ÖNSÖZ

advertisement
ÖNSÖZ
Toplumsal hareketleri ele alırken, öncelikle bu hareketlerin neden önemsendiği ve nasıl önemsettirildiği sorusundan hareket edilmiştir. Toplumsal hayatın değişik alanlarında o alana ilişkin bir konuda ya değişiklik isteyen ya da değişime karşı çıkan ve bu doğrultuda faaliyetlerde bulunan
oluşumlar olarak tanımlayabileceğimiz toplumsal hareketler, çeşitli sorunlarla da yakından ilişkilidir. Hatta toplumsal
hareketler, toplumun büyük bir bölümünü doğrudan ilgilendirmeyen konuların bile toplumsal bir sorun haline getirilmesinde ve buna ilişkin çözüm yolları üretilmesinde de
etkindir.
Diğer taraftan toplumların sınıf yapısının eskiye göre
değiştiği ve bu nedenle de eskinin sınıf temelli toplumunun
yerini günümüzde ağırlıklı olarak yeni orta sınıfların aldığı
görülmektedir. Bu değişime paralel olarak da artık sadece
sınıf temelli toplumsal kurtuluş düşüncesinin yeterli görülmediği ve sınıf kimliğine dayanan “eski” toplumsal hareketlerin de giderek etkisini kaybettiği dikkati çekmektedir. Niv
tekim yeni dönemde kültürel kimliklere dayanan ve bunlar
üzerinden yükselen “yeni” toplumsal hareketlerin demokrasiyi de geliştireceği kabulü, eskinin sınıf tabanlı toplumsal
hareketlerinin de artık tamamen sona erdiğini göstermektedir. İşte bu süreçte sınıf aidiyeti taşımadığı belirtilen insan
hakları, feminizm, ekolojik denge, savaş karşıtlığı, işsizlik ve
nükleer karşıtı gibi pek çok toplumsal hareketin toplumsal
bir güç olarak da gündeme geldiği gözlenmektedir. Bu noktada ise alternatif medya ortamı internet, toplumsal bir hareketin kamuoyuna duyurulmasında ve hareketin kitleselleştirilmesinde en etkili araçtır.
Günümüzde artık ekonomik ve siyasi krizlerle birlikte
demokratik yönetim altındaki ülkelerin de giderek otoriterleşmeye başladığı görülmektedir. İşte bu noktada alternatif
medya ortamı internet ve sanal eylemler; yasal düzenlemelerin uygulamasında yeterince özgür olunmadığı durumlarda
bir alternatif örgütlenme ve tepki gösterme ortamı haline
gelme potansiyeli taşımaktadır. Nitekim kitlelere ulaşmak ve
onları harekete geçirmek, varlıklarını önemli politik aktörler
olarak yasallaştırmak gibi toplumsal hareket örgütleri için
son derece önemli olan unsurlar, bugün internet medyası
sayesinde somutluk kazanmaktadır. Kısacası bir taraftan
otoritenin güçlenmesi diğer taraftan da teknolojik olanaklar,
bilgi toplumunda bireyin özerklik ve özgünlük kazanıp “özne” olarak öne çıkmasına yardımcı olmaktadır.
Bu kabullerden hareketle tasarlanan çalışma, yeni toplumsal hareket kategorisinde en ön sırada yer alan çevre
hareketlerinden nükleer karşıtı hareketi Türkiye örneği üzerinden ele almaktadır. Buna göre nükleer santraller karşıtı
hareketi internet medyası üzerinden organize eden ve yürüten en üst oluşumlardan biri olarak nitelendirilebilecek
vi
“Nükleer Karşıtı Platform” ve “Küresel Eylem Grubu” üzerinden incelemeyi somutlaştıran bu çalışma, günümüzde
birbirine bağlı ve bağımlı iki önemli konuyu ve alanı buluşturması bakımından da önem taşımaktadır.
Yoğun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan bu kitabın ortaya çıkmasında destek ve fedakârlıklarını esirgemeyen başta canım annem olmak üzere değerli eşim ve çocuklarıma da
minnet borçluyum.
Mart-2015
vii
Download