ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI AB KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI BÜLTENİ S A Y I 2 2 M A R T 2 0 0 7 BU SAYIDA: AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN HABERLER AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU, ÖZÜRLÜ HAKLARINA DAİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİNİ İMZALADI 2 AVRUPA, İŞGÜCÜ PİYASASINI YAŞLANAN NÜFUSUNA UYGUN HALE GETİRMEK İSTİYOR 4 GENÇLER VE ÇALIŞMA 7 AB VE HIRVATİSTAN SOSYAL İÇERME HEDEFLERİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDILAR BAŞKANLIĞIMIZDAN HABERLER SOSYAL DİYALOG PROJESİ KAPSAMINDAKİ SEKİZ BÖLGESEL EĞİTİMDEN İKİSİ, ANKARA VE BURSA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ 9 SAYF A 2 AVRUPA BİRLİĞİ, ÖZÜRLÜ HAKLARINA DAİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİNİ İMZALADI Avrupa Komisyonu, New York’ta imzaya açıldığı günde Özürlü Haklarına Dair Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesini 30 Mart 2007 tarihinde imzalamıştır. Böylece Komisyon, ilk defa BM’nin insan haklarına yönelik temel sözleşmelerinden birisini imzalamış olmaktadır. Özürlü insanların haklarına yönelik düzenlemeleri içeren söz konusu Sözleşme, özürlü insanların herkes gibi eşit biçimde temel insan hakları ve özgürlüklerini kullanabilmesini amaçlamaktadır. Bu Sözleşme, 50 milyon AB vatandaşına ve dünya çapında 650 milyon insana koruma sağlayacaktır. AB İstihdam, Sosyal işler ve Fırsat Eşitliğinden Sorumlu Komisyon Üyesi Vladimír Špidla, söz konusu Sözleşmeye ilişkin şunları söylemiştir: “Bu Sözleşme, özürlülüğün bir insan hakkı konusu teşkil ettiğini uluslararası düzeyde tanımaktadır. Özürlü insanların içerilmesini memnuniyetle karşıladık ve Avrupa Birliği’nin ve onun üyelerinin, bu Sözleşmeyi ilk imzalayan arasında olmasından gurur duyduk. Bu, Özürlülük Stratejisinde ortaya koyduğumuz bütün temel unsurları (ayrımcılıkla mücadele, fırsat eşitliği ve aktif sosyal içerme) yansıtması bakımdan Avrupa Birliği’nin bir başarısıdır. Bu, ayrıca Avrupa’nın dünya çapında özürlülerin haklarının güçlendirilmesinde ön safta yer aldığını ve Herkes İçin Fırsat Eşitliği Yılındaki önemli başarısını göstermektedir.” Yeni Sözleşme,bu yüzyılda kabul edilmiş ilk geniş kapsamlı insan hakları sözleşmesidir. Söz konusu Sözleşme, özürlülük üzerine çalışan örgütlerin ve mevcut BM insan hakları sözleşmelerinin ayrımcılık mağduru olan özürlüleri korumadığına ilişkin uluslararası görüşün bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu görüş, % 53’ü özürlülük temelinde ayrımcılığın yaygın olduğuna inanan Avrupalılar tarafından geniş şekilde paylaşılmaktadır. Müzakerelerde Avrupa Komisyonunun aktif rolü, Sözleşmenin mevcut AB müktesebatı ve ATAD kararları ile uyumlu olmasını sağlamıştır. Buna ek olarak, 2000 yılında AB hukukuna yerleştirilen özürlü insanlar için “makul yardım”ın reddi, uluslararası olarak bir tür ayrımcılık olarak tanımlanmıştır. Metin, ayrıca kadın özürlülerin bir çok temelde ayrımcılık dolayısıyla daha fazla zarar gördüğünü kabul etmiş ve özürlülük alanında cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadele ve cinsiyete duyarlı önlemler için çağrıda bulunmuştur. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 3 Üye ülkeler, Avrupa Komisyonuna Topluluk adına Topluluk yetki alanı içinde yer alan konularda müzakere etmesi ve Sözleşmeyi imzalamasına ilişkin vekalet vermiştir; bununla birlikte AB Üyesi Ülkeler de, Sözleşmeyi imzalayacaklardır. İmzalanma işlemi, resmi olarak Sözleşmenin tarafı olmak açısından ilk adımı oluşturmaktadır. Sözleşme, 20 ülke tarafından imzalandığında yürürlüğe girecektir. (AVRUPA KOMİSYONU) Daha fazla bilgi için: http://ec.europa.eu/employment_social/disability http://www.europa-eu-un.org AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 4 AVRUPA, İŞGÜCÜNÜ YAŞLANAN NÜFUSUNA UYGUN HALE GETİRMEK İSTİYOR Avrupa İş Dünyası Zirvesinde iş dünyasının liderleri şu açıklamayı yaptılar: Göç Avrupa’nın yaşlanma krizine uzun dönemli bir çözüm sağlamayacaktır. Bunun yerine politika yapıcıların odaklanmaları gereken şey, kişilerin “daha uzun ve daha verimli” çalışırken daha fazla çocuk sahibi olabilmelerini sağlamak olmalıdır. Yakında Avrupa nüfusunun yarısından fazlası 40 yaşının üzerinde olacaktır. Halihazırda %22’si 60 yaşın üzerinde olan nüfusun ve hayat beklentisi uzayıp doğum oranları kadın başına 1.5 bebek gibi düşük seviyelerde kaldığı sürece 2050 yılında bu oranın %36’ya çıkması beklenmektedir. Göç Avrupa’nın yaşlanma krizine uzun dönemli bir çözüm sağlamayacaktır. Bu nüfus değişiminin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkisi emekli maaşları ve sağlık harcamalarının maliyeti arttıkça ve işgücü azaldıkça daha fazla hissedilmektedir. Ekim 2006’da, Komisyon bu sorunla başa çıkabilmek amacıyla “Nüfus Hedefi- Avrupa için bir şans” adlı yeni bir stratejinin ana hatlarını ortaya koydu. (EurActiv 12/10/06) Konular: 15-16 Mart 2007 tarihlerindeki Avrupa İş Dünyası Zirvesinde “Avrupa İşgücünün Patlaması” konulu ve politika yapıcılardan, iş dünyasının liderlerinden ve sendika temsilcilerinden oluşan tamamı erkek katılımcıların oluşturduğu panelde, hedefin Avrupa nüfusunun gençleştirilmesi, işçi sayısının arttırılması ve daha uzun çalıştırılması olduğu dile getirildi. EurActiv Yayıncısı Christophe Leclercq’in başkanlığını yaptığı panele katılanların büyük bölümü politika yapıcıların nüfus değişimi üzerinde etkili rol oynayabileceği üzerinde görüş birliğine vardılar. Konuşmacılar eğer hedefe ulaşmak istiyorlarsa, insana yakışan iş koşullarının sağlanması gerektiği, iş ve aile hayatının daha kolay bağdaştırılabilir hale getirilmesi, hayat boyu öğrenim programlarının desteklenmesi gerektiği üzerinde uzlaşmışlardır. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 5 Zirvede sürdürülebilir kamu finansmanının sağlanması için ülkelerin sosyal koruma sistemlerindeki reformlara da ihtiyaç duyulacağı ifade edilmiştir. İstihdam ve Sosyal İşler Komiseri Vladimir Spidla “göç ne her derde deva bir ilaç ne de sorunlarımızın başlıca çözümüdür demiş olsa da, göç de bir seçenek olarak durmaktadır. Konumlar: İstihdam ve Sosyal İşler Komiseri Vladimir Spidla, Avrupa’nın, karşılaşacağı nüfus yaşlanması sorunu karşısında “şanslı” olduğunu; çünkü genel faaliyet oranının arttırılması için şart olan, ayrımcılığın ortadan kaldırılması sonucunda Avrupa’nın “daha içerici” bir topluma dönüşeceğini belirtti. Fakat Avrupa’da yaş ayrımcılığının hala çok yaygın olduğunu da sözlerine ekledi. Göç konusunda Komiser şunları söyledi: “Sorun göç alan veya almayan bir Avrupa arasında yapılacak bir tercih meselesi değildir. Sorun, Avrupa’ya göçün, iyi yada kötü yönetilmesidir.” Komiser AB içindeki işçilerin serbest dolaşımı ile üçüncü ülkelerden göçün birbirine karıştırılmaması gereken konular olduğunun da altını çizdi. “Serbest dolaşım bir haktır” diye konuşan Spidla, sözlerine şunları ekledi: “İşgücü piyasasında yeni ülkeler AB’ye katıldığından beri hiçbir facia yaşanmadı.” Spidla, aslında Orta ve Doğu Avrupa’dan gelen işçilere açık olan ülkelerin diğer üye ülkelere göre daha yüksek bir büyüme hızı yakaladığını ve bazı durumlarda, bu ülkelerde çok önemli oranlarda işsizlik oranı azalışları yaşadığını belirtti. Spidla, “iş, daha fazla iş yaratır”, dedi. Business Europe Genel Sekreteri Philippe De Buck, demografik değişimin en büyük etkisinin toplum üzerine olacağını düşündüğünü söyledi. “Toplum yaşlandıkça daha az risk almaya başlar” şeklinde konuşan De Buck, bu durumun Avrupa’nın buluş yapma ve rekabetçi kalma kapasitesini olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti. İşgücündeki azalmanın verimlilikteki artış ile karşılanması gerektiğini söyledi. “Emek piyasasını gençleştirmemiz gerekiyor. Ama bunun için, daha çok insanı Avrupa’da çalışmaya çekmeliyiz ve beyin göçü sorununu çözmeliyiz.” dedi ve Avrupa’nın ABD’dekine benzer kariyer fırsatları sunmaya başlaması gerektiğini vurguladı. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 6 Ayrıca insanların geçmiştekine göre işyerine daha fazla katkıda bulunmaları gerektiğini düşünüyor. Ona göre, gerçek sorun insanların -özellikle de sendikalıların- zihniyetlerini değiştirerek emeklilik yaşları geldikten sonra da çalışmalarını sağlamak. Bunun aynı zamanda daha yaşlı çalışanlarından kurtulmaya çalışan şirketlerin de dâhil olduğu bir sorun olduğunu söyledi. Öte yandan bunun aynı zamanda insanların “istihdam edilebilir” kalması gerektiği anlamına geldiğine ve yaşam boyu eğitime yatırım yapılmasını gerektirdiğine işaret etti. Son olarak Avrupa’nın emeklilik sistemini “baştan sona gözden geçirmesi” ve bireysel emekliliğe daha çok vurgu yapması gerektiğini ekledi. Avrupa Sendikalar Konfedarasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Reiner Hoffman, öte yandan, toplumsal korumanın bir maliyet olarak değil bir yatırım olarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı. 50 yıldan sonra bile hâlâ eşit ücretin Avrupa’da bir sorun olarak kaldığını ve bu sorunu çözmenin kadının işgücüne katılımının artmasına katkıda bulunacağını belirtti. Yarım zamanlı işler ve ebeveyn izniyle ilgili direktifler gibi Avrupa Sosyal Ortakları arasındaki anlaşmalardan kaynaklanan yasalara işaret ederek hâlâ Avrupa ölçeğinde eylemlere ihtiyaç olduğunu ekledi. Ayrıca ortak ilkeleri Avrupa’nın tamamına yaymak için sosyal ortakların böylesi çerçeve anlaşmaları yapmaya devam etmeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca Avrupa’nın göçün önlenmediği fakat yönetildiği bir proaktif göç politikasına ihtiyacı olduğu üzerinde duran De Buck, liderlerin, tüm çalışanların eşit muamele gördüğü, çalışma saatleri ve ücret gibi alanlarda rekabet ettikleri bir alanın sağlanması gerektiğini vurguladı. Adecco istihdam ajansı CEO’su Dieter Scheiff, “Yaşlanma, iş dünyasını çarpıcı biçimde etkileyecektir. Bu yüksek kan basıncına sahip olmaya benzer, hissetmezsin fakat seni öldürebilir dedi. Bununla birlikte, şirketlerin %6’sının kendilerini demografik değişim için hazırlamakta olduğunu belirtti. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 7 Onun bakış açısına göre, daha fazla kişi getirmek sadece geçici bir çözüm olabilir: “Sahip olduğumuz kaynaklardan daha iyi yararlanmamız gerek” dedi. Verimliliği arttırmanın bir yolunun da geçici işçi çalıştırmak olduğuna inanmaktadır. İnsanlar aynı işte 20 yıl geçirirse sıkılmış ve sinik olurlar, oysa geçici işe alma ile genellikle daha iyi motive olurlar. Son Gelişmeler ve Gelecek Adımlar: 9 Mart 2007: AB devlet ve hükümet başkanları aile dostu politikalar üzerindeki iyi örneklerin paylaşımı için Aile Birliği Platformunun kurulduğunu açıkladı. Mayıs 2007: Komisyon, ailelerin birleşmesi çalışması hakkında daha çok detay sağlayacak bir Aileler Tebliği sunacak. 2008: Komisyoner Spidla kullanılabilirlik, nitelik ve ekonomik olarak ulaşılabilirlik yönlerinden somut öneriler getiren bir çocuk bakımı tebliği sunacağını açıkladı DİYALOG AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 8 GENÇLER VE ÇALIŞMA Genç işsizliği ve gençlerin toplumla bütünleştirilmesi ihtiyacı acil olan küresel bir konudur. Avrupa’da, 15-24 yaş arasındaki gençlerin oranı 2005-2050 yılları arasında % 12.6’dan % 9.7’ye çeyrek oranlık bir düşüş gösterme eğilimindeyken 65 yaş üzerindekilerin oranı % 16.4’dan % 29.9’a yükselecektir. Ancak, gençler için istihdam alanında basamakları çıkmak genelde zor olmaktadır. Genç işsizliğinin oranı 26 Avrupa ülkesinin 12’sinde % 20 ve daha üzerindedir. Genç işsizliği ve gençlerin toplumla Eurofound’un “Gençler ve Çalışma” raporu, “ihtiyaçlar ve değerlerin geniş çeşitliliği”ne bağlı olarak politika yapıcıların bu konu ile mücadele etmede gittikçe artan karmaşık rollerini ortaya koymaktadır. Ayrıca, her ülkede özellikle sosyal ortaklar ve kamu makamlarının temsilcileri olmak üzere tüm sosyal aktörleri de içeren yerel düzeyde hareketi gerektiren bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. bütünleştirilmesi ihtiyacı acil olan küresel bir konudur. Bununla birlikte, genç işsizliği ve işsizlik oranları konjonktürel ekonomik değişime son derece duyarlıdır. Zamanla bireysel endüstriler veya sektörler için politikalar oluşturulmuş, ekonomik görünüm genel olarak değişmiştir. Rapora göre karmaşıklık cesaretin kırılması için bir neden olamaz. Gençlerin özellikle istihdam olmak üzere topluma katılmaları ve yaşlanmakta olan işgücünün katılımının devamı çok önemlidir: “Bu geniş kapsam Avrupa’da işçilerin istihdam edilebilirliğinin, şirketlerin rekabet edebilirliğinin, sosyal uyumun ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.” Eğitim ve beceri talebinin yanlış eşleştirilmesi Gençler arasında işsizliğin açıklanmasında en önemli unsurlar eğitim ve öğretim iken, çoğu ülkede sosyal ortaklar işgücünün eğitim seviyesi, becerilerin bileşimi ve iş tecrübesinin hızlı değişen bir iş piyasasının gereklerine uygun olmadığını teyit etmiştir. Örneğin, Estonya’da sosyal ortaklar eğitim sisteminin iş taleplerinde yaşanan hızlı değişimlere yeteri kadar uyum sağlayamadığını belirtmiştir. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 9 Etkin Olmayan Programlar Rapor izlenen hedefe veya bunları değerlendirmekte kullanılan kapsam ve yönteme bağlı olarak genç işsizliği programlarının etkilerinin oldukça çeşitlilik gösterdiğini ortaya koymuştur. Örneğin, Birleşik Krallık İşçi Sendikaları Meclisi böyle bir programın uzun dönemli istihdam yaratılması veya farklı etnik gruplardan kişiler için eşit sonuçlar gerçekleştirilmesinde başarısız olduğunu açıklamıştır. Gençler ve Çalışma raporu “bazen politikaların izlenen hedefin tersine bir çıktı elde ettiğini” iddia etmektedir. Bazı durumlarda, bu tür programlara katılım iş arayan gençlerin iş piyasasından ayrılmasına yol açmıştır. Rapor, “değerlendirme ve çalışmaların gençlerin istihdamına yönelik politikalarının katılımcıların istihdam olanaklarının artırılmasına yönelik düşük etkisi olduğuna yönelik vurgusunu” eleştirmektedir. Ancak, şu sonuca varılmıştır ki; “umutsuz bakış açıları ve analizler iş piyasasındaki ilk deneyimin genç çalışanlar için hayati önemde olduğu da düşünüldüğünde, genç işsizliğine karşı harekete geçilmesinin son derece önemli olduğu gerçeğine gölge düşürmemelidir.” Okulda kazanılan becerilerin piyasa değerinin sınırlı olması Rapor, ortaokulda kazanılan becerilerin piyasa değerinin beceriler DİYALOG kullanılmazsa çabucak kaybolduğunun iddia etmektedir. Üstelik, bir dönemlik işsizlik potansiyel işverenlerin işe başvuranların üretkenlik potansiyelinden emin olamamasına neden olabilir. İşsizlik deneyimleri “gençlerin iş piyasasına ilgilerini azaltabilir”. Eğer zamanlarını diğer genç, işsiz kişilerle geçirirlerse, nihayetinde işsizlerin “işsizlikten utanç duyması azaltılabilirve bu suretle ayrıca çalışmanın teşviki de azaltı”. AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 10 A B V E HI RVA Tİ STA N SOSYA L İ ÇE RME HE D E FLE Rİ Ü ZE RİN D E AN LA ŞM A YA V A RD I LA R Benzer Ortak İçerme Belgeleri 2004 ve 2007 yıllarında Birliğe üye olan ülkeler tarafından birliğe katılımları öncesinde hazırlanmıştır. Zagreb 05/03/2007. Hırvatistan’ın AB’ye üye olma yolundaki hazırlıklarının bir parçası olarak, İstihdam, Sosyal İşler ve Eşit Fırsatlar Komisyon Üyesi Vladimir Spidla ulusal makamlarla istihdam ve sosyal işler alanında sağlanan ilerlemeyi görüşmek üzere Zabreb’i ziyaret etmiştir Spidla, Başbakan Sanader, Başkan Mesić, hükümet üyeleri, parlamento üyeleri, sosyal ortaklar ve sivil toplum temsilcileri ile bir araya gelmiştir. Buna ilaveten, Komisyon Üyesi Hırvatistan’ın AB’ye üyelik hazırlıklarında idari kapasitesinin güçlendirilmesinin önemine de vurgulamıştır. Ziyaret kapsamında, Komisyon Üyesi Spidla ve Hırvat Bakan Ljubičić bugün yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadele konusunda ortak bir belge imzalayacaklardır. “Ortak İçerme Belgesi” sosyal içermenin teşvik edilmesi ve sosyal korumanın modernize edilmesi alanlarında Hırvatistan’ın karşı karşıya kaldığı temel sorunları ana hatlarıyla ortaya koymakta ve bu alanda AB politikalarına tam katılım için bir hazırlık niteliği taşımaktadır. Kabul edilen Belge, gelecekteki sorunları ve politika önceliklerini belirlerken Hırvatistan’daki mevcut sosyal içerme politikalarının güçlü ve zayıf yönlerini de değerlendirmektedir. Ayrıca, ilgili tüm politika alanlarında yoksulluk ve sosyal dışlanma ilgisine nasıl yer verileceği ve koordinasyon sağlanacağı konusunda analiz yapmaktadır. Belge somut olarak dışlanmış grupların ve ulusal azınlıkların iş piyasasına entegre edilmesi, mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenmenin geliştirilmesi, sosyal hizmetlerin yerinden yönetilmesi/sorumluluğun dağıtılması, sosyal konut, yaşlılar arasındaki yoksullukla mücadele ve sosyal korumanın modernize edilmesi gibi geniş kapsamlı bir alanı kapsamaktadır. Benzer Ortak İçerme Belgeleri 2004 ve 2007 yıllarında Birliğe üye olan ülkeler tarafından birliğe katılımları öncesinde hazırlanmıştır. Daha fazla bilgi için: http://ec.europa.eu/employment_social/social_inclusion/jmem_en.htm AVRUP A BİRLİĞİ’NDEN HABERLER SAYF A 11 SOSYAL DİYALOG PROJESİ KAPSAMINDAKİ SEKİZ BÖLGESEL EĞİTİMDEN İKİSİ, ANKARA VE BURSA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyaloğu Güçlendirme Projesi kapsamında 12-16 Mart 2007 tarihleri arasında Ankara’da ve 26 - 30 Mart 2007 tarihlerinde Bursa’da yapılan bölgesel eğitimlere Bursa: Sn. Özşuca, Avrupa Birliği Sosyal Politikası ve ilgi büyük oldu. Türkiye’nin söz konusu Politika’ya uyumunu açıklıyor . ÇSGB’nin yanı sıra sosyal ortak temsilcilerinin katıldığı eğitimlere resmi arabulucular da iştirak etti. Her biri konusunda uzman beş eğitimcinin görev aldığı eğitimlerde Avrupa Birliği’nde sosyal politikanın tarihsel gelişimi, Avrupa Birliği Müktesebatı ve Sosyal Diyalog, iletişim becerileri, müzakere becerileri ve Türkiye’de ikili sosyal diyalog için uygulama fırsatları konularının yanı sıra, Bakanlığın AB ile müzakere ve uyum süreci hakkında bilgi verildi. Çalıştayların düzenlendiği eğitim programında, özellikle iletişim becerileri konusunda yapılan grup çalışmaları ve sunumlar Sayın M. Cem Toker, Ankara Bölgesel Eğitimi’nin dikkat çekti kapanışındaki sertifika töreninde konuşma yaparken. Yaklaşık 100 katılımcının iştirak ettiği birer haftalık eğitimlerin sonunda sertifika töreni düzenlendi. Ankara Bölgesel Eğitimi kapanış bölümüne katılarak katılımcılara sertifikalarını veren Müsteşar Yardımcısı, Sayın M. Cem Toker, bir haftalık eğitimin faydaları BAŞKANLIĞIMIZDAN HABERLER SAYF A 12 olduğuna inandığına işaret ederek, “ÇSGB olarak sosyal diyalog mekanizmalarının her seviyede ve her şekilde işletilmesini sürdürülebilir sonuçlar elde etmede vazgeçilmez unsur olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Bu nedenle, burada başlayan ve taşrada çeşitli illerimizde devam edecek bu tür konferans ve seminerlerle de en ücra köşelerde hizmet eden mesai arkadaşlarımızın ve sosyal ortaklarımızın, bu sorun çözme mekanizmalarının kullanılması yönünde farkındalık, duyarlık ve bilinç yaratılmasında bu Proje’nin çok önemli bir işlev göreceğine olan inancımı belirtmek istiyorum” diye konuştu. Önümüzdeki aylarda, Trabzon, Adana, İzmir, Samsun ve İstanbul’da devam edecek eğitimlere ÇSGB’ye bağlı kurumların yerel çalışanları, sosyal ortak temsilcileri ve resmi arabulucular katılacak. DİYALOG BAŞKANLIĞIMIZDAN HABERLER ÇSGB-AB SAYF A 13 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI Adres: İnönü Bulvarı No: 42 06100 Emek/ANKARA Telefon: 0 (312) 212 56 12 Faks: 0 (312) 212 11 48 E-posta: [email protected] Hazırlayan: AB Uzman Yrd. Çağatay HALAT ab.calisma.gov.tr