yalnızca siyah ve beyaza değil, griye de her daim ihtiyacımız var

advertisement
Mustafa Çağatay EROL
21002870
TURK 101-57
YALNIZCA SİYAH VE BEYAZA DEĞİL, GRİYE DE HER DAİM İHTİYACIMIZ VAR
Türkiye’de son yıllarda ortaya çıkan en ciddi sorunlar şeklinde bir liste yapılsa, ilk sıralarda yer
alacak problemlerden birisi mutlaka “kutuplaşma” olur. Ben bu problemin en tehlikelilerden biri
olduğunu düşünüyorum çünkü ülkemizde son yıllarda bütün toplumu ilgilendiren herhangi bir konuda
bir araya gelmeyi ne yazık ki başaramıyoruz. Siyasetinden sporuna kadar hemen hemen her konuda
keskin olarak bölünmüş durumdayız ve ne birbirimizi dinliyor ne de anlamaya ve tanımaya
çabalıyoruz. Kemal Sayar’ın Kayıp Arkadaş adlı eserini tam da bu dönemde okumam büyük bir şans
oldu. Çeşitli denemelerden oluşan kitap, özellikle günümüzde iyice açığa çıkan bu kutuplaşma
sorununa parmak basıyor ve bu sorunu çözebilmek adına çok önemli noktalara değiniyor.
Bir toplumun nitelikli olabilmesini sağlayan en önemli unsurlardan birinin, birbirini anlayabilme
ve dinleyebilme olduğunu düşünüyorum. Bu toplumsal kabiliyet kaybedildiğinde baş gösterecek ilk
olgunun gruplaşma ve ayrışma olacağı su götürmez bir gerçektir. Gruplaşmanın olduğu toplumlarda
her zaman bir grubun diğerini düşman olarak bellemesi ve ortaya çıkan tüm olumsuz durumlarda
sorumluluk almaktan kaçınarak birbirini suçlamaya çalışması gibi sonuçları görmek kaçınılmazdır.
Çünkü bütün iyi özellikleri ait oldukları için grup içinde toplarken, tüm kötü değerleri ve sorunların
çıkış noktalarını karşı gruptan bilmişlerdir. Hâl böyleyken var olan sorunların bir çözüme ulaştırılması
mümkün değildir. Bu noktada en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyler hasımlık ve suçlamalar değil, karşı
taraf ile empati kurabilme ve onu anlayabilme yeteneğidir. İster bireysel, isterse grup halinde olsun,
her insanın veya grubun farklı bir hikâyesi, o hikâyenin içinde barındırdığı değer yargıları ve dünya
görüşü vardır. Bu farklılıkla karşılaşıldığında kendine göre yargılayıp ihmâl etmek yerine, gerektiği
takdirde yeni bir bakış açısı ile değerlendirip mümkün olabildiğince doğru kavrayabilmek çok
önemlidir. Aynı şekilde bir sorunu tartışırken de bir araya gelebilmeli ve sadece kendi kabuğumuzdan
görüş bildirerek uzakta kalmamalıyız. Bunu her grubun aynı seviyede uygulayabilmesi gereklidir.
Kemal Sayar yakın geçmişimizde farklı ideoloji gruplarının bir arada rahatlıkla fikir tartışmaları
yapabildiklerinden bahsetmiş (113). Ben de o dönemde yaşamasam da internette gördüğüm ve 1991
yılında TRT’de yayınlanan ve o dönemin önde gelen farklı kesimlerden gelen politik liderlerin katıldığı
bir “Açık Oturum” programından biliyorum. Bugün böyle bir tabloyu görememek bana göre çok
büyük bir eksiklik. Tekrar kazandırılmasının çok büyük faydaları olacaktır.
Fikirlere saygı duymak kadar bir başka önemli olan konu ise adalettir. Pek çok açıdan yakınlık
duyduğumuz insanlara karşı ister istemez daha çok olumlu yaklaşıyoruz. Başlarına gelen her türlü
tehlikede onlar için daha çok korkuyor, daha çok endişeleniyor ve yardım ederken yine yakınlık
duyduklarımıza öncelik tanıyoruz. Ama “bizden” olmayan(lar)a kabul etmek gerekir ki aynı isteklilik ve
duygularla pek de yaklaşmıyoruz. Hatta zaman zaman hiç umursamadığımız da açıkça söylenebilir.
İşte bu da en çok önem arz eden konulardan birisidir çünkü iyi bir toplum sadece kendi tarafındakiler
için değil, ötekiler için de aynı kararlılıkta durabilen kişilerden oluşur. “Biz” için nasıl korkuyorsak ve
problemleri çözmek için çabalıyorsak, aynı tutumu “onlar” için de gösterebilmeliyiz. Ayrıca geçmişte
bir grubun zulmüne uğrandıysa bile, roller değiştiğinde bu zulmü sürdürmekten vazgeçmek en
doğrusu olacaktır. İntikam sadece yangına körükle gitmeye yol açıp mevcut kaosu tekrar tekrar
yaşatacakken, adalet tarafları birbirine yakınlaştıracak ve huzurlu bir toplumun önünü açacaktır.
Toparlamak gerekirse her ne kadar görüş ayrılıklarımız, farklı değerlerimiz ve inançlarımız olsa
da bunların hiçbiri bir araya gelebilme adına bir engel olmamalıdır. Birbirini dinleyebilmek ve bu
farklılıkları en baştan kabul edebilmek esas amacımız olmalıdır. Yalnızca siyah ve beyaza değil, griye
de her daim ihtiyacımız var.
Kaynakça
Sayar, Kemal. Kayıp Arkadaş. Kapı Yayınları. 2016.
Download