Hz. Muhammed`in Liderlik Sırları

advertisement
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
İnsanlar neden liderlere ihtiyaç duyarlar? Çünkü yönetim bilimlerinin kabul ettiği gibi, ‘insanların
büyük çoğunluğu, dışarıdan bir etki olmadan harekete geçmek istemez.’
Her şeyden önce insan, ihtiyaçlarına oldukça duyarlıdır. Güvenlik içinde, ihtiyaçlarını gidererek,
ağır sorumluluklar ve zor görevler yüklenmeden yaşamak ister. Öte yandan, insanın bir amacı
yoksa, birbiriyle çelişen duygu ve isteklerin arasında bocalar. Bu arada da kendini hayatına tat
katacak bir şeyler peşinde koşarken bulur. Oysa hiçbir şey insanı, “İşte benim yaşam amacım
bu!” diyebilmek kadar motive edemez. Öncelikle lider, ‘Hayatımızın anlamını ve amacını söyleyecek’ kişidir. Bu amacı gerçekleştirirken
hayatımız da anlam kazanacaktır. Çünkü ...
İnsanlar neden liderlere ihtiyaç duyarlar? Çünkü yönetim bilimlerinin kabul ettiği gibi, ‘insanların
büyük çoğunluğu, dışarıdan bir etki olmadan harekete geçmek istemez.’
Her şeyden önce insan, ihtiyaçlarına oldukça duyarlıdır. Güvenlik içinde, ihtiyaçlarını gidererek,
ağır sorumluluklar ve zor görevler yüklenmeden yaşamak ister. Öte yandan, insanın bir amacı
1/6
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
yoksa, birbiriyle çelişen duygu ve isteklerin arasında bocalar. Bu arada da kendini hayatına tat
katacak bir şeyler peşinde koşarken bulur. Oysa hiçbir şey insanı, “İşte benim yaşam amacım
bu!” diyebilmek kadar motive edemez.
Öncelikle lider, ‘Hayatımızın anlamını ve amacını söyleyecek’ kişidir. Bu amacı gerçekleştirirken
hayatımız da anlam kazanacaktır. Çünkü “Yaşam, motive olduğunuzda, hedef belirlediğinizde
ve hiç durmadan bunların peşinden gittiğinizde anlam kazanır.” (Les Brown, 1945 Amerikalı
Konuşmacı, Yazar, Eğitmen, Motivasyon Uzmanı)
Yetenekler, ancak bir inanç ve amaç etrafında organize olursa geliştirilir ve insanı başarı
duygusuyla tatmin eder. Ancak hepimizin bildiği gibi, sıradan insan, ulvi amaçlar beslemeye pek
meraklı değildir. Hele hele görev yükleyen amaçlara inanmaya bir hayli gönülsüzdür.
Daha doğrusu insanda pek çok istek, duygu ve düşünce karmaşa halindedir ve birçoğumuz
bunları hangi amaçla ve nasıl düzenleyeceğimizi bilmeyiz. Fortune dergisinde yayınlanan bir
tanıma göre; “Lider, ortamdaki belirsizliği absorbe eden kişidir.”
Gerçek bir lider, bir şeyler isteyen ama ne istediğini, nasıl yapacağını bilmeyen ya da emin
olamayan bir grubun üyelerine, ‘ne istediklerini ve bunu nasıl elde edeceklerini’ gösteren kişidir.
İsteklerin belirsizlikten kurtulup farkına varılan bir şey haline gelmesine lider aracılık eder.
Güneş ışığına tutulmuş mercek gibi dağınık ışık huzmesini toplar, odaklar, yakıcı hale getirir.
Gerek bireyde duygu ve düşünceleri, gerekse toplumda bireyleri bir hedef peşinde motive etmek
liderliğin temel özelliğidir. Diğer bir deyişle lider, ‘karar verme, inisiyatif kullanma, ne
yapacağımızı söyleme’ cesaretini gösteren kişidir.
Bununla birlikte insanlara liderlik etmek zordur; çünkü insanların çoğu hem güdülmeye ihtiyaç
duyarlar, hem de kendilerine ne yapmaları gerektiğini söyleyenlere direnç gösterirler. Bu yüzden
gerçek bir liderin ‘bilinçlendirici, cesaretlendirici, motive edici, güzel örnekler verebilen ve
rehberlik eden’ kişilikte olması gerekir.
Olgun ve Yüce İnsan İdealinin Simgesi
Peygamberimizin hayatı incelenirse görülür ki o, kendi çağının insanlarından başlayarak
binlerce yıl boyunca sayısız insana yaşama amacımızı, bu amaca nasıl ulaşacağımızı, sonunda
neler kazanacağımızı tutarlı bir şekilde açıklamış bir liderdir. Peygamber, hayatın bir sorumluluk
2/6
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
olduğu kadar bir sınav ve yarış olduğunu da söyler. Bu yarışı kazanmanın en büyük mükafatı
ise, bizzat Yaratıcının sevgi ve takdiridir. Elbette mutlu edici ödüllerle birlikte!
Hz. Muhammed, her insanın içinde gizli gizli yaşayan, ‘hayat macerasını gerçekleştirme’,
‘kahramanlık gösterme’, ‘başarı kazanma’ isteğini en güzel şekilde yönlendirir. Üstelik bu
başarıya ulaşınca, Yaratıcının takdirini ve en yüksek ödülünü de elde edeceğini müjdeleyerek
motive eder. Bu sırada insanı hep istediği, ‘sonsuza dek mutlu ve mutmain yaşama’ arzusuna
da kavuşacağına inandırır ve bu güvenle huzura yaklaştırır.
Liderlerin bir özelliği de, yüksek inanç-istek-ideal-gayeyi temsil etmesidir. Mesela bazen bir lider,
özgürlük isteğinin sembolü olur, bazen bir lider başarı örneğidir. Tıpkı peygamber efendimizin,
‘olgun ve yüce insan idealinin simgesi’ olması gibi... Hz. Muhammed, her insanın kendisine biçmek istediği anlamı temsil eder. İçimizde belli belirsiz
hissettiğimiz ama dış görünüşümüze ve zavallılığımıza bakınca yeterince inanamadığımız o
vasfı, ‘özel ve ruhsal bir varlık olduğumuz’ inancını temsil eder. Peygamber bize, “Sen yeryüzü
toprağına atılmış bir tohumsun. Yeşerip ana vatanına doğru boy atmalısın. Bunu yapabilirsin.”
deyince, dünya görüşümüzü sağa sola çekiştiren tüm etkiler bizden el çeker, içimiz bu amacın
yaratılışımıza uygunluğuna olan güvenle dolar.
Kendi Değerini Bilmek
Duygusal zekanın birinci kuralı, kendi değerini bilmektir. Kendi değerini bilmek; kendine yüksek
bir amaç ve görev biçmekle birlikte gelişir. Çünkü insan kendine ancak amaçları ve rolleri
doğrultusunda değer biçer. İnsan öncelikle bedeni de dahil maddesel her şeyi amaçları için
kullanabilen ruhani bir varlık olduğuna inanmalıdır ki, bedeninin ona hissettirdiği ihtiyaç ve
korkuların kölesi olmaktan kurtulsun. İnsanın kendisine yüksek bir değer biçmesi ve buna
içtenlikle inanması halinde, içinde büyük bir ruhsal güç hisseder. Bu ruhsal güç, disipline
edildikçe gelişir, kuvvet kazanır ve mucizeler ortaya çıkarır.
Kendimize Kurallar Koymayı Öğreten Peygamber
Peygamberler doğrudan insanın yaratıcısından aldığı eğitim sistemiyle; öncelikle insanın
kendisine kurallar koymasını, prensip sahibi olmasını söylemişlerdir. Dini kurallar ve emirler, bizi
bedensel hayatımızın esiri olmaktan çıkarır, hayatımızın efendisi yapar. Kendimizi yönetme
becerimizi en üst seviyeye çıkaracak ‘duygu ve nefs hakimiyetini’ sağlar. Böylece dünyayı
değiştirebilmek için önce kendimizi değiştirme şartını yerine getirmiş oluruz.
3/6
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
Bir lideri ‘gerçek bir lider’ yapan özellik; onun çağırdığı yolun bilinçlendirici, ıslah edici,
mükemmelleştirici olmasıdır. Oysa bu hiç de kolay değildir. İnsanların pek çoğu bilinçli olmaya
zahmet etmezler; sürü eğilimiyle, başkalarını taklit ederek yaşarlar. Ayrıca, kendilerini
mükemmelleştirmek gibi bir çabaları da yoktur, alışkanlıklarının esiridirler.
Hz. Muhammed, halkın büyük çoğunluğunun sürü halinde davranma eğilimini çok iyi
değerlendirmiştir. Öncelikle o, büyük amaçlara inanmaya cesaret eden, lider ruhlu, karizmatik
kişileri yüksek bir eğitimden geçirerek bir halk eğiticileri, idareci ve denetleyicileri kadrosu
oluşturmuştur. Sonra bu seçkin öğretmenler kadrosu vasıtasıyla halka modeller sunmuş ve
toplumu organize etmiştir.
Hz. Muhammed, Bireydeki Merhamet Kahramanlığını Ortaya Çıkardı
Peygamberin eğitim sistemi, bireyin sırf kendi merkezine yoğunlaştığı bir eğitim modeli değildir.
Aksine o, bireydeki ‘merhamet kahramanlığını’ toplumsal görevler ve bağlar vesilesiyle ortaya
çıkarır. Toplumu merhamet ve yardımlaşma bağıyla organize ederken, bireyleri duygusal
bağlarla birbirine bağlar; aralarında sevgi, saygı, itaat ve hoşgörüye dayalı ilişkiler kurar. Bu
ilişkilerde en büyük örnek ise bizzat kendisinin yakın çevresiyle olan ilişkisidir.
Hz. Muhammed ahlakı, “Liderlik biraz sertlik gerektirir, otorite ancak tavizsizlik ve caydırıcılıkla
mümkündür” felsefesini çöpe atmış bir ahlak modelidir. Bilakis o, “Gerçek büyüklük, manevi
büyüklüğüne güven duyarak alçak gönüllü olabilmektir.” sözünün canlı modelidir. Onun manevi
heybeti, içten ve merhametli davranışlarıyla yumuşar, herkese sıcacık bir merhamet kucağı olur.
O kendisini saydırmak için korku yaymaya, düşmanlarını çekindirmek için intikam almaya ihtiyaç
duymaz. Çünkü o, alemlere rahmettir ve gönülleri daima sevgiyle fethederek başarı kazanmıştır.
Onun çevresinde sevgiyle yumaklaşanlar, adeta bir cazibe merkezi oluşturmuş, başkalarını da
çekmiştir.
Demokrat Bir Lider Olarak Hz. Muhammed
Onun başarısı, inancın başarısıdır. Onun gücü samimiyetin gücüdür. Onun liderliği, sevgi ve
paylaşıma dayalı bir liderliktir. O alemlerin yaratıcısının en sevgilisidir; ama bir danışma
toplantısında kendi görüşüne zıt görüş ağırlık kazanırsa ona saygı duyar. Toplulukların kendi
kaderlerini belirlerken sorumluluğu paylaşmaları gerektiğini benimser ve demokrat liderlikte
örnek olur.
Hz. Muhammed, kabilecilik ve şehir devletçiliği seviyesinde yönetilen bir topluma, ilk kez kanun
4/6
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
düzenini ve devlet idaresini tanıtmıştır. İdare kadrolarını oluştururken yetenekleri ve tecrübeyi
değerlendirişi, hiçbir kesime imtiyaz tanımaması, halkın idareciler hakkındaki şikayetlerine kulak
vermesi eşsiz bir örnektir. Üstelik onun idarecilik örnekliği sayesinde bu devlet, bir asır içinde
dünyanın en büyük devleti haline gelmiştir. Bilhassa eski dünyanın en büyük devlerini, köklü
medeniyet birikimine sahip milletlerini cezbeden en güzel toplum organizasyonunu o kurmuştur.
Bütün bunları yaparken, o daima toplumunun içinde, onların yetiştirilmesiyle bizzat ilgilenen,
yakın ve sıcak bir baba rolündedir.
Kalpleri Kırmadan Doğru Yolu Gösteren Peygamber
Peygamberimiz, mucizevi eğitim sisteminde, insan haysiyetine son derece zor gelen
eleştirilerden uzak dururdu. Bir hususta insanları uyarmak istediğinde, “Bana ne oluyor ki
bazılarını böyle yapıyor görüyorum?” derdi. Böylece hiç kimseyi hedef göstermeden, kendi
hatasını anlayıp düzeltmesini sağlardı. Onun görevi çok zor ve hassastı. Hem doğru yolu
öğretmeli, hem de kimseyi kırgınlığa sürüklememeliydi. Çünkü o çok merhametliydi, kimsenin
peygamberine karşı itiraz ve saygısızlık gibi bir günaha girmesini istemezdi. Bu sebeple
tahammülü zayıf, asabi kişilerin üzerine varmaz, hallerine bırakırdı.
Onun bu özelliği, ayetle de övüldü ve örnek gösterildi.
“And olsun içinizden size öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size
düşkün, müminlere karşı şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe; 128)
Onun çok öfkelendiği zamanlarda alnındaki damarın kabardığı bilinirdi. Öfkesini kalbine
hapsetmekten dolayı yüzüne kan hücum ederdi, ama yine de pişmanlık duyacağı bir hareket
yapmazdı. Bu onun öfkelenmeyen, duyarsız, tepkisiz bir kişi olmasından değil, sabrındandı.
Peygamberin hoşgörü, sabır ve affı umursamazlığından, başıboşluğa taviz verişinden değildir.
Aksine o eğitmek, düzeltmek için uğraşıyor, bu arada sıkıntılara sabır gösteriyordu.
Peygamberimiz hayatın her ayrıntısını titizlikle yaşadı ve yaşatmak için örnek oldu. Daima sırat-ı
müstakim, yani dosdoğru yolda olmaya titizlik gösterdi.
Mehmet ERGİN
www.gencgelisim.com
5/6
Hz. Muhammed'in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
bu yazılarda ilginizi çekebilir:
Resmi Eğitim Almadılar, Ülkelerinin Tarihini Değiştirdiler
Başarılı İnsanların 50 İdeal Özelliği
Büyük İskender'in Muhteşem Konuşması
Napolyon’un Savaş Kazandıran Taktikleri
Tarihe Geçen Büyük Sözler
Konfüçyüs’ten Yaşamın Sırrını Fısıldayan 2500 Yıllık 8 Öğüt
Hz. Ömer ve Ölümü Hatırlamak
Tüm Zamanların Moda İkonu Audrey Hepburn’den 3 Bilgelik Dersi
Acılarla Dolu Hayatını Başarılarla Tatlandıran Adam: Acun Ilıcalı
Pargalı İbrahim Paşa'nın İdam Edilmesinin Sebebi
Büyük komutan SEZAR’ın Liderlik Sırları
Tarih Yazan Ünlü Dahiler
Akıl Dolu Cevaplar
Liderlerden Büyük Sözler
Başarılı ve Etkin Liderlerin 10 Özelliği
Hz. Ali'nin Liderlik Sırları
Süper Beyinli Ünlü Türk Büyükleri
Dahi Dediler Kız Vermediler!
1 DOLAR MAAŞLI CEO
Kraliçe 1.Elizabeth'in Liderlik Sırları
6/6
Download