Müküs Bahçesaray Su - Doğu Rehberi Haber

advertisement
Gül, ’İ.Çeçen seçkin bir üniversite olacak’
Temmuz 2012
Ağrı’da gezi ve incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi,
Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebilecek bir kapasiteyi taşıyor. Üniversitenin Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden biri haline geleceğine inanıyorum” dedi.
Gazetemize
bakanlardan
tam not
Devamı 16’da
E
K
O
N
O
M
İ
Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi
Yıl: 1 Sayı: 3
Temmuz 2012
“Markaların Buluşma Noktası”
Fiyatı: 2
www.dogununmarkalari.com
Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker gazeteye
tam not verdi.
Devamı 8’de
Cennetten Bir Damla
Müküs Bahçesaray Su
Halk arasında her Cuma cennetten bir damlanın içine düştüğüne inanılan Bahçesaray’ın
doğal kaynak suyu, şimdi “Müküs-Bahçesaray” markası ile el değmeden şişelenerek market raflarındaki yerini aldı.
Kalitesiyle ve tadıyla dillere destan, şiirlere ve şarkılara konu olan Van’ın Bahçesaray
ilçesinin meşhur doğal kaynak
suyu, yapılan dolum ve şişeleme tesisleri ile el değmeden
ve hiçbir müdahale olmadan “Müküs-Bahçesaray”
markasıyla orijinal bir
şekilde hazırlanıyor.
Yurtiçi ve yurtdışı bayilik çalışmalarını hızlı
bir şekilde sürdüren
Müküs-Bahçesaray
Su, market raflarında yerini alarak
tüketici ile buluştu. Beklentilerin
üzerinde bir talep
oluşan MüküsBahçesaray Su
için
doğallık, hijyen ve tüketici memnuniyeti öncelikler arasında yer alıyor.
ÜRÜNLERİN HAZIRLANIŞI
Bahçesaray Dolum Tesisleri’nde tam otomatik makinelerde sıcak su ve özel deterjanlarla
yıkanan PC damacanalar, modern makinelerde
özel yıkama suyuyla çalkalanan Sağlık Bakanlığı
onaylı pet şişeler, Bahçesaray Suyu ile el değmeden tam otomatik makinelerde doldurulup
ve hava almadan kapakları yerleştiriliyor. Üretim
ve son tüketim tarihi - parti numarası basılan
şişeler tüketicinin hizmetine sunulmaktadır.
ÜRÜN ÇEŞİTLERİ
Hijyenik ve doğal olarak tüketici memnuniyetini
esas alarak çalışmalarını sürdüren Müküs-Bahçesaray Su 19 lt. Damacana (Polikarbonat), 19
lt. Damacana (Pet), 1,5 lt. Pet Şişe, 0,5 lt. Pet
Şişe, 330 ml. Pet Şişe olmak üzere 5 farklı boyda ürün ile piyasaya girdi.
03
Detaylar Sayfa 15’de
04
20
Yorum
Yorum
Röportaj
Kur’an, Ramazan,
Oruç ve Ahlak
Akademik
Körlük
Sema Maraşlı İle
Evlilik Üzerine
Röportaj
Temmuz 2012
içindekiler
05
Toki Aracılığı İle
Evlenilir mi?
Boyada Kalite
Fiyatta Tercih Dolphinday
24
İnşaat & Sanayi Boyaları
12
06
Eğitimde Başarının Adı
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
14
09
6. Bölgede ve Sınır
İllerinde KDV Kaldırılmalı
26
İnternet Şifreniz
Çalınmasın!
28
Köln Üniversitesinin
Hakkari Çıkartması
30
Çoban
Aranıyor...
Seramiğin Tek Adresi
Derya Yapı
18
10
Kürtaj Tartışmasının
Neresindesiniz?
Teşvik Sistemi
22
Gül; Birbirimize
Destek Olmalıyız.
Koyun Keçi
Yetiştiricilerine Müjde!
gununmarkalari.c
om
w.do
ww
“Markaların Buluşma Noktası”
Editör
Temmuz 2012
Editörden..
KUR’AN, RAMAZAN, ORUÇ VE AHLAK
Satırlara Mübarek Ramazan’ınızı tebrik ederek başlamak istiyorum. Ramazan’da oruç tutmak için sahura
kalkmak, oruç niyeti ile normalde helal olan şeylerden
insanın kendisini Allah emrettiği için uzak tutması.
Görünüşte çok basit gibi görünse de aslında, anlamı ve
derinliği düşünüldüğünde çok önemli bir olay. Çünkü oruç belirli bir zaman diliminde sadece aç kalmak
demek değil.
O Ramazan ki, onda Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu
Kadir Gecesi var… Kadir Gecesi Ramazan’ın içinde, Ramazan 3 ayların içinde. Recep Allah’ın, Şaban Peygamberimizin, Ramazan da tüm Müslümanların ayı olarak
bilinir. İslam literatüründe mübarek aylar olarak kabul
edilen, cahiliye döneminin ise haram ayları olan üç aylar
tam bir hikmet denizi gibi.
Kur’an-ı Kerim Kâbe’nin damına değil, Peygamberimizin kalbine indi. Şahsiyet ve karakterin oluştuğu
yer kalp olduğu için Kur’an-ı Kerim Peygamberimizin
şahsiyeti, karakteri, ahlakı ve yaşantısına yansıdı. Bir
başka ifade ile Kur’an-ı Kerim Peygamberimiz ile ete
kemiğe büründü…
Ramazan ayı; görünen bu dünya ile görünmeyen
manevi âlem arasında gidip gelen bizlerin kalbinde ve
yaşamında Kur’an-ı Kerim’in ete kemiğe bürünerek,
sonuna kadar açılan cennetin kapılarından içeriye girip,
kurtuluşa ermemiz için bir olağan üstü hal ilanıdır.
YARATAN RABBİN ADIYLA NASIL OKUNUR?
Önemsediğimiz bir kimsenin makamına huzuruna
çıkacağımız zaman nasıl ön hazırlıklar yaparız. Kılık
kıyafetimizi düzeltiriz, kendimize çeki düzen veririz,
konularımızı yeniden gözden geçirip pot kırmadan
maksadımızın hâsıl olmasını isteriz. İşte üç aylar da
böyle…
Kur’an-ı Kerim okumak ile sıradan bir kitap okumayı karıştırmayalım. Kur’an-ı Kerim okumak Allah ile
konuşmaktır. Allah insanlara o kadar değer vermiş
ki, varlıkların en şereflisi olarak yaratmış, yeryüzünde kendisine halife seçmiş ve her bir insanı kendisine
muhatap almış, dileyen herkes Kur’an-ı Kerim aracılığı
gununmarkalari.c
om
w.do
ww
“Markaların Buluşma Noktası”
www.dogununmarkalari.com
Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi Yıl: 1 Sayı: 3
Temmuz 2012
İmtiyaz Sahibi
SMZ GRUP
Basın Yayın Eğt. Tur. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Adına
Murat ÇAKIR
Yazı İşleri Müdürü
Ziya TÜRK
Reklam ve Halkla İlişkiler Yönetmeni
Sema Görgülü
Grafik Tasarım
SMZ GRUP
İbrahim YEŞİLGÜL
Adres: Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk
Kat: 4 No: 8 VAN
Tel: 0 432 214 84 83 - 215 15 06
e-mail: [email protected]
e-mail: [email protected]
Basın Meslek İlkeleri’ne Bağlıdır
Basım Tarihi: 25.07.2012
Baskı: Feza Gazetecilik A.Ş. İstanbul Baskı Tesisleri.
3
Ziya Türk
[email protected]
ile Allah ile konuşabiliyor.
Elbette olmaz…
İşte kulun Allah ile konuşması demek olan Kur’-an-ı
Kerim okumak çok özel ve önemlidir. Allah C.C. vahyin
ilk ayetinde “Seni yaratan Rabbi’nin adıyla” oku
diye emrediyor. Bu sadece metni satırı okumak olarak
algılanmamalı… Oku emrinde, kâinata yaratan Rabbin
hikmetiyle bakmamızı, görmemizi, bilmemizi, anlamamızı, düşünmemizi, fark etmemizi, idrak ve iman
etmemizi istiyor Allah C.C.
PEYGAMBERLER NEDEN GÖNDERİLDİ?
Allah Elestü Âleminde önce Peygamberimizi yarattı. Sonra kâinatı ve insanın gereksinimi olan her şeyi
yarattı, ardından da yeryüzünde yaratılmışların üzerine
halife tayin edilen insanı en güzel bir şekilde yarattı.
Kur’an-ı Kerim Allah kelamı, Kadir Gecesi’nde indirildi,
Kadir Gecesine ulaşmak ve Allah Kelamı’nın indiriliş
gecesine hazırlanmak, o manevi iklime bürünebilmek,
ruhumuzun ve maneviyatımızın bakıma alınabilmesi
için 3 aylar ile bir ön hazırlık dönemi yaşıyoruz.
SEVABI ARTTIRMANIN YOLU?
Zayıflayan manevi yönümüzü Recep ve Şaban ayları
içindeki kandiller ile güçlendirmeye ve manevi iklime
girmeye hazırlıyoruz. 3 ayların başlangıcı, Ramazan’ın
ve Kadir Gecesi’nin gelişinin habercisidir aslında.
Yaptığımız her ibadet için sevap miktarı belirtmiş, oruç
için ise Allah, “onu bana bırakın onun sevabını ben
belirleyeceğim” diyor. Huzuruna gidecek olan kulları
geliş şekline göre misafir edecek ve sevap ikramında
bulunacak. Yani ihlâsına, niyetine ve manevi iklimine
göre bazılarımız az bazılarımız çok sevap alabiliriz.
Sevabımızı arttırmanın yolu, emirlere uymaktan, nehiylerden uzaklaşmaktan, ihlâsımızdan, Allah rızası
için yapacağımız iyiliklerden, alacağımız gönüllerden,
vereceğimiz selamlardan geçiyor.
Bir başka ifade ile ahlaklı olmaktan geçiyor…
İLİM, İMAN VE AHLAK İLİŞKİSİ VARMI?
Peygamberimiz “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere
gönderildim” diyor.
Peki, ahlak nedir? Ahlaksız, terbiyesiz, saygısız, vb
sözcüklerle karşımızdakileri değerlendirme aracı mıdır?
Yoksa bildiklerimizin içinden seçtiğimiz, sonra da inandığımız bir sistem sonucu oluşan hal, hareket, tavır,
davranış ve sözlerimizle kendimizi Allah’ın ve insanların hak ve hukukuna saygılı, hakkını ve haddini bilen
bir insan olarak yönetmek midir?
Maddi varlık olarak baktığımızda ilk insan Hazreti
Âdem (A.S) , manevi varlık olarak baktığımızda ise
ilk yaratılan Hazreti Muhammed (A.S)… İlk yaratılan
son peygamber olarak güzel ahlakı tamamlamak üzere
gönderildi.
Bütün peygamberler İslam fıtratı üzere yaratılmış olan
insanın yaradılıştan verilen yaşama, mülk edinme, düşünme, inanma, neslini koruma gibi haklarını teminat
altına almak için ahlaklı bir şekilde hayatlarını sürdürmesini sağlamak üzere gönderildi.
ORUÇ TUTMAK AÇ KALMAK MIDIR?
Oruç tutmak sadece yemeyi içmeyi bırakmak demek
değil, kötü niyetten, kötü ahlaktan, kötü işlerden,
hak hukuk yemekten, dedikodu yapmaktan, insanların ve kâinatın zararına faaliyet yapmaktan uzaklaşmaktır.
İnsanın kendini gözden geçirmesi ve Kadir Gecesi’nde
indirilen Kur’an-ı Kerim’de belirtilen esaslar doğrultusunda bir hayat sürmesi için bilgilerini, inançlarını ve
onlardan kaynaklı yaptıklarını gözden geçirip, yanlış
bilgi ve inanç varsa onları düzeltip yaradılıştaki saflığı
ile bir yaşam sürmesi için bir fırsat iklimine girmesi
demektir.
Namaz’a hazırlık için abdest alıyoruz, ezan okunuyor, önce sünnetleri kılıyoruz sonra farzlar geliyor…
Ramazan’a üç aylar ile Kadir Gecesi’ne de Ramazan ile
hazırlanıyoruz. İbadetlerin hepsinde can alıcı noktaya,
özel ve önemli anlara ön hazırlık var…
Allah’ın huzuruna O’na yakışır bir halde çıkabilmek için
maddi ve manevi hazırlık merhalelerinden geçiyoruz.
Manevi iklime girmeden, belli bir kıvama ulaşmadan
Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün
değil.
Yaratma ile aynı kökten gelen ahlak kelimesi, Allah’ın
yarattığı insanın yaşamını sürdürürken bilgileri ve
inançları doğrultusunda geliştirdiği hal hareket ve
sözlerin bütününü kapsıyor.
Dikenli bir arazide üzerimizdeki elbiseyi yırttırmadan
yürümek için dikkatli oluruz, takva da günahlarla dolu
olan dünyada İslam ve iman elbisesini yırttırmadan
yürümektir.
İnsanı diğer varlıklardan ayıran yön akıl nimetinin verilmiş olması. Akıl ile biliyoruz, bildiklerimizi anlıyoruz,
ona göre değer veriyoruz ve değer verdiğimize de inanıyoruz…
Hacı Bektaş-ı Veliye “Şişenin içine şarap koysak,
gırtlağını tıkasak ve denize atsak, 40 yıl denizde kalsa ve çıkarsak şişe temiz midir, yoksa necis
midir?” diye sormuşlar. O da “Necistir, çünkü şişe 40
yıl denizde kaldı ama gırtlaktan aşağıya su gitmedi
ki temiz olsun” demiş. Kur’an-ı Kerim ve ibadetlerimiz
gırtlağımızdan aşağıya geçip kalbe gitmez, davranışlarımıza ve yaşantımıza yansımazsa, 40 yıl denizde kalan
gırtlağı tıkalı şarap şişesinden farkımız olmaz.
İsteklerimizi yerine getirirken bildiklerimizle değil,
içinden değer verip kabul ettiğimiz ve inandığımız bir
tanesine göre yapmaya başlıyoruz. Neyi, nerede, neden ve nasıl yapacağımıza verdiğimiz karar ile günlük
yaşantımızdaki hal ve hareketlerimiz, insanlarla
ilişkilerimiz, ticaretimiz, hak ve hukukumuz şekilleniyor. Bu da kişilik ve karakter bütünümüzü oluşturuyor, oluşan kimliğimiz ile olması gereken kimliğimiz
kıyaslandığında ahlaklı veya ahlaksız şeklinde niteleniyoruz.
Hiç akılsız bilgi, bilgisiz inanç, inançsız ahlak olur
mu?
İşte Ramazan ve Oruç, hazırlandığımız manevi iklimi
tüm hayatımıza yansıtarak, günlük yaşantımızda
yaptığımız şeylerin de ibadet olduğu bilinci ile her
an Allah’ın huzurunda olduğumuzu unutmadan,
yaradılıştaki saflığımızda bir yaşam sürmeye vesile
olmalı…
4
Yorum
Temmuz 2012
AKADEMİK KÖRLÜK
Üniversiteler ülkelerin geleceklerinin teminatıdır…
Bu yüzdendir ki tüm uluslar
üniversitelerine ya da üniversite
ile eşdeğer eğitim kurumlarına
ve burada yetişecek gençliğe son
derece önem verirler.
Rektör kendi çizgisini, ideolojisini yetişecek nesile diretemez,
empoze edemez.
Bilinir ki bu eğitim yuvasından
bilgi yükü yüklenerek ayrılan
kişi yeni tohumlar ekmek adına
ülkenin dört bir tarafına yayılır.
Ekilen bu tohumun sağlam olması
durumunda ülkenin geleceğinin
aydınlık ve yine ekilen bu tohumun çürük olması durumunda
da ülkenin geleceğinin karanlık
olacağı düşünülür.
Rektör bulunduğu konumun
öneminin farkında olacak. Tabiri
caiz ise üniversiteyi, babasının
çiftliği gibi kullanamayacak.
Etmemelidir.
Atalarımız ne güzel demiş,
“ Adama adam gerek adam etsin
adamı, adam adam olmayınca
adam edemez adamı”
Hz. Ömer’in adaletini bilirsiniz.
Dillere destan bu adalet timsali halife Fırat’ın kenarında bir
kuzuyu kurt kapsa ben mesulüm
diyordu.
İşte sorumluluk!
Peki ya siz!
Mezun olan her öğrencinin eğitiminin hakkını vererek mezun
olduğuna, gerekli ve yeterli tam
bir eğitim verdirdiğinize, öğrencinin saçı ile başı ile yani kafasının
Elbette ki her ülke yetişen neslin,
kendi ülkesi adına gelecek vadeden bir nesil olarak yetişmesini
ister ve harcanan tüm çabalar
bunun içindir.
Ve yine bilinir ki okumuş cahil
okumamış cahilden daha çok
tehlikelidir.
Ülkelerin geleceklerinin teminatı olan üniversitelerin emin ve
şahsiyet sahibi kişilere emanet
edilmesi ülke adına yapılabilecek
en büyük yatırımdır.
Yıllardır bu ülkede yaşayan insanların saçı sakalı, örtüsü ile
uğraşıldı. Tabiri caiz ise insanların
kafalarının içindekinden daha çok
dışı ile uğraşıldı.
Bu yüzdendir ki yıllarca Teknolojide, edebiyatta, sanatta kültürde
ilimde bilimde vs. dünya çapında
yayınlara, yeniliklere, buluşlara,
ülke olarak imza atmak yerine,
halkımızın inançlarına, değerlerine, kültürüne laf atmakla yetinildi.
Bu halkın, inançlarını, değerlerini
görmemezlikten gelen bu eğitim
kurumlarının başındaki en yetkili mercilerin yıllarca bu halk ile
kopuk yaşamadığını kim savunabilir?
Üniversitelere atanan rektörler
siyasi hükümetlerin esiri olmamalıdırlar.
Ve yine bu üniversitelere atanacak
rektörlerin de çok iyi tahlil edilmesi gerekmektedir.
Murat ÇAKIR
[email protected]
rak tanır.
Rektörlük; seçilebilmek için
destek almış olduğu guruplara,
koltuğuna oturduktan sonra
aldığı desteğin diyetini üniversitenin kadrolarını, makamlarını
ve kaynaklarını peşkeş çekmekle
de yapılmaz.
Rektörlük; kendisini tayin eden
makamlara şirin görünmek adına basın önünde pireyi deve gibi
göstermekle de olunmaz.
Bulunduğu ilin halkı ile içli dışlı
olmayan bir rektör, bulunduğu ilin
eksikliklerini göremeyen ve çözüm
önerileri üretemeyen bir rektör bu
halkın geleceğine ne kadar katkı
sunabilir?
Rektörlük fedakârlık ister, cefakâr
olmayı gerektirir. Üretmeyi, bilmeyi, bilmeyi sağlamayı, dinlemeyi, yaşadığı ilin değerlerine sahip
çıkmayı gerektirir.
Öyle sadece bahar şenliklerinde
iki tur atmakla, halayın başını
tutmakla da olunmuyor.
Bu yüzdendir ki;
Tarihi ve sanat eserlerini kaçırmak
ile uğraşan bunu kendisine ilke
edinmiş bir rektörden siz ne kadar
eğitimde duyarlı olmasını beklersiniz. Bunun yetiştireceği öğrencilerin yarın hırsız olmayacaklarının
garantisini kim verebilir?
dışındakilerden çok içindekiler
ile uğraştığınıza sorumluğunuzu
tam olarak yerine getirdiğinizden mesul müsünüz? Yarınımız,
geleceğimiz sağlam. Diyebiliyor
musunuz?
İçiniz rahat mı?
Gece gündüz elinde tuhaf tuhaf
pankartlar ile o miting senin bu
miting benim diye koşturan bir
rektörün yetiştireceği öğrencinin yarın berduş olmayacağının
garantisini kim verebilir?
Mezun olan her öğrenciye en
iyi eğitimi vermenin yanında bu
halk ile de iç içe olduğunuzu. Bu
halkın sorunları ile ilgilenmek
ve bu sorunlara çözüm önerileri
getirmek, bu halkın gelişimi için
yeni yeni projelere imza attığınıza
inanıyor musunuz?
On liraya alabileceği mikroskobu
birilerine rant sağlamak adına
yüz liraya satın alan üniversite
içindeki ihaleleri zengin olmak
için bir rant kapısı gibi gören bir
rektörün yetiştireceği öğrencilerin
yarın ihale satan bir şahsiyetsiz
olmayacağının garantisini kim
verebilir?
Şahsım olarak ben, sorumluluk
açısından baktığım zaman bir ilin
mülki amiri olan Vali’den sonra
rektör olan kişinin sorumlulukta
ikinci sırada geldiğine inanıyorum.
Yapılacak güzel işlerde sevabının
da fazla ancak yapılacak hatalarda
da sorumluluk ve cezasının da kat
be kat fazla olacağına inanıyorum.
Rektörlük etrafını Çin Seddi gibi
ördüğü duvarların içinde fildişi
sarayların üst katlarında oturmakla da yapılmaz.
Siz tüm bu sorumluluklarınızı
yerine getiremezseniz. Elbette
ki halk sizi sadece Türkiye’nin
en büyük tavuk dürüm tüketen
topluluğun başındaki adam ola-
Çok şükür ki, şahsiyet sahibi,
bulunduğu konumun, üstlenmiş olduğu misyonun öneminin
farkında olan, bulunduğu halk
ile iç içe, yaşadığı ilin sorunlarını
kendisine dert edinmiş çözüm
üreten, yaşadığı ilin değerlerine
sahip çıkan rektörlerimiz de var ve
yetişiyor.
Ancak yukarıda saydığımız değerlerin çok daha dışında farklı
amaçlar, hayaller peşinde koşan,
ülkenin geleceğinin teminatı
olan gençlerin yetişmelerinden
çok ihalelerin kendisine kazandıracaklarının hesaplarını yapan,
bulunduğu üniversiteyi siyaset
arenasına çeviren, öğrencilerinin
kafasından çok halen dışındakiler
ile uğraşan, her gelen siyasi gücün
karşısında emme basma tulumba
gibi eğilip bükülen rektörler de
mevcut ne yazık ki.
İşte gerçek akademik körlük bu!
Sorarım size gözlerini herhangi bir
sebepten dolayı kaybetmiş görme
engelli kardeşlerim mi, Yoksa bu
gibi okumuş ancak egoları yüzünden gerçekleri göremeyecek kadar
kör olanlar mı gerçek kör?
Ekonomi
Boyada kalite,
Fiyatta Tercih;
Gülerbay Boya Kimya Sanayi A.Ş. Dolphinday Markası ile
tüketicinin, kaliteye ekonomik fiyat seçenekleriyle ulaşma
talebini karşılamak için kapasitesini arttırarak emin adımlarla yoluna devam ediyor.
2001 yılında Van’da inşaat grubu boyaların üretimin yapmak ve
pazarlamak amacı ile Gülerbay A.Ş.
Boya ve Kimya Sanayi Anonim
Şirketi’ni kurduklarını ve 2011 yılı
sonlarına kadar da Van İŞGEM’de
üretim faaliyetlerini sürdürdüklerini söyleyen Gülerbay Boya Kimya
Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
Nuri Güleryüz, “2012 yılı başlarından itibaren Van Organize Sanayi
Bölgesi’nde oluşturduğumuz modern tesislerde üretimimizi sürdürüyoruz” dedi.
5
Temmuz 2012
YILLIK 15 BİN TON ÜRETİM
KAPASİTESİ
Hazırladıkları projeler ile DAKA ve
KOSGEB’den katkı alarak modern
ARGE ve KALİTE KONTROL LABORATUARLARI kurduklarını belirten
Güleryüz, “ Van Organize Sanayi
Bölgesi’nde 5.500 m2 açık ve 1.800
m2 kapalı alana sahip modern üretim tesislerimizde oluşturduğumuz
arge ve kalite kontrol laboratuarları
ile birlikte yüksek kapasiteli tezgah
ve techizat ilaveleri yaparak, 15 bin
ton yıllık üretim kapasitesine ulaştık” dedi.
İnşaat & Sanayi Boyaları
TSE BELGELİ SU VE SENTETİK
BAZLI BOYALAR
Dolphinday markası ile TSE Kalite
Belgesi alarak üretimi sürdürdüklerine vurgu yapan Güleryüz, “Ürün
portföyümüzde su ve sentetik bazlı
boya olarak toplam 32 adet ürün
yer alıyor. Tescilini yaptırdığımız
Dolphinday markası ile TS 39, TS
5808, TS 7847 ve TS 11651 TSE
Kalite Belgelerini aldık. Böylece
kalite standardı konusunda altyapı
çalışmalarımızı tamamladık.
HEDEFİMİZ DÜNYAYA AÇILMAK
Dünyaya açılmak için ihracat ça
lışmalarını tamamlama aşamasına geldiklerini belirten Güleryüz,
“Tesis, kapasite ve standardizasyon
ile ilgili altyapı çalışmalarımızın
ardından 2013 yılı hedeflerimiz
Nuri Güleryüz
Yönetim Kurulu Üyesi
arasında yer alan, özellikle Türkî
Cumhuriyetlere, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika ülkelerine gerçekleştirilecek
ihracat çalışmalarımızı da tamamlama aşamasına getirdik. Şirketimizin
kuruluşundan itibaren benimsediğimiz; tüm müşterilerimizin sürekli
memnuniyetini sağlamak üzere,
üst düzey kalite anlayışımız çerçevesinde, bilgimizi ve iletişimimizi
devamlı arttırarak boya pazarında
seçkin boya markaları arasında
yer almak; ilkemizden sapmadan
çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız” dedi.
İnşaat & Sanayi Boyaları
6
Eğitim
Temmuz 2012
Eğitimde başarının adı
BAHÇEŞEHİR
Deprem ile birlikte yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen idare ve öğretmenler olarak insanüstü
gayretle çalıştıklarını belirten Van Bahçeşehir Koleji Kurucusu Fırat Atlıhan, “Emeklerimizin
karşılığını 2012 SBS VAN İL 1.Sİ çıkararak aldık” dedi.
mutlu’’dedi.
BAHÇEŞEHİR AHLAKLI
BİREYLER YETİŞTİRMEYİ
İLKE EDİNDİ
2007-2008 Eğitim-Öğretim yılında, Y.Y.Ü kampüsünde hizmete
başlayan Bahçeşehir Koleji, akademik yönden başarılı bireyler yetiştirmekle birlikte, en az bir yabancı
dil bilen, en az bir enstrüman çalan,
sporun en az iki dalında başarılı
olan, teknolojiyi doğru ve yararlı
kullanabilen, hızla gelişen dünyaya
uyum sağlayıp; sosyal, özgüvenli,
dürüst ve ahlaklı bireyler yetiştirmeyi ilke edinmiştir.
BAHÇEŞEHİR AKADEMİK
BAŞARININ ÖNCÜSÜ
Van Bahçeşehir Koleji yönetimi;
bireysel başarıyı kutlarken, asıl
başarının “Her öğrencinin yol
alması” olduğunu benimsiyor. Van
Bahçeşehir koleji ;SBS sınavlarında; hizmet verdiği beş yılın ikisinde, Türkiye’deki yaklaşık 70.000
özel ve devlet okulu içerisindeki en
başarılı ilk 100 okul arasına girerek,
akademik başarının birinci öncülü
olduğunu ispatlamıştır.
ÖĞRENCİ BAHÇEŞEHİR’DE
MUTLU
Akademik başarının işin öğretim
kısmı olduğunu, okulların dershanelerden farklı olarak, eğitim ve
öğretimin birlikte yapıldığı yerler
olduğunu belirten Van Bahçeşehir Koleji Kurucusu Fırat Atlıhan
yaptığı açıklamada “Üniversite
kampüsündeki okul sosyal alanlar
ve teknolojik donanım açısından
yetersizdi. Dolayısıyla; 2010-2011
eğitim-öğretim sezonunda ilimize, gerek fiziki yapısı, gerek sosyal
alanların zenginliği, gerek teknolojik donanımlarıyla bölgede emsali
olmayan, ülkemizde çok rahat ilk
3’e girebilecek bir okul kampüsünü
kazandırdık. Böylece öğrencilerimiz; kendilerini mutlu edecek, var
olan stres ve elektriklerini atmalarını sağlayacak sosyal zenginliklerle akademik başarıya daha
rahat ulaşacak. Çünkü kişi mutlu
olduğu yerde çok daha başarılı
olur. Öğrenci bizim okulumuzda
“EMEK VERDİK KARŞILIĞINI
BAŞARI İLE ALDIK”
Öğrencilerinin özgüvenli olmalarını
çok fazla önemsediklerini belirten
Atlıhan; “Birçok yetişkin, topluluk
karşısında Türkçe olarak kendisini
ifade edemezken, bizim öğrencimizin İngilizce sunum yapabiliyor
olması, okulumuzun yabancı dil
eğitimine verdiği önemi gösteriyor.
Bilindiği üzere ilimizde 23 Ekim ve
9 Kasım tarihlerinde büyük depremler yaşandı. Yaşanan bu büyük
felaket sonrası il dışına çıkmayı
tercih eden öğrenci ve velilerimizin gittikleri illerdeki Bahçeşehir
Kolejleri’nde ücretsiz olarak hizmet almaları sağlandı. Öğretmen
kadrosunun tamamına sahip çıkıp,
hiçbir şekilde mağdur olmamaları
sağlandı. Veli ve öğrenci ile sürekli iletişim içinde olundu. 2 Ocak
tarihi ile tekrar eğitim ve öğretime
başlayan okul idare ve öğretmen-
Fırat ATLIHAN
leri insanüstü gayretle çalışarak 9
aylık eğitim-öğretim müfredatını
4 aya sığdırdı. Bu süreçte sürekli
ek dersler, birebir ve özel derslerle
öğrencilerin var olan eksikleri giderilip, öğrencilerin bu yıldan eksik
çıkmamaları sağlandı. 8.Sınıflarla
son iki ay akşam saat 21.00 a kadar
çalışma yapan idare ve öğretmenler
olarak bizler; 2012 SBS VAN İL 1.Sİ
çıkararak emeklerimizin karşılığını
aldık” dedi.
VAN’A ‘BAHÇEŞEHİR
ÜNİVERSİTESİ’ MÜJDESİ
Van’daki eğitim-öğretimin öncülüğünü yaptıklarını belirten Atlıhan;
“Amacımız ilimizde eğitim-öğretim
anlayışını Türkiye standartlarına
değil, Avrupa standartlarına taşımaktır. Bu bağlamda ilimize Bahçeşehir Üniversitesini taşımak için
proje çalışmalarımızın hızla devam
ettiğini tüm Vanlı hemşerilerimize
duyuruyorum” şeklinde konuştu.
Tanıtım
Temmuz 2012
7
8
Medya
Temmuz 2012
Van’da yayınlanan aylık bölgesel ekonomi içerikli Doğunun Markaları Gazetesi
görücüye çıktı.
Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker
gazeteye tam not verdi.
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı 2012 1.
Olağan Kalkınma Kurulu Toplantısı’na
katılmak üzere Hakkâri’ye gelen Kalkınma
Bakanı Cevdet Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehdi Eker’e Yazı İşleri Müdürü
Ziya Türk birer adet Doğunun Markaları
Gazetesi hediye etti. Gazeteyi inceleyen
bakanlar, gazetenin doğuda önemli bir görev üstlendiğini belirterek başarılar diledi.
Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ile birlikte
Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen
Van Valisi Münir Karaloğlu Doğu Anadolu
Bölgesi’nde alanında bir boşluğu dolduran
Mehdi Eker
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Şimşek
Maliye Bakanı
Münir Karaloğlu
Van Valisi
gazetenin yayın alanını genişleterek her
geçen gün daha çok gelişip güzelleştiğini
söyledi.
Muş Valisi Ali Çınar ise Doğunun Markaları
Gazetesi’ni inceleyip değerlendireceğini
söyledi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde alanında ilk ve
tek olan 10 bin tirajlı Van merkezli aylık
bölgesel ekonomi gazetesi Doğunun Markaları, bölgedeki tarihi kültürel zenginliklerin, ekonomik ve ticari faaliyetlerin, kurum,
kuruluş ve firmaların hem bölge içinde hem
de Türkiye genelinde tanıtımını yapıyor.
Cevdet Yıldız
Kalkınma Bakanı
Ali Çınar
Muş Valisi
Münir Karaloğlu
Van Valisi
Nurettin Yılmaz
Bitlis Valisi
D Din
inl lem
enm ek
ek ve
İç
in.
..
Gazetemiz;
YAYIN AKIŞI
08:00-11:00 LEVENTLE SEVGİ DUVARI
11:00-13:00 ERCAN
13:00-17:00 CANANLA HAYAT PENCERESİ
17:00-19:00 YOLCU
19:00-21:00 ERDALLA KEYFİ ALEM
21:00-23:00 CAMBAZ
Reklam İrtibat Telefonu
0432 216 02 15
www.radyovan.com
* Cumhurbaşkanı, Hükümet üyeleri
* Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan kurumlar, sivil toplum örgütleri, firmalar
* Bölge milletvekilleri,
* Van, Hakkari, Bitlis, Muş, Ağrı, Iğdır illerinin tüm ilçe kaymakamları
ve belediye başkanları,
* 81 il valiliği, 81 il belediye başkanlığı, TOBB ve bağlı odaların tamamı,
* Üniversite rektörleri, kalkınma ajansları genel sekreterlerine dağıtılmaktadır.
Doğunun Markaları Gazetesi
10 Bin Tirajı İle Doğunun İlk Bölgesel Yayını
Doğuda Bölgesel Tanıtımın Tek Adresi
Doğunun Markaları Gazetesi Reklamlarınız İçin
Tel: 0 432 214 84 83 - 215 15 06 Gsm: 0 506 599 10 91 - 0 506 657 06 45
e-mail: [email protected]
[email protected]
Yorum
Ekonomi
Temmuz 2012
9
Seramiğin tek adresi:
DERYA YAPI
Derya Yapı Sanayi Van’a bir yenilik getirdi. Bien Seramik Mağazası’nı Milli Egemenlik Caddesi Endüstri Meslek Lisesi karşısında hizmete açan Derya Yapı, bölgede
seramiğin tek adresi olma yolunda ilerliyor.
Derya yapı olarak 2005 yılından bu
yana üçüncü kuşak olarak yeniden
Van’ da seramik ve banyo tamamlayıcı ürünleri alanında hizmet
verdiklerini belirten Derya Yapı
Yetkilisi “ Gücümüzü ve deneyimizi birinci ve ikinci kuşak büyüklerimizin 1950 li yıllardan getirdiği
başarılı inşaat malzemesi tedarikçisi serüveninden alan Derya Yapı
olarak sürekli kendisini yenileyen,
estetik ve kaliteyi ön planda tutan kimliğiyle özelde Van, genelde
Ağrı,Muş,Bitlis,Hakkari il ve ilçelerinde onlarca satış noktasında bölge
halkına hizmet vermekteyiz” dedi.
SERAMİK VE BANYO
DÜNYASINA TAZE BİR SOLUK
Deprem sonrası inşaat bilinç ve
kalitesinin yükselmesi konusunda
oluşan ortak bakış açısı doğrultusunda bünyesindeki iddialı markalarla bölge esnafına örnek olmayı
amaç edindiklerinin altını çizen
Derya Yapı Yetkilisi, “Ülkemizde ve
dünyada sektörel yenilikleri sürekli
takip edip ,bu yenilikleri müşterilerimizle buluşturmaktan büyük keyif
alıyoruz” dedi.
Geçtiğimiz günlerde 900 m2 lik
yeni teşhir mağazasını açan Derya
Yapı seramik ve banyo dünyasına
taze bir soluk getirdi.
Bölge halkının üst beklentilerinin
bilincindeki personeliyle müşterilerini yönlendiren her türlü mimari ve
danışma desteği veren Derya Yapı,
bu sayede iç mekânlara yeni bir
heyecan katmaya çalışan kimliğiy-
Ekonomi
le, kısa zamanda bütün dikkatleri
üstüne çekmeyi başardı.
“ TÜKETİCİYİ ULUSLAR ARASI
PİYASADA KANITLANMIŞ
ÜRÜNLERLE
BULUŞTURUYORUZ”
Kendisini uluslar arası piyasalarda
kanıtlamış olan ürünleri müşterileri
ile buluşturmanın haklı gururunu
ve ayrıcalığını yaşadıklarını belirten Derya Yapı Yetkilisi, “Öncelikli faaliyet alanımız olan seramik
satıcılığına Tamsa Seramik Bölge
Bayiliği’nden sonra, Ankara Seramik ve özellikle BİEN Seramik bölge
bayiliğini katmanın haklı gururunu
bugünlerde yaşamaktayız.
BİEN Seramik’in Almeria, Onix,
Marmara, Elhamra gibi tarihsel
dokuları günümüze taşıyan renkleri
ile , İnci, Barca, Tessera ile post
modern çizgilerini halkımızla buluşturmanın heyecanıyla işimizi daha
çok sevdiğimizin farkına vardık”
şeklinde konuştu.
DERYA YAPI olarak; BİEN SERAMİK, ANKA SERAMİK, POLİTEK
BANYO, PETEK BANYO, ECA,
NEWARK, ORFE BANYO, İDEVİT VİTRİFİYE, BİEN VİTRİFİYE
ve YAPI KİMYASALLARI ile BASF
(YKS) İzolasyon Grubu malzemeleri
gibi kendisini uluslar arası piyasada
kanıtlamış olan ürünleri müşterilerine ulaştırdıklarını dile getiren Derya Yapı yetkilisi, “Bu yüzden farklı
olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. Daha
kaliteli, yaşanılır ve keyifli mekânlar
yaratmaya devam edeceğiz; çünkü
kendimize çok güveniyoruz” dedi.
10
Ekonomi
Temmuz 2012
Teşvik Sistemi
Ekonomi Bakanlığı tarafından
Mayıs 2012 tarihinden önce uygulanmakta olan teşvik sistemi;
• Yatırım döneminde vergi indirimi,
• Yeni bölgesel harita,
• 2011 sonu itibariyle azalan destek oran ve sürelerinin artırılması,
• Desteklenen yatırım konularının
gözden geçirilmesi,
• Stratejik ve teknolojik dönüşümü sağlayacak yatırımların desteklenmesi,
• En az gelişmiş bölgelerde, yatırımlara sağlanan destek miktarının
artırılması,
gibi nedenlerden dolayı düzenleme
yapılması ihtiyacı olmuştur.
Kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda tasarrufların katma değeri
yüksek yatırımlara yönlendirilmesi,
üretim ve istihdamın artırılması,
uluslararası rekabet gücünü artıracak ve araştırma- geliştirme içeriği
yüksek bölgesel ve büyük ölçekli
yatırımlar ile stratejik yatırımların özendirilmesi, uluslararası
doğrudan yatırımların artırılması,
bölgesel gelişmişlik farklılıklarının
azaltılması, kümelenme ve çevre
korumaya yönelik yatırımlar ile
araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla
Yeni Teşvik Sistemi uygulanmaya
başlanmıştır.
UYGULAMALAR
• 15.06.2012 tarih ve 2012/3305
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe giren yeni teşvik sis
temi 4 farklı uygulamadan oluş-
Destek Unsurları
Genel Teşvik
Uygulamaları
Büyük Ölçekli
Yatırımların
Teşviki
Bölgesel Teşvik
Uygulamaları
Stratejik
Yatırımların
Teşviki
KDV İstisnası
Gümrük Vergisi
Muafiyeti
Vergi İndirimi
Desteği*
Sigorta Primi
Desteği*
Faiz Desteği **
Yatırım Yeri Tahsisi
KDV İadesi***
Bu uygulamalar kapsamında sağlanacak destek unsurları tabloda
gösterilmiştir.
* Yatırımın 6. bölgede gerçekleştirilmesi halinde sağlanır
** Bölgesel teşvik uygulamalarında, yatırımın 3., 4., 5. veya 6 . bölgelerde gerçekleştirilmesi halinde sağlanır.
*** Sabit yatırım tutarı 500 Milyon TL üzerinde olan stratejik yatırımlara sağlanır.
1- Genel Teşvik Uygulamaları
2- Bölgesel Teşvik Uygulamaları
3- Büyük Ölçekli Yatırımların
Teşviki
4- Stratejik Yatırımların Teşviki
• Asgari sabit yatırım tutarı,
uygulamalara göre aşağıdaki gibi
belirlenmiştir.
• Genel Teşvik Sistemi’nde asgari
sabit yatırım tutarı,
o 1. ve 2. bölgelerde 1 Milyon TL
o 3., 4., 5. ve 6. bölgelerde 500
Bin TL’dir.
• Bölgesel Teşvik Uygulamaları
için asgari sabit yatırım tutarı 1.
ve 2. bölgelerde 1 Milyon TL’den,
diğer bölgelerde ise 500 Bin TL’den
başlamak üzere desteklenen her
Teşvik uygulamaları açısından illerin gelişmişlik düzeyini gösteren
bölgesel harita ve il dağılımı tabloda yer almaktadır.
Teşvik belgesi kapsamında yurt
dışından temin edilecek yatırım
malı makine ve teçhizat için gümrük
vergisinin ödenmemesi şeklinde
uygulanır.
Vergi İndirimi:
Gelir veya kurumlar vergisinin,
yatırım için öngörülen katkı tutarına ulaşıncaya kadar, indirimli olarak
uygulanmasıdır.
Sigorta Primi İşveren
Hissesi Desteği
Gelir Vergisi Stopajı
maktadır:
Naci ÖZDEMİR
KOBİ Uzman Yardımcısı
KOSGEB / VAN
bir sektör ve her bir il için ayrı ayrı
belirlenmiştir.
• Büyük Ölçekli Yatırımlar için asgari sabit yatırım tutarı 50 Milyon
TL’den başlamak üzere sektörüne
göre farklı büyüklüklerle tanımlanmıştır.
• Stratejik Yatırımlar için asgari sabit yatırım tutarı 50 Milyon
TL’dir.
DESTEK UNSURLARI
Katma Değer Vergisi İstisnası:
Teşvik belgesi kapsamında yurt
içinden ve yurt dışından temin
edilecek yatırım malı makine ve
teçhizat için katma değer vergisinin
ödenmemesi şeklinde uygulanır.
Gümrük Vergisi Muafiyeti:
1. Bölge
Ankara
Antalya
Bursa
Eskişehir
İstanbul
İzmir
Kocaeli
Muğla
8 İL
2. Bölge
Adana
Aydın
Bolu
Çanakkale
Denizli
Edirne
Isparta
Kayseri
Kırklareli
Konya
Sakarya
Tekirdağ
Yalova
13 İL
3. Bölge
Balıkesir
Bilecik
Burdur
Gaziantep
Karabük
Karaman
Manisa
Mersin
Samsun
Trabzon
Uşak
Zonguldak
12 İL
Sigorta Primi İşveren Hissesi
Desteği:
Teşvik belgesi kapsamı yatırımla
sağlanan ilave istihdam için ödenmesi gereken sigorta primi işveren
hissesinin asgari ücrete tekabül
eden kısmının Bakanlıkça karşılanmasıdır.
Gelir Vergisi Stopajı Desteği:
Teşvik belgesi kapsamı yatırımla
sağlanan ilave istihdam için belirlenen gelir vergisi stopajının terkin
edilmesidir. Sadece 6. bölgede
gerçekleştirilecek yatırımlar için
düzenlenen teşvik belgelerinde
öngörülür.
Sigorta Primi Desteği:
Teşvik belgesi kapsamı yatırımla
sağlanan ilave istihdam için ödenmesi gereken sigorta primi işçi hissesinin asgari ücrete tekabül eden
kısmının Bakanlıkça karşılanmasıdır. Sadece 6. bölgede gerçekleştirilecek bölgesel, büyük ölçekli ve
stratejik yatırımlar için düzenlenen
teşvik belgelerinde öngörülür.
Faiz Desteği:
Faiz Desteği, teşvik belgesi kapsamında kullanılan en az bir yıl vadeli
yatırım kredileri için sağlanan bir
finansman desteği olup, teşvik
4. Bölge
Afyonkarahisar
Amasya
Artvin
Bartın
Çorum
Düzce
Elazığ
Erzincan
Hatay
Kastamonu
Kırıkkale
Kırşehir
Kütahya
Malatya
Nevşehir
Rize
Sivas
17 İL
5. Bölge
Adıyaman
Aksaray
Bayburt
Çankırı
Erzurum
Giresun
Gümüşhane
Kahramanmaraş
Kilis
Niğde
Ordu
Osmaniye
Sinop
Tokat
Tunceli
Yozgat
16 İL
6. Bölge
Ağrı
Ardahan
Batman
Bingöl
Bitlis
Diyarbakır
Hakkari
Iğdır
Kars
Mardin
Muş
Siirt
Şanlıurfa
Şırnak
Van
15 İL
Ekonomi
belgesinde kayıtlı sabit yatırım
tutarının %70’ine kadar kullanılan
krediye ilişkin ödenecek faizin veya
kâr payının belli bir kısmının Bakanlıkça karşılanmasıdır.
Yatırım Yeri Tahsisi:
Teşvik Belgesi düzenlenmiş yatırımlar için Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yatırım yeri tahsis edilmesidir.
Katma Değer Vergisi İadesi:
Sabit yatırım tutarı 500 milyon
Türk Lirasının üzerindeki Stratejik
Yatırımlar kapsamında gerçekleştirilen bina-inşaat harcamaları için
tahsil edilen KDV’nin iade edilmesidir.
1-) GENEL TEŞVİK
UYGULAMALARI
o 20 Milyon Türk lirası üzeri belirli
ilaç ve savunma sanayi yatırımları,
o Test merkezleri, rüzgar tüneli ve
bu mahiyetteki yatırımlar (otomotiv, uzay veya savunma sanayine
yönelik olanlar),
o Asgari 50.000 m2 kapalı alana
sahip uluslararası fuar yatırımları,
o Özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim
yatırımları.
o Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen ARGE projeleri neticesinde elde edilen
ürünlerin üretilmesine yönelik
yatırımlar,
Teşvik edilmeyecek veya teşviki
için aranan şartları sağlayamayan
yatırım konuları hariç olmak üzere,
asgari sabit yatırım tutarı ve kapasiteler üzerindeki yatırımlar bölge
ayrımı yapılmaksızın Genel Teşvik
Uygulamaları kapsamında desteklenmektedir.
2-) BÖLGESEL TEŞVİK
UYGULAMALARI
Bölgesel Teşvik Uygulamalarında
her ilde desteklenecek sektörler,
illerin potansiyelleri ve ekonomik
ölçek büyüklükleri dikkate alınarak tespit edilmiş olup, bölgelerin
gelişmişlik seviyelerine göre yardım
yoğunlukları farklılaştırılmıştır.
KDV İstisnası
Gümrük Vergisi Muafiyeti
Destek
Süresi
OSB Dışı
VAR
VAR
VAR
Gümrük Vergisi Muafiyeti VAR
VAR
VAR
25
30
30
2 yıl
Vergi İndirimi
Yatırıma
OSB Dışı
Katkı
Oranı (%) OSB İçi
Sigorta Primi
İşveren Hissesi
Desteği
Destek
Süresi
OSB İçi
OSB Dışı
OSB İçi
5
6
7
8
9
10
11
V
VI
VAR
VAR
VAR
VAR
VAR
VAR
VAR
VAR
15
20
VAR
VAR
VAR
VAR
25
30
40
50
20
25
30
40
50
55
2 yıl
3 yıl
5 yıl
6 yıl
7 yıl
10 yıl
OSB İçi
3 yıl
5 yıl
6 yıl
7 yıl
10 yıl
12 yıl
VAR
VAR
İç Kredi
VAR
VAR
VAR
VAR
3 Puan
4 Puan
5 Puan
7 Puan
1 Puan
1 Puan
2 Puan
2 Puan
VAR
35
40
50
60
35
40
50
60
65
3 yıl
5 yıl
6 yıl
7 yıl
10 yıl
6 yıl
7 yıl
10 yıl
12 yıl
VAR
VAR
VAR
VAR
Sigorta Primi Desteği
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
10 yıl
Gelir Vergisi Stopajı Desteği
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
10 yıl
Sağlanan destek oran ve süreleri özet olarak tabloda gösterilmiştir.
firmaların sektörel işbirliğine dayalı
entegrasyon yatırımları,
4-) STRATEJİK
YATIRIMLARIN TEŞVİKİ
İthalat bağımlılığı yüksek olan ara
malı veya ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar stratejik yatırımların
teşviki uygulamaları kapsamında
desteklenmektedir. Bu kapsamda
desteklenecek olan yatırımların
aşağıdaki kriterlerin tamamını sağlamaları gerekmektedir.
o Asgari sabit yatırım tutarının 50
milyon TL olması,
o Yatırım konusu ürünle ilgili
yurtiçi toplam üretim kapasitesinin
ithalattan az olması,
o Yatırımla sağlanacak asgari katAsgari Sabit
Yatırım Tutarları
(Milyon TL)
1000
200
200
200
50
ma değerin %40 olması (rafineri ve
petrokimya yatırımlarında bu şart
aranmayacaktır),
o Üretilecek ürünle ilgili toplam
ithalat değeri son 1 yıl itibariyle
en az 50 Milyon $ olması (yurt içi
üretimi olmayan mallarda bu şart
aranmayacaktır)
MÜRACAAT
Teşvik belgesi müracaatları, tebliğle
belirlenecek bilgi ve belgelerle Ekonomi Bakanlığına yapılır. Ancak, genel teşvik uygulamaları kapsamında
yer alan ve sabit yatırım tutarı
onmilyon Türk Lirasını aşmayan,
tebliğle belirlenecek yatırımlar için
yatırımcının tercihine bağlı olarak
yatırımın yapılacağı yerdeki yerel
birimlere de müracaat edilebilir.
Müracaat sahibi tarafından; teşvik
belgesine ilişkin müracaatın Bakanlığa yapılması halinde 400 TL
Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi
hesabına, yerel birimlere yapılması halinde 300 TL Bakanlık Döner
Sermaye İşletmesi hesabına, 100
TL ise ilgili yerel birim hesabına
yatırılır. Bu meblağlar hiçbir surette
iade edilmez.
Detaylı Bilgi için:
50
Teşvik Bilgi Merkezi
Web:
http://www.resmigazete.gov.tr/
eskiler/2012/06/20120619-1.htm
E-Posta:
[email protected]
Telefon: 444 43 63
STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI
Destek Unsurları
KDV İstisnası
Gümrük Vergisi Muafiyeti
Yatırıma Katkı
Vergi İndirimi
Oranı (%)
Sigorta Primi
İşveren Hissesi
Destek Süresi
Desteği
Yatırım Yeri Tahsisi
Faiz Desteği
I
II
BÖLGELER
III
IV
VAR
VAR
VAR
Döviz / Dövize
Endeksli Kredi
2 Puan
Sigorta Primi Desteği
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
10 yıl
Gelir Vergisi Stopajı Desteği
Gelir Vergisi Stopajı Desteği
YOK
YOK
YOK
YOK
YOK
10 yıl
KDV İadesi
Sigorta Primi Desteği
VI
7 yıl (6. Bölgede 10 Yıl)
5 Puan
YOK
V
50
İç Kredi
YOK
Döviz / Dövize Endeksli
Kredi
VAR
VAR
5 yıl
Büyük Ölçekli Yatırımlar
II
VAR
VAR
VAR
Metal Üretimine Yönelik Yatırımlar:
Maden Kanununda belirtilen IV/c grubu metalik madenlerin
12
cevher ve/veya konsantresinden nihai metal üretimine yönelik
yatırımlar (bu tesislere entegre madencilik yatırımları dahil)
I
VAR
3 yıl
Liman ve Liman Hizmetleri Yatırımları
Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı Yatırımları
Motorlu Kara Taşıtları Ana Sanayi Yatırımları
Motorlu Kara Taşıtları Yan Sanayi Yatırımları
Demiryolu ve Tramvay Lokomotifleri ve/veya Vagon İmalatı
Yatırımları
Transit Boru Hattıyla Taşımacılık Hizmetleri Yatırımları
Elektronik Sanayi Yatırımları
Tıbbi Alet, Hassas ve Optik Aletler İmalatı Yatırımları
İlaç Üretimi Yatırımları
Hava ve Uzay Taşıtları ve/veya Parçaları İmalatı Yatırımları
Makine (Elektrikli Makine ve Cihazlar Dahil) İmalatı Yatırımları
BÖLGELER
III
IV
VI
VAR
1 Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri İmalatı
2 Kimyasal Madde ve Ürünlerin İmalatı
3
4
4-a
4-b
V
Yatırım Yeri Tahsisi
Yatırım Konuları
OSB Dışı
Yatırım Yeri Tahsisi
Faiz Desteği
KDV İstisnası o OSB’lerde yapılacak yatırımlar,
o Aynı konuda faaliyet gösteren
BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMALARINDA SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI
Sigorta Primi
İşveren Hissesi
Desteği
II
• Bölgesel veya Büyük Ölçekli
Yatırımların Teşviki Uygulamaları kapsamında vergi indirimi
ve sigorta primi işveren hissesi
desteği açısından bir alt bölge
destekleri sağlanacak yatırımlar
şöyledir:
Sıra No
BÖLGELER
III
IV
I
BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR
o Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen Kültür ve Turizm Koruma
ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak
turizm yatırımları,
o Madencilik yatırımları,
o Demiryolu ve denizyolu ile yük
veya yolcu taşımacılığına yönelik
yatırımlar,
Vergi İndirimi
Destek Unsurları
3-) BÜYÜK ÖLÇEKLİ
YATIRIMLARIN TEŞVİKİ
• Bölgesel Teşvik Uygulamaları
kapsamında 5. Bölge destekleri
ile desteklenecek yatırım konuları
şöyledir:
Yatırıma
Katkı Oranı
(%)
BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR İÇİN SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI
Aşağıda belirtilen 12 yatırım konusu, büyük ölçekli yatırımların teşviki
çerçevesinde desteklenmektedir.
Destek Unsurları
11
Temmuz 2012
10 yıl (Sadece 6. Bölgede Gerçekleştirilecek Yatırımlar
İçin)
10 yıl (Sadece 6. Bölgede Gerçekleştirilecek Yatırımlar
İçin)
VAR (Sadece 500 Milyon TL ve üzeri yatırımlar için)
12
Sağlık
Temmuz 2012
Kürtaj Tartışmasının Neresindesiniz?
Bir sağlık araştırmacısı olarak işim gereği değişik konularda araştırmalar yapıyorum.
2006-2008 yılları arasında ABD’de kürtaj verilerini inceleyen bir çalışmada görevliydim. Her yıl büyük kürtaj klinilerini ziyaret ederek uygulamaları ve klinik içi operasyonları denetlemem gerekiyordu.
Fatoş Şimşek, MPH / Halk Sağlığı Analisti / [email protected]
Kürtaj kliniklerinin önünde bekleyen, kürtaj karşıtı protestocuların
arasından geçerek kliniğe girmek
her ziyaretimde zor olurdu. Protestocular doğal olarak kliniğe giren
kadınların hepsini kürtaj için gelmiş sanıyorlardı. Amaçları broşür
dağıtarak ve beyin yıkama teknikleri
kullanarak, kadını verdiği karardan
vaz geçirmekti.
ABD’de bu mentalite hiç değişmedi, hala kürtaja karşı olanların
dindar bir itina ile kliniklerin önünde beklediğini ve kadınların fikrini
değiştirmeye uğraştıklarını görmek
anormal değildir. Gündeme bağlı
olarak kızgın atmosfer tırmanıştaysa, doktorların kliniğe girerken veya
çıkarken saldırıya uğradığı da olur.
ABD’de kürtaj belki de en çok tartışma yaratan sağlık konularından
biridir. Bunun en belirgin nedeni
kürtaj olgusunun bilinen bütün etikleri, duyguları ve kanunları yüzyüze
getirmesidir. Haklı veya haksız tartışması yapmadan şu kadarını söyleyebilirim ki kürtaj ahlaki, sosyal
ve tıbbi çelişkiler doğurur. Bunların
sonucu olarak ortaya hem duygusal
hem de saldırgan bir atmosfer çıkar.
Dolayısıyla kürtaj karşıtı ve kürtaj
yanlısı gruplar tartışmayı bitmez
tükenmez bir enerjiyle sürdürür.
Kürtaj yanlıları, kararın bebeği
taşıyan kadına ait olduğunun ve
kimsenin buna karışamayacağının
sözcülüğünü yapar.
nün zürriyetini (dölünü)
taşımaya zorlayacaktır.
Kürtaj karşıtı olanlarsa, bebeğin ana
rahmine düşmesiyle canlı bir varlık
olduğunu ve bebeğin de legal haklarının varlığını savunur.
Kürtaj birçok
durumda kadının
kendi vücudunu
ve hayatını
kontrol
et-
Şimdi her iki tarafa ait düşünceleri
açık ve samimi bir şekilde paylaşmak istiyorum.
Kürtaj Yanlısı Düşünceler:
Kürtaj yanlısı olanlar kürtajın legal
olması gerektiği görüşündedir.
Kürtaj legal olmaktan çıkarılırsa
kanuni haklarını, mahremiyetlerini
ve özgürlüklerini kaybetmiş olacaklarını savunurlar. Kürtaj yanlısı
düşünceye göre, kadının vücudunda
oluşan her türlü gelişmeden kendisi
sorumludur ve mahremiyet kadına
bırakılmalıdır.
Kürtaj illegal olduğunda fakir kadın
çocuğu yetersiz şartlarda dünyaya
getirip büyütmek zorunda kalacaktır.
Bunu engellemek isteyen kadın, güvenliksiz ve steril olmayan ortamlarda gizli kürtaja yönelecektir.
Kürtajın yasaklanması tecavüze uğramış kadınları ya da ensest
(akraba ile cinsel ilişki) kurbanlarını
toplumsal cezaya mahkum edecektir. Bununla da kalmayıp tecavüzcü-
demek caniliktir, vahşiliktir.
mekte bir
araç olabilir
çünkü kürtaja
ihtiyacı olan kadının hayatı büyük
ihtimalle çalkantı içindedir. Kürtaj
böyle bir kaos sırasında hayat kurtaran araç haline bile dönüşebilir.
Kürtajın gerekliliğini görmezden
gelmek bencillik, haksızlık ve adaletsizliktir. Kadınlar istemedikleri
bebeği doğurmaya zorlanmamalıdır. Kendi kararlarını verirken hem
güvenli kürtaj yaptirabilmeli hem
de kanunlar önünde suçlu durumuna düşmemeliler. Kanun yapıcılar
kadının vücudu hakkında söz sahibi
olamazlar.
Kürtaj Karşıtı Düşünceler:
Kürtaj karşıtı olan gruptan gelen
en belirgin muhalefet şu şekildedir:
Kadının mahremiyet hakkı, ceninin
(ana rahmindeki döllenmiş yumurtanın) hukuki hakkını geçersiz
kılmaktadır.
Birçok insanın belleğinde kürtaj cinayettir. Kürtaj karşıtı olanlara göre
hayat ana rahminde yumurtanın
döllenmesiyle başlar. Bu noktada
cenin 46 kromozoma sahiptir ki bu
sayı hayatta kalabilmesi için gerekli
olan ve normal insan vücudunda
bulunan kromozomların toplamına
eşittir. Yumurta ve spermden gelen
15 bin adet gen yeni bir hayat oluşturmuştur. Yani döllenen yumurta
daha o an canlı bir insandır. Cenin
döllendiği anda bir beyin ve bir kalp
taşımaktadır. Hisleri vardır; sesleri
duyabilir, korku hissine dahi sahiptir. Öyleyse yaşamaya hak kazanmıştır. “Bu bebek hiç olmamalıydı, o
yüzden kürtajla yok edilmelidir!”
Bilimsel çalışmalar kürtajın istenmeyen psikolojik sonuçlar doğurduğunu da ortaya çıkarmıştır. Kadının
kürtaj kararı, hayatının daha sonraki
safhalarında duygusal yükümlülükler getirecektir. Kaybetmişliğin verdiği acı, yanlış kararın üzüntüsü ve
keşkelerle çoğalan pişmanlık kadının
peşini bırakmayacaktır. Verdiği karar
ömrü boyunca suçluluk hissetmesine neden olacaktır. Diğer insanların
bu kararda etkisi olduğunu düşünüp
öfkelenmesi de kaçınılmazdır. Hatta
bazen kürtaj yaptıran kadın terkedilmişlik hissiyle acı çeker. Bebeğini
kürtajla aldırmış birçok kadın utanç
duyar. Eğer etrafındakiler kadını bu
kararından dolayı suçluyorsa, olumsuzluklar katlanarak artar. Kadın
yıllar sonra bile yaptırdığı kürtajdan
dolayı acı çekebilir.
Her hikayenin iki tarafı vardır.
Kürtajın da en az iki büyük yanı var.
En genel haliyle kürtajın artılarını
ve eksilerini dile getirmeye çalıştım. Etrafınızdaki birçok kişi kürtaj
meselesine olumlu veya olumsuz
bakıyordur. Buna siz de dahil olabilirsiniz!
Peki siz kürtaj tartışmasının
neresindesiniz?
Fatoş Şimşek, MPH
Fatoş Şimşek bir Halk Sağlığı
araştırmacısıdır ve ABD’de yasamaktadır. Halk Sağlığı yüksek
lisans eğitimi sırasında, kadın,
anne ve çocuk sağlığını ilgilendiren konularda kapsamlı dersler
almıştır; halihazırda hamilelikleri
araştıran ulusal bir çalışmayı yönetmektedir.
Tanıtım
Temmuz 2012
13
14
Yorum
Temmuz 2012
Çoban Aranıyor!..
Peygamber mesleği yapan çoban,
birçok mitolojik hikâyelere, efsanelere, şiirlere konu olmuştur. Van
Akdamar Adası’nın çoban genç
ile keşiş kızı Tamara hikâyesi en
bilinenler arasındadır. Ancak günümüzde çoban, kavalını çalıp hayvanları otlatan sosyo-kültürel bir
değerden öte hayvancılığın kaderini
etkileyen çok önemli bir unsurdur.
Sosyal güvencesi ve statüsü
olmayan çoban…
Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılık, doğal ve çevresel koşulların
belirlediği ekonomik bir yaşam
biçimidir. Bölgenin arazi yapısı,
iklim koşulları, bitki örtüsü, mera
kalitesi, var olan tarım işletmelerinin yapısı ve bölge halkının sosyo-
ekonomik durumu daha çok küçükbaş hayvancılığa uygundur.
Bilindiği gibi doğada kendiliğinden
yetişen çayır ve meralar, en ucuz
yem kaynaklarıdır. Koyun ve keçiler
de düşük kaliteli meralardan en iyi
şekilde yararlanabilen hayvanlardır.
Var olan potansiyelinden dolayı
Doğu Anadolu, mera hayvancılığının yoğun olarak yapıldığı bir
bölgedir. Bölgede karların erimesi
ve tekrar karla kaplanıncaya kadar
geçen süre içerisinde koyun ve
keçiler otlaklardan yararlanmaya
başlamaktadır. Ayrıca yaylalama
geleneği de vardır. Doğaya bağımlı yürütülen yetiştiricilik çobana
bağımlılığı da beraberinde getirmektedir.
Geleneksel altyapısını koruyan
yöre hayvancılığı zaman zaman
çok önemli sorunlarla karşı karşıya
kalmaktadır. Ekonomik, sosyal ve
teknik nedenlere bağlı olarak gerek
Geçtiğimiz günlerde görsel ve yazılı basında çıkan “Bitlis’in
Güroymak ilçesinde aylık iki bin beş yüz lira maaşla çoban
bulunamıyor” haberi üzerine Güroymaklı çobanların büyük
şehirlerdeki işlerini bırakarak köylerine geri döndüklerini
gördük. İnternet üzerinden yapılan iş ilanlarına baktığımızda
da hayvan bakıcısı ya da çoban adı altında çok sayıda eleman
arandığını görürüz.
hayvan sayısı gerekse hayvancılıkla uğraşanların sayısında azalma
görülmektedir. Çoban masrafının
yüksekliğinin yanı sıra nitelikli çoban bulmaktaki güçlükler, sektörden çıkmak isteyen üreticiler için
süreci daha çok hızlandırmaktadır.
Hayvan sayısı az olan yetiştiriciler
kendi aile işgücünden yararlanarak
hayvanlarını çayır ve meralarda
otlatabilmektedir. Ancak bölgede
genel olarak köy ortak sürüleri oluşturulmakta ve hayvanlar
ortak çoban yönetiminde mera ve
yüksek yaylalara çıkarılmaktadır.
Dışarıdan basit bir iş gibi algılansa
da gerçekte herkes çoban olamaz.
Zaten sürü herkese güvenle teslim
edilemez. Bu nedenle çoban olacak
kişinin, öncelikle güvenilir ve işinin
ehli olmasına dikkat edilir.
Çoban, verimli bir hayvancılığın
temel taşıdır. Tecrübeli ve bilgili bir
çoban, sürüyü nerede otlatacağını,
hangi otların faydalı hangilerinin zararlı olduğunu, hayvanların
otlama ve dinlenme saatlerini ve
su ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını
iyi bilir. Ayrıca doğumu yaklaşan
hayvanı, yavru bakımını, hayvanları
ne zaman kırkacağını, ne zaman
ve nerede yıkayacağını, koç-teke
katım zamanını, hırsızlığa ve vahşi
hayvanlara karşı nasıl önlem alacağını ve hayvan hastalıklarını da iyi
bilir. Hangi hayvan otluyor hangisi
otlamıyor; topallıyor hepsinin farkındadır. Görüldüğü gibi çobanlık
zor iştir ve hayvanları sevmeyen
biri çobanlık mesleğini yürütemez.
Araş. Gör. Dr. Ferda KARAKUŞ
YYÜ Ziraat Fak. Zootekni Bölümü
maliyeti mümkün olduğu kadar
aşağılara çekmek istemektedir. Çoban ise üç öğün yemeğinin ve özel
ihtiyaçlarının karşılanmasını, ürünlerden yararlanmayı ve en önemlisi
de sosyal güvencesinin olmasını
istemektedir. Diğer istekleri ise
toplumda en düşük seviyede insan
muamelesi görmemek ve statüleri
olmadığı için evlenmelerine engel
çıkarılmaması…
Çözüm?
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın
yakın zamanda Hakkâri’de düzenlediği Küçükbaş Hayvan
Çalıştayı’nda, küçükbaş hayvancılığın önündeki engellerden birinin de
çalıştırılacak çoban bulunamaması
olduğu; çobanların eğitimi ve sosyal güvenliği olmadan çalıştırıldığı
ve sorunların bir an önce çözülmesi
gerektiği vurgulanmıştır.
Ancak günümüzde artık kimse
çoban olmak istememektedir. Köylerdeki yaşam kalitesi ve insanların
şehir hayatı yaşamak istemelerinden dolayı özellikle genç nüfus
köylerini terk etmekte ve geçici bile
olsa şehirlerde çalışmak istemektedir. Genç nüfusun olmaması çoban
bulunmasını da zorlaştırmaktadır.
Çoban ücreti önemli bir girdi
olduğu için köylü, doğal olarak bu
Küçükbaş hayvancılığımızın geleceği için çobanlık ilgi gören bir
meslek haline getirilmelidir. Bunun için çobanlık, hayvan bakıcılığı
ya da sürü yöneticiliği adı altında
ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından teori ve pratiğe dayalı eğitim
programları yapılabilir. Söz konusu
eğitim sertifikasına sahip olanlar nitelikli tarımsal işgücü olarak
değerlendirilebilir. Böylece çobanlık, bir meslek grubu olarak sosyal
statüye kavuşturulabilir. Ayrıca
insanlar için bir hak, devlet için bir
görev olan sosyal güvenlik hakkına
çobanların da sahip olması sağlanmalıdır.
Gelecek nesillere borçlu olduğumuzu düşünerek hayvancılığımızı
yok olmaya mahkûm edecek tehdit
unsurlarını fırsata çevirmekte geç
kalmamak dileğiyle...
Tanıtım
Temmuz 2012
15
NEDEN MÜKÜS-BAHÇESARAY SU?
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu
(pH:7,93) bazik özelliği sayesinde sağlık
açısından en ideal değerler aralığındadır.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyunda
Demir ve Mangan hiç bulunmadığından
mükemmel bir niteliğe sahiptir.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu
0,14 mg/l’lik değeriyle Türkiye’nin en
yüksek flörürlü birkaç Doğal Kaynak
suyundan birisi olup diş sağlığının
doğal olarak korunması için rahatlıkla
tercih edilebilir.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu
28 mg/lt vücudunuzun kalsiyum
değerini korumakta kemik, diş ve kalp
sağlığınıza katkıda bulunmaktadır.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak
Suyu 1,69 mg’lık Na değeriyle,
sodyum diyeti açısından nadir
bulunabilecek doğal kaynak
sularından biridir.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu 15,8
mg’lık ideal S04 -2 (Sülfat)değeriyle,Kalın
bağırsak fonksiyonlarının, safra kesesi ve
fonksiyonlarının, sindirim sistemi ve
fonksiyonlarının uyarılması ve
yardımcı olması etkisiyle sağlık açısından
çok önemli bir özelliğe sahiptir.
Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu Van
Bahçesaray İlçesinin harika doğası gereği,
tertemiz havasından süzülüp, çetin doğal
dağ filtrelerine galip gelerek özgür kaldığı
kaynağından, sadece filtrelerden geçirilerek
tüm doğallığıyla şişelenmektedir.
16
Eğitim
Temmuz 2012
Gül, ’İ.Çeçen seçkin bir üniversite olacak’
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL,
uzun zamandır gelmeyi çok istediği ve merak ettiği Ağrı İbrahim
Çeçen niversitesi’nin çok güzel bir
kampüse sahip olduğunu belirterek, “Rektör Bey ve öğretim
üyeleri ellerinden geleni yapmış ve
yapıyorlar. İnanıyorum ki azminiz
ve heyecanınızla burası kısa bir
süre içerisinde çok güzel bir bilim
merkezi ve ülkenin seçkin üniversitelerinden biri olacak” dedi.
Gezi ve incelemelerde bulunmak
üzere geldiği Ağrı’da Valilik, Belediye ve Garnizon’da incelemelerde
bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül daha sonra Patnos Jandarma Komanda Alayındaki sancak
devir teslim törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu
programdan sonra Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesine geçti. Burada Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan,
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Telat
Yanık, Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu,
Prof. Dr. Mehmet Biber ve akademisyenler tarafından karşılanan
Cumhurbaşkanı Gül, kendisine
çiçek hediye eden çocukları öptükten sonra hatıra fotoğrafı çektirdi.
Üniversiteye ismini veren eğitim
gönüllüsü, değerli işadamı İbrahim
Çeçen’in de yer aldığı ziyarette
Prof. Dr. İrfan Aslan’ı makamında
ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül,
üniversiteye gelmeyi çok istediğini
ve merak ettiğini söyledi.
GÜZEL BİR
KAMPÜS KURULMUŞ
Daha önce İbrahim Çeçen Bey ile
de konuştuğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Bir işadamının kendi
gönlüyle, üniversitenin yapılmasına büyük katkı vermesi, bütün
imkânlarını taşıması olağanüstü
bir fedakârlık olduğu gibi olağanüstü örnek bir davranıştır. Burası
bir devlet üniversitesi, dolayısıyla devletin imkânları ve İbrahim
Beyin destekleri ile burası güzel
bir üniversite olacak. Rektör Bey
ve öğretim üyeleri hepsi ellerinden geleni yapmışlar ve yapmaya
devam ediyorlar. İnanıyorum ki
burası kısa bir süre içerisinde güzel
bir bilim merkezi ve ülkemizin seçkin üniversitelerinden birisi olacak.
Bazıları ‘Türkiye’nin doğusunda,
Ağrı gibi bir ilde acaba güzel bir
üniversite olur mu?’ diye düşünebilir. Onlara şunu hatırlatırım.
ABD’de birçok iyi üniversite, New
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getiren Rektör Prof.
Dr. İrfan Aslan, ‘Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ parkına bin adet
çam ve ladin ağacı dikimi yapıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül
ise “Bana bundan büyük hediye
olmaz” diye karşılık verdi.
Ağrı’da gezi ve incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet
edebilecek bir kapasiteyi taşıyor. Üniversitenin
Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden biri haline
geleceğine inanıyorum” dedi.
York ya da Washington’da değil.
Onlar ABD’nin küçük yerlerinde,
sadece üniversite var. Dolayısıyla
bu tip düşünceler yanlış. Her yerde
güzel üniversite olabilir. Yeter ki
ilgi olsun. Üniversiteyi kuranlar
bilinçli olsun, üniversiteye destek
Uygulama Laboratuvarını gezeceğiz ama gördüğüm kadarıyla,
burası güzel bir kampüs. Güzel
binalar yükseliyor. Üniversitenin
birçok avantajları var. Batıdaki üniversiteler batıdaki komşularımıza
nasıl yakınsa, bu üniversitede do-
olsun. Cazibe merkezleri oluşturulsun ve üniversite belli bilim
alanlarında kendini yoğunlaştırsın.
Bakın o zaman neler yapılabilir.
Biraz sonra Merkezi Araştırma ve
ğudaki komşularımıza yakın. Dolayısıyla emeği geçen herkesi tebrik
ediyorum. Bu üniversiteyi ziyaret
etmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra
Merkezi Araştırma ve Uygulama
Laboratuvarını ziyaret etti. Burada
Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan’dan
merkez hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Gül, üniversiteye ismini veren eğitim gönüllüsü, değerli
işadamı İbrahim Çeçen’e Fahri
Doktora unvanı verdi.
GÜL, “AZMİNİZ ÜNİVERSİTEYİ
TÜRKİYE’NİN SEÇKİN
ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİ
HALİNE GETİRECEK”
Cumhurbaşkanı GÜL, Ağrı’da
bulunmaktan, İbrahim Çeçen Üniversitesinde bulunmaktan, üniversiteyi yakından tanımaktan, laboratuvarı görmekten ve Senatonun
aldığı İbrahim Çeçen Beye Fahri
Doktora unvanı verilmesi törenine katılmaktan dolayı çok mutlu
olduğunu ve kıvanç duyduğunu
söyledi. Üniversite ile ilgili düşüncelerini yaptığı ziyarette paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı
Gül, “Şunu ifade etmek isterim ki,
en iyi yatırım alanı eğitim alanıdır.
Türkiye de bunun farkında olduğu
ve eğitim seviyemizin yükseltilmesi gerekliliğine inanıldığı için bütün
illerimizde üniversite açıldı. Okulların sayısı giderek çoğalıyor. Uzun
yıllardan sonra ilk defa bütçenin
en büyük payı eğitime verilmeye
başlandı. Bu kapsamda Ağrı İbrahim Çeçen Üniversite de kuruldu.
Burası bir devlet üniversitesi, ama
bir devlet üniversitesine şehrin
tanınmış ve değerli bir işadamının
isminin verilmesi çok yaygın değil.
Bu nadir bir olaydır, nadir bir şey
ise değerli olması lazım. Şimdi bu
üniversitenin avantajını şurada
görüyorum. Bir taraftan devlet
üniversitesi olduğu için devlet bir
yandan tüm üniversitelere yaptığı
görevi burada da yapacaktır ama
diğer taraftan burayı diğer üniversitelerden farklı hale getiren
ise çok değerli bir işadamımızın
yaptığı katkılardır. İbrahim Beyi
tekrar tebrik ederim. İbrahim
Bey, biraz önce konuşmasında
Eğitim
birçok yatırım yapmasına karşın
en önemli yatırımının üniversite
olduğunu söyledi. Ben de başka
illerde herkese bunu hatırlatıyorum. Bu üniversite daima buradan
gençleri yetiştirecektir. Sadece
Ağrı ve Türkiye değil çevre ülkelere de hizmet edecek, kendini
geliştiren gençler yetiştirecektir. Düşünün 20 - 30 yıl
sonra bu üniversitedeki
öğrenci, öğretim üyesi sayısı artmış, mezun
olanlar hayatta da başarılı
olmaya başlamışlar. Bunlar
sizin için gurur kaynağı olacaktır.
Üniversiteler sadece eğitim veren
yerler değildir. Sosyal, kültürel ve
bilimsel çalışmalar ayrı bir atmosfer oluşturarak şehre ve bölgeye
de hizmet ediyorlar. Üniversiteler
şehirlere lokomotiflik yapacak,
şehirlerin seviyesine inmeyecek,
şehirleri kendi seviyelerine çıkaracaklar. Üniversitenizin çok büyük
avantajlarının olduğunu bugünden
görüyorum. Çok güzel bir laboratuvarınız ve kampüsünüz var. Bunlar sadece Ağrı’ya değil Türkiye’ye
ve çevre ülkelere de hizmet edebi-
lecek bir kapasiteyi taşıyor. Bunu
noksan kapasiteyle çalıştırırsanız
çok yazık olur. Dolayısıyla bütün
bu imkânları geliştirmeniz gerekir.
Bunun için de büyük bir canlılık ve
dinamizm olması gerekir. Üniversiteler arasındaki rekabet içerisinde ne kadar ileri çıkarsanız o kadar
çok başarılı olursunuz. Artık bütün
üniversiteler arasında yarış var. Bu
iyi bir şey, gelişim böyle oluyor.
Üniversitelerin birbiriyle yarışı,
bilim dünyamızı zenginleştirecektir. Bir taraftan yarış bir taraftan
işbirliği. Gördüğüm kadarıyla
işbirliği için başarılı adımlar atmışınız. Laboratuvarı, bölge laboratuvarı olarak da ilan etmişsiniz.
Öte yandan kampüsünüz derlenmiş toparlanmış bir mastır planı
içerisinde yapılmış. Şimdi onun
içini, ruhunu doldurmak gerekir.
300’ün üzerinde öğretim elemanı
Temmuz 2012
olduğuna göre burada bir birikim
de olmuş demektir. İnanıyorum ki
böyle bir azim, heyecan ve kararlılıkla devam ederseniz, bu üniversiteyi Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden biri haline getirebilirsiniz.
Şunu ifade etmek istiyorum ki sizin başkalarında olmayan bir avan-
tajınız var. Arkanızda Türkiye’nin
en büyük işadamlarından biri var,
ismini taşıyor, o da daima kaygı
duyacaktır. Acaba benim ismimi
taşıyan üniversite, başarılı oluyor
mu olmuyor mu? Bir eksiği var mı
yok mu? Şirketleri, uluslararası
büyük şirketlerle ortaklık yapıyor.
Bütün bunlar bu üniversite için
avantaj olarak düşünülmeli ve
onların bütün bu imkânlarından
faydalanmalısınız. Eğer faydalanırsanız o da üniversite için yararlı
olur. Sizler başarılı oldukça, onlar
da daha çok bu heyecanı duyarlar.
İnşallah ilerde geldiğimizde bu
üniversiteyi çok daha gelişmiş,
ismi daha fazla bilinir hale gelmiş
bir üniversite olarak görmek isterim” diye konuştu.
İBRAHİM ÇEÇEN: “EN BÜYÜK
ESERİM BU ÜNİVERSİTE”
Türkiye’de ve yurt dışında çok
büyük eserler yapmasına karşın en
büyük eserinin Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi olduğunu ifade eden
İbrahim Çeçen, “Çok zor şartlarda
okudum. Sonra kader beni işadamı
yaptı. Fırsat buldukça da eğitime
katkıda bulunmaya çalıştım. Bana
göre eğitim ülkenin ana sorunudur.
Bu konuda hepimize büyük görevler düşüyor. Bu üniversitenin açılması konusunda, uzun süre mücadele ettik. Bu mücadele sonucu
hükümetin de olumlu tutumuyla
2007’de üniversite kurulmasına
karar verildi. O zaman burası bir
tarla idi. Üniversitenin kurulmasından sonra buranın dizayn edil-
17
mesi, binaların yapılması kanımca
büyük bir başarıdır. Çünkü bugün
devlet üniversitelerine baktığımızda, hiçbirisinde büyük çaplı,
baştan düşünülmüş bir ana plan
olmadığını görürüz. Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi de bu mantıkla
yapılmış olsaydı ne sağlıklı bir
planlama yapılabilirdi, ne şu
an olduğu kadar kaliteli binalar inşa edilebilirdi, ne
de daha verimli bir peyzaj
ve alt yapı gerçekleştirilebilirdi. Üniversiteyi yaparken, dünyadaki ve ülkemizdeki
örnekleri inceledik. Üniversitenin
geleceğe yönelik planlamasını
yaptık, altyapısını oluşturduk,
Rektörlüğün ve devletin talepleri
doğrultusunda eğitim binaları inşa
ettik. Yapılan üniversitenin bir
vaha gibi olmasına, yemyeşil bir
ortama dönüşmesine çok önem
verdik. Düşündüğümüz şekilde bir
planlama ve beraberinde çalışmalar yaptık. Burada Rektörümüzün,
uzmanlık alanı olması sebebiyle
de verdiği emeklerine çok teşekkür etmek istiyorum. Burası, Türkiye’de bu süre içerisinde
devlet tarafından tek elden dizayn
edilmiş tek üniversitedir. Tek elden
3 yıl içerisinde üniversiteyi bu hale
getirdik. Fiziki yapılaşma önemli
ama bundan sonrası üniversitenin
asli görevini yerine getirebilmesi.
İlin, ekonomik ve sosyal yönden
üniversiteden yararlanması gerekiyor. Bugüne kadar yapılanlardan,
yaptığım yatırımın çok iyi değerlendirildiğini düşünüyorum. Rektör
Beye ve tüm yöneticilere çok çok
teşekkür ediyorum. Benim beklediğim performanstan çok daha
fazlasını sergilediler. Tekrar tekrar
çok teşekkür ediyorum, başta Sayın Rektöre ve ekibine çünkü çok
güzel sahiplendiler ve çok çalıştılar. Benim burada beklentilerim
var. Üniversitenin ilin ekonomik,
sosyal ve kültürel kalkınmasına
katkı yapmasını bekliyorum. Sayın
Cumhurbaşkanımın da ifade ettiği
gibi üniversitenin kentin sosyal,
kültürel ve ekonomik yönden gelişimi konusunda lokomotif görevi
üstlendiğine inanıyorum. Bunu da
yapılan kültürel, sanatsal, sosyal
ve bilimsel etkinlik sayısının fazlalığından da anlayabiliyoruz. Burada
Ağrılı hemşerilerime de seslenmek
istiyorum. Üniversitelerine ve
rektörlerine sahip çıksınlar, akademisyenine ve öğrencisine gereken
desteği versinler. Şehrin gelişmesi,
üniversitenin daha da büyümesiyle
doğru orantılı olacaktır. Eğer şehir
halkı, üniversiteye gereken desteği
verirse bundan kazançlı çıkan Ağrı
olacaktır” diye konuştu.
18
Eğitim
Temmuz 2012
Onuruna verilen akşam yemeğine katılan
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül;
‘BİRBİRİMİZE
DESTEK OLMALIYIZ’
Brifing sonrası Merkezi Araştırma ve Uygulama Laboratuarını gezen Cumhurbaşkanı Gül,
eşi Hayrunnisa Gül ile birlikte
onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Yemekte şehit ve
gazi yakınlarının masalarına
giderek selamlayan Cumhurbaşkanı Gül, Ağrı’ya gelen ilk
cumhurbaşkanı olmanın kıvancını yaşadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:
“Eşimle birlikte Ağrı’yı ziyaret etmekten çok mutluyuz.
Ağrı Türkiye’nin en eski illerinden birisi. Dolayısıyla çok
köklü bir şehrimiz. Böyle bir
şehri uzun yıllardan sonra ilk
ziyaret eden Cumhurbaşkanı olmak benim için kıvanç
kaynağıdır. Dolayısı ile bunun
bende bıraktığı heyecan farklı.
Merkezde yaptığımız gezide
de tüm vatandaşların gösterdiği muhabbet bizi ziyadesiyle
mutlu etti. Hepsi bu ülkenin
en değerli ve aziz vatandaşlarıdır. Memleketim çok büyüktür. Her vilayetin kendine has
özellikleri var. İstanbul’un ayrı
Doğu’nun ayrı, Karadeniz’in
ayrı özellikleri var. Ayrı ayrı
kültürleri gelenekleri var. Ama
tüm bu farklılıklar bizler için
bir zenginliktir. Bunlar zenginlik olarak görülmezse o zaman
sıkıntıya düşeriz. Allah beni
Kayseri’de sizi Ağrı’da yarattı.
Birimizi anlamamız lazım. Ben
kendimi Ağrılıların yerine koymam, özel düşünmem lazım.
O zaman bu memleketin iyiliği
ve zenginliği için ne kadar çok
çalışmamız gerektiğini anlayacağız. Maalesef ülkemizin
her yeri aynı zenginlikte değil.
Bazı bölgeler zengin bazıların
zenginleşmeye ihtiyacı var.
Bunun için devletin kurumla-
rın olağan üstü gayretleri var.
Bakın bu son teşvikler bölge
için iyi imkânları beraberinde getirecek. Göreceksiniz
çok kısa bir zaman içerisinde sanayi bölgeleri daha da
gelişecek. Şehrin biraz yeniden
yapılmaya ihtiyacı var. Burada
biraz ihmal gördüm doğrusu.
Vali ve belediye başkanı bilgi
verdi. Yeni binaların yapılacağı yeni yolların yapılacağını
söylediler. Ağrı Türkiye’nin
doğusunda ama dört ülkeye de komşu. Bu ülkelerden
ülkeye giriş yapanlar buradan
geçiyorlar. Ağrı zaten ismini
Türkiye’nin en büyük dağından
almış. Terör dediğimiz mesele
ülkenin gündeminde çıkmalıdır.
Tüm vatandaşlar birbirine eşit
ve asil vatandaşlardır. Bunların hepsi bizim zenginliklerimizdir. Yarın Ahmed-i Hani
Türbesini ziyaret edeceğiz.
O da bizim zenginliğimizdir.
Memlekete sahip çıkmanın ilk
yolu terörü ülkenin gündeminden çıkarmaktır. Bunlarla
ilgili şikâyetleri çözmek bizim
görevimizdir. Bunun için de çalışıyoruz. Ama işin içinde terör
ve kan olursa o zaman yapılacak olanlar yapılamıyor. Aman
teröre hiç müsaade etmeyelim.
Bu işin içine karışmış onlarla
oturup konuşmak anlatmak
lazım. Bakın ne kadar çok can
kaybı oldu. Onların hepsi bu
ülkenin çocukları, nasıl olursa olsun. Biraz önce şehit ve
gazi ailelerinin ellerini sıktım,
onlara sahip çıkmamız lazım.
Hiç kimseye Ağrılısın, Diyarbakırlısın deyip önünü kapatamazsın. Ağrılı işadamlarına
gelin İbrahim Bey gibi şehrinize borcunuzu ödeyin diyo-
rum. Okul, hastane yaptırın
diyorum. Çok şükür bu ülkenin
manevi değerleri bizi birbirimize bağlamaktadır. Demokratik
değerleri de önümüzü açmaktadır. Birbirimize sarılırsak
sıkıntıların daha kolay aşılacağına inanıyorum.”
YERLİKAYA, “KARDEŞİZ,
EŞİTİZ, BİRİZ”
Ağrı’nın ilk kez bir Cumhurbaşkanıyla buluştuğunu vurgulayan Ağrı Valisi Ali Yerlikaya, “Bize bu onuru yaşattıkları
için kendilerine teşekkür
ediyoruz. Ağrı’nın gelişmesi ve
güzelleşmesi için çalışıyoruz.
Ağrıya hizmet noktasında sorumlu olan bizler, 555 bin vatandaşa hizmeti en iyi şekilde
ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizler
kardeşiz, eşitiz, biriz. Bu vatan
ve şehir hepimizin” dedi.
Tanıtım
Bölge Temsilciliği
Tel: 0 432 215 15 06
Temmuz 2012
19
Medyadaki Gözünüz
20
Röportaj
Temmuz 2012
Mutluluğu Avrupa’nın işe yaramaz
reçetelerinde arıyoruz
Sema Maraşlı
“Günümüzde evlilik üzerine çok tuzaklar var. Bu yüzden evlilik eğitimleri gerekli. Özellikle televizyon köy kent demeden
herkesin evinin içinde olduğu için evlilikle ilgili doğru bildiklerimizi bize yanlış gibi göstererek, kişilerin beklentilerini yükselterek evliliğe çok büyük zarar verildi. mutluluğu elimizdeki
sağlam kaynaklardan değil, Avrupa’nın işe yaramaz reçetelerinde arıyoruz.”
Röportaj / Sema Görgülü
[email protected]
Evlilik
bir dönemin bitişi yeni
bir dönemin başlangıcıdır. Bunu
milattan önce-milattan sonra
diye de değerlendiriyorum.
Güzelliğe dayalı eş seçimi güzellik bitinceye, maddiyat dayalı
eş seçimi de maddiyat bitinceye,
çocuk sahibi olmak için eş seçimi
çocuk oluncaya kadar sürer. Daha
sonra evlilikler depremde hasar
gören binalar gibi içinde durulamaz hale gelir.
Eş seçiminde ve evlilikte dikkat
edilmesi gereken esasları uygularsak huzur ve mutluluğu bulabiliriz.
Bay bayan herkes iyi bir eş
arıyor, ancak iyi bir eş olmayı düşünmek, bu yönde çaba
ve hassasiyet göstermek hiç
aklımıza geliyor mu? İyi bir eş
olmaya çalışmazsak iyi bir eş
nasıl bulunur ki?
Başka âlemlerden eş transferi
olmadığına göre, iyi bir eş bulmanın yolu iyi bir eş olmaktan
geçiyor. İyi bir eş bulmak isteyen
herkes iyi bir eş olabilirse, iyi bir
eş bulmakta kimse sıkıntı çekmez.
Yaratıcıyı, kendimizi, ailemizi,
sorumluluklarımızı, hakkımızı,
haddimizi ve sınırlarımızı bilmeden iyi bir eş olunmaz. Elimizde
sağlam güvenilir bir reçete yoksa
pusulasız gemi gibi ya batarız ya
bir yere çarparız. “Bizi yaratan
Rabbimiz bize mutluluk reçetesini de göndermiş. Mutsuzuz
çünkü mutluluğu elimizdeki
sağlam kaynaklardan değil,
Avrupa’nın işe yaramaz reçetelerinde arıyoruz” diyen Sema
Maraşlı ne kadar doğru ve haklı
bir tespitte bulunuyor.
Herkesin cevabını bulması gereken soru: Evlenmek demek,
‘ev kurmak mı yuva kurmak mı’
demek?
Bu soruya doğru yanıtı verenler
ve yaratılış rollerine uygun hareket edenler, yaşamlarının yeni
döneminde huzuru, sevgiyi ve
saygıyı bulabilir.
“Çorba pişirmek gibi” “Ebedi
Şifa”, “Katlan-maktır” şeklinde
tabirler kullanılan evlilik, gündemimizden hiç düşmeyen önemli
ve öncelikli konulardan birisi.
Evlilikler ve aile içi ilişkiler üzerine günümüzde farklı ve etkili
çıkışları olan Yazar Sema Maraşlı, gelebilecek eleştirilere aldırmadan doğru bildiklerini insanımız ile yazılarında, kitaplarında
ve konferansların paylaşmaya
devam ediyor.
Bu sayımızda evlilik ve aile içi
ilişkiler konusunda farklı bir
çizgiye sahip olan Yazar Sema
Maraşlı röportaj konuğumuz
oldu. Maraşlı ile evlilik öncesi ve
sonrasında aile içi ilişkiler üzerine konuştuk.
* Bize kendinizden söz edebilir
misiniz?
Üç çocuklu bir ailenin ortanca
çocuğuyum ve üç çocuk annesiyim. Geçmişte Diyanet İşleri
Başkanlığına bağlı Kur’an Kurslarında sekiz yıl öğretmenlik
yaptım. Daha sonra işletme
ve Davranış Bilimleri okudum.
Çocuklarıma anlattığım hikâyeleri
yazarak yazı hayatına başladım.
Evlilik kitapları ile devam ediyorum. Çocuk kitaplarım çok sevildi
evlilik kitaplarından da çok güzel
geri dönüşümler alıyorum.
Birilerinin hayatına güzellikler
katmasına vesile olmak büyük bir
mutluluk.
* Sema Maraşlı yazmak dışında
neler yapar?
Ailem dışında kalan zamanımı
daha çok seminerler alıyor. Seminer davetleri çok oluyor, bütün
davetlere de katılamıyorum, zaman yetmiyor. Davranış Bilimleri
okuduğum için bir ara evlilik danışmanlığı yaptım fakat o dönem
hiç yazı yazamadım. Yazarlık ve
danışmanlık arasında bir ter-
cih yapmam gerekti ve yazarlığı
tercih ettim. Aynı zamanda iyi bir
okuyucuyum. Kitap okumak için
mutlaka zaman ayırmaya çalışırım.
* Kadın-Erkek ilişkileri üzerine
yazdığınız ilk kitabınız“Eşimin
Eşi Yok”. Bu kitabı yazarken
ilham kaynağı olan bir olay
var mı? Varsa bizimle paylaşır
mısınız?
Kitabı yazmamın özel bir hikâyesi
yok. Ben insanları dinlemeyi
severim. Hem kendimden hem
etrafımdan çok hikâyeler birikmişti kafamda, yazıya döktüm.
* Evliliklerde mutluluğun
reçetesi var mıdır? Sizce eşler
arasındaki ilişkide karşılıklı
sorumlulukların yeri ve tanımı
doğru yapılıyor mu?
Bizi yaratan Rabbimiz bize
mutluluk reçetesini de göndermiş. Mutsuzuz çünkü mutluluğu
elimizdeki sağlam kaynaklardan
Röportaj
Temmuz 2012
bozulunca mutlu olmak mümkün
değil.
* Muhafazakâr kesim de dâhil
olmak üzere geçimsizlikler artıyor, boşanma oranları
yükseliyor. Sizce İslam ahlakı
evliliği güçlendirir mi, günümüz
insanının İslam ve ahlak algısı
nasıl?
Elbette İslam ahlakı evliliği güzel
devam ettirmede en önemli sebeptir. Günümüzde İslam ahlakı
yerine bencillik üzerine kurulu
göre değişebilir.
* Evliliklerde kadın eşine; anne,
eş ve sevgili olmaya çalışıyor.
Böyle bir yaklaşım doğru mu,
sizce nasıl olmalı?
Annelik kadının yaratılışında
var. Kız çocuğu bile etrafına yeri
geldiğinde annelik eder. Kadınlar
çoğunlukla eşlerine de annelik
yapmaya çalışıyorlar. Bu da çok
itici oluyor. Kadın kocasına eş ve
sevgili olmalı. Sürekli kocasını
değiştirmeye, kendi ölçülerine
hatalarını göremiyorlar. Eğitim
bu noktada çok faydalı.
değil, Avrupa’nın işe yaramaz
reçetelerinde arıyoruz. Âyet-i
kerîmeler ve hadisi şerifler bize
evlilik hayatımız için gayet güzel
yol gösteriyor. “Sevmek Bu Kadar Güzelken” kitabımda özellikle dinimizin aile hayatı ile ilgi
emirlerini aldım.
* Yeni Kitap çalışmalarınız var
mı?
Evet gelin kayınvalide ilişkileri
üzerine bir kitabım çıkıyor. Maalesef ki eşin ailesi ile ilgili evliliklerde çok sıkıntılar yaşanıyor.
Bunlara hikâyelerle çözüm sunan
hayatın içinden yaşanmış öykülerle faydalı olacağını umduğum
bir kitap oldu.
* Bir söyleşinizde “Kadınlar
erkekleşiyor, erkekler kadınlaşıyor” demekle aslında neyi anlatmak istediniz? Erkekleşmiş
kadınlar ve kadınsı erkeklerin
eşler arası ilişkiye yansıması
olumlu mu olumsuz mu, olması
gereken nedir?
Yaratılış rollerine uygun yaşamamız gerek. Kadınlar güçlü olalım
derken erkekleşmeye başladılar.
Kadının gücü erkeğin yaptığını
yapmak değildir, kadının gücü
toplumu doğurup yetiştirmesidir.
Kadın konuşmalarında, tavır ve
davranışlarında erkeğe benzedikçe kadında olması gereken latifliği inceliği kaybediyor. O zamanda
kadın erkek arasındaki çekicilik
kayboluyor. Kadınlar sertleşip
erkekleştikçe, erkekler de kadınlaşmaya başladılar. Dengeler
21
* Özelde Doğu Anadolu
Bölgesi’nde genelde ülkemiz
materyalist bir ahlakı tercih ediyoruz. Evlilik kurumu bencillikle
devam edebilecek bir kurum değil. Affetme, ihsan, iyilik, doğruluk gibi pek çok ahlaki ilkeler
evliliği güzelleştirir.
uydurmak için yetiştirmeye ve
eğitmeye çalışan bir kadın hem
kendi çok yorulur hem eşini çok
yorar.
* Sizce eşleri evlilik öncesinde
evlilik eğitiminden geçirecek bir
* Gözlemlediğimiz kadarı ile
toplum çoğunlukla gelenekçi. Eş seçiminde kadın erkek
arasında eşitlik ve denklik
aranıyor. Örneğin kadın erkekten yaşça büyük olamaz, ya da
maddi yönden üstün olamaz
gibi. Geleneklerin hayatımızı
şekillendirdiği günümüzde eş
seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Denklik bir yere kadar önemli.
Denk olamayan durumların
evliliği etkilememesi için çok üstün bir ahlaka sahip olmak lazım.
Öteki türlü başta sorun edilmeyen şeyler bir süre sonra sorun
ediliyor. Eş tercihinde kişiler öncelikle kendileri için önemli olan
hususları belirleyip ilk etapta
karşıdaki kişi de ona bakmalıdır.
Buradaki ölçü herkesin önceliğine
de evliliğe hazırlanan gençlere
ve evli çiftlere gerek eşler arası,
gerekse çocuk ebeveyn ilişkileri üzerine vermek istediğiniz
mesaj var mı?
Aile her şeyden daha değerlidir.
Ailemizi hayatımızda ilk sıraya
alır ve kıymet verirsek hayattaki
en büyük başarıyı sağlamışızdır.
İyi bir aile hayatı olan insanın
hayatında başka eksikler ve aksaklıklar olsa da mutlu olabiliyor
fakat ailenin yerini dolduracak
hiçbir şey olmadığı için aile hayatında mutsuz olan insanı maddi
başarılar mutlu edemiyor. Aile
dışarıdaki tehlikelere karşı bir
kalkan aynı zamanda. Kalkanımız
sağlam olursa hayat ile mücadelemiz de kolay olur. Aile içindeki
muhabbet stresin ilacıdır, yaşam enerjisidir. Bunların kıymeti
bilinmeli. Okuyuculara muhabbet
dolu bir aile hayatı dilerim.
* Röportaj için çok teşekkür
ederiz…
evlilik okulu gerekli mi?
Pek çok kişi doğru davrandığını
zannederek yanlış yapıyor, kendi
Önemli bir konunun bir kez
daha toplumun dikkatine sunulmasına vesile olduğunuz için
ben de teşekkür ederim.
22
Aktüel
Temmuz 2012
Koyun Keçi Yetiştiricilerine Müjde!
Doğunun Markaları Gazetesi
ve Deprem hafızasına katkı
Adıyla müsemma olsa gerek
bu gazete başlangıçta bende bir reklam gazetesi algısı
yaratmıştı. 2 ay önceki sayısını
inceleme fırsatı buldum ve bir
insan algısının, asıl olgudan
ne kadar farklı olabileceğini
gördüm.
Mehmet Nuri Samancı
Ağrı Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Nuri Samancı, halk arasında küpe parası
olarak bilinen anaç koyun Ve keçi destekleme ödemelerinin yapılmaya başladığı müjdesini verdi.
Ağrı İli Damızlık Koyun Keçi
Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Nuri Samancı
yaptığı açıklamada, ‘’2011 yılı
anaç koyun ve keçi desteklemesi ödemeleri bu yıl 3
aylık bir gecikmeyle ödenmeye başlamıştır. Bu konuda
yetiştiricilerimizin sabır ile
beklemelerinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz.
Sistemden kaynaklı teknik
olarak bazı aksaklıkların olması ve bundan dolayı ödemelerin gecikmesi ve ödemelerin biran önce ödenmesi
için Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlık Bürokratları,
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürü, Şube Müdürleri,
İlçe Müdürleri ve tüm çalışanların özverili çalışmaları
sonucunda anaç koyun ve
keçi desteklemeleri ödemeleri 03.07.2012 tarihinde
birliğimizin hesabına aktarıl-
mıştır. Yetiştiricilerimiz adına
kendilerine teşekkür ederiz.
Birlik yönetim kurulu ve
birlik personelinin özveriyle
yaptığı çalışma sonucu ödemelerin biran önce yetiştiricilerimizin alması için gerekli
hassasiyet gösterilmiş olup
aynı gün Ağrı Merkez Ziraat
Bankası Şube Müdürlüğü’ne
ödeme listeleri gönderilmiştir. FİNTEK ödeme yöntemi
ile hesap numarası olan
yetiştiricilerimizin hesaplarına ödemeleri aktarılmıştır.
Yetiştiricilerimiz destekleme
ödemelerini alabilirler.
Hesap numarası olmayan
yetiştiricilerimiz ise bağlı
bulundukları Ziraat Bankaları
Şubelerinden destekleme
ödemelerini alacaklar. Tüm
yetiştiricilerimize hayırlı ve
uğurlu olmasını dilerim”
dedi.
Gazete üzerine konuşurken,
naçizane deneyimlerimin bana
öğrettiği bir olguya vurgu yaptım. Az gelişmişliğin
nitelikli insan kaynağı ile ne
kadar ilgili olduğu olgusuna… Aslında bunu yazmak
istedim. Üzerine de çalıştım.
Sonra bu yazının, gazetenin
ruhu ile yakın zamanda büyük
doğal afetler yaşamış şehrimizin ruhuna uygun olacak bir
yazı olmasına karar verdim.
Toplumsal hafızanın hatırlama
biçimine katkı olsun diye yaşadığımız deprem felaketinin
arşivine bir not düşmek uygun
olacaktı. Ben de öyle yapmak
istedim.
1999 Kocaeli depremi bizim
kaybettiklerimizden çok daha
fazlasına mal olmuştu. 2011
Van depremlerinde hayatını
kaybeden insanların sayısından 30 kat daha fazla insanın hayatına mal olmuş ve
çok daha fazla servet kaybı
yaşanmıştı. Kocaeli depremi
bir gecede bizimkinden daha
fazla zenginin fakirleşmesine
yol açmış, elbette yarattığı
bereket! daha fazlasının zenginleşmesine yol açmıştı.
Kocaeli depremi hemen ardından Marmara Bölgesinin
siyasi haritasını da değiştirmişti. Deprem kısa zamanda
bir Büyükşehir ile iki şehir
yaratmıştı. Dönemin iktidarı
yaraların nasıl sarılacağını
biliyordu! Kocaeli Büyükşehir
ilan edilmiş ardından Düzce ve
Yalova ilçeleri şehir yapılarak
gelişim süreçleri kısaltılmıştı.
99’ İktidarı, kısa zamanda iyi
performans göstererek modern zamanda meydana gelen
deprem felaketine karşı modern ve cesur tedbirler almıştı.
Büyük ihtimal, yerel talepleri
doğru okuyan ve ne istediğini iyi bilen meslek örgütü ve
Necdet TAKVA
STK’lar iktidarın karar alma
süreçlerini kolaylaştırmıştı.
Şimdi daha modern bir
zamandayız. İktidarın performans göstergeleri oldukça
iyi. Cesaret ve güven! Temel
sorun. Şimdiki iktidar, modern
ve cesur kararlar almada 1999
iktidarından daha mütedeyyin. Şehrimizin örgütleri ve
STK’larının iktidarın karar
süreçlerini kolaylaştıran
talepleri doğru ifade etmekte
mahir olmadığını da hesaba
katarsak, bu coğrafyadan bir
Büyükşehir çıkarmanın doğal
felaketlerle olmayacağı ortaya
çıkıyor. Bizimkisi tamamiyle
iktidarın stratejik zamanlaması ve stratejik siyasetiyle
olacak.
Van şehri deprem öncesinde
büyük gelişim süreci ile büyük
kentsel patlamaya en yakın
şehirlerden biriydi. Büyümüyor-irileşiyoruz söylemleri
arasındaki tartışmalarımız,
Van şehrinin her geçen gün
daha fazla parlayan yıldızının
ışığını etkilemiyordu.
Şimdi ise yaşadığımız birden
fazla sarsıntı hepimizin hayatını asla eskisi gibi olmayacak
şekilde etkilemiş durumda.
İhtimal, kısa zamanda olmayacak ama bu kadim şehrin
yıldızı yakın zaman sonra
yeniden yükselecek. Yıldızımızı parlatacak, stratejik
siyasal zamanını yakın kılacak
ve ihtiyacımız olan şeyin ne
olduğunu doğru okuyacak akla
ihtiyacımız var. Avantajımız
çok fazla değil.
Bu şehrin külleri savrulacak ve
altından yepyeni bir parlak yıldız çıkacak. Bu küllerin altında
parlak bir gelecek olduğuna
inananların sayısının artması
gerekiyor.
Tanıtım
Temmuz 2012
23
24
Röportaj
Temmuz 2012
TOKİ aracılığı
Ziya Türk’ün Röportajı
23 Ekim 2011 Van depreminden sonra halkın her sorunun çözümünü TOKİ’de aradığını
belirten TOKİ Van Birim Amiri İnşaat Mühendisi Ümit Mehmet Ceylan, “Halk
neredeyse kız istemeye dahi TOKİ güvencesi ile gitmek isteyecek” dedi.
23 Ekim 2011 ve sonrasında Van’da
yaşanan deprem afeti nedeniyle psikolojisi olumsuz etkilenen
depremzedelerde, konutları deprem
testinden başarılı geçen TOKİ’ye
karşı büyük bir güven oluştu.
Depremden önce orta halli insanların konutu gözü ile bakılan TOKİ
evlerinin Vanlının gözündeki yeri,
konforlu bir sığınak ve VİP konutlar
olarak değişti.
TOKİ Van Birim Amiri İnşaat Mühendisi Ümit Mehmet Ceylan “Halk
neredeyse kız istemeye dahi TOKİ
güvencesi ile gitmek isteyecek”
diyerek halkın duyduğu güvenden
dolayı her türlü sorunun çözümünü
TOKİ’de aradığını belirtti.
Ceylan,evsizleri sağlam yapılarla
evlendirerek ev sahibi yapan TOKİ’
ye, halkın güven duyması ve sorunların çözüm adresi olarak görmesi
konusundaki sözlerinde çok haklı.
Ceylan ile yaptığımız sohbette,
kalıcı deprem konutları, evsizlerin
evlendirilmesi ve TOKİ hakkında
Van kamuoyundaki söylentilere
cevap aradık.
VAN’DA 15 BİN 323
KALICI DEPREM
KONUTU YAPILACAK
Van’da afet konutları
kapsamında şu aşamada
TOKİ tarafından
kaç konut
yaptırılacak
ve ilk teslimatlar
yapılıyor. Doğuda 95 m2 konut
için küçük diyorlar, ancak batıda ise
konforlu kabul ediliyor. Dolayısıyla
çekirdek aile yapısı için 95 m2’lik
konutlar ideal bir büyüklük oluyor.
DEPREM KONUT
İNŞAATLARINI
HERKES GEZEBİLİR Mİ?
ne zaman başlayacak?
AFAD tarafından kalıcı deprem konutları kapsamında TOKİ’ye 15.323
adet konut yaptırılacak. İnşaatına
Şubat 2012’de başladığımız birinci
etap konutların ilk teslimatı Ağustos 2012’den itibaren başlayacak.
Devam eden süreçte ise yapımım
tamamlanan konutlar kademeli olarak teslim edilecek. Ayrıca 2. Etap
konutlar da ihale aşamasına geldi.
İhalelerin tamamlanmasından sonra
onların da yapımı başlayacak.
TOKİ vardiyalı bir çalışma temposu ile eksi 20 derecedeki kış
şartlarında dahi beton dökmeye
devam etti. Eksi 20 derecede
dökülen beton ne kadar sağlam
oldu?
Van’da yaşanan depremden sonra
halkın konut sorununa kısa sürede çözüm üretmek için her türlü
teknolojik imkânlar seferber edildi.
Böylece eksi 20 derecede dahi beton dökülmeye devam etti. Çalışmaları kesintisiz ve hızlı bir şekilde
devam ettirebilmek için betonu ısıtarak prizi alındı. Böylece bugün
dökülen betonun kalıbı yarın
söküldü ve seri bir şekilde
binaların yapımı sürdü.
TOKİ, KONUTLARI
DEPREMLERE DAYANIKLI
MI YAPIYOR?
9 bin civarı deprem ile sarsılan ve
üst düzeyde hassasiyet oluşan
Van’da TOKİ tarafından yapılan
binalar ve dökülen betonlar yeni
yaşanabilecek depremlere karşı ne
kadar dayanıklı?
TOKİ olarak yaptığımız binaların
temelinde C30, okulların temelden
sonraki bölümlerinde C25, konutların temelden sonraki bölümlerinde
C20 düzeyinde beton kullanıyoruz.
Dolayısıyla TOKİ olarak yaptığımız
binalar bölgede yaşanabilecek depremlere karşı dayanıklı.
Biz insanlara mezar değil konut
yapıyoruz. TOKİ tarafından yapılan
Bölge Hastanesi sağlam ve deprem
sırasında hizmet vermeye devam
etti.
TOKİ konut alanlarını nasıl belirliyor?
TOKİ konutlarının tamamında zemin etüdü yapılıyor. Sağlam zeminli
alanlar konut alanı olarak seçiliyor.
Ayrıca temel kazısı sırasında kaya
zemin bulunuyor, kaya zemin üzerine radyan temel atılarak binalar
sağlam temeller üzerine yükseliyor.
Kalıcı deprem konutları kaç metrekare yapılıyor, neden?
AFAD tarafından TOKİ’ye yaptırılan kalıcı deprem konutları 95 m2
TOKİ kalıcı deprem konutlarının
ödemesinde memur maaş katsayısına göre artışlar olacak mı?
Nasıl bir sistem uygulanacak?
TOKİ’nin normal şartlarda yaptığı konut ödeme sistemi, AFAD
tarafından TOKİ’ye yaptırılan kalıcı
deprem konutlarında uygulanmayacak.
Konut bedellerine sıfır faiz sabit taksit uygulaması yapılacak.
Dolayısıyla konut ödemeleri sona
erdiğinde, afetzedeler konutlara
normal değerinin çok altında ödeme
yapmış olacak.
Kalıcı deprem konutları Van’da
nerelere yapılıyor?
TOKİ kalıcı deprem konutlarını Edremit, Kevenli, Bostaniçi, Kalecik ve
Sıhke Gölü kenarına yapıyor.
Konutların yapıldığı alanlar zemin
açısından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra seçildi.
Ayrıca Erek Dağı eteğinden geçecek
olan çevre yolunun yapımı tamamlandığında, kalıcı deprem konutlarının bazıları için yapılan şehirden
uzak, dağın eteğinde eleştirileri de
anlamsız kalacak.
Kalıcı deprem konutlarının şan-
Röportaj
Temmuz 2012
25
ile evlenilir mi?
tiyeleri ve biten konutları isteyen
herkes gezilebiliyor mu?
Bostaniçi’nde yapılan kalıcı
deprem konutlarından bir tanesin dayalı döşeli. Dile-
hazır kurulu ekiplerini getirerek hızlı
bir şekilde iş üretiyorlar. Malzeme konusunda da birçok
firma malzemeleri direkt
üreticiden alıyor, böylece
gerek malzeme tedarikinde, gerekse
malzeme fiyatı
konusunda bazı
avantajlar yaşıyor.
Malzemeleri
Van’dan alan
müteahhilerin
ödeme konusunda esnafa
sıkıntı yaşattığı
iddia ediliyor.
Malzemeyi
Van’dan alan müteahhitlerle es-
yen herkes gelip görebilir. Ayrıca bu
daire kurada kime çıkarsa Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay tarafından
dayalı döşeli hediye edilecek. Ayrıca
Van Valiliği’nin 23.06.2012 tarihli
yazılı talimatıyla 17 konteynır kentte
yaşayan vatandaşlara belirli bir
program ile kalıcı deprem konutları
gezdiriliyor.
TOKİ İNŞAATLARINDA
ÇALIŞANLAR VE MALZEMELER
NEREDEN GELDİ?
Kalıcı deprem konutlarını yapan
firmalar nasıl belirlendi?
İşini sağlam ve hızlı yapan, ekibi
hazır olan güvenilir firmalar davet
edilerek konut inşaatları verildi.
Burada deneme yanılma yoluyla
firmalara şans verme imkânımız
ve zamanımız yoktu. Zamana karşı
yapılan yarışta işi düzgün ve ekibi
hazır olan firmaları tercih ettir ve
firmalar arasında bir yarış yapılıyor.
Kalıcı deprem konutlarını yapan
müteahhitlerin malzemeleri ve çalışanları dışarıdan getirdiği doğru
mu?
Davet usulü ile gelen firmaların
kendi ekipleri zaten hazırdı. Dolayısıyla işini hızını bilmedikleri kişileri
deneyerek zaman kaybetmek yerine,
nafın yaşadığı sıkıntı ile ilgili olarak
da Van esnafına bir önerim olacak.
Müteahhitler bazı işleri alt taşerona
veriyor, taşeron da Van esnafından
malzeme alıyor. Böyle durumlarda,
Van esnafı taşeronun değil ana müteahhidin çekini istesin. Elinde ana
müteahhidin çeki olan ve alacağını
alamayan esnaf, çekini ana müteahhidin TOKİ’deki alacağından tahsil
edebilir.
BAKIMA MUHTAÇLARIN
KONUTLARI YAKINLARI İLE
AYNI BLOKTA VERİLECEK Mİ?
Kalıcı deprem konutları hangi
kurum tarafından, nasıl
dağıtılacak?
Kura çekimleri TOKİ tarafından yapılacak şeklindeki söylentiler gerçeği yansıtmıyor. Kalıcı deprem
konutları ile ilgili olarak afetzedenin
muhatabı AFAD’ dır.
TOKİ’nin buradaki fonksiyonu,
AFAD’ ın istediği miktarda konutu
yapıp AFAD’ a teslim etmek. Bunun
dışında TOKİ’nin bir fonksiyonu
yok.
Farklı söylentiler ile adeta tek muhatap TOKİ gibi yanlış bir yönlendirme yapılıyor.
Halk neredeyse “TOKİ güvencesi
ve aracılığı ile kız isteyebilir miyiz” diyecek. Tabi halkın her şeyi
TOKİ’den beklemesi TOKİ’ye güven
açısından olumlu bir yaklaşım
olmakla birlikte her sorunu çözmek
üzere görevli değiliz.
Konutların dağıtımı AFAD tarafından kura çekimi ile yapılacak.
Bu konuda gerekli bilgi AFAD’ tan
alınabilir.
Deprem sırasında yakınları yaralanıp, bakıma muhtaç olanların
durumlarını belgelemeleri halinde
konutları aynı blokta veya karşılıklı olacak şekilde verilebilir mi?
Kuralarda tercih sistemi uygulaması yapılması mümkün değil, ancak
gerçekten bakıma muhtaç olup
kura çekiminde evi yakınları ile aynı
bölgede çıkmayanlar mağduriyet
yaşayabilir.
Ancak böyle durumlarda daire sahipleriyle anlaşarak becayiş yöntemi
ile daireler değiştirilebilir.
Ayrıca bu durumu ilgili mercilere
iletip konunun çözümü yönünde
ciddi talepler olursa, değerlendirme
yapılabilir.
TOKİ DEPREMDE YIKILAN
EVLERİN ARSALARINA
KONUT YAPACAK MI?
Afetzedeler arasında TOKİ tarafından EYY sistemi ile kredi
verileceği iddia ediliyor. Böyle bir
uygulama yapılacak mı?
TOKİ şu aşamada hiçbir şekilde
EYY sistemi ile kredi vermiyor.
Bu konuda AFAD tarafından
yapılan çeşitli uygulamalar bulunuyor. Afetzedeler bu konuda AFAD’
dan detaylı bilgi alabilir.
Evi depremde veya ağır hasarlı olduğu için daha sora yıkılan
afetzedeler, TOKİ tarafından kalıcı
deprem konutlarını şehir dışına
yapmak yerine yıkılan evlerinin
arsasına aynı şartlarla yapılmasını
istiyor. TOKİ bu konuda bir çalışma yapacak mı?
Bu konuda yeterli sayıda talep örgütlenmesi olmalı. TOKİ ile görüşüp
şartları öğrenebilirler.
Yeterli sayıda konut talebi ve bu
talebi karşılayacak arsa olmalı.
Ancak burada farklı isteklere göre
özel projeler uygulanmaz, yine TOKİ
sistemi içerisinde bulunan tip projeler uygulanır.
Yeterli sayıda talep örgütlenmesi
olması halinde uygulanacak fiyat
ve ödeme planı kalıcı afet konutları gibi olur mu?
Talep örgütlenmesinden AFAD
tarafından yaptırılan kalıcı deprem
konutlarında olduğu gibi sabit fiyat
ve ödeme planı uygulanmaz.
TOKİ’nin kendi şartları içerisinde
fiyatlandırma ve ödeme şekli
uygulanır.
26
Yorum
Temmuz 2012
6. BÖLGEDE VE SINIR İLLERİNDE
KDV KALDIRILMALI
Deleware eyaletlerinde KDV uygulanmamaktadır.
Yrd. Doç. Dr.
Osman SİRKECİ
Amerika’da bulunan bir diğer eyalet olan Michigan’da gelir vergisi
%4,35 gibi düşük bir oranda olması sebebiyle eyaletin ekonomisine
önemli destek sağlamaktadır.
Irak Kürdistan Federe Bölgesindeki
Erbil’in yeni bir Dubai olmasında
ÖTV ve KDV nin uygulanmayışı önemli bir faktör olarak kabul
edilmektedir.
Keşan’dan Esendere’ye kadar
Muhasebeciler Odasından, Ziraat
Odalarına kadar tüm ilgili kurum
ve kuruluşlar bu illerde sınır ticaretinin yüksek KDV ve ÖTV oranları
nedeni ile yüksek oranda kayıp
ve kaçağa neden olduğu ortak
görüşünü paylaşmakta oldukları
medyadan anlaşılmaktadır. Zaman
zaman bu söylemlere bakanlar gibi
politik yetkililerin de katıldıkları
görülmektedir.
Bir çok akademik ve ekonomik
amaçlı çalışmada özellikle sınır illerinde toplanmakta olan çok düşük
oranlı ve yüksek maliyetli vergilerin gayri safi milli hasıla üzerinde
olumsuz etkide bulunduğu vurgulanmaktadır.
Buna sınır illerinde her bir birimi
için kendisinden daha yüksek maliyetlere neden olan verimsiz marjinal miktarlardaki vergi tahsilatlarını eklemek de yanlış olmayacaktır.
Çok kıt kaynaklar ve sınırlı kazanç
olanaklarına sahip mikro girişimlerin, Küçük Esnaf ve Sanatkârın
verimsiz vergi tahsil maliyetleri ve
yük haline dönüşmüş oda aidatları ile bıktırılmasana son verecek
önlemlerin alınmasının kaçınılmazlığı bakanlık raporlarında da açıkça
görülmektedir.
Bu illerde oldukça düşük olarak
gerçekleşmekte olan kişi başına
milli gelir bölgelerin kendi para
Amerika’da KDV’den muaf tutulan Deleware gibi birkaç eyalette
vergiden muaf tutulmaları devleti vergi bakımından bir zarara
uğratmadığı gibi gayri safi milli hasılatta yarattığı pozitif katkı,
tasarruf ve yatırım etkisiyle hem istihdama katkıya dönüşmekte
hem de lokal ekonomiye canlılık getirmektedir.
dolaşımını zaten negatif olarak etkilemektedir. Buna bir de oranı çok
yüksek olarak algılanmakta olan
KDV ve ÖTV eklenince vergiden
kaçınmanın otomatik mekanizmaları devreye girmekte gecikmiyor.
Dolayısı ile kayıt dışı tahminlerden
ibaret kalmak zorunda olan bölgenin iktisadi faaliyetleri de aynı otomatik etkilerle kayıt altına alınma
şansına sahip olacaktır.
Nasıl ki devlet stratejik sektörlerde ve kalemlerde çekinmeden
KDV ve ÖTV oranlarında çok hızlı
Yeni teşvik kanunu ile 31 Aralık
2013 sonuna kadar başlanılan yatırımlar için kazanç/yatırıma katkı
Öğr. Gör.
Yadigar Leyla YURT
en büyük avantajı ise işçi ücretleri
olmaktadır. Bir anlamda ‘bölgesel
asgari ücret’ tabiriyle de kamuoyunda dile getirilen bu sisteme
göre 6. Bölge’de halen bir işçinin
bin 77 lira olan işverene maliyeti,
yeni teşviklerle 410 lira azalmaktadır. Böylece yatırımcı işveren sadece işçinin net ücretini ödeyecektir.
6. bölgede yatırım yapacak firmalar
yatırımın yüzde 50’sine, OSB içinse yüzde 55’ine tutar kadar vergi
ödeme yükümlülüğünden muaf
tutulacaklardır. Faiz desteği tavanları da yükseltilecektir. 6. bölgede
31 Aralık 2013’e kadar başlanacak
yatırımlarda sigorta primi desteği
10 yıl uygulanacaktır. Bu tarihten
sonra ise 7 yıl uygulanacaktır.
Yatırımcı vergi indirimi desteğini
yatırım döneminde elde ettiği kazançlara da uygulayabilecektir.
reaksiyonlar gösterebiliyor ise bu
illerdeki sınır ticaretçileri ile küçük
esnafın yükünü hafifletici önlemleri
de gecikmeden almalıdır. Bu önlem
hem giderek gelişmekte olan sınır
ötesi küçük ölçekli ticareti geliştirecek hem de bölgesel küçük
esnafın likiditesini ve tasarruflarını
arttıracaktır. Böylece yeni iş olanakları ve küçük ölçekli yatırımların
önü açılarak atıl küçük tasarruflar cesaretlenerek pazara açılmış
olacaktır.
Bu önlemle üretken olmayan
bürokrasinin ticari hayatı ve reel
sektörü frenleyici rolü de azaltılmış olacaktır. Fuzuli bürokrasiden,
gereksiz muhasebe işlemlerinden,
maliyetini karşılamayan beyanname yükünden hem bölgenin dar
gelirli tüketicisi kurtulacak hem de
devlet bürokrasisinin ve esnafın
yükü azalacaktır. Tüm bu pozitif
brikim ise yeni istihdam ve yatırım
olanakları ile ulusal ve küresel ekonomiye artı değer katacaktır.
oranı yüzde 50 ye, 1 Ocak 2014 ten
sonra başlanacak yatırımlar için
yüzde 35 e ulaşana kadar indirim
uygulanacaktır. Büyük ölçekli yatırımlar için bu oran, 2013 sonuna
kadar yüzde 60, 2014 başından
itibaren yüzde 45 olacaktır.
6. Bölge’de yer alan Ağrı, Ardahan,
Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır,
Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş,
Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van öne
çıkmaktadır. Teorik olarak bu illerde yatırım yapanların büyük kazançlar elde edeceği ileri sürülebilir.
Ancak diğer altyapı ve üstyapısal
faktörlerin caydırıcı etkileri ortadan
kaldırılmadığı veya azaltılmadığı
sürece teşvik programından tatmin
edici sonuçların beklenmesi hayal
kırklığı ile sonuçlanacaktır.
6’ncı Bölge’de 5 milyon lira yatırım yapan girişimciye yatırım
teşvik sürecinin sonunda devletin
sağlayacağı destek 5,8 milyon
liraya ulaşmaktadır. Bu bölgenin
STRATEJİK YATIRIMLARA
VERİLECEK DESTEKLER
1- Yatırım malı ithal makine ve
teçhizat için Gümrük Vergisi muafiyeti.
2- Makine ve teçhizat için ayrıca
KDV istisnası.
3- Yatırımı tamamlanmasını müteakiben 7 yıl süreyle sigorta primi
işveren hissesi desteği.
4- Yapılan yatırım tutarının yüzde
50’sine tekabül eden miktarda
vergi indirimi imkânı.
5- Yatırımcıların kullanacakları yatırım kredileri için 50 milyon liraya
ulaşan faiz desteği.
6- Yatırım yeri tahsisi.
7- Asgari 500 milyon lira tutarındaki yatırımların, bina, inşaat
harcamaları için KDV iadesi.
*Hakkari’nin değerli gençlerinden
biri olan Uğur ACAR’a değerli katkılarından dolayı teşekkür
ediyoruz.
Tanıtım
Temmuz 2012
27
28
D
İ
K
K
A
T
Aktüel
Temmuz 2012
İnternet Şifreniz Çalınmasın...
Güvenli Şifre Belirlemek için 4 Basit Adım!
Haziran ayında şifre güvenliği
konusunda çok kötü bir sınav
verildi. Üç önemli web sitesi
Linkedin, eHarmony ve last.
fm, milyonlarca kullanıcı şifresinin sızmasına engel olamadı. Daha sonra da League
of Legends isimli oyuna üye
olan kullanıcıların kişisel bilgileri saldırganların eline geç- Haziran ayında global ölçekteki sosyal ağ ve platformlarda
yaşanan şifre hırsızlığı olayları kullanıcıların internet platti.
formları için şifre belirlerken yaptıkları hataları yeniden
Aslında bu şifre sızıntıları kul- gündeme getirdi. Trend Micro, güvenli, otomatik yazılımlanıcıların ne denli yanlış şifre lar tarafından deneme yanılma yöntemi ile tahmin ediletercihi yaptığını gözler önüne meyecek şifreler belirlemek için 4 basit yöntem öneriyor.
serdi. Birçok kullanıcının güvenli olmayan şifre kullandığı görüldü. 1234 gibi kısa ve
rutin şifrelerin çokluğu göze
çarparken, bazı kullanıcıların
her yerde farklı şifreyi hatırlamaktan endişe edercesine
giriş yaptığı platformun adını
kullandığı ortaya çıktı. Örneğin Ahmet isimli bir kullanıcının LinkedIn’e giriş yaparken
şifre olarak linkedin ya da ahmetlinkedin yazdığı belirlendi.
Saldırganlar ise maliyeti düşerken işlemci gücü artan donanım teknolojisi sayesinde
otomatik deneme yapan uygulamalar ile birçok şifreyi ele
geçirmeye başladı. Bu nedenle
şifresini çaldırmak istemeyen
kullanıcıların artık daha güçlü
lanın. Zira şifre iyigünler olduğunda yine saldırganların
işi oldukça kolaylaşmış oluyor. Yaratıcı, kişisel ve elbette
hatırlanabilecek birkaç kelime
işinize yarayacaktır. Örneğin,
DenizDalgalı şeklinde alınan
şifre yerine MasaTopKavunKuzu gibi bir şifre kullanmak
daha etkili olacaktır.
3. Geri dönüşüm iyidir ama
şifreler için pek de iyi sayılmaz. Zira eninde sonunda
daha önce sızmış bir şifre saldırganlar tarafından kullanılacaktır.
4.
Her sitede aynı şifreyi
kullanmamalısınız. Eğer bir
sitede şifre saldırganların eline geçerse, diğerlerinde de
geçmemesi için hiçbir sebep
yok.
şifreler oluşturması gerekiyor. langıç olabilirken,
banka
İşte yapılması gerekenler:
gibi kritik sitelerdeki şifrelerin
daha da uzun olmasında fayda
1. Uzun bir şifre, güçlü bir var.
şifrenin başlangıcıdır. 10 ila 12 2.
Anlamlı birkaç kelime
karakterli bir şifre iyi bir baş- yerine dağınık kelimeler kul-
Kumanda
Telsiz Tel.
Uydu
PC Malz.
Tel: 0 432 215 82 58
N
Elbette şifreler için verilebilecek tavsiyeler kişilerin hatırlayabilecekleri şifrelerle sınırlı. Bu durumda Trend Micro
DirectPass gibi şifre yönetimi
için kullanılabilecek yazılımlar
tercih edilebilir. Böylece sadece bir şifre hatırlayarak istenen her cihazdan tüm şifreler yönetilebilir ve o hesaplara
erişilebilir.
Kutlama
Temmuz 2012
29
RAMAZAN-I ŞERİFİNİZ KUTLU OLSUN
İGS ŞAL
GÜL BAL
EBİ BETON
NAV AJANS
TOPRAK UN A.Ş.
DERYA YAPI
AKDAMAR PLASTİK
UZMAN TASARIM
DOĞU ŞİRKETLER GRUBU
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
KÖRÖĞLU ŞİRKETLER GRUBU
AĞRI TAŞLIÇAY BELEDİYESİ
DOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI
HEDEF OFSET MATBAACILIK
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
YILMAZLAR SINAİ VE TIBBİ GAZLAR
UNİVERSAL YAPI GÜÇLENDİRME
İSTANBUL BALIK RESTAURANT
VAN TİCARET VE SANAYİ ODASI
MÜKÜS-BAHÇESARAY SU
ADABAĞ YAPI SANAYİ A.Ş.
HASÇAĞ ELEKTRONİK
BÜYÜK URARTU OTELİ
DOLPHİNDAY BOYA
UZMAN GÜÇLENDİRME
ADA PALAS OTELİ
URARTU MUTFAK
AJANS PRESS
AĞRI BELEDİYESİ
ORSAY YAPI
RAMAZAN-I ŞERİFİNİZ
KUTLU OLSUN
DOĞUNUN MARKALARI GAZETESİ
30
Eğitim
Temmuz 2012
Köln Üniversitesi’nin
Hakkari çıkartması
Hakkâri Üniversitesi’ne Almanya Köln Üniversitesi’nden
gelen 16 kişilik heyet ile yapılan görüşmeler sonucunda,
bir çok alanda işbirliği yapma kararı alındı.
Hakkari'nin doğal güzelliklerinin
yanı sıra sosyal ve iktisadi hayatıyla da ilgilenen Köln Üniversitesi
heyeti Hakkari Valisi Yardımcısı
Abdullah Şen’i makamında ziyaret
ederek geliş nedenlerini anlattı.
Hakkari’yi ziyaret ettikleri için
Köln Üniversitesi heyetine teşekkür eden Hakkari Vali Yardımcısı
Abdullah Şen bu tür gezilerinin
devamını beklediklerini dile getirdi.
Hakkari Belediyesi’ni de ziyaret
eden Köln Üniversitesi heyetine
şehir hakkında bilgi veren Hakkari Belediye Başkanı Dr Fadıl
Bedirhanoğlu sorulan soruları da
bulundu.
HAKKÂRİ’YE ALMANYA’DAN
KARDEŞ OKUL
Hakkari Sümbül Anadolu Lisesi ile
kardeş okul olma yönünde görüşmeler yapan Alman Köln Üniversitesi heyetinde yer alan Alman
Müdür Wilfield Müller sözlü olarak
anlaştı.
Çukurca'nın bir lise programı ile
Almanya'dan bir okul kardeş okul
olma ve projeler yapmak üzere
görüştüler. Protokol aşamasına gelindiğinde Milli Eğitim Bakanlığı ile
projeler ve protokoller hazırlanmak
üzere anlaştı.
HAKKARİ’DE ALMANYA
DESTEKLİ RESTORASYON
Hakkari ve çevresindeki kilise,
tapınak, saray ve diğer tarihi yerleri
gezen Köln Üniversitesi heyeti
belirledikleri tarihi eserleri restore
ettirip inanç turizmini başlatmak
ve bu eserleri topluma kazandırmak istediklerini söyledi.
ÇUKURCAYA ALMANYA’DAN
KARDEŞ ŞEHİR
Hakkari’nin Çukurca ilçesini de gezen Köln Üniversitesi heyetinde yer
alan Öğretim Üyesi Prof Dr. Klaus
Otte Çukurca ile Almanya’daki bir
ili kardeş şehir yapma teklifinde
bulundu ve taraflar anlaştı. Kardeş
şehir anlaşması en kısa zamanda
protokole dökülecek.
cevapladı. Hakkari’nin çok güzel
bir doğal ortamının bulunduğunu
ve çok memnun olduklarını dile
getiren Alman heyet, Hakkari’de
yaşanan su temizlik ve terör başta
olmak üzere diğer sorunların en
kısa zamanda çözülmesi dileğinde
görüşülecek.
Sağlık Meslek Yüksek Okulu’ndan
Yrd. Doç. Dr. Osman Gökdoğan ve
öğretim görevlileri ile görüşen Köln
Üniversitesi öğretim üyesi Doktor
Gholam-Reza Farrokh ve diğer
öğretim üyeleri ortak paylaşım,
HAKKÂRİ’DE 7 DİLLİ PANEL
Köln Üniversitesi heyetinden 5
kişinin sunum yaptığı Hakkari
Meslek Yüksek Okulu konferans
salonunda, aralarında yok olmuş
bir dil olan AVESTA ile beraber 7
dilli, Yerel ve Küresel Göç Konulu
multidisipliner ve multikültürel bir
panel düzenlendi.
Hakkari tarihine damgasını vuran
ilk panel olması nedeniyle öğrenci
ve hocalardan olumlu yorumların
alındı. Ayrıca panellerin her zaman
düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
HAKKARİ İÇİN PROJE VE
KAYNAK ARAŞTIRILDI
Doktor Rıza Faruck ile Yrd. Doç.
Dr. Osman Gökdoğan ile birlikte
Öğr Gör Galip Sarısu, Ali Karakuş,
Kıvanç İrak ile yaptıkları görüşmede; Yaşanan çevre ve sağlık
sorunlarının devam etmesi halinde
yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat çekilerek bir an önce çözüm için
adım atılması, uygulanabilecek bazı
projeler ile halkın yaşam standardının yükseltilmesi, Almanya’da
uygulanan projelerin Hakkari’ye
uyarlanarak uygulanması ve bütçeleri görüşüldü.
Tanıtım
Temmuz 2012
r ve
a
l
a
k
Mar
k
şma
a
l
a
k
Mar
r
enle
y
e
t
İs
or...
y
i
d
E
rcih
e
T
i
iz
B
31
www.dogununmarkalari.com
[email protected]
Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk. No: 8 / VAN
Tel : 0 432 214 84 83 - 215 15 06
NAVTV. tv
Haberin Doğru Adresi
Ne Ararsan Var TV
Okuyun Sizinde Haberiniz Olsun
www.dogurehberi.com
MEDYA
DANIŞMANLIĞI
REKLAM
AÇILIŞ
ORGANİZASYONU
FESTİVAL
Çok
Yakında Yayında!
www.navtv.tv
nav ajans
“ bakış açınız değişecek “
MATBAA
HİZMETLERİ
Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk. Kat: 4 No: 8 VAN
Tel: 0 432 214 84 83 - e-mail: [email protected]
[email protected]
SODES - KOSGEB - DAKA
FİRMA TANITIMLARI
MARKA
GELİŞTİRME
PRODÜKSİYON
PROMOSYON
Temmuz 2012
Download