İ`lem ey din âlimi! “Ücretim az, ilmime rağbet yok

advertisement
Sorularlarisale.com
"İ’lem ey din âlimi! “Ücretim az, ilmime rağbet yok.”
diye mahzun olma. Çünkü mükâfât-ı dünyeviye ihtiyaca
bakar, kıymet-i zâtiyeye bakmaz. Meziyet-i zâtiye ise
mükâfat-ı uhreviyeye nâzırdır." Açıklar mısınız?
"İ'lem ey din âlimi! "Ücretim az, ilmime rağbet yok" diye mahzun
olma. Çünkü mükâfât-ı dünyeviye ihtiyaca bakar, kıymet-i zâtiyeye
bakmaz. Meziyet-i zâtiye ise mükâfat-ı uhreviyeye nâzırdır. Öyleyse,
zâtî olan meziyetini mükâfât-ı uhreviyeye sakla, birkaç kuruşluk
dünya metâına satma."(1)
Ey ilim vesilesi ile İslam’a hizmet eden alim kardeşim; ilmime rağbet yok diye
mahzun olma. Çünkü dünyadaki mükafat ihtiyaca bakar ve ona göre verilir. Bu sizin
ilminizin hakiki kıymetine bakmaz. Hakiki kıymet ve ücret ise ahirette verilecektir.
İnsanların farklı sebeplerden dolayı ilme teveccüh etmemesini kendimize dert
etmemeliyiz. Bu ilminiz ve onun tezahürü olan fikirleriniz, inşallah güzel ve büyük
bir hayra kapı açar. Bu dünyada olmasa bile ahiret hayatında hakiki alkış ve
teveccühlerini bulurlar.
Şayet ilminin neticesini sadece bu dünyaya hasredersen ve mükafatını sadece
dünyadan beklersen, dinini üç kuruşluk dünya malına satmış olacaksın ki, bu
ahirette çok acı ve hüzünlü tablolara vesile olacaktır, denilerek alim insanlara bir
istikamet dersi veriliyor.
Dünyada kıymet ölçüsü her zaman zati değer olmuyor; ihtiyaca cevap verip
vermemesine bakılarak değer biçilmektedir. Temsilde hata olmasın, mesela İmam
Azam gibi bir zat ile bir inşaat ustası, bir inşaat ihalesine katılırlarsa, ihale inşaat
ustasına verilir. Bu İmam Azam gibi olan zatın ilminin kıymetsizliğinden
kaynaklanmaz; bu dünyadaki söz konusu ihtiyaca cevap vermediği içindir. İnşaat
ustasının ihaleyi alması da onun daha kıymetli olduğu anlamına gelmez. Sadece bir
ihtiyaca cevap verdiği içindir.
Ama ahirette ise ölçü birimi, ihtiyaç değil, zati değerdir. Mesela doğru konuşmak
zati bir değerdir. Ahirette mükafatını alacaktır. Ama dünyada yalan konuşan adam,
bir ihtiyaca cevap verdiği için mükafat alabiliyor.
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Hubâb
page 1 / 1
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download