T. B. M. M. B : 16 zeliğhıin birleşerek meydana getirdiği, ser­ pilecek her tohumu derhal filizlendiren 'bir madde ve mana tarlasıdır. Bu tarla­ ya şimdi, uyum bahanesiyle, Hıristiyan­ lık tohumları atılmaktadır. Aslında hadise, yalnız yurt dışındaki İnsanlarımızın olayı da değildir. Bugün Türkiye'nin en önemli meselesi, coğrafî ve kültürel bütünlüğünün bölünmesi me­ selesidir. Batı kanalıyla giren teknoloji, beraberinde getirdiği kültürüyle, başta • aile yapısı olmak üzere, bütün kültür değerlerimizi erozyona uğratmıştır. Avru­ palıyla aramızda büyük farklar vardır. Ne, Türk kendini içinden Avrupalı his­ seder, ne de Avrupalı bizi kendinden sa­ yar; çünkü, Hıristiyan ve Yahudi âlemi, 1 400 yıldan bu yana İslam'a, bin yıldan •bu yana da Müslüman Türk'e düşmandır. .Nice haçlı seferleri bunun en güzel örne­ ğidir. Balkan Savaşının şartları ve hedefi ne ise, bugün de Bulgaristan ve Yunanistan'ın hedefi aynıdır. Değerli milletvekilleri, milletimizin bir­ lik ve beraberliğini temin eden, vatandaş­ larımızı kaynaştırarak, kaderde, kıvançta ve tasada birleştiren ortak değer, Marn­ dır. Yüce Milletimiz, Mam Dinine men­ subiyetten şeref duymuş ve uğrunda ca­ nım feda etmiştir. Ecdadımızın bu müba­ rek topraklarla birlikte bizlere emanet et­ tiği iki önemli mukaddes değer vardır: Birisi, gönderdeki ay yıldızlı Türk Bay­ rağı; diğeri, minarelerdeki ezan sesleri. Vatanımızın ve milletimizin simgesi olan (bu iki mukaddes değeri kıyamete kadar korumak her Türk vatandaşının, dolayısıy­ la Türk Devletinin en şerefli ve başta gelen görevidir. İslam, yalnız ibadet kaideleri ve şekil­ den de ibaret değildir; devlet, Mamın ik­ tisadî, siyasî ve sosyal meselelere bakışını da eğitini olarak vermelidir. — 56 2 . 2 . 1988 O: 1 BAŞKAN — Sayın Köse, 1 dakikanız var, ÎSMAÎLKÖSE (Devamla) — Devletin politikası günübirlik olamaz. Yalnız eko­ nomik meseleler de devletin görevi değil­ dir. Asırları katlayarak milletin ayakta kal­ masını sağlamak, uzun perspektif içeren millî kültür politikasıyla mümkündür. Kı­ sa ve uzun vadeli planlarla, ciddî çalışma­ lar yapılmalıdır. Demokrat ve Adalet Par­ tisi iktidarlarının imam hatip liselerini aç­ maları, daha sonra ilahiyat falkültelerine dönüşen yüksek Mam Enstitülerinin kuru­ luşu da bu amaca yöneliktir. Devlet deste­ ğini yeterince bulamayan vatandaş. Dinî eğitim konusundaki ihtiyacını, kendi para­ sıyla açtığı Kur'an Kursları vasıtasıyla gi­ dermeye çalışmaktadır. Değerli milletvekilleri, vatandaşlarımı­ za, yurt dışına gitmeden önce yeterli din eğitimini vermiş olsaydık, bugün bu sı­ kıntıların çekilmesi mümkün değildi. Bu­ gün, ülkemizde, yılbaşı, dinî bayramlar­ dan daha heyecanlı, Hıristiyan âleminden daha şatafatlı kutlanmaktadır. Yozlaşmış ailelerde, dikilen çam ağaçlarının dibinde, Noel Baba'nın getirdiği hediyeleri, körpe dimağlı çocuklarımız gelenek olarak ka­ bullenmişlerdir. Hırsızlık, vurgun, haksız kazanç, ada­ letsiz uygulama, hürriyetleri tahdit, Jsla'mda yasaktır; kanunlarımızda da suçtur. Her vatandaşın başına bir polis koyamaz­ sınız ve böyle bir toplum da düşünüle­ mez; ancak, gönüllere yerieştireceğim'iz Allah korkusu, inanç ve Mam kaideleri; polissiz, mutlu bir hayatın yaşanmasını mümkün kılacaktır. Atari salonlarına, okey taşlarına mahkûrn edilen gençlik, yarın, büyük otelle­ rin ruhsatlı kumar makinelerinin kolla­ rını çekeceklerdir. Tabiî, bunu mutlu azın­ lığın çocukları yaparken, çoğunluğun ço-