gezisi - WordPress.com

advertisement
Van-Kars-Tebriz
gezisi
Türk, Kafkas, Ermeni, Kürt, Arap, Farisi, Acem, Rus
kültürlerinin hemhal olduğu topraklara yapacağımız
seyahat, Ortadoğu coğrafyasının birbiri içine geçen
zengin dokusunu gözlerimiz önüne serecektir…
Doğu’nun incisi Van…
Tarihi Mezolitik Çağ’a kadar inen Van çevresinin bilinen ilk sakinleri Hint-Avrupa asıllı Hurriler’dir. Mezopotamya bölgesinde Mitanni
Devleti’ni kurduklarında, Antik Mısır’da en zengin dönem olarak
nitelendirilen Orta Hanedanlık Çağı yaşanmakta, Anadolu’da ise Hitit
İmparatorluğu hüküm
sürmektedir. İki büyük gücün
mücadelesinde Mitanni Devleti
Mısır’ın müttefiki olmayı
tercih ederek, çoğu
Hititlerin
bölgede daha
fazla
güçlenmesini
engellemeye yönelik
yazışmaları içeren
Amarna
Mektupları’nın
bir
tarafı olur.
Amarna
Mektupları
çağa
damgasını vuran, günümüzde dünyanın çeşitli müzelerine dağılmış olan, Antik Çağ’ın en bilinen belgeleri arasında yer alır. Mitanni
Devleti’nin kurucusu olan, Amarna Mektupları’nın yazıcıları Hurrilerin
bir bölümü Anadolu topraklarında Van çevresinde yaşamayı tercih
eder.
MÖ 9. yüzyılda Mitanni devletinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan
feodal beylikler içinden Urartular Tuşpa’yı (Van) kurarak, bölgeye
300 yıl istikrar yaşatan medeniyet olur. Orta Anadolu’nun Frigler, Batı
Anadolu’nun Lidyalılar tarafından idare edildiği bir dönemdir. İskitler
tarafından ortadan kaldırılan Urartular’dan sonra İran’dan bölgeye
gelen Medler ve Persler’in idaresi başlar. MÖ 331’den sonra B. İskender
ile başlayan Helenistik Çağı yaşayan Van ve çevresi sonrasında Roma
İmparatorluğu ile İran’a hükmeden Partların ve Sasanilerin arasında
bir çekişme alanı olmakla birlikte daha çok İran’ın idaresinde kalmıştır.
İslam orduları, ilk kez Hz. Ömer döneminde 640’ta İyaz Bin Ganem
komutasında bölgeyi fethetmiştir. Abbasiler dönemi devam ederken,
10. yüzyıl sonlarında Van’ı tekrar ele geçiren Bizans İmparatorluğu,
bölgeyi kendi hâkimiyetleri altına alır. Ermeni ve Müslüman halkın,
Selçuklu Hakanı Tuğrul Bey ile onun yerine geçen Sultan Alpaslan’dan
yardım istemesi üzerine 1064’de Van ve çevresindeki birçok kale ve
şehir Melikşah tarafından fethedilmiştir. Yüzlerce yıl Türklerin kurduğu
devletlerin sınırları içinde kalan bölge en çok Osmanlı-Safevi yönetimleri sırasında el değiştirmiştir. 1548 ’den sonra bölge idari yapısında zaman zaman değişikler görülmesine rağmen, Van Gölü Havzası
kesintisiz olarak Osmanlı idaresinde kalmıştır. I. Dünya Savaşında 20
Mayıs 1915’de Ruslar Van’ı işgal ettiler. 2 yıl 10 ay 13 gün süren bir
işgalden sonra Türk ordusu 2 Nisan 1918’de Van’ı düşman işgalinden
kurtardı.
Beyaz uykusuz uzakta Kars…
Rus, İran, Kafkasya ve Karadeniz havzası arasında kalan, pek çok kavme, kültüre ev sahipliği yapmış olan Kars’ın en büyük özelliği adının
milattan önce Orta Asya’dan bölgeye gelen Karsak Türklerinden kalmış olmasıdır. Anadolu coğrafyasında genellikle Türk tarihini 10. yüzyıl
sonu ve 11. yüzyıl başı itibariyle konuşmaya başladığımız için Kars’ın
Antik Çağ’da ağırladığı Türk boyunundan adını alması ezberi bozar.
Kafkas kültüründen, Ermeni kültürüne, Malakanlardan, Kürtlere pek
çok kültürün bir arada yaşadığı Kars ve çevresindeki buluntular içinde
Ermeniler’e başkentlik yapmış olan ve 9. yüzyıla tarihlenen Ani kenti
oldukça etkileyicidir. Ani doğuda Bağdat, batıda Constantinopolis,
Endülüs’te Kurtuba’nın en görkemli olduğu zamanlar ile çağdaştır.
11. yüzyılda Tuğrul Bey’in bölgeye gelmesinden 20. yüzyılda yaşanacak Rus işgaline kadar Türklerin hakimiyetinde kalan Kars ve çevresi,
Mondros Mütarekesi’ni takiben Anadolu’daki ilk milli teşkilatların
ve ilk milli hükümetin doğduğu topraklar olur. Kars İslam Şurası ve
Cenubî Garbi Kafkas Hükümeti, adeta Milli Mücadele’nin habercisi ve
timsali olur.
Yolunda canımdan keçerem Tebriz…
Tebriz, bugün 2,5 milyon nüfusuyla İran’ın en önemli şehirlerinden birisidir. Nüfusunun neredeyse tamamını Azeri Türkleri oluşturmaktadır.
Dolayısıyla da konuştukları dil Azeri Türkçesidir ve Türkiye Türkçesine
çok yakındır. İran’ın Tahran, Meşhed ve İsfahan’dan sonra dördüncü
büyük şehri olan Tebriz, gerek içinde barındırdığı Türk nüfus ve gerekse İran’ı yüzyıllar boyunca yöneten Türkler açısından önemli bir merkezdir.
Marco Polo ve İbn Batuta gibi kenti ziyaret eden seyyahların seyahatnamelerinde de yer bulan şehir özellikle Moğolların İran’da kurdukları
devlet İlhanlılar zamanında dünyanın en önemli başkentlerinden biri
olur ve Gazan Han ile Bahaddin Nakşibend döneminde İslam’ı seçen
Moğollar, Tebriz’e inşa ettikleri saraya ‘’Süleyman’ın Tahtı’’ adını verirler.
Tebriz Hatayi denilen kumaşlarıyla ve İran’ın dünya çapında üne sahip,
Behzad’ın da bağlı olduğu, Tebriz Minyatür Okulu ile de anılır.
Tebriz deprem kuşağında olduğundan tarihte birçok kez depreme
maruz kalır. Bunlardan en zarar vereni 1042 yılındakidir ve çok sayıda kişi hayatını kaybeder. Şehrin yok olduğu bu depremde yaklaşık
40.000 kişi ölür. Defalarca yıkılan Tebriz’de son büyük deprem 1917’de
meydana gelir.
Selçuklular’dan İran’a hükmeden son hanedanlık olan Kaçar
Hanedanlığı’na kadar Türk ve Moğol devletlerinin
idaresinde her zaman zengin
bir ticaret şehri olan
Tebriz Ruslar tarafından 1909 yılında
işgal edilir. Ruslar, Rus
hududunu Tebriz’e
bağlayan bir demiryolu inşaatına başlar, 1916’da hizmete
açılır. Bu İran arazisinde
açılmış ilk demiryolu
olur. Devrim sonrası Rus
ordusu bölgede mukavemetini kaybedince
Kazım Karabekir Paşa Tebriz’e girer.
Mondros Antlaşması sonrası bölgeden çekilen Türk ordusundan sonra
İran’da da yönetim değişir. Kaçar
hanedanlığından sonra Şah Rıza
Pehlevi’nin yönetime geçmesiyle
İran’da da cumhuriyet kurulur.
İzzet ile selam veren Erdebil…
Ortaçağ Arap ve Fars coğrafyacıları şehrin kuruluşunu Sâsânî Hükümdarı II. Yezdicerd’in oğlu Fîrûz dönemine (459-484) kadar götürürler.
Hz. Ömer devrinde Azerbaycan valiliğine tayin edilen Huzeyfe b.
Yemân’ın günlerce süren savaştan sonra yaptığı antlaşma ile fethedilir
(642). Hz. Ali zamanında Azerbaycan valisi olan Eş‘as b. Kays, halkının
çoğunun müslüman olduğu Erdebil’e bazı Arap aşiretlerini de yerleştirerek burayı büyük bir şehir haline getirir.
Erdebil’i İslâm tarihinde tanıtan en önemli olay Bâbek’in liderliğinde
gelişen Hürremiyye hareketidir (816). Bâbek’in halifeliğe karşı silâhlı
mücadelesi sırasında onun Erdebil çevresindeki kaleleri tahrip ettiğini
biliyoruz. Bâbek isyanı bastırıldıktan sonra da Erdebil yine hilâfet aleyhindeki isyanların merkezi olmaya devam eder.
13. yüzyılın başlarında Erdebil şehri sakinleri birbiri ardınca iki facia
yaşar. 1210 yılında Gürcü ordusu Erdebil’e saldırarak yerli sultanı katleder ve ailesini esir edip 12.000’e yakın müslümanı öldürür. Ermeni ve
Gürcü tarihçilerinin yazdığına göre şehir camisine sığınan din adamları ve zenginler diri diri yakılır. Şehir on yıl
kadar sonra da Moğol istilâsına uğrar.
Safiyyüddîn-i Erdebîlî’nin kurucusu
olduğu sûfî ocağının bölgenin mânevî
hayatında önemli bir yer tuttuğu. Gazan
Han’ın ve vezirinin onun faaliyetlerini
destekledikleri bilinir. 1334’te vefat eden
Safiyyüddin Erdebil’deki dergâhının
avlusuna defnedilerek sonradan kabri
üstüne türbe, yanına da yeni bir cami
yapılır. Şeyh Safiyyüddin ve müridleri
Şâfiî mezhebine mensup olmakla birlikte tarikat daha sonraları Şiî bir temayül
kazanmış ve türbesi Şiî ziyaretgâhı haline dönüşmüştür. Safeviye Devleti’nin
Şah İsmail tarafından 1502 yılında kurulması ile Erdebil devletin manevi şehri
olarak daha da fazla itibar görmeye
başlar. Sefeviler ile Osmanlılar arasındaki
rekabet alanında yer alan şehir defalarca
pazarlık konusu olur.
19. yüzyılda Ruslar tarafından işgal edilen şehrin nüfusu azalır.
I. Dünya Savaşı’ndan bu yana nüfusun büyük bölümünü Azeri Türkleri
oluşturmaya devam etmektedir.
İşte program akışımız;
1. GÜN (18 Mayıs Perşembe): İSTANBUL / VAN
THY ile Sabiha Gökçen’den 07.30’da Van’a uçuş. 09.30’de varış. Şehrin kahvaltısı ile ünlü bir mekanında yörenin ürünleri ile kahvaltının
ardından şehir turumuzda Hoşap Kalesi, Çavuş Tepe ve Akdamar adası
gezileri. Öğle yemeği. Otelimize yerleşme. Van Kalesi ve Van Kedi Evi
gezisi. Akşam yemeği ve geceleme.
2. GÜN (19 Mayıs Cuma): VAN / DOĞU BEYAZIT / KARS
Kahvaltı sonrası
Kars’a hareket.
Yolda Muradiye
Şelalesi’nin
görülmesi. Doğu
Beyazıt’da İshak
Paşa Sarayı’nın
gezilmesi ve öğle
yemeği. Kars’a
varışta kale ve şehir
gezisi. Akşam
yemeği ve
otelimize yerleşme.
3. GÜN (20 Mayıs Cumartesi): KARS / IĞDIR / GÜRBULAK / TEBRİZ
Kahvaltımızın ardından Ani Harabeleri’ne hareket. Tarihi mekanın
gezisini takiben Iğdır’da
öğle yemeği ve Gürbulak Sınır Kapısı’ndan İran’a geçiş. Tebriz’e varış.
Otelimize yerleşme ve akşam yemeği.
4. GÜN (21 Mayıs Pazar): TEBRİZ
Kahvaltı sonrası şehir gezimizde Tebriz Kalesi ve Azerbeycan Müzesi,
Kur’an Müzesi, Emir Kompleksi’nin görülmesi. Öğle yemeği sonrası devam edecek gezimizde. Şairler anıtı, İmamzade Türbesi, Cuma
Mescidi’nin gezilmesi. Ayn Ali Mesire yerinde çay ikramı ve Tebriz’in
temaşası. Otelimize dönüş ve akşam yemeği.
5. GÜN (22 Mayıs Pazartesi): TEBRİZ / ERDEBİL / TEBRİZ
Erken kahvaltı sonrasında otelden ayrılış. 3 saatlik bir yolculuk sonrası Erdebil’e geliş. Safili’ğin en büyük şahsiyeti Safiyeddin Erdebili’nin
türbesinin ziyareti. Şah Abbas Külliyesi’nde öğle yemeği. Allah Allah
Künbedi, Şah İsmail Müzesi, Mescid-i Mirza Ali, Müezzinzade anıtının
görülmesi. Şehrin tanınması. Akşam yemeği. Tebriz havalimanına
hareket.
6. GÜN (23 Mayıs Salı): TEBRİZ / İSTANBUL
THY ile saat 03.10’da İstanbul’a uçuş. 04.25’de varış.
PAKET TUR Fiyatına dahil olan hizmetler;
Zorunlu seyahat sigortası
46 kişilik özel otobüsümüz ile Van / Tebriz arası karayolu ulaşımı
Otobüsteki su ve çay ikramları
Belirtilen otellerde konaklamalar
Açık büfe sabah kahvaltıları
Öğlen ve akşam yemekleri
Yemeklerde su ve meşrubat
Programda belirtilen tüm gezi ve ziyaretler
Giriş ücretleri
Profesyonel yerel rehberlik hizmetleri
Yurt dışı çıkış harcı
Seyahat sırt çantası
n
n
n
n
n
n
n
n
n
n
n
n
OTELLER VE PAKET TUR FİYATLARI (UÇAK BİLETİ HARİÇ)
VanDouble Tree Hilton(4*)
KarsCheltikov(Özel Sınıf )
Tebriz
Kaya Laleh Park
(5*)
KİŞİ SAYISINA GÖRE FİYATLAR (*)
İki kişilik odada kişi başına;
16 – 18 kişi aralığındaki bir grup için1650 Dolar
19 – 20 kişi aralığındaki bir grup için1550 Dolar
21 – 22 kişi aralığındaki bir grup için1500 Dolar
(*) Grubumuzun hareketi için minimum sayı 16 kişidir. Kayıtta ödenecek 750 Dolar PAKET TUR kaparosu sonrası grubun oluşacak sayısına
göre nihai bakiye ödenir.
UÇAK BİLETİ (PAKET TUR FİYATINA İLAVE EDİLİR.)
Bu programda kullanılan;
Sabiha Gökçen / Van
Tebriz / İstanbul
arası THY uçuşunda bileti ücreti en ucuz seviye olan 300 Dolar olup
20 Ağustos tarihine kadar opsiyonlu olarak yer alınmıştır. Bu tarihten
sonra yapılacak müracaatlarda bilette oluşacak farklar fiyata yansır.
Salacak İskele Cad. No:34/2
İstanbul/Üsküdar
Tel: 0216 310 00 50 - 0546 568 11 43
Web: sofos.com.tr
Blog: sofos.istanbul
Download