Karbon, Kuantum Etkilerini Açığa Çıkarıyor

advertisement
Bochum’da bulunan Ruhr Üniversitesi’ndeki kimyagerler, karbon atomlarının sadece
parçacıklar gibi değil, aynı zamanda dalgalar gibi de davrandıklarına dair kanıtlar
bulmuşlardır. Bu kuantum-mekanik özellik, elektronlar veya hidrojen atomları gibi hafif
parçacıklar için iyi bilinen özelliklerdir. Bununla birlikte araştırmacılar, karbon gibi ağır
atomlar için dalga-parçacık ikililiğini nadiren gözlemlediler. Organik Kimya II Başkanından
Prof. Dr. Wolfram Sander ve Tim Schleif liderliğindeki ekip, North Texas Üniversitesi’nden
Prof. Dr. Weston Thatcher Borden ile Angewandte Chemie dergisinde yer aldı.
Sander, “Sonuçlarımız karbon atomlarının kuantum etkileri gösterebildiğini kanıtlayan
birkaç örnekten biridir” dedi. Özellikle, araştırmacılar tünelleyebilen karbon atomlarını
gözlemlediler. Karbon atomları bunu yapmak için yeterli enerjiye sahip olmamalarına
rağmen, enerjik bir engelin üstesinden gelirler.
Ağır Parçacıklar için Nadiren Gözleniyor
Wolfram Sander paradoksu şöyle anlatıyor: “Kaplanın onun için çok yüksek olan
parmaklıkların üzerinden atlamadan kafesten çıkması gibi.” Bu, ancak, parçacık gibi değil
dalga gibi davranıldığında mümkündür. Bir nesnenin tünelleşebilme olasılığı onun kütlesine
İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.
bağlıdır. Bu olay hafif elektronlara göre nispeten ağır karbon atomlarında daha kolay
gözlemlenebilir.
Araştırmacılar, yaklaşık 80 yıldır bilinen bir kimyasal reaksiyon olan Cope yeniden
düzenlenmesini kullanarak tünel tepkimesini araştırdılar. Reaksiyonun başlangıç materyali
olan bir hidrokarbon bileşiği, ürün molekülüyle aynıdır. Bu nedenle reaksiyon öncesinde ve
sonrasında aynı kimyasal bileşik bulunur. Bununla birlikte, karbon atomları arasındaki
bağlar süreç boyunca değişir.
Bochum merkezli araştırmacılar deneylerinde molekül içindeki karbon atomlarından birini
işaretlediler. Kendilerine bağlı olan hidrojen atomunu hidrojenin ağır bir versiyonu olan
hidrojenin izotopu döteryum ile değiştirdiler. Cope yeniden düzenlenmesinden önce ve
sonra moleküller döteryumun dağılımı açısından farklılık gösterdi. Bu farklı dağılımlara
bağlı olarak, her iki moleküler form da biraz farklı enerjilere sahip oldu.
Reaksiyon Aslında Meydana Gelmemeli
Oda sıcaklığında bu farkın çok az etkisi vardır; Çevredeki bol termal enerji kaynağı
nedeniyle, her iki form da eşit sıklıkla görülür. Bununla birlikte, 10 Kelvin’in altındaki çok
düşük sıcaklıklardaki bir molekül formu enerji farkından dolayı önemli ölçüde tercih edilir.
Oda sıcaklığından aşırı derecede düşük sıcaklıklara geçerken dengenin her iki formun da
eşit dağılımından düzensiz bir dağılım göstermesi gerekir.
Bununla birlikte, bu geçiş standart bir şekilde gerçekleşemez. Çünkü molekülün kendisi
bunun için yeterli enerjiye sahip olmadığı gibi soğuk ortamda da bu durum mümkün
değildir. Bir formdan diğerine yeniden düzenlenmesini sağlamak için bir enerji bariyeri
aşılmalıdır.Yeni dengenin standart bir şekilde ortaya çıkmamasına rağmen araştırmacılar
yine de deneyde bunu gösterebildiler. Sonuç olarak son derece düşük sıcaklıktaki Cope
yeniden düzenlenmesi ancak bir tünel etkisi ile açıklanabilir. Bu nedenle, teorik
araştırmalara dayanarak beş yıl önce Weston Borden tarafından yapılan bir tahminde
deneysel kanıt sağladılar.
Çözücüler Tünel Yeteneğini Etkiler
Ruhr Üniversitesi’nde mükemmel bir takımda yer alan Wolfram Sander ,Ruhr Explores
Solvation adlı araştırmayı üstlenir; çözücülerin ve çözünmüş moleküllerin etkileşimleri ile
ilgilenir. Sander, “Çözücülerin tünel oluşturma yeteneğini etkilediği biliniyor. Ancak,
şimdiye kadar bunu nasıl yaptıklarını anlamak mümkün olmadı. “diyor.
Kaynak: sciencedaily.com
İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.
Yorumlar
İnovatif Kimya Dergisi kaynak gösterilmeden paylaşılamaz.
Download