertisement
Yüzüğünüz süpernova patlamasının, akıllı telefonunuz “beyaz cüce”nin tanığı
Güneş Sistemi’nin doğum öncesi resmi
Tabii o zaman bizler olmadığımızdan fotoğrafı kendimiz çekemeyeceğimize göre o resim yukarıdaki
(Samanyolu’nun uydularından Küçük Macellan Bulutu’nda NGC 602 yıldız oluşum bölgesi) olamaz. Ama,
gökbilimcilere göre Güneşimiz de doğmadan önce böyle bir manzara içinde olacaktı. Hatta daha biraz
öncesinde...
YILDIZ TOZUNDAN YAPILIYIZ
Gökbilimciler meteoritlerde hapsolmuş kararsız
izotoplar (bir elementin proton sayısı aynı, ama nötron
sayısı farklı olan türleri) üzerinde yaptıkları radyometrik
ölçümlerle (teorik yarılanma ömürleriyle, örneklerdeki
değerlerin karşılaştırılması) yalnızca 160.000 yıllık bir
hata payıyla Güneş Sistemimizin yaşını 4 milyar, 567.3
milyon yıl olarak hesaplıyorlar. Ama yaşam doğmadan
önce başlıyor. İşte araştırmacılar da, bazı ağır element
izotoplarının yaşlarından hareketle, Güneş Sistemi’nin
doğum öncesi gelişim seyrini belirlemişler.
Araştırmacılar, bu dönemi insanların gelişim
sürecindeki embriyo ve cenin aşamalarına
benzetiyorlar.
Bu tabloya göre Güneş Sistemi’nin içinde doğacağı dev
moleküler bulut içindeki altın, gümüş ve platin gibi ağır
metallerin son yüzde 1’lik bölümü, Güneş’in
doğuşundan 100 milyon yıl önce, ömrünü muazzam bir
süpernova patlamasıyla noktalayan bir yıldız tarafından
eklenmiş.
Ardından yaklaşık 30 milyon yıl önce Güneş benzeri bir
yıldız da, ömrünün sonlarında girdiği kırmızı dev
aşamasında, dış katmanlarında oluşan (örneğin akıllı
telefonlarınızda kullanılanlar gibi) nadir toprak
elementlerini, dış katmanlarıyla birlikte uzaya salmış ve
Güneş Sistemi’nin doğacağı ortama eklemiş. Dünya
büyüklüğüne sıkışmış ölü merkeziyse, şimdi sıcak bir
“beyaz cüce” olarak bir yerlerde dolaşıyor olmalı.
Radyoaktif kararsız izotopların bilinen bozunma
sürelerinden yola çıkan araştırmacılar, içinde Güneş ve
kardeşlerinin oluştuğu moleküler buluttaki bu tür
“yavaş süreç” element sentezi ürünlerinin son yüzde
1’lik bölümünün böyle bir olayla eklendiğini
düşünüyorlar. Bu olayı izleyen 30 milyon yıllık kuluçka
dönemi boyunca sürekli yoğunlaşan “doğumhanenin”
bir bölümünün kendi üzerine çöküp sıkışmasıyla ,
sonunda Güneş ve (sonradan etrafa dağılan) kardeşleri
hep birlikte ortaya çıkmışlar.
Orion (Avcı) Takımyıldızı’nda bulunan
ünlü Atbaşı Bulutsusu, yıldız doğumevleri
olan dev moleküler gaz ve toz bulutlarına
bir örnek.
Yıldızlar, gökadalardaki yıldızlararası
dev moleküler gaz ve toz bulutlarının çeşitli
etkenlerle yer yer kendi üzerlerine çökmesiyle ve
çoğu kez kümeler halinde ortaya çıkarlar. Güneş
benzeri yıldızlar milyarlarca yıl, daha küçük olanlar
çok daha uzun yaşarken, Güneş’ten çok daha
büyük dev yıldızlarsa yakıtlarını en fazla 30-40
milyon yıl içinde tüketerek muazzam süpernova
patlamalarıyla yaşamlarını noktalarlar. Yıldızların
ölümlerinden kısa süre önce ya da süpernova
patlamaları sürecinde oluşan ağır elementler de
uzaya salınarak ya da patlamalarla saçılarak bu
bulutlara karışır ve yeni kuşak yıldızların hamuru
olacak malzemeyi, gökbilim tabiriyle
“zenginleştirir”. Dolayısıyla, gezegenler ve bizler
dahil üzerlerinde yaşayan her canlı, daha eski
yıldızlarda üretilen maddelerden yapılıyız.
AĞIR ELEMENTLER NASIL OLUŞUR?
Güneş benzeri yıldızlar milyarlarca yıllık yaşamları
süresince yavaş süreçte nötron yutarak dış
katmanlarında oluşan ağır elementleri, ömürlerinin
sonunda bu katmanlarla birlikte gezegenimsi bulutsu
şeklinde uzaya salıyorlar.
Güneş benzeri yıldızlar, merkezlerindeki hidrojeni füzyon
tepkimeleriyle oksijen ve karbona kadar, dev yıldızlarsa en
son demire kadar dönüştürürler. Peki ama, altın, gümüş,
kurşun, uranyum gibi demirden çok daha ağır elementler
nasıl ortaya çıkıyor? Yıldızların merkezlerinde sentezlenen
elementlerden bir kısmı, ısı aktarımı süreçleriyle dış
katmanlara taşınır. Sonra nötron yutup bu nötronlardan
bazılarının (eksi beta bozunması denen bir süreçle) protona
dönüşmesiyle daha da ağır (bizmuta kadar) elementler
haline gelirler.
Süpernova
patlamalarının
şok dalgaları ve
yoğun nötron
akısında
demirden ağır
elementler
birkaç saniye
içinde oluşur.
Bu “yavaş süreç”, yıldızın nötronların görece az olduğu dış
katmanlarında uzun sürelerde gerçekleşir. Merkezdeki
tepkimelerin ürettiği basıncın yıldızın çökmesini önlediği
“anakol” denen uzun denge döneminin tökezlemeye
başlamasıyla da, ağır elementler uzaya dağılırlar. Hızlı
süreçteyse, bir dev yıldızda sentezlenen elementler,
süpernova patlamasının şok dalgasıyla nötronları yutup
beta bozunumuyla daha da ağır elementlere ve izotoplarına
dönüşürler.
Avustralya’nın Monash Üniversitesi’nden Dr.
Maria Lugaro ve Prof. Alexander Heger’in
yönetimindeki bir gökbilimci ve astrofizikçiler
ekibi, Dünya’ya düşen Güneş Sistemi’nin
oluşum artığı meteoritlerde bulunan radyoaktif
ağır izotop çekirdeklerinin miktarını, kuramlara
göre dev moleküler bulutta bulunması
gerekenlerle karşılaştırıp Güneş Sistemi’ne ağır
element izotoplarının en son ne zaman
eklendiğini hesaplamışlar.
Araştırmacılar, meteoritlerdeki
radyoizotoplardan, yarılanma ömrü yaklaşık 9
milyon yıl olan 182Hf (hafniyum) ve 16 milyon yıl
olan 129I (iyot) radyo izotoplarını inceleyerek,
oluşumlarında bulunmaları gereken kütleyle
mevcut kütleleri arasındaki farktan yaşlarını
hesaplamışlar. Vardıkları sonuç: 129I, altın,
gümüş gibi ağır elementlerle birlikte yaklaşık
100 milyon yıl önce dev bir yıldızın ömrünü
noktalayan bir süpernova patlamasının şok
dalgası ve yoğun nötron akısı içinde hızlı süreçle
nötron yutarak oluşmuş. 182Hf ise Güneş
Sistemi’nin doğumundan 30 milyon yıl önce
Güneş benzeri bir yıldızın ömrünün sonuna
doğru şişen dış katmanlarında oluştuktan sonra
uzaya salınmış. Hızlı ve yavaş nötron yutma
süreçleri ürünü bu izotoplar, dev moleküler
bulut içindeki öteki elementlere karıştıktan
sonra, yaklaşık 30 milyon yıllık bir “kuluçka
döneminin ardından bulutun yoğun bir bölümü
kendi üzerine çökerek Güneş Sistemini
oluşturmuş.
Raşit Gürdilek
KAYNAKLAR:
“Probing the solar system’s prenatal history”, Science, 8 Ağustos 2014
“Step closer to birth of the sun”, Monash Üniversity, 7 Ağustos 2014
http://en.wikipedia.org/wiki/Supernova_nucleosynthesis
ETİKETLER:
Güneş, Güneş Sistemi, moleküler bulut, radyometri, radyoizotop, hafniyum, iyot
Download