Van-Kars-Tebriz gezisi Türk, Kafkas, Ermeni, Kürt, Arap, Farisi, Acem, Rus kültürlerinin hemhal olduğu topraklara yapacağımız seyahat, Ortadoğu coğrafyasının birbiri içine geçen zengin dokusunu gözlerimiz önüne serecektir… Doğu’nun incisi Van… Tarihi Mezolitik Çağ’a kadar inen Van çevresinin bilinen ilk sakinleri Hint-Avrupa asıllı Hurriler’dir. Mezopotamya bölgesinde Mitanni Devleti’ni kurduklarında, Antik Mısır’da en zengin dönem olarak nitelendirilen Orta Hanedanlık Çağı yaşanmakta, Anadolu’da ise Hitit İmparatorluğu hüküm sürmektedir. İki büyük gücün mücadelesinde Mitanni Devleti Mısır’ın müttefiki olmayı tercih ederek, çoğu Hititlerin bölgede daha fazla güçlenmesini engellemeye yönelik yazışmaları içeren Amarna Mektupları’nın bir tarafı olur. Amarna Mektupları çağa damgasını vuran, günümüzde dünyanın çeşitli müzelerine dağılmış olan, Antik Çağ’ın en bilinen belgeleri arasında yer alır. Mitanni Devleti’nin kurucusu olan, Amarna Mektupları’nın yazıcıları Hurrilerin bir bölümü Anadolu topraklarında Van çevresinde yaşamayı tercih eder. MÖ 9. yüzyılda Mitanni devletinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan feodal beylikler içinden Urartular Tuşpa’yı (Van) kurarak, bölgeye 300 yıl istikrar yaşatan medeniyet olur. Orta Anadolu’nun Frigler, Batı Anadolu’nun Lidyalılar tarafından idare edildiği bir dönemdir. İskitler tarafından ortadan kaldırılan Urartular’dan sonra İran’dan bölgeye gelen Medler ve Persler’in idaresi başlar. MÖ 331’den sonra B. İskender ile başlayan Helenistik Çağı yaşayan Van ve çevresi sonrasında Roma İmparatorluğu ile İran’a hükmeden Partların ve Sasanilerin arasında bir çekişme alanı olmakla birlikte daha çok İran’ın idaresinde kalmıştır. İslam orduları, ilk kez Hz. Ömer döneminde 640’ta İyaz Bin Ganem komutasında bölgeyi fethetmiştir. Abbasiler dönemi devam ederken, 10. yüzyıl sonlarında Van’ı tekrar ele geçiren Bizans İmparatorluğu, bölgeyi kendi hâkimiyetleri altına alır. Ermeni ve Müslüman halkın, Selçuklu Hakanı Tuğrul Bey ile onun yerine geçen Sultan Alpaslan’dan yardım istemesi üzerine 1064’de Van ve çevresindeki birçok kale ve şehir Melikşah tarafından fethedilmiştir. Yüzlerce yıl Türklerin kurduğu devletlerin sınırları içinde kalan bölge en çok Osmanlı-Safevi yönetimleri sırasında el değiştirmiştir. 1548 ’den sonra bölge idari yapısında zaman zaman değişikler görülmesine rağmen, Van Gölü Havzası kesintisiz olarak Osmanlı idaresinde kalmıştır. I. Dünya Savaşında 20 Mayıs 1915’de Ruslar Van’ı işgal ettiler. 2 yıl 10 ay 13 gün süren bir işgalden sonra Türk ordusu 2 Nisan 1918’de Van’ı düşman işgalinden kurtardı. Beyaz uykusuz uzakta Kars… Rus, İran, Kafkasya ve Karadeniz havzası arasında kalan, pek çok kavme, kültüre ev sahipliği yapmış olan Kars’ın en büyük özelliği adının milattan önce Orta Asya’dan bölgeye gelen Karsak Türklerinden kalmış olmasıdır. Anadolu coğrafyasında genellikle Türk tarihini 10. yüzyıl sonu ve 11. yüzyıl başı itibariyle konuşmaya başladığımız için Kars’ın Antik Çağ’da ağırladığı Türk boyunundan adını alması ezberi bozar. Kafkas kültüründen, Ermeni kültürüne, Malakanlardan, Kürtlere pek çok kültürün bir arada yaşadığı Kars ve çevresindeki buluntular içinde Ermeniler’e başkentlik yapmış olan ve 9. yüzyıla tarihlenen Ani kenti oldukça etkileyicidir. Ani doğuda Bağdat, batıda Constantinopolis, Endülüs’te Kurtuba’nın en görkemli olduğu zamanlar ile çağdaştır. 11. yüzyılda Tuğrul Bey’in bölgeye gelmesinden 20. yüzyılda yaşanacak Rus işgaline kadar Türklerin hakimiyetinde kalan Kars ve çevresi, Mondros Mütarekesi’ni takiben Anadolu’daki ilk milli teşkilatların ve ilk milli hükümetin doğduğu topraklar olur. Kars İslam Şurası ve Cenubî Garbi Kafkas Hükümeti, adeta Milli Mücadele’nin habercisi ve timsali olur. Yolunda canımdan keçerem Tebriz… Tebriz, bugün 2,5 milyon nüfusuyla İran’ın en önemli şehirlerinden birisidir. Nüfusunun neredeyse tamamını Azeri Türkleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla da konuştukları dil Azeri Türkçesidir ve Türkiye Türkçesine çok yakındır. İran’ın Tahran, Meşhed ve İsfahan’dan sonra dördüncü büyük şehri olan Tebriz, gerek içinde barındırdığı Türk nüfus ve gerekse İran’ı yüzyıllar boyunca yöneten Türkler açısından önemli bir merkezdir. Marco Polo ve İbn Batuta gibi kenti ziyaret eden seyyahların seyahatnamelerinde de yer bulan şehir özellikle Moğolların İran’da kurdukları devlet İlhanlılar zamanında dünyanın en önemli başkentlerinden biri olur ve Gazan Han ile Bahaddin Nakşibend döneminde İslam’ı seçen Moğollar, Tebriz’e inşa ettikleri saraya ‘’Süleyman’ın Tahtı’’ adını verirler. Tebriz Hatayi denilen kumaşlarıyla ve İran’ın dünya çapında üne sahip, Behzad’ın da bağlı olduğu, Tebriz Minyatür Okulu ile de anılır. Tebriz deprem kuşağında olduğundan tarihte birçok kez depreme maruz kalır. Bunlardan en zarar vereni 1042 yılındakidir ve çok sayıda kişi hayatını kaybeder. Şehrin yok olduğu bu depremde yaklaşık 40.000 kişi ölür. Defalarca yıkılan Tebriz’de son büyük deprem 1917’de meydana gelir. Selçuklular’dan İran’a hükmeden son hanedanlık olan Kaçar Hanedanlığı’na kadar Türk ve Moğol devletlerinin idaresinde her zaman zengin bir ticaret şehri olan Tebriz Ruslar tarafından 1909 yılında işgal edilir. Ruslar, Rus hududunu Tebriz’e bağlayan bir demiryolu inşaatına başlar, 1916’da hizmete açılır. Bu İran arazisinde açılmış ilk demiryolu olur. Devrim sonrası Rus ordusu bölgede mukavemetini kaybedince Kazım Karabekir Paşa Tebriz’e girer. Mondros Antlaşması sonrası bölgeden çekilen Türk ordusundan sonra İran’da da yönetim değişir. Kaçar hanedanlığından sonra Şah Rıza Pehlevi’nin yönetime geçmesiyle İran’da da cumhuriyet kurulur. İzzet ile selam veren Erdebil… Ortaçağ Arap ve Fars coğrafyacıları şehrin kuruluşunu Sâsânî Hükümdarı II. Yezdicerd’in oğlu Fîrûz dönemine (459-484) kadar götürürler. Hz. Ömer devrinde Azerbaycan valiliğine tayin edilen Huzeyfe b. Yemân’ın günlerce süren savaştan sonra yaptığı antlaşma ile fethedilir (642). Hz. Ali zamanında Azerbaycan valisi olan Eş‘as b. Kays, halkının çoğunun müslüman olduğu Erdebil’e bazı Arap aşiretlerini de yerleştirerek burayı büyük bir şehir haline getirir. Erdebil’i İslâm tarihinde tanıtan en önemli olay Bâbek’in liderliğinde gelişen Hürremiyye hareketidir (816). Bâbek’in halifeliğe karşı silâhlı mücadelesi sırasında onun Erdebil çevresindeki kaleleri tahrip ettiğini biliyoruz. Bâbek isyanı bastırıldıktan sonra da Erdebil yine hilâfet aleyhindeki isyanların merkezi olmaya devam eder. 13. yüzyılın başlarında Erdebil şehri sakinleri birbiri ardınca iki facia yaşar. 1210 yılında Gürcü ordusu Erdebil’e saldırarak yerli sultanı katleder ve ailesini esir edip 12.000’e yakın müslümanı öldürür. Ermeni ve Gürcü tarihçilerinin yazdığına göre şehir camisine sığınan din adamları ve zenginler diri diri yakılır. Şehir on yıl kadar sonra da Moğol istilâsına uğrar. Safiyyüddîn-i Erdebîlî’nin kurucusu olduğu sûfî ocağının bölgenin mânevî hayatında önemli bir yer tuttuğu. Gazan Han’ın ve vezirinin onun faaliyetlerini destekledikleri bilinir. 1334’te vefat eden Safiyyüddin Erdebil’deki dergâhının avlusuna defnedilerek sonradan kabri üstüne türbe, yanına da yeni bir cami yapılır. Şeyh Safiyyüddin ve müridleri Şâfiî mezhebine mensup olmakla birlikte tarikat daha sonraları Şiî bir temayül kazanmış ve türbesi Şiî ziyaretgâhı haline dönüşmüştür. Safeviye Devleti’nin Şah İsmail tarafından 1502 yılında kurulması ile Erdebil devletin manevi şehri olarak daha da fazla itibar görmeye başlar. Sefeviler ile Osmanlılar arasındaki rekabet alanında yer alan şehir defalarca pazarlık konusu olur. 19. yüzyılda Ruslar tarafından işgal edilen şehrin nüfusu azalır. I. Dünya Savaşı’ndan bu yana nüfusun büyük bölümünü Azeri Türkleri oluşturmaya devam etmektedir. İşte program akışımız; 1. GÜN (18 Mayıs Perşembe): İSTANBUL / VAN THY ile Sabiha Gökçen’den 07.30’da Van’a uçuş. 09.30’de varış. Şehrin kahvaltısı ile ünlü bir mekanında yörenin ürünleri ile kahvaltının ardından şehir turumuzda Hoşap Kalesi, Çavuş Tepe ve Akdamar adası gezileri. Öğle yemeği. Otelimize yerleşme. Van Kalesi ve Van Kedi Evi gezisi. Akşam yemeği ve geceleme. 2. GÜN (19 Mayıs Cuma): VAN / DOĞU BEYAZIT / KARS Kahvaltı sonrası Kars’a hareket. Yolda Muradiye Şelalesi’nin görülmesi. Doğu Beyazıt’da İshak Paşa Sarayı’nın gezilmesi ve öğle yemeği. Kars’a varışta kale ve şehir gezisi. Akşam yemeği ve otelimize yerleşme. 3. GÜN (20 Mayıs Cumartesi): KARS / IĞDIR / GÜRBULAK / TEBRİZ Kahvaltımızın ardından Ani Harabeleri’ne hareket. Tarihi mekanın gezisini takiben Iğdır’da öğle yemeği ve Gürbulak Sınır Kapısı’ndan İran’a geçiş. Tebriz’e varış. Otelimize yerleşme ve akşam yemeği. 4. GÜN (21 Mayıs Pazar): TEBRİZ Kahvaltı sonrası şehir gezimizde Tebriz Kalesi ve Azerbeycan Müzesi, Kur’an Müzesi, Emir Kompleksi’nin görülmesi. Öğle yemeği sonrası devam edecek gezimizde. Şairler anıtı, İmamzade Türbesi, Cuma Mescidi’nin gezilmesi. Ayn Ali Mesire yerinde çay ikramı ve Tebriz’in temaşası. Otelimize dönüş ve akşam yemeği. 5. GÜN (22 Mayıs Pazartesi): TEBRİZ / ERDEBİL / TEBRİZ Erken kahvaltı sonrasında otelden ayrılış. 3 saatlik bir yolculuk sonrası Erdebil’e geliş. Safili’ğin en büyük şahsiyeti Safiyeddin Erdebili’nin türbesinin ziyareti. Şah Abbas Külliyesi’nde öğle yemeği. Allah Allah Künbedi, Şah İsmail Müzesi, Mescid-i Mirza Ali, Müezzinzade anıtının görülmesi. Şehrin tanınması. Akşam yemeği. Tebriz havalimanına hareket. 6. GÜN (23 Mayıs Salı): TEBRİZ / İSTANBUL THY ile saat 03.10’da İstanbul’a uçuş. 04.25’de varış. PAKET TUR Fiyatına dahil olan hizmetler; Zorunlu seyahat sigortası 46 kişilik özel otobüsümüz ile Van / Tebriz arası karayolu ulaşımı Otobüsteki su ve çay ikramları Belirtilen otellerde konaklamalar Açık büfe sabah kahvaltıları Öğlen ve akşam yemekleri Yemeklerde su ve meşrubat Programda belirtilen tüm gezi ve ziyaretler Giriş ücretleri Profesyonel yerel rehberlik hizmetleri Yurt dışı çıkış harcı Seyahat sırt çantası n n n n n n n n n n n n OTELLER VE PAKET TUR FİYATLARI (UÇAK BİLETİ HARİÇ) VanDouble Tree Hilton(4*) KarsCheltikov(Özel Sınıf ) Tebriz Kaya Laleh Park (5*) KİŞİ SAYISINA GÖRE FİYATLAR (*) İki kişilik odada kişi başına; 16 – 18 kişi aralığındaki bir grup için1650 Dolar 19 – 20 kişi aralığındaki bir grup için1550 Dolar 21 – 22 kişi aralığındaki bir grup için1500 Dolar (*) Grubumuzun hareketi için minimum sayı 16 kişidir. Kayıtta ödenecek 750 Dolar PAKET TUR kaparosu sonrası grubun oluşacak sayısına göre nihai bakiye ödenir. UÇAK BİLETİ (PAKET TUR FİYATINA İLAVE EDİLİR.) Bu programda kullanılan; Sabiha Gökçen / Van Tebriz / İstanbul arası THY uçuşunda bileti ücreti en ucuz seviye olan 300 Dolar olup 20 Ağustos tarihine kadar opsiyonlu olarak yer alınmıştır. Bu tarihten sonra yapılacak müracaatlarda bilette oluşacak farklar fiyata yansır. Salacak İskele Cad. No:34/2 İstanbul/Üsküdar Tel: 0216 310 00 50 - 0546 568 11 43 Web: sofos.com.tr Blog: sofos.istanbul