genel görünüm - video.eba.gov.tr

advertisement
1. Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın sanayisi
için hammadde ve Pazar arayışı.
2.
Trablusgarb’ın coğrafi açıdan kendisine yakın olması.
FİKİR AKIMLARI
3. Osmanlı Devleti’nin burayı koruyamayacak kadar zayıf
olası.
Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek ve siyasal
4.
İngiltere, Fransa ve Rusya’nın çıkarları için bu işgale
varlığını sürdürmek amacıyla bazı düşünce akımları ortaya
sessiz
kalmaları.
çıkmıştır.
5. İtalya’nın uluslar arası siyasetteki yerini büyük
devletlere kabul ettirmek istemesi.
Osmanlıcılık:
20.YY BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ
-Tanzimat Döneminde “ Genç Osmanlılar” tarafından
Trablusgarb’ın işgali:
ortaya atıldı. Bu fikri savunanlara göre, devletin sınırları
içinde yaşayan bireylerin din, dil ve ırk bakımından hiçbir
İtalya 1911 Eylülünde Trablusgar’ı işgale başladı.
ayırım gözetmeksizin aynı haklara sahip oldukları kabul Osmanlı
Devleti buraya karadan ve denizden yardım
edilirse, Osmanlı toplumu içinde bir kaynaşma ve
götüremedi.
Çünkü.
dayanışma sağlanacağı düşüncesindeydiler.
Mısır
İngiliz işgalindeydi
-Anayasanın ilanı ve Mebusan Meclisi’nin açılmasını
Osmanlı
donanması son derece yetersizdi.
gerekli görmüşlerdir. Devletin yıkılması ancak bu şeklide
- Almanya’da İtalya’yı kaybetmemek için sessiz
engellenirdi.
kalmıştır.
İslamcılık:
- Enver Paşa, Fethi Okyar ve M. Kemal gibi
gönüllü subaylar buraya giderek mücadele
* 19. yy da Hıristiyan ulusların Osmanlı Devleti’nden
etmişlerdir.
ayrılmaları üzerine devletin sosyal ve siyasal bütünlüğünü
İtalyanlar savaşın uzaması üzerine 12 Adayı
korumak amacıyla İslamcılık fikri ileri sürülmüştür.
işgal
ettiler
ve
Çanakkale
Boğazı’na
* I. Meşrutiyet döneminin sonlarına doğru güçlenmiştir.
saldırdılar.
Bu
sırada
Balkan
Savaşlarının
da
Amaç imparatorluk içindeki Müslüman unsurları bir arada
başlaması
Osmanlıyı
barışa
mecbur
etti.
tutmak, imparatorluk dışımdakileri ise halifelik kurumu
vasıtasıyla birleştirmek.
* II. Abdülhamit İslamcılık düşüncesini resmi bir politika
olarak benimsemiştir.
Türkçülük:
- Türkçülük hareketinin amacı Türkleri bir ülkede, bir
bayrak bir yönetim altında toplamaktır.
- Turancılık ise İttihat ve Terakki Partisinin programına da
alınmış ve devlet yönetimine yansımıştır.
Balkan Savaşlarının da kaybedilmesiyle önem
kazanmıştır. Ziya Gökalp fikir babalığını yapmıştır.
Batıcılık:
- II. Meşrutiyet Döneminde bir fikir akımı oldu.
- Bu görüş devletin batılılaşmayla kurtulabileceğini ve
bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini
savunmuşlarıdır.
-Öncüleri: Abdullah Cevdet, Celal Nuri ve Süleyman
Nazif’tir.
Adem-i Merkeziyetçilik:
Bu akıma göre, merkezi yönetimin yetkileri
azaltılmalı ve bölgesel yönetimlerin yetkileri arttırılmalıdır.
-Bu fikir akımı uygulanamamıştır.
-Prens Sabahattin öncülüğünü yapmıştır.
GENEL GÖRÜNÜM
19. yy da Osmanlı Devleti büyük çapta toprak kaybetmiştir.
-1829’da Yunanistan bağımsız oldu
-Fransa 1830 da Cezayir’i 1881’de Tunus’u işgal etti.
- İngiltere 1882’de Mısır’ı işgal etti.
- Rusya 1878’de Kars, Ardahan ve Batum’u işgal etti.
- Balkanlarda milliyetçi isyanlar çıktı.
TRABLUGARP SAVAŞI- 1911/1912
UŞİ ANTLAŞMASI. 1912
-
Trablusgarb ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı.
Rodos ve 12 ada Balkan Savaşı bitene kadar
geçici olarak İtalya’ya verildi.
Buradaki Müslümanlar halifeye bağlı kalacak.
Osmanlı
Devleti’nin
dış
borçlarının
ödenmesinde İtalya yardımcı olacak.
*SONUÇ:
-
-
Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak
parçasını da kaybetti.
Rodos ve 12 Adayı ele geçiren İtalya Ege
Denizi’nde etkin bir konuma gelmiştir.
İtalya geçici olarak aldığı adaları geri vermedi.
I. Dünya Savaşı sırasında da burayı işgal etti.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise buradan İtalya
çekilince Yunanistan’a verildi.
Dini yönden buranın Halifeye bağlı kalması
kültürel bağların devamını sağladı.
BALKAN SAVAŞLARI- (1912-1913 )
I. BALKAN SAVAŞI
Nedenleri:
1. Rusya’nın Balkan Devletlerini, tarihi emelleri
için Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaları.
2. Daha önce bağımsızlıklarını kazanmış olan
Yunanistan,
Sırbistan,
Bulgaristan
ve
Karadağ’ın topraklarını genişletmek istemesi.
3. İngiltere’nin Rusya’yı Reval Görüşmesi ( 1908
) sonucunda politikalarında serbest bırakması.
 Bu
sebeple Osmanlı devleti
Almanya’ya yanaşmıştır.
Nedenleri:
1
4. Osmanlı Devleti’nin politik bölünmüşlük içinde
olması ve bir kısım askerlerini terhis etmesi.
5. Trablusgarb
Savaşı’nda
Osmanlının
güçsüzlüğünün açık olarak görülmesi.
Savaşın Gelişimi
Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı’ya
saldırması üzerine savaş başladı. Buna
Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan da
eklendi.
- Osmanlı Devleti ağır bir yenilgi aldı. Bunun
nedenleri:

Trablusgarb
Savaşı
nedeniyle
Balkanlarda yeterli asker ve silah yığınağının olmaması.
 Osmanlı subayları arasında siyasî
fikir ayrılıkları nedeniyle emir- komuta
zincirinin bozulması.
 Osmanlı
ordusunun
teknik
donanımının yetersiz olması.
 Çok geniş bir coğrafyada dört ayrı
devletle savaşması.
 Balkan Devletlerinin Avrupalılarca
desteklenmesi.
II. BALKAN SAVAŞI - 10 Temmuz
1913
Nedeni:
-
-
LONDRA ANTLAŞMASI. 30 MAYIS 1913
-
MidyeEnez
Hattının
batısı
Balkan
Devletlerine bırakıldı.
Selanik,
Güney
Makedonya
ve
Girit
Yunanistan’a bağlanacak.
Kavala,
Dedeağaç
ile
bütün
Trakya
Bulgaristan’a bağlanacak.
Orta Ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a
bağlanacak.
Arnavutluk ve Ege adlarının durumuna büyük
devletler karar verecek.
I. BALKAN SAVAŞI’NIN SONUÇLARI:
1. Osmanlı Devleti Edirne – Kırklareli dahil
Midye- Enez hattının batısında kalan bütün
topraklarını kaybetti.
2. Ege Denizi’nde Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti
sona erdi.
3. Arnavutluk savaş sırasında bağımsızlığını ilan
etti. Böylece Osmanlıdan ayrılan son Balkan
devleti. Olmuştur.
 Savaş yapmadan bağımsız olmuştur.
4. I. Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık
fikrinin başarılı olamayacağı anlaşılmış ve
Türkçülük fikri ön plana çıkmıştır.
5. Bulgaristan Ege denizine ulaşmış ve savaştan
en karlı çıkan devlet olmuştur. Ancak bu
durum II. Balkan Savaşı’na neden olmuştur.
6. Balkanlardan Anadolu’ya büyük göç hareketi
olmuş ve Balkanlarda Türk Azınlığı Sorunu
ortaya çıkmıştır.
NOT:
Londra’da görüşmeler devam ederken
İttihat ve Terakki Partisi yenilgiden sorumlu tuttuğu
Kamil Paşa Hükümeti’ni Babı Ali Baskını ile
devirerek iktidarı ele geçirmiştir.
( 23 Ocak
1913)
Bulgaristan’ın Londra Antlaşması’ndan en karlı
devlet olarak çıkmasının başta Yunanistan
olmak üzere diğer Balkan devletlerini rahatsız
etmesi.
Savaşın Gelişimi:
-
-
-
Bulgaristan bu durumu anlayınca Sırbistan’a
ve Yunanistan’a savaş açtı. Karadağ ve
Romanya ise Bulgaristan’a karşı savaşa
başladı. Osmanlı’da Bulgaristan’a savaş açtı.
Osmanlı Devleti Edirne’yi geri aldı. Ancak
Meriç’in batısına geçemedi.
Bulgaristan Bükreş Antlaşması ile barışı
kabul etti.Buna göre:
Bulgaristan bu dört devlete toprak vererek
Balkanlarda ki üstünlüğü kaybetti.
Balkanlarda ki istikrarsızlık bununla da
giderilemedi ve I. Dünya Savaşı’na zemin
hazırlandı.
Osmanlı Devleti ayrı ayrı anlaşmalar imzaladı.
Bunlar:
İstanbul Antlaşması- 29 Eylül 1913
-
-
Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında
imzalandı.
Meriç Nehri sınır olarak kabul edildi.
Bulgaristan’daki Türkler isterlerse 4 yıl içinde
göç edebilecekler.
Bulgaristan’da kalan Türklerin kanun önünde
Bulgarlarla eşit olmaları sağlanmış ve mülkiyet
hakları saklı tutulmuştur.
Bulgaristan’da ki Türk okullarında eğitimin
Türkçe olması ve Türklere din ve mezhep
hürriyeti tanınması kararlaştırıldı.
Atina Antlaşması- 14 Kasım 1913
- Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında
imzalandı.
- Osmanlı Devleti Girit’in ve II. Balkan
Savaşı’nda
Yunanistan’ın
elde
ettiği
toprakların Yunanistan’a ait olduğunu kabul
etti.
- Yunanistan’da
kalan
Türklerin
hakları
belirlendi.
Ege adalarının kaderi büyük devletlerin bu
konuda vereceği karara bırakıldı.
 Büyük devletler Meis hariç On iki
Adayı
İtalya’ya,
Gökçeada
ve
Bozcaada
hariç
diğer
adaları
Yunanistan’a vermeyi kararlaştırdı.
Ancak Osmanlı Devleri bunu kabul
etmedi.Durum I. Dünya Savaşı
sonrasına bırakıldı.
İstanbul Antlaşması- 13 Mart 1914
2
-
Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında
imzalandı.
Sırbistan’da kalan Türklerin yasal hakları
düzenlendi.
BALKAN SAVAŞLARININ GENEL SONUÇLARI
1. Osmanlı Devleti’nin Balkan hakimiyeti kesin
olarak sona erdi
2. “Balkan Türkleri Sorunu”, “ Ege Adaları
Sorunu” gibi sorunlar ortaya çıktı.
3. Göçler nedeniyle Anadolu’nun nüfuzu arttı.
Balkanlarda Türk nüfusu azaldı.
4. Balkanlarda ki siyasî dengeler alt üst oldu.
5. Bu günkü batı sınırımız büyük ölçüde çizildi.
6. Osmanlı ordusuna Alman subaylar gelmeye
başladı.
I.
DÜNYA SAVAŞI - 1914/1918
Nedenleri:
1. 1871 de
siyasî birliğini tamamlayan
Almanya’nın gelişen sanayisi için sömürgeciğe
yönelmesi sonucunda İngiltere ile rekabete
girişmesi.
2. Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alsas- Loren
Bölgesini geri almak istemesi.
3. Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın
kendine sömürge araması.
4. Rusya’nın sıcak denizlere inmek amacıyla
Slav devletlerini kendi yanında toplamak
istemesi.
5. AvsMac.’ın
ülkesindeki
ulusçuluk
hareketlerini
engelleyerek,
Balkanlara
yayılmak istemesi.
6. Avusturya-Rusya, İtalya-Avusturya, AlmanyaRusya arasındaki çıkar çatışmaları.
7. Avs-Mac. Veliahdının Bosna’da bir Sırplı
tarafından öldürülmesi
NOT: İngiltere ve Fransa Osmanlıyı
paylaşmak
istediklerinden
ve
Rusya’nın
Osmanlıya
yönelik
politikalarını
desteklediklerinden dolayı Osmanlı Devleti’nin
ittifak teklifini kabul etmemişlerdir.
2. Almanya’nın savaşı kazanacağına inanılması.
3. İttihat ve Terakki Partisi’nin Alman yanlısı bir
politika izlemesi.
4. Son dönemlerde kaybedilen toprakları geri
almak istenmesi.
5. Alman yardımlarıyla Osmanlı ordusunu ve
ekonomisini düzeltmek istenmesi.
6. Siyasî yalnızlıktan kurtulmak istenmesi.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi
İngilizlerden kaçan Goben ve Breslav adlı
Alman gemilerini Osmanlı geri vermedi. Bu
gemiler Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını
bombaladılar. Rusya 1 Kasım 1914’de
Osmanlıya savaş ilan etti.
- Böylece Osmanlı Devleti fiilen savaşa girmiş
oldu.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesiyle
-
1. Yeni cepheler açılmış ve savaş alanı
genişlemiştir.
2. Almanya’nın yükü hafiflerken, İtilâf Devletleri
hem
cephelerde
hem
de
Müslüman
coğrafyalarda zor durumdu kalmışlardır.
3. Osmanlı Devleti bir çok cephede savaşmak
zorunda kalmıştır.
4. Savaşın süresi uzamıştır.
5. İngiltere Kıbrıs’ı işgal etmiştir.
6. Osmanlı
toprakları
gizli
antlaşmalarla
paylaşılmıştır.
OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞTIĞI
CEPHELER
Kafkas Cephesi:
-
-
Rus kuvvetlerini Kafkaslardan atıp Almanları
rahatlatmak, Irak petrollerini korumak ve
Türkmenistan’a ulaşmak amacıyla açıldı.
Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu
Ruslara yenilince; Erzurum, Muş, Bitlis,
Erzincan , Trabzon Rusların eline geçti.
Kanal Cephesi:
-
Almanya’nın isteği ile açılan bu cephe de Mısır
İngilizlerden alınmak istendi.
Amaç İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını
kesmektir.
Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Kendi Yanında
Savaşa Sokmak İstemesinin Nedenleri
-
1. Yeni cepheler açılmasını sağlamak.
2. Halifeliğin gücünden yararlanmak.
3. Rusya’ya Boğazlardan gidecek yardımı
engellemek.
4. Osmanlının
yeraltı
kaynaklarından
yararlanmak.
5. Osmanlı Devleti’nin yeraltı kaynaklarından
yararlanmak.
Suriye- Filistin Cephesi:
Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yer Almasının
Nedenleri
İngiltere ve Fransa’nın ittifak tekliflerini kabul
etmemeleri.
1. İngiltere ve Fransa’nın Rusya’nın politikalarına
göz yummaları.
-
Kanal Cephesinde yenilen Osmanlı kuvvetleri
burada İngilizlere karşı bir savunma hattı
oluşturdu.
Hicaz -Yemen Cephesi:
-
Kutsal yerleri korumak amacıyla İngilizlere ve
ayaklanan Araplara karşı açıldı.
Irak Cephesi
-
İngilizler
bölge
petrollerini
almak
ve
Kafkaslardan Ruslara yardım ulaştırmak
amacıyla bu cepheyi açtılar.
3
Galiçya- Makedonya ve Romanya Cephesi:
( sınır dışı cepheler)
-
Bulgaristan ve Avs- Mac. Orduları ile beraber
savaşıldı.
Bu cephede savaşlar Fransa, Rusya ve
Romanya ordularına karşı yapıldı.
ÇANAKKALE CEPHESİ:
Açılmasının Nedenleri:
1. Rusya’ya
yardım
ulaştırarak
savaşı
sürdürmesini sağlama ve Almanya’nın doğuya
ilerlemesine engele olmak.
2. İstanbul’u alarak Osmanlıyı savaş dışı
bırakmak böylece savaşı erken bitirmek.
3. Balkanlarda yeni cepheler açarak Balkan
devletlerini kendi yanlarında savaşa çekmek.
4. Uzak doğu yollarını ve orta doğu politikalarını
sağlama almak.
Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları:
I.
DÜNYA
SONUÇLARI
SAVAŞI’NIN
GENEL
1. Osmanlı, Almanya, Avs-Mac. Ve Rusya
parçalandı.
2. Polonya,
Macaristan,
Çekoslovakya,
Yugoslavya, Macaristan, Litvanya, Finlandiya,
Estonya gibi yeni devletler kuruldu.
3. Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i
Akvam kuruldu.
4. Sömürgeciliğin yerini manda yönetimi aldı.
5. Bazı ülkelerde rejim değişiklikleri oldu.
Kominiz, Faşizm, Nazizm gibi rejimler ortaya
çıktı.
6. Orta doğuda otorite boşluğu oluşmuş ve
dengeler alt üst olmuştur.
7. Savaştan en karlı İngiltere çıkarken Almanya
gücünü yitirmiştir.
8. Ümmetçilik anlayışı sona ermiş, Araplar
Osmanlıdan ayrılmıştır.
9. İlk kez kimyasal silahlar, tanklar ve deniz altılar
bu savaşta kullanılmıştır.
10. ABD’nin uluslar arası ağırlığı artmıştır.
1. Rusya yardım alamayınca Çarlık rejimi yıkıldı.
Ekim 1917 de Bolşevik İhtilali oldu ve
SAVAŞ
SONUNDA
İMZALANAN
Komünistler yönetime geldi.
ANTLAŞMALAR
 Yeni
yönetim
Brest
Litovsk
1.Wersay Antlaşması: Almanya ile İtilâf devletleri
Antlaşmasıyla savaştan çekildi.
arasında imzalandı.
2. I. Dünya Savaşı 2 yıl daha uzadı.
2.Sen Jermen Ant. Avusturya ile imzalandı.
3. Yarım milyon insan hayatını kaybetti.
3. Nöyyi Ant: Bulgaristan ile imzalandı.
4. M.Kemal ismi tarih sahnesine yazıldı. ( M.
4. Triyanon Ant: Macaristan ile imzalandı.
Kemal general oldu.)
5. Sevr Ant: Osmanlı Devleti ile imzalandı.
5. Bulgaristan İttifak Devletleri yanında savaşa
girdi.Böylece Almanya ile kara bağlantısı
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI- 30 Ekim
kuruldu.
1918
6. Osmanlı Devleti’nin başarılı olabildiği tek
Osmanlı Devleti’nin yenilgisi kesinleşince İttihat ve
cephedir.
Terakki Partisi liderleri yurdu ter ettiler. Yeni kurulan Ahmet
İzzet Paşa Kabinesinin barış yapmaktan başka çaresi
OSMANLI
DEVLETİNİ
PAYLAŞMA
yoktu. Buna göre:
TASARILARI. (Gizli Ant.)
 Çanakkale ve İstanbul boğazları İtilâf
Boğazlar Antlaşması. Mart 1915
devletlerine bırakılacak.
- İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalandı.
 Esir edilen İtilâf devletleri ve Ermeni
Boğazlar Ruslara bırakıldı.
askerleri serbest bırakılacak.
 Sınır denetimi ve iç güvenlik fazlası
1. Londra Antlaşması. Nisan 1915
askerler terhis edilecek.
- İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında

Bütün savaş gemileri teslim edilecek.
imzalandı. İtalya bu ant. İle İtilâf devletleri

İtilâf Devletleri güveliklerini tehdit eden
yanında savaşa girdi. ( 12 Ada ve çevresi
bir durum gördüklerinde herhangi bir
İtalya’ya verildi.)
stratejik noktayı işgal edebilecekler.(
2. Sykes- Picot Antlaşması. Ocak 1916
7. madde)
- İngiltere ve Fransa arasında imzalandı Orta

Haberleşme
istasyonları
İtilâf
doğu paylaşıldı.
devletlerinin
denetimine
verilecek.
3. Petrograt Protokolü. Mart 1916
 Toros tünelleri, demir yolları ve deniz
- İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalandı.
işletmeleri
İtilâf
devletlerinin
Rusya Sykes Picot’u tanıdı.
denetimine
bırakılacak.
4. Saint Jen De Marienne.
 Doğuda altı ilde (
Vilâyet-i Sitte) bir
- İtalya’ya, İzmir, Konya ve Antalya çevresi
karışıklık çıkarsa buralar ( Erzurum,
verildi.
Elazığ, Van, Bitlis, Diyarbakır) işgal
5. Mac- Mohan Antlaşması. 1916
edecekler.( 24. madde)
- İngiltere ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında
Önemi:
imzalandı. Arapların ayaklanma karşılığında
- Bu antlaşma ile Osmanlı Devleri kayıtsız
devletlerinin tanınacağı kabul edildi.
şartsız teslim olmuş ve fiilen sona ermiştir.
- Galip devletlerin vereceği karar kabul edilmiş
ve Anadolu’nun işgaline zemin hazırlanmıştır.
4
Mondros’tan Sonra İşgaller:
- İngiltere Musul’u alarak ilk işgali gerçekleştirdi.
Daha sonra Urfa, Antep, Maraş, Merzifon,
Samsun, Batum ve İzmit’i işgal etti.
- Fransa, Adana, Suriye ve Çukurova bölgesini
işgal etti.
- İtalya, Antalya, Konya, Marmaris civarını işgal
etti.
- Ermeniler, Doğu Anadolu bölgesi işgale
başladı.
-
SONUÇ:
-
WİLSON İLKELERİ
ABD Başkanı Wilson savaşa girmeden önce
ilan ettiği bu ilkeler ile şunları amaçladı:
 Savaşın bir an önce bitmesini
sağlamak.
 Savaş sonrası statükoyu belirlemek.
 Yenilen devletleri koruyarak ABD
politikalarını etkin kılmak.
- İngiltere ve Fransa çıkarlarına ters olmasına
rağmen, ABD’nin desteğini alabilmek için bunu
kabul ettiler.
- Yenilen devletlerin ilkeler ile korunması
savaşın sonuçlanmasını hızlandırdı.
Bu Maddeler Şunlardır:
Savaş sırasında gizli anlaşmalar olamayacak.
- Savaş sonrasında yenilenden toprak ve
tazminat alınmayacak.
- Her millet kendi geleceğini belirleme hakkına
sahip olacak.
- Cemiyet-i Akvam kurulacak.
- Türklerin çoğunlukta olduğu yerlerde kesin
Türk egemenliği sağlanacak.
- Türk egemenliğindeki azınlıkların çoğunlukta
olduğu yerlere egemenlik hakkı verilecek.
 Bu durum azınlık isyanlarına neden
oldu.
- Boğazlar tüm devletlere açık olacak.
-
İZMİR’İN İŞGALİ
- Paris Konferansı’ndan sonra izin alan
Yunanlılar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’î işgale
başladılar.
- Yunanlılar 7. maddeyi işgal için mazeret
gösterdiler.
- İşgal bütün yurtta protesto edildi.
AMİRAL BRİSTOL RAPORU
-
-
İzmir’in işgali sonrasında bölgedeki Türklerin
Yunanlılar tarafından öldürülmesi üzerine bu
rapor hazırlandı.
Bu rapor Yunan işgalinin haksızlığını dünyaya
duyuran ilk uluslar arası belgedir.
PARİS BARIŞ KONFERANSI
- Konferansın amacı ateşkes antlaşması
imzalandıktan
sonra
yapılacak
barış
anlaşmasının taslaklarını görüşmek ve kendi
aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek.
- İngiltere ve Fransa’nın asıl amacı ise Wilson
İlkelerini etkisiz hale getirmek, başta Osmanlı
olmak üzere yenilen devletlerle ilgili olarak
paylaşım planlarını uygulama koymak.
Konferansa İttifak devletlerine savaş açmış
olan 32 devlet katıldı.
-
-
Sevr hariç diğer barış anlaşmalarının esasları
belirlendi.
Milletler Cemiyetinin kurulması kararı alındı.
İtilâf devletleri Wilson ilkelerini hiçe sayarak,
toprak alımı maddesi yerine mandacılık
yöntemi ile bunu etkisiz hale getirdiler.
İngiltere ve daha önce İtalya’ya vermeyi
planladıkları İzmir ve çevresinin Yunanistan
tarafından işgal edilmesini kabul ettiler.
 Bu kararla İtalya İtilâf devletlerinden
ayrıldı. (ilk ayrılık)
Ermenilerin doğuda bağımsız bir Ermeni
devleti kurma fikri destek gördü.
CEMİYETLER
A- YARARLI CEMİYETLER
Özellikleri:
1. Mondros’un ardından başlayan işgaller
karşısında İstanbul Hükümeti’nin görevini
yapmaması üzerine kuruldu.
2. Ulusal mücadeledeki teşkilatlanmanın temelini
oluşturmuşlardır.
3. İşgalci kuvvetlere ve zararlı cemiyetlerin
faaliyetlerine karşı mücadele etmişlerdir.
4. Bölgesel kurtuluşu amaçlayan faaliyetler
yapmışlardır.
5. Sivas Kongresi’nde “ Anadolu Ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında
birleştirilmişlerdir.
Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
- Mondros’tan sonra kurulan ilk cemiyettir.
- Amacı Doğu Trakya’yı Yunanistan’a
vermemektir.
- Osmanlı’dan ayrılarak ayrı bir devlet kurmak
isteyen tek cemiyettir.
İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
- İzmir’in işgalinden hemen sonra kuruldu.
- İzmir’in Türklere ait olduğunu basın yoluyla
duyurmaya çalıştı.
Redd-i İlhak Cemiyeti
-
İzmir’in işgalinden önce kuruldu. İşgalden
sonra silahlı direnişe başladı.
Balıkesir ve Alaşehir kongrelerini topladı.
Klikyalılar Cemiyeti
- Adana ve çevresinde Fransız işgali ve Ermeni
saldırılarına karşı halkın haklarını savunmak
amacıyla kuruldu.
Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti
- Trabzon ve çevresinde Pontus Rum
Devleti’nin kurulmasını engellemek için çalıştı.
5
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
- Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti
kurulmasını engellemek ve buranın
bütünlüğünü korumak için çalıştı.
- Erzurum Kongresi’ni topladı.
Milli Kongre Cemiyeti
-
İstanbul’daki yazar ve aydınlar tarafından
kuruldu. İşgallerin haksızlığını basın yoluyla
dünya kamu oyuna duyurmayı amaçlamıştır.
B- ZARARLI CEMİYETLER
a) Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler
Özellikleri:
1. Osmanlı Devleti’nin parçalanması için faaliyet
göstermişlerdir.
2. Bağımsız devlet kurmayı amaçlamışlardır.
3. İtilâf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
4. Bulundukları bölgelerde işgallere zemin
hazırlamışlardır.
Mavri Mira Cemiyeti
- Rumlar tarafından kuruldu. Amacı Megola
İdea’yı gerçekleştirerek büyük Yunanistan’ı
kurmaktı.
- İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tarafından
organize edildi.
Etnik-i Eterya
- Rumların yaşadığı bütün toprakların
Yunanistan’a katılması için çalıştı.
Pontus Rum Cemiyeti
-
Amacı Trabzon ve çevresinde bir Rum devleti
kurmaktır.
Kardos Cemiyeti
-
Anadolu’ya gönüllü Rum nüfusu taşıyan bir
cemiyettir.
Taşnak ve Hınçak Komitaları
-
Ermeniler tarafından kurulan bu cemiyetlerin
amacı Doğu Anadolu ve Çukurova’da bir
Ermeni devleti kurmaktır.
Alyans İsralit ve Makabi Cemiyeti
-
Yahudiler tarafından kurulan bu cemiyetin
amacı orta doğuda bağımsız bir Yahudi devleti
kurmaktır.
b) Milli Varlığa Düşman Cemiyetler
Özellikleri:
1. Müslümanlar tarafından kuruldu.
2. İşgallerin kolaylaşmasına neden oldu.
3. Ulusal direnişe karşı faaliyet yürütmüşlerdir.
4. İtilâf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
5. Saltanat ve hilafet yanlısıdırlar.
Sulh Ve Selamet-i Osmaniye Fırkası
- Kurtuluşun
padişaha
bağlı
kalmakla
sağlanacağını savunan kişiler tarafından
kuruldu.
Hürriyet ve İtilâf Fırkası ile birlikte hareket
etmişlerdir.
İslam Teali Cemiyeti
- Anadolu’daki ulusal direnişe karşı olan bu
cemiyet, halifelik yanlısı bir politika izlemiştir.
Kürt Teali Cemiyeti
- Wilson İlkelerine dayanarak D.Anadolu’da
bağımsız bir Kürdistan kurmayı amaçlamıştır.
-
İngiliz Muhipleri Cemiyeti
- Milli
mücadeleye
karşı
mandacılığını savunmuşlardır.
çıkıp
İngiliz
Wilson İlkeleri Cemiyeti
- Amerikan mandacılığını savunmuşlardır.
KUVAY-I MİLLİYE
KURULMA NEDENLERİ
1. Yapılan işgallerin haksız gerekçeler
dayanmasına rağmen önlenememesi.
2. İstanbul Hükümeti’nin işgaller karşısındaki
yetersizliği.
3. Osmanlı ordularının büyük bir kısmının terhis
edilmiş olması.
4. Türk milletinin bağımsızlığa olan düşkünlüğü.
Özellikleri:
1. İşgallere karşı vatanı savunmak amacıyla
kuruldular.
2. İlk önce güney cephesinde görülen bu hareket
bölgesel nitelik taşır.
3. Tek bir merkezden yönetilmemişlerdir.
4. İhtiyaçları halktan karşılanmıştır.
5. Resmi kuruluş değildirler. İhtiyaçları halktan
karşılanmıştır.
6. Düzenli ordunun kurulmasıyla askeri yönü
sona erse de Kuvay- ı Milliye ruhu sürmüştür.
7. TBMM’ye ve Milli Mücadeleye karşı çıkan
isyanları bastırmışlardır.
Kaldırılmasının Nedenleri:
1. İşgalleri durdurmakta yetersiz olmaları.
2. Tek bir merkezden yönetilmemeleri.
3. TBMM’nin isteklerini zaman zaman yerine
getirmemeleri.
4. Kontrolsüz olduklarından halka zarar
verebilmekteydiler.
KURTULUŞ SAVAŞI HAZIRLIK DÖNEMİ
MUSTAFA KEMAL’İN İSTANBUL’A GELİŞİ VE
ÇALIŞMALARI
-
-
Mondros imzalandığı sırada Suriye’de Yıldırım
Orduları Grup Komutanı olan M.Kemal,
Yıldırım Ordularının kaldırılması üzerine
İstanbul’a geldi. 13 Kasım 1918
Samsun’a hareket edeceği 16 Mayıs 1919’a
kadar burada çeşitli faaliyetlerde bulundu:
 Hükümet yetkilileri ile görüştü.
 Padişah ile görüştü.
6


İtilâf devletleri temsilcileri ile görüştü.
Anadolu’ya geçebilmek için planlar
yaptı.
M. KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI
- Doğu Karadeniz’de Pontusçu Rum çeteleri ile
silahlanan bölge halkı arasında çatışmalar
başlamıştı.
- İngilizler karışıklıklar devam ettiği takdirde
Mondros’un
7.
maddesini
uygulamaya
koyacakları bildirdiler.
- İstanbul Hükümeti bunun üzerine bölgeye
müfettiş göndermeye karar verdi.
M. Kemal’in Bu Göreve Seçilmesinin Nedenleri
1. I. Dünya Savaşı’nda gösterdiği başarılar.
2. İttihat ve Terakki karşıtı düşünceleri.
3. Padişah ile yaptığı görüşmeler.
4. İstanbul’dan uzaklaştırılmak istenmesi.
M. Kemal’in 9. Ordu Müfettişi Olarak Görevleri
1. Bölgedeki karışıklıklara son vermek.
2. Silahların teslim edilmesini sağlamak.
3. Karışıklıkları çıkaranların cezalandırılmasını
sağlamak.
M. Kemal’in Samsun’da ki Çalışmaları
- M. Kemal İstanbul’a gönderdiği raporda,
bölgede karışıklıkları çıkaranların Rumlar
olduğunu, İngilizlerin ise buna göz yumduğunu
bildirdi.
- Daha sonra rahat çalışabilmek amacıyla
Havza’ya geçti.
HAVZA GENELGESİ - 28/29 Mayıs 1919
- M. Kemal burada bütün ordu komutanlarıyla
haberleşmeyi sağlayarak askeri ve sivil
makamlara genelgeler gönderdi.
- Bu genelgede İst. Hük. ve halk işgalleri
protestoya davet edildi.
- Mitingler düzenlenmesi ancak
taşkınlık
yapılmaması istendi.
Önemi:
- Bu genelge, Milli Mücadele döneminde
yayınlanan ilk ulusal belgedir.
Genelgenin
hemen
ardından
mitingler
düzenlendi. Ulusal birlik ve beraberlik yolunda
önemli adımlar atıldı.
- Bu genelgenin ardından M. Kemal geri
çağrılmış ancak o buna uymamıştır.
AMASYA GENELGESİ – 22 Haziran 1919
- Amasya’da bu genelgeyi hazırlayan M. Kemal
burada, Rauf Orbay, Refet Bele, A.Fuat
Cebesoy ve Cafer Tayyar Paşa’nın yazılı
desteğini almıştır.
- Kazım Karabekir ise telgraf ile desteğini
bildirmiştir.
 Böylece genelge kararları kişisel
olmaktan çıkmıştır.
Genelgenin Maddeleri
1. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı
tehlikededir.
 Milli
Mücadelenin
gerekçesi
belirtilmiştir.
2. İst. Hük. görevini yerine getirememektedir. Bu
durum milletimizi yok saymak anlamına gelir.
 İlk kez İst. Hük. karşı duyulan
güvensizlik açıkça dile getirilmiştir.
 Bu durum Anadolu’da yeni bir direnişin
başlaması
gerektiğini
ortaya
koymaktadır.
3. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve
kararı kurtaracaktır.
 Kurtuluş Savaşı’nın amacı ve yöntemi
belirtilmiştir.
 Savaştan sonra millet egemenliğine
dayalı bir yönetim kurulacağı dolaylı
da olsa ilk defa ifade edilmiştir.
 Mili
mücadelenin
milletçe
yapılacağının söylenmesi belgeye
uluslararası bir nitelik kazandırmıştır.
4. Milletin haklarını j-korumak amacıyla her türlü
etki ve denetimden uzak, milli bir heyetin
varlığı gereklidir.
 İlk kez milli bir heyetten söz edilmiştir.
 Bu maddenin sonucu olarak Erzurum
Kongresi’nde “ Temsil Heyeti” adıyla
bir kurul oluşturulmuştur.
5. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri
olan Sivas’ta milli bir kongre toplanmalıdır.
 Teşkilatlanmak için somut bir adım
atılmıştır.
6. Her sanacaktan halkın güvenini kazanmış üçer
kişi seçilerek hemen Sivas’a doğru yola
çıkarılmalıdır.
 Alınan kararların kişisel olmaktan
uzak,
milli
kararlar
olması
amaçlanmıştır.
7. Doğu illeri Sivas Kongresi’nde Erzurum
Kongresi’ne katılan delegeler tarafından temsil
edilecektir.
8. Sivas Kongresi’ne yönelik bütün faaliyetler İst.
Hük. ve İtilâf Dev. den gizli olarak
yürütülecektir.
9. Askeri ve sivil teşkilatlar hiçbir suretle
dağıtılmayacak, silahlar teslim edilmeyecektir.
 Mondros’a karşı çıkılarak, gerektiğinde
silahlı bir mücadelenin yapılacağı
ifade edilmiştir.
Amasya Genelgesi’nin Önemi
-
Milli Mücadelenin amacı, yöntemi ve
gerekçesi.
Ulusal bilinç harekete geçirilmiştir. Kurtuluş
savaşının ilk önemli adımıdır.
İst. Hük.nin artık Anadolu’nun sesini dinlemesi
gerektiği ortaya konmaya başlamıştır.
İst. Hük.’ne karşı açıkça hedef alınmış ancak
Saltanat hedef alınmamıştır.
İst. Hük.’i bu maddeleri yasa dışı saymış ve
uygulayanları tutuklayacağını bildirmiştir.
M. Kemal İstanbul’a çağrılmış, emri yerine
getirmediği için görevden alınmıştır.
7
-
M. Kemal 7-8 Temmuz 1919 tarihinde askerlik
görevinden istifa ederek sivil olmuştur.
ERZURUM KONGRESİ – 23 Temmuz/ 7
Ağustos 1919
- 3 Temmuzda Erzurum’a gelen M. Kemal 7-8
Temmuz’da askerlik görevinden istifa etti.
- 15. Kolordu Komutanı K. Karabekir, İst.
Hük.’nin
emrine
rağmen
M.
Kemal’i
tutuklamayarak onun hizmetinde olduğunu
bildirdi.
- Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu Müdafaa-i
Hukuk
Cemiyeti
tarafından
Ermeni
faaliyetlerine karşı toplandı.
Kongrede Alınan Kararlar
1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür
parçalanamaz.
Milli sınırlar ifadesi ilk kez kullanılarak, vatanın
bir bütün olarak savunulacağı ilk kez
belirtilmiştir.
2. İst.
Hük.
‘i
vatanın
bağımsızlığını
sağlayamazsa, bu amaçla geçici bir hükümet
kurulacaktır. Bu hükümetin üyelerini milli
kongre seçecektir. Eğer kongre toplanmamışa
seçim işini temsil Heyeti yapacaktır.
 İst. Hük. ‘e karşı alternatif bir hükümet
kurulacağı ilk kez ifade edilmiştir.
3. Kuvay-ı Milliye yi amil milli iradeyi hakim
kılmak esastır.
 Ulusal egemenliğin koşulsuz olarak
gerçekleşeceği hakkında ilk kez karar
alınmıştır.
4. Ulusal irade padişah ve halifelik makamlarını
da kurtaracaktır.
 Halifelik makamına dokunulmayarak
onun
siyasî ve dini gücünden
yararlanılmak istenilmiştir.
5. Azınlıklara siyasal, sosyal ve ekonomik
dengeleri bozucu haklar verilemez.
 Azınlık hakları ilk kez bir kongrede yer
aldı.
6. Manda ve himaye kabul edilemez.
 Manda
ve
himaye
ilk
kez
reddedilmiştir.
7. Mebuslar Meclisi derhal toplanmalı ve
hükümet denetlenmelidir.
Erzurum Kongresi’nin Önemi
1. Toplanış şekli ve amacı bölgesel olmakla
beraber aldığı kararlar ulusaldır.
2. Alınan kararlar Sivas Kongresi ve Misak-ı Milli
kararlarının biçimlenmesinde etkili olmuştur.
3. İlk kez manda ve azınlıklar konusu ele
alınmıştır.
4. Doğu
Anadolu’daki
direniş
hareketleri
birleştirilmiş bu da bütün yurttaki direnişin
birleşmesi yolunda ilk adım olmuştur.
5. Kongreden önce görevinden alınan M.Kemal
kongreden milli mücadelenin lideri olarak
çıkmıştır.
6. Kongrenin başarısı Batı Anadolu’daki direniş
hareketini de güçlendirmiştir.
***NOT: Kongreden sonra 9 kişiden oluşan ve
başkanlığını M. Kemal ‘in yaptığı bir “ Temsil
Heyeti” oluşturuldu. Bu heyetin bölgesel olan
yetkileri Sivas’ta ulusal hale geldi.
BALIKESİR KONGRESİ – 26/ 30 Temmuz 1919
- Toplanma nedeni; Batı Anadolu’da Yunan
işgalinin genişlemesi üzerine Kuvay-ı Milliye
birliklerini teşkilatlandırabilmektir.
- Başlıca şu kararlar alınmıştır:
 Yunan işgaline karşı seferberlik
devam edecek.
 Askerlikten kaçanlar cezalandırılacak.
 Merkezi bir heyet kurulacaktır.
Önemi:
- Toplanış amacı ve alınan kararlar bölgeseldir.
- Amasya Genelgesi’nin esasları bu kongrede
kabul edilmiştir.
- Alınan kararlar İtilâf devletleri temsilcilerine de
bildirilmiştir.
ALAŞEHİR KONGRESİ – 16/ 25 Ağustos 1919
- Balıkesir Kongresi’nde alınan kararların
gözden
geçirilmesi
ve
daha
iyi
uygulanabilmesi için toplandı.
- Yunan işgaline karşı direnişin işgaller bitene
kadar devam edeceği kararı alındı.
Önemi:
- Bölgesel bir kongredir.
- Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri’nde alınan
kararlarla Yunan ordusuna karşı “ Batı
Cephesi” kurulmuştur.
SİVAS KONGRESİ – 4/11 Eylül 1919
- Erzurum Kongresi sırasında oluşturulan
Temsil Heyeti kongrenin toplanabilmesi için
gerekli çalışmaları yaptı.
- Kongre İst. Hük. tarafından yasa dışı ilan edildi
ve katılanların tutuklanacağı bildirildi.
- Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmakla
görevlendirildi.
- İtilâf devletleri toplanma halinde Sivas’ı işgal
edeceklerini duyurdular.
- Bütün bunlara rağmen kongre 38 delegenin
katılımıyla toplandı.
Kongre de Alınan Kararlar
- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür
parçalanamaz.
 Erzurum Kongresi kararları millete mal
edilmiş oldu.
- Bütün milli cemiyetler “ Anadolu Ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” olarak birleştirildi.
 Bölgesel direniş yerine, ulusal bir
örgütlenme düşüncesi kabul edildi.
- Temsil Kurulu’nun yetkileri bütün yurdu
kapsayacak şekilde genişletildi.
 Temsil Kurulu’nun başına M. Kemal
seçilmiş böylece yurt çapındaki
direnişin lideri konumuna gelmiştir.
- Manda ve himaye kesin olarak reddedildi.
- Mebusan
Meclisi’nin
bir
an
önce
toplanabilmesi
için
çalışmalara
devam
edilmelidir.
8

-
Meclisin açılması istenerek ulusal
iradenin üstünlüğü vurgulanmıştır.
Ulusal davayı dünyaya duyurmak amacıyla “
İrade-i Milliye” adıyla bir gazete çıkarılacaktır.
Sivas Kongresi’nin Sonuçları
1. Toplanış amacı ve aldığı kararlar bakımından
ulusaldır.
2. Yurdun her yanından gelen delegelerin
katılımıyla toplandığı için ulusal bir meclis gibi
çalışmıştır. Bu yönüyle TBMM’nin bir provası
niteliğindedir.
3. M. Kemal askeri ve sivil liderliği tam olarak
üzerine almıştır.
4. Temsil Heyeti’nin ısrarlı Damat Ferit Paşa
Hükümeti’nin istifa etmesine ve yerine ılımlı Ali
Rıza Paşa Hükümeti’nin kurulmasına neden
oldu.
 Bu durum Temsil Heyeti’nin İstanbul ‘a
karşı ilk siyasî başarısı olmuştur.
5. Temsil Heyeti İst. Hük.’e karşı alternatif bir
hükümet gibi hareket etmeye başlamıştır.
6. Amasya Görüşmeleri için zemin hazırlanmıştır.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ – 20/22 Haziran 1919
-
-
Görüşmenin
nedeni:
Damat
Ferit’in
istifasından sonra kurulan Ali Rıza Paşa
Hükümeti’nin uzlaşmacı bir politika izlemesi.
Görüşmeye Temsil Heyeti adına M. Kemal, İst.
Hük.’i adına Bahriye Nazırı Salih Paşa katıldı.
Alınan Kararlar:
1. Meclisin açılması için milletvekilliği seçimleri
serbestçe ve müdahalesiz yapılmalıdır.
2. Sivas Kongresi kararları meclise sunulması
şartıyla kabul edilmelidir.
3. Azınlıklara
siyasî, sosyal ve ekonomik
dengeleri bozucu ayrıcalıklar tanınmamalıdır.
4. Temsil Heyeti İst. Hük. tarafından tanınmalıdır.
5. Temsil Heyeti’nin izni alınmadan İtilâf devletleri
ile herhangi bir ant. yapılmamalıdır.
Önemi:
1. İst. Hük. Temsil Heyeti’ni resmen tanımıştır.
2. Bu protokol İst. Hük. sunulmuş ancak kabul
edilmemiştir.
3. Sadece
Mebusan
Meclisi’nin
açılması
konusunda görüş birliğine varılmıştır.
4. Ulusal direnişin göz ardı edilemeyeceği
anlaşılmıştır.
TEMSİL HEYETİ’NİN ANKARA’YA GELMESİ –
27 Aralık 1919
Nedenleri:
1. Mebusan Meclisi’nin çalışmalarını yakından
takip edebilmek.
2. İstanbul’a gidecek milletvekilleriyle Ankara’da
görüşmek.
3. Batı Cephesi’ndeki gelişmeleri yakından takip
edebilmek.
4. Ankara halkından destek almak.
SON
OSMANLI
MEBUSAN
MECLİSİ’NİN
TOPLANMASI – 12 Ocak 1920
- Amasya Görüşmeleri’nde üzerinde uzlaşılan
tek konu meclisin açılması konu idi.
- Temsil Heyeti’nin amacı; İstanbul’u denetim
altına alarak istediği kararları geçirmekti. İst.
Hük.’nin amacı; kaybettiği otoriteyi tekrar
kazanmaktı. İtilâf devletlerinin amacı ise;
meclisin
İstanbul’da
açılmasına
ses
çıkarmayarak kendi denetimlerinde bir barış
antlaşması onaylatmaktı.
- Meclise gelen milletvekilleri baskı nedeniyle
saltanatçı bir çizgi izlemişlerdir. M.Kemal
meclis başkanı seçilememiş, “ Müdafaa-i
Hukuk Grubu” da kurulamamıştır. Sadece az
sayıda vekille “ Felah- Vatan Gurubu”
oluşturulmuştur.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI – 28 Ocak 1920
1. Mondros Ant. İmzalandığı zaman düşmen
işgali altında bulunan Arap topraklarının
geleceği bölge halkının vereceği karara bağlı
olacaktır.
2. Antlaşma imzalandığında Türk ordusunca
korunan ve düşmen işgaline uğramamış olan
topraklar bir bütündür asla bölünemez.
 İlk kez Erzurum Kongresi’nde ifade
edilmiş ve Sivas Kongresi’nde de
kabul edilmiş olan “Milli Sınırlar” bu
madde ile açıklanmıştır.
 Vatanın bölünmez bütün olduğu ifade
edilerek
işgallerin
tanınmayacağı
belirtilmiştir.
3. Yurttan koparılmak istenen Kars, Ardahan ve
Batum için gerekirse tekrar halk oylaması
yapılmalıdır.
 Kurtuluş
Savaşı
sırasında
halk
oylaması öneren ilk belgedir.
 Wilson ilkelerine uygun bir karardır.
4. İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlandığı
takdirde İstanbul ve Çanakkale Boğazları ticari
ulaşıma açılacaktır. Ancak bu konuyla ilgili
devletlerin oy birliğine gitmeleri gerekmektedir.
 Kurtuluş Savaşı sırasında Boğazlar ile
ilgili olarak alınan ilk karardır.
5. Azınlıkların hakları komşu ülkelerde ki
Müslüman halka tanınan haklar oranında
güvenlik altına alınacaktır.
 İlk kez sınırlar dışındaki Türk halkının
hakları gündeme getirilip bu konuda
karar alındı.
6. Milli ve ekonomik gelişmemizi engelleyen
imtiyazlar kaldırılmalıdır.
 İlk kez kapitülasyonların kaldırılması
yönünde bir karar alındı.
Önemi :
- Milli sınırların ne anlama geldiği açıkça ifade
edilmiştir.
Siyasî, askeri ve ekonomik isteklerle tam
bağımsızlık istendiği açıkça vurgulanmıştır.
- Milli egemenlik hariç, Sivas ve Erzurum
Kongrelerinde alınan kararlar ve M. Kemal’in
9
-
fikirleri Osmanlı Parlamentosunca da kabul
edilmiştir.
Alınan
kararlar
TBMM
tarafından
uygulanmıştır.
Milli
Mücadele’nin
siyasî
programı
belirlenmiştir.
MİSAK-I MİLLİ’YE TEPKİLER Ve İSTANBUL’UN
İŞGALİ
-
-
Bu kararları çıkaran Ali Rıza Paşa Hükümeti
İtilâf Devletlerinin baskısıyla istifa etti. Yerine
Salih Paşa Kabinesi kuruldu.
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul resmen işgal
edildi.
18 Mart 1912 ‘de Meclis zorla kapatıldı ve
yeniden Damat Ferit Hükümeti kuruldu.
 M. Kemal’in konuyla ilgili haklılığı
ortaya çıktı.
 Meclisin
kapatılması
TBMM’nin
açılması için zemin hazırladı.
 İstanbul’un
işgali
ve
meclisin
kapatılması ulusal direnişi daha da
kararlı bir hale getirdi.
 M. Kemal’i kurtuluşun tek çaresi alarak
ortaya çıkardığını gösterir.
I. TBMM DÖNEMİ
MECLİSİN AÇILMASI – 23 Nisan 1920
-
-
-
-
M. Kemal 191 Mart 1920’de bir genelge
yayınlayarak Ankara’da olağanüstü yetkilerle
toplanacak olan meclise katılmak üzere her
sancaktan 5 milletvekilinin seçilerek 15 gün
içinde Ankara’ya gelmesini istedi.
İstanbul’daki
milletvekillerinden
de
tutuklanmamış olanların da Ankara’daki
meclise katılmalarını istedi.
Meclis 23 Nisan 1920’de 120 milletvekili ile ilk
oturumunu yaptı. Daha sonra bu sayı
katılımlarla 390 ‘a çıktı.
İlk meclis “ olağanüstü yetkilere sahip meclis”
olarak anılır.
TBMM’NİN ÇALIŞMA ESASLARI ( 24 Nisan
Kararları )
1. TBMM’nin üstünde hiçbir güç yoktur.
 Milletin üstünlüğü belirtilmiş ve millet
egemenliğine dayalı bir yönetim
benimsenmiştir.
 Saltanat makamının ve İst. Hük.’nin
TBMM’yi yönlendiremeyeceği bel.
2. Padişah ve halife içinde bulunduğu zor
durumdan
kurtulduğu
zaman,
meclisin
belirleyeceği kanuni esaslara göre uygun olan
durumunu alacaktır.
 Saltanat yanlılarını küstürmemek için
böyle bir karar alınmıştır.
 TBMM’nin padişahı da kurtarmak için
mücadele ettiği belirtilmiştir.
3. Hükümet kurmak gereklidir. Geçici kaydıyla da
olsa bir hükümet reisi tanımak yada padişah
vekili atamak doğru değildir.

Meclisin
bağımsız
olduğu
vurgulanıyor.
 Ankara’da kurulacak olan meclisin tek
yetkili kurum olduğu bel.
 Meclisin sürekli olduğu ve kararlarında
bağımsız olduğu bel.
4. TBMM yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir.
 Güçlerbirliği ilkesinin uygulanacağı
ifade ediliyor.
 TBMM “İstiklal Mah.” Kurmasıyla yargı
yetkisine de sahip olmuştur.
 Bu sayede alınacak kararların kısa
sürede sonuçlanması amaçlanmıştır.
5. Meclisten seçilecek bir heyet, hükümet işlerini
yürütecektir. Meclis başkanı hükümetin de
başkanıdır.
 “Meclis Hükümeti Sistemi” kabul
edilmiştir.
İLK TBMM’NİN ÖZELLİKLERİ
1. İşgallere karşı oluşan direnişi tek bir çatı
altında toplamıştır.
2. Ulusal egemenliği gerçekleştirmiştir.
3. TBMM “Güçlerbirliği İlkesini” benimsemiştir. Bu
sebeple Olağanüstü Meclis yada İhtilalci
Mecliste denilir.
4. Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği için bu meclise, “
Savaş Meclisi”, yeni yasalar çıkardığı için de
“ Kurucu Meclis” olarak ta adlandırılır.
5. TBMM’nin açılmasıyla “ Temsil Heyeti” nin
görevi sona ermiştir.
6. Yaptığı ilk ve tek inkılap hareketi saltanatın
kaldırılmasıdır.
7. İlk mecliste azınlık milletvekilleri yoktur.
8. İtilâf Devletleri’ne çekilen telgraflarla İst. Hük.
ile yapılacak hiçbir antlaşmanın tanınmayacağı
bel.
9. Türk adını taşıyan ilk meclistir.
10. İlk mecliste iki grup vardır. M. Kemal yanlıları
ve padişah yanlıları.
11. En çok askeri alanda harcamalar yapmıştır.
12. İlk siyasî başarısı Gümrü Antlaşması’dır.
TBMM’YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR
Sebepleri
1. İst. Hük. ile İtilâf Devletleri’nin kışkırtmaları.
2. Kuvay-ı Milliye’nin disiplinsiz davranışları ve
baskıları.
3. Siyasal ve dinsel tutuculuk.
4. Bölgesel bağımsızlık istekleri.
Not: Damat Ferit Hükümeti 4 Mayıs 19120’de M.
Kemal ve arkadaşlarının idam edilmesi kararını
aldı.
a) İstanbul Hükümeti
Ayaklanmalar
Tarafından Çıkarılan
1. Anzavur Ayaklanması : Susurluk, Biga,
Gönen, Ulubat bölgesinde başlayan isyanı
Çerkez Ethem birlikleri bastırdı. Tekrar isyan
eden Ahmet Anzavur’u ikinci kez Ali Fuat Paşa
bastırmıştır.
10
2. Kuvay-ı İnzibatiye Ayaklanması: Halifelik
ordusu da denilen bu birlikler Geyve
bölgesinde ayaklandı. Ancak başarılı olamadı.
 Bu ayaklanmaların boğazlara yakın
yerlerde çıkarılmasının nedeni Kuvay-ı
Milliye’nin bu bölgelerde
teşkilatlanmasını engellemektir.
b) İşgalci Devletlerin Ve
Kışkırtmaları İle Çıkan Ayaklanmalar
İst.
SEVR ANTLAŞMASI – 10 Ağustos 1920
-
-
Hük.’nin
1. Bolu, Düzce, Hendek Ayaklanmaları:
İngilizlerin kışkırtmaları ile çıkarılmıştır.
2. Yozgat
Ayaklanması:
Çerkez
Ethem
tarafından bastırılmıştır.
3. Afyon Ayaklanması: Yunan ajanlarının
kışkırtmalarıyla çıkmıştır.
4. Konya Ayaklanması: Kuvay-ı Milliye birlikleri
tarafından bastırıldı.
5. Milli
Aşireti
Ayaklanması:
Urfa’da
Fransızların kışkırtması ile çıktı.
6. Ali Batı Ayaklanması: Mardin
ve
Nusaybin’de
İngilizlerin
kışkırtması
ile
çıkmıştır.
.......
c) Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar
1. Doğu Anadolu’daki Ermeni Ayaklanmaları :
Kazım Karabekir tarafından bastırıldı.
2. Güney Bölgesindeki Ermeni Ayaklanmaları:
Adana, Antep, Maraş, Urfa bölgelerinde
Fransızların
da
desteğiyle
çıkan
ayaklanmalardır.
3. Doğu Karadeniz’de Rum Ayaklanmaları:
TBMM’yi en çok uğraştıran ayaklanma
olmuştur.
4. Batı Anadolu’da Rum Ayaklanması: Düzenli
birlikler tarafından bastırıldı.
d) Kuvay-ı Milliye Birliklerinin Ayaklanmaları
1. Demirci Mehmet Efe Ayaklanması: Düzenli
orduya katılmak istememiştir.
2. Çerkez Ethem Ayaklanması: Düzenli orduya
katılmak istememiştir.
Ayaklanmalara Karşı Alınan Önlemler
-
-
İtalya’nın Sanremo kentinde bir araya gelen
İtilâf Devletleri yapılacak antlaşmanın taslağını
hazırladılar.
İst. Hük. anlaşmayı onaylamakta yavaş ve
isteksiz davranınca İtilâf devletleri yaptırıma
başladılar.
Yunanlılar 22 Haziran 1920’de harekete
geçerek Balıkesir, Nazilli ve Mudanya’yı
aldılar. 20 Temmuzda dada Edirne, Kırklareli
ve Tekirdağ’ı işgale başladılar.
Bu gelişmeler üzerine Sevr kasabasına
gönderilen Osmanlı heyeti anlaşmayı imzaladı.
Toplam 433 maddeden oluşan bu antlaşmanın
bazı hükümleri şunlardır:
Sınırlar
1. Doğu Trakya ve Batı Anadolu Yunanistan’a
verilecek.
2. Bütün Suriye, Mardin, Urfa, Antep Fransa’ya
3. Rodos ve 12 ada İtalya’ya, diğer adalar
Yunanistan’a
4. Arabistan, Musul ve Irak İngiltere’ye
5. Güney batı Anadolu İtalya’ya
6. Doğu Anadolu’da Ermeni ve Kürt devleti
kurulacak
7. Osmanlı Devleti’ne Tokat, Ankara ve İstanbul
arası bırakılacak.
Siyasi
8. İstanbul başkent olarak kalacak ama oda
alınabilecek.
9. Hicaz bağımsız bir devlet olacak.
10. Boğazlar bütün devletlere savaş zamanında
bile açık olacak. Boğazlar Komisyonu
kurulacak.
11. Azınlıklar vergi vermeyecek, askerlik
yapmayacak.
Askeri
12. Mecburi askerlik kalkacak.
13. Osmanlı ordusu 50700 kişiden oluşacak, ağır
silah olmayacak.
14. Deniz gücü 13 gemiyi geçmeyecek, denizaltı
olamayacak.
Ekonomik
15. Osmanlı Devleti ağır bir tazminat ödeyecek.
16. Kapitülasyonlardan
bütün
devletler
yararlanabilecek.
17. Osmanlı devleti maliyesi İtilâf Devletlerinin
komisyonuna bırakılacak.
1. Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. 29 Nisan
1920
2. İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
3. Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi’den fetva alındı.
4. İst. Hük. ile resmi haberleşme kesildi.
5. Düzenli birlikler kuruldu.
-
Sonuçları:
-
1. Milli Mücadele’nin uzamasına neden olmuştur.
2. İşgallerin genişlemesine neden olmuştur.
3. Milli kuvvetlerin birbirine karşı kullanılmasına
ve kaynakların boş yere akıtılmasına neden
olmuştur.
4. Düzenli ordunun kurulmasını hızlandırmıştır.
5. TBMM’nin otoritesini güçlendirmiştir.
-
Antlaşmaya Tepkiler
İtilâf Devletleri doğu sorununu çözdüklerini
düşündüler.
Osmanlı
Hükümeti
kendini
kurtardığını
düşündü.
TBMM bunu imzalayan herkesi vatan haini ilan
etti.
Sevr Antlaşması’nın Önemi
1. I.Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son
ant.
11
2. I.Dünya Savaşı sonunda imzalandığı halde
uygulanamayan tek ant. ( Ayastefanos gibi)
3. Misak-ı Milli kararlarına uygun değildir.
4. Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en son
antlaşmadır.
5. Milli Mücadele azmini arttırmıştır.
6. M. Kemal’in haklılığı ortaya çıkmış, Milli
Mücadele azmi güçlenmiştir.
KURTULUŞ SAVAŞI – Muharebe Dönemi
DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI
-
Yunan ordularının 22 Haziran 1920 tarihinde
başlayan saldırıları karşısında Kuvay-ı Milliye
birliklerinin direnememesi üzerine TBMM
Düzenli Ordunun kurulmasına karar verdi.
KURTULUŞ SAVAŞI’NDA CEPHELER
2. TBMM’ye bağlı orduların kazandığı ilk askeri
zafer, ilk siyasî zaferle sonuçlanmıştır.
3. Misak-ı Milli’nin bir kısmı gerçekleşmiştir
4. Ermenistan TBMM’yi tanıyan ilk devlet
olmuştur.
5. Doğu Cephesi kapanmış ve “ Ermeni Sorunu”
sona ermiştir.
6. Türkiye ismi ilk defa bir antlaşmada
kullanılmıştır.
NOT:
Bu
antlaşma
imzalandıktan
sonra
Ermenistan, Gürcistan ile beraber Rus işgaline
uğradı.
GÜRCÜLERLE ANLAŞMA
-
a) Doğu Cephesi
-
Doğu Cephesindeki olaylar özellikle büyük
devletlerin kışkırttığı Ermeni sorunu nedeniyle
yaşandı.
b) Güney Cephesi
-
Ermeni Meselesi
-
-
-
-
-
Ermeniler Osmanlıya isyan eden son
Hıristiyan millettir.
Uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde yaşayan
Ermeniler devlete bağlılıklarından dolayı
“sadık millet” olarak adlandırılmışlardır.
Osmanlı tarihinde Ermeni Sorunu ilk kez 187778 Osmanlı –Rus Savaşı’ndan sonra
imzalanan Berlin Ant. da uluslar arası bir sorun
haline gelmiştir.
Doğu Anadolu’da nüfuz kurmak isteyen Rus
ve İngilizler tarafından isyana teşvik edildiler.
Rusların yardımıyla kurulan Hınçak ve Taşnak
komitaları Doğu Anadolu’da faaliyet yaptı.
Osmanlı hükümeti “tehcir yasasını” çıkararak
bölgedeki Ermeniler Suriye’ye zorunlu göçe
tabi tutuldu (1915).
Rusya’nın 1918’de Brestlitowsk Ant. ile
savaştan çekilmesi üzerine Kafkaslarda bir
Ermeni devleti kuruldu.
Wilson İlkelerinden cesaret alan Ermeniler
doğuda Aras ve Gümrü civarını işgal ettiler.
Kazım Karabekir 30 Ekim 1920’de Kars’ı geri
aldı. Ermeniler barış istemek zorunda kaldılar.
Gümrü Antlaşması – 3 Aralık 1920
1. Ermeniler işgal ettikleri yerleri boşaltacaklar.
2. Kars ve çevresi Türklere geri verilecek.
3. Doğu sınırı Aras Nehri’nden Çıldır Gölü’ne
kadar olacak.
4. Ermenistan Sevr Ant. tanıyacak.
Önemi:
1. TBMM’nin bağımsız bir devletle imzaladığı ilk
antlaşmadır.
Gürcüler işgal ettikleri Artvin, Ardahan ve
Batum’u kendi isteği ile boşalttılar.
Gürcülerle Ankara Ant. imzalandı. ( 23 Şubat
1920)
 TBMM’ye elçi gönderen ilk ülke
Gürcistan’dır.
-
Bu cephede Fransa ve onların destekledikleri
Ermenilere karşı mücadele edilmiştir.
Sadece
Kuvay-ı
Milliye’nin
kullanıldığı
mücadelelerde Urfa, Antep, Maraş ve Adana
başarıyla savunuldu.
Fransızlar
20
Ekim
1921’de
Ankara
Antlaşması ile bölgeden çekildiler.
İtalyanlara karşı cephe açılmamıştır. Düzenli
ordunun başarılarından sonra kendiliklerinden
çekilmişlerdir.
NOT: Güney cephesi başarıları halkın direnişi ile
kazanılmıştır.
c) Batı Cephesi
-
-
İngilizler tarafından desteklenen Yunanlılara
karşı savaşıldı.
Kuruluş Savaşı’nın en önemli cephesidir.
Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerinden sonra
bölgedeki güçler birleştirilerek Batı Cephesi
kuruldu.
Batı Cephesi Mudanya Ateşkesi ile kapandı. (
11 Ekim 1922)
Çerkez Ethem Olayı
-
-
-
-
Çerkez Ethem’in Kuvay-ı Seyyariye adlı
birlikleri
gerek
Yunanlılara
gerekse
ayaklanmalara karşı önemli başarılar sağladı.
Ancak Çerkez Ethem zamanla disiplinsiz
davranmaya başladı. Düzenli ordu birliklerine
katılmayı reddetti.
Düzenli ordu birlikleri ile Ç. Ethem arasındaki
savaşı fırsat bilen Yunanlılarla I. İnönü Savaşı
yapıldı.
Savaştan sonra bu sorun tamamen çözüldü.
Ç. Ethem 5 Ocak 1920’de Yunanlılara sığındı.
 Ç. Ethem olayı TBMM’nin otoritesini
12

zayıflatmış
ve
Yunan
işgalini
kolaylatmıştır.
İsyanın bastırılması düzenli ordu
birliklerine olan güveni arttırmıştır.
-
I. İNÖNÜ MUHARBESİ – 6/10 1921
Nedenleri:
1. Yunan
ordusunun
Çerkez
Ethem
ayaklanmasından yararlanmak istemesi.
2. Sevr Antlaşmasını TBMM’ye kabul ettirmek
istemeleri.
3. Milli Mücadele Hareketini sona erdirmek
istemeleri.
4. Yeni kurulan düzenli birliklerin güçlenmesini
önlemek için.
5. Ulaşım ve haberleşme bakımından önemli
olan Eskişehir ve diğer şehirleri alarak
denetimi sağlamak istemeleri.
6. Ankara’yı alarak Kurtuluş Savaşı’na son
vermek istemeleri.
Savaşın Gelişimi
-
-
Bir savunma savaşı olan I. İnönü’de Yunan
birlikleri önce durdurulmuş sonra da geri
püskürtülmüştür.
Dağılan Yunan kuvvetleri 150 km.lik bir alanda
geri çekilmek zorunda kaldı.
**Önemi- Sonuç
1. TBMM, İtilâf Devletlerince resmen tanındı.
2. İtilâf Devletlerinin aralarındaki fikir ayrılıkları
daha da belirginleşti.
3. Yunan ordularının toparlanması için zaman
kazandırılmıştır.
4. Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey’in İtilâf
Devletleri ile imzaladığı ikili anlaşmalar fazla
ödün verici bulunduğu için TBMM tarafından
kabul edilmedi.
Afganistan İle Dostluk Antlaşması – 1 Mart
1921
-
I. İnönü’nün Sonuçları
1. Düzenli Ordu birliklerinin kazandığı ilk zaferdir.
2. Düzenli Ordu’ya duyulan güveni arttırmış,
orduya katılım artmıştır.
3. 1921 Anayasasının hazırlanmasına zemin
hazırlamıştır.
4. TBMM’ye duyulan güven artmıştır.
5. Anlaşma
devletleri
arasında
durum
değerlendirmesi
yapmak
üzere
Londra
Konferansı toplandı.
6. Sovyet Rusya ile Moskova Ant. imzalandı.
7. Afganistan ile bir dostluk ant. imzalandı.
8. İstiklal Marşı kabul edildi.
Londra Konferansı – 23 Şubat/ 12 Mart 1921
Nedenleri
1. I. İnönü’nün kazanılıp, Çerkez Ethem isyanının
bastırılması.
2. TBMM’nin Sovyet Rusya’ya yakınlaşması.
3. Toplantıya Osmanlı Hükümeti ve TBMM
birlikte
çağrılarak
fikir
ayrılıklarından
yararlanmak istenmesi.
4. Sevr Ant.nın hükümlerini hafifleterek, bunları
TBMM’ye kabul ettirmek.
5. Dağılan
Yunan
kuvvetlerine
zaman
kazandırmak.
Gelişimi
-
Fransa ve İtalya’nın isteği ile TBMM’de bu
konferansa katıldı.
Konferansa
İngiltere,
Fransa,
İtalya,
Yunanistan, İst. Hük. ve TBMM katıldı.
M.
Kemal
konferanstan
bir
sonuç
çıkmayacağını bildiği halde TBMM’nin İtilâf
Devletlerince resmen tanınmasını sağlamak
amacıyla buraya elçi gönderdi. Ayrıca
işgallerin haksızlığını dünyaya duyurmak,
Misak-ı Milli’nin gerçekleşmesi konusundaki
kararlılığı göstermek, Türk halkının gerçek
temsilcisinin TBMM olduğunu göstermek
istemiştir.
Moskova’da Sovyet Rusya ile görüşmeler
devam ederken karşılaşılan Afgan heyetiyle bir
dostluk antlaşması imzalandı.
Ankara Antlaşması da denilen bu antlaşma
karşılıklı eğitim ve kültür dayanışması
sağlamaya yönelik maddeler içeriyordu.
 İlk kez Müslüman bir ülke TBMM’yi
resmen tanımıştır.
 Bu durum TBMM’nin
Asya’daki
Müslümanlar arasında saygınlığının
artmasına neden olmuştur.
Moskova Antlaşması – 16 Mart 1921
Nedenleri:
Güneyde Fransızlara karşı başarılı olunması
I. İnönü Savaşı’nın kazanılması.
M. Kemal’in diplomatik çalışmaları.
Sovyet Rusya’nın boğazlar ve güney sınırını
güvenlik altına almak istemesi.
5. TBMM’nin mücadelesinde güçlü bir devletin
desteğini almak istemesi.
6. Sovyet Rusya’nın İtilâf Devletlerine olan
düşmanlığı.
1.
2.
3.
4.
Antlaşmanın Maddeleri:
1. Bir tarafın kabul etmediği antlaşmayı diğer
taraf kabul etmeyecek.
 Sevr’i reddeden ilk Avrupalı devlettir.
2. Çarlık Rusya ile Osmanlı arasında imzalanan
bütün anlaşmalar geçersiz sayılacak.
 Osmanlı Devleti ile ilişkisini kesen ilk
Avrupa devletidir.
3. Sovyetler Misak-ı Milliyi tanıyacaktır.
 Misak-ı Milliyi tanıyan ilk Avrupa
devletidir.
13
4. Kapitülasyonlar kaldırılacaktır.
 Kapitülasyonların kaldırılmasını kabul
eden ilk devlettir.
5. Batum Gürcistan’a verilmek şartıyla doğu
sınırımız kabul edildi.
 Misak-ı Milliden ilk taviz verildi.
Önemi:
1. Sovyet Rusya ve TBMM karşılıklı olarak
birbirini tanıdı.
2. Doğu sınırı güvenlik altına alındı.
3. Kurtuluş Savaşı’nda Sovyet Rusya’nın silah ve
maddi yardımda bulunması sağlandı.
TEŞKİLAT-I ESASİYE ( İlk Anayasa ) – 20 Ocak
1921
Teşkilat- ı Esasiye’nin Kabul sebepleri
1. TBMM’nin
açılması
yeni
bir
devletin
kurulduğunu göstermektedir.
2. TBMM’ye işlerlik kazandırmak isteği.
3. Doğuda Ermenilere, güneyde Fransızlara ve
batıda Yunanlılara karşı alınan başarılan.
Önemli Maddeleri
1. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
2. Yasama ve yürütme yetkileri milletin gerçek
temsilcisi olan TBMM’ye aittir.
3. Türkiye Devleti, BMM tarafından yönetilir.
Hükümet “TBMM Hükümet” adını alır.
4. BMM illerden seçilen üyelerden oluşur. Seçim
iki yılda bir yapılır.
...
1. Londra Konferansında İtilâf Devletlerinin teklif
ettiği barış anlaşmasının TBMM tarafından
onaylanmasını sağlamak.
2. Ankara’yı işgal ederek TBMM’yi dağıtıp ulusal
direnişe son vermek.
3. I. İnönü’nün intikamını alarak, Yunan halkını
ve İtilâf devletlerini rahatlatmak.
Sonuçları:
1. TBMM Batı Cephesi’nde ikinci zaferini
kazanmıştır. Bu durum TBMM’ye duyulan
güveni artırmıştır.
2. Eskişehir
Kütahya
Savaşlarına
neden
olmuştur.
3. İtilâf Devletleri arasında görüş ayrılıkları
belirginleşmiştir.
4. İtalyanlar ve Fransızlar işgal ettikleri yerleri
boşaltmaya başladılar.
5. I. İnönü ve II. İnönü zaferleri düşmanı
oyalayarak zaman kazanılmasını sağlamıştır.
ESKİŞEHİR- KÜTAHYA
10/24 Temmuz 1921
MUHAREBELERİ
–
Yunan Taarruzunun Amaçları
1. İnönü muharebeleri ile kaybettiği saygınlığı
tekrar kazanmak.
2. Taarruz gücü güçlenmeden Türk ordusunu
imha etmek.
3. İtilâf devletlerinden aldığı yardımı arttırmak.
4. Ankara’yı alarak Sevr’i kabul ettirmek.
Gelişimi
Muharebeye çok iyi hazırlanan Yunanlılar,
yeterince güç toplayamayan Türk ordusunu
yenilgiye uğrattılar .
- Türk ordusu M. Kemal’in emriyle Sakarya
Nehri’nin doğusuna kadar geri çekildi.
Türk Ordusunun Geri Çekilmesinin Amaçları
-
Önemi:
1. Ulusal egemenliğe dayalı bir yönetim
uygulandığı belirtilmiştir.
2. Güçlerbirliği ilkesi benimsenmiştir.
3. Meclis Hükümeti sistemi anayasal bir hal
almıştır.
4. Savaş anayasası olduğu için kısadır ve kişi
hakları ile ilgili maddeler yoktur.
5. Şeriatı uygulama görevi meclise verilmiştir. Bu
yönüyle laik değildir.
6. Demokratik ve ihtilalci bir karaktere sahiptir.
İstiklal Marşı’nın Kabulü – 12 Mart 1921
-
-
Milli
Eğitim
Bakanlığınca
düzenlenen
yarışmanın sonucunda M. Akif Ersoy’un
kaleme aldığı İstiklal Marşı TBMM tarafından
12 Mart 1920’de onaylanmıştır.
Günümüzdeki bestesi Zeki Üngör tarafından
düzenlenmiştir.
II. İNÖNÜ MUHAREBESİ – 23 MART/ 1 NİSAN
1921
Yunan Taarruzunun Amaçları
1.
2.
3.
4.
Daha uygun bir savunma hattı oluşturmak.
Daha fazla kayıp verilmesini engellemek.
Hazırlık için zaman kazanmak.
Yunan
ordusunu
ikmal
noktalarından
uzaklaştırmak.
Sonuçları
1. TBMM’nin düzenli birlikleri ilk ve tek yenilgisini
almıştır.
2. Eskişehir, Afyon ve Kütahya Yunan işgaline
uğramıştır.
3. Ordunun geri çekilmesi Kurtuluş Savaşı’nın
kaybedileceği düşüncesini ortaya çıkarmıştır.
4. TBMM’de M. Kemal Paşa’ya karşı muhalefet
artmıştır.
5. İtalyanlar ve Fransızlar Anadolu’daki işgal
ettikleri
yerleri
boşaltma
işlemini
durdurmuşlardır.
6. M. Kemal’e başkomutanlık yetkisinin verilmesi
ve Tekalif-i Milliye Emirlerinin çıkarılması için
ortam hazırlanmıştır.
14
Sakarya’nın batısına geri çekilmeye mecbur
etti.
M USTAFA KEMAL’İN BAŞKOMUTANLIĞA
GETİRİLMESİ – 5 Ağustos 1921
Sonuçları:
-
-
-
-
-
Türk ordusunun Sakarya’nın doğusuna
çekilmesi M. Kemal’e yoğun eleştirilere neden
oldu.
M. Kemal karşıtları onun ordunun başına
geçmesini böylece kaybedilecek bir savaşta
onun gözden düşmesini amaçlamışlardır.
M. Kemal yanlıları ise içine düşülen durumdan
kurtuluşu sadece M. Kemal’e geniş yetkiler
vermekle sağlanacağını düşünüyorlardı.
M. Kemal TBMM’nin bütün yetkilerinin ve
Başkomutanlık
yetkisinin
geçici
olarak
kendisine verilmesi kaydıyla bunu kabul etti.
5 Ağustos 1921 de M. Kemal’e başkomutanlık
yetkisi verildi.
 M. Kemal’in bu kadar geniş yetkiler
almasının nedeni bu olağanüstü
durumda çabuk karar alarak yine bu
kararları
çabuk
uygulamak
istenmesidir.
1. 1683’den beri süre gelen geri çekilme Sakarya
Zafer ile sona erdi.
2. Kurtuluş Savaşı’nın son savunma savaşıdır.
3. İtilâf Devletleri arasındaki görüş ayrılıkları
arttı. Fransa ile Ankara Ant. imzalandı.
4. İngiltere ile esirlerin değiştirilmesi konusunda
bir ant. imzalandı.
5. Yunan ordusu İtilâf Devletlerinden almakta
olduğu yardım ve desteği yitirdi.
6. İtilâf Devletleri TBMM’ye barış teklifinde
bulunmuşlardır.
7. M. Kemal’e meclis gazilik ve mareşallik
unvanlarını verdi.
8. Yunanlılar yeni saldırı yapmaktan vazgeçtiler.
Aldıkları yerleri korumak amacıyla savunma
önlemleri almaya başladılar.
ANKARA ANTLAŞMASI – 20 Ekim 1921
TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ – 7-8 Ağustos
1921
-
Bu emirler yayınlanarak ordunun ihtiyaç
duyduğu şeylerin halk tarafından karşılanması
amaçlanmıştır.
Bazı maddeleri şunlardır:
1. Her ilde Tekalif-i Milliye Komisyonları
kurulacak.
2. Her aile orduya çorap, çamaşır, çarık
vs. verecek.
3. Halkın ve tüccarın elinde bulunan
giyim ve besin maddelerinin % 40’ına
bedeli daha sonra ödenmek şartı ile el
konulacak.
4. Her türlü makine, araç ve gerecin %
40’ına el konulacak.
5. Binek hayvanların % 40’ına el
konulacak.
-
-
-
Sonuç- Yorum
-
Emirlere uymayanlar için istiklal mahkemeleri
yeniden kuruldu.
Emirle Sakarya Savaşı’na ve daha sonra
Büyük Taarruza kadar uygulandı.
 Türk
ordusunun
kesin
zaferi
kazanmasında bu emirlerin yeri ve
önemi çok büyüktür.
SAKARYA SAVAŞI – 23 Ağustos / 13 Eylül
1921
-
-
Sakarya Nehri’nin batısında lojistik destek için
bekleyen Yunan kuvvetleri, Türk ordusunun
hazırlıklarını bitirmeden imha etmek için 14
Ağustosta yeniden harekete geçti.
22 gün 22 gece süren savaş sonucunda Türk
ordusu önce Yunan kuvvetlerini durdurmuş
sonrada taarruza geçerek Yunan kuvvetlerini
Sakarya Savaşı’nın kazanılması Fransa’nın
tereddütlerini sona erdirdi. Taraflar arsında
Ankara Ant. imzalandı.
Anlaşmayla iki taraf arasındaki silahlı çatışma
sona erdi. Esirler serbest bırakıldı. Hatay ve
İskenderun özerklik verilmesi koşuluyla Fransa
yönetimindeki Suriye’ye verildi.
Önemi- Sonuç:
1. Güney cephesi kapanmış ve buradaki birlikler
batı cephesi kaydırılmıştır.
2. Fransa TBMM’yi ve Misak-ı Milliyi tanıyan ilk
İtilâf devleti olmuştur.
3. Hatay Suriye’ye bırakılarak Misak-ı Milliden
ikinci kez taviz verilmiştir.
4. Hatay dışında Suriye sınırı belirlenmiştir.
KARS ANTLAŞMASI – 13 Ekim 1921
-
-
Sakarya Zaferinden sonra TBMM ile anlaşmak
isteyen devletler ilişkiye girdiler.
Sovyet
Rusya’nın
egemenliğine
giren
Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile Kars
Ant. imzalandı.
Bu ülkeler Moskova Ant.nın kendileri içinde
geçerli olduğunu kabul ettiler.
 Böylece doğu sınırı kesinleşti.
BÜYÜK TAARRUZ VE BAŞKOMUTANLIK
MEYDAN MUHAREBESİ
26 Ağustos/ 9 Eylül 1922
Muharebe Öncesi Gelişmeler Ve Hazırlıklar
-
Ordu taarruz hazırlıklarına başladı. Araç,
gereç, malzeme eksikleri giderildi.
M. Kemal Paşa’nın Başkomutanlık yetkileri iki
kez daha uzatıldı.
Doğu ve Güney cephelerindeki birlikler Batı
Cephesine kaydırıldı.
15
-
-
-
Yapılan hazırlıkların uzaması meclisteki
muhalifleri harekete geçirdi.
 Buna karşılık M. Kemal mecliste,
Müdafaa-i Hukuk Gurubu’nu kurarak
muhalefete karşı daha etkin bir
mücadele etmeyi amaçlamıştır.
Türk taarruzunun amacı, düşman kuvvetlerini
tamamen imha edip, yurttan atmaktır.
26 Ağustos’ta başlayan taarruzda düşmen
ordusu geri çekildi. Yapılan muharebeler 30
Ağustos ta büyük bir zaferle sonuçlandı.
Dağınık bir halde kaçan Yunan ordusu 9
Eylül’de İzmir’de denize döküldü.
18 Eylül’de ise bütün Batı Anadolu tamamen
düşmen kuvvetlerinden temizlendi.
Sonuçları:
1. Yunan işgali sana ermiştir.
2. Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona
ermiştir.
3. Türk ordusu işgal altındaki Marmara ve çevresi
ile Trakya’ya yönelince İngiliz kuvvetleriyle
karşılaşmıştır.
 Böylece Kurtuluş Savaşı’nda ilk defa
İngiliz kuvvetleriyle savaş yapma
ihtimali ortaya çıkmıştır.
4. İtilâf devletleri TBMM’ye barış teklifinde
bulunmuşlardır.
MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI – 11 Ekim
1922
-
Görüşmelere 3 Ekimde başlanmış ve 11
Ekim’de bitmiştir.
Görüşmelere; İngiltere, Fransa, İtalya ve
Türkiye adına İsmet İnönü katılmıştır.
Yunanistan görüşmelere katılmamış ancak 3
gün sonra onayladığını bildirmiştir.
Antlaşmanın Maddeleri:
1.
Türk ve Yunan kuvvetleri arasındaki silahlı
mücadele sona erecek.
2.
Yunanlılar Doğu Trakya’yı 15 gün içinde
boşaltacak. Burası önce İtilâf Devletlerine30
gün sonrada Türk kuvvetlerine devredilecek.
3. İstanbul, Boğazlar ve çevresinin yönetimi
TBMM’ye bırakılacak.
SALTANAT’IN KALDIRILMASI – 1Kasım 1922
Nedenleri:
1. Kurtuluş Savaşı’nı TBMM kazandığı halde,
Lozan’a saltanatı temsilen İst. Hük.’de
çağrılması.
2. İst. Hük. ve Padişahın, Kurtuluş Savaşı
sırasında ulusal direnişe karşı olmaları.
3. Ülke yönetiminde ve anlaşmalarda iki
başlılığın ortadan kaldırılmasının gerekliliği.
4. Saltanat
sisteminin
ulusal
egemenlik
anlayışıyla bağdaşmaması.
Sonuçlar:
1. Ülkede iki ayrı yönetim bulunmasına son
verildi.
2. Altı yüz yıllık Osmanlı Saltanatı resmen sona
erdi.
3. TBMM, Türkiye’de tek yasal güç haline geldi.
4. Ulusal egemenliğin tam olarak uygula bilmesi
için önemli bir adım atıldı.
5. Din ve devlet işlerinin tek bir elde toplaması
uygulamasına son verildi. Böylece laiklik
alanında ilk önemli adım atılmış oldu.
6. Cumhuriyetin ilanına zemin hazırlanmış oldu.
7. Devlet başkanlığı ve rejim sorunu iyice
belirginleşmiş oldu.
8. Yapılacak diğer inkılaplara zemin hazırlanmış
oldu.
9. I. TBMM’nin ilk ve tek inkılap hareketidir.
LOZAN BARIŞ KONFERANSI – 24 Temmuz
1923
TBMM Heyetinin Lozan’daki Amaçları
1. Misak-ı Milliyi gerçekleştirmek.
2. Türk topraklarında bir Ermenistan kurulmasına
mani olmak.
3. Kapitülasyonları kaldırmak.
4. İtilâf devletleriyle olan sorunlarını çözmek.
5. Yeni Türk devletinin tanınmasını sağlamak.
Konferansa Katılan Devletler
-
SONUÇ –Yorum:
1. Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhası sona ermiş
ve diplomatik safhası başlamıştır.
2. Savaş yapılmadan Doğu Trakya Yunan
işgalinden kurtulmuştur.
3. İstanbul, boğazlar ve çevresinin de işgalden
kurtulması sağlanmıştır.
4. İstanbul’un
TBMM’ye
devredilmesi
Osmanlı’nın
hukuken
sona
erdiğini
göstermektedir.
5. Bu anlaşmayla Lozan’a zemin hazırlanmıştır.
6. İngiltere’de Loyd Corc Hükümeti düşmüştür.
7. Yunanistan’da hükümet değişikliği olmuştur.
-
İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya konferansı
toplayan devletlerdir.
Yunanistan,
Yugoslavya
ve
Romanya
tamamına katılmıştır.
ABD gözlemci sıfatıyla katılmıştır.
Sovyet Rusya ve Bulgaristan ise sadece
Boğazlar konuları görüşülürken katılmışlerdır.
Görüşmelerin Kesintiye Uğraması
-
-
Lozan
görüşmeleri22
Kasım
1922’de
başlamıştır.
Bu
görüşmelerde
TBMM,
kapitülasyonlar, Musul, Ermeni meselesi vs.
gibi konularda taviz vermemiştir. Gerilen ortam
nedeniyle görüşmeler 4 Şubat 1923’te
kesilmiştir.
Yeniden savaş ihtimalinin belirmesine rağmen,
arabulucuların devreye girmesiyle
16
görüşmeler
başlamıştır.
23
Nisan
1923’te
yeniden
1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile
çözümlenmiştir.
Lozan Antlaşması’nın Esasları
6. Ermeni Sorunu:
1. Sınırlar:
-
Suriye Sınırı:
7. Azınlıklar ve Nüfus Mübadelesi:
-
Fransa ile imzalanan Ankara Ant. esas kabul
edildi.
 Böylece Hatay sınırlarımız dışında
kaldı.
-
-
Irak Sınırı:
-
Musul
sorunu
nedeniyle
Irak
sınırı
belirlenemedi. İngiltere ile ikili görüşmelere
karar verildi.
 Lozan’da belirlenemeyen tek sınırdır.
1926 Ankara Ant. ile Musul İngiltere’ye
bırakılmıştır.
Meriç ırmağı sınır olarak kabul edildi.
Karaağaç savaş tazminatı olarak alındı.
Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’ye diğerleri
silahsızlanmak şartıyla Yunanistan’a verildi.
 Bu günkü Yunan sınırımız çizilmiştir.
Kapitülasyonlar tüm sonuçları ile birlikte
kaldırılmıştır.
 Ekonomik alanda da tam bağımsızlık
kabul edilmiştir.
3. Savaş Tazminatı:
-
Yunanistan’dan Karaağaç savaş tazminatı
olarak alınmıştır.
 Yunanistan
ekonomik
sıkıntıda
olduğundan burası alınmıştır.
4. Dış Borçlar:
-
-
Osmanlı’dan kalan borçlar, Osmanlı’dan
ayrılmış olan devletlere paylaştırıldıktan sonra,
Türkiye’nin payına düşen kısmının taksitler
halinde ödenmesine karar verildi.
Duyun-u Umumiye İdaresi kaldırıldı.
5. Boğazlar:
-
-
Boğazlar başkanlığını bir Türk’ün yapacağı
uluslar arası bir komisyon tarafından
yönetilecek.
Boğazların her iki yakasında yaklaşık 20 km.lik
alanda asker bulundurulmayacak.
Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe
geçebilecek.
 Boğazlar
Komisyonu’nun
varlığı
bağımsızlığı zedelemiştir. Bu konu
Yabancı okulların öğreniminin Türk Hükümeti
tarafından düzenlenmesi kararlaştırıldı.
 Bu konu daha sonra Türkiye ile
Fransa ve Vatikan arasında sorun
olmuştur.
9. Patrikhane :
2. Kapitülasyonlar:
-
Azınlık ayrıcalıkları kaldırılmıştır. Türkiye’de
bulunan azınlıklar Türk uyruklu kabul
edilmiştir.
Batı Trakya’daki Türkler ile İstanbul’daki
Rumlar dışında kalanların değiştirilmesine
karar verildi.
 Avrupalı devletlerin iç işlerimize
karışması önlendi.
 Yunanistan mübadele konusunda
sorun çıkardı.
8. Yabancı Okullar:
Batı Sınırı:
-
Ermeni devleti fikrinden vazgeçilmiştir.
Patrikhane siyasî yetkilerinden arındırılmak
şartıyla İstanbul’da kalmasına karar verildi.
 Patrikhaneden kaynaklanan Hıristiyan
halkın
bazı
imtiyazları
Medeni
Kanunun kabulü ile ortadan kaldırıldı.
10. İstanbul’un Durumu:
-
İtilâf Devletleri İstanbul’u altı hafta içinde
boşaltacaklar.
Lozan’da Çözülemeyen Sorunlar
1. Musul ve Hatay sınırlarımız dışında kalmıştır.
2. Boğazlar
üzerinde
tam
hakimiyet
sağlamamıştır.
3. Batı Trakya ve Ege adaları geri alınamamıştır.
4. Patrikhane ülke dışına çıkarılamamıştır.
Lozan’ın Önemi – Sonuç
1. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği resmen kabul
edilirken yeni Türk devleti uluslar arası alanda
tanınmıştır.
2. Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferi böylece,
siyasî bir başarı haline geldi.
3. Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşti.
4. I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son
antlaşmadır.
5. Yapılacak olan inkılaplar için zemin hazırlandı.
17
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE İÇ POLİTİKA
II. TBMM’NİN AÇILMASI
-
-
II. TBMM 11 Ağustos 1923’te göreve
başlamıştır.
Savaş ortamında yıpranan, I. TBMM’nin
inkılapları gerçekleştirecek güçte olmaması ve
M. Kemal’in inkılaplar için güçlü bir meclise
ihtiyaç duyması II. TBMM’nin açılması için
gerekliydi.
1923- 1927 yılları arsında görev yapan bu
meclis “ inkılapçı meclis” olarak adlandırılır.
CUMHURİYETİN İLANI – 29 Ekim 1923
4. Yapılacak
inkılapların
gerçekleşmesi
kolaylaşmıştır.
5. Ümmetçi devlet anlayışından ulusçu devlet
anlayışına geçiş süreci hızlanmıştır.
ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ
-
Nedenleri:
1. Saltanatın kaldırılmasıyla ortaya çıkan devlet
başkanlığı sorununu çözümlemek.
2. Ulusal egemenliği ve demokrasiyi daha iyi
uygulamak.
3. Yeni Türk devletinin rejimini belirlemek ve bu
konudaki tartışmalara son vermek.
4. Meclis Hükümeti sisteminden doğan sorunları
çözmek.
5. Yönetimdeki yetki ve sorumlulukları tam olarak
belirlemek.
Demokrasinin en önemli özelliklerinden biride
çok partili yönetimdir.
İlk mecliste partiler yoktu ama farklı gruplar
vardı.
M. Kemal 10 Mayıs 1921’de “ Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubunu” kurdu.
M.
Kemal
karşıtları
ise
“Muhafaza-i
Mukaddesat” grubunu kurdular.
 Bundan sonra M. Kemal yanlılarına
Birinci Grup, diğerlerine ise İkinci Grup
denilmiştir.
CUMHURİYET HALK FIRKASI – 9 Ağustos 1923
Kurulma Nedenleri:
-
İkinci
Mecliste
çoğunluğu
sağlayarak,
inkılaplar için ortam hazırlamak.
İnkılapları
halka
anlatacak
ve
onları
aydınlatacak kadroyu oluşturmak.
Sonuçları:
Özellikleri:
1.
Ulusal egemenlik yolunda en önemli
adımlardan biri daha atılmıştır.
2. Yeni
Türk
devletinin
yönetim
şekli
belirlenmiştir.
3. Cumhurbaşkanı,
Meclis
Başkanı
ve
Başbakanın yetkileri birbirinden ayrılarak
yönetim kadroları yeniden düzenlendi.
4. Meclis Hükümeti Sistemi terk edilip Kabine
Sistemine geçildi.
5. İlk Cumhurbaşkanı M. Kemal, ilk başbakan
İsmet İnönü ve ilk meclis başkanı Fethi Okyar
oldu.
-
HALİFELİĞİN KALDIRILMASI – 3 Mart 1924
-
-
Ordunun Siyasetten Ayrılması
Nedenleri:
1.
Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin ilan
edilmesinden sonra halifeliğin bir sembol haline
gelmiş olması.
2. Halifelik makamının TBMM’nin üzerinde gibi
hareket etmesi görünmesi.
3. Halife Abdülmecit Efendi’nin devlet başkanı
gibi davranmaya başlaması.
4. Halifeliğin cumhuriyet rejimine ve laikliğe aykırı
bir kurum olması.
5. Yeniliklere karşı olan grubun en önemli
dayanağı olması.
-
3 Mart 1924’te kabul edilmiş olan bir yasayla,
hükümette yer alan “Genelkurmay Başkanlığı”
siyaset dışında bırakılmıştır.
19 Aralık 1924’te alınan bir kararla, askerlerin
görevleri
devam
ederken
milletvekili
olamayacaklarına dair yasa kabul edilmiştir.
 Böylece ordunun siyasetle olan bağı
kesilmiştir.
TERAKKİ PERVER CUMHURİEY FIRKASI – 17
Kasım 1924 / 5 Haziran 1925
Özellikleri:
Önemi – Sonuç:
1. Halifelik kurumu kaldırıldı.
2. Laikliğe geçiş süreci hızlandı.
3. Ulusal egemenlik anlayışı güçlenmiştir.
1924’te Cumhuriyet Halk Fırkası, 1935’te ise
Cumhuriyet Halk Partisi adını almıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisidir.
İnkılapları gerçekleştiren parti olmuştur.
1946 yılına kadar seçimlere tek başına
girmiştir. 1924 ve 1930’da çok partili sistem
denenmesine rağmen başarılı olunamamıştır.
1950 yılına kadar 27 yıl iktidarda kalmıştır.
1838’e kadar başkanlığını M. Kemal, 38-50
arasında ise İ. İnönü yapmıştır.
Sosyal alanda, halkçılık, ekonomik alanda,
devletçilik, yönetim alanında ise laiklik ilkelerini
savunmuştur.
17 Kasım 1924’te K. Karabekir, A. F. Cebesoy,
R. Bele, R. Orbay, A Adıvar gibi isimlerin bir
araya gelmesi ile kuruldu.
18
-
-
-
Fırkanın başkanlığına K. Karabekir getirildi.
Cumhuriyet tarihinin ilk partisidir. Aynı
zamanda ilk muhalefet partisidir.
T.C.F’nin muhalefeti zamanla sertleşti. Gerilen
ortamda tabancalar bile patladı ve Halit Paşa
vuruldu.
T.C.F’nin parti programında, “ Cumhuriyet
ilkesini, liberalizmi, demokrasiyi benimsedikleri
ve dini inançlara saygılı oldukları” belirtilmiştir.
Devrimci değil ıslahatçı bir yapıya sahiptirler.
Şeyh Sait İsyanında parmağı olduğu
gerekçesiyle 5 Haziran 1925’te kapatılmıştır.
Not: 1924 Anayasası en uzun süre yürürlükte
kalan ve üzerinde en çok değişiklik yapılan
anayasadır.
1924 Anayasası’nın Bazı Maddeleri:
-
ŞEYH SAİT İSYANI – 13 Şubat 1925
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Devletin yürütme şekli cumhuriyettir.
Devletin dini İslam, dili Türkçe, başkenti
Ankara’dır.
Yasama, yürütme ve yargı yetkileri TBMM’ye
aittir.
Seçme ve seçilme hakkı sadece erkeklere
aittir.
Nedenleri:
1924 Anayasası’nda Yapılan Bazı Değişiklikler:
1. Halifelik ve saltanat yanlılarının kışkırtmaları.
2. T.C.F’nin meclisteki tavırlarının, eski rejim
yanlılarını cesaretlendirmesi.
3. İngilizlerin Şeyh Sait ve yanlılarını kışkırtarak
Musul
sorununun
İngiltere
lehine
sonuçlanmasını sağlamak istemesi.
4. Yapılan inkılapların halk tarafından tam olarak
anlaşılamamış olması.
5. Güneydoğu Anadolu’da İngiltere destekli bir
Kürt devleti kurulmak istenmesi.
-
Gelişimi:
-
-
Ayaklanma 13 Şubat 192’te Ergani’de başladı.
Kısa sürede Genç, Elazığ, Diyarbakır ve
Bitlis’e yayıldı.
İsyan bastırılamayınca Başbakan Fethi Okyar
istifa etti. İ. İnönü Hükümet kuruldu.
4 Mart 1925’te Takrir –i Sükun Kanunu
çıkarılarak olağanüstü hal ilan edildi.
İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu.
Sonuçları:
-
-
T.C.F isyanda rol aldığı gerekçesiyle 5 Haziran
1925’te kapatıldı.
 Böylece çok partili hayata geçiş
denemesi başarısızlıkla sonuçlanmış
oldu.
İngiltere bu isyanı kullanarak Musul sorununu
Türkiye aleyhine sonuçlanmasını sağlamıştır.
Şeyh Sait İsyanı, Cumhuriyet rejimine yönelik
bir isyandır. Laik düzene yönelik ilk isyan
hareketidir.
1924 ANAYASASI’NIN KABULÜ – 20 Nisan
1924
-
-
20 Ocak 1921’de kabul edilmiş olan ilk
anayasa, öncelikli ihtiyaçların giderilmesine
yönelik maddeler içermekteydi.
Halkın bütün ihtiyaçlarına cevap vermekten
uzaktı.
1924
Anayasası
Çeşitli
değişikliklere
uğrayarak 1961 yılına kadar devam etmiştir.
-
-
Yapılan her inkılap hareketi anayasaya
eklenmiştir.
Seçme yaşı 18 den 22 ye çıkarılmıştır.
1928’de din ibaresi anayasadan çıkarılmış
böylece anayasa laikleştirilmiştir.
1934’te kadınlara siyasî hakların verilmesi ile
ilgili haklar anayasaya eklenmiş, böylece
siyasî alanda kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
1937’de Atatürk ilkeleri anayasaya eklenmiştir.
ATATÜRK’E KARŞI SUİKAST GİRİŞİMİ – 16
Haziran 1926
-
-
16 Mart 1926’da İzmir’e gidecek olan M.
Kemal’e bir suikast tertiplenmiştir.
Planın haber verilmesi üzerine suikastçılar
yakalanmış ve İstiklal Mahkemelerinde
yargılanarak cezalandırılmıştır.
Bu girişimin amacı, inkılapların yapılamasına
engel olmak ve laik rejimi yıkmaktır.
SERBEST CUMHURİYET FIRKASI – 12 Ağustos
1930
Kurulmasının Nedenleri:
1. Ulusal egemenliği daha iyi uygulayabilmek.
2. Halkın her kesiminin görüşlerini mecliste
yansıtabilmek.
3. Hükümeti denetleyerek daha iyi çalışmasını
sağlamak. Böylece 1929’da başlayan dünya
ekonomik krizinin etkilerini azaltmak.
Özellikleri:
-
SCF 12 Ağustos 1930’da Fethi Okyar
tarafından kurulmuştur.
Ekonomide liberalizmi savunmuştur.
Kurucuları, cumhuriyetçi, inkılapçı ve laik
kişilerdir.
SCF zamanla inkılap karşıtlarının toplandığı
bir yer haline geldi.
Bu durumu fareden Fethi Okyar 17 Aralık
1930’da partiyi feshetti.
 Parti kapatıldıktan bir hafta sonra
Menemen Olayı meydana geldi.
 SCF’nin kendi kendini kapatması ikinci
19
kez çok partili
uğratmıştır.
hayatı
kesintiye
MENEMEN OLAYI – 23 Aralık 1930
Nedeni:
-
Cumhuriyet ve laik düzeni benimsemeyen
grupların rejimi yıkıp kendi sistemlerini
getirmek istemeleri.
1. Resmi nikah zorunlu hele getirildi, böylece
devlet kontrolü altına alındı.
2. Kadın-erkek arasında ekonomik ve sosyal
eşitlik sağlandı.
3. Tek kadınla evlilik getirildi.
4. Mirasta eşitlik sağlandı.
5. Boşanma konusunda kadınlara haklar tanındı.
6. Patrikhane ve konsoloslukların yargı yetkileri
ellerinden alındı.
7. Hukuk birliği sağlandı.
Hukuk Alanında Yapılan Diğer Düzenlemeler
Sonuç:
-
İsyan bastırılmış ve suçlular yakalanarak
cezalandırılmıştır.
Bu isyan cumhuriyet tarihinde rejime yönelik
olarak çıkan ikinci isyandır.
Türkiye’de
çok
partili
hayata
geçişi
geciktirmiştir.
-
8 Mayıs 1928’de İsviçre’den borçlar kanunu
alındı.
10 Mayıs 1928’de Alanya’dan ticaret kanunu
alındı.
1 Temmuz 1928’de İtalya’dan ceza kanunu
alındı.
Türkiye’de Laikliğin Aşamaları
İNKILAPLAR
ATATÜRK İNKILAPLARININ AMAÇLARI
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Toplumsal eşitliği sağlamak.
Türk kültürünü geliştirmek.
Demokrasinin yerleşmesini sağlamak.
Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak.
Ulusal egemenlik anlayışını gerçekleştirmek.
Laik devlet anlayışına geçmek.
1.
2.
3.
4.
5.
A- HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
6.
Amaçları
7.
1. Laik hukuk anlayışını uygulamak.
2. Modern yaşama cevap verebilecek bir hukuk
sistemi oluşturmak.
3. Kadın- erkek eşitliğini sağlamak.
4. Akılcılığı ve bilimselliği ön plana çıkarmak.
5. Hukuk birliğini sağlamak.
8.
Medeni Kanunun Kabulü – 17 Şubat 1926
Kabul Nedenleri:
1. Cevdet Paşa tarafından hazırlanan Mecelle
adlı kanun kitabının ihtiyaçları karşılayamaz
olması ve laik olmayışı.
2. Kadın – erkek eşitliğine dayanmaması.
İsviçre Medeni Kanununun Kabul Edilmesinin
Nedenleri
1. Avrupa’da en son hazırlanan ve her türlü
yeniliği içeren bir kanun olması.
2. Sorunlara akılcı ve pratik çözümler üretmesi.
3. Demokratik olması.
4. Kadı- erkek eşitliğine dayanması.
5. Laik bir anlayışla düzenlenmiş olması.
Medeni Kanunun Kabulünün Sonuçları
Saltanatın kaldırılması – 1 Kasım 1928
Halifeliğin kaldırılması – 3 Mart 1924
Tevhid-i Tedrisat Kanunu - 3 Mart 1924
Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması – 3
Mart 1924
 Bunların
yerine
Diyanet
İşleri
Başkanlığı
ve
Vakıflar
Genel
Müdürlüğü kuruldu.
Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması – 30
Kasım 1925
Anayasadan devletin dini İslam’dır ibaresinin
çıkarılması – 10 Nisan 1928
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının
verilmesi – 1930 – 1934
Atatürk ilkelerinin anayasaya girmesi – 1937
B- EĞİTİM ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
Amaçları
Laik ve çağdaş eğitimi sağlamak.
Bilimsel eğitimi sağlamak.
Eğitimde birliği sağlamak.
Kız ve erkek çocuklar arasında eğitim eşitliği
sağlamak.
5. Eğitimi kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak.
6. Her alanda teknik eleman yetiştirmek.
7. Eğitimi millileştirmek.
1.
2.
3.
4.
İnkılâplar:
1. Tevhid-i Tedrisat Kanunu – 3 Mart 1924
 Öğretim birleştirilerek bütün eğitim
kurumları MEB’e bağlandı.
 Medreseler kapatılarak laik eğitim
anlayışı etkili hale getirildi.
 Azınlık
okullarında
ve
yabancı
okullarda dini ve siyasî amaçlı eğitim
verilmesi önlendi.
2. Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun – 2 Mart
1926
 İlk, orta, lise ve yüksekokulların belli
20
esaslara
göre
düzenlenmesi
amaçlanmıştır.
3. Yeni Türk Harflerinin Kabulü – 1 Kasım 1928
 Batılılaşma alanında atılan önemli bir
adımdır.
 Okuma- yazma kalaylaştı. Basılan
kitap sayısı arttı. Avrupa ile bilgi ve
kültür aktarımı kolaylaştı.
4. Tür Tarih Kurumu’nun Kurulması – 15 Nisan
1931
 Ümmetçi tarih anlayışı yerine, laik ve
milli bir tarih anlayışı getirilmiştir.
5. Türk Dil Kurumu’nun Kurulması – 12 Temmuz
1932
 Türkçe’yi
yabancı
kelimelerden
kurtarmak.
 Türkçe’nin zenginliğini ortaya koyarak,
Türk
dilinin
dünya
üzerindeki
saygınlığını artırmak.
**NOT: TTK Ve TDK, Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi
doğrultusunda kurulmuştur.
CTOPLUMSAL
İNKILAPLAR
ALANDA
YAPILAN
Amaçları
1. Türk toplumunu batılı toplumlarla aynı amaçlar
doğrultusunda yönlendirmek.
2. Toplumsal alanda laikleşmeyi sağlamak.
3. Soy ve mesleklerden doğan ayrıcalıkları
ortadan kaldırmak.
4. Resmi kayıtların daha düzenli tutulmasını
sağlamak.
5. Ekonomik alanda da batılılaşmayı sağlamak.
İnkılaplar
1. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması – 30
Kasım 1925
2. Kılık- kıyafetin düzenlenmesi – 25 Kasım 1925
 Bu kanunla fes yerine şapka giyilmesi
kabul edildi.
 1934’de dini kıyafetlerin giyilmesi ile
ilgili kanun kabul edildi.
 Kadınların kıyafetleri ile ilgili herhangi
bir kanun çıkarılmadı.
3. Soyadı Kanunun Kabulü – 21 Haziran 1934
 Nüfus işleri, tapu, alım-satım ve miras
işlerinde kolaylık sağlandı.
 Aynı yıl çıkarılan bir başka yasayla
ağa, paşa, bey, hacı, hoca vs. gibi
unvanlar kaldırıldı.
 24 Kasım 1934’te M. Kemal’e Atatürk
soyadı verildi.
4. Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik
Yapılması
 Uluslar arası ekonomik işlerde uyum
sağlamak için çıkarıldı.
 Hafta sonu tatili Cuma’dan Pazara
alındı – 1935
D- EKONOMİK ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
Amaçları
1. Devletin ekonomik bağımsızlığını sağlamak.
2. Sanayii geliştirmek, modern araçları ve
tesisleri ülkeye kazandırmak.
3. Ekonomide millileşmeyi sağlayarak, yabancı
sermayeye bağımlılığı ortadan kaldırmak.
4. İktisadi kurumları ve girişimleri devletleştirmek.
5. Özel teşebbüsü desteklemek.
İzmir İktisat Kongresi – 17 Şubat 1923
-
-
Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı
dönemde ( 4 Şubat 1923 ), İzmir’de yeni Türk
devletinin ekonomik durumunu görüşmek
üzere toplandı.
1135 kişinin katıldığı bu kongre Misak-ı
İktisadi ( Ekonomik Yemin) kabul edildi.
Alınan Önemli Kararlar
1. Yerli malı kullanılması sağlanmalıdır.
2. Teknik eğitim geliştirilmelidir.
3. Hammaddesi yurt içinde olan sanayi kolları
geliştirilmelidir.
4. Küçük imalattan büyük işletmelere geçilmelidir.
5. Bir devlet bankası kurulmalıdır.
6. Özel teşebbüsün geçekleştiremediği yatırımlar
devlet aliyle yapılmalıdır.
Tarım Alanındaki Düzenlemeler
1. Aşar vergisi kaldırıldı- 17 Şubat 1925
 Köylüyü
ağır
vergi
yükünden
kurtarmak ve tarımsal üretimi arttırmak
amaçlanmıştır.
2. Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması.
3. Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün
kurulması.
4. Devlet Üretme Çiftliklerinin kurulması.
Ticaret Alanındaki Düzenlemeler
1. İş Bankası’nın kurulması – 1924
 İşverenlere kredi sağlamak amacıyla
kuruldu.
2. Merkez Bankası’nın kurulması.
 Sermayenin akışı denetim altına alındı
ve piyasa güvenliği sağlandı.
NOT : Kabotaj Kanunu, ağırlık, ölçü ve saatlerde
yapılan değişikliklerde bu alanda yapılan
yeniliklerden sayılır.
Sanayi Alanındaki Düzenlemeler
1. Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun Kabulü - 28
Mayıs 1927
 Amaç özel teşebbüsün yatırım
yapmasını sağlamaktır.
2. Gümrük vergileri arttırıldı. 1929
 Amaç yerli üreticiyi korumaktır.
3. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulamaya
konuldu. 1933
21
4. Sümerbank ( 1933 ) ve Etibank ( 1835 )
kuruldu.
 Amaç sanayiciye kredi vererek yeni
sanayi
tesislerinin
kurulmasını
sağlamaktır
5. Maden Teknik Arama Enstitüsü kuruldu –
1935
NOT: Üç beyaz ( şeker, un, pamuk ) ve üç siyah (
kömür, demir, petrol ) projesi olarak adlandırılan
sanayileşme
hamlesi
istenilen
hızla
gerçekleştirilemedi.
-
2. Yabancı Okullar Sorunu:
-
-
Ulaşım Alanındaki Düzenlemeler
1. Demir yolu yapımına önem verildi. 10 yıl içinde
3500 km demir yolu yapıldı.
2. Kara yolları onarılmış ve yeni yollar yapılmıştır.
3. Kabotaj Kanunu kabul edildi. 1 Temmuz 1926
 Türk sularında taşıma haklarının
Türklere ait olduğunu ilan eden yasa.
Sonunda anlaşmaya varıldı. Buralardaki
vatandaşların o ülkenin yerlisi sayılmasına
karar verildi.
-
Lozan Ant’da bu okullardaki eğitim ve
müfredat konusunda tek yetkili kurumun
TBMM olduğu belirtilmiş ve bu kabul edilmiştir.
1925’de TBMM bu okullarda Türkçe, tarih ve
coğrafya
derslerinin
Türk
öğretmenler
tarafından okutulmasını, okullarda topluca dini
törenlerin yapılmamasını, dini sembol ve
ikonların kaldırılmasını ve kitaplarda Türkiye
aleyhine ifadelerin yer almamasını istemiş,
bunlara uymayan okulların da kapatılacağını
belirtmiştir.
Bu karara Fransa ve Papalık tepki gösterdi.
TBMM bu kurala uymayan okulları kapattı.
 Bu durum iç ve dış politikada güçlü
olunduğunun bir göstergesidir.
3. Irak Sınırı – Musul Sorunu
-
ATATÜRK DÖNEMİ DIŞ POLİTİKA
LOZAN
ANTLAŞMASI’NDAN
SONRAKİ
DÖNEMDE TÜRK DIŞ POLİTİKASININ TEMEL
İLKELERİ
-
1. Lozan’dan kalan sorunları çözmek.
2. Bağımsızlığımıza saygı duyan devletlerle her
alanda ilişkileri geliştirmek.
3. Milli sınırlarımızın güvenliğinin arttırılmasını
sağlamak.
4. Uluslar arası sorunların çözümünde barışçı bir
politika izlemek.
5. İç işlerimize karışılmasını engellemek.
6. Uluslar arası barışı destekleyen kuruluşları
desteklemek ve bunlara katılmak.
-
1923-1930 YIILARI ARASINDAKİ DÖNEM
-
-
Bu dönemde Lozan’dan kalan sorunlar
çözümlenmeye
çalışılmıştır.
Ulusal
egemenliğimizi zedeleyen ve iç işlerimize
karışmaya
zemin
hazırlayan
konularla
ilgilenilmiştir.
1930- 1939 YILLARI ARASINDAKİ DÖNEM
1. Milletler Cemiyeti’ne Giriş – 18 Temmuz
1932
-
1. Nüfus Mübadelesi:
-
-
Lozan Ant.’da İstanbul’daki Rumlar ile Batı
Trakya’daki Türklerin dışında, Yunanistan’da
ve Türkiye’de yaşayan Rum Ve Türk nüfusun
karşılıklı olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştı.
Yunanistan uygulamada sürekli sorun çıkardı.
İstanbul’da daha fazla Rum nüfusun kalmasını
sağlamaya çalıştı.
Musul Misak-ı milli sınırları içerisinde olmasına
rağmen İngilizler burayı kendi çıkarları
doğrultusunda vermediler.
1925’deki Şeyh Sait isyanını da Avrupa
kamuoyunu Türkiye aleyhine kışkırtmak
amacıyla kullandılar.
İngiltere konuyu Lahey Ad elet Divanı’na
götürdü. Burada İngiltere haklı görüldü.
Bu gelişmeler karşısında Ankara Antlaşması (
5 Haziran 1926 ) imzalanarak sorun
çözülmüştür.
Musul İngiltere yönetimindeki Irak’a kalmıştır.
500 bin İngiliz Sterlini karşılığında burası
verildi.
 Misak-ı
Milli
sınırları
içindeki
Musul’dan böylece vazgeçilmiştir.
“Yurtta
Sulh
Cihanda
Sulh”
ilkesi
doğrultusunda 1923 – 1930 yılları arasında
tam
24
devletle
dostluk
anlaşması
imzalanmıştır.
 Bu durum uluslar arası saygınlığı
arttırmıştır.
Türkiye’nin uzlaşmacı ve barışçı politikaları
sonucu, Türkiye cemiyete davet edilmiştir. 18
Temmuz 1932’de buraya üye olmuştur.
2. Balkan Antantı – 9 Şubat 1934
-
-
İtalya Ve Almanya’nın aşırı milliyetçi ve
yayılmacı politikalar izlemeleri Balkanları ve
Orta Doğuyu tehdit etmekteydi.
Bu durumun etkisiyle Türkiye önderliğinde,
Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya’nın
katılımıyla Balkan Antantı imzalandı.
22


3. Montrö Boğazlar Sözleşmesi – 22 Temmuz
1936
-
-
-
-
Lozan Ant.’nın Boğazlar ile ilgili maddesinde; “
Boğazlar Komisyonu’nun devam etmesi,
Boğazların her iki yakası ile Marmara
Denizi’ndeki adaların silahtan arındırılması,
ayrıca boğazların çevresindeki 20 km.lik
alanında
askerden
arındırılması”
kararlaştırılmıştı.
 Bu hem
yeni Türk devletinin
egemenlik haklarını sınırlamakta,
hem de Marmara ve çevresinin
güvenliğini tehlikeye düşürmekteydi.
1930’lu yıllarda Almanya ve İtalya’nın
saldırgan politikaları nedeniyle boğazların
güvenliği yeniden önem kazandı.
Türkiye Lozan’ı imzalayan devletlere nota
göndererek
konuyla
ilgili
konferans
toplanmasını istedi.
Konferansa
Türkiye,
İngiltere,
Fransa,
Sovyetler
Birliği,
Japonya,
Yunanistan,
Bulgaristan,
Yugoslavya
ve
Romanya
katılmıştır.
Maddeleri:
1. Boğazlar Komisyonu’nun kaldırıldı. Tüm
yetkileri Türk devletine devredilecek.
2. Boğazlar ve çevresinde asker ve silah
bulundurulabilecek.
3. Ticaret gemilerinin boğazlardan geçişi serbest
olacak.
4. Savaş gemilerinin geçişi sınırlandırılacak.
5. Savaş tehlikesi durumunda Türkiye boğazları
kapatabilecek.
Önemi:
1. Önemli bir dış politika başarısıdır.
2. Lozan’dan doğan egemenliği sınırlandırıcı
hükümler
kaldırılmış,
böylece
Türkiye
Boğazlara tam anlamıyla egemen olmuştur.
3. Türkiye’nin uluslar arası alanda saygınlığı
artmıştır.
 1833 Hünkar İskelesi Ant. ile
başlayan Boğalar Sorunu bitmiştir.
4. Sadabat Paktı – 8 Temmuz 1937
-
-
alacağı kararlara uymaya, dostluk ve işbirliği
geliştirmeye söz verdiler.
 Doğu sınırı güvence altına alındı.
 II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu
pakt yürürlükten kalktı.
Bu anlaşma ile batı sınırı güvence
altına alındı.
II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu
antant dağıldı.
Almanya ve İtalya’nın yayılmacı politikaları
orta doğuyu da tehdit etmekteydi.
İtalya’nın Habeşistan’ı işgal etmesi Balkan
Antantına benzer bir yapılanmayı gerekli
kılmıştı.
8 Temmuz 1937’de Türkiye, İran, Irak ve
Afganistan arasında imzalandı.
Bu pakta üye olan ülkeler, karşılıklı olarak
sınırlara saygılı olmaya, Milletler Cemiyeti’nin
5. Hatay’ın Türkiye’ye Katılması – 23 Temmuz
1939
-
-
-
-
Ankara Ant. ile Hatay Fransızlara bırakılmıştı.
Hatay’da ayrı bir meclis kurulmuş ve Hatay
sınırlarımız dışında kalarak Misak-ı Milliden
önemli bir taviz verilmişti.
1936’da Fransa Suriye’ye bağımsızlık verince,
Hatay Suriye yönetimine girmek zorunda
kalmıştı.
Fakat
Atatürk’ün
girişimleriyle
Milletler
Cemiyeti ve Fransa’nın onayı alınarak
Bağımsız Hatay Cumhuriyeti kurulmuştu. ( 2
Eylül 1938 )
1939’da Hatay Cumhuriyet Meclisi aldığı bir
kararla Türkiye’ye bağlandı.
 Hatay Sorunu Atatürk’ün sağlığında
çözüme kavuşturduğu son
siyasî
olaydır.
ATATÜRK İLKELERİ
ATATÜRK İLKELERİNİN AMACI
1. Türk ulusuna
bu gün ve gelecekte tam
bağımsızlık, huzur ve refah sağlamak.
2. Devletin ulus egemenliğine dayanmasına
zemin hazırlamak.
3. Aklın ve bilimin önderliğinde Türk kültürünün
çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılmasını
sağlamak.
1. CUMHURİYETÇİLİK
-
Yeni Türk Devleti’nin yönetim biçimini ve temel
yapısını belirleyen ilkedir.
Cumhuriyet yönetiminde ülkede egemenlik
kişinin veya grupların değil toplumun elindedir.
Demokrasi ancak cumhuriyet ile gerçekleşir.
Atatürk’ün temel ilkesidir, ödün verilemez.
NOT: Halkın tamamının desteğini almadan
gerçekleşen
oligarşik
veya
aristokratik
cumhuriyetler
yada
dini
temele
dayalı
cumhuriyetler bu ilkeden farklıdır.
2. MİLLİYETÇİLİK
-
-
Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve
yüceltmesi için diğer bireylerle beraber
çalışmaya, bu çalışmayı bilinci, diğer
kuşaklara da yansıtmaya milliyetçilik denir.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, akılcı ve
bilimseldir.
Milliyetçilik ilkesi diğer ilkelerin özüdür.
Amaç milli birliği sağlamaktır.
Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi birleştirici ve
23
-
bütünleştiricidir.
Vatanın bütünlüğünü ve ulusun bağımsızlığın
her şeyin üstünde tutar.
Barışçı ve insancıldır. Irkçılığı reddeder.
-
-
Bu ilkenin amacı, Türk milletinin en kısa
zamanda çağdaş medeniyetler üzerine
çımasını sağlamaktır.
İnkılapçılık başlar ve bitmez. Daha iyiye daha
mükemmele doğru bir arayış vardır.
3. HALKÇILIK
BÜTÜNLEYİCİ İLKELER
-
-
-
Cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin doğal
bir sonucudur.
Devletin, milleti oluşturan bütün gruplara eşit
hizmet etmesi ve halkın kendi kendini
yönetmeye alıştırmasını amaçlar.
Bu ilkeye göre, hiç kimseye, aileye, sınıfa veya
zümreye ayrıcalık tanınmaz.
Ulusun bütün bireyleri yasa önünde eşittir.
Ulus egemenliğini esas alır ve demokrasiyi
savunur.
Amaç milleti meydana getiren halkı demokratik
bir ortamda maddi ve manevi refah içinde
yaşatmaktır.
Milli Egemenlik: Cumhuriyetçilik
Milli Bağımsızlık Milliyetçilik
Milli Birlik ve Beraberlik: Milliyetçilik
Özgürlük ve Bağımsızlık: Cumhuriyetçilik ve
Milliyetçilik
5. Akılcılık ve Bilimsellik: Laiklik ve İnkılapçılık
6. Çağdaşlaşma ve Batılılaşma: İnkılapçılık.
7. İnsan ve İnsan Sevgisi: Halkçılık.
1.
2.
3.
4.
4. DEVLETÇİLİK
-
-
-
Devletçilik bir ekonomi sistemidir.
Temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın
içine girmesidir.
Bu yapılırken sosyalist model benimsenmez.
Elinde sermayesi olan vatandaşlar, birkaç alan
dışında,
diledikleri
biçimde
üretime
katılabilirler.
Devleti, ekonomik, sosyal ve kültürel
kalkınmanın temel faktörü görüp bu konularda
önemli görevler yükler.
Devletçilik, özel sektörün elinde yeterli
sermaye olmamasından doğdu.
Ancak zaman içinde uygulanan para ve kredi
politikalarıyla özel teşebbüste teşvik edildi.
Türkiye Cumhuriyeti bu politikalar ile 1930’a
kadar en hızlı kalkınan 3 ülkeden biri oldu. (
Diğerleri, İspanya ve Rusya )
5. LAİKLİK
-
-
-
Devlet düzeni ve hukuk kurallarının dine değil
akla ve bilme dayandırılmasıdır.
Dine saygılıdır, din ve vicdan özgürlüğünü
korur.
Atatürk ilkelerinin en önemli öğesidir.
Amaç ülkede birlik ve beraberlik sağlamaktır.
Dinin siyasal sömürüye alet edilmemesi dine
olan saygının gereğidir.
Laik devlet anlayışında devlet vatandaşın
inancına karışmaz. Bu demokrasiye de
aykırıdır. Bu sebeple demokrasilerde devletin
tek bir dini vatandaşlara benimsetmeye
çalışması düşünülemez.
Laiklik vatandaş inancının en sağlam
güvencesidir. İnanç özgürlüğünü devlet
tarafından sağlanmasıdır.
6. İNKILAPÇILIK
-
Bir toplumun kurumlarını ve yaşam düzenini
ileriye dönük olarak kısa sürede değiştirip,
yenileştirmeye inkılap denir.
24
Download