Mirac Mucizesi

advertisement
Mayıs-1983
MİRAC MUCİZESİ
َ‫س ْب َحانَ الَّ ۪ٓـذي اَ ْس ٰرى بِعَ ْب ِده۪ٓ لَ ْيالً ِمن‬
ُ
‫صا‬
َ ‫ْال َم ْس ِج ِد ْال َح َر ِام اِلَى ْال َم ْس ِج ِد ْاْلَ ْق‬
Muhterem Müslümanlar,
Hicret'ten bir buçuk sene önce idi. "Alemlere
rahmet olarak gönderilen" (1)
Hz. Muhammed (S.A.V.) bir gece Kâbe’de derin
düşüncelere dalmış bulunduğu bir sırada Cebrail (A.S.)
geldi. Resûlullah'a ilahi daveti bildirdi. "Miraç" adı
verilen bu olay, Kuranı Kerimde şöyle anlatılmaktadır.
"Kulu Muhammed'i bir gece Mescidi Haram'dan,
kendisine bir takım ayetlerimizi göstermek için,
çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya götüren
Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işiten ve görendir".
(2) "O (Cebrail), ufkun en yüksek tarafındadır. Sonra O
yaklaşmış ve inmiştir. Araları iki yay aralığı kadar belki
daha yakın oldu. Allah o anda kuluna vahyedeceğini
etti... And olsun ki Muhammed Cebrail'i Sidretü'l
Münteha da başka bir inişinde de görmüştür... And
olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü" (3)
ayetleriyle bizlere "İsra ve Miraç" hadisesini
bildirmiştir. Allah Resûlu de bu büyük hadiseyi hadisi
şeriflerinde teferruatı ile anlatmıştır. (4) Hz.
Muhammed (S.A.V.). başka hiç bir peygamber ve
meleğe nasip olmayan "Sidretü'l Münteha" denilen yüce
makama Allah'ın emriyle ulaşmış, orada kendisine
sayısız sırlar gösterilmiş. Ümmetine, öncekilerin 50
vakit sevabına eşit 5 vakit namazı. Allah'a şirk
koşmayanların Cennet'e girme müjdesi ve Bakara
Sûresinin son iki ayetini (Amenerrasulü) miraç hediyesi
olarak getirmiştir. (5)
Muhterem Cemaat,
Pek çok
meseleyi aydınlığa
kavuşturan
insanoğlunun, sırrını tam olarak bilmekten aciz kaldığı
bazı meseleler vardır. İşte Cenabı Hakk'ın İsra ve
EnNecm sûrelerinde, Peygamber efendimizin de hadisi
şeriflerinde bildirdikleri Miraç hadisesi bunlardandır.
Allah ve Resulüne inananlar, mucize gerçeğine de
inanırlar. Mucizeleri, Kuranı Kerim'de ve hadisi
şeriflerde bildirdikleri kadarıyla bilebilir, kavrayabiliriz.
Miraç hadisesi Yüce Allah'ın sınırsız kudreti içerisinde
değerlendirilmelidir. Miraç hadisesinin akisleri büyük
olmuştur. Peygamber efendimiz hadiseyi bildirince
Müminler sevince boğulmuş ve imanları bir kat daha
artmış, müşrikler ise inkârlarıyla kahrolmuşlardır. İsra
ve Miraç seyahatini duyan kâfirler, kavrayamadıkları bu
ilahi gerçek karşısında şaşkına dönerek Hz. Ebu Bekire
(R.A.) koşarlar ve "Senin arkadaşın neler söylüyor,
göklere çıktığını iddia ediyor, ne dersin? derler. Hz.Ebu
Bekir(R.A): «Eğer bunu O haber vermişse doğrudur"
deyince müşrikler, "Demek, O'nu hala tasdik mi
ediyorsun? diye sorularına karşı Hz. Ebu Bekir (R.A.)
"Evet O'nu her zamanki gibi, belki daha fazla tasdik
ediyorum" (6) cevabını verir.
Aziz Müminler,
Miraç, Hz. Muhammed (S.A.V) şahsında O'nun
ümmetine bahşedilen ilahi bir ihsan, sonsuz ve büyük
bir nimettir. Namazın bu gecede farz kılınışı,
Müminlerin günde beş defa miraç bereketine ve feyzine
nail olmaları içindir. Şüphesiz Müminin Miraçı olan
namaz, yüce Yaratıcıya yönelişin ve yakınlaşmanın en
yüksek derecesidir. Allah'ı görüyormuş gibi İhlas
içerisinde ve miraç şuuruyla eda edilen namaz
sayesinde kalbi manevi kirlerden temizlenen Mümin,
Resûlullah (S.A.V.) misali manen yükselerek kendisini
yüce Mevla'nın katında, O'nun huzurunda hisseder.
Miraç’ı düşünen her Mümin, bu ilahi seyahatin manevi
atmosferi içinde Allah'a daha yakın olmanın anlatılmaz
heyecanı ve ha2zını duyar. Bu gecede gönüller bir kat
daha Allah aşkıyla yanar, tutuşur, Resûlullah'ın
şefaatiyle huzura kavuşur. Bir sene içerisindeki
mübarek gün ve geceler, kızgın çölde güneş altında ve
kum fırtınaları arasında seyahat eden yolcuların
rastladıkları birer vaha misalidir. Yolcular yollarına
deva edebilmek için bu vahalarda güçlerini nasıl
yenileme imkanı bulurlarsa; biz Müminler da kandil
gecelerinde, sene boyunca maddi hayatın çarkları
arsında bunalan ruhlarımızı ferahlatma, bir senelik
hayatın muhasebesini yapma, günahlarımız için tevbe
ve istiğfar etme imkanı elde etmiş oluruz. İnsanlığın
büyük bir manevi buhran içerisinde kıvrandığı
günümüzde Allah'a yakınlık, bağlılık ve teslimiyete
daha bir muhtaç değil miyiz? Üçaylar girmiş ve bu
aylardaki mübarek gün ve geceler vesilesiyle Allah'a
yöneliş fırsatları doğmuştur. Kandilleri birer fırsat bilip
Allah'a yakınlaşmaya çalışmalıyız. Bilelim ki Allah'a
yakınlık, devamlı bir ibadet, emirlerini yerine getirmek
ve nehiylerinden kaçınmakla mümkündür. Alllah'a karşı
kulluk vazifelerimizde gösterdiğimiz ihmallerimiz,
İslam ahlakına aykırı davranışlarımız, içtimai
bünyemizde derin yaralar açmıştır. Bizi Rabbimizden
uzaklaştıran ve istikbalimizi karartan gafletimiz, bu
mübarek gecede Miraç Kandili'nin nuruyla İnşallah son
bulacak, herin Allah ve Peygamber sevgisi ile ibadet
hazzına terk edecektir.
Muhterem Kardeşlerim,
Mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının 27.
gecesi Miraç Gecesi'dir. Bu mübarek kandil bu sene
Miladi takvime göre 9 Mayısı 10 Mayısa bağlayan
geceye rastlamaktadır.
Cenabı Allah'dan mübarek Miraç Kandili'nin,
Milletimiz ve İslam aleminin yücelip yükselmesi için
hayırlara vesile olmasını niyaz eder, kandilinizi en içten
duygularımla tebrik ederim.
***
(1) Enbiya: 107
(2) isra: 1
(3) En-Necm: 7-8
(4) (5) Sahih-i Buhari: C: 2 S: 261-280 C: 10 S: 56-76
(6) Tac, C: III S: 257-261
Download